Basyazı, Hulusi ŞENTÜRK TSE Başkanı



Benzer belgeler
İTFAİYE OLAYLARINDA KOMUTA

5 Haziran Dünya Çevre Günü Kutlandı

49.Dünya Meteoroloji Günü ĐTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezinde Kutlandı

Uygulamalı tatbikata geçmeden önce Koruma Şube Müdürü tarafından kullanılacak bu aparatlar ile ilgili bilgi verildi.

T.C. İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İTFAİYE DAİRE BAŞKANLIĞI GÖNÜLLÜ İTFAİYECİLİK YÖNETMELİĞİ

23 Mart Dünya Meteoroloji Günü Kutlandı

Genel Müdürümüz Sayın İsmail GÜNEŞ Isparta ve Burdur da Toplu Temel Atma ve Açılış Merasimine İştirak Etti

SGK Mutfağına Gıda Güvenliği ve Yönetimi Kalite Belgesi

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

3. Ulusal Taşkın Sempozyumu, Nisan 2013, İstanbul

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

ACİL DURUM (TAHLİYE)

Resmî Gazete Sayı : 29361

Günümüzde orman yangınları, küreselleşen dünyada etkileri ve sonuçları yönünden bütün ülkeleri ilgilendiren doğal afetlerin en önemlilerinden

ÇABUK Projesi Meyvelerini Vermeye Başladı: Türkiye-Nijer Dostluk Ormanı Açılışı Yapıldı

TÜYAK ÇALIŞMALARI SEMPOZYUM

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

Açılış Programı. Yer: Yıldız Teknik Üniversitesi Konferans Salonu Barbaros Bulvarı Beşiktaş/İSTANBUL Tarih/ Saat:

T.C. ORDU BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MECLİS KARARI. İtfaiyecilik mesleğinin kamuoyuna tanıtmak, yangın ve kurtarma konularında eğitilmiş gönüllüler

ACİL DURUM MÜDAHALE EKİBİ (ADME) V. İSG KONGRESİ

Konya Büyükşehir Belediyesi Afet Yönetimi Koordinasyon Merkezi (AYKOM) Görev, Yetki ve Çalışma Yönetmeliği

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

Hem OHSAS yönetim sisteminde hem de iş güvenliği mevzuatlarında Acil durum hazırlığı ve bu durumda yapılması gerekenler tanımlanmıştır.

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

İTFAİYE EĞİTİM MERKEZİNDE VERİLEN EĞİTİMLER (İndex)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Afetlerde Gönüllü Katılım ve Mahalle Afet Gönüllüleri

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIġI GÖREV RAPORU. BOSNA-HERSEK ZĠYARETĠ GÖREV RAPORU 1. Konunun Evveliyatı

A1.H1: Doğal afetler sonucu oluşacak kazalar, yangınlar, trafik kazaları ve diğer tüm acil durumlara daha etkin müdahalelerin sağlanması.

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

Afetlere Müdahale ve İyileştirme Kapasitesini Etkin Risk Yönetimi ile Geliştirmek

Türk Akreditasyon Kurumu -TÜRKAK

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ

TAMFA İNŞAAT YÖNETİM SİSTEMLERİ ÖNSÖZ

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞLETME VE PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI. ÜLKEMİZ ORMAN VARLIĞI ve ODUN ÜRETİMİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

Afet_Plani_Hazirlama_Kilavuzu:Mizanpaj :07 Page 1

AFET VE OLAĞAN DIġI DURUMLARDA OLAY YERĠ GÜVENLĠĞĠ EĞĠTĠMĠ

2016 İş Güvenliği Eğitim Programı

Entegre Acil Durum Yönetimi Sistemine Giriş

İş Sağlığı ve Güvenliğine Genel Bakış ve Güvenlik Kültürü

KADIKÖY BELEDİYESİ KENTSEL ARAMA KURTARMA TAKIMI YILLIK FAALİYET RAPORU

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

ISO 14001:2015 ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ GEÇİŞ KILAVUZU

TEMATİK COĞRAFİ HARİTALARIN VERİMLİLİK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ ALANI /ACİL TIP TEKNİSYENLİĞİ (ATT)

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

REVİZYON DURUMU REVİZYON NO REVİZYON TARİHİ AÇIKLAMALAR

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

SİVİL SAVUNMA VE İTFAİYECİLİK TEKNİKERİ/ İTFAİYECİLİK VE YANGIN GÜVENLİĞİ TEKNİKERİ

Dr. Mustafa KURUCA Isparta da Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans verdi

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR

KORUMA ve GÜVENLİK PLANI. Müdürlüğü. Tesisleri. Adres :.(açık ve güncel posta adresi) Tel :.(ilgili kurum ya da kurulusun) (Tarihli Güncel)

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

AFET KOORDİNASYON MERKEZİNİ (AKOM)KURDUK


Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar

ESPİYE BELEDİYESİ İTFAİYE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç

T.C. ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İTFAİYE DAİRE BAŞKANLIĞI GÖNÜLLÜ İTFAİYECİLİK YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

Günümüzün karmaşık iş dünyasında yönününüzü kaybetmeyin!

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

TÜRKİYE DE TAŞKIN GERÇEĞİ VE METEOROLOJİK ERKEN UYARI SİSTEMLERİ

SEDAŞ Şebeke Operasyon İl Yöneticisi İbrahim Açıkalın, tatbikatta, Yerel Enerji Hizmet Grubu Planının amacının; ulusal çapta ve yerel düzeyde meydana

T.C. ALANYA BELEDİYESİ İTFAİYE MÜDÜRLÜĞÜ

ÜLKEMİZDE SİBER GÜVENLİK

DAĞITIM FAALİYETLERİMİZLE İLGİLİ BİLGİLENDİRDİK

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

TÜRKİYE DEPREM VAKFI TANITIM & DEPREM ZİRVESİ SPONSORLUK DOSYASI

5. KARİYER GÜNLERİ GERÇEKLEŞTİ

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

ANKARA KALKINMA AJANSI.

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ İYİLEŞTİRME KOORDİNATÖRLÜĞÜ

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı

19 22 ŞUBAT 2014 ANTALYA

2011 YILI ULUSLARARASI EĞİTİM

YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANLIĞI ZABITA MÜDÜRLÜĞÜHİZMET STANDARTLARI TABLOSU

AFET YÖNETİM SİSTEMLERİ

İçindekiler İYİ TATİLLER GÖREV DEĞİŞİKLİĞİ

SONUÇ RAPORU. CYF Fuarcılık A.Ş.

Gönüllü İtfaiyecilerin Görevleri MADDE 6

Afet Yönetimi ve. Sel Risk Değerlendirmesi

KAYISI ARAŞTIRMA İSTASYONU MÜDÜRLÜĞÜ EK 3.4 KALİTE YÖNETİM / İÇ KONTROL BİRİMİ

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

Afet Sonrası İyileştirme Planı

TRABZON İLİ SÜRMENE İLÇESİ ÇAMBURNU YÖRESİNDE ÇIKAN ORMAN YANGINI HAKKINDA RAPOR

Güneş Enerjisi nde Lider

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Transkript:

Basyazı, Yıl: 52 Sayı: 614 Temmuz 2013 Sahibi Türk Standardları Enstitüsü Adına Hulusi ŞENTÜRK Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ahmet PELİT Yayına Hazırlayanlar Önder KUNT Hatice ALTIN A. Sabit YÖNEY Funda ÖZEN Türkay BİRBEN Koray KOZAK Oğuz ERTAN Belgin TAŞDİREK Mehmet Fatih IŞIK Ebru CEM Eda BIYIKLI Yönetim Yeri TSE Halkla İlişkiler ve Yayın Müdürlüğü OFİM 100. Yıl Bulvarı No: 99 06374 OSTİM / ANKARA Tel: 0312 592 50 81 592 50 88 0312 592 50 90 Faks: 0312 592 50 91 e-mail: standarddergi@tse.org.tr Reklam ve Abone Sabit YÖNEY Eda BIYIKLI tel: 0312 592 50 83 e-mail: pazarlama@tse.org.tr 2013 Yılı Reklam Tarifesi Arka Kapak: 2000 TL + KDV Kapak İçleri: 1500 TL + KDV Son Sayfa: 1500 TL + KDV İç Tam Sayfa: 1300 TL + KDV Grafik Tasarım Türkay BİRBEN Tasarım, Baskı, Dağıtım KORZA YAYINCILIK Basım San. ve Tic. Ltd. Şti. Büyük San. 1. Cadde 95/1 İskitler-Ankara Tel:0312 342 22 08 Fax: 0312 341 14 27 www.korzabasim.com.tr Yayın Türü: Yerel Süreli Basım Tarihi:,,.,,.2013 Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarına ait olup Derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Değerli okuyucular, Türk Standardları Enstitüsü, son iki yıl içinde Türk sanayisinin ihtiyaç duyduğu tüm alanlarda test, muayene ve gözetim hizmetlerini verebilmek için toplam değeri 300 milyon doları bulan yeni laboratuvar yatırımları başlattı. Otomotiv Test Merkezi nden, Yazılım Test Laboratuvarı na, Yüksek Gerilim ve Güç Laboratuvarı ndan genetik testlerin de yapılabileceği Gıda Laboratuvarı na kadar pek çok alanda başlatılan bu yatırım hamlelerinden bazıları tamamlandı, bazıları da tamamlanma aşamasındadır. TSE, Standard Dergisi nin Temmuz sayısında ele aldığı Yangın ve Yangın Güvenliği konusunda da önemli bir yatırım gerçekleştirmiş, Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ün teşrifleriyle Yangına Dayanım Testlerinin yapıldığı Türkiye nin ilk ve tek entegre laboratuarını Kayseri de hizmete sokmuştur. Üreticilerin Avrupa Birliği Direktiflerinde öngörülen Yapı Malzemeleri Yönetmeliği Sistem 3-CE İşaretlemesi gerekliliklerini karşılayacak şekilde geniş bir kapsamda TÜRKAK tarafından Onaylanmış Laboratuvar olarak akredite edilen Kompleks, yapı malzemeleri sektörünün yangına dayanım deneylerinin yurt dışında yaptırılması zorunluluğunu ortadan kaldırmıştır. Türk Standardları Enstitüsü, yeni laboratuvar yatırımları ile birlikte pek çok yeni belgelendirme alanında da hizmet vermeye başlamıştır. Yangından, engelli dostu yaşama, iç mekan hava kalitesinden, hırsızlığa karşı güvenliğe kadar çok sayıda başlık altında çalışmalar yapan TSE nin son dönemde başlattığı en önemli belgelendirme çalışmalarından biri Orman Ürünleri Sertifikasyonu dur. TSE ile Orman Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol ile başlatılan çalışma ormanlarımızı gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da karşılayabilecek şekilde yönetilmesi için atılan çok önemli bir adımdır. Bu sayımızda Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu ile yapılan röportajda, ülkemizin orman varlığının mevcut durumu, orman yangınlarının engellenmesi için alınan tedbirler gibi pek çok konuyla ilgili de bilgilenme fırsatı bulacaksınız. Saygılarımla. Hulusi ŞENTÜRK TSE Başkanı 1 TEMMUZ 2013

4 8 Ayın Konuğu Haberler Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU 27 33 37 Gönüllü İtfaiye İstasyonlarına Olan İhtiyacı Belirleyen Faktörler Söyleşi Laboratuvardaki Alevler Yangınla Mücadele ve Yangın Güvenliği Konusunda Belgelendirme 46 49 54 Binalarda Yangın Yalıtımı Esasları Söyleşi TÜYAK Başkanı İsmail TURANLI Alış Veriş Merkezleri Duman Kontrol Sistemleri 58 Kuruluşlarda Risk Değerlendirme ve Derecelendirme Erken Algılama Yangınla Mücadele ve TSE 75 78 85 Yangın Söndürücüler ve İthalat Denetimi 77 82 Yangın Yönetimi ve Bilişim Sistemleri 83 Araç Yangınları Baca Yangınları 88 ATEX 2

13 14 19 ALO 177 Yangın Hattı Yangın Yönetimi TSE Laboratuvarları ve Yangın Güvenliği Deney Faaliyetleri 40 43 44 Söyleşi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim KARAOSMANOĞLU Ülkemizde İtfaiyenin Tarihi Bir İtfaiyecinin Anıları 61 63 LPG İkmal İstasyonlarında Güvenli Hizmet Yangın Güvenliği 65 68 Risk Yönetimi ve Sigorta Afete Hazır İşyerinde Yangınla İlgili Önlemler 71 73 Yangın Güvenliği ve Yangın Ekipmanları Standartları İnsanca Yaşam Standardı Olarak Sigorta 89 EGOLF ve TSE Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Eğitimi 94 105 One Seven Basınçlı Hava Köpüğü Sistemi 90 Türkiye Ölçeğinde Yangın İstatistikleri 100 108 Otomatik Yangın Söndürme Sistem Ekipmanları Statik Elektrik ve Yangın Riski 3 TEMMUZ 2013

HABERLER GAPSHOES Fuarı Gaziantep te Düzenlendi Fuar kapsamında TSE ve GSO arasında kalibrasyon işbirliği protokolü imzalandı. TSE Başkanı Şentürk: Kalite yolcuğunda durmak veya geriye gitmek mümkün değil Gaziantep Sanayi Odası (GSO), Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu, Gaziantep Kunduracılar Odası, KOSGEB ve Akort Fuarcılık işbirliğiyle 17. Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye ve Yan Sanayi Fuarı (GAPS- HOES) düzenlendi. Gaziantep Ortadoğu Fuar Merkezinde düzenlenen fuarın açılışını Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı yaptı. GAPSHOES Fuarı na Gaziantep in yanı sıra Kayseri, İzmir, Hatay, Konya, İstanbul, Kahramanmaraş, Adana, Malatya, Şanlıurfa ve Suriye den gelen 150 firma 250 markasıyla katıldı. Kalibrasyon İşbirliği Protokolü Fuar kapsamında TSE ve GSO arasında Kalibrasyon İşbirliği Protokolü imzalandı. Protokolü TSE Başkanı Hulusi Şentürk ve GSO Yönetim Kurulu Başkanı Adil Konukoğlu imzaladı. Protokol ile Gaziantep Sanayi Odası nın TSE belgeli üyelerine, TSE den alacakları kalibrasyon hizmetlerinde yüzde 40, kalibrasyon eğitim hizmetlerinde ise yüzde 30; TSE belgesi olmayan üyelerine ise TSE den alacakları kalibrasyon hizmetlerinde GSO Başkanı Konukoğlu: Ayakkabı sektöründe TSE belgesi bulunan 28 firmanın16 sının Gaziantepli olması marka ve kalite duyarlılıklarını gösteriyor yüzde 30, kalibrasyon eğitim hizmetlerinde de yüzde 20 indirim uygulanacak. GAPSHOES FUARININ AÇILIŞINI BAKAN YAZICI YAPTI Ortadoğu Fuar Merkezinde düzenlenen GAPSHOES fuarının açılışını yapan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, hükümet olarak hedeflerinin Cumhuriyet in 100. kuruluş yıl dönümünde 500 milyar dolarlık ihracat yapan, kişi başına geliri 25 bin dolara ulaşmış, en az 10 marka oluşturmuş bir Türkiye olduğunu ifade ederek, Böyle bir Türkiye yi, Türk müteşebbisi, sanayicisi, tüccarı ile gerçekleştireceğiz. Hükümet olarak görevimiz hedef koymak, Türkiye yi o hedefe taşıyacak olan ekonomik hayatın aktörlerinin önündeki engelleri kaldırmak dedi. Bakan Yazıcı, ayakkabı üreticilerinin 2014 yılında ayakkabı ithalatında koruma önlemi uygulamasının son bulmasından endişe duyduğunu belirterek, bu süreçleri yakından değerlendireceklerini söyledi. Uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülükleri yok sayamaya- 4

HABERLER Bakan Yazıcı: Hükümet olarak görevimiz Türkiye yi hedeflerine taşıyacak olan ekonomik hayatın aktörlerinin önündeki engelleri kaldırmaktır caklarını kaydeden Yazıcı, bununla birlikte yerli üreticinin, sanayicinin, esnafın ticaret performansını gözetmek suretiyle sıkıntıya yol açmadan gerekli önlemleri alacaklarını vurguladı. Yazıcı Bu anlamda ihtisas gümrüğü bir çözüm ise bunu değerlendirelim. Onu da gerçekleştiririz dedi. Fuarın açılışında konuşan TSE Başkanı Hulusi Şentürk ise, Türkiye nin 2023 hedeflerine hızlı adımlarla ilerlediğine işaret ederek, kalite ve standardın bu ilerlemede vazgeçilmez unsurlar olduğunu belirtti. Gaziantep te son bir yıldır çok sıkı işbirliklerine girdiklerini ifade eden Şentürk, bu çalışmalarının mahsulünü kısa sürede aldıklarını söyledi. Şentürk, kalite yolcuğunda durmanın veya geriye gitmenin mümkün olmadığının altını çizerek, Daha iyisini başarmak mecburiyetindeyiz. Bunu başaramazsak Türk üreticisi dünya ile rekabet edemez dedi. Gaziantep Valisi Erdal Ata ise, Gaziantep te 500 civarında büyüklü küçüklü ayakkabı üreticisi ve 40 dan fazla fabrika bulunduğunu, Türkiye de en fazla ayakkabı üreten ve sektörel istihdam sağlayan şehir olduğunu belirtti. Ayakkabı sektörünün ithalatının ihracatından fazla olduğuna değinen Ata, Demek ki, bu sektörde daha yapmamız gereken çok işler var. İthalatta koruma duvarı kalkarsa ithalat artabilir, ayakkabı sektöründe ciddi tehlike yaşanabilir. Şimdiden tedbir almak faydalı olacaktır şeklinde konuştu. GSO Başkanı Abdulkadir Konukoğlu da Gaziantep in sanayi potansiyeli ve ihracat gücüyle Türkiye nin en önemli üretim merkezleri arasında yer aldığına işaret ederek, ürün yelpazelerindeki potansiyeli güçlü sektörlerden birisinin de ayakkabıcılık olduğunu kaydetti. Konukoğlu, ayakkabı ithalatında 2014 yılından itibaren koruma önlemi uygulamasının kaldırılacak olmasının sektörü sıkıntıya sokabileceğini, bunun için şimdiden ithalat baskısını azaltacak önlemler alınması için çalışma yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Gaziantep in geçtiğimiz yıl 177 ülkeye 6 milyar dolar ihracat yaptığını, bu yıl ihracatta 7 milyar doları hedeflediklerini söyleyen Konukoğlu, ancak Mısır, Irak ve Suriye deki son gelişmelerin ihracat potansiyellerini düşürdüğünü, ihracatçılara uygun koşullarda finansman desteği verilirse ihracatın hızlanacağını ifade etti. Gaziantepli 14 firmaya TSE belgesi TSE belgesi almaya hak kazanan 14 Gaziantepli firmaya belge vereceklerini belirten Konukoğlu, ülkemizde ayakkabı ve terlik sektöründe TSE belgesi bulunan 28 firmanın 16 sının Gaziantepli olmasının marka ve kalite duyarlılıklarını gösterdiğini vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından, ayakkabı ve terlik sektöründe TSE belgesi almaya hak kazanan 14 Gaziantepli firmaya belgeleri takdim edildi. 5 TEMMUZ 2013

HABERLER TSE Başkanı ŞENTÜRK: Standart Belgeleri İçin Yurt Dışına Çıkan Parayla 14 Bin Kişiye İş Sağlanabilir Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ile Bandırma Ticaret Borsası arasında Kalibrasyon ve Eğitim konularını kapsayan işbirliği protokolü imzalandı. TSE Başkanı Hulusi Şentürk imza töreninde yaptığı konuşmada standart belgeleri için yurt dışına çıkan parayla 14 bin kişiye iş sağlanabileceğini belirterek Bandırma daki kurum ve kuruluşlar ile şirketlerin yüzde 50 sinin kalite belgelerini TSE den almayı taahhüt etmeleri durumunda Enstitü nün Bandırma ya büro açabileceğini vurguladı. TSE Başkanı konuşmasında Kalite Belgesi nin önemine değinerek, Kalite belgesi almak yetmez. Eğer bu belgenin içini dolduramazsanız, yani kurumunuzda iyileştirmeler yapmazsanız, hiçbir anlamı olmaz. Yani, maliyetleri düşüremez, verimliliği artıramaz, çalışanlarınızın motivasyonunu ve müşteri memnuniyetini yükseltemezseniz, belgenin hiçbir önemi kalmaz. Kurum ve şirket çalışanlarının, verimliliklerini artırmalarının yolu, çalışanlarının mesailerini satın almaktan değil, beyin ve gönüllerini fethetmekten geçer diye konuştu. Küreselleşen dünyada, normlar ve standartlar açısından güçlü olanın ayakta kalabileceğini vurgulayan Şentürk, Türkiye nin de rekabette geri kalmamak için standartlara hakim olması gerektiğini söyledi. TSE Başkanı şöyle konuştu: Türkiye nin artık, ABD, Almanya gibi ülkelerden aldığı standartları uygulamak yerine standart yapmayı başarması gerekiyor. TSE nin yeni dönemde sektörden gelen bilgi ve talepler doğrultusunda hareket ettiğini belirten Şentürk, Önümüzdeki dönem için 300 milyon dolarlık bir yatırım planlıyoruz. 65 bin sanayiciye mektup yazarak, düşüncelerini bildirmelerini istedik dedi. Şentürk, TSE de 2 bin kişinin çalıştığına değinirken, Bu çalışanlarımız, bize başvuran herkese yardım etmek için ellerinden geleni yapıyor diye konuştu. TSE ile Bandırma Ticaret Borsası arasında imzalanan Kalibrasyon İşbirliği protokolü ile Ticaret Borsası nın TSE belgeli üyelerine, TSE den alacakları kalibrasyon hizmetlerinde yüzde 40, kalibrasyon eğitim hizmetlerinde ise yüzde 30; TSE belgesi olmayan üyelerine ise TSE den alacakları kalibrasyon hizmetlerinde yüzde 30, kalibrasyon eğitim hizmetlerinde de yüzde 20 indirim uygulanacak. Tören, TSE Başkanı Hulusi Şentürk ün, TSE den belge almaya hak kazanan kurum ve kuruluşlara belgelerini takdim etmesi ile son buldu. 6

THK Üniversitesi ile İşbirliği Protokolü İmzalandı HABERLER TSE ile Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi arasında standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alanlarında işbirliğinin geliştirilmesi, TSE tarafından THK Üniversitesi personeli ve öğrencilerine eğitim verilmesi, ortaklaşa projeler gerçekleştirilmesi amacıyla işbirliği protokolü imzalandı. TSE Başkanı Hulusi Şentürk, standardizasyon hizmetlerinin küresel ekonomide gelmiş olduğu seviyeyi Türkiye de anlatmakta zorluk çektiklerini belirterek, Dünya global bir köy haline geldi. Bu köyün bir evinde oturmak için de bu köyün normlarına uymak lazım. Çağımız artık normlar çağı. Ama o normlara uymak mı yoksa o normların oluşturulmasında etkin olmak mı? Türkiye artık buna karar vermeli dedi. THK Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Müslüm Cengiz Taplamacıoğlu ise, işbirliği protokolü çerçevesinde eylem planları hazırlayacaklarını ifade ederek, panel, sempozyum organizasyonlarımız var. Proje ve Ar-Ge çalışmalarında işbirliğine hazırız. Sertifikasyon hizmetlerinde, deney ve kalibrasyonlarında sizlere destek olacağımızı belirtmek istiyorum diye konuştu. Konuşmaların ardından işbirliği protokolü TSE Başkanı Hulusi Şentürk ve THK Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Müslüm Cengiz Taplamacıoğlu tarafından imzalandı. TSE Heyeti, İstanbul Valisi Mutlu İle Görüşmelerde Bulundu TSE Heyeti, 8 Temmuz 2013 tarihinde İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu yu ziyaret etti. Deney ve Kalibrasyon Merkezi Başkanı ve Marmara Bölge Koordinatörü Mehmet Hüsrev, Belgelendirme Grup başkanı Tevfik Levent Büyükatak, Marmara Eğitim Müdürü Ahmet Turan Hocaoğlu ve Ekrem Yüksel den oluşan TSE heyeti, Vali Mutlu ya, TSE ödül törenine katıldığı ve Enstitümüze gösterdiği ilgi ve alaka için teşekkürlerini sundular. Ziyaret esnasında Vali Mutlu, TSE nin belgelendirme, uygunluk değerlendirme, eğitim ve diğer faaliyetlerine ilişkin bilgilendirildi, ayrıca özellikle engelsiz yaşam alanlarına yönelik belgelendirme faaliyetleri üzerine açıklamalar yapıldı. Avni Mutlu ise TSE yi daha yakından tanımak ve TSE ile ilgili detaylı bir sunum almak istediklerini belirterek, TSE heyetinin yapmış olduğu ziyaretten memnun kaldıklarını ifade etti. 7 TEMMUZ 2013

AYIN KONUĞU Orman ve Su İşleri Bakanı Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU, 1948 yılında Afyonkarahisar ın Şuhut ilçesinde doğmuştur. İlköğretimini Şuhut Zaferyolu İlkokulunda tamamlamıştır. Şuhut Orta Okulunda 1. ve 2. sınıfı, son sınıfı ise Afyon da okumuştur. 1966 yılında Afyon Lisesinden mezun olmuştur. Tarihe olan merakı nedeniyle 1971 yılında İTÜ İnşaat Fakültesinden mezun olduktan sonra 1972 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne kaydolmuştur. Vatani hizmeti esnasında ve sonrasında İstanbul Teknik Üniversitesinde asistanlık yaparken İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde tahsil görmüş ve ikinci Fakülteyi 1978 yılında bitirmiştir. 1971 İTÜ İnşaat Fakültesinden İnşaat Yüksek Mühendisi olarak mezuniyetinden sonra vatani vazifesini yaptığı Erzincan 3. Ordu İnşaat Emlak Başkanlığında çok sayıda askeri tesise imzasını atmıştır. Askerlik hizmetinden önce Yıldız Teknik Üniversitesinde bilahare İTÜ İnşaat Fakültesinde akademik hayata devam etmiştir. İTÜ de 1978 yılında Çevre Mühendisliği Bölümünün kuruluşunda vazife almış, 1980 yılında doktorasını tamamladıktan sonra bir yıl süre ile Hollanda da doktora sonrası çalışmalar yapmıştır. 1984 yılında Doçent, 1991 yılında ise Profesör unvanını kazanmıştır. Bu esnada kamu kurum ve kuruluşları, sanayi ve belediyelere müşavirlik, proje yapım ve kontrollük hizmetlerinde vazife almıştır. Çevre Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanlığı ve Fakülte Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır. 2003 yılından itibaren DSİ Genel Müdürlüğüne getirilmiş, 4,5 yıllık görev süresinde DSİ, yaklaşık 10 milyar TL lik yatırımı bitirerek ülke ekonomisine kazandırmıştır. 2007 yılında mensubu olduğu İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyeliğinden ve DSİ Genel Müdürlüğünden milletvekili seçimlerine katılmak gayesiyle ayrılmıştır, 61. Hükümette Orman ve Su İşleri Bakanı olarak görev alan Prof. Dr. Veysel EROĞLU evli ve 4 çocuk babasıdır. İngilizce bilmektedir. Prof. Dr. Veysel EROĞLU: Son on yıllık yangın çıkış sebepleri incelendiğinde meydana gelen yangınların % 90 nı insan kaynaklıdır. Herhangi bir duman görüldüğünde ücretsiz ALO 177 hattının aranarak bize bildirilmesi daha hızlı müdahale için çok önemlidir. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU nun belirttiği gibi, Akdeniz kuşağında yer alan Ülkemiz tüm Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi orman yangınlarına hassas bir coğrafya içerisindedir. Yaşadığımız bu yaz aylarında sıcaklık, nem ve rüzgârın etkisiyle orman yangınları riski, doğal olarak artmaktadır. Sayın Bakanla orman yangınları üzerine bir söyleşi yaptık ve Bakanlık olarak bu konuda neler yaptıklarını sizlerle paylaşmak istedik. STANDARD - Sayın Bakanım, küresel ısınma problemini yoğun yaşadığımız günümüzde ormanların önemini bir kez de sizin görüşlerinizle okuyucularımıza yansıtabilir miyiz? 8

V. EROĞLU - Orman, insanlığa gıda, yakıt, barınak, temiz hava ve su, ilaç, gelir kaynağı, istihdam, dinlenme, peyzaj gibi maddi-manevi birçok ekonomik, ekolojik, sosyal ve kültürel faydalar sunan doğal bir kaynaktır. Bir ekosistem olarak orman, belirli bir kapalılıkta ağaçlar, diğer bitki ve hayvan topluluğu ile topraktaki gözle görünmeyen diğer organizmaların cansız çevreyle belli bir denge içinde karşılıklı olarak birbirleriyle etkileşimde bulunduğu canlı bir sistem ve topluluktur. Bu paha biçilemeyen doğal kaynağın maddi ve manevi faydalarının ve hizmetlerinin kıyamete kadar sürmesi, tabiatına uygun olarak devamlılık ilkesi ile idare edilmesine bağlıdır. Ormanlar dünyadaki en önemli döngüler olan Karbon, Oksijen ve Su döngülerinde de önemli rol oynarlar. İklim değişikliği binlerce yıldır insanlığı etkilemektedir. Medeniyetlerin gelişmesi ve yok olmalarıyla sıkı bağlantısı vardır. Dünya bin yılları kapsayan sıcak ve soğuk periyotlardan geçerek bugünkü orman biyoçeşitliliği oluşmuştur. Kuraklığın olduğu dönemler bilinenin aksine soğumanın olduğu dönemlerde daha fazladır. Sıcaklık düşük olduğu için buharlaşma azdır. Bu da yağış azlığını getirmektedir. Küresel soğumanın olduğu dönemler kıtlık ve savaşların en çok yaşandığı dönemlerdir. Bu açıdan bakıldığında, ısınmayla birlikte buharlaşma, buzların erimesi ile birlikte sel afetleri ve yüksek sıcaklıkların sebep olduğu afetler gibi olumsuz etkilerin yaşanması kaçınılmaz olmakla birlikte; yağmur bulutları ve yağışlarda artışlar ile havadaki karbondioksitin artması ormanların büyüme ve gelişmesinde bazı olumlu etkilere sahiptir. Türkiye bu açıdan bakıldığında ormanlarımız açısından iklimden olumlu etkileneceği söylenebilir. Sıcaklık artışları, orman yangınları ve böcek zararlarını artıracağından ormanları karbon depolayan sistemler olmaktan çıkarıp atmosfere karbon salan sistemler haline getirebileceği hususu dikkate alınarak ağaçlandırmalarda yer ve tür seçimine dikkat etmek, ormanlarda yakıt yükünü azaltıcı bakım müdahaleleri, denetimli yakma, temiz işletmecilik gibi yangın çıkmadan önce alınacak tedbirlerle bu risk azaltılabilir. STANDARD - Türkiye deki orman alanları ile ilgili neler söylersiniz? Orman alanları yeterince verimli kullanılıyor mu? V. EROĞLU - Türkiye de orman alanlarıyla ilgili bilgiler 10 ar yıllık dönüş süreleriyle yapılan orman amenajman (yönetim) planlarından elde edilmektedir. Envanter verileri dönemler itibarıyla değerlendirmeye tabi tutulmakta ve orman varlığımızla ilgili bilgiler yayınlanmaktadır. 1962 yılında Devlet Planlama Teşkilatının kurulması ile birlikte 1963-1972 döneminde Türkiye nin tüm ormanlarının amenajman planları tamamlanmış elde edilen orman envanteri verileri, 1980 yılında yayımlanmıştır. Bu döneme ait envanter değerlendirme sonuçlarına göre, genel ormanlık alan 20,2 milyon ha, toplam ağaç serveti 935 milyon m 3 ve yıllık cari servet artımı 28 milyon m 3 tespit edilmiştir. 2005-2012 yılları arasında yenilenen orman amenajman planlarının ENVANİS veri tabanında güncellenmesi sonucu elde edilen verilere göre ülke ormanları 21,7 milyon ha, toplam ağaç serveti 1,5 milyar m 3 ve yıllık cari servet artımı 42 milyon m 3 olarak tespit edilmiştir. Bu 40 yıllık dönemde ormanlık alanda yaklaşık 1,5 milyon hektarlık bir artış olmuş, ormanların ülke genel alanına oranı da %26,1 den %27,6 ya yükselmiştir. 1973 ile 2012 dönemi arasında ülke ormanlarının ağaç servetinde yaklaşık 560 milyon m 3 artış olmuştur. Ormanlarımız 2005 yılından itibaren ekosistem tabanlı fonksiyonel planlama yöntemiyle ve katılımcı yaklaşımla çok yönlü faydalanma esas alınarak planlanmaktadır. Ormanlarımızın yaklaşık 1/3 i ekolojik ve sosyal fonksiyonlara ayrılmıştır. Bu planlama yaklaşımıyla odun üretimi belli miktarda tutulmakta, ormanların sürdürülebilirliğinin yanı sıra verim ve kalitesi artmaktadır. STANDARD - Orman varlığımızın artırılması için neler yapılıyor? V. EROĞLU - Ülkemizde orman alanlarımızın artırılması amacıyla ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmaları uzun yıllardan beri devam etmekte olup son 10 yılda yapılan çalışmalar büyük bir ivme kazanmıştır. 9 TEMMUZ 2013

Ülkemizde ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve rehabilitasyon çalışmalarıyla alakalı istatistiklerin tutulduğu 1946 dan günümüze kadar geçen 66 yıllık süre zarfında 7 milyon 377 bin hektar sahada çalışma yapılmış olup, bu çalışmaların % 50 si yani 3 milyon 691 bin hektarı 2003-2012 yıllarını kapsayan son 10 yılda gerçekleştirilmiştir. Birleşmiş Milletler ve FAO kayıtlarına göre dünyada her yıl orman varlığı yaklaşık 13 milyon hektar azalırken, yapılan bu çalışmalar neticesinde Türkiye ağaçlandırmada dünyada en çok ağaçlandırma yapan ilk 3 ülke arasında yer almıştır. Diğer yandan OECD nin Çevresel Performans Türkiye İncelemesi Raporu nda Türkiye nin erozyonla mücadelede dünya lideri olduğuna yer verilmiş olup, OECD Genel Sekreteri Angel GURRIA bizzat Ankara ya gelerek bu çalışmalardan dolayı Türkiye yi takdir etmiştir. 2002 yılında Türkiye nin orman varlığı 20,8 milyon hektar olup, bu gün bu rakam 21,7 milyon hektara ulaşmıştır. Yani Türkiye nin son 10 yılda 900 bin hektar, yani 9 milyon dekar yeni orman alanı kazandırılmış, 2002 yılında 1,2 m 3 milyar olan ormanlardaki odun serveti bugün 1,5 milyar m 3 e yükselmiştir. Başbakanlık tarafından 2007 yılında yayınlanan genelgeyle Milli Ağaçlandırma Seferberliği başlatılmış olup bu kapsamda 2008-2012 yılarını kapsayacak şekilde düzenlenen Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı ile beş yılda 2,3 milyon hektar alanın ağaçlandırılması ve rehabilitasyonu hedeflenmiştir. Seferberlik sonunda hedefler aşılarak 2 milyon 429 bin hektar alanda çalışma yapılmıştır. Seferberlik çerçevesinde; 8 bin 315 kilometre karayolu ile 2 bin 262 kilometre köy yolu ağaçlandırılarak, 6 milyon 600 bin fidan dikilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde beş yılda 27 bin okul bahçesine 5 milyon 500 bin fidan dikilmiş, Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokol ile de 1.095 sağlık ocağı ve hastane bahçesinde 267 bin fidan toprakla buluşturulmuştur. Genelkurmay Başkanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde kışlalarımızda 7.800 hektar alanı ağaçlandırmış ve 11 milyon 492 bin adet fidan dikilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan protokol kapsamında ise 9 bin 826 ibadethane ve mezarlık ağaçlandırılarak 1 milyon 300 bin fidan dikilmiştir. STANDARD - Orman yangınları özellikle içinde bulunduğumuz aylarda çok sık yaşadığımız felaketler. Ülkemiz orman yangını yönünden nasıl bir risk altındadır? V. EROĞLU - Ülkemizde 21,7 milyon hektar orman bulunmaktadır. Ormanlarımız genellikle deniz kıyılarımızda ya da kıyılarımıza yakın yerlerde yoğunlaşmıştır. % 60 i, yani Kahramanmaraş tan başlayıp Akdeniz ve Ege yi takiben İstanbul a kadar uzanan 1700 km lik sahil bandının 160 km. derinliğindeki bölümü yangın açısından riskli bölgeler olup bu alanda yayılış gösteren 12,5 milyon hektar orman alanı yangına birinci derecede hassasiyet taşımaktadır. Özellikle bu yörelerimizde yaz aylarında çok miktarda orman yangını meydana gelmekte ve binlerce hektar ormanlık alan ve doğal güzelliklerimiz yok olmaktadır. Ülkemiz, Akdeniz kuşağında yer almakta ve tüm Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi orman yangınlarına hassas bir coğrafya içerisinde bulunmaktadır. Orman yangınları meteorolojik şartlara göre her mevsimde çıkabilmektedir. Özelikle yaz aylarında sıcaklık, nem ve rüzgârın etkisiyle orman yangınları riski artmaktadır. Son on yıllık orman yangını verileri incelendiğinde en kritik ayların haziraneylül ayları olduğu görülmektedir. Her yıl dünyada ortalama 5 milyon hektar, Akdeniz kuşağında ise ortalama 550 bin hektar orman yangınlarından zarar görmektedir. Ülkemiz ormanlarının yaklaşık 12,5 milyon hektarı yangına çok hassas bölgelerde bulunmaktadır. STANDARD - Orman yangınlarının en önemli sebebi insandır denir. Bu gerçekten doğru mudur? Orman yangınlarının sebepleri nelerdir? V. EROĞLU - Ülkemizde orman yangınlarının %92 sinin çıkış sebebi İNSAN KAYNAKLI dır. Her yıl ortalama 2000 adet orman yangını sonucu yaklaşık binlerce hektar or- 10

man alanımız zarar görmektedir. Son 10 yılda (2003-2012) çıkan yangınların sebepleri tahlil edildiğinde; Yıldırım: % 8, Kasıt: % 13, Sebebi Belli Değil: % 21 İhmal - Dikkatsizlik: % 58 olduğu görülmektedir. STANDARD - Ülkemizin Yangın Risk Haritası nasıl veriler içeriyor? V. EROĞLU - Orman Yangınları Risk Haritaları için kullanılan veriler; meteorolojik tahmin verileri (nisbi nem, sıcaklık, rüzgar yönü ve hızı, yağış geçen gün sayısı) ve topoğrafik veriler (bakıya göre fön etkisi) dir. Kullanılan datalar Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü tahminlerinden oluşmakta olup, MEUS (Meteorolojik Erken Uyarı Sistemi) için altlık teşkil etmektedir. Orman Yangınları için Risk Raporları bir gün öncesinden hazırlanarak Orman Bölge Müdürlükleri ve tüm ilgililer uyarılmaktadır. Yangın sırasında da yine bu tahminler kullanılarak muhtemel yangın davranışı tespit edilmekte ve mücadele stratejisi buna göre oluşturulmaktadır. STANDARD - Orman ve Su İşleri Bakanlığı, orman yangınları ile nasıl bir mücadele stratejisi belirlemiştir? V. EROĞLU - Orman yangınlarını önleme ve mücadele görevi yasalarla Orman Genel Müdürlüğümüze verilmiş ve teşkilatımız devletimizin mevcut imkânlarını en verimli biçimde kullanarak orman yangınları konusunda tüm yurda yayılmış ciddi, donanımlı ve deneyimli bir organizasyon oluşturmuştur. Orman yangınlarıyla mücadelede 3 temel stratejimiz vardır. Önleme: Yangın çıkmasına mani olmak (Eğitim ve bilinçlendirme). Söndürme: Erken uyarı, hızlı ve etkin müdahale. Rehabilite: Yanan alanların hızla ağaçlandırılması. STANDARD - Elbette öncelikli amacımız orman yangınlarının önlenmesi. Orman yangınlarına karşı alınan tedbirler nelerdir? V. EROĞLU - Orman yangınlarını önlemeye yönelik çalışmalarımız başında halkın eğitim ve bilinçlendirilmesi gelmektedir. Bu kapsamda; - Okullarda çocuklarımıza orman sevgisini kazandırabilmek için eğitimler yapılmakta (2013 yılında 246.129 adet ilköğretim öğrencisine ulaşılmış ve bu eğitim faaliyetleri yıl boyu devam edecektir), - Orman köylülerine yönelik eğitimler düzenlenmekte, - Orman köyleri muhtarları ile toplantılar yapılmakta (2013 yılında 17.445 adet köy ziyareti yapıldı), - Avcı, çoban ve çiftçilerin eğitimlerine ağırlık verilmekte (2013 yılında 22.314 adet çoban eğitildi), - Yangın mevsimi öncesi yörede bulunan çevreyle ilgili sivil toplum örgütleriyle toplantı yapılarak orman yangınlarıyla mücadelede bu örgütlerin katılım ve desteklerinin sağlanması hedeflenmekte, Genel kapsamlı bilinçlendirme faaliyetleri başlığı altında da, belirli gün ve hafta etkinlikleri düzenlenmekte, - Yöresel etkinliklere katılım sağlanmakta, - Yerel yönetimlerle koordinasyon toplantıları yapılmakta, - Radyo ve televizyonlarla işbirliği kurarak ormanlarımızı ve ormancılığımızı anlatan programların düzenlenmekte, - Basın kuruluşlarıyla toplantı ve tanıtım gezileri düzenleyerek yangın mevsimi boyunca uyarıcı mesajların yerel medya organlarında yayınlanması sağlanması için çalışmalar yapılmakta, - Turizm acenteleri ve turistik tesislerde çalışan personele eğitim verilerek, yangın riskinin yüksek olduğu bölgelerde bulunan ormana yakın veya bitişik turistik tesislerin personeli, orman yangınları ve alınması gereken önlemler konusunda bilgilendirilmelerini sağlanmakta ve - Askeri birliklerin eğitimleri gerçekleştirilmektedir (2013 yılında 8200 asker eğitime tabi tutulmuştur). Orman yangınlarının önlenmesine yönelik çalışmaların bir diğer ayağı da önleme tesisleri ve silvikültürel faaliyetlerdir. Bu kapsamda; - YARDOP (Yanan orman alanlarının rehabilitasyonu ve yangına dirençli ormanlar tesisi projesi) ile yangına dayanıklı ormanlar kurulmaktadır. - 2011-2020 yılları arası her yıl 1.000 km olmak üzere toplam 10.000 km yangın önleme tesisi yapılacaktır (2013 yılı itibari ile 2500 km yapılmıştır). - Yangın söndürme süresini kısaltmak için ülkemiz genelinde havuz ve gölet sayısı 1.850 adede ulaşmıştır. 11 TEMMUZ 2013

- Yol kenarı temizliği, dal budaması ve kış aylarında kontrollü yakma ile yanıcı maddenin azaltılması çalışmalarına devam edilecektir, - 2012 yılında Yangına İlk müdahale süresi 18 dakikaya indirilmiştir. Yangına müdahale süresini 15 dakika ya indirme çalışmaları devam etmektedir. - 2023 yılına kadar yangınla mücadelede görev alan tüm teknik personelin yangın uzmanı olarak yetiştirilmesi planlanmaktadır. - Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünce günlük Yangın Risk Haritası oluşturulmakta ve riski yüksek bölgelere uyarılar yapılmaktadır. STANDARD - Bakanlık olarak yangın riskinin yüksek olduğu bu yaz günlerinde nasıl bir izleme yapılıyor? V. EROĞLU - Orman yangınlarının tespiti ve müdahale ekiplerine en kısa sürede bildirilmesi için 776 adet kuleden ormanlar 24 saat gözetlenmektedir. Orman yangınlarının uzaktan algılanması ve otomatik yangın bulma sistemi olarak 2013 yılında 77 gözetleme kulesinde 154 kamera kullanılmaktadır. STANDARD - Yangınları önleme ve söndürmede kullanılan teknolojiler konusunda hangi düzeydeyiz? V. EROĞLU - Orman yangınlarında, yangın yönetim sistemi geliştirilerek kullanılmaktadır. Bu sistem ile orman yangınlarında kullanılan tüm hava ve kara araçları anlık olarak takip edilebilmektedir. 2008 ve 2009 yıllarında e-türkiye ödülü, 2012 yılında geçmiş on yılda birinci olan 48 proje arasından en iyi gelişim gösteren proje ödülünü almıştır. Ayrıca Orman yangınlarının uzaktan algılanması ve otomatik yangın bulma sistemi 154 kamera ile Orman yangınının başlamasında itibaren çıkan duman 15 saniye içerisinde Yangın Harekat Merkezlerine bildirilmektedir. STANDARD - Orman yangınına müdahale hem yerden hem de havadan yapılıyor. Bu müdahaleleri gerçekleştiren milli yangın filomuz hakkında bilgi verebilir misiniz? V. EROĞLU - 2013 yılında orman yangınları ile mücadelede; - 929 adet ilk müdahale ekibi oluşturulmuştur. Toplam 19.000 personel görev yapmaktadır. Personelin 11.000 adeti yangın işçisi, 3.000 i teknik eleman ve 5.000 i diğer personeldir. - 2.222 adet araç ve iş makinesi, 38 adet hava aracı görev almaya hazırdır. Bunların 973 ü Arazöz, 282 i Su tankeri, 504 i İlk Müdahale Aracı, 6 adeti İdari Helikopter, 26 adeti Su Atar Helikopter ve 6 adeti Amfibik Uçaktır. STANDARD - Yanan alanların yeniden ağaçlandırılması nasıl mümkün oluyor? V. EROĞLU - Yanan alanların ağaçlandırma çalışmaları yılı içerisinde yapılmaktadır. Bu tür sahalarda YARDOP (Yanan orman alanlarının rehabilitasyonu ve yangına dirençli ormanlar tesisi projesi) ile Yangına dayanıklı ormanlar kurulmaktadır. STANDARD - Orman yangınları konusunda uluslararası bir işbirliğine tanık oluyoruz. Geçen sene Yunanistan daki orman yangınına Türkiye olarak müdahale ettik. Orman yangınlarıyla mücadele konusunda bu ortak çalışma nasıl yürütülüyor? V. EROĞLU - Sadece ülke sınırlarımız içerisinde değil komşularımızda çıkan orman yangınlarına destek veriyoruz. KKTC, Suriye, Gürcistan, Makedonya, Bosna-Hersek, Yunanistan, Rusya, İsrail, Arnavutluk, Libya gibi komşu ülkelerde çıkan yangınlara helikopter ve uçak göndererek destek olduk. Bu amaçla bölgesel müdahale gücü oluşturulmasında Türkiye olarak öncülük edeceğiz. STANDARD - Orman yangınları ile ilgili olarak okuyucularımıza nasıl bir çağrıda bulunursunuz? V. EROĞLU - Son on yıllık yangın çıkış sebepleri incelendiğinde meydana gelen yangınların % 90 nın insan kaynaklı olduğunu belirtmiştik. Nedenlerine bakıldığı zaman ise piknik ateşi, çoban ateşi, anız yakılması, avcı ateşi, kasıt gibi nedenlerle orman yangınlarının çıktığı görülmektedir. Orman Genel Müdürlüğümüzce her yıl ortalama 4000 adet anız ve kırsal alan yangınına müdahale edilmektedir. Özellikle rüzgârın şiddetli olduğu zamanlarda çıkan anız ve kırsal alan yangınları bazen ormanlarla birlikte yerleşim yerlerini, köyleri, tatil sitelerini de tehdit etmektedir. Bu nedenlerle havanın kritik olduğu, özellikle rüzgârın şiddetli ve nisbi nemin düşük olduğu günlerde anız yakılmaması orman içerisinde ve yakın yerlerde özellikle riskli dönemlerde vatandaşlarımızın ateşle ilgili faaliyetlerden uzak durmaları gerekmektedir. Herhangi bir duman gördüklerinde de ücretsiz ALO 177 hattını arayarak bize bildirmeleri daha hızlı müdahale için çok önemlidir. STANDARD - Dergimiz adına teşekkür ediyoruz. 12

ALO 177 YANGIN HATTI ALO 177; Türkiye genelinde 24 saat hizmet veren ücretsiz ORMAN YANGIN İHBAR hattıdır. Yangın mevsiminde ülkemiz ormanları 775 adet yangın gözetleme kulesi aracılığı ile 7/24 sürekli izlenmektedir. Azda olsa bu kuleler tarafından görülemeyen vadi içi gibi ormanlık alanlarda yangın çıkabilmektedir. Yangın gözetleme kuleleri tarafından görülemeyen bu alanlarda, vatandaşların gördükleri en ufak bir dumanı bile orman teşkilatına haber vermelerini sağlamak amacı ile kurulmuştur. Bu hat, orman yangınları ile birlikte işgal, kaçak yapılaşma, kaçak kesim ve ormancılık alanlarına yapılan her türlü tacizin ihbarı için de ücretsiz aranabilmektedir. ALO 177 yangın ihbar hattında yapılan ihbarlar, görevli personel tarafından yangın mevsiminde 24 saat teyakkuz halindeki birimlere anında aktarılmaktadır. Ekipler en kısa sürede olay mahalline intikal ettirilerek yangının kısa sürede söndürülmesi sağlanmaktadır. ALO 177 hattı Türkiye nin her yerinden evden, işten, her türlü GSM operatörlerinden, Ankesörlü telefondan 24 saat ücretsiz aranabilmektedir. Ayrıca İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü akıllı telefonlar için bir uygulama gerçekleştirmiştir. Uygulama ile kullanıcı Alo 177 İhbar hattına görüntülü ihbarlar yapabilmektedir. Herhangi bir yangın, anında akıllı telefonu ile fotoğraf çekip bulunduğu konum ve koordinat bilgisine göre tek tuşla e-posta gönderebilmektedir. Son yıllarda orman yangın ihbarlarının büyük bölümü ALO 177 orman yangın ihbar hattından gelmektedir. 13 TEMMUZ 2013

YANGIN YÖNETİMİ Yangın Yönetimi İtfaiyenin temel görevi, insanların uğradığı yangın, sel, çökme, kayma ve benzeri felaketlere müdahale ederek zararı azaltmak ve insanları kurtarmaktır. Bu çalışmalardaki başarı derecesi, olay yerindeki ekibin organizasyonuna ve koordinasyonuna yani yangın yönetimine bağlıdır. Yangın yönetimini sağlayacak olan ise, olay yerindeki komutandır. Bazıları ekip amiri, bazıları kumandan olarak adlandırılır. Komutan kelimesi her ne kadar askeri bir terimi hatırlatsa da, yangın yeri bir savaş meydanı gibi olduğundan ve itfaiyeciler ateş savaşçıları olarak isimlendirildiğinden komutan kelimesinin kullanılmasının daha uygun olduğuna inanıyorum. Görev ve Komuta Özellikleri Büyük olaylarda farklı ekipler olaya müdahale ettiğinden ve her olayda genellikle ekipler değiştiğinden her olay farklı bir özellik gösterir. Daha önce hazırlanan planların tam olarak uygulanması çoğu zaman mümkün değildir. Olay yerinde, ekiplerin niteliklerine ve olayın boyutlarına uygun programın hazırlanması ve bunun çok çabuk uygulanması gerekir. Bunu yapacak olan kişinin, yani komutanın bilgi seviyesi ve deneyimi ile yetki seviyesi, planların iyilik derecesinde büyük rol oynar. Her itfaiye istasyonu için bir komuta birimi olması, itfaiye birliklerinin daha kolay bir şekilde yönetilmesi ve kontrol edilmesi için gereklidir. Komuta eden personel diğer personel gibi yetişmeli ve diğer personelin karşılaşacağı durumları iyi bilmelidir. Ayrıca, eğer felaketin boyutu çok büyükse, başka bir istasyonun komuta birimini gerekli biçimde harekete geçirecek bir sistem olmalı ve harekete geçirilen komuta birimi de olayın olduğu yerde gerekli komuta işlemlerini takip etmelidir. Komutan ve Organizasyonu İtfaiye olaylarında, yetki ve sorumluluğa sahip olan ve olaya müdahale planlarını hazırlayarak ekiplerin görev dağılımını yapan ve yönlendiren kişiye komutan denir. Olay yerindeki diğer amirler komutanın emrindedir. Askeri birliklerde ve birçok ülkede, bir olayda birçok Prof. Dr. Abdurrahman KILIÇ İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi komutan ve bunları yöneten bir başkomutan bulunmasına rağmen, ülkemizdeki itfaiyelerde başkomutan terimi kullanılmaz. Bazı ülkelerde başkomutan görevini yapan kişiye merkezi komutan da denilmektedir. Ülkemizde, itfaiye olayına müdahale eden en yüksek rütbeli personel, olayın komutanı olarak kabul edilir. Olayın büyüklüğüne ve iştirak eden grup ve müfrezelerin sayısına göre komutan değişir. Bir müfrezenin iştirak ettiği olaylarda müfreze amiri komutan, grubun katıldığı olaylarda grup amiri komutan, müdür yardımcılarının iştirak ettiği olaylarda müdür yardımcısı ve müdürün iştirak ettiği olaylarda müdür komutan olarak görev yapar. İtfaiyelerde bir olaya müdahale öncelikle olayın olduğu yere en yakın müfreze veya grup tarafından yapılır. Olay yerine gelen ekip amiri ilk değerlendirmeyi yaparak Komuta Merkezine bilgi verir ve olaya müdahale eder. Müfrezelerin müdahale ettiği olaylarda birinci derecede sorumlu olan ve olayın komutanı müfreze amiridir. Grup amiri ve komuta birimi olaydan sorumlu olmakla birlikte, olay yerindeki komutanın isteklerini yerine getirmek zorundadır. Ekip amiri, emir komuta zinciri ile birimindeki çavuş ve onbaşılara (neden bilinmez bazı işgüzarlar yeni itfaiye yönetmeliğinde yüzyıllardır kullanılan onbaşı rütbesini kaldırmışlardır, bu değişikliği yapanları; itfaiyeyi tanımayan, itfaiyenin ne olduğunu bilmeyen, geleneklere saygı göstermeyen, kendilerini bir şey zanneden ama bir şey olamayan zavallılar olarak tarif etmek mümkün) verdiği talimatlarla olaya müdahale eder ve merkeze gerekli yardımları belirtir. Grup amiri olayı takip eder ve olayın boyutuna bakarak herhangi bir emir bekleme- 14

den, gerekiyorsa olay yerine hareket eder. Olay yerine ulaştığında olayın sorumlusu ve komutanı grup amiridir. Birden fazla grubun iştirak ettiği olaylara müdür yardımcıları katılmak zorundadır. Dolayısıyla olayın komutanı müdür yardımcısıdır. Müdür yardımcısı gelinceye kadar olaya ilk gelen grup amiri ve olay yerine gelmişse bölge grup amiri komutanlık yapar. Müdür geldiği zaman yetki ve sorumluluk müdüre geçer ve komutan olarak görev yapar. İtfaiye Birliklerinin Komutası İtfaiye içinde görev yapan, küçük ve büyük rütbeli bütün personel olayın türüne göre komutandır. Bir araçla gidildiği zaman olayın komutanı onbaşı veya çavuştur ve olay sırasında bütün yetki ve sorumluluğa sahiptir. Bu nedenle de komutan denildiğinde hiçbir zaman idareci personel akla gelmemelidir. Her rütbeli personel komutan olabileceğine göre, itfaiye birliklerinin komutası bütün itfaiyecileri yakından ilgilendirir. İtfaiye olaylarındaki komutayı incelemek için öncelikle itfaiyecilerin katıldığı olayların diğer olaylardan farklılıklarını bilmek gerekir. İtfaiye Olaylarının Özellikleri İtfaiye olaylarının diğer olaylardan oldukça değişik tarafları ve aşamaları vardır. İtfaiyede komuta, itfaiye olayların niteliğine bağlıdır. Hiçbir olay bir başkasının aynısı değildir. Bazen benzerlik gösterse de yapı, çevre ve yangının gelişimi bakımından farklılıklar olur. Dolayısıyla da her olayın kendine özgü müdahale ve organizasyon şekli olmalıdır. İtfaiye olaylarının üç önemli özelliği; zamanın çok önemli olması, taşıdığı tehlike riskleri ve olay yerinin uygunsuzluğudur. İtfaiye operasyonlarının çabuk olması, olası tehlikelerin giderilmesi ve olay yerindeki düzensizliklerin azaltılması öncelikle göz önüne alınması gereken hususlardır. - İtfaiye Operasyonlarının Çabukluğu İtfaiye olaylarına ne kadar çabuk müdahale edilebilirse kontrol altına alınması o kadar çabuk olur. Bu çabukluk olay yerine geldikten sonra da önemlidir. Birinci adımda bu çabukluk düşünülmeli, uygulanacak operasyonların felaketin yayılma hızından daha çabuk olmasına dikkat etmelidir. İkinci olarak, düşünülen müdahale planı uygulanabilir olmalıdır. Müdahale şekli mantıklı, eksiksiz ve belirgin olsa da, uygulaması zorsa veya fazla uzun sürüyorsa, bu yanlış taktiktir. Uygulanacak taktiklerde aranan özellik, çabukluk yanında uygulanabilirliktir. Üçüncü adım, kararın çabuk verilmesidir ve itfaiye operasyonlarında en önemli noktadır. Genelde yangının olduğu yerde yangına nasıl müdahale edileceğine dair bir toplantı düzenlemek çok zordur. Durum bilinmiyorsa bile, kararın çabuk verilmesi şarttır. Genel organizasyondaki planların uygulanması zaman alır ve aynısı hiçbir zaman uygulanamaz. Önce karar vermek ve daha sonra bunları gözden geçirmek en uygun yoldur. - Müdahale Sırasında Tehlikeler İtfaiye operasyonları tehlikelilerle doludur. Çökme, düşme, patlama, zehirli gaz tehlikeleriyle sık sık karşılaşılabilir. Komutan görevini kararlı bir şekilde yapmalı, fakat aynı zamanda itfaiyecilerin emniyetini de düşünmelidir. Yani itfaiye komutanı iki zıt görevi aynı anda yerine getirmek zorundadır. Birincisi olayı bitirmek için belli riskleri karşılamak, ikincisi ise itfaiyecilerin emniyetini sağlamaktır. Bunun için ikisinin de aynı anda değerlendirilmesi gerekir. Tehlike olmayan bir yerde itfaiyecileri içeri göndermeyerek olayın çok büyümesine sebep olabileceği gibi, tehlikeli bir yere göndererek de itfaiyecileri tehlikeli duruma sokmuş olabilir. Bunun için de ileride açıklanan komutanın görevleri iyi bilinmelidir. - Operasyon Alanının Uygunsuzluğu İtfaiyenin çalıştığı olay alanı her zaman güç bir yerdir. Genellikle olay yerindeki insanlar ruhsal bakımdan kendilerini kaybetmiş durumdadır. Vatandaşların olaya karışmaları çalışmaları yavaşlatır. Olayın meydana getirdiği enkazlar da çalışma koşullarını güçleştirir. Olayın olduğu yerde itfaiye komutası tüm bu durumlar göz önüne alınarak yapılır. İtfaiye Olaylarının Komutası - Komuta Etme Özellikleri Bir komutanın emrindekiler onun verdiği emirleri olduğu gibi yerine getirdiği için, ekibinin yaptıkları ve elde ettikleri tüm sonuçların sorumluluğunu komutan üstlenmelidir. Komutan sadece komut verir ve sorumluluğu onu uygulayan personel taşırsa, hiç bir şeyin garan- 15 TEMMUZ 2013

tisi olmaz ve başarı sağlanamaz. Komutan her riskin sorumluluğunu kabul etmeli ve çalışmalarıyla bunu personele göstermelidir. Olayın idaresi iki yönden ele alınmalıdır; sorumluluk ve otorite. İlk önce, yönetimi düzenlemek için bir emir komuta zinciri oluşturulmalıdır. Komutanın emrindekilerin devamlı hareket halinde olması için otorite gereklidir ve herkes emir komuta zinciri içinde verilen emirlere uymak zorundadır. Bu daha önceden belirlidir, fakat olay sırasında belirsizlikler giderilmelidir. İkinci olarak, komuta hakkı gereksiz durumlarda kullanılmamalı, sorumlu itfaiyecilerden gerekli bilgi sağlanmalı veya komutana gerekli tavsiyelerde bulunulmalıdır. - Komutanın Önemi İtfaiye olayları emir komuta içinde yürütülmek zorundadır. Emirler komutana bağlı olarak yayılmalıdır. Komutan, bütün operasyonlar hakkında karar vermeli, emrindeki diğer amirler, ekip başları veya orta rütbeli itfaiyeciler verilen emirlerin nasıl yapılacağını kararlaştırmalı ve küçük rütbeli itfaiyeciler ise bu emirlerin nasıl yapılacağı konusunda itfaiyecilere talimat vermelidir. Eğer komutan görevini tam olarak yapamaz ve bütün ekipleri kontrol edemezse, her ekip sadece kendi biriminden bekleneni yapar ve böylece bütün sistem bozulur. Ayrıca komutanın yardımcılarının bulunmadığı yerlerde, komutan ile her itfaiye birliği arasında bir boşluk oluşur. Bu durumda birimlerin bir kısmı komuta sisteminden ayrılır ve etkin müdahale yapılamaz. Komutanın Faaliyetleri Olay yerinde komutanın yapacağı ilk görev, durumun ciddiyetini ve yapılacak işleri belirlemektir. Durumun ciddiyetini anlamadan itfaiyecilere emir vermek itfaiye ekiplerini yanlış kullanmak olur ve aynı zamanda çok tehlikelidir. Komutan öncelikle olay yerini dolaşmalı ve ilk müdahaleler komutan yardımcıları tarafından yaptırılmalıdır. Gerekli bilgi ve haber alındıktan sonra ve o andaki durum anlaşılınca, komutan durum hakkında bir yargıya varır ve ne yapılması gerekiyorsa karar verir. Kararı verdikten sonra da itfaiye birimlerinin yerleri ve yapacakları belirtilir. Komutan kararını verdikten sonra, bu karar hemen her itfaiye birimine iletilmeli ve uygulanmalıdır. Bu, komutanının görevinin bittiği anlamına gelmez. Yangın sahasında durum her an değişebilir. Karar verildiği zamanki durum ile emirlerin uygulanmaya başlandığı zamanki durum farklı olabilir. Komutan devamlı olarak kararlarını gözden geçirmeli ve sonuçlarını değerlendirmelidir. Komutan görevini dairesel bir çevrim gibi düşünmeli, araştırmalı, bilgi toplamalı, değerlendirmeli ve daha sonra karar vererek uygulatmalıdır. Bu, yangın yerindeki itfaiye faaliyetleri bitene kadar sürmelidir. Komutandan Beklenen Vasıflar Bir olaya müdahale eden itfaiye ekiplerini yöneten komutan önemli bazı özelliklere sahip olmalıdır. Ekiplerin yönlendirilmesi görevini ve tüm sorumluluğu taşıyan komutan; hızlı düşünme yeteneğine sahip olmalı, sakinliğini bozmamalı, inançlı olmalı ve ayrıca kendine ve ekibine güvenmelidir. - Komutan Hızlı Düşünme Yeteneğine Sahip Olmalıdır İtfaiye olaylarında çabuk karar vermek çok önemlidir. Bazen saniyeler bile olayın boyutunu etkileyebilir. Bu nedenle, komutan hızlı düşünülebilmeli ve çabuk karar vermelidir. Bu da keskin bir zeka ve deneyimle sağlanabilir. - Komutan Sakin Olmalıdır Her ne kadar bütün itfaiyecilerin sakin olması gerekiyorsa da, komutanın özellikle sakin olması zorunludur. Eğer komutanın davranışları sakin olursa, bunu gören öteki amirler, ne kadar heyecanlı olurlarsa olsunlar, sakinleşip komutan gibi davranmaya çalışacaklardır. Heyecanın kaynağı sorumluluk duygusu olduğundan, sorumluluk hisseden bir kimsenin sakinliğini koruması çok zor olsa da, komutan sakinliğini korumalıdır. - Komutanın Kendine Güveni Olmalıdır İnsanlar kendilerine güveniyorlarsa, bir olayı daha çabuk ve daha rahat kavrayabilirler. Fakat güvenlerini kaybettikleri zaman şaşırır ve karışıklığa yol açarlar. Karar ve uygulamaya bir de sorumluluk eklenince, yük ağırlaşır ve karışıklık iyice artabilir. Kendine güven, gerekli bilgi ve deneyim sayesinde elde edilir. Bölgeyi iyi bilen deneyimli bir komutan, dumanın halinden yangının başlayıp başlamadığını veya sadece dumanın olduğunu anlayabilir; yangının ne kadar süreceğini tahmin edebilir. - Komutan Sorumluluğu Yüklenebilmelidir İnanç, her komutanda bulunması gereken bir unsurdur. Komutan verdiği kararların sorumluluğunu daima bilmelidir. Bu, itfaiye birliklerinin bütün birimleri ve her kademesindeki komutan için geçerlidir. Sorumluluğun bilinci ile kişilerin inancı güçlenir. Sorumluluktan korkan başarıyı hiçbir zaman göremez. Olay Yerindeki Durum Değerlendirmesi Olayın Değerlendirilmesi Olay yeri daima bilinmeyen ve belirsiz unsurlarla çevrilmiştir. Bu unsurlara bağlı olarak, olay yerindeki komutan çeşitli kararlar vermek zorundadır ve verdiği kararla- 16

rın nasıl uygulanacağını gözden geçirmelidir. Bir kararın verilmesi için öncelikle bilgi gereklidir ve komutanın ana görevi bilgi toplama işlemini çabucak bitirmek ve genel durumu doğru ve çabuk bir şekilde değerlendirmektir. - Bilgilerin Toplanması ve Analizi Olay yerinde tespit edilen birçok bilgi ve ayrıntı birbiriyle çelişir. Vatandaşların söylediklerinin çoğu başkasından duyduğudur. Bunların arasında çoğu yanlıştır demek doğru değil, gerçek olanları da vardır. Bilgilerle yangın yerinde uyumsuzluklar görülebilir. Ayrıca bilgi kişiden kişiye aktarılırken de değişebilir. Eğer bilgiyi veren kişi rahat değilse ve kötümserse, bu verdiği bilgileri etkiler ve yanlış yönlendirebilir. Bu nedenle bilgi kaynakları çok önemlidir. - Bilgi Kaynağı ve İrtibat Personeli Bilgiyle ilk karşılaşan kişi bağlantı noktası ve bu bilgiyi ilk değerlendiren kişi hareket noktasıdır. Örneğin, bir anne ekip amirine bağırarak, Çocuğum yukarıda! İmdat! Lütfen! derse, bu durumda ekip amiri başka katın aranmasını emredemez. Olayın içindeki kişilerin hareket noktası olarak alıp verdikleri bilgi değerlendirilmelidir. Bağlantı noktasında bilgiyi alan kişinin her zaman belli olması gerekir. Öte yandan, hareket noktasında bilgiyi veren kişi ve içeride kalan kişinin birbirine yakınlığı belli değilse, bu bilgi tam olarak kaynak sayılamaz. - Bilginin Abartılması Bilgi kuşkusuz önemlidir ve çabuk toplanmalıdır. Fakat gerektiğinden fazla önem verilmemelidir. Bilinenlerin yanında bilinmeyenlerin de olduğunu unutmamak gerekir. Doğru bilgi, itfaiyeciler durumu kavrayıncaya kadar aranmalıdır. - Bilginin Değişmesi Bilgi, olay yerinde genellikle çeşitli yönler alır. Olumlu bilgi iyimserlik yaratırken, olumsuz bilgi de kötümserliğe yol açabilir. Alınan bilgi derhal uygulanmalı; fakat bilgiyi veren kişi her zaman bilgiyi nereden aldığını ve eğer tahmin yapmışsa bu tahmini neye göre yaptığını anlatmalıdır. Bilginin Toplanması - Bilginin Araştırılması Komutan durum hakkında çabuk karar verebilmek için, bilgiyi de çabuk şekilde toplamalıdır. Fakat bu bilgi toplama komutanın kendisi tarafından yapılırsa, komutan ana görevini, yani itfaiyecilerin komutanlığını yapamaz. Bilgi toplamak için personel gereklidir. Özellikle yazıcıların ilk görevi her türlü bilgiyi toplamak ve amirlere iletmek olmalıdır. Bilgi toplama ve durumun kavranması sadece komutanının sorunu değildir. Her rütbedeki amir ve her itfaiyeci bilgi kaynağı veya bilgi arayıcısı olmalıdır. - Toplanacak Bilgiler Yangın anında toplanan bütün bilgiler komutana gelmelidir. Toplanacak bilgilerin içeriğine göre öncelik sıralaması vardır. İlk operasyon için dört çeşit bilgi vardır: Felaketin gerçek durumu: Binanın iç durumu, yangının başlama noktası, yanıcı maddelerin durumu, kepenklerin açılıp kapanma durumu, yangın kapısı, vs. içeride kalmış kişilerin aranmasında, hayat kurtarmada ve yangına müdahale etmede çok önemli bilgilerdir. Hayati tehlike: İnsan hayatının konu olduğu bir durumda, hiçbir bilgi bir yana itilmemelidir. Bu durumda bilgi onaylanmalı ve her noktası teker teker değerlendirilmelidir. Tehlikeli durum: Çalışmalar sırasında karşılaşılacak tehlikelerle ilgili bilgiler, itfaiyecilerin emniyetini etkilediği için çok önemlidir. Bunlar, tehlikeli maddeler, patlayıcılar ve zehirli gazlardır. Bunların arasında yapısal açıdan tehlikeli bilgiler bulunabilir. Ayrıca çökme tehlikesi, düşme tehlikesi vb. yangının büyümesiyle oluşabilecek tehlikeler hakkında da bilgi alınmaya çalışılmalıdır. Büyüme tehlikesi: Yangının nerede büyüme tehlikesi varsa, hemen tespit edilmelidir. Yangının bir binanın üst taraflarına yayılması için üç yolu vardır. Bunlar merdiven yolu, dikey açıklıklar ve dış yollardır; genellikle de pencerelerdir. Bunların o andaki durumu hemen anlaşılmalı ve ilk müdahale buralardan yapılmalıdır. - Özel Bilgi Kaynakları Yangın alanında bilgi toplarken, bu bilgiyi toplamak için orada ve yakınlarda bulunan kişilere sorular sormak her zaman yapılan uygulamadır. Fakat yangın yerine göre çok önemli bilgiler özel bilgi kaynağından elde edilebilir. Özel bilgi kaynakları, olayı yaşamış yaralı kişiler ve olay yerine önceden gelen polis memurlarıdır. Yaralanmış kişiler: Yangın alanındaki yaralı kişileri yangından dolayı yaralanmış olarak kabul edebiliriz. Kısaca, bunlar bilgi kaynağı olarak çok önemlidir. Bunlar yangının durumunu, başlama noktasını, başlangıçta yangına karşı yapılan mücadeleyi, yangından kaçamama durumunu bilirler. Polis memurları: Yangın alanına gelen polisler bilgiyi anlar ve bir dereceye kadar kavrayabilirler. Ayrıca yangın alanını daha sakin ve doğru bir şekilde değerlendirebilirler. Alana daha önceden gelen polislerden hemen bilgi alınmalıdır. Tespit ve Taktik Esasları Bir itfaiye olayının kısa sürede sonuçlandırılması ve ba- 17 TEMMUZ 2013

şarısı uygulanacak taktiğe bağlıdır. Taktik ne kadar iyi seçilirse, kurtarma ve söndürme operasyonu da o kadar kısa süreli ve başarılı olur. Olaya Müdahale Taktikleri Yangına müdahale taktiği, olay yerindeki komutanın kararına bağlıdır. Müdahale imkanları, su durumu, yapı cinsi, kurtarma imkanları gibi birçok faktör bir arada düşünülerek bir müdahale şekli tasarlanır. Her yangın ayrı bir taktik gerektirir ve önceden hazırlanmış hiçbir taktiğin uygulanacağı bir yangın yeri yoktur. Daha önce yaşanmış olayların tecrübe olarak kullanılması ve mantıklı bir şekilde uygulanabilmesi komutanın becerisine bağlıdır. Yeni taktiklerin oluşturulması yaratıcılık ister ve işlemlerin karşılaştırılması, olayların değerlendirilmesi ile yapılmalıdır. Taktikler, yangın alanındaki komutanının sorumluluğunda verilir ve komutanın yaratıcılığıdır. Taktikler yangın alanında tespit edilir. Ama taktiğin şekli daha önceden araştırılıp genel şekli belirlenebilir. Süreklilik gösteren durumların belirli bir şekil alması çok önemlidir. Esas durumun nasıl oluştuğuna dair bilgi toplanmalı ve daha sonra karar verilmelidir. Başka bir deyişle, farklı taktiklerin olay yerine nasıl uygulayacağı iyi araştırmalıdır. Unutulmamalıdır ki, başarılı bir komutan, yeterli sayıda taktik şekli öğrenen ve bunları doğru zamanda, etkili olarak kullanan kişidir. - Strateji Strateji, olay yerindeki duruma göre komutan tarafından saptanır. Olaya müdahale taktikleri daha önceden bilinmemesine ve hazır taktikler bulunmamasına rağmen stratejiler önceden belirlenmelidir. Stratejinin büyük bir kısmı daha evvelden hazırlanmalı ve yangın alanı son kararların verileceği yer olmalıdır. Nerelerden yardım alınabileceği, hangi imkânların nerelerde olduğunun çok iyi bilinmesi gerekir. - Kararlılık Komutan bir karar verdikten sonra, bu kararın uygulanması o yetki alanındaki itfaiye birliklerinin gücüne bağlıdır. Karar yerindeyse, gerekli sonuç daha az çaba gerektiren bir yolla alınabilir ve ekibin morali bu sonuçla yükselebilir. Eğer karar yanlışsa, birlikler üzerinde hem fiziksel, hem de ruhsal açıdan gereksiz bir sıkıntı yaratır; birliğin morali düşmüş olur ve iyi sonuçlar alınamaz. - Bilinmeyen Durumlar Karşısında Alınan Kararlar Yangın yerlerinde birçok bilinmeyen faktör vardır. Bu bilinmeyenleri ortadan kaldırmak için bilgi toplamaya önem verilmelidir. Uygun bilgi toplama işlemleri ile çok yararlı bilgiler toplanabilir. Ama bilinmeyen faktör mutlaka vardır ve yangın yerlerinde verilecek kararlarda bilinmeyen faktörlerin tesiri mümkün olduğunca göz önünde bulundurulmalıdır. Durum belirsiz olduğu için bilgiyi toplamak için acele etmeliyiz. Bilgi zamanında toplanamıyorsa tecrübemizden yararlanmalıyız. Eğer iyi bir karar vermek için yeterince tecrübemiz varsa, dumanın ve ateşin durumundan yangının yayılma alanı belirlenebilir. Elde edilen ön bilgilerle binanın iç bünyesi hakkında bir fikir sahibi olunabilir. Bu bilgilerin yanı sıra, binanın içinde kalmış insanların hareket ve davranışlarından, oradaki insanlar ve tehlikeli maddelerin yerleri hakkında bilgi sağlanabilir. Komutan o andaki durumu dış etkenler sayesinde anlamalıdır. Uygulanacak işlem, bu tehlikeli yerde yapılan varsayımlara dayanır ve işlemlerin çabuk yapılması bilgilerin çabuk algılanmasına bağlıdır. - Sakınma Karar laubali olmamalı ve ciddiyetsiz sözler sarf edilmemelidir. Karar verilirken ele alınan konu tekrar edilmeli ve araştırma kısa sürede yapılmalıdır. Karar vermeden önce komutan durumu anlamak için yoğun çaba göstermelidir. Yangın alanında bilinmeyen birçok faktör vardır ve komutanın başarısı, hiçbir ufak ayrıntıyı unutmadan ve atlamadan değerlendirmesine bağlıdır. - Zamanlama İyi bir fikrin veya planın zamanlaması yoksa ve zamanında uygulanmazsa, kararın sonucu iyi olamaz. Karar verdikten bir süre sonra ve itfaiyeciler bunu uygulamaya başladıktan sonra etkisi hissedilebilir. Kararı verirken geçen zamanı unutmamak gerekir. Komutan her gün yapılan eğitim sayesinde operasyonlar için gereken zamanı bilmelidir. Durum hakkında bir karar verirken, operasyon için gereken zamanı eğitim zamanı ile karşılaştırmalı ve daha önceden bir karara varmalıdır. - Yürütme Olanakları Karar veren kişi, itfaiye ekibinin ve diğer çalışanların mümkün olmayan müdahalelere zorlayamaz. Bir itfaiyeci zorla yangının olduğu bir kata girerse, yangın çok büyük boyutlardaysa veya hasarın az olma olasılığı bile olsa, bu kararın uygulanması imkansız olur ve yapılsa bile sorumsuz bir karar olur. Giriş yapılırken çeşitli kademeler yerine getirilmelidir; dumanın dışarı atılması, soğutma vs gibi. İlk kademe komutanı bu aşamaları belirlemeli ve ayrıntıları unutmamalıdır. - Karar Değiştirme Gereksiz yere karar değiştirilmemelidir. Sebepsiz yere karar değiştirmek, itfaiye ekiplerini şaşırtır ve güvenini sarsar. Ama kararın değişmesi gerekiyorsa, komutan bunu kesin olarak yapmalı ve samimiyeti hakkında itfaiye birliğini ikna etmelidir. 18

TSE LABORATUVARLARI TSE Laboratuvarları ve Yangın Güvenliği Deney Faaliyetleri Yangın, insanlık tarihinin korkulu rüyası olmuş ve olmaya devam edecektir. Dünya tarihi oldukça büyük ve önemli yangın vakalarına şahit olmuştur. Bu büyük afatın etkilerini en aza indirmek, meydana gelebilecek yangınlarda ortaya çıkacak olan maddi ve can kayıplarının mümkün olduğunca önüne geçilmesi için ilgili mevzuat ve standartlar çerçevesinde hayat bulan, yangına gösterilen reaksiyon, yangın performansı, yangına karşı dayanım, yangın sınıfı gibi tabirler literatürde yerini almaya başlamıştır. Birçok ülke, yangından korunma amacıyla kabul edilebilir minimum seviyeyi oluşturmak için hükme dayalı zorunluluklar getirmiştir. Bu zorunluluklar, binaların tasarımında mimar ve mühendisler için rehber görevini üstlenmektedir. Ancak, tamamen hükme dayalı tasarımlar, her zaman ihtiyaç duyulan esnekliği sağlamadığı gibi belirlenmiş fonksiyonel ihtiyaçların karşılanamadığı durumları da doğurmaktadır. Performansa dayalı düzenlemelerde ise kabul edilebilir çıktılar ve kısıtlı olmayan sayıda çözümler üzerine odaklanma söz konusudur. Günümüzde, dünya çapında fonksiyona ve performansa dayalı düzenlemelerin, yönetmeliklerin oluşturulması yönünde bir eğilim oluşmuştur. Bazı ülkeler bu yaklaşımı yıllar önce kabul etmiş olup, bazı ülkelerde ise yeni oluşum aşamasındadır. Üye Ülkeler arasındaki bu farklı yaklaşımları ortadan kaldırmak amacıyla Avrupa Birliği, Yapı Malzemeleri Direktifini (Construction Product Directive-CPD) yayımlamıştır. Ramazan GÜMÜŞTAŞ Elek. ve Elektro. Yük. Müh TSE Elektroteknik ve Makina Lab. Grup Başkanı Zafer DİLCİ Makina Yük. Müh. TSE Kayseri Yangın Laboratuvarı Müdürü Metehan ÇALIŞ İnş. Yük. ve Çevre Müh. TSE Gebze Yapı Malzemeleri Lab. Müdürü Sencer GÜVEN Elektronik Müh. Mustafa BİLKAY Metalurji Teknikeri Ülkemizdeki yangın mevzuatının geçmişi çok uzun bir geçmişse sahip değildir. 1989 da İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde hazırlanır, İstanbul itfaiye Müdürlüğü tarafından elden geçirilip 1992 yılında İstanbul Belediyesi Yangından Korunma Yönetmeliği olarak meydana çıkar. 2002 yılında Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik olarak kabul edilmesi ile ülke genelinde uygulanacak bir mevzuat temeli oluşturulmuştur. 2007 yılında Avrupa Birliği mevzuat uyumu çerçevesinde yönetmelik yenilenmiş ve 2009 yılında tekrar bir tadil gerçekleştirilerek yönetmelik son halini almıştır. Mevcut yönetmelik, a) Ülkemizdeki her türlü yapı, bina, tesis ile açık ve kapalı alan işletmelerinde alınacak yangın önleme ve söndürme tedbirlerini, b) Yangının ısı, duman, zehirleyici gaz, boğucu gaz ve panik sebebiyle can ve mal güvenliği bakımından 19 TEMMUZ 2013

yol açabileceği tehlikeleri en aza indirebilmek için yapı, bina, tesis ve işletmelerin tasarım, yapım, kullanım, bakım ve işletim esaslarını belirlemektedir. Bu çerçevede Yangın Güvenliği ve Yalıtımı konusunu 2 temel başlık altında toplayabiliriz: 1) Pasif Yangın Güvenliği: Mimari projelendirme aşamasında dikkate alınması gereken yapının, yangın ve duman yayılımına, tutuşma davranışlarına ve bunların vereceği zararlara karşı dirençli olmasını sağlayarak, yangınlarda meydana gelebilecek olumsuzlukları azaltmayı hedefleyen tedbirlerdir. - Yangına Dayanımlı Ürünler (Duvar, Kapı, Cam, Zeminler vb.) - Malzemelerin Yangına Tepkilerinin Artırılması 2) Aktif Yangın Güvenliği: Yangın sürecinde devreye giren ve kullanılan sistemlerin kullanıldığı tedbirlerdir.. - Yangın Söndürücüler (seyyar ve sabit sistemler) - Yangın Algılama ve Alarm Sistemleri - Yangın Dolapları - Yangın Hidrantları Enstitümüzde can ve mal güvenliği açısından oldukça önem arz eden Yangın konusunda etkin faaliyetler yürütülmektedir. Konuyla ilgili standardizasyon çalışmalarında Avrupa Birliği ile entegrasyon sağlanmış olup mevcut standarlardaki değişikliklerde en kısa sürede adaptasyon sağlanmakta, laboratuvarlarımız da uzman personel ile ilgili uluslararası Teknik Komitelerde görev almaktadır. Yangın Alanında Uluslararası Standardizasyon Faaliyetlerinde TSE Özellikle yangın alanında CEN/TC 127- Binalarda Yangın Güvenliği Teknik Komitesi Avrupa Standardizasyon faaliyetlerinde önemli rol oynamaktadır. Komitenin özetle üç ana faaliyeti söz konusudur: 1. Yapı malzemeleri, yapının bileşenleri ve elemanlarının yangın davranışının değerlendirilmesi ile ilgili ISO, IEC, CENELEC, CEC, EFTA gibi her türlü platformda bulunan mevcut standart hazırlama faaliyetlerini kullanarak standartlar geliştirmek, 2. Yapı malzemeleri, yapının bileşenleri ve elemanları ile yangın riskine karşı bu elemanların uygun bir şekilde uygulanması yönünde sınıflandırma standartları hazırlamak, 3. Binalardaki yangın tehlikesini değerlendirmek ve yangın güvenliğini sağlamak üzere standartlar geliştirmek. CEN/TC 127 dikey bir teknik komite olup her türlü ürüne ait standartları hazırlayan yatay gruplara yangın konusunda destek vermektedir. Ayrıca bu komite, diğer komitelerde hazırlanan ürünlere ait Yapı Malzemeleri Direktifi gereği beyan edilen yangın performansını belirlemeye yönelik çalışmalar yapmak ve standartlar oluşturmak görevine sahiptir. Bu teknik komitenin sekretaryası İngiliz BSI grup tarafından yürütülmektedir. CEN/TC 127 altındaki çalışma grupları listesi Çalışma Grupları (SC/WG) CEN/TC 127/WG 1 CEN/TC 127/WG 2 CEN/TC 127/WG 3 CEN/TC 127/WG 4 CEN/TC 127/WG 5 CEN/TC 127/WG 7 Başlık Yapısal ve ayırma elemanları (Structural and separating elements) Servisler (Services) Yangın Kapıları (Fire Doors) Yangına Tepki (Reaction to fire) Çatılar (Roofs) Sınıflandırma (Classification) Bu komite teknik konularda genellikle EGOLF teknik uzman ve altyapı desteğini almakta ve EGOLF teki birçok uzman aynı zamanda CEN/TC 127 de de aktif rol almaktadır. Son dönemlerde bu komiteye ait toplantılarda özellikle Avrupa genelinde ortak bir yangın güvenlik anlayışının bulunmaması, her ülkenin kendine özgü yangın güvenlik mevzuat ve standardı bulunması tartışılmaktadır. Bu nedenle CEN/TC 127 yangın konusunda Avrupa da Yangın Güvenlik Mühendisliği (Fire SafetyEngineering) konusunda bir mevzuat birlikteliği oluşturmanın ilk aşaması olarak bu konuda bir TG (taskgroup) oluşturulmuştur (TG1 Fire SafetyEngineeringTaskGroup). Paydaş görüşlerinin olumlu olduğu, dolayısıyla bu çalışmanın bir zaman sonra Çalışma Grubuna (WG) çevrilmesi düşünülmektedir. Bu toplantılara katılım ve görüş bildirilmesi noktasında Ülkemiz ve Enstitü adına birçok fayda ve kazanımlar bulunmaktadır. EGOLF ve CEN Teknik komite toplantılarına aktif katılım ile TSE hem Avrupa standardizasyon faaliyetlerine dahil olma noktasında proaktif bir rol oynamakta hem de yangın ile ilgili ulusal ve uluslararası bir alanda söz sahibi olmaktadır. Ülkemiz yangın mevzuatının Avrupa ile uyumlaştırılmasında ve mevzuat gereği deneysel anlamda zorunlu olan ancak altyapı eksikliği nedeni ile ülkemiz dışında gerçekleştirilen deneylerin ülkemize geri kazandırılması ile yangın konusunda toplumsal bilincin oluşturulmasında TSE ye önemli görevler düşmektedir. Gerçekleştirdiği ve gerçekleştirecek olduğu altyapı ve istihdam sayesinde ile bu konudaki bilgi birikimini de ülkemize taşıyabilecek tek kurum TSE dir. 20