JACQUES DERRIDA [1930-2004] Cezayir in El-Biar kasabas nda do mufl, on dokuz yafl nda, Althusser, Foucault gibi dönemin belli bafll ayd nlar n yetifltiren, daha sonra kendisinin de dersler verece i Paris teki Ecole Normale Supérieure e (Yüksek Ö retmen Okulu) girmeden önce, erken bir dönemde yapt Rousseau, Nietzsche, Gide, Valery, Camus gibi yazarlar n okumalar yla beslenerek yaz n ve felsefeye yönelmifltir. 1956 y l nda kazand bir bursla ABD ye Harvard Üniversitesi ne gitmifl, Husserl in Ursprung der Geometrie (Geometrinin Kökeni) adl çal flmas n uzun bir önsözle Frans zcaya çevirmifltir (Introduction à l Origine de la géometrie, 1962). 1960 ta Paris e dönerek, 1964 e kadar Sorbonne Üniversitesi nde, 1965 ten sonra da E.N.S. de asistanl k yapm flt r. 1967 de üç kitap birden yay mlar: La Voix et le phénomène, Introduction au problème du signe dans la phénoménologie de Husserl (Ses ve Görüngü, Husserl Fenomenolojisinde m Sorununa Girifl), De la Grammatologie (Yaz mbilim Üzerine) ve L écriture et la différence (Yaz ve Ayr m). 1957 de J. Hyppolite le bafllad Yaz nsal nesnenin idealitesi bafll kl doktora tezi bir türlü tamamlanmamaktad r. 1966 da Hyppolite ona, Nereye gitti inizi gerçekten görmüyorum der. Art k bambaflka bir yola girmifltir. Bu yol, hem 50 li y llarda Frans z entelektüel çevrelerinde, Sartre ve Merleau-Ponty etkisiyle baflat durumda olan Husserl in fenomenolojisinin bir alg fenomenolojisi ne indirgenmesinden, ya da Heidegger in felsefesinden bir hümanizma yap lmas ndan, hem de Hegel in akademik okunuflundan, yine baflat durumda olan dar anlamda bir Marksist teoriden uzaklaflt kadar, Saussure ün dilbiliminin etkisiyle giderek nsan Bilimleri alan nda çal flan akademik çevrelerde, özellikle 1958-1968 aras de Gaulle cumhuriyetinin siyasal anlamda en k m lt s z dönemine uygun düflercesine yayg nl k kazanan biçimsel bir yap salc - l k ak m ndan da, Derrida n n bu ak mla olan karmafl k, elefltirel iliflkisi bir yana, ayn oranda ayr l r. Derrida, felsefe tarihinde hem söz hem de ak l anlamlar na gelen bir logos-merkezcili- in egemenli ini, dolay s yla dar anlamda yaz ya da indirgenmeyen bütün teknik dolay mlar n mevcudiyetin dolulu una ulaflmay engelledi i iddia edilip ikincil ve yabanc laflt r c olarak görülüp de erden düflürülmesinin gizledi i stratejileri aç a vurmaya koyulur. Bu aç a vurma ifllemi, bilinen kuramsal söylemlerin ötesinde edimselli i de hesaba katan farkl yaz stratejileri de gerektirdi inden, Derrida n n metinleri giderek merkezden yoksun bir da lmaya u rar, marjinalize olur. 1972 de yay mlanan La Dissémination (Yay l m) ve Marges de la philosophie (Felsefenin Kenarlar ) bu da lma y haber verir. 1974 te yay mlanan Glas ve 1978 deki La Vérité en peinture (Resimde Gerçek/Resim Olarak Gerçek), yaz n için çok yeni olmasa da felsefe için son derece yeni ve hâkim olunmas güç bir da lmay edimsel olarak gerçeklefltirirler. Bu yeni dil anlay fl n n temelleri, Derrida n n 1977 de Amerikal speech act (söz edimleri) kuramc lar yla giriflti i bir polemikte bir ölçüde ayd nlan r (Limited Inc., 1977 ve 1990). 1980 de yay mlanan La carte postale, de Socrate à Freud et au-delà (Kartpostal, Sokrates ten Freud a ve Ötesine) yine söylemiyle, içeri iyle bir s n r-kitap olmay sürdürür. 1987 de Psyché, Inventions de l autre (Psyche, Ötekinin catlar ), 1990 da felsefe e itimi sorunlar üzerine makalelerinin derlendi i Du Droit à la philosophie (Felsefe Hakk Üzerine), 1991 de ise gelecek demokrasi sorununun ifllendi i L Autre cap (Öteki Hedef, Baflka Bafl, çev.: M. Baflaran, Ba lam Yay., stanbul, 2003) önemli toplamlar olarak göze çarpar. Derrida, 1997 y l nda stanbul a da gelip çeflitli konferanslar vermifltir (bkz. Pera Peras Poros, Jacques Derrida ile birlikte disiplinleraras çal flma, yay. haz. F. Keskin, Ö. Sözer, Y.K.Y., stanbul, 1998). Haziran 1999 da stanbul u ikinci ziyaretinde ise soyk r mla ilgili To forgive the unforgiven (Affedilemez olan affetmek) ve de Profession of faith of a professor (Bir profesörün itiraf ) bafll kl iki konferans vermifltir. Türkçedeki di er kitaplar : Marx n Mahdumlar, çev.: A. Tümertekin, Ayr nt Yay., stanbul, 2004; fiiir Nedir?, Babil Yay nlar, 2002; Mahmuzlar, Nietzsche nin Üsluplar, Babil Yay., 2002. Ayr ca, çeflitli makalelerinin Türkçe çevirisi için bkz. Toplumbilim, No. 10, A ustos 1999.
Ayr nt : 324 nceleme dizisi: 167 Marx n Hayaletleri Borç Durumu, Yas Çal flmas ve Yeni Enternasyonal Jacques Derrida Frans zcadan çeviren Alp Tümertekin Yay ma haz rlayan Melih Baflaran Son okuma Tamer Tosun Kitab n özgün ad Spectres de Marx Éditions Galilée/1993 bas m ndan çevrilmifltir Jacques Derrida & Éditions Galilée Bu kitab n Türkçe yay m haklar Ayr nt Yay nlar na aittir. Kapak illüstrasyonu Sevinç Altan Kapak düzeni Arslan Kahraman Düzelti Mehmet Celep & Asaf Taneri Cet ouvrage, publié dans le cadre du programme d aide à la publication, bénéficie du soutien du Ministère des Affaires Etrangères, de l Ambassade de France en Turquie et de l Institut Français d Istanbul. Çeviriye ve yay na katk program çerçevesinde yay mlanan bu yap t, Fransa D fliflleri Bakanl n n, Türkiye deki Fransa Büyükelçili i nin ve stanbul Frans z Kültür Merkezi nin deste iyle gerçeklefltirilmifltir. Bask ve cilt Sena Ofset (0 212) 613 38 46 Birinci bas m 2001 kinci bas m 2007 Bask adedi 2000 ISBN 978-975-539-282-3 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Ca alo lu - stanbul Tel.: (0 212) 512 15 00 Faks: (0 212) 512 15 11
Jacques Derrida Marx n Hayaletleri Borç Durumu, Yas Çal flmas ve Yeni Enternasyonal
N C E L E M E D Z S fienl KL TOPLUM/I. Illich Ë YEfi L POL T KA/J. Porritt Ë MARKS, FREUD VE GÜNLÜK HAYATIN ELEfiT R S /B. Brown Ë KA- DINLIK ARZULARI/R. Coward Ë FREUD DAN LACAN A PS KANAL Z/S. M. Tura Ë NASIL SOSYAL ZM? HANG YEfi L? N Ç N T NSELL K?/R. Bahro Ë ANTROPOLOJ K AÇIDAN fi DDET/Der: D. Riches Ë ELEfiT REL A LE KURAMI/M. Poster Ë K B N E DO RU/R. Williams Ë DEMOKRAS ARAYIfiINDA KENT/K. Bumin Ë YARIN/R. Havemann Ë DEVLETE KARfiI TOPLUM/P. Clastres Ë RUSYA DA SOVYETLER (1905-1921)/O. Anweiler Ë BOLfiEV KLER VE fiç DENET M /M. Brinton Ë EDEB YAT KU- RAMI/T. Eagleton Ë K FARKLI S YASET/L. Köker Ë ÖZGÜR E T M/J. Spring Ë EZ LENLER N PEDAGOJ S /P. Freire Ë SA- NAY SONRASI ÜTOPYALAR/B. Frankel Ë fikencey DURDURUN!/T. Akçam Ë ZORUNLU E T ME HAYIR!/C. Baker Ë SES- S Z YI INLARIN GÖLGES NDE YA DA TOPLUMSALIN SONU/J. Baudrillard Ë ÖZGÜR B R TOPLUMDA B L M/P. Feyerabend Ë VAHfi SAVAfiÇININ MUTSUZLU U/P. Clastres Ë CEHENNEME ÖVGÜ/G. Vassaf Ë GÖSTER TOPLUMU VE YORUMLAR/G. Debord Ë A IR ÇEK M/L. Segal C NSEL fi DDET/A. Godenzi ALTERNAT F TEKNOLOJ /D. Dickson Ë ATEfi VE GÜNEfi/I. Murdoch Ë OTOR TE/R. Sennett Ë TOTAL TAR ZM/S. Tormey SLAM IN B L NÇALTINDA KADIN/F. Ayt Sabbah Ë MEDYA VE DEMOKRAS /J. Keane Ë ÇOCUK HAKLARI/Der: B. Franklin Ë ÇÖKÜfiTEN SONRA/Der: R. Blackburn Ë DÜNYANIN BATI- LILAfiMASI/S. Latouche Ë TÜRK YE N N BATILILAfiTIRILMASI/C. Aktar Ë SINIRLARI YIKMAK/M. Mellor Ë KAP TAL ZM, SOS- YAL ZM, EKOLOJ /A. Gorz Ë AVRUPAMERKEZC L K/S. Amin Ë AHLÂK VE MODERNL K/R. Poole Ë GÜNDEL K HAYAT KILA- VUZU/S. Willis Ë S V L TOPLUM VE DEVLET/Der: J. Keane Ë TELEV ZYON: ÖLDÜREN E LENCE/N. Postman Ë MODERNL - N SONUÇLARI/A. Giddens Ë DAHA AZ DEVLET DAHA ÇOK TOPLUM/R. Cantzen Ë GELECE E BAKMAK/M. Albert - R. Hahnel Ë MEDYA, DEVLET VE ULUS/P. Schlesinger Ë MAHREM YET N DÖNÜfiÜMÜ/A. Giddens Ë TAR H VE T N/J. Kovel ÖZ- GÜRLÜ ÜN EKOLOJ S /M. Bookchin Ë DEMOKRAS VE S V L TOPLUM/J. Keane Ë fiu HA N KALPLER M Z/R. Coward Ë AK- LA VEDA/P. Feyerabend Ë BEY N FAL fiebekes /A. Mattelart Ë KT SAD AKLIN ELEfiT R S /A. Gorz Ë MODERNL N SI- KINTILARI/C. Taylor Ë GÜÇLÜ DEMOKRAS /B. Barber Ë ÇEK RGE/B. Suits Ë KÖTÜLÜ ÜN fieffafli I/J. Baudrillard Ë ENTELEKTÜEL/E. Said Ë TUHAF HAVA/A.Ross Ë YEN ZAMANLAR/S. Hall-M. Jacques Ë TAHAKKÜM VE D REN fi SANAT- LARI/J.C. Scott Ë SA LI IN GASPI/I. Illich Ë SEVG N N B LGEL /A. Finkielkraut Ë K ML K VE FARKLILIK/W. Connolly Ë ANT POL T K ÇA DA POL T KA/G. Mulgan Ë YEN B R SOL ÜZER NE TARTIfiMALAR/H. Wainwright Ë DEMOKRAS VE KAP - TAL ZM/S. Bowles-H. Gintis Ë OLUMSALLIK, RON VE DAYANIfiMA/R. Rorty Ë OTOMOB L N EKOLOJ S /P. Freund-G. Martin Ë ÖPÜfiME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZER NE/A. Phillips Ë MKÂNSIZIN POL T KASI/J.M. Besnier Ë GENÇLER Ç N HA- YAT B LG S EL K TABI/R. Vaneigem Ë CENNET N D B /G. Vassaf Ë EKOLOJ K B R TOPLUMA DO RU/M. Bookchin Ë DE- OLOJ /T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRK YE/A. nsel Ë AMER KA/J. Baudrillard Ë POSTMODERN ZM VE TÜKET M KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ERKEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry KAMUSAL NSANIN ÇÖKÜfiÜ/R. Sennett Ë POPÜLER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLE N Y T REN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME KARfiI HAYAT/N. O. Brown Ë S V L TAATS ZL K/Der.: Y. Coflar Ë AHLÂK ÜZER NE TARTIfiMALAR/J. Nuttall Ë TÜKET M TOP- LUMU/J. Baudrillard Ë EDEB YAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard ORTAK B R fieyler OLMAYANLARIN ORTAKLI I/A. Lingis Ë VAK T ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AfiKI/M. Viroli Ë K ML K MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZER NE/S. Lynch Ë K fi SEL L fik LER/H. LaFollette Ë KADINLAR NEDEN YAZDIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë T RAF ED LEMEYEN CEMAAT/M. Blanchot Ë FLÖRT ÜZER NE/A. Phillips Ë FELSEFEY YAfiAMAK/R. Billington Ë POL T K KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë CUMHUR YETÇ L K/P. Pettit Ë POSTMODERN TEOR /S. Best-D. Kellner Ë MARKS ZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHfiET KAV- RAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJ K DÜfiÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ET K/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL C NS - YET VE KT DAR/R.W. Connell Ë ÇOKKÜLTÜRLÜ YURTTAfiLIK/W. Kymlicka Ë KARfiIDEVR M VE SYAN/H. Marcuse Ë KU- SURSUZ C NAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAfiTIRILMASI/G. Ritzer KUSURSUZ N H L ST/K.A. Pearson Ë HOfiGÖRÜ ÜZER NE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARfi ZM /Der.: J. Purkis & J. Bowen MARX IN ÖZGÜRLÜK ET /G. G. Brenkert Ë MEDYA VE GAZETEC L KTE ET K SORUNLAR/Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DE ER /J. Harris Ë POST- MODERN ZM N YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DE fit RMEK ÜZER NE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A SI/B. Sanders TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YEN DEN DÜfiÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJ /A. Game & A. Netcalfe EDEPS ZL K, ANARfi VE GERÇEKL K/G. Sartwell Ë KENTS Z KENTLEfiME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARfiI/P. Feyerabend Ë HAK KAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. nceo lu Ë ANARfi Z- M N BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOL KADINDIR/D. Binkert Ë S YAH AN LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODER- N ZM, EVRENSELL K VE B REY/fi. Benhabib Ë KÜLTÜREL EMPERYAL ZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN V CDANI/R. Sennett Ë KÜ- RESELLEfiME/Z. Bauman Ë ET E G R fi/a. Pieper Ë DUYGUÖTES TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEB YAT OLARAK HAYAT/A. Nehamas Ë MAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAfiAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇA I/J. Kovel Ë KOLONYAL ZM POSTKOLONYAL ZM/A. Loomba Ë KREfiTEK YABAN /A. Phillips Ë ZAMAN ÜZER NE/N. Elias Ë TAR H N YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAfiLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARfi ZM N S YASET FELSEFES /T. May Ë ATE ZM/R. Le Poidevin ËAfiK L fik LER /O.F. Kernberg Ë POSTMODERNL K VE HOfiNUT- SUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE D ER HAYAT STRATEJ LER /Z. Bauman Ë TOPLUM VE B L NÇ- DIfiI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUfi DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFER /B. Sanders ËEDEB YATIN YARATILIfiI/F. Dupont Ë PARÇALANMIfi HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann MARKS ZM VE D L FELSEFES /V. N. Voloflinov Ë MARX IN HAYALETLER /J. Derrida Ë ERDEM PEfi NDE/A.MacIntyre Ë DEVLET N YEN DEN ÜRET M /J. Stevens Ë ÇA DAfi SOSYAL B L MLER FELSEFES /B. Fay Ë KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë P YASA/J. O Neill Ë ANNE: MELEK M, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL NSAN/G. Agamben Ë B L NÇALTINDA DEVLET/R. LourauË YAfiADI IMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAfiAMA SANATI FELSEFES /A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F. Furedi Ë E T MDE ET K/F. Haynes Ë DUYGUSAL YAfiANTI/D. Lupton Ë ELEfiT REL TEOR /R. Geuss Ë AKT V ST N EL K TABI/R. Shaw Ë KARAKTER AfiINMASI/R. Sennett Ë MODERNL K VE MÜPHEML K/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: B R AHLÂK KARfiITININ ET /P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, K ML K VE S YASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIfi ANARfi /M. Kaufmann Ë MODA VE GÜNDEMLER /D. Crane Ë B L M ET /D. Resnik Ë CEHENNEM N TAR H /A.K. Turner Ë ÖZGÜRLÜKLE KALKINMA/A. Sen Ë KÜRESELLEfiME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë S YASAL KT SADIN ABC si/r. Hahnel ERKEN ÇÖKEN KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ET /P. Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEfiMES /P. Singer Ë MODERNL N SOSYOLOJ S /P. Wagner Ë DO RUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Baflaran Ë FOUCAULT NUN ÖZGÜRLÜK SERÜVEN /J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë KT DARIN PS fi K YAfiAMI/J. Butler Ë Ç KOLATANIN GERÇEK TAR H /S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVR M N ZAMANI/A. Negri GEZEGENGESEL ÜTOPYA TAR H /A. Mattelart Ë GÖÇ, KÜLTÜR, K ML K/I. Chambers Ë ATEfi ve SÖZ/G.M. Ramírez Ë M LLETLER VE M LL YETÇ L K/E.J. Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga Ë MODERN DÜfiÜNCEDE KÖTÜLÜK/S. Neiman Ë ÖLÜM VE ZAMAN/E. Lévinas Ë GÖRÜNÜR DÜNYANIN Efi /K. Silverman Ë BAKUNIN DEN LACAN A/S. Newman Ë ORTAÇA DA ENTELEKTÜELLER/J. Le Goff Ë HAYAL KIRIKLI I/Ian Craib Ë HAK KAT VE HAK KATL L K/B. Williams Ë RUHUN YEN HASTALIKLARI/J. Kristeva Ë fi RKET/J. Bakan Ë
çindekiler Söze bafllang ç........................................9 I. MARX IN BUYRUKLARI............................19 II. MARKS ZM DEF ETMEK...........................84 III. YIPRANMALAR...................................123 IV. DEVR M ADINA, Ç FTE BAR KAT...................149
Bu yap t n kökeninde, 22 ve 23 Nisan 1993 günleri California Üniversitesi nde (Riverside) iki seans boyunca verdi im bir konferans yatar. Bu konferans, Bernd Magnus ve Stephen Cullenberg taraf ndan, oyuncu oldu u kadar ikircikli bir bafll k alt nda düzenlenmifl olan uluslararas bir kolokyumun aç l fl konuflmas yd ; kolokyumun bafll Whither marxism?, yani Marksizm nereye gidiyor? du, ama, bir de, alttan alta, Marksizm çökmekte mi? (wither) anlam na geliyordu. Eklemeler yap lm fl, daha kesinlik kazand r lm fl olsa bile, bu metin bir konferansa özgü olan o kan tlay c yap y, ritmi ve sözel biçimi yine de koruyor. Gördü ünüz notlar, do ald r ki, sonradan eklendi. Getirdi im kimi yeni düflüncelerse köfleli ayraç içinde verildi.
Bir ismin yerine baflka bir isim, bütünün yerine de bir parça konabilir pekâlâ: Apartheid n tarihsel fliddeti, bir düzde iflmece olarak ele al nabilir her zaman. Apartheid n geçmiflinde de bugününde de. Çeflit çeflit yollar kullan p (yo unlaflt rma, yerde- ifltirme, d flavurum ya da tasar mlama) onun tikelli inden geçerek, dünyada devam etmekte olan daha baflka bir sürü fliddet eylemi de deflifre edilebilir her zaman. Ayn anda hem parça, hem neden, hem sonuç, hem belirti, hem de örnek olarak, oralarda olup bitenler, burada olanlar, nerde olursak olal m ve nereye bakarsak bakal m, hep bizim yan bafl m zda, hep burada meydana (lieu) gelenleri bir dilden baflka bir dile aktar r gibi aktar rlar. Böylece, tüm vicdan biçimleri sonsuz bir sorumluluk yüklenir, her tür dur durak yasak olur onlara. Ancak, bir insan n öldürülmesinden mecazi bir anlamdan söz edermifl gibi söz edilemez, hatta o bir amblem mant içinde, bayrak ya da flehit retorikas içinde örnek bir figür olarak ele al nsa bile... Bir insan n ölümü kadar biricik olan yaflam, bir simgeden baflka bir fley, bir paradigmadan da daha öte bir fley olacakt r hep. Bir özel ismin adland rmas gereken de iflte budur hep. Oysa. Oysa, bunu hiç akl mdan ç karmadan, bir cins isme (ama, herhangi bir cins isim de il bu)
uzan p, bundan birkaç gün önce, 10 Nisan da, Chris Hani nin bütün katillerinin, Polonyal bir göçmenle iflbirlikçilerinin, ad na lay k bir komünisti, yani komünist gibi bir komünisti öldürdüklerini an msat r m. Katiller özellikle bir komünisti hedeflediklerini kendi a zlar yla aç klam fllard. Bafllam fl olan bir demokratikleflme sürecini baltalamaya, bu yoldaki pazarl klar kesintiye u ratmaya çabal yorlard. Halk n Apartheid a karfl giriflti i direnme hareketinin bu kahraman, görünüfle bak l rsa, birden tehlikeli olup ç km flt, ANC bünyesinde üst düzey görev almaktan, belki de Apartheid tan kendini kurtarm fl bir ülkede resmi bir siyasal görev, hatta hükümet içinde bir görev üstlenmekten vazgeçip, tam da kendini çeliflkilerle dolu, az nl k konumundaki bir komünist partiye yeniden adamaya karar verdi i anda, birdenbire hiçbir flekilde hofl görülmeyen biri olup ç km flt. Chris Hani nin an s n selamlay p, bu konferans ona adamama izin verin.
Söze bafllang ç çimizden biri, siz ya da ben, bir ad m öne ç k p: Yaflamay ö renmek istiyorum art k, der. Peki, ama neden, art k (enfin; sonunda)? Yaflamay ö renmek. Tuhaf bir slogan. Kim ö renecek ki? Kimden ö renecek? Yaflamay ö retmek, tamam da, kime? Bunu bilen olacak m hiç? Yaflamay acaba bilecek miyiz? Her fleyden önce de, yaflamay ö renme nin ne demek oldu unu acaba bilecek miyiz? Peki de, neden art k? Tümcesi olmayan bu slogan, tek bafl na, ba lam d fl ne var ki, ba lam denen fley hep aç k uçludur, yani hep yetersiz ve kusurludur ele al nd nda nerdeyse anlafl lmaz bir söz dizimi 9
oluflturur. Kald ki, tafl d deyim yükü ne denli çevrilebilir ki? * Gene de, ustalara yarafl r bir deyifl, hatta tam da böyle. Çünkü, bu slogan parças n ustalardan birinin a z ndan duysak, fliddeti and ran bir fleyler gelir hep akl m za. Bak fl ms z ve tek yönlü bir sesleniflin ak fl içinde, çoklukla babadan o ula, ustadan ç - ra a ya da efendiden köleye ( yaflamak neymifl gösterece im ö retece im ben sana ) do ru yol alan bir ok gibi titrer. Böyle bir seslenifl duraksamadan edemez: deneyim olarak seslenifl (yaflamay ö renmek, deneyim de il de, nedir?), e itim olarak seslenifl ve evcillefltirme olarak seslenifl aras nda gidip gelir. Ama, yaflamay ö renmek, bunu kendinden ö renmek, tek bafl na, kendi kendine yaflamay ö retmek ( Yaflamay ö renmek istiyorum art k ) yaflayan biri için olanaks z de il mi? Mant n bile yasak koydu u bir fley de il mi? Yaflamak, tan m gere i, ö renilemez. Kendi kendinden ö renilemez, yaflam yoluyla yaflamdan ö renilemez. Bir tek baflkas ndan ve ölüm yoluyla ö renilebilir. Ne olursa olsun, yaflam n k y s ndaki baflkas ndan ö renilebilir. ç k y s ndaki ya da d fl k y s ndaki, yaflamla ölüm aras nda yer alan bir ötekinden-ö renme (hétérodidactique) karfl - s nday z. Oysa, baflka hiçbir fley de bu bilgelik kadar gerekli de il. Hatta, etik bu zaten: yaflamay ö renmek, tek bafl na, kendinden. Yaflam, daha baflka biçimde yaflamay bilmez. Ve zaten her zaman yapt m z da yaln z bafl m za, kendi kendimizden ö renmekten baflka bir fley mi ki? Hem olanaks z hem de zorunlu olarak, yaflad varsay lan bir canl için tuhaf bir ba lanma biçimi: Yaflamay ö renmek istiyorum. Bir tek ölümle hesaplaflmaya giriflildi inde (auseinandersetzen) hem do ru hem de anlaml olabilir. Hem benim hem de ötekinin ölümüyle. Demek, hep do ru gibi konuflmay sa layan yarg lay c bir buyruk ölümle yaflam aras nda yer almaktad r. * Pek fazla çevrilemez san r z. Çünkü apprendre à vivre deyimi, nas l yaflanaca n ö renme anlam na geldi i kadar, ayn anda nas l yaflanaca n ö retme anlam na da gelir. ( ngilizceye çevirenin notu) 10
Bundan sonraki sat rlar, gece karanl nda gelecek olarak kalmas gerekenin bilinmezli inde ilerleyen bir deneme, Yaflamay ö renmek istiyorum. Sonunda. diye bafllayan bir düflünceyi, birtak m sonuçlar yla birlikte çözümleme yolunda bir giriflim. Sonunda. Peki, neyin sonunda? Yaflamay ö renmek hâlâ gerçekleflmeyi bekleyen bir fleyse, yaln z yaflamla ölüm aras nda gerçekleflebilir. Ne tek bafl na yaflamda, ne de tek bafl na ölümde gerçekleflebilir. kisi aras nda olup bitenler, t pk yaflamla ölüm aras ndaki gibi, tüm ikiler aras nda olup bitenler, ancak herhangi bir hayalet üstüne veya hayaletlerle konuflmaktan (s entretenir de quelque fantôme) öteye geçemez. Öyleyse, ruhlar ö renmek gerekecek. Hatta hayaletler alan var olmasa bile; özellikle de bu nedenle ö renmek gerekecek. Hatta ne töz, ne öz ne de varolufl olarak böyle oldu u haliyle hiç var olmuyorsa bile özellikle de bu nedenle... Yaflamay ö renmek zaman, vekâletinin devredilebilece i bir flimdiki zaman olmayan bir zaman fluraya sürükleyecek bizleri, girifl sözünün bizi sürükledi i yer bu iflte: hayaletlerin ticaretsiz al flveriflinde, söyleflilerinde, dostluklar nda ya da yoldafll klar nda hayaletler ile birlikte yaflamay ö renmek. Baflka biçimde ya da daha iyi yaflamay ö renmek. Daha iyi de il de, daha adilce... Ama onlar ile. Genel olarak ile-olmay bize her zamankinden daha da gizemli k lan flu sözü edilen ile olmaks z n öteki ile-olmak da olamaz, socius da olamaz. Ve bu hayaletler ile-olmak, yaln zca belle in, miras n ve de kuflaklar n bir siyasetine indirgenmese de, ayn zamanda bunlar n bir siyasetidir de. Hayaletlerden, miras ve kuflaklardan, hayalet kuflaklar ndan, yani ne bizler için, ne bizim içimizde ne de d fl m zda flu an yaflamayan, aram zda bulunmayan baz baflkalar ndan uzun uzad - ya söz etmeye haz rlan yorsam, bunu adalet ad na yap yorum. Henüz var olmad yerde, henüz orada olmad, art k olmad yerde, yani art k mevcudiyette bulunmad ve de hukuka indirgenebilir yasada oldu undan farkl bir biçimde, asla mevcudiyette bulunmayaca yerde, adalet ad na yap yorum bunu. Art k 11
olmayan baflkalar na ya da ister zaten ölmüfl ister henüz do mam fl olsunlar, hâlâ orda, flu an yaflamayan baflkalar na ilke olarak sayg duymayan, devrimci olsa da olmasa da hiçbir siyaset, hiçbir etik olanakl ve düflünülebilir ve do ru olmad için, hayaletten söz etmek, hatta hayalete ve hayalet ile konuflmak gerekir. Tüm canl flimdinin ötesinde, canl flimdiki zaman [kendinden] ay ran (disjointe) fleyin içinde, henüz do mam fl olanlar n ya da zaten ölmüfl olanlar n hayaletleri önünde, siyasal ya da baflka türden fliddet uygulamalar n n, ulusçu, rkç, sömürgeci, cinsiyet ayr mc s ya da daha baflkaca k y mlar n, kapitalist emperyalizmin ya da her türden totalitarizm biçimlerinin, savafllar n kurban olmufl ya da olmam fl kiflilerin hayaletleri karfl s nda, herhangi bir sorumluluk ilkesi olmaks z n, herhangi bir adalet hiçbir yasa de il, bir kez daha an msatal m ki hukuktan söz etmiyoruz burda 1 ne olanakl d r ne de düflünülebilir. Canl flimdinin bu kendi kendisinin ça dafl -olamama durumu olmaks z n, canl flimdinin gizliden gizliye ayar n bozan (désajuste) fley olmaks - z n, orda olmayanlara karfl, art k mevcut olmayan ve yaflamayanlar ya da henüz mevcut olmayan ve yaflamayanlar için adalete duyulan bu sayg ve bu sorumluluk olmaks z n nereye?, yar n nereye? (whither?) sorusunu yöneltmenin ne anlam olacakt r ki? Bu soru, gelecek-olanda neler olaca na dair sorular sorulmas na var r, e er var rsa. Gelece e yönelik oldu u, gelece e do ru gitti i için, gelecekten de gelir, gelecekten kaynaklan r. O halde bu soru, kendi kendine mevcut olma durumu olarak al nan her türlü mevcudiyetten fazla bir fley olmak zorundad r. En az ndan 1. Adalet ve hukuk ay r m konusunda, bu iki kavram n birbirini içermesi ve birbirinden ayr lmas n etkileyen tuhaf bak fl ms zl k konusunda, bunun pefli s ra ortaya ç kan kimi sonuçlar ( özellikle de adalet in belirli bir yap çözüme u rat lamamas konusunda ne var ki buna baflka baflka isimler de verilebiliyor) konusunda bkz. Force of law, The mystical foundation of authority (Deconstruction and the Possibility of Justice içinde, çeviren M.Quaintance, yay ma haz rlayanlar D. Cornell, M. Rosenfeld, D.G. Carlson; Routledge, New York, London, 1992. 12
da, bu mevcudiyeti, herhangi bir bitiflmezlik, ayr lma ya da orant s zl k ile, yani kendisine upuygun olmama ile olanakl k lmal - d r ancak. Oysa, bu soru, bize do ru geldi ine göre, yaln zca gelecekten gelebilir (whiter? Yar n, nereye gidece iz? Sözgelimi, Marksizm nereye gidiyor? Onunla birlikte, biz nereye gidiyoruz?), önde duran da, onun kökeni olarak önce gelmeli ondan: ondan önce. Kaynakland yer, gelecek bile olsa, t pk her kaynak gibi, gelecek de salt ve geriye döndürülemezcesine geçmifl olmal. Gelecek olarak geçmiflin deneyimi, herhangi bir flimdiye getirilecek her de iflikli in ötesinde, her biri de ayn ölçüde salt k bir geçmiflle bir gelece in deneyimi. Bu soru olanakl ysa, sorunun olanakl l n n ciddiye al nmas gerekiyorsa, belki de art k bir soru bile de il de, bizim burada adalet dedi imiz fley, mevcut yaflam n yani benim yaflam m n ya da bizim yaflam m z n ötesiyle genelde yaflamla ilgili olmal d r. Dün, baflka baflkalar için oldu u gibi, yar n da benim yaflam m ya da bizim yaflam m z için ayn fley olacak: Demek ki genelde canl flimdinin ötesinde... Do ru olmak: genelde capcanl flimdinin ve de onun yal n, olumsuz tersinin ötesinde. Hayaletimsi an, e er bu sözle kiplefltirilmifl flimdiler zinciri (geçmifl flimdi, güncel flimdi: flu anda, gelecek flimdi) anlafl l yorsa, art k zaman içinde yer almayan bir and r. Bu an sorguluyoruz, zamana, en az ndan bizim zaman dedi imiz fleye boyun e meyen bu an konusunda sorular yöneltiyoruz kendimize. Hayaletin uçucu ve zamans zca ortaya ç k fl zamana ait de ildir, zaman vermez, flu sözünü etti imiz zaman vermez: Enter the Ghost, exit the Ghost, re-enter the Ghost (Hamlet). Buysa daha çok bir beliti, hatta aksiyomati e iliflkin bir beliti and r r, yani fiyat, de eri, niteli i (axia) olan konusunda kan tlanamaz varsay lan herhangi bir apaç kl k konusunda bir beliti and r r. Hatta, Kant n hakl olarak her türden ekonomiden, karfl laflt r labilir ya da karfl laflt r lm fl her de erden, her ticari fiyattan (Marktpreis) üstün tuttu u flu koflulsuz sayg (Würdigke- 13
it), (sözgelimi, sonlu ve us yürütebilir bir varl k örne i olarak insan n onuru) konusundaki kan tlanamaz bir beliti de and r r. yice flafl rtabilir bu varsay m. Hemen karfl ç k labilir buna: Sonuçta, hukukun ve normun ötesinde bile olsa, capcanl birinin yaflam na karfl de il de, kime karfl, kime ve neye karfl bafllayabilir ki böylesi bir adalet ödevi? Son kertede, do al yaflam ya da ruhun yaflam olarak anlafl ls n, capcanl birinin yaflam ndan baflkaca bir fley karfl s nda kendini (capcanl kendini) sorumlu tutmak zorunda kalmayacak bir sorumluluk ya da adalet giriflimi, adalet olur mu hiç? Olmaz, kuflkusuz. Böyle bir karfl ç k fl n yads nacak hiçbir yan yok gibi. Ne var ki, yads namayacak olan fley de, bu adaletin, yaflam mevcut yaflam n ya da yaflam n gerçek orada-oluflunun, ampirik ya da varl kbilimsel gerçekli inin ötesine tafl d n varsayar: ölüme do ru de il de, bir üst-yaflama do ru, yani yaflamla ölümün bile birer izden ve izlerin izinden baflka bir fley olmayaca bir ize do ru; capcanl flimdinin kendine özdeflli ini ve de her türlü etkilili i önceden ay rmaya ya da ayar n bozmaya yönelik bir yaflamda kalmaya do ru. Bu durumda ruh ç kar karfl m za. Ruhlar ç kar. Bunlar da hesaba katmak gerekir. Birden çok olan bu ruhlar hesaba kat lmadan edilemez, hesaba kat lmalar gerekmeden edilemez: bunlar birden fazlad r. 14
Ç r ndan ç km fl bir zaman bu (Hamlet)
Hamlet:... Yemin edin. Hayalet [Afla lardan]: Yemin edin! [Yemin ederler] Hamlet: Rahat et, rahat et, rahats z ruh! fiimdi, dostlar m, bütün yüre imle Sizlere emanet ediyorum kendimi. Buna karfl l k ben, zavall bir insan, Hamlet, Bütün sevgimi, bütün dostlu umu Eksik etmeyece im sizden. Haydi, dönelim içeri hep beraber. Parma n z hep dudaklar n zda olacak, unutmay n. Ç r ndan ç km fl bir zaman bu: Ey kör talihim benim! Bana düflmez olayd dünyay düzeltmek. Haydi, gelin art k, gidelim hep beraber. [Ç karlar] (Perde I, sahne V) Hamlet:... Sweare Ghost [beneath]: Sweare [They sweare] Hamlet: Rest, rest, perturbed Spirit! So Gentlemen, With all my loue I doe commend me to you; And what so poore a man as Hamlet is Doe t expresse his loue and friending to you, God willing, shall not lacke: Let us goe in together, And still your fingers on your lippes I pray. The time is out of ioynt: Oh cursed spight, That ever I was borne to set it right. Nay, come let s goe together. [Exeunt] (Acto I, sc. V)