ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ DAMLA SULAMA SİSTEMİ İLE ŞEKER PANCARINA (Beta vulgaris L.) VERİLEN AZOT VE POTASYUMUN VERİM VE KALİTE ÜZERİNE ETKİSİ İLE AZOTUN SON UYGULAMA ZAMANININ BELİRLENMESİ Ahmet PİŞKİN TOPRAK BİLİMİ VE BİTKİ BESLEME ANABİLİM DALI ANKARA 2013 Her hakkı saklıdır

2 ÖZET Doktora Tezi DAMLA SULAMA SİSTEMİ İLE ŞEKER PANCARINA (Beta vulgaris L.) VERİLEN AZOT VE POTASYUMUN VERİM VE KALİTE ÜZERİNE ETKİSİ İLE AZOTUN SON UYGULAMA ZAMANININ BELİRLENMESİ Ahmet PİŞKİN Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Ali İNAL Bu çalışma, ülkemizin önemli endüstri bitkilerinden şeker pancarı (Beta vulgaris L.) na damla sulama sistemiyle verilen azot ve potasyumun verim ve kalite değerlerine etkisi ile azotun son uygulama zamanını tespit etmek amacıyla yılları arasında, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Şeker Enstitüsü Etimesgut (Ankara) Deneme İstasyonu Şefliği deneme tarlalarında yürütülmüştür. Denemeler tesadüf blokları deneme deseninde 4 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Azot uygulamaları 10, 13, 16, 19 ve 21 kg N da -1 olmak üzere 5 farklı düzeyden, potasyum uygulamaları ise 2.5, 5, 7.5 ve 10 kg K 2 O da -1 düzeylerinden oluşmuştur. Azotun son uygulama zamanını tespit etmek amacıyla yapılan çalışmada 13, 16 ve 19 kg da -1 azot düzeylerinin uygulamasına 1 Temmuz, 15 Temmuz, 1 Ağustos ve 15 Ağustos tarihlerinde son verilmiştir. Ayrıca, damla ve yağmurlama sulama sistemi ile sulanan şeker pancarının verim ve kalite değerlerini karşılaştırmak amacıyla araştırma alanının bitişiğine mutat yetiştirme uygulamalarının yapıldığı 1 dekarlık şeker pancarı parseli tesis edilmiştir. Araştırmalardan elde edilen sonuçların doğruluğunu desteklemek amacıyla her iki yılda uygulamaların karşılaştırmalı ekonomik analizleri yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre uygulanan azot düzeyleri içerisinde en yüksek pancar kök verim değerleri; 2009 yılında 16 ve 19 kg N da 1 düzeylerinde 7435 ve 7839 kg da 1 olarak, 2010 yılında ise 19 kg N da 1 düzeyinde 9241 kg da 1 olarak elde edilmiştir. Her iki yılda da azot düzeyi artıkça pancar kök verimi 19 kg N da -1 düzeyine kadar artmış daha sonra azalmıştır. Uygulanan potasyum düzeyleri ise şeker pancarının verim ve kalite özelliklerini istatistikî olarak etkilememiştir. Her iki yılda da şeker pancarına verilen azot miktarı arttıkça azotun son uygulama zamanının öne alınması durumunda, şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi yükselmiştir. Yapılan ekonomik analiz sonuçlarına göre en yüksek gelir; uygulanan azot düzeyleri içerisinde her iki yılda da 19 kg N da -1 düzeyinden, azotun son uygulama zamanı konuları içersinde ise 2009 yılında 13 kg N da -1 düzeyinin 15 Ağustos, 2010 yılında 16 kg N da -1 düzeyinin 15 Temmuz tarihinde uygulamasına son verilen konulardan elde edilmiştir. Şeker pancarının damla sulama sistemi ile sulanmasında yağmurlama sulama sistemine göre daha yüksek gelir elde edilmiş, ortalama % 60 da su tasarrufu sağlanmıştır. Ocak 2013, 159 sayfa Anahtar Kelimeler: Şeker pancarı, damla sulama, azot, potasyum, verim, kalite, zaman i

3 ABSTRACT Ph. D. Thesis THE EFFECT OF NITROGEN AND POTASSIUM ON YIELD AND QUALITY OF SUGAR BEET (Beta vulgaris L.) IN DRIP IRRIGATION AND DETERMINATION OF TIMING OF LATE NITROGEN APPLICATION Ahmet PİŞKİN Ankara University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Soil Science and Plant Nutrition Supervisor: Prof. Dr. Ali İNAL This study, which was conducted on the experimental fields of Turkey Sugar Factories Co. Experiment Station in Etimesgut, Ankara, Turkey between 2009 and 2010, was carried out to determine the effect of nitrogen and potassium at different levels on the yield and the quality of sugar beet (Beta vulgaris L.) and also to determine the time of last nitrogen application in drip irrigation system. The experiments were planned as randomized block design with 4 replications. Five different levels of nitrogen, 100, 130, 160, 190 and 210 kg N ha -1 were applied in the study of nitrogen whereas 4 different levels of potassium, 25, 50, 75 and 100 kg K 2 O ha -1 were applied in the study of potassium. It was planned to apply 3 different levels of nitrogen, 130, 160, and 190 kg N ha -1 for 4 different timing experiments namely on July 1, July 15, August 1 and August 15 in order to determine the time of last nitrogen application. A parcel of 1000 m² was established adjacent to the research area for the practice of sugar beet cultivation principles in order to compare drip and sprinkler irrigation systems with respect to the yield and the quality of sugar beet. The comparative economic analyzes were carried out to support accuracy of the results obtained in studies of applications in two years. According to the results of research, the highest root yield was obtained from the levels of 160 and 190 kg ha -1 nitrogen applied in 2009 as and t ha -1, respectively. Highest root yield was obtained from the levels of 190 kg ha -1 nitrogen applied in 2010 as t ha -1. In both years, root yield increased with increasing the dose of nitrogen until 190 kg N ha -1 level, then it decreased after the application of 190 kg N ha -1. Potassium levels did not affect on sugar beet yield and quality values statistically in two years. In both years, sugar yield increased depending on increasing the amount of application of nitrogen to sugar beet providing that the time of last nitrogen application could be brought forward it. According to the results of economic analysis, the highest income among the nitrogen applications was obtained from 190 kg N ha -1 in both years. The highest income was obtained from 130 kg N ha -1 level which was applied last time on August 15 in 2009 and 160 kg N da -1 level which was applied at last time on July 15 in 2010 with respect to the time of last application of the nitrogen levels. Drip irrigation system helped farmers get more income than sprinkler irrigation system in both years and at an average of 60 % water savings were achieved in drip irrigation system. Januay 2013, 159 pages Key Words: Sugar beet, drip irrigation, nitrogen, potassium, yield, quality, time ii

4 TEŞEKKÜR Çalışmalarımı yönlendiren, araştırmalarımın her aşamasında bilgi, öneri ve yardımlarını esirgemeyerek akademik ortamda olduğu kadar beşeri ilişkilerde de engin fikirleriyle yetişme ve gelişmeme katkıda bulunan danışman hocam sayın Prof. Dr. Ali İNAL a( Ankara Üniversitesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Anabilim Dalı) çalışmalarım süresince desteklerini esirgemeyen değerli hocalarım. Prof. Dr. Aydın GÜNEŞ (Ankara Üniversitesi, Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Anabilim Dalı) ve Prof. Dr. M.Sait ADAK a(ankara Üniversitesi, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı) çalışmalarım sırasında önemli katkılarda bulunan ve yönlendiren Prof. Dr. Yusuf Ersoy YILDIRIM a(ankara Üniversitesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Anabilim Dalı) çalışmaların her aşamada destek olan Şeker Enstitüsü Müdürü Dr. Esat GÜLER ve Tarımsal Araştırmalar Müdürü Dr. Hasan İNAN a, denemelerin kurulmasında ve yürütülmesinde Şubesinin tüm imkânlarını seferber eden Tarımsal Mekanizasyon Şubesi Müdürü Dr. K. Mehmet Tuğrul ve Ziraat Mühendisi Şevki BUZLUK a, denemelerin yürütülmesinde ve sonuçların istatistikî analiz ve değerlendirmesinin yapılmasında değerli yardımlarını hiç esirgemeyen Deneme ve İstatistik Şubesi Müdürü Dr. Murat TUĞRUL a, çalışmanın yürütülmesinde her türlü desteği sağlayan, Bitki Besleme ve Toprak Şubesi Müdürü Ali ATEŞ e ve çalışmalara bizzat katılan, bitki ve toprak analizlerinin yapılmasında görev alan Ziraat Yüksek Mühendisi İsmail YILMAZ a, Araştırma Laborantları Ahmet KÖKSAL, Şükrü EROL, Osman ÇAKMAK, Ayşe UZUNLU ve Sedat ÇETİN e, denemelerin arazi çalışmalarının yapılmasında yardımlarını esirgemeyen Deneme İstasyonu Şefi Cahit AKBAŞ ve tüm çalışanlarına, maddi ve manevi desteğini hiç esirgemeyen Ürün Değerlendirme Şube Müdürü Dr. Metin ŞENGÜL e, çalışmalarım süresince birçok fedakârlıklar göstererek beni destekleyen eşim ve çocuklarıma en derin duygularla teşekkür ederim. Ayrıca araştırmanın yapılmasını sağlayan Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. ne ve her türlü imkânı sunan Şeker Enstitüsü ne teşekkürü bir borç bilirim. Ahmet PİŞKİN Ankara, Ocak 2013 iii

5 İÇİNDEKİLER ÖZET. i ABSTRACT... ii TEŞEKKÜR... iii SİMGELER DİZİNİ... vii ŞEKİLLER DİZİNİ. viii ÇİZELGELER DİZİNİ... x 1.GİRİŞ KAYNAK ÖZETLERİ Şeker pancarının Verim ve Kalitesi Üzerine Azotun Etkisine İlişkin Araştırmalar Şeker pancarının Verim ve Kalitesi Üzerine Potasyumun Etkisine İlişkinAraştırmalar Şeker Pancarının Verim ve Kalitesi Üzerine Sulama Yöntemlerinin Etkisine İlişkin Araştırmalar Şeker Pancarına Verilen Azotun Son Uygulama Zamanına İlişkin Araştırmalar MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Araştırma yeri Araştırma yerinin iklim özellikleri Araştırma yerinin toprak özellikleri Tarla denemelerinde kullanılan bitki materyali Tarla denemelerinde kullanılan gübreler Damla sulama fertigasyon sistemi Yağmurlama sulama sistemi Yöntem Tarla denemelerinin kurulması ve yürütülmesi Deneme planı Toprak örneklerinin alınması ve analize hazırlanması Toprak işleme, gübreleme, ekim ve bakım işleri Fertigasyonun yürütülmesi Bitki örneklerinin alınması ve analize hazırlanması Şeker pancarı hasadı Yapılan analiz ve uygulanan yöntemler Toprak analizleri Bitki analizleri Şeker pancarı analizleri İstatistik analizler 51 iv

6 4. BULGULAR VE TARTIŞMA Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Verim ve Kalite Değerlerine Etkisi Deneme Sonuçları Şeker pancarı kök verimi Şeker varlığı Zararlı azot (amino azotu) kapsamı Potasyum varlığı Sodyum varlığı Arıtılmış şeker varlığı Arıtılmış şeker verimi Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Potasyumun Verim ve Kalite Değerlerine Etkisi Deneme Sonuçları Şeker pancarı kök verimi Şeker varlığı Zararlı azot (amino azotu) kapsamı Potasyum varlığı Sodyum varlığı Arıtılmış şeker varlığı Arıtılmış şeker verimi Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Son Verilme Zamanının Belirlenmesi Deneme Sonuçları Şeker pancarı kök verimi Şeker varlığı Zararlı azot (amino azotu) kapsamı Potasyum varlığı Sodyum varlığı Arıtılmış şeker varlığı Arıtılmış şeker verimi Damla ve Yağmurlama Sulama Sisteminin Karşılaştırılması Uygulanan sulama suyu miktarı Verim ve kalite Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Bitkilerin Besin Kapsamına Etkisi Azot kapsamı Potasyum kapsamı Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Potasyumun Bitkilerin Besin Kapsamına Etkisi Azot kapsamı Potasyum kapsamı v

7 4.7 Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Son Verilme Zamanının Bitki Besin Kapsamına Etkisi Azot kapsamı Potasyum kapsamı Ekonomik Analiz Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun verim ve kalite değerlerine etkisine ilişkin ekonomik analiz Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyumun verim ve kalite değerlerine etkisine ilişkin ekonomik analiz Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son verilme zamanının verim ve kalite değerlerine etkisine ilişkin ekonomik analiz Damla sulama sistemi ile yağmurlama sulama sisteminin karşılaştırılması SONUÇ VE ÖNERİLER. 145 KAYNAKLAR. 151 ÖZGEÇMİŞ vi

8 SİMGELER DİZİNİ AS AŞV AŞVE DTPA DV ICP OES ICUMSA KWS LAI LSD PE PS ŞV TEA TDR TOPRAKSU TSP TŞFAŞ TÜİK Amonyum sülfat Arıtılmış şeker varlığı Arıtılmış şeker verimi Dietilen triamin pentaasetik asit Çift Görüş İndüktif Eşleşmiş Plazma-Optik Emisyon Spektrometresi Tekdüzen Şeker Analiz Metotları Uluslararası Komisyonu Kleinwanzlebener Saatzucht AG Yaprak alanı indeksi Asgari önemli fark Polietilen Potasyum sülfat Şeker verimi Trietanolamin Time Domain Reflectometry Toprak Koruma ve Su Kaynakları Genel Müdürlüğü Triple süperfosfat Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi Türkiye İstatistik Kurumu vii

9 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 3.1 Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Şeker Enstitüsü Müdürlüğü Etimesgut Deneme İstasyonu Şefliği deneme tarlası.. 21 Şekil 3.2 Denemelerde kullanılan kaplanmış Pauletta şeker pancarı çeşidi tohumu. 25 Şekil 3.3 Parsellere gübre uygulaması yapılan 7 L hacmindeki metal gübre tankı Şekil 3.4 Deneme için tesis edilen fertigasyon sisteminin görünüşü.. 27 Şekil 3.5 Yağmurlama sulama sisteminin genel görünüşü. 28 Şekil 3.6 Deneme parsellerine topraktan verilen gübrelerin elle uygulanması.. 35 Şekil 3.7 Deneme parsellerine topraktan uygulanan gübrelerin kombikürüm ile karıştırılması Şekil 3.8 Parsel ekim makinesi ile sık ekilen tohumların sıra üzerine düşüş aralığı Şekil 3.9 Parsel ekim makinesi ile denemenin ekilmesi. 37 Şekil 3.10 Pancar çıkışı tamamlanmış parsellerin görünüşü 38 Şekil 3.11 İlk çapası (kör çapa) yapılmış parsellerin görünüşü 39 Şekil 3.12 Seyreltme ve teklemesi (sıra üzeri 25 cm olacak şekilde) yapılmış parsellerin görünüşü. 39 Şekil 3.13 Deneme parsellerinin damla sulama sistemi ile sulanması ve gübrelenmesi 40 Şekil 3.14 Bitki örneği alınan parsellerde şeker pancarının gelişme durumu Şekil 3.15 Teknolojik olgunluğa ulaşmış şeker pancarı deneme parseli.. 45 Şekil 3.16 Parsel kenarlarında rant olarak bırakılan pancarlar hariç hasat alanında bulunan pancarların başları kesilmiş olarak görünüşü.. 45 Şekil 3.17 Hasat alanında bulunan pancarların torbalara doldurulmuş olarak görünüşü.. 46 Şekil 3.18 Yağmurlama ile sulanan deneme alanında tesadüfi olarak oluşturularak söküm yapılan 13.5 m 2 lik hasat alanı Şekil 4.1 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kök verimi üzerine etkisi Şekil 4.2 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı şeker varlığı üzerine etkisi 58 Şekil 4.3 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi 61 Şekil 4.4 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin 65 potasyum varlığı üzerine etkisi... Şekil 4.5 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin sodyum varlığı üzerine etkisi viii

10 Şekil 4.6 Şekil 4.7 Şekil 4.8 Şekil 4.9 Şekil 4.10 Şekil 4.11 Şekil 4.12 Şekil 4.13 Şekil 4.14 Şekil 4.15 Şekil 4.16 Şekil 4.17 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi. 71 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin pancar kök verimi üzerine etkisi. 75 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarın kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi 78 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin potasyum varlığı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığı (mmol 100 g -1 ) üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi. 83 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi. 85 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin bitki yaprak ayası azot kapsamına etkisi. 112 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin bitki azot kapsamına etkisi 115 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin yaprak ayası potasyum kapsamına etkisi ix

11 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1.1 Çizelge 3.1 Çizelge 3.2 Çizelge 3.3 Çizelge 3.4 Ülkemizin son beş yıla ait şeker pancarı ekim, üretim ve verim değerleri.. 3 Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Şeker Enstitüsü Müdürlüğü Etimesgut Deneme İstasyonu deneme alanının iklim veriler Araştırmanın yürütüldüğü deneme alanları topraklarının kimi fiziksel ve kimyasal özellikleri.. 24 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verile azotun uygulama miktarları, zamanları ve uygulama şekilleri Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyumun uygulama miktarları, zamanları ve uygulama şekilleri Çizelge 3.5 Damla Sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son verilme zamanının belirlenmesinde azotun uygulama miktarları, zamanları ve uygulama şekilleri Çizelge 3.6 Denemelere ait yapılan işlem ve gözlem tarihleri Çizelge 3.7 Çizelge 4.1 Çizelge 4.2 Çizelge 4.3 Çizelge 4.4 Çizelge 4.5 Çizelge 4.6 Çizelge 4.7 Çizelge 4.8 Denemelerin damla sulama sistemi ile sulama ve gübreleme programı 41 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun şeker pancarı kök verimi üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı şeker varlığı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü potasyum varlığı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin pancar kök verimi üzerine etkisi 74 x

12 Çizelge 4.9 Çizelge 4.10 Çizelge 4.11 Çizelge 4.12 Çizelge 4.13 Çizelge 4.14 Çizelge 4.15 Çizelge 4.16 Çizelge 4.17 Çizelge 4.18 Çizelge 4.19 Çizelge 4.20 Çizelge 4.21 Çizelge 4.22 Çizelge 4.23 Çizelge 4.24 Çizelge 4.25 Çizelge 4.26 Çizelge 4.27 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine etkisi.. 76 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin potasyum varlığı üzerine etkisi 79 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi Azot ve azotun son uygulama zamanının pancar kök verimi üzerine etkisi (2009). 88 Azot ve azotun son uygulama zamanının pancar kök verimi üzerine etkisi (2010) Azot ve azotun son uygulama zamanının şeker varlığı üzerine etkisi (2009) 91 Azot ve azotun son uygulama zamanının şeker varlığı üzerine etkisi (2010) 92 Azot ve azotun son uygulama zamanının zararlı azot kapsamı üzerine etkisi (2009).. 95 Azot ve azotun son uygulama zamanının zararlı azot kapsamı üzerine etkisi (2010).. 96 Azot ve azotun son uygulama zamanının potasyum kapsamı üzerine etkisi (2009) Azot ve azotun son uygulama zamanının potasyum kapsamı üzerine etkisi (2010) Azot ve azotun son uygulama zamanının sodyum kapsamı üzerine etkisi (2009) Azot ve azotun son uygulama zamanının sodyum kapsamı üzerine etkisi (2010) Azot ve azotun son uygulama zamanının arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi (2009) Azot ve azotun son uygulama zamanının arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi (2010) Azot ve azotun son uygulama zamanının arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi (2009) xi

13 Çizelge 4.28 Azot ve azotun son uygulama zamanının arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi (2010) Çizelge yılı damla ve yağmurlama sulama sistemleri ile sulanan şeker pancarının verim ve kalite değerlerine ait analiz sonuçları (ortalamalar) Çizelge yılı damla ve yağmurlama sulama sistemleri ile sulanan şeker pancarının verim ve kalite değerlerine ait analiz sonuçları (ortalamalar) Çizelge 4.31 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin bitki yaprak ayası azot kapsamına etkisi Çizelge 4.32 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin bitki yaprak ayası potasyum kapsamına etkisi Çizelge 4.33 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin bitki yaprak ayası azot kapsamına etkisi Çizelge 4.34 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin bitki yaprak ayası potasyum kapsamına etkisi Çizelge 4.35 Azot ve azotun son uygulama zamanının 1. dönem (16-19 Temmuz) alınan yaprak örnekleri yaprak ayası azot kapsamı üzerine etkisi (2009) Çizelge 4.36 Azot ve azotun son uygulama zamanının 1. dönem (16-19 Temmuz) alınan yaprak örnekleri yaprak ayası azot kapsamı üzerine etkisi (2010) Çizelge 4.37 Azot ve azotun son uygulama zamanının 2. dönem (5-9 Ağustos) alınan yaprak örnekleri yaprak ayası azot kapsamı üzerine etkisi (2009) Çizelge 4.38 Azot ve azotun son uygulama zamanının 2. dönem (5-9 Ağustos) alınan yaprak örnekleri yaprak ayası azot kapsamı üzerine etkisi (2010) Çizelge 4.39 Azot ve azotun son uygulama zamanının 3. dönem (20-24 Ağustos) alınan yaprak örnekleri yaprak ayası azot kapsamı üzerine etkisi (2009) Çizelge 4.40 Azot ve azotun son uygulama zamanının 3. dönem (20-24 Ağustos) alınan yaprak örnekleri yaprak ayası azot kapsamı üzerine etkisi (2010) Çizelge 4.41 Şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamının bitki örneği alım dönemlerine göre değişimi. 125 Çizelge 4.42 Azot ve azotun son uygulama zamanının şeker yaprak ayası potasyum kapsamı üzerine etkisi (2009) Çizelge 4.43 Azot ve azotun son uygulama zamanının şeker yaprak ayası potasyum kapsamı üzerine etkisi (2010). 127 xii

14 Çizelge 4.44 Şeker pancarı yaprak ayası potasyum (%) kapsamının bitki örneği alım dönemlerine göre değişimi Çizelge 4.45 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot dozlarına bağlı olarak 2009 yılı verileri için yapılan ekonomik analiz. 131 Çizelge 4.46 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot dozlarına bağlı olarak 2010 yılı verileri için yapılan ekonomik analiz. 132 Çizelge 4.47 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum dozlarına bağlı 134 Çizelge 4.48 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son uygulama zamanına bağlı olarak yapılan ekonomik analiz (2009) 138 Çizelge 4.49 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son uygulama zamanına bağlı olarak yapılan ekonomik analiz (2010) 140 Çizelge 4.50 Damla sulama ve yağmurlama sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azota bağlı olarak 2009 ve 2010 yılı için yapılan ekonomik analiz. 142 Çizelge 4.51 Damla sulama sistemi dekara ortalama maliyet (2010). 144 Çizelge 4.52 Yağmurlama sistemi dekara ortalama maliyet (2010). 134 xiii

15 1. GİRİŞ İnsan beslenmesinde kullanılan önemli bir gıda maddesi olan şeker; beyaz şeker (standart, rafine, küp ve kristal şeker), yarı beyaz şeker, rafine şeker, ham şeker ve kahverengi şeker olarak sınıflandırılan, şeker pancarı veya şeker kamışından üretilen kristallendirilmiş sakkaroz ile nişasta kökenli izoglikoz, sıvı ya da kurutulmuş halde glikoz şurubu, sakkaroz veya invert şeker veya her ikisinin karışımının suda çözünmesinden meydana gelen şeker çözeltisi ve invert şeker şurubu ile inülin şurubudur (Anonim 2012a). Sakkaroz kökenli şeker ise şeker pancarı ve şeker kamışından elde edilen, sofra şekeri, toz şeker, kristal şeker, beyaz şeker adlarıyla bilinen birer molekül glikoz ve fruktozdan bir molekül su ayrılmasıyla oluşan disakarittir (Asadi 2007). Günümüzde kristal şeker; şeker kamışı, şeker pancarı, hurma, akçaağaç ve şeker darısından elde edilmektedir. Dünyada 2010/2011 üretim sezonunda üretilen toplam milyon ton şekerin 23.1 milyon tonu (% 81) şeker kamışından, 28.9 milyon tonu (% 19) şeker pancarından elde edilmektedir (Anonim 2011a). Şeker kamışı ve hurma dünyanın tropik ve suptropik iklim kuşağında, şeker pancarı ve şeker darısı ise ılıman ve karasal iklim bölgelerinde yetiştirilmektedir. Şeker kamışında %11 16, şeker pancarında % oranında şeker bulunmaktadır (Anonim 2012b). Türkiye de şeker pancarı tarımı, 1926 yılında Alpullu ve Uşak Şeker Fabrikalarının kuruluşu ile başlamıştır yılına gelindiğinde 25 kamu ve 8 özel sektör olmak üzere ülkemizde 33 adet şeker fabrikası faaliyet göstermektedir. Ülkemiz, pancar şekeri üreten ülkeler arasında ton üretimle dünyada 4. sıradadır (Anonim 2009). Şeker pancarı tarımında ülkemiz nüfusunun yaklaşık % 4.5 i çalışmaktadır. TÜİK nun 2009 yılı verilerine göre Türkiye de şeker pancarı eken il sayısı 63, köy sayısı 5263, çiftçi sayısı dir. Toplam ekim alanı 3.2 milyon dekar; üretim 17.2 milyon ton ve verim 5300 kg da 1 düzeyindedir (Anonim 2009). Bazı Avrupa ülkelerinde ise verim kg da 1 düzeyine ulaşmaktadır. Aradaki fark, iklim ve yetiştirme tekniklerinden ileri gelmektedir. 1

16 Şeker pancarı, şeker sanayinin ham maddesi olup, ülkemiz için önemli bir endüstri bitkisidir. Tarlaya ekilen şeker pancarı tohumu, iyi bir tohum yatağı hazırlandığında yeterli nem ve sıcaklıkta kısa sürede çimlenir, istenen bakım ve özellikle sulama işleri yapıldığında güneş ışığından yararlanmak ve özümleme yapmak için geniş yapraklarını süratle oluşturur, su ve bitki besinlerini alabilmek için sayısız saçak köklerini toprak içerisine salar ve yüksek konsantrasyonda şekeri biriktirmek için yumru kökünü meydana getirir. Şeker pancarı çeşitli yönlerden yararlanılan ve insan beslenmesinde önemli yeri olan bir bitkidir. Bu bitkiden ana üretim olan şekerden başka yan ürün olarak melas, ispirto ve yem mayası, hayvan yemi olarak yaş pancar posası, melaslı kuru posa ile şekerli ve çikolatalı gıdalar üretilmektedir. Ayrıca şeker pancarının taze yaprakları hayvan yemi olarak da değerlendirilmektedir. Şeker pancarı tarımı, ülkemizde sözleşmeli tarımın ilk örneklerinden biri olup, tarımın sanayiye entegre olmasını sağlamış ve gıda sanayinin temel taşını oluşturmuştur. Şeker pancarı, çiftçiyi tarlaya ve köye bağlayan, ailenin tüm üyelerine çalışma ve istihdam olanağı sağlayan, yan ürünlerinin tamamı değerlendirilen bir bitki olmasının yanı sıra, üretim ve işlenme periyodu içinde kullanılan girdiler ile birçok sektörde dolaylı olarak katma değeri artırıcı önemli bir rol oynamaktadır. Şeker pancarı, elverişli iklim şartlarında, özellikle de yeterli yağış veya düzenli sulama şartlarında yüksek miktarda şeker üretir. Şeker pancarının 1 kg kuru madde üretimi için yaklaşık 500 mm civarında yağışa ihtiyacı vardır ve bu yağış vejetasyon süresince ekimden hasada kadar azalan bir eğilim göstermelidir (Brouwer vd.1976). Kodal (1994), şeker pancarının herhangi bir sert katmanın olmadığı derin topraklarda cm derinliklerdeki sudan faydalanabilen bir kök sistemine sahip olduğunu, su tüketiminin fazla olduğu günlerde toprakta yeterli su olsa dahi bitkinin yüksek su ihtiyacı karşılanamadığı için bitkinin solduğunu, akşam ve gece süresince bitkinin yeterli su alması durumunda solma durumundan kurtulabileceğini fakat sabah saatlerine kadar solgun kalması bitkinin sulamaya ihtiyaç duyduğunu gösterdiğini bildirmiştir. 2

17 Neibling ve Gallian (2006), şeker pancarı yapraklarında koyu yeşil rengin stres belirtisi olduğunu, bu görüldüğünde hemen sulamaya başlanılması, hasattan önce toprağın yeterince kurumasının sağlanabilmesi için 2 hafta önce sulamaya son verilmesi gerektiğini bildirmişlerdir. Türkiye de şeker pancarı tarımı, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri dışında kalan bütün ülke geneline yayılmış durumdadır. Şeker pancarı tarımı yapılan alanların yaklaşık % 70 i, kara iklimine sahip, yıllık ortalama mm yağış alan İç ve Doğu Anadolu Bölgelerinde, %24 ü yıllık ortalama yağış miktarı mm arasındaki Akdeniz, Ege ve Karadeniz Geçit İklim Bölgelerinde olup mutlaka sulama yapılması gerekmektedir Son yıllarda ülkemiz ekili arazi varlığının yaklaşık % 2 sini, endüstri bitkileri ekim alanının ise %20 sini kaplayan şeker pancarı; ekonomik, sosyal, çevre ve iklim faktörlerine bağlı olarak yıldan yıla gerek ekim alanı ve gerekse üretim miktarı bakımından değişiklikler göstermektedir (Anonim 2012c). Ülkemizin son yedi yıla ait şeker pancarı ekim, üretim ve verim değerleri çizelge 1.1 de verilmiştir. Çizelge 1.1 Ülkemizin son yedi yıla ait şeker pancarı ekim, üretim ve verim değerleri Yıl Ekim (da) Üretim (ton) Verim (kg da -1 ) Günümüzde yoğun şekilde yapılan araştırmalarla mevcut koşullardaki tarım alanlarında bir yandan ürün miktarını, diğer yandan da ürün kalitesini mümkün olduğu kadar artıracak esasların saptanmasına çalışılmaktadır. Gerek ürün miktarının artırılmasının, 3

18 gerekse kalitenin iyileştirilmesinin en başta gelen koşulu bitkilerin yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmeleri ve sulanmalarıdır. Gerçekten de bitkilerin yeterli şekilde sulanmadığı ve gereksinme duydukları bitki besinlerinin toprakta yeterli düzeyde ve uygun oranlarda bulunmadığı ya da herhangi bir nedenle toprakta bulunan bitki besinlerinden bitkilerin yeterince yararlanamadığı durumlarda bitkiler normal gelişme gösterememekte, ürün miktarı düşmekte ve kalite de bozulmaktadır. Şeker pancarı topraktan fazla miktarda bitki besini alan bir bitkidir. Bitki besinlerinin büyük kısmını topraktan temmuz ve ağustos aylarında almaktadır. Eylülün ikinci haftasından itibaren aldığı kalsiyum, sodyum ve klorun çok az bir kısmını toprağa tekrar geri vermektedir. Buna karşın şeker pancarı azot, fosfor, potasyum ve magnezyumu hasat edilinceye kadar almaya devam etmektedir. Azotun hasat edilinceye kadar alınması şeker pancarında kaliteyi olumsuz yönde etkilediğinden; bu bitki besininin pancar gelişmesinin belli döneminden sonra verilmemesi gerekmektedir (Sueri 1989). Ülkemizde şeker pancarı ekim alanlarında bilinçli sulama yapılmaması, topraktaki bitki besin dengesinin bozulmasına ve aynı zamanda çoraklaşmaya; zamanında, yeterli ve dengeli bir gübreleme yapılmaması da kimi bitki besin noksanlıkları, buna bağlı olarak verim ve kalite düşüklüğü ile gizli kalmış bitki besin noksanlıkları görülmesine neden olmaktadır. Ülkemizde şeker pancarının sulanmasında yaygın olarak salma ve yağmurlama sulama yöntemleri uygulanmaktadır. Her iki sulama yönteminde, şeker pancarı üreticileri suyu bilinçsizce ve aşırı şekilde kullanmaktadırlar. Bilindiği gibi küresel ısınma nedeniyle tüm dünya ülkelerinin ortak sorunu haline gelen kuraklık, su kaynaklarının tasarruflu kullanılması bilincinin geliştirilmesinde büyük önem arz etmektedir. Ülkemiz şeker pancarı ekim alanlarının yaklaşık % 60 ının bulunduğu İç Anadolu Bölgesi nin yeraltı ve yerüstü su kaynaklarında hızlı bir azalma görülmektedir. Eğer önlem alınmazsa, bilinçsiz ve aşırı su tüketimi sonucu çok yakın bir gelecekte su kaynaklarının tükenebileceği belirtilmektedir. Su kaynaklarında ortaya çıkan yetersizlik nedeniyle, şeker pancarı üreticilerinin, su tasarrufu sağlayan sulama sistemlerine yöneltilmesi gerekmektedir. Bu yöntemlerden birisi de damla sulama yöntemidir. Bu yöntemin çapa 4

19 bitkilerinde kullanılmasında bazı güçlükler olmasına karşın, şeker pancarının sulanmasında uygun bir yöntem olarak karşımıza çıkmakta ve yöntemin yaygınlaşmasını Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve şeker fabrikaları özendirmektedir. Sistemin esası bitkinin ihtiyaç duyduğu su ve besin maddesini optimum seviyede ve zamanda vererek su ve besin maddesi miktarlarının tasarruflu bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Bütün bu hususlar dikkate alınırsa; şeker pancarının verim ve kalitesinin yüksek olması için en uygun sulama yöntemlerinden birisi olan damla sulama yöntemi ile sulanması, verilmesi gereken bitki besinlerinin miktarlarının bilinmesi, bitkinin topraktan aldığı bitki besinlerinin miktarı ve bitkiye uygun verilme dönemlerin bilinmesi ve buna göre sulama ve gübreleme programı uygulanması uygun yol olacaktır. Bu araştırmada, şeker pancarının verim ve kalitesini yükseltmek için damla sulama sistemi ile verilecek en uygun azot ve potasyum miktarı ile bu sistemde azotlu gübrenin en uygun son verilme zamanının saptanması yanında damla sulama ile yağmurlama sulama yönteminin su tasarrufu ve verim yönünden karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla araştırma arazi şartlarında denemeler kurularak yürütülmüştür. 5

20 2. KAYNAK ÖZETLERİ 2.1 Şeker Pancarının Verim ve Kalitesi Üzerine Azotun Etkisine İlişkin Araştırmalar Schmehl vd. (1963), 7 Nisan ve 3 Mayıs tarihlerinde ekilen şeker pancarı bitkilerine 4.5 ve 13.5 kg N da -1 vererek şeker verimi üzerine azotun etkisini araştırmışlardır. Araştırıcılar, 4.5 kg N da -1 uygulamasının erken ekimde bitkinin şeker verimini artırdığını fakat aynı miktar uygulamanın geç ekimde artış yapmadığını ve 13.5 kg N da -1 uygulamasının geç ekimde şeker verimini her zaman düşürdüğünü göstermişlerdir. Şiray (1968), Ankara şartlarında sulu şeker pancarı tarımında kullanılacak ticaret gübrelerinin çeşit ve miktarları üzerinde Çubuk, Etimesgut, Mürted ve Polatlı da 0, 4, 8, 12 kg N da -1 ve 0, 4, 8, 12 kg P 2 O 5 da -1 olmak üzere 4 er azot ve fosfor düzeyinin yanında 4 kg K 2 O da -1 kullanarak yaptığı araştırmada; en yüksek kök verimini Polatlı da 12 kg N da -1 ve 8 kg P 2 O 5 da -1 uygulama konusundan, diğer yerlerde 12 kg N da -1 ve 12 kg P 2 O 5 da -1 uygulama konusundan, en yüksek şeker kapsamını Çubuk ta 12 kg N da -1 ve 12 kg P 2 O 5 da -1 konusundan, Etimesgut ta 4 kg N da -1 ve 4 kg P 2 O 5 da -1 konusundan, Mürted te 8 kg N da -1 ve 4 kg P 2 O 5 da -1 konusundan ve Polatlı da 8 kg N da -1 ve 4 kg P 2 O 5 da -1 konusundan elde etmiştir. Bölgeler ortalaması olarak en yüksek kök veriminin 12 kg N da -1 ve 12 kg P 2 O 5 da -1 konusundan, en yüksek şeker veriminin 8 kg N da -1 ve 4 kg P 2 O 5 da -1 konusundan elde edildiğini, Ankara koşullarında şeker pancarı tarımında 12 kg N da -1 ve 8 kg P 2 O 5 da -1 gübrelemesinin yeterli olacağını belirtmiştir. Özbek ve Şiray (1970), sulu ve kuru şeker pancarı tarımında artan miktarlarda verilen azotun pancarda zararlı azot miktarına etkisini belirlemek üzere Ankara nın dört ayrı bölgesinde (Çubuk, Etimesgut, Mürted ve Polatlı) tarla denemeleri yapmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre, gerek sulu ve gerekse kuru şartlarda yapılan denemelerde toprağa ilave edilen azot miktarı artırıldıkça şeker pancarında zararlı azot miktarının da artığını, ortalama değere göre kuru şartlarda pancarda bulunan zararlı azot miktarının sulu şartlarda pancarda bulunan zararlı azot miktarından daha yüksek olduğunu bildirmişlerdir. 6

21 Yavuz (1970), Orta Anadolu ve Marmara Bölgesi iklim ve toprak şartlarında su ve azotun şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırmıştır. Araştırmada su ve azot, genellikle pancar kök, yaprak ve dekara şeker verimini önemli şekilde arttırmış, şeker varlığı, kuru madde ve kül miktarını düşürmüştür. Araştırıcı, suyun zararlı azotu düşürdüğünü fakat uygulanan azotun ise zararlı azotu önemli şekilde artırdığını, usaredeki safiyeti ise suyun artırdığını azotun ise azalttığını belirtmiştir. Winner vd. (1976), toprak profili içerisindeki nitrat azotu konsantrasyonu ve bunun şeker pancarı tarafından kaldırılması üzerine yıllarında killi kumlu toprak üzerinde yaptıkları denemelerde toprağa 0 ve 24 kg N da -1 vermişlerdir. Bitkideki toplam azot, azot uygulanmayan konuda % 1.03, 24 kg N da -1 uygulanan konuda ise % 3 olmuştur. Araştırıcılar sömürülen azotun, büyümenin başlangıcında yaprakların toprağı kapatma döneminde hızla arttığını ve sonra temmuz sonu ve ağustos aylarında hızlıca azaldığını; bitkiler tarafından sömürülen azot ile toprak ve bitki saplarındaki NO 3 -N konsantrasyonunun da yakın şekilde uyuştuğunu belirtmişlerdir. Tayfur (1978), şeker pancarına amonyum sülfat (% 21 N) gübresi uygulayarak yaptığı çalışmada; 10 ve 15 kg N da -1 uygulamaları arasında şeker pancarı kök, yaprak, şeker verimi ve kuru madde oranları arasında önemli bir farklılık bulamamıştır. Araştırıcı, 15.0 kg N da -1 uygulanan pancarların zararlı azot kapsamlarının 10.0 kg N da -1 uygulanan pancarların zararlı azot kapsamlarından fazla bulunduğunu ve sonuç olarak azotlu gübrenin pancar kökünde zararlı azot miktarını artırdığını belirtmiştir. Chochola (1981), şeker pancarının verilen azotlu gübreden yararlanması ve şeker veriminin iyileştirilmesi üzerine yılları arasında birçok yerde tarla denemeleri yapmıştır. Denemelerde 0, 6, 12, 18 ve 24 kg da -1 azot verilmiştir. Şeker pancarı kök verimi için optimum doz kg N da -1 olarak belirlenmiştir. Araştırıcı, gübrelenmemiş ve gübrelenmiş parsellerde azot alımının haziran ayında en yüksek olduğunu, daha sonra ağustos ve eylül ayına kadar düşük düzeyde artış göstermekle birlikte sürekli olarak düştüğünü göstermiştir. Araştırıcı, ağustos ayında şeker varlığının düştüğünü de belirtmiştir. 7

22 Vlassak vd. (1983), şeker pancarının büyüme ve verimine bitki tarafından kaldırılan azotun etkisini yılları arasında Belçika da 4 ayrı yerde yaptıkları denemelerde araştırmışlardır. Denemede ekimler nisan ayı başında yapılmış olup, organik azot uygulanan ve uygulanmayan durumlarda 20 kg N da -1 verilmiştir. Kuru madde verimi ve azot sömürülmesi büyüme dönemi boyunca izlenmiştir. Araştırmada, haziran-ağustos aylarında günlük kg kuru madde da -1 artışı ve kg N da -1 sömürülmesi arasında bir uygunluluk belirlenmiştir. Araştırıcılar yaprak aya ve saplarının nitrat azotu kapsamları ile şeker pancarı kökü şeker varlığı arasında ters bir korelasyon olduğunu da belirtmişlerdir. Vielemeyer vd. (1985), azotlu gübre uygulanan ve uygulanmayan şeker pancarı bitkisi yapraklarındaki besin maddesi değişimi üzerine çalışmışlardır. Araştırmada 0 ve 24 kg dönemi boyunca 2 haftada bir örnek alınmıştır. Araştırıcılar yapraklar yaşlandığı zaman Ca, Mg, Na ve Cl kapsamlarının yükseldiğini ve N, P, K kapsamlarının ise düştüğünü; bu farklılıkların genç yapraklarda yaşlı yapraklardan daha fazla olduğunu belirtmişlerdir. Azot verilen genç yapraklarının NO 3 -N kapsamları birdenbire yükselmiştir. Araştırıcılar benzer bir denemede de 0, 12 ve 24 kg N da -1 verilen bitkilerde aynı durumu saptamışlardır. Shahla vd (1988), ABD Kolorado da yaptıkları çalışmada azotun 3 dozunun (0, kg da -1 ) şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisi ile vejetasyon döneminde 9 farklı (2 haftalık aralıklarla) zamanda alınan bitki örneklerinde (farklı olgunluktaki yapraklarda) Na, K Ca, Mg, N, S ve P değişimleri incelemişlerdir. Araştırıcılar, en yüksek pancar kök ve şeker veriminin 11.2 kg da -1 dozundan alındığını, azot dozunun artmasıyla yapraklardaki N, Mg, Na ve S konsantrasyonun arttığını, Ca ve P konsantrasyonunun ise azaldığını bildirmişlerdir. İnal (1994), yaptığı bir çalışmada şeker pancarına uygulanan 0, 1, 4, 10, 20, 40 ve 100 kg da -1 azotun şeker pancarının verimi, amino-n birikimi, şeker içeriği ve şeker verimine etkisini incelemişdir. Çalışmada uygulanan azot miktarına bağlı olarak pancar verimi sürekli artmasına rağmen yüksek N düzeyinde amino-n içeriğinin de artması nedeniyle, şeker içeriği, şeker arıtılabilirliği, dolayısıyla şeker verimi azalmıştır. En 8

23 yüksek pancar verimi 40 kg da -1 azot uygulamasından elde edilirken en yüksek şeker verimi kg da -1 azot uygulamalarından elde edilmiştir. Karaçal ve Çimrin (1996), Van koşullarında şeker pancarının azot, fosfor ve potasyumlu gübre ihtiyacının belirlenmesi ve gübrelerin şeker pancarının verim ve kalitesine etkilerinin araştırılması amacıyla 0, 9 ve 18 kg N da -1 dozları kullanarak bir çalışma yapmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre 9 ve 18 kg N da -1 dozları arasında istatistikî bir fark bulamamışlardır. Fakat 18 kg N da -1 dozunun şeker miktarını azaltması nedeniyle Van koşullarında 9 kg N da -1 dozunun önerildiği belirtilmişdir. Turhan ve Pişkin (2004), Konya da şeker pancarına azotun 10 değişik dozunu (0, 4, 6, 8, 12, 16, 20, 24, 28 ve 32 kg N da -1 ) uygulayarak yaptıkları çalışmadan elde ettikleri sonuçlara göre; en yüksek pancar kök ve şeker verimlerini 8 ve 12 kg N da -1 uygulamalarından elde etmişlerdir. Fürstenfeld vd. (2008), şeker pancarına verilmesi gereken azot miktarının, iklim ve toprak koşullarına bağlı olarak değişmekle birlikte, 8.0 ile 12.0 kg N da -1 arasındaki uygulamaların ideal azot dozu olduğunu belirtmişlerdir. Turhan ve Pişkin (2008), Konya- Ilgın şartlarında azotun 9, 12 ve 15 kg N da -1 dozları ile kireçli amonyum nitrat (% 26 N), amonyum nitrat (% 33 N ), amonyum sülfat (% 21 N), üre (% 46 N) ve amonyum sülfat nitrat (% 26 N ) azotlu gübre çeşitlerin şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırmak üzere yaptıkları çalışmada 9 ve 12 kg N da -1 dozlarının şeker pancarı kök ve şeker verimi için uygun miktarlar olduğunu, gübre çeşidinin ise şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisinin bulunmadığını belirtmişlerdir. 2.2 Şeker Pancarının Verim ve Kalitesi Üzerine Potasyumun Etkisine İlişkin Araştırmalar Erel (1978), Adapazarı koşullarında organik madde kapsamı az, potasyum kapsanı orta olan deneme alanında azot ve potasyumlu gübrelerin şeker pancarının verim ve kalitesine etkisini incelediği araştırmada, azotun kaliteyi kötü etkilediğini en iyi kök 9

24 veriminin 30 kg N da -1 ve 40 kg K 2 O da -1 uygulaması, en iyi şeker veriminin ise 15 kg N da -1 ve 40 kg K 2 O da -1 uygulaması ile alınabileceğini, azotun bütün seviyelerinde potasyuma yer verilmesi gerektiğini bildirmektedir. Giroux ve Tran (1989), Kanada da şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine K gübrelemesi ve N x K interaksiyonunun etkisi ile potasyumca zengin topraklarda şeker pancarı potasyum beslenme bilançosunu belirlemek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmada; azotun 0, 6, 12 ve 18 kg da -1 düzeyini ve potasyumun 0, 8, 16 ve 24 kg da -1 düzeyini kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre potasyum, kök verimini çok az artırmıştır. En yüksek şeker verimi 6 kg da -1 azot ve 0 kg da -1 potasyum uygulama konusundan elde edilmiştir. Araştırıcılara göre potasyum gübrelemesi; şeker varlığı, sodyum ve zararlı azot kapsamını etkilememiş, potasyum varlığını ise artırmıştır. Azot gübrelemesinin ise şeker varlığını azalttığı, potasyum varlığını etkilemediği fakat sodyum ve azarlı azot kapsamını artırdığını belirtmişlerdir. Yaprak sapı nitrat kapsamının azot gübrelemesinden olumlu, potasyum gübrelemesinden ise olumsuz etkilendiği açıklanmışlardır. Araştırıcılar, potasyumca zengin topraklarda potasyum gübrelemesi yapılmaması ve 6 kg da -1 azot verilmesini önermişlerdir. Karaçal ve Çimrin (1996), Van koşullarında toplam azot bakımından yetersiz, potasyum açısından iyi düzeyde (530 mg kg -1 ) olan bir arazide şeker pancarının azot, fosfor ve potasyumlu gübre ihtiyacının belirlenmesi ve gübrelerin şeker pancarının verim ve kalitesine etkilerini araştırmak amacıyla 0, 5 ve 10 kg da -1 potasyum dozları kullanarak bir çalışma yapmışlardır. Araştırma sonuçlarına göre potasyum miktarının artması ile şeker veriminin düzenli olarak arttığı ve 10 kg K 2 O da -1 dozunun Van koşulları için önerildiği belirtilmiştir. Munsuz vd. (1996), İç Anadolu Bölgesi şeker fabrikaları pancar ekim alanı topraklarının kil mineralleri ile potasyum sağlama kapasiteleri arasındaki ilişkileri araştırmak için bu alanlardan aldıkları 431 adet yüzey toprağının X- ışın yansıma analizinde, illit kil mineralinin sadece 91 toprak örneğinde başat, 100 örnekte ikinci, 213 örnekte üçüncü sırada yer aldığını, vermikulitin 40, smektitin 219, kaolinitin 79 örnekte başat kil minerali olarak saptandığını, illit tipi kil mineralinin başatlık açısından 10

25 diğer kil minerallerine göre geri planda kaldığını, bu durumun bu toprakların potasyumlu gübrelemeye olan ihtiyacını yansıttığını, söz konusu topraklara 3-7 kg K 2 O da -1 gübreleme yapılması gerektiği, topraktan potasyum sömürülmesinin aynı hızla devam etmesi durumunda potasyumlu gübre ihtiyacının doğal olarak artacağını, uygulanacak potasyumlu gübrelerin degradasyonu sabitleştireceğini ve hatta kısmen geriye dönüşü sağlayabileceğini bildirmişlerdir. Huijbregts vd. (1996) pancarda çoğunlukla - amino azot, sodyum ve potasyum konsantrasyonlarının düşük olmasının kaliteyi iyileştirdiğini rapor etmişler ve potasyum gübrelemesinin (45 kg K 2 O da -1 ) şeker pancarı kökü sodyum kapsamını az miktarda azalttığını, - amino azotuna etki etmediğini ve potasyum konsantrasyonunu az miktarda yükselttiğini bildirmişlerdir. Bee vd. (1997), potasyum gübrelemesinin, şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırmak için yürüttükleri tarla denemelerinde potasyum gübrelemesinin şeker pancarının kök verimi, şeker oranı, sodyum ve - amino azot değerine etkisinin olmadığını, uygulanan potasyumlu gübre miktarına ve topraktaki potasyum düzeyine bağlı olarak kökteki potasyum kapsamının ise arttığını bildirmektedirler. Turhan ve Pişkin (2005) tarafından, yıllarında Şeker Enstitüsü Ilgın Deneme İstasyonunda şeker pancarına potasyumun 9 değişik dozu (0, 4, 8, 12, 16, 20, 40, 80 ve 160 kg K 2 O ha -1 ) uygulanarak yapılan araştırmada, uygulanan potasyum düzeylerinin şeker pancarının kök verimi, şeker varlığı, arıtılmış şeker varlığı, arıtılmış şeker verimi ve zararlı azot düzeyi üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olmadığı belirtilmiştir. Uygulanan potasyum düzeylerinin, sodyum ve potasyum varlığı üzerine etkisinin ise istatistiksel olarak önemli olduğu, şeker pancarı kökünün sodyum kapsamı azalırken potasyum varlığının uygulanan potasyum düzeyine bağlı olarak arttığı belirtilmiştir. 2.3 Şeker Pancarının Verim ve Kalitesi Üzerine Sulama Yöntemlerinin Etkisine İlişkin Araştırmalar Çöke ve Oylukan (1966), Eskişehir de yaptıkları Nem Azalma Metodu na göre çeşitli bitkilerin su ihtiyaçlarının tespiti sonuç raporunda, şeker pancarının mevsimlik su 11

26 tüketiminin 745 mm, aylık su tüketiminin ise nisanda 35 mm, mayısta 100 mm, haziranda 135 mm, temmuzda 160 mm, ağustosta 165 mm, eylülde 110 mm, ekimde 40 mm olduğunu tespit etmişlerdir. Madanoğlu (1977), Orta Anadolu koşullarında yılları arasında şeker pancarının su tüketimi, sulama suyu miktarı, sulama zamanı ve adedi ile azot-su ilişkilerini belirlemek amacıyla yaptığı araştırmada, en uygun sulama konusunun 0 90 cm toprak derinliğinde nemin elverişli kapasitenin % 30 una düştüğü zaman tarla kapasitesine getirecek kadar sulama yapılan konu olduğunu bildirmiştir. Sulama aralığının temmuz-ağustos aylarında 8 10 gün, diğer aylarda ise gün olduğunu, 214 günlük gelişme devresinde yıllık su tüketiminin 1240 mm ve sulama suyu gereksiniminin ise mm olduğunu belirtmiştir. Günbatılı (1978), Tokat koşullarında yılları arasında yürüttüğü araştırmada şeker pancarının su tüketimini belirlemeye çalışmıştır. Araştırmanın şeker pancarıbuğday-bodur fasulyesi-buğday ekim nöbetinde 5 konulu olarak yürütüldüğü belirtilmiştir. Araştırma sonucuna göre en yüksek kök veriminin 0-90 cm lik toprak derinliğinin faydalı su kapasitesinin % 65 seviyesine düştüğünde, mevcut nemi tarla kapasitesini getirecek şekilde sulama suyu uygulanan konudan alındığını, bu şartlarda şekerpancarının su tüketiminin 1084 mm olduğunu belirtmişlerdir. Bu konunun sulama suyu ihtiyacının 844 mm olduğunu, ilk sulamaya haziran ın ikinci yarısında başlanarak 8-9 gün ara ile 10 kez sulanması gerektiğini ve sulamaya eylülün ilk haftasında son verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Okman (1981), Ankara şartlarında yaptığı araştırmada şeker pancarının su tüketimini belirlemeye çalışmıştır. Araştırmada; sulamasız, kullanılabilir su miktarı % 25 e ve % 50 ye düştüğü zaman ve fenolojik gözleme göre sulama yapılması olmak üzere dört farklı konuyu incelemiş ve sonuçta en yüksek verim ve şeker varlığının 4774 kg da -1 ve % ile kullanılabilir su miktarının % 50 ye düştüğü zaman sulamanın yapıldığı yöntemden elde edildiğini belirtmiştir. Bu yöntemde mevsimlik su tüketiminin 1085 mm olarak ölçüldüğünü bildirmiştir. 12

27 Güngör (1984), Eskişehir koşullarında şeker pancarının kısıntılı koşullarda sulama zamanı ve su tüketiminin belirlenmesi amacıyla 4 yıl süreli bir araştırma yürütmüştür. Araştırmada 64 konu ele alınmış ve konular sulama gün aralıklarına göre oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda gün aralıklar ile 5 kez sulanan ve her sulamada 0-90 cm toprak profili tarla kapasitesine getirilen konunun en yüksek verimi verdiği belirtilmiştir. Bu konunun mevsimlik su tüketimi mm, sulama suyu gereksinimi mm ve şeker pancarı kök verimi ise 6456 kg da -1 olmuştur. Yıldırım (1990), Ankara şartlarında yüzey, damla ve sızdırma sulama yöntemlerinin şeker pancarının verim ve sulama suyu ihtiyacı üzerine etkisini incelemiştir. Araştırma sonucunda, sulama yöntemlerinin şeker pancarının kök verimi, şeker varlığı ve arıtılmış şeker verimi üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olmadığını belirtmiştir. Ancak yüzey sulama yöntemine göre damla ve sızdırma sulama yöntemlerinde sulama suyu ihtiyacının % 42.2 ve % 19.3 oranında daha düşük olduğunu bildirmiştir. Sevim vd. (1991), yılları arasında Kars-Iğdır ovası koşullarında yetiştirilen şeker pancarı için en uygun sulama zamanının, uygun azot miktarının, aylık, günlük ve mevsimlik su tüketimi ile sulama suyu ihtiyacının belirlenmesi amacıyla araştırmalar yapmışlardır. Toplu analiz sonuçlarına göre su, azot konuları ve azot-su intereksiyonunu 0.01 hata seviyesinde istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. Mevsimlik su tüketimi 1278 mm olan bu konunun en yüksek aylık su tüketimi 392 mm ve en yüksek günlük su tüketimi 12.6 mm ile ağustos ayında gerçekleşmiştir. Yakan ve Kanburoğlu (1991), yılları arasında Kırklareli koşullarında şeker pancarının sulama zamanı, su tüketimi ve sulama suyu miktarlarını belirlemeye çalışmışlardır. En yüksek verimin 7 gün aralıkla sulamanın yapıldığı yöntemden alındığını ancak ekonomik analiz sonuçlarına göre en yüksek gelirin 14 gün aralıkla sulamanın yapıldığı yöntemden elde edildiğini belirtmişlerdir. Bu yöntemde haziran ayının ilk yarısında başlamak üzere 14 gün arayla 6 kez sulama yapıldığını ve her sulamada ortalama mm su verildiğini, buna karşın verimin kg da -1, ortalama su tüketiminin 1177 mm olduğunu bildirmişlerdir. 13

28 Bayrak (1992), yılları arasında Bafra ve Çarşamba ovalarında yaptığı araştırmada sulama planlaması yaparak şeker pancarının sulama olanaklarını incelemiştir. Deneme konularını ana konu olarak sulama gün aralığı ( gün) ve alt konu olarak pan katsayıları (0.80, 1.00, 1.20, 1.40) oluşturmuştur. Araştırmacı; her iki ovada şeker pancarının 25 günde bir sulanacağı, bu aralıkta oluşacak açık su yüzeyi buharlaşma değerinin Bafra ovasında 1.20, Çarşamba ovasında 0.80 katsayıları ile düzeltilebileceği, şeker pancarının mevsimlik su tüketiminin Bafra için mm, Çarşamba için ise 766 mm olduğunu, yörede şeker pancarının ilk sulamasına haziran ayının ilk yarısında başlanılması ve 25 günde bir olmak üzere 4 kez sulama yapılması gerektiğini belirtmiştir. Sharmasarkar vd. (2001), şeker pancarında karık sulamadan damla sulamaya geçişin ekonomik uygunluğunun belirlenmesi amacıyla ABD-Wyoming de 1996 ve 1997 yıllarında yaptıkları araştırmada 10, 20, 30 ve 40 dekar büyüklüğündeki alanlarda karık ve damla sulama sistemi ile sulanan şeker pancarında, karık parsellerinde kullanılabilir suyun % 65 i tüketildiğinde, damla sulama parsellerinde ise kullanılabilir suyun % 20 si tüketildiğinde sulama yaparak mevcut rutubeti tarla kapasitesine getirmişlerdir. Her bitki sıra arasında bir lateral kullanılan damla sulamada damlatıcı aralığı 55 cm olarak alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre damla sulamada kök verimi ve şeker verimi karık sulamaya oranla istatistiksel olarak (0.05 düzeyinde) daha yüksek (5005 ve 5600 kg da - 1 ) bulunmuştur. Damla sulamada toplam değişebilir masraflar (su, elektrik, gübre ve yabancı ot kontrolü masrafları daha azdır) daha az, olup şeker pancarı geliri daha yüksek ( $ da -1 ) bulunmuştur. En yüksek gelir 40 dekar damla sulama parselinden elde edilmiş ve alan büyüdükçe birim alana düşen damla sulama yatırım miktarının azaldığı belirtilmiştir. Makrantonaki vd. (2002), Yunanistan da 1999 yılında yaptıkları denemede 2 sulama yöntemi (damla ve toprakaltı damla) ve 2 su düzeyi (eksilen nemin % 100 ü ve % 80 i karşılanan) olmak üzere 4 konulu bir araştırma yürütmüşlerdir. Damlatıcı aralığı 1.0 m olan damla sulama boruları, iki bitki sıra arasına gelecek şekilde serilmiş, toprakaltı damla sulamada ise damlatıcılar 45 cm derinliğe gömülmüştür. Toprak nemi 0-75 cm derinlikte, TDR (Time Domain Reflectometry) cihazı ile ölçülmüştür. Sulama suyu 14

29 miktarı A sınıfı buharlaşma kabından yararlanılarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda toprakaltı damla sulama yönteminde yüzeydeki damla sulamaya oranla derinlerde toprak neminin daha fazla olduğu belirlenmiştir. Toprakaltı damla sulama yönteminde yüzeydeki damla sulamaya oranla verim ve şeker varlığı daha fazla (tam su konusunda verim sırasıyla 6890 ve 6030 kg da -1 ) olmuştur. Toprakaltı damla sulamada sulama suyunda % 20 kısıntı yapılarak sağlanan su tasarrufu verimde önemli bir azalmaya neden olmamıştır (% 100 ve % 80 su için verim sırasıyla 6890 ve 6670 kg da -1 ). Birim alana brüt gelir değeri toprakaltı damla sulamada daha yüksek olarak hesaplanmıştır. Tognetti vd. (2003), ve yıllarında İtalya da yaptıkları denemede ekim ayında ekilen şeker pancarında sulama yöntemleri olarak düşük basınçlı yağmurlama ve damla, su düzeyleri olarak yağmurlamada % 100 ve % 50 konularını (eksilen nemin karşılanma oranı), damlada ise % 100, % 75 ve % 50 konularını ve susuz konuyu, damla sulamada damla sulama borusu aralığı olarak her sıraya ve iki sıraya bir damla sulama borusu konularını, hasat zamanı olarak son sulamadan 2 ve 3 hafta sonra konularını seçmişlerdir. Damla sulamada damlatıcı aralığı 60 cm ve damlatıcı debisi her bitki sırasına bir damla sulama borusu için 5 l h -1 ve iki sıraya bir damla sulama borusu için 10 l h -1 olarak alınmıştır. Bitki su tüketimi Penman-Monteith yöntemiyle hesaplanmıştır. Toprak nemi TDR (Time Domain Reflectometry) cihazı ile ölçülmüştür. En yüksek kök verimi ve şeker verimi damla sulamanın tam su konusunda elde edilmiş (7900 ve 1200 kg da -1 ), yağmurlama sulama tam su konusunda kök verimi 5900 kg da -1, şeker verimi ise 900 kg da -1 olarak bulunmuştur. Uçan ve Gençoğlan (2004), Kahramanmaraş da yürüttükleri araştırmada farklı su seviyelerinin şeker pancarı kök verimine, şeker verimine ve şeker oranına etkilerini araştırmışlardır. Bu amaçla çizgi kaynaklı yağmurlama sistemi kullanılarak altı farklı sulama konusu oluşturmuşlardır. Denemenin ilk ve ikinci yıllarında en çok sulanan konuda sırasıyla sulama suyu miktarlarını 1232 mm ve 1331 mm, bitki su tüketimini 1446 mm ve 1491 mm, şeker oranını % 17.2 ve % 15.1 ve kök verimini ise 5736 kg da -1 ve 6235 kg da -1 olarak elde etmişlerdir. Uygulanan sulama suyu miktarındaki azalmalara bağlı olarak su tüketimi ve kök verimi azalırken şeker oranı artmıştır. 15

30 Vyrlas ve Makrantonaki (2005), Yunanistan da 2003 yılında yaptıkları denemede 2 sulama yöntemi (damla ve toprakaltı damla) ve 2 su uygulama şekli (sürekli ve kesikli) olmak üzere 4 konulu bir araştırma yürütmüşlerdir. Damlatıcı aralığı 0.8 m olan damla sulama borusu, damla sulamada iki bitki sırasına bir damla sulama borusu şeklinde bitki sıraları arasına serilmiş, toprakaltı damla sulamada ise 45 cm derinliğe gömülmüştür. Tüm konulara aynı miktarda sulama suyu uygulanmış, kesikli sulamada 1 saat sulamadan sonra 1 saat ara verilerek sulama sürdürülmüş ve sulamalardan bir gün sonra topraktaki nem dağılımı yüzeyden 1.2 m derinliğe kadar 5 katmanda TDR (Time Domain Reflectometry) cihazı ile 25 şer cm aralıklarla ölçülmüştür. Araştırma sonucunda her iki sulama yönteminde de kesikli akışın (toprağın hidrolik özelliklerini iyileştirmesi ve derine sızmayı azaltması nedeniyle) daha geniş ıslanma deseni oluşturduğu belirlenmiştir. Her iki sulama yönteminde de kesikli akışta sürekli akışa oranla verim daha yüksek olmuştur (damla sulama yönteminde sürekli akış ve kesikli akış için sırasıyla 7250 ve 8320 kg da -1, artış % 14.7, toprakaltı damla sulama yönteminde 7650 ve 8500 kg da -1, artış % 11.1). Şeker varlığı % arasında değişmiş olup konular arasında istatistiksel açıdan önemli bir fark bulunmamıştır. En yüksek şeker verimi ise 1360 kg da -1 ile toprakaltı damla ve kesikli akış konusundan elde edilmiştir. Su kullanım randımanı her iki sulama yönteminde de kesikli akışta sürekli akışa oranla daha yüksek bulunmuştur (damla sulama yönteminde sürekli akış ve kesikli akış için sırasıyla 21.7 ve 25.0 kg m -3, toprakaltı damla sulama yönteminde 26.2 ve 29.2 kg m -3 ). Kaffka vd. (2006), ABD-California da ve döneminde sonbaharda ekilen şeker pancarında tekil damla sulama borusu ve yağmurlama sulama ile yaptıkları denemede sulama zamanının planlanması için 2.75 m derinliğe kadar nötron tüpü yerleştirmişlerdir. Sulamalar merkezdeki konuda 0-15 cm toprak katmanında nem % 40 a düşünce yapılmıştır. Verilen su miktarı alana yerleştirilen su toplama kapları ile ölçülmüştür. Her yıl mayıs, haziran ve temmuz olmak üzere 3 farklı tarihte hasat yapılmıştır. Araştırma sonucunda su kısıtı olan konularda bitki köklerinin 2.75 m den daha derinlerden su çektiği, bitkide stres arttıkça şeker oranının arttığı, ancak uygulanan su miktarı su tüketiminin % 45 inin altına düştüğünde şeker oranının azaldığı belirlenmiştir. 16

31 Hanson ve Kaffka (2006), şeker pancarının damla sulama ile sulanmasında 3 damla sulama borusu derinliği (yüzeyde ve toprakaltında 15 cm ve 30 cm derinlikte) ve 3 sulama aralığının (her gün, haftada 2 kez ve haftada 1 kez) ve karık sulamanın verim ve hastalık gelişimi üzerine etkisini araştırmışlardır. En yüksek verim yüzeye serilen ve haftada 2 kez sulanan damla sulamadan, en düşük verim ise 30 cm derinliğe döşenen ve her gün sulanan damla sulamadan elde edilmiştir. 2.4 Şeker Pancarına Verilen Azotun Son Uygulama Zamanına İlişkin Araştırmalar Ulrich (1950), şeker pancarı kökündeki şekerin birikimine etki etmesi bakımından bitkinin hasattan 11 hafta önce kritik konsantrasyonun altında (kuru yaprak sapının 1000 mg kg -1 den daha az NO 3 -N kapsadığı) azot kapsaması gerektiğini belirtmiştir. Ulrich vd. (1959), şeker pancarı bitki analizlerinde nitrat konsantrasyonun kritik düzeyin altında olması durumunda hasada üç ay süre kalıncaya kadar azotlu gübrelemenin yapılabileceğini belirtmektedirler. Last ve Tinker (1968), yüksek şeker verimi için şeker pancarı tarafından gereksinim duyulan azot miktarının tarladan tarlaya değiştiğini küçük oranlarda azot uygulaması yaparak göstermişlerdir. Araştırıcılar yaprak sapındaki nitrat azotu konsantrasyonunun haziran ayı başında yaklaşık 1000 mg kg -1 a eylül ayı başında 100 mg kg -1 dan daha aşağı düştüğünü ve en yüksek şeker verimi için haziran ayında yaprak sapındaki 800 mg kg -1 azot konsantrasyonunun uygun olduğunu belirtmişlerdir. Hills ve Ulrıch (1971), azot yetersizliği olan bitkilerin, pancar kökü şeker varlığının hasattan önce 12 hafta veya daha fazla süre azot yetersizliği çekmeyen bitkilerin şeker varlığını geçebileceğini, bu nedenle azot gübrelemesinde amaçlardan birisinin de hasattan 4-6 hafta önce bitkinin azot noksanlığı çekmesini sağlamak olduğunu, çoğunlukla tarla şartlarında şeker pancarının şeker veriminde azalma olmadan 8-12 hafta bitkinin azot noksanlığına tolerans göstererebileceği belirtmişlerdir. 17

32 Chamberland ve Doiron (1973), yılları arasında şeker pancarına değişik tip ve oranlarında azotlu gübre uygulayarak yaptıkları çalışmada, yapılan nitrat analiz sonuçlarına göre pancar çıkışından sonraki 7. ile 8. hafta arasındaki yaprak sapı nitrat azotu ile şeker verimi arasında pozitif, 7. haftadan önceki nitrat miktarı ile şeker verimi arasında ise negatif ilişki bulmuşlardır. Araştırıcılar, yüksek şeker verimi için şeker pancarının günlük ilk gelişme döneminde yaprak sapı nitrat konsantrasyonunun mg kg -1 arasında olması gerektiğini belirtmişlerdir. Carter ve Traveller (1981), ABD, İdaho da 1977 yılında tarla şartlarında 0, 11.2, 24.2 ve 39.2 kg da- 1 olmak üzere 4 azot düzeyini; ekim öncesi, haziran ortası, temmuz ortası ve ağustos ortasında uygulayarak şeker pancarının kök verimi, şeker varlığı ve verimi, kuru madde üretimi, yaprak alan indeksi ve bitki azot alımını mevsim boyunca örnekler alınarak tespit etmişlerdir. Fazla azot azotlu gübre uygulama veya azot uygulamasını mevsim ortasına kadar geciktirerek fotosentez ürünlerinin büyük bir kısmının köklerde şeker ve kuru madde birikimi yerine yaprak gelişimi artırmak için kullanmasına neden olduğu, şeker birikimi temmuz sonundan eylül başına kadar en yüksek olduğunu, bu dönemde ilave azot uygulaması veya bitki tarafından fazla azot alımının hasatta şeker birikiminde ve üretiminde büyük azalmalara neden olduğu belirtilmiştir. En yüksek kök ve şeker verimi, azot düzeyleri içinde 11.2 kg N da -1 düzeyinden kg da -1, uygulama zamanları içinde ise ekim öncesi uygulamasından 5260 kg da -1 olarak elde edildiği bildirilmiştir. Gilbert vd. (1981), Kolorado ve İdaho da yaptıkları çalışmada nisan ayındaki ekimden dönem ortası olan haziran sonu veya temmuz başına kadar bitki nitrat konsantrasyonunun arttığını ve en yüksek değere ulaştığını daha sonra yapılan gübrelemenin hasatta şeker oranını azaltması nedeniyle bu tarihin en son gübreleme tarihi olarak düşünülmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Armstrong vd. (1986), şeker pancarı bitkisinin yaz günlerinde azot alım miktarının 0.5 kg da -1 gün -1 ü aşabildiğini, hasatta yumruların, son ürün şekerin maksimum olarak alınabilmesini garantilemek için muhtemel çözünebilir azotlu bileşik miktarını en az ihtiva etmesi gerektiğini bildirmektedirler. 18

33 Lamb (1989), ABD, Ninesota da yaptığı çalışmada; farklı zamanlarda uygulanan azotun şeker pancarı kök verimi ve kalite değerleri üzerine etkisini araştırmak amacıyla azotun 0 ve kg N da -1 dozunu; ekimden önce, bitkinin 4 gerçek yapraklı döneminde, 2. uygulamadan 3 hafta sonra ve 2. uygulamadan 6 hafta sonra uygulamıştır. Araştırma sonucuna göre azot uygulamasının; kök verimi, arıtılabilir şeker verimi, kök sodyum ve zararlı azot kapsamını tanığa göre artırdığını belirtmiştir. Uygulama zamanlarının, şeker pancarı kök verimi ve arıtılmış şeker verimi üzerine istatistiksel olarak önemli bir etki yapmamasına rağmen ekim öncesi ve 4 gerçek yapraklı dönemde, son iki uygulama dönemine göre kök veriminde ve arıtılmış şeker veriminde artış eğilimi görüldüğü ayrıca son iki uygulamada şeker kapsamının azaldığını ve safiyet bozucu maddelerden sodyum ve zararlı azot kapsamının arttığını, potasyum kapsamında ise farklılık görülmediğini bildirmiştir. Eckhoff (1995), Sidney, Montana da toprak analiz sonucuna göre verilmesi gereken azotun tamamı ve bu miktarın %80 ini; yalnız ekim öncesi, yalnız çıkış sonrası ve bir kısmını ekim öncesi kalanı çıkış sonrası uygulayarak kök verimi, şeker varlığı ve verimi, şeker pancarı kökünde bulunan safiyet bozucu maddeleri ölçmüştür. Araştırıcı, her iki azot düzeyinin yalnızca çıkış sonrası uygulamasında şeker varlığının azaldığını, kök verimi ve şeker veriminin ise her iki azot düzeyinde ve uygulama zamanında değişmediğini, azaltılmış azot düzeyinde zararlı azot kapsamı istatistikî olarak düşük gerçekleştiğini fakat uygulama zamanının safiyet bozucu maddeler üzerine etkisinin olmadığını bildirmiştir. Draycott ve Martindale (2000), eylül ortasından sonra günlerin kısalması, sıcaklığın düşmesi, yaprakların yaşlanması nedeniyle azot alım eğrisinin yükselmesinin durduğunu, sonbahar periyodunda şeker pancarının 5 kg N da -1 dan daha az azot aldığını, hasatta (kasım ayında) yüksek miktardaki kök verimi (yaklaşık kg da -1 ), yüksek şeker oranı (% 18.5), düşük amino azotu (100 mg 100 g -1 şeker den daha az) ile yaklaşık 10 kg da -1 N kaldırdığını, yaprakların 10 kg da -1 N den daha fazla azot içermemesi gerektiğini bildirmektedirler. 19

34 Eckhoff (2001), şeker pancarında yüksek verimin; uygun çeşit, düzgün bitki dağılımı, çevresel faktörler ve özellikle azot, fosfor ve potasyum olmak üzere iyi ve dengeli bir gübrelemeye bağlı olduğunu, yüksek verim ve kalite için azot uygulamasının çoğu zaman zor olabileceğini, vejatasyon süresinin sonuna doğru aşırı azot gübrelemesinin kaliteyi düşürmesinin yanında üreticiler için artı bir maliyet olduğunu, gereğinden az verilen gübrenin de verimi düşürdüğünü, aşırı gübrelemenin ayrıca yıkanma ve yüzey akışı yoluyla çevresel kirliliğe yol açtığını, yine de azot uygulamasının; sakkaroz verimini artırmanın ve şeker pancarından en fazla kazanç sağlanmasının en iyi yollarından biri olduğunu bildirmektedir. Draycott ve Christenson (2003), şeker pancarı fidelerinin gelişmenin erken dönemleri boyunca, azot isteklerinin nispeten az olduğunu fakat erken gelişme hızlandığı zaman azot isteklerinin önemli olduğunu ve topraktan artan miktarlarda nitrat alındığını, bitkinin bu isteğinin gübre desteğiyle ve toprak mineral azotu tarafından karşılandığını bildirmektedirler. Araştırıcılar, iklim ve ekim zamanının ortalama olduğu bir yılda şeker pancarının ekimden 60 güne kadar yalnızca yaklaşık 1 kg N da -1 azot kaldırdığını, uzun günler yaklaşıp sıcaklıkların yükseldiği hızlı büyüme döneminde bitkinin, ağustos a kadar almış olduğu azot miktarının 1 kg N da -1 dan 15 kg N da -1 a çıktığını, sonraki yaklaşık 60 günde ortalama olarak 0.25 kg da -1 gün -1 olacak şekilde topraktan bitkiye azot taşındığını, ılık ve güneşli günler ile nemli topraklarda azot alım miktarını yaklaşık olarak 0.6 kg da -1 gün -1 olduğunu bildirmektedirler. 20

35 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Araştırma yeri Araştırma yeri olan Ankara, Orta Anadolu Bölgesi nde yer almakta olup deniz seviyesinden yüksekliği 850 metre dir. Araştırma yeri, Ankara Şeker Fabrikası ekim alanlarının çoğunluğuna ve kısmen de olsa Orta Anadolu şeker pancarı ekim alanlarına benzerlik gösteren Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (TŞFAŞ) Şeker Enstitüsü Müdürlüğüne ait Etimesgut Deneme İstasyonu Şefliği deneme tarlasıdır (Şekil 3.1). Şekil 3.1 Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Şeker Enstitüsü Müdürlüğü Etimesgut Deneme İstasyonu Şefliği deneme tarlası Araştırma yerinin iklim özellikleri Araştırma yeri, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı olan İç Anadolu Bölgesi nin tipik karasal ikliminin özelliklerini taşımaktadır. Yıllık yağış ortalama mm arasında değişmektedir. Bu yağışın yaklaşık %30 u ilkbaharda, %15 i yaz aylarında, % 20 si sonbaharda ve %35 i kış aylarında düşmektedir. En fazla yağış mayıs ayında düşmekte ve temmuz ve ağustos aylarında genel olarak yağış olmamakta veya 21

36 nadiren olmaktadır (Çölaşan 1960). Belirgin sıcak ve kurak yaz mevsimi, soğuk ve nispeten yağışlı bir kış tarafından izlenmektedir. Ankara ili yıllık sıcaklık ortalaması bakımından izoterm eğrileri arasında yer almaktadır. Yıllık sıcaklık farkı çoğu zaman 20 o C yi geçmektedir. En sıcak aylar temmuz-ağustos ayları olup, günlük ortalama sıcaklık 23 o C civarındadır. Araştırma yerinde yaz günü 100 olarak belirlenmekte ve sıcaklığın 30 o C nin üzerine çıktığı günler yıllık normal tropik günler olarak belirtilmektedir. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Şeker Enstitüsü Müdürlüğü Etimesgut Deneme İstasyonu Şefliği deneme alanının iklim verileri çizelge 3.1 de verilmiştir. Sıcak ve kurak yaz aylarında günde 6 mm ye yükselen oldukça yüksek bir evapotransprasyon hüküm sürmektedir. Buharlaşma, toplam yağıştan daha fazladır. Oransal nem bütün yıl boyunca düşüktür. 35 yıllık gözlemlere göre ortalama donlu günlerin sayısı 100, ortalama yağış mm, sıcaklık 12.3 o C ve oransal nem % 60 dır. 35 yıllık gözlemlere göre kış aylarında gece sıcaklığı çoğu kez o C ye düşebilmekte, yazın gündüz sıcaklığı ise 40 o C ye yükselebilmektedir. 35 yıllık gözlemlere göre ortalama güneşleme süresi 7.37 dir (TÜİK 2011). Özellikle ülkemiz koşulları göz önünde tutularak kuraklığa etkisi olan bütün faktörleri (yağış, sıcaklık, güneşleme süresi, oransal nem, kuraklık periyodu) içeren ve ortalama değeri yaklaşık 1 olan bir katsayı geliştirilmiştir (Aydeniz 1977). Nemlilik ya da kuraklık katsayısı olarak adlandırılan bu katsayı Ankara ili için nemlilik katsayısı olarak 0.78 ve kuraklık kat sayısı olarak 1.28 olup, çok kurak sınıfı göstermektedir. 22

37 Çizelge 3.1 Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Şeker Enstitüsü Müdürlüğü Etimesgut Deneme İstasyonu deneme alanının iklim verileri* Sıcaklık Değerleri ( o C) Toplam Yağış (mm) Uzun Yıllar Uzun Aylar Ort.** Yıllar En En En En En En Ort.** Yüksek Düşük Yüksek Düşük Yüksek Düşük Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık * Şeker Enstitüsü Müdürlüğü Etimesgut Deneme İstasyonu verileri ** yılları arası Araştırma yerinin toprak özellikleri Ankara ili toprak kaynağı envanter etütlerine göre, ilde yaygın olarak kahverengi topraklar, kahverengi orman toprakları, alüviyal ve koluviyal topraklar ile kırmızı kahverengi topraklar bulunmaktadır (TOPRAKSU 1972). Araştırma alüviyal büyük toprak gruplarının bulunduğu bölgede yürütülmüştür. Toprak derin olup tekstür sınıfı kildir. Denemenin kurulduğu alan Ankara çayının oluşturduğu alüviyal topraklardan oluşan düz bir ovadır. Tuzluluk problemi bulunmayan alanın toprak ph sı yaklaşık 8 olup alkali reaksiyon göstermektedir (Driessen ve Linden 1970). Toprakların kireç kapsamı kireçli sınıftadır. Dememe alanı topraklarının organik madde ve toplam azot kapsamı az, alınabilir fosfor ve potasyum kapsamları orta ise düzeydedir. Araştırmanın yürütüldüğü TŞFAŞ Şeker Enstitüsü Müdürlüğü Etimesgut Deneme İstasyonu deneme alanı toprak özelliklerine ait değerler çizelge 3.2 de verilmiştir. 23

38 Çizelge 3.2 Araştırmanın yürütüldüğü deneme alanları topraklarının kimi fiziksel ve kimyasal özellikleri Toprak Özelliği Yöntem Birim Tekstür Sınıfı Bouyoucos (1951) - Kil Kil Kil - % Silt - % Kum - % Kireç (CaCO 3 ) Hızalan ve Ünal (1966) % Elektriksel İletkenlik (EC) Jackson (1962) ds m ph 1:2.5 (toprak:su) Jackson (1962), Organik Madde Jackson (1962) % Toplam Azot (N) Jackson (1962) % KDK Richards (1954) meq 100 g Alınabilir Fosfor Olsen vd. (1954) mg kg Alınabilir Potasyum (K) Knowels and Watkin (1967) mg kg Değişebilir Kalsiyum (Ca) Richards (1954) mg kg Değişebilir Magnezyum (Mg) Richards (1954) mg kg Değişebilir Potasyum (K) Richards (1954) mg kg Değişebilir Sodyum (Na) Richards (1954) mg kg Yarayışlı Çinko (Zn) Lindsay ve Norvel (1969) mg kg Yarayışlı Demir (Fe) Lindsay ve Norvel (1969) mg kg Yarayışlı Mangan (Mn) Lindsay ve Norvel (1969) mg kg Yarayışlı Bakır (Cu) Lindsay ve Norvel (1969) mg kg Yarayışlı Bor (B) Lindsay ve Norvel (1969) mg kg Tarla denemelerinde kullanılan bitki materyali Tarla denemelerinde bitki materyali olarak KWS-TÜRK ticari kuruluşundan temin edilen Pauletta (KWS) şeker pancarı çeşidi tohumu kullanılmıştır. Kullanılan şeker pancarı çeşidi Rhizomania ve Cercospora şeker pancarı hastalıklarına dayanıklılık, şeker pancarı kist nematodu zararlısına karşı ise toleranslılık özelliğine sahiptir. Tohumlar ilaçlı ve kaplanmış olup, çeşit genetik monogermdir. Tohumun genel görünüşü şekil 3.2 de verilmiştir. 24

39 Şekil 3.2 Denemelerde kullanılan kaplanmış Pauletta şeker pancarı çeşidi tohumu Tarla denemelerinde kullanılan gübreler Denemede azot kaynağı olarak kristal amonyum sülfat (AS, % 21 N) gübresi, fosfor kaynağı olarak triple süperfosfat (TSP, % P 2 O 5 ) gübresi, potasyum kaynağı olarak ise potasyum sülfat (PS, % 50 K 2 O) gübresi kullanılmıştır Damla sulama fertigasyon sistemi Damla sulama sistemi ile deneme konusu bitki besin maddelerini deneme parsellerine hassas ve homojen verebilmek için her parsel için ayrı bir gübre tankı olan bir sistem kurulmuştur. Yapılan hesaplamalar sonucunda, ana su kaynağı olan motopomptan deneme alanı boyunca 100 metre uzunluğunda 125 mm çaplı PE sulama borusu konmuştur. Bu hattan deneme parsellerinin başından geçecek şekilde tekrarlamalar arasına 55 metre uzunluğunda 8 adet 75 mm çaplı PE sulama borusu bağlanmıştır. Parsel başlarında; 32 mm çaplı PE 100 polietilen borular, 75 mm çaplı PE sulama borulara priz kolye ile bağlanmış, yaklaşık 30 cm sonra 32 mm çaplı boru ile 7 L büyüklüğündeki gübre tankına giriş yapılmıştır (Şekil 3.3). Gübre tankının girişine bir adet küresel vana konmuştur. Tanktan yine 32 mm çaplı boru ile çıkış yapılmış ve parsellerin başına gelinmiştir. Parsel başlarında; civatalı kolye ve damla erkek dirsek ile 32 mm çaplı borulara, 20 cm aralıklı ve 1 atmosfer basınçta 4 L h -1 damlatıcısı olan 16 25

40 mm çaplı damla sulama borularına bağlanmıştır (Şekil 3.4). Damla sulama borularının sonu kör tapa ile kapatılmış ve kelepçe ile sıkıştırılmıştır. Her parsele, 45 cm olan şeker pancarı sıra aralarından geçecek şekilde 10 metre uzunluğunda 5 adet (parsel boyu: 10 m, parsel eni: 2.7 m) damla sulama borusu konmuştur. Parsellerde 250 adet damlatıcı bulunmaktadır. Motopomptan sonra iki adet yatay disk filtre konmuş, filtreden sonra ana hatta bir tahliye hattı konmuş daha sonra bir adet manometre bağlanmıştır. Diğer bir manometre 75 mm çaplı PE boru hattının en sonuna konmuştur. Parsele 20 mm su vermek için; bar basınçta 35 dakika sulama yapılmıştır. Şekil 3.3 Parsellere gübre uygulaması yapılan 7 L hacmindeki metal gübre tankı 26

41 Şekil 3.4 Deneme için tesis edilen fertigasyon sisteminin görünüşü Yağmurlama sulama sistemi Damla sulama ile sulanan denemelerin bitişiğine yağmurlama sulama yapılması için 12 metre eninde ve 85 metre boyunda bir dekarlık parsel oluşturulmuştur. Parsel boyunca orta bölümden 60 mm çaplı yağmurlama borularından sulama hattı tesis edilmiştir. Sulama hattına su motopompla basılmış, motopomp çıkışından sonra sulama parseline gelmeden hat üzerine bir manometre yerleştirilerek su basıncı kontrol edilmiştir yılında sulama hattına 3 bar basınçta 3.32 m 3 h -1 debisi olan 13 adet yağmurlama başlığı bağlanmıştır. Toplam 7 sulamada 33 saat sulama yapılarak mm su verilmiştir. Sulama zamanı fenolojik gözlemlere dayanılarak yapılmış olup sulamalar yaklaşık 15 gün aralıkla gerçekleşmiştir yılında da oluşturulan sulama alanına; benzer uygulamalar yapılarak sulama hattına 14 sulama başlığı bağlanmış, toplam 6 sulamada 30 saat sulama yapılarak mm su verilmiştir. Deneme alanına kurulan yağmurlama sulama sistemi Şekil 3.5 de görülmektedir. 27

42 Şekil 3.5 Yağmurlama sulama sisteminin genel görünüşü 3.2 Yöntem Tarla denemelerinin kurulması ve yürütülmesi Deneme alanı olarak Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Şeker Enstitüsü Müdürlüğü Etimesgut Deneme İstasyonu Şefliği tarlaları seçilmiştir Deneme planı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına (Beta vulgaris L.) verilen azotun verim ve kalite üzerine etkisi ve damla sulama sistemi ile şeker pancarına (Beta vulgaris L.) verilen potasyumun verim ve kalite üzerine etkisi konulu tarla denemeleri tesadüf blokları deneme deseninde, damla sulama sistemi ile şeker pancarına (Beta vulgaris L.) verilen azotun son verilme zamanının belirlenmesi konulu tarla denemesi basit faktöriyel düzende ve tesadüf blokları deneme deseninde, 4 tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Çalışmanın esas konusu olmamakla birlikte, bu üç denemenin bitişiğine 2009 ve 2010 yılında Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. nin önerdiği yetiştirme teknikleri 28

43 ve yağmurlama sulamanın yapıldığı 12 m x 85 m boyutlarında 1 dekar büyüklüğünde bir deneme daha kurulmuştur. I) Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun verim ve kalite üzerine etkisi. Deneme konusu olarak azotun 10, 13, 16, 19 ve 21 kg N da -1 düzeyleri seçilmiş olup, azotun 1/3 ü ekim öncesi topraktan kalan, 2/3 ü ise damla sulama sistemiyle uygulanmıştır. Deneme deseni : Tesadüf blokları Tekrarlama sayısı : 4 Deneme konuları : Çizelge 3.3 de gösterilmiştir. Deneme alanı : 46.0 m x m = m 2 Ekim parseli : 2.7 m (6 sıra ) x 10.0 m = 27.0 m 2 Hasat parseli : 1.8 m (4 sıra) x 7.5 m = 13.5 m 2 II) Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyumun verim ve kalite üzerine etkisi Deneme konusu olarak potasyumun 2.5, 5, 7.5 ve 10 kg K 2 O da -1 düzeyleri seçilmiş olup, potasyumun 1/3 ü ekim öncesi topraktan kalan, 2/3 ü damla sulama sistemiyle uygulanmıştır. Deneme deseni : Tesadüf blokları Tekrarlama sayısı : 4 Deneme konuları : Çizelge 3.4 de gösterilmiştir. Deneme alanı : 46.0 m x m =772.8 m 2 Ekim parseli : 2.7 m (6 sıra ) x 10.0 m = 27.0 m 2 Hasat parseli : 1.8 m (4 sıra) x 7.5 m = 13.5 m 2 29

44 30 Çizelge 3.3 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun uygulama miktarları, zamanları ve uygulama şekilleri Deneme konusu Uygulanan toplam azot kg da -1 Gübre uygulanan sulama adet Topraktan uygulanan azot kg da -1 Fertigasyonla uygulanan azot kg da -1 Topraktan uygulanan AS (% 21 N) kg da -1 Fertigasyonla uygulanan AS (% 21 N) kg da -1 Topraktan uygulanan AS (% 21 N) g parsel -1 Fertigasyonla uygulanan AS (% 21 N) g parsel -1 Fertigasyonla bir sulamada uygulanan AS g parsel -1 N N N N N Deneme konusu Temel gübreleme potasyum Uygulanan toplam potasyum kg da -1 Gübre uygulanan sulama adet Topraktan uygulanan potasyum kg da -1 Fertigasyonla uygulanan potasyum kg da -1 Topraktan uygulanan PS kg da -1 Fertigasyonla uygulanan PS kg da -1 Topraktan uygulanan PS g parsel -1 Fertigasyonla uygulanan PS g parsel -1 Bir sulamada uygulanan PS g parsel

45 31 Çizelge 3.4 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyumun uygulama miktarları, zamanları ve uygulama şekilleri Deneme konusu Uygulanan toplam potasyum kg da -1 Gübre uygulanan sulama adet Topraktan uygulanan potasyum kg da -1 Fertigasyonla uygulanan potasyum kg da -1 Topraktan uygulanan PS kg da -1 Fertigasyonla uygulanan PS kg da -1 Topraktan uygulanan PS g parsel -1 Fertigasyonla uygulanan PS g parsel -1 Fertigasyonla bir sulamada uygulanan PS g parsel -1 K K K K Deneme konusu Temel gübreleme Azot Uygulanan toplam azot kg da -1 Gübre uygulanan sulama adet Topraktan uygulanan azot kg da -1 Fertigasyonla uygulanan azot kg da -1 Topraktan uygulanan AS (% 21 N) kg da -1 Fertigasyonla uygulanan AS (% 21 N) kg da -1 Topraktan uygulanan AS (% 21 N) g parsel -1 Fertigasyonla uygulanan AS (% 21 N) g parsel -1 Fertigasyonla bir sulmada uygulanan AS g parsel

46 III) Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son verilme zamanının belirlenmesi Deneme konusu olarak azotun 13, 16 ve 19 kg N da -1 düzeyleri için 1 Temmuz, 15 Temmuz, 1 Ağustos ve 15 Ağustos ta uygulamaya son verilen konuları seçilmiştir. Deneme deseni : Basit faktöriyel düzende tesadüf blokları Tekrarlama sayısı : 4 Deneme konuları : Çizelge 3.5 de gösterilmiştir. Deneme alanı : 46.0 m x 54.4 m = m 2 Ekim parseli : 2.7 m (6 sıra ) x 10.0 m = 27.0 m 2 Hasat parseli : 1.8 m (4 sıra) x 7.5 m = 13.5 m Toprak örneklerinin alınması ve analize hazırlanması Ekim öncesi deneme alanından her iki yılda 0-30 cm derinlikten toprak örnekleri alınmıştır (Jackson 1962). Alınan toprak örnekleri naylon torbalara konularak laboratuvara getirilmiştir. Toprak örnekleri güneş görmeyen gölge bir yerde hava kuru duruma gelinceye kadar kurutulmuş, iri taşlar temizlendikten sonra 2 mm elekli toprak eleme değirmeninde elenmiş ve analizler için örnek kaplarında saklanmıştır. Toprak örneklerinin alınmaları ve analizlere hazırlanmaları sırasında çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilecek bulaşmaları önlemek için gerekli özen gösterilmiştir Toprak işleme, gübreleme, ekim ve bakım işleri I) Toprak işleme 2009 ve 2010 yılında, bir önceki yıl arpa ekilmiş olan deneme alanı tarlaları, arpa hasat edildikten sonra ekim ayında diskaro ile anız bozulmuş daha sonra baklava dilimi şeklinde cm derinlikte dip kazan çekilmiş, kasım ayında ise cm derinlikte kulaklı pullukla sonbahar sürümü yapılmıştır. İlkbaharda nisan ayında 8-10 cm derinliğinde kombikürüm çekilerek toprak hazırlığı tamamlanmıştır. 32

47 33 Çizelge 3.5 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son verilme zamanının belirlenmesinde azotun uygulama miktarları, zamanları ve uygulama şekilleri Azot kg da -1 Konular Son uygulama zamanı Gübre uygu. sulama adet Topraktan uygulanan azot kg da -1 Fertigasyonla uygulanan azot kg da -1 Topraktan uygulanan AS (% 21 N) kg da -1 Fertigasyonla uygulanan AS (% 21 N) kg da -1 Topraktan uygulanan AS (% 21 N) g parsel -1 Fertigasyonla uygulanan AS (% 21 N) g parsel -1 Fertigasyonla bir sulamada uygulanan AS g parsel -1 13(N 1 ) 1 Temmuz(Z 1 ) (N 1 ) 15 Temmuz(Z 2 ) (N 1 ) 1 Ağustos(Z 3 ) (N 1 ) 15 Ağustos(Z 4 ) (N 2 ) 1 Temmuz(Z 1 ) (N 2 ) 15 Temmuz(Z 2 ) (N 2 ) 1 Ağustos(Z 3 ) (N 2 ) 15 Ağustos(Z 4 ) (N 3 ) 1 Temmuz(Z 1 ) (N 3 ) 15 Temmuz(Z 2 ) (N 3 ) 1 Ağustos(Z 3 ) (N 3 ) 15 Ağustos(Z 4 ) Deneme konusu Temel gübreleme potasyum Uygulanan toplam potasyum kg da -1 Gübre uygulanan sulama adet Topraktan uygulanan potasyum kg da -1 Fertigasyonla uygulanan potasyum kg da -1 Topraktan uygulanan PS kg da -1 Fertigasyonla uygulanan PS kg da -1 Topraktan uygulanan PS g parsel -1 Fertigasyonla uygulanan PS g parsel -1 Fertigasyonla bir sulamada uygulanan PS g parsel

48 II) Gübreleme işleri Azot ve potasyum gübrelemesi deneme konusu olup, fosforlu gübreleme toprak analizi sonuçlarına ve TŞFAŞ nin gübre öneri rehberine göre yapılmıştır ve 2010 yılında önerilen 9 kg da -1 P 2 O 5 in tamamı tüm parsellere ilkbaharda tohum yatağı hazırlığında topraktan verilmiştir. Çizelge de gösterildiği şekilde 10, 13, 16, 19 ve 21 kg da - 1 azot dozları deneme konusu ve 13, 16, 19 kg da -1 azot dozlarının 1 Temmuz, 15 Temmuz, 1 Ağustos ve 15 Ağustos tarihlerinde uygulamaya son verilme zamanı deneme konusu olan denemelerde azot ve potasyumun 1/3 ü ilkbaharda tohum yatağı hazırlanma esnasında doğrudan toprağa, kalan azot ve potasyum miktarları ise damla sulama sistemiyle uygulanmıştır. Benzer şekilde deneme konusu potasyumun 2.5, 5, 7.5 ve 10 K 2 O da -1 dozları olan denemede de potasyum ve azotun 1/3 ü ilkbaharda tohum yatağı hazırlama esnasında doğrudan toprağa, kalan azot ve potasyum miktarları damla sulama sistemiyle uygulanmıştır. Topraktan verilecek gübre miktarları hesaplanarak parsellere elle uygulanmış, uygulanan gübre; parsellerin boyuna olacak şekilde 8-10 cm derinliğinde kombi kürüm çekilerek toprağa karıştırılmıştır. Gübrelerin parsellere elle uygulanması ve kombi kürümle toprağa karıştırılması şekil de gösterilmiştir. Deneme konusu azot ve potasyum olan parsellere, her parsel için her sulamada verilecek gübre miktarı daha önce 2 litrelik plastik kaplarda çözülmüş ve damla sulama başlatıldıktan 10 dakika sonra parsel başındaki 7 litrelik gübre tankının vanası kapatılarak içine çözülmüş olan gübre konulmuş ve vana açılarak uygulama yapılmıştır ve 2010 yılında yağmurlama sulama yapılacak alanın gübrelenmesi; deneme alanından alınan toprak örneklerinin analiz sonuçlarına ve TŞFAŞ nin gübre öneri rehberine göre yapılmıştır. Her iki yılda da uygulanması gereken 16 kg azot un 1/2'si (8 kg N da -1 ), fosfor (9 kg P 2 O 5 da -1 ) ve potasyumun (7.5 kg K 2 O da -1 ) tamamı topraktan verilmiş ve gübreler kombikürümle toprağa 8-10 cm derinlikte karıştırılmıştır. Uygulanması gereken kalan azot ise 2. çapa önüne elle uygulanarak çapa ile karıştırılmıştır. 34

49 Şekil 3.6 Deneme parsellerine topraktan verilen gübrelerin elle uygulanması Şekil 3.7 Deneme parsellerine topraktan uygulanan gübrelerin kombikürüm ile karıştırılmas 35

50 III) Ekim işleri Denemelerin ekimi, tohum yatağı hazırlandıktan sonra toprak sıcaklığı ve toprak tavı dikkate alınarak Şekil 3.8 ve Şekil 3.9 da görüldüğü gibi sıra aralığı 45 cm olan ve tohum miktarı ayarlanan ekim mesafesine eşit miktarda tohum ekebilen parsel ekim makinesi ile sık ekim şeklinde yapılmıştır. Ekim, ilk yılda 21 Nisan 2009 tarihinde, ikinci yılda ise 24 Nisan 2010 tarihinde deneme planına uygun şekilde yapılmıştır. Ekimde şeker pancarı kist nematoduna toleranslı Pauletta (KWS) şeker pancarı çeşidi tohumu kullanılmıştır. Yağmurlama sulama ile sulanacak 1 dekar alanın ekimi her iki yılda diğer denemelerle aynı tarihte; sıra üzeri 8 cm, sıra aralığı 45 cm olacak şekilde hassas mibzer ile Pauletta şeker pancarı çeşidi tohumu kullanılarak yapılmıştır. Şekil 3.8 Parsel ekim makinesi ile sık ekilen tohumların sıra üzerine düşüş aralığı 36

51 Şekil 3.9 Parsel ekim makinesi ile denemenin ekilmesi IV) Bakım işleri 2009 yılında deneme parselleri sık ekim yapılması ve ekimden sonra yeterli yağış alınması nedeniyle pancar çıkışında bir sorun ile karşılaşılmamıştır yılında ise ekim sonrası yağış olmadığı için risk alınmayarak hemen çıkış sulaması yapılmış ve parsellerin tamamına yağmurlama sulama ile 15 mm çıkış sulaması yapılmıştır yılında ilk pancar çıkışı; 30/04/2009 tarihinde görülmüş ve 04/05/2009 tarihinde tamamlanmıştır yılında ise ilk pancar çıkışı; 04/05/2010 tarihinde görülmüş ve 09/05/2010 tarihinde tamamlanmıştır yılında yağmurlama sulama yapılacak 1 da alan içinde çıkış sulaması yapılmış ve pancar çıkışında bir sorun ile karşılaşılmamıştır yılında ilk çapa (kör çapa) 11/05/2009 tarihinde, parselde 240 bitki olacak şekilde (yaklaşık sıra üzeri mesafe 25 cm) tekleme ve seyreltme 25/05/2009 tarihinde, 2. çapa (temiz çapa) ise 12/06/2009 tarihinde yapılmıştır yılında ise ilk çapa (kör çapa) 15/05/2010 tarihinde, tekleme ve seyreltme 28/05/2010 tarihinde, 2. çapa (temiz çapa) ise 14/06/2010 tarihinde yapılmıştır. Çıkışını tamamlamış parseller şekil 3.10 da, kör çapası yapılmış parseller şekil 3.11 de ve seyreltme ve teklemesi yapılmış parseller ise Şekil 3.12 de görülmektedir. Denemelere ait yapılan işlem ve gözlemler ise çizelge 37

52 3.6 da verilmiştir. Denemelere ait iki yılda da telkurdu, kırkayak ve yaykuyruklular gibi toprak zararlılarına karşı chlortyrifos-ethyl, bozkurtlara karşı cypermethrin ve küllemeye karşı da biertanol etkili mücadele ilacı kullanılmıştır. Yağmurlama ile sulanan alana yukarıdaki uygulamalar yapılmış, azotun kalan bölümü 2. çapanın önüne atılmış ve çapa ile karıştırılmıştır. Burada seyreltme ve tekleme sıra üzeri 25 cm olacak şekilde yapılmıştır. Çapalama tüm denemede el işçiliği ile yapılmıştır. Çizelge 3.6 Denemelere ait yapılan işlem ve gözlem tarihleri İşlem ve gözlemler Ekim 21/04/ /04/2010 Çıkış sulaması (15 mm) Yapılmadı 25/04/2010 İlk pancar çıkışı (intaş) 30/04/ /05/2010 Pancar çıkış tamamlama 04/05/ /05/2010 İlk çapa (kör çapa) 11/05/ /05/2010 Tekleme ve seyreltme 25/05/ /05/2010 İkinci çapa (temiz çapa) 12/06/ /06/2010 Şekil 3.10 Pancar çıkışı tamamlanmış parsellerin görünüşü 38

53 Şekil 3.11 İlk çapası (kör çapa) yapılmış parsellerin görünüşü Şekil 3.12 Seyreltme ve teklemesi (sıra üzeri 25 cm olacak şekilde) yapılmış parsellerin Görünüşü 39

54 Fertigasyonun yürütülmesi Denemelerde sulama işlemine, 2009 ve 2010 yılında iklim ve toprak şartlarına bağlı olarak haziran ayı ortasında başlanmıştır. Her hafta, salı günü sabah ve cuma günü öğle sonu olmak üzere iki kez sulama yapılmıştır. Deneme konusu Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Verim ve Kalite Üzerine Etkisi ve Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Potasyumun Verim ve Kalite Üzerine Etkisi olan denemelere damla sulama sistemiyle verilecek gübre 8. sulama ile bitirilerek diğer sulamalara gübresiz devam edilmiştir. Deneme konusu Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Verim ve Kalite Üzerine Etkisi ile Azotun Son Verilme Zamanının Belirlenmesi olan parsellerde uygulama aşağıda verildiği şekilde yapılmıştır. 1 Temmuzda azot uygulamasına son verilen parsellerde (Z 1 ) 4. sulamada, 15 Temmuzda azot uygulamasına son verilen parsellerde (Z 2 ) 8. sulamada, 1 Ağustosta azot uygulamasına son verilen parsellerde (Z 3 ) 12. sulamada ve 15 Ağustosta azot uygulamasına son verilen parsellere (Z 4 ) 16. sulamada azot uygulamasına son verilmiştir. Çizelge 3.7 de denemelerin damla sulama sistemiyle sulanmaları ve gübrelenme programı verilmiştir. Deneme parsellerinin damla sulama sistemi ile sulanması ve gübrelenmesine ait görünüm şekil 3.13 de verilmiştir. Şekil 3.13 Deneme parsellerinin damla sulama sistemi ile sulanması ve gübrelenmesi 40

55 Çizelge 3.7 Denemelerin damla sulama sistemi ile sulama ve gübreleme programı Sulama Sulama Tarihi Parsellere Gübre Uygulama Programı No N Dozları K Dozları Azot-Zaman 1 19/06/09 22/06/10 N 1 -N 2 -N 3 -N 4 -N 5 K 1 -K 2 -K 3 -K 4 Z 1 -Z 2 -Z 3 -Z /06/09 25/06/10 N 1 -N 2 -N 3 -N 4 -N 5 K 1 -K 2 -K 3 -K 4 Z 1 -Z 2 -Z 3 -Z /06/09 29/06/10 N 1 -N 2 -N 3 -N 4 -N 5 K 1 -K 2 -K 3 -K 4 Z 1 -Z 2 -Z 3 -Z /06/09 02/07/10 N 1 -N 2 -N 3 -N 4 -N 5 K 1 -K 2 -K 3 -K 4 Z 1 -Z 2 -Z 3 -Z /07/09 06/07/10 N 1 -N 2 -N 3 -N 4 -N 5 K 1 -K 2 -K 3 -K 4 Z 2 -Z 3 -Z /07/09 09/07/10 N 1 -N 2 -N 3 -N 4 -N 5 K 1 -K 2 -K 3 -K 4 Z 2 -Z 3 -Z /07/09 13/07/10 N 1 -N 2 -N 3 -N 4 -N 5 K 1 -K 2 -K 3 -K 4 Z 2 -Z 3 -Z /07/09 16/07/10 N 1 -N 2 -N 3 -N 4 -N 5 K 1 -K 2 -K 3 -K 4 Z 2 -Z 3 -Z /07/09 20/07/10 Gübresiz Gübresiz Z 3 -Z /07/09 23/07/10 Gübresiz Gübresiz Z 3 -Z /07/09 27/07/10 Gübresiz Gübresiz Z 3 -Z /07/09 30/07/10 Gübresiz Gübresiz Z 3 -Z /08/09 03/08/10 Gübresiz Gübresiz Z /08/09 06/08/10 Gübresiz Gübresiz Z /08/09 10/08/10 Gübresiz Gübresiz Z /08/09 13/08/10 Gübresiz Gübresiz Z /08/09 17/08/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 18 18/08/09 20/08/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 19 22/08/09 24/08/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 20 25/08/09 27/08/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 21 29/08/09 31/08/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 22 02/09/09 03/09/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 23 06/09/09 07/09/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 24 09/09/09 10/09/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 25 13/09/09 14/09/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 26 16/09/09 17/09/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 27 20/09/09 21/09/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 28 23/09/09 24/09/10 Gübresiz Gübresiz Gübresiz 41

56 Tüm konularda, damla sulama ile potasyum uygulamasına 8. sulamada son verilmiştir. Vejetasyon süresince damla sulama sistemi ile toplam 28 sulama yapılmıştır. Bu sürede denemelere her sulamada 20 mm olmak üzere toplam 560 mm su verilmiştir Bitki örneklerinin alınması ve analize hazırlanması Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun verim ve kalite üzerine etkisi, damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyumun verim ve kalite üzerine etkisi, damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son verilme zamanının belirlenmesi konulu 3 deneme ile TŞFAŞ nin olağan yetiştirme teknikleri ve yağmurlama sulamanın yapıldığı tanık denemeden 2009 yılında 16 Temmuz 2009, 2010 yılında ise 19 Temmuz 2010 tarihinde bitki örnekleri alınmıştır. Ayrıca deneme konusu Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son verilme zamanının belirlenmesi olan denemede her azot uygulaması bitiminden 5 gün sonra tekrar bitki örnekleri alınmıştır. 1 Temmuzda azot uygulamasına son verilen deneme konusu (Z 1 ) parsellerden, bitki yaprakları yeterince olgunlaşmadığı için örnek alınmamıştır. Bitki örnekleri Ulrich vd. (1959) ve Hills ve Ulrich (1978) tarafından bildirildiği şekilde alınmıştır. Buna göre, her parselden tesadüfî 10 şeker pancarı bitkisinin en dışta kalan yaşlı yapraklar ile içteki yeni oluşmakta olan en genç yapraklar arasında bulunan gelişmesini yeni tamamlamış 10 yaprak, sapları ile birlikte koparılarak alınmıştır. Alınan bitki örneklerinde yaprak sapı, aya ile birleştiği yerden kesilerek ayrılmıştır. Aya bitkinin besin maddesi düzeyini en iyi gösterecek şekilde gerek duyulan analizlerde kullanılmıştır. Alınan bitki örnekleri kâğıt torbalar içerisine konularak hiç zaman kaybetmeden laboratuvara getirilmiştir. Bitki örneklerinin alındığı zaman parsellerdeki bitkilerin görünümü şekil 3.14 de verilmiştir Bitki örnekleri, laboratuavra getirildikten sonra bitki besinlerinin saptanmasında uygulanan yönteme göre sırasıyla 0.1 N HCI, teepol deterjan, su, saf su ve deiyonize su ile yıkanarak gerekli temizleme işlemleri yapılmış, o C de kurutulmuş, paslanmaz çelik değirmende öğütülerek analize hazırlanmış ve küçük cam şişelerde korunmuştur (Ulrich vd. 1959, Hills ve Ulrich 1978). 42

57 Şekil 3.14 Bitki örneği alınan parsellerde şeker pancarının gelişme durumu Bitki örneklerinin analize hazırlanmasında şu yol izlenmiştir; azot analizi için kurutulup öğütülmüş bitki örneklerinden yaklaşık 0.5 g tartılarak uzun yakma tüplerine aktarılmış, yakma tüpüne 2 adet kjeltabs tablet (3.5 g potasyum sülfat ve 0.4 g bakır sülfat) konmuş, daha sonra 10 ml konsentre sülfirik ve 5 ml % lik hidrojen peroksit ilave edilerek tüpler yakma ünitesine yerleştirilmiştir. Tüpteki örnekler 420 o C de dakika yakma işlemine tabi tutulmuştur. Soğutulan örneklerde toplam azot analizi yapılmıştır. Şeker pancarı yaprak ayası potasyum kapsamını saptamak için Kacar ve İnal (2008) tarafından ve Milestone Plus mikrodalga eksraksiyon cihazı el kitabında (Borowski 2003) belirtildiği şekilde öğütülmüş, kurutulmuş bitki örneğinden 0.5 g tartılarak Milestone Plus marka mikrodalga ekstaksiyon cihazının teflon kaplı yakma tüpüne konulmuştur. Üzerine 7 ml %65 lik nitrik asit ve 1 ml %30 luk hidrojen peroksit ilave edilmiştir. Yakma tüpleri hafif çalkanarak bitki örneğinin iyice ıslanması sağlanmıştır. Tüplerin kapakları kapatılmış ve referans tüpe de sıcaklık ve basınç algılayıcılar bağlanmıştır. Tüpler güvenli bir şekilde döner başlıktaki yerlerine takılmıştır. Mikrodalga eksraksiyon cihazı; birinci adımda 1 dakika, 250 Watt ve 180 o C, 2. adımda 1 dakika 0 Watt ve 180 o C, 3. adımda 6 dakika, 250 Watt ve 200 o C, 4. adımda 5 dakika, 43

58 400 Watt ve 200 o C, 5. adımda ise 5 dakika, 600 Watt ve 210 o C ye göre ve referans tüpteki basınç 30 atm değerini geçmeyecek şekilde programlanarak yakma işi tamamlanmıştır. Yakma süresince tüpler içindeki basınç 5 dakikada 30 atmosfer basınca ulaşmıştır. Mikrodalga kapatılıp 10 dakika soğuması beklenmiştir. Tüpler soğuduktan sonra mikrodalga fırından çıkartılıp oda sıcaklığına ulaşması için beklenmiş, yeterince soğuyan tüplerin kapakları çeker ocak içerisinde dikkatli bir şekilde açılıp asit buharlarının atılması sağlanmıştır. Daha sonra yakma tüpleri içerisindeki çözelti kantitatif olarak 50 ml lik ölçü balonlarına aktarılmıştır. Oda sıcaklığına ulaştıktan sonra, ölçü balonları %0.5 lik nitrik asit çözeltisi ile derecesine tamamlanarak çalkalanıp 1 gece bekletilmiştir. Bu çözeltilerde potasyum (K) analizi yapılmıştır Şeker pancarı hasadı Teknolojik olgunluğa (en ekonomik yoldan en yüksek oranda şekerin üretilebileceği dönem) erişen şeker pancarı 2009 yılında 25 Ekim de, 2010 yılında ise 29 Ekim de hasat edilmiştir (Şekil 3.15). Şekil 3.16 de görüldüğü gibi deneme parsellerindeki pancarlar kenar etkisini gidermek üzere parsel eninin her iki yönünden 45 er cm ve boyunun her iki yönünden 1.25 m lik kısmı atılarak 1.8 x 7.5 m lik hasat parseli alanındaki pancarların hasadı sökme beli kullanılarak el ile yapılmıştır. Bu şekilde hasat edilen her parseldeki 4 sıradan 120 adet pancar hasat edilmiştir. Şekil 3.17 de görüldüğü gibi hasat edilen pancarlar, başları kesilip temizlendikten sonra bez torbalara konularak etiketlenmiş, verim ve kalite analizi için laboratuvara getirilmiştir. Damla sulama sistemi ile sulanan parsellerde teknolojik olgunluğa ulaşan parsellerdeki şeker pancarı hasat işlemleri, yağmurlama sulama yapılan tanık deneme için de yapılmıştır. Şekil 3.18 de görüldüğü gibi yağmurlama sulama yapılan 1 dekarlık şeker pancarı sahasında rastgele 4 farklı hasat parseli oluşturulmuştur. Hasat parsellerinin büyüklüğü damla sulama sistemi ile sulanan parsellerin büyüklüğü ile aynı olup hasat alanı 1.8 m (4 sıra) x 7.5 m = 13.5 m 2 olarak belirlenmiştir. 44

59 Şekil 3.15 Teknolojik olgunluğa ulaşmış şeker pancarı deneme parseli Şekil 3.16 Parsel kenarlarında rant olarak bırakılan pancarlar hariç hasat alanında bulunan pancarların başları kesilmiş olarak görünüşü 45

60 Şekil 3.17 Hasat alanında bulunan pancarların torbalara doldurulmuş olarak görünüşü Şekil 3.18 Yağmurlama ile sulanan deneme alanında tesadüfî olarak oluşturularak söküm yapılan 13.5 m 2 lik hasat alanı 46

61 3.2.2 Yapılan analiz ve uygulanan yöntemler Toprak analizleri Toprak örneklerinin fiziksel ve kimyasal özelliklerini belirlemek amacıyla tekstür, ph, CaCO 3, organik madde, katyon değişim kapasitesi ve toplam azot analizleri ile bitkilerce alınabilir bitki besin kapsamlarını saptamak amacıyla P, K, Ca, Mg, Fe, Zn, Cu, Mn ve B analizleri yapılmıştır. i) Tekstür Toprak örneklerinin kum, kil ve silt fraksiyonları Bouyoucos (1951) tarafından bildirildiği şekilde hidrometre yöntemine göre, tekstür sınıfları ise Soil Survey Manual (1951) a göre yapılmıştır. ii) ph (Toprak reaksiyonu) Toprak örneği saf su ile 1:2.5 (toprak: su) oranında sulandırılmış süspansiyon cam bagetle ara ara karıştırılarak 30 dakika bekletildikten sonra ph cam elektrodlu ph-metre ile belirlenmiştir (Jackson 1962). iii) Kalsiyum karbonat Hızalan ve Ünal (1966) tarafından açıklandığı şekilde Scheibler kalsimetresiyle belirlenmiştir. iv) Organik madde Jackson (1962) tarafından bildirildiği şekilde Walkley Black yöntemine göre difenilamin indikatörü kullanılarak belirlenmiştir. 47

62 v) Toplam azot Jackson (1962) tarafından bildirildiği şekilde Kjeldahl yöntemine göre belirlenmiştir. vi) Katyon değişim kapasitesi Belli miktardaki toprak 1.0 N sodyum asetat (ph: 8.2) ile tamamen duyurulduktan sonra % 95 lik etil alkolle yıkanmış ve toprak tarafından tutulan sodyum, 1.0 N amonyum asetat (ph: 7.0) ile işleme sokulmak suretiyle yeniden ekstrakta geçirilmiştir. Ekstrakta geçen sodyum miktarı Lange Fleymfotometresi ile belirlenmiştir (Richards 1954). Katyon değişim kapasitesi meq 100 g -1 toprak olarak ifade edilmiştir. vii) Alınabilir fosfor Olsen vd. (1954) tarafından bildirildiği şekilde ekstrakt çözeltisi olarak 0.5 M sodyum bikarbonat ( ph : 8.5 ) kullanılmış ve karışım 30 dakika çalkalandıktan sonra süzükteki fosfor, Perkin Elmer 4300 DV marka ICP OES cihazında ölçülerek belirlenmiştir. viii) Alınabilir potasyum Knowels and Watkin (1967) tarafından bildirildiği şekilde ekstrakt çözeltisi olarak 25 ml 0.3 N hidroklorik asit kullanılmış, çözelti 10,7 g toprak örneği üzerene ilave edilmiş ve karışım 1 dakika çalkalandıktan sonra süzükteki potasyum, Perkin Elmer 4300 DV marka ICP OES cihazında ölçülerek belirlenmiştir. ix) Değişebilir potasyum, sodyum, kalsiyum ve magnezyum Richards (1954) tarafından belirtildiği şekilde toprak örnekleri 1 N amonyum asetat (ph: 7.0 ) ile ekstrakte edilmiş ve toprak çözeltindeki Na, K, Ca ve Mg Perkin Elmer 4300 DV marka ICP OES cihazında ölçülerek belirlenmiştir. 48

63 x) Bitkiye yarayışlı demir, bakır, çinko ve mangan Lindsay ve Norvel (1969) tarafından açıklandığı şekilde DTPA-ekstraksiyon yöntemine göre 10 g hava kuru toprağa 20 ml ekstraksiyon çözeltisi (0.005 M DTPA, 0.01 M CaCl 2, 0.1 M TEA, ph: 7.3 ) ilave edilerek 2 saat çalkalanmış ve sonra süzülerek, süzükte demir, bakır, çinko ve mangan analizleri Perkin Elmer 4300 DV marka ICP OES cihazı ile belirlenmiştir. xi) Bitkilere yarayışlı bor Sıcak su (Watson 1998) yöntemine göre, alınan toprak örneği sıcak su ile ekstrakte edildikten ve filtre edildikten sonra süzükte Perkin Elmer 4300 DV marka ICP OES cihazı ile bor belirlenmiştir Bitki analizleri Alınan bitki örnekleri yaprak ayasında N ve K analizleri yapılmıştır. i) Azot belirlenmesi Jackson (1962) tarafından bildirildiği şekilde Kjeldahl yöntemine göre Tecator marka Kjeltec Auto Sampler 1035 Analyzer cihazında belirlenmiştir (Kjeldahl 1883, Tecator Manual 1987a, Tecator Manual 1987b, Kacar ve İnal 2008 ). ii) Potasyum belirlenmesi Milestone mikrodalga ekstraksiyon cihazında elde edilen ekstraktlarda potasyum, Perkin Elmer 4300 DV marka ICP OES cihazı ile belirlenmiştir (Kacar ve İnal 2008) Şeker pancarı analizleri Laboratuvara getirilen pancarlar parsel numarasına göre sırasıyla torbalardan yıkama kazanına boşaltılmış, üzerindeki kir ve topraklar tamamen yıkanıncaya kadar tazyikli su 49

64 püskürtülmüş ve sonra bir baskül de tartılmıştır. Temizlenip tartılan pancarlar Putsch- Hagen 65 pancar kesme bıçağı ile frezede 6 mm kalınlığında kıyım haline getirilmiştir. Kıyımdan alınan örnek lapa haline getirilmiş, bu lapadan 26 g alınıp ml seyreltik kurşun asetat ile laboratuvar mikserinde yüksek devirde 2 dakika karıştırılarak süzülmüştür. Elde edilen süzükte şeker varlığı, sodyum, potasyum, zararlı azot, arıtılmış şeker varlığı ve arıtılmış şeker verimi analizleri yapılmıştır (ICUMSA 1958). i) Şeker pancar kök verimi 13.5 m 2 den hasat edilen ve temizlenip yıkandıktan sonra tartılan kg parsel -1 değerlerinin dekara oranlanmasıyla kg da -1 olarak belirlenmiştir. ii) Şeker varlığı (ŞV) ICUMSA (1958) tarafından açıklandığı şekilde soğuk digestion yöntemi ile süzüntüde % şeker varlığı otomatik sayısal-saccharimetre saccharomat III (Schmidt-Haensch) ile belirlenmiştir. Şeker varlığı şeker pancarı kökünde bulunan şekerin kök ağırlık yüzdesini göstermektedir. iii) Sodyum ve potasyum (Na, K) Kubadinow (1972) ve Kaleninko (1975) tarafından bildirildiği şekilde süzüntünün 0.2 ml si ile, seyreltilmiş lityum çözeltisinin 1.8 ml si birbirine karıştırılmış ve Beckman alev fotometresinde okunarak sodyum ve potasyum miktarları mmol 100 g -1 pancar olarak belirlenmiştir. iv) Zararlı azot (amino azotu) Kubadinow ve Wieninger (1972) tarafından açıklandığı şekilde digestion süzüntüsünden 10 ml, bakır reaktifinden 2 ml alınarak kolorimetre tüpünde karıştırılmış ve testamin fotometrede 650 nm dalga boyunda okunarak zararlı azot miktarı mmol 100 g -1 pancar olarak belirlenmiştir. 50

65 v) Arıtılmış şeker varlığı (AŞV) AŞV=ŞV- [0.343 (Na+K) N ] formülü ile belirlenmiştir. AŞV şeker pancarından fabrikasyonla üretilebilecek şekerin kök ağırlık yüzdesini göstermektedir. Eşitlikte Na, K ve N şeker pancarı safiyet bozucu maddelerden sodyum, potasyum ve zararlı azotu belirtmektedir. vi) Arıtılmış şeker verimi (AŞVE) AŞVE= [AŞV x Kök Verimi]/100 formülü ile belirlenmiştir. AŞVE şeker pancarı verimi ile AŞV değerinin çarpılması sonucu kg da -1 olarak bulunmuştur İstatistik analizler Her iki yılda araştırma sonucu elde edilen verilere Düzgüneş vd. (1987) ve Açıkgöz (1993) ün tesadüf blokları deneme metoduna göre varyans analizi uygulanmıştır. Uygulamalar arasındaki farklılıkların önem düzeylerini belirlemek amacıyla LSD testi yapılmıştır. Tüm istatistikî hesaplamalar paket istatistik bilgisayar programı (Minitab 1995) kullanılarak yapılmıştır. Damlama sulama sistemi ile yağmurlama sulama yönteminin karşılaştırıldığı sonuçlar tekerrür ortalamalarıdır. 51

66 4. BULGULAR VE TARTIŞMA Araştırma; (1) damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun verim ve kalite değerlerine etkisi, (2) damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyumun verim ve kalite değerlerine etkisi, (3) azotun son uygulama zamanının şeker pancarının verim ve kalite değerlerine etkisi, (4) olağan yetiştirme teknikleri ve yağmurlama sulama sistemi ile sulanan şeker pancarı yetiştirilmesi denemelerinden oluşmakta olup sonuçlar ayrı ayrı verilmiştir. Veriler 2009 ve 2010 yılı tarla denemeleri sonuçlarından elde edilmiştir. 4.1 Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Verim ve Kalite Değerlerine Etkisi Deneme Sonuçları Şeker pancarı kök verimi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kök verimi üzerine etkisi ve sonuçlarının LSD testi karşılaştırmaları çizelge 4.1 de, şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarının kök verimine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.1 de verilmiştir. Şeker pancarı kök verimi üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan azotun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî olarak önemli bulunmuştur. Çizelge 4.1 ve şekil 4.1 den görüldüğü gibi şeker pancarı kök verimi, uygulanan azot düzeylerine bağlı olarak her iki yılda sürekli ve düzenli bir şekilde artmış olup 19 kg N da 1 düzeyinde en yüksek noktaya ulaşmıştır. 19 kg N da 1 düzeyinden daha yüksek azot uygulanan ve araştırmada en yüksek azot uygulama miktarı olan 21 kg N da 1 düzeyinde ise 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kök verimi düşmüştür. Azot uygulamalarına bağlı olarak her iki yılda da en yüksek kök verimi 19 kg N da 1 düzeyinden elde edilmiştir yılında en yüksek kök verimi elde edilen 19 kg N da 1 düzeyi, 16 kg N da 1 düzeyi ile aynı istatistikî grupta yer almış olup sırasıyla 7839 kg da -1 ve 7435 kg da -1 kök verimi elde edilmiştir yılında ise en yüksek pancar kök 52

67 verimi 9241 kg da -1 ile 19 kg N da 1 düzeyinden elde edilmiştir. Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 5 farklı azot düzeyi içerisinde en düşük kök verimi her iki yılda 10 kg N da 1 düzeyinden elde edilmiştir yılında 10 kg N da 1 düzeyi, 13 ve 21 kg N da 1 düzeyleri ile aynı istatistikî grupta yer almış olup sırasıyla 6572, 6607 ve 6875 kg da 1 verim alınmıştır yılında ise en düşük pancar kök verimi alınan 10 ve 13 kg N da 1 düzeylerinden 8329 ve 8356 kg da 1 olarak elde edilmiştir. En yüksek şeker pancarı kök verimi elde edilen 19 kg N da 1 düzeyinde; en düşük kök veriminin elde edildiği 10 kg N da 1 düzeyine göre kök veriminde 2009 yılında % 19.3, 2010 yılında ise % 11.0 lik bir artış olmuştur. Çizelge 4.1 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun şeker pancarı kök verimi üzerine etkisi Uygulanan Azot Pancar Kök Verimi ( kg da -1 ) (kg N da -1 ) c 8329 c F Değeri Tablo % 5: 3.26 % 1: c 8356 c ab 8511 b a 9241 a bc 8519 b 8.688** ** LSD (0.05) ** : p< 0.01 düzeyinde önemli Şeker pancarı kök verimi 2009 yılında kg da -1 arasında değişirken 2010 yılında kg da -1 arasında değişmiştir. Haddock vd.(1959), şeker pancarı hasada yakın sulanması veya yağış alması durumunda kök veriminin yükseldiğini fakat köklerin didrasyonu nedeniyle şeker varlığının düştüğünü belirtmektedirler yılında şeker pancarı hasadı 29 Ekim 2010 tarihinde yapılmış ve ekim ayı içinde mm yağış alınmıştır yılında kök veriminde meydana gelen artışın hasattan önce alınan bu yağışın neden olduğu düşünülmektedir. Şeker pancarı güneş ışığından yararlanmak için olabildiğince hızlı yaprak oluşturup kısa sürede tarla yüzeyini yapraklarıyla kaplarsa verim de artmaktadır. Bitkinin bunu 53

68 gerçekleştirebilmesi için ihtiyacı olan azot miktarının karşılanması gerekmektedir. Azot bitkilerin yaprak sayısının artmasına, bireysel yaprak alanın büyümesine ve yaprakta klorofil miktarını artırarak yaprak renginin koyulaşmasına neden olmaktadır (Watson 1952). Şekil 4.1 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kök verimi üzerine etkisi Diğer taraftan şeker pancarına ihtiyaçtan daha fazla azot verilmesi, bitkinin yaprak alan indeksi (LAI) ve net asimilasyon oranının azalmasına bağlı olarak verimin düşmesine neden olmaktadır (Scott ve Jaggart 1993). Yukarıdaki verilen bilgiler işiğında; yapılan çalışma ile artan düzeylerde uygulanan azot düzeyleri şeker pancarı kök verimini 19 kg N da -1 düzeyine kadar artırdığını daha yüksek miktarda azot uygulamasının ise yaprak alan indeksi ve net asimilasyon oranının azalmasına bağlı olarak pancar kök verimini artırmadığı düşünülmektedir. Uygun ekim zamanı ve uygun hava koşullarında ekimi yapılan şeker pancarı, ekimden sonraki 60 günde yalnızca 1 kg da -1 azot kullanmaktadır. Günler uzayıp sıcaklık yükselince şeker pancarının hızlı büyüme dönemi başlamakta, ağustos sonuna kadar ki 60 günde günlük 0.25 kg da -1 olmak üzere 14 kg da -1 topraktan bitkiye azot geçmektedir. Eylül ayı ortasından itibaren günlerin kısalması, sıcaklıkların düşmesi ve yaprakların yaşlanmasıyla azot alımı düşmekte ve hasata kadar (kasım ayı) 5 kg da -1 azot alınmaktadır. Sonuç olarak, şeker pancarı vejetasyon süresince toplam 20 kg da -1 azot kaldırarak % 18.5 şeker içeren 10 t da -1 kök verimine ulaşmaktadır (Armstrong vd. 1986, Draycott ve Martindale 2000). 54

69 Farklı araştırıcıların azot düzeylerinin (azotun tamamının topraktan uygulayarak) şeker pancarı kök verimi üzerine etkisiyle ilgili yaptıkları çalışmaların sonuçlarına bakıldığında; bu çalışmadan elede edilen sonuçlar, Chochola (1981) nin çalışması ile benzerlik, diğer araştırıcıların sonuçları ile farkılık göstermektedir. Şiray (1968), Ankara şartlarında sulu şeker pancarı tarımında kullanılacak azot miktarlarını tespit etmek için Çubuk, Etimesgut, Mürted ve Polatlı da 0, 4, 8, 12 kg N da -1 dozları ile yaptığı çalışmada en yüksek kök verimini 12 kg N da -1 konusundan elde edildiğini bildirmiştir. Nuh (1973), azotlu gübrelerin verim ve kalite üzerine etkisini araştırmak amacıyla yaptığı çalışmasında, kök verim değerleri dikkate alındığında 20 kg da -1 azotun iki seferde verildiğinde pancar veriminin arttığını belirtmiştir. Chochola (1981), şeker pancarının verilen azotlu gübreden yararlanması ve şeker veriminin iyileştirilmesi üzerine yılları arasında farklı yerlerde tarla denemeleri yapmıştır. Denemede şeker pancarına 0, 6, 12, 18 ve 24 kg da -1 azot verilmiştir. Araştırmanın azot uygulanmayan parsellerinden şeker pancarı tarafından 19.7 kg N da -1 sömürülmüş; verim için optimum doz ise kg N da -1 olarak belirlenmiştir. İnal (1994), yaptığı bir çalışmada şeker pancarına 0, 1, 4, 10, 20, 40 ve 100 kg da -1 azot uygulamış ve en yüksek pancar verimini 40 kg da -1 azot uygulamasından elde etmiştir. Sueri ve Turhan (2002); Adapazarı, Eskişehir, Ankara (Etimesgut) ve Konya da 0, 8, 16, 24 ve 32 kg N da -1 dozlarını kullanarak yaptıkları çalışmada en yüksek pancar verimini Etimesgut ta 8 kg N da -1, Konya ve Eskişehir de 32 kg N da -1, Adapazarı nda ise 32 kg N da -1 dozundan elde etmişlerdir. Ankara iklim ve toprak koşullarında 2009 ve 2010 yılında yapılan tarla denemelerinden alınan sonuçlara göre damla sulama sistemi ile şeker pancarına uygulanan azot dozundaki artışa paralel olarak şeker pancarı kök verimi de artmakta ve 19 kg da -1 azot uygulamasında en yüksek kök verimine ulaşılmaktadır. Daha yüksek miktarlarda uygulanan azot ise şeker pancarının kök veriminde azalmaya neden olmaktadır. Bu sonuçlara göre, Ankara ve benzeri ekolojik koşullara sahip bölgelerde kök verimi açısından damla sulama sistemi ile şeker pancarına uygulanacak en uygun azot miktarının 19 kg N da -1 olduğu düşünülmektedir. Fakat üreticiler, azotlu gübre kullanırken yalnızca kök verimini dikkate almamalı mutlaka azotun şeker pancarı kökü 55

70 kalite değerleri (şeker varlığı, zararlı azot, potasyum ve sodyum) üzerine olan olumsuz etkisini de göz önünde bulundurmalıdırlar Şeker varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları çizelge 4.2 de, şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker varlığı üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.2 de verilmiştir. Şeker pancarı şeker varlığı (%) üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan azotun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmuştur. Çizelge 4.2 ve şekil 4.2 den görüldüğü gibi damla sulama sistemi ile şeker pancına verilen azot, 16 kg N da -1 düzeyine kadar şeker varlığını değiştirmemiş, daha yüksek azot uygulamasında ise verilen azot düzeyindeki artışa bağlı olarak her iki yılda da şeker varlığı azalmıştır yılında şeker pancarına uygulanan azot düzeyleri içinde en yüksek şeker varlığı, uygulanan azotun en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyinden % olarak elde edilmiş, bu uygulama düzeyi 13 kg N da -1 ve 16 kg N da -1 düzeyleri ile aynı istatistikî grupta yer almıştır. En düşük şeker varlığı ise uygulanan azot miktarının en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyinden % olarak elde edilmiştir. Çizelge 4.2 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı şeker varlığı üzerine etkisi Uygulanan Azot (kg N da -1 ) Şeker Varlığı (%) a a a a ab abc b c c bc F Değeri Tablo % 5: 3.26 % 1: ** 4.974* LSD (0.05) *: p<0.05 ve **: p<0.01 düzeyinde önemli 56

71 Deneme konuları içerisinde en yüksek şeker varlığına sahip ve en düşük azot uygulama konusu olan 10 kg N da -1 düzeyinde; şeker varlığının en düşük ve uygulanan azotun en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyine göre şeker varlığı açısından %8.3 lük bir fark oluştuğu gözlenmiştir yılında da 2009 yılına benzer şekilde damla sulama sistemi ile şeker pancarına uygulanan azot düzeyleri arasında en yüksek şeker varlığı, uygulanan azot miktarının en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyinden % olarak elde edilmiştir. Ancak, şeker varlığı yönünden 10, 13 ve 16 kg N da -1 düzeyleri aynı grupta yer almış, diğer bir ifadeyle aralarındaki fark istatistikî bakımdan önemli olmamıştır. Şeker pancarına uygulanan azot düzeyleri içerisinde en düşük şeker varlığı ise 19 kg N da -1 düzeyinde % olarak bulunmuş, bu azot düzeyi 16 ve 21 kg N da -1 düzeyleri ile aynı grupta yer almıştır. Şeker varlığının en yüksek ve uygulanan azotun en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyinde, şeker varlığının en düşük olduğu 19 kg N da -1 düzeyine göre şeker varlığı açısından % 5.5 lik bir fark oluştuğu gözlenmiştir. Şeker pancarına uygulanan fazla azot miktarı ile şeker pancarı kökü kalite değerleri arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır (Rounds vd.1958, Haddock vd.1959, Stout 1961, Hills ve Ulrich 1971, Draycott 1972). Şeker pancarı kökü kalite değerlerinden en önemlisi olan şeker varlığı, uygulanan fazla azottan olumsuz etkilenmekte ve azalmaktadır (Headden,1912, Gardner ve Robertson 1942). Bunun nedeni fazla azotun yumrudaki depo hücrelerinin büyüklüğünü ve dokulardaki su oranını artırmasıdır (Milford vd. 1980). Yukarıdaki bilgilerle uyumlu olarak damla sulama sistemi ile uygulanan 5 farklı azot konusu içerisinde en düşük azot uygulama düzeyi olan 10 kg N da -1 konusundan her iki yılda da beklendiği gibi en yüksek şeker varlığı elde edilmiştir. 57

72 Şekil 4.2 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı şeker varlığı üzerine etkisi Haddock vd. (1959), şeker pancarı kökü şeker kapsamı ile şeker pancarı dokusu azot konsantrasyonu arasında negatif bir ilişki olduğunu, şeker pancarına verilen 13.5 kg da -1 düzeyi üzerindeki azot uygulamalarında şeker varlığında % 0.2 azalma, 18 kg da -1 üzerindeki azot uygulamalarında ise %1.3 lük bir azalma olduğunu belirtmişlerdir. Christenson vd. (1985), Michigan de yaptıkları çalışmada en yüksek şeker pancarı kökü şeker kapsamını %17.7 ile azot verilmeyen konudan elde etmişlerdir kg da -1 arasında azot uygulandığında şeker kapsamında %0.1, kg da -1 azot uygulandığında % 0.1, kg da -1 arasında azot uygulandığında % 0.3 ve kg da -1 arasında azot uygulandığında ise % 0.5 lik bir azalma olduğunu belirtmişlerdir. McDonnell vd. (1966), İrlanda da yaptıkları 28 deneme sonucuna göre şeker pancarına 4.5 kg da -1 a kadar verilen azotun şeker pancarı kökü şeker kapsamı üzerine etkisinin olmadığını, fazladan verilen her 2.3 kg da -1 azotun ise şeker pancarı kökü şeker varlığında % 0.1 azalışa neden olduğunu belirtmektedirler. Turhan ve Pişkin (2004), Konya da şeker pancarına azotun 9 değişik dozunu (0, 4, 6, 8, 12, 16, 20, 24, 28 ve 32 kg N da -1 ) uygulayarak yaptıkları çalışmada, en yüksek pancar kökü şeker varlığını en düşük uygulama konusu olan 4 kg N da -1 dozundan % 20.48, en düşük şeker varlığını ise en yüksek uygulama konusu olan 32 kg N da -1 düzeyinden % olarak elde etmişlerdir. 58

73 Araştırmadan elde edilen azotun şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine etkisi ile ilgili bulgular; farklı araştırıcıların azotun tamamının topraktan uygulayarak yaptıkları araştırmalar ile uygulanan azot düzeyi arttıkça şeker varlığının azalması yönünden uyum içindedir. Şeker pancarına verilen azotun 1/3 u topraktan kalan bölümünün ise damla sulama sistemi ile 8 eşit parçaya bölünerek temmuz ortasına kadar verilmesi durumunda 19 kg N da -1 düzeyinden sonra şeker varlığı azalmaktadır. Şeker pancarı üreticileri en yüksek kazanç sağladıkları yani en yüksek kök verimi aldıkları azot dozunu tercih etmektedirler. Şeker işletmecileri ise en yüksek şeker varlığına sahip şeker pancarını işlemek istemektedirler. Bu yüzden şeker işletmecileri satın aldıkları ham madde olan şeker pancarı kökünün şeker varlığını tespit edip ona göre fiyatlandırma yapmaktadırlar. Şeker pancarı üreticileri yalnız şeker varlığına göre değil kök verimini de göz önünde bulundurarak kendileri için en uygun azot dozunu seçmelidirler Zararlı azot (amino azotu) kapsamı Damla sulama ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları Çizelge 4.3 de, şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine olan etkisindeki değişimler de Şekil 4.3 de verilmiştir. Şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine, damla sulama ile farklı düzeylerde uygulanan azotun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmuştur. Çizelge 4.3 ve şekil 4.3 ün birlikte incelenmesinden anlaşılacağı gibi 2009 yılında damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeyi arttıkça şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı da artmıştır yılında şeker pancarına verilen 5 farklı azot düzeyi içerisinde en yüksek şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı, uygulanan azot miktarının en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyinden 5.42 mmol 100 g -1 olarak 59

74 bulunmuştur. Ancak, 21 kg N da -1 düzeyi; 16 ve 19 kg N da -1 düzeyleri ile aynı grupta yer almakta olup aralarında istatistikî açıdan bir fark bulunmamaktadır. Çizelge 4.3 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin zararlı azot kapsamı üzerine etkisi Uygulanan Azot Zararlı Azot Kapsamı (mmol 100 g -1 ) (kg N da -1 ) b 5.65 b b 5.23 c a 5.87 b a 6.39 a a 6.67 a F Değeri Tablo % 5: 3.26 % 1: ** ** LSD (0.05) **: p<0.01 düzeyinde önemli Şeker pancarına verilen 5 farklı azot düzeyi içerisinde en düşük zararlı azot kapsamı ise 3.69 mmol 100 g -1 değeri ile 10 kg N da -1 düzeyinden ve 4.06 mmol 100 g -1 değeri ile 13 kg N da -1 düzeyinden elde edilmiştir. Zararlı azot kapsamının en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyinde, zararlı azot kapsamının en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyine göre zararlı azot kapsamında % 46.9 luk bir azalma olmuştur. 16, 19 ve 21 kg N da -1 düzeyleri, zararlı azot kapsamını 10 ve 13 kg N da -1 düzelerine göre önemli oranda artırmışlardır yılında da şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı, damla sulama sistemi ile şeker pancarına uygulanan azot miktarına bağlı olarak artmıştır. En yüksek şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı, uygulanan en yüksek azot miktarı olan 21 kg N da -1 düzeyinde 6.67 mmol 100 g -1 olarak gerçekleşmiş, bunu 6.39 mmol 100 g -1 zararlı azot kapsamı ile 19 kg N da -1 düzeyi izlemiş ve bu iki konu aynı istatistikî grupta yer almıştır. Uygulanan 5 farklı azot düzeyi içerisinde en düşük şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı ise 5.23 mmol 100 g -1 ile 13 kg N da -1 düzeyinden elde edilmiştir. Şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamının en düşük olduğu 13 kg N da -1 düzeyinde, 60

75 uygulanan azot miktarı ve şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamının en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyine göre zararlı azot kapsamı % 27.5 daha az bulunmuştur. Şekil 4.3 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi Zararlı azot olarak bilinen ve büyük bir kısmını glutamin ve asparagin amino asitleri ile betainin oluşturduğu azotlu bileşikler, alkali çözeltilerde ve suda çözündükleri için şeker elde etme prosesinde kireçleme ile çöktürülemezler ve melastaki kuru maddenin % 5 ini oluştururlar (Burba vd. 1984, Mahn vd. 2002). Şeker pancarına verilen azot miktarı, şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamını doğrusal olarak artırmaktadır (Pocock vd. 1990). Bu nedenle şeker pancarı kökünde zararlı azot kapsamının düşük olması istenmektedir. Akyar vd. (1980), 2.86 mmol 100 g -1 dan düşük amino-n kapsamının şekerin arıtılmasında bir sorun yaratmayacağını belirtmişlerdir. Bu duruma göre her iki yılda da zararlı azot kapsamı yüksek olmuştur (Çizelge 4.3 ve Şekil 4.3). Araştırmadan elde edilen bulgular diğer araştırıcıların azotun tamamını topraktan uygulayarak yaptıkları araştırma bulguları ile uyum içindedir. Yavuz (1970), Orta Anadolu ve Marmara Bölgesi iklim ve toprak koşullarında su ve azotun şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırdığı çalışmada; suyun zararlı azotu düşürdüğünü, uygulanan azotunun ise zararlı azotu şiddetle artırdığını belirtmiştir. Carter vd. (1974), düşük düzeydeki azotun kök verimini artırdığını, yüksek düzeydeki 61

76 azotun ise çözünebilir azotlu bileşikler kapsamını artırarak şekerin kristalizasyonunu engellediğini belirtmişlerdir. Smith vd. (1973), yaptıkları çalışmada toprağa verilen 20 kg da -1 dan fazla azotun amino azot kapsamını artırarak şeker kapsamının azalmasına neden olduğunu belirtmişlerdir. Tayfur (1978), yaptığı çalışmada uygulanan azot dozu artıkça şeker pancarı kökünde zararlı azot birikiminin arttığını belirtmiştir. Armstrong ve Milford (1985), azot beslenmesinin şeker verimi ve amino-n kapsamı üzerine etkisini araştırmak üzere yaptıkları çalışmada; şeker pancarının toplam 20 kg N da -1 kullanması durumunda 1500 kg da -1 şeker verimi alındığını, hasatta optimum amino N kapsamının belirlenmesinin zor olduğunu fakat 22 kg N da -1 dan daha fazla azot alındığında amino N kapsamının hızla yükseldiğini belirtmişlerdir. Halvarson vd. (1978), yaptığı çalışmada 22.5 kg da -1 dan fazla azot kullanımının şeker pancarı baş kısmı büyüklüğünü artırdığını bunun da köklerin amino azot kapsamının yüksek olmasına neden olduğunu bildirmiştir. Marcussen (1985), Danimarka da yaptığı çalışmada; şeker pancarı kökünde bulunan her 100 g şekerdeki 1 mg amino N un bitkinin kaldırdığı 200 g da -1 azota denk geldiğini, toplam kg da -1 azot kaldırdığında kökteki şekerin teorik olarak mg 100 g -1 amino azot kapsaması gerektiğini bildirmiştir. Pocock vd. (1990), yaptıkları çalışmada 0-18 kg N da -1 düzeylerinde uygulanan azotun, şeker pancarı kökü amino azot kapsamını katlanarak artırdığını ve en yüksek azot düzeyinde amino azot kapsamının 57 mg 100 g -1 dan 130 mg 100 g -1 (şeker) a çıktığını bildirmişlerdir. İnal (1994), 0, 1, 4, 10, 20, 40 ve 100 kg da -1 azot düzeyleri ile yaptığı çalışmada; şeker pancarı kökü amino azot kapsamının uygulanan azot düzeylerine bağlı olarak arttığını, en yüksek şeker pancarı kökü amimo azot kapsamının en yüksek azot uygulama düzeyi olan 100 kg da -1 azot düzeyinde 5.97 mmol 100 g -1 olarak belirlendiğini, en düşük ise 1 kg da -1 azot düzeyinden 1.43 mmol 100 g -1 olarak elde edildiğini bildirmiştir. Burba (1996), Almanya da, 0-20 kg N da -1 düzeylerinde şeker pancarına verilen azotun şeker pancarı kökü amino N kapsamı üzerine etkisini araştırmak amacıyla yaptığı çalışmada; azot düzeylerine bağlı olarak şeker pancarı kökü amino N kapsamının arttığını ve hiç azot kullanılmayan konuya göre 20 kg N da -1 düzeylerinde iki katına çıktığını belirtmiştir. Turhan ve Pişkin (2004), Konya da şeker pancarına azotun 10 değişik dozunu (0, 4, 6, 8, 12, 16, 20, 24, 28 ve 32 kg N da -1 ) uygulayarak yaptıkları çalışmada, şeker pancarının önemli kalite faktörlerinden olan amino azotun artan azot düzeylerine bağlı olarak yükseldiğini, azot 62

77 dozlarındaki artışa bağlı olarak amino azot kapsamındaki artışın çok belirgin olduğunu, en düşük değerin hiç azot uygulanmayan konudan, en yüksek değerin ise en yüksek azot uygulama düzeyi olan 32 kg N da -1 konusundan elde edilgini, oransal olarak artışın kontroldeki 100 e karşın 371 e eşdeğer olduğunu bildirmişlerdir. Turhan ve Pişkin (2008), Konya-Ilgın da şeker pancarına verilen değişik bileşimlerdeki ve farklı düzeylerdeki azotun verim ve kalite üzerine etkisi çalışmasında kullanılan kireçli amonyum nitrat ( % 26 N ), amonyum nitrat ( % 33 N ), amonyum sülfat ( % 21 N ), üre ( % 46 N) ve amonyum sülfat nitrat (% 26 N ) gübrelerinin şeker pancarı kökü amino azot kapsamını etkilemediğini, azot düzeylerin (9, 12 ve 15 kg N da -1 ) ise azot miktarındaki artışına bağlı olarak şeker pancarı kökü amino azot kapsamını artırdığını belirtmişlerdir. Araştırma sonucuna göre farklı düzeylerde şeker pancarına verilmesi gereken azotun 1/3 ü topraktan kalan bölümünün ise 8 parçaya bölünerek temmuz ayı ortasına kadar damla sulama sistemi ile verilmesiyle, Ankara ekolojik koşullarında azot düzeyinin artmasına paralel olarak şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı da artmıştır. Sonuçlar; yukarıdaki araştırıcıların, azotun tamamını topraktan uygulayarak yaptıkları ve artan azot düzeyine bağlı olarak şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamında ki artış bulguları ile uyum içerisindedir Potasyum varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü potasyum varlığı üzerine etkisi ve 2010 yılı sonuçlarının LSD testi karşılaştırmaları çizelge 4.4 de, şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü potasyum varlığı üzerine olan etkisindeki değişimler de Şekil 4.4 de verilmiştir. Şeker pancarı kökü potasyum varlığı üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan azotun etkisi 2009 yılında istatistikî bakımdan önemsiz, 2010 yılında ise önemli bulunmuştur. 63

78 Çizelge 4.4 ve şekil 4.4 de görüldüğü gibi 2009 yılında şeker pancarı kökü potasyum varlığı, damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 5 azot düzeyinde de birbirine yakın bulunmuş ve mmol 100 g -1 arasında değişmiştir. Çizelge 4.4 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü potasyum varlığı üzerine etkisi Uygulanan Azot Potasyum Varlığı (mmol 100 g -1 ) (kg N da -1 ) b a a a a F Değeri Tablo % 5: 3.26 % 1: öd 4.305* LSD (0.05) öd: önemli değil ve *: p<0.05 düzeyinde önemli 2010 yılında damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot, şeker pancarı kökü potasyum varlığını artırmıştır. Şeker pancarı kökü potasyum varlığı; 10 kg N da -1 düzeyinde, farklı bir istatistiki grupta yer alan diğer azot düzeylerine göre önemli derecede düşük olmuştur (Çizelge 4.4). Şeker pancarına damla sulama sistemi ile verilen 5 azot düzeyi içerisinde şeker pancarı kökü potasyum varlığının en düşük olduğu 10 kg N da -1 konusu ile potasyum varlığının en yüksek olduğu 21 kg N da -1 konusunda potasyum varlığı yönünden % 6.4 lük bir fark olduğu gözlenmiştir. 64

79 Şekil 4.4 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin potasyum varlığı üzerine etkisi Şeker pancar kökünde bulunan ve sodyum ile birlikte şeker dışı maddeler arasında melas oluşturucular olarak bilinen potasyum büyük önem taşımaktadır. Potasyum sakkarozun suda çözünürlüğünü artırır, dolayısıyla şekerin kristalleşmesini zorlaştırarak melasın şeker miktarını yükseltir. Şekerin arıtılmasını güçleştiren ve şeker pancarı kökünün kalite değerlerinden olan potasyum varlığının düşük olması istenmektedir yılında uygulanan azot düzeyleri potasyum varlığını etkilemezken 2010 yılında uygulanan azot şeker pancarı kökü potasyum varlığını artırmıştır. Şeker pancarına uygulanan fazla azot şeker pancarı kökü sodyum kapsamı yanında potasyum varlığını da artırmaktadır (Pocock vd. 1990, Allison vd. 1996). Bu nedenle şeker pancarı kökünün potasyum kapsamını 2010 yılında azot gübrelemesinin artırması, olumsuz yön olarak ortaya çıkmıştır. Akyar vd. (1980), 5.38 mmol 100 g -1 dan düşük potasyum varlığının şekerin arıtılmasında bir güçlük yaratmadığını belirtmişlerdir. Bu durum dikkate alındığında K varlığının her iki yılda da şeker arıtılabilirliğini etkilemeyeceği ifade edilebilir. Çalışmadan elde edilen bulgular farklı araştırıcıların elde ettikleri sonuçlar ile benzerlik göstermektedir. Pocock vd. (1990), yaptıkları çalışmada 0-18 kg N da -1 düzeylerinde uygulanan azotun şeker pancarı kökü potasyum varlığını, azot düzeyine bağlı olarak artırdığını bildirmişlerdir. Şeker ve Turhan (2004), Konya koşullarımda azotun 0, 8, 16 65

80 ve Turhan ve Pişkin (2004), Konya da şeker pancarına azotun 10 değişik dozunu (0, 4, 6, 8, 12, 16, 20, 24, 28 ve 32 kg N da -1 ) uygulayarak yaptıkları çalışmada, en yüksek pancar kökü potasyum varlığını en yüksek uygulama konusu olan 24 kg N da -1 dozundan 5.30 mmol 100 g -1 olarak, en düşük potasyum varlığını ise 12 kg N da -1 dozundan 4.70 mmol 100 g -1 olarak elde etmişlerdir. İnal (1994) ise yaptığı bir çalışmada şeker pancarına uygulanan 0, 1, 4, 10, 20, 40 ve 100 kg da -1 azot düzeylerinin şeker pancarı kökü potasyum kapsamı üzerine 20 kg N da -1 düzeyine kadar etki yapmadığını fakat daha yüksek düzeylerdeki uygulamaların potasyum kapsamında şiddetli bir artışa neden olduğunu belirtmiştir Sodyum varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları çizelge 4.5 de, şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.5 de verilmiştir. Şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan azotun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmuştur Çizelge 4.5 ve şekil 4.5 den görüldüğü gibi 2009 yılında damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeyi arttıkça sodyum varlığı uygulanan azot düzeyine bağlı olarak artmıştır yılında şeker pancarı kökü en yüksek sodyum varlığı, uygulanan azot miktarının en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyinden 1.67 mmol 100 g -1 olarak bulunmuştur. 21 kg N da -1 düzeyi ile 19 kg N da -1 düzeyi aynı grupta yer almış, diğer bir ifade ile aralarında fark istatistikî olarak önemsiz bulunmuştur. En düşük sodyum varlığı ise 1.25 mmol 100 g -1 değeri ile 10 kg N da -1 ve 13 kg N da -1 düzeylerinden elde edilmiş, 16 kg N da -1 düzeyi ile aralarında bir fark oluşmamıştır. Sodyum varlığının en düşük olduğu 10 kg N da -1 ve 13 kg N da -1 düzeyleri ile sodyum varlığının en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyi arasında sodyum varlığı yönünden % 33.6 lik bir fark olduğu gözlenmiştir. 66

81 2010 yılında ise şeker pancarı sodyum varlığı, uygulanan azot miktarına bağlı olarak artmış ve 16 kg N da -1 düzeyinde 5.93 mmol 100 g -1 sodyum varlığı ile deneme konuları içerisinde en yüksek değere ulaşmıştır. En düşük şeker pancarı kökü sodyum varlığı ise 5.18 mmol 100 g -1 ile 10 kg N da -1 düzeyinden elde edilmiştir yılında sadece 16 kg N da -1 düzeyi 10 ve 13 kg N da -1 düzeylerine göre istatistikî olarak önemli düzeyde yüksek sodyum varlığına neden olurken 19 ve 21 kg N da -1 düzeyleri 10 ve 13 kg N da -1 uygulamalarına özdeş düzeyde sodyum varlığı göstermiştir. Şeker pancarı kökü sodyum varlığının en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyi ile sodyum varlığının en yüksek olduğu 16 kg N da -1 düzeyi arasında sodyum varlığı yönünden % 14.4 lık bir fark olduğu gözlenmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular farklı araştırıcıların elde ettikleri sonuçlar ile benzerlik göstermektedir. Giroux ve Tran (1989), Kanada da şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine K gübrelemesi ve N x K interaksiyonunun etkisi belirlemek amacıyla bir araştırma yapmışlardır. Araştırmada; azotun 0, 6, 12 ve 18 kg da -1 düzeyini ve potasyumun 0, 8, 16 ve 24 kg da -1 düzeyini kullanılmıştır. Araştırıcılar, azot gübrelemesinin sodyum kapsamını artırdığını belirtmişlerdir. Pocock vd. (1990), yaptıkları çalışmada 0-18 kg N da -1 düzeylerinde uygulanan azotun şeker pancarı kökü sodyum varlığını, azot düzeyine bağlı olarak artırdığını bildirmişlerdir. Şeker ve Turhan (2004), Konya koşullarımda azotun 0, 8, 16 ve 24 kg da -1 düzeyleri ile yaptıkları üç yıllık bir çalışmada, uygulanan azot düzeyine bağlı olarak şeker pancarı kökü sodyum varlığının arttığını belirtmişlerdir. Çizelge 4.5 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisi Uygulanan Azot (kg N da -1 ) Sodyum Varlığı (mmol 100 g -1 ) c 5.18 b c 5.29 b bc 5.93 a ab 5.58 ab a 5.49 ab F Değeri Tablo % 5: 3.26 % 1: * 6.302* LSD (0.05) *: p< 0.05 düzeyinde önemli 67

82 Şeker pancar kökünde bulunan ve şeker dışı maddeler arasında melas oluşturucular olarak bilinen sodyum varlığı büyük önem taşımaktadır. Sodyum, sakkarozun suda çözünürlüğünü artırır, dolayısıyla kristalizasyonu zorlaştırarak melasın şeker miktarını yükseltir. Şekerin arıtılmasını güçleştiren ve şeker pancarı kökünün kalite değerlerinden olan sodyum varlığının düşük olması istenmektedir. Şeker pancarına uygulanan fazla azot, şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı yanında sodyum varlığını da artırmaktadır (Bravo vd. 1989, Pocock vd. 1990, Allison vd. 1996). Bu nedenle şeker pancarı kökünün sodyum kapsamını artırması azot gübrelemesinin olumsuz yönlerinden birisi olarak ortaya çıkmaktadır. Akyar vd. (1980) ise 1.74 mmol 100 g -1 dan düşük sodyum varlığının şekerin arıtılmasında bir güçlük yaratmadığını belirtmişlerdir. Bu durum dikkate alındığında 2010 yılında yüksek Na varlığı nedeniyle şeker arıtılabilirliğinin olumsuz etkilenebileceği söylenebilir. Şekil 4.5 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin sodyum varlığı üzerine etkisi 2009 yılında şeker pancarı kökü sodyum varlığı 1.25 mmol 100 g -1 ile 1.67 mmol 100 g - 1 arasında değişirken 2010 yılında iklim koşullarına bağlı olarak 5.18 mmol 100 g -1 ile 5.93 mmol 100 g -1 arasında değişmiştir. Çizelge 3.1 in incelenmesinden anlaşılacağı gibi tarla denemelerinin kurulduğu alan 2010 yılında; 2009 yılına göre mm fazla yağış alınmış olup ortalama en yüksek ve en düşük sıcaklık sırasıyla 1.4 o C ve 0.9 o C 68

83 yüksek gerçekleşmiştir yılında şeker pancarı kökü sodyum varlığının yüksek bulunması iklim koşullarına bağlı olduğu düşümülmektedir Arıtılmış şeker varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları çizelge 4.6 da, şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.6 da verilmiştir. Şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan azotun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmuştur. Çizelge 4.6 ve şekil 4.6 dan görüldüğü gibi damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeyi arttıkça şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı her iki yılda da azalmıştır yılında uygulama konuları içerisinde en yüksek şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı, damla sulama sistemi ile uygulanan azot miktarının en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyinden % ile elde edilmiştir. Ancak, 10, 13 ve 16 kg N da -1 düzeyleri arasındaki fark istatistikî bakımdan önemli olmamıştır. Uygulanan 5 farklı azot düzeyi konusu içerinde en düşük arıtılmış şeker varlığı ise uygulanan azot miktarının en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyinde % olarak bulunmuştur. Şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığının en yüksek ve uygulanan azotun en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyi ile arıtılmış şeker varlığının en düşük ve uygulanan azotun en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyi arasında arıtılmış şeker varlığı yönünden % 12.6 lik bir fark olduğu gözlenmiştir. 69

84 Çizelge 4.6 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi Uygulanan Azot Arıtılmış Şeker Varlığı (%) (kg N da -1 ) a 9.98 a a 9.87 a ab 9.22 b b 8.95 b c 9.20 b F Değeri Tablo % 5: ** ** % 1: 5.41 LSD (0.05) **: P< 0.01 düzeyinde önemli 2010 yılında da 2009 yılına benzer şekilde en yüksek şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı, uygulanan azot miktarının en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyinden % 9.98 ile elde edilmiştir. İstatistikî bakımdan ise 10 ve 13 kg N da -1 düzeyleri arasındaki fark önemsiz olmuştur yılı araştırma konuları içerisinde en düşük şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı ise 19 kg N da -1 konusundan % 8.95 olarak elde edilmiştir. Ancak 16, 19 ve 21 kg N da -1 düzeyleri aynı grupta yer almış, diğer bir ifade iele aralarındaki fark istatitiki bakımdan önemsiz olmuştur. Arıtılmış şeker varlığının en yüksek ve uygulanan azotun en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyi ile arıtılmış şeker varlığı en düşük olan 19 kg N da -1 düzeyi arasında arıtılmış şeker varlığı yönünden % 11.5 lik bir fark oluştuğu gözlenmiştir yılında 13 kg N da -1 düzeyinden daha fazla N uygulaması arıtılmış şeker varlığını istatistikî olarak önemli düzeyde azaltmıştır. 70

85 Şekil 4.6 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi Arıtılmış şeker varlığı; fabrikasyonla teorik olarak şeker pancarı kökünden alınabilecek şekerin kök ağırlığına göre % olarak ifadesidir. Arıtılmış şeker varlığının teorik olarak hesaplanmasında birçok denklem geliştirilmiştir. Bunlardan yaygın olarak kullanılan şeker varlığından [0.343 (Na+K) N ] değerinin çıkarılmasıyla elde edilen değerdir (Reinefeld vd. 1974). Denklemde görüldüğü gibi şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığını, şeker pancarı kökü safiyet bozucu maddelerden sodyum (Na), potasyum (K) ve zararlı azot (N) etkilemektedir Arıtılmış şeker verimi Damla sulama ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları çizelge 4.7 de, şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi (kg da -1 ) üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.7 de verilmiştir. Şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine damla sulama ile farklı düzeylerde uygulanan azotun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmuştur. 71

86 Çizelge 4.7 ve şekil 4.7 de görüldüğü gibi 2009 yılında şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi; en düşük uygulama düzeyi olan 10 kg N da -1 düzeyinden 19 kg N da -1 konusuna kadar artmış, daha sonra azalmıştır yılında en yüksek arıtılmış şeker verimi, 19 kg N da -1 düzeyinden 1132 kg da -1 ile elde edilmiştir. En yüksek arıtılmış şeker verimi elde edilen 19 kg N da -1 düzeyi ile 1105 kg da -1 arıtılmış şeker verimi elde edilen 16 kg N da -1 düzeyi arasındaki fark istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur. Çizelge 4.7 Damla sulama ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi Uygulanan Azot Arıtılmış Şeker Verimi (kg da -1 ) (kg N da -1 ) b 831 a F Değeri Tablo % 5: 3.26 % 1: b 825 abc a 785 bc a 827 ab b 783c 8.854** 3.316* LSD (0.05) *: p< 0.05 ve **: p< 0.01 düzeyinde önemli Damla sulama ile şeker pancarına verilen 5 azot düzeyi içerisinde en düşük şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi ise uygulanan azotun en yüksek olduğu 21 kg N da -1 düzeyinden 939 kg da -1 olarak elde edilmiştir. Ancak, arıtılmış şeker verimi açısından; şeker pancarına verilen en yükek azot miktarı konusu olan 21 kg N da -1 düzeyi ile en düşük azot miktarı olan 10 kg N da -1 düzeyi ve 13 kg N da -1 düzeyi aynı grupta yer almışlar, diğer bir deyişle aralarındaki fark istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur yılında da en yüksek arıtılmış şeker verimi, uygulanan azot miktarının en düşük olduğu 10 kg N da -1 düzeyinden 831 kg da -1 olarak elde edilmiştir. Ancak, istatistikî bakımdan 10, 13 ve 19 kg N da -1 düzeylerinden elde edilen arıtılmış şeker verim ortalamaları arasındaki farklar önemsiz bulunmuştur. 72

87 Şekil 4.7 Damla sulama ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi En düşük şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi ise 21 kg N da -1 düzeyinden 783 kg da -1 olarak elde edilmiş, bu azot düzeyi arıtılmış şeker verimi açısından 13 ve 16 kg N da -1 düzeyleri ile aynı grupta yer almış olup aralarındaki fark istatistikî bakımdan önemsiz çıkmıştır. Arıtılmış şeker verimi; fabrikasyonla teorik olarak şeker pancarı kökünden alınabilecek kg da -1 beyaz şeker verimini ifade etmektedir. Arıtılmış şeker verimi teorik olarak hesaplanmakta olup arıtılmış şeker varlığının şeker pancarı kök verimi ile çarpılıp 100 e bölünmesiyle hesap edilmektedir. Şeker pancarı yetiştiriciliğinde amaç beyaz şeker üretmek olduğu için şeker pancarı kök verimi ve şeker varlığı birlikte değerlendirilmelidir. Şeker pancarı kök verimi ile şeker varlığı arasında negatif bir ilişki bulunmakta olup kök verimi artarken şeker varlığı azalmaktadır (Draycott ve Christenson 2003). Şeker pancarı verim ve kalite değerlerinin birlikte etkilediği ve nihai ürün olan arıtılmış şeker verimi, diğer bir ifade ile torbaya giren beyaz şeker 2009 yılında 16 ve 19 kg N da 1 düzeylerinden sırasıyla 1105 ve 1132 kg da 1 olarak, 2010 yılında ise 10, 13 ve 19 kg N da 1 düzeylerinden 831, 825 ve 827 kg da 1 olarak elde edilmiştir. En yüksek şeker 73

88 verimi için şeker pancarı kök verimini artıran azot uygulamasına, arıtılmış şeker veriminin en yüksek değere ulaştığı dozda son verilmesi gerektiği düşünülmektedir. 4.2 Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Potasyumun Verim ve Kalite Değerlerine Etkisi Şeker pancarı kök verimi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kök verimi üzerine etkisine ait sonuçlar çizelge 4.8 de, şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kök verimi üzerine olan etkisindeki değişimler de Şekil 4.8 de verilmiştir. Şeker pancarı kök verimi üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan potasyumun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmamıştır. Çizelge 4.8 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin pancar kök verimi üzerine etkisi Pancar Kök Verimi (kg da -1 ) Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 ) F Değeri Tablo % 5: öd öd öd: önemli değil Damla sulama sistemi ile uygulanan potasyum düzeylerine bağlı olarak şeker pancarı kök verimi 2009 yılında kg da -1 arasında değişirken 2010 yılında kg da -1 arasında değişmiştir. 74

89 Şekil 4.8 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin pancar kök verimi üzerine etkisi Kelarestaghi ve Bahbahanizadeh (1994), potasyumun şeker pancarını verimi üzerine etkisinin çok az olduğunu, hâkim kil tipinin montmorillonit olduğu yerlerde ise etkinin kısmen daha fazla olduğundan bahsetmektedirler. Armstrong vd. (1999), yaptıkları çalışmada şeker pancarınca alınan potasyum miktarı ile kök verimi arasında önceki dönemlerde düşünüldüğü gibi doğrusal bir ilişkinin olmadığını tespit etmişlerdir. Turhan ve Pişkin (2005) tarafından yıllarında Şeker Enstitüsü Ilgın Deneme İstasyonunda şeker pancarına potasyumun 9 değişik dozu (0, 4, 8, 12, 16, 20, 40, 80 ve 160 kg K 2 O ha -1 ) uygulanarak yapılan araştırmada uygulanan potasyum düzeylerinin şeker pancarının kök verimi üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olmadığı belirtilmiştir. Erel (1978) ise potasyumlu gübrelerin şeker pancarının verim ve kalitesine etkisini incelediği araştırmada, azotun kaliteyi kötü etkilediğini en iyi kök veriminin 30 kg N da -1 ve 40 kg K 2 O da -1 uygulaması, en iyi şeker veriminin ise 15 kg N da -1 ve 40 kg K 2 O da -1 uygulaması ile alınabileceğini, azotun bütün seviyelerinde potasyuma yer verilmesi gerektiğini bildirmektedir Şeker varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine etkisine ait sonuçlar çizelge 4.9 da, 75

90 şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.9 da verilmiştir. Çizelge 4.9 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine etkisi Şeker Varlığı (%) Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 ) F Değeri Tablo % 5 : öd öd öd: önemli değil Şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan potasyumun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur. Uygulanan potasyum düzeylerine bağlı olarak şeker varlığı 2009 yılında % ve 2010 yılında ise % arasında değişmiştir. McDonnell vd. (1966), İrlanda da yaptıkları denemelerde uygulanan potasyumlu gübrelerin şeker pancarı kökü şeker varlığını artırdığını belirtmektedirler. Moraghan (1979), ABD Red River Valley topraklarındaki yarayışlı potasyum miktarının 100 mg kg -1 düzeyinin altında olduğu durumlarda potasyum uygulamalarının şeker varlığını artırdığını bildirmiştir. Bee vd. (1997), potasyum gübrelemesinin, şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırmak için yürüttükleri tarla denemelerinde potasyum gübrelemesinin şeker oranı üzerine etkisinin olmadığını bildirmiştir. Simon vd. (1966) ise Belçika da yaptıkları çalışmada şeker pancarına 30 kg da -1 ve üzeri potasyum uygulamalarının şeker varlığını % 0.4 düşürdüğünü bildirmişlerdir. 76

91 Şekil 4.9 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine etkisi Turhan ve Pişkin (2005) tarafından yıllarında Şeker Enstitüsü Ilgın Deneme İstasyonunda şeker pancarına potasyumun 10 değişik dozu (0, 4, 8, 12, 16, 20, 40, 80 ve 160 kg K 2 O ha -1 ) uygulanarak yapılan araştırmada uygulanan potasyum düzeylerinin şeker pancarının kök şeker varlığı üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olmadığı belirtilmiştir Zararlı azot (amino azotu) kapsamı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisine ait sonuçlar çizelge 4.10 da, şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.10 da verilmiştir. Şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan potasyumun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur. 77

92 Çizelge 4.10 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi Zararlı Azot Kapsamı (mmol 100 g -1 ) Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 ) F Değeri Tablo % 5: öd öd öd: önemli değil Damla sulama sistemi ile şeker pancarına uygulanan potasyum düzeylerine bağlı olarak şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı 2009 yılında mmol 100 g -1 ve 2010 yılında ise mmol 100 g -1 arasında değişmiştir. Şekil 4.10 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarın kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi Sodyum ve potasyum varlığı gibi, zararlı azot kapsamı da şeker pancarı kökü kalite değerlerinden olup şekerin arıtılabilirliğini etkilemektedir. Bu nedenle zararlı azot kapsamının da düşük olması istenmektedir. Huijbregts vd. (1996) pancarda genel olarak - amino azot kapsamının düşük olmasının kaliteyi iyileştirdiğini fakat potasyum gübrelemesinin (45 kg K 2 O da -1 ) - amino azot 78

93 kapsamına etki etmediğini bildirmişlerdir. Bee vd. (1997), potasyum gübrelemesinin, şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırmak için yürüttükleri tarla denemelerinde potasyum gübrelemesinin şeker pancarı kökü - amino azot kapsamına etkisinin olmadığını bildirmektedirler. Turhan ve Pişkin (2005) tarafından yıllarında Şeker Enstitüsü Ilgın Deneme İstasyonunda şeker pancarına potasyumun 10 değişik dozu (0, 4, 8, 12, 16, 20, 40, 80 ve 160 kg K 2 O ha -1 ) uygulanarak yapılan araştırmada uygulanan potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olmadığını belirtmişlerdir Potasyum varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü potasyum varlığı üzerine etkisine ait sonuçlar çizelge 4.11 de, şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü potasyum varlığı üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.11 de verilmiştir. Şeker pancarı kökü potasyum varlığı üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan potasyumun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur. Damla sulama sistemi ile şeker pancarına uygulanan potasyum düzeylerine bağlı olarak şeker pancarı kökü potasyum varlığı 2009 yılında mmol 100 g -1 ve 2010 yılında ise mmol 100 g -1 arasında değişmiştir. Çizelge 4.11 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin potasyum varlığı üzerine etkisi Potasyum Varlığı (mmol 100 g -1 ) Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 ) F Değeri Tablo % 5: öd öd öd: önemli değil 79

94 Potasyum da sodyum gibi şekerin arıtılmasını güçleştirmesi nedeniyle şeker pancarı kökünün kalite değerlerinden olup düşük olması istenmektedir. Akyar vd. (1980), 5.38 mmol 100 g -1 dan düşük potasyum varlığının şekerin arıtılmasında bir güçlük yaratmadığını belirtmişlerdir yılı deneme konularından elde edilen şeker pancarı kökü potasyum varlığı sınır değerin üzerinde bulunurken 2010 yılı deneme sonuçları şeker pancarı kökü potasyum varlığı, şekerin arıtılabilirliğini etkileyecek sınır değerin üzerinde bulunmuştur. Şekil 4.11 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin potasyum varlığı üzerine etkisi Huijbregts vd. (1996) pancarda genel olarak potasyum kapsamının düşük olmasının kaliteyi iyileştirdiğini rapor etmişler ve potasyum gübrelemesinin (45 kg K 2 O da -1 ) potasyum konsantrasyonunu az miktarda yükselttiğini bildirmişlerdir. Bee vd. (1997), potasyum gübrelemesinin, şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırmak için yürüttükleri tarla denemelerinde potasyum gübrelemesinin topraktaki potasyum düzeyine bağlı olarak kökteki potasyum miktarını artırdığını bildirmektedirler. Turhan ve Pişkin (2005) tarafından yıllarında Şeker Enstitüsü Ilgın Deneme İstasyonunda şeker pancarına potasyumun 10 değişik dozunu (0, 4, 8, 12, 16, 20, 40, 80 ve 160 kg K 2 O ha -1 ) uygulayarak yaptıkları araştırmada uygulanan potasyum düzeyine bağlı olarak şeker pancarı kökü potasyum varlığının arttığını belirtmişlerdir. 80

95 4.2.5 Sodyum varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisine ait sonuçlar çizelge 4.12 de, şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.12 de verilmiştir. Çizelge 4.12 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisi Sodyum Varlığı (mmol 100 g -1 ) Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 ) F Değeri Tablo % 5: öd öd öd: önemli değil Şeker pancarı sodyum varlığı üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan potasyumun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî olarak önemsiz bulunmuştur. Şekil 4.12 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisi 81

96 Damla sulama sistemi ile uygulanan potasyum düzeylerine bağlı olarak şeker pancarı kökü sodyum varlığı 2009 yılında mmol 100 g -1 ve 2010 yılında ise mmol 100 g -1 arasında değişmiştir. Şekerin arıtılmasını güçleştirmesi, pancardan elde edilen şekerin kalitesini etkilemesi nedeniyle şeker pancarı kökü kalite değerlerinden olan sodyum varlığının düşük olması istenmektedir. Huijbregts vd. (1996) pancarda genel olarak sodyum kapsamının düşük olmasının kaliteyi iyileştirdiğini, potasyum gübrelemesinin (45 kg K 2 O da -1 ) şeker pancarı kökü sodyum varlığını az miktarda azalttığını bildirmişlerdir. Turhan ve Pişkin (2005) tarafından yıllarında Şeker Enstitüsü Ilgın Deneme İstasyonunda şeker pancarına potasyumun 10 değişik dozu (0, 4, 8, 12, 16, 20, 40, 80 ve 160 kg K 2 O ha -1 ) uygulayarak yaptıkları araştırmada uygulanan potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü sodyum varlığını azalttığı belirtilmiştir. Bee vd. (1997) ise potasyum gübrelemesinin, şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırmak için yürüttükleri tarla denemelerinde potasyum gübrelemesinin sodyum varlığına etkisinin olmadığını bildirmektedirler Arıtılmış şeker varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisine ait sonuçlar çizelge 4.13 de, şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.13 de verilmiştir. Şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan potasyumun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur. 82

97 Çizelge 4.13 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi Arıtılmış Şeker Varlığı (%) Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 ) F Değeri Tablo % 5 : öd öd LSD (0.05) - - öd: önemli değil Damla sulama sistemi ile şeker pancarına uygulanan potasyum düzeylerine bağlı olarak şeker pancarı arıtılmış şeker varlığı 2009 yılında % ve 2010 yılında ise % arasında değişmiştir. Şekil 4.13 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi 83

98 4.2.7 Arıtılmış şeker verimi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisine ait sonuçlar çizelge 4.14 de, şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine olan etkisindeki değişimler de şekil 4.16 de verilmiştir. Şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine damla sulama sistemi ile farklı düzeylerde uygulanan potasyumun etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur. Çizelge 4.14 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi Arıtılmış Şeker Verimi (kg da -1 ) Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 ) F Değeri Tablo % 5 : öd öd öd: önemli değil Damla sulama sistemi ile şeker pancarına uygulanan potasyum düzeylerine bağlı olarak şeker pancarı arıtılmış şeker verimi 2009 yılında kg da -1 arasında değişirken 2010 yılında ise kg da -1 arasında değişmiştir. Arıtılmış şeker verimi; fabrikasyonla teorik olarak şeker pancarı kökünden alınabilecek kg da -1 beyaz şeker verimini ifade etmektedir. Arıtılmış şeker verimi teorik olarak hesaplanmakta olup arıtılmış şeker varlığının şeker pancarı kök verimi ile çarpılıp 100 e bölünmesiyle hesap edilmektedir. 84

99 Şekil 4.14 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi Bu araştırmada, şeker pancarına damla sulama ile 4 farklı düzeyde potasyum verilmesi şeker pancarının verim ve kalitesini istatistikî olarak etkilememiştir. Aslında şeker pancarı optimum verim için oldukça yüksek miktarda potasyum almakta ve kullanmaktadır (Draycott ve Christenson 2003). Şeker pancarı 4.2 t da -1 kök verimi ile 25.6 kg da -1 (Draycott 1972), 33.6 t da -1 kök verimi ile 25.6 kg da -1 (Durrant and Draycott 1971), 5.0 t ha -1 kök verimi ile 30.8 kg da -1 (Jansson 1987) ve 8.6 t da -1 kök verimi ile 48 kg da -1 (Analogides, 1987) potasyum (K 2 O) kaldırmaktadır. Şeker pancarına uygulanan potasyum düzeylerinin verim ve kalide değerlerini etkilememesi, düşük potasyum uygulmasında (2.5 kg K 2 O da -1 ) verimin ve kalitenin düşmemesi ve yaprak ayası potasyumun kapsamının yeterli düzeyde bulunması (Çizelge 4.34) bitkinin ihtiyacı olan gerekli potasyumu toprağın sağladığını düşünmemize neden olmaktadır. Deneme alanı toprakları, TŞFAŞ Şeker Enstitüsü Müdürlüğünün toprak analiz yöntemi olan 0.3 N HCl (Knowels ve Watkin 1947) yöntemi analiz sonuçlarına göre orta derecede potasyum (2009 yılında mg kg -1 ve 2010 yılında mg kg -1 ) içermektedir. Aynı toprak örnekleri 1 N Amonyum Asetat (Ülgen ve Yurtsever 1988) ile eksrakte edildiğinde deneme alanı toprakları yüksek ve çok yüksek (2009 yılında mg kg -1 ve 2010 yılında mg kg -1 ) sınıfa girebilmektedir. 85

100 Munsuz vd. (1996), İç Anadolu Bölgesi şeker fabrikaları ekim alanı topraklarının kil mineralleri ile potasyum sağlama kapasitesi arasındaki ilişkileri inceledikleri araştırmada, 0.3 N HCl yöntemine göre 10 adet şeker fabrikası sahasından alınan 431 adet yüzey toprak örneğinini incelemişlerdir. Örneklerin potasyum kapsamı; 0.3 N HCl yöntemine göre büyük çoğunluğu az ve orta sınıfa girerken aynı örnekler 1 N Amonyum Asetat (Ülgen ve Yurtsever 1988) yöntemine göre fazla ve çok fazla sınıfa girdiği ve bitki gelişimi için yeterli potasyum kapsadığı belirtilmektedir. Şeker pancarın verim ve kalitesi üzerine potasyumun etkisinin belirlenmesi çalışmalarında; potasyum kapsamı yüksek olan topraklarda potasyum uygulamalarının şeker pancarın verim ve kalite değerleri üzerine etki yapmadığı birçok araştırmacı tarafından ortaya konmuştur. Giroux ve Tran (1989), Kanada da potasyumca zengin arazilerde yaptıkları çalışmada, uygulanan potasyum düzeylerinin şeker pancarı verim ve kalite değerlerine (potasyum kapsamı hariç) etki etmediğini belirtmişlerdir. Kelarestaghi ve Bahbahanizadeh (1994), potasyumun şeker pancarını verimi üzerine etkisinin çok az olduğun bildirmiştir. Armstrong vd. (1999), şeker pancarınca alınan potasyum miktarı ile kök verimi arasında önceki dönemlerde düşünüldüğü gibi doğrusal bir ilişkinin olmadığını bildirmişlerdir. Turhan ve Pişkin (2005), potasyumun şeker pancarının kök verimi üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olmadığı belirtmişlerdir. Bee vd. (1997), potasyum gübrelemesinin, şeker pancarının verim ve kalitesi üzerine etkisini araştırmak için yürüttükleri tarla denemelerinde potasyum gübrelemesinin şeker oranı üzerine etkisinin olmadığını bildirmişlerdir. Bu bilgiler işiğında; 1 N Amonyum Asetat yöntemine göre yüksek ve çok yüksek sınıfta potasyum kapsayan deneme alanının bulunduğu Ankara ve benzer iklim ve toprak özellikkleri taşıyan alanlarda damla sulama ile sulanan şeker pancarına potasyumlu gübre uygulanmasına gerek olmadığı düşünülmektedir. 4.3 Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Son Verilme Zamanının Belirlenmesi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen üç farklı azot düzeyi (13,16 ve 19 kg N da -1 ) uygulamasına 1 Temmuz, 15 Temmuz, 1 Ağustos ve 15 Ağustos tarihlerinde 86

101 son verilmiştir. Araştırmada; 2009 ve 2010 yılında azot düzeyleri, azotun son uygulama zamanı ve azot x zaman interaksiyonunun şeker pancarı verim ve kalite değerlerine etkisi irdelenmiştir Şeker pancarı kök verimi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyi ile 4 farklı azot son uygulama zamanı interaksiyonunun 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kök verimi üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları sırasıyla çizelge 4.15 ve 16 da verilmiştir. Şeker pancarına artan düzeyde verilen azot düzeyleri ile 4 farklı son uygulama zamanı interaksiyonunun kök verimi üzerine etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî olarak önemli bulunmuştur. Çizelge 4.15 den görüldüğü gibi 2009 yılında azot düzeyleri ile azotun son uygulama zamanını interaksiyonunun şeker pancarı kök verimi üzerine etkisi, azot düzeyleri ve son uygulama zamanına bağlı olarak her iki yılda da farklılık göstermiştir yılında en yüksek şeker pancarı kök verimi; 16 kg N da -1 düzeyinin son uygulaması 15 Temmuz olan konudan 7733 kg da -1 olarak elde edilmiştir. En düşük şeker pancarı kök verimi ise 13 kg N da -1 düzeyinin son uygulama zamanı 15 Temmuz olan konudan 7159 kg da -1 olarak bulunmuştur. En yüksek şeker pancarı kök verimi elde edilen 16 kg N da - 1 düzeyinin son uygulaması 15 Temmuz olan konuda; en düşük kök verimi elde edilen 13 kg N da -1 düzeyinin son uygulama zamanı 15 Temmuz olan konuya göre % verimde 8.02 lik artış görülmüştür yılında şeker pancarına verilen 13 kg N da -1 düzeyinde en yüksek kök verimi, 15 Ağustos tarihinde azot uygulamasına son verilen konudan elde edilmiş ve bu konu son uygulama tarihi 1 Temmuz ve 1 Ağustos olan konular ile aynı istatistikî grupta yer almıştır. Azotun 16 kg N da -1 düzeyi uygulamasında, en yüksek şeker pancarı kök verimi 15 Temmuz tarihinde uygulamaya son verilen konudan elde edilmiştir. 16 kg N da -1 düzeyinin 15 Temmuzda uygulamaya son verilmesi, azotun çok erken (1 Temmuz) 87

102 veya çok geç son verilmesine (15 Ağustos) göre kök verimini önemli derecede artırmıştır. 19 kg N da -1 düzeyi uygulaması ise şeker pancarı kök verimi açısından uygulama zamanları arasında istatistikî bir fark yaratmamıştır. Çizelge 4.15 Azot ve azotun son uygulama zamanının pancar kök verimi üzerine etkisi (2009) Pancar Kök Verimi (kg da -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Aa 7159 Bb 7479 Aab 7730 Aa Ab 7733 Aa 7405 Aab 7220 Bb Aa 7504 ABa 7395 Aa 7582 ABa 7543 Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: öd F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: * LSD (0.05) 397 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Çizelge 4.16 dan görüldüğü gibi 2010 yılında en yüksek şeker pancarı kök verimi, 16 kg N da -1 düzeyinin 1 Ağustos son uygulama zamanı konusundan 8252 kg da -1 olarak elde edilmiştir. En düşük kök verimi ise 16 kg N da -1 düzeyinin 1 Temmuz son uygulama zamanı olan konudan 7682 kg da -1 olarak elde edilmiştir. En yüksek kök verimi elde edilen konuda; en düşük verim elde edilen konuya göre şeker varlığı açısından % 7.42 lik artış görülmüştür yılında şeker pancarına verilen 13 kg N da -1 düzeyinin farklı zamanlarda son uygulamasının yapılması, kök verimi açısından istatistikî olarak fark oluşturmamıştır. 16 kg N da -1 düzeyinin uygulamasına 1 Temmuzda son verilmesi durumunda en düşük kök verimi elde edilmiş, azotun son uygulama tarihi geçiktikçe verim artmış ve 1 Ağustosta uygulamaya son verilmesi konusunda verim en yüksek değere ulaşmıştır. Kök veriminin en yüksek olduğu 1 Ağustostan daha geç (15 Ağustos) azot uygulamasına son verilmesi konusunda, kök verimini azalarak en erken (1 Temmuz) azot son uygulama konusu ile aynı seviyeye düşmüştür. 19 kg N da -1 düzeyininde ise 88

103 azot uygulamasına geç son verilmesi (1 Ağustos veya 15 Ağustos) erken son verilmesine (1 Temmuz) göre kök verimini önemli oranda azaltmıştır. Çizelge 4.16 Azot ve azotun son uygulama zamanının pancar kök verimi üzerine etkisi (2010) Uygulanan Azot (kg N da -1 ) Pancar Kök Verimi (kg da -1 ) Son Uygulama Zamanı 15 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Ortalama Ba 7822 Aa 7933 ABa 7963 Aa Bb 8011 Aab 8252 Aa 7881 Ab Aa 7879 Aab 7770 Bb 7713 Ab 7888 Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: öd F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: * LSD (0.05) 329 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Çizelge nın incelenmesinden anlaşıldığı gibi 2009 yılında şeker pancarı kök verimi damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeyi arttıkça azotun son uygulama zamanı öne alındığında genel olarak şeker pancarı kök verimi artma eğilimi göstermiştir yılında ise şeker pancarına verilen azot düzeyi arttık azotun son uygulama zamanı öne alınması durumunda şeker pancarı kök verimi artmıştır. Carter ve Traveller (1981), 3 faklı azot düzeyi (0, 11.2, 25.2 ve 39.2 kg N da -1 ) ve 4 farklı azot uygulama zamanı (ekim öncesi, hazıran ortası, temmuz ortası ve ağustos ortası) ile yaptıkları çalışmada azotlu gübrelerin ekimden önce veya bitkinin erken büyüme evresinde verilmesi gerektiğini çünkü bu dönemde azot alımı ve bitki büyümesinin olabildiğince erken başladığını belirtmişlerdir. Ekim öncesi azot uygulamasında, yaprak alanının erken dönemdeki hızlı gelişmesine bağlı olarak kök gelişmesi artmış ve yapılan çalışmada en yüksek pancar kök verimi, azot düzeyleri içerisinde 11.2 kg N da -1 konusundan, uygulama zamanları içerisinde ise ekim öncesi uygulamasından elde etmişlerdir. Lamb (1989), 0 ve kg N da -1 düzeyini; ekimden 89

104 önce, bitkinin 4 gerçek yapraklı döneminde, 2. uygulamadan 3 hafta sonra ve 2. uygulamadan 6 hafta sonra uygulamıştır. Araştırma sonucuna göre azot uygulaması tanığa göre kök verimini artırmıştır. Uygulama zamanlarının şeker pancarı kök verimi üzerine istatistiksel olarak önemli bir etki yapmamasına rağmen ekim öncesi ve 4 gerçek yapraklı dönemdeki uygulamada son iki uygulama dönemine göre kök veriminde artış eğilimi görülmüştür. Eckhoff (1995), toprak analiz sonucuna göre verilmesi gereken azotun tamamı ve bu miktarın %80 ini; yalnız ekim öncesi, yalnız çıkış sonrası ve bir kısmını ekim öncesi kalanı çıkış sonrası uygulamıştır. Araştırıcı, kök veriminin her iki azot düzeyinde ve uygulama zamanlarında değişmediğini bildirmiştir. Azotun şeker pancarına farklı zamanlarda uygulanması ile ilgili yapılan yukarıdaki araştırmalar; salma ve yağmurlama sulama ile sulanmış olup genelde uygulama zamanlarında verilmesi gereken azotun tamamı verilmiştir. Bu çalışmada ise deneme konusu azotun 1/3 ü topraktan verilmiş, kalan miktarlar ise damla sulama sistemi ile ilk sulamadan son uygulama tarihine kadar olan zaman sürecinde eşit paylara ayrılarak verilmiştir. Çizelge nın incelenmesinden anlaşıldığı gibi 2009 ve 2010 yılı şeker pancarı kök verimi değerleri birlikte değerlendirildiğinde 2009 yılında damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeyi arttıkça azotun son uygulama zamanı öne alınması durumunda genel olarak şeker pancarı kök verimi artma eğilimi göstermiş, 2010 yılında ise bu artış istatistiki olarak önemli olmuştur Şeker varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyi ile 4 farklı azot son uygulama zamanı interaksiyonunun 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü şeker varlığı üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları Çizelge 4.17 ve 18 de verilmiştir. Çizelge den görüldüğü gibi damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyi ile 4 farklı azot son uygulama zamanı interaksiyonunun şeker varlığı üzerine etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmuştur. 90

105 Çizelge 4.17 den görüldüğü gibi 2009 yılında en yüksek şeker varlığı, 13 kg N da -1 düzeyinin 15 Ağustos tarihinde uygulamasına son verilen konudan % olarak elde edilmiştir. En düşük şeker varlığı ise en yüksek azot uygulama miktarı olan 19 kg N da -1 düzeyinin son uygulama zamanı 15 Ağustos olan konuda % olarak bulunmuştur. En yüksek şeker varlığına sahip uygulama konusunda, en düşük şeker varlığına sahip uygulama konusuna göre şeker varlığında % 4.5 artış olmuştur. Çizelge 4.17 Azot ve azotun son uygulama zamanının şeker varlığı üzerine etkisi (2009) Şeker Varlığı (%) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Bb Ab Aa Aa Aa Aa Aa Aa ABa Aa Ba Ba Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: * F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: * LSD (0.05) 0.31 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil 2009 yılında en düşük azot uygulama miktarı olan 13 kg N da -1 düzeyinin uygulamasına geç son verilmesi (1 Ağustos veya 15 Ağustos) erken son verilmesine (1 Temmuz ve 15 Temmuz) göre şeker varlığını önemli oranda artırmıştır. 16 kg N da -1 ve 19 kg N da -1 düzeylerinin farklı zamanlarda uygulanmasına son verilmesi, şeker varlığı açısından istatistikî olarak önemli bir fark yaratmamıştır. Çizelge 4.18 den görüldüğü gibi 2010 yılında en yüksek şeker varlığı, 13 kg N da -1 düzeyinin 1 Ağustos son uygulama zamanı konusundan % olarak elde edilmiştir. En düşük şeker varlığı ise 19 kg N da -1 düzeyinin son uygulama tarihi 1 Temmuz olan konuda % olarak bulunmuştur. En yüksek şeker varlığına sahip uygulama konusunda, en düşük şeker varlığına sahip uygulama konusuna göre % 7.8 daha yüksek şeker varlığı elde edilmiştir. 91

106 Çizelge 4.18 Azot ve azotun son uygulama zamanının şeker varlığı üzerine etkisi (2010) Şeker Varlığı (%) Uygulanan Azot Son Uygulama Zamanı (kg N da -1 Ortalama ) 1 Temmuz 15 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Ab Aab Aa Aab Aab Aa Bb Aab Aa Ba Ba Aa Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: * F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: * LSD (0.05) 0.71 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir *: p<0.05 ve öd: önemli değil 2010 yılında 13 kg N da -1 düzeyinin uygulmasına erken son verilmesinde (1 Temmuz) diğer son verilme zamanlara göre şeker varlığında önemli bir düşüş olmuştur. 16 kg N da -1 düzeyinin uygulamasına 1 Ağustosta son verilmesi, erken verilmesine (1 Temmuz ve 15 Temmuz) veya çok geç verilmesine (15 Ağustos) göre şeker varlığını azaltmıştır. 19 kg N da -1 düzeyinin farklı zamanlarda uygulanmasına son verilmesi ise şeker varlığı açısından istatistikî olarak önemli bir fark yaratmamıştır. Last ve Tinker (1968), şeker pancarı verilecek azotlu gübre miktarını tespit etmek amacıyla yaptıkları bir çalışmada; verilmesi gereken azotlu gübre miktarının tarladan tarlaya değiştiğini, azotlu gübrenin küçük bir miktarının tohum yatağına verilmesi kalan kısmının ise haziran ayında verilmesinin şeker oranını artırdığını bildirmişlerdir. Baldwin ve Davis (1969), yaptıkları çalışmada haziran ayına kadar verilen azotun şeker varlığını artırdığını fakat haziran ayından sonra verilen azotun şeker kapsamına etki etmediğini belirtmişlerdir. Gilbert vd. (1981), yaptıkları çalışmada nisan ayı sonunda ekilen şeker pancarı yaprak sapı nitrat konsantrasyonunun; haziran sonu temmuz başında en yüksek değere ulaşması durumunda şeker kapsamının yüksek, daha sonraki azot uygulamalarında ise şeker varlığında azalma olduğunu belirtmektedirler. Carter ve Traveller (1981), 3 faklı azot düzeyi (0, 11.2, 25.2 ve 39.2 kg N da -1 ) ve 4 farklı azot uygulama zamanı (ekim öncesi, hazıran ortası, temmuz ortası ve ağustos ortası) ile 92

107 yaptıkları çalışmada azotlu gübrelerin ekimden önce veya bitkinin erken büyüme evresinde verilmesi gerektiğini çünkü bu dönemde azot alımı ve bitki büyümesinin olabildiğince erken başladığını belirtmişlerdir. Araştırıcılar, şeker pancarına verilen azot düzeyi arttıkça ve azotun uygulama zamanı geciktikce şeker varlığının azaldığını bildirmişlerdir. Lamb (1989), 0 ve kg N da -1 düzeyini; ekimden önce, bitkinin 4 gerçek yapraklı döneminde, 2. uygulamadan 3 hafta sonra ve 2. uygulamadan 6 hafta sonra uygulayarak yaptığı çalışmada; azotun, son iki uygulamasında şeker pancarı kökü şeker varlığını azalttığını belirtmiştir. Eckhoff (1995), toprak analiz sonucuna göre verilmesi gereken azotun tamamı ve bu miktarın %80 ini; yalnız ekim öncesi, yalnız çıkış sonrası ve bir kısmını ekim öncesi kalanı çıkış sonrası uygulamış, her iki azot düzeyininde yalnızca çıkış sonrası uygulamasında şeker varlığının azaldığını bildirmiştir. Yapılan çalışmadan elde edilen bulgular; yukarıda söz edilen araştırma sonuçları ile farklılık göstermektedir. Azot uygulaması topraktan yapılan ve uygulama zamanlarında azotun tamanı verilen yukarıdaki araştırma sonuçlarına göre uygulama zamanı geçiktikçe şeker pancarı şeker varlığı azalmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre azot düzeyleri ve azotun son uygulama zamanların şeker varlığı üzerine etkisi farklılık göstermiştir. Her iki yılda da azot düzeyleri x azotun son uygulama zamanı interaksiyonun şeker varlığı üzerine etkisi önemli bulunmuştur yılında yalnızca 13 kg N da -1 düzeyinin son uygulama zamanı erkene (1 Temmuz ve 15 Temmuz) alınması şeker varlığını azaltmıştır. 16 ve 19 kg N da -1 düzeylerin son uygulamasına erken (1 Temmuz ve 15 Temmuz) veya geç (1 Ağustos ve 15 Ağustos) son verilmesi şeker varlığı yönünden bir farklılık oluşturmamıştır yılında 13 kg N da -1 düzeyinin son uygulama zamanı çok erkene (1 Temmuz) alınması şeker varlığını azaltmıştır. 16 kg N da -1 düzeyinde ise azotun son uygulama zamanı 15 Temmuzda yapılması durumda şeker varlığı en yüksek olmuştur. 19 kg N da -1 düzeyininde şeker varlığı yönünden son uygulama zamanları arasında farklılık oluşmamıştır. 93

108 Ulrich (1955), Loomis ve Nivens (1963), Johnson vd. (1971), şeker pancarının hasattan 4-6 hafta önce azot noksanlığı çekmemesi durumunda, şeker pancarı kökü şeker varlığının düştüğünü belirtmektedirler. Çalışmada, 3 farklı azot düzeyininde en son uygulaması 15 Ağustosta yapılmıştır yılı deneme hasatı 25 Ekim, 2010 yılı hasatı ise 29 Ekim tarihinde yapılmış olup en son azot uygulma tarihi ile hasat tarihi arasında 10 haftalık bir süre bulunmaktadır. Şeker pancarına azot uygulamasına geç (1 Ağustos ve 15 Ağustos) son verilmesinde, şeker varlığında önemli bir azalma olmamasına hasattan 4-6 hafta önce bitkinin azot noksanlığı çekmesinın neden olduğu düşünülmektedir Zararlı azot (amino azotu) kapsamı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyinin, azotun 4 farklı son uygulama zamanının ve azot x zaman interaksiyonunun 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları Çizelge 4.19 ve 20 de verilmiştir. Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot x son uygulama zamanı interaksiyonunun şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur. Her iki yılda da interaksiyonun önemsiz bulunması üzerine bakılan azot düzeyleri ve azotun farklı son uygulama zamanları faktörlerinden, azot düzeylerinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi istatistikî olarak önemli bulunurken azotun son uygulama zamanının etkisi ise önemsiz bulunmuştur. 94

109 Çizelge 4.19 Azot ve azotun son uygulama zamanının zararlı azot kapsamı üzerine etkisi (2009) Zararlı Azot Kapsamı (mmol 100 g -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz B B A Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: * F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: öd LSD (0.05) 0.24 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Çizelge de görüldüğü gibi şeker pancarına uygulanan azot düzeylerine ve son uygulama zamanına bağlı olarak şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı 2009 yılında mmol 100 g -1 arasında değişirken 2010 yılında ise mmol 100 g -1 arasında değişmiştir yılında damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun uygulamasına farklı zamanlarda son verilmesinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi istatistikî olarak önemli olmazken, azot düzeylerinin etkisi önemli bulunmuştur. Uygulanan azot düzeyine bağlı olarak farklılık gösteren şeker pancarı zararlı azot kapsamı 19 kg N da -1 düzeyinde en yüksek olmuş, 13 kg N da -1 ve 16 kg N da -1 düzeyleri arasında ise istatistiki olarak bir fark bulunmamıştır. 95

110 Çizelge 4.20 Azot ve azotun son uygulama zamanının zararlı azot kapsamı üzerine etkisi (2010) Zararlı Azot Kapsamı (mmol 100 g -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz C B A Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: * F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: öd LSD (0.05) 0.22 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Çizelge 4.20 de görüldüğü gibi 2010 yılında da damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun son uygulamasına farklı zamanlarda son verilmesinin şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etkisi istatistikî olarak önemli olmazken, azot düzeylerinin etkisi önemli bulunmuştur. Uygulanan azot düzeyine bağlı olarak farklılık gösteren şeker pancarı zararlı azot kapsamı 13 kg N da -1 düzeyinde 5.28 mmol 100 g -1 ile en düşük bulunmuş, artan azot düzeylerine bağlı olarak zararlı azot kapsamıda artmış ve 19 kg N da -1 düzeyinde en yüksek olmuştur. Lamb (1989), ABD, Ninesota da yaptığı çalışmada; farklı zamanlarda uygulanan azotun şeker pancarı kök verimi ve kalite değerleri üzerine etkisini araştırmak amacıyla azotun 0 ve kg N da -1 dozunu; ekimden önce, bitkinin 4 gerçek yapraklı döneminde, 2. uygulamadan 3 hafta sonra ve 2. uygulamadan 6 hafta sonra uygulamıştır. Araştırıcı, son iki uygulamada safiyet bozucu maddelerden sodyum ve zararlı azot kapsamının arttığını, potasyum kapsamının ise farklılık göstermediğini bildirmiştir. Eckhoff (1995), Sidney, Montana da toprak analiz sonucuna göre verilmesi gereken azotun tamamı ve bu miktarın %80 ini; yalnız ekim öncesi, yalnız çıkış sonrası ve bir kısmını ekim öncesi kalanı çıkış sonrası uygulayarak kök verimi, şeker varlığı ve verimi, şeker pancarı kökünde bulunan safiyet bozucu maddeleri ölçmüştür. Araştırıcı, azaltılmış azot düzeyinde zararlı azot kapsamının istatistikî olarak düşük gerçekleştiğini fakat 96

111 uygulama zamanının safiyet bozucu maddeler (zararlı azot, potasyum ve sodyum) üzerine etki etmediğini belirtmiştir. Yapılan çalışmada; azot düzeyleri x son uygulama zamananı interaksiyonu ve azotun son uygumla zamanının şeker pancarı kökü zararlı azot kapsamı üzerine etki yapmadığı, azot düzeylerinin artmasına bağlı olarak zararlı azot kapsamının ise arttığı görülmüştür. Araştırmadan elde edilen sonuçlar, Lamb (1989) ın bulguları ile farklılık gösterirken, Eckhoff (1995) un bulguları ile uyum göstermektedir Potasyum varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyinin, azotun 4 farklı son uygulama zamanının ve azot x zaman interaksiyonunun 2009 yılında şeker pancarı kökü potasyum kapsamı üzerine etkisine ait sonuçlar çizelge 4.21 de, 2010 yılına ait sonuçlar ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları ise çizelge 22 de verilmiştir yılında damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin, azotun son uygulama zamanının ve azot x zaman interaksiyonunun şeker pancarı kökü potasyum kapsamı üzerine etkisi istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur yılında ise azot düzeylerinin ve azot x zaman interaksiyonunun şeker pancarı kökü potasyum kapsamı üzerine etkisi istatistikî olarak önemsiz bulunurken azotun son uygulama zamanının etkisi önemli bulunmuştur. Çizelge den görüldüğü gibi şeker pancarı kökü potasyum varlığı 2009 yılında mmol 100 g -1 arasında değişmiştir yılında ise azotun son uygulama zamanı, şeker pancarı kökü potasyum kapsamını etkilemiş olup en yüksek potasyum kapsamı azotun son uygulama zamanı 1 Temmuz olan konuda 5.08 mmol 100 g -1 olarak bulunuştur. Diğer son uygulama zamanları (15 Temmuz, 1 Ağustos ve 15 Ağustos) arasında ise bir fark görülmemiştir. 97

112 Çizelge 4.21 Azot ve azotun son uygulama zamanının potasyum kapsamı üzerine etkisi (2009) Potasyum Varlığı (mmol 100 g -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: öd F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: öd LSD (0.05) - Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Çizelge 4.22 Azot ve azotun son uygulama zamanının potasyum kapsamı üzerine etkisi (2010) Potasyum Varlığıı (mmol 100 g -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Ortalama 5.08 A 4.74 B 4.72 B 4.79 B - F Değeri Tablo (Azot) % 5: öd F Değeri Tablo (Zaman) % 5: * F Değeri Tablo (NxZ) % 5: öd LSD (0.05) 0.23 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Lamb (1989), farklı zamanlarda uygulanan azotun safiyet bozucu maddelerden sodyum ve zararlı azot kapsamını artığını, potasyum kapsamında ise farklılık göstermediğini bildirmiştir. Eckhoff (1995), uygulanan azot düzeyindeki azalmaya bağlı olarak zararlı azot kapsamının düştüğünü, uygulama zamanının ise safiyet bozucu maddeler (zararlı azot, potasyum ve sodyum) üzerine etki etmediğini belirtmiştir. 98

113 Yapılan çalışmada; her iki yılda da azot düzeyleri x son uygulama zamananı interaksiyonu ve azot düzeyleri şeker pancarı kökü potasyum kapsamı üzerine etki yapmamıştır. Azotun son uygulama zamanı 2009 yılında potasyum varlığı üzerine etki yapmazken 2010 yılınada azotun erken son verilmesi durumunda şeker pancarı kökü potasyum kapsamı yüksek bulunmuştur. Zamana bağlı olarak düşen potasyum varlığı azotun çok geç uygulamaya son verilmesi (15 Ağustos) durumunda tekrar artma eğilimi göstermiştir Sodyum varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyinin, azotun 4 farklı son uygulama zamanının ve azot x zaman interaksiyonunun 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisine ait sonuçlar Çizelge 4.23 ve 24 de, verilmiştir. Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin, azotun son uygulama zamanının ve azot x zaman interaksiyonunun şeker pancarı kökü sodyum varlığı üzerine etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemsiz bulunmuştur. Çizelge 4.23 ve 24 den görüldüğü gibi şeker pancarı kökü sodyum varlığı 2009 yılında mmol 100 g -1 arasında değişirken 2010 yılında ise mmol 100 g -1 arasında değişmiştir. 99

114 Çizelge 4.23 Azot ve azotun son uygulama zamanının sodyum kapsamı üzerine etkisi (2009) Sodyum Varlığı (mmol 100 g -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: öd F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: öd LSD (0.05) - Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Çizelge 4.24 Azot ve azotun son uygulama zamanının sodyum kapsamı üzerine etkisi (2010) Sodyum Varlığıı (mmol 100 g -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: öd F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: öd LSD (0.05) - Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Lamb (1989), farklı zamanlarda uygulanan azotun safiyet bozucu maddelerden sodyum ve zararlı azot kapsamını artığını, potasyum kapsamında ise farklılık göstermediğini bildirmiştir. Eckhoff (1995), uygulanan azot düzeyindeki azalmaya bağlı olarak zararlı 100

115 azot kapsamının düştüğünü, uygulama zamanının ise safiyet bozucu maddeler (zararlı azot, potasyum ve sodyum) üzerine etki etmediğini belirtmiştir. Yapılan çalışmada; azot düzeyleri x son uygulama zamananı interaksiyonunun, azot düzeylerin ve azotun son uygumla zamanının şeker pancarı kökü sodyum kapsamı üzerine etki yapmadığı görülmüştür Arıtılmış şeker varlığı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyi ile 4 farklı azot son uygulama zamanı interaksiyonunun 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları Çizelge 4.25 ve 26 da verilmiştir. Çizelge dan görüldüğü gibi damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyi ile 4 farklı azot son uygulama zamanı interaksiyonun arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmuştur. Çizelge 4.25 den görüldüğü gibi 2009 yılında en yüksek şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı, 13 kg N da -1 düzeyinin son uygulama zamanı 15 Ağustos olan konudan % olarak elde edilmiştir. En düşük şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığı ise damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen en yüksek azot miktarı olan 19 kg N da -1 düzeyi ve azotun çok geç son uygulama zamanı olan 15 Ağustos konusunda % olarak bulunmuştur. En yüksek arıtılmış şeker varlığına sahip uygulama konusunda, en düşük şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığına sahip uygulama konusuna göre arıtılmış şeker varlığında % 7.9 luk artış sağlanmıştır yılında şeker pancarına verilen 13 kg N da -1 düzeyinde; en yüksek arıtılmış şeker varlığı, azotun çok geç verilme konusundan (15 Ağustos) % ile elde edilmiş ve erken verilme konularına (1 Temmuz ve 15 Temmuz) göre önemli artış göstermiştir. 16 ve 19 kg N da -1 düzeylerinin son uygulama zamanı konuları arasında arıtılmış şeker varlığı açısından istatistikî bir farklılık oluşmamıştır. 101

116 Çizelge 4.25 Azot ve azotun son uygulama zamanının arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi (2009) Arıtılılmış Şeker Varlığı (%) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Ac Abc Aab Aa Aa Aa Aa Aa Aa Aa Ba Ba Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: * F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: * LSD (0.05) 0.38 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Çizelge 4.26 den görüldüğü gibi 2010 yılında en yüksek arıtılmış şeker varlığı, 13 kg N da -1 düzeyinin son uygulama zamanı 1 Ağustos olan konudan % olarak elde edilmiştir. En düşük şeker varlığı 19 kg N da -1 düzeyinin uygulama zamanı 1 Temmuz olan konuda % 9.62 olarak bulunmuştur. En yüksek arıtılmış şeker varlığına sahip uygulama konusunda, en düşük arıtılmış şeker varlığına sahip uygulama konusuna göre arıtılımış şeker varlığında % 18.4 lük artış sağlanmıştır yılında şeker pancarına verilen 13 kg N da -1 düzeyinde; en yüksek arıtılmış şeker varlığı azotun son uygulama tarihi 1 Ağustos olan konudan elde edilmiş ve uygulamaya çok erken son verilme (1 Temmuz) veya çok geç verilme ( 15 Ağustos) konularına göre önemli artış göstermiştir. 16 kg N da -1 düzeyinde en yüksek arıtılmış şeker varlığı azotun son uygulama tarihi 15 Temmuz olan konudan elde edilmiştir. 19 kg N da -1 düzeyinde ise azotun son uygulama konuları arasında arıtılmış şeker varlığı açısından istatistikî olarak farklılık oluşmamıştır. 102

117 Çizelge 4.26 Azot ve azotun son uygulama zamanının arıtılmış şeker varlığı üzerine etkisi (2010) Arıtılılmış Şeker Varlığı (%) Uygulanan Azot Son Uygulama Zamanı (kg N da -1 Ortalama ) 1 Temmuz 15 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Ac Aab Aa Abc Aab Aa Bb Aab Aa 9.72 Ba Ba Aa 9.85 Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: * F Değeri Tablo (Zaman) % 5: * F Değeri Tablo (NxZ) % 5: * LSD (0.05) 0.81 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Arıtılmış şeker verimi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyi ile 4 farklı azot son uygulama zamanı interaksiyonunun 2009 ve 2010 yılında şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları Çizelge 4.27 ve 28 de verilmiştir. Çizelge den görüldüğü gibi damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen 3 farklı azot düzeyi ile 4 farklı azot son uygulama zamanı interaksiyonunun arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi 2009 ve 2010 yılında istatistikî bakımdan önemli bulunmuştur. Çizelge 4.27 den görüldüğü gibi 2009 yılında en yüksek arıtılmış şeker verimi, 13 kg da 1 düzeyinin son uygulama zamanı 15 Ağustos olan deneme konusundan 1054 kg da -1 olarak elde edilmiştir. En düşük arıtılmış şeker verimi ise yine 13 kg da -1 düzeyinin son uygulama zamanı 15 Temmuz olan deneme konusunda 939 kg da -1 olarak bulunmuştur. En yüksek arıtılmış şeker verimine sahip uygulama konusunda, en düşük arıtılmış şeker verimine sahip uygulama konusuna göre % 12.2 lik artış sağlanmıştır yılında 13 kg N da -1 düzeyinin uygulamasına 15 Temmuzda son verilmesi; arıtılmış şeker verimini 1 Ağustos ve 15 Ağustosta uygulamaya son verilmesine göre 103

118 önemli oranda azaltmıştır. 16 kg N da -1 düzeyinde en yüksek arıtılmış şeker verimi azotun son uygulaması 15 Temmuz olan konudan elde edilmiştir. 16 kg N da -1 düzeyinin son uygulama tarihi 15 Temmuz olan konuda, çok geç uygulamaya son verilme konusuna (15 Ağustos) göre arıtılmış şeker veriminde önemli derecede artış görülmüştür. 19 kg N da -1 düzeyi uygulamasında ise azotun son uygulama tarihleri, arıtılmış şeker veriminde istatistikî olarak önemli bir fark yaratmamıştır. Çizelge 4.27 Azot ve azotun son uygulama zamanının arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi (2009) Arıtılılmış Şeker Verimi (kg da -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Abc 939 Bc 1010 Aab 1054 Aa Aab 1029 Aa 983 ABab 968 Bb Aa 972 ABa 951 Ba 956 Ba 968 Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: öd F Değeri Tablo (Zaman) % 5: öd F Değeri Tablo (NxZ) % 5: * LSD (0.05) 57 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil Şekil 4.38 den görüldüğü gibi 2010 yılında en yüksek arıtılmış şeker verimi, 13 kg da 1 düzeyinin son uygulama zamanı 1 Ağustos olan deneme konusundan 904 kg da 1 olarak elde edilmiştir. En düşük arıtılmış şeker verimi ise 13 kg da -1 düzeyinin son uygulama zamanı 1 Temmuz olan deneme konusunda 764 kg da -1 olarak bulunmuştur. En yüksek arıtılmış şeker verimine sahip uygulama konusunda, en düşük arıtılmış şeker verimine sahip uygulama konusuna göre % 18.3 lük artış sağlanmıştır. 104

119 Çizelge 4.28 Azot ve azotun son uygulama zamanının arıtılmış şeker verimi üzerine etkisi (2010) Arıtılılmış Şeker Verimi (kg da -1 ) Son Uygulama Zamanı Uygulanan Azot (kg N da Ortalama ) 1 Temmuz 1 Ağustos 15 Ağustos Temmuz Ab 881 Aa 904 Aa 840 Aa Ab 875 Aa 832 ABab 801 Aab Aa 766 Ba 783 Ba 772 Aa 777 Ortalama F Değeri Tablo (Azot) % 5: * F Değeri Tablo (Zaman) % 5: * F Değeri Tablo (NxZ) % 5: * LSD (0.05) 75 Büyük harfler azot düzeyleri, küçük harfler zaman karşılaştırması içindir. *: p<0.05 ve öd: önemli değil 2010 yılında 13 kg N da -1 düzeyinin son uygulama tarihi 1 Temmuz olması sonraki son verilme tarihlerine ( 15 Temmuz, 1 Ağustos ve 15 Ağustos) göre arıtılmış şeker verimini istatistikî olarak önemli derecede azaltmıştır. 16 kg N da -1 düzeyininde en yüksek arıtılmış şeker verimi, 15 Temmuz tarihinde azot uygulamsına son verilen konudan elde edilmiştir. Azot uygulamasına geç son verilen konularla ( 1 Ağustos ve 15 Ağustos) birlikte 15 Temmuz tarihinde azot uygulamsına son verilen konuda, uygulamaya çok erken son verilen (1 Temmuz) konuya göre önemli derece artış görülmüştür. 19 kg N da -1 düzeyinin uygulamaya son verilme tarihleri, arıtılmış şeker veriminde istatistikî olarak önemli bir değişiklik yaratmamıştır. Arıtılmış şeker verimi; fabrikasyonla teorik olarak şeker pancarı kökünden alınabilecek kg da -1 beyaz şeker verimini ifade etmektedir. Arıtılmış şeker verimi teorik olarak hesaplanmakta olup arıtılmış şeker varlığının şeker pancarı kök verimi ile çarpılıp 100 e bölünmesiyle hesap edilmektedir. Şeker pancarı yetiştiriciliğinde amaç beyaz şeker üretmek olduğu için şeker pancarı kök verimi ve şeker varlığı birlikte değerlendirilmelidir. Şeker pancarı kök verimi ile şeker varlığı arasında negatif bir ilişki bulunmakta olup kök verimi artarken şeker varlığında azalma olmaktadır (Draycott ve Christenson 2003). 105

120 Carter ve Traveller (1981), 3 faklı azot düzeyi (0, 11.2, 25.2 ve 39.2 kg N da -1 ) ve 4 farklı azot uygulama zamanı (ekim öncesi, hazıran ortası, temmuz ortası ve ağustos ortası) ile yaptıkları çalışmada; azotlu gübrelerin ekimden önce veya bitkinin erken büyüme evresinde verilmesi gerektiğini çünkü bu dönemde azot alımı ve bitki büyümesinin olabildiğice erken başladığını belirtmişlerdir. Araştırıcılar, fazla azotlu gübre uygulama veya azot uygulamasını mevsim ortasına kadar geciktirerek fotosentez ürünlerinin büyük bir kısmının köklerde şeker ve kuru madde birikimi yerine yaprak gelişimini artırmak için kullanılmasına neden olduğu, şeker birikiminın temmuz sonundan eylül başına kadar en yüksek olduğunu, böylece, bu dönemde ilave azot uygulaması ve bitki tarafından azot alımının hasatta şeker birikiminde ve üretiminde büyük azalmalara neden olduğu belirtilmiştir. Araştırıcılar, en yüksek kök ve şeker verimini, azot düzeyleri içinde 11.2 kg N da -1 düzeyinden kg da -1, uygulama zamanları içinde ise azotun ekim öncesi uygulamasından 5260 kg da -1 olarak elde edildiğini bildirmişlerdir. Lamb (1989), 0 ve kg N da -1 düzeyini; ekimden önce, bitkinin 4 gerçek yapraklı döneminde, 2. uygulamadan 3 hafta sonra ve 2. uygulamadan 6 hafta sonra uygulayarak yaptığı çalışmada, uygulama zamanlarının şeker pancarı kök verimi ve arıtılmış şeker verimi üzerine istatistiksel olarak önemli bir etki yapmamasına rağmen ekim öncesi ve 4 gerçek yapraklı dönemde uygulamada son iki uygulama dönemine göre kök veriminde ve arıtılmış şeker veriminde artış eğilimi görüldüğünü belirtmiştir. Eckhoff (1995), toprak analiz sonucuna göre verilmesi gereken azotun tamamı ve bu miktarın %80 ini; yalnız ekim öncesi, yalnız çıkış sonrası ve bir kısmını ekim öncesi kalanı çıkış sonrası uygulamış, her iki azot düzeyininde ve uygulama zamanlarında şeker veriminin değişmediğini bildirmiştir. Değişik azot düzeylerinin şeker pancarına farklı zamanlarda uygulanması ile ilgili yapılan yukarıdaki araştırmalarda uygulama zamanlarında verilmesi gereken azotun tamamı verilmiştir. Bu çalışmada ise deneme konusu azotun 1/3 ü topraktan verilmiş, kalan miktarlar ise damla sulama sistemi ile ilk sulamadan son uygulama tarihine kadar olan zaman sürecinde eşit paylara ayrılarak verilmiştir. Çizelge 4.27 ve 4.28 in incelenmesinden anlaşıldığı gibi 2009 ve 2010 yılı şeker pancarı arıtılmış şeker verimi değerleri birlikte değerlendirildiğinde damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot miktarı arttıkça azotun son uygulama zamanı öne alındığında genel olarak arıtılmış 106

121 şeker verimi artma eğilimi göstermiştir. Araştırma sonucları, azotlu gübrelerin baş gübresi olarak en son haziran ayı sonuna kadar verilmesi gerektiğini bildiren araştırıcıların bulgularından (Adams 1960, Christenson 1986, Draycott ve Christenson 2003) farklılık göstermektedir. 4.4 Damla ve Yağmurlama Sulama Yönteminin Karşılaştırılması 2009 ve 2010 yılında yürütülen denemelerin bitişiğinde; damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun verim ve kalite üzerine etkisi denemesi sonuçları ile TŞFAŞ nın olağan uygulamaları ve yağmurlama sulama sistemi uygulamaları sonuçlarını karşılaştırmak amacıyla 1 dekarlık parsel tesis edilmiştir. Tesis edilen parsele olağan şeker pancarı yetiştirme uygulamaları yapılmış ve toprak analiz sonucuna göre 16 kg N da -1 azot gübresi verilmiştir. İki uygulama sonucunu karşılaştırmak amacıyla damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azotun verim ve kalite üzerine etkisi denemesi 16 kg N da -1 düzeyi seçilmiştir Uygulanan sulama suyu miktarı Araştırmanın yapıldığı Etimesgut deneme tarlaları 2009 yılı vejetasyon döneminde mm yağış almıştır. Denemelere toplam 28 adet damla sulama yapılmış, bir sulamada 20 mm olmak üzere yıllık 560 mm su verilmiştir. Yağmurlama sulama ile ise 7 sulama yapılmış ve mm su verilmiştir yılı vejetasyon döneminde ise çalışmanın yapıldığı deneme alanı mm yağış almıştır. Denemelere toplam 28 adet damla sulama yapılmış, bir sulamada 20 mm olmak üzere yıllık 560 mm su verilmiştir. Yağmurlama sulama ile ise 6 sulama yapılmış ve mm su verilmiştir. Su kullanımı yönünden bakıldığında 2009 ve 2010 yıllarında yapılan karşılaştırmalarda her iki yılda da damla sulama sisteminde su tasarrufu sağlanmıştır. Damla sulama sisteminin kullanılmasıyla şeker pancarı üretimi için su kullanımı 2009 yılında % 60.7, 2010 yılında ise % 59.8 oranında azaltılmıştır. 107

122 4.4.2 Verim ve kalite Yağmurlama ile sulanan 1 dekarlık alanda tesadüfî olarak 4 yerde 10 m 2 lik parsel oluşturulmuş ve hasat yapılmıştır. Hasat ve laboratuar işlemlerinde damla sulama sistemi ile sulanan denemelere uygulanan benzer işlemler uygulanmış ve aynı değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Sonuçlar çizelge da verilmiştir. Çizelge 4.29 de görüldüğü gibi 2009 yılında damla sulama ile yağmurlama sulama sistemi ile sulanan deneme sonuçları ortalama değerleri karşılaştırıldığında damla sulama sistemi ile sulanan parselden 7435 kg da -1 şeker pancarı kök verimi alınırken yağmurlama sulama ile sulanan parselden 7308 kg da -1 şeker pancarı kök verimi alınmıştır. Şeker pancarı kökü şeker varlığı, damla sulama ile sulanan parselde % olurken yağmurlama ile sulanan parselde % olarak tespit edilmiştir. Şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi ise damla sulama ile sulanan parselde 1105 kg da -1 bulunurken, yağmurlama sulama ile sulanan parselde 967 kg da -1 olarak gerçekleşmiştir. Şeker pancarı verim ve kalite değerlerinde 2009 yılında damla sulama sistemi lehine artışlar gerçekleşmiş; şeker pancarı kök veriminde % 1.73, şeker pancarı kökü şeker varlığında % 5.90, şeker pancarı kökü arıtılmış şeker varlığında % 12.32, şeker pancarı kökü arıtılmış şeker veriminde ise % oranında artış görülmüştür. Damla sulama sisteminde; yağmurlama sistemine göre şeker pancarı kalite 108

123 109 Çizelge yılı damla ve yağmurlama sulama sistemleri ile sulanan şeker pancarının verim ve kalite değerlerine ait analiz sonuçları (ortalamalar) Konular Pancar verimi kg da -1 Şeker varlığı % Zararlı azot mmol 100 g -1 Sodyum mmol 100 g -1 Potasyum mmol 100 g -1 Arıtılmış şeker varlığı % Arıtılmış şeker verimi kg da -1 Yağmurlama sulama Damla sulama azot dozu konusu (16 kg N da -1 ) Çizelge yılı damla ve yağmurlama sulama sistemleri ile sulanan şeker pancarının verim ve kalite değerlerine ait analiz sonuçları (ortalamalar) Konular Yağmurlama sulama Damla sulama azot dozu konusu (16 kg N da -1 ) Pancar verimi kg da -1 Şeker varlığı % Zararlı azot mmol 100 g -1 Sodyum mmol 100 g -1 Potasyum mmol 100 g -1 Arıtılmış şeker varlığı % Arıtılmış şeker verimi kg da

124 değerlerinden şeker pancarı kökü potasyum kapsamında % ve sodyum kapsamında % lik azalma gerçekleşirken, zararlı azot kapsamında % oranında artış olmuştur. Çizelge 4.30 da görüldüğü gibi 2010 yılında damlama sulama ile yağmurlama sulama sistemi karşılaştırıldığında; damla sulama sistemi ile sulanan parselden 8511 kg da -1 şeker pancarı kök verimi alınırken, yağmurlama sulama ile sulanan parselden 7370 kg da -1 kök verimi alınmıştır. Şeker pancarı kökü şeker varlığı damla sulama ile sulanan parselde % olurken yağmurlama ile sulanan parselde % olarak tespit edilmiştir. Şeker pancarı kökü arıtılmış şeker verimi ise damla sulama ile sulanan parselde 785 kg da -1 olurken yağmurlama sulama ile sulanan parselde 631 kg da -1 olarak gerçekleşmiştir. Şeker pancarı verim ve kalite değerlerinde 2010 yılında da damla sulama sistemi lehine artışlar gerçekleşmiş; şeker pancarı kök veriminde % 15.48, şeker varlığında % 7.63, arıtılmış şeker varlığında % 7.58, arıtılmış şeker veriminde ise % oranında artış görülmüştür. Damla sulama sisteminde yağmurlama sistemine göre şeker pancarı kalite değerlerinden şeker pancarı kökü potasyum kapsamında önemli bir farklılık oluşmazken sodyum kapsamında % 18.8, zararlı azot kapsamında % 1.7 oranında artış olmuştur. 4.5 Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Bitkilerin Besin Kapsamına Etkisi 2009 ve 2010 yılında deneme parsellerinden usulene uygun olarak alınan bitki örneklerinde azot ve potasyum bitki besin elementi analizleri yapılmıştır. Bitki analizlerinde şeker pancarı yaprak ayası azot ve potasyum analiz sonuçları değerlendirilmiştir. Her iki yıla ait bitki örneklerinin analiz sonuçları istatistikî analizlere tabi tutulmuş ve LSD testi yapılmıştır Azot kapsamı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına farklı düzeylerde verilen azotun şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamına etkisi ve sonuçların LSD karşılaştırmaları Çizelge 4.31 de, yaprak ayası azot kapsamı üzerine olan etkisindeki değişimler de Şekil 4.15 de 110

125 verilmiştir ve 2010 yılında uygulanan azot düzeylerinin şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamı (kuru madde esasına göre) üzerine etkisi istatistiksel olarak önemli bulunmuştur yılında uygulanan azot düzeylerine bağlı olarak şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamı düzenli şekilde artmış, en yüksek azot kapsamı uygulanan en yüksek azot miktarı olan 21 kg N da -1 düzeyinde % 4.90 olarak bulunmuştur. En yüksek yaprak ayası azot kapsamı elde edilen 21 kg N da -1 düzeyi, 16 ve 19 kg N da -1 düzeyleri ile aynı grupta yer almış ve aralarındaki fark istatistikî açıdan önemli bulunmamamıştır. En düşük yaprak ayası azot kapsamı ise uygulanan en düşuk azot miktarı olan 10 kg N da -1 düzeyi ile 13 kg N da -1 düzeyinden sırasıyla % 4.22 ve % 4.51 olarak bulunmuştur. En yüksek yaprak ayası azot kapsamı elde edilen 21 kg N da -1 düzeyinde, en düşük azot kapsamı bulunan 10 kg N da -1 düzeyine göre %16 lik artış görülmüştür. Çizelge 4.31 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin bitki yaprak ayası azot kapsamına etkisi Uygulanan Azot (kg N da -1 ) Azot Kapsamı (%) c 4.33 b bc 4.57 a ab 4.64 a ab 4.68 a a 4.72 a F Değeri Tablo % % * 4.39 * LSD (0.05) *: p< 0.05 ve **: p< 0.01 düzeyinde önemli, öd: önemli değil 2010 yılında da 2009 yılına benzer şekilde uygulanan azot miktarına bağlı olarak şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamı artmıştır. En yüksek yaprak ayası azot kapsamı, uygulanan en yüksek azot miktarı olan 21 kg N da -1 düzeyinde bulunmuştur. En yüksek yaprak ayası bulunan 21 kg N da -1 düzeyi, en düşük yaprak ayası azot kapsamı elde edilen ve uygulan en düşük azot miktarı olan 10 kg N da -1 düzeyi dışındaki diğer 3 azot düzeyi ile aynı grupta yer almış, başka bir deyişle aralarındaki fark önemsiz 111

126 bulunmuştur. En düşük yaprak ayası azot kapsamı ise % 4.33 ile en düşük azot uygulama düzeyinden elde edilmiştir. En yüksek yaprak ayası azot kapsamı elde edilen 21 kg N da -1 düzeyinde, en düşük azot kapsamı bulunan 10 kg N da -1 düzeyine göre %9 luk artış görülmüştür. Şekil 4.15 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin bitki yaprak ayası azot kapsamına etkisi Thorne ve Watson (1956), şeker pancarına hasata kadar kg da -1 arasında azot verildiğinde yaprak ayası azot kapsamının % arasında olduğunu belirtmişlerdir. Adams (1961), şeker pancarına 10 kg da -1 azot verildiğinde temmuz ayı başında yaprak ayası toplam azot kapsamını % 3.0 olarak bulmuştur. Goodman (1963), şeker pancarına kg da -1 arasında azot verildiğinde ortalama yaprak ayası azot kapsamının % arasında saptandığını belirtmiştir. Winner vd. (1976), yaptıkları bir çalışmada şeker pancarına 0-24 kg da -1 azot uygulamışlardır. Bitkilerde toplam azot, azot uygulanmayan konularda % 1.03, 24 kg da -1 uygulamasında ise % 3.0 olarak bulunmuştur. İnal (1994), farklı düzeylerde azot verilerek yetiştirilen şeker pancarının ağustos dönemi azot kapsamının uygulanan azot düzeyine bağlı değiştiğini, uygulanan azot düzeyi artıkça şeker pancarı ayası azot kapsamının da arttığını ve verilen azot düzeylerine göre % 1.91 ile % 3.54 arasında değiştiğini bildirmiştir. 112

127 Finck (1969), tarafından (% ) ve Draycott (1971) tarafından verilen şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamı sınır değerlerine (% ) göre bütün konulardan alınan yaprak ayası örneklerinin azot kapsamları yeterli düzeyin üstünde, Jones vd. (1991), tarafından verilen sınır değerlere (% ) göre ise yeterli düzeydedir Potasyum kapsamı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına farklı düzeylerde verilen azotun şeker pancarı yaprak ayasının potasyum kapsamına etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları Çizelge 4.32 de verilmiştir. Çizelge 4.32 nin incelenmesinden anlaşılacağı gibi uygulanan azot düzeylerinin bitkinin potasyum kapsamı üzerine etkisi 2009 yılında istatistiksel olarak önemsiz bulunurken 2010 yılında önemli bulunmuştur. Çizelge 4.32 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin bitki yaprak ayası potasyum kapsamına etkisi K Kapsamı Uygulanan Azot (%) (kg N da -1 ) b b b a b F Değeri Tablo % % öd 13.26** LSD (0.05) *: p< 0.05 ve **: p< 0.01 düzeyinde önemli, öd: önemli değil 2009 yılında şeker pancarı yaprak ayasının potasyum kapsamları % arasında değişmiştir yılında ise 19 kg N da -1 düzeyinde şeker pancarı yaprak ayası potasyum kapsamı % 3.48 olarak diğer azot düzeylerine göre en yüksek olmuş ve bu değer istatistikî olarak da önemli olmuştur. Hills ve Ulrich (1978) tarafından yaprak ayası için verilen sınır değerine (% ) göre deneme parsellerinden alınan bütün örneklerin yaprak ayasında yeterli düzeyde potasyum bulunmaktadır. 113

128 4.6 Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Potasyumun Bitkilerin Besin Kapsamına Etkisi 2009 ve 2010 yılı deneme parsellerinden usulene uygun olarak alınan bitki örneklerinde azot ve potasyum bitki besin elementleri analizleri yapılmıştır. Her iki yıla ait şeker pancarı yaprak ayası analiz sonuçları istatistikî analizlere tabi tutulmuş ve LSD testi yapılmıştır Azot kapsamı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına farklı düzeyde verilen potasyumun şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamına (kuru madde esasına göre) etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları Çizelge 4.33 de, şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamı üzerine olan etkisindeki değişimler de Şekil 4.16 da verilmiştir. Çizelge 4.33 ün incelenmesinden anlaşılacağı gibi uygulanan potasyum düzeylerinin şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamı üzerine etkisi 2009 yılında istatistikî olarak önemli bulunmuştur yılında ise uygulanan potasyum düzeylerinin yaprak ayası azot kapsamı üzerine etkisi istatistikî olarak önemsiz bulunmuştur. Çizelge 4.33 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin bitki yaprak ayası azot kapsamına (%) etkisi Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 ) Azot Kapsamı (%) b b b a 4.79 F Değeri Tablo % % ** öd LSD (0.05) **: p< 0.01 düzeyinde önemli, öd: önemli değil 2009 yılında en yüksek şeker pancarı yaprak ayasının azot kapsamı 10 kg K 2 O da -1 düzeyinden % 4.84 olarak elde edilmiştir. Diğer uygulama konuları ise aynı istatistikî 114

129 grupta yer almışlardır yılında ise şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamı % arasında değişmiştir. Şekil 4.16 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin bitki yaprak ayası azot kapsamına etkisi Finck (1969) tarafından verilen (% 2-4) ve Draycott (1971) tarafından verilen (% ) sınır değerlere göre deneme parsellerinden alınan bütün örneklerin yaprak ayasında yeterli düzeyde azot bulunmaktadır Potasyum kapsamı Damla sulama sistemi ile şeker pancarına farklı düzeylerde verilen potasyumun şeker pancarı yaprak ayası potasyum kapsamına etkisi ve sonuçların LSD testi karşılaştırmaları Çizelge 4.34 de, şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin şeker pancarı yaprak ayası potasyum kapsamı üzerine olan etkisindeki değişimler de Şekil 4.17 de verilmiştir. Çizelge 4.34 ün incelenmesinden anlaşılacağı gibi uygulanan potasyum düzeylerinin şeker pancarı yaprak ayası potasyum kapsamı üzerine etkisi 2009 yılında istatistikî olarak önemsiz olurken 2010 yılında önemli bulunmuştur. 115

130 2009 yılında şeker pancarı yaprak ayasının potasyum kapsamı % arasında değişmiştir. Uygulanan potasyuma bağlı olarak yaprak ayası potasyum kapsamı düzenli olarak artmakla birlikte bu artış istatistikî olarak önemli olmamıştır. Çizelge 4.34 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin bitki yaprak ayası potasyum kapsamına etkisi Potasyum Kapsamı Uygulanan Potasyum (kg K 2 O da -1 (%) ) c ab a bc F Değeri Tablo % % öd 5.947* LSD (0.05) *: p< 0.05 düzeyinde önemli, öd: önemli değil 2010 yılı deneme konularından alınana bitki örneklerinde, en yüksek şeker pancarı yaprak ayası potasyum kapsamı 7.5 kg K 2 O da -1 deneme konusunda % 2.61 olarak bulunmuştur. En düşük şeker pancarı yaprak ayası potasyum kapsamı ise uygulanan potasyum miktarının en düşük olduğu 2.5 kg K 2 O da -1 konusundan % 2.20 olarak bulunmuştur. Hills ve Ulrich (1978) tarafından şeker pancarı yaprak ayası için verilen sınır değere (% 1-6) göre deneme parsellerinden alınan bütün örneklerin yaprak ayasında yeterli düzeyde potasyum bulunmaktadır. Sueri (1989), Konya ovasında yaptığı bir arazi çalışmasında temmuz, ağustos ve eylül aylarında olmak üzere 192 adet yaprak örneği aldığını ve yapılan analiz sonucuna göre şeker pancarı yaprak ayası potasyum (K) kapsamının temmuz ayımda ortalama % 3.37, ağustos ayında % 3.40 ve eylül ayında % 3.16 olduğunu bildirmiştir. Turhan (1991), Konya ovasında yaptığı çalışmada şeker pancarı yaprak ayası potasyum kapsamının % arasında değiştiğini, ortalama olarak ise % 3.66 olarak bulunduğunu belirtmiştir. Draycott ve Cristenson (2003), şeker pancarı gelişme sürecinde yaptıkları 116

131 bitki örneği analizleri göre nisan ayında yaklaşık % 7 olan potasyum (K) kapsamının ağustos ayında % 3 e düştüğünü belirtmişlerdir. Şekil 4.17 Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen potasyum düzeylerinin yaprak ayası potasyum kapsamına etkisi 4.7 Damla Sulama Sistemi ile Şeker Pancarına Verilen Azotun Son Verilme Zamanının Bitki Besin Kapsamına Etkisi Damla sulama sistemi ile şeker pancarına verilen azot düzeylerinin ve azotun son uygulama zamanının şeker pancarı azot ve potasyum kapsamında yarattığı değişimleri izlemek amacıyla son azot uygulamasını müteakip bitki örnekleri alınmıştır ve 2010 yılı deneme parsellerinden usulüne uygun olarak alınan bitki örneklerinde azot ve potasyum analizler yapılmıştır. Her iki yıla ait şeker pancarı yaprak ayası analiz sonuçları istatistikî analizlere tabi tutulmuş ve LSD testi yapılmıştır Azot kapsamı Şeker pancarı yaprak ayası azot kapsamı üzerine; azot x zamanı interaksiyonunun etkisi yaprak örneği alım dönemlerine göre değerlendirilmiştir. Azot uygulaması tamamlanan konu ve diğer konulardan aynı zamanda yaprak örneği alınmıştır. İlk bitki yaprak örneği 117

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ

BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİ HAZIRLAYAN YALÇIN YILMAZ ZİRAAT MÜHENDİSİ UZMAN TARIM DANIŞMANI Ülkemizde buğday yaklaşık 9.5 milyon hektar alanda ekilmekte, üretimde yıldan yıla değişmekle birlikte 20 milyon ton

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI KORUMA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI YEMLİK PANCAR (HAYVAN PANCARI)

Detaylı

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ GİRİŞ: Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da

Detaylı

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Mahmut Tepecik 1 M.Eşref İrget 2 ÖZET Düzce ili merkeze bağlı Otluoğlu köyünde çiftçi koşullarında yürütülen bu denemede K un farklı

Detaylı

Antepfıstığında Gübreleme

Antepfıstığında Gübreleme Antepfıstığında Gübreleme Tam verime çok geç yatan (8-10 yıl) antepfıstığı uzun ömürlü bir meyve ağacıdır. Hiçbir meyve ağacının yetiştirilemediği kıraç, taşlık ve kayalık arazilerde bile yetişebilmektedir.

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

ÇAYDA AZOTLU GÜBRENİN EKONOMİK KULLANIMI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA im

ÇAYDA AZOTLU GÜBRENİN EKONOMİK KULLANIMI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA im ÇAYDA AZOTLU GÜBRENİN EKONOMİK KULLANIMI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA im (1 Yıllık Deneme Sonuçlarını İçeren Rapor, 1986) Burhan KACAR 1ii / S.Rıfat YALÇIN 2, Muammer SARIMEHMET 3 Mücella MÜFTÜOĞLU 4 ve Hülya

Detaylı

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME

YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME YAPRAĞI YENEN SEBZELERDE GÜBRELEME (MARUL- ISPANAK- LAHANA) İnsan beslenmesinde büyük önemi olan sebzelerin yetiştirme teknikleri, ıslahı ve bitki koruma konularında ülkemizde bilimsel çalışmalar yapılmış

Detaylı

1. GÜBRELERİN ÖNEMİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE SINIFLANDIRILMASI...

1. GÜBRELERİN ÖNEMİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE SINIFLANDIRILMASI... İÇİNDEKİLER 1. GÜBRELERİN ÖNEMİ, TARİHİ GELİŞİMİ VE SINIFLANDIRILMASI... 1 1.1. TARIMSAL ÜRETİMİN ARTIRILMASINDA GÜBRELERİN ÖNEMİ... 1 1.2. GÜBRELERİN TARİHİ GELİŞİMİ... 9 1.3. GÜBRELERİN SINIFLANDIRILMASI...

Detaylı

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME ÇİLEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok bölgesinde yetiştiriciliği yapılan çilek bitkisi üzümsü meyveler grubunda olup meyvesi en kısa sürede olgunlaşmaktadır. İnsan beslenmesi ve sağlığı bakımından

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

Buğday ve Arpa Gübrelemesi

Buğday ve Arpa Gübrelemesi Buğday ve Arpa Gübrelemesi Ülkemizde en geniş üretim alanı bulunan buğday ve arpa çok farklı toprak tiplerinde yetiştiriciliği yapılmaktadır. Toprak ph isteği bakımından hafif asitten kuvvetli alkalin

Detaylı

ÇİLEĞİN GÜBRELENMESİ

ÇİLEĞİN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ

AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ AHUDUDUNUN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN AHUDUDU Ahududu, üzümsü meyveler grubundandır. Ahududu, yurdumuzda son birkaç yıldır ticari amaçla yetiştirilmektedir. Taze tüketildikleri

Detaylı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU (21.05.2018) Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2017-2018 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamdan daha

Detaylı

İkinci Ürün Mısırda Farklı Potasyum Doz ve Su Stresi Koşullarının Kaldırılan N, P, K Miktarlarına Etkileri

İkinci Ürün Mısırda Farklı Potasyum Doz ve Su Stresi Koşullarının Kaldırılan N, P, K Miktarlarına Etkileri İkinci Ürün Mısırda Farklı Potasyum Doz ve Su Stresi Koşullarının Kaldırılan N, P, K Miktarlarına Etkileri Özlem Gürbüz Kılıç 1 Nevin Eryüce 2 ÖZET Çalışma, farklı su stresi koşullarında potasyumun farklı

Detaylı

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Korunga Önemli Bir Bitkidir Korunga, sulamanın yapılamadığı kıraç alanlarda, verimsiz ve taşlık topraklarda yetiştirilecek

Detaylı

ELMANIN GÜBRELENMESİ

ELMANIN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

Gübrelemenin Şeker Pancarının N, P, K İçeriği ve Alımına Etkisi

Gübrelemenin Şeker Pancarının N, P, K İçeriği ve Alımına Etkisi Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat akültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2001, 11(1):5-10 Geliş Tarihi : 15.09.2000 Gübrelemenin Şeker Pancarının N, P, K İçeriği ve Alımına Etkisi K. Mesut

Detaylı

ELMANIN GÜBRELENMESİ

ELMANIN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

KİŞİSEL BİLGİLER EĞİTİM BİLGİLERİ

KİŞİSEL BİLGİLER EĞİTİM BİLGİLERİ KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı Dr. Nil KORKMAZ Ünvan Ziraat Yüksek Mühendisi Telefon (232) 832 10 02 E-mail nil.korkmaz@gthb.gov.tr Doğum Tarihi - Yeri 1962-İzmir Doktora Üniversite Adı EĞİTİM BİLGİLERİ Ege

Detaylı

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA

PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA LİF BİTKİLERİ PAMUK TARIMI TOHUM YATAĞI HAZIRLAMA Ön bitki pamuk ise toprak işlemesine çubuk kesme ile başlanır. Sap kesiminden sonra toprak pullukla 20-30 cm derinden sürülür. Kışa doğru tarlanın otlanması

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi.

Korunga Tarımı. Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi. Korunga Tarımı Kaba yem açığının giderilmesinde, maliyetlerin düşürülmesinde etkili, kıraç topraklara ekilebilmesi ile üstün bir yem bitkisi. Osman Dilekçi - Ziraat Mühendisi Teknik İşler Şube Müdürü 0248

Detaylı

ESKİŞEHİR KOŞULLARINDA HAYVAN PANCARINDA YEM VERİMLERİ VE BAZI BİTKİSEL ÖZELLİKLER

ESKİŞEHİR KOŞULLARINDA HAYVAN PANCARINDA YEM VERİMLERİ VE BAZI BİTKİSEL ÖZELLİKLER www.bursagida.gov.tr Gıda ve Yem Bilimi - Teknolojisi Dergisi / Journal of Food and Feed Science - Technology 11:57-63 (2011) ISSN 1303-3107 ESKİŞEHİR KOŞULLARINDA HAYVAN PANCARINDA YEM VERİMLERİ VE BAZI

Detaylı

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI

BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI BAZI KÜLTÜR BİTKİLERİNDE KLASİK GÜBRELERE İLAVETEN ÖZEL GÜBRELERİN KULLANILMASI Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin

Detaylı

AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma

AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma AYÇİÇEĞİ TARIMI TOPRAK İSTEKLERİ Ayçiçeği yetişeceği toprak tipi yönünden çok seçici olmamasına rağmen organik maddece zengin, derin ve su tutma kapasitesi iyi topraklarda verim daha yüksek olmaktadır.

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme

Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme Çayır-Mer a Ders Notları Bölüm 8 65 Bölüm 8 Çayır-Mer alarda Sulama ve Gübreleme 8.1 Gübreleme Çayır-Mer alarda bulunan bitkilerin vejetatif aksamlarından yararlanılması ve biçme/otlatmadan sonra tekrar

Detaylı

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM: GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ...1 1. GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TANIMI...3 KAYNAKÇA...6

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM: GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ...1 1. GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TANIMI...3 KAYNAKÇA...6 İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM: GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TEMEL İLKELERİ...1 1. GÜBRE VE GÜBRELEMENİN TANIMI...3 KAYNAKÇA...6 2. GÜBRE-ÜRÜN İLİŞKİSİ...9 KAYNAKÇA...19 3. GÜBRE-ÇEVRE İLİŞKİSİ...23 3.1. Azotlu Gübrelerin

Detaylı

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ HAZİRAN- 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU (12.06.2017) Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Potasyum:

Detaylı

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi. Damla Sulama Yöntemi ile Şeker Pancarına Verilen Potasyumun Verim ve Kalite Üzerine Etkisi

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi. Damla Sulama Yöntemi ile Şeker Pancarına Verilen Potasyumun Verim ve Kalite Üzerine Etkisi Selçuk Tar Bil Der, 1(2):67-73 67 Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi Damla Sulama Yöntemi ile Pancarına Verilen un Verim ve Kalite Üzerine Etkisi Ahmet Pişkin 1*, Ali İnal 2 1 Türkiye Fabrikaları A.Ş., Enstitüsü,

Detaylı

Verim Çağındaki Klasik Üzüm Bağlarında Gübreleme. 5 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 2 kg leonardit veya 0.5 kg hümik asit)

Verim Çağındaki Klasik Üzüm Bağlarında Gübreleme. 5 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 2 kg leonardit veya 0.5 kg hümik asit) Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1) Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2004, 14(1): 47-51 Geliş Tarihi: 08.09.2003 Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Detaylı

DOMATESİN GÜBRELENMESİ

DOMATESİN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR vii ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ Murat ÇAĞLAR Yüksek Lisans Tezi, Tarım Makinaları Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Saadettin YILDIRIM 2014, 65 sayfa

Detaylı

Archived at http://orgprints.org/21162

Archived at http://orgprints.org/21162 MARMARA BÖLGESİNDE BAZI BİTKİ BESLEME UYGULAMALARININ ORGANİK MEYVE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANIMI (ÇİLEK) Dr. Burhan ERENOĞLU 1 burhanerenoglu@hotmail.com, Dr. Erol YALÇINKAYA 1 erolyalcinkaya@gmail.com,

Detaylı

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU

ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU TERRA FARM ORGANİK SIVI GÜBRE GRUBU ÜRÜNLERİN ORAN VE İÇERİK BİLGİLERİ BİR SONRAKİ SAYFADA VERİLMİŞTİR. Verilen değerler ürünlerimizde bulunan minimum değerlerdir Ürün İçerik Toplam

Detaylı

Batı Asya ve Kuzey Afrika Bölgesi nde Potasyum

Batı Asya ve Kuzey Afrika Bölgesi nde Potasyum Batı Asya ve Kuzey Afrika Bölgesi nde Potasyum M.Marchand 1 ÖZET Batı Asya ve Kuzey Afrika Bölgesi nde yer alan birçok ülkede daha yüksek miktarda ve kaliteli besinlere talebin artması gübreleme uygulamalarını

Detaylı

GÜBRE TAVSİYELERİ Gübrelemenin Amacı, - Önce Toprak Analizi - Usulüne Uygun Toprak Örneği Alma

GÜBRE TAVSİYELERİ Gübrelemenin Amacı, - Önce Toprak Analizi - Usulüne Uygun Toprak Örneği Alma GÜBRE TAVSİYELERİ Gübrelemenin Amacı, Toprakta eksikliği tespit edilen bitki besin maddelerini toprağa ilave etmek suretiyle, mümkün olduğu kadar yüksek bir bitkisel üretim ve kaliteli ürün elde etmektir.

Detaylı

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ Yulafın Kökeni Yulafın vatanını Decandolle Doğu Avrupa ve Tataristan; Hausknecht ise orta Avrupa olduğunu iddia etmektedir. Meşhur tasnifçi Kornicke ise Güney Avrupa ve Doğu Asya

Detaylı

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ TÜRKĠYE NĠN BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ NE ĠLĠġKĠN ĠKĠNCĠ ULUSAL BĠLDĠRĠMĠNĠN HAZIRLANMASI FAALĠYETLERĠNĠN DESTEKLENMESĠ PROJESĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Detaylı

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3 ÇUKUROVA DA YAPRAKPİRELERİNİN [ASSYMETRESCA DECEDENS (PAOLI) VE EMPOASCA DECIPIENS PAOLI.(HOMOPTERA:CICADELLIDAE)] PAMUK BİTKİSİNDEKİ POPULASYON DEĞİŞİMLERİ* The Population Fluctuations of Leafhoppers

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 KALSİYUM

Detaylı

DOMATESİN GÜBRELENMESİ

DOMATESİN GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme

Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme Soya Fasulyesi Yetiştiriciliğinde Gübreleme Toprak isteği bakımından iyi havalanabilen pulluk tabanı olmayan (geçirimsiz toprak tabakası), derin yapılı,tınlı,killi tın ve kumlu tın gibi topraklarda iyi

Detaylı

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Antakya/HATAY Güney Amerika kökenli bir bitki olan patates

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI HŞHŞ (Papaver somniferum L.) 2005 İÇİNEKİLER Sayfa

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME

ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI BİTKİSEL ÜRETİM VE UYGULAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ AKADEMİ MERKEZİ FAALİYETLERİ ÜRETİM AŞAMASINDA ADIM ADIM GÜBRELEME Kübra DOĞAN Gübre,

Detaylı

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir?

Macar Fiği Neden Önemlidir? Hangi Topraklarda Yetişir? Macar Fiği Neden Önemlidir? Macar fiği, son yıllarda ülkemizde ekimi yaygınlaşan beyazımsı-sarı çiçekli bir fiğ türüdür (Resim 1). Bitkinin önemli olmasını sağlayan özellikler; yerli fiğe nazaran soğuklara

Detaylı

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ HAŞHAŞ (Papaver somniferum L.) BİTKİSİNİN VERİMİ VE BAZI ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE GİBBERELLİK ASİDİN (GA 3 ) FARKLI DOZ VE UYGULAMA ZAMANLARININ

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

KAYISININ GÜBRELENMESİ

KAYISININ GÜBRELENMESİ Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlar da yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma Abdullah SESSİZ 1, M. Murat TURGUT 2, F. Göksel PEKİTKAN 3 1 Dicle Üniversitesi, Ziraat Fakültesi,

Detaylı

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO BUĞDAY PİYASALARI ve TMO 01.04.2016 1 DÜNYA BUĞDAY DENGE TABLOSU Dünya buğday üretimi üç yıl üst üste rekor seviyelerde gerçekleşti, stoklar yükseliyor (Milyon Ton) 800 700 600 500 400 300 200 100 0 699

Detaylı

ERİĞİN GÜBRELENMESİ. Verim Çağındaki Klasik Erik Bahçesinde Gübreleme. 20 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 4 kg leonardit veya 1 kg hümik asit),

ERİĞİN GÜBRELENMESİ. Verim Çağındaki Klasik Erik Bahçesinde Gübreleme. 20 kg iyi yanmış ahır gübresi (veya 4 kg leonardit veya 1 kg hümik asit), Değerli çiftçilerimiz; hiç şüphesiz en doğru gübreleme tavsiyeleri usulüne uygun olarak alınmış toprak ve yaprak örneklerinin tam teşekküllü laboratuarlarda yapılan analiz sonuçlarına göre yapılabilmektedir.

Detaylı

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU

NİSAN 2017 ÜLKESEL BUĞDAY GELİŞİM RAPORU Türkiye Geneli Bitki Gelişimi Türkiye de 2016-2017 Ekim sezonunda buğday ekim alanlarının geçen yılki rakamı koruyacağı hatta çok azda olsa özellikle İç Anadolu Bölgesinde artış olacağı tahmin edilmektedir.

Detaylı

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları

GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GAP Bölgesinde Yetiştirilen Bitkilerin Sulama Proğramları GİRİŞ Sulamanın amacı kültür bitkilerinin ihtiyacı olan suyun, normal yağışlarla karşılanmadığı hallerde insan eliyle toprağa verilmesidir. Tarımsal

Detaylı

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 KONYA YÖRESİNDE FARKLI EKİM ZAMANLARINDA YETİŞTİRİLEN BAZI HAVUÇLARDA KALİTE Tahsin SARI 1 Mustafa PAKSOY 2 1 Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü,

Detaylı

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI T.. TRIM VE KÖYİŞLERİ KNLIĞI KORUM VE KONTROL GENEL MÜÜRLÜĞÜ TOHUMLUK TESİL VE SERTİFİKSYON MERKEZİ MÜÜRLÜĞÜ TRIMSL EĞERLERİ ÖLÇME ENEMELERİ TEKNİK TLİMTI KOLZ (rassica napus oleifera L.) 2001 TRIMSL EĞERLERİ

Detaylı

ŞEKER PANCARI RAPORU- 2018

ŞEKER PANCARI RAPORU- 2018 ŞEKER PANCARI RAPORU- 218 Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi, işten çıkarılmalar, girdi maliyetlerinin yüksekliği, küresel iklim değişikliği nedeniyle hastalık ve zararlıların artması, doğal afetler

Detaylı

1-16 Nisan İçerik Raporu

1-16 Nisan İçerik Raporu 1-16 Nisan İçerik Raporu 1 Nisan Çarşamba Kayısı ağaçlarının yaprakları sarımsı ise topraktan beslenmesi yetersizdir. Timac Agro ürünleri ile ihtiyacı olan besinleri sunabilirsiniz. Aslında elma, soğan,

Detaylı

Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ

Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ Hayvan yemi olarak tüketilen tahıllar içinde; yem değeri en üstün olan arpa,

Detaylı

ÖNEMİ. İyi bir ürün için iyi bir toprak hazırlığı gerekir. Tohum yatağı hazırlama kombinasyonu bunu sağlar.

ÖNEMİ. İyi bir ürün için iyi bir toprak hazırlığı gerekir. Tohum yatağı hazırlama kombinasyonu bunu sağlar. ŞEKER PANCARI TARIMI İnsan yaşamının her döneminde çok önemli bir temel besin maddesi olan şeker ülkemizde şeker pancarından üretilmektedir. Şeker pancarı dekar başına yüksek verim ve gelir getirmektedir.

Detaylı

Fındık Yetiştiriciliğinde Gübreleme

Fındık Yetiştiriciliğinde Gübreleme Fındık Yetiştiriciliğinde Gübreleme Ülkemiz dış ticaretinde önemli bir yeri olan fındık, ülkemizin Karadeniz Bölgesi ile Sakarya- Düzce yörelerinde yetiştirilmektedir. Dünyada üretilen fındığın %70-75

Detaylı

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Türkiye 10. Tarla Bitkileri Kongresi, Konya-2013, Kitap2, sayfa 350-357 YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN

Detaylı

Yöney ve Gübrelemenin Meranın Otlatma Kapasitesi Üzerine Etkileri

Yöney ve Gübrelemenin Meranın Otlatma Kapasitesi Üzerine Etkileri Mahmut DAŞCI 1 Binali ÇOMAKLI 2 Tuncay ÖNER 2 1 Atatürk Üniversitesi Narman Meslek Yüksekokulu, Narman, Erzurum 2 Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Erzurum e-posta: mtasci@atauni.edu.tr

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

2015 Ayçiçeği Raporu

2015 Ayçiçeği Raporu 2015 Ayçiçeği Raporu İçindekiler 1.AYÇİÇEĞİ EKİM ALANI... 2 1.1. Türkiye de Ayçiçeği Ekim Alanı... 2 1.2. TR83 Bölgesinde Ayçiçeği Ekim Alanı... 5 1.3. Samsun da Ayçiçeği Ekim Alanı... 6 1.3.1. Samsun

Detaylı

MISIR SEKTÖR RAPORU 2016

MISIR SEKTÖR RAPORU 2016 26.08. DÜNYA DA MISIR Buğdaygiller familyası içerisinde yer alan mısır, tek yıllık bir sıcak iklim tahıl bitkisidir. Tropik ve subtropik ılıman iklim kuşağında yetiştirilebildiği gibi, dünyanın hemen her

Detaylı

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi

Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim Zamanlarının Belirlenmesi U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2012, Cilt 26, Sayı 1, 1-16 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Şanlıurfa Koşullarında Farklı Aspir Çeşitlerinin (Carthamus tinctorius L.) Uygun Ekim

Detaylı

MISIR BİTKİSİNİN BİTKİ SU TÜKETİMİ VE KISITLI SULAMA UYGULAMALARI

MISIR BİTKİSİNİN BİTKİ SU TÜKETİMİ VE KISITLI SULAMA UYGULAMALARI OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 2006,21(1):140-146 J. of Fac. of Agric., OMU, 2006,21(1):140-146 MISIR BİTKİSİNİN BİTKİ SU TÜKETİMİ VE KISITLI SULAMA UYGULAMALARI Çiğdem BİBER Tekin KARA Ondokuz Mayıs Üniversitesi,

Detaylı

Elma Ağaçlarında Gübreleme

Elma Ağaçlarında Gübreleme Yayın No: 40 Yayın Tarihi: 15.11.2011 Elma Ağaçlarında Gübreleme Kadir UÇGUN, Hüseyin AKGÜL Lütfen Dikkat!.. Gübreleme, başarılı bir meyvecilik için gerekli uygulamalardan biridir ve yetiştiriciler tarafından

Detaylı

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM Önemli Fiğ Türleri Dünya üzerinde serin ve ılıman eklim kuşağına yayılmış çok sayıda fiğ türü vardır.

Detaylı

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri

Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum Verimi ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2002) 16(2): 127-136 Farklı Azot ve Fosfor Dozlarının Ak Üçgül (Trifolium repens L.) de Ot ve Tohum ile Bazı Verim ve Kalite Komponentleri Üzerine Etkileri Mehmet SİNCİK*

Detaylı

TTM-815 Mısır (Zea mays L.) Çeşidinde Azotlu Gübre Form ve Dozlarının Silaj Verimine Etkisi

TTM-815 Mısır (Zea mays L.) Çeşidinde Azotlu Gübre Form ve Dozlarının Silaj Verimine Etkisi Araştırma Makalesi Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2010, 47 (1): 61-69 ISSN 1018 8851 1 Şeyda ZORER ÇELEBİ 2 A. Korhan ŞAHAR 2 Rafet ÇELEBİ 3 A. Esen ÇELEN 1 Yrd. Doç. Dr. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat

Detaylı

ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ

ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ Prof. Dr. Necmi İŞLER M.K.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Antakya/HATAY ENDÜSTRİYEL PATATES ÜRETİMİ Patates, yüksek nişasta içeriğinden dolayı insan beslenmesinde rolü olan karbonhidratların

Detaylı

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR GİRİŞ Solanaceae familyasına ait olduğu bilinen patatesin Güney Amerika`nın And Dağları nda doğal olarak yetiştiği; 16. yüzyılın ikinci yarısında

Detaylı

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi TARIMSAL FAALİYETİN ÇEVRE ÜZERİNE ETKİSİ Toprak işleme (Organik madde miktarında azalma) Sulama (Taban suyu yükselmesi

Detaylı

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ

SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ T.C. ERZURUM GIDA TARIM VE HAYVANCILIK İL MÜDÜRLÜĞÜ SERTİFİKALI BUĞDAY YETİŞTİRİCİLİĞİNİ YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ ERZURUM Temmuz -2012 PROJEYİ HAZIRLAYANLAR Asuman DEVECİ Ziraat Mühendisi Hülya ÖZER Ziraat

Detaylı

Tohum yatağının hazırlanması:

Tohum yatağının hazırlanması: Toprak isteği: Yem bezelyesi tüm baklagillerde olduğu gibi, özellikle yeterli kireç bulunan ve PH değeri 6,5-7 olan toprakları sever. PH değeri 6-8 aralığında olan topraklarda da ekimi yapılabilir. Bu

Detaylı

BİYOLOJİK AZOT GÜBRESİ DİMARGON VE BİYOLOJİK FOSFOR GÜBRESİ FOSFORİNA NIN PATATES BİTKİSİNDE VERİM VE BAZI VERİM UNSURLARI ÜZERİNE ETKİLERİ

BİYOLOJİK AZOT GÜBRESİ DİMARGON VE BİYOLOJİK FOSFOR GÜBRESİ FOSFORİNA NIN PATATES BİTKİSİNDE VERİM VE BAZI VERİM UNSURLARI ÜZERİNE ETKİLERİ BİYOLOJİK AZOT GÜBRESİ DİMARGON VE BİYOLOJİK FOSFOR GÜBRESİ FOSFORİNA NIN PATATES BİTKİSİNDE VERİM VE BAZI VERİM UNSURLARI ÜZERİNE ETKİLERİ Hüseyin ONARAN 1 Murat NAM 1 1 Niğde Patates Araştırma Enstitüsü

Detaylı

Kırşehir Koşullarında Şeker Pancarında Uygun Sulama Programı Sultan KIYMAZ 1 * Ahmet ERTEK 2

Kırşehir Koşullarında Şeker Pancarında Uygun Sulama Programı Sultan KIYMAZ 1 * Ahmet ERTEK 2 Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi Journal of AgriculturalFaculty of GaziosmanpasaUniversity http://ziraatdergi.gop.edu.tr/ Araştırma Makalesi/ResearchArticle JAFAG ISSN: 1300-2910 E-ISSN:

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DAMLA YÖNTEMİYLE KISINTILI SULAMA KOŞULLARI ALTINDA KISINTILI AZOTLU GÜBRELEME UYGULAMASININ ŞEKERPANCARININ VERİMİ VE AZOT KULLANIMI ÜZERİNE ETKİLERİNİN

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ. Yeliz GÜNAYDIN ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DÖNEM PROJESİ İMAR ÖZELLİKLERİNİN TAŞINMAZ DEĞERLERİNE ETKİLERİ Yeliz GÜNAYDIN TAŞINMAZ GELİŞTİRME ANABİLİM DALI ANKARA 2012 Her hakkı saklıdır ÖZET Dönem Projesi

Detaylı

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE TAŞINIMI Su, mineral elementler ve küçük molekül ağırlıklı organik bileşiklerin bitkilerde uzun mesafe taşınımları ksilem ve floemde gerçekleşir. Ksilemde

Detaylı

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım NEMLİ TARIM TARIM SİSTEMLERİ 3 Nemli Tarım Nemli Tarım Yağan yağışlarla gelen su, evaporasyon ve transpirasyonla harcanan sudan fazla olur ise böyle yerlere nemli bölgeler denir. Bu bölgelerde uygulanan

Detaylı

ÖZEL GIDALAR TEKNOLOJİSİ (Şeker, Kakao ve Çikolata, Şekerleme, Çay, Kahve)

ÖZEL GIDALAR TEKNOLOJİSİ (Şeker, Kakao ve Çikolata, Şekerleme, Çay, Kahve) ÖZEL GIDALAR TEKNOLOJİSİ (Şeker, Kakao ve Çikolata, Şekerleme, Çay, Kahve) Doç.Dr. Osman KOLA Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Günümüzde şeker pancarı ve şeker kamışından

Detaylı

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum Sülfat Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum sülfat gübresi (MgSO4 7H 2 O) bitkilerdeki magnezyum eksikliğiniz gidermeye uygun, suda tamamen eriyebilen saf ve kristal bir gübredir. Bünyesinde % 15

Detaylı

Türkiye`de Hububat Alanları

Türkiye`de Hububat Alanları BUĞDAY DOSYASI Türkiye, birçok ürünün yetiştirilmesine imkan veren iklim ve ekolojik özellikleri nedeniyle tarımsal üretim açısından avantajlı bir ülke olup, toplam istihdamın %24,6`sı tarım sektöründe

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı