TANK ORTAMINDA ETİKETLEME DENEMELERİ Benal GÜL*, Enes SÖNMEZ, Altan LÖK Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Bornova, İZMİR * benal.gul@ege.edu.tr ÖZET Markalama teknikleri balıkçılık idaresinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Tank ortamında yapılan küçük ölçekli ön denemeler, büyük çaplı arazi çalışmalarının doğru ve güvenilir sonuçlara ulaşması için son derece önemlidir. Bu çalışmada sepet ile avlanarak tank ortamına adapte edilen Diplodus sargus, Diplodus annularis ve Serranus scriba türleri, çeşitli etiketler kullanılarak farklı vücut bölgelerinden markalandı. Markalamanın ardından 8 hafta süre ile balıkların markaya verdikleri tepkiler, davranışlarındaki değişimler ve etiketin uygunluğu sınandı. Denemeler sonunda, sırttan ve karından yapılan etiketleme denemelerinin daha başarılı olduğu, şerit ve T bar markaların diğer markalara göre daha uygun olduğu görüldü. GİRİŞ Markalama; canlıların birbirlerinden ayrılmasını sağlayan her çeşit işaretleme tekniğidir. Markalama çalışmaları, balığın üzerine marka veya etiket uygulama yöntemleri ile yapılır. Balık markası ve balık etiketti arasında çok küçük de olsa bir fark vardır. Bu fark ne kadar ufak gibi görülse de aslında çok önemlidir. Marka; bir canlının diğerinden ayrılmasını sağlayan her türlü işaret şeklidir. Etiket ise balığın derisi üzerine kesilerek veya sokturularak tutturulan her şey olarak ifade edilebilir. 1
Balık etiketleme ve markalama yüzyıllardır kullanılan bir teknik olup, 1653 yılında Izaak Walton adında bir bilim adamın Atlantik somon balıklarının kuyruklarına kurdele bağlayarak derelerde gözlemlediği bilinmektedir ( Walton ve Cotton, 1653) (Şekil 1). Son yıllarda markalama ve etiketleme çalışmalarına önem verilmiş ve bu çalışmalar bazı teknolojik gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Bu çalışmalar sayesinde marka ve etiketin balığın üzerinde ki olumsuz etkileri azaltılmaya çalışılmıştır. Şekil 1. Izaak Walton ve somon balıkları üzerinde yaptığı etiketleme denemesi (Walton ve Cotton, 1653) Markalama ve etiketle uygulamaları; Balık popülasyonlarının miktarının tespitinde, Av aracı ve yöntemini geliştirmeye yönelik davranış ve göç çalışmalarında, Doğal ve yetiştiricilik ortamlarında büyüme ve gelişmenin takibinde, Kuluçkahanelerde anaç yönetiminde, anaçların seçimi, hermofrodit olan türlerde cinsiyet değişimi, zamanı ve anaç yaşı takibinde, Bireylere uygulanan hormon, aşı, ilaç tedavisi gibi işlemlerin sonuçlarının takibinde ve genetik çalışmalar gibi çalışmalarda kullanılmaktadır. Balık markalamanın hedefleri, dolaylı olarak balıkların sayısını tahmin etmek veya etiketlenmiş bireylerin durumunu izlemekle ilgilidir. Markalama ve etiketleme balıkçılık biyolojisinin de konularını kapsar. Örneğin, populasyon parametreleri (yoğunluk, ölüm oranları, yaş ve büyüme); hareket ve göçler; davranış ve fizyoloji çalışmalarında (telemetri) sıklıkla başvurulur.. 2
Markalama çalışmalarında her canlı için uygun markanın şekli, boyutu ve teknik özellikleri farklıdır. Aynı zamanda kullanılacak markalama yöntemi de çalışmanın başarısını doğrudan etkilemektedir. Bu amaçla arazi çalışmalarına altyapı oluşturmak için tank denemeleri mutlaka yapılmalıdır. Bu çalışmada da Sargoz (Diplodus sargus), İsparoz (Diplodus annularis ) ve Çizgili hani ( Serranus scriba ) türlerinin mekanik markalama çalışmaları için en uygun markalama bölgesi ve etiket tipi tespit edilmeye çalışıldı. MATERYAL YÖNTEM Çalışma Alanı; Çalışma, Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Urla biriminde ki 2 tonluk tanklarında yapıldı (Şekil 2). Çalışma sırasında su sıcaklığı 12 20 C arasında değişmiştir. Balık stoklama yoğunluğu 36 birey/tank olarak düzenlendi ve sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa yemlenme yapıldı. Tankın dibi deniz kumu ile kaplı olup deniz patlıcanları ve ufak deniz taşları bulunmaktadır. Havalandırma, 24 saat boyunca normal hava taşı ile normal hava verilerek yapıldı. Şekil 2. Çalışma boyunca kullanılan tanklar Markalama denemesinde kullanılacak balıkların elde edilmesi amacıyla Urla Karantina Adası etrafında sepet ile avcılık yapıldı (Şekil 3). Pasif bir av aracı olan balık sepetlerinin ölçüleri 80x80x100cm olup, demir çerçeveli iskeleti çevreleyen ağ 36 mm tam göz boyuna sahiptir. Tek girişli bir sepet kullanılmıştır ve giriş kısmı sepetin içine doğru daralan dikdörtgen prizma şeklindedir (Şekil 4). Toplam 4 adet sepet kullanıldı. Yakalanan balıklar sepetlerden hasat edildikten sonra livarlar içinde tanklara taşındı. Çalışma amacıyla kullanılan balıklar Isparoz (Diplodus annularis), Sargoz (Diplodus sargoz), Çizgili hani ( Serranuz scriba) dır. 3
Şekil 3. Balıkların avlandığı bölge Şekil 4. Kullanılan Balık Sepeti Markalama Aşamaları; Sepetlerden alınıp tanklara yerleştirilen balıklar iki hafta boyunca takip edilerek ortama uyum süreçleri takip edildi. Markalamaya uygun olmayan bireyler (hasta, küçük v.b.) ortamdan uzaklaştırıldı. Bu ayıklama işlemi markalama işleminin sağlıklı yürütülmesi açısından önemlidir. Tankta kalan balıkların iki hafta sonunda ortama uyum sağladıkları görüldü. Bu bireyler daha sonra tanktan alınarak laboratuar ortamına taşındı. Her birey 0,4ml/l oranlarında hazırlanan phenoxyethanol içerinde bayıltıldı. Total, çatal ve standart boy ölçümleri ile çevre ve ağırlık değerleri alındı. Bu işlemlerden sonra her birey önceden hazırlanmış etiket ile markalandı ve kayıt altına alındı. Markalanan birey temiz ve havalandırmalı taşıma tankına konarak ayılması sağlandı ve ayılan bireyler tank ortamına geri bırakılarak gözlenmeye devam edildi. Balığın markalandıktan sonraki davranışları incelenerek kaydedildi. Her markalanan birey 2 ay boyunca her hafta tekrar ölçüldü ve markanın vücutta oluşturduğu yaralar ve iyileşme süreci belirlendi. Kullanılan Marka Tipleri; Çalışma boyunca 6 çeşit mekanik marka kullanıldı. 4
1) Şerit Marka 2) T Bar Etiket 3) Levha Etiket 4) Ness Etiket 5) Pul Etiket 6) Kapsül Etiket Markalama Bölgeleri ve Kullanılan Etiket Çeşitleri Balık üzerinde üç farklı bölgede markalama denemeleri yapıldı. Bunlar; kuyruk sapı, karın bölgesi ve sırt bölgesidir. Her balık sadece 1 kez markalandı. Kuyruk bölgesinde denenen etiket tipleri; Levha ve Pul Etiket (Şekil 5a ve 5b) 6c ve 6d) Sırt bölgesinde kullanılan etiket tipleri; Levha, Şerit, Ness ve Kapsül Etiket (Şekil 6a,6b, Karın bölgesinde ise sadece T Bar Etiket denendi (Şekil 7). a) Levha Etiket b) Pul Etiket Şekil 5. Kuyruk bölgesinde kullanılan etiket tipleri (a Levha Etiket, b Pul Etiket) 5
a) Levha Etiket b) Şerit Etiket Etiket c) Ness Etiket d) Kapsül Şekil 6. Sırt bölgesinde kullanılan etiket tipleri (a Levha Etiket, b Şerit Etiket, c Ness etiket, d Kapsül Etiket) Şekil 7. Karın Bölgesinde Kullanılan T Bar Etiket 6
BULGULAR Sargoz Balığı Markalama Denemeleri Markalama Bölgesine Göre; Kuyruk bölgesi; Dört adet Sargoz bireyi kuyruk bölgesinden levha etiket kullanılarak markalandı. Takiben eden izleme döneminde, ilk üç hafta içinde 2 Sargoz un etiketini attığı ve bir bireyin öldüğü görüldü. Dördüncü haftada ise son kalan Sargoz da etiketini attı. İkinci ay sonunda bu bireyler tekrar incelendiğinde markalama bölgelerinde herhangi bir yaraya rastlanmadı ve tamamen iyileşme olduğu gözlendi. Sırt bölgesi; Bir Sargoz sırt bölgesinden levha etiket ile, iki Sargoz ise şerit etiket ile markalandı (Şekil 8). İki aylık gözlem sürecinde balıkların sırtlarına yerleştirilen bu markaları atmadığı tam aksine davranışlarında bir değişiklik olmadan taşıdıkları gözlendi. Bununla birlikte şerit etiket ile markalanan bireylerin markanın ilk takıldığı anda oluşan yaraları kısa sürede iyileştirdiği ancak, levha etiketlerin sırtta sürekli sürtünme yaratarak yeni yaralar oluşturduğu gözlendi. a) Levha Etiket b) Şerit Etiket Şekil 8. Sargoz da sırt bölgesinde kullanılan etiket tipleri ( a Levha Etiket, b Şerit Etiket) 7
Karın bölgesi; Bu deneme için T bar etiketler kullanıldı (Şekil 9). Etiketler dört Sargozun karın yüzgecinin hemen arkasına denk gelen noktadan tutturuldu. İki aylık izleme boyunca balıklarda herhangi bir ölüm olmadı. Yaraların çabuk iyileştiği, balığın davranışların da bir değişikliğin olmadığı saptandı. Şekil 9. Sargoz da karın bölgesinde T Bar Etiket Isparoz Balığı Markalama Denemeleri Markalama Bölgesine Göre; Kuyruk bölgesi; Bir isparoz levha etiket ile etiketlendi ve ilk hafta içinde oluşan yaralar ve hastalık nedeni ile öldü. Sırt bölgesi; Dört İsparoz bireyi sırt bölgesinden levha etiketlerle, üç birey şerit etiketlerle ve beş birey de Ness etiket ile markalandı. Levha etiketli bir bireyin markalamanın hemen sonrasında öldüğü, diğer bireylerin ise izleme dönemi boyunca markayı taşıdığı belirlendi. Balıkların davranışlarında bir değişiklik olmamasına rağmen etiketin sürtünme nedeni ile sırt bölgesinde sürekli tahrişe yol açtığı görüldü (Şekil 10). 8
Şekil 10. Isparozda sırt bölgesinde Levha Etiket Şerit etiket ile markalanan üç bireyin kısa sürede iyileştiği, davranışlarında bir bozukluk olmadığı ve izleme sürecinde etiketi üzerlerinde taşımaya devam ettiği belirlendi (Şekil 11). Şekil 11. Isparoz da sırt bölgesinde şerit etiket Ness Etiket ile etiketlenen bireylerden üçünün ilk 1 hafta içinde, bir bireyinde üçüncü haftada öldüğü belirlendi. Son Isparoz da 2 ay etiketi taşıdı ancak markalama bölgesi ve çevresinde markadan dolayı sürekli yaralar oluştu. 2 ay sonunda etiket çıkartıldı (Şekil 12). Şekil 12. Isparoz da sırt bölgesinde Ness Etiket 9
Karın bölgesi; Beş İsparoz T bar etiketler kullanılarak karın bölgesinden etiketlendi (Şekil 13). Bir isparoz ikinci hafta etiketini attı. Diğer bireyler gözlem süreci boyunca etiketlerini sorunsuz bir şekilde taşıdılar Şekil 13. Isparozda karın bölgesinde T Bar Etiket Çizgili Hani Balığı Markalama Denemeleri Markalama Bölgesine Göre; Kuyruk bölgesi; Üç Çizgili hani bireyi kuyruk bölgesinden levha etiket ile markalandı (Şekil 14). İkinci hafta bir çizgili haninin etiketini attığı, kalan iki çizgili haninin ise etiket yaraları geçmese de 2 ay boyunca yaşadığı gözlendi. İkinci ayın sonunda bu bireylerin etiketleri çıkarıldı. Şekil 14. Hanoz da kuyruk bölgesinde Levha Etiket Kuyruk bölgesinde denenen naylon malzemeden yapılmış pul etiketlerin suya girdikten 48 saat sonra dağıldığı tespit edildi. Bu nedenle, sudaki dayanımları zayıf olan bu etiketler denemelerden çıkarıldı. 10
Sırt bölgesi; Sırt bölgesinde Ness etiket kullanıldı ve iki çizgili hani bireyi markalandı (Şekil 15). İlk hafta içinde her iki birey de vücudundaki yaralar nedeniyle öldüğü belirlendi. Şekil 15. Hanoz da sırt bölgesinde Ness Etiket Balığın İçi boş polietilen malzemeden yapılan etiket de, balığın yüzerliliğini etkilediğinden denemelerden çıkarıldı. SONUÇ VE ÖNERİLER Akdeniz de birçok araştırıcı Diplodus sargus ve Diplodus annularis ile ilgili markalama denemeleri yapmaktadır. Bu çalışmaların bir kısmı büyüme tespiti amaçlı, bir kısmı davranış ve göç hareketine yöneliktir ( Örn; Bentes ve diğ.,2006, Santos ve diğ. 2006, Lino ve diğ., 2005, Abecasis ve diğ., 2007). Bununla birlikte korunan alanlarda Serranus scriba nın hareketlerinin tespitine yönelik markalama çalışmaları da mevcuttur (Cardona ve diğ., 2007). Ancak bu çalışmaların çok küçük bir kısmı mekanik markalarla yapılmış, çoğu elektronik izleme sistemleri ile gerçekleştirilmiştir. Mekanik markalama çalışmaları elektronik izleme yöntemlerine göre çok daha ucuz olmasına rağmen davranış, avcılık baskısı ve stok tahmini gibi çalışmalar için uygundur ve etiketin uygunluğuna yönelik yapılacak çalışmalar temel bilgiler olması sebebiyle son derece önemlidir. Jones (1979), Balıkçılık Araştırmalarında Markalama Denemelerinde Kullanılan Malzeme ve Yöntemler kitabında arazi ortamında yapılacak çalışmalardan sonra 24 saat gözlem yapmayı ve balıkları daha sonra suya salmayı önermektedir. Tank ortamında yapılacak ön deneme çalışmaları bu gerekliliği ortadan kaldırabilecektir. 11
Elde edilen bulgular ve yapılan gözlemler neticesinde Sargoz ve İsparoz türleri için en uygun markalama bölgelerinin sırt ve karın bölgesi olduğu belirlendi. Çizgili Hani türleri için de sırttan markalamanın kuyruk bölgesine nazaran daha iyi sonuç verdiği belirlendi. Genel olarak, kuyruk sapından yapılan markalama sonucunda her bireyin Vibriosis e yakalandığı ve kuyruk bölgesinde hasar oluştuğu belirlendi. Bunun yanı sıra markanın taşındığı süre boyunca kuyruk sapının hareketliliğinden dolayı yaraların iyileşmesinde zorlanmalar olduğu belirlendi. Hiçbir balığın markayı taşırken yarasını tam olarak onarabildiği belirlenmedi. Markasını atan bireylerin bu bölgedeki hem yarayı hem de Vibriosis i tedavi edebildiği ve yıpranan vücut kısımlarını tamir ettiği belirlendi. Özellikle Sargoz ların bu konuda çok daha çabuk iyileşme gösterdiği belirlendi. Sırt bölgesi markalama yöntemi kuyruk bölgesine göre çok daha uygun bulundu. Sırttan markalanan bireylerin daha çabuk uyum sağladığı ve davranışsal bir değişiklik göstermediği belirlendi. Sadece Isparoz bireylerinde sırt yüzgeci çevresinde markalamanın hemen ardından Vibriosis tespit edildi. Ancak çok kısa sürede iyileşme görüldü. Karın bölgesi de markalama için uygun bir bölge olarak tespit edildi. Markalama yarasının çabuk iyileştiği, balıklarda davranışsal bozukluk yaratmadığı belirlendi. Marka tiplerine bakıldığında, kullanılacak materyalin suya dayanıklı olmasının ve balık üzerinde zorlayıcı etkiye (örneğin; yüzerliliği etkileme) sahip olmaması gerekliliği pul ve kapsül etiketler ile yapılan denemelerde görüldü. Bu tip materyaller ile yapılacak büyük çaplı çalışmaların sonuçlarının doğruluğu tartışma yaratabilir. Bu nedenle, küçük çaplı bir çalışma olmasına rağmen ilk denemenin ardından bu materyallerin kullanımından vazgeçildi. Balığın kuyruğunda veya sırt bölgesinde kullanılan levha etiket ile yine sırt bölgesine tutturulan Ness etiketin balık vücuduna sürtünmesi sonucu yara oluşumuna sebep olduğu belirlendi. Oysaki markalama çalışmalarında etiketlemenin canlı üzerinde en az zarar verecek şekilde gerçekleştirilmesi, kullanılan etiketin davranış üzerinde etkisinin olmaması ve beklenmeyen yaralara neden olmaması beklenir. Tasarımı hatalı olan bu etiketlerin uygun olmadığı belirlendi. Şerit ve kapsül etiketlerin esnek yapıları ve vücuda çok küçük bir noktadan tutturulmaları markalama açısından uygun bulundu. Vücuda temas noktalarında da herhangi 12
bir ikincil zedelenmeye neden olmadıkları tespit edildi. Çalışma boyunca vücutta en uzun süre taşınma oranına sahip olan bu etiketler ayrıca hiçbir ölüme de neden olmadı. Markalamanın ardından yapılan izleme ve periyodik ölçüm sürecinde hiçbir bireyin, etiketi taşıdığı süre boyunca ağırlık kaybına uğramadığı belirlendi. Çalışma süresi 2 ay gibi kısa bir süreci içerdiğinden balıklarda boy ve ağırlık artışı açık bir şekilde ortaya konamadı. Markalama çalışmaları için seçilecek olan etiketlerin sadece balık üzerinde yaralanmaya neden olup olmaması ve davranışlara olan etkisi değil aynı, zaman da çevredeki taş, yosun v.b. nesnelere takılma ihtimalleri ve canlı boyutuna uygun ebatlarda olmasına da dikkat edilmelidir. Pul, Kapsul, Levha ve Ness tasarımlı markaların özellikle dipte ve dibe yakın mesafede yüzen türler için takılma sorunu yaratabileceği tahmin edilmektedir. T bar etiketlerin esnek yapıları nedeni ile bu ihtimalin nispeten az olduğu ancak yok denilemeyeceği söylenebilir. Şerit markalar esnek ve takılma ihtimali olmayan bir yapıya sahip olmalarına rağmen 2 aylık sürenin sonunda yosun bağladığı tespit edildi. Gözlemler sonucu elde edilen bu sonuçlar ikincil değerlendirmeler için önemlidir. Bununla birlikte, doğal ortamda markalama çalışmalarını etkileyecek daha birçok faktörün varlığı da göz ardı edilmemelidir Elde edilen bulgular markalama çalışmalarında başarıyı sağlayan ön çalışma sonuçları niteliğindedir. Vücut yapısında farklı markalama noktalarında (Örn; solungaç kapakları), farklı marka tipleri ile (örneğin; disk markalar) ve farklı tür deniz canlıları üzerinde yapılacak bu tür ön çalışmalar, sahada yapılacak büyük çaplı uygulamaların başarılı ve doğru sonuçlara ulaşması için son derece önemlidir. KAYNAKLAR Abecasis, D., Bentes, L., Lino, P., Santos, M. & Erzini, K., 2007 Preliminary results on home range and activity patterns of common two banded seabream around artificial and natural reefs in the south coast of Portugal. Second International Symposium on Tagging And Tracking Marine Fish With Electronic Devices. Spain Akyol, O., Ceyhan, T., 2003, Balıkçılık Araştırmalarında Kullanılan Markalama Etiketleme Materyalleri ve Yöntemleri. E.Ü. Su ürünleri Dergisi 20;(1 2) 273 285. 13
Bentes, L., Lino, P.G., Abecasis, D., Santos, M.N. & Erzini, K., 2006 Home range and activity patterns of wild white sea breams (Diplodus sargus): comparisons between artificial and natural reefs. 2nd Symposium on tagging and tracking marine fish with electronic devices, San Sebastian (Spain) Cardona, F., Martínez, M., March, D., Alós, J., Roig, D., Alvarez, A., Palmer, M., Martino, S., Donaire, G., Grau, A., 2007 Evaluation of an automatic fish tracking system. Second International Symposium on Tagging And Tracking Marine Fish With Electronic Devices. Spain Jones, R., 1979, Materials and Methods Used In Marking Experiments In Fishery Research. Marine Laboratory Alberdeen, Scotland. Lino, P.G., Bentes, l., Abecasis, D., Ruano, M., Santos, M.N. & Erzini, K., 2005 Movement of Seabreams associated to artificial reefs. 6th Conference on Fish Telemetry held in Europe, Sesimbra, Portugal. Santos, M.N., Lino, P. G., Pousao Ferreira, P., Monteiro, C. C., 2006, Preliminary Results of Hatchery Reared Seabrams Released At Artificial Reefs Off The Algarve Coast (Southhern Portugal): A Pilot Study. Bulletin Of Marine Science, 78(1):177 184, 2006 Walton, I. Ve Cotton, C., 1653. The Complete Angler London, Printed by T. Maxey for RICH. MARRIOT, in S. Dunstans Church yard, Fleetstreet, 1653. 14