Birinci Basamakta Alerjik Rinitin Takibi ve Kontrolü

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Birinci Basamakta Alerjik Rinitin Takibi ve Kontrolü"

Transkript

1 Derleme - Review Klinik Tıp Aile Hekimliği Dergisi Cilt: 6 Sayı: 2 Mart - Nisan 2014 Birinci Basamakta Alerjik Rinitin Takibi ve Kontrolü Doç. Dr. Altuğ KUT Başkent Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Yazışma Adresleri /Address for Correspondence: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AnaBilim Dalı Post kodu: Kurupelit/Samsun Tel/phone: Tüm ülkelerde olduğu gibi Türkiye de de solunum yolu hastalıklarının çoğu birinci basamak sağlık hizmetlerinde, daha detaylı söylemek gerekirse Aile Hekimliği Uygulaması ile birlikte 2004 yılından bu yana ASM lerde aile hekimleri tarafından yönetilmektedir. Bununla birlikte ülkemizde duruma özgül tanı ve tedavi kılavuzları ya bulunmamakta veya yetersiz kalmaktadır. Kanıta dayalı kılavuzlar eşliğinde hasta yönetimi gerçekleştirmenin hastalar bakımından daha iyi sonuçları da beraberinde getireceği düşünüldüğünde, birinci basamak sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere birinci basamağa uygun olan ve yine birinci basamak sağlık hizmetlerinden kaynak alarak hazırlanan kılavuzların bulunması fevkalade önemlidir. Aynı gerekliliği hissederek yola çıkan Uluslar Arası Birinci Basamak Solunum Grubu (International Primary Care Respiratory Group; IPCRG) birçok ülkeden birinci basamak uzmanlarına danışarak birinci basamak sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere kılavuzlar geliştirmeye çalışmıştır. Bu kılavuzların geliştirilmesi sürecinde ülkemizden de Aile Hekimliği Uzmanları görüş bildirmiş ve katkı vermiştir. Hazırlanması yaklaşık 3 yıl sürmüş olan bu uzman raporlarından kaynaklanan kılavuzlar özellikle Astım, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve Rinit konularında tanı ve tedavileri kapsayacak şekilde yapılanmış olup, kısa bir özeti 2005 yılında bir kitap olarak basılmış ve 2007 yılında güncellenmiştir. Bu güncelleme IPCRG nin üyelerinin de üyelerinden olduğu EPOS grubu (European Position Paper on Rhinosinusitis and Nasal Polyps Group) tarafından yapılmış ve kılavuzun birinci basamağa uyarlanmış bir özeti 2008 yılında IPCRG nin bu üyeleri tarafından yayınlanmıştır (1,2). EPOS grubu daha sonra 2012 yılında bu kılavuzu yeniden güncellemiştir (2). Bu çalışmaların yanısıra ARIA girişimi (Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma) de konuyla ilgili olarak çalışmış ve kılavuzlar yayınlamıştır. Bu girişimin de hem yürütme kurulunda hem de danışma kurulunda ülkemizin değişik üniversitelerinden bilim adamları katkılarda bulunmaktadır. Aynı zamanda bu girişimin yapısında uluslararası aile hekimliği yapılanmasında yer alan pek çok otorite de yerini almıştır. ARIA girişiminin amacı dünya çapında astımla ilişkili olarak Alerjik Rinit in (AR) kanıta dayalı yönetimi hakkında eğitimler vermek ve uygulamaya dönüştürmektir. Dünya sağlık örgütünün yanı sıra sağlıkla ilgili pek çok girişim ve sivil toplum örgütünün denetiminde ve desteğinde çalışan bu grup 1999 yılında yaptığı toplantıların raporlarını 2001 ve 2002 yıllarında yayınladıktan sonra 2007 ve 2010 yılında güncellemeler yayınlamıştır (3-7). Bu girişimin 2007 yılında gerçekleştirdiği çalışmanın sonuçlarını birinci basamak sağlık hizmetlerine uyarlayan bir kılavuz da yayınlanmıştır. Bu kılavuza Dünya Sağlık Örgütünün yanı sıra destek veren Sağlık örgütleri arasında aile hekimlerinin uluslararası en önem- 1

2 li meslek yapılanması olan WONCA nın (World Organisation of Family Doctors) da katkıda bulunmuş ve destek vermiştir (8). Bu iki kılavuz dışında bir BSACI kılavuzu (British Society for Allergy and Clinical Immunology) da bulunmaktadır. Bu kuruluşun birinci basamak sağlık hizmetleri alt komitesi 2010 yılında bu karmaşık kılavuzu özetleyerek birinci basamakta Alerik rinit (AR) ve non-alerjik rinit (NAR) yönetimini tarif etmiştir (9). Görüldüğü üzere AR yönetiminde ülkemizin birinci basamak hekimlerinin ve meslek kuruluşlarının da destek verdiği bir dizi kılavuz ve yönerge bulunmaktadır. Ancak bu birikimi birinci basamaktaki aile hekiminin güncel pratiğine taşıyıp, uygulamadaki sürece ışık tutmak gerekmektedir. Bu yazının amacı da bu noktada eldeki güncel bilgileri derleyerek sahadaki aile hekimlerine uygulamaya dönük önerileri işaret etmektir. Bu alandaki farkındalığın artması yazının başında da değinildiği üzere solunumsal sağlık sorunlarının önemli bir kısmını göğüsleyen birinci basamaktaki anlayışı ve çıktıkları güçlendirecektir. Tanımlar ve Epidemiyoloji Rinit nazal mukozanın inflamasyonunu tanımlamakla birlikte, klinik olarak pek çok farklı semptomların kombinasyonu ile gelebilmektedir. Bunlar arasında burun akıntısı, burun içerisinde kaşıntı hissi, hapşırma, burun tıkanıklığı veya mukozal konjesyon sayılabilir. Klinik olarak rinit tablosu 3 ayrı formda karşımıza gelebilmektedir. Bunlar Alerjik, non-alerjik (hormonal, ilaç bağımlı, mesleksel ve immünolojik bozukluklar) ve infektif rinit veya bu tabloların farklı ikili kombinasyonlarından oluşan mikst formlarıdır. Konumuz gereği bu yazıda infektif rinitlerden söz edilmeyecektir (9,10). Alerjik rinitler (AR) hem rinitlerin en sık karşılaşılan formu, hem de kentsel yaşamda en sık karşılaşılan kronik hastalıklardandır. Dünya popülasyonunun yaklaşık %10-20 si bu kronik durumdan etkilenmiş olup en az 600 milyon kişinin bu rahatsızlıkla başvurduğu bilinmektedir. Bu hastaların yaklaşık üçte birinde aynı zamanda astım bronşit de eşlik etmektedir (10,11). Başka bir bakış açısıyla ifade edildiğinde Astım bronşitli hastaların %80 ine aynı zamanda AR de eşlik etmektedir (12-14). Bu rakamlara non-alerjik uyaranlara bağlı nasal hiperreaktivite sonucu oluşan NAR vakaları da eklendiğinde dünya çapındaki oluşturduğu hastalık yükü daha da atmaktadır ki, bu sonuncusu genellikle fark edilemediğinden tanı alamamaktadır (15,16). Birinci basamak sağlık hizmetlerinde AR ile karşılaşma prevalansı 10/1000 olarak verilmektedir (11). Bu sıklık AR nin birinci basamak sağlık hizmetlerinde ciddi bir sorun olduğuna işaret etmektedir. Ancak bu sayıların, birinci basamak hekimlerinin konu ile ilgili bilgi düzeylerine ve klinik dikkatlerine fazlaca bağlı olduğu düşünülürse, bu sayının ülkemizde daha da yüksek olduğunu tahmin etmek mümkündür. Alerjik rinitin birinci basamak sağlık hizmetlerinde prezentasyonu ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye değişim gösterebilmektedir. Bununla birlikte genellikle kış aylarında düşen ve bahar başlangıcı ile birlikte Mart ayı gibi yükselişe geçerek haziran ayına doğru pik yapmaktadır. Temmuz ayı ile birlikte dramatik düşüşler gerçekleşir ve yılın kalan kısmında %5 ler dolayında seyreder. AR in sadece günlük işlevlere olumsuz etkileri olmakla kalmayıp, aynı zamanda yaşam kalitesini bozmak suretiyle hem hastanın kendisine hem de birlikte yaşadığı çevresine olumsuz etkileri olmaktadır (11). Aslında AR in etkisinin gerçek büyüklüğünü anlayabilmek için diğer solunumsal sorunlarla ilişkisini ve komorbiditesini de iyi bilmek gerekmektedir. Bu anlamda alerjik kökenli yapısı nedeniyle bazı alerjik durumlarla birlikteliği de yüksektir. (bkz. Şekil 1) Şekil 1. Alerjik hastalık komorbiditesi (17) Sınıflaması Alerjik rinit nazal müköz membranların alerjenlere maruziyeti sonucunda immünolojik olarak tetiklenen (sıklıkla IgE bağımlı) nazal hipersensitivite semptomlarının eşlik ettiği bir inflamasyon sürecidir (18). Alerjik rinitin sınıflaması, semptomlarının süresine ve şiddeti ile birlikte hastanın günlük yaşantısına etkisine bağlı olarak yapılır. Buna göre süre bakımından aralıklı veya sürekli, şiddeti bakımından ise hafif veya orta-ağır olarak gruplandırılmaktadır. ARIA girişimi tarafından oluşturulan bu sınıflama günümüzde yaygın olarak kullanılmakta ve tedavi gereksiniminin belirlenmesini sağlamaktadır. Bu anlamda ha- Şekil 2. Alerjik rinitin şiddetinin ARIA sınıflandırması (18) 2

3 fif şiddette olup aralıklı seyreden olgularda daha hafif tedaviler yeterli görülmektedir. Klinik olarak bu sınıflamanın nasıl yapıldığı şekil-2 de özetlenmiştir (19). Alerjik Mekanizmalar ve Semptomların Oluşumu Alerjik rinit in gelişiminde immünolojik mekanizmalar iki faz halinde işler. Birinci fazda kişinin immün sistemi alerjenle ilk kez temas ederek hassasiyet kazanır. İkinci faz ise alerjenle daha sonraki karşılaşmalarda gerçekleşir ve Ig E aracılığı ile oluşan bir immün reaksiyonu içerir. Bu karmaşık mekanizma içerisinde üst solunum yollarında mukoza üzerine biriken alerjen, makrofajlar gibi antijen sunan hücreler tarafından algılandıktan sonra B hücreleri ve mast hücreleri uyarılır ve Ig E salgılanır. Alerjene özgül Ig E üretildikten sonra eozinofil, bazofil ve mast hücrelerine bağlanır. Böylece tip I hipersensitivite rekasiyonu başlatılır ve dakikalar içerisinde histamin, lökotrien, nötral proteaz, asid hidrolaz, katepsin-g, karboksipeptidaz gibi mediatörler salınır ve alerjik cevap başlatılır. Tetiklenen bu alerjik reaksiyona bağlı olarak görülen yanıt erken ve geç fazda olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Erken faz yanıtta histamin ve kinin nazal mukozada ödeme, konjesyona yol açar. Buna bağlı olarak burun tıkanıklığı oluşur. Salınan prostoglandinler burun kaşıntısına, lökotrienler ise hapşırık ve sulu burun akıntısını başlatır. Aynı zamanda yine erken fazda akciğerde bronkokonstriksiyon ve düz kas kasılmasına bağlı wheezing oluşur. T-hücreleri, eozinofiller ve mast hücrelerinin rol aldığı geç faz alerjik reaksiyon kronik inflamatuvar süreci tanımlar ve karşılaşmadan 4-5 saat sonra başlar. Bu süreç salınan mediyatörler arcılığı ile oluşan kalıcı burun tıkanıklığı ile belirlenmektedir. Ayrıca Ig E den bağımsız bir mekanizma da çalışmaktadır. Bu mekanizmada alerjenin mukoza üzerinde yarattığı direkt proteolitik mekanizma ile epitel aktive olur ve sitokinler ve kemokinler salgılanır ki, bu da mukozal enflamasyon sürecini tetiklemektedir (20). Ancak AR in Ig E bağımlı bir alerjik hastalıklar spektrumunun bir üyesi olduğunu hatırda tutmak gerekir (Şekil- 1). Alerjik kökenli bu hastalıkların ortak bir nedensellik ağını paylaştıkları ve bu nedenle de komorbid oldukları yaklaşık 2 dekattır çok iyi bilinmektedir. Bu karmaşık komorbidite ağı bu hastalıkların hem birlikte ortaya çıkma durumlarını hızlandırmakta hem de semptomlarının karışmasına neden olmaktadır. Alt ve üst solunum yolları arasında direkt bir bağlantı olması, her iki solunum yolu kısmının müköz membranlarının birbiriyle devamlı ve çok benzer olması, alerjik reaksiyonların tetiklenme biçimi ve mediyatörlerin de ortak olması bu hastalıklar arasında bir eşgüdüm sağlamaktadır. Ancak komşu anatomik yapıların farklı olması patofiziyolojik açıdan benzer olan bu durumların semptomlarını ayrıştırmaktadır. Bu nedenle AR; astım, atopik dermatit, alerjik rinokonjunktivit gibi durumlarla birlikte görülme sıklığı son derece yüksektir (11,14,21-23). Alerjenler genellikle ülkeden ülkeye ve bölgeden bölgeye değişmekle birlikte sık görülenler ve daha az sıklıkta görülenler olarak sınıflanabilmektedir (9,11,20). Sık görülen nedenler Ev tozu miteları Polenler (örn. Ağaç, çimen, mantar) Hayvan kaynaklı alerjenler (kedi, köpek, kuş, at v.s. gibi hayvanların tüyleri, salgıları) Böcek parçaları ve atıkları (hamam böceği en sık) Daha nadir görülen nedenler Küfler, mayalar ve mantarlar Yiyecekler Mesleksel (un, tahıl tozları, yapışkanlar, gluteraldehit, latex, kahve çekirdeği, ağaç tozları, enzimler) Bu şekilde bir immünolojik mekanizma ile ortaya çıkan semptomlar çeşitlilik göstermektedir. Semptomların hepsinin bir arada olması pek beklenmemelidir. Bazen 1-2 semptomun dahi varlığı AR e işaret edebilmektedir. (Şekil-3) Şekil 3. Alerjik rinitin semptomları (8,11) Tanı ve Ayırıcı Tanı Rinit semptomları, birinci basamak sağlık hizmeti sunan birimlerde sıkça karşılaşılan durumlardır. Burun tıkanıklığı ile birlikte akıntı, burun kaşıntısı, hapşırma, başta ağırlık hissi, uyku kalitesinde bozulma, horlama, halsizlik ve kendini belirgin biçimde kötü hissetme şeklinde belirtilerle gelen hasta çoğunlukla soğuk algınlığı olarak algılanmakta ve böyle tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Çoğu kişi hayatının en az bir döneminde benzer semptomları sergileyen rahatsızlıklar yaşamış olduğundan bu belirtileri tanımakta ve sınıflandırmakta sorun yaşamamaktadır. Ancak AR, ortaya çıkış ve belirti geliştirme bakımından soğuk algınlığı belirtileriyle sıkça karışmaktadır. En önemli farkları; AR de olan hapşırma krizleri, bol miktarda olan anterior burun akıntısı, uzun hastalık seyri ve belirtilerin persistan veya tekrarlayıcı seyridir. Bu karışıklık o kadar belirgindir ki, birinci basamak hizmetlerinde uzamış nezle veya yaz nezlesi gibi kavramlar gelişmesine neden olmuştur. Aslında bu belirtileri geliştiren çoğu hasta zaten kendi kendisine nezle tanısı koyarak hekime başvurmakta ve AR tanı sürecini zorlaştırmaktadır. Bu karışıklıklardan yola çıkarak 2007 yılında yayınlanan ARIA-IPAG kılavuz kitabı AR tanısı için bir soru for- 3

4 mu önermiştir. Bu soru formu hastaların kendilerinin doldurması üzerine tasarlanmıştır. Kesin tanı koymamakla birlikte literatürde AR yönünden tanısal değeri en çok olduğu işaret edilen belirtileri sorgulamakta ve AR düşünülebilecek hastaları seçmeyi sağlamaktadır. Form özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere tasarlanmış olup, uluslararası aile hekimliği kuruluşu olan WON- CA ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından da desteklenmektedir. (Şekil-4) Şekil 4. Alerjik Rinit Soru Formu (8) Bu belirti spektrumu ile başvuran hastaların arasından AR düşünülebilecek hastaların seçilmesi önemli ve kritik bir süreçtir. Ancak genel olarak birinci basamak sağlık hizmetleri ve özelde de aile hekimleri bu belirtileri değerlendirmek ve tanı koyabilmek açısından şanslı bir konumdadır. Başvuran hastayı ailesi, çevresi ve meslek yaşamı ile birlikte zaten uzunca bir süredir takip etmekte olan aile hekimi belirtileri tanımak, sınıflamak ve tetikleyen nedenleri ayrıştırmak konusunda diğer uzmanlık gruplarına göre bir adım önde durmaktadır. Sir William Osler in bir özdeyişinde dediği gibi Hastayı dinleyiniz! O size tanısını kendisi söyleyecektir. hastadan alınan doğru bir öykü, AR tanısı koymanın anahtarıdır. 4 Öykü sırasında çoğu zaman hastalar belirtilerini zaten spontan olarak veya klinisyenin sorgulamaları doğrultusunda söyleyeceklerdir. Önemli olan bu belirtilerin doğasını ve süresini iyi anlamaktır. Bu şekilde AR tanısını üst solunum yolu infeksiyonlarından ayırmak mümkün olacaktır. Öyküde önemli olan bir başka durum belirtilerin şiddetini ve hastanın yaşamına olan etkisini irdelemektir. Bu bakımdan belirtilerin uyku, günlük yaşam, iş ve okul ile olan ilişkileri ve etkisi sorgulanmalıdır (Şekil-2). Çoğu zaman tetikleyici alerjik etmenler ve sonuçları hasta tarafından zaten gözlemlenmiş olacaktır. Bu konuda durum belirsiz ise hastadan daha sonraki ziyaretlerinde getirmek üzere belirtilerle olası tetikleyicileri eşleştirebileceği bir günlük tutması istenebilir. Yine birçok hasta tetikleyici etmenlerin farkında olsa bile, sıkça yaşadığı belirtilerin tedavisine yönelik bazı ilaçlar, ürünler ya da alternatif yöntemler kullanıyor olabilir. Belirtilerle doğru orantılı olarak bu ürünlerden ne düzeyde yararlandığını öyküde sorgulamak doğru olacaktır. Yukarıda tanımlanmış olan belirtilerin yanı sıra bazı belirtilere de özellikle dikkat etmek gerekmektedir. Bunlar arasında öksürüğün yeri önemli ve özeldir. Öksürük çoğunlukwww.kliniktipdergisi.com

5 Tablo 1. Alerjik Rinitte Klinisyenin Dikkat Edeceği Belirtiler ve Ayırıcı Tanısı (BSACI kılavuzu)(9) Alerjik Rinitte Semptomatoloji ve Ayırıcı Tanı Hapşırma, burun kaşıntısı AR lehine yorumla, semptomların aralıklı mı devamlı mı olduğunu sorarak şiddeti belirle. Mevsimsel ise polenler ve küf mantarlarını düşün. Evde daha yoğunsa evcil hayvanlar veya ev tozu mite ları düşün. İşte daha yoğunsa iş ortamına ait tetikleyici alerjenleri düşün. Tatildeyken remisyona giriyorsa iş ortamı veya çevresel etmenleri düşün. Sulu burun akıntısı Akıntı anteriordan olabilir veya geniz akıntısına dönüşebilir. Akıntı şeffaf ise infeksiyon değildir. Akıntı sarı renkli ise alerji veya infeksiyon, yeşil renkli ise infeksiyon düşün. Tek taraflı akıntı nadirdir; varsa BOS kaçağı veya malignensi düşün. Kanlı akıntı var ve tek taraflıysa burun karıştırma, tümör, yabancı cisim, sprey zedesi, iki taraflıysa, burun karıştırma, kanama diyatezi, granülomatöz hastalıklar düşün. Burun Tıkanıklığı Tek taraflı genellikle septal deviasyon neden olur. Ancak yabancı cisim, polip, tümör gibi nedenleri de düşün. Bilateral Septal deviasyon, rinit veya polip. Bir burun deliğinden diğerine değişen tıkanıklık rinitin normal bir manifestasyonudur. Burunda Kabuklanma Burun karıştırmayı düşün. Wegener granülomatozu, sarkoidoz, atrofik rinit, topikal steroid kullanımı gibi genel nedenleri düşün. Göz Belirtileri Bilateral kaşıntılı, şiş, kızarık gözler genellikle alerjik rinit ile ilişkilidir. Öksürük, Wheezing, Nefes Darlığı Astımı olanların çoğunun alerjik riniti vardır ( %78) ve riniti olanlar arasında da astımı olanları sayısı anlamlı derecede daha fazladır. Yılın genelinde astımı olmayıp, belirli bir mevsimde wheezingi olanlarda polen alerjisi düşünülebilir. Aile Öyküsü Eğer özgeçmiş veya soygeçmiş atopi düşündürüyorsa (saman nezlesi, astım veya çocuklukta egzema ya da diğer alerjiler), alerjik rinit veya astım daha büyük olasılıkla düşünülebilir. Sosyal Öykü Konut, evcil hayvanlar, iş veya olası diğer tetikleyicileri ve horlamayı sor. Fizik İnceleme Azalmış burun hava akımı / Ağızdan soluma Burun üzerinde horizontal çizgilenme (şiddetli rinitte) Alerjik selamlama (burun ucunu eliyle yukarıya doğru itme) Alerjik göz çevresi ve bakış Deprese burun kökü; kokain kullanımı, operasyon sonrası, Wegener granülomatozu Genişlemiş burun kökü; Polipler (multipl poliplerde kistik fibrozis düşün), adenoid hipertrofisi la alt solunum yollarından kaynaklanmaktadır ve eşzamanlı bir astım varlığına işaret edebilmektedir. Ayrıca tat ve koku duyusunun bozulması da AR özelliklerinden biri olarak ortaya çıkabilmektedir (11). Yine öyküde diğer alerjik durumların sorgulanması tanıyı desteklemektedir. Bu tür bilgiler hem aile hekiminin aileye ait kayıtlarında bulunabilecektir, hem de hastaya sorularak öğrenilebilecektir. Bu anlamda hastanın özgeçmişinde ve soy geçmişinde astım, egzema, atopi bulunması tanıyı destekleyecektir (9,11). AR tanısında asıl dayanak noktası ve tanı aracı klinik belirtiler ve muayene bulguları olmakla birlikte bazı incelemelerin de kesin tanı koymakta ve ayırıcı tanıyı yapmakta yeri büyüktür. Bu hastalarda öncelikle tam kan sayımı, karaciğer fonksiyon testleri ve tiroid testleri yapılmalı ve AR tanısı koymadan önce normal oldukları görülmelidir. Bu sayede infeksiyonlar, alkol bağımlı burun akıntısı ve hipertirodi dışlanmalıdır. AR nin ayrıntılı incelemesinde ikinci veya üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde ayrıca rinoskopi, burun hava yolunun objektif ölçümleri (akustik rinometri, nazal inspiratuvar akım hızı, rinomanometri), nazal endoskopi, BT taramaları, altta yatan hastalık taramaları, nazal sıvının analizi (BOS kaçağı) ve nazal havada nitrik oksit ölçümleri gibi komplike incelemeler de gerekebilir. Bu nedenle hastanın ne zaman sevk edileceğine de iyiş karar vermek gerekir. Bunun dışında kesin tanı için alerji testlerinin yapılması önem taşımaktadır (9,19,20). Alerji testlerinin gerekip gerekmediğine temel olarak öykü ve klinik incelemelere bakılarak karar verilmektedir. Alerji testleri, bir alerjeni saptamak veya dışlamak için gerekli olabilir. Bu tür tetikleyici alerjen hakkında bilgiler bazı duwww.kliniktipdergisi.com 5

6 rumlarda hasta yönetimini oldukça kolaylaştırmaktadır. Birinci basamak sağlık hizmetlerindeki olguların çoğunda antihistaminiklerle veya nazal kortikosteroidlerle yapılan tedaviler belirtileri kontrol etmekte yeterli olacaktır. Ancak yeterince kontrol edilemeyen olgularda veya persistan belirtiler sergileyen durumlarda tetikleyici alerjenin belirlenmesi fayda sağlayacaktır. Bununla birlikte havayla taşınan alerjen tetikleyicilerde kaçınma tedavisi sınırlı fayda sağlayacak veya kaçınmak mümkün olmayacaktır. Yine de hasta yönetiminin bazı yönleri, alerjenin bilinmesi halinde kolaylaşmaktadır. Örneğin evcil hayvanlara ilgili alerjen tetikleyicilerin varlığında kaçınma veya karşılaşma öncesinde proflaktik tedavi mümkündür. Yine ağaç ve çimen polenlerine karşı alerjinin bilinmesi halinde sezon temelli önlemlerin alınması ve sezon öncesi önleyici tedavilerin başlatılması mümkün olacaktır. Ev tozu, mite ve küf gibi tetikleyiciler bilindiğinde evde ortamsal düzenlemelerin yararlarını gündeme getirecektir. Hepsinden öte, herhangi bir alerjik tetikleyicinin bulunmaması halinde gereksiz bazı yaşam tarzı değişikliklerinden kaçınılmasını ve daha ileri alerjik testlerin yapılmasının gereksiz olduğunun anlaşılmasını da sağlayacaktır (9,11,19,20). Bu anlamda akut hipersensitivite deri testleri en yaygın kullanılan testlerdir. En sık kullanılan testler Prick ve puncture testleridir. Bu testler semptomlarla ve provokasyıon testleriyle en uyumlu sonuçları vermektedir. Yine de Prick testlerinin negatif prediktif değeri oldukça yüksektir. Yani belirli bir alerjen ile ilgili negatif bir prick testi varlığında o alerjene karşı hastanın sensitize olması yüksek oranda mümkün değilken, pozitif test varlığı mutlaka alerjik sensitizasyonu göstermeyebilir. Böylece aslında negatif olan değerler daha kıymetlidir. Prick testinin sonuçları antihistaminikler, trisiklik antidepresanlar ve topikal steroidler tarafından baskılanabilir. Ayrıca nadiren de olsa Prick testi sırasında sistemik bir alerjik yanıt oluşabilir. Bu nedenle test sırasında acil girişim olanakları da hazır tutulmalıdır. Prick testi ve puncture testlerinin ulaşılamadığı durumlarda spesifik IgE testleri de istenebilir (sige). Bununla birlikte total IgE düzeyleri tanısal açıdan değerli değildir. sige değerleri büyük oranda Prick testi ile uyum sağlasa da hasta kliniği ve öyküsü ile birlikte yorumlanmalıdır (9,11,19,20). AR de Tedavi Yaklaşımları Tedavinin temel yönelimi AR tanısı düşünülen her hasta bireyde doğru tanı konmasına, şiddetinin belirlenmesine ve astım ile olası ilişkisinin aydınlatılabilmesine dayanmaktadır. Temel amaçlar ise yeterince uykunun sağlanması, herhangi kısıtlılık olmadan günlük etkinliklerin yeterince yerine getirilebilmesinin sağlanması, rahatsızlık verici semptomların ortadan kaldırılması şeklindedir. Bu arada tedavinin hiç ya da en az yan etkiyle yapılabilmesi amaçlanır (2,9,19). Bu amaçların yerine getirilebilmesi için tedavinin temelleri hastanın eğitilmesine, alerjenlerden korunmaya, alerjen spesifik immünoterapiye ve bazı seçilmiş olgularda cerrahi girişimlere dayanmaktadır (20). Ancak tedavinin planlanabilmesi için önce hasta, durumunun şiddetine ve semptomların 6 ağırlığına göre sınıflanmalıdır (18)(Bkz. Şekil-2). Tedavi bu sınıflamaya dayandırılarak Tablo-2 deki gibi yapılandırılmalıdır. Tedavide kullanılabilecek preperatların seçimi semptom kombinasyonlarına göre bireyselleştirilebilir (19). H1 Bloker Antihistaminikler: Hastanın yaşam kalitesini arttıran en önemli ilaç grubudur. Reseptör düzeyinde H1 i bloke ederek etki gösterirler (20). Hem oral hem de topikal (intranazal ve oküler) formları vardır. Bazı formlarının ek olarak antialerjik özellikleri de bulunmaktadır (24). Sedatif yan etkisi yoğun olan 1. kuşak etken maddelerden sonra bu etkileri azaltılmış 2. kuşak antihistaminikler ve bunların metabolitlerinden oluşan 3. kuşak antihistaminikler de piyasaya sunulmuştur (19,20,24). Ancak yan etkisi hiç olmayan antihistaminikler yine de yoktur. Bu ilaçlar, histamin salınımının kontrolünde olan burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı ve göz semptomlarına karşı etkili olmaktadır (24). Ancak nazal konjesyon konusunda yetersiz kalırlar (25,26). Kullanımları sırasında sedasyon, öğrenme güçlüğü, bilişsel bozulma ve beceri azalması gibi yan etkiler beklenmelidir. Alkolle alındığında yan etkiler şiddetlenir. Bunun dışında 1. kuşağın kolinerjik etkilerinden dolayı, ağız kuruluğu, taşikardi, üriner retansiyon, gastrointestinal yan etkilere neden olabildiğinden pek kullanılmazlar (Klorfeniramin, difenhidramin, prometazin, tripolidin v.s) (20,24). 2. kuşakta bilişsel ve sedatif yan etkiler azaldığı gibi antikolinerjik yan etkiler de yoktur (akrivastin, azelastin, setrizin, terfenadin, ebastin, ketotifen, loratadin, mizolastin) (20,24). Bu kuşağın etki süresi daha uzundur. Ancak terfenadin, asetamizol ve difenhidranmin gibi bazı etken maddelerin aritmi yapma eğilimi bulunmaktadır. 2. kuşak etken maddelerin metabolitleri olan 3. kuşak etken maddeler günümüzde en sık kullanılan güvenilir ve daha da az yan etkisi olan ajanlardır (desloratadin, levosetrizin, feksofenadin v.s.) (20,24). Antihistaminiklerin çocukluk çağında kullanımı da güvenli olup topikal kullanıldıklarında 20 dk içerisinde kullanım bölgesinde oral alımdaki kadar etkileri vardır ve 2 doz halinde kullanılırlar (19,24,25). İntranazal Glokokortikoidler: Bu grup ilaçlar günümüzde alerjik ve non-alerjik rinit tedavisindeki en etkili grup ilaçlardır (20,27). Nazal mukoza reseptör bölgesinde yüksek konsantrasyonlara ulaşabilirken sistemik yan etki bakımından çok az riske sahiptirler (19,27). Bu şekilde nazal mukozadaki hücre infiltrasyonunu ve inflamatuvar mediyatörlerin salınımını azaltırlar (20). Glukokortikoidler alerjik inflamatuvar sürecin birçok basamağını baskılayarak etki gösterirler (27). Nazal belirtilerin tümünün tedavisinde etkilidirler. Etki, kullanımdan sonraki 7-8 saat içerisinde başlasa da maksimum etki için 2 hafta beklemek gerekir (27). Nazal belirtilerin yanı sıra bu grup ilaçlar iyilik halini, yaşam kalitesini, okul ve işteki performansı arttırıp, nazal konjesyona bağlı uyku sorunlarını da azaltırlar (27,28). Polen sezonundan önce kullanıldığında koruyucu etkileri de olabilmektedir (28). Özellikle semptomlar sık aralarla tekrarlıyor veya konjesyon önde gelen belirtiler arasında ise glukokortikoidler öncelikle tercih edilmelidir (19,20,27,28). Bazı kılavuzlar tarafından önerilmemekle birlikte, intrawww.kliniktipdergisi.com

7 Tablo 1. Hastalığın Şiddetine göre sınıflanmış olgularda AR tedavisi (19) Hafif Aralıklı AR Hafif Sürekli AR Oral H1-blokerler Oral H1-blokerler İntranazal H1 blokerler İntranazal H1 blokerler VE/VEYA Nazal dekonjestanlar VE/VEYA Nazal dekonjestanlar İntranazal serum fizyolojik İntranazal glukokortikoidler İntranazal serum fizyolojik Kromonlar Antilökotrienler (astımın eşlik ettiğinde tercih edilir) Özgül immünoterapi için uzmana sevk etmeyi düşün Hastayı 2-4 hafta sonra yeniden değerlendir. Hastayı 2-4 hafta sonra yeniden değerlendir. İyileşiyorsa: Tedaviyi basamaklı olarak hafiflet İyileşiyorsa: Tedaviyi belirtiler iyileştikten 1 ay sonrasına Başarısızsa: Tanıyı gözden geçir, hasta uyumunu değerlendir, dek sürdür. Sonra dozları azaltmayı düşün. infeksiyon ve diğer nedenleri sorgula. Bu aşamadan sonra Başarısızsa: Tanıyı gözden geçir, hasta uyumunu değerlendir, diğer tedavileri denemeyi düşün veya tedaviyi sınıflandırmada infeksiyon ve diğer nedenleri sorgula. Bu aşamadan sonra bir üst basamağa taşı (Bkz. Orta-Ağır Aralıklı AR tedavisi). diğer tedavileri denemeyi düşün veya tedaviyi sınıflandırmada bir üst basamağa taşı (Bkz. Orta-Ağır Sürekli AR tedavisi). Orta-Ağır Aralıklı AR Orta-Ağır Sürekli AR Oral H1-blokerler İntranazal glukokortikoidler İntranazal H1 blokerler VE/VEYA Oral H1-blokerler Nazal dekonjestanlar Nazal dekonjestanlar İntranazal serum fizyolojik İntranazal serum fizyolojik İntranazal glukokortikoidler Antilökotrienler (astımın eşlik ettiğinde tercih edilir) Kromonlar Özgül immünoterapi için uzmana sevk etmeyi düşün. Antilökotrienler (astımın eşlik ettiğinde tercih edilir) Özgül immünoterapi için uzmana sevk etmeyi düşün. Hastayı 2-4 hafta sonra yeniden değerlendir. Hastayı 2-4 hafta sonra yeniden değerlendir. İyileşiyorsa: Tedaviyi basamaklı olarak hafiflet İyileşiyorsa: Tedaviyi belirtiler iyileştikten 1 ay sonrasına Başarısızsa: Tanıyı gözden geçir, hasta uyumunu değerlendir, dek sürdür. Sonra dozları azaltmayı düşün. infeksiyon ve diğer nedenleri sorgula. Bu aşamadan sonra Başarısızsa: Tanıyı gözden geçir, hasta uyumunu değerlendir, diğer tedavileri denemeyi düşün veya uzmana sevk et. infeksiyon ve diğer nedenleri sorgula. Bu aşamadan sonra diğer tedavileri denemeyi düşün ve aşağıdaki seçeneklerden birini veya birkaçını seçmeyi düşün. Nazal steroid dozunu arttır, diğer tedavi seçeneklerini düşün veya uzmana gönder. Kaşıntı/hapşırma varsa, H1-bloker ekle Burun akıntısı varsa, İpratropium ekle Burun tıkanıklığı varsa, Dekonjestan veya kısa süreli oral steroid ekle Başarısızsa, Uzmana göndermeyi düşün (cerrahi dahil). Not: Tablodaki tedavi seçenekleri masrafın arttığı sıralamada verilmiştir. Maliyet sıralamaları zamana göre değişebilmektedir. Seçim ülkede ulaşılabilen tedavi preperatlarına göre değişebilir. nasal glukokortikoidlerin yanı sıra çok şiddetli ve lokal tedaviye yanıt vermeyen olgularda kısa süreli sistemik glukokortikoidler kullanılabilir. Bu kullanım günlük tablet (20-40 mg/gün ile başla) ya da depo injeksiyon şeklinde planlanabilir. Ancak hem enteral hem de parenteral kullanımda yan etkiler konusunda dikkatli olmak gereklidir (19,20,28). Ancak İntranasal formlarda yan etkiler nadir, olsa da şiddeti hafif ve geçici olmaktadır (19,28). Kromonlar Sodyum kromoglikat ve nedrokromil gibi etken maddelerin mükemmel bir güvenlik profili bulunmaktadır. Mast hücresi stabilizatörü olarak bilinen bu etken maddelerinin etki güçlerinin sınırlı olması ve sık dozlarda kullanma gerekliliği (günde 4 doz) bu ilaçları dezavantajlı hale getirmektedir. Kullanılabilecek diğer ilaçlarla karşılaştırıldığında kromonların etkinlikleri daha düşük kalmaktadır. Oküler formlarının, AR sırasındaki konjunktivitin tedavisinde etkinliği çok daha iyidir (19,20). Dekonjestanlar Şiddetli burun tıkanıklarında diğer ilaç tedavilerle birlikte başlandığında kısa süreli nazal dekonjestan kullanımı (10 günün altında) genellikle yeterli olabilmektedir. AR tewww.kliniktipdergisi.com 7

8 davisinde dekonjestanlar oral veya topikal olarak kullanılabilir. Ancak topikal kullanımda elde edilen etki genelde oral kullanımdan daha iyi olmaktadır. En önemli yan etkileri uzun kullanıldıklarında doku hipertrofisine bağlı rebound konjesyon gelişimidir (rinitis medicamentoza) (29). Bu rebound etki bazı durumlarda irreversibl olabilir. Kullanımı 10 güne yaklaştığında etki süreleri de kısalmaktadır (20,30). Kullanımına karar verirken olası kontrindikasyonlar dikkate alınmalıdır. Özellikle oral kullanımda bu kontrindikasyonlar daha da önemli hal almaktadır. Bunlar; Hipertansiyon, hipertiroidi, prostat hipertrofisi, glokom, psikiyatrik bozukluklar olan ve özellikler yaşları ilerlemiş hastalardır (19). Bunun dışında beta-bloker ve monoaminooksidaz inhibitörü kullanan hastalarda da kontrindikedir (5). Dekonjestanlar burun tıkanıklığını açmak konusunda etkiliyken, hapşırma, burun kaşıntısı ve akıntısı konusunda pek etkili olmamaktadırlar. Antikolinerjikler Antikolinerjiklerin (efedrin, fenilefedrin, fenilpropanolamin, psödoefedrin) anterior burun akıntısını azaltmak konusunda önemli etkileri varken AR in diğer semptomları konusunda pek yararları yoktur (5,19). Oral kullanımlarında sersemlik, irritabilite, uykusuzluk, baş ağrısı, tremor, taşikardi, hipertansiyon yapabilir (20). 2 yaş altında kullanılmamalıdır (19). Hipertiroidi, prostat hipertrofisi, glokom olgularında kontrindikedir (5, 19, 20). Antikökotirenler Antilökotrienler (Montelukast, zafirlukast) hem astım hem de AR tedavisinde kullanılmaya başlanan yeni bir ilaç grubudur. Her iki hastalıktada hastalığın seyrini olumlu etkilemektedirler. İnflamatuvar süreci etkileyerek etkinlik gösterirler (31). Etkileri antihistaminikler ile karşılaştırılabilir bir düzeyde olmakla birlikte nasal obstrüksiyon üzerine daha etkilidirler (19). Antihistaminiklerle birlikte kullanıldıklarında additif etki gösterirler. Bu haliyle kombinasyon tedavilerinde (setrizin+montelukast) polen mevsiminde önce kullanıldığında koruyucu etkileri olduğu gösterilmiştir (20,31). Alerjene Özgü İmmünoterapi Alerjene özgü immünoterapide, alerjik olan bireye, belirli bir alerjenden aşı yoluyla giderek artan miktarlarda verilerek, etken alerjen ile karşılaşıldığında ortaya çıkan belirtileri yok etmek amaçlanır (32). Uygun biçimde yapıldığında, ilgili alerjenin inhalasyon yoluyla verilmesi de artık kanıta dayalı bir uygulamadır (5,32). Uygulama sırasında en çok karşılaşılan alerjenlere karşı aşılar tercih edilir. Uygulamanın 3-4 yıl gibi sürdürülmesi semptomlarda uzun süreli iyileşme sağlayabilir (19). Bu tür bir tedavi alerjen sayısının az olduğu, ilaç tedavisinin sınırlı yarar sağladığı, kaçınma tedavisinin pek işe yaramadığı hastalarda tercih edilir (19,32). Hasta seçerken yine tercihen IgE sınıfı antijenlerle ilişki gösterilebilmiş olmalıdır (32). AR hastalarında uygulanan bu tedavilerin genel olarak astım gelişimini azalttığı gösterilmiştir (20). Alternatif Tedaviler AR de alternatif tedavi arayışları giderek artan şekilde sürmektedir. Bununla birlikte ARIA belgelerinde ifade edildiğine göre AR tedavisinde akupunktur, homeopati, bitkisel tedaviler gibi alternatif yaklaşımların lehinde yapılan literatür taramalarında yeterli kanıt olmadığı söylenmektedir (5). Yine 2000 yılına ait bir Cochrane derlemesinde astım tedavisine yönelik homeopatik tedavilere dair yeterli kanıt olmadığını ileri sürmektedir (33). Bitkisel tedaviler, medikal tedavilerle bağlantılı olarak kullanıldığından bazı belirtiler yönünden hafifletici etkiler gösterebilir. Ancak bunlar da henüz yeterince kanıta sahip değildir ve ilaçlarla etkileşimleri net olarak bilinmemektedir. Göz Belirtilerinin Yönetimi AR de kullanılan intranasal glukokortikoidlerin göz semptomları üzerine de bazı etkilerinin olduğu gösterilmiştir (34). Oysa oküler kullanılan glukokortikoidlerin göz üzerine önemli etkileri olduğu bilinmektedir. Ancak bilinen bazı yan etkilerinden dolayı bu preperatlardan kaçınılmalı ya da yalnızca göz uzmanları denetiminde kullanılması sağlanmalıdır (19). Oral antihistaminikler ve glukokortikoid tedavilerine karşın oküler belirtiler predominant ise antihistaminikli veya kromonlu göz damlalarının kullanımı daha uygun olacaktır (19). Hafif veya orta düzeyde göz belirtilerinin varlığında soğuk kompreslerin de rahatlatıcı etkileri vardır. AR li Hastaların Astım Eşlik Ettiğinde Yönetimi Yukarıda söz edildiği gibi astımlı hastaların önemli bir bölümüne AR de eşlik etmekte ve AR li hastaların da bir kısmında astım gelişmektedir (5). Sunulan bazı kanıtlara göre, astım ile birlikte olan AR hastalarında astım yakınmaları sadece astımı olan hastalara göre daha şiddetli olmaktadır (35,36). Bu nedenle hem AR hastalarında hem de astım hastalarında muayene dikkatle yapılmalı ve diğer hastalık aranmalıdır. Glukokortikoidler ve antilökotrienler gibi bazı ilaçların her iki hastalık üzerinde de olumlu etkileri olduğu hatırlanmalıdır. AR ve astımın birlikte olduğu bazı hastalarda oral glukokortikoidlere ek olarak topikal formlardan destek alınabilir. Ancak total glukokortikoid dozu ve yan etkilerine özellikle çocuklar başta olmak üzere çok dikkat edilmelidir. Gebelikte AR Yönetimi Gebelik sürecinde belirtileri şiddetlendiğinden AR ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkabilir. Özellikle burun tıkanıklığı gebe hastayı çok yoran bir belirti olabilir. Her ne kadar astım hastalarında gebelik süresi içerisinde inhale steroidlerin kullanımı konusunda potansiyel bir risk yoktur dense de, plasental geçiş nedeniyle gebelikte rinit tedavilerinin kullanımında dikkatli olunmalıdır (19). 8

9 Takip ve Sürekli Bakım Hastalar genellikle tedavi başlandıktan sonraki 2-4 hafta kontrol altında tutulmalıdır. Bu süre içerinde hasta tedavilerden yarar görürse tedavi basamaklı olarak azaltılmalıdır. Eğer izlenen hasta persistan semptomları olan bir AR hastası ise, belirtilerin tamamen geçmesinden sonra bile tedavi en az bir ay süreyle devam ettirilmelidir. Tedavinin başlandığı dönemde hasta tedaviye yanıtsız kalırsa, yapılacak en akıllıca hamle hasta uyumunu değerlendirmek, tanıyı gözden geçirmek ve infeksiyon ve diğer tanıları düşünmektir. Eğer tanıdan emin olunduysa bir ay sürecek bir tedavi denemesinden sonra diğer tedavi seçenekleri denenmelidir (5-8,19). Hasta Sevki Tedavide uygulanan yaklaşımlara cevap vermeyen, tanısından emin olunamayan ya da hasta uyumunun sağlanamadığı her hastada sevk düşünülmemelidir. Bu gibi durumlarda konu ile ilgili uzmanlarla işbirliği yapmak hasta güvenliği açısından daha yararlı olabilecektir. Ancak birinci basamak hekimi burada tanımlanan çerçevede hasta tanısı koymak ve güvenli tedavi girişimleri denemek konusunda yine de cesaretli ve istekli olmalıdır. Kaynaklar 1. Thomas M, Yawn BP, Price D, Lund V, Mullol J, Fokkens W; European Position Paper on Rhinosinusitis and Nasal Polyps Group. EPOS Primary Care Guidelines: European Position Paper on the Primary CareDiagnosis and Management of Rhinosinusitis and Nasal Polyps a summary. Prim Care Respir J Jun;17(2): doi: /pcrj Review. 2. Fokkens WJ, Lund VJ, Mullol J, Bachert C, Alobid I, Baroody F, et al. European Position Paper on Rhinosinusitis and Nasal Polyps Rhinol Suppl Mar(23): ; 3. Bachert C, van Cauwenberge P, Khaltaev N; World Health Organization. Allergic rhinitis and its impact on asthma. In collaboration with the World Health Organization. Executive summary of the workshop report December 1999, Geneva, Switzerland. Allergy Sep;57(9): Review. 4. Bousquet J, Van Cauwenberge P, Khaltaev N. Allergic rhinitis and its impact on asthma. J Allergy Clin Immunol 2001;108(5 Suppl):S Bousquet J, Khaltaev N, Cruz AA, Denburg J, Fokkens WJ, Togias A, et al. Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma (ARIA) 2008 update (in collaboration with the World Health Organization, GA(2)LEN and AllerGen). Allergy 2008;63 Suppl 86: Bousquet J, Khaltaev N, Cruz AA, et al.; World Health Organization; GA(2)LEN; AllerGen. Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma (ARIA) 2008 update (in collaboration with the World Health Organization, GA(2)LEN and AllerGen). Allergy Apr;63 Suppl 86: doi: /j x. Review. 7. Bousquet J, Schünemann HJ, Samolinski B, et al.; World Health Organization Collaborating Center for Asthma and Rhinitis. Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma (ARIA): achievements in 10 years and future needs. J Allergy Clin Immunol Nov;130(5): doi: /j.jaci Management of Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma. Pocket Guide. Global Primary Care Education. Retrieved from: (2013, Dec. 24). 9. Angier E, Willington J, Scadding G, Holmes S, Walker S. Management of allergic and non-allergic rhinitis: a primary care summary of the BSACI guideline. Primary Care Respiratory Journal (2010); 19(3): Eren E, Aktaş A, Arslanoğlu S, et al. Diagnozis of allergic rhinitis: inter-rater relighability and predictive value of nasal endoscopic examination: a prospective observational study. Clin. Otolaryngol. 2013, 38, Ryan D, van Weel C, Bousquet J, Toskala E, Ahlstedt S, Palkonen S, Van den Nieuwenhof L, Zuberbier T, Wickman M, Fokkens W. Primary care: the cornerstone of diagnosis of allergic rhinitis. Allergy 2008: 63: Review. 12. Bousquet J, Vignola AM, Demoly P. Links between rhinitis and asthma. Allergy 2003;58: Leynaert B, Neukirch F, Demoly P, Bousquet J. Epidemiologic evidence for asthma and rhinitis comorbidity. J Allergy Clin Immunol 2000;106: Greissner WA, Settipane RJ, Settipane GA. Coexistence of asthma and allergic rhinitis; a 23 year follow up study of college students. Allergy Asthma Proc 1998;19: Butland BK, Strachan DP, Lewis S, Bynner J, Butler N, Britton J. Investigation into the increase in hay fever and eczema at age 16 observed between the 1958 and 1970 British birth cohorts. BMJ 1997;315: The International Study of Asthma and Allergies in Childhood (ISA- AC) Steering Committee. Worldwide variation in the prevalence of symptoms of asthma, allergic rhinoconjunctivitis, and atopic eczema: ISAAC. Lancet 1998;351: The International Study of Asthma and Allergies in Childhood (ISA- AC) Steering Committee. Worldwide variation in the prevalence of symptoms of asthma, allergic rhinoconjunctivitis, and atopic eczema: ISAAC. Lancet 1998;351: Bro ek JL, Bousquet J, Baena-Cagnani CE, et al. Allergic Rhinitis and its Impact on Asthma (ARIA) guidelines: 2010 Revision. J Allergy Clin Immunol, 126(3): Price D, Bond C, Bouchard J, et al. International primary care repiratory group (IPCRG) guidelines: management of allergic rhinitis. Primary Care Respiratory Journal (2006)15, Cıncık H. Alerjik rinit ve tedavisi. Türkiye Klinikleri J Fam Med-Special Topics 2011;2(1), Bousquet J, Vignola AM, Demoly P. Links between rhinitis and asthma. Allergy 2003;58: Leynaert B, Neukirch F, Demoly P, Bosquet J. Epidemiologic evidence for asthma and rhinitis comorbidity. J Allergy Clin Immunol 2000;106: Holt PG, Macaubas C, Stumbles PA, Sly PD. The role of alergy in the development of asthma. Nature 1999;402(6760 Suppl):B12-B Howarth P. Antihistamines in rhinoconjunctivitis. Clin Allergy Immunol 2002;17: Review. 25. Passalacqua G, Canonica GW, Bousquet J. Structure and classification of H1-antihistamines and overview of their activities. Clin Allergy Immunol. 2002;17: Review. 26. Nielsen LP, Mygind N, Dahl R. İntranazal corticosteroids for allergic rhinitis: superior relief? Drugs. 2001;61(11): Review. 27. Weiner JM, Abramson MJ, Puy RM. Intranasal corticosteroids versus oral H1 receptor antagonists in allergic rhinitis: systematic review of randomised controlled trials. BMJ Dec 12;317(7173): Graft D, Aaronson D, Chervinsky P, Kaiser H, Melamed J, Pedinoff A, Rosen JP, Schenkel EJ, Vandewalker ML, Keim A, Jensen PK, Nolop K, Mesarina-Wicki B. A placebo- and active-controlled randomized trial of prophylactic treatment of seasonal allergic rhinitis with 9

10 mometasone furoate aqueous nasal spray. J Allergy Clin Immunol Oct;98(4): Graf P. Rhinitis medicamentosa: aspects of pathophysiology and treatment. Allergy. 1997;52(40 Suppl): Review. 30. Graf P, Enerdal J, Hallén H. Ten days' use of oxymetazoline nasal spray with or without benzalkonium chloride in patients with vasomotor rhinitis. Arch Otolaryngol Head Neck Surg Oct;125(10): Philip G, Nayak AS, Berger WE, Leynadier F, Vrijens F, Dass SB, Reiss TF. The effect of montelukast on rhinitis symptoms in patients with asthma and seasonal allergic rhinitis. Curr Med Res Opin Oct;20(10): Abramson M, Puy R, Weiner J. Immunotherapy in asthma: an updated systematic review. Allergy Oct;54(10): Review. 33. Linde K, Jobst KA. Homeopathy for chronic asthma. Cochrane Database Syst Rev. 2000;(2):CD Review. 34. Weiner JM, Abramson MJ, Puy RM. Intranasal corticosteroids versus oral H1 receptor antagonists in allergic rhinitis: systematic review of randomised controlled trials. BMJ Dec 12;317(7173): Thomas M, Kocevar VS, Zhang Q, Yin DD, Price D. Asthma-related health care resource use among asthmatic children with and without concomitant allergic rhinitis. Pediatrics Jan;115(1): Members of the Workshops. ARIA in the pharmacy: management of allergic rhinitis symptoms in the pharmacy. Allergic rhinitis and its impact on asthma. Allergy Apr;59(4):

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Çocuklarda: %8.6-15.4 Erişkinde: %20 AKINTI KAŞINTI Allerjik Selam Allerjik Rinit Bulguları AKSIRMA ATAKLARI

Detaylı

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,

Detaylı

ALERJİK RİNİT. Prof. Dr. Ali Kokuludağ. Ege Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD, Alerji ve İmmünoloji BD

ALERJİK RİNİT. Prof. Dr. Ali Kokuludağ. Ege Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD, Alerji ve İmmünoloji BD ALERJİK RİNİT Prof. Dr. Ali Kokuludağ Ege Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD, Alerji ve İmmünoloji BD Alerjik rinit 26 yaşında erkek hasta İlk olarak 5 yıl önce burnunda kaşıntı, arka arkaya 5-10 kez hapşırma,

Detaylı

Prof. Dr. Bülent E. ŞEKEREL Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji ve Astım Ünitesi, Ankara.

Prof. Dr. Bülent E. ŞEKEREL Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji ve Astım Ünitesi, Ankara. ALLERJİK RİNİT ve TEDAVİSİ Prof. Dr. Bülent E. ŞEKEREL Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Çocuk Allerji ve Astım Ünitesi, Ankara. Rinit nazal kaviteyi döşeyen epitelin

Detaylı

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi Ekrem Said Kankılıç 1, Ali Osman Köksal 2, Mehtap Acar 3, Ayşe Türkmen 2, Selen Güler Selen

Detaylı

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD Astım-Yeni biyolojik tedaviler Omalizumab (Anti-IgE) Mepolizumab

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi ALLERJİ AŞILARI Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi Allerji aşıları Allerjen immunoterapi Allerjik bir hastaya giderek artan miktarlarda allerjen

Detaylı

NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN

NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN BURUN ANATOMİSİ BURUN FİZYOLOJİSİ Burun fonksiyonları Nefes alma Normal nefes alma yolu nazal solunum Yenidoğanlar mutlak burun solunumu yapar (bilateral koanal atrezi

Detaylı

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum Bölüm 28 Çocuğum Astımlı mı Kalacak? Dr. S. Tolga YAVUZ Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum yollarında ortaya çıkan ve şiddeti zaman içinde değişmekle

Detaylı

I. Global Initiative for Asthma (GINA): 2007 rehberleri 2006 dan çok farklı değil.

I. Global Initiative for Asthma (GINA): 2007 rehberleri 2006 dan çok farklı değil. IPCRG Kısa notlar 2 Rehberin Güncellemesi Özet 19 Şubat 2008 I. Global Initiative for Asthma (GINA): 2007 rehberleri 2006 dan çok farklı değil. Majör değişiklik 2005 rehberinden sonraki astım şiddetinden

Detaylı

Alerjik Rinit Allergic Rhinitis

Alerjik Rinit Allergic Rhinitis Derleme Allergic Rhinitis S. Güneşer KENDİRLİ : 'Prof. Dr., Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Alerji-İmmünoloji ABD, ADANA ÖZET ge aracılığı ile ortaya çıkan inflamatuvar bir hastalık olan

Detaylı

Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın!

Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın! Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın! 01 Giriş Her yıl artan sayıda insanı etkileyen alerjik rahatsızlıklar yaygın bir sorundur 1. Avrupa da 150 milyondan fazla insan kronik

Detaylı

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi Bölüm 17 Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Astım Tedavisinde Yapılan Yanlışlar Dr. Gülhan AYHAN ve Dr. Ömer AYTEN Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların

Detaylı

ALLERJİK RİNİT. Doç Dr Dane Ediger Uludağ Ün.Tıp Fakültesi Alerjik Göğüs Hastalıkları

ALLERJİK RİNİT. Doç Dr Dane Ediger Uludağ Ün.Tıp Fakültesi Alerjik Göğüs Hastalıkları ALLERJİK RİNİT Doç Dr Dane Ediger Uludağ Ün.Tıp Fakültesi Alerjik Göğüs Hastalıkları Kursun amaçları Bu derste bir Göğüs Hastalıkları uzmanının alerjik rinit hakkında bilmesi gerektiğini düşündüğümüz klinik

Detaylı

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM 1. PUADER KONGRESİ ANTALYA 2012 Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara ipektur@gmail.com STRİDOR? VİZİNG? BRONŞİOLİT %80 ÜSYE %20 BRONŞİOLİT BRONŞİOLİT

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda

Detaylı

Alerjik Rinit. Adem Parlak, Şeref Demirbaş, Oğuzhan Babacan

Alerjik Rinit. Adem Parlak, Şeref Demirbaş, Oğuzhan Babacan Adem Parlak, Şeref Demirbaş, Oğuzhan Babacan Giriş Allerjik rinit (AR), nazal mukozanın konjesyon, kaşınma ve seröz burun akıntısı ile seyreden inflamasyonudur. Genelde konjunktival irritasyon, boğazda

Detaylı

Burun yıkama ve sağlığı

Burun yıkama ve sağlığı Burun yıkama ve sağlığı Yayınlanmış bir çok klinik çalışmada günlük yapılan nazal yıkmanın burnumuzla ilgili yaşam kalitesini arttırdığı ve sinüslerimizden kaynaklanan semptomları azalttığı gösterilmiştir.

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK

Detaylı

KANITLARIN KATEGORİSİ

KANITLARIN KATEGORİSİ EPOS 2007 AMAÇLAR VE HEDEFLER Rinosinüzit, topluma büyük bir mali yük oluşturan, önemli ve gittikçe artan bir sağlık sorunudur. Bu el kitabı, rinosinüzitin tanısı ve tedavisi hakkında kanıta dayalı öneriler

Detaylı

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Kronik ürtikerde güncel tedaviler Kronik ürtikerde güncel tedaviler Dr. Emek Kocatürk Göncü İstanbul Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi Sunum akışı EAACI/GALEN/EDF/WAO Ürtiker Kılavuzu Amerikan Allerji İmmunoloji Akademisi Ürtiker Kılavuzu

Detaylı

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen Olgu 1: 46y, E. 8 yıldır astım tanısıyla takipli Son 3 aydır artan yakınmaları var: Haftada 4-5 gün semptomları var Ayda 3-4 kez

Detaylı

BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN... Kayıt (protokol) numarası :... Doğum tarihi (gün/ay/yıl) :... Adresi :...... Telefon numarası

Detaylı

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL

BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii. Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL BİRLİKTE ÇÖZELİM Mİ? NSAii Dr Gözde KÖYCÜ BUHARİ Dr Ferda ÖNER ERKEKOL HASTAYI POLİKLİNİKTE NASIL DEĞERLENDİRELİM? 1) Klinik özellikler ( semptom, bulgu, eşlik eden hastalıklar) Reaksiyon ilaç aşırı duyarlılık

Detaylı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

17.08.2012-KOAH TEDAVİSİNDE SFT ZORUNLULUĞUNUN KALDIRILMASINA HÜKMEDEN SUT MADDELERİNE YÖNELİK SPÇG GÖRÜŞÜ

17.08.2012-KOAH TEDAVİSİNDE SFT ZORUNLULUĞUNUN KALDIRILMASINA HÜKMEDEN SUT MADDELERİNE YÖNELİK SPÇG GÖRÜŞÜ 17.08.2012-KOAH TEDAVİSİNDE SFT ZORUNLULUĞUNUN KALDIRILMASINA HÜKMEDEN SUT MADDELERİNE YÖNELİK SPÇG GÖRÜŞÜ GİRİŞ Ülkemizde KOAH prevalansı 40 yaş üzeri erişkin nüfusta %19 dur, diğer bir ifadeyle yaklaşık

Detaylı

ALERJİ. Alerji neden olur:

ALERJİ. Alerji neden olur: ALERJİ Alerji normalde zararlı olmayan maddelere karşı vücudun verdiği abartılı cevaptır. Bu abartılı cevap bazen tüm vücutta bazen vücudun bir kısmında olabilir: Gözde olursa; alerjik konjoktivit, Üst

Detaylı

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ

ANAFLAKSİ. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ ANAFLAKSİ Uzm. Dr. Alpay TUNCAR KIZILTEPE DEVLET HASTANESİ Hayatı tehdit eden birçok hastalığın ilk tanı ve tedavisi Acil Servis te yapılıyor Anafilaksi gibi, bu hastalıkları içeren kılavuzlar diğer kliniklerce

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMINDA TEDAVİ. Dr. Arif KUT

ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMINDA TEDAVİ. Dr. Arif KUT ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMINDA TEDAVİ Dr. Arif KUT ASTIM Kronik enflamatuvar bir hastalıktır Çok sayıda hücre ve mediatör rol alır Solunum yollarında aşırı duyarlılık vardır Tekrarlayıcı öksürük ve hırıltı ile

Detaylı

Özgün Problem Çözme Becerileri

Özgün Problem Çözme Becerileri Özgün Problem Çözme Becerileri Research Agenda for General Practice / Family Medicine and Primary Health Care in Europe; Specific Problem Solving Skills ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AİLE HEKİMLİĞİ

Detaylı

Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler

Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler Dr.Ersoy Civelek Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji SUAM ersoycivelek@gmail.com Çocuklar

Detaylı

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR?

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR? Saman nezlesi tanımı yanlış isimlendirilmektedir. Çünkü saman bu olaya neden olmaz. Hastalık; akan / kaşınan burun ve göz, hapşırma, boğaz kaşıntısı ve burun, boğazda çok miktarda akıntıdan oluşmaktadır.

Detaylı

WAO/EAACI Allerji Tanımlamaları

WAO/EAACI Allerji Tanımlamaları WAO/EAACI Allerji Tanımlamaları Allerji ile ilgili kavramların isimlendirilmesi çeşitlilik göstermektedir. Bu önemli konuya açıklık getirmek ve sağlıkla ilgilenenler arasında en iyi iletişimi sağlamak

Detaylı

K U L L A N M A T A LİMATI

K U L L A N M A T A LİMATI ALLERGO-COMOD burun spreyi 20 mg/ml Yalnızca burun içine uygulanır. K U L L A N M A T A LİMATI Etkin madde: Sodyum Kromoglikat 0.14 ml lik püskürtme içeriğinde 2.8 mg Yardımcı Maddeler: sodyum edetat,

Detaylı

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI Akut tonsillofarenjit veya çocukluk çağında daha sık karşılaşılan klinik tablosu ile tonsillit, farinks ve tonsil dokusunun inflamasyonudur ve doktora başvuruların

Detaylı

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 21.12.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi MANİSA HABER Soğuklarla birlikte sinüzit vakalarında artış yaşanıyor Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ercan Pınar, havaların

Detaylı

DÜŞÜK PREVALANS HEKİMLİĞİ. Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD

DÜŞÜK PREVALANS HEKİMLİĞİ. Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD DÜŞÜK PREVALANS HEKİMLİĞİ Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD Öğrenim amaç ve hedefleri Amaç Düşük prevalans hekimliği hakkında bilgi vermek Hedefler Bu dersin

Detaylı

TTD Kış Okulu 2016 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

TTD Kış Okulu 2016 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen TTD Kış Okulu 2016 Havayolu Hastalıkları Modülü Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen Olgu 1: 46y, E. 8 yıldır as0m tanısıyla takipli Son 3 aydır artan yakınmaları var: Ha=ada 4-5 gün semptomları var Ayda 3-4 kez nokturnal

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı www.toraks.org.tr Türk Toraks Derneği Astım ve Allerji Çalışma Grubu Rehberin

Detaylı

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD 1 2 3 4 ANTİRETROVİRAL TEDAVİ HIV eradiksayonu yeni tedavilerle HENÜZ mümkün değil

Detaylı

Alerjik Rinitte Güncel Tanı ve Tedavi Yaklaşımları

Alerjik Rinitte Güncel Tanı ve Tedavi Yaklaşımları Alerjik Rinitte Güncel Tanı ve Tedavi Yaklaşımları Uzm. Dr. Özgür TARKAN Arş. Gör. Dr. Özgür SÜRMELİOĞLU Prof. Dr. Ülkü TUNCER Alerjik rinit nazal mukozanın havayla solunan bir alerjenle karşılaştığı anda

Detaylı

Subkutan spesifik immünoterapi

Subkutan spesifik immünoterapi Subkutan spesifik immünoterapi Hasta için bir bilgi Spesifik immünoterapi Doktorunuzun yaptığı alerji testleri, sizde (veya çocuğunuzda) alerji olduğunu göstermiştir. Gözde kaşınma veya sulanma (= konjunktivitis),

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

Astım. Özellikle son yıllarda sıklıkla duyduğumuz. Modern Yaşamın Gizli Tehdidi. En Yaygın Tipi Alerjik Astım

Astım. Özellikle son yıllarda sıklıkla duyduğumuz. Modern Yaşamın Gizli Tehdidi. En Yaygın Tipi Alerjik Astım Özlem İkinci Modern Yaşamın Gizli Tehdidi Astım Sanayileşme ve egzoz gazları dış ortam havasını kirletirken, ev içinde kullanılan parfüm, sprey, deterjan, boya gibi malzemeler de iç ortam havasının kirlenmesine

Detaylı

Mevsimsel allerjik rinitte 2003 yılı öncesi ve 2009 yılındaki güncel tedavi farklılıkları

Mevsimsel allerjik rinitte 2003 yılı öncesi ve 2009 yılındaki güncel tedavi farklılıkları Asthma Allergy Immunol 2010;8:88-93 ARAfiTIRMA RESEARCH ARTICLE Mevsimsel allerjik rinitte 2003 yılı öncesi ve 2009 yılındaki güncel tedavi farklılıkları Current treatment differences before 2003 and in

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı

Malatya da Yaşayan 6-7 Yaş Grubu Çocuklarında Allerjik Hastalıkların Sıklığı ve İlişkili Risk Faktörleri

Malatya da Yaşayan 6-7 Yaş Grubu Çocuklarında Allerjik Hastalıkların Sıklığı ve İlişkili Risk Faktörleri Astım Allerjİ İmmünolojİ Asthma Allergy Immunology doi: 10.21911/aai.348 Asthma Allergy Immunol 2017;15:1-6 ARAŞTIRMA/RESEARCH ARTICLE Malatya da Yaşayan 6-7 Yaş Grubu Çocuklarında Allerjik Hastalıkların

Detaylı

ASTIM. Astım; Asthma; Asthma Bronchiale; Sebebi ve risk faktörleri: En sık rastlanan astım sebepleri: Astım atakları:

ASTIM. Astım; Asthma; Asthma Bronchiale; Sebebi ve risk faktörleri: En sık rastlanan astım sebepleri: Astım atakları: ASTIM Astım; Asthma; Asthma Bronchiale; Astım solunum yollarının alerjik hastalığıdır. Hırıltılı solunum, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, öksürük, çabuk yorulma şikayetleri ile seyreder. Sebebi ve

Detaylı

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALĐMATI ANTHĐX 10 mg tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir tablette 10 mg rupatadine eşdeğer 12,80 mg rupatadin fumarat bulunur. Yardımcı maddeler: Laktoz, mikrokristalin selüloz, kırmızı

Detaylı

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları

Detaylı

Doç Dr Ömür AYDIN. Ankara ÜTF Göğüs Hastalıkları ABD İmmunoloji-Allerji BD

Doç Dr Ömür AYDIN. Ankara ÜTF Göğüs Hastalıkları ABD İmmunoloji-Allerji BD Doç Dr Ömür AYDIN Ankara ÜTF Göğüs Hastalıkları ABD İmmunoloji-Allerji BD Mesleksel astım tedavisinde temel prensipler Mesleksel astımda prognoz Maruziyetin kesilmesi/azaltılmasının sonuçları Mesleksel

Detaylı

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi Dr. Ali Ayberk Beşen Başkent Üniversitesi Tıbbi Onkoloji BD Giriş Sitotoksik tedaviler herhangi

Detaylı

Hepatit B ile Yaşamak

Hepatit B ile Yaşamak Hepatit B ile Yaşamak NEDİR? Hepatit B, karaciğerin iltihaplanmasına sebep olan, kan yolu ve cinsel ilişkiyle bulaşan bir virüs hastalığıdır. Zaman içerisinde karaciğer hasarlarına ve karaciğer kanseri

Detaylı

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir? Suçiçeği Nedir? Su çiçeği varisella zoster adı verilen bir virüs tarafından meydana getirilen ateşli bir enfeksiyon hastalığıdır. Varisella zoster virüsü havada 1-2 saat canlı kalan ve çok hızlı çoğalan

Detaylı

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır Toraks Derneği, Göğüs Hastalıkları Uzmanları ve solunum hastalıkları alanında çalışan diğer uzmanlık dallarındaki hekimler tarafından 1992 de kurulan bir ulusal uzmanlık derneğidir. Toraks Derneği nin

Detaylı

DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU

DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU DERİ PRICK TESTİ (SPT) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAY FORMU 1. Deri prick testi (SPT: Skin Prick Test ), yakınmaları bir solunum yolu ya da besin allerjisinin varlığını düşündüren olgularda uygulanan bir

Detaylı

Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi

Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi Doç. Dr. Bülent Karadağ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hast. BD, İstanbul Dünyada Astım 300 milyon hasta Gittikçe artıyor. Dünyada Astım ISAAC

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: 1 ml oral çözeltide 0.5 mg levosetirizin dihidroklorür

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: 1 ml oral çözeltide 0.5 mg levosetirizin dihidroklorür KULLANMA TALİMATI XYZAL 0.5 mg/ml oral çözelti Ağızdan alınır. Etkin madde: 1 ml oral çözeltide 0.5 mg levosetirizin dihidroklorür Yardımcı maddeler: Maltitol, gliserol, metil parahidroksibenzoat, propil

Detaylı

ÜÇÜNCÜ BASAMAK SAĞLIK KURULUŞUNDA ALERJİK RİNİT REÇETELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ICD-10 KODLARIYLA UYUMU

ÜÇÜNCÜ BASAMAK SAĞLIK KURULUŞUNDA ALERJİK RİNİT REÇETELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ICD-10 KODLARIYLA UYUMU KLİNİK ÇALIŞMA ÜÇÜNCÜ BASAMAK SAĞLIK KURULUŞUNDA ALERJİK RİNİT REÇETELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ICD-10 KODLARIYLA UYUMU Dr. Yusuf Özgür BİÇER, Dr. Serap KÖYBAŞI, Dr. Mesut ORAL Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı 2018 2019 Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 5 ÜROLOJİ STAJI EĞİTİM PROGRAMI Stajın adı Stajın süresi Öğretim yeri Anabilim dalı başkanı Staj sorumluları Eğiticiler

Detaylı

AĞRIDA AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Arzu Yağız On Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, İzmir

AĞRIDA AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Arzu Yağız On Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, İzmir AĞRIDA AKILCI İLAÇ KULLANIMI Prof. Dr. Arzu Yağız On Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, İzmir AKILCI İLAÇ KULLANIMI -Tanım- Kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine

Detaylı

OLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal

OLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal OLGU I 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal NASIL İLERLERSİNİZ? 1-Bronş provokasyon testi 2-Ek tetkik gerekli değildir

Detaylı

3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER:

3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER: Rev. No : 03 Rev.Tarihi : 28 Şubat 2012 1 / 5 1. : ALERJİK GÖĞÜS HASTALIKLARI BİLİM DALI Alerjik Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı, 12 yaşın üzerindeki ayaktan ve yatan hastalara tanı ve tedavi hizmetleri

Detaylı

%5 Her iki ebeveyn atopik

%5 Her iki ebeveyn atopik ALLERJİ TESTLERİ Dr.ALEV ÖKTEM Düzen Laboratuvarlar Grubu Allerji Allerji vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı, ki bunlara allerjen denir, aşırı

Detaylı

Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri

Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri Prof. Dr. İpek Türktaş Gazi Tıp Fakültesi, Ankara 6 Yaşı şına gelene kadar ~ %50 sinde en az 1 vizing atağı olacaktır Tekrarlıyan Bronşiolitler (Hışıltılı Bebekler)

Detaylı

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI

ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI ALLERJİK HASTALIKLAR STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem IV : 4 iş günü : Cebeci Hastanesi : İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları Bilim Dalı Kliniği,

Detaylı

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. OTRIVINE %0.1 Nemlendirici doz ayarlı burun spreyi 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. OTRIVINE %0.1 Nemlendirici doz ayarlı burun spreyi 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI OTRIVINE %0.1 Nemlendirici doz ayarlı burun spreyi 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her 1 ml çözelti 1 mg ksilometazolin hidroklorür içerir.

Detaylı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI DR. NURİYE TAŞDELEN FIŞGIN İNFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ

AKILCI İLAÇ KULLANIMI DR. NURİYE TAŞDELEN FIŞGIN İNFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AKILCI İLAÇ KULLANIMI DR. NURİYE TAŞDELEN FIŞGIN İNFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ Akılcı İlaç Kullanımı Nedir? Akılcı İlaç Kullanımı tanımı ilk defa 1985 yılında Kenya da Dünya Sağlık Örgütü

Detaylı

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Göğüs Hastalıkları ABD Allerji ve İmmünoloji BD 9 Haziran 2018 Koç Üniversitesi, İstanbul ık Plan

Detaylı

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük

Detaylı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. M. Bülent Sönmez 9. Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresi 10-12 Aralık 2015, Edirne

AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr. M. Bülent Sönmez 9. Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresi 10-12 Aralık 2015, Edirne AKILCI İLAÇ KULLANIMI Dr. M. Bülent Sönmez 9. Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı Kongresi 10-12 Aralık 2015, Edirne AKILCI İLAÇ KULLANIMI Akılcı İlaç Kullanımı tanımı ilk defa 1985 yılında Dünya Sağlık

Detaylı

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi? GEBELİKTE HEPATİT Gebelik ve hepatit Gebelik ve hepatit iki ayrı durumu anlatır. Birincisi gebelik sırasında ortaya çıkan akut hepatit tablosu, ikincisi ise kronik hepatit hastasının gebe kalmasıdır. Her

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK

DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK DİABETLİ HASTALARDA CİNSEL SAĞLIK Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği OP. DR. ÜNSAL ÖZKUVANCI Genel bilgiler Şeker hastalığı bir çok organı etkilediği gibi cinsel fonksiyonları da olumsuz

Detaylı

ASTIM TANI ve TEDAVİSİ

ASTIM TANI ve TEDAVİSİ ASTIM TANI ve TEDAVİSİ TANIM Nöbetler şeklinde öksürük, dispne, hışıltılı solunum, göğüste tıkanıklık yakınmaları Diffüz, değişken, genellikle reverzibl hava yolu obstrüksiyonu Bronş aşırı duyarlılığı

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. OTRIVINE PEDİATRİK Doz Ayarlı Burun Spreyi 0.5 mg/ml Burun deliklerine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. OTRIVINE PEDİATRİK Doz Ayarlı Burun Spreyi 0.5 mg/ml Burun deliklerine uygulanır. KULLANMA TALİMATI OTRIVINE PEDİATRİK Doz Ayarlı Burun Spreyi 0.5 mg/ml Burun deliklerine uygulanır. Etkin madde: Her 1 ml sinde 0.5 mg ksilometazolin hidroklorür içerir. Yardımcı maddeler: Benzalkonyum

Detaylı

Kronik inflamasyonun neden olduğu bronş hiperreaktivitesidir.

Kronik inflamasyonun neden olduğu bronş hiperreaktivitesidir. Bronşial astım ve tedavisi Dr. Müsemma Karabel Sunu Planı Pediatrik astımın özellikleri Klinik Bulgular Tanı basamakları Öykü GINA önerisi anket:2008 FM LAB Pediatrik astımın tedavisi Atak tedavisi Pediatrik

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi: 30.06.2018 » İnfluenzanın Tanımı» İnfluenza Bulaş Türleri» İnfluenza Nasıl Bulaşır?» Konak Seçimi» Klinik

Detaylı

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji Dr. Cengiz KIRMAZ Alerji Bir veya birden fazla antijene (alerjene) verilen anormal immünolojik cevapla karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 03 Ekim 2017 Salı Uzm. Dr. M. Tuba Çöğürlü Prof. Dr. Metin Aydoğan Kocaeli Üniversitesi Tıp

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. OTRIVINE Doz Ayarlı Burun Spreyi 1 mg/ml Burun deliklerine uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. OTRIVINE Doz Ayarlı Burun Spreyi 1 mg/ml Burun deliklerine uygulanır. KULLANMA TALİMATI OTRIVINE Doz Ayarlı Burun Spreyi 1 mg/ml Burun deliklerine uygulanır. Etkin madde: Her 1 ml sinde 1 mg ksilometazolin hidroklorür içerir. Yardımcı maddeler: Benzalkonyum klorür, disodyum

Detaylı

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir. TERCİH EDİLEN YAKLAŞIM MODELİ KILAVUZLARI İÇİN ÖZET KARŞILAŞTIRMALI DEĞERLENDİRMELER Giriş Bunlar Akademinin tercih edilen yaklaşım modeli kılavuzlarının özet kriterleridir. Tercih edilen yaklaşım model

Detaylı

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU Önsöz... IX-X Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu... XI Hemofili Bilimsel Alt Komitesi Üyeleri (2014-2018 dönemi)... XI Kısaltmalar... XII I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANIM...

Detaylı

ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ EĞĠTĠM-ÖĞRETĠM YILI DERS NOTU FORMU

ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ EĞĠTĠM-ÖĞRETĠM YILI DERS NOTU FORMU ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ 2015-2016 EĞĠTĠM-ÖĞRETĠM YILI DERS NOTU FORMU DERSĠN ADI:Mesleksel allerjiler DERSĠ VEREN ÖĞRETĠM ÜYESĠ: Doç. Dr. Ömür Aydın DÖNEM: 4 DERSĠN VERĠLDĠĞĠ KLĠNĠK STAJ: Allerji

Detaylı

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753. Eylül 2018) Özeti yapan: Dr. Ahmet Erol ÖZET: Gebeler ve postpartum kadınlar, mevsimsel

Detaylı

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI

AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI AKUT KORONER SENDROMLARDA OLASILIK SKORLARI VE STRES TESTLERİNİN KULLANIMI Yrd. Doç. Dr. Arif Onur EDEN ERZİNCAN ÜNİVERİSTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI AKUT KORONER SENDROM (AKS) Tanı Kriterleri:

Detaylı

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. ALORES 2.5mg/5ml Şurup Ağızdan alınır. Etkin madde: Her 5 ml (1 ölçek) şurup 2.5 mg desloratadin içerir. Yardımcı maddeler: Propilen glikol, sorbitol %70, sitrik asit monohidrat, sodyum sitrat, sodyum

Detaylı

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK Akılcı İlaç Kullanımı tanımı ilk defa 1985 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılmıştır. Kişilerin

Detaylı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5 Şimdi KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı Yaşlılık Düşük bağışıklık Hırıltılı öksürük Kirli ortam Pasif içicilik Zamanı Tekrarlayan

Detaylı

Genel olarak solunum yolu yakınmaları arasında en sık karşılaşılan problemlerin başında

Genel olarak solunum yolu yakınmaları arasında en sık karşılaşılan problemlerin başında Bölüm 35 Öksürük Yapan İlaçlar ve Astım Öksürük Yapan İlaçlar ve Astım Dr. Özgür KARTAL Genel olarak solunum yolu yakınmaları arasında en sık karşılaşılan problemlerin başında kuru öksürük gelmektedir.

Detaylı

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI ASTIM Dr. Bengü MUTLU Bir çok uyarıya karşı artan havayolu cevabı ile karakterize kronik inflamatuar bir hastalıktır İnflamatuar süreçte mast hücreleri, eozinofiller, T lenfositler, makrofajlar, nötrofiller,

Detaylı

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALĐMATI XYLO-COMOD nazal sprey Buruna uygulanır. Etkin madde : 1 ml için 1 mg Ksilometazolin hidroklorür Yardımcı madde(ler): Disodyum edetat, sodyum dihidrojen fosfat dihidrat, disodyum fosfat

Detaylı

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların

Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan

Detaylı

ALLERJİK HASTALIKLARDA KORUNMA

ALLERJİK HASTALIKLARDA KORUNMA ALLERJİK HASTALIKLARDA KORUNMA Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı Allerjik ı Hastalıklar Bilim Dal Plan Tanım Primer korunma

Detaylı