Haziran 2007. Ankara Ticaret Odasõ. Editör Önder DOĞAN onderdogan@atonet.org.tr Tel:0312 285 95 02



Benzer belgeler
Kasõm Önder DOĞAN Tel:

Şubat Ankara Ticaret Odasõ. Editör Önder DOĞAN Tel:

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ BASIN BÜROSU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

Mayõs Ankara Ticaret Odasõ. Editör Önder DOĞAN Tel:

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AYDIN TİCARET BORSASI

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AYDIN TİCARET BORSASI

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

AYDIN TİCARET BORSASI

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

AYDIN TİCARET BORSASI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

AYDIN COMMODITY EXCHANGE ARALIK 2013 TÜRKİYE NİN TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELERİ.

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Tüketici güveni yılın en düşük seviyesinde

EKONOMİK GELİŞMELER. Tablo 6: Mevsimsel Düzeltilmiş İmalat Sanayi Kapasite Kullanõm Oranlarõ... 5

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI


Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Şubat 2012

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

AYDIN TİCARET BORSASI

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İSTANBUL TİCARET ODASI NA KAYITLI FİRMA KURULUŞLARINDA YABANCI ORTAK ve SERMAYE DURUMU 2007 OCAK - HAZİRAN

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

AYDIN TİCARET BORSASI

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GÖSTERGELER

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÖSTERGELERİ > > PİYASALAR: TÜRKİYE NİN HABER

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 2 Ocak 2017, Sayı: 1. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

Sanayi üretimi azaldı

BALIKESİR SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

Türkiye Cumhuriyeti KATILIM ÖNCESİ EKONOMİK PROGRAM

Yıllık açık 100 milyar doları aşacak... DIŞ TİCARET ALARM VERİYOR!

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Mart 2013

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2012

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Haziran 2013, No: 63


Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

Ekonomi Bülteni. 15 Mayıs 2017, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI

Tablo 7.1: Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklükleri

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

ŞUBAT 2013 DÖNEMİ 2012 YILI ŞUBAT AYINDA 2,6 MİLYAR TL AÇIK VEREN BÜTÇE, 2013 YILI ŞUBAT AYINDA 1,4 MİLYAR TL AÇIK VERMİŞTİR.

Makroskop. Haftalõk Ekonomi ve Strateji Raporu. Mart İçeri, Pire Dõşarõ... Kurumsal Bankacõlõk Küresel Piyasalar Ekonomik Araştõrmalar ve Strateji

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

KAMU FİNANSMANI VE BORÇ GÖSTERGELERİ

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

MART 2015 DÖNEMİ 2014 YILI MART AYINDA 5,1 MİLYAR TL AÇIK VEREN BÜTÇE, 2015 YILI MART AYINDA 6,8 MİLYAR TL AÇIK VERMİŞTİR.

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2007 yõlõ Nisan ayõnda Cumhurbaşkanlõğõ seçimi ve Kasõm ayõnda ise genel seçimlerin

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI EKONOMİK ARAŞTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GELİŞMELER. KALKINMA BAKANLIĞI Nisan 2014 İÇİNDEKİLER

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

2002 YILI KATILIM ÖNCESİ EKONOMİK PROGRAMI

YAZICILAR HOLDİNG A.Ş.

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME 3,5. Kaynak: TÜİK SANAYİ SEKTÖRÜ

ŞUBAT YILI ŞUBAT AYINDA 2,4 MİLYAR TL AÇIK VEREN BÜTÇE, 2016 YILI ŞUBAT AYINDA 2,4 MİLYAR TL FAZLA VERMİŞTİR.

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

Transkript:

AYLIK EKONOMİK GÖRÜNÜM Haziran 2007 Ankara Ticaret Odasõ Editör Önder DOĞAN onderdogan@atonet.org.tr Tel:0312 285 95 02

İÇİNDEKİLER 2 EKONOMİNİN GÖRÜNÜMÜ.. 3 BÜYÜME VE İSTİHDAM... 6 -Üretimde artõş hõzõ yavaşlõyor.. 6 -İç talep artõşõ yavaşlõyor... 7 -İşsizlik çözüm bekleyen en önemli sorun.... 8 ÖDEMELER DENEGESİ.. 11 -Cari işlemler açõğõ durağanlaştõ... 11 -Borç yaratan fonlarõn ağõrlõğõ artõyor.. 12 -Dõş borçlanma hõz kesmiyor. 14 -Merkez Bankasõ ndan şirketlere kur riski uyarõsõ 15 DIŞ TİCARET... 17 -İhracatõ AB ve petrol ihraç eden ülkeler kurtarõyor.. 17 -Yõllõk dõş ticaret... 17 -Yatõrõm malõ ithalatõ yavaşladõ.. 18 -Mayõs dõş ticaret tahminleri... 20 MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ.... 21 -Bütçede seçim ekonomisi izleri. 21 -Vergi gelirleri reel olarak azalõyor 23 İÇ BORÇLAR...... 24 -İç borçlanma tüm hõzõyla sürüyor. 24 -İç borçlanma faizi yüzde 18-19 bandõnda.. 26 -Sõcak para ve Türkiye.. 27 KREDİ VE MEVDUAT GELİŞMELERİ. 29 ENFLASYONDA. 30 -Yõlsonu hedefi ilk beş ayda aşõldõ 31 -Üretici fiyatlarõ 27 SEÇİLMİŞ TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER. 33 2

EKONOMİNİN GÖRÜNÜMÜ Türkiye ekonomisinin yönetiminde, yakõn izleme anlaşmalarõyla birlikte yaklaşõk dokuz yõldõr karar alõcõ konumunda bulunan Uluslararasõ Para Fonu (IMF), Türkiye ile ilgili olarak yaptõğõ son açõklamada, Hala bir dizi makro ekonomik zorlukla karşõ karşõyasõnõz. Özellikle ekonominin büyük miktarda yabancõ sermaye girişine bağlõlõğõ, ekonomiyi yatõrõmcõ duyarlõlõğõnõn etkisine açõk bõrakõyor. Türkiye nin karşõsõndaki hassasiyetleri dikkatle yönetmeye ihtiyacõ var uyarõsõnõ yaptõ. Bu uyarõ Türkiye ekonomisinin aradan geçen dokuz yõla, yaşanan krizlere ve uygulanan programlara rağmen kõsa vadeli sermaye hareketleri karşõsõndaki kõrõlganlõktan bir türlü kurtarõlamadõğõnõ IMF nin de kabul ettiğini gösteriyor. Sõcak paranõn en ağõr darbesini 2001 krizinde alan Türkiye, 2002 yõlõnda böyle bir sorunla karşõ karşõya değildi. Krizden sonra IMF nin Türkiye ye uygulattõğõ ekonomik programõn Türkiye ekonomisini eninde sonunda bu noktaya getireceği de kolaylõkla tahmin edilebiliyordu. Yeni bir milletvekili genel seçimine giden Türkiye nin ekonomisi, aslõnda sadece büyük miktarda yabancõ sermaye girişine bağõmlõlõkla değil daha birçok riskle karşõ karşõya Bu risklerin önemli bir bölümü de IMF nin, hiçbir şekilde tartõşmadan uygulattõğõ politikalardan kaynaklanõyor. Değerlenen Türk parasõ bir yandan milli gelir, kişi başõna gelir gibi ekonomik büyüklükleri şişerken, bir yandan da önceki ekonomik krizlerin temel nedenini oluşturan, yüksek cari işlemler açõğõ, artan dõş borç gibi riskleri de alabildiğine büyüttü. Hükümet sadece bu durduk yerde şişen balonla övündü, artan risklerle karşõ herhangi bir önlem almadõ. Gerek kamunun, gerekse özel sektörün iç ve dõş borçlarõ son hõzõyla büyümeye devam etti. Kamunun, Erdemir, Tüpraş, Türk Telekom gibi en değerli varlõklarõ özelleştirildiği halde kamu borçlarõ yükselişini sürdürdü. Yani kamunun varlõklarõ azaltõlõrken, yükümlülükleri artõrõldõ. Sõcak para gelsin diye Türk parasõ, 2001 krizinde indiği dip noktaya göre yüzde 76 oranõnda daha değerli hale getirildi. Yüksek oranlarda reel faizler ödenerek değerlenmesi sağlanan Türk lirasõnõn enflasyondaki düşüşe sağladõğõ katkõ yüzünden hükümet ve Merkez Bankasõ kur politikasõnõ tartõşmaya bile yanaşmadõlar. Düşük kur yüzenden ithalat gereksiz yere arttõ. İmalat sanayi sektörü ara malõ gereksinimini ağõlõklõ olarak ithalatla karşõlamaya yönelirken, içerde ise aramalõ üreten orta ve küçük ölçekli işletmeler bir-bir kapõsõna kilit vurmaya ya da ithalatçõ olmaya başladõlar. Bu yüzden üretim artarken istihdam yerinde saydõ. Artan aramalõ ithalat yüzünden 3

ülkedeki yan sanayiciler ya yavaş yavaş tasfiye olmaya, ya da ithalatçõ durumuna gelmeye başladõlar. Yõllardõr montajcõ olmaktan kurtulmaya çalõşan Türk sanayisi, yeniden ithal edilen parçalarõ monte eden bir konuma doğru ilerlemeye başladõ. Türkiye son dört yõlda 153 milyar dolar dõş ticaret açõğõ verdi. Dört yõllõk cari işlemler açõğõ 78 milyar dolara ulaştõ. Beş yõllõk dönemde ise dõş ticaret açõğõ 207 milyar dolara, cari işlemler açõğõ 112 milyar dolara ulaşacak. Cari işlemler açõğõnõn GSMH nin yüzde 8 ine ulaşmasõ ve 83 milyar dolarlõk bir sõcak para stoku Türkiye yi, önemli bir riskle karşõ karşõya bõraktõ. Sektöründe tekel konumunda bulunan en değerli kamu varlõklarõ özelleştirilerek, özel sektörün etkin olduğu bankacõlõk, sigortacõlõk, telekomünikasyon, enerji gibi önemli sektörler yabancõlaştõrõlarak bu denge şimdiye kadar sürdürülebildi. Tarõm sektörü, önemli ölçüde kan kaybetti. Kamu sektörünün her yõl GSMH nin yüzde 6,5 i oranõnda faiz dõşõ fazla verebilmesi için, Devletin tarõma verdiği destekler azaltõlõp, tarõm ürünü fiyatlarõ girdi maliyetlerini bile karşõlayamaz hale getirilirdi. Sektörün istihdamõ dört yõlda 1,4 milyon kişi azaldõ. Tüm bu gelişmeler Türkiye de 5 milyondan fazla bir işsiz kitlesi yarattõ. Türkiye yüzde 10 12 oranlarõ arasõnda seyreden resmi işsizlik oranõyla dünyanõn en yüksek işsizliğinin yaşandõğõ birkaç ülkeden biri haline geldi. Gerçek işsizlik oranõ ise yüzde 20 seviyesinden aşağõya indirilemedi. Çalõşabilir yaştaki her 100 kişiden sadece 41 inin iş bulabildiği, işi olanlarõn da yarõsõnõn kayõt dõşõ çalõştõğõ Türkiye de, ekonomik büyüme işsizliği azaltmak bir yana, yeni katõlanlar kadar bile istihdam yaratamadõ. Türkiye ağõr bir işsizlik sorunuyla karşõ karşõyayken hükümet istihdamõ artõrabilecek adõmlarõ atmaktan kaçõndõ. İstihdam üzerindeki vergi ve sigorta primi gibi yükleri azaltabilecek hiçbir adõm atmadõ. Tüketim artõşõnõ özendiren politikalar, bir yandan tüketim malõ ithalatõnõ bir yandan da tüketicilerin bankalara ve diğer finans kuruluşlarõna olan tüketici kredisi ve kredi kartõ borçlarõnõ patlattõ. Bankalar, ucuz kurdan yararlanarak yurt dõşõndan borçlanarak sağladõklarõ kaynaklarõ kampanyalarla tüketicilere kredi olarak pompaladõ. Bu yolla da gelirleri reel olarak artmayan kesimlerin tüketimleri artõrõldõ. Hanehalkõnõn bankalara olan borçlarõnõn harcanabilir gelirine oranõ yüzde 4.4 ten yüzde 24.4 e yükseldi. Tüketicilerin bankalara olan borçlarõ yüzde 1.200 e varan oranlarda artarken, özel tasarruf oranõ GSMH nin yüzde 12-13 üne kadar geriledi. Oysa Türkiye gibi bir ekonomide, gereken yatõrõmlarõn dõş borçlanmaya gidilmeden gerçekleştirilebilmesi için özel tasarruf oranõnõn GSMH nin yüzde 25-27 si düzeyinde seyretmesi gerekir. 4

Türkiye yukarõda özetlemeye çalõştõğõmõz riskler ve kõrõlganlõklarla birlikte bir milletvekili genel seçimi ve ardõndan da yeni bir Cumhurbaşkanlõğõ seçimi süreci yaşayacak. Bu rapor kaleme alõndõğõnda, 22 Temmuz da seçime gidecek partilerin, temsilcilerinin sözlü olarak basõn-yayõn organlarõna yansõttõklarõ bilgi kõrõntõlarõ dõşõnda iktidara geldiklerinde nasõl bir ekonomik program uygulamayõ vaat ettiklerine ilişkin herhangi bir resmi açõklama yapõlmadõğõna dikkat çekmek gerekiyor. 5

BÜYÜME VE İSTİHDAM Üretimde artõş hõzõ yavaşlõyor 2006 yõlõnõ yüzde 6 düzeyinde bir büyümeyle tamamlayan Türkiye nin bu yõl ise daha düşük bir büyüme hõzõyla yetinmek zorunda kalacağõ gözleniyor. Oysa 2004 yõlõndan sonra giderek büyüme hõzõ aşağõ doğru inen Türkiye nin yüksek işsizlik sorunu nedeniyle aslõnda yüzde 7 nin üzerinde bir yõllõk ortalama büyüme hõzõyla devam etmesi gerekiyor. Ancak, Merkez Bankasõnõn büyüme hõzõnõn yavaşlatõlarak enflasyonun kontrol altõna alõnmasõna dönük olarak geçen yõl uygulamaya koyduğu parasal sõkõlaştõrmanõn devam etmesi giderek büyüme hõzõnõ daha da aşağõ çekecek. Merkez Bankasõnõn haziran ayõ toplantõsõnda da faiz indirimine gitmemesi, ekonomideki yavaşlamanõn bu yõlõn ikinci yarõsõnda da etkili olacağõna işaret ediyor. Sanayi üretimi artõş hõzõnda bu yõlla birlikte başlayan yavaşlama eğilimi nisan ayõnda daha belirgin bir hale geldi. Nisanda yüzde 1,4 e kadar gerileyen aylõk üretim artõş hõzõ son 15 ayõn en düşük düzeyini oluşturdu. Ayrõca marttan sonra nisanda da üretim artõş hõzõ geçen yõlõn aynõ ayõnõn altõnda kaldõ. İmalat sanayi üretiminde ise geçen yõl ocak ayõndan sonra ilk kez azalma yaşandõ. Bu arada dõş taleple ayakta duran sanayi üretimi iç pazardaki talep yetersizliğinden giderek daha fazla olumsuz etkilenmeye başlõyor. TÜİK in verilerine göre iş yerlerinin mayõsta tam kapasite ile çalõşamama nedenleri arasõnda yüzde 43,4 le iç pazardaki talep yetersizliği geliyor. Dõş pazarlardaki talep yetersizliği ise yüzde 18,2 oranõnda etkili bulunuyor. Sanayi Üretimindeki Devğişim (Önceki Yõlõn Ayõn Ayõna Göre %) 15,0 10,0 5,0 0,0-5,0 Ocak 14,9 7,3 5,7 Şubat Mart 10,0 9,1 6,5 8,7 8,1 3,2 1,4 Nisan Mayõs Haziran Temmuz Ağustos 4,5 Eylül 4,1 Ekim 3,2 Kasõm 11,6 Aralõk 3,0-5,2-10,0 2006 2007 Ocak 2006 da üretimde yaşanan sert düşüşün etkisiyle bu yõl ocakta yüzde 14,9 a kadar yükselen üretim artõşõ, şubatta yüzde 7,3 e, marta 6

ise yüzde 3,2 ye kadar gerilemişti. Bu eğilim, ekonomideki geçen yõlõn ikinci yarõsõnda başlayan yavaşlama eğiliminin bu yõlõn ikinci çeyreğiyle birlikte daha belirgin bir hale geldiğine işaret ediyor. Bu gelişmeyi Merkez Bankasõnõn, geçen yõl temmuz ayõnda ekonomiyi yavaşlatmaya yönelik olarak aldõğõ faiz artõrõmõ kararõnõn gecikmeli etkisi olarak değerlendirmek gerekiyor. Yõlõn ilk dört aylõk döneminde ise toplam üretim yüzde 6,2 yle geçen yõlõn iki puan üzerinde bir artõş kaydetti. İlk dört aylõk dönemde madencilik sektörünün üretimi yüzde 10,5, elektrik, gaz ve su sektörünün üretimi yüzde 9,3 oranõnda artarken, imalat sanayi üretimindeki artõş hõzõ ise yüzde 5,7 de kaldõ. İç talep artõşõ yavaşladõ Üretimde ihracata bağlõ olarak artõş yaşanõrken, açõklanan göstergeler toplam iç talepte de yavaşlama sürecinin geçerli olduğuna işaret ediyor. Örneğin özel nihai tüketim harcamalarõnõn önemli bir göstergesi olan otomobil satõşlarõ ocak-mayõs döneminde geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 35 oranõnda azaldõ. Diğer bir gösterge olan beyaz eşya iç satõşlarõnda ocak-mart döneminde yüzde 3,3 oranõnda düşük bir artõş yaşandõ. Geçen yõlõn aynõ döneminde söz konusu ürünlerin satõşlarõnda yüzde 15 e yakõn bir artõş yaşanmõştõ. Bankalar, katõlõm bankalarõ ve tüketici finansman şirketlerinin kullandõrdõklarõ tüketici kredilerindeki yõllõk artõş oranõ da mayõs sonunda yüzde 25 e kadar geriledi. Tüketici kredileri geçen yõl bu dönemde yüzde 80 civarõnda bir yõllõk artõş trendi izliyordu. İç talepte geçen yõlõn ikinci yarõsõndan itibaren başlayan yavaşlamanõn bu yõl mart ayõna kadar üretim üzerinde fazla bir olumsuz etkisi yaşanmamõştõ. İhracatta yaşanan artõş üretim artõşõnõn sürmesini sağlamõştõ. Ancak bu yõl mart ayõyla birlikte üretim artõş hõzõnda başlayan yavaşlama, hatta nisanda imalat sanayi üretiminin azalmasõ iç talepteki daralmanõn üretimi de olumsuz etkilemeye başladõğõna işaret ediyor. İç talepteki yavaşlamanõn politik belirsizliğin etkisiyle haziran ve temmuz aylarõnda daha da belirginleşmesi bekleniyor. Temmuzdan sonraki gelişmeleri ise Merkez Bankasõnõn para politikasõndaki sõkõlõğõ sürdürüp sürdürmeyeceğine bağlõ bulunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu yõlõn ilk çeyreğine ilişkin GSMH gerçekleşmelerini temmuz ayõ başõnda açõklayacak. Göstergeler GSMH de 2006 yõlõnõn ikinci yarõsõndaki görünümün bu yõlõn ilk çeyreğinde de devam ettiğini gösteriyor. İç talep zayõf seyretmeye devam ediyor. İhracatõn desteği ile büyüme hõzõndaki yavaşlama ölçülü bir şekilde gerçekleşiyor. 7

Yõlõn ilk çeyreği için, yõllõk hedefle de uyumlu olarak yüzde 5 civarõnda bir büyüme tahmini yapõlõyor. GSMH geçen yõlõn birinci çeyreğinde yüzde 6.4, ikinci çeyreğinde yüzde 9.3, üçüncü çeyreğinde yüzde 4.3 ve son çeyreğinde ise yüzde 4,6 oranõnda büyüme kaydetmişti. Nisan ve mayõs aylarõna ilişkin ilk göstergeler ikinci çeyrek büyüme oranõnõn ise yüzde 5 in altõnda kalabileceği tahminlerini güçlendiriyor. Sanayi Üretim Endeksi (1997=100) 150,0 140,0 130,0 146,7 147,4 146,3 143,5 145,0 141,7 141,9 142,3 138,7 136,8 138,4 136,4 128,3 128,5 120,0 110,0 111,7 119,8 100,0 Ocak Şubat Mart Nisan Mayõs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasõm Aralõk Ocak Şubat Mart Nisan 2006 2007 İşsizlik çözüm bekleyen en önemli sorun Kurumsal olmayan sivil nüfusun 937 bin kişilik bir artõşla 73 milyon 260 bin kişiye, çalõşma çağõndaki nüfusun ise 876 bin kişi artarak 52 milyon 284 bin kişiye ulaştõğõ son bir yõllõk dönemde Türkiye ekonomisinin yaratabildiği istihdam ise 725 bin kişide kaldõ. Küskünlerle birlikte 5 milyondan fazla işsiz bulunan Türkiye de yaratõlan istihdam çalõşma çağõna yeni katõlanla nüfusun bile altõnda kalõrken, istihdama yeni katõlanlarõn talep ettiği işi zor karşõladõ. TÜİK in Hanehalkõ İşgücü Anketi sonuçlarõna göre mart ayõnda işsizlik oranõ geçen yõlõn aynõ ayõna göre 0,4 puanlõk bir düşüşle yüzde 10,4 düzeyine indi. Son bir yõlda istihdam, 597 bini tarõm dõşõ, 127 bini ise tarõm sektöründen kaynaklanmak üzere toplam 725 bin kişi artarak 21 milyon 977 bine yükseldi. Resmi işsiz sayõsõ ise 2 milyon 562 bin olarak açõklandõ. İşsiz sayõsõnda geçen yõla göre 49 bin kişilik bir azalõş yaşandõ. Çalõşabilir yaştaki nüfusta meydana gelen artõştan daha az istihdam yaratan bir ekonomide işsiz sayõsõnõn azalmasõ ise işgücüne katõlõm oranõnõn düşüklüğünden kaynaklanõyor. Diğer ülkelerde ağõrlõklõ olarak yüzde 60 õn üzerinde seyreden işgücüne katõlõm oranõ Türkiye de hala yüzde 47 düzeyinde bulunuyor. İstihdama katõlma oranõ ise (çalõşanlarõn çalõşabilir yaştakilere oranõ) yüzde 42,1 düzeyinde bulunuyor. 8

İşsizlik Oranõ (%) İşsizlik oranlarõnõn aylõk gelişimi Tarõm Dõşõ Genç Nüfusta İşsizlik İşsizlik Oranõ Oranõ (%) (%) Gerçek İşsizlik (%) Gerçek İşsiz (Bin kişi) 2006 Ocak 11,8 14,9 21,9 22,3 5.977 Şubat 11,9 14,8 21,9 23,0 6.166 Mart 10,9 13,7 19,2 21,0 5.649 Nisan 9,9 12,5 17,8 18,3 4.974 Mayõs 8,8 11,5 16,4 16,0 4.363 Haziran 8,8 11,5 16,7 15,6 4.281 Temmuz 8,8 11,7 17,1 15,5 4.271 Ağustos 9,1 12,0 17,5 16,0 4.444 Eylül 9,1 12,0 18,2 16,2 4.460 Ekim 9,3 11,9 18,8 16,9 4.629 Kasõm 9,6 12,2 19,0 17,4 4.759 Aralõk 10,5 13,3 20,3 19,1 5.221 2007 Ocak 11,0 13,7 20,6 20,0 5.430 Şubat 11,4 14,4 21,7 18,8 5.549 Mart 10,5 13,1 19,5 18,8 5.087 Bu dönemde istihdam ise büyük ölçüde hizmetler ve tarõm sektörlerinden kaynaklanmak üzere 794 bin kişi artarak, 21 milyon 398 bin kişiye çõkarken resmi işsiz sayõsõ ise 2 milyon 760 bin olarak açõklandõ. Son bir yõlda tarõm dõşõ işsizlik oranõ yüzde 13,7 den yüzde 13.1 e gerilerken, genç nüfus işsizlik oranõ ise arttõ. Mart 200 de yüzde 19.5 olan genç nüfus arasõndaki işsizlik oranõ bu yõl yüzde 19.5 e çõktõ. İstihdamõn Dağõlõmõ (Bin kişi) 2006 Mart 2007 Mart Sayõ Pay % Sayõ Pay % Değişim(%) TOPLAM 21.272 100,0 21.997 100,0 3,9 İŞTEKİ DURUM Ücretli 10.735 50,5 11.350 51,6 5,7 Yevmiyeli 1.271 6,0 1.341 6,1 5,5 İşveren 1.185 5,6 1.150 5,2-3,0 Kendi hesabõna 5.212 24,5 5.177 23,5-0,7 Ücretsiz aile işçisi 2.868 13,5 2.979 13,5 3,9 EKONOMİK FAALİYETE GÖRE İSTİHDAM Tarõm 5.541 26,0 5.668 25,7 2,3 Tarõm Dõşõ 15.731 74,0 16.328 74,2 3,8 - Sanayi 4.222 19,8 4.393 20,0 4,1 - İnşaat 1.053 5,0 1.119 5,1 6,3 - Hizmetler 10.456 49,2 10.816 49,2 3,4 TÜİK in işsiz kabul etmediği, İş bulamayacağõ gerekçesiyle iş aramayanlar ve mevsimlik çalõştõğõ için bu mevsimde işi olmayanlar da dahil edilerek hesaplanan gerçek işsizlik oranõ ise yüzde 19.2 den yüzde 18.8 e geriledi. Geçen yõl martta 5 milyon 649 9

bin kişi olarak hesaplanan gerçek işsiz sayõsõ bu yõl 5 milyon 87 bine indi. Son bir yõllõk dönemde Türkiye de toplam istihdam yüzde 3.4 oranõnda artõş kaydetti. Bu dönemde en yüksek istihdam artõşõ yüzde 6.3 le inşaat sektöründe gerçekleşirken, sanayi sektöründe yüzde 4.1 lik, hizmetler sektöründe ise yüzde 3.4 lük artõş gerçekleşti. 2006 yõlõ sonuna kadar istihdamõ sürekli azalan tarõm sektöründe ise yüzde 2.3 oranõnda bir istihdam artõşõ kaydedildi. Türkiye deki istihdamõn yüzde 25,7 sini tarõm, yüzde 20 sini sanayi, yüzde 5.1 ini inşaat ve yüzde 49.2 sini ise hizmetler sektörü sağlõyor. İstihdamla ilgili olarak dikkat çeken önemli bir gelişme ise ücretli çalõşanlarõn sayõsõnda son bir yõllõk dönemde yaşanan yüzde 5.7 oranõndaki artõş oldu. Bu dönemde yevmiyeli çalõşanlarõn sayõsõnda yüzde 5,5, ücretsiz aile işçilerinin sayõsõnda yüzde 3,9 artõş yaşandõ. İşveren sayõsõ yüzde 3, kendi hesabõna çalõşanlar ise yüzde 3.9 oranõnda azalma kaydetti. 10

ÖDEMELER DENGESİ Cari işlemler açõğõ durağanlaştõ İç talep artõşõnda yatõrõm ve tüketim malõ bağlantõlõ olarak yaşanan yavaşlama, nisan ayõndan itibaren cari işlemler açõğõna da yansõdõ. Dõş ticaret açõğõndaki yavaşlamaya bağlõ olarak yõllõk cari işlemler açõğõ da küçülmeye başladõ. Merkez Bankasõ nõn geçen yõl haziran-temmuz aylarõnda yaptõğõ faiz artõrõmlarõnõn cari işlemler açõğõ üzerinde beklenen daraltõcõ etkisi de bu yõl nisan ayõndan itibaren görülmeye başlandõ. Ancak nisan sonu itibariyle yõllõk 31,3 milyar dolara gerilese de cari işlemler açõğõ, ekonomideki büyüme temposunun düşmesi ve süregelen işsizlik sorunuyla birlikte, Türkiye ekonomisi açõsõndan son derece hassas ve kõrõlgan bir denge oluşturmaya devam ediyor. Cari işlemler açõğõ 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonraki yeni dönemin de en önemli sorunu olmaya devam edecek. Yõlõn ilk dört aylõk döneminde cari işlemler açõğõ, yüzde 3 oranõnda bir küçülme kaydetti ve 12.3 milyar dolara kadar geriledi. İhracatõn (FOB) yüzde 25,4 artmasõna karşõlõk, ithalat (FOB) artõşõnõn yüzde 15,3 düzeyinde kalmasõ nedeniyle dõş ticaret açõğõ yüzde 5.5 oranõnda bir daralma gösterdi. Ocak- nisan döneminde hizmet gelirleri yüzde 15.1 artarken, hizmet giderlerinde yüzde 15.4 lük bir büyüme kaydedildi. 2005 ve 2006 yõlarõnda ilk dört aylõk dönemdeki cari işlemler açõğõ yõllõk açõğõn yüzde 40 õna yakõn bir büyüklük oluşturmuştu. Aynõ eğilimin bu yõl da sürmesi halinde ise toplam cari işlemler açõğõ 30-32 milyar dolar civarõnda bir noktada gerçekleşecek. CARİ İŞLEMLER DENGESİ (Milyon dolar) Yõllõk Ocak-Nisan 2006 2006 2007 Yõllõk(*) CARİ İŞLEMLER DEN. (1+2+3+4) -31.654-12.643-12.258-31.269 -İhracat f.o.b. 91.912 26.452 33.177 98.637 - İthalat f.o.b. -132.088-39.314-45.329-138.103 Mal Dengesi (1) -40.176-12.862-12.152-39.466 - Hizmetler Dengesi: Gelir 24.517 4.956 5.702 25.263 - Hizmetler Dengesi: Gider -11.060-3.184-3.706-11.582 Hizmet Dengesi(2) 13.457 1.772 1.996 13.681 - Gelir Dengesi: Gelir 4.473 1.459 2.105 5.119 - Gelir Dengesi: Gider -11.095-3.399-4.579-12.275 Gelir Dengesi(3) -6.622-1.940-2.474-7.156 Cari Transferler(4) 1.687 387 372 1.672 (*) Nisan 2007 sonu itibariyle son bir yõllõk Ay sonlarõ itibariyle hesaplanan yõllõk cari işlemler açõğõ, nisan ayõnda cari işlemler açõğõnõn geçen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 20.4 oranõnda azalarak 3.1 milyar dolara gerilemesinin etkisiyle 31.3 milyar dolara geriledi. Yõllõk cari işlemler açõğõ şimdiye kadar en yüksek düzeyine 33.6 milyar dolarla Kasõm 2006 da ulaşmõş, ancak yõl sonunda 31.7 milyar 11

dolara gerilemişti. Bu yõl ocakta yeniden 32.4 milyar dolara yükselen yõllõk cari işlemler açõğõ şubatta 32.3 milyar dolar martta ise 32.1 milyar dolar olmuştu. Yõllõk cari işlemler açõğõndaki azalma eğiliminin, baz etkisi yüzünden mayõs ayõnda da devam ettiği tahmin ediliyor. Cari işlemler açõğõ geçen yõl mayõs ayõnda 4 milyar dolarõn üzerine çõkmõştõ. Ay sonlarõ itibariyle yõllõk cari işlem ler açõğõ(milyon dolar) -28,0-29,0 Mayõs -28,5 Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasõm Aralõk Ocak Şubat Mart Nisan -30,0-29,2-30,0 2006 2007-31,0-30,5-31,3-32,0-33,0-34,0-31,7-33,1-33,6-31,7-32,3-32,2-32,1 Borç yaratan fonlarõn ağõrlõğõ sürüyor Uluslararasõ piyasalardaki para bolluğunun şimdiye kadar sorunsuz bir şekilde finanse edilmesini sağladõğõ cari işlemler açõğõ, Türkiye ekonomisinin yeni dönemde de en kõrõlgan yanõnõ oluşturmaya devam edecek. Çünkü Türkiye ye doğrudan yabancõ sermaye girişleri artsa da dõş borçlanma da hõzlõ bir şekilde sürüyor. Ocak-nisan döneminde 12.3 milyar dolar olar cari işlemler açõğõ için 10 milyar dolarlõk bir finansmana gereksinim duyulduğu halde, doğrudan yabancõ yatõrõm, dõş borçlanma, mevduat, portföy yatõrõmõ ve benzeri yollarla toplam 20 milyar dolarlõk bir net sermaye girişi yaşandõ. Sermaye girişinin 8.7 milyar dolarlõk kõsmõ doğrudan yabancõ yatõrõm girişlerinden 6,7 milyar dolarõ portföy yatõrõmlarõndan, 9,6 milyar dolarõ ise dõş borçlanmalardan kaynaklandõ. 4,8 milyar dolarlõk ise mevduat çõkõşõ yaşandõ. Bu dönemde net 20,2 milyar dolar olan sermaye girişinin 2.9 milyar dolarõ IMF ye borç geri ödemesi için kullanõlõrken, uluslararasõ rezervlerde de 7.4 milyar dolarlõk artõş oldu. Cari işlemler açõğõnõn 31,3 milyar dolar olarak gerçekleştiği nisan sonu itibariyle son bir yõllõk dönemde ise 32,4 milyar dolarlõk bir finansmana gereksinim duyuldu. Finansman ihtiyacõnõn açõktan yüksek seyretmesi ise mali sistemden sistem dõşõna kayõt dõşõ döviz çõkõşõndan 12

kaynaklandõ. Son bir yõllõk dönemde mali sistemden sistem dõşõna kayõt dõşõ olarak net 1.1 milyar dolarlõk çõkõş yaşandõ.. Ödemeler Dengesinin Finansmanõ ( Milyon $) Ocak-Nisan 2006 2007 Yõllõk(*) 1. Cari İşlemler Dengesi -12.643-12.258-31.269 2. Net Hata Noksan 156 2.300-1.141 I. Toplam Finansman İhtiyacõ (1+2) -12.487-9.958-32.410 II. Finansmanõn Kaynaklarõ (A+B+C) 12.487 9.958 32.410 A) Sermaye hareketleri (net) 19.623 20.221 56.437 -Doğrudan yabancõ yatõrõm(net) 1.846 8.707 26.047 *Giriş(net) 1.713 10.040 28.447 *Çõkõş(net) 133-1.333-2.400 - Portföy yatõrõmlarõ 2.993 6.680 11.047 * Hükümet tahvil ihracõ (net) 1.679 3.377 5.032 * Bankalarõn tahvil ihracõ (net) 0 0 0 * Yabancõlarõn Türkiye'de menkul alõmõ 1.782 4.565 10.851 * Yerleşiklerin yurt dõşõnda menkul alõmõ -468-1.262-4.836 - Krediler (IMF kredileri hariç) 12.957 9.557 23.122 * Genel hükümet -517-212 -407 * Bankalar 3.486 1.238 3.565 * Diğer sektörler 9.988 8.531 19.964 - Mevduat 2.006-4.837-2.221 - Diğer -179 114-1.558 B) IMF kredileri -1.946-2.873-5.438 C) Rezerv değişimi (- artõş) -5.190-7.390-18.589 - Bankalar döviz varlõklarõ 2.310-1.846-14.431 - Resmi rezervler -7.500-5.544-4.158 (*) Nisan 2007 sonu itibariyle son 12 aylõk toplam Nisan sonu itibariyle son bir yõllõk dönemde ise Türkiye, IMF kredileri hariç toplam 56.4 milyar dolarlõk bir yabancõ sermaye girişine sahne oldu. Bu dönemdeki sermaye girişlerinin 24.4 milyar dolarlõk kõsmõ dõş borç yaratan fonlardan, 32.1 milyar dolarõ ise borç yaratmayan fonlardan oluştu. Türkiye nin tarihinin en büyük doğrudan yabancõ sermaye girişini yaşamasõna rağmen son bir yõllõk dönemde kaydedilen net sermaye girişinin yüzde 43,2 si borç yaratan fonlardan kaynaklandõ. Sermaye hareketlerinin türü (IMF kredileri hariç) (Milyon Dolar) Ocak-Nisan 2006 2007 Yõllõk(*) Sermaye hareketleri(net) 19.623 20.221 56.437 Borç Yaratanlar 16.463 8.211 24.375 Borç yaratmayanlar 3.160 12.010 32.062 Bu yõlõn ilk dört aylõk döneminde yaşanan 20,2 milyar dolarlõk (net) sermaye girişinin ise 8.2 milyar dolarõ borç yaratan, 12 milyar dolarõ ise 13

yaratmayan fonlardan oluştu. Borç yaratan fonlarõn net sermaye hareketleri içerisindeki payõ yüzde 41 düzeyinde gerçekleşti. Cari işlemler açõğõnõn finansmanõnda dõş borç yaratan fonlarõn ağõrlõğõnõn sürmesi, dõş borç stokundaki artõşõn da devam ettiğine işaret ediyor. Türkiye nin tarihinin en yüksek cari işlemler açõğõnõ verdiği 2006 yõlõ sonunda dõş borç stokunun GSMH ye oranõnõn yeniden yüzde 50 nin üzerine yükselmesi de bu gelişmeden kaynaklanmõştõ. Dõş borçlanma hõz kesmiyor Doğrudan yabancõ sermaye girişlerindeki artõşa rağmen cari işlemler açõğõ Türkiye nin dõş borçlanmasõnõ da artõrõyor. Bu yõlõn ilk beş aylõk döneminde de bankalar ve diğer sektörlerin yoğun bir dõş kredi kullanõmõna gittiği gözleniyor. Merkez Bankasõnõn, ödemeler dengesi kapsamõnda açõkladõğõ verilere göre bu yõl ocak-nisan döneminde kamunun tahvil ihraçlarõ da dâhil toplam dõş borçlanmasõ yüzde 52,4 oranõnda artarak 4,4 milyar dolara yükselirken, bankalarõn orta ve uzun vadeli dõş kredi kullanõmlarõ ise yüzde 31,.2 oranõnda artarak 3.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Özel sektör kuruluşlarõ ve KİT ler ise bu dönemde 13,7 milyar dolarlõk yeni dõş borç kullanõmõ gerçekleştirdiler. Dõş Borçlanma (Ocak-Nisan; Milyon dolar) 2006 2007 Değişim (%) Net Borçlanma(*) TOPLAM 19.021 21.674 13,9 10.952 Genel Hükümet 2.918 4.446 52,4 292 Bankalar 2.693 3.532 31,2 2.717 Diğer Sektörler 13.410 13.696 2,1 7.943 -Ticari krediler 77 71-7,8 -Döviz kredileri 13.273 13.380 0,8 -Diğer sermaye 60 245 308,3 (*)Net borçlanma dõş borçlanmadan dõş borç anapara ödemeleri düşülerek hesaplanmõştõr. Ocak-Nisan döneminde kamu sektörü, özel sektör ve bankalar toplam 21,7 milyar dolarlõk orta ve uzun vadeli dõş borçlanmaya giderken, toplam 10,7 milyar dolarlõk da dõş borç anapara ödemesi yapõldõ. Dolayõsõyla beş ayda net 11 milyar dolarlõk net borçlanma gerçekleştirildi. Dõş Borç Servisi ( Ocak-Nisan; Milyon dolar) 2006 2007 Anapara Faiz Toplam Anapara Faiz Toplam Değ.(%) TOPLAM 8.388 2.824 11.212 10.722 3.506 14.228 26,9 Mer. Bank. 0 254 254 0 173 173-31,9 Genel Hük. 3.702 1.667 5.369 4.154 1.978 6.132 14,2 Bankalar 479 331 810 815 480 1.295 59,9 Diğer Sek. 4.207 572 4.779 5.753 875 6.628 38,7 14

Önceki yõllarda ve bu yõl yaşanan dõş borçlanmadaki artõş doğal olarak dõş borç servisini de önemli ölçüde artõrõyor. Bu yõlõn ilk beş aylõk döneminde orta ve uzun vadeli dõş borç anapara ve faiz ödemeleri geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 26,9 oranõnda artarak 14.2 milyar dolara kadar çõktõ. Bu dönemde kamu kesimi 6,1 milyar dolarlõk, bankalar 1,2 milyar dolarlõk ve diğer sektörler de 6,6 milyar dolarlõk dõş borç anapara ve faiz ödemesi gerçekleştirdi. Bu dönemde kamunun dõş borç ödemeleri yüzde 14,2, bankalarõnki yüzde 60, diğer sektörlerin ödemeleri ise yüzde 38.7 oranõnda artõş gösterdi. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------- MERKEZ BANKASINDAN ŞİRKETLERE KUR RİSKİ UYARISI 2006 yõlõnda şirketlerin (bankalar hariç) döviz cinsinden yurt içi bankalarla yurt dõşõna olan yükümlülükleri yüzde 35 oranõnda artarak 104,1 milyar dolara kadar yükseldi. Firmalarõn döviz yükümlülüklerinde 2006 yõlõnda yaşanan 27 milyar dolarlõk artõşõn 23,4 milyar dolarõ yurt dõşõna olan borçlardaki artõştan kaynaklandõ. 104.1 milyar dolar olan şirketlerin döviz cinsinden borçlarõnõn 73,2 milyar dolarõ yurt dõşõna olan kredi ve ithalat borçlarõndan kaynaklanõyor. Firmalarõn yurt içindeki bankalara ise 25,7 milyar dolarlõk döviz cinsinden borcu bulunuyor. Firmalarõn döviz cinsinden varlõklarõ ise 2006 yõlõnda 17,5 milyar dolar artarak 67,1 milyar dolara çõktõ. Banka Dõşõ Kesimin Döviz Varlõk ve Yükümlülükleri (Milyon Dolar) 2005 2006 Fark De (%) VARLIKLAR 49.633 67.101 17.468 35,2 A. Mevduat 34.170 49.322 15.152 44,3 -Yurt İçi Bankalar (1) 15.916 22.626 6.710 42,2 -Yurt Dõşõ Bankalar 18.254 26.696 8.442 46,2 B. Menkul Kõymetler 1.686 1.747 61 3,6 -Yurt İçinde İhraç Edilen 261 225-36 -13,8 -Yurt Dõşõnda İhraç Edilen 1.425 1.522 97 6,8 C. İhracat Alacaklarõ 6.721 8.575 1.854 27,6 D. Y. Dõşõna Doğr. Serm. Yat. 7.056 7.457 401 5,7 YÜKÜMLÜLÜKLER 77.074 104.125 27.051 35,1 A. Nakdi Krediler 60.794 85.904 25.110 41,3 -Yurt İçinden Sağlanan (1,2) 21.581 25.677 4.096 19,0 -Yurt Dõşõndan Sağlanan 39.213 60.227 21.014 53,6 B. İthalat Borçlarõ 10.674 13.028 2.354 22,1 C. TMSF'ce Protokole Bağl. Alacak. 5.606 5.193-413 -7,4 NET POZİSYON -27.441-37.024-9.583 34,9 Firmalarõn döviz borçlarõnõn bu ölçüde büyümesinde Türk parasõndaki değerlenme belirleyici oldu. Türk Lirasõ faizlerinin yüksek seyretmesi döviz cinsinden borçlanmayõ daha avantajlõ hale getiriyor. Ancak hem bu şirketlerin hem de Türkiye nin kur riski büyüyor. Firmaların, 2006 yılında döviz yükümlülüklerinin, döviz varlıklarına göre daha fazla artması nedeniyle döviz pozisyon açıkları 9,6 milyar dolar daha artarak 37 milyar dolara kadar çıktı. Dolayısıyla irketlerin kur riski 2006 yılında yüzde 35 oranında büyüdü. 15

Türk parasõnõn değer kaybetmesi, yani döviz kurlarõnõn artmasõ durumunda şirketlerin temerrüt riski artacağõ için, firmalarõn kur riski bankalara kredi riski olarak yansıyabilecek. Merkez Bankası bu nedenle firmaları, Kur riski yönetimi konusunda bilinçlenmeleri, bankacılık sektörünü ise kredi riskinden kaçınmak için özellikle pozisyon açı ı yüksek olan ve döviz geliri olmayan firmalara kredi kullandırırken daha ihtiyatlı davranmaları konusunda uyardı. 16

DIŞ TİCARET İhracatõ AB ve petrol ihraç eden ülkeler kurtarõyor Avrupa Birliği ülkeleri ile ham petrol ihraç eden ülkelerdeki büyüme eğiliminin sürmesi Türkiye nin ihracat artõşõna önemli bir destek vermeye devam ediyor. Ocak-nisan döneminde Türkiye nin toplam ihracatõ yüzde 25,3 oranõnda artarken, ithalattaki artõş ise yüzde 15,9 oldu. Dõş ticaret açõğõnõn nispeten durağan bir konuma gelmesini sağlayan ihracattaki artõşõn, bundan sonra da sürmesi Avrupa Birliği ve petrol gelirlerine bağlõ olarak petrol ihraç eden ülkelerdeki büyüme eğiliminin devam etmesine bağlõ bulunuyor. Türkiye nin dõş ticaretinin yarõsõndan fazlasõnõ gerçekleştirdiği AB ülkelerine yapõlan ihracat bu yõl ocak-nisan döneminde yüzde 25,3 oranõnda artarken, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, İran gibi yüksek ham petrol gelirine sahip ülkelere yapõlan ihracatta ise yüzde 100 e varan onanlarda büyüme yaşanõyor. İhracatõn 31,4 milyar, ithalatõn ise 47,6 milyar dolara yükseldiği ocaknisan döneminde dõş ticaret açõğõ ise 16,3 milyar dolarla geçen yõlla aynõ düzeyde gerçekleşti. Dõş ticaret açõğõnõn gelecek aylarda nasõl bir seyir izleyeceğini ise toplam iç talepteki gelişmeler belirleyecek. Dõş Ticaret (Milyon dolar)(*) İhracat İthalat Denge Kar. Oranõ(%) Tutar Değ.(%) Tutar Değ.(%) Tutar Değ.(%) 2002 36.059 15,1 51.554 24,5-15.495 53,9 69,9 2003 47.253 31,0 69.340 34,5-22.087 42,5 68,1 2004 63.167 33,7 97.540 40,7-34.373 55,6 64,8 2005 73.476 16,3 116.774 19,7-43.298 26,0 62,9 2006 85.502 16,4 138.295 18,4-52.793 21,9 61,8 2007 -Ocak 6.554 27,7 10.456 28,4-3.902 29,5 62,7 -Şub. 7.636 26,1 11.336 15,7-3.700-1,0 67,4 -Mart 8.910 20,3 13.039 12,4-4.130-1,5 68,3 -Nisan 8.267 28,3 12.812 10,6-4.545-11,5 64,5 Oc-Nis 31.367 25,3 47.643 15,9-16.276 1,2 65,8 Yõllõk(*) 91.828 22,2 144.815 18,2-52.987 11,8 63,4 (*)Değişimler bir önceki yõla ve önceki yõlõn aynõ dönemine göre hesaplanmõştõr. (**) Nisan 2007 sonu itibariyle son bir yõllõk Yõllõk dõş ticaret Yõllõk dõş ticaret açõğõndaki durgun seyir de sürüyor. 2006 yõlõ sonunda 52,8 milyar dolar olan yõllõk dõş ticaret açõğõ bu yõl nisan ayõ sonunda 53 milyar dolar olarak gerçekleşti. Nisan sonu itibariyle son bir yõllõk dönemde yüzde 22,2 oranõnda artan yõllõk ihracat 91,8 milyar dolara kadar yükselirken, yõllõk ithalat ise yüzde 18,2 oranõnda bir büyümeyle 144,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dõş 17

ticaret açõğõnõn bu yõl sonunda 53,5-55 milyar dolar arasõnda gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Yatõrõm malõ ithalatõ yavaşladõ Uygulanan sõkõ para politikasõ toplam iç talep (tüketim ve yatõrõm harcamalarõ) artõşõnõ sõnõrlarken, yatõrõm mallarõ ithalatõndaki artõş hõzõnõn yüzde 3 e kadar yavaşlamasõna, tüketim mallarõ ithalatõnõn ise azalmasõna yol açtõ. İmalat sanayi sektörünün giderek daha fazla ithal ara mallarõna bağõmlõ hale gelmesinin bir sonucu olarak ara mallarõ ithalatõ ise hõz kesmeden devam ediyor. İTHALATIN EKONOMİK SINIFLAMASI ( Ocak-Nisan;Milyon dolar) 2006 2007 Değ(%) TOPLAM İTHALAT 41.123 47.643 15,9 YATIRIM (SERMAYE) MALLARI 6.815 7.020 3,0 Yatõrõm (sermaye) mallarõ (Taşõmacõlõk araçlarõ hariç) 5.780 6.198 7,2 Sanayi ile ilgili taşõmacõlõk araç ve gereçleri 1.035 822-20,6 HAMMADDE (ARA MALLAR) 29.102 35.539 22,1 Sanayi için işlem görmemiş hammaddeler 2.183 3.111 42,5 Sanayi için işlem görmüş hammaddeler 13.132 16.849 28,3 İşlem görmemiş yakõt ve yağlar 5.817 6.486 11,5 Yatõrõm mallarõnõn aksam ve parçalarõ 2.317 2.654 14,6 Taşõmacõlõk araçlarõnõn aksam ve parçalarõ 2.639 3.148 19,3 Esasõ yiyecek ve içecek olan işlenmemiş ham mad. 215 530 146,3 Esasõ yiyecek ve içecek olan işlenmiş hammaddeler 281 214-24,0 İşlem görmüş diğer yakõt ve yağlar 2.519 2.548 1,2 TÜKETİM MALLARI 5.079 4.930-2,9 Binek otomobilleri 1.344 970-27,8 Dayanõklõ tüketim mallarõ 690 774 12,1 Yarõ dayanõklõ tüketim mallarõ 1.019 1.206 18,4 Dayanõksõz tüketim mallarõ 1.205 1.275 5,8 Esasõ yiyecek ve içecek olan işlenmemiş tüketim mal 131 130-0,7 Esasõ yiyecek ve içecek olan işlenmiş tük. Mallarõ 220 272 23,4 Motor benzini ve diğer hafif yağlar 330 272-17,6 Sanayi ile ilgili olmayan taşõma araç ve gereçleri 139 32-77,0 DİĞERLERİ 128 154 20,9 Toplam ithalatõn yüzde 15,9 oranõnda arttõğõ ocak-nisan döneminde, yatõrõm mallarõ ithalatõ yüzde 3 oranõnda artarak 7 milyar dolarda kalõrken, tüketim mallarõ ithalatõ ise yüzde 2,9 oranõnda azalarak 4,9 milyar dolara kadar geriledi. Aramalarõ ithalatõnda ise yüzde 22,1 oranõnda bir büyüme yaşandõ. Ara mallarõ ithalatõnõn 9 milyar dolarlõk kõsmõnõ ham petrol, benzin dõşõndaki petrol ürünleri, doğal gaz, LPG ve kömür gibi enerji ithalatõ oluşturdu. Enerji ithalatõ hariç toplam ara mallarõ ithalatõnda bu dönemde yüzde 27,7 oranõnda bir artõş yaşanõrken, Enerji ithalatõndaki artõş yüzde 8,1 düzeyinde kaldõ. 18

Ara mallarõ ithalatõnda yaşanan bu gelişme, imalat sanayi sektörünün ara malõ ithalatõna bağõmlõlõğõnõn önlenemez yükselişini sürdürdüğüne işaret ediyor. Değerlenen Türk parasõ, ithal aramalarõnõ yerli aramalarõna göre daha ucuz hale getiriyor. Aramalõ ithalatõndaki bu gelişme ihracat ve üretimindeki büyümenin, istihdama yeterince yansõmamasõnõn da temel nedenini oluşturuyor. Alt sektörler itibariyle bakõldõğõnda ithalat artõş hõzõnõn geçen yõla göre yavaşlamasõnda, taşõmacõlõk araç ve gereçleri, otomobil, kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri büro, muhasebe ve bilgi işlem makineleri gibi alt sektörlerde yaşanan ithalat azalõşlarõ etkili oldu. Ancak tekstil, giyim eşyasõ, ana metal gibi alt sektörlerdeki yüksek oranlõ ithalat artõşlarõ dikkat çekiyor. İHRACATIN EKONOMİK SINIFLAMASI ( Ocak Nisan; Milyon dolar) 2006 2007 Değ(%) TOPLAM İHRACAT 25.041 31.367 25,3 YATIRIM (SERMAYE) MALLARI 2.694 4.133 53,4 Yatõrõm mallarõ (Taşõmacõlõk araçlarõ hariç) 1.099 1.663 51,3 Sanayi ile ilgili taşõmacõlõk araç ve gereçleri 1.595 2.469 54,8 HAMMADDE (ARA MALLAR) 10.783 14.467 34,2 Sanayi için işlem görmemiş hammaddeler 637 787 23,4 Sanayi için işlem görmüş hammaddeler 7.236 9.609 32,8 İşlem görmemiş yakõt ve yağlar 1 1 - Yatõrõm mallarõnõn aksam ve parçalarõ 649 949 46,1 Taşõmacõlõk araçlarõnõn aksam ve parçalarõ 1.317 1.846 40,2 Esasõ yiyecek ve içecek olan işlenmemiş ham mad. 105 89-15,4 Esasõ yiyecek ve içecek olan işlenmiş ham mad. 240 264 10,1 İşlem görmüş diğer yakõt ve yağlar 599 922 54,0 TÜKETİM MALLARI 11.283 12.667 12,3 Binek otomobilleri 1.629 2.051 25,9 Dayanõklõ tüketim mallarõ 2.263 2.347 3,7 Yarõ dayanõklõ tüketim mallarõ 3.061 3.629 18,6 Dayanõksõz tüketim mallarõ 1.990 2.195 10,3 Esasõ yiyecek ve içecek olan işlenmemiş tük. mal 945 1.096 16,0 Esasõ yiyecek ve içecek olan işlenmiş tük. Mal. 962 1.007 4,7 Motor benzini ve diğer hafif yağlar 386 297-23,1 Sanayi ile ilgili olmayan taşõma araç ve gereçleri 46 45-2,8 DİĞERLERİ 281 100-64,4 İhracattaki artõşõ ise yatõrõm ve ara mallarõ ihracatõndaki artõşlar sürüklüyor. Ocak-nisan döneminde Türkiye nin toplam yatõrõm mallarõ ihracatõ yüzde 53,4 oranõnda artarak 4,1 milyar dolara kadar yükselirken, ara mallarõ ihracatõ ise yüzde 34,2 oranõnda bir büyümeyle 14,5 milyar dolara kadar çõktõ. Tüketim mallarõ ihracatõ ise yüzde 12,3 lük büyümeyle 12,7 milyar dolara yükseldi. Geçen yõl ilk kez tüketim mallarõ ithalatõnõ geçen ara mallarõ ithalatõ bu yõl iyice arayõ açmaya başladõ. Daha çok tüketim mallarõ ihracatõyla bilinen Türkiye, bu yõlla birlikte ara mallarõ ihracatçõsõ konumuna gelmeye başladõ 19

Alt sektörler itibariyle ihracatõ ana metal sanayi, elektrikli makine ve cihazlar, motorlu kara taşõtlarõ, plastik ve kauçuk gibi alt sektörler sürüklerken, tekstil ve giyim eşyasõ gibi geleneksel ihracatçõ sektörlerin ihracat artõş hõzõ ise ortalamanõn oldukça gerisinde kaldõ. Mayõs dõş ticaret tahminleri Türkiye İhracatçõlar Meclisi nin (TİM) ihracatçõ birliklerinin ihracat kayõtlarõnõ esas alarak yaptõğõ açõklamaya göre mayõsta ihracat geçen yõlõn aynõ ayõna göre yüzde 26,3 oranõnda artarak 9,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam TÜİK in bu ay sonunda açõklayacağõ mayõs ayõ ihracat tutarõnõn 8,7 8,9 milyar dolar civarõnda olabileceğine işaret ediyor. Maliye Bakanlõğõnõn açõkladõğõ ithalattan alõnan KDV ye ilişkin tutara bakõldõğõnda ise mayõsta ithalatõn 14,4 milyar dolarõ bulduğu tahmin ediliyor. Mayõsta 5 milyar dolarõn üzerinde bir dõş ticaret açõğõ rakamõna ulaşõlmasõ ve yõllõk bazda dõş ticaret açõğõnõn büyümeye devam etmesi bekleniyor. Gümrük Müsteşarlõğõnõn, işlenen ihracat ve ithalat beyannamelerinden yola çõkarak hazõrladõğõ geçici verilere göre ise mayõs ayõnda 9,3 milyar dolarlõk ihracat ve 14,1 milyar dolarlõk ithalat gerçekleştirildi. 4,9 milyar dolar civarõnda dõş ticaret açõğõ verildi. Yõlõn ilk beş aylõk döneminde ise ihracat yüzde 25,1 artarak 40,3 milyar dolara yükselirken, ithalat ise yüzde 11,8 lik artõşla 58,9 milyar dolara çõktõ. Dõş ticaret açõğõnda ise yüzde 9,2 lik bir iyileşme göze çarpõyor. Gümrük Müsteşarlõğõ'nõn geçici verilerine göre dõş ticaret (Milyon dolar)(*) Mayõs Ocak-Mayõs 2006 2007 Değ(%) 2006 2007 Değ(%) İhracat 7.442 9.259 24,4 32.238 40.325 25,1 İthalat 11.676 14.113 20,9 52.655 58.864 11,8 Dõş Ticaret Dengesi 4.235 4.854 14,6 20.417 18.540-9,2 Karşõlama Oranõ (%) 63,7 65,6 61,2 68,5 (*) Gümrük Müsteşarlõğõ, verilerini aşağõ ve yukarõ doğru olmak üzere yüzde 7 lik hata payõ içerebileceği uyarõsõyla yayõmlõyor. 20

MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ Bütçede seçim ekonomisi izleri Ekonomik aktivitedeki yavaşlamanõn vergi gelirleri üzerindeki olumsuz etkisi ve seçim nedeniyle bazõ harcamalarõn öne çekilmesi yüzünden mayõs ayõnda Merkezi Yönetim Bütçesi geçen yõlõn aynõ ayõna göre daha olumsuz bir performans gösterdi. Merkezi yönetim bütçesi bu yõl mart ayõndan sonra mayõs ayõnda da fazla verdi. Martta verilen bütçe fazlasõnda Türk Telekom un özelleştirmesinin bedelinin peşin tahsil edilmesi etkili olurken, mayõs ayõndaki fazlada ise Ziraat Bankasõnõn kar payõ ödemesinin katkõsõ oldu. Bu görünüme rağmen, bütçe performansõ geçen yõlõn gerisinde kalmaya devam ediyor. Mayõsta 2 milyar YTL fazla veren bütçe, yõlõn ilk beş aylõk döneminde ise 3,3 milyar YTL açõkla sonuçlandõ. Geçen yõl mayõsta bütçe 4,3 milyar YTL fazla vermiş, ocak-mayõs dönemindeki bütçe fazlasõ ise 304 milyon YTL olarak gerçekleşmişti. Bütçe Uygulama Sonuçlarõ (Ocak-Mayõs;Milyon YTL) 2006 2007 Değ.(%) HARCAMALAR 68.533 83.493 21,8 Faiz Hariç Harcama 48.470 59.828 23,4 Personel Giderleri 15.365 18.388 19,7 Sosyal Güv.Kur. Devlet Primi 1.998 2.291 14,6 Mal ve Hizmet Alõmlarõ 5.292 7.021 32,7 Cari Transferler 20.890 26.351 26,1 Sermaye Giderleri 2.309 3.193 38,3 Sermaye Transferleri 766 1.237 61,4 Borç Verme 1.849 1.346-27,2 Yedek Ödenekler 0 0 Faiz Harcamalarõ 20.063 23.665 18,0 GELİRLER 68.837 80.150 16,4 Genel Bütçe Gelirleri 67.041 77.963 16,3 Vergi Gelirleri 54.851 59.224 8,0 Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 4.383 5.232 19,4 Alõnan Bağõş ve Yardõmlar ile Özel Gel. 146 248 69,5 Faizler, Paylar ve Cezalar 7.514 7.323-2,5 Sermaye Gelirleri 147 5.937 3.931,1 Özel Bütçeli İdarelerin Öz Gelirleri 1.048 1.352 29,0 Düzen. ve Denet. Kurumlarõn Gelirleri 748 835 11,6 Bütçe Dengesi 304-3.344-1.198,5 Faiz Dõşõ Denge 20.367 20.321-0,2 Merkezi yönetim bütçe performansõndaki zayõflamanõn en önemli göstergesini ise yõlõn ilk beş aylõk döneminde bütçe harcamalarõ yüzde 21,8 oranõnda artarken, bütçe gelirlerindeki artõşõn yüzde 16,4 te kalmasõ oluşturuyor. Faiz dõşõ harcamalar bu dönemde yüzde 23,4 21

oranõnda bir büyüme kaydederken faiz ödemelerinde de yüzde 18 gibi oldukça önemli bir artõş yaşanõyor. Yõlõn ilk beş aylõk döneminde Türk Telekom un özelleştirme bedelinin peşin tahsil edilmesi ve kamu bankalarõnõn kar payõ ödemeleri gibi vergi dõşõ gelirlerde yaşanan gelişmelere rağmen bütçe gelirlerindeki artõşõn yüzde 16,4 te kalmasõnda vergi gelirlerindeki düşük performans belirleyici oldu. Ocak-mayõs dönemi toplam vergi gelirleri geçen yõlõn aynõ dönemine göre sadece yüzde 8 oranõnda artõş kaydetti. Bu yõlõn tümünde bütçe harcamalarõnõn yüzde 16,9, faiz dõşõ harcamalarõn yüzde 17,5 ve faiz harcamalarõnõn yüzde 14,4 oranõnda artmasõ hedeflenmişti. Bütçe gelirlerinde ise yüzde 9,8 oranõnda bir büyüme öngörülmüştü. Vergi gelirlerinde ise yüzde 15 oranõnda bir artõş hedeflenmişti. Bütçe harcamalarõndaki artõş hõzõnõn hedefin oldukça üzerinde, özellikle vergi gelirlerindeki artõş hõzõnõn ise hedefin oldukça gerisinde kaldõğõna dikkat çekmek gerekiyor. Ocak-mayõs döneminde faiz dõşõ bütçe harcamalarõnda yüzde 13 oranõnda bir reel büyüme yaşanmasõnda mal ve hizmet alõmlarõ, sermaye giderleri ve sermaye transferi kalemlerindeki yüksek oranlõ büyümeler etkili oldu. Hükümetin, 22 Temmuz da yapõlacak seçimlerden önce cari harcamalar ve yatõrõm harcamalarõnda oldukça cömert davranmaya başladõğõ gözleniyor. Hükümetin, daha önce yõlõn tümüne yayarak ödediği, hatta sonraki yõllara sarkõttõğõ bazõ tarõmsal destekleme ödemelerini bu yõl, yõlõn ilk yarõsõnda tümüyle ödeme planõ da haziran ve temmuz ayõ bütçe gerçekleşmelerini olumsuz etkileyecek. Ocak-mayõs döneminde IMF tanõmlõ faiz dõşõ fazla ise 10,0 milyar YTL ile geçen seneki 15,8 milyar YTL lik fazlaya göre yüzde 37 lik bir düşüş gösterdi. IMF, bu yõl başõnda yaptõğõ gözden geçirmede, bütçedeki bu olumsuz gelişmeyi dikkate alarak hükümetten GSMH nin yüzde 0,8 i kadar önlem almasõnõ istemişti. Hükümetin uygulamaya koyduğu söz konusu önlemler yõlõn geri kalanõnda tam olarak uygulansa bile GSMH nin yüzde 6,5 i olan faiz dõşõ fazlada yõlsonu hedefinin yakalanmasõ için yeni önlemlere gerek olabileceği görülüyor. Ekonomik aktivitede yõlõn ikinci yarõsõnda bir canlanma yaşanmaz ise hedefin yakalanabilmesi için harcama kõsõtlayõcõ ya da gelir artõrõcõ yeni önlemlerin alõnmasõnõn kaçõnõlmaz hale geleceği tahmin ediliyor. 22

Vergi gelirleri reel olarak azalõyor Kurumlar vergisi oranõnda geçen yõl yapõlan indirim, ücretlilerin topladõklarõ belgeler karşõlõğõnda vergi indirimi sağlanmasõna yönelik uygulamanõn kaldõrõlmasõ, iç talepte yaşanan durgunluk ve benzeri nedenler vergi gelirlerindeki artõşõ yüzde 8 le sõnõrlandõrdõ. Reel olarak bakõldõğõnda ocak-mayõs dönemindeki toplam vergi gelirleri geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 1 lik azalma kaydetti. Merkezi Yönetim Bütçesi Vergi Gelirleri (Ocak-Mayõs;Milyon YTL) 2006 2007 Değ.(%) VERGİ GELİRLERİ 54.874 59.224 7,9 Gelir ve Kazanç Üzerinden Alõnan 16.804 19.024 13,2 - Gelir Vergisi 10.377 13.164 26,9 - Kurumlar Vergisi 6.427 5.860-8,8 Mülkiyet Üzerinden Alõnan 1.426 1.641 15,1 Dahilde Alõnan Mal ve Hizmet Ver. 23.598 24.054 1,9 - Dahilde Alõnan KDV 6.448 6.692 3,8 - Özel Tüketim Vergisi 14.503 14.309-1,3 - Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi 1.018 1.303 28,0 - Şans Oyunlarõ Vergisi 154 144-6,4 - Özel İletişim Vergisi 1.474 1.606 8,9 Uluslararasõ Ticaretten Alõnan 10.197 11.076 8,6 Damga Vergisi 1.263 1.503 19,1 Harçlar 1.559 1.906 22,2 Başka Yerde Sõnõflandõrõlmayan Diğer Ver. 28 20-31,0 Ocak-mayõs döneminde tahsil edilen kurumlar vergisi miktarõ geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 8.8 oranõnda azalõrken, dahilde alõnan KDV deki artõş yüzde 3.8 de kaldõ. Özel tüketim vergisi tahsilatõ ise yüzde 1,3 oranõnda azaldõ. Bunlarõn yanõ sõra ithalattaki artõşa rağmen dolar kurunun düşük seyretmesi, dõş ticaretten alõnan vergilerdeki artõşõn da yüzde 8.6 düzeyinde kalmasõna yol açtõ. Maliye Bakanlõğõ nõn vergi gelirlerine ilişkin olarak açõkladõğõ rakamlar, iç talepte yaşan durgunluğun da izlerini taşõyor. KDV artõş hõzõnõn yüzde 3 gibi düşük bir düzeyde kalmasõ, motorlu taşõtlar, alkollü ve alkolsüz içeceklerden alõnan ÖTV nin azalmasõ, tütün ürünlerinden alõnan ÖTV deki artõşõn yüzde 1,8 de, akaryakõttan alõnan ÖTV deki artõşõn yüzde 3,1 de kalmasõ toplam iç talepteki daralmanõn önemli bir boyutta olduğunu gösteriyor. 23

İÇ BORÇLAR İç borçlanma tüm hõzõyla sürüyor Mali disiplinde geçen yõla göre yaşanan olumsuz gelişme, Hazinenin nakit bazda açõkladõğõ gerçekleşmelerden daha kolay izlenebiliyor. Bütçe açõğõnõn 3,.3 milyar YTL düzeyinde kaldõğõ bu yõl ocak-mayõs döneminde Hazine nin, özelleştirme gelirlerini gelir kalemleri arasõna dahil etmeden hesapladõğõ nakit açõğõ ise 110.7 milyar YTL olarak gerçekleşti. Bu nedenle Hazine nakit açõğõnõn finansmanõ için bu dönemde net 9,1 milyar YTL lik bir borçlanmaya gitti. Geçen yõlõn aynõ döneminde ise Hazine net 3,1 milyar YTL lik borç ödemesi yapmõştõ. Diğer bir deyişle ödediği borçtan daha az borçlanmõştõ. HAZİNE NİN BORÇLANMASI (Ocak-Mayõs, Milyon YTL) (*) 2006 2007 Değ(%) BORÇLANMA (NET) -3.128 9.115 - DIŞ BORÇLANMA (NET) -3.721-825 -77,8 - Kullanõm 3.522 7.010 99,0 - Ödeme 7.243 7.835 8,2 İÇ BORÇLANMA (NET) 593 9.941 1.577,7 - Kullanõm 48.097 53.713 11,7 - Ödeme 47.505 43.772-7,9 ÖZELLEŞTİRME GELİRİ 8.490 5.984-29,5 TMSF'DEN AKTARIMLAR 34 97 189,7 DEVİRLİ - GARANTİLİ BORÇ GERİ DÖNÜŞLERİ 237 317 33,6 BANKA KULLANIMI -1.624-4.796 195,3 KUR FARKLARI 1.922-1.022-153,2 KASA/BANKA NET -3.546-3.773 6,4 Kaynak: Hazine Müsteşarlõğõ (*) Hazine Müsteşarlõğõnõn nakit bazdaki iç borçlanmalarõyla dõş borçlanmalarõnõ içermektedir. Ocak-mayõs döneminde Hazine 43,7 milyar YTL lik iç borç ödemesi gerçekleştirip 53,7 milyar YTL lik yeni iç borçlanmaya giderken, net 9,9 milyar YTL borçlandõ. Dõş borçlanma ise net 825 milyon YTL lik geri ödemeyle sonuçlandõ. Bu yõlõn ilk dört aylõk döneminde aktarõlan 6 milyar YTL lik özelleştirme gelirine rağmen borçlanmasõnõ tüm hõzõyla sürdüren, Hazine geçen yõlõn tümünde net olarak sadece 166 milyon YTL lik borçlanmaya gitmişti. Bütçe gelirlerindeki artõşõn, harcamalara göre daha düşük seyretmesi, geçen yõl mayõs ayõndan sonra Hazine iç borçlanma faizlerinde yaşanan yükselme, seçim öncesi hükümetin bazõ kamu harcamalarõnõ artõma tercihi Hazinenin borç stokunun yeniden yükselmeye başlamasõna yol açtõ. İç borç stoku bu yõlõn ilk dört ayõnda yüzde 4,3 oranõnda arttõ. 24

2006 yõlõ sonunda 251,5 milyar YTL olan iç borç stoku, bu yõl nisan sonunda 262,4 milyar YTL ye çõktõ. Borç stokundaki büyüme eğiliminin, kamu harcamalarõndaki artõşa ve ekonomik aktivitedeki yavaşlamadan vergi gelirleri tahsilâtõnõn olumsuz etkilenmesi yüzünden haziran ayõndan itibaren daha da hõzlanmasõ beklenebilir. İç Borç Stokunun vadesi ve döviz/faiz dağõlõmõ (Milyon YTL) 2006 Vadeye Kalan (Ay) Pay (%) 2007 Mart Vadeye Kalan (Ay) Pay (%) NAKİT 208.376 22,3 82,9 220.150 24,1 83,9 YTL - Sabit getirili 111.457 12,9 44,3 18.453 15,3 45,2 YTL Değiş. faizli 63.993 39,8 25,4 71.095 39,2 27,1 Döviz cinsinden 32.927 20,3 13,1 30.601 23,0 11,7 Dövize endeksli - - NAKİT DIŞI 43.094 32.0 17,1 42.187 28,6 16,1 YTL - Sabit getirili - - YTL Değiş. faizli 41.350 32,4 16,4 40.495 29,1 15,4 Döviz cinsinden Dövize endeksli 1.744 22.1 0,7 1.692 18,0 0,6 TOPLAM İÇ BORÇ 251.470 24.6 100 262.336 24,8 100,0 Kaynak: Hazine Müsteşarlõğõ İç borç stokunun faiz/döviz kompozisyonunda sabit YTL cinsinden borçlarõn ağõrlõğõnõn geçen yõlõn sonunda yüzde 44,3 olan payõ nisan sonunda yüzde 45,2 ye, YTL cinsinden değişken faizli borçlarõn payõ ise yüzde 41,8 den yüzde 42,5 e yükseldi. Döviz cinsinden ve dövize endeksli borçlarõn payõ ise yüzde 13,8 den yüzde 12,3 e geriledi. İç borç stokunda değişken faizli borçlarõn payõnõn yüzde 42,5 gibi yüksek bir düzeyde seyretmesi, stokun faiz onanlarõndaki değişme olan duyarlõlõğõnõ artõrõrken, borcun sürdürülebilirliğiyle ilgili tedirginlikleri de artõrõyor. İç Borç Stoku (Milyar YTL) Tahvil Bono Toplam GSMH GSMH/ İç Borç 2000 34,4 2,1 36,4 125,6 29,0 2001 102,1 20,0 122,2 176,5 69,2 2002 112,8 37,0 149,9 275,0 54,5 2003 169,0 25,4 194,4 356,7 54,5 2004 194,2 30,3 224,5 428,9 52,3 2005 227,0 17,8 244,8 486,4 50,3 2006 241,9 9,6 251,5 575,8 43,7 2007 -Ocak 264,6 10,7 257,4 -Şubat 253.5 9,7 263,2 -Mart 254,3 9,5 263,7 -Nisan 253,4 8,9 262,3 25

Önceki yõllara göre payõ önemli ölçüde azalsa da döviz cinsinden ve dövize endeksli borçlar nedeniyle iç borç stoku kur değişimlerinden önemli ölçüde de etkileniyor. İç borçlanma faizi yüzde 18 19 bandõnda Hazinenin, 2006 yõlõ başõnda yüzde 14 e kadar geriledikten sonra mayõs-haziran dalgalanmasõnda yeniden yüzde 20 li düzeylere yükselen iç borçlanma faiz oranlarõ yüzde 18 19 bandõnda salõnmaya devam ediyor. Merkez Bankasõnõn, geçen yõl temmuzda yüzde 17,5 e kadar yükselttiği gecelik borçlanma faiz oranõnda indirim yapõlmadõğõ sürece faiz oranlarõnõn da bu düzeyden daha fazla aşağõ inmesini beklememek gerekiyor. Bunun yanõ sõra uluslararasõ piyasalarda yaşanan gelişmeler de Türkiye deki faiz oranlarõnõn kõsa vadede aşağõ doğru gitmesini engelliyor. Son olarak Haziran ayõ başõnda ABD de yaşanan faiz artõşlarõnõn piyasalarda yarattõğõ dalgalanmalar Türkiye deki faiz oranlarõnõn da yönünü yeniden yukarõ çevirdi. Hazine iç borçlanmasõnõ bu yõl ocakta yüzde 20,3, Şubatta yüzde 18,9, Martta yüzde 19,8 Nisan da yüzde 19,1 ve mayõsta yüzde 18,8 lik yõllõk bileşik faiz oranõyla gerçekleştirdi. Mayõstaki faiz oranõ geçen yõl mayõs ayõndaki düzeyin yaklaşõk 4 puan üzerinde bulunuyor. İÇ BORÇLANMANIN NOMİNAL VE REEL FAİZ ORANLARI (%) Ortalama. Vade (Gün) Borçlanma (Milyon YTL) Ortalama Faiz (%) Gerçekleşen Reel Faiz (%) 1999 479 22.566 109,6 35,3 2000 411 24.653 38,2-10,5 2001 147 38.238 99,9 37,9 2002 250 77.369 63,5 30,5 2003 297 98.346 44,1 30,3 2004 379 138.551 24,7 15,3 2005 749 133.946 16,3 6,1 Beklenen Reel Faiz 2006 817 111.977 18,1 11,6(*) 2007 Ocak-May. 1.107 49.005 19,7 -Ocak 632 13.372 20,3 12,55(**) -Şubat 1.347 8.343 18,9 11,33(**) -Mart 1.340 10.774 19,8 12,22(**) -Nisan 940 6.901 19,1 11,69(**) -Mayõs 1.541 9.616 18,8 11,49(**) Kaynak: Hazine Müsteşarlõğõ ve kendi hesaplamalarõmõz. (*) Merkez Bankasõnõn yüzde 5.8 e çõkardõğõ olan 2007 enflasyon tahmini dikkate alõnarak hesaplandõ. (**)Merkez Bankasõ nõn beklenti anketiyle belirlediği 12 ay sonrasõna ilişkin yõllõk enflasyon tahmini esas alõnarak hesaplandõ. Yõlõn ilk beş aylõk dönemindeki iç borçlanmanõn ortalama yõllõk bileşik faizi ise yüzde 19,7 olarak hesaplandõ. 26

Merkez Bankasõ nõn beklenti anketiyle yüzde 6,57 olarak belirlediği gelecek yõl mayõs sonuna ilişkin yõllõk enflasyon tahmini dikkate alõnarak yapõlan hesaplamaya göre mayõs ayõ borçlanmalarõnõn beklenen reel faizi ise yüzde 11,69 oldu. Hazinenin mayõstaki iç borçlanmasõnõn ortalama vadesi ise 1.541 günle bu yõlõn en uzun vadeli borçlanmasõ oldu. Ocak-mayõs dönemi borçlanmalarõnõn ortalama vadesi ise 1107 güne kadar uzadõ. Bu arada Hazine Müsteşarlõğõnõn, iç borç stokunu oluşturan borçlarõn faiz oranlarõnõ dikkate alarak yaptõğõ belirlemeye göre, stokta yer alan ve piyasaya olan YTL cinsinden iç borçlarõn reel faiz yükü yüzde 10,3 düzeyinde bulunuyor. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------ SICAK PARA VE TÜRKİYE Türkiye, sõcak para kavramõyla 1989 yõlõnõ izleyen yõllarda tanõştõ. Türkiye nin kambiyo rejiminde yaptõğõ değişiklikle birlikte, kõsa vadeli sermaye giriş ve çõkõşlarõ tümüyle serbest bõrakõldõ. Bu düzenlemeyle bir Türk yatõrõmcõ herhangi bir izin almadan parasõnõ daha fazla kazanacağõna inandõğõ bir başka ülkeye transfer edebilirken, kendi ülkesine ya da diğer ülkelere göre Türkiye de daha fazla para kazanabileceğine inanan yabancõ yatõrõmcõlarõn da parasõnõ Türkiye de değerlendirebilmelerine olanak sağlõyordu. Başka biri ifadeyle Türkiye parasõnõ diğer paralarla rekabete açmõş oluyordu. Dolayõsõyla paranõn kalitesi ve fiyatõ önemli hale geliyordu. Bir ülkenin parasõnõn kalitesini kuşkusuz o ülkenin ekonomik yapõsõ ve istikrarõ belirler. Fiyatõ ise faizidir. Faizi yüksek olan paranõn fiyatõ düşük demektir. 1989 yõlõ Türkiye de kamu açõklarõnõn yeniden artmaya başladõğõ, dolayõsõyla makro ekonomik dengesizliklerin büyümeye başladõğõ dönemin de başlangõcõnõ oluşturuyordu. Hükümetin, kõsa vadeli avans uygulamasõyla Merkez Bankasõ na karşõlõksõz para bastõrma olanağõ bulunuyordu. Yani paranõn kalitesiyle ilgili sorun bulunuyordu. Türk parasõnõn diğer paralarla rekabet edebilmesi, diğer bir ifadeyle Türkiye den para çõkõşõna yol açmadan para çekilebilmesi için yapõlmasõ gereken şey faiz oranõnõn artõrõlmasõydõ. Türkiye'deki Sõcak Para (Milyar Dolar) 88,1 80,0 70,0 60,0 50,0 40,0 30,0 20,0 10,0 0,0 65,4 58,1 31,6 15,7 6,6 2002 2003 2004 2005 2006 2007 May. Ekonomik alt yapõsõ tam sağlanmadan Türkiye nin kõsa vadeli sermaye hareketlerinin önündeki tüm engelleri bir gecede kaldõrmasõ, kõsa sürede ülkeyi sõcak para cennetine çevirdi. Bir günde girip-bir günde çõkabilecek paraya güvenerek kamu harcamalarõnõ alabildiğince artõran Türkiye, 1990 lõ yõllarõ ardõ ardõna gelen krizlerle geçirdi. 27