DENTAL İMPLANTOLOJİDE BİRİNCİ FAZ CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DOKU İYLEŞMESİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DENTAL İMPLANTOLOJİDE BİRİNCİ FAZ CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DOKU İYLEŞMESİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı DENTAL İMPLANTOLOJİDE BİRİNCİ FAZ CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DOKU İYLEŞMESİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER BİTİRME TEZİ Stj Diş Hekimi Hüseyin KALAY Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Şule SÖNMEZ İZMİR-2010

2 ÖNSÖZ Tez çalışmam boyunca benden ilgi ve yardımlarımı esirgemeyen sayın hocam Prof. Dr. Şule Sönmez e; araştırma süreci boyunca bilgi ve deneyimleriyle bana her türlü desteği sağlayan Dr. Orhun Bengisu ya ve Dr. Sema Becerik e; çok değerli katkılarından dolayı Doç. Dr. Fatih Arıkan a; Dt. Alper Temiz, Dt. Nevşin Şener, Dt. Deniz Cengiz, serbest dişhekimi Dt. Sezgin Kırmızıbayrak a; Periodontoloji Anabilim Dalı ameliyathanesinin güleryüzlü çalışanlarına ve güven ve desteklerini her zaman arkamda hissettiğim sevgili aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım. İZMİR, 2010 Stj Dt Hüseyin KALAY

3 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ VE AMAÇ GENEL BİLGİLER GEREÇ VE YÖNTEM Hasta Seçimi Klinik İncelemeler BULGULAR Keratinize Doku Bandı Kalınlığı Keratinize Doku Bandı Genişliği İmplant Pozisyonu Doku Fenotipi Sigara Kullanımı Sutur Tekniği Antibiyotik Kullanımı TARTIŞMA SONUÇ ÖZET KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ 56

4 GİRİŞ VE AMAÇ Titanyum implantlar parsiyel ve total dişsiz hastaların rehabilitasyonunda uzun yıllardır başarılı şekilde kullanılmaktadır(1,2). Geçmiş dönemlerde daha çok implantların kemikle sağlıklı bir bağlantı kurması (osseoentegrasyon) üzerinde çalışılmış, bu tedavinin estetik sonuçları ve periodontal dokularla olan ilişkisi ihmal edilmiştir. Cerrahlar ve periodontologlar bu sorunların üstesinden gelebilmek için farklı konulara eğilmiş ve çeşitli çözüm yolları önermişlerdir(3). İmplantların günümüzde daha yaygın kullanımı, doğal olarak komplikasyonlarla daha sık karşılaşma olasılığını da beraberinde getirmektedir(4). Osseointegrasyon, implant başarısı için en önemli unsurlardan biridir. Osseointegrasyonun gerçekleşebilmesi için ise bazı ön koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir. Erken dönemde görülen vertikal kemik kayıpları hem osseointegrasyonu etkilemekte hem de doku kaybına sebep olarak perimiplanter doku sağlığı ve estetiğini olumsuz etkilemektedir(5,6,7,8,9). Bu çalışmanın amacı birinci faz implant cerrahisi sonrasında yumuşak doku iyileşmesini etkileyen faktörleri saptamak ve oluşabilecek komplikasyonları minimuma indirmek için alınabilecek önlemleri tesbit etmektir.

5 GENEL BİLGİLER İmplant kelime anlamı olarak tedavi amacı ile vücut içerisine ve canlı dokulara cansız maddelerin yerleştirilmesini ifade eder. Dental implantlar kemiğin içine, üzerine veya mukozaya yerleştirilen ve dişin yerini tutması amaçlanan yapılardır(10). Oral implantların kullanımı son yıllarda gittikçe artmaktadır. Branemark ın osseointegre implantlarla ilgili bildirdiği başarılı sonuçlar ve sonradan elde edilen klinik sonuçlar bu gidişi belirleyen ana noktalar olmuştur yılında Branemark tarafından osseointegrasyonun tanımlanmasından sonra ileri teknolojiye dayalı birçok dental implant sistemi ve cerrahi uygulama kolaylıkları geliştirilmiştir(11). Osseointegrasyon tanımı kemik implant ara yüzünde herhangi bir fibröz doku büyümesi olmaksızın (12) implantın etrafındaki kemik oluşumu ile direkt ankrajı olarak vurgulanmıştır(1). Bu implant yöntemi sadece implant stabilitesi için bilimsel bir temel teşkil etmekle kalmamış aynı zamanda öngörülebilir uzun dönem klinik başarı sağlamıştır(2). Osseointegrasyon klinik olarak, implant mobilitesinin olmaması şeklinde ortaya çıkar. Böylece implant stabilitesinin sağlanması ve sürdürülmesi, kemik destekli protez fonksiyonlarının uzun dönem başarısı için ön koşul durumundadır. Yapısal ve morfolojik açıdan implant stabilitesi, kemik ve implant yüzeyi arasındaki kontağın bir sonucudur. Bununla birlikte bu stabilite, hem implant, hem implant yatağı hem de klinisyene bağlı ek 2

6 faktörler tarafından yönlendirilir. İmplant yerleşimi sırasında sağlanan primer stabilite esas olarak çene kemiğinin mekanik özellikleri tarafından belirlenir. Cerrahi teknik ve implant dizaynı bu sonucu etkiler, ki bu da özellikle nispeten yumuşak olan kemikte belirleyici olur. Primer iyileşmeden sonra ortaya çıkan sekonder stabilite implant materyaline verilen yanıtla beraber, cerrahi travma ve iyileşme koşullarına verilen biyolojik yanıtla belirlenir. Ancak erken yükleme, enfeksiyon veya travmatik cerrahiyi takiben ya da biyolojik uyumsuz implant materyali kullanımı sonrasında ortaya çıkan doku davranışı, kemik rezorpsiyonu, düşük implant stabilitesi ve bazı örneklerde fibröz kapsül oluşumu ve stabilitenin tamamen kaybedilmesiyle sonuçlanabilir ki bu da implantın başarısızlığı olarak tanımlanabilir. Branemark implantların stabilitesinin uzun dönem prognozu ve idamesi, her ne kadar periimplant enfeksiyonlar stabiliteyi etkileyebilirse de, esas olarak ankraj derecesi ve yükleme koşulları gibi mekanik faktörlere bağlıdır (3). İmplantolojide başarının ilk tanımlaması 1978 de Harward Uzlaşma Konferansında yapılmış ve başarıdan söz edebilmek için de belli kriterler ortaya konulmuştur. Albrektsson ve ark. tarafından ortaya konan kriterler ise günümüzde en çok kullanılan yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna göre başarılı kabul edilen bir implantın sahip olması gereken koşullar şunlardır: İnceleme esnasında klinik kontrolü yapılacak implantın üst yapıdan ayrılmış olması ve kontrolde mobilitenin olmaması Radyolojik kontrollerde implantın etrafında radyolusent görüntü olmaması 3

7 İmplantın birinci yıl fonksiyonundan sonraki her sene için 0,2 mm. veya daha az dikey kemik rezorpsiyonu fizyolojik olarak kabul edilmelidir. İmplant ağrı, enfeksiyon, nöropati, parestezi ve mandibuler kanal tahribatı gibi semptom ve bulgulara neden olamamlıdır. Yukarıdaki şartlara uymak kaydıyla, 5 yıllık dönemde en az % 85, 10 yıllık periodda asgari %80 başarı oranlarına sahip olunmalıdır(1). İmplant stabilitesi için kemik ile implantın uygun ankrajı (osseointegrasyon) ön koşuldur. İmplantın uzun dönem retansiyonu uygun epitel ve bağ dokularının titanyum yüzeye bağlanmasına dayalıdır (kemiği koruyan yumuşak dokunun tam olarak kapatabilmesi) (11). Keratinize dişeti, serbest ve yapışık dişetini içerir ve gingival marjinden mukogingival sınıra değin uzanır (13). Bu doku keratin ya da parakeratin ile örtülmüştür ve genellikle stippling-portakal kabuğu görünümü verir(14). Keratinize dişeti bandının genişliği 1 ile 9 mm arasında değişir, bu değişiklik dişin konumuna, pozisyonuna, frenulumun çekmesine ve bireyin yaşına bağlıdır(15). 50 li ve 60 lı yıllarda keratinize dişetinin önemi üzerinde durulmaya başlanmıştır. Bu yıllarda gingival sağlığın devamlılığı ve bağ doku ataşmanı kaybının önlenmesi için yeterli miktarda keratinize bandın olması gerektiği düşünülmekteydi(13,16). Lang ve Löe(17) 2 mm lik keratinize bandın gingival sağlığı sürdürmek için yeterli olduğunu bildirmişler; Corn (18) ise minimum 3 mm olması gerektiğini savunmuş; Bowers ise 1 mm den küçük miktarın bile yeterli olacağını öne sürmüştür (15). Miyasato ve ark. ise 4

8 kontrollü klinik araştırmalar sonucunda 1 mmden dar keratinize dokularda bile klinik olarak sağlıklı dişetinin sürdürülebileceğini bildirmişlerdir(19). Son yıllarda dental implantların yaygınlaşması sonucunda implant çevresindeki dokulara olan ilgi de artmıştır. Lindhe ve Berglundh (20) implant çevresindeki mukozanın yapı ve fonksiyonlarını incelemişlerdir. Buna göre transmukozal ataşman iki kısma ayrılmaktadır: bariyer epiteli ve bağ doku ataşmanı. Bariyer epitel bağlantı epiteline banzemektedir ve yaklaşık 2 mm uzunluğundadır. Bariyer epiteli implantla birleşmekte olan 1-1,5 mmlik bağ dokusu zonuyla devam etmektedir. Periosttan başlayan ve implant yüzeyine paralel seyreden kollajen fibriller içermektedir(21). Serbest diş eti kenerı ve peri implant mukozanın birçok klinik ve histolojik özellikler paylaştığı ortaya atılmıştır(22, 23). Lekhom ve Adell, Branemark implant sistemi ile tedavi edilmiş dişsiz hastalarda başarılı implant alanlarını çevreleyen yumuşak dokulardan biyopsiler almışlardır. Yazarlar bu periimplanter mukozanın enflamatuar lezyonlardan yoksun olduğunu ve lezyon olduğunda da bunların çok küçük ve lokalize ölçüde olduğunu, bağlantı epiteline bitişik ve epitel boyunca yerleştiğini bildirmişlerdir. Birçok hayvan çalışması ve in-vitro çalışmada dişeti ile periimplant mukoza arasında, epitel yapılar ve bağ doku içerikleri hakkında benzerlikler gösterilmiştir(24,25). Ancak implant yüzeyinde kök sement tabakasının olmayışı, implantlar ve dişler arasında bağ doku fibrillerinin yönlendirilmesi ve bağlanması yönünden temel farklılıklara sebep olur(25). Berglundh ve arkadaşları (21) dişeti ve periimplant mukozanın strüktürel karakteristiklerini belirlemek için köpekler üzerinde bir model kullanmışlardır. Deneyde köpeklerin mandibulasında bir taraftaki premolar dişler çekilmiş, 5

9 kontralateraldeki dişler ise kontrol grubu olarak bırakılmıştır. 3 aylık iyileşme dönemi sonrasında implantlar (Branemark system) yerleştirilmiştir. 3 ay sonra da ikinci bir işlem ile abutmentler yerleştirilmiş ve plak kontrolü yapılmıştır. Abutment yerleştirilmesini müteakip 4. ayda implant ve kontrol grubu dişlerden biyopsiler alınarak incelenmiştir. Çalışmalarda şu sonuçlara ulaşılmıştır. Diş ve implant çevresindeki sağlıklı yumuşak keratinize dokular genellikle pembe renk ve sıkı konsistansa sahiptir. İki doku da genellikle benzer mikroskobik özelliklere sahiptir. Dişeti ve keratinize periimplant mukoza, iyi keratinize olmuş oral epitel ile kaplı olup 2 mm uzunluğundaki bağlantı epiteli ile devam etmektedir. Diş bağlantı epiteli supraalveoler ataşmanın önemli bir komponenti olan asellüler ekstrensek fibriler sementin koronalindeki minesement sınırında sonlanmaktadır. Köpeğin premolar dişi civarında minesement sınırı ile kemik kreti tepesi arası mesafe 1 mm olup sementten çıkıp bağ doku ve kemiğe dağılan kolajen lifler ile karakterize bir görünüme sahiptir. İmplant çevresinde ise, bağlantı epitelinin apikal kısmı alveol kemikten non-enflame, kollajenden zengin, hücreden fakir bağ dokusu ile aralıksız bir zon ile ayrılmaktadır. 1-1,5 mm yüksekliğindeki bu zon bağlantı epiteliyle devam etmekte olup epitel ile birlikte 3-4 mm lik implant-mukoza ataşmanını sağlamaktadır. Kollajenden zengin bu zonda fibriller marjinal kemiğe doğru uzanmakta ve az ya da çok implanta paralel olarak seyretmektedir. Abutmenti takip eden bağlantı epiteli asla kemiğe dek uzanmamakta, kemiğe 1 mm kala sona ermektedir. Mukoza-implant ataşmanı Berglundh ve Lindhe (26) tarafından başka bir çalışmada da araştırılmış, yine bir köpek modeli kullanılmıştır. Sağ ve sol alt 6

10 çene premolarları çekilmiş ve Branemark implantlar yerleştirilmiştir. Bir taraftaki kret mukozası korunurken kontralateraldeki mukoza parçalı flep ile yaklaşık 2 mm lik seviyeye indirilmiştir. 6 haftalık plak kontrolünden sonra biyopsiler alınıp incelenmiştir. Her iki taraftaki mukozanın da 2 mm lik bir bağlantı epiteli ve 1 mm lik bağ doku ile implantla bağlandığı görülmüştür. Kret mukozasının ince olduğu dokularda yara iyileşmesi esnasında kemik rezorpsiyonları sonucunda toplam 3 mm lik mukoza-implant bağlantısı sağlanmıştır. Hem doğal dişlerde hem de implantlarda bağlantı epiteli ataşmanı yumuşak doku örtüsünün savunulmasında önemli bir yere sahiptir( 21,27, 28, 29, 30,31). Benzer şekilde implant çevresindeki cep epiteli hücresel immmünolojik koruma sağlar. Kalın, keratinize oral epitel varlığı çiğneme, protetik tedavi süreçleri ve ağız hijyeni esnasında oluşan mekanik kuvvetlerden korunma sağlar. Periodontal ve periimplant oral ve sulkuler epitel zengin vasküler pleksustan faydalanabilmesine rağmen dental implantı saran epitel, periodontal ligament kaynaklı damarlardan derive olan vasküler anostomoz bağlantılarından faydalananmamaktadır. İmplant çevresinde sement ve periodontal ligamentin olmaması sebebiyle ankraj implantın kemiğe direkt teması ile olmaktadır. Ayrıca doğal dişte olduğu gibi dentoperiostal ve dentogingival fibril demetleri mevcut değildir. Periimplant yumuşak dokuların immobilizasyonu bağ doku ataşmanı ile sağlanmamakta, bunun yerine alveol kretten serbest dişetine uzanan lifler ile ve implantı çepeçevre saran sirküler lifler ile sağlanmaktadır(21,26,28,29, 32). İmplantla direkt bağlantı kuran bağ doku, periodontal dokulara nazaran daha az hücre ve daha az damarlanma göstermektedir. Genellikle implanta 7

11 bitişik yoğun bağ doku histolojik olarak bir skar dokusuna benzemekte, implanta daha uzak olan doku ise tipik olarak hücre ve damardan daha zengin olmaktadır. Bu özellikler implantı, doğal dişe göre mekanik ve bakteriyel etkilere karşı daha duyarlı hale getirmektedir. Keratinize yapışık yumuşak dokuların varlığı, yumuşak dokuların sağlığının korunmasının yanı sıra, hasta memnuniyetini artırmakta ve komplikasyon oluşmasını azaltmaktadır. Yapışık doku bandı, uzun dönemli başarı için şart olan ağız hijyeninin sağlanmasını kolaylaştırmakta, öngörülen yumuşak doku çekilmesine direnç göstermekte, gıda retansiyonunu azaltmakta ve estetik armoniye katkı sağlamaktadır. Bu faktörler de hasta memnuniyetini arttırmaktadır. Oral hijyen ve çiğneme süreçleri dışında, implantın mekanik olarak etkilendiği diğer süreçler de vardır. Abutment bağlantıları, geçici protezlerin takılıp çıkarılmaları, ölçü işlemleri, subgingival restorasyonlar, protez provaları, hareketli protezlere ait rezilient ataçmanların uyguladıkları kuvvetler epitel ve bağ doku örtüsünün zedelenmesine yol açabilmektedir(33,34, 35,36,37). Yapışık dişeti bandının varlığı, tüm bu restoratif süreçlerde kolaylık sağlayarak hem protetik işlemlerin aksamadan yürütülmesini, hem de ağız hijyeninin sağlanmasını kolaylaştırmaktadır. Araştırmacılar, yapışık-hareketsiz yumuşak dokuların, bağlantı epitelinin bütünlüğünün bozulmasını engellediğine ve hatta kemik rezorpsiyonundan implant kaybına dek süregelen olaylara sebebiyet veren marjinal enflamatuar lezyonların apikale geçişini önlediğine inanmaktadırlar. Fakat bu konuda henüz fikir birliği sağlayan bir konsensus bulunmamaktadır. 8

12 Az önce bahsedilen fikir birliğine varılamaması bugün için şaşırtıcı değildir. Çünkü periimplant yumuşak doku sağlığını etkileyen pek çok faktör söz konusudur. Bunlar internal ve eksternal olarak iki gruba ayrılabilirler: İnternal faktörler: Hastanın yaşı Genel sağlık durumu İmmün direnç Sistemik hastalıklar Mevcut periodontal durum Periodontal fenotip Vestibüler derinlik Frenulum varlığı Keratinize yapışık doku bantının kalınlığı Keratinize yapışık doku bantının genişliği Önceden mevcut olan krestal kemik defektleri Eksternal faktörler: Sigara kullanımı Kullanılan ilaçlar Ağız hijyeni İmplantın: o dizaynı ve yüzey özellikleri, o genişlik ve uzunluğu, o tek ya da çift aşamalı cerrahiyle yerleştirilmesi, o post-operatif kret içindeki lokalizasyonu 9

13 Restoratif teknikler Restoratif materyaller Restorasyonun kenarları (38). Osseointegrasyonun uygun şekilde gerçekleşmesini sağlayan koşullar yerine getirildiği takdirde hem iki aşamalı, hem de tek aşamalı cerrahi teknikleri ile başarı sağlanmıştır. Buser ve arkadaşları tek aşamalı implantların başarısını inceleyen çalışmalarında şu sonuçlara ulaşmışlardır: Tek aşamalı cerrahi yöntemi biyolojik, klinik ve biyomekanik açısından pek çok avantaja sahiptir. Parsiyel dişsiz posterior bölge ya da total dişsizlik olguları gibi, estetiğin ön planda olmadığı olgularda bu teknik iyi bir tedavi seçeneğidir. Estetiğin öncelikli olduğu, yeterli kemik hacmine sahip (örneğin kemik ogmentasyonu uygulanmış) bölgelerde iki aşamalı yöntem tercih edilmektedir (39). Sclar da tek aşamalı sistemlerin iki aşamalı sistemlere göre pek çok avantajı olduğunu bildirmektedir. Yazar, en belirgin avantajlardan biri olarak protetik aşamaya gelinceye kadarki süre içinde yumuşak dokuya gerekli zamanı tanıdığını bildirmektedir. Ayrıca ikinci bir cerrahi işlem uygulanmadığı için bölge tekrar irrite edilmemekte, hasta konforu artmakta ve süre kısalmaktadır (38). Ericsson ve arkadaşları av köpekleri üzerinde yaptıkları bir çalışmada yumuşak doku ve marjinal kemik seviyeleri değişiminin tek ya da çift aşamalı sistemler arasında farklılık göstermediğini bildirmişlerdir(40). Weber ve arkadaşları ise benzer bir hayvan modeli kullandıkları çalışamlarında çift aşamalı implantlarda bağlantı epitelinin daha apikalde yer aldığını tesbit etmişlerdir (41). Lindhe ve Berglundh yumuşak doku iyileşmesinin ve 10

14 şekillenmesinin implantın tek ya da çift aşama olmasından bağımsız olduğunu bildirmişlerdir(20). Fritz, Branemark tan bu yana iki aşamalı sistemlerin kullanım alanının parsiyel dişsizlikten overdenture ile tedavi edilen total dişsizlik vakalarına ve tek diş eksikliği vakalarına kadar genişlediğini bildirmektedir(42). İki aşamalı sistemlerde implantlar, çene kemiğine yerleştirilmeleri sonrasında mukoza ile örtülenmektedir. Mukoza kemiğe adapte edilmekte ve sutüre edilerek yara primer olarak kapatılmaktadır. Böylece implant materyali ağız ortamına ekspoze olmaktan korunmaktadır. Tamamıyla mukoza altında kalan bu bölge kemiğin iyileşmesi sırasında travma ve enfeksiyondan korunduğu için osteointegrasyon için daha uygun koşulların oluştuğuna inanılmaktadır(43). Erken dönem spontan açılmalar, iyileşme sürecinin erken safhalarında başarısızlığa sebep olan bir komplikasyondur. Prevalans ve görülme sıklığı açısından, bu konuyla ilgili literatürde pek az çalışma bulunmaktadır. Sonuç olarak, erken dönem spontan açılmalara % 4,6 ile %13,7 arasında değişen oranlarda rastlanıldığı bildirilmiştir (7,8, 44, 45). Spontan açılmanın sebepleri olarak şu faktörler öne sürülmüştür: Fleplerin gergin kapatılmasına bağlı olarak sutürlerin açılması, Ani ya da sürekli olarak implant meteryalinin travmaya maruz kalması, Kapatma vidasının gevşeyerek mukoza altında gerginlik ve irritasyon yaratması, İmplantın suprakrestal olarak yerleştirilmesi, 11

15 Osteotomi esnasında oluşan kemik kalıntılarının sökestrize edilerek mukozadan eksfoliye olması (46,47,48,49). Erken perforasyonlar ve implant materyalinin kısmi olarak açığa çıkması bakteriyel plak birikimine olanak sağlamakta, bu da eğer tedavi edilmeden bırakılırsa enflamasyon, periimplant mukozada hasar ve muhtemel periimplant kemik kaybına yol açmaktadır (9). 12

16 GEREÇ VE YÖNTEM Hasta Seçimi: Çalışmaya Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalına başvuran, implant endikasyonu konulmuş hastalar dahil edildi. 6 sı erkek 3 ü bayan olan toplam 9 hastaya 22 adet implant uygulandı. Hastaların yaşları 26 ile 60 arasında değişmekteydi. İki aşamalı implant sistemleri uygulanan hastalar çalışmaya dahil edildi. Dişeti grefti, kemik grefti, membran uygulaması ve sinüs-lifting uygulamaları ile birlikte seyreden implantlar ile, tek aşamalı implant sistemleri ve çekim soketine yerleştirilen implantlar çalışma dışında tutuldu. Hastaların yaş, cinsiyet, boy, kilo bilgileri kaydedildi. Sigara kullanımları, sistemik ve dental anamnezleri sorgulanıp kaydedildi. Sistemik durum irdelenirken herhangi bir kalp-damar hastalığı, şeker hastalığı, tansiyon, kanama-pıhtılaşma bozukluğu, hepatit, AIDS gibi bir bulaşıcı hastalık taşıyıp taşımadığı, herhangi bir tıbbi tedavi görüp görmediği ve devamlı kullanma zorunluluğu bulunan ilaçlar soruldu. Dental anamnezde hastaların hekimlerinden periodontal sağlık durumu, geçirilmiş periodontal hastalık ve uygulanan tedaviler sorulup kaydedildi. Operasyondan önce alınmış profilaktik ilaçlar not edildi. Klinik İncelemeler: Hastaların periodontal doku fenotipi, keratinize doku bandının genişliği, keratinize doku bandının kalınlığı ve implantın post-operatif kemik içindeki 13

17 pozisyonu klinik olarak değerlendirildi. Tüm mukoza ölçümleri operasyon bölgesine anestezi uygulandıktan sonra yapıldı. Periodontal doku fenotipi: İnce-scallop veya kalın-düz şeklinde sınıflandırıldı. Bir kronu çevreleyen yumuşak doku fenotipi (şekil ve kalınlık) periodontal fenotip olarak tanımlanmaktadır(38,50). Değişik fenotipler yaralanma ve enflamasyona farklı cevaplar vermektedir. Örneğin ince scallop fenotipli periodonsiyuma sahip bireylerde cerrahi ve restoratif işlemler sonucunda daha fazla dişeti çekilmesi görülmektedir(51). (Resim-1) Resim 1. a) İnce-scallop fenotip b) Kalın-düz fenotip Keratinize doku bandının genişliği: Operasyon öncesinde ve protetik işlemlere başlamadan hemen önce (İyleşme başlıkları takıldıktan sonra) olmak üzere, alt çenede bukkal ve lingual yüzden, üst çenede ise sadece 14

18 bukkal yüzden, kret tepesi ile mukogingival sınır arasındaki mesafe, 1 mm aralıklı Williams periodontal sond ile veya gerektiğinde pergel ve cetvel kullanılarak ölçüldü. Mukogingival sınırı belirlemek için Roll testi uygulandı. Roll testini uygulamak için bir parmak ya da periodontal sond yardımı ile hareketli mukoza koronale doğru hareket etirilmektedir. Bu şekilde mevcut yapışık dişeti bandı varlığı bir engel oluşturmakta ve alveoler mukoza bu sınırda katlanarak mevcut yapı ortaya konabilmektedir. (Resim 2) Resim 2. Roll Testi Keratinize doku bandının kalınlığı: Operasyon öncesinde ve protetik işlemlere başlamadan hemen önce, hasta anestezi altında iken endodontik lastik rondel geçirilmiş bir dental enjektör iğnesi kemik teması alınıncaya kadar kretin vestibül, oral ve tepe noktalarından mukozaya batırıldı. İğne daha sonra çıkartılarak, mukoza ile temas ettirilen lastik rondel ile iğnenin ucu arasındaki mesafe ölçülerek keratinize doku kalınlığı saptandı.(resim 3) Resim 3. Keratinize doku kalınlığının enjektör iğnesi yardımıyla ölçümü 15

19 Ölçümlerde vestibül ve oral yüzlerdeki keratinize doku bandı kalınlığı, ileride yapılacak kron kenarının gelmesi planlanan noktalardan yapıldı. (Resim 4) Resim 4. Maksillada ve mandibulada keratinize doku kalınlığının ölçüldüğü yerler. A) Kret tepesi B)Vestibül C)Oral 16

20 Böylece ilk ölçümün lokalizasyonunun kontrol seansında implantın vestibül ve oralinde yapılacak ölçümler ile örtüşmesi planlandı. İmplantın kemik içindeki pozisyonu: İmplantlar atravmatik cerrahi uygulanarak, eksternal soğutma altında düşük devirli frez kullanılarak yerleştirildi. Hiçbir vakada osteotom kullanılmadı. İmplant kemik içine yerleştirilip flep kapatılmadan önce kret tepesinde, implantın vestibül ve oral yüzünde kalan kemik kalınlığı ölçüldü. (Resim 5) Resim 5. İmplantın vestibül ve oralinde kret tepesinde kalan kemik kalınlığı Kapatma vidaları, iyileşme dönemi süresince mukoza altında gevşememesi için, yaklaşık 25 N/cm 2 lik bir torka eşdeğer parmak kuvvetiyle sıkıldı. Uygulama öncesi implantın içine antibakteriyel pomat uygulanmadı. Uygulanan implantların markası, boy ve çapı not edildi. Sutur materyali ile sutur tekniği kaydedildi. Post-operatif reçete edilen ilaçlar kaydedildi. 17

21 Hastalar post-operatif 1. haftada çağrıldı ve problemsiz iyileşenlerde dikişler alındı. Takip eden 1,4 ve 8. haftalarda hastalar çağrılıp 2. faz cerrahi yapılana kadar herhangi spontan bir açılma olup olmadığı gözlendi, açılma olan hastalar kaydedildi. Erken dönem spontan açılma saptanan 1 olguda implantın üzerini kapatmak için herhangi bir girişimde bulunulmadı. Hastaya implantın üzerini %0,015 lik klorheksidine batırılan pamuk peletlerle nazikçe temizlemesi gösterildi. 2. ölçümler iyleşme başlığı takıldıktan 1 hafta sonra, ( protetik işlemler başlamadan önce) yapıldı. Ancak bu aşamada gerçekleştirilen keratinize dokunun genişlik ve kalınlık ölçümleri, başlangıç aşamasında tarif edilen yöntemlerden bazı farklılıklar göstermekteydi. Keratinize dokunun genişliği: Mukogingival sınır ile periimplanter yumuşak doku kenarı arasındaki mesafe ölçülerek tesbit edildi. Keratinize mukozanın kalınlığı: İyileşme başlığı çıkartılıp implantın metalik boyun kısmı ile periimplanter yumuşak doku kenarı arasındaki mesafe ölçülerek tesbit edildi. Her iki durumda da 1 mm. aralıklı Williams periodontal sond (Williams/CP-11.5B) kullanıldı. (Resim 6) Resim 6. Williams periodontal sond 18

22 BAŞLANGIÇ ÖLÇÜMLERİ Kod: Tarih: Ad-soyad: Yaş-cinsiyet: Telefon: Boy-kilo: Eksik diş, implant: Doku biyotipi: ince-scallop kalın-düz İmplant: Boyut Sistemik hastalık: Profilaksi: Klinik tanı: Sigara/gün: Cerrahi teknik: frez osteotom Kapatma vidası sıkma kuvveti: Antibakteriyel pomat: var yok Sutur materyali: Sutur tekniği: İlaç: Vestibül/oral İmplant lokalizasyonu: Keratinize doku genişliği/yapışık dişeti bandı: (vestibül-lingual) Keratinize doku kalınlığı/biyolojik genişlik: İKİNCİL ÖLÇÜMLER Spontan açılma: İ1 İ2 İ3 İ4 Keratinize Doku Genişliği: Keratinize Doku Kalınlığı: Vestibül Oral Vestibül Oral İ1 İ1 İ2 İ2 İ3 İ3 İ4 İ4 19

23 BULGULAR Yapmış olduğumuz çalışmada izlenen 11 hastaya yapılan 27 implanttan 1 tanesi erken dönemde kaybedilip eksplante edilmiştir. Başarı oranı %96,3 tür. Erken dönem yumuşak doku iyileşmesi incelendiğinde 1 implant üzerindeki mukozada spontan açılma olmuştur. Spontan açılma oranı %3,86 dır. İmplant üstü mukozada erken dönemde görülen spontan açılmaya etki eden faktörlerin tümü irdelendiğinde, içlerinde keratinize doku kalınlığı, keratinize doku genişliği, implantın çene kemiği içindeki pozisyonu, doku fenotipi, sigara kullanımı, sutur tekniği ve post-operatif antibiyotik kullanımının öne çıktığı gözlenmiştir. İmplant üstü mukozada erken dönemde gözlenen spontan açılmaya etki eden faktörlerden başlangıç ve ikinci cerrahi sonrası keratinize doku kalınlığı ve genişliği ile implantın post-operatif kret içerisindeki pozisyonu istatistiksel olarak incelenmiş ve aşağıdaki bulgular elde edilmiştir: Keratinize Doku Bandı Kalınlığı Başlangıç kret tepesinde ölçülen yumuşak doku kalınlığı 2 mm ile 6 mm arasında değişmekte ve ortalama kret tepesi kalınlık değeri 3,41 mm olarak ölçülmüştür. Vestibül ve oralde yapılan yumuşak doku kalınlığı ölçümleri değerlendirildiğinde, başlangıç vestibül doku kalınlığının 1.0 ile 5.0 mm arasında değişmekte olduğu ve ortalama olarak 2,45 ±1,47 mm. iken, ikinci faz cerrahi sonrası vestibül doku kalınlığının ortalama 3,08 ±1,47 mm. olduğu gözlenmiştir. Oral yüzde yapılan ölçümler ise başlangıçta 1 mm ile 20

24 4 mm arasında değişmekte olup ortalama 2,23 ±1,00 mm; ikinci faz cerrahi sonrasında ise 1 mm ile 6 mm arasında değişmekte olup, ortalama olarak 3,41 ±1,67 mm idi. Oral (lingual) yüz ölçümlerine yalnızca alt çeneye uygulanan implantlar dahil edildi. Başlangıç ile ikinci faz cerrahi sonrasında ölçülen keratinize yumuşak doku kalınlığı arasındaki artış hem vestibülde hem de oralde istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (P>0,05). Keratinize Doku Genişliği Başlangıç vestibülde ölçülen yumuşak doku genişliği 2 mm ile 11 mm arasında değişmekte olup ortalama genişlik 5,35 ±2,60 mm; ikinci faz cerrahi sonrası ölçüm değeri ise 1 mm ile 8 mm arasında değişmekte olup ortalama 4,08 ±1,54 mm. bulunmuştur. Başlangıç oral yüzde ölçülen yumuşak doku genişliği 4 mm ile 14 mm arasında değişmekte olup ortalama 7,56 ±3,77 mm olarak ölçüldü; ikinci faz cerrahi sonrası ölçüm değeri ise 1 ile 6 mm arasında değişmekte olup ortalama 4,13 ±1,64 mm. olarak bulunmuştur. Oral (lingual) yüz ölçümlerine yalnızca alt çeneye uygulanan implantlar dahil edilmiştir. Başlangıç ile ikinci faz cerrahi sonrasında ölçülen keratinize yumuşak doku genişliğindeki azalma vestibülde istatistiksel olarak anlamlı bulunurken (P=0,008), lingualde bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (P>0,05). İmplantın Kemik İçindeki Posizyonu İmplantın yerleştirilmesini takiben kret tepesinde yapılan ölçümlerde, implantın vestibülünde kalan kemik miktarı 0,5 mm ile 4 mm arasında değişmekte olup ortalama olarak 1,61 ±0,82 mm iken, oral yüzde kalan kemik miktarı 0,5 mm ile 4 mm arasında değişmekte olup ortalama 1,78 ±0,83 mm olarak ölçülmüştür. İmplantın kret üzerindeki pozisyonu ile erken 21

25 dönem yumuşak doku açılması arasında istatistiksel ilişkilendirme yapılamamasına karşın, açılmanın gözlendiği olgu, tüm hastalar içinde vestibül ve oralde ölçülen en düşük değere sahip (her iki yönde de 0,5 mm) olguydu. Doku Fenotipi İnce-scallop ve kalın-düz olarak iki gruba ayrılan doku fenotipi incelendiğinde, ince-scallop fenotipe sahip olan 5 hastadaki 10 implantın 1 tanesinde erken dönemde spontan açılma görülmüştür. Kalın-düz fenotipe sahip 6 hastadaki 16 implantın hiçbirinde spontan açılma izlenmemiş ve bu implantların tümünde yumuşak dokuda primer iyileşme gözlenmiştir. Spontan açılma sadece 1 implantta gözlendiği için verilerimiz keratinize doku ile spontan açılma arasındaki ilişkiyi istatistiksel olarak değerlendirmeye yeterli bulunmamıştır. Sigara Kullanımı Çalışmaya katılan 11 hastanın 5 tanesi sigara kullanmakta olup populasyona oranı % 45 tir. Sigara kullanmayan 6 hastanın popülasyona oranı %55 tir. Sigara kullanan hastalardaki toplam implant sayısı 14 olup bu implantlarda primer yumuşak doku iyileşmesi gözlenmiştir. Sigara kullanmayan hastalardaki toplam implant sayısı ise 12 olup, bunlardan birinin üzerindeki mukozada erken dönemde spontan açılma gözlenmiştir. Spontan açılma sadece 1 implantta gözlendiği için verilerimiz, sigara kullanımı ile spontan açılma arasındaki ilişkiyi istatistiksel olarak değerlendirmeye yeterli bulunmamıştır. 22

26 Sutur Tekniği Birinci faz cerrahi sonrasında atılan suturlar, teknik olarak kesikli ve matris olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. 11 hastanın 6 tanesinde kesikli sutur tekniği kullanılmış olup popülasyona oranı %55 tir. Kesikli sutur tekniği kullanılan bu hastalara toplam 15 adet implant yapılmış, 1 implantta da spontan açılma gözlenmiştir. Matris sutur tekniği kullanılan hastalara ise 11 adet implant yapılmış olup bu implantlarda primer yumuşak doku iyileşmesi gözlenmiştir. Spontan açılma sadece 1 implantta gözlendiği için verilerimiz, sutur tekniği ile spontan açılma arasındaki ilişkiyi istatistiksel olarak değerlendirmeye yeterli bulunmamıştır. Antibiyotik Kullanımı Çalışmaya katılan hastalar birinci faz cerrahi sonrası antibiyotik kullanan ve kullanmayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştır. 9 hastaya post-operatif antibiyotik verilmiş olup bu hastalar popülasyonun % 81,8 ini teşkil etmektedir. Bu 9 hastaya 20 adet implant yapılmış, bunlardan da 1 tanesinde spontan açılma gözlenmiştir. 2 hasta ise post-operatif olara antibiyotik kullanmamış olup popülasyonun %18,2 sini teşkil etmektedir. Bu gruptaki hastalara da 6 adet implant yapılmış olup primer yumuşak doku iyileşmesi gözlenmiştir. Osseoentegrasyon dönemi içerisinde spontan olarak üzeri açılan bir implant çevresinde hafif hiperemi ve plak birikimi saptanmış, ancak bu açılmaya rağmen implant çevresindeki yumuşak doku bağlantısının sağlıklı olduğu ve herhangi bir cep oluşumuna yol açmadığı gözlenmiştir. 23

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma Oral İmplantolojide Temel Kavramlar, Teşhis ve Tedavi Planlaması 13.30-15.00 Dental implantların kısa tarihçesi

Detaylı

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç

FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ. Prof.Dr.Yaşar Aykaç FLEP OPERASYONU ve YARA İYİLEŞMESİ Prof.Dr.Yaşar Aykaç PERİODONTAL CERRAHİ TEDAVİNİN AMAÇLARI Tam bir profesyonel temizlik için kök yüzeyini görünür ve ulaşılabilir hale getirmek Patolojik olarak derinleşmiş

Detaylı

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler

Biyolojik Biyomekanik İmplant Başarısızlığı İmplant Başarısızlığı Krestal Kemik Kaybı Protez Komplikasyonları Mekanik Süreçler F. Emir Biyolojik İmplant Başarısızlığı Cerrahi başarısızlık İyileşme Krestal Kemik Kaybı Periosteal Refleksiyon(kaldırma) Otoimmün (bakteriyel etki) Biyolojik mikro aralık Protez Komplikasyonları Vida

Detaylı

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI Prof. Dr. HALDUN İPLİKÇİOĞLU İmplant vakaları neden sınıflandırılmalıdır? İmplantoloji yüksek düzeyde bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır. Bu konuda çalışmalar

Detaylı

ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ

ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE TEK DİŞ EKSİKLİĞİNDE İMPLANTLARIN YERİ VE ÖNEMİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi: Gülsen KİRAZ Danışman Öğretim

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr. Feridun ŞAKLAR ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ BAŞARI ORANLARI Kök kanal tedavisindeki başarı oranlarının belirlenmesi için bu güne kadar çok sayıda çalışma yapılmıştır.

Detaylı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı

Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım. Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Kanser Hastalarında Dental Yaklaşım Dr.Kıvanç Bektaş-Kayhan İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi- İstanbul

Detaylı

DENTAL İMPLANT ESTETİĞİNDE PLATFORM SWİTCHİNG İN ÖNEMİ

DENTAL İMPLANT ESTETİĞİNDE PLATFORM SWİTCHİNG İN ÖNEMİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Hastalıkları Cerrahisi Anabilim Dalı DENTAL İMPLANT ESTETİĞİNDE PLATFORM SWİTCHİNG İN ÖNEMİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Özge TEMÜR Danışman

Detaylı

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu

İMPLANT. Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu İMPLANT Prof. Dr. Ahmet Saraçoğlu İMPLANT NEDİR? İmplant, herhangi bir nedenden dolayı kaybedilen dişlerin, fonksiyon ve görünüşünü tekrar kazandırmak amacıyla, kişinin çene kemiğine yerleştirilen, kişinin

Detaylı

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özay Uslu (Anabilim Dalı Başkanı) Uzman Dt. Vesile Elif Toy Dt. Ömer Alperen Kırmızıgül Arş. Gör. Semih Akgül

Detaylı

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü

HAZIRLAYAN KONTROL EDEN ONAYLAYAN Kalite Yönetim Direktörü Doküman No: ENF.TL.11 Yayın Tarihi:19.11.2008 Revizyon Tarihi: 27.03.2013 Revizyon No: 02 Sayfa: 1 / 9 GENEL İLKELER : Cerrahide profilaktik antibiyotik kullanımının genel kabul gören bazı temel prensipleri

Detaylı

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri

Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik Görüntüleme ve Teknikleri Diagnostik görüntüleme ve teknikleri, implant ekibi ve hasta için çok amaçlı tedavi planının uygulanması ve geliştirilmesine yardımcı olur. 1. Aşama Görüntüleme Aşamaları

Detaylı

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt III, Sayı 1, Sayfa 121-125, 1986 AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Hüsnü YAVUZYILMAZ* Celil DİNÇER** M. Emin TOPÇU*** Koruyucu

Detaylı

İMPLANT YERLEŞTİRME VE YÜKLEME PROTOKOLLERİ

İMPLANT YERLEŞTİRME VE YÜKLEME PROTOKOLLERİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı İMPLANT YERLEŞTİRME VE YÜKLEME PROTOKOLLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Burçak GÜRSOY Danışman Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Sema BECERİK

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

SİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

SİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI SİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI ÖZET: Birçok araştırma periodontal sağlıkla sigara kullanımı arasında önemli bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu gerçeği

Detaylı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Tanı ve Tedavi Planlaması Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı Hastalıkların uygun ve doğru tedavisi için ilk koşul doğru

Detaylı

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM

KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM DOKU YENİLENMESİNDE OTOLOG ÇÖZÜM TÜRKİYEDE TEK DENTAL PRP KİTİ KEMİK VE DİŞ ETİ SORUNLARI İÇİN EN GÜVENİLİR VE EN ETKİLİ ÇÖZÜM YENİLENMEK KENDİ İÇİMİZDE ONARICI DOKU YENİLENMESİNİ HIZLANDIRAN YENİLİKÇİ

Detaylı

Geistlich Combi-Kit Collagen: İdeal Kombinasyon

Geistlich Combi-Kit Collagen: İdeal Kombinasyon Geistlich Combi-Kit Collagen: İdeal Kombinasyon Geistlich Bio-Oss Collagen: İdeal Kombinasyon Geistlich Bio-Oss Collagen önemli özellikleri: > Geistlich Bio-Oss yavaş resorpsiyon özelliği sayesinde uzun

Detaylı

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI

PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI Protetik diş tedavisi, dişlerin şekil, form, renk bozuklukları ve diş eksikliklerinin tedavi edilmesinde, fonasyon, estetik ve çiğneme etkinliğinin sağlanmasında etkili

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Periodontoloji Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Periodontoloji Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Periodontoloji Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Periodontoloji Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK

Detaylı

diastema varlığında tedavi alternatifleri

diastema varlığında tedavi alternatifleri diastema varlığında tedavi alternatifleri Prof. Dr. L. Şebnem TÜRKÜN Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Etken Muayene Tedavi Planı Etiyoloji Süt/daimi diş geçiş

Detaylı

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin

İmplantın Uygulanabilirliği İmplantlar belirli bir kalınlığı ve genişliği olan yapılardır. Bu nedenle implant öngörülen bölgede çene kemiğinin 2 Dental İmplantlar Dental implant eksik olan dişlerin işlevini ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve kemikle uyumlu malzemeden yapılan yapay diş köküdür. Köprü ve tam protezlere

Detaylı

ABUTMENTLARIN ÖZELLİKLERİ VE DİŞETİYLE UYUMU

ABUTMENTLARIN ÖZELLİKLERİ VE DİŞETİYLE UYUMU T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı ABUTMENTLARIN ÖZELLİKLERİ VE DİŞETİYLE UYUMU BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Salih Cem BAĞCI Danışman Öğretim Üyesi:Prof. Dr. Şükrü

Detaylı

PERİODONTAL HASTALIK VE TEDAVİSİNİN DİĞER DİŞ HEKİMLİĞİ ALANLARI İLE İLİŞKİSİ PERİODONTOLOLOJİ-PROTEZ

PERİODONTAL HASTALIK VE TEDAVİSİNİN DİĞER DİŞ HEKİMLİĞİ ALANLARI İLE İLİŞKİSİ PERİODONTOLOLOJİ-PROTEZ PERİODONTAL HASTALIK VE TEDAVİSİNİN DİĞER DİŞ HEKİMLİĞİ ALANLARI İLE İLİŞKİSİ PERİODONTOLOLOJİ-PROTEZ Restoratif tedavilerin planlama aşamasında iyi bir periodontal değerlendirme gereklidir. Hastaya planlanacak

Detaylı

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir

YÜZEY ÖZELLİKLERİ. Rahatınız Bizim Hedefimizdir 01 YÜZEY ÖZELLİKLERİ İmplant uygulaması bir cerrahi müdahale olduğu için akabinde iflamasyon tepki eşlik eder. Bu tepkinin kısa ya da uzun sürmesi kullanılan materyal, implantın konulduğu yer ve üzerine

Detaylı

Prof. Dr. Gökhan AKSOY

Prof. Dr. Gökhan AKSOY Prof. Dr. Gökhan AKSOY * Çiğneme, Beslenme * Yutkunma, * Estetik, * Konuşma, * Psikolojik Kriterler * Sosyolojik Kriterler Mandibüler: alt çene kemiğine ait, alt çene kemiğiyle ilgili Örnek: * mandibüler

Detaylı

Prof. Dr. Yaşar AYKAÇ

Prof. Dr. Yaşar AYKAÇ Prof. Dr. Yaşar AYKAÇ Tedavi planlaması periodontal sorunu olan hastaların tedavisi yönünden son derece önemli olduğu gibi, hekimin başarısı ile yakından ilgilidir. Tedavi planı Teşhis ve prognozun belirlenmesinden

Detaylı

Sabit Protezler BR.HLİ.011

Sabit Protezler BR.HLİ.011 Sabit Protezler Beyin Tümörleri Sabit Protezler Sabit Protez Nedir? Sabit protez, eksik veya aşırı derecede madde kaybı görülen dişlerin, renk ve dokusuna benzer malzeme kullanılarak yerine konması işlemidir.

Detaylı

Evet. Seri kullanıma girdikten sonra değişik implant tipleri üretilmiştir. Ancak günümüzde en popüler olan implant tipi 'vida' şekilli olanlardır.

Evet. Seri kullanıma girdikten sonra değişik implant tipleri üretilmiştir. Ancak günümüzde en popüler olan implant tipi 'vida' şekilli olanlardır. İmplantlar (Diş Ekimi) Günümüzde diş implantları, tartışmasız olarak doğal dişlere en iyi alternatiftir. Geleneksel köprü ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzünüzde

Detaylı

MODE DENTAL IMPLANT SYSTEM

MODE DENTAL IMPLANT SYSTEM 2 3 MODE IMPLANT UNIPACK 4 MODE IMPLANT UNIPACK 5 Mode Medikal Dental İmplant ambalajdan implant transferi ve yüklemesi aşamasında alışkanlıklarınızı değiştirmeyen çözümler sunar. Raşet, Anguldurva ve

Detaylı

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır. TARİHÇE Adıyaman Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 15/04/2011 tarihli ve 27906 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 04/04/2011 tarihli ve 2011/1595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. Yükseköğretim

Detaylı

Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler. Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan. Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları DKC 01

Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler. Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan. Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları DKC 01 DKC 01 Kadavra Uygulamalı Dental Cerrahi Kursları Dental Kemik Cerrahisinde İleri Teknikler Prof. Dr. Mustafa Sancar Ataç Doç. Dr. Seda Özturan DrVesta.com vyg.com.tr VESTA Kurs Etiket No: DKC01TR Dental

Detaylı

PERİODONTİTİSLİ HASTALARDA DOĞAL DİŞİ Mİ KORUMALIYIZ YA DA DİŞİ ÇEKİP İMPLANT MI UYGULAMALIYIZ?

PERİODONTİTİSLİ HASTALARDA DOĞAL DİŞİ Mİ KORUMALIYIZ YA DA DİŞİ ÇEKİP İMPLANT MI UYGULAMALIYIZ? T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı PERİODONTİTİSLİ HASTALARDA DOĞAL DİŞİ Mİ KORUMALIYIZ YA DA DİŞİ ÇEKİP İMPLANT MI UYGULAMALIYIZ? BİTİRME TEZİ Stj.Dişhekimi Onur

Detaylı

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği 5.Hafta (13-17 / 10 / 2014) 1.KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ 2.)YARA KAPATMADA GEÇİCİ ÖRTÜLER 3.)DESTEK SAĞLAYAN YÖNTEMLER Slayt No: 7

Detaylı

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ

AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ Sayfa No 1/5 1. AMAÇ: Antibiyotik profilaksisi, erken postoperatif dönemde cerrahi alanda meydana gelebilecek enfeksiyonu önlemek amacıyla yapılır. Böylece antibiyotiklerin gereksiz ve uygunsuz kullanımını

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU Prof. Dr. HASAN NECDET ALKUMRU Basamaklı diş kesiminde kendi geliştirdiğim yöntem olan dişin önce bir yarısının prepare edilerek kesim miktarının gözlenmesi ve olası hataların

Detaylı

BAĞ DOKUSU GREFTLERİ İLE SERBEST DİŞETİ GREFTLERİNİN POSTOPERATİF KLİNİK SONUÇLAR VE KÖK ÖRTÜLEMESİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

BAĞ DOKUSU GREFTLERİ İLE SERBEST DİŞETİ GREFTLERİNİN POSTOPERATİF KLİNİK SONUÇLAR VE KÖK ÖRTÜLEMESİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı BAĞ DOKUSU GREFTLERİ İLE SERBEST DİŞETİ GREFTLERİNİN POSTOPERATİF KLİNİK SONUÇLAR VE KÖK ÖRTÜLEMESİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI

Detaylı

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM*

FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ. Tayfun ALAÇAM* G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 1, Sayfa 67-74, 1987 FORAMEN APİKALE'NİN DİŞ KÖKLERİNİN ANATOMİK APEKSLERİYLE İLİŞKİSİ Tayfun ALAÇAM* Foramen apikale bütün olgularda kök apeksinin merkezinde yer almamaktadır.

Detaylı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Amaç: Bu çalışmanın amacı, abdominal myomektomi sonrası fertiliteyi değerlendirmek ve uterin fibroid lerin sayı, büyüklük ve lokalizasyonunun cerrahi sonrası

Detaylı

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy

Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri. Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişlerin Ark İçerisindeki ve Karşılıklı İlişkileri Prof. Dr. Mutahhar Ulusoy Dişler belirli bir düzene uyarak, ağızda karşılıklı iki grup meydana getirmişlerdir: Maksiller kemiğe ve böylelikle sabit olan

Detaylı

Primer ve sekonder Tendon onarımları

Primer ve sekonder Tendon onarımları GATA Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD. Primer ve sekonder Tendon onarımları Doç. Dr. Fatih ZOR SUNU PLANI Preoperatif değerlendirme Onarım ilkeleri Temel prensipler Zonlara göre onarımlar Sekonder

Detaylı

GÜVENLE GÜLÜMSEMEK YAŞAM KALİTESİDİR

GÜVENLE GÜLÜMSEMEK YAŞAM KALİTESİDİR HASTA BİLGİLENDİRME GÜVENLE GÜLÜMSEMEK YAŞAM KALİTESİDİR Yaşam kalitesinin her yönden keyfini çıkarın. Dengeli ve sağlıklı yaşamak, uzun bir yaşam sürmek demektir, ancak büyük bir fark vardır: kaliteli

Detaylı

Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.7mm. 4.5 x 6.

Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.7mm. 4.5 x 6. TM 4.5 x 6.0mm 6.0 x 5.7mm 5.0 x 6.0mm Bicon Kısa İmplantlar implant konumlandırma imkanlarını azamiye çıkarır ve greft işlemi ihtiyacını asgariye indirir. 6.0 x 5.0mm 5.0 x 5.0mm TM İmplant yerleştirmeyi

Detaylı

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI

DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI TC. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ENDODONTİ ANABİLİM DALI DÖNER ALETLERİN KANAL TEDAVİSİNDE KULLANIMI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Javid JAFARZADA Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr. M. Kemal ÇALIŞKAN

Detaylı

SUTURASYON UMKE.

SUTURASYON UMKE. SUTURASYON UMKE Katlarına uygun olarak kapatılmalı. * Acil serviste kapatılan yaralarda genellikle 3 tabaka vardır. Fasia, ciltaltı doku ve cilt. * Kat kat kapatma: Scalp, parmak, el,ayak, tırnak, burun

Detaylı

Sürekli Araştırma ve Yüksek Uzmanlık BTLock, bir grup implantolog tarafından 1995 yılında kurulmuştur. O günden bu yana firmamız orijinal ve etkili

Sürekli Araştırma ve Yüksek Uzmanlık BTLock, bir grup implantolog tarafından 1995 yılında kurulmuştur. O günden bu yana firmamız orijinal ve etkili . Sürekli Araştırma ve Yüksek Uzmanlık BTLock, bir grup implantolog tarafından 1995 yılında kurulmuştur. O günden bu yana firmamız orijinal ve etkili ürünler tasarlamakta ve dizayn etmekte ve büyük oranda

Detaylı

AKILCI ANTİBİYOTİK VE İLAÇ KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ

AKILCI ANTİBİYOTİK VE İLAÇ KULLANIMI ANTİBİYOTİK PROFİLAKSİ PROSEDÜRÜ Sayfa No 1/6 1. AMAÇ: Antibiyotik profilaksisi, erken postoperatif dönemde cerrahi alanda meydana gelebilecek enfeksiyonu önlemek amacıyla yapılır. Böylece antibiyotiklerin gereksiz ve uygunsuz kullanımını

Detaylı

ANTERİOR BÖLGEDE YAPILAN İMPLANT ÇALIŞMALARINDA YUMUŞAK DOKU ESTETİĞİ VE İNTERPROKSİMAL PAPİL REJENERASYONU

ANTERİOR BÖLGEDE YAPILAN İMPLANT ÇALIŞMALARINDA YUMUŞAK DOKU ESTETİĞİ VE İNTERPROKSİMAL PAPİL REJENERASYONU T.C Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı ANTERİOR BÖLGEDE YAPILAN İMPLANT ÇALIŞMALARINDA YUMUŞAK DOKU ESTETİĞİ VE İNTERPROKSİMAL PAPİL REJENERASYONU BİTİRME TEZi Stj. Dişhekimi

Detaylı

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD BİYOUYUMLULUK (BIO-COMPATIBILITY) 10993-1 Bir materyalin biyo-uyumluluğunun test edilmesi için gerekli testlerin tümünü içerir. (Toksisite, Hemoliz, sitotoksisite, sistemik toksisite,...vs.) Hammaddelerin

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ 20-21 Aralık 2014 Temel İmplantoloji 1 17-18 Ocak 2015 Temel İmplantoloji 2 21-22 Şubat 2015 Temel İmplantoloji 3 28-29 Mart 2015 İleri Cerrahi Konuşmacılar: Prof.

Detaylı

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK 1 EKLEM 2 EKLEM Vücudumuza stresle en çok karşı karşıya kalan yapılardan biri eklemdir. Kas fonksiyonundan kaynaklanan gerilim ve gravitasyonel reaksiyonlardan kaynaklanan

Detaylı

KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI. Dr. Mustafa Özdemir

KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI. Dr. Mustafa Özdemir KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Dr. Mustafa Özdemir Giriş ve Amaç: Girişimsel işlem olarak çeşitli yöntemler geliştirilmiş olmasına rağmen

Detaylı

İMMEDİAT YÜKLEME DENKLEMİ KONUSUNDA ARAŞTIRMALAR

İMMEDİAT YÜKLEME DENKLEMİ KONUSUNDA ARAŞTIRMALAR T.C Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı KEMİK YOĞUNLUĞU, PROTETİK PLANLAMA VE İMMEDİAT YÜKLEME DENKLEMİ KONUSUNDA ARAŞTIRMALAR BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Burcu

Detaylı

materyallerinin uygunlukları ve sağkalım yüzdeleri hakkında daha fazla klinik bilgi yayımlanmaktadır. Bu çalışmada, hastalar için büyük önem arz eden

materyallerinin uygunlukları ve sağkalım yüzdeleri hakkında daha fazla klinik bilgi yayımlanmaktadır. Bu çalışmada, hastalar için büyük önem arz eden 1. GİRİŞ VE AMAÇ Estetik bölge diye tanımlanan üst çene ön bölgede tek diş eksiklikleri fonksiyonel, estetik ve psikolojik problemleri beraberinde getirmektedir.(1) Ön bölgedeki tek diş eksikliklerinin

Detaylı

DENTAL RESTORASYONLARIN PERİODONSİYUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN KLİNİK ARAŞTIRILMASI

DENTAL RESTORASYONLARIN PERİODONSİYUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN KLİNİK ARAŞTIRILMASI T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı DENTAL RESTORASYONLARIN PERİODONSİYUM ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN KLİNİK ARAŞTIRILMASI BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Deniz GÖÇHAN Danışman

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta M. Bülent ERTUĞRUL, M. Özlem SAYLAK-ERSOY, Çetin TURAN, Barçın ÖZTÜRK, Serhan SAKARYA Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnfeksiyon

Detaylı

ORTODONTİK DİŞ HAREKETİYLE KEMİK DOKUSUNUN ŞEKİLLENDİRİLMESİ

ORTODONTİK DİŞ HAREKETİYLE KEMİK DOKUSUNUN ŞEKİLLENDİRİLMESİ A.Ü. Diş Hek. Fak. Derg. 44(1) 53-60, 2017 ORTODONTİK DİŞ HAREKETİYLE KEMİK DOKUSUNUN ŞEKİLLENDİRİLMESİ Regeneration of Bone Tissue With Orthodontic Tooth Movement: Case Report Özer ALKAN * Yeşim KAYA

Detaylı

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA

İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ HAFTA İLAÇ, KOZMETİK ÜRÜNLER İLE TIBBİ CİHAZLARDA RUHSATLANDIRMA İŞLEMLERİ ECZ 961 1. HAFTA İLAÇ Hastalıkların teşhisi, tedavisi, profilaksisi (hastalıktan korunma) cerrahi girişimlerin kolaylaştırılması ve

Detaylı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı

Prof. Dr. Bilge Hakan Şen. E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı E.Ü. Dişhekimliği Fakültesi, Endodonti Bilim Dalı Devitalizan Maddeler Ağrılı bir pulpayı, devital hale getirmek için çeşitli maddeler kullanılagelmiştir. Hızlı bir etki göstererek pulpayı birkaç gün içinde

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Endodonti Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK Endodonti

Detaylı

Bizi çekici kýlan, etrafýmýza karþý ilk imajýmýzý belirleyen, elbetteki saðlýklý bir gülümsemedir. Bu sebeple, doðal diþlerin kaybý, kiþinin kendisini toplumdan izole etmesi ya da toplum içinde tedirgin

Detaylı

ORAL İMPLANTOLOJİDE PRİMER BAŞARISIZLIK

ORAL İMPLANTOLOJİDE PRİMER BAŞARISIZLIK T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı ORAL İMPLANTOLOJİDE PRİMER BAŞARISIZLIK BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Gençer HUNİLER Danışman Öğretim Üyesi: Doç.Dr.Ali GÜRKAN

Detaylı

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu Doç. Dr. Halil Coşkun Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu GİRİŞ 2010 verilerine göre dünyada erişkinlerde (20-79 yaş) diabet prevalansı %6,4 (285 milyon). 2030 da bu oranın %7,7 ye (439 milyon) yükseleceği öngörülüyor.

Detaylı

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi

DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ. Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Dr. Levent Vahdettin DERİN KAPANIŞ VAKALARINDA ORTODONTİK VE ORTOPEDİK TEDAVİ Derin Örtülü Kapanışın Tanımı ve Etyolojisi Derin örtülü kapanış, maksiller keserlerin mandibuler keserleri % 50 veya daha

Detaylı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı TRAVMA Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı HEDEFLER Travmanın tarihçesi Travmanın tanımı Travma çeşitleri (Künt, Penetran, Blast,

Detaylı

Kanser ile Yaşarken Kendinize İyi Bakmak. Diş Sağlığı ve Çenede Osteonekroz

Kanser ile Yaşarken Kendinize İyi Bakmak. Diş Sağlığı ve Çenede Osteonekroz Kanser ile Yaşarken Kendinize İyi Bakmak Diş Sağlığı ve Çenede Osteonekroz Değerli hasta ve hasta yakınlarımız; bu kitapçıklar sizlere Hematoloji Uzmanlık Derneği tarafından hastalığınız sürecinde karşınıza

Detaylı

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.* GİRİŞ Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan 10-20 kat daha yüksektir.* Çok sayıda çalışmada hemodiyaliz dozu ile morbidite ve mortalite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır.

Detaylı

ZYGOMA. İmplant. Kemik kaybı durumunda kullanılan özel implantlar

ZYGOMA. İmplant. Kemik kaybı durumunda kullanılan özel implantlar ZYGOMA İmplant Kemik kaybı durumunda kullanılan özel implantlar ZYGOMA Zygoma İmplant İleri derecede rezorbe dişsiz maksillaya sahip olan hastalarda cerrahi ve protetik rehabilitasyon oldukça güç olabilmektedir.

Detaylı

Dental İmplantlar ile Tedavi Edilen Hastaların Klinik Olarak Değerlendirmesi Clinical Evaluation of Patients Treated with Dental Implants

Dental İmplantlar ile Tedavi Edilen Hastaların Klinik Olarak Değerlendirmesi Clinical Evaluation of Patients Treated with Dental Implants SDÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt 6 / Sayı 3 / 2015 SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ARAŞTIRMA Dental İmplantlar ile Tedavi Edilen Hastaların Klinik Olarak Değerlendirmesi Clinical Evaluation of Patients

Detaylı

SABİT PROTEZLERDE İMPLANT PLANLAMASI

SABİT PROTEZLERDE İMPLANT PLANLAMASI T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ PROTETİK DİŞ TEDAVİSİ ANABİLİM DALI SABİT PROTEZLERDE İMPLANT PLANLAMASI BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Birtan Tolga YILMAZ Danışma Öğretim Üyesi: Doç.Dr.Bülent

Detaylı

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER PS1018 Retinal Ven Tıkanıklığı Bulunan Hastalarda Tedavi Başarısını Etkileyen Özellikler Ufuk Adıgüzel, Nurgül Kuş Mersin Üniversitesi, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Mersin GİRİŞ-AMAÇ Retina ven tıkanıklıkları

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ 1 ) Adı, Soyadı : Bülent DAYANGAÇ 2 ) Doğum Tarihi : 05 Temmuz 1946 3 ) Ünvanı : Profesör 4 ) Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Y. Lisans Dişhekimliği Fakültesi Hacettepe Üniversitesi

Detaylı

Dt. Merve ÇAKIR * Dr. Dt. Süleyman BOZKAYA * Dr. Dt. Kemal TÜMER * Doç. Dr. Gülfem ERGÜN ** Prof. Dr. Derviş YILMAZ *

Dt. Merve ÇAKIR * Dr. Dt. Süleyman BOZKAYA * Dr. Dt. Kemal TÜMER * Doç. Dr. Gülfem ERGÜN ** Prof. Dr. Derviş YILMAZ * Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. Araştırma/ ÇAKIR, BOZKAYA, Research TÜMER Article, REZORBE ATROFİK MANDİBULADA İMPLANT YUMUŞAK DOKU ARAYÜZÜNÜN DÜZENLENMESİNDE VESTİBÜLOPLASTİ TEKNİĞİNİN KULLANILMASI

Detaylı

CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU. Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET

CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU. Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt VII. Sayı 1, Sayfa 147-152, 1990 CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET Bu makalede, cerrahi rezeksiyon sonucunda

Detaylı

DENTAL İMPLANTLAR VE YÜKLEME PRENSİPLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Zehra Damla DALMIŞ. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr.

DENTAL İMPLANTLAR VE YÜKLEME PRENSİPLERİ BİTİRME TEZİ. Stj. Diş Hekimi Zehra Damla DALMIŞ. Danışman Öğretim Üyesi : Prof. Dr. T.C Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı DENTAL İMPLANTLAR VE YÜKLEME PRENSİPLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Zehra Damla DALMIŞ Danışman Öğretim Üyesi : Prof.

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Sağlık hizmeti sunumu sırasında sağlık çalışanları, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden sağlıklarını tehdit eden pek çok riske maruz

Detaylı

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi KÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI PREKLİNİK PUANLARI ENDODONTİ ANABİLİM DALI 2. SINIF Üst santral-lateral diş kök kanal tedavisi Üst kanin diş kök kanal tedavisi Üst premolar diş

Detaylı

RİSK ANALİZ PROSEDÜRÜ

RİSK ANALİZ PROSEDÜRÜ 1.AMAÇ Karacabey Devlet Hastanesi faaliyetleri sırasında oluşabilecek potansiyel tehlikelerin ve bunlara ilişkin risklerin belirlenmesi, böylelikle beklenen veya olası risklerin kontrol altına alınmasına

Detaylı

İmmediyat Fonksiyon ile birlikte Anterior Diş Eksikliğinin Tedavisi

İmmediyat Fonksiyon ile birlikte Anterior Diş Eksikliğinin Tedavisi İmmediyat Fonksiyon ile birlikte Anterior Diş Eksikliğinin Tedavisi Dr. Léon Pariente ve Dr. Karim Dada Özel Muayenehane Paris, Fransa Hasta: Erkek 62 yaşında Dişin konumu: Üst lateral kesici diş Cerrahi

Detaylı

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar

Alt Çene Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Endodonti Kambiz Mohseni kambizmohseni@gmail.com Küçük Azılara Endodontik Yaklaşımlar Kök kanal sisteminde temizlenmeyen her alan, tedavinin başarısını doğrudan etkilemektedir. Alt çene küçük azılar gösterdikleri

Detaylı

Hareketli Protezler BR.HLİ.008

Hareketli Protezler BR.HLİ.008 Hareketli Protezler Hareketli Protez Nedir? Hasta tarafından takılıp çıkarılabilen ve eksik dişlerin yerini alan apareylerdir. Total protez, parsiyel protez, immediat protez ve diş üstü protezler olmak

Detaylı

Şaşılık cerrahisi onam formu

Şaşılık cerrahisi onam formu Göz kaymasının düzeltilmesi hasta açısından isteğe bağlı yapılan bir cerrahi o lup zorunlu değildir. Şaşı doğan bebeklerde en iyi düzeltme zamanı 6 ay ile 18 ay arasındadır. Erken yapılan cerrahi iki gözün

Detaylı

Uygun antibiyotik seçeneği ile ilaç yükleme testi nedir? Antibiyotiklere ve bazen de diğer ilaçlara allerji tanımlayan olgularda allerjileri olan

Uygun antibiyotik seçeneği ile ilaç yükleme testi nedir? Antibiyotiklere ve bazen de diğer ilaçlara allerji tanımlayan olgularda allerjileri olan Uygun antibiyotik seçeneği ile ilaç yükleme testi nedir? Antibiyotiklere ve bazen de diğer ilaçlara allerji tanımlayan olgularda allerjileri olan ilaç dışında- kullanabilecekleri güvenilir bir antibiyotik

Detaylı

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR. SAYFA NO 1/4 SİNDAKTİLİ AMELİYATI AYDINLATILMIŞ ONAM FORMU Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat Tanı:Sindaktili, elde ve bazen ayakta iki veya daha fazla parmak arasında perde oluşması veya tamamen birbirlerine

Detaylı

Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr.Birgül ÖZPINAR

Danışman Öğretim Üyesi: Prof.Dr.Birgül ÖZPINAR T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı İMPLANT DESTEKLİ PROTEZLERDE İMPLANT ABUTMENT BAĞLANTI ŞEKİLLERİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Uğur ALKAN Danışman Öğretim

Detaylı

PERİODONTOLOJİ. Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Atilla Berberoğlu

PERİODONTOLOJİ. Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Atilla Berberoğlu Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Atilla Berberoğlu PERİODONTOLOJİ DersSorumluları: Prof. Dr. Atilla Berberoğlu, aberbero@hacettepe.edu.tr Prof.Dr. Hamit Bostancı, bostanci@dentistry.ankara.edu.tr Prof.Dr.

Detaylı

DÜNYANIN KALİTELİ IMPLANT TERCİHİ

DÜNYANIN KALİTELİ IMPLANT TERCİHİ DÜNYANIN KALİTELİ IMPLANT TERCİHİ CLASS OF 2016 modeimplant.com 2 MODE IMPLANT Dental System 50 YILLIK GÜVEN Mode İmplant Sistemleri 1965 yılından günümüze ileri teknoloji üretim sistemlerinde uluslararası

Detaylı

ANTEIS INJECTION PEN

ANTEIS INJECTION PEN ANTEIS INJECTION PEN ANTEIS INJECTION PEN NEDİR? Anteis in HA ürünlerinin lokal enjeksiyonu için geliştirilmiş elektronik bir enjeksiyon sistemidir. Estetik uygulamacılara Hastalar için uygulama konfor

Detaylı

FSMDENTAL. Composite Teeth c Trio Fact 1.. 1. Duo Fact - HSIIHH. P Cl \ > > ">.4. - r FORM KATALOĞU. V-t4ggr '... 1014. :v... I EC I REPl. 1.i...

FSMDENTAL. Composite Teeth c Trio Fact 1.. 1. Duo Fact - HSIIHH. P Cl \ > > >.4. - r FORM KATALOĞU. V-t4ggr '... 1014. :v... I EC I REPl. 1.i... 1 Composite Teeth c Trio Fact 1.. 1 P Cl 1.i... 1 1 - r cr Duo Fact - / o.*'* *. U / > ">.4 r Ö s * > ū :v... FORM KATALOĞU r< **. FSMDENTAL Formula of Science and Math P I EC I REPl Obelis

Detaylı

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri

GÖMÜLÜ DİŞLER. Dişlerin gömülü kalma nedenleri GÖMÜLÜ DİŞLER Dişlerin gömülü kalma nedenleri 1. Evrim Teorisi: İnsanlar yüz yıllar içerisinde daha yumuşak gıdalara geçiş yaptıkları için evrimleşerek çene kemiklerinde küçülme meydana gelmesi sonucu

Detaylı

SPRİNG KÖPRÜ (Vaka Raporu)* Yavuz BURGAZ** Hüsnü YAVUZ YILMAZ * **

SPRİNG KÖPRÜ (Vaka Raporu)* Yavuz BURGAZ** Hüsnü YAVUZ YILMAZ * ** G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 1, Sayfa 143-154, 1987 SPRİNG KÖPRÜ (Vaka Raporu)* Yavuz BURGAZ** Hüsnü YAVUZ YILMAZ * ** Doku testekli bir köprü türü olan spring köprü, çok eleştiri görmesine rağmen,

Detaylı

İMPLANT ÜSTÜ PROTEZLER YÜKLEME KAVRAMLARI

İMPLANT ÜSTÜ PROTEZLER YÜKLEME KAVRAMLARI T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı İMPLANT ÜSTÜ PROTEZLER VE YÜKLEME KAVRAMLARI BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Onur YÜCEL Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Dr.

Detaylı