Ceyhun Varlı, İsmail Türköz, Serkan Aydemir, Salih Emre, Funda Şimşek, M. Taner Yıldırmak

Benzer belgeler
İnci TUNCER S.Ü. Selçuklu Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, KONYA

TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONUNUN LABORATUVAR TANISI UZM.DR.CENGİZ UZUN ALMAN HASTANESİ

Toxoplasma tüm omurgalı canlıları ve çekirdeği olan tüm hücreleri enfekte edebilen bir protozoondur.

E. Ediz Tütüncü KLİMİK 2013 XVI. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Kongresi 15 Mart 2013, Antalya

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

Gebelerde toksoplazmoz Nasıl tanırım? Nasıl tedavi ederim?

Gebelikte İnfeksiyonların Değerlendirilmesi

TOXOPLAZMOZ. Tarihçe. Epidemiyoloji

Gebelikte Toksoplazmoz. Prof.Dr. Levent GÖRENEK Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sultan Abdülhamid Han Eğitim ve Araştırma Hastanesi

T (Toxoplasmosis) O (Other) R (Rubella) C (Cytomegalovirus) H (Herpes simplex)

BAĞIŞIKLIĞI BASKILANMAMIŞ HASTADA TOKSOPLAZMOZ Nasıl tanırım? Nasıl tedavi ederim? Firdevs Aktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi

Gebelerde Toxoplasma gondii Seropozitifliğinin Değerlendirilmesinde İstenen Testlerin Önerilen Tanı Algoritmasına Uygunluğunun Değerlendirilmesi

GEBELERDE TOKSOPLAZMA İNFEKSİYONU. Doç. Dr. Alpay Arı T.C.S.B.Ü. Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

TOKSOPLAZMA Ig M POZİTİFLİĞİ SAPTANAN GEBELERİN YÖNETİMİ. Dr.Hüsnü PULLUKÇU Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

Tanı. Asemptomatik.. Laboratuvar ile konur. Akut infeksiyonla, geçirilmiş enfeksiyonu ayırt etmek zor. Serolojik bulgular + Ultrasonografi

Klinik Laboratuvar Testleri

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

İmmünsüpresif hastalar için önem taşıyan bazı etkenlerin mikrobiyolojik tanısı; Toxoplasma gondii

Viral Hepatitler. Hepatit A Virus. Viral Hepatitler- Tarihsel Bakış. Hepatit Tipleri. Hepatit A Klinik Özellikler

Evaluation of anti-toxoplasma IgM and IgG seropositivity among women in reproductive period, who admitted to Süleyman Demirel University Hospital

Moleküler Yöntemlerin Klinik Mikrobiyolojide Kullanımı Ne zaman? Nerede? Ne kadar? Klinik Parazitoloji

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Key words: Toxoplasma gondii, ELISA, Kayseri

Gebelik ve Enfeksiyonlar. Prof.Dr. Levent GÖRENEK

TOKSOPLAZMA. Toksoplazma nasıl bulaşır? Toksoplazma nedir? Toksoplazma nerede bulunur?

İmmünokompetan Hastalarda CMV İnfeksiyonu

Gebelikte Viral Enfeksiyonlar

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

FLORA 2017;22(3): doi: /flora Management of the Toxoplasmosis in Pregnancy: Knowledge and Attitude of Physicians ÖZET

Gebelikte Toxoplasma İnfeksiyonu. Mehtap Aydın Başkent Üniversitesi İstanbul Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi

Enfeksiyonun Sonuçları

Gebelerde Toksoplazmoz Seroprevalansının Değerlendirilmesi ve Bir Tanı Algoritmasının Oluşturulması

Gebelerde Anti HIV Sonuçlarının Değerlendirilmesi

CMV lab.tanı Hangi test, ne zaman, laboratuvar sonucunun klinik anlamı?

DEVLET HASTANESİNDE BİR YILLIK TOKSOPLAZMA SEROPOZİTİFLİĞİ TOXOPLASMA SEROPOSITIVITY IN A STATE HOSPITAL FOR A YEAR

İZMİR DEKİ GEBELERDE RUBELLA VE SİTOMEGALOVİRÜS İNFEKSİYONU SEROPREVALANSI RUBELLA AND CYTOMEGALOVIRUS INFECTION IN PREGNANTS IN IZMIR, TURKEY

Özel Konakta Viral Hepatitler: «Gebelik» Dr. Berivan Tunca Kızıltepe Devlet Hastanesi

Kadın Doğum Polikliniklerine Başvuran Kadınlarda Toxoplasma gondii Seroprevalansının Değerlendirilmesi

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

HATAY YÖRES NDEK GEBELERDE TOKSOPLAZMA IgG SEROPREVALANSI VE AV D TE TEST N N TANIYA KATKISI

Şanlıurfa ilinde doğurganlık çağındaki kadınlarda ELISA ile Toxoplasma gondii antikorlarının araştırılması: Üç yıllık değerlendirme

Anti-HIV Pozitif Bulunan Hastada Kesin Tanı Algoritması. Doç. Dr. Kenan Midilli İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

Gebelikte Toksoplazmoz Tanısı

GEBELİK VE VİRAL HEPATİTLER. Uz. Dr. Funda Şimşek Okmeydanı Eğitim Hastanesi İnfeksiyon Hast. ve Kli. Mikr.Kliniği

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

GEBELİKTE TORCH TARAMASI GEREKLİ Mİ? Dr. Tuncay NAS Gazi Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Gebelik ve Toksoplazmoz

Sorgun Devlet Hastanesine Başvuran Gebelerde Rubella, Sitomegalovirüs ve Toksoplazma Antikorlarının Seroprevalansı

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

CDC Profilaksi Kılavuzu Dr. Fatma Sargın

Karaciğer Transplantasyonu Sonrası Gelişen Oküler Toksoplazmoz

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 28 Eylül 2017 Salı Uzman

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

GEBELİKTE DİĞER VİRUS İNFEKSİYONLARI, TOKSOPLASMA VE LİSTERİA

GEBELİKTE ENFEKSİYON TARAMA TESTLERİ. Dr.Hüsnü PULLUKÇU Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Gebelik ve Rubella Enfeksiyonu

Afyon bölgesinde gebelerde Toksoplazma ve Rubella seroprevelansı

Konjenital CMV Enfeksiyonu: Türkiye deki Durum

Sağlıklı Gebelerde Toksoplazma Seroprevelansı ve IgG Avidite Değerlerinin İncelenmesi

GEBELİKTE ENFEKSİYON TARAMA TESTLERİ. Dr.Hüsnü PULLUKÇU Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

BÖBREK NAKLİ SONRASINDA CMV HASTALIĞI. Dr. Ali Çelik Dokuz Eylül Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı

TOKSOPLAZMOZ TANISINDA POLİMERAZ ZİNCİR REAKSİYONUNUN YERİ. Semra TUNÇBİLEK 1 ÖZET

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3

SINIR DEĞERLER NE ÖNERİLİR? Düzen Laboratuvarlar Grubu

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

IV. KLİMUD Kongresi, Kasım 2017, Antalya

Kalp Nakline Özel Enfeksiyonlara Yaklaşım. Dr. Özlem Kurt Azap Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Adana Bölgesindeki Gebelerde Yıllarında Toxoplasma gondii Seroprevalansı. Taylan BOZOK

Prof. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu

Gebelik ve İnfeksiyonlar

HIV TANISINDA YENİLİKLER

Gebelerde Toxoplasma gondii, rubella ve sitomegalovirüs seroprevalansı

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

TÜBERKÜLOZUN MOLEKÜLER TANISINDA GÜNCEL DURUM

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

EPSTEIN-BARR VİRUS ENFEKSİYONLARI TANISINDA ELISA VE İMMUNOBLOT TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Hepatit Hastalığı Gebelikten Etkilenir mi?

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD Olgu Sunumu 18 Nisan 2017 Salı

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

TOKSOPLAZMOZ. Dr. Özcan Deveci

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

Global Leishmaniasis. Leishmaniasis. Türkiye de leishmaniasis. Leishmaniasis. Leishmaniasis

Toksoplazmoz. Dr.A.Sezaİnal EnfeksiyonHastalıklarıveKlinikMikrobiyoloji Ana BilimDalı EKMUD Çukurova 24 Şubat

GEBELERDE HEPATİT B YÖNETİMİ PROF. DR. MUSTAFA KEMAL ÇELEN 2015 KLİMİK/ANTALYA

GEBELİK VE TOKSOPLAZMOZ

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

HIV/AIDS ve Diğer Retrovirus İnfeksiyonları,laboratuvar tanısı ve epidemiyolojisi

Travmalı hastaya müdahale eden sağlık çalışanları, hasta kanı ve diğer vücut salgıları ile çalışma ortamında karşılaşma riski bulunan diğer sağlık

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

HBV ve Gebelik. Piratvisuth T. Optimal management of HBV during pregnancy. Liver International 2013;

Transkript:

doi:10.5222/otd.2016.024 Toksoplazmoz Ceyhun Varlı, İsmail Türköz, Serkan Aydemir, Salih Emre, Funda Şimşek, M. Taner Yıldırmak S.B. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği ÖZ Toksoplazmoz, toksoplasma gondiinin etken olduğu infeksiyonun adı olup, bu parazit 1908 yılında keşfedilmiştir. Tüm dünyada yaygın olarak görülmekle birlikte, sağlıklı bireylerde genellikle asemptomatik seyreder. Türkiye de seropozitiflik oranları % 30-79 arasındadır. Parazit seksüel yaşam döngüsünü kedilerde tamamlayıp, aseksüel evrede insanlar dahil birçok memeliyi enfekte edebilir. İnsanlar enfekte yiyeceklerin tüketimi dışında transfüzyon yolu ve anneden bebeğe geçiş şeklinde de hastalığı edinebilir. Toksoplazmoz; semptomatik olduğunda lenfadenopati, döküntü, hepatosplenomegali, ateş ile prezente olup, özellikle immunsupresif bireylerde yaşamı tehdit eden ensefalit, pnömoni, perikardit gibi ağır formlarda da görülebilir. Annede aktif enfeksiyon varlığında transplasental yolla bebeğe geçerek ölüdoğuma veya doğum sonrası koryoretinit, hidrosefali, mental retardasyon gibi tablolara yol açabilir. Tanıda en sık kullanılan yöntem ELISA ile IgM IgG bakılması olup, tanının desteklenmesi veya kesinleştirilmesi için avidite testi, Sabin-Feldman boya testi, PCR, lateks aglutinasyon, histopatoloji yöntemleri de kullanılabilir. Tedavide primer ajanlar primetamin ve sulfadiazindir. Alternatif olarak klindamisin, TMP-SXT, azitromisin, atovaquon kullanılan diğer ajanlardır. Gebelerde primer olarak bebeği maternal enfeksiyondan korumak için spiramisin kullanılır. Anahtar kelimeler: gebelik, parazit, toksoplazmoz Toxoplasmosis ABSTRACT Toxoplasmosis is the name of an infectious disease and the causative agent is toxoplasma gondii parasite. This parasite had been discovered in 1908. It s seen worldwide and course of disease in immunocompetent individuals is generally asymptomatic. The seropositivity rates in Turkey are between 30 and 79 percent. Parasite completes its sexual life cycle in the feline s gastrointestinal system and can infect many mammals including humans in its asexual life cycle. Humans can acquire the disease via digestion of infected meals. Other possible ways of transmission are transfusions from infected blood products and transplacental way from infected mother to fetus. When the disease becomes symptomatic; lymphadenopathy, rashes, hepatosplenomegaly, fever may be seen and especially the immunosupressive individuals can experience the mortal complications such as encephalopathy, pneumoniae, pericarditis. If the mother has active disease during her pregnancy period, the parasite can be transmitted to the fetus via plasental way and stillbirth can be seen, or it can cause conditions like chorioretinitis, hydrocephalus, mental retardation. Testing for IgM and IgG via the ELISA is the most common method for diagnosis. The Avidity test, Sabin-Feldman dye test, PCR, latex aglutination and histopathology methods may be useful for supporting the diagnosis or making definitive diagnosis. The primer agents for treatment are pyrimethamine and sulfadiazine. Clindamycin, TMP-SXT, azithromycin and the atovaquone are the alternative agents for the therapy. Spiramycin is used in pregnant women for the protection of fetus from infection. Keywords: parasyte, pregnancy, toxoplasmosis GİRİŞ Toksoplasmoz; zorunlu hücre içi paraziti olan toxoplasma gondii parazitinin etken olduğu infeksiyon hastalığına verilen isimdir. 1908 yılında Nicolle ve Manceaux adlı iki bilim insanı, Tunus kentindeki Pasteur Enstitüsündeki laboratuvarlarında ctenodactylus gondii türü kemirgen üzerinde yürüttükleri çalışmalar sırasında, canlının dokularında bir parazite rastladılar (1). Başlangıçta bu parazitin bir leishmania türü olduğu düşünülse de, sonrasında yeni bir mikroorganizma olduğu anlaşılmış ve parazite toxoplasma gondii ismi verilmiştir. Parazitin ismi incelendiğinde, toxo yay anlamında, plasma ise yaşam anlamındadır. Konakçı kemirgenin ismi de parazitin isminin ikinci sözcüğünü oluşturur. Sonraki 30 yıl boyunca T. gondii benzeri organizma- Alındığı Tarih: 01.09.2016 Kabul Tarihi: 28.09.2016 Yazışma adresi: Dr. Ceyhun Varlı, S.B. Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği, İstanbul e-posta: ceyhunenf@gmail.com 24

C. Varlı ve ark., Toksoplazmoz lar, özellikle kuş türlerinde olmak üzere çeşitli konakçılarda keşfedildi. Janku tarafından 1923 yılında hidrosefali, nöbet ve tek taraflı mikroftalmi olan bir infantın retinasında parazitik kiste rastlandığı raporlansa da insanlarda ilk izolasyon 1939 yılında Wolf ve ark. tarafından yapılmıştır. 1941 yılında ise Sabin, insan ve hayvanlardaki parazitin aynı olduğunu belirlemiştir. EPİDEMİYOLOJİ Ülkemizde çoğunluğu retrospektif olarak seropozitiflik oranlarını belirlemeye yönelik yapılan çalışmalarda %30 ile %79 arasında parazite ait IgG pozitiflikleri saptanmıştır (2-4). Dünyada ise Antartika kıtası dışındaki tüm kıtalarda varlığı gösterilmiştir. Hastalık sağlıklı bireylerde genellikle asemptomatik seyretmekle birlikte mortalite ve hastalığa bağlı sekel görülebilecek başlıca gruplar ise immunsupresif bireyler, fetus ve yenidoğanlardır. PARAZİTİN MORFOLOJİSİ ve YAŞAM DÖNGÜSÜ Kediler, toxoplasma gondiinin yaşam döngüsünü tamamlamak için kullandığı tek konak olup, bu hayvanlarda görülen evreye seksüel siklus adı verilir ve canlının bağırsaklarında gerçekleşir. Kedilerde bu evrenin görülmesi için herhangi bir evredeki parazitin kedi tarafından yutulması yeterlidir (5). Sonraki seksüel evrelerin tamamlanması ile birlikte, toxoplasma paraziti ookist formunda kedinin dışkısından dış ortama salınır. Parazit, yaşam döngüsünün diğer yarısı olan aseksüel siklus evresini ise, aralarında insanların da bulunduğu diğer memeli gruplarında tamamlar. Ağızdan ookistlerin alınması sonrası gastrointestinal sistemde takizoit formuna dönüşen parazitler burada önce epitel hücrelerini invaze eder ve kan dolaşımı yolu ile birçok organa yayılır. Özellikle kas, karaciğer, dalak, lenf nodları ve santral sinir sisteminde invazyon yaparlar. Sonrasında bu dokularda latent forma dönüşerek bradizoit formuna dönerler. Bu evreden sonra hücresel immunitesi sağlam olan bireylerde toksoplazmoz reaktivasyonu engellenir. İnsanlar, toxoplasma gondii tarafından 4 farklı şekilde enfekte olabilir, bunlar; infeksiyöz ookistlerin yutulması (çoğunlukla kedi dışkısı ile kontamine olmuş toprak), doku kistlerinin bulunduğu kontamine etli besinlerin tüketimi, enfekte anneden bebeğe geçiş ve infekte donörden kan/organ transplantasyonudur (5). Yapılmış birçok çalışmada, toksoplazmoz olgularının büyük çoğunluğu; yeterince pişirilmeden yenen besinlerle ilişkili bulunmuştur (6). SEMPTOM ve BULGULAR Toksoplazmoz dünyanın tamamına yakınını etkilemekle birlikte, ender olarak klinik belirtilere neden olur. İmmunitesi sağlam olan erişkinlerin %80-90 kadarında asemptomatik seyrederken (7) ; anne karnında konjenital olarak geçirildiğinde veya yenidoğanlar ve immunitesi baskılanmış bireylerde görüldüğünde ağır seyrederek yaşamı tehdit edebilir ya da sekel nedeni olabilir. Hastalığa bağlı semptomlar incelendiğinde en sık saptanan özellik bilateral servikal ağrısız lenfadenopatidir (8). Bu lenf nodları genelde 3 cm den küçük ve fikse haldedir. Hastalığın diğer bir prezente olma şekli ise baş ağrısı myalji farenjit yakınmalarının olduğu mononükleoz benzeri sendromdur. Semptomatik olanların %20-30 kadarında servikal lenfadenopati generalize haldedir. Eşlik eden ateş, üşüme, döküntü, terleme şeklinde sistemik semptomlar ve hepatosplenomegali varlığında dissemine enfeksiyon akla gelmelidir. Konjenital toxoplasmaya maruz kalan bebeklerin yaklaşık olarak 1/3 i bu hastalıktan sağ kurtulabilirse de bu bebeklerde doğum sonrasında strabismus, koryoretinite bağlı körlük, epilepsi, hidrosefali ve mental retardasyon sorunları görülebilir. İmmunitesi sağlam olan bireylerde görülen semptomlar genelde kendini sınırlayacak biçimde birkaç haftadan birkaç aya kadar sürer ve ender olarak 1 yılı geçer (9). Lenfadenopatiler bazı bireylerde persiste olabilir. Hastalığa bağlı olgu bazında yaşamı tehdit eder nitelikte bildirimler de yapılmış olup, bunlar pnömoni (10) myokardit, perikardit (11) polimiyozit, hepatit ve ensefalit olgularıdır. Diğer yandan bu patojen koryoretinitin de en sık etkenlerinden biri olup, erişkinlerde bu şekilde prezente olduğunda genelde tek taraflı ve skar bırakma- 25

dan iyileşir. Bu infeksiyon tipik olarak konjenital ve post natal dönemde görülür. İnfant döneminde veya çocuklukta reaktive olarak bilateral göz tutulumuna neden olabilir. TANI Kliniğin çok yönlü olması, özgül bulguların bulunmaması tanıda çoğu zaman ek yöntemlere gereksinim duyulmasına neden olmaktadır. Günümüzde tanıda ilk aşamada serolojik yöntemlere başvurulur. Bunlar T. gondii enfeksiyonunun indirekt olarak varlığını destekleyen yöntemlerdir. Ancak bize enfeksiyonun akut veya kronik olduğunu söyleyebilecek tek bir serolojik test yoktur. Çoğu kez bu ayrımı yapabilmek için birden fazla test bir arada yorumlanmalıdır (12). İmmunfloresan antikor (İFA) testi, ELISA, lateks aglütinasyon, IgG avidite ve Sabin-Feldman boya testleri bu yöntemler arasındadır. Günümüzde IgM ve IgG titrelerini saptayan ELISA yöntemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Yine IFA ve lateks aglütinasyon yöntemleri ile de toxoplazmaya spesifik antikorlar saptanabilir. Akut enfeksiyonda IgM antikorları genellikle 1. haftada pozitifleşmeye başlar, 1. ayda pik yapar ve daha sonra düşme eğilimine girerek yaklaşık birkaç ay içinde kaybolur. Ancak bu düşüş hızı kişiden kişiye oldukça fazla değişiklik gösterir (13). IgG antikorları ise primer enfeksiyondan yaklaşık 2 hafta sonra belirir, 8 hafta sonra pik yapar ve genellikle yaşam boyu pozitif kalır. Klinik semptomu olan bir hastada IgM antikor pozitifliği ile birlikte, IgG antikor negatifliği yüksek olasılıkla akut enfeksiyonu işaret eder. Takipte IgG antikor pozitifliğinin görülmesi tanıyı destekler. Ancak, takiplerde IgM pozitifliğinin 2-3 hafta sonrasında da devam etmesine rağmen, IgG pozitifliğinin görülmemesi durumunda RF, ANA gibi faktörlere bağlı olarak yanlış IgM pozitifliği olasılığı da akılda bulundurulmalıdır (14). IgM ve IgG titrelerinin birlikte pozitifliği primer enfeksiyondan kısa bir süre sonra beliren IgG antikorlarına bağlı olarak akut enfeksiyon seyrinde görülebilir. Bununla birlikte, IgM antikorlarının primer enfeksiyondan sonra aylar, hatta yıllar boyu pozitif kalabileceği de akılda bulundurulmalıdır. Bu nedenle klinik şüphe halinde avidite testleri gibi alternatif tanısal yöntemlere başvurulabilir. Avidite testi, enfeksiyonun akut mu kronik mi olduğu hakkında karar vermemizi sağlayan yardımcı bir testtir. Bu testte antijen-antikor kompleksini ayırmak için denatüre ajanlar kullanılır. Akut dönemde IgG antikorları antijene zayıf bağlanırken, kronik dönemde antikorlar çok daha güçlü bağlanır. Düşük avidite yakın dönemde (4 ay içinde) geçirilmiş bir enfeksiyonu işaret ederken, yüksek avidite enfeksiyonun en az 3-5 ay önce başladığını gösterir. Tanıda kullanılabilecek diğer yöntemler; PCR, histopatoloji, etkenin izolasyonu ve doku kültürleri olup, özellikle immunsupresif ve immunyetmezlikli hastalarda dissemine hastalıktan şüphelenildiğinde kan, BOS, aköz hümor ve BAL sıvısında parazit DNA sını saptamak amaçlı kullanılabilir (15). Bu hastalarda (AIDS, transplantasyon, hipogamaglobulinemi vs.) serolojik yöntemlerin yanlış negatif sonuçlanabileceği unutulmamalıdır. Histopatolojik olarak doku kesitlerinde veya vücut sıvılarında takizoitlerin görülmesi akut enfeksiyon tanısı koydurur. Kistler ise reaktivasyon veya latent enfeksiyonda karşımıza çıkabilir. Doku kültüründe kan veya vücut sıvılarından inokülasyon sonucu etkenin üretilmesi yine akut enfeksiyon tanısı koydurur. Sonuç olarak, toxoplazmozis tanısında tek bir test yeterli olmamaktadır. Destekleyici testler ve klinik bulgular birlikte değerlendirilmeli ve hastalar sıkı takip edilmelidir. TEDAVİ İmmunitesi sağlam olan bireyler ve gebe olmayan kadınlarda, genel olarak uzamış veya ağır semptomlar görülmemesi halinde terapötik ajanların kullanımına gerek yoktur. Tedavi verilenlerde bu süre yaklaşık 2-4 hafta olup, ilk seçenek olarak 2 rejim tanımlanmıştır. 1. Primetamin + sulfadiazin kombine tedavisi: primetamin 100 mg ile başlanıp 25-50 mg ile devam edilir, yanında sülfadiazin (2-4 g) 4 eşit doza bölünerek verilir. 26

C. Varlı ve ark., Toksoplazmoz 2. Primetamin + klindamisin kombine tedavisi: Primetamin 100 mg ile başlanıp, 25-50 mg ile devam edilir, klindamisin 4x300 mg şeklinde kullanılır. Primetamin verilenlerde tedaviye ek olarak günlük 10-25 mg aralığında folinik asit eklenmelidir. Belirtilen standart tedavi yöntemlerine ek olarak bu ajanları tolere edemeyen bireylerde klindamisin/sulfadiazin tedavileri yerine diğer alternatif ajanlara yönelinerek; azitromisin 500 mg 1x1 ve atovaquon 750 mg 2x1 kullanılabilir. GEBELİKTE TOKSOPLAZMA TEDAVİSİ Son 30 yıl içinde yayınlanan çok sayıda makalenin sonuçlarına göre gebelikte toxoplazma serolojisi pozitif hastalara verilen tedavi, fetüse enfeksiyonunun geçiş riskini azaltmamakla birlikte, konjenital toxoplazmoz kliniğini hafiflettiğini göstermiştir (16,17). Fetüsün enfekte olup olmamasına göre tedavi rejimi planlanır. Eğer hasta enfekte fetüs enfekte değilse fetal profilaksi içi spiramisin kullanılır. Fetüsün enfekte olduğu kanıtlanmış veya enfekte olduğuna dair yüksek olasılık varsa primetamin ve sülfadiazin başlanır. Fakat bu ilaçların teratojenik etkilerinden dolayı ilk trimestirde önerilmez (18). Tedavi kararı alınırken tedavi etkinliğinin kesin olmayışı, yan etkileri hastaya anlatılmalıdır. Gebelikte toxoplazma ile enfekte hastalar genellikle makrolid türevi olan spiramisin ile tedavi edilir. Teorik olarak spiramisinin plasentayı geçemeyip burada konsantre olması nedeni ile vertikal geçişi önlemede yardımcıdır ve yine plasentayı geçemediği için fetüs enfekte ise tercih edilmez (18). Pimetamin ve sulfadiazin ilaçları folik asit antagonistidirler ve primetaminin teratojenik etkisi olduğu gösterilmiştir. Diğer yandan sülfadiazin ek olarak kemik iliği süpresyonu ve reversibl akut böbrek yetmezliği yapabilir. Diğer bir folik asit antagonistidir. Bu ilaçların potansiyel yan etkilerinden dolayı teratojeniteleri de göz önüne alınarak, spiramisine üstünlükleri kanıtlanmış olmamakla birlikte, yalnızca fetüsün enfekte olduğu durumlarda kullanılmaları düşünülebilir. HIV İLE ENFEKTE HASTALARDA TEDAVİ HIV enfekte hastalarda başlanacak olan aktif toxoplazma enfeksiyonu tedavisi, antiretroviral tedavi kadar etkilidir. Bu hastalar başlangıç ve idame tedavileri olmak üzere 2 aşamada tedavi edilirler. Tedavi ve profilaksi ile birlikte, toxoplazma ensefalitinin yıllar içinde görülme oranı azalmıştır (19). Hastalar primetamin ve sulfadiazin ilaçları ile tedavi edildikten sonra yine bu ajanların düşük dozlarının idame şeklinde kullanılması ile takip edilir (20). Tedavi HIV-RNA düzeyi baskılanarak CD4+ T lenfosit sayıları 200 hc/ mm 3 ün üzerine çıktığında kesilir. Aynı hastalarda yeniden CD4+ T lenfosit sayıları 200 hc/mm 3 ün altına indiğinde idame tedavi yine başlanır. Primetamin ve sulfadiazin tedavilerinden yarar görmeyen hastalarda alternatif olarak klindamisin, TMP- SXT, atovaquone ilaçları tedavide denenebilir. KAYNAKLAR 1. Dubey JP. The History of Toxoplasma gondii: The First 100 Years. Journal of Eukaryotic Microbiology 2008; pp.467-75. http://dx.doi.org/10.1111/j.1550-7408.2008.00345.x 2. İnci M, Yağmur G, Aksebzeci T,Kaya E, Yazar S. Kayseri de kadınlarda toxoplasma gondii seropozitifliğinin araştırılması. Türkiye Parazitoloji Dergisi 2009;33(3):191-4. 3. Kuk S, Özden M. Hastanemizde dört yıllık toxoplasma gondii seropozitifliğinin araştırılması. Türkiye Parazitoloji Dergisi 2007;31(1):1-3. 4. Sütçü A. ve ark. Konya ve çevresinde T. gondii IgM ve IgG seroprevalansı. Türkiye Parazitoloji Derg 1998;22(1):5-7. 5. Toxoplasma gondii: from animals to humans. Tenter AM, Heckeroth AR, Weiss LM. Int J Parasitol 2000;30(12-13):1217-58. http://dx.doi.org/10.1016/s0020-7519(00)00124-7 6. Rai SK, Matsumura T, Ono K et al. High Toxoplasma seroprevalence associated with meat eating habits of locals in Nepal. Asia Pac J Public Health 1999;11(2):89-93. http://dx.doi.org/10.1177/101053959901100207 7. Remington JS.Toxoplasmosis in the adult. Acad Med 1974;50(2):211-27. 8. McCabe RE, Brooks RG, Dorfman RF, Remington JS. Clinical spectrum in 107 cases of toxoplasmic lymphadenopathy. Rev Infect Dis 1987;9(4):754-74. http://dx.doi.org/10.1093/clinids/9.4.754 9. O Connell S, Guy EC, Dawson SJ, Francis JM, Joynson DH. Chronic active toxoplasmosis in an immunocompetent patient. J Infect 1993;27(3):305. http://dx.doi.org/10.1016/0163-4453(93)92300-l 10. Leal FE, Cavazzana CL, de Andrade HF Jr, Galisteo AJ Jr, de Mendonça JS, Kallas EG. Toxoplasma gondii pneumonia in immunocompetent subjects: case report and review. Clin Infect Dis 2007;44(6):e62. http://dx.doi.org/10.1086/511871 11. Cunningham T. Pancarditis in acute toxoplasmosis. Am 27

J Clin Pathol 1982;78(3):403. http://dx.doi.org/10.1093/ajcp/78.3.403 12. Montoya JG, Remington JS. Studies on the serodiagnosis of toxoplasmic lymphadenitis. Clin Infect Dis 1995;20:781. http://dx.doi.org/10.1093/clinids/20.4.781 13. Montoya JG. Laboratory diagnosis of Toxoplasma gondii infection and toxoplasmosis. J Infect Dis 2002;185(Suppl 1):S73. http://dx.doi.org/10.1086/338827 14. Liesenfeld O, Press C, Montoya JG, et al. False-positive results in immunoglobulin M toxoplasma antibody tests and importance of confirmatory testing: the Platelia Toxo IgM test. J Clin Microbiol 1997;35:174. 15. Dupouy-Camet J, de Souza SL, Maslo C, et al. Detection of Toxoplasma gondii in venous blood from AIDS patients by polymerase chain reaction. J Clin Microbiol 1993;31:1866. 16. Wallon M, Liou C, Garner P, Peyron F. Congenital toxoplasmosis: systematic review of evidence of efficacy of treatment in pregnancy. BMJ 1999;318(7197):1511-4. http://dx.doi.org/10.1136/bmj.318.7197.1511 17. Peyron F, Wallon M, Liou C, Garner P. Treatments for toxoplasmosis in pregnancy. Cochrane Database Syst Rev 1999; Issue 3. Art. No.: CD001684. DOI: 10.1002/14651858.CD001684 http://dx.doi.org/10.1002/14651858.cd001684 18. Montoya JG, Remington JS. Management of Toxoplasma gondii infection during pregnancy. Clin Infect Dis 2008;47(4):554-66. http://dx.doi.org/10.1086/590149 19. Jones JL, Hanson DL, Dworkin MS et al. Surveillance for AIDS-defining opportunistic illnesses. 1992-1997. MMWR CDC Surveill Summ 1999;48(2):1-22. http://dx.doi.org/10.1001/archderm.135.8.897 20. Katlama C, De Wit S, O Doherty E, Van Glabeke M, Clumeck N. Pyrimethamine-clindamycin vs. pyrimethamine-sulfadiazine as acute and long-term therapy for toxoplasmic encephalitis in patients with AIDS. Clin Infect Dis 1996;22(2):268-75. http://dx.doi.org/10.1093/clinids/22.2.268 28