KUTSAL VE ÜÇAYLAR IN KUTSİYETİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME



Benzer belgeler
Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Terceme : Muhammed Şahin

CİBRİL HADİS BAĞLAMINDA İSLAM IN RUHU Prof.Dr.Ali ÇELİK

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Dini Ve Kültürel Değerlerimizde Üç Aylar Perşembe, 01 Mayıs :42

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Zilhicce Ayının İlk On Günü Çarşamba, 11 Kasım :28

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

3 Her çocuk Müslüman do ar.

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: Aşure Günü zerre kadar sadaka veren kimseye, Allahü teâlâ Uhud dağı kadar sevap verir. [Şir a]

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Abdestte başı mesh etmenin şekli

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

Yaşadığı dönemde çok önemli İslam düşünürleri yaşamış. Bunlardan birisi de hocası İbni Teymiyyedir.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Anlamı. Temel Bilgiler 1

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

7. KEVSER SÛRESİ ÖĞRENELİM

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Kur an ın Bazı Hikmetleri

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Spor (Asr-ı Saadette) Prof.Dr. Vecdi AKYÜZ

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

İslam'ın başlıca ibadetlerinden birisi de ramazan ayında oruç tutmaktır.

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

Zaman Anlayışımız ve Ramazan Çarşamba, 08 Haziran :17

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Türkçeye Tercüme Edilen Hadis Kitaplarında Geçen Zayıf Hadislerin Numaraları

Fıkıh Soruları Ramazan Bayramı Fitre ve zekâtlar bayram bittikten sonra da verilebilir mi?

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

Hâmile kadın için haccın hükmü

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Muharrem ayının onuncu günü Aşûre (Âşûrâ) günü olarak adlandırılır. Bu önemli günün içinde bulunduğu Muharrem ayı haram aylardandır.

8. KÂFİRÛN SÛRESİ ÖĞRENELİM

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Hulle'nin dayanağı âyet ve hadistir.

Kurbanın Mahiyeti, Vücubu ve Şer î Hikmeti Pazartesi, 31 Ağustos :59

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Cİ'RÂNE. Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

5. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettikten sonra yaptırdığı caminin adı nedir? 1. Aşağıdakilerden hangisi dinin faydalarından biri değildir?

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Efendimizi (S.A.V.) Sevmek, Sünnet-i Seniyye ye Tabi Olmaktır.

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

ORUÇ. Oruç. Orucun Mahiyeti

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

Transkript:

KUTSAL VE ÜÇAYLAR IN KUTSİYETİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Sahip olduğumuz değerlerimiz arasında önemli bir yer işgal eden değerlerden birisi kutsiyet/kutsal kabuletme inancıdır. Kutsal sayma, kutsallık arama anlamına gelen takdis inancı, insanoğlunun daima sahip olduğu, hiçbir zaman ondan uzak kalamadığı bir düşünce, hatta ondan da öte benimseyip içtenlikle kabullendiği bir inançtır Bu makalemizde kutsal Kabul etme ninin mahiyeti ve bir örnek olarak da Üçayların kutsallığı üzerinde durmak istiyoruz. Kutsal ın mâhiyeti: Kutsal (Arap. Kudsî, ing.sacred) kelimesi lügat îtibariyle temiz, her türlü eksiklik ve noksanlıklardan uzak, yüce mübârek, aziz, saygıdeğer 1 anlamlarına gelen dînî bir terimdir. Felsefî anlamda kutsal, Değişmez, dokunulmaz, tartışılmaz, ulu, kutlu sayılan... demek olup, metafizik dünya görüşünün temel terimlerindendir. Değişmezliği, dokunulmazlığı, kesinliği, sonsuzluğu, tamlığı, evrenselliği dile getirir. 2 Bir şeyin kutsal olduğu iki şekilde bilinir: a) Ya Allah ve O nun Peygamber i tarafından kutsal olduğu bildirilmiştir. Yani o şeyin kutsal olduğu dînîdir. b) Ya da Takdise konu olan şeylerin, üzerinde bulundurduğu bir takım niteliklerden dolayı insanların onlara kutsallık izâfe etmeleri şeklinde olur. Yani o şeyin kutsal olduğu insânîdir. Görüldüğü gibi birincide değer yükleyen, Allah, ikincide ise insandır. İslâm a göre de bir şeyin kudsiyeti, Kur an ve Sahih Sünnetle bilinir, yani değerin yüklenmesi, kutsalın belirlenmesi ilâhîdir. İnsanların değer yüklemesiyle kudsiyet 1 İbn Manzur, Lisânu l-arab, Beyrut,1969, VI,168-169 2 Hançerlioğlu, Orhan., Felsefe Sözlüğü,İstanbul, 1975, s.189

kazanan şeyler eğer, Kur an ve Sünnetle belirlenen esaslara uyuyorsa(tevhid inancına aykırılık içermemesi gibi) meşrû kabul edilmiştir. Kur an da Allah kendisini Kuddûs olarak nitelerken (Haşr,24), vahiy meleği Cebrâil den de Rûhu l-kadüs /Kutsal diye söz eder. Kur an, ayrıca bazı zaman, mekan, insan ve amellerden mübârek 3, muharrem 4, haram 5, ıstıfâ 6, hayr 7 ve fazl 8 gibi kavramlar kullanarak bahseder. Böylece onların seçilmişliklerine, mânevî temizliklerine ve Allah a nispetlerine dikkat çeker. Hadislerde de Mukaddes kavramı, Kur andaki kullanıma benzer şekilde Allah ın bir isim ve sıfatı olarak geçmektedir. 9 İnanç kavramında mücerred olarak benimseme, kabullenme, içtenlikle bir hissetme, onu kendine ait kılma hali söz konusu olduğu için, kişinin sahip olduğu bir inanç ögesini kutsaması, ona metafizik bir anlam yüklemesi, onda öyle bir ruh hali meydana getirmektedir ki, artık o, kutsal bildiği şeyler uğruna her şeyini fedâ etmeye hazırdır. Ve bunu bir ibâdet aşkı ve heyacanı içinde seve seve yapar. Biz bu makâlemizde halkımızın kutsal bildiği ve en derin saygı ve hürmet duygularını arzettiği Üç ayların kutsiyeti üzerinde bilimsel anlamda durmak istiyoruz. Üç ayların kutsiyeti: 3 En am, 55, 92; Enbiya,50;Sâd,29 4 Bakara,85;İbrahim,37 5 Nahl,116;Bakara,144,149,150,191,194,196, diğer surelerdeki ayetleri görmek için bkz. El-Mu cemü l-müfehres li Elfâzı l-kuran, kds mad. 6 Bakara,132, Âli İmran,33, Neml,59, Sâffât,153 7 Bakara,54,, diğer surelerdeki ayetleri görmek için bkz. El-Mu cemü l-müfehres li Elfâzı l-kuran, hyr mad. 8 Bakara 105,, diğer surelerdeki ayetleri görmek için bkz. El-Mu cemü l-müfehres li Elfâzı l-kuran, fadl mad. 9 Kutluay,İ., Sünnette Kutsal,İst., 2010, s.28-29

Üç aylar, Arabî aylardan peşpeşe gelen Receb, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylara izâfe edilen kutsallık, dînî kaynaklı bir kutsiyettir. Ancak bunun yanında hakkında ne Kur an da ne de Sünnet te herhangi bir açıklama bulunmayan konularda da kutsallık izâfe edilmiş, hatta onlara dînî bir veche verilerek aşırılığa dahi gidilmiştir. İslam dan Önce Receb Ayının Kutsiyeti : Receb ayının kutsallığının İslâmiyetten önce de var olduğunu biliyoruz. İslâmiyetten sonra ise, bu kutsiyet devam İslâm ın koyduğu genel ilkeler istikametinde devam etmiştir. Kısaca görelim: Câhiliyye Arapları, senenin aylarını iki kısma ayırmışlardı: Birincisi: Eşhuru l-i tiyâdiyye= Normal aylar olup bunlar sekiz tanedir. Bu aylarda savaşıyorlar, birbirleriyle mücâdele ediyorlardı. ikinci kısım ise, ilahlarına tahsis ettikleri ve mukaddes tanıdıkları Eşhuru l-hurum= Haram aylar dedikleri dört aydır. Haram ayların üçü peşpeşe gelir; bunlar: Zilkâde, Zilhicce ve Muharrem dir. Diğeri tek başına gelir ki o da Receb tir. 10 Bu ayların kutsallığı incelendiğinde, onun iki sebepten dolayı olduğu görülmektedir: Biri dînî sebeptir 11 ki bunlar: Zi l-kâde, Zi l-hicce ve Muharrem ayları, hac menâsikini edâ etmek; Receb ayının kutsiyeti ise, yarımadanın en uzak bölgelerinden gelen Arapların bu ayda Umre yapmaları içindir. Niçin yılın diğer aylarında değil de Receb ayında, şeklindeki bir soruya karşı da şöyle cevap verilmektedir: Mekke ye yakın bölgede yaşayan Mudar kabileleriyle Rabîa kabileleri arasında ancak bu ayda antlaşma-ateşkes- olduğu için, sadece bu ayda Mekke ye ulaşmak mümkün olabilmektedir. 12 İkincisi ise, ekonomik sebeplerdir. Bu mevsimde sekiz ay boyunca devam eden mücâdele ortamı yerini sulh ve sükûna terkeder, ekonomik ve ticârî hayat canlanır. Bu aylarda ise savaşmak, taşkınlık yapmak bu ayların hürmetini zedeleyecek davranış içine girmek câiz 10 Cevat Ali, el-mufassal fî Târîhi l-arab Kable l-islâm, Beyrut, 1971, birinci baskı VIII,471-472 11 Cevat Ali, a.g.e., VIII,484 12 Cevat Ali, a.g.e., VIII,477-478

değildir. Bu aylarda bölgeye istikrar gelir, düşmanların saldırılarından, ani baskınlarından emniyet içinde olunur. 13 Konuyu uzun uzun tahlil eden Cevat Ali, konunun ekonomik boyutunu öne çıkararak şu değerlendirmede bulunur: Bu ayların haram aylar olarak nitelenmesi, bâdiyede içinde yaşadıkları hayatın getirdiği zarûretlerin bir neticesidir. Zira onlar bâdiyede fakirlik ve geçim darlığı içinde yaşıyorlar, otlak, su, kafilelerin geçiş hakkı, yağma ve talan gibi sebeplerden dolayı birbirleriyle yarışıyorlar, mücâdele ediyorlardı. Hayatın bu şiddeti, onların istirahat edip rahatlayacakları, onda geçimleri için rızık toplayacakları, diyet borçları, alışverişle ilgili problemlerini tasfiye edecekleri bir boş zamanı zorunlu kılıyordu ki, bu boşluk da onlar için eşhuru l-hurum= haram aylar idi. 14 Cevat Ali, konuyu tartışarak bu görüşün ulemâdan nakledilen meşhur görüş olduğunu ve bunun da Kureyş in uygulamaları dikkate alınarak ifâde edildiğini, yoksa daha uzak kabilelerin bu konudaki uygulamalarının farklı olduğunu, hatta sayıları az da olsa- haram ayların dört değil, sekiz; helal ayların ise dört olduğu görüşüne sahip olanların bulunduğunu nakleder. 15 Bu genel değerlendirmeden sonra, hicrî kamerî takvime göre, yılın yedinci ayı olan Receb ayının, İslâm dan önceki kudsiyeti ile ilgili uygulamalara bakıldığında kaynaklarda genel olarak şu bilgilere rastlanmaktadır: a) Câhiliyye döneminde Araplar, ilahlarına yakın olmak maksadıyla âdet olarak Receb ayının ilk on günüde putlarına bir koyun kurban ederler, kanını da putun başına sürerlerdi. Atîre veya ıtr adı verilen bu kurbana Receb ayında kesilmesinden dolayı Recebiyye 16 de denirdi. Bu alışılmış uygulama yanında atîre kubanı adak olarak da kesilirdi. 13 Âlûsî, Bülûğu l-erab fî Ma rifeti Ahvâli l-arab (thk. Muhammed Behçet el-eserî), Dâru l- Kütübi l-ilmiyye, Beyrut, III,79 14 Cevat Ali, a.g.e.,viii,471-472 15 Cevat Ali, a.g.e., VIII,472-474 16 Cevat Ali, a.g.e., VIII,484

Özellikle sürülerinin çoğalmasıyla ilgili dilekleri yerine geldiğinde Receb ayında bir kurban kesmeyi adarlardı. Bir de Câhiliye döneminde kesilmesi âdet olan Ferâ kurbanı vardı ki, deve veya koyunun doğurduğu ilk yavru olup, annenin berekteli olması ve neslinin çoğalması için putlara kurban edilirdi. 17. Bu kurban şekli, Câhiliyye Araplarında Ulûhiyete takdim edilen belirli bir vergi mahiyetini arzeden yegâne kurban olup, ilk doğanların kurban edilmesinden ibarettir. 18 b) Receb ayı haram aylardandı. Savaşların sürekli olarak devam ettiği, saldırganlıkların yürürlükte olduğu, insanların kendi keyfî istekleri, kinleri ve asabiyetleri peşinde sürüklendikleri bir ortamda, haram ayların gelişiyle her şey, onlara duyulan saygı ve hürmet sâyesinde güllük gülistanlık oluyordu. Tüm insanlar, kapsamlı bir barış ortamına giriyordu. 19 Bu dört haram ay, Hz.İbrâhim (a.s) ve Hz.İsmâil (a.s) zamanından beri, onların şeriatlerinin bir hükmü olarak biliniyordu. 20 c) Câhiliyye devrinde Kureyşliler in, Recebü l-esam ve Şehr-i Mudar dedikleri ve putların ziyaretine gidip, atîre kurbanı kestikleri Receb ayında, oruç tuttukları bilinmektedir. 21 İslam dan Sonra Receb Ayının Kutsiyeti : Receb ayının kutsiyeti İslâm dan sonra da devam etmiştir. Ancak bu dönemdeki kutsiyette, Câhiliyye dönemiyle ilgili, Tevhid inancına zıd düşen ne varsa hepsi reddedilmiş, İslâmî bir veche içinde değer verilmiştir. Receb ayının faziletini anlatan pek çok hadis bulunmaktadır. Bu hadisler hakkında hadis münekkidlerince zayıftan uydurmaya varıncaya kadar farklı değerlendirmeler yapılmıştır. Fezâil konusunda Zayıf hadisle de amel edilebileceği hükmünden hareketle bazı rivayetleri naklediyoruz: 17 Ünal,Halit., DİA, Atîre mad. IV,79 18 Ateş,A. Osman., İslâm a Göre Câhiliye ve Ehl-i Kitap Örf ve Âdetleri, İstanbul, 1996, s. 218 19 İzzet Derveze, Asru n-nebî, Dımaşk,1365/1946, s.181-182 20 Râzî, Mefâtîhu l-gayb, XVI,56-57 (Daru l-kütübi l-ilmiyye,tahran,tsz) 21 Ateş,A.Osman, a.g.e., s. 110

yapılır. 22 *** içirir. 25 *** Enes b. Mâlik ten rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllah a (s.a.v.) Receb ayına Receb ismi verilmesi sorulunca şöyle buyurmuştur: Çünkü onda Ramazan ve Şâban ayı için (hazırlık olarak) çok hayır Yine Enes b. Mâlik ten rivâyet edildiğine göre Receb ayı girdiği zaman Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle dua ederdi: Allah ım bize Receb ve Şâban ayını mübârek kıl ve yine bize Ramazan ayını da mübârek kıl. 23 Başka bir rivâyette: Allah ım bize receb ve Şâban ayını mübârek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır. 24 demiştir. *** Cennette Receb adı verilen bir nehir vardır. Bu nehrin suyu sütten beyaz, baldan tatlıdır. Kim Receb ayından bir gün oruç tutarsa, Allah o nehirden ona Halk arasında yaygın olan üç aylar anlayışının kaynağı olabilecek hadislerden birisi de şudur: رجب شهرال وشعبان شهري ورمضان شهر أمتي Receb Allah ın ayı, şâban benim ayım, ramazan da ümmetimin ayıdır 26 22 Hallâl, Ebû Muhammed el-hasen, Fezâilu şehri receb, s.60. 23 Ahmed b. Hanbel, I, 259; Bezzâr, el-müsned, XIII, 117; Beyhakî, Şuabü l-iman, V, 348, 24 Beyhakî, Şuabü l-iman, V, 348, (Hadis no: 3534). 25 Hallâl, Fezailü şehri receb, s. 61; Beyhakî, Fezailü l-evkât, s. 90-91; Receb ayı ile ilgili diğer rivâyetler için ayrıca bk. Beyhakî, Fezâilü l-evkât, s. 77-110. 26 Suyûtî, el-câmiu s-sagîr, II, 22; Elbânî, Zaîfu el-câmiu s-sagır, I, 455; Deylemî, el-firdevs, II, 275, (Hadis no: 3276); Aliyyü l-kârî, el-esrârul-merfûa, s. 460.

Bu cümle, İbnü l-cevzî nin (597/1201) Mevzûât isimli kitabında yer alır. O, bu hadisin mevzu /uydurma olduğunu belirtmiştir. Senetteki el-kisâî tanınmayan bir kişidir. en-nakkaş ise hadis uydurmakla itham edilmiştir.37 İslam dan Önce Şaban ayının kutsiyeti : el-mufassal fî Târîhi l-arab Kable l-islâm isimli esrinde Cevat Ali, bu konuda şu değerlendirmede bulunur: Ahbâr ve Hadis kitaplarında Câhiliye Araplarının Şaban ve Ramazan aylarını, tıpkı haram aylarda/eşhuru hurum (yani Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep) olduğu gibi tazim ettiklerini buluyoruz. Bana göre bunun sebebi, Bu iki ayda Nesî uygulamasında (ayların yerlerini değiştirmede) bulunmalarıdır. Bir başka sebep, Kureyş in bu iki ayı kutsal ve hürmete layık bilmeleridir. 27 İslam dan Sonra Şaban Ayının Kutsiyeti Peygamberimiz Ramazan ayının müjdecisi olan Şaban ayına ayrı bir önem verirler, diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı. Receb ayı geldiği zaman da Allahım, Receb ve Şaban (ayını) bize mübarek ve bereketli kıl buyururdu. 28 Peygamberimizin Şaban ayına gösterdiği bu hürmetin bir sebebi de devamında gelecek olan Kur ân ayı olan Ramazan dan dolayı idi. Hz. Enes in rivayetine göre, Peygamberimizden sorarlar: Ya Rasulallah, Ramazan dan başka en faziletli oruç ayı hangi aydadır? Bu soruya Peygamberimiz (s.a.v): Ramazan ı tazim için (Ramazan hürmetine) Şâban da tutulan oruçtur cevabını verirler. 29 27 Cevat Ali, a.g.e.,viii,485 28 Müsned,I,259 29 Tirmizı, Zekât, 28.

فللإنلله كللان يللصوم شللعبان كللله Buhârî nin Hz. Aişe(r.a) den yaptığı rivâyette O, Şa ban ayının tamamında oruç tutuyordu 30 ifadesiyle Peygamberimizin Şaban ayının tamamında nâfile oruç tuttuğu anlatılmaktadır. İslam dan Önce Ramazan ayının kutsiyeti : Ramazan ayı için de İslam dan önce Kureyş in saygı duyup, onu tazim ettiğini tarihi kaynaklar haber vermektedir. 31 İslam dan Sonra Ramazan ayının kutsiyeti : İslam dan Sonra Ramazan ayının kutsiyeti, bizzat Kur an-ı Kerim in bu ayda nazil olmaya başlamasıyla olmuştur. ش ه ر ر م ض ان ال ذ ي أ ن ز ل ف يه ال ق ر آن ه د ى ل للن اس و ب ي لن ات م ن ال ه د ى و ال ف ر ق ان Ramamazan ayı ki onda Kur an insanlara yol gösterici, doğruyu yanlıştan ayırdedici belgeler olarak indirildi. 32 Bu ayda Müslümanlara oruç farz kılınmıştır. Efendimizin pek çok hadislerinde Ramazan ayının ve orucun fazileti, oruç ibadetinin eda şekli ve ilgili pek çok hüküm haber verilmiştir. Üç aylarda oruç tutmak Receb-Şaban ve Ramazan ayları Üçaylar olarak bilinmektedir. Bu ayların kutsiyetine inanarak, Receb ve Şaban aylarında nafile olarak, Ramazan ayında da farz olarak üç ayların tamamının oruç tutulması hakkında, özellikle ülkemizde yaygın bir inanç vardır. Ramazan ayında oruç tutmak farz; diğer iki ayda ise nâfile olarak oruç tutulmasında bir sakınca yoktur, ancak bu peygamberimizin sünnetidir şeklinde olursa, bu tür bir inanç yanlıştır. Zira peygamberimiz (s.a.v) Receb ayında nâfile olarak oruç tutmuştur ama tamamını değil. Abdullah İbn Abbas ın şöyle dediği nakledilmiştir: 30 Buhârî,Savm, 52 31 Cevat Ali, a.g.e.,viii,485 32 Bakara,185

Rasûlüllah (s.a.v.), (receb ayında) oruç tutmaya başladığında biz, artık orucu bırakmayacak; oruç tutmadığında da artık hiç oruç tutmayacak derdik. 33 Hz.Âişe annemizin şu rivayeti dikkat çekicidir: Rasûlüllah (s.a.v) o derece oruç (nâfile) tutardı ki biz: Bu artık orucu bırakmaz, derdik. (Bazen de) orucu öyle terkederdi ki: Artık bu oruç tutmaz, derdik. Ben Rasûlüllah (s.a.v) in Ramazan'dan başka hiç bir ay'ı kâmilen oruçla geçirdiğini görmedim. Şaban ayı kadar hiç bir ayda çok oruç tuttuğunu da görmedim. 34 Bir başka rivayeti şöyledir: Peygamber (s.a.v) o kadar çok oruç tutardı ki biz: Artık hep oruç tutacak derdik. (Bazen) orucu o kadar bırakırdı ki: Artık hiç tutmayacak, derdik. Ben onun hiç bir ayda Şaban ayındakinden daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Şaban ayını bütün tutardı. Onda orucu pek az bırakırdı. 35 *** İbnu l-kayyım el Cevziyye şu tespitte bulunur: Efendimiz (s.a.v) bazılarının yaptığı gibi peş peşe üç aylar orucu tutmamıştır. Tam olarak Receb ayında hiç tutmamıştır. Peygamberimizin iki ay Peş peşe tuttukları oruç, Şaban ve ramazan ayına mahsustur. Tirmizi'nin Hasen Hadis diye nitelediği şu rivâyet bunu ifade etmektedir: Ümmü Seleme (r.a)'dan nakledilmiştir; dedi ki: " Rasûlüllah(ın Ramazan ve Şaban ayları hariç iki ay peş peşe oruç tuttuğunu görmedim." 36 33 Müslim, Sıyâm, 179; Ebû Dâvûd, Savm, 56 34 Müslim, Sıyâm, 175 35 Müslim, Sıyâm, 176 36 Tirmizi, Savm, 36

Değerlendirme: Hadis kaynakları incelendiğinde Hz.Peygamber(s.a.v) in, her mümine farz olan Ramazan orucunun dışında Şaban ayının çoğunu hatta tamamını oruçla geçirdiği bilinmektedir. 37 Ancak Receb ayını tam olarak oruçla geçirdiği konusu ihtilaflıdır. Kaynaklarda, Receb ayına mahsus olmak üzere oruç tutulmasını tavsiye eden pek çok hadis zikredilmiştir. Ne var ki Bazı kitaplarda ve halk arasında çok yaygın hale gelmiş bulunan ve Receb ayının faziletinden söz eden, ya da bu aydaki amellere özel değer atfeden bu nevi hadislerin mevzû (uydurma) olduğu tespit edilmiş, büyük bir kısmı da hadis bilginlerince zayıf olarak nitelendirilmiştir. 38 Sonuç olarak, Hz.Peygamberin (s.a.v) sünnet-i seniyyesini yaşamaya gayret ederken, neyin sünnet olup olmadığını bilerek bu bilinç içinde olmaya azamî gayret gösterilmelidir. Receb ve Şaban ayları, rahmet ayı olan Ramazanı karşılayan aylar olup Ramazan ayının müjdecisidir. Dinimizde ayrı bir değeri olan üç ayların, kişide insanî özelliklerin olgunlaşmasında ve iradenin kontrol altına alınmasında rolü büyüktür. Receb ve Şaban aylarının feyzinden ve rahmetinden nâfile oruç tutarak istifade etmenin yolunu arayan bir kimse, bu iki ayın tamamını nâfile olarak oruçlu geçirebilir, bunda mahzur yoktur; ancak bu peygamberimizin sünneti değildir. Yukarıda anlatıldığı üzere, Peygamberimizin sünneti: Receb ayında oruç tutmuştur ama tamamını değil. Şaban ayına gelince onun tamamında nâfile olarak oruç tutmuşlardır. Eğer bir kimse, Receb ve Şaban ayının tamamında Nâfile oruç tutmak suretiyle vücudu yıpranacak, kendisini zayıf hissedecek duruma gelir de, asıl oruç tutması kendisine Farz olan Ramazan ayında, oruç tutmayı zorlanarak yerine getirecek duruma düşerse, 37 Buhârî, Savm, 52-53 38 Beşer, Fâruk., İslâm da İnanç İbâdet ve Günlük Yaşayış Ansiklopedisi, IV, 395, Üçaylar mad.

böyle kimselerin Receb ve Şaban aylarını tamamen oruçlu geçirmeleri uygun karşılanmamış, Mekruh addedilmiştir. Vallahu A lemu bi s-sevab/ En doğrusunu Allah bilir.