MALT VE BİRA TEKNOLOJİSİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "MALT VE BİRA TEKNOLOJİSİ"

Transkript

1 MALT VE BİRA TEKNOLOJİSİ Ülkemizde ilk bira fabrikası 19. yüzyıl sonlarında özel sektör tarafından İstanbul'da kurulmuştur. Fakat bu tarihten önce de Türkiye de bira biliniyordu. Örneğin 1847 tarihli bazı resmi belgelere göre arpa suyu adıyla bira üretiliyordu. İsviçreli Bomonti kardeşlerin Feriköy'de 1890 da kurdukları ilk bira fabrikasını, yine özel bir işletme olan ve İstanbul'da 1909 yılında açılan Nektar isimli fabrika izlemiştir. Daha sonra bu iki kuruluş birleşerek 1912'de Bomonti-Nektar adıyla İzmir'de bir fabrika daha açmışlardır. İstanbul'daki fabrika hem bira hem de malt üretimi yapmakta, İzmir'deki fabrika ise yalnızca bu fabrikanın ürettiği maltı işlemekteydi. Cumhuriyet döneminde 1926 yılında biranın tekel maddeleri kapsamına alınmasıyla bira üretimi devlet tekeline bırakılmış oldu. Yalnızca Bomonti-Nektar şirketine 1938 yılına kadar malt ve bira üretimini sürdürmesi için özel izin verildi yılında Ankara'da Atatürk Orman Çiftliği'nde devlet eliyle ilk bira fabrikası kuruldu. Çalışma süresi biten Bomonti-Nektar şirketi 1939 yılında Tekel'e devredildi yılında biranın tekel maddeleri kapsamından çıkarılması ile özel sektör de bira üretimindeki yerini aldı yılında biranın alkollü içki sayılarak ruhsata bağlanması üzerine büyük bir düşüş gösteren üretim ve tüketim 1986 yılında yeniden yükselerek bir yıl sonra ton kapasitesine ulaştı. Halen, ülkemizde bira ve malt sektöründe 7 özel sektör kuruluşu faaliyet göstermektedir. Ayrıca, özel sektör kuruluşları tarafından da yapılan 20 'ye yakın bira ürün ithalatı mevcuttur. Bira sektöründe kurulu kapasite ( 1000 lt ) ; BİRA HAM MADDELERİ 1. Arpa Arpa en eski devirlerden beri bira ham maddesidir. Bunun başlıca nedeni kavuzlu olmasıdır. Arpa maltı gerekli enzimleri yeterli miktarda içerir. Ekstraktı biracılık bakımından diğer tahıllara göre daha uygundur. Dünyada geniş bir yetişme alanına sahiptir. Arpa ( Hordeum ) Gramineae familyasından yıllık bir bitkidir. İki ve altı sıralı olmak üzeri iki tipi vardır. Avrupa da biracılıkta iki sıralı yazlık arpalar kullanılır. İki sıralı arpalar daha fazla ekstrakt verir ve kavuzu incedir. Amerika da ise azot miktarı ve enzim aktivitesi yüksek olan altı sıralı Mançurya tipi arpalar kullanılır.

2 Arpa Danesinin Anatomisi Arpa danesi hem meyve hem de tohum olup başlıca (1)Kavuz ve kabuklar, (2)Endosperm, (3)Embriyo olmak üzere üç kısma ayrılır

3 Arpanın biralık olarak satın alınmasında, işleme ve değerlendirilmesinde kimyasal bileşimi temel alınır. Nişasta ve protein miktarı maltın ekstrakt ve enzim aktivitesi hakkında fikir verir. Çok yüksek protein miktarı özellikle çimlenmede olmak üzere malt ve birada bazı zorluklar çıkarırsa da Amerika da yetiştirilen Mançurya tipi altı sıralı arpalar % 15 hatta daha çok protein içerdiği halde kolay malt olmaktadır. Bu arpalardan fazla proteinli ve bununla ilgili olarak da yüksek enzimatik kuvvette malt elde edilir. Bu durum bira yapımında % oranında katkı maddeleri (mısır nişastası, pirinç) kullanmak olanağı verir. Çünkü yüksek enzim aktivitesi katılan nişastanın şekerlenmesini sağladığı gibi protein miktarını da azaltır. Bu şekilde maliyeti düşürdüğünden özellikle A.B.D. de bira üretiminde böyle arpalar kullanılır. İngiltere de ise proteini az arpalar çimlendirme süresi uzun tutularak çok iyi erimiş maltlar elde edilir ve mayşelemede enfüzyon yöntemi uygulanır. Almanya da katkı kullanılması kanunen yasak olduğundan bu ülkede aksine iri daneli yani nişastaca zengin arpa istenir. Malt: Bira üretiminde kullanılan başta arpa olmak üzere diğer tahılın kontrollü koşullarda su ile çimlendirildikten sonra kurutulup kavrulmuş halini, Şerbetçiotu: Biraya karakteristik aroma ve acılık verici özellikleri kazandırma ve koruma amaçlı katılan Humulus lupulus adlı kültür bitkisini veya bu bitkinin fiziksel veya kimyasal veya hem fiziksel hem de kimyasal işlem görmüş halini, Ekstrakt maddeleri: Kuru madde konsantrasyonunun sağlanması için ilave edilen malt, tahıl ve tahıldan elde edilen ürünler, bira konsantresi, malt konsantresi, şeker, maltoz ve maltodekstrini ifade eder. Bira: Sadece maltın veya malt ve ekstrakt maddelerinin öğütülüp, sıcak su ile belirli yöntemlerle işlenmesi sonucunda elde edilen şıranın; şerbetçiotu ile kaynatılması ve soğutulması, bira mayası ile fermente edilmesi ve dinlendirilmesinden sonra, filtre edilerek veya edilmeyerek, pastörize edilerek veya edilmeyerek üretilen, içinde çözünmüş halde karbondioksit bulunan bulanık veya berrak içkiyi ifade eder. Alkolsüz bira: Sadece maltın veya malt ve ekstrakt maddelerinin öğütülüp, sıcak su ile belirli yöntemlerle işlenmesi sonucunda elde edilen şıranın; şerbetçiotu ile kaynatılması ve soğutulması, bira mayası ile belirlenen alkol derecesine kadar fermente edilmesi veya fermantasyon sonucu oluşan alkolün uzaklaştırılması yoluyla elde edilen, filtre edilerek veya edilmeyerek, pastörize edilerek veya edilmeyerek üretilen, içinde çözünmüş halde karbondioksit bulunan bulanık veya berrak içkiyi ifade eder. Aromalı bira: Aromatize edilmiş bira ve aromatize edilmiş alkolsüz birayı ifade eder. Bira hacmen alkol miktarlarına göre dörde ayrılır Ürün Adı % Hacmen Alkol (20 ºC) Alkolsüz bira < 0,5 Düşük Alkollü Bira > 0,5 < 3 Bira > 3 < 6 Yüksek Alkollü Bira > 6 < 10

4 Karbondioksit miktarı en az ağırlıkça % 0,3 olmalıdır ph değeri 3,8-4,8 olmalıdır. Aromalı biralarda ph değeri 2-4,8 arasında olmalıdır. Bira tebliğine yer alan ürünlerde hammadde olarak kullanılan maltın oranı en az %60 olmalıdır. Bira üretiminde kullanılan ekstrakt maddeleri ayrı ayrı etiket üzerinde belirtilmelidir. Hammadde olarak arpa maltı ile birlikte kullanılan başka tahıl maltlarının oranı, en az %25 olduğu durumlarda, ürün ismi kullanılan ilgili tahılın ismi ile birlikte yazılır. Nişasta Arpalar kuru madde üzerinden % nişasta içerir. Miktar ve kalite bakımından biralık arpanın en önemli unsurudur. Bitkinin depo maddesidir Mayşelemede amilaz tarafından maltoz ve deksirinlere parçalanarak şıra ve bira ekstraktının en büyük kısmını oluşturur. Maltoz, fermantasyonda C02 ve etil alkole parçalanır. Biradaki alkol böylece nişastanın parçalanması ile ortaya çıkan şekerin fermantasyonu sonucu meydana gelir. Dekstrinler maya tarafından alkol fermantasyonuna uğratılamadığı için değişmeden biraya geçerler. Bu nedenle nişasta biralık arpaların önemli bir kalite faktörüdür. Çünkü elde edilecek bira miktarı ve randıman, büyük ölçüde arpanın nişasta miktarına bağlıdır. Nişasta, yapı olarak birbirinden farklı iki kısımdan oluşur (1) Amiloz, (2) Amilopektin. Amiloz nişastanın % sini oluşturur. Nişasta daneciğinin İç kısmında bulunur glikozun 1.4 (maltoz) bağlantısıyla meydana gelmiş, uzun, dallanmamış zincir halindedir iyot ile temiz mavi renk verir. Suda çiriş yapmaz. 70 C de artık nişasta daneciklerinin içinde radyal yani merkezden dışa doğru bir çok çatlaklar yarıklar meydana gelir ve sonuçta danecik çeşitli nişasta tabakalarına ayrılır. Daneciğin üst kısmı şişmiş olarak deri gibi iç kısımlardan çözünerek suya koloidal bir halde dağılır. Böylece çirişlenme başlar. Sonuçta nişastanın şişmiş kitlesi tekdüze, yarı saydam, sütümsü-opak, kuvvetli viskoz, yapışkan, jelimsi bir nitelik alır. Buna nişasta çirişi denilir. Çirişlenmenin etkeni, yani çirişlenmiş olan kısım Amilopektindir. Nişasta çirişi kolloidal ve çirişlenmeyip sol olarak bulunan Amiloz ile çirişlenmiş ve jel olarak bulunan amilopektinden oluşan bir kitledir. Nişasta çirişinde amilopektin, amiloza karşı koyucu kolloid görevi görür. Azotlu Maddeler Arpalarda protein en çok aleuron tabakasında bulunduğundan protein miktarı arttıkça genel olarak nişasta miktarı ve dolayısıyla ekstrakt miktarı azalır. Bu bakımdan katkı kullanılmayan veya az kullanılan ülkelerde fazla protein miktarı arpanın biralık değerini düşürür. Arpalardaki protein % 8-16 arasında oynamakta beraber biralık arpalarda % arasında olması istenir. Protein ve parçalanma ürünlerinin malt ve birada çok önemli rolü vardır. Fermantasyon şırasında mayalar küçük moleküllü azottu maddeleri asimile ederek beslenirler. Biranın köpük tutması ve tadının hoşa giderliği ve dolgunluğu protein miktarı ile yakından ilgilidir. Koyu renkli birada, renk ve aroma oluşumu protein parçalanma ürünlerine bağlı olduğundan böyle bir üretimde proteince oldukça zengin arpalar kullanılabilir. En çok aleuron tabakasında bulunur. Enzimler Özellikle hidrolaz enzim grubu malt ve bira teknolojisinde çok önemli yer alır. Embriyoda faaliyete geçen enzimler endospermdeki yedek gıda depolarına hücum ederek eriyebilir hale getirir ve genç bitki çeşitli metabolik faaliyeti için bunları kullanır. Malt ise zaten enzimleri için yapılır ve yeterli miktarda enzimler meydana geldiği düşünüldüğü zaman çimlendirmeye son verilir. MayşeIeme tamamen bir enzimler çalışmasıdır. Özellikle nişasta ve protein gibi büyük moleküllü yedek depo gıda maddeleri enzimler tarafından hidrolize edilerek şıraya geçirir ve sonra bu şıradan maya faaliyeti

5 sonucu bira meydana gelir. Arpada gerekli fonksiyonları yapacak çeşitli enzimler veya enzim sistemleri bulunur. Çimlenme sırasında bunların aktiviteleri çok yükseldiği gibi arpada görülmeyenler de etkili duruma geçerler. Beta amilaz nişastanın amiloz kısmını parçalar fakat amilopektin kısmını parçalayamaz Bunu alfa amilaz parçalar. 2. Malt Katkıları Arpa, malt haline gelirken gerek yapılan masraf ve gerekse ekstraktı meydana getiren maddelerdeki kuru madde üzerinden % 7-12 kayıp dolayısıyla maltın maliyeti yüksektir. Bir çok ülkelerde özellikle maliyeti düşürmek. Bazen de ekstraktın bileşimini düzeltmek amacı ile mayşeleme sırasında çeşitli çiğ veya işlenmiş tahıl ürünleri yahut kaynatma kazanına şeker ilave edilir. 3. Şerbetçi Otu Şerbetçiotu en geç 8-9. Asırdan beri bira yapımında kullanıldığı bilinmektedir. Şerbetçiotu birada, kendine özgü tat ve koku vermesinden başka daha birçok önemli rolü vardır. Kaynamada bazı proteinleri çökelterek şıranın berraklaşmasına yardım eder. Zararlı mikroorganizmaların üremelerine engel olur ve böylece enfeksiyonlara karşı biranın dayanıklı olmasına yardım eder; Ayrıca birada köpük durumunu iyileştirir. Şerbetçi otu muhafaza edilebilmesi ve acı reçinelerle eteri yağların okside ve polimerize olarak kalitesinin düşmemesi için hasattan sonra mümkün olduğu kadar kısa sürede su miktarının yaklaşık,% 10 a kadar düşürülmesi gereklidir. Bu amaçla yapılan kurutmada sıcaklık C yi geçmemelidir. Şerbetçiotu iki evcikli olduğundan her bir bitki ya erkek veya dişi çiçek taşır. Biracılıkta döllenmemiş dişi çiçekleri (kozalaklar) kullanılır. Dişi çiçek topluluğunun yani kozalağın ortasında 8-12 dirsekli bir sapçık bulunur. Bunun her bir dirseğine bir brakte ile iki brakteol oturmuştur. Bu yaprakçıklardan brakteoller yuvarlak uçlu; brakteler ise daha koyu renkli ve uçlarında sivrilik vardır Brakte ve brakteollere petal de denir. Brakteollerın alt taraflarında çok küçücük fincancık şeklinde, yapışkan, sarı renkte ve toz gibi görünen danecikler bulunur. Bunlara Lupulin denir. Bu lupulin danecikleri acı reçineler ve aromatik eteri yağlarla dolu olduğundan şerbetçi otunun en önemli ve kalitesini belirleyen kısmıdır. Lupulin danecikleri % 45e kadar alfa-asit içerir. Şerbetçiotunun acılık ve antiseptik kuvveti alfa ve beta asitlerinden gelir. Bunlara şimdiye kadar başka hiç bir bitkide rastlanmamıştır. Eteri Yağlar Biradaki acılığı reçinelerin vermesine karşılık karakteristik aromayı da eteri yağlar sağlar. Şerbetçiotları % arasında ortalama % eteri yağ içerirler. Tanen Şerbetçiotu % 2-5 tanen içerir. Kozalaktaki tanenin % 90 ı yaprakta bulunur. Şerbetçiotu taneni oksidasyonla kırmızımsı-kahverengi flobafene dönüşür. Tanen ve özellikle flobafen proteinlerle birleşerek çözünmez bileşikler meydana getirir. Bu nedenle bunlar kaynatılmış şırada ve birada proteinlerin çökmesinde önemli rol oynarlar. 4. Su Biranın % 80 inden fazlası sudur ve bu su şarapta olduğu gibi ham maddeden gelmez dışarıdan mayşeleme sırasında katılır. Kullanılan sudaki anyon ve katyonların cins ve miktarı elde olunan biranın

6 kalitesi üzerine büyük etki yapar. Bira fabrikalarında su, aynı zamanda soğutmada, buhar üretiminde, yıkamada ve temizlik işlerinde de kullanılır Bu amaçlar için gerekli su miktarı elde olunan biranın en az 10 katı, sıcak ülkelerde ise en az 15 katıdır. Sularda sertlik, bu suların içerdiği tuzlardan yalnız kalsiyum ve magnezyum bileşiklerinin çokluğunu veya azlığını gösterir. 1 Alman sertlik derecesi = 10 mg CaO/L 1 Fransız sertlik derecesi 10 mg CaCO 3 /L 1 Ingiliz sertlik derecesi =14.3 mgcaco 3 /L 1 Amerikan serttik derecesi=1 mgcaco 3 /L Yumuşak su 0-75 mg/ L CaCO 3 Orta mg/ L CaCO 3 Sert mg/ L CaCO 3 Çok sert >300 mg/ L CaCO 3 Sertlik, daimi ve geçici olarak ikiye ayrılır. Geçici sertlik bikarbonatlardan ileri gelir. Kaynatılınca C0 2 ayrılır ve karbonatlar da çöktüğünden sertlik gider Ca(HCO 3 ) > CaCO 3 + C0 2 + H 2 O Daimi sertlik ise Kalsiyum ve Magnezyumun kuvvetli asitlerle meydana getirdiği CaCl 2, CaSO 4, MgSO 4, v.s gibi nötr tuzlardan ileri gelir. Bunlar kaynatma ile ayrılmaz. Daimi ve geçici sertlik toplamı Genel sertliği verir. Asiditeye suda bulunan tuzlar şıra ve biranın ph sı üzerine etki yaparlar. Mayşeleme sırasında bazı tuzlar asiditeyi düşürür, bazıları ise yükseltir. Ca ve Mg iyonları proteinlerle birleşerek H+ açığa çıkarır. Özetle Asiditede yükselme Ca iyonları konsantrasyonuna bağlıdır: 3 Ca ++ 2 HPO --4 > Ca 3 (PO 4 ) 2 + 2H + Suların alkalileştirme etkisi içerdiği bikarbonat miktarı ile orantılıdır. HCO 3 +H + >H 2 O+CO 2 Biracılık bakımından alkalitesi (bikarbonat miktarı) az ve fakat Kalsiyum iyonu miktarı fazla olan sular daha iyidir.

7 Biracılıkta Suların iyileştirilmesi Kireçle Sertliğin Giderilmesi Ca (HCO 3 )+ Ca(OH) 2 > 2 CaCO 3 + 2H 2 O Mg (HCO 3 ) Ca (OH) 2 > Mg(OH)2 + 2CaCO 3 + 2H 2 0 Fazla kireç ilavesi de reaksiyonları tersine yani karbonatları bikarbonatlara dönüştürdüğünden ve aynı zamanda suyun alkaliliğini yükselttiğinden tehlikelidir. Bu yöntemle pratikte sertliğin % i giderilir. Suya Kalsiyum Sülfat (CaSO 4 2H 2 0. Jips) İlavesi Jips katılmasına Burtonizasyonda denir. Çünkü ünlü açık renkli Ale biralarının yapıldığı Burton kasabasının suları çok CaSO 4 içerir. İyon Değiştirici Sentetik Reçinelerin Kullanılması Önce sular katyon değiş-tokuşu yapan sentetik reçineden geçirilerek Ca ++,Mg ++ Na + gibi katyonlar H + ile yer değiştirmek sureti ile alınır. Sonra anyon değiş-tokuşu yapan sentetik reçine dolu kolondan geçirilerek anyonları alınır. Katyon değiştiriciler 6 N HCI ile, anyon değiştiriciler ise (OH -. Cl - ) tipine göre % 2-5 lik NaOH veya NaCl geçirmek suretiyle rejenere edilir. MALT TEKNOLOJİSİ Çimlendirmenin nedeni mayşelemede gerekli olan enzimlerin çimlenme sırasında oluşması, çoğalması ve arpa danesi içindeki yedek besin maddelerinin de mayşelemede hidroliz için uygun hale gelmesidir. Malt yapılması başlıca: 1)Arpanın hazırlanması yani muhafazası, temizlenmesi ve sınıflara ayrılması; Hiçbir fabrika hammaddesini günlük satın almaz. Birkaç aylık hammadde depolanır. Depolama sırasında solunum yapan arpalarda açığa çıkan karbondioksit su ve sıcaklığın kontrol edilerek depodan uzaklaştırılması ürünün bozulmaması ve embriyonun canlılığını koruması için önemlidir. Ayrıca arpaların yeknesak bir şekilde su alması ve çimlenebilmesi için de boylarına göre sınıflandırılmaları gerekmektedir. 2)Arpanın su alması; Arpaların çimlenebilmesi için: Yeterli nem, Uygun sıcaklık ve oksijen şarttır. Yüksek sıcaklık embriyoya zarar verebilir. Kavuz üzerinde bulunan mikroflora hızla çoğalır. Bu nedenle ıslatma suyunun

8 sıcaklığının uygulamada 20 C yi geçmesine izin verilmez. En uygun ıslatma sıcaklığı doğada olduğu gibi C dir. Arpalar, açık maltta % 42-44; koyu maltlarda % su içerinceye kadar ıslatılır. Bu su emme derecesini alması için gerekli süre birçok faktörlere bağlı olup normal olarak C de açık maltlar için saat, koyu maltlar için saattir. 3)Çimlendirme; Hull: Kavuz Acrospire: Cimlenmenin ilk başladığı kısım (cücük) Rootlets: Kükcükler Çimlenme sırasında bütün enzim sistemleri oluşur. çoğalır ve böylece mayşelemede belirli sıcaklıklarda nişasta, maltoz ve dekstrine çabucak hidrolize olur. Proteinler de daha küçük moleküllere kolayca parçalanır. Çimlenmede ilk yaşam işareti embriyoda görülür. Scutellum (Kalkancık) ve epitel tabakaları sitaz proteaz ve amilaz gibi hidrolitik enzimler salgılar. Hücre duvarları erir, proteinler ve nişasta parçalanarak suda çözünür hale gelir ve bunlar besin maddesi olarak embriyoya doğru akar. Açık ve koyu maltlarda yaprakçık uzunluğu farklıdır. Koyu maltlarda renk, ve aroma oluşumu önemli olduğundan, erimenin daha iyi olması için yaprakçığın açık maltlara göre biraz daha uzun olması istenir. Çimlendirmede hücre duvarının parçalanarak ortadan kalkmasına erime denilir. Erime derecesinin biracılıkta büyük önemi vardır. Malt tamamıyla erimiş-olmalıdır. Erimemiş kısımlara enzimler etki edemez. Çimlenme sırasında normal olarak hidrolize olması gereken maddeler öyle kalır. Özellikle proteinler mayşelemeden daha çok çimlenme sırasında hidrolize olurlar. Erimeyen kısım ve hidrolize olmayan maddeler ilerde öğütmede, fermantasyonda ve bütün bira yapımında bir çok güçlükler çıkarır. Çok daha önemli husus biranın kalitesi ve dayanıklılığı (stabilitesi) iyi olmaz.

9 Çimlendirmede genellik ilke, mümkün olan en kısa yaprakçık uzunluğunda, en iyi erimeyi elde etmektir. Erimenin iki yönü vardır: Hücre duvarlarının erimesi veya Sitolitik erime. Proteolitik erime yani proteinlerin parçalanmasıdır. Erimenin iki yönü vardır: Hücre duvarlarının erimesi veya Sitolitik erime. Proteolitik erime yani proteinlerin parçalanmasıdır. Çimlenmiş arpaya Yeşil malt denir. Çimlenme sırasında danede (a)morfolojik, (b)biyokimyasal (enzimatik) ve (c)kimyasal değişmeler olur. Çimlenmede ilk yaşam işareti embriyoda görülür. Scutellum (Kalkancık) ve epitel tabakaları sitaz proteaz ve amilaz gibi hidrolitik enzimler salgılar. Hücre duvarları erir, proteinler ve nişasta parçalanarak suda çözünür hale gelir ve bunlar besin maddesi olarak embriyoya doğru akar. Danedeki morfolojik değişmeler kökçük ile yaprakçığın uzaması ve Endospermde erime şeklinde ortaya çıkar Çimlenme sonunda kökçük dane boyunun 1.5 katı kadar uzunlukta olur. Yaprakçık ise testayı deler, fakat kavuzdan dışarı çıkmayarak kavuzla testa aranda danenin sırt tarafında dane boyunca ilerler. Bira için malt yapımında yaprakçığın dane boyunu geçmesine izin verilmez Genellikle yaprakçık dane boyunun 2/3 uzunluğunda olunca çimlendirmeye son verilir. Açık ve koyu maltlarda yaprakçık uzunluğu farklıdır. Koyu maltlarda yaprakçığın açık maltlara göre biraz daha uzun olması istenir. Bu bakımdan koyu maltlarda yaprakçık uzunluğu dane boyunun 3/4-1 katı uzunluğunda olur. Açık maltlarda ise yaprakçık uzunluğu dane boyunun 1/2-3/4 (% 70) katı uzunluğunda olması tercih edilir. En önemli morfolojik değişiklik endospermde ortaya çıkar. Endospermde hücre duvarlarının başlıca maddesi olan hemisellüloz, Sitaz (Hemisellulaz) enzimi tarafından hidrolize edilir ve hücrelerin duvarları erir. Endosperme giremeyen diğer enzimlere böylece yol açılmış olur. Hücre duvarını oluşturan diğer protein ağı, pektik ve zamksı (gummi) maddeler de aynı zamanda hidrolize olur. Hücre duvarının böyle parçalanarak ortadan kalkmasına erime denilir. Maltdaki erimeden sadece hücre duvarlarının erimesi değil, aksine bütün enzim gruplarının özellikle proteolitik enzimlerin danedeki faaliyeti ve etkisi anlaşılmalıdır. Kuru maltın gevrekliği erimeye bağlıdır. Yeteri kadar erimiş malt öğütmede silindir arasından geçerken endosperm kolaylıkla un halinde, kavuz ise iri parçalar halinde kalır. Kavuz süzmede filtre görevi gördüğünden bunun önemi vardır. Çimlenme Sırasında Enzimlerde Meydana Gelen Değişikilkler Amilaz: Amilaz başlıca scutellumda oluşmakla birlikte az miktarda endosperm ve aleuron tabakasında da ortaya çıkar. Amilaz (Diyastaz) alfa -Amilaz ve beta Amilaz olmak üzere iki enzimden oluşmuştur. Alfa-Amilaz a-amilaz (Dekstrinojenamilaz) nişastanın amilopektin kısmını hidrolize eder ve çok miktarda deksirin ve az miktarda maltoz oluşturur. Tek başına nişastadan ancak % oranında fermente olabilir şeker meydana getirebilir. Yüksek sıcaklığa beta amilaza göre daha çok dayanır. Beta-amilaz mayşede 65.5 C de dakikada parçalanmasına karşılık, a.amilaz 67 C de 2 saat kadar dayanır. 80 C nin

10 üstünde inaktif hale gelir. ph değişmesine karşı duyarlıdır. Alfa amilazın mayşede ph 5.3-5,8 de optimum sıcaklık isteği C dir. Buna karşılık beta amilazın optimum sıcaklık isteği 64 C dir. Beta Amilaz Beta Amilaz (Sakkarojenamilaz) ise nişastanın amiloz kısmını parçalar ve en çok maltoz ile az miktarda dekstrin oluşturur. Arpada bulunur ve proteinin albumin fraksiyonu ile sıkıca bağlı olup çimlenme sırasında proteolitik enzimlerin etkisi sonucu serbest hale gelir. beta-amilaz aktivitesinin çoğalması hemen olmaz, a- Amilazla birlikte daha çok çimlenmenin üçüncü ve dördüncü günleri arasında olur. Yüksek sıcaklığa karşı alfa amilazdan daha duyarlıdır. 70 C üstünde inaktif hale gelir. Optimum sıcaklık ( mayşede 60-65) isteği alfa amilazdan düşüktür. Düz zincir halindeki amilozu bir uçtan itibaren içeri doğru ikişer halka halinde çözerek maltoz oluşturur. Amiloz molekülü tek sayıda glikoz içerdiğinden enzim etkinliği sonunda maltotrioz kalır. Beta amilazın amilopektini parçalama şekli de, aynıdır. Amilopektinin yan dallarındaki zincirleri dış ucundan başlayarak içeri doğru ikişer glikoz yani maltoz halinde ayırır. Fakat beta amilazın etkisi amilopektinin 1-6 (Izomaltoz) bağlantısına varınca durur. Bir eksoenzim olan Beta amilaz nişasta molekulünü alfa -1,4 bağlantısına su vererek zincirin aktif olmayan- ucundan itibaren 2 şer glikoz molekülünden ibaret maltoza parçalar. Enzimin amiloz ve amilopektini hidrolize etmesi rastgele noktalarda değil, mutazam bir sıra takip etmektedir. Bu nedenle alfa amilazın yeterli oranda çalışması ile Beta amilaza uygun substrat hazırlanır. Alfa ve -Beta amilazın biılikte faaliyet göstermeleri halinde, ayrı ayrı çalışmalarına göre nişasta daha mükemmel parçalanır. Sitaz Hemisellülozu hidrolize ederek endosperm hücrelerinin duvarlarını diğer enzimlerin geçebileceği bir iskelet haline getirir. Böylece endospermdeki yedek gıda maddeleri enzimler tarafından parçalanarak embriyoya taşınabilir hale gelir. Proteaz Proteolilik enzimler Proteinaz. Peptidaz olmak üzere ikiye ayrılır. Proteinazlar yüksek moleküllü gerçek proteinleri proteozlara (albümoz, pepton ve polipeptidlere); Peptidazlar ise bunları yani polipeptit ve peptitleri aminoasitlere kadar parçalar. Fosfotazlar Fosfotazlar fosforik asitle bağlı bileşiklerden fosforik asidi ayıran, serbest hale getiren enzimlerdir. Maltta birçok fosfataz ezimi vardır. Bunların içinde en önemlisi fitini fosforik asit ve inozitol şekerine hidrolize eden Fitaz enzimidir. Çimlenme sırasında maltta fosfataz etkinliği 9-10 katı artar. Oksidazlar Oksidazlar: solunum grubu enzimleridir. Bunlar üçe ayrılır 1 )Gerçek oksidazlar: Oksijeni aktif hale getirirler. 2)Peroksidazlar: Peroksidin oksijenini aktif hale getirir ve oksijeni bir madde ile bağlarlar.

11 3)Katalazlar: Hidrojen peroksiti su ve oksijene parçalarlar. Katalaz bir oksidaz anzimi değildir. Kolaylık bakımından bu grupta yer almıştır. Arpadaki katalaz miktarı maltta yaklaşık dört katına çıkmasına karşın peroksidazda bir yükselme olmaz. Erimenin Bira Kalitesine Etkisi Eğer endospermde enzimlerin ve özellikle proteolitik enzimlerin etki etmediği kısımlar kalırsa buralardaki parçalanmamış proteinler bira yapımı sırasında süspansiyon halinde kalarak mayşelemeden sonra berrak bir bira elde edilmesine olanak vermezler. 4) Kurutma-Kavurma Biracılıkta yeşil malt kullanılmaz. Çimlenmede erime istenilen dereceye gelince yeşil malt kurutulup kavrulur. Yeşil malt fırına sevk edilir. Fırınların tabanı deliklidir. Buradan gönderilen sıcak hava yeşil maltın içinden geçerek kurutma-kavurmayı yapar. Yeşil maltı kurutma-kavurmanın amacı Çimlenme ve erimeyi durdurmak ve Yapılacak bira tipine göre malta karakteristik tat ve koku (flavor) vermektir. Kurutmada sıcaklı, süre ve danenin su oranı önemlidir. Bira yapımı başlıca şu aşamalardan oluşur: 1)Maltın öğütülmesi, 2)Mayşeleme, 3)Şıranın süzülmesi, 4)Şıranın şerbetçiotu ile kaynatılması, 5)Şıranın soğutulması 6)Fermantasyon 7)Dinlendirme veya ikinci fernantasyon 8)Süzme, şişeleme ve pastörizasyon BİRA TEKNOLOJİSİ Malttan bira yapmak için önce maltın öğütülmesi ve sonra bunun su ile mayşelenmesi gerekir Bunun için malt valslı eğirmenlerden geçirilerek öğütülür Yalnız öğütme o şekilde yapılır ki endosperm un haline gelmeli ve fakat kavuzlar mümkün olduğunca iri parçalar halinde kalmalıdır. Böyle öğütme ancak Erimesi iyi ve Tamamen kuru maltlarda olabilir. Erimesi iyi olmayan maltın kırması pek çok kaba irmik ve iri parçacık içerir Öğütülmüş maltın kalitesi mayşeleme işlemine enzimlerin etkinliğine, süzmeye, şıra verimine, ayrıca attenüasyona ve biranın genel özelliklerine etki yapar.

12 2. Mayşeleme Maltın bileşimindeki maddelerin enzimlerle parçalanarak suya geçirilmesi işlemine mayşeleme denir. Malt öğütüldükten sonra yaklaşık 4 kat su ile karıştırılır ve mayşeleme sonunda malt şırası elde edilir. Mayşeleme, kazanda malt kırmasını su ile karıştırıp değişik sıcaklıklarda tutarak malttaki Suda çözünen maddelerle ve asıl suda çözünmez halde bulunan büyük moleküllü maddelerin enzimler tarafından parçalanarak suda çözünür hale gelmelerini sağlama işlemidir. Amaç katkı maddeleri katılmış veya katılmamış malttan en yüksek kalitede ve miktarda ekstraktı elde etmektir. Mayşelemede elde olunan şıranın bileşimine en çok Malttaki enzimlerin cins ve miktarı Mayşeleme sıcaklığı ve Mayşeleme süresi etki yapar. Nişastanın enzimlerle parçalanması üç aşamada oluşur: Doğal haldeki nişastaya amilaz anzimlerinin etkisi pek yavaş olur. Nişastayı anzimlerin hızla parçalayabilmesi için nişastanın öncelikle Çirişlenmesi (Jelatinize oiması) gerekir. Çirişlenmeden sonra nişasta enzimler tarafından önce sulandırılır ve bundan sonra şekerlendirilir yani maltoz ve dekstrinlere parçalanır. Çirişlenme derecesi her nişasta çeşidinde farklıdır. Nişasta sıcaklıkla daha yavaş, pişirmekle daha çabuk çirişlenir. Büyük daneli nişastalar küçük danelere göre daha kolay çirişlenir. Biracılık yönünden önemli bir husus da amilazın bulunması halinde nişastanın çirişlenmesinin daha düşük sıcaklıkta olmasıdır. Nişastanın sulanması alfa amilazın etkisi sonucu olur. Çirişlenmemiş nişastaların sulanması çok yavaş, ancak bir kaç saatte olduğu halde çirişlenmiş (Jelatinize) nişastanın sulanması, enzim konsantrasyonu yeter miktarda olduğu takdirde, birkaç dakika da tamamlanır. Bundan dolayı pratikte nişasta önce çirişlendirilir. Şekerlenme, sulanmış nişastanın amilaz tarafından maltoz ve dekstrinlere parçalanmasıdır. Nişasta (amiloz ve amilodekstrin) enzimlerin birlikte etkinliği ile kademe kademe küçük moleküllü dekstrin ve maltoza kadar parçalanır. Bu parçalanma aşaması pratikte iyotla izlenir. Mayşelemede doğal olarak her iki enzim birden çalışır. Fakat sıcaklık hangisinin optimumuna yakınsa o enzim daha çok etkinlikte bulunur. Bu yönden eğer mayşe C de çok tutulursa alfa amilazın etkinliği dolayısı ile parçalanma ürünleri arasında dekstrin oranı çok olur. Aksine, eğer mayşe C de daha çok bulundurulursa maltoz yani şırada fermantasyona uğrayabilen ekatrakt miktarı yüksektir. Malttaki azotlu maddelerin yaklaşık 1/3 ü, en çok % 42 si şıraya geçer ve büyük bir kısmı şıraya geçmez, küspede kalır. Öte yandan biranın kalitesine iyi etki yapmadığından şıranın çok fazla azotlu madde içermesi istenmez. Ayrıca, bir kısım protein de kaynatmada koagüle olur veya tanenle çöker. Mayşelemede azotlu maddelerin optimum parçalanma sıcaklığı C dir. Buna peptonizasyon sıcaklığı ve bu derecede bırakmaya da protein dinlendirilmesi denir. Protein parçalanması yeterli derecede olmazsa dinlendirme sırasında biranın berraklaşması güç olur ve sonra tortulanmalar yapar. Çok fazla parçalanmış olursa bu kez de tadı boş, köpüğü iyi olmayan bira verir. Proteinlerden özellikle yedek proteinler yani hordein ve glutelin parçalanır. Bu hidroliz de çoğunlukla malt yapma sırasında olur. Bu nedenle mayşelemede proteinlerin parçalanması nişastanınki gibi kontrol edilemez. İngiliz maltlarında çimlendirme uzun sürede yapıldığından bunlarda parçalanma oranı da yüksektir. Maltlama ve mayşelemede parçalanma oranı genellikle kabaca 1:1 olduğu halde İngiliz maltlarında bu oran kabaca 1:0.6 dır. Ayrıca, çimlenme ile mayşelemede oluşan çözünür proteinlerin yani parçalanma ürünlerinin çeşidi ve kalitesi arasında da fark vardır. Malt yapma sırasında meydana gelen çözünür proteinin % 40 ı formol azot olduğu halde mayşelemede meydana gelenin % 20 si formol azottur. Bu nedenle malt yapma sırasında proteinlerin parçalanması ile meydana gelen küçük moleküllü azotlu maddelerin oluşmasında bir hata olursa bu sonra mayşelemede giderilemez. Çünkü bu iki işlemde ortaya çıkan maddelerin özellikleri arasında fark vardır. Bu fark değişik enzimlerin faaliyette bulunmasından ileri gelir.

13 Mayşelemeye Etki Eden Faktörler Mayşelemede esas olarak Enfüzyon ve Dekoksiyon olmak üzere iki yötlem vardır. Daha çok İngiltere de uygulanan Erıfüzyon yönteminde mayşe bulunduğu kazanda belli bir sıcaklıkta veya ısıtılmak sureti ile belli sıcaklıklarda tutulur. Avrupa da ve bizde uygulanan Dekoksiyon yönteminde ise mayşenin yaklaşık 1/3 kısmı alınarak ayrı bir kazanda (kaynatma kazanında) kaynayıncaya kadar ısıtılır ve sonra yeniden ana mayşe üzerine katılarak sıcaklık derecesi bir kademe yükseltilir. Mayşenin ph derecesi, mayşelemede kullanılan suyun bileşimi, maltın öğütülme derecesi, mayşenin konsantrasyonu mayşelemeyi etkileyen faktörlerdendir. Bütün yöntemler-amerikan usulü hariç-mayşelemede proteinlerden çok karbonhidratlardan en çok verim elde etme amacına yöneliktir. Mayşelemede sıcaklık C nın üzerine çıktıkça şıraya geçen azot miktarı önemli ölçüde azalır ve ayrıca aminoasit oranı düşer Dekoksiyon yönteminde genellikle daha düşük derecede kurutulmuş-kavrulmuş maltlar kullanıldığından proteolitik enzimler zarar görmez ve Enfüzyon yöntemine göre şıradaki proteinler daha küçük moleküllüdür. Şıradaki koagüle olabilir protein düzeyi mayşelemede sıcaklığın yükselmesi sonucu düşer. Daha yüksek sıcaklıklarda sürekli çözünür protein meydana gelmesi formol azot oluşumuna göre daha fazladır. Bu durum özet olarak sıcaklık yükseldikçe şırada karmaşık azotlu maddeler oranının küçük moleküllü azotlu maddelere göre arttığını göstermektedir. Amerikan çifte mayşe yönteminde, bu ülkede çok fazla miktarda nişastalı katkı maddesi kullanıldığından, şıranın uygun miktarda azotlu madde içerebilmesi için protein dinlenmesinin büyük önemi vardır. Buna karşılık çok iyi erimiş malt kullanılan Enfüzyon yöntemlerinde protein dinlenmesinin pek önemi yoktur. Sıcaklığın Etkisi Mayşeleme ve bundan elde olunan şıranın bileşimine, durumuna ve özelliklerine bir çok faktörler etki yapar. Mayşelemede sıcaklığın yükselmesi genel olarak enzimlerin etkinliğini bazılarında hızlandırır, bazılarında azaltır. Malt irmiğindeki maddelerin çözünme hızını difüzyonunu karışmasını artırır Şıranın viskozitesini azaltır. ph nn Etkisi Bütün enzimler belli ph da optimum etkinlik gösterirler. Ancak bu optimum ph sıcaklığa göre de değişir. Örneğin, maltoz oluşumu için optimum ph, 2O-400C de ; C de dır. Onun için optimum ph yı sıcaklıkla birlikte vermek gerekir. Öte yandan tampon maddelerin daha çok dissosiye olması nedeniyle sıcak (65.5 C) mayşe soğuyunca şırasının ph sı 0.35 birim yükselir ve böylece örneğin ph daki mayşenin şırası soğuyunca ph gelir. Dekoksiyon yöntemi mayşelemede ph, Enfüzyon yöntemi mayşelemeye göre biraz daha yüksek olup normal olarak veya dir. Mayşelemede ph, 5.8 den asit tarafa doğru gittikçe yani düştükçe amilaz nişastayı daha hızlı parçalar, proteinlerin koagüle ve erime yeteneği değişir, tanenin ekstraksiyonu azalır. Mayşelemede ph nın uygun bir dereceye getirilmesi ile ekstrakt ve sürekli çözünür protein miktarı artar, şıranın rengi açılır. mayşenin filtrasyonu ve şıra akışı daha iyi olur, kaynatmada daha iyi koagülasyon (çökme) elde edilir, elde olunan bira daha berrak ve bulanmaya daha az eğilimli olur. Suyun Bileşiminin Etkisi

14 Suyun bileşimi biranın tadı üzerinde ve çeşitli tip tortuların oluşmasında etkili olur. Sudaki metal iyonlarının örneğin, bakır, çinko miktarının fazla olması mayşeleme ve fermantasyonda olumsuz etki yapar. Kalsiyum sülfat maltdaki fosfatlarla tepkimeye girerek ph yı mayşeleme için optimum dereceye doğru düşürür. Bikarbonatlar ise aksine ph yı yükseltir. Öte yandan su mayşeleme sonunda küspedeki ekstraktı almada da kullanılır ve sonra bu su şıraya katılır. Maltın Öğütme Derecesinin Etkisi Malt kırmasının fiziksel durumu ekstrakt üzerine mayşeleme programından daha çok etki yapar. ince öğütülmüş kırma enzimler tarafından daha kolay parçalanır. Öğütme derecesinin farklılığı ekstrakt miktarında en az % 4 düşmeye neden olabilir. Konsantrasyonun Etkisi Mayşelemede kullanılan kırma/su oranı şıra ve biranın ekonomik (fiyat maliyet) durumuna bağlıdır Daha az oranda kırma kullanılması fazla sulu olması dolayısı ile enzim miktar ve aktivitesini Substrat ve enzim etkinliği sonucu meydana gelen maddelerin miktarını ve Bazı enzimlerin sıcaklığa dayanıklılığını azaltır. Konsantrasyonun çok yüksek olması da şekerlenme süresini azaltmakta ve hatta nişastanın tamamının şekerlenmesi mümkün olmamaktadır. Mayşeleme Yöntemleri Mayşeleme dar anlamda maltın su ile ekstraksiyonudur. Mayşe denilince öğütülmüş maltın su ile karıştırılması ile elde olunan bulamaç anlaşılır. Mayşeleme yöntemleri 1)Dekoksiyon yöntemi ve 2)Enfüzyon yöntemi olmak üzere başlıca ikiye ayrılır. Ön mayseleme: Mayşeleme, malt kırmasının su ile karıştırılması ile başlar. bunun için malt + su karışmasına ön mayşeleme de denir. Bu işlem ön mayşeleme cihazında olur. Ön mayşeleme cihazı su ve malt kırmasının karıştığı kısım, geniş yapılmış bir borudan oluşur. 1) Dekoksiyon (Kaynatma) Yöntemi Bu işlem 1, 2 ve 3 kez olabilir. Buna göre de tekli, ikili ve üçlü kaynatma yöntemi denir. Koyu bira elde edilmesinde üçlü veya ikili, açık biralarda ise çoğunlukla ikili ve tekli, kaynatma yöntemi kullanılır. Kaynatma sayısı fazlalaştıkça biranın rengi koyu, lezzeti kuvvetli ve sert olur. Üçlü kaynatma Yöntemi Eski Bavyera yöntemidir. Başlangıç sıcaklığı ya kazan ısıtılarak veya sıcak su kullanılarak C ye getirilir. Su/kırma karıştırma oranı açık renkli biralarda hl/100 kg; koyu renkli bira yapımında ise hl/100 kg dır. Mayşenin yaklaşık 1/3 ü (kaynatmadan sonra kazana geri verilince bütün mayşenin sıcaklığını istenilen dereceye çıkaran miktardaki mayşe) kaynatma kazanına alınır. Burada şekerlenmesi için C de bir süre (20 dakika) bırakılmak suretiyle kaynar hale gelinceye kadar ısıtılır Kaynar halde açık renkli biralarda dakika; koyu renkli biralarda ise hatta 45

15 dakika bırakılır. Sonra esas mayşe kazanına geri pompalanarak bütün mayşenin sıcaklığı C ye yükseltilir dakika bu derecede tutulur. 50 C de özellikle proteolitik enzimler çalıştığından bu derecede bırakılmaya protein dinlenmesi de denir. Bu süre sonunda mayşenin yeniden 1/3 ü kaynatma kazanına alınır, 30 dakikada kaynar hale getirilir ve 30 dakika sonra geri verilerek sıcaklık C ye yükseltilir, Bu sıcaklıkta nişastanın parçalanması için bir süre bırakıldıktan sonra mayşenin yeniden, yine aynı şekilde yaklaşık 1/3 ü alınarak kaynatma kazanında kaynatılır, geri verilerek sıcaklık yaklaşık Cye yükseltilir. İkili kaynatma yöntemi Oldukça geniş ölçüde uygulanır. Bu yöntemde malt kırması su ile sıcaklık genellikle C olacak şekilde karıştırılır. Bundan bir miktar (yarısı kadarı) alınıp kaynatma kazanında ısıtılır. 70 C de şekerlenmesi için bekletilmek koşuluyla kaynar hale getirilir dakika kaynadıktan sonra esas mayşeye geri pompalanarak sıcaklık C ye yükseltilir. Sonra yaklaşık 1/3ü mayşe kaynatma kazanma alınır, kaynatılır ve geri pompalanarak sıcaklık C ye çıkarılır. Bu işlem toplam olarak 4 saat kadar sürer. Tekli kaynatma yöntemi Bir kez kaynatma yapılır. Mayşeleme C de başlar ve mayşenin bir kısmının alınıp, kaynatılıp geri verilmesi ile sıcaklık istenilen dereceye yükseltilir. Bu yöntem kısa sürer. yaklaşık olarak 3.5 saatte tamamlanır. 2) Enfüzyon Yöntemi İngiliz üst fermantasyon biralarının yapılmasında eskiden beri kullanılmaktadır. Öte yandan İngiliz maltları çok iyi erimiş olduğundan bu yöntemin uygulanmasına da elverişlidir. Çünkü İngiliz enfüzyon yönteminde protein dinlenmesi olmadığından maltın çok iyi erimiş olması gerekir. Enfüzyon yönteminin esası Mayşenin tamamının sıcaklığını yavaş ısıtarak kaynatmaksızın yükseltmek (upward) veya Mayşelemede başlangıç derecesini yüksek tutarak o sıcaklıkta muhafaza etmektir (Downward). Dekoksiyon yönteminde olduğu gibi mayşenin bir kısmı alınıp kaynatılmaz. Kaynatma olmadığından enzimler zarar görmez. Onun için çok miktarda nişastalı katkı maddeleri kullanılarak yapılan biracılıkta mayşeleme ilke olarak bu yönteme dayanır veya bunun değişik bir şekli olan (Çifte mayşeleme) uygulanır. Çünkü katılan nişastanın şekerlenebilmesi için fazla amilaza gereksinim vardır ve malttaki enzimlerin zarar görmemesi gereklidir..zaten enfüzyon yöntemi bu bakımdan önem taşır. Diğer ülkelerde de İngiltere de uygulanan yöntemden çok bunun değiştirilmiş şekilleri kullanılmaktadır. Mayşelemede Katkı Maddelerinin Katılması Malt nişastası pahalı olduğundan bira maliyetini düşürmek için mayşelemede nişastalı katkı maddeleri (çiğ yani maltlanmamış tahıl) özellikle mısır ve pirinç katılır.

16 Mayşelemede katılan nişastayı doğal olarak malt amilazının şekerlendirmesi gerekir Fakat amilazın nişastaya etki edebilmesi için nişastanın çirişlenmiş olması zorunludur Onun için katılacak çiğ tahıl (mısır, pirinç) mayşeye katılmadan önce pişirilir, kaynatılır. Kaynatmada, kırık pirinç olduğu gibi kullanılabilirse de mısırın irmik halinde olması gerekir. Öte yandan, nişastalı katkı maddesi olarak kullanılan çiğ tahıl. özellikle mısır pul (flakes) haline getirilebilir. Bu işlem sırasında nişasta çirişlendiğinden pul halindeki nişasta ön bir işlem uygulanmadan doğrudan doğruya malt kırmasına katılabilir. Şeker ve Şuruplar Katkı olarak sakkaroz, glikoz, invert şeker, şurup, malt şırası şurubu karamel kullanılır. Mayşelemede şeker ve şurupların katılması daha çok bira yapma olanağı verir biranın tat ve kokusuna etki eder ve şeker fiyatının ekstrakt dan daha ucuz olması halinde biranın maliyetini düşürür Şekerler doğrudan doğruya fermantasyona uğrar. Şeker kullanıldığı hallerde mayşeleme, daha çok dekstrin ve daha az maltoz olacak şekilde yapılır. Böylece fermantasyonda alkol, katılan şekerden oluşur ve malt ise daha çok biradaki ekstraktı oluşturur. Mayşelemede en önemli husus nişasta ve proteinlerin parçalanıp parçalanmadığıdır. Nişasta iyotla mavi renk verir. Nişasta daha küçük moleküllü maddelere parçalandıkça bu renk değişir. Başlangıçtaki mavi renk giderek menekşe, kırmızı ve sonuçta renksiz olur, iyodun kendi sarı rengi görülür. Şekerlenmenin iyi olmaması şu nedenlerden ileri gelir 1) Çimlenme yeteneği iyi olmayan arpalardan yapılmış malt kullanılması. 2) Yeni kavrulmuş malt kullanılması. 3) Hatalı kavrulmuş malt kullanılması, 4) Malt kırmasının aşırı miktarda çok iri daneler içermesi. 5) Uygun olmayan mayşeleme yöntemi uygulanması ve 6) Termometrenin doğru göstermemesi. 3 Mayşenin Süzülmesi Mayşelemede elde olunan ekstraktın ayrılması, yani şıranın süzülmesi tam olarak ve kısa sürede gerçekleştirilmelidir. Bu işlem iki aşamada yapılır: Önce şıra süzülür ve sonra kalan küspe sıcak (750C) su ile yıkanır. Böylece bütün ekstraktın elde edilmesine çalışılır. Şıranın süzülmesi Süzme kazanlarında veya mayşe filtrelerinde yapılır. Onun için işi biten mayşe ya süzme kazanına veya mayşe filtresine gönderilir.

17 4 Şıranın şerbetçiotu ile kaynatılması Mayşenin süzülmesi sonunda elde olunan şıra kaynatma kazanına alınarak kaynatılır. Şıranın kaynatılmasının amacı: Buharlaşma yoluyla suyu uçurarak şıra ekstraktını istenilen konsantrasyona getirmek, Enzimleri parçalamak, Şırayı sterilize etmek, Proteinleri çökeltmek, Biraya kendine özgü tat ve aromasını veren şerbetçiotundaki maddeleri şıraya geçirmektir. Öte yandan kaynatmada şıranın rengi koyulaşır. Açık biralarda bu en az düzeyde olmalıdır. Kaynatma işlemi Şıra ve daha sonra küspe yıkama suyu, kazana katıldıktan sonra kaynamaya başlanır. Yıkama suyu tamamen toplanıncaya kadar kazanın sıcaklığı 75 C yi geçmemek üzere C de tutulur. Kaynatma normal olarak 1/2-2 saat kadar sürer. Kaynatmada uçan su miktarı bir saatte % 5 i geçince buna yoğun kaynatma denir. Biracılıkta şıranın kaynatılması yoğun bir şekilde yapılır ve saatte uçan su miktarı % 10 kadar olur. Şerbetçiotu, üç partide kazana verilir. Çoklukla, katılacak miktarın 1/2 kısmı kaynatmanın başlangıcında ve genellikle şıra kaynama noktasına vardığı zaman, 1/4 kısmı 1 saat sonra, 1/4 kısmı da kaynatmanın bitmesine dakika kala verilir. İlk parti acılık vermek, son parti ise eteri yağların birada kalması (aromatize) içindir. 5 Şıranın Soğutulması Kaynatma bitince şıranın fermantasyona sevk edilmeden önce içindeki şerbetçiotunun derhal ayrılması ve sonra soğutulması gereklidir. Kaynatma sonunda elde olunan şıranın, şerbetçiotu ayrıldıktan sonra fermantasyon kaplarına verilmeden önce mayaların çalışabileceği uygun bir ortam haline getirilmesi gerekir. Bunun için şıra soğutulur. Soğutma sırasında aynı zamanda şıradaki koagüle olabilir proteinlerin (soğuk tortunun) ayrılması ve şıranın fermantasyon için yeterli miktarda oksijen alması gereklidir. Bu hususlar soğutmanın koşulları olup yerine getirilmeleri şarttır. 6 Fermantasyon Şıra istenilen dereceye soğuyunca fermantasyon kabına sevkedilir ve maya katılarak fermantasyona terk edilir. Biracılıkta birbirinden farklı iki fermantasyon sistemi vardır: 1) Alt fermantasyon. 2) Üst fermantasyon. Üst fermantasyon biraları alt fermantasyon biralarına göre çok daha kısa sürede tüketime sunulacak duruma geldiğinden maliyetleri daha düşüktür. Fakat içenler tarafından, genellikle tat bakımından alt

18 fermantasyon birası tercih edildiğinden İngiltere hariç hemen bütün - Dünyada büyük çoklukla alt fermantasyon birası yapılmaktadır. Alt fermantasyon 6-8 C de; üst fermantasyon C de yaptırılır. Fermatasyon süreleri de değişir. Alt fermantasyon 8-12 gün; üst farmantasyon ise 3-5 gün sürer. Alt fermantasyonda S. carlsbergensis mayası; üst fermantasyonda S. cerevisiae mayası kullanılır. Bunlar mikroskopta ayırt edilemez. Üst fermantasyon mayaları melibiaz anzimi içermediğinden rafinozun ancak 1/3 kısmını fermantasyona uğratabilirler. Fakat biracılık bakımından temel belirgin fark Üst fermantasyon mayalarının aşılamadan bir süre sonra büyük bir kısmının ferrnantasyon halindeki şıranın yüzeyine çıkıp kalmasıdır. Alt fermantasyon mayaları ise fermantasyon sonunda dibe çöker. Üst fermantasyon mayalarının fermente olacak maddelerle daha çok temasta kalması fermantasyon süresini kısaltır. Üst fermantasyon mayalarının üste çıkmasının nedeni özgül ağırlıklarından çok zincir halinde parçalanmadan kalmalarıdır. Gerek alt ve gerekse üst fermantasyon sistemleri biracılıkta iki aşamalıdır: 1 )Esas fermantasyon, 2)İkinci fermantasyon veya dinlendirme. Esas fermantasyondan sonra genç birada az miktarda fermente olabilir şeker kalır. Bu şeker ikinci fermantasyon veya dinlendirme safhasında fermente olur. Bu fermantasyon kapalı kaplarda yaptırılarak çıkan C02 in birada kalması sağlanır. Alt fermantasyon biraları 0-2 0C de bira tipine göre 4 hafta ile 6 ay arasında dinlendirilir. Üst fermantasyon biralarında ise dinlendirme süresi çok kısadır. Fermantasyon Derecesi (Attenüasyon) Şıranın fermantasyona uğrayan ekstrakt miktarının toplam ekstrakt miktarındaki % oranına Fermantasyon derecesi denir Fermantasyon derecesi =(S-e)x100/S S= Şıranın % ekstrakt miktarı e=fermantasyondan sonraki % ekstrakt miktarı Dinlendirme veya İkinci fermantasyon Alt Fermantasyon Biraları Dinlendirme bira yapımında son aşamadır. Biracılıkta dinlendirmeye ikinci fermantasyon da denilir. nedeni ve amacı 1-Esas fermantasyon sonunda genç birada yaklaşık % fermente olabilir ekstrakt kalır veya bırakılır. Kapalı kaplarda yaptırılan dinlendirme sırasında bu şekerler fermente olmalıdır. 2- Biranın en önemli unsuru olan C02 meydana gelir ve % veya atü basınç yapacak miktarda birada kalması sağlanır. 3- Maya, bulanıklık maddeleri v.s, dibe çökerek bira berraklaşır.

19 4- Sonuç olarak bira olgunlaşır ve tadı iyileşir. Esas fermantasyon sonunda genç biranın yüzeyinde kalan koyu renkli, acı, ince tabaka alınır. Bundan sonra fermantasyon kabının boşaltma musluğu açılarak genç bira dinlendirme kaplarına pompalanır. İkinci fermantasyon ağır ve yavaş olmalıdır. Bu da ancak düşük sıcaklık ile sağlanabilir. mahzenin sıcaklığını 0-2 (-2 ila + 3) C ye düşürmekle sağlanır. Üst Fermantasyon Biralarında Dinlendirme Üst fermantasyon biralarında kural olarak çoklukla dinlendirme yapılmaz. Esas fermantasyon sonunda bira berraklaşmaya başlar, fakat bu yeterli değildir. Onun için özeilikle balık tutkalı kullanılarak durultma yapılır veya genç bira soğutularak C02 ile doyurulur (Chilling, Conditioning) ve bira çok kısa sürede tüketime sunulur., Bazı üst fermantasyon biralarında ikinci fermantasyon şişede yaptırılır Üst fermantasyon sona erince durultma ve süzme işleminden sonra genç bira şişelere doldurulur, şişeler yatık olarak bırakılır. Bir haftada birada C02 meydana gelir. Sonra şişeler dikine konur ve maya dibe oturur. Böylece şişe açıldığı zaman bira bardağa berrak olarak dökülür. Süzme, Doldurma vs Pastörizasyon Dinlendirme veya ikinci fermantasyondan sonra bira süzülür, şişelenir ve pastörize edilerek tüketime sunulur. Süzmede ve doldurmada göz önünde tutulması gereken hususlar şunlardır: 1- Biranın mümkün olduğu kadar berrak ve duru hale gelmesi, 2- Biradaki C0 2 in kaybolmaması, 3- Enfeksiyona meydan verilmemesi ve 4- Biranın hava ile temas ederek okside olmamasıdır. 7 Pastörizasyon Biraları biyolojik yönden stabil hale getirmek yani maya ve zararlı bakterileri öldürmek ve etkinlikten alıkoymak için birçok yollar vardır: (1) E.K. filtresinden geçirmek ve steril doldurma, (2) sıcak doldurma ve (3)pastörizasyon. Bunlar içinde biracılıkta en çok pastörizasyon işlemi uygulanır. Uzun süre piyasada kalması olası biraları pastörize etmek gereklidir. Pastörizasyon, şişelerin 60-7O 0 Cde yarım saat (sıcak şişe içinde 60 C ye geldikten sonra 20 dakika) tutulması suretiyle yapılır.

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Filiz Özçelik Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Malt yapma Malt yapma sırasında arpaya uygulanan işlemler * Arpanın Hazırlanması (Depolanması, Temizlenmesi ve

Detaylı

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Filiz Özçelik Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Mayşenin Süzülmesi Mayşelemeden sonra şıranın, katı kısımlardan (küspe) ayrılması ve küspede kalan ekstraktın

Detaylı

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Filiz Özçelik Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Fermantasyon Nedir? Mikroorganizmaların enerji temin etme yolları Solunum: Son elektron (H) alıcısı (akseptörü)oksijen

Detaylı

HUBUBAT TEKNOLOJİSİ 26.02.2013. Buğday danesinin kimyasal yapısı: Buğday danesinde bulunan su miktarı,

HUBUBAT TEKNOLOJİSİ 26.02.2013. Buğday danesinin kimyasal yapısı: Buğday danesinde bulunan su miktarı, HUBUBAT TEKNOLOJİSİ Buğday danesinin kimyasal yapısı: 1. Karbonhidratlar (Mono, oligo ve polisakkaritler) 2. Kompleks karbonhidratlar (Pentozanlar, Hemiselüloz, Selüloz) 3. Azotlu maddeler (Proteinler

Detaylı

Ca ++ +2HCO 3 CaCO 3(s) +CO 2 +H 2 O 2 CEV3352

Ca ++ +2HCO 3 CaCO 3(s) +CO 2 +H 2 O 2 CEV3352 Suyun sertliği, sabunu çökeltme kapasitesinin bir ölçüsüdür. Sabun suda mevcut kalsiyum ve magnezyum iyonları tarafından çökeltilir. Diğer çok değerlikli katyonlar da sabunu çökeltebilir. Fakat bunlar

Detaylı

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ

SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ SIKÇA KARŞILAŞILAN HİLELER VE SAPTAMA YÖNTEMLERİ Doğada yeterli ve dengeli beslenmenin gerektirdiği ögelerin tümünü amaca uygun biçimde içeren ve her yaştaki insanın beslenme kaynağı olarak kullanılabilecek

Detaylı

Solunumda organik bileşikler karbondioksite yükseltgenir ve absorbe edilen oksijen ise suya indirgenir.

Solunumda organik bileşikler karbondioksite yükseltgenir ve absorbe edilen oksijen ise suya indirgenir. Solunum bütün aktif hücrelerde oksijenin absorbe edilmesi ve buna eşdeğer miktarda karbondioksitin salınması şeklinde sürekli olarak devam eden bir prosestir. Solunumda organik bileşikler karbondioksite

Detaylı

TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ

TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ Bölüm 4 TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. Be, Mg, Ca, Sr, Ba, Ra Magnezyum, kalsiyum, stronsiyum, baryum ve radyumdan

Detaylı

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir. Tüm hayvanlar besinleri sindirmek için enzimleri kullanırlar. Bunlar hem hayvanın kendi sentezlediği hem de bünyelerinde

Detaylı

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER

BAL TANIMI BALIN BİLEŞİMİNİ OLUŞTURAN MADDELER BAL TANIMI Bal, Türk Gıda Kodeksi 2000/39 sayılı Bal Tebliğinde "Bal; bal arılarının çiçek nektarlarını, bitkilerin veya bitkiler üzerinde yaşayan bazı canlıların salgılarını topladıktan sonra, kendine

Detaylı

A. Tahıl ve Tahıl Ürünlerinin Sınıflandırılması B. Mikrobiyel Bozulmalar C. Depolama Koşulları

A. Tahıl ve Tahıl Ürünlerinin Sınıflandırılması B. Mikrobiyel Bozulmalar C. Depolama Koşulları A. Tahıl ve Tahıl Ürünlerinin Sınıflandırılması B. Mikrobiyel Bozulmalar C. Depolama Koşulları TAHIL ve TAHIL ÜRÜNLERİNİN SINIFLANDIRILMASI Tahıl, Graminiae familyasının tohumları olan buğday, çavdar,

Detaylı

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER

CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER CANLILARIN YAPISINDA BULUNAN TEMEL BİLEŞENLER Canlıların yapısında bulunan moleküller yapısına göre 2 ye ayrılır: I. İnorganik Bileşikler: Bir canlı vücudunda sentezlenemeyen, dışardan hazır olarak aldığı

Detaylı

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR?

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? Prof. Dr. METİN ATAMER Dr. EBRU ŞENEL ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ SÜT TEKNOLOJİSİ BÖLÜMÜ Kaliteli süt üretimi için sağlanması gereken koşullar; Sağlıklı inek Özenli

Detaylı

a) Kendine özgü organoleptik karakteri olan ve alkol miktarı +20 C de hacmen %15 den fazla olan,

a) Kendine özgü organoleptik karakteri olan ve alkol miktarı +20 C de hacmen %15 den fazla olan, Distile Alkollü İçkiler Tebliği R.G. Tarihi:21.10.1995 R.G. Sayısı:22440 1. KAPSAM Bu bölüm distile alkollü içkilerin tanımını ve özelliklerini kapsar. 2- TANIMLAR 2.1. Distile Alkollü İçki: a) Kendine

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji

ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI. Canlılarda Enerji ENDÜSTRIDE VE CANLILARDA ENERJI Canlılarda Enerji Besinlerin Enerjiye Dönüşümü İnsanların gün boyunca hareketlerinin devamını, hastalanınca iyileşmelerini, fizyolojik ve psikolojik tepkilerinin devamlılığını

Detaylı

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR Süt ve süt ürünleri mikrobiyolojisinde yararlı mikroorganizmalar temel olarak süt ürünlerinin üretilmesinde kullanılan çeşitli mikroorganizmaları tanımlamaktadır.

Detaylı

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Toprak Oluşumunda Kimyasal Ayrıştırma Etmenleri Ana kayanın kimyasal bileşimini değiştirmek

Detaylı

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir.

Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Anahtar Kavramlar Çözelti çözücü çözünen homojen hetorojen derişik seyreltik Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Solduğumuz hava;

Detaylı

Karbohidratlar. Karbohidratların sınıflandırılması. Monosakkaritler

Karbohidratlar. Karbohidratların sınıflandırılması. Monosakkaritler Karbohidratlar Yeryüzünde en çok bulunan organik molekül grubudur, (CH 2 O) n genel formülüyle ifade edilebilirler. Genelde suda çözünürler, Güneş ışığının fotosentez yapan organizmalar tarafından tutulmasıyla

Detaylı

YGS ANAHTAR SORULAR #5

YGS ANAHTAR SORULAR #5 YGS ANAHTAR SORULAR #5 1) 2) Yağ + Lipaz %30 Nişasta + %40 Aminoasit + Su %20 Aminoasit + %5 İyot + %5 Amilaz + Su İçinde yağ ve yağı sindiren enzim bulunan bir bağırsak parçası saf suyla dolu olan cam

Detaylı

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri DENEY 3 MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri AMAÇ: Maddelerin üç halinin nitel ve nicel gözlemlerle incelenerek maddenin sıcaklık ile davranımını incelemek. TEORİ Hal değişimi,

Detaylı

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3 İLK ANYONLAR Cl -, SO -, CO -, PO -, NO - İLK ANYONLAR Anyonlar negatif yüklü iyonlardır. Kalitatif analitik kimya analizlerine ilk anyonlar olarak adlandırılan Cl -, SO -, CO -, PO -, NO - analizi ile

Detaylı

Meyve ve Sebze suyu ve pulpunun konsantrasyonu

Meyve ve Sebze suyu ve pulpunun konsantrasyonu Meyve ve Sebze suyu ve pulpunun konsantrasyonu Meyve suları genel olarak %80-95 düzeyinde su içerirler. Çok iyi koşullarda depolansalar bile, bu süre içinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar ürünün kalitesini

Detaylı

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır.

Suda çözünebilen nişasta molekülleri pityalin (amilaz) enzimiyle küçük moleküllere parçalanır. CANLILARDA ENERJİ Besinlerin Enerjiye Dönüşümü Besin öğeleri: Karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitaminler, mineraller Besin maddelerindeki bu öğelerin vücut tarafından kullanılabilmesi için sindirilmesi

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA EĞĐTĐMĐ ANABĐLĐM DALI

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA EĞĐTĐMĐ ANABĐLĐM DALI T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA EĞĐTĐMĐ ANABĐLĐM DALI KĐÖ 326 KĐMYA ÖĞRETĐMĐ VE KĐÖ 330 KĐMYA EĞĐTĐMĐ SEMĐNERĐ I DERSLERĐ KAPSAMINDA HAZIRLANMIŞTIR DERSĐN SORUMLUSU: PROF. DR. ĐNCĐ MORGĐL

Detaylı

Meyve nektarları, meyve pulpundan (meyve püresi) belli miktarda şeker şurubu ve sitrik asit gibi tüketilebilir bir asit ilavesi ile hazırlanmaktadır.

Meyve nektarları, meyve pulpundan (meyve püresi) belli miktarda şeker şurubu ve sitrik asit gibi tüketilebilir bir asit ilavesi ile hazırlanmaktadır. Meyve pulpu üretimi Meyve nektarları, meyve pulpundan (meyve püresi) belli miktarda şeker şurubu ve sitrik asit gibi tüketilebilir bir asit ilavesi ile hazırlanmaktadır. Pulp parçacıkları tüm bitkisel

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Fiziksel ve Kimyasal Temel İşlemler Laboratuvarı Dersi Güncelleme: Eylül 2016

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Çevre Mühendisliği Bölümü Fiziksel ve Kimyasal Temel İşlemler Laboratuvarı Dersi Güncelleme: Eylül 2016 İYON DEĞİŞİMİ DENEYİN AMACI: Sert bir suyun katyon değiştirici reçine kullanılarak yumuşatılması ve reçinenin iyon değiştirme kapasitesinin incelenmesi TEORİK BİLGİLER İyon değiştirme benzer elektrik yüklü

Detaylı

Turunçgil üretimi dünyada üzümden sonra ikinci sırayı almaktadır.

Turunçgil üretimi dünyada üzümden sonra ikinci sırayı almaktadır. Turunçgil üretimi dünyada üzümden sonra ikinci sırayı almaktadır. Turunçgil meyveleri, diğer meyvelerden farklı yapıdadırlar. Bu nedenle, turunçgillerin meyve suyuna işleme teknolojisi (özellikle meyve

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ) DOĞRU YANLIŞ SORULARI Depo yağlar iç organları basınç ve darbelerden korur. Steroitler hücre zarının yapısına katılır ve geçirgenliğini artırır.

Detaylı

DONDURMA MİKSİNDE KULLANILAN HAMMADDELER TATLANDIRICILAR

DONDURMA MİKSİNDE KULLANILAN HAMMADDELER TATLANDIRICILAR DONDURMA MİKSİNDE KULLANILAN HAMMADDELER TATLANDIRICILAR Tatlandırıcılar Fonksiyon Tat verir yağ içeriği yüksek ürünlerde yağlılığı kamufle eder aroma maddesinin etkinliğini artırır. Ucuz toplam kurumadde

Detaylı

PEKMEZ. Pekmezin Yapılışı:

PEKMEZ. Pekmezin Yapılışı: PEKMEZ Pekmez, üzüm şırasının ısı tesiri ile şeker ve diğer maddeler(pekmez toprağı hariç) katmaksızın koyulaştırılmak suretiyle dayanıklı hale getirilmiş şeklidir. Sofralık ve kurutmalık çeşitlerde aranan

Detaylı

Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar. Vural Gökmen

Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar. Vural Gökmen Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar Vural Gökmen Gıda İşleme Gıda işlemenin derecesi (şiddeti) Gıda işlemenin nedenleri Gıda işleme şekilleri Aşırı işlenmişgıdalar üzerinekaygılar

Detaylı

FERMENTASYON. Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek

FERMENTASYON. Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek FERMENTASYON Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek kimyasal olarak çürümesi olayıdır Fermantasyon anaerobik şartlarda, glikoliz

Detaylı

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır Fosfor alımı ve taşınımı Kök hücreleri ve > Bitkide Fosfor ksilem özsuyunun P kapsamı > toprak çözeltisinin P kapsamı (100-1000 kat) P alımı aktif alım şeklinde gerçekleşir Aktif alım açısından bitki tür

Detaylı

TANEN ELDE EDİLİŞİ TANNIC ACİD ( BP 1968 ) BAZI ETKEN BİLEŞİKLERİ TANIMA REAKSİYONLARI

TANEN ELDE EDİLİŞİ TANNIC ACİD ( BP 1968 ) BAZI ETKEN BİLEŞİKLERİ TANIMA REAKSİYONLARI TANEN ELDE EDİLİŞİ TANNIC ACİD ( BP 1968 ) BAZI ETKEN BİLEŞİKLERİ TANIMA REAKSİYONLARI TANENLER, BİTKİLERDE BULUNAN POLİFENOLİK YAPIDAKİ SU, ETANOL VE ASETONDA ERİYEN; ETER, KLOROFORM GİBİ LİPOFİLİK ÇÖZÜCÜLERDE

Detaylı

Akvaryum suyunda ph yı düşürmek ve bikarbonatları ortamdan uzaklaştırmak için filtre ortamında torf ve tampon tuzlarının kullanımı tavsiye edilir.

Akvaryum suyunda ph yı düşürmek ve bikarbonatları ortamdan uzaklaştırmak için filtre ortamında torf ve tampon tuzlarının kullanımı tavsiye edilir. ph Yetiştiricilik sistemlerinde ph ölçümleri, günlük değişimi belirleyebilmek amacıyla sabah erken ve akşamüstü saatlerinde yapılmalıdır. Balık üretim havuzlarında ph seviyesini yükseltmek için kireçleme

Detaylı

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997).

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997). SOLUNUM Solunum Solunum, canlı hücrelerdeki organik maddelerin oksidasyonuyla, enerjinin açığa çıkarılması olayı olarak tanımlanır. Açığa çıkan enerji, kimyasal enerji (ATP) olarak depolanır. Solunum ürünleri,

Detaylı

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu

Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Su ve çevrenin canlılar için uygunluğu Yeryüzündeki yaşam su içinde ortaya çıkmış ve canlıların karalar üzerine yayılışından önceki 3 milyar yıl boyunca su içinde

Detaylı

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph)

10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) 10. Bölüm: TOPRAK REAKSİYONU (ph) Toprağın asitlik veya bazlık derecesinin göstergesidir Nötr veya nötral = 7.0 Asidik < 7.0 Alkali > 7.0 Bir toprağın asit veya alkali reaksiyon göstermesi toprak çözeltisindeki

Detaylı

Şarap Üretiminde Fermantasyon Süreci Doç. Dr. Elman BAHAR Öğretim Görevlisi Burcu ÖZTÜRK

Şarap Üretiminde Fermantasyon Süreci Doç. Dr. Elman BAHAR Öğretim Görevlisi Burcu ÖZTÜRK WINE CLUSTER IN TEKIRDAG: WCT TR0135.03-02/015 Şarap Üretiminde Fermantasyon Süreci Doç. Dr. Elman BAHAR Öğretim Görevlisi Burcu ÖZTÜRK Sunum İçeriği Fermantasyon tanımlar Spontan & Saf Kültür Fermantasyonu

Detaylı

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Filiz Özçelik Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Sirke Değişik şekerli meyve şıralarının önce alkol, sonra asetik asit fermantasyonuna tabi tutulması ile elde

Detaylı

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1 Hazırladığımız bu yazıda; organik bileşikler ve organik bileşiklerin yapısını, canlılarda bulunan organik bileşikleri ve bunların görevlerini, kullanım alanlarını, canlılar

Detaylı

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile Su Kimyası Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile canlılık için gerekli ortamı sunar. Canlıların

Detaylı

EKMEK EKMEK EKMEK YAPIMI EKMEK YAPIMI EKMEK YAPIMI

EKMEK EKMEK EKMEK YAPIMI EKMEK YAPIMI EKMEK YAPIMI EKMEK Ekmek-300 Gram (TS 12000) Ekmek-300 gram, buğday ununa (TS 4500), içme suyu (TS 266), tuz (TS 933), maya (TS 3522) ve gerektiğinde sadece C vitamini, malt unu veya fungal alfa amilaz katılarak hazırlanan

Detaylı

Ekmekçilik Açısından Una Bakıldığında Şu Kriterler Önem Arz Eder

Ekmekçilik Açısından Una Bakıldığında Şu Kriterler Önem Arz Eder Ekmekçilik Açısından Una Bakıldığında Şu Kriterler Önem Arz Eder Unun protein kalitesi ve miktarı Unun normal nişasta ve zedelenmiş nişasta miktarı Unda bulunacak enzim miktarı (diastatik aktivitesi) Unun

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ

ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ ADIM ADIM YGS-LYS 27. ADIM HÜCRE 4- HÜCRE ZARINDAN MADDE GEÇİŞLERİ Hücre zarı canlıdır ve seçici-geçirgendir. Bu özelliği nedeniyle bazı maddeler hücre zarından geçebilirken bazı maddeler geçemez. Hücre

Detaylı

Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir.

Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir. Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir. Yaşamın temelini oluşturan kimyasal tepkimelerin tümü Metabolizma olarak adlandırılmaktadır. Bitki hücrelerinde

Detaylı

Monosakkaridler organizmadaki metabolik reaksiyonlara tek başlarına giremezler. Bu nedenle evvela aktifleşmeleri gerekir. Monosakkaridlerin aktif

Monosakkaridler organizmadaki metabolik reaksiyonlara tek başlarına giremezler. Bu nedenle evvela aktifleşmeleri gerekir. Monosakkaridlerin aktif Monosakkaridler organizmadaki metabolik reaksiyonlara tek başlarına giremezler. Bu nedenle evvela aktifleşmeleri gerekir. Monosakkaridlerin aktif formu, fosforik asitle yaptığı esterlerdir Glukoz, galaktoz

Detaylı

TOPRAKLARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

TOPRAKLARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ TOPRAKLARIN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ Toprakların kimyasal özellikleri denince, genel olarak toprak reaksiyonu = toprak asitliği ve toprağın besin maddeleri bakımından karakteristikleri anlaşılmaktadır. İyon

Detaylı

Fitik asit gıdaların fonksiyonel ve besinsel özellikleri üzerine önemli etkileri olan doğal bileşenlerin kompleks bir sınıfını oluşturmaktadır.

Fitik asit gıdaların fonksiyonel ve besinsel özellikleri üzerine önemli etkileri olan doğal bileşenlerin kompleks bir sınıfını oluşturmaktadır. FİTİK ASİT İN BESLENMEDEKİ ÖNEMİ FİTİK ASİT NEDİR? Fitik asit gıdaların fonksiyonel ve besinsel özellikleri üzerine önemli etkileri olan doğal bileşenlerin kompleks bir sınıfını oluşturmaktadır. Birçok

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

GELENEKSEL TÜRK VİŞNE LİKÖRÜ

GELENEKSEL TÜRK VİŞNE LİKÖRÜ GELENEKSEL TÜRK VİŞNE LİKÖRÜ Tescil No : 147 Koruma Tarihi : 03.05.2005 Başvuru No : C2005/011 Coğrafi İşaretin Türü : Menşe Adı Başvuru Sahibi : Mey Alkollü İçkiler Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi Başvuru

Detaylı

MEYVE ve SEBZE İŞLEME TEKNOLOJİSİ

MEYVE ve SEBZE İŞLEME TEKNOLOJİSİ MEYVE ve SEBZE İŞLEME TEKNOLOJİSİ PROF.DR.NEVZAT ARTIK Ünite: MEYVE ve SEBZE İŞLEME TEKNOLOJİSİ (Prof. Dr. Nevzat ARTIK Amaçlarımız; Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Meyve suyu üretimi hakkında genel bilgi

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ E BİLEŞİKLER VE FRMÜLLERİ (4 SAAT) 1 Bileşikler 2 Bileşiklerin luşması 3 Bileşiklerin Özellikleri 4 Bileşik Çeşitleri 5 Bileşik

Detaylı

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME 8. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 3. ÜNĐTE: MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ KONU: BAZLAR ÇALIŞMA YAPRAĞI

Detaylı

OKSİJENLİ SOLUNUM

OKSİJENLİ SOLUNUM 1 ----------------------- OKSİJENLİ SOLUNUM ----------------------- **Oksijenli solunum (aerobik): Besinlerin, oksijen yardımıyla parçalanarak, ATP sentezlenmesine oksijenli solunum denir. Enzim C 6 H

Detaylı

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir. Zeytinyağlı sabun Kükürtlü sabun Yosunlu sabun Isırgan özlü

Detaylı

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP Tamamı karbon ( C ) elementi taşıyan moleküllerden oluşan bir gruptur. Doğal organik bileşikler canlı vücudunda sentezlenir. Ancak günümüzde birçok organik bileşik ( vitamin, hormon, antibiyotik vb. )

Detaylı

CaCO3 + CO2 + H2O. ISI MgCO3 + CO2 + H2O

CaCO3 + CO2 + H2O. ISI MgCO3 + CO2 + H2O 9. SULARDA SERTLİK TAYİNİ 9.1. Sularda Sertlik Çeşitleri Geçici Sertlik (Karbonat Sertliği): Geçici sertlik, kalsiyum ve magnezyum iyonlarının suda çözünmüş olan bikarbonatlarından ileri gelir. Suyun belirli

Detaylı

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu)

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu) 5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu) Mg +2 Na + K + Li + Bu gruptaki katyonların hepsini çöktürebilen ortak bir reaktif yoktur. Na, K ve Li alkali metaller grubunun üyeleridir. NH 4 da bileşikleri alkali metal

Detaylı

KARIŞIM NEDİR? YANDAKİ RESİMDE GÖRÜLEN SALATA KARIŞIM MIDIR?

KARIŞIM NEDİR? YANDAKİ RESİMDE GÖRÜLEN SALATA KARIŞIM MIDIR? KARIŞIMLAR KARIŞIM NEDİR? YANDAKİ RESİMDE GÖRÜLEN SALATA KARIŞIM MIDIR? Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen maddelere karışım denir. Karışımlar görünümlerine

Detaylı

Ekmeklik Un Buğday Ununun Bileşenleri

Ekmeklik Un Buğday Ununun Bileşenleri BUĞDAY UNU yabancı maddelerden temizlenmiş ve tavlanmış buğdayların (TS 2974) tekniğine uygun olarak öğütülmesiyle elde edilen üründür. Buğday kalitesi ile öğütüldüğü unun kalitesi arasında sıkı bir ilişki

Detaylı

Önemli bir yem hammaddesi: Mısır

Önemli bir yem hammaddesi: Mısır Önemli bir yem hammaddesi: Mısır Besinsel Özellikleri Mısır; diğer tahıllar, tahıl yan ürünleri ve enerji sağlayan diğer hammaddeler ile karşılaştırıldığında standart bir hammaddedir. Birçok kanatlı rasyonunda

Detaylı

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 5. Hafta (14.03.

Laboratuvar Tekniği. Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 5. Hafta (14.03. Laboratuvar Tekniği Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji TBY 118 Muavviz Ayvaz (Yrd. Doç. Dr.) 5. Hafta (14.03.2014) 1 5. Haftanın Ders İçeriği DNA ekstraksiyonu DNA ekstraksiyonunun amacı

Detaylı

EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ

EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ Avrupa orijinli Küçük çaplı ürünler- frankfurter, wiener Büyük çaplı ürünler- Ülkemizde salam, dünyada bologna, mortadella Kullanılan etin türü ve lokal çeşitlilik

Detaylı

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a) - Azotlu bileşikler Su ürünleri yetiştiricilik sistemlerinde oksijen gereksinimi karşılandığı takdirde üretimi sınırlayan ikinci faktör azotlu bileşiklerin birikimidir. Ana azotlu bileşikler; azot gazı

Detaylı

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLERDE TANE Yemeklik tane baklagillerde tane, meyvenin içinde olup, göbek bağı ile bağlıdır. Bitkiye gelen tüm besin maddeleri bu bağ ile taneye taşınır. Taneler; renk, büyüklük ve

Detaylı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Fizyolojiye Giriş Temel Kavramlar Fizyolojiye Giriş Canlıda meydana gelen fiziksel ve kimyasal değişikliklerin tümüne birden yaşam denir. İşte canlı organizmadaki

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON)

12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) 12. SINIF KONU ANLATIMI 24 STOMA VE TERLEME (TRANSPİRASYON) STOMA Genellikle yaprakta bulunan bitkide gaz alışverişini sağlayan küçük gözeneklerdir. Bitkinin yaşadığı iklim koşuluna bağlı olarak konumu

Detaylı

Konsantre Elde Edilmesi

Konsantre Elde Edilmesi Süttozu,Üretimi ve Kalite Süt tozu yapımındaki işlem basamakları şunlardır: Süt seçimi ve ön işlemler Homojenizasyon Konsantratın elde edilmesi (koyulaştırma) Kurutma Paketleme Süt Seçimi ve Ön İşlemler

Detaylı

Gravimetrik Analiz-II

Gravimetrik Analiz-II Gravimetrik Analiz-II Prof Dr. Mustafa DEMİR M.DEMİR 18-GRAVİMETRİK ANALİZ-II 1 GRAVİMETRİK ANALİZLERDE İŞLEM BASAMAKLARI 1. Çözme, 2. çöktürme, 3. özümleme, 4. süzme, 5. yıkama, 6. kurutma, 7. yakma 8.

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması)

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması) Gerek hayvansal yağlar gerekse bitkisel (nebati) yağlar, yağ asitlerinin gliserin (gliserol) ile oluşturdukları oldukça kompleks esterlerdir. Bu

Detaylı

Ekmeklik Buğdayda Başak

Ekmeklik Buğdayda Başak Ekmeklik Buğdayda Başak Ekmeklik Buğdayda Başak Ekmeklik Buğdayda Başak Ekmeklik Buğdayda Başak SARIPAS SARIPAS SARIPAS Çavdar ve Bezelye Ekili Tarla Buğday tarlası Yulafta Salkım Serin İklim

Detaylı

HÜCRESEL SOLUNUM OKSİJENSİZ SOLUNUM

HÜCRESEL SOLUNUM OKSİJENSİZ SOLUNUM 1 HÜCRESEL SOLUNUM *Hücresel solunum: Besinlerin parçalanarak ATP sentezlenmesine, hücresel solunum denir. ----------------------- OKSİJENSİZ SOLUNUM ----------------------- (ANAEROBİK SOLUNUM = FERMANTASYON)

Detaylı

KÜSPE VE MELAS EBRU YÜCEL 20626638 KÜSPE Pancar küspesi şeker pancarından şekerin ekstraksiyonu sonunda difüzyonda elde edilir. Ekstraksiyon işleminin sonunda elde edilen şekeri alınmış kıyıma sulu küspe,preselerden

Detaylı

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR KĐMYA ĐLE ĐLĐŞKĐSĐ ve GÜNLÜK HAYATLA ĐLĐŞKĐSĐ ŞEKERĐN ÇAYDA YA DA BAŞKA BĐR SIVIDA KARIŞTIRILDIĞINDA KAYBOLMASI, KĐMYADA ÇÖZÜNME OLGUSUYLA AÇIKLANABĐLĐR.

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Fiziksel ve Kimyasal Değişmeler

Fiziksel ve Kimyasal Değişmeler Fiziksel ve Kimyasal Değişmeler MADDEDEKİ DEĞİŞMELER: 1. Fiziksel Değişme (Olay): Maddenin dış yapısını (renk, tat, koku, saydamlık, iletkenlik, çözünürlük ) ilgilendiren özelliklerine fiziksel özellikler

Detaylı

Türkiye de genellikle darıdan yapılan boza, başka ülkelerde yapıldığı yerin başlıca ürününe göre mısır, arpa, çavdar, yulaf, buğday, kara buğday,

Türkiye de genellikle darıdan yapılan boza, başka ülkelerde yapıldığı yerin başlıca ürününe göre mısır, arpa, çavdar, yulaf, buğday, kara buğday, BOZA ÜRETİMİ Türkiye de genellikle darıdan yapılan boza, başka ülkelerde yapıldığı yerin başlıca ürününe göre mısır, arpa, çavdar, yulaf, buğday, kara buğday, arnavutdarısı, gernik gibi tahılların unu,

Detaylı

Kimya Bilim Danış ışmanlığı Çalıştayı Farklı Kaynaklardan Elde Edilen Sütlerin S Mayalanma Sürelerinin S ve ph Değişimlerinin imlerinin Karşı şılaştırmalı Olarak İncelenmesi PROJE EKİBİ: : Nurdan Yavuz

Detaylı

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Prof. Dr. Filiz Özçelik Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Sofralık zeytin Sofralık Zeytin; kültüre alınmış zeytin meyvelerinin belirli teknik usullerle acılığının giderilmesinden

Detaylı

BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI

BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI Tür ve çeşitlerin devamını sağlamak Ticari üretimin ve bahçelerin devamını sağlamak 1. Generatif (Eşeyli=tohum ile) çoğaltma 2. Vejetatif (Eşeysiz) çoğaltma GENERATİF ÇOĞALTMA

Detaylı

KARIŞIMLAR. Karışımların Ayrılması

KARIŞIMLAR. Karışımların Ayrılması KARIŞIMLAR Karışımların Ayrılması Günlük yaşamda kullandığımız eşyaların, giydiğimiz kıyafetlerin, yediğimiz yiyeceklerin, içtiğimiz suyun hepsi birer karışımdır. Nehir, göl, baraj sularını doğal haliyle

Detaylı

NİŞASTA ÜRETİMİ. Nişasta Sanayii. Nişasta Sanayii 20.10.2015

NİŞASTA ÜRETİMİ. Nişasta Sanayii. Nişasta Sanayii 20.10.2015 NİŞASTA ÜRETİMİ Nişasta polisakkarit olarak bitkilerde bulunur. Yumru, kök ve tohumların temel içeriğini oluşturur ve mısır, pirinç, buğday, patates ve diğer bazı tahıllardan elde edilebilmektedir. Ticari

Detaylı

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım NEMLİ TARIM TARIM SİSTEMLERİ 3 Nemli Tarım Nemli Tarım Yağan yağışlarla gelen su, evaporasyon ve transpirasyonla harcanan sudan fazla olur ise böyle yerlere nemli bölgeler denir. Bu bölgelerde uygulanan

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT 1 HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT 16360018 2 HİDROJEN ÜRETİMİ HİDROJEN KAYNAĞI HİDROKARBONLARIN BUHARLA İYİLEŞTİRİMESİ KISMİ OKSİDASYON DOĞAL GAZ İÇİN TERMAL KRAKİNG KÖMÜR GAZLAŞTIRMA BİYOKÜTLE

Detaylı

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ ARES EĞĠTĠM [Metni yazın] MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ 1-ASİTLER Suda çözündüklerinde ortama H + iyonu verebilen bileşiklere asit denir. ASİTLERİN ÖZELLİKLERİ

Detaylı

Solunum (respirasyon)

Solunum (respirasyon) Soğukta Depolama Soğukta Depolama Meyve ve sebzelerin soğukta depolanmaları sınırlı bir muhafaza tekniğidir. Her meyve sebzenin en iyi şekilde depolanabildiği (5 gün 6 ay) belli bir sıcaklık derecesi (DN

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

Aktif ve pasif iyon alımı

Aktif ve pasif iyon alımı Aktif ve pasif iyon alımı Moleküllerin membranı geçerek taşınmaları için aktif proses her zaman gerekli değildir. Moleküllerin bir kısmı dış ortamdan membran içine konsantrasyon farkına bağlı olarak çok

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ Bu Çalışma Çevre Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Mustafa Öztürk tarafından 2006 yılında yapılmıştır. Orijinal

Detaylı

Aktivasyon enerjisi. Enzim kullanılmayan. enerjisi. Girenlerin toplam. enerjisi. Enzim kullanılan. Serbest kalan enerji. tepkimenin aktivasyon

Aktivasyon enerjisi. Enzim kullanılmayan. enerjisi. Girenlerin toplam. enerjisi. Enzim kullanılan. Serbest kalan enerji. tepkimenin aktivasyon ENZİMLER Enzimler Canlı sistemlerde meydana gelen tüm yapım ve yıkım reaksiyonlarına metabolizma denir Metabolizma faaliyetleri birer biyokimyasal tepkimedir. Ve bu tepkimelerin başlayabilmesi belirli

Detaylı

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su

M. (arpa şekeri) +su S (çay şekeri) + su L.. (süt şekeri)+ su KARBONHİDRATLAR Karbonhidratlar yapılarında.. (C),.. (H) ve. (O) atomu bulunduran organik bileşiklerdir. Karbonhidratların formülü ( ) ile gösterilir. Nükleik asitlerin, ATP nin, hücre, bitkilerde yapısına

Detaylı