α = aperiyodiklik parametresi (B.1.5) β = bölgenin tektonik açıdan sismik etkinliği (B.1.4.1) µ = ortalama tekerrür süresi (B.1.5)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "α = aperiyodiklik parametresi (B.1.5) β = bölgenin tektonik açıdan sismik etkinliği (B.1.4.1) µ = ortalama tekerrür süresi (B.1.5)"

Transkript

1 SEMBOLLER VE TANIMLAR a ve b = ilgili bölge için saptanan katsayılar (B.1.4.1) f T (t) = olaylar arası zamanın olasılık yoğunluk (B.1.5) F M (m) = birikimli dağılım işlevi F T (t) = birikimli dağılım işlevli (B.1.5) G j = j sayılı varsayım grubu (B.1.8.3) h = sanal derinlik (B.1.7.2) k = olasılık yoğunluk işlevinin altındaki toplam alanın 1 olmasını sağlayan katsayı (B.1.4.2) m = richter büyüklüğü ve log 10 = 10 tabanına göre logaritma (B.1.4.1) M = deprem büyüklüğünü gösteren herhangi bir ölçekteki büyüklük değeri; moment büyüklüğü (B.1.7); (B.1.7.2) M w = moment büyüklük ölçeği (B.1.0) M b = cisim dalga büyüklüğü (B.1.3.1) M d = süre büyüklüğü (B.1.3.1) M L = yerel büyüklük (B.1.3.1) M s = yüzey büyüklüğü (B.1.3.1) N(m) = birim zaman içinde büyüklük değeri m ye eşit ya da m den büyük ortalama deprem sayısı (B.1.4.1) N y = azalım ilişkisindeki (ortalama tahmin eğrisi) belirsizlik için rastsal düzeltme katsayısı (B.1.7) r = korelasyon katsayısı r cl = istasyona en yakın yatay mesafe (Joyner-Boore mesafesi) km cinsinden (B.1.7.2) r jb = kırılmanın düşey iz düşümüne en yakın mesafesi (km cinsinden) (B.1.7.1) R = depremden inşaat sahasına olan tanımlanmış uzaklık ölçüsü (B.1.7) SD = standart sapma SP i = deprem kaynağı, dalga yayılma hattı, yerel zemin koşulları ile ilgili parametreler (B.1.7) t 0 = en son karakteristik depremden sonra geçen süre (B.1.5) T = örneklemin yıl cinsinden zaman aralığı (B.1.3.3) x, y = birbirine dik iki eksen (B.1.8.2) w j =P(G j )= j sayılı varsayım grubunun diğerlerine göre doğru olma olasılığını yansıtan birleşik öznel olasılık (B.1.8.3) V A = sanal hız (B.1.7.2) V S = ortalama kayma dalgası hızı (m/s) (B.1.7.2) Y = tahmin edilecek olan kuvvetli yer hareketi parametresi (bağımlı değişken); yer hareketi parametresi (PGA, SA) g cinsinden (B.1.7); (B.1.7.1) α = aperiyodiklik parametresi (B.1.5) β = bölgenin tektonik açıdan sismik etkinliği (B.1.4.1) µ = ortalama tekerrür süresi (B.1.5) σ = standart sapma (B.1.8.2) σ λ = ortalama değerin standart sapması (B.1.3.3) ν = incelenen bölgede, birim zaman süresinde (genellikle bir yıl) meydana gelen büyüklüğü m 0 a eşit veya m 0 dan büyük depremlerin ortalama sayısı (B.1.5) 634

2 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ SEMBOLLER VE TANIMLAR B.1.0. UYGULANACAK YÖNTEMİN BAŞLICA AŞAMALARI B.1.1. Giriş B.1.2. Sismik Tehlike Analizi İçin İncelenecek Alanının Belirlenmesi B.1.3. Deprem Veri Tabanının Oluşturulması B Deprem Veri Tabanının Tek Bir Büyüklük Ölçeğine Göre Oluşturulması B Deprem Veri Tabanının İkincil Depremlerden Arındırılması B Deprem Veri Tabanındaki Eksikliklerin (Yanlılığın) Giderilmesi B.1.4. Deprem Büyüklük - Tekerrür Modelleri B Üstel Dağılım Modeli B Karakteristik Deprem Modeli B.1.5. Depremlerin Zaman İçinde Oluşum Modelleri B.1.6. Depremlerin Mekânsal Dağılımı B.1.7. Yer Hareketi Tahmin Denklemi B Boore, v.d. (1997) Tarafından Verilen Zemin Hareketi Tahmin Modeli B Kalkan ve Gülkan (2004) Tarafından Verilen Zemin Hareketi Tahmin Modeli B.1.8. Belirsizliklerin Analizi B Zemin Hareketi Tahmin Modelindeki Belirsizlik B Sismik Kaynakların Konumundaki Belirsizlik B Sismik Kaynak Parametrelerinin Tahmin Edilen Değerlerindeki Belirsizlikler ve Mantık Ağacı Yöntemi B Mantık Ağacının Oluşturulmasında Göz Önünde Tutulabilecek Seçenekler. 657 B.1.9. Sismik Tehlike Analizinde Yakın-Kaynak Doğrultu (Directivity) Etkisi B Sismik Tehlike Değerlerinin Ayrıştırılması (Deaggregation) B Sismik Tehlike Hesabı İçin Yazılımlar EK-B.I-a. BURSA ŞEHRİ VE CİVARI İÇİN AKTİF FAY HARİTASI (Yücemen, v.d., 2006) EK-B.I-b.BURSA ŞEHRİ VE CİVARI İÇİN SİSMOTEKTONİK HARİTA (Yücemen, v.d., 2006) EK-B.II-a. ARAZİ ÇALIŞMASI SONUCUNDA BELİRLENEN AKTİF FAYLARIN KONUMLARINI GÖSTEREN KOORDİNATLAR (Ondalık Derece Cinsinden) EK-B-II-b. İLAVE EDİLEN AKTİF FAYLARIN KONUMLARINI GÖSTEREN KOORDİNATLAR (Ondalık Derece Cinsinden) EK-B-III-a. AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DEPREM ARAŞTIRMA DAİRESİ DEPREM KATALOĞU KULLANILARAK HAZIRLANAN SİSMİK VERİ TABANI EK-B-III-b. AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DEPREM ARAŞTIRMA DAİRESİ DEPREM KATALOĞU KULLANILARAK HAZIRLANAN ESAS SİSMİK VERİ TABANI 673 EK-B-III-c. AFET İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DEPREM ARAŞTIRMA DAİRESİ DEPREM KATALOĞU KULLANILARAK HAZIRLANAN VE SADECE ANA ŞOKLARI İÇEREN SİSMİK VERİ TABANI EK-B-IV. SİSMİK TEHLİKE EĞRİLERİ VE HARİTALARI EK-B-IV-a. SEÇİLEN KÖPRÜLER İÇİN SİSMİK TEHLİKE EĞRİLERİ EK-B-V- KAYNAK LİSTESİ

3 B.1.0. UYGULANACAK YÖNTEMİN BAŞLICA AŞAMALARI B.1.1. Giriş Binalar için 475 sene tekerrür süreli deprem kullanılırken, önemli köprüler için 1000 sene tekerrür süreli deprem, tasarıma esas teşkil etmektedir. Mevcut tasarımlarda kullanılan 1000 sene tekerrür süreli deprem yine çeyrek yüzyıl önce kabul görmüş yöntemlerle bulunmuştur. Oysa son dönemlerde meydana gelen depremlerin gözlemleriyle veriler çoğalmış ve bu gelişmenin ışığında deprem tehlikesi tahminine yönelik rastsal yöntemler değişikliklere uğramıştır. Ayrıca önemli köprülerin tasarımında tekerrür süresi 2475 yıla kadar uzatılarak daha küçük risk düzeyleri amaçlanmaktadır. Ülkemizde 1996 yılında yürürlüğe giren ve halen de geçerli olan deprem bölgeleri haritasında olasılıksal sismik tehlike analizi esaslarına dayanılarak (50 yılda 0.10 aşılma olasılığı) beş adet deprem tehlike bölgesi tanımlanmıştır. Ayrıca, Türkiye ve yakın civarı 0.2 derecelik aralıklarla artan bir ağ ile taranmış ve bu ağın her düğüm noktasındaki 100, 225, 475 ve 1000 yıllık tekerrür süresine tekabül eden en büyük yer ivme (peak ground acceleration) değerleri listelenmiştir (Gülkan, v.d., 1993). Söz konusu çalışmada aktif faylar doğrudan dikkate alınmamış ve yerel bir azalım ilişkisi kullanılmamıştır. Zaman içinde inşaat mühendisliği ve yer bilimleri açısından ortaya çıkan yeni veriler ve gelişmeler mevcut deprem bölgeleri haritasının güncelleştirilmesini gerektirmiştir. Ayrıca köprülerin tasarımına esas teşkil edecek yer hareketi parametrelerinin belirlenmesi ve yenilenmiş olan deprem ve geliştirilmiş olan deprem güçlendirme şartnamelerinin taleplerine cevap verebilecek, olasılık prensiplerine dayalı, aktif faylardan kaynaklanan deprem tehlikesini sonuçlara yansıtan bir deprem tehlikesi haritasının hazırlanması da gerekmektedir. Tüm bu ihtiyaçlara cevap verebilecek nitelikte ve güncel rastsal yöntemlere dayalı deprem tehlike haritası geliştirme prensipleri bu kılavuzda ortaya konulmuştur. Ancak gerekli verilerin elde edilmesindeki zorluklar (zaman ve kaynak) nedeni ile böyle bir deprem tehlike haritasının tüm Türkiye için kısa vadede geliştirilmesi mümkün görülmemektedir. Deprem tehlike haritalarının çıkartılması için gerekli olan başlıca girdiler, geçmiş deprem kayıtlarının eksiksiz, aynı ölçeğe dönüştürülmüş olarak derlendiği güvenilir bir deprem veri tabanı (katalog) ve aktif (diri) faylarla ilgili bilgileri içeren bir aktif fay veri tabanı ve haritası ile yerel koşullara uygun zemin hareketi tahmin modelleridir. Bu nedenle projede sismik tehlikenin belirlenmesinin bölgesel ölçekte yapılması kararlaştırılmış ve örnek uygulama için Bursa ili içinde yer alan üç değişik köprü seçilmiştir. Bu kılavuzun amacı bir köprünün tasarımında dikkate alınacak sismik tehlikenin tahmininde uygulanacak olan olasılıksal sismik tehlike analizi (OSTA) yönteminin prensip ve standartlarını ortaya koymak ve uygulamasını seçilecek bir pilot bölge için göstermektir. Son yıllarda aktif faylardan kaynaklanan sismik tehlikenin tahmini önem kazanmıştır. Faylar üzerinde gerçekleştirilen kapsamlı çalışmalar neticesinde fayların ana özelliklerine ait elde edilen bilgiler ve verilerin de bunda önemli bir katkısı olmuştur. Dolayısı ile yapılacak olan bölgesel deprem tehlikesi değerlendirmesinde inşaat sahasını etkileyebilecek mesafedeki aktif fayların sismik tehlikeye olan katkıları özellikle göz önünde tutulacaktır. Bu birinci bölümde, deprem tehlikesinin tahmininde kullanılacak olan olasılıksal sismik tehlike analizinin (OSTA) değişik aşamaları hakkında, uygulayıcılara kılavuz olacak nitelikteki bilgiler sunulacaktır. Olasılıksal sismik tehlike analizini, sismik tehlikenin sayısal olarak belirlenmesi amacı ile yürütülen ve olasılıksal sonuçların hesaplandığı bir süreç olarak düşünmek mümkündür. Olasılıksal sismik tehlike analizinin başlangıç noktası etkilenme alanı olarak seçilen bölgedeki sismik kaynakların ve aktif fayların konumlarının ve bunlara ilişkin sismisite parametrelerinin değerlerinin belirlenmesidir. 636

4 Sismik tehlike analizinin en önemli ve temel girdilerinden biri, depremlerin zaman ve mekan içindeki dağılımını gösteren geçmiş depremlere ilişkin verilerdir. Bu amaçla mevcut deprem kataloglarından yararlanılarak bir sismik veri tabanı oluşturulmalıdır. Deprem kataloglarındaki ham veriler şu hususlar göz önünde tutularak gerekli işlemlere tabi tutulmalıdır: Mümkün olduğu taktirde değişik kataloglardan elde edilen ham veriler karşılaştırılmalı, tekrarlar önlenmelidir. Değişik ölçeklerde verilen büyüklük değerleri tek bir ölçeğe, tercihen moment büyüklük (M w ) ölçeğine, dönüştürülmelidir. Zaman ve mekan (uzaklık) pencerelerinin boyutları tanımlanarak öncü ve artçı depremler belirlenmeli ve istatistiksel bağımsızlığı sağlamak için bunlar veri tabanlarından çıkartılarak sadece ana şoklardan oluşan alternatif bir sismik veri tabanı oluşturulmalıdır. Ayrıca, deprem kataloğu incelenerek değişik büyüklükteki depremlerin kataloglarda eksik sayıda yer almasının yarattığı yanlılık giderilerek, tekerrür oranlarının hesabı eksiksiz bir veri tabanına dayandırılmalıdır. Yukarıda belirtilen koşulları sağlayan bir sismik veri tabanı oluşturulduktan sonra, depremlerin oluşumu ve büyüklük olasılık dağılımı için uygun modellerin seçilmesi gerekmektedir. Bunun için öncelikle katalogdaki depremlerin sismik kaynaklar ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Sismik tehlike analizinde depremlerin oluşumu ve büyüklüktekerrür ilişkisi için değişik modeller kullanılmaktadır. Bunların arasında büyüklük sıklık ilişkisi için üstel dağılım ve karakteristik deprem modelleri en yaygın uygulananlarıdır. Depremlerin zaman içindeki bağımlılığını göz önünde tutmamasına rağmen Poisson süreci depremlerin zaman içinde oluşumu için en sık kullanılan rastsal modeldir. Yinelenme rastsal süreci ile depremlerin zamana olan bağımlılığını dikkate almak mümkün olmaktadır. Son olarak da yer hareketi tahmin (azalım) modelinin seçilmesi lazımdır. Depremlerin zaman, yer ve şiddet bakımından gösterdikleri rastsallık ve çeşitli belirsizlikler nedeni ile, sismik tehlike analizinde rastsal yöntemlerin kullanılması gerekmektedir. Sismik tehlike analizindeki aşamaların her birinin içerdiği rastsal değişkenliklerden (aleatory) ve bilgi eksikliğinden (epistemic) kaynaklanan belirsizliklerin göz önünde bulundurulabilmesi için mutlaka olasılık ve istatistik yöntemlerinin kullanılması gereklidir. Bir köprünün tasarımında dikkate alınacak sismik tehlikenin tahmininde uygulanacak olan olasılıksal sismik tehlike analizi (OSTA) yönteminin amacı, belirlenen değişik yer hareketi seviyelerinin istenen bir yer hareketi parametresi cinsinden bir veya birkaç yerde, belirli bir zaman içinde aşılma olasılığının tahminidir. Olasılıksal sismik tehlike analizi çeşitli aşamalardan oluşur. Bu aşamalar aşağıda özetlenmiş ve buna ilişkin bir akış şeması da Şekil B de gösterilmiştir. Bu akış şeması klasik OSTA modelinin uygulanmasına yönelik olup, görsel bakımdan yöntemin aşamaları hakkında bir fikir vermek üzere konulmuştur. 637

5 Sıklık Poisson Modeli Sismotektonik Bölge Şiddet Sismotektonik Bölge Fay İnşaat Sahası Azalım İlişkisi Kaynağa olan uzaklık SİSMİK TEHLİKE Yıllık Olasılık Şiddet Şiddet Şekil B Bir İnşaat Sahası İçin Klasik Olasılıksal Sismik Tehlike Analizinin Şematik Tanımı (i) Etkilenme alanının tespiti ve bu alanda geçmişte meydana gelmiş depremlerle ilgili bilgileri içeren deprem kataloglarından yararlanarak bir sismik veri tabanının hazırlanması ve gerekli değişiklikleri ve ayarlamaları yaparak bu veri tabanının yeknesak ve yansız olmasının sağlanması: Bunun için değişik ölçeklerde verilen büyüklük değerleri tek bir ölçeğe, tercihen moment büyüklük (M w ) ölçeğine, dönüştürülmelidir. Zaman ve mekan (uzaklık) pencerelerinin boyutları tanımlanarak öncü ve artçı depremler belirlenmeli ve istatistiksel bağımsızlığı sağlamak için bunlar veri tabanlarından çıkartılarak sadece ana şoklardan oluşan alternatif bir sismik veri tabanı oluşturulmalıdır. Ayrıca, deprem kataloğu incelenerek değişik büyüklükteki depremlerin kataloglarda eksik sayıda yer almasının yarattığı yanlılık giderilerek, tekerrür oranlarının hesabı eksiksiz bir veri tabanına dayandırılmalıdır. 638

6 (ii) (iii) (iv) (v) (vi) İncelenen bölgede alansal ve çizgisel sismik kaynakların tanımlanması: Aktif fay haritasının hazırlanması ve tanımlanan fayların özelliklerini ifade eden parametrelerin değerlerinin belirlenmesi. Deprem merkez-üstlerinin konumlarını ve bunların belirlenen aktif faylar ile ilişkilerini incelemek üzere bir sismotektonik haritanın çizilmesi: Sismik veri tabanında yer alan depremlerin merkez-üstlerinin konumuna göre sismik kaynaklara dağıtılması ve buna bağlı olarak da her sismik kaynak için elde edilecek büyüklük-tekerrür ilişkisine göre büyüklük için bir olasılık dağılımının çıkartılması ve diğer sismisite parametrelerinin değerlerinin saptanması. Büyüklük-tekerrür ilişkisi için en yaygın olarak uygulanan üstel dağılım ve karakteristik deprem modelleri göz önünde tutulmalıdır. Ayrıca, belirlenen sismik kaynakların hiçbiri ile ilişkilendirilemeyen depremlerin katkısını da dikkate almak üzere alansal geri plan sismik kaynakların tanımlanması. Geri plan sismik etkinliğin sonuçlara yansıtılmasında homojen sismisiteye sahip geri plan alan kaynak ve mekânsal olarak düzleştirilmiş sismisite modellerine göre hesaplamalar yapılmalıdır. Depremlerin zaman içinde oluşumları için uygun bir rastsal modelin seçilmesi. Depremlerin zaman içindeki bağımlılığını göz önünde tutmamasına rağmen Poisson süreci depremlerin zaman içinde oluşumu için en sık kullanılan rastsal modeldir. Yinelenme rastsal süreci ile depremlerin zamana olan bağımlılığını dikkate almak mümkün olmaktadır. Bölgede geçmişte olan depremlerin zaman içindeki dağılımına bakarak uygun olan model seçilmelidir. Yerel verilere dayanan bir yer hareketi tahmin (azalım) ilişkisinin çıkartılması ya da mevcutlar arasından uygun birinin seçilmesi. Göz önünde tutulan tüm sismik kaynakların inşaat sahasındaki sismik tehlikeye katkılarını birleştirecek bir hesaplama algoritmasına göre seçilen deprem şiddeti ölçüsü ya da zemin hareketi parametresi için olasılık dağılımının elde edilmesi: Sayısal hesaplamalar, bu amaçla hazırlanmış olan bilgisayar yazılımları kullanılarak yapılacağından uygun bir yazılım paketinin seçilmesi. (vii) Değişik türdeki belirsizliklerin değerlendirilmesinin ya doğrudan yapılması ya da duyarlılık analizleri ve mantık ağacı ya da benzeri yöntemler yolu ile bilgi eksikliğinden kaynaklanan (epistemik) belirsizliklerin etkilerinin sonuçlara yansıtılması. Bu aşamaların her biri aşağıdaki bölümlerde daha ayrıntılı olarak ortaya konulmuştur. B.1.2. Sismik Tehlike Analizi İçin İncelenecek Alanının Belirlenmesi Sismik tehlike analizinde incelenecek alanın sınırlarının belirlenmesi esas olarak inşaat sahasına uzak mesafedeki sismik kaynaklarda oluşacak depremlerin inşaat sahasındaki yer hareketi parametresine ne oranda katkıda bulunacağına bağlıdır. İncelenecek alanın boyutları inşaat sahasını etkileyecek sismik kaynakları içerecek büyüklükte olmalıdır. Etkilenme alanının seçimi ve bunun gerekçelerinin ortaya konulması incelemeyi yapan kişinin sorumluluğundadır (DOE-STD ). Etkilenme alanının belirlenmesi ve aktif fay çalışmasının yapılacağı alanın büyüklüğü konusunda yerleşmiş kesin kurallar bulunmamakla birlikte, inceleme alanı, merkezinde inşaat sahası olan bir daire şeklinde alınabilir. Bu dairenin çapının seçimi yukarıda belirtilen ana prensiplerin yanında inşaat sahası etrafındaki fayların uzunluğu, aralığı, mekanizmaları, seçilen alana mesafeleri, fayların aktiflik dereceleri, yaratabilecekleri en büyük deprem büyüklükü, mühendislik yapısının önemi, seçilen yer hareketi parametresinin dikkate alınması öngörülen en küçük değeri, kullanılacak olan zemin hareketi parametresindeki 639

7 mesafeye bağlı azalım oranı ve azalım ilişkisinin geçerlilik mesafesi gibi değişik birçok faktöre bağlıdır. Etkilenme alanının çapı için literatürde bazı öneriler yer almaktadır. Örneğin, nükleer güç santralları için yapılacak sismik tehlike analizlerinde etkilenme alanının yarıçapının 320 km (yaklaşık 200 mil) alınması Amerika Birleşik Devletleri Atom Enerjisi Komisyonu (U.S. Nuclear Regulatory Commission, 1997) ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı gibi nükleer güç santrallarının kurulmasını denetleyen kuruluşlar tarafından öngörülmüştür. Uygulayıcılar için bir fikir oluşturmak amacı ile şu önerileri yapmak uygun görülmüştür: (i) İnşaat sahası etrafındaki 320 km yarıçaplı alan içindeki sismik aktivite ve sismik kaynaklarla ilgili literatürde yer alan her türlü bilgi derlenerek incelenmelidir (Regulatory Guide 1.165, 1997). Ayrıca, söz konusu alan içindeki sismik kaynaklarla ilişkilendirebilecek olan geçmişteki tüm deprem kayıtlarına (tarihsel ve aletsel) ilişkin kataloglardan yararlanılarak, bu depremlerin oluş tarihlerini, büyüklüklerini (büyüklük ve/veya şiddet), merkez-üstü konumlarını, odak derinliklerini listeleyen bir veri tabanı oluşturulmalıdır. (ii) İnşaat sahası etrafındaki 50 km yarıçaplı alan için de, pilot uygulamada (Bölüm 3) olduğu gibi, geniş kapsamlı bir arazi ve ofis çalışması yürütülerek bölgedeki aktif faylar belirlenmeli ve bölgenin aktif fay haritası hazırlanmalıdır. Bu haritanın hazırlanması sırasında belirlenen aktif faylarla ilgili olarak, her bir fayın türü, geometrisi (doğrultu ve eğimi), uzunluğu, segmenti, yaşı, toplam atım miktarı, yıllık kayma hızı, maksimum deprem üretme potansiyeli, maksimum depremlerin yinelenme aralığı gibi başlıca fay parametrelerinin tahminine çalışılmalıdır. Bu parametreler Bölüm B.2.4 de bir liste halinde sıralanmıştır. Gerektiğinde, dairesel inceleme alanı yerine dikdörtgen şeklinde ya da simetrik olmayan alanlar da alınabilir. B.1.3. Deprem Veri Tabanının Oluşturulması Sismik veri tabanının oluşturulmasında deprem katalogları en önemli veri kaynağıdır. Ancak deprem kataloglarındaki veriler doğrudan kullanıma uygun olmayabilir. Genellikle deprem kataloglarında deprem büyüklükleri değişik ölçeklerde verilmektedir. Bunların tek bir ölçeğe çevrilerek, büyüklük açısından yeknesak bir veri tabanının oluşturulması tavsiye edilmektedir. Poisson modelinin içerdiği bağımsızlık varsayımı nedeni ile öncü ve artçı depremlerin ayıklanması da gerekebilir. Diğer bir problem de, deprem kataloglarında yer alan küçük büyüklük değerli depremler ile çok uzun tekerrür süreli büyük büyüklüklü depremlerin sayılarının eksik olmasının yarattığı yanlılıktır. Aşağıdaki alt-bölümlerde bu problemlerin çözümüne yönelik işlemler kısaca özetlenmiştir. B Deprem Veri Tabanının Tek Bir Büyüklük Ölçeğine Göre Oluşturulması Kataloglarda yer alan değişik büyüklük ölçeklerinin tek bir büyüklük ölçeğine çevrilmesinde moment büyüklüğünün (M w ) esas alınması uygun olacaktır. Farklı büyüklük ölçeklerine göre (cisim dalga büyüklükü M b, süre büyüklüğü M d, yerel büyüklük M L ve yüzey büyüklüğü M s ) raporlanan deprem kayıtlarının M w ölçeğine çevrilmesi oldukça önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bu amaçla değişik ampirik dönüşüm ilişkileri geliştirilmiştir (örneğin Boore ve Joyner, 1982). Ulusay, v.d. (2004) de Şekil B de gösterilen ilişkileri çıkartmışlardır. Bu ilişkilerin elde edilmesinde yaygın olarak standart en küçük kareler regresyonu kullanılmıştır. Bu yöntem, aralarında bağıntı kurulacak değişkenlerden yalnızca bağımlı değişkende (M w ) hata (depremin rastsal oluşumundan ileri gelen) olması durumunu göz önüne almaktadır. Ancak deprem büyüklüklerinin çeşitli nedenlerden kaynaklanan belirsizlikler yüzünden hatasız olarak belirlenmesi mümkün değildir. Dolayısıyla aralarında bağıntı kurulacak olan bağımlı ve bağımsız değişkenlerin her ikisinin de hata içermesi kaçınılmazdır. Böyle bir durumda regresyon analizi yapılabilmesi için 640

8 ortogonal regresyon yönteminin kullanılması uygun olacaktır. Casterello, v.d. (2004) standart regresyon yoluyla elde edilen dönüşüm denklemlerindeki yanlılığı incelemiş ve geliştirdikleri Şekil B Türkiye deki Depremler İçin M w, ve M s, M b, M d ve M L Ölçekleri Arasındaki İlişkiler (Ulusay, v.d., 2004; r: Korelasyon Katsayısı ve S.D.: Standart Sapma) Unified Italian Catalogue da 0.4 büyüklük değerlerine erişen hataların olabileceğini belirtmişlerdir. Deniz ve Yücemen (2010), ortogonal regresyon yöntemini ve son yüzyıl içerisinde ülke çapında meydana gelmiş bütün depremlerden oluşan bir veri tabanını kullanarak bir dizi dönüşüm ilişkileri elde etmiştir. Bu ilişkiler Denklem B de gösterilmiştir. M M M M = 2.25 M 6.14 (B a) w b w = 1.27 Md 1.12 (B b) w = 1.57 ML 2.66 (B c) w = 0.54 Ms (B d) Ortogonal regresyon, çevirim ilişkilerinin eğimlerini standart en küçük kareler yöntemine göre her zaman daha büyük tahmin etmektedir. Bu nedenle büyük depremlerin büyüklüklerini geleneksel yönteme göre daha büyük vermektedir. Küçük depremler için bunun tersi geçerli olmakla birlikte, bu depremlerin sismik tehlikeye katkısı zaten oldukça küçük seviyelerde kalmaktadır. Dolayısıyla deprem tehlikesinin tahmininde ortogonal 641

9 regresyonun kullanılması durumunda geleneksel yöntemin sonuçlarına göre daha emniyetli tarafta değerler elde edilecektir. Deniz ve Yücemen (2010) ya da Ulusay, v.d. (2004) tarafından verilen yukarıdaki ilişkiler kullanılarak tümü ile moment büyüklüğü ölçeğinde ifade edilen bir veri tabanını elde etmek mümkün olacaktır. B Deprem Veri Tabanının İkincil Depremlerden Arındırılması Olasılıksal sismik tehlike analizinde yaygın bir şekilde kullanılan Poisson modeli depremlerin gerek yer, gerekse zaman açısından birbirlerinden bağımsız bir şekilde meydana geldikleri varsayımına dayanır. Poisson modelinin gerektirdiği bağımsızlık koşulunu sağlamak için deprem öbekleşmelerinin belirlenerek öncü ve artçı depremlerin (ikincil depremler) sismik veri tabanından dışlanması lazımdır. Öncü ve artçı şokların zaman ve mekan açısından tayini için birçok çalışmalar yapılmıştır (örneğin: Omori, 1894, Gardner ve Knopoff, 1974, Prozorov ve Dziewonski, 1982, Van Dyck, 1985, Utsu, v.d., 1995, Savage ve Rupp, 2000 ve Kagan, 2002). Öncü ve artçı depremler zamansal ve mekânsal olarak ana şok etrafında benzer dağılımlar göstermektedirler. Bu nedenle, ikincil depremlerin tayini öncü ve artçı depremler için farklılık göstermemektedir. Sözü geçen çalışmalar mühendislik uygulamaları için belirli bir büyüklük seviyesindeki depremlerin, deprem bölgesi, sismik kaynak, ilgili fayın uzunluğu ve çeşidi gibi ayrımlar gözetilmeksizin aynı ikincil deprem aktivitesine yol açtığını kabul eden çalışmalardır. Burada da her bir deprem büyüklüğü seviyesi için, bu seviyede bulunan bir ana şoka belirli bir zaman ve uzaklık penceresi içinde kalan bütün depremlerin ilgili ana şokun artçı depremleri olduğu kabul edilmiştir. Bir depremin öncü deprem sayılabilmesi için ise, kendi büyüklük seviyesi için belirlenmiş olan zaman ve uzaklık pencerelerinin içerisinde, kendisinden daha büyük bir deprem bulunması gerekmektedir. Böyle durumlarda büyüklükü daha büyük olan ikinci depremin ana şok olduğu varsayılmıştır. Bu varsayımlara istisna olarak, yalnızca büyüklükü 6.0 dan büyük olan bütün depremlerin ana şok olduğu kabul edilmiştir. Deniz (2006), yukarıda belirtilen varsayımlar çerçevesinde ve Van Dyck (1985), Utsu, v.d. (1995), Savage ve Rupp (2000) ve Kagan (2002) tarafından yapılan çalışmalara dayanarak zaman ve mekan pencerelerinin boyutlarını belirlemiştir. Bu dört çalışmada verilen değerlere dayanarak artçı şoklar için uzaklık penceresi boyutlarını, Gardner ve Knopoff (1974) ve Savage ve Rupp (2000) tarafından verilen değerlerin ortalamasını alarak da zaman pencerelerinin boyutlarını tespit etmiştir. Elde edilen uzaklık ve zaman pencerelerinin boyutları Tablo B de verilmiştir. Tabloda yer almayan ara değerlerin hesabında, zaman için doğrusal, uzaklık için de log-doğrusal enterpolasyon kullanılması önerilmiştir. Tablo B de verilen değerler kısıtlı bir araştırmaya dayanarak elde edilmiş öneri mahiyetindeki değerlerdir ve bu husus bunların kullanımında göz önünde tutulmalıdır. Bu konuda son yıllarda farklı modeller de önerilmiştir (örneğin Tibi, v.d., 2011). 642

10 Tablo B Öncü ve Artçı Depremlerin Ayırt Edilmesinde Kullanılacak Olan Uzaklık ve Zaman Pencerelerinin Boyutları (Deniz, 2006) Büyüklük Uzaklık (km) Zaman (gün) B Deprem Veri Tabanındaki Eksikliklerin (Yanlılığın) Giderilmesi Üstel olasılık yoğunluk işlevinin parametrelerinin tahmini için kullanılacak deprem katalog verilerinin her büyüklük düzeyinde eksiksiz olması gerekmektedir. Zaman içinde geriye doğru gidildikçe kataloglardaki deprem kayıtlarının hem kalitesi düşmekte hem de sayısı azalmaktadır. Yakın zaman içinde küçük, büyük tüm depremler kaydedilirken, çok eski kayıtlar sadece büyük depremleri içermektedir. Ayrıca kaydedilmiş depremler daima iskan edilmiş bölgelerde olup, insan yaşamından çok uzak yerde olan büyükçe depremler bile kayda geçmeyebilmektedir. Dolayısı ile deprem kataloglarındaki bu eksiklikler veri tabanında hem zamanda hem de mekanda yanlılıklara sebep olmaktadır. Buna bağlı olarak da bulunan tekerrür ilişkileri uzun süreli oluş sıklıklarını gerçekçi bir biçimde vermeyebilmektedir. Bu nedenle, belirli bir büyüklük aralığına düşen depremlerin eksiksiz olarak kayda geçirildiği zaman dilimini belirlemek gerekmektedir. Bu zaman dilimi belirlendikten sonra da o büyüklük aralığındaki depremlerin oluş sıklığı, sadece o zaman diliminde oluşan depremler göz önünde tutularak yapılacaktır. Katalogda yer alan deprem sayılarının suni olarak, gözlemlerde mevcut eksikliklerden arındırılması için Stepp (1973) tarafından geliştirilmiş olan bir yöntem yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. Bu yöntemde, depremler belirlenen büyüklük aralıklarına göre gruplandırılmakta ve her gruptaki depremlerin oluşumu noktasal bir süreç olarak alınmaktadır. Örneklem ortalamasının varyansının, örneklem sayısı ile ters orantılı olduğunu belirten temel istatistik kuralı bu yönteme esas teşkil etmektedir. Bu kurala göre gözlem sayısını çoğaltarak varyansı istenildiği kadar küçültmek mümkündür, yeter ki deprem kayıtları zaman içinde eksiksiz ve süreç de durağan olsun. Eğer deprem oluşumu durağan bir süreç ise ortalama değer, varyans ve diğer istatistiksel momentler sabit kalacaktır. Birim zamana isabet eden deprem sayıları k 1, k 2,..., k n ile gösterilecek olursa, bu örneklem grubu için yansız ortalama deprem sayısı: varyans da λ = 1 n k n i i = 1 2 λ σ λ = n (B ) (B ) olur. Denklem B de, n, birim zaman aralıklarının sayısıdır. Birim zaman aralığı bir yıl olarak alınırsa 643

11 λ σ λ = = T λ T (B ) elde edilir. Burada, σ λ ortalama değerin standart sapması, T ise örneklemin yıl cinsinden zaman aralığıdır. Eğer durağanlık varsayımı geçerli ise, göz önünde tutulan örneklemde, λ belirlenen bir büyüklük aralığında sabit kalacak ve σ λ, 1/ T şeklinde değişecektir. Eğer λ sabit olursa, o zaman durağanlığın gerçekleşeceği zaman aralığı, ortalama değer için iyi bir tahmin oluşturacak kadar uzun, ama kayıtların eksik olduğu aralıkları içermeyecek kadar da kısa olmalıdır. Bu zaman aralığı belirlendikten sonra, seçilen büyüklük grubundaki depremlerin ortalama yıllık sayısı ise sadece o zaman aralığında oluşan depremler göz önünde tutularak yapılacaktır. Stepp (1973) tarafından geliştirilen bu yönetimin yanında kullanılabilecek diğer bazı yöntemler kapsamlı bir şekilde Mignan ve Woessner (2010) da verilmiştir. B.1.4. Deprem Büyüklük - Tekerrür Modelleri B Üstel Dağılım Modeli Deprem büyüklüklerinin olasılık dağılımı, büyüklükler ile bunların oluş sıklıkları arasındaki ilişkiyi gösteren tekerrür bağıntılarından çıkartılır. En yaygın kullanılan ilişki Richter (1958) tarafından önerilen aşağıdaki doğrusal büyüklük-sıklık ilişkisidir: ( ) a bm log 10 N m = (B ) burada, N(m) = birim zaman içinde büyüklük değeri m ye eşit ya da m den büyük ortalama deprem sayısı; a ve b = ilgili bölge için saptanan katsayılar; m = Richter büyüklüğü ve log 10 = 10 tabanına göre logaritmadır. Eğer α = a(ln 10) ve β = b(ln 10) olarak tanımlanırsa, Denklem B şu şekilde yazılabilir. α βm N( m) = e 644 (B ) Denklem B de α, bir bölgede olabilecek depremlerin toplam sayısına ilişkin bilgiyi yansıtmaktadır. α değerleri, genellikle göz önünde tutulan bölgenin büyüklüğü ve incelenen zaman süresi ile doğrudan doğruya ilgilidir. Buna karşılık β değerleri daha çok bölgenin tektonik yapısı ile ilişkilidir ve büyük depremlerin küçüklere olan göreceli oranını gösterir. Bu bakımdan, β değerleri bölgenin tektonik açıdan sismik etkinliğinin bir göstergesi olarak kabul edilir. β nın değeri sismik bölgeler arasında farklılık göstermektedir. Genellikle, sismik tehlike analizlerinde büyüklük için m 0 gibi bir alt sınır saptanır. Alt sınır değerinden daha küçük büyüklüklü depremler mühendislik yapılarında bir hasar yaratamayacaklarından, bunlar sismik tehlike analizine katılmazlar. Ayrıca, m 0 dan daha küçük depremler için istatistiksel veriler çoğu kez güvenilir değildir. Geçmiş deprem kayıtları, sonsuz enerjinin açığa çıkmasının olanaksız olduğunu göstermektedir. Diğer bir deyimle, büyüklük için bir üst sınır vardır. Deprem büyüklüklerinin üst sınırı, o bölgede beklenebilecek en büyük deprem büyüklüğü m 1 ile belirlenecektir. Büyüklük için bir alt ve üst sınırın olduğu varsayılırsa, Denklem B kullanılarak büyüklük için aşağıda verilen birikimli dağılım işlevi, F M (m), elde edilir: ( m) Pr( M< m m m m ) ( m m ) β F = = k 1 e (B ) M

12 Burada, ( ) 1 β m m 1 e 1 = (B ) k 0 olup, birikimli dağılım işlevinin m = m 1 değerinde 1.0 olmasını sağlayan standartlaştırma katsayısıdır. Birikimli dağılım işlevinin büyüklüğe göre türevinin alınması ile aşağıda verilen olasılık yoğunluk işlevi, f M (m), bulunur: f ( m M ) m m = kβe β 0 m m m 0 1 = 0 diğer yerlerde (B ) Bu şekilde elde edilen budanmış üstel olasılık yoğunluk işlevi, Şekil B (a) da gösterilmiştir. fm(m) fm(m) Δm m 0 m 1 Büyüklük, m (a) Budanmış Üstel m 0 m m 1 Büyüklük, m (b) Karakteristik Şekil B Budanmış Üstel ve Karakteristik Deprem Modelleri İçin Büyüklük Olasılık Yoğunluk İşlevleri Doğrusal tekrar ilişkisi (Denklem B ), büyük (M 6.5) depremlerin sıklığını olduğundan çok göstermektedir. Doğrusal tekrar ilişkisinin büyük değerlerindeki bu tutarsızlığını bir ölçüde gidermek için çift-doğrulu ve parabolik/ikinci dereceden tekrar ilişkileri önerilmiştir. Doğrusal büyüklük-sıklık ilişkisinden elde edilecek sismik tehlike değerleri parabolik ya da çift-doğrulu ilişkilerden elde edileceklere oranla daha büyük çıkacaktır. Bu nedenle büyüklük-sıklık ilişkisinin Denklem B de verildiği gibi tek doğrulu alınması emniyetli tarafta bir varsayım olacaktır. Gözlem verilerine dayanarak üstel dağılımın parametrelerinin tahmini için değişik istatistiksel yöntemler kullanılabilir. Doğrusal regresyon ve en büyük olabilirlik istatistiksel tahmin yöntemleri en fazla tercih edilenlerdir. Standart en küçük kareler yöntemi, gözlenen ve tahmin edilen değerler arasındaki farkların karelerinin toplamlarının en küçüklenmesine dayanmaktadır. En küçük kareler regresyon yönteminin değişik uygulamaları mümkündür. Örneğin: frekans ya da birikimli frekans verilerinin kullanılması, regresyonun her bir büyüklük düzeyindeki frekanslara o büyüklük düzeyindeki gözlem sayısına göre verilen ağırlıklara göre yapılması (McGuire, 2004). En büyük olabilirlik yöntemi ise üstel dağılımın parametrelerini gözlenen büyüklük verilerinin olabilirliğini en büyük olacak şekilde tahmin etmektedir. Yakın bir geçmişte önerilen değiştirilmiş en büyük olabilirlik tahmin yöntemi (Yücemen ve Akkaya, 2012) istatistiksel koşulları sağlama açısından en tutarlı olanlardan biridir. 645

13 B Karakteristik Deprem Modeli Geçmiş deprem verilerine göre hesaplanan deprem tekerrür tahminleri ile sismolojik ve jeolojik incelemelere göre yapılanlar arasındaki çelişkiler, araştırmacıları bu çelişkileri giderecek yeni tekerrür modellerinin geliştirilmesine teşvik etmiştir. Bunlar arasında Schwartz ve Coppersmith (1984) tarafından önerilen karakteristik deprem modeli en fazla kabul gören olmuştur. Schwartz ve Coppersmith (1984), üstel dağılım modelinin büyük alanlardaki büyüklük dağılımını yeterli bir biçimde tanımladığını, ama fay segmentlerinde oluşan büyük depremlerin oluş sıklığını eksik tahmin ettiğini belirterek, karakteristik deprem modelini önermişlerdir. Youngs ve Coppersmith (1985), karakteristik deprem modeli için geçerli olacak bir olasılık yoğunluk işlevini çıkartmışlardır. Bu modelde deprem büyüklükleri m değerine kadar üstel dağılımlı olarak alınmışlardır. Büyüklüğü m den büyük depremler karakteristik deprem olarak tanımlanmışlar ve bunların m 1 Δm C ve m 1 arasında uniform dağılım gösterdikleri varsayılmıştır (Şekil B ). Bu modelin kullanımı için Youngs ve Coppersmith (1985) bazı basitleştirici varsayımlar yapmışlardır. Δm C, 0.5 ve m = m 1 Δm C olarak alınmıştır. Karakteristik depremin frekansının da üstel dağılımın (mʹ 1.0) değerindeki frekansa eşit olduğu varsayılmıştır. Bu varsayımların uygulanması ve olasılık yoğunluk işlevinin altındaki toplam alanın 1 olmasının sağlanması için gerekli işlemin yapılması ile, karakteristik deprem modeli için aşağıda verilen olasılık yoğunluk işlevi elde edilmiştir: f M kβe (m) = kβe β (m m0 ) β ( m 3 ) m ) m m 0 1 m m m m 1 (B ) burada, k olasılık yoğunluk işlevinin altındaki toplam alanın 1 olmasını sağlayan katsayıdır ve aşağıdaki gibi ifade edilmiştir: k ( ) ( 3 1 m 0.5 m β m1 m0 ) β = 1 e βe (B ) Bu varsayımlara göre ortaya çıkan olasılık yoğunluk işlevinin biçimi, Şekil B (b) de gösterilmiştir. Bu durumda, Δm=1 dir. 646

14 Log fm(m) Üstel dağılımlı büyüklükler 1 β Δmʹ Δm C Karakteristik büyüklük m o mʹ m 1 Büyüklük, m Şekil B Schwartz ve Coppersmith (1984) Tarafından Önerilen Karakteristik Deprem Modeli Yukarıda tanımlanan tekerrür ilişkileri için m 0 ve m 1 değerlerini de her sismik kaynak için belirlemek gerekir. Sismik tehlike analizleri için seçilecek deprem büyüklüğü alt sınırı için üzerinde fikir birliğine varılmış bir değer olmasa da, m 0 = 4.0 ve 4.5 değerleri genellikle benimsenmektedir. Sismik tehlike analizinde en önemli parametrelerden biri de sismik kaynaklar için belirlenecek olan deprem büyüklüğü üst sınırıdır. Bu değerin tahmini için değişik yöntemler vardır. Gözlenmiş en büyük deprem büyüklüğünün bir miktar artırılarak kullanılması bu yöntemlerden bir tanesidir. Diğer yöntemler kırılma boyu-büyüklük ve atım-büyüklük korelasyonlarına dayanmaktadır (Wells ve Coppersmith, 1994). Mevcut tüm yerel veriler ve belirtilen bu yöntemler kullanılarak m 1 için en iyi tahmin yapılmalıdır. B.1.5. Depremlerin Zaman İçinde Oluşum Modelleri Depremlerin zaman içinde gösterdikleri rastsal dağılımın modellenmesi için değişik rastsal modeller geliştirilmiştir. Olasılıksal sismik tehlike analizi çalışmalarının çoğunluğunda depremlerin zaman içindeki oluşumlarının homojen Poisson sürecine uyduğu kabulü yapılmıştır. Poisson modelinde deprem olaylarının birbirlerinden bağımsız oldukları varsayılmaktadır. Bir sismik kaynak içerisinde ve belirli bir t zaman aralığında en az bir deprem olma olasılığı şöyledir: Pr ν. t ( N 1) = 1 e (B.1.5.1) burada, ν, incelenen bölgede, birim zaman süresinde (genellikle bir yıl) meydana gelen büyüklüğü m 0 a eşit veya m 0 dan büyük depremlerin ortalama sayısı olup, 1/ν ise yıl cinsinden ortalama tekerrür süresine eşittir. Poisson modelinde, ν zaman içinde değişmeyen sabit bir değere eşittir. Depremlerin zamana olan bağımlılığını modellemek üzere yinelenme modellerini kullanmak mümkündür. Yinelenme sürecine dayanan modellerde, depremlerin oluşumu, aynı dağılıma sahip tekerrür süreleri olan bir olaylar dizisi şeklinde alınmaktadır. Diğer bir deyimle gelecekte olacak depremin beklenen zamanı sadece bir önceki depremin olduğu tarihe bağımlıdır. Fay segmentinde meydana gelen bir deprem sonraki deprem için yineleme sürecini başlangıç durumuna getirterek tekrar başlatmaktadır. Zamana bağımlılık, tekerrür süreleri için varsayılan dağılımlara bağlı olan tehlike oranı yolu ile modellenmektedir. Tehlike oranı aşağıda denklemi verilen tehlike fonksiyonuna bağlıdır: 647

15 ft (t) h(t) = (B.1.5.2) 1 F (t) T burada, f T (t) ve F T (t), sırası ile olaylar arası zamanın olasılık yoğunluk ve birikimli dağılım işlevleridir. Örneğin, Poisson süreci, tehlike oranının sabit ve tekerrür sürelerinin üstel dağılıma sahip olduğu bir yinelenme sürecidir. Esteva (1970) tekerrür süreleri için gamma dağılımını önermiştir. Weibull dağılımı, elastik geri tepme kuramı (Reid, 1910) ile uyumlu olarak, en son deprem olayından sonra geçen süre ile artan bir tehlike oranına sahip olması nedeni ile tekerrür zamanları için sıkça kullanılmıştır (örneğin, Kameda ve Ozaki, 1979; Hagiwara, 1974; Brillenger, 1982). Yakın bir zaman önce Brownian Aşma Zamanı (Brownian Passage Time) modeli, karakteristik depremlerin tekerrür sürelerinin olasılık dağılımı için önerilmiştir (Matthews, v.d., 2002). Brownian Aşma Zamanı (BAZ) modeli, San Francisco için 2002 yılında yapılan sismik tehlike analizinde kullanılmıştır. BAZ modeli için geçerli olan olasılık yoğunluk işlevi aşağıdaki gibidir (Matthews, v.d., 2002): ( t µ ) 2 1/ 2 µ 2 2α µ t f = T (t) e (B.1.5.3) 2 3 2πα t burada, µ ortalama tekerrür süresi ve α aperiyodiklik parametresi olup aynı zamanda standart sapmanın ortalama değere oranı olan değişkenlik katsayısına eşittir. Yinelenme modelinde, tekerrür süresi için kullanılan değişik olasılık dağılımları için geçerli olan tehlike oranı işlevlerinin değişimi Şekil B de gösterilmiştir. Bu şekilde de görüleceği üzere lognormal ve BAZ modelleri birbirlerine çok yakın değerler vermekte olup, depremlerin zamana bağımlı oluşum süreçlerini en iyi şekilde tasvir etmektedirler. Wu, v.d., (1995), karma (hybrid) yinelenme modelini geliştirmişlerdir. Bu modele göre, büyük karakteristikli depremlerin zamana olan bağımlılığı yinelenme süreci ile modellenmiş ve daha küçük depremler için kabul edilen üstel dağılım ile birleştirilmiştir. Karma yinelenme modeli, büyük karakteristikli depremlerin periyodik olarak meydana geldiği varsayımını içerebilmek için hafızasız Poisson modelini değiştirmektedir. Bu değişiklik karakteristik depremler için kabul edilen tek adımlık hafızadır. Diğer bir deyimle, bu modelde büyük karakteristikli depremlerin oluşumunun bir önceki karakteristik depremden sonra geçen zamana bağımlı olduğu varsayılmaktadır. Buna ilaveten daha önceki bölümde de izah edildiği gibi, büyük karakteristikli depremlerin olasılık dağılımı için üstel dağılım yerine, karakteristik depremin yer aldığı dar aralıkta yoğunlaşmış uniform bir olasılık dağılımı varsayılmaktadır (bakınız Şekil B (b) ve B ). Sismik tehlikenin kaynağını Poisson ve zamana bağımlı iki bileşene ayırarak değerlendirdikten sonra, Wu, v.d. (1995), bu iki bileşenden kaynaklanan sismik tehlikeyi aşağıda verilen denklemde gösterildiği gibi toplayarak birleştirmektedirler: [ ( )] p c ( Y y / t ) = 1 exp w λ ( Y > y) + λ ( Y y, ) P > > 0 t0 (B.1.5.4) burada, P(Y > y / t 0 ), en son karakteristik depremden sonra geçen sürenin t 0 olduğu bilindiğine göre, zemin hareketi parametresinin belirlenen bir y değerini, w zaman süresi içinde aşma olasılığı; λ P (Y>y), y değerinin Poisson sürecine göre oluşan küçük depremler nedeni ile aşılma oranı ve λ C (Y>y, t 0 ) y değerinin karakteristik depremler nedeni ile eşlenik aşılma oranı olarak düşünülebilir. 648

16 Şekil B Tekerrür Süresi İçin Kullanılan Değişik Olasılık Dağılımları İçin Geçerli Olan Tehlike Oranı İşlevleri. Üstel Dağılım Haricindeki Tüm Dağılımlar İçin Ortalama Değer 1, Standart Sapma ise 0.5 dir (Matthews, v.d., 2002) Poisson sürecine göre oluşan depremler nedeni ile y değerinin ortalama aşılma oranı aşağıdaki gibi yazılabilir: P P ( Y > y) = ν.p[ Y > y / bir küçük deprem ] λ (B.1.5.5) Öte yandan, karakteristik depremler nedeni ile y değerinin eşlenik ortalama aşılma oranı aşağıdaki gibidir (Wu, v.d., 1995): λ C 1 w t0+ w ( Y > y, t ) = h(t).p[ Y y bir karakteristik deprem]dt 0 > t0 (B.1.5.6) Yinelenme modellerinin uygulanmasında en önemli girdilerden biri karakteristik depremlerin ortalama tekerrür süreleridir. Bu bilginin olmadığı durumlarda Tablo B de verilen değerler kullanılabilir. Bu tabloda faylar etkinliklerine göre (i) çok yüksek aktif, (ii) yüksek aktif, (iii) aktif ve (iv) potansiyel aktif fay olmak üzere dört değişik gruba ayrılmışlar ve her gruptaki faylar için beklenen tekerrür (yinelenme) süreleri verilmiştir. Bu tabloda tekerrür süreleri için verilen aralıkların alt sınırları kullanılarak her fay sınıfı için en iyi tahmin tekerrür (yinelenme) süresi belirlenmiş ve tablonun son kolonunda gösterilmiştir. 649

17 Tablo B Etkinliklerine Göre Fayların Sınıflandırılması ve Yaratacakları Karakteristik Depremlerin Tekerrür (yinelenme) Süreleri (Yücemen, v.d., 2006) Fay kategorisi Tekerrür süresi En iyi tahmin tekerrür (TS) (yıl) süresi (ETTS) (yıl) Çok fazla diri (aktif) fay TS< Çok diri (aktif) fay 200 < TS Diri (aktif) fay 500 < TS Potansiyel diri (aktif) fay TS B.1.6. Depremlerin Mekânsal Dağılımı Depremlerin mekandaki dağılımı sismik kaynaklar yoluyla tanımlanır. Sismik tehlike hesabında en önemli konulardan biri de, geçmiş depremlerin coğrafi dağılımı ile jeolojik ve tektonik bilgilerin incelenerek, inşaat sahası etrafında tehlike yaratabilecek deprem kaynaklarının saptanmasıdır. Geometrik özelliklerine bağlı olarak depremlerin mekan içinde oluşumu üç tür deprem kaynağına dayandırılmıştır. Bunlar nokta, çizgi ve alan kaynaklarıdır. Sismik kaynakların coğrafi konumlarının tayininde jeolojik, jeofiziksel ve sismolojik veriler ile geçmiş depremlerin merkez-üstlerinin konumlarını gösteren haritalardan yararlanılmalıdır. Uzman görüşü de sismik kaynakların konumlarının belirlenmesinde önemli rol oynar (SSHAC, 1997). Nokta kaynak en basit sismik kaynak türüdür. Bir sismotektonik bölge ya da bir fay ile ilişkisi kurulamayan ve küçük bir bölge içinde yoğun bir şekilde toplandığı bilinen depremlerin bir nokta kaynaktan ortaya çıktığı varsayılabilir. Burada kullanılan nokta kelimesi, gerçek anlamda değil fakat kaynak boyutlarının, kaynağın inşaat sahasına olan uzaklığına oranla küçük olduğu bir bölgeyi tasvir etmek için kullanılmıştır. Kaynak boyutları küçük olduğu için, bir nokta kaynak içinde oluşacak tüm depremlerin inşaat sahasına olan uzaklıkları aynı ve ortalama uzaklığa eşit alınabilir. Çizgi kaynak üç-boyutlu fay düzlemlerinin harita üzerinde görüntülenmesini sağlar. Deprem merkez-üstleri çoğu kez önemli fay sistemlerinin etrafında yoğunlaşır. Sismik tehlike analizinde fay segmentleri birer çizgi kaynak olarak alınır. Genellikle çizgisel bir kaynağın her yerinde deprem olma olasılığının eşit olduğu varsayılır. Bazı bölgelerde mevcut jeolojik yapı ile geçmiş deprem olayları arasında belirgin bir ilişki kurulamaz; var olan deprem kayıtları belirli bir fay sistemini kesinlikle ortaya çıkarılmasına yetecek doğrultuda ve sayıda değildir. Ayrıca kalın örtü tabakaları fayların konumunun kesinlikle belirlenmesine olanak tanımayabilir. Böyle durumlarda, söz konusu bölge, depremlerin her yerde eşit olasılık ile oluşabilecekleri bir alan kaynak olarak alınabilir. Alan kaynaklar, etraflarındaki bölgelerden farklı ama kendi içlerinde aynı sismisite özelliklerine sahip olan ve ayrıca belirlenmiş aktif fayları dışlayan bölgeleri tanımlamak için kullanılmaktadır (Thenhaus ve Campbell, 2003). Nokta kaynak modeli basit olması nedeni ile uygulamada çoğunlukla çizgi ve alan kaynakların nokta kaynaklarla yaklaşık tasviri yoluna gidilir. Bu amaçla bir alan kaynak daha küçük alanlara, bir çizgi kaynak ise daha küçük doğru parçalarına bölünür. Bu şekilde oluşturulan küçük boyutlu alt kaynak birimleri, inşaat sahasına uzaklıkları geometrik merkezlerinden ölçülen noktasal deprem kaynakları olarak alınmışlardır. Bu yakınlıktan doğan hata, özellikle inşaat sahasından uzak kaynaklar için çok küçük olacaktır. Sismik kaynakların geometrik özelliklerini ve coğrafi konumlarını belirlemek pek çok unsurun göz önünde tutulmasını gerektiren zor bir iştir. Ancak makro düzeyde yürütülecek bir sismik 650

18 tehlike analizinde, sismik bölgelerin modellemesinde aşırı ayrıntıya girmenin sonuçların doğruluğuna fazla bir katkı yapmadığı belirtilmiştir (Yücemen, 1982). Sismik kaynak bölgelerinin sınırlarını belirlemek ve aktif fayları ayırt etmek sismik tehlike analizinde çok önemlidir. Bunun için jeoloji, sismoloji, jeofizik, istatistik ve uzman görüşünün sağlayacakları her türlü bilgiden yararlanılmalıdır. Ayrıca, belirlenen sismik kaynakların hiçbiri ile ilişkilendirilemeyen depremlerin katkısını da dikkate almak üzere alansal geri plan sismik kaynakların tanımlanması gerekmektedir. Geri plan sismik etkinliğin sonuçlara yansıtılmasında homojen sismisiteye sahip geri plan alan kaynak ve mekânsal olarak düzleştirilmiş sismisite modellerine (Frankel, 1995 ve Frankel, v.d., 1996) göre hesaplamalar yapılmalıdır. B.1.7. Yer Hareketi Tahmin Denklemi Sismik tehlikenin tahmini için depremin etkinliğini yansıtan bir zemin hareketi parametresi seçilmelidir. Bundan sonra da o parametrenin azalımına ilişkin bir model geliştirilmelidir. Zemin hareketi tahmin ya da azalım modelleri zemin hareketi parametrelerinin özelliklerinin odak noktasından ya da sismik kaynağın seçilen bir noktasından uzaklaştıkça nasıl değişeceğini gösteren ve çoğunlukla gözlemsel yollarla elde edilen denklemlerdir. Bu denklemler genellikle m büyüklüğündeki bir depremin, r uzaklığındaki inşaat sahasında yaratacağı en büyük zemin hareketi parametresinin değerini veren bir fonksiyon şeklindedir. Uzaklık olarak, merkez-üssü, odak ya da sismik kaynak üzerindeki bir noktadan ölçülen mesafeler alınmaktadır. Ayrıca inşaat sahasının zemin özelliklerini yansıtan bir parametre de bu ilişkilerde yer alabilmektedir. Bazı azalım ilişkileri fayın türünü de göz önünde tutmaktadır. Bu azalım ilişkilerinin genel yapısı aşağıda verilen denklem ile tanımlanabilir (Araya ve Der Kiureghian, 1988): Y = N y f (M, R, SP i ) (B.1.7.1) Burada, Y=tahmin edilecek olan kuvvetli yer hareketi parametresi (bağımlı değişken); N y =azalım ilişkisindeki (ortalama tahmin eğrisi) belirsizlik için rastsal düzeltme katsayısı; R=depremden inşaat sahasına olan tanımlanmış uzaklık ölçüsü; M=deprem büyüklüğünü gösteren herhangi bir ölçekteki büyüklük değeri; SP i = deprem kaynağı, dalga yayılma hattı, yerel zemin koşulları ile ilgili parametrelerdir. Zemin hareketi tahmin ilişkisi genellikle en küçük kareler yönteminin gözlemsel verilere uygulanması ile elde edilen bir eğri şeklindedir. Bu eğrinin etrafındaki saçılımdan doğan belirsizliğin analize yansıtılması, bundan sonraki bölümde anlatılacağı üzere rastsal düzeltme katsayısı N y ile sağlanmaktadır. Son yirmi yıl içinde azalım ilişkileri ile ilgili birçok çalışma yapılmış ve Türkiye için geçerli olan azalım ilişkileri de üretilmiştir. Bu kılavuzda yer olan uygulamada Kalkan ve Gülkan (2004) ve Boore, v.d. (1997) tarafından geliştirilen ilişkiler kullanılmıştır. Bunların seçilme nedenleri, ilkinin yerel verilere dayanılarak elde edilmiş olması, ikincisinin de Türkiye Deprem Bölgeleri haritasının çıkartılmasında kullanılmasıdır. Bu iki azalım ilişkisi ile ilgili gerekli bilgiler aşağıda verilmiştir. Uygulamada kullanılacak yazılımın veri tabanında çok sayıda alternatif azalım ilişkisi yer almaktadır. Bunları doğrudan kullanmak mümkün olduğu gibi farklı bir zemin hareketi tahmin modelini de bu programda tanımlamak mümkündür. B Boore, v.d. (1997) Tarafından Verilen Zemin Hareketi Tahmin Modeli Boore, v.d. (1997) tarafından önerilen azalım ilişkisi ve bu ilişkide yer alan parametreler aşağıda tanımlanmış olup, denklem sabitleri Tablo B de verilmektedir. 651

19 burada w 3 w 5 + lny = b + b (M - 6) + b (M - 6) + b ln r b ln(v / V ) (B ) 2 2 = r jb h (B ) r + b1ss yan - atimli depremeler b1 = b1rs ters - atimli depremler (B ) b1all mekanizma bilinmiyor ise v S A Y: yer hareketi parametresi (PGA, SA) g cinsinden; M w : moment büyüklüğü; r jb : kırılmanın düşey iz düşümüne en yakın mesafesi (km cinsinden); V s : 30 m deki ortalama kayma dalgası hızıdır (m/s cinsinden). B Kalkan ve Gülkan (2004) Tarafından Verilen Zemin Hareketi Tahmin Modeli Kalkan ve Gülkan (2004) tarafından geliştirilen azalım ilişkisi Boore, v.d. (1997) ile aynı formatta olup şu şekilde ifade edilmiştir: lny = b 1 + b 2 (M - 6) + b 3 (M - 6)² + b 5 ln r + b V ln (V S / V A ) r = (r cl ² + h²) 1/2 (B ) burada, Y: yer hareketi parametresi (en büyük yer ivmesi (PGA) veya en büyük spektral ivme (PSA) g cinsinden); M: moment büyüklüğü; r cl : istasyona en yakın yatay mesafe (Joyner-Boore mesafesi) km cinsinden; V S : ortalama kayma dalgası hızıdır (m/s). Denklemdeki h değeri sanal derinlik ve V A sanal hızdır. Denklem B deki sabitler Tablo B de verilmektedir. 652

20 Tablo B En Büyük İvme Tepki Spektrumu İçin Yuvarlanmış Katsayılar (g) (Boore, v.d. 1997) Periyot (s) b 1SS b 1RV b 1ALL B 2 b 3 b 5 b v V A h σ ln(y)

Deprem Kaynaklarının ve Saha Koşullarının Tanımlanması. Dr. Mustafa Tolga Yılmaz

Deprem Kaynaklarının ve Saha Koşullarının Tanımlanması. Dr. Mustafa Tolga Yılmaz Deprem Kaynaklarının ve Saha Koşullarının Tanımlanması Dr. Mustafa Tolga Yılmaz Deprem Tehlikesi Hesabında Kaynak Tanımları Haritalanmış diri faylar üzerinde beklenen depremler çizgisel kaynak olarak modellenir.

Detaylı

Deprem Tehlike Analizi Nedir? Ne Zaman Gerekir? Nasıl Yapılır? Naz Topkara Özcan

Deprem Tehlike Analizi Nedir? Ne Zaman Gerekir? Nasıl Yapılır? Naz Topkara Özcan Deprem Tehlike Analizi Nedir? Ne Zaman Gerekir? Nasıl Yapılır? Naz Topkara Özcan Türkiye neden bir deprem ülkesi? Türkiye nin deprem ülkesi olması jeolojik-tektonik konumuyla ilgilidir. Türkiye neden bir

Detaylı

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha

Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha 5.HAFTA Nicel araştırmalar altında yer alan deneysel olmayan araştırmaların bir alt sınıfında yer alır. Nedensel karşılaştırma, ortaya çıkmış ya da daha önceden gerçekleşmiş bir durumun ya da olayın nedenlerini,

Detaylı

SİSMİK TEHLİKE ANALİZİ

SİSMİK TEHLİKE ANALİZİ SİSMİK TEHLİKE ANALİZİ Depreme dayanıklı yapı tasarımının hedefi, yapıları aşırı bir hasar olmaksızın belirli bir yer hareketi seviyesine dayanacak şekilde üretmektir. Bu belirlenen yer hareketi seviyesi

Detaylı

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı

İNM Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI. Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı İNM 424112 Ders 2.2 YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI Yrd. Doç. Dr. Pelin ÖZENER İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Anabilim Dalı YER HAREKETİ PARAMETRELERİNİN HESAPLANMASI Yapıların Depreme

Detaylı

Madde 2. KTÜ de not değerlendirilmesinde bağıl değerlendirme sistemi (BDS ) ve mutlak değerlendirme sistemi (MDS ) kullanılmaktadır.

Madde 2. KTÜ de not değerlendirilmesinde bağıl değerlendirme sistemi (BDS ) ve mutlak değerlendirme sistemi (MDS ) kullanılmaktadır. Karadeniz Teknik Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Programlarında Başarı Notunun Değerlendirilmesine Dair Senato Tarafından Belirlenen Usul ve Esaslar Karadeniz Teknik Üniversitesi ön lisans ve lisans eğitim-öğretim,

Detaylı

OLASILIKSAL SĐSMĐK TEHLĐKE ANALĐZĐ: GENEL BAKIŞ VE ĐSTATĐSTĐKSEL MODELLEMEDE DĐKKAT EDĐLMESĐ GEREKLĐ HUSUSLAR

OLASILIKSAL SĐSMĐK TEHLĐKE ANALĐZĐ: GENEL BAKIŞ VE ĐSTATĐSTĐKSEL MODELLEMEDE DĐKKAT EDĐLMESĐ GEREKLĐ HUSUSLAR OLASILIKSAL SĐSMĐK TEHLĐKE ANALĐZĐ: GENEL BAKIŞ VE ĐSTATĐSTĐKSEL MODELLEMEDE DĐKKAT EDĐLMESĐ GEREKLĐ HUSUSLAR M.S. Yücemen Profesör, Đnşaat Mühendisliği Bölümü ve Deprem Çalışmaları EABD, Orta Doğu Teknik

Detaylı

KORELASYON VE TEKLİ REGRESYON ANALİZİ-EN KÜÇÜK KARELER YÖNTEMİ

KORELASYON VE TEKLİ REGRESYON ANALİZİ-EN KÜÇÜK KARELER YÖNTEMİ KORELASYON VE TEKLİ REGRESYON ANALİZİ-EN KÜÇÜK KARELER YÖNTEMİ 1 KORELASYON ANALİZİ İki değişken arasındaki doğrusal ilişkinin gücünü(derecesini) ve yönünü belirlemek için hesaplanan bir sayıdır. Belirli

Detaylı

İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri

İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri Sağlık Araştırmalarında Kullanılan Temel İstatistik Yöntemleri ve Hipotez Testleri Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN BİYOİSTATİSTİK İstatistiğin biyoloji, tıp ve diğer sağlık bilimlerinde kullanımı biyoistatistik

Detaylı

17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ

17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ ULUSAL DEPREM İZLEME MERKEZİ 17-28 Ekim 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ- SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ Ön Değerlendirme Raporu 28 Ekim 2005 17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ Bölgede

Detaylı

Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait. verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir.

Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait. verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir. Neotektonik incelemelerde kullanılabilir. Deformasyon stili ve bölgesel fay davranışlarına ait verileri tamamlayan jeolojik dataları sağlayabilir. Sismik tehlike değerlendirmeleri için veri tabanı oluşturur.

Detaylı

MALZEME BİLİMİ VE MÜHENDİSLİĞİ. Malzeme Üretim Laboratuarı I Deney Föyü NİCEL (KANTİTATİF) METALOGRAFİ. DENEYİN ADI: Nicel (Kantitatif) Metalografi

MALZEME BİLİMİ VE MÜHENDİSLİĞİ. Malzeme Üretim Laboratuarı I Deney Föyü NİCEL (KANTİTATİF) METALOGRAFİ. DENEYİN ADI: Nicel (Kantitatif) Metalografi DENEYİN ADI: Nicel (Kantitatif) Metalografi DENEYİN AMACI: Metal ve alaşımlarının ince yapılarının (=mikroyapı) incelenmesi ile hangi fazların var olduğu, bu fazların konumları ve düzenleri hakkında bilgiler

Detaylı

ÖLÇÜM BELİRSİZLİĞİNİN HESAPLANMASI PROSEDÜRÜ

ÖLÇÜM BELİRSİZLİĞİNİN HESAPLANMASI PROSEDÜRÜ Doküman No: P.LAB.5.4.6.01 Rev.No/Tarih : 00/- Yayın Tarihi: 08.07.2011 Sayfa: 1 / 1 1.0. AMAÇ VE KAPSAM Çevre Analizleri Laboratuarında TS EN ISO/IEC 17025:2005 Deney ve Kalibrasyon Laboratuarlarının

Detaylı

Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir.

Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir. BÖLÜM 4. HİPOTEZ TESTİ VE GÜVEN ARALIĞI 4.1. Hipotez Testi Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir. Örneklem dağılımlarından

Detaylı

Özet. Giriş. 1. K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon., 2. K.Ü. Artvin Orman Fakültesi, Artvin.

Özet. Giriş. 1. K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon., 2. K.Ü. Artvin Orman Fakültesi, Artvin. Deniz Kıyılarında Biriken Katı Atık Maddelerin Örnekleme Yoluyla Tür ve Miktar Olarak Belirlenmesine İlişkin Bir Çalışma ( Trabzon Beşirli Deresi Küçük Yoroz Burnu Arası ) 1 Hasan Zeki KALAY, 1 Sezgin

Detaylı

05 AĞUSTOS 2012 ORTABAĞ-ULUDERE (ŞIRNAK) DEPREMİ BİLGİ NOTU

05 AĞUSTOS 2012 ORTABAĞ-ULUDERE (ŞIRNAK) DEPREMİ BİLGİ NOTU MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 05 AĞUSTOS 2012 ORTABAĞ-ULUDERE (ŞIRNAK) DEPREMİ BİLGİ NOTU JEOLOJİ ETÜTLERİ DAİRESİ Yer Dinamikleri Araştırma ve Değerlendirme Koordinatörlüğü Aktif Tektonik Araştırmaları

Detaylı

BÖLÜM 11 Z DAĞILIMI. Şekil 1. Z Dağılımı

BÖLÜM 11 Z DAĞILIMI. Şekil 1. Z Dağılımı 1 BÖLÜM 11 Z DAĞILIMI Z dağılımı; ortalaması µ=0 ve standart sapması σ=1 olan Z puanlarının evren dağılımı olarak tanımlanabilmektedir. Z dağılımı olasılıklı bir normal dağılımdır. Yani Z dağılımının genel

Detaylı

Üstel modeli, iki tarafın doğal logaritması alınarak aşağıdaki gibi yazılabilir.

Üstel modeli, iki tarafın doğal logaritması alınarak aşağıdaki gibi yazılabilir. 5. FONKSİYON KALIPLARI VE KUKLA DEĞİŞKENLER 5.1. Fonksiyon Kalıpları Bölüm 4.1 de doğrusal bir modelin katsayılarının yorumu ele alınmıştır. Bu bölümde farklı fonksiyon kalıpları olması durumunda katsayıların

Detaylı

Konutta Uygulanan KDV Oranındaki Değişiklik

Konutta Uygulanan KDV Oranındaki Değişiklik Cuma, 1 Nisan 013 15:18 Konutta Uygulanan KDV Oranındaki Değişiklik I- GİRİŞ Bilindiği üzere 150 m nin altındaki büyüklükteki konut satışlarında uygulanan katma değer vergisi (KDV) oranı %1, 150 m nin

Detaylı

TEKNİK RESİM. Ders Notları: Mehmet Çevik Dokuz Eylül Üniversitesi. Ölçülendirme

TEKNİK RESİM. Ders Notları: Mehmet Çevik Dokuz Eylül Üniversitesi. Ölçülendirme TEKNİK RESİM 2010 Ders Notları: Mehmet Çevik Dokuz Eylül Üniversitesi 2/33 nin Gereği ve Önemi Ölçekler Ölçek Çeşitleri Elemanları Ölçü Çizgisi Ölçü Rakamı Ölçü Sınır Çizgisi Açı ve Yay Ölçüleri Yay si

Detaylı

KONU: KOMİTE RAPORU TAKDİMİ SUNUM YAPAN: SALİH BİLGİN AKMAN, İNŞ. YÜK. MÜH. ESPROJE GENEL MÜDÜRÜ

KONU: KOMİTE RAPORU TAKDİMİ SUNUM YAPAN: SALİH BİLGİN AKMAN, İNŞ. YÜK. MÜH. ESPROJE GENEL MÜDÜRÜ KONU: KOMİTE RAPORU TAKDİMİ SUNUM YAPAN: SALİH BİLGİN AKMAN, İNŞ. YÜK. MÜH. ESPROJE GENEL MÜDÜRÜ Sismik Tasarımda Gelişmeler Deprem mühendisliği yaklaşık 50 yıllık bir geçmişe sahiptir. Bu yeni alanda

Detaylı

Kısa Süreli Rüzgar Enerjisi Tahmin Sistemi Geliştirilmesi Projesi

Kısa Süreli Rüzgar Enerjisi Tahmin Sistemi Geliştirilmesi Projesi Kısa Süreli Rüzgar Enerjisi Tahmin Sistemi Geliştirilmesi Projesi Ahmet Duran Şahin* Sevinç Sırdaş* Ahmet Öztopal* Ercan İzgi** Mustafa Kemal Kaymak* Bihter Yerli* *İTÜ, Meteoroloji Müh. Böl., sahind@itu.edu.tr

Detaylı

Yüzeysel Temellerin Sayısal Analizinde Zemin Özelliklerindeki Değişimin Etkisi

Yüzeysel Temellerin Sayısal Analizinde Zemin Özelliklerindeki Değişimin Etkisi Yüzeysel Temellerin Sayısal Analizinde Zemin Özelliklerindeki Değişimin Etkisi Yrd. Doç. Dr. Banu Yağcı Balıkesir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Balıkesir byagci@balikesir.edu.tr Özet Geoteknik

Detaylı

Hipotez Testinin Temelleri

Hipotez Testinin Temelleri Hipotez Testleri Hipotez Testinin Temelleri Tanımlar: Hipotez teori, önerme yada birinin araştırdığı bir iddiadır. Boş Hipotez, H 0 popülasyon parametresi ile ilgili şu anda kabul edilen değeri tanımlamaktadır.

Detaylı

17-21 EKIM 2005 SIGACIK KÖRFEZI-SEFERIHISAR (IZMIR) DEPREMLERI

17-21 EKIM 2005 SIGACIK KÖRFEZI-SEFERIHISAR (IZMIR) DEPREMLERI ULUSAL DEPREM IZLEME MERKEZI 17-21 Ekim 2005 SIGACIK KÖRFEZI- SEFERIHISAR (IZMIR) DEPREMLERI Ön Degerlendirme Raporu 31 Ekim 2005 17-21 EKIM 2005 SIGACIK KÖRFEZI-SEFERIHISAR (IZMIR) DEPREMLERI Bölgede

Detaylı

08/10/2005 (M w =7.6) PAKİSTAN DEPREMİ ve 17/10/2005 İZMİR DEPREMLERİ DİZİSİ

08/10/2005 (M w =7.6) PAKİSTAN DEPREMİ ve 17/10/2005 İZMİR DEPREMLERİ DİZİSİ (İzmir Depremleri Dizisi-Pakistan Depremi Türkiye yi Etkiler mi?, Cumhuriyet Bilim Teknik, 05 Kasım 1/7 08/10/2005 (M w =7.6) PAKİSTAN DEPREMİ ve 17/10/2005 İZMİR DEPREMLERİ DİZİSİ Mehmet UTKU 1 Yerküre,

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 2 Temmuz 2012 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyonu......... 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

STATİK-MUKAVEMET. Doç. Dr. NURHAYAT DEĞİRMENCİ

STATİK-MUKAVEMET. Doç. Dr. NURHAYAT DEĞİRMENCİ STATİK-MUKAVEMET Doç. Dr. NURHAYAT DEĞİRMENCİ Çekme deneyi test numunesi Çekme deney cihazı Elastik Kısımda gerilme: σ=eε Çekme deneyinin amacı; malzemelerin statik yük altındaki elastik ve plastik davranışlarını

Detaylı

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER Projenin Malta, Portekiz ve Türkiye de cinsiyet ayrımcılığı problemlerini çözme amacıyla ilgili

Detaylı

+ 1. ) transfer edilir. Seri. Isı T h T c sıcaklık farkı nedeniyle üç direnç boyunca ( dirençler için Q ısı transfer miktarı aşağıdaki gibidir.

+ 1. ) transfer edilir. Seri. Isı T h T c sıcaklık farkı nedeniyle üç direnç boyunca ( dirençler için Q ısı transfer miktarı aşağıdaki gibidir. GİRİŞ Isı değiştiricileri (eşanjör) değişik tiplerde olup farklı sıcaklıktaki iki akışkan arasında ısı alışverişini temin ederler. Isı değiştiricileri başlıca yüzeyli ısı değiştiricileri, karışımlı ısı

Detaylı

KONU: BARAJLARDA SİSMİK TEHLİKENİN TAYİNİ - Olasılıksal ve deterministik hesaplar sonrası baraj tasarımında kulanılacak sismik tehlike seviyeleri

KONU: BARAJLARDA SİSMİK TEHLİKENİN TAYİNİ - Olasılıksal ve deterministik hesaplar sonrası baraj tasarımında kulanılacak sismik tehlike seviyeleri KONU: BARAJLARDA SİSMİK TEHLİKENİN TAYİNİ - Olasılıksal ve deterministik hesaplar sonrası baraj tasarımında kulanılacak sismik tehlike seviyeleri SUNUM YAPAN: Sinan Akkar (ODTÜ) Barajlarda sismik tehlike

Detaylı

Taşkın Tehlike Haritalandırma Çalışmaları için bir Rehber ve Genel Şartname İhtiyacı

Taşkın Tehlike Haritalandırma Çalışmaları için bir Rehber ve Genel Şartname İhtiyacı Taşkın Tehlike Haritalandırma Çalışmaları için bir Rehber ve Genel Şartname İhtiyacı Doç. Dr. İsmail Haltaş İnşaat Mühendisliği, Zirve Üniversitesi, Gaziantep, TÜRKİYE IMO Taşkın ve Heyelan Sempozyumu,

Detaylı

MALZEME BİLGİSİ. Atomların Yapısı

MALZEME BİLGİSİ. Atomların Yapısı MALZEME BİLGİSİ Dr.- Ing. Rahmi ÜNAL Konu: Atomların Yapısı 1 Atomların Yapıları Atomlar başlıca üç temel atom altı parçacıktan oluşur; Protonlar (+ yüklü) Nötronlar (yüksüz) Elektronlar (- yüklü) Basit

Detaylı

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR

COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALAR T.C. BAŞBAKANLIK AFET ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ve ZARAR AZALTMA DAİRESİ BİLGİ İŞLEM CBS GRUBU İLLERE GÖRE AFETZEDE SAYISI DAĞILIMI

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 22 Şubat 2016 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

MAK 305 MAKİNE ELEMANLARI-1

MAK 305 MAKİNE ELEMANLARI-1 MAK 305 MAKİNE ELEMANLARI-1 BURKULMA HESABI Doç.Dr. Ali Rıza YILDIZ MAK 305 Makine Elemanları-Doç. Dr. Ali Rıza YILDIZ 1 BU SLAYTTAN EDİNİLMESİ BEKLENEN BİLGİLER Burkulmanın tanımı Burkulmanın hangi durumlarda

Detaylı

BEÜ GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖLÇME UYGULAMA II DERSİ İŞ PROGRAMI

BEÜ GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖLÇME UYGULAMA II DERSİ İŞ PROGRAMI BEÜ GEOMATİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ÖLÇME UYGULAMA II DERSİ İŞ PROGRAMI Dersin Amacı: Yersel yöntemlerle ve GNSS Tekniğiyle halihazır harita alımına esas olmak üzere C3 dereceden nokta sıklaştırması yapmak.

Detaylı

BÜKME. Malzemenin mukavemeti sınırlı olduğu için bu şekil değişimlerini belirli sınırlar içerisinde tutmak zorunludur.

BÜKME. Malzemenin mukavemeti sınırlı olduğu için bu şekil değişimlerini belirli sınırlar içerisinde tutmak zorunludur. BÜKME Bükme işlemi bükme kalıpları adı verilen ve parça şekline uygun olarak yapılmış düzenlerle, malzeme üzerinde kalıcı şekil değişikliği meydana getirme olarak tarif edilebilir. Bükme olayında bükülen

Detaylı

Malzeme Gereksinim Planlaması (MRP)

Malzeme Gereksinim Planlaması (MRP) Malzeme Gereksinim Planlaması (MRP) Son ürün talebi bağımsız ve oldukça kararlıdır. Fakat aynı anda birden fazla değişik ürün üretilmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle ihtiyaç duyulan malzeme miktarları

Detaylı

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi

Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Avrupa da UEA Üyesi Ülkelerin Mesken Elektrik Fiyatlarının Vergisel Açıdan İncelenmesi Esra AKGÜL* *Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, ETK Uzman Yardımcısı, Ankara/TÜRKİYE (Aralık 214) ÖZET Çalışmada,

Detaylı

Nitel Tepki Bağlanım Modelleri

Nitel Tepki Bağlanım Modelleri Nitel Tepki ve Nitel Tepki Bağlanım Modelleri Nitel Tepki ve Ekonometri 2 Konu 17 Sürüm 2,0 (Ekim 2011) Nitel Tepki ve UADMK Açık Lisans Bilgisi İşbu belge, Creative Commons Attribution-Non-Commercial

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş.

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. 14 Ağustos 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı......... 6 Çekinceler..........

Detaylı

SÜREÇ YÖNETİMİ SİSTEMİ

SÜREÇ YÖNETİMİ SİSTEMİ ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SÜREÇ YÖNETİMİ SİSTEMİ İş Analizi Raporu MAYIS/ 2013 Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Süreç Yönetimi Sistemi İş Analizi Raporu Sonuçları * Raporun Tüm Hakkı

Detaylı

RİSK ANALİZİ VE AKTÜERYAL MODELLEME

RİSK ANALİZİ VE AKTÜERYAL MODELLEME SORU 1: Bir hasar sıklığı dağılımının rassal değişken olan ortalaması (0,8) aralığında tekdüze dağılmaktadır. Hasar sıklığı dağılımının Poisson karma dağılıma uyduğu bilindiğine göre 1 ya da daha fazla

Detaylı

BAÜ Müh-Mim Fak. Geoteknik Deprem Mühendisliği Dersi, B. Yağcı Bölüm-5

BAÜ Müh-Mim Fak. Geoteknik Deprem Mühendisliği Dersi, B. Yağcı Bölüm-5 ZEMİN DAVRANIŞ ANALİZLERİ Geoteknik deprem mühendisliğindeki en önemli problemlerden biri, zemin davranışının değerlendirilmesidir. Zemin davranış analizleri; -Tasarım davranış spektrumlarının geliştirilmesi,

Detaylı

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ VE CİVARININ POISSON YÖNTEMİ İLE DEPREM TEHLİKE TAHMİNİ

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ VE CİVARININ POISSON YÖNTEMİ İLE DEPREM TEHLİKE TAHMİNİ DOĞU ANADOLU BÖLGESİ VE CİVARININ POISSON YÖNTEMİ İLE DEPREM TEHLİKE TAHMİNİ ÖZET: Tuğba TÜRKER 1 ve Yusuf BAYRAK 2 1 Araştırma Görevlisi, Jeofizik Müh. Bölümü, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon 2

Detaylı

Türev Kavramı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Yazar Prof.Dr. Vakıf CAFEROV

Türev Kavramı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler. Yazar Prof.Dr. Vakıf CAFEROV Türev Kavramı Yazar Prof.Dr. Vakıf CAFEROV ÜNİTE 9 Amaçlar Bu üniteyi çalıştıktan sonra; türev kavramını anlayacak, türev alma kurallarını öğrenecek, türevin geometrik ve fiziksel anlamını kavrayacak,

Detaylı

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI

ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI ANKARA İLİ BASIM SEKTÖRÜ ELEMAN İHTİYACI Gülnaz Gültekin*, Orhan Sevindik**, Elvan Tokmak*** * Gazi Üniversitesi, Teknik Eğitim Fakültesi, Matbaa Öğretmenliği Bölümü, Ankara ** Ankara Ü., Eğitim Bil. Ens.,

Detaylı

Ulusal Kuvvetli Yer Hareketi Kayıt Şebekesi Veri Tabanının Uluslararası Ölçütlere Göre Derlenmesi

Ulusal Kuvvetli Yer Hareketi Kayıt Şebekesi Veri Tabanının Uluslararası Ölçütlere Göre Derlenmesi Ulusal Kuvvetli Yer Hareketi Kayıt Şebekesi Veri Tabanının Uluslararası Ölçütlere Göre Derlenmesi Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Kamu Kurumları Destek Başvurusunda Bulunan (Öneren) Kurum Araştırma

Detaylı

Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler İçin Kariyer Rehberliği Programları Dizisi

Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler İçin Kariyer Rehberliği Programları Dizisi Editörden Önsöz Çocuk, Ergen ve Genç Yetişkinler için Kariyer Rehberliği Programları Dizisi, kariyer rehberliği uygulamaları yapması gereken psikolojik danışmanlar için hazırlanmış sınıf / grup rehberliği

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 19 Mart 2014 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Emisyon Ölçümlerinin Planlanması

Emisyon Ölçümlerinin Planlanması Emisyon Ölçümlerinin Planlanması Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM Dokuz Eylül Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Tınaztepe Yerleşkesi 35397 Buca-İzmir Tel: 0232 3017113 Faks: 0232 3017280 E-posta: abdurrahman.bayram@deu.edu.tr

Detaylı

İZMİR SEFERİHİSAR DOĞANBEY TERMAL TURİZM MERKEZİ TEVSİİ GÜMÜLDÜR KESİMİ

İZMİR SEFERİHİSAR DOĞANBEY TERMAL TURİZM MERKEZİ TEVSİİ GÜMÜLDÜR KESİMİ T.C KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR SEFERİHİSAR DOĞANBEY TERMAL TURİZM MERKEZİ TEVSİİ GÜMÜLDÜR KESİMİ 1/25.000 ÖLÇEKLİ ÇEVRE DÜZENİ PLANI PLAN NOTU DEĞİŞİKLİĞİ Gerekçeli

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 26 Haziran 2015 İÇİNDEKİLER Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Kaleli sığınma evlerinde kalan kadınlarla ilgili hazırladığı iki ayrı kanun teklifi sundu. Tarih : 08.03.2013 Bursa Milletvekili Sena Kaleli nin kanun teklifleri

Detaylı

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM 1 BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM İbrahim ÖRGERİN ÖZET Bu çalışmada, BOSSA Dış Giyim İşletmeleri nde fason iplik imalatı

Detaylı

MAK 210 SAYISAL ANALİZ

MAK 210 SAYISAL ANALİZ MAK 210 SAYISAL ANALİZ BÖLÜM 6- İSTATİSTİK VE REGRESYON ANALİZİ Doç. Dr. Ali Rıza YILDIZ 1 İSTATİSTİK VE REGRESYON ANALİZİ Bütün noktalardan geçen bir denklem bulmak yerine noktaları temsil eden, yani

Detaylı

Bölüm 2 Algoritmalar. 2.1 Giriş

Bölüm 2 Algoritmalar. 2.1 Giriş Bölüm 2 Algoritmalar 2.1 Giriş İnsanlar ilk çağlardan beri istek veya arzularını ifade etmek çeşitli yöntemler ile anlatmaya çalışmışlardır. İlk olarak çeşitli şekil ve simgeler daha sonra ise yazının

Detaylı

İÇİNDEKİLER TOPLAMA YOLUYLA SAYMA YÖNTEMİ...59-60... 01-01 ÇARPMA YOLUYLA SAYMA YÖNTEMİ...61-64... 02-03 FAKTÖRİYEL...65-66...

İÇİNDEKİLER TOPLAMA YOLUYLA SAYMA YÖNTEMİ...59-60... 01-01 ÇARPMA YOLUYLA SAYMA YÖNTEMİ...61-64... 02-03 FAKTÖRİYEL...65-66... İÇİNDEKİLER Sayfa No Test No 3-PERMÜTASYON, KOMBİNASYON, BİNOM, OLASILIK VE İSTATİSTİK TOPLAMA YOLUYLA SAYMA YÖNTEMİ...59-60... 01-01 ÇARPMA YOLUYLA SAYMA YÖNTEMİ...61-64... 0-03 FAKTÖRİYEL...65-66...

Detaylı

ALGORİTMA İ VE PROGRAMLAMA

ALGORİTMA İ VE PROGRAMLAMA ALGORİTMA İ VE PROGRAMLAMA II Öğr.Gör.Erdal GÜVENOĞLU Hafta 2 Maltepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü ALGORİTMA ANALİZİ 2 Neden algoritmayı analiz ederiz? Algoritmanın performansını ölçmek

Detaylı

İSTATİSTİK-II. Korelasyon ve Regresyon

İSTATİSTİK-II. Korelasyon ve Regresyon İSTATİSTİK-II Korelasyon ve Regresyon 1 Korelasyon ve Regresyon Genel Bakış Korelasyon Regresyon Belirleme katsayısı Varyans analizi Kestirimler için aralık tahminlemesi 2 Genel Bakış İkili veriler aralarında

Detaylı

1. Giriş. 2. Model Parametreleri

1. Giriş. 2. Model Parametreleri STRONG GROUND MOTION ATTENUATION RELATIONSHIP FOR NORTHWEST ANATOLIAN EARTHQUAKES KUZEYBATI ANADOLU DEPREMLERİ İÇİN KUVVETLİ YER HAREKETİ AZALIM İLİŞKİSİ 1 ÇEKEN, U., 2 BEYHAN, G. ve 3 GÜLKAN, P. 1 ceken@deprem.gov.tr,

Detaylı

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ Tepeleri karlı dağlardan düz ve geniş ovalara kadar, dünyamızın yüzü çeşitli yeryüzü şekilleri ile biçimlenmiştir. Jeologların bir ödevi de değişik yerlerde değişik yeryüzü şekillerinin

Detaylı

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü YENİLENMİŞ TÜRKİYE DİRİ FAY HARİTALARI VE DEPREM TEHLİKESİNİN BELİRLENMESİ AÇISINDAN ÖNEMİ Dr. Tamer Y. DUMAN MTA Genel Müdürlüğü, Jeoloji Etütleri Dairesi Türkiye neden bir deprem ülkesi? Yerküre iç-dinamikleri

Detaylı

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim

SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ. İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim SEKÜLER TREND 0341110029 BARıŞ ÖLMEZ İNSANDA SEKÜLER DEĞİŞİM Türkiye de Seküler Değişim İnsanın fiziksel boyutlarında (antropometrik ölçülerinde) kuşaklar arasında ya da uzun bir zaman diliminde değişmelerin

Detaylı

ÖLÇME ve KONTROL ölçme kontrol Şekil: 1.

ÖLÇME ve KONTROL ölçme kontrol Şekil: 1. ÖLÇME ve KONTROL Bir ölçü aleti ve deneysel bir yöntem kullanılarak fiziksel bir büyüklüğün değerinin, geçerliliği kabul edilmiş standart bir birim cinsinden ifade edilmesi işlemine ölçme; ölçü ve kontrol

Detaylı

2018 İKİNCİ SEVİYE AKTÜERLİK SINAVLARI RİSK ANALİZİ VE AKTÜERYAL MODELLEME 12 MAYIS 2018

2018 İKİNCİ SEVİYE AKTÜERLİK SINAVLARI RİSK ANALİZİ VE AKTÜERYAL MODELLEME 12 MAYIS 2018 2018 İKİNCİ SEVİYE AKTÜERLİK SINAVLARI RİSK ANALİZİ VE AKTÜERYAL MODELLEME 12 MAYIS 2018 Sigortacılık Eğitim Merkezi (SEGEM) tarafından hazırlanmış olan bu sınav sorularının her hakkı saklıdır. Hangi amaçla

Detaylı

ZEMİN SINIFLAMASINDA BULANIK MANTIK UYGULAMASI SOIL CLASSIFICATION AN APPLICATION WITH FUZZY LOGIC SYSTEMS

ZEMİN SINIFLAMASINDA BULANIK MANTIK UYGULAMASI SOIL CLASSIFICATION AN APPLICATION WITH FUZZY LOGIC SYSTEMS ZEMİN SINIFLAMASINDA BULANIK MANTIK UYGULAMASI SOIL CLASSIFICATION AN APPLICATION WITH FUZZY LOGIC SYSTEMS Alper KIYAK -1, Hatice ERGÜVEN -1, Can KARAVUL -1 Posta Adresi: 1- Sakarya Üniversitesi Mühendislik

Detaylı

Türkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler

Türkiye. 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler İnsani Gelişme Raporu 2011 Sürdürülebilirlik ve Eşitlik: Herkes İçin Daha İyi Bir Gelecek 2011 İGR Bileşik Endeksleri ile İlgili Açıklayıcı Not Türkiye 2011 İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri

Detaylı

2011 DEPREMİNİN IŞIĞINDA VAN VE ÇEVRESİ İÇİN DEPREM HESABI PARAMETRELERİNİN TAYİNİ

2011 DEPREMİNİN IŞIĞINDA VAN VE ÇEVRESİ İÇİN DEPREM HESABI PARAMETRELERİNİN TAYİNİ ÖZET: 2011 DEPREMİNİN IŞIĞINDA VAN VE ÇEVRESİ İÇİN DEPREM HESABI PARAMETRELERİNİN TAYİNİ E. Kalkan 1 ve P. Gülkan 2 1 Araştırma Mühendisi, Earthquake Science Center, United States Geological Survey, Menlo

Detaylı

YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ AÇIK ALAN SATICILARI EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ AÇIK ALAN SATICILARI EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü YİYECEK İÇECEK HİZMETLERİ AÇIK ALAN SATICILARI EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2012 ANKARA ÖNSÖZ Günümüzde mesleklerin değişim

Detaylı

1- KONTROL ORTAMI. Eylem Kod No. Öngörülen Eylem veya Eylemler KOS 1.3-E1. verilecektir. İlgili personele eğitim. KOS 1.2-E1 verilecektir.

1- KONTROL ORTAMI. Eylem Kod No. Öngörülen Eylem veya Eylemler KOS 1.3-E1. verilecektir. İlgili personele eğitim. KOS 1.2-E1 verilecektir. 1- KONTROL ORTAMI Standart Kod No Kamu İç Kontrol Standardı ve Genel Şartı Mevcut Durum Eylem Kod No Öngörülen Eylem veya Eylemler Sorumlu Birim veya Çalışma grubu üyeleri İşbirliği Yapılacak Birim Çıktı/

Detaylı

GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU

GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU Export Giresun Projesi GİRESUN KOBİ LERİNİN İHRACAT EĞİTİM İHTİYACI ARAŞTIRMA RAPORU Ocak 16 Bu Rapor, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı 2015 Yılı Doğrudan Faaliyet Desteği Programı Kapsamında Hazırlanmıştır.

Detaylı

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ MATEMATİK DERSİNİN İLKÖĞRETİM PROGRAMLARI VE LİSELERE GİRİŞ SINAVLARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Ahmet ÇOBAN Cumhuriyet Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü, SİVAS ÖZET: Bu araştırma, Matematik

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş Araştırma tasarımı, araştırma konusunu belirleme sürecinden raporlama sürecine kadar araştırmayı tanımlayan bütün unsurları inceleme ve yürütülecek bütün adımları planlama

Detaylı

Konsolidasyon. s nasıl artar? s gerilmedeki artış zeminin boşluk oranında e azalma ve. 1. Yeraltısuyu seviyesi düşer. 2. Zemine yük uygulanır

Konsolidasyon. s nasıl artar? s gerilmedeki artış zeminin boşluk oranında e azalma ve. 1. Yeraltısuyu seviyesi düşer. 2. Zemine yük uygulanır 10. KONSOLİDASYON Konsolidasyon s gerilmedeki artış zeminin boşluk oranında e azalma ve deformasyon yaratır (gözeneklerden su dışarı çıkar). s nasıl artar? 1. Yeraltısuyu seviyesi düşer 2. Zemine yük uygulanır

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1 İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ...III AÇIKLAMA... V BÖLÜM I - TEMEL KAVRAMLAR...1 Soru 1- Dış ticaret nedir?...1 Soru 2- Mal nedir?...1 Soru 3- Mal ve hizmet arasındaki fark nedir?...1 Soru 4- İhracat nedir?...1

Detaylı

MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu. 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu. 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009 MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009 Bu materyale atıfta bulunmak ve kullanım koşulları için http://ocw.mit.edu/terms sayfasını ziyaret ediniz.

Detaylı

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Mühendisi Ücret Hesap Tablosu (TL/Ay)

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İnşaat Mühendisi Ücret Hesap Tablosu (TL/Ay) 1980-2016 YILLARI 2016 YILININ İLK 6 AYLIK DÖNEM İNŞAAT MÜHENDİSİ ÜCRET HESAP TABLOSU (TL/Ay) (Yönetim Kurulu'nun 2 Mayıs 2015 tarih ve 21/1302 Sayılı Kararı İle Revize Edilmiştir.) Ocak 2016, Ankara İnşaat

Detaylı

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016 Ocak ayı inşaat ve hizmet sektörü güven endeksleri TÜİK tarafından 25 Ocak 2016 tarihinde yayımlandı. İnşaat sektörü güven endeksi 2015 yılı Aralık ayında

Detaylı

Değerlendirme testleri:

Değerlendirme testleri: Değerlendirme testleri: yatırımınızın karşılığını almak Çalışanlara ve adaylara yönelik değerlendirme testleri, yeteneklerin belirlenmesinde başvurulacak etkin bir yoludur. Sistematik bir yaklaşımdan uzak

Detaylı

Regresyon ve İnterpolasyon. Rıdvan YAKUT

Regresyon ve İnterpolasyon. Rıdvan YAKUT Regresyon ve İnterpolasyon Rıdvan YAKUT Eğri Uydurma Yöntemleri Regresyon En Küçük Kareler Yöntemi Doğru Uydurma Polinom Uydurma Üstel Fonksiyonlara Eğri Uydurma İnterpolasyon Lagrange İnterpolasyonu (Polinomal

Detaylı

SERTLİK ÖLÇME DENEYLERİ

SERTLİK ÖLÇME DENEYLERİ SERTLİK ÖLÇME DENEYLERİ Sertlik nedir? Sertlik genel anlamda, malzemelerin kesmeye, çizilmeye, aşınmaya veya kendisine batırılmaya çalışılan cisimlere karşı göstermiş oldukları kalıcı şekil değiştirme

Detaylı

İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları

İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları İSTATİSTİK 1 (2015-2016 BAHAR YARIYILI) 6. Hafta Örnek soru ve cevapları Soru 1: Yapılan bir çalışma sonucunda yetişkinlerin günde ortalama 6.9 saat uydukları tespit edilmiştir. Standart sapmanın ise 1.2

Detaylı

CEB. Bankası. Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası

CEB. Bankası. Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Ankara, 29-30 Mart 2005 CEB Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Krzysztof Ners, Başkan Yardımc mcısı, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası Neler müzakere m edilecek a) Ticari olmayan müzakereler. Ortak bir hedef

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ METALİK MALZEMELERİN ÇEKME DENEYİ FÖYÜ 2015-2016 Bahar Dönemi 1. AMAÇ Çekme deneyi, malzemelerin statik yük altında elastik ve plastik

Detaylı

(Değişik:RG-12/5/2010-27579) EK 1

(Değişik:RG-12/5/2010-27579) EK 1 (Değişik:RG-12/5/2010-27579) EK 1 ATIKSU DEŞARJI TEKNİK BİLGİLER LİSTESİ: 1.Sektör Türü (Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Tablo 5-21 de verilen sektörler esas alınacaktır). 2.Kullanılan hammaddeler ve

Detaylı

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ DEPREME DAYANIKLI YAPILARDA BETON- BETONARME DENEYLERİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ DEPREME DAYANIKLI YAPILARDA BETON- BETONARME DENEYLERİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü İNŞAAT TEKNOLOJİSİ DEPREME DAYANIKLI YAPILARDA BETON- BETONARME DENEYLERİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2013 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde

Detaylı

T.C. BAKSAN MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ ORTAK ALAN TEKNİK RESİM VE ÇİZİM TEKNOLOJİLERİ DERSİ SORULARI

T.C. BAKSAN MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ ORTAK ALAN TEKNİK RESİM VE ÇİZİM TEKNOLOJİLERİ DERSİ SORULARI T.C. BAKSAN MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ ORTAK ALAN TEKNİK RESİM VE ÇİZİM TEKNOLOJİLERİ DERSİ SORULARI 1- İş parçalarını, belli kurallara göre tanımlayan çizgisel şekillere ne ad verilir? a) Teknik resim b)

Detaylı

13. Olasılık Dağılımlar

13. Olasılık Dağılımlar 13. Olasılık Dağılımlar Mühendislik alanında karşılaşılan fiziksel yada fiziksel olmayan rasgele değişken büyüklüklerin olasılık dağılımları için model alınabilecek çok sayıda sürekli ve kesikli fonksiyon

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ... v GİRİŞ... 1 1. İSTATİSTİK İN TARİHÇESİ... 1 2. İSTATİSTİK NEDİR?... 3 3. SAYISAL BİLGİDEN ANLAM ÇIKARILMASI... 4 4. BELİRSİZLİĞİN ELE ALINMASI... 4 5. ÖRNEKLEME... 5 6. İLİŞKİLERİN

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK Uygulama 7 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK Uygulama 7 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Uygulama 7 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr 1 1. Pearson Korelasyon Katsayısı

Detaylı

Ders 2: Su Miktarı Hesabı. Su temin şeması tasarımında kentsel kullanım amaçlı su miktarının hesaplanması için aşağıdaki veriler gereklidir:

Ders 2: Su Miktarı Hesabı. Su temin şeması tasarımında kentsel kullanım amaçlı su miktarının hesaplanması için aşağıdaki veriler gereklidir: Hindistan Teknoloji Enstitüsü (IIT), Kanpur, Mühendislik Fakültesi, Su ve Atıksu Mühendisliği Dersi, 2 Ders 2: Su Miktarı Hesabı Su Miktarı Hesabı Su temin şeması tasarımında kentsel kullanım amaçlı su

Detaylı

İstatistik ve Olasılık

İstatistik ve Olasılık İstatistik ve Olasılık KORELASYON ve REGRESYON ANALİZİ Doç. Dr. İrfan KAYMAZ Tanım Bir değişkenin değerinin diğer değişkendeki veya değişkenlerdeki değişimlere bağlı olarak nasıl etkilendiğinin istatistiksel

Detaylı

HİZMET TİCARETİ İSTATİSTİKLERİ PROJESİ. 21 Şubat 2013

HİZMET TİCARETİ İSTATİSTİKLERİ PROJESİ. 21 Şubat 2013 HİZMET TİCARETİ İSTATİSTİKLERİ PROJESİ 21 Şubat 2013 SUNUM PLANI Hizmet Ticareti İstatistikleri Neden Önemli? Mevcut Durumda Ülkemiz Hizmet Ticareti İstatistikleri Eksiklikler, Problemler Yapılan Çalışmalar

Detaylı

TARIM TEKNOLOJİLERİ PEYZAJ PROJESİ UYGULAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TARIM TEKNOLOJİLERİ PEYZAJ PROJESİ UYGULAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü TARIM TEKNOLOJİLERİ PEYZAJ PROJESİ UYGULAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI) 2012 ANKARA ÖN SÖZ Günümüzde mesleklerin değişim ile karşı

Detaylı

DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER. Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU**

DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER. Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU** DEPREM BÖLGELERİ HARİTASI İLE İLGİLİ BAZI BİLGİLER Bülent ÖZMEN* ve Murat NURLU** *Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi e-mail: bulentozmen@gazi.edu.tr ** Afet İşleri Genel Müdürlüğü,

Detaylı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi 20 Mart 2009 ĐÇĐNDEKĐLER Ara Dönem Revizyon Notları........ 3 Derecelendirme Metodolojisi........ 5 Notların Anlamı.........

Detaylı

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü - Fizik Bölümü

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü - Fizik Bölümü Massachusetts Teknoloji Enstitüsü - Fizik Bölümü Fizik 8.02 Ödev # 1 6 Şubat 2002. Kendinize bir iyilik yapın ve derslere hazırlanın! Derste anlatılmadan önce, konuları okumanızı şiddetle öneririz. Derslerden

Detaylı

BİLİMSEL BİLGİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA ÜRETİLİR. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLERE BİLİMSEL ARAŞTIRMA TAMAMLANDIĞINDA DEĞİL, DAHA PLANLAMA

BİLİMSEL BİLGİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA ÜRETİLİR. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLERE BİLİMSEL ARAŞTIRMA TAMAMLANDIĞINDA DEĞİL, DAHA PLANLAMA BRADFORD HILL BİLİMSEL BİLGİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA ÜRETİLİR. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLERE BİLİMSEL ARAŞTIRMA TAMAMLANDIĞINDA DEĞİL, DAHA PLANLAMA AŞAMASINDA BAŞVURULMALIDIR. 2 BİLİMSEL MAKALELERDE YAPILAN

Detaylı