Bölüm tamamladığında aşağıdaki bilgi ve becerilere sahip olunmasını sağlamaktır:

Benzer belgeler
Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi Genel Çerçevesi

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

Reel Sektör Risk Yönetimi

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ŞİRKET RAPORU 25 Temmuz 2012

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

Tüm Sektörlerin Finansal Analizi

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Bankacılık sektörü Mart. Mayıs 2008

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Bankacılık sektörü 2010 Ocak-Eylül dönemindeki gelişmeler. Ekim 2010

Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.Bağlı 1

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

Haziran. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 43,06. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,76 139,65

Banka Bilançosunun Özellikleri Pazar, 26 Aralık :24

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2012

Reel Sektör Risk Yönetimi Arzu Toktay 15 Aralık 2009

Haziran. Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

31/12/2004 tarihli Bilanço (YTL) 31/12/2004 tarihli Gelir Tablosu (YTL) Varlıklar (+) 10,122,098.- Borçlar (-) -20,410.-

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

EUR/GBP Temel ve Teknik Analizi

Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

BİREYSEL PORTFÖY YÖNETİMİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

2014 Ekim-Aralık Dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi 09 Ocak 2015

SERMAYE VE DOĞAL KAYNAK PİYASALARI 2

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SEDEFED REKABET KONGRESİ Büyüme Dinamikleri Üzerine Bir Tartışma

Ekonomide ve Bankacılık Sektöründe Gelişmeler, Beklentiler. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

tcmb nin kararları ve bankalar

Merkez in 2016 Para ve Kur Politikası..! Kararlı para politikası duruşu enflasyonu düşürmekte temel belirleyici olmuştur..!

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 46,15. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 2,01

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

ARACI KURUMLARIN 2014/06 DÖNEMI GÖSTERGE / GÜZ 2014

Bu çerceveden yola çıkarak temel piyasalarla ilgili beklentilerimizi aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 29 Ocak 2015

BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

DESPEC BİLGİSAYAR Halka Arz Öndeğerlendirme Raporu Halka Arz Fiyat: 7,15 TL

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 5

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

1Ç08 finansallarında öne çıkan gelişmeler:

Bölüm 1. Reel ve Finansal Varlıklar. Yatırımlar: Temel Kavramlar. Reel ve Finansal Varlıklar

AYRINTILI ORAN ANALİZİ RAPORU

Uluslararası gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve Bankacılık sektörü. Ocak 2013

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

Finans dışı şirketlerin YP cinsi borçlanmaları ilk çeyrekte yavaşladı

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri ,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

Ekonomi Bülteni. 26 Eylül 2016, Sayı: 37. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETĐCĐ KESĐMĐ BEKLENTĐ ANKETĐ

BANK MELLAT Merkezi Tahran Türkiye Şubeleri 2013 I. ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

KRĐZĐN TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNE ETKĐSĐ

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. KATILIM ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM

Rapor N o : SYMM 116 /

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

Ekonomide ve bankacılık sektöründe gelişmeler. Ocak-Eylül 2012 dönemi değerlendirmesi

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

Dış Kırılganlık Göstergelerinde Bozulma Riski

Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

1 OCAK - 30 HAZĠRAN 2010 DÖNEMĠNE AĠT KONSOLĠDE OLMAYAN FAALĠYET RAPORU

Transkript:

Eğitimin Hedefi Bölüm tamamladığında aşağıdaki bilgi ve becerilere sahip olunmasını sağlamaktır: Dezenflasyon sürecinin bankacılık sistemine etkisi hakkında bilgi edinilmesini sağlamak ve Dezenflasyon sürecinde bankaların yapması gerekenler hakkında bilgi edinilmesini sağlamak,

Türkiye'de son dönemde enflasyonun düşürülmesi konusunda yakalanan başarı ve bunun sonucunda ortaya çıkan olumlu havanın, pek çok kesim için olduğu gibi, bankacılık sektörü için de önemli etki ve değişiklikleri beraberinde getireceği görülüyor. Enflasyonist süreçte bankalara fırsatlar ve yükümlülükler getiren birçok konuda değişikliklerin gündeme geleceği düşünüldüğünde, sektörde yeni dönemin bir "kabuk değiştirme" süreci olması bekleniyor. Bankaların gerek operasyonel gerekse rekabet açısından değişim yaşayacağı bu süreçte, rekabet avantajı elde edebilmenin yolu da bu yeni ortama ayak uydurabilmekten geçiyor.

Enflasyonist süreçte bankacılık sektörü Uzun yıllardır süre gelen enflasyon, bankacılık kesiminde istikrarsız bir piyasa yapısı yarattı ve aktif kalitesinin düşmesine neden oldu. Fakat aynı zamanda, "yüksek risk eşittir yüksek getiri" kuralı paralelinde, önemli karların kazanılmasına ve kredi gibi temel bir enstrümanın ikincil bir kullanım seçeneği haline gelmesine de yol açtı. Kamu kesiminde ortaya çıkan yüksek borçlanma ihtiyacı yoluyla yükselen faizler, bankacılık sisteminde toplanan mevduatların ve sağlanan dış kaynakların doğrudan yüksek getiri sağlayan kamu kağıtlarına yönelmesine neden oldu. Piyasada rekabetin sadece mevduat toplama üzerine inşa edildiği enflasyonist ortamda, bankalar, kredi ve müşteri ilişkileri açısından önemli bir rekabet baskısı hissetmediler. Yüksek faiz marjları gibi, bu ortamın getirdiği eksik rekabet de bankaların karlılıklarında artışa olanak sağladı.

Kar marjlarındaki yükseklik ve piyasaya girişte yeterli denetimin gerçekleştirilmemesi, 1990'lı yıllar boyunca banka sayısının ciddi oranlarda artmasının da yolunu açtı. Ancak yüksek kar amacı güden bazı "yeni bankacılar" sektörün ciddi krizlerle karşı karşıya kalmasında önemli rol oynadılar. Para ikamesinin arttığı bu süreçte; bankalar, yabancı para riskini yüklenmeyi de kar arttırıcı bir araç olarak sık sık kullandılar. Enflasyonist dönemde sektör varlık ve yükümlülükleri içerisinde yabancı para menşeli olanların ağırlığı giderek arttı. Bu artış, döviz piyasasında istikrarsız bir geçmişe sahip ve defalarca devalüasyona başvurmuş bir ülke olan Türkiye'de, bankacılık krizleri yaşanmasında da etkili oldu.

Bilanço kalemlerinin gerek yapısında gerekse dayandığı para biriminde çeşitliliğin artması, banka aktif-pasif yönetimini zorlaştırırken, aynı zamanda likidite sorunlarını da ortaya çıkardı. Enflasyonist süreçten uzun vadede piyasalardaki bütün oyuncular olumsuz yönde etkilenirken, enflasyonun bankacılık sektöründeki etkileri nedeniyle, bir güven bunalımı doğdu. Bankalar bu dönemde krizleri destekleyen ve bu süreçten rant sağlayan yapılar olmakla eleştirildiler. Kamu bankaları dışında kalan bankalar, mevduat toplarken çeşitli sorunlarla karşılaştılar. Bu genel güven bunalımı, piyasaların derinlik kazanmasını engelledi.

Derinlik kazanamayan finansal piyasalar, yüksek dalgalanmaların görüldüğü ve riskin her zaman fazlası ile var olduğu bir yapıya büründüler. Uzun vadede ise bu sığ piyasaların kaynak yaratma konusunda yetersiz kaldığı ve kamu borçları gibi tek bir kaynaktan beslenmeye başladığı görüldü. Yatırımcı güvenini kaybeden sektör, rekabetin görüldüğü tek alan olan mevduat toplamada ise mevduat sahiplerinin yaptığı işlemlerden masraf almama gibi birçok yola başvurdu. Tüm bu işlem maliyetlerini de kamudan elde ettiği yüksek getirilerle fonlayabildi.

Enflasyondaki düşüşün kısa vadeli etkileri Türkiye, yıllardan sonra ilk kez, toplumsal bir uzlaşı yakalayarak enflasyondan kurtulmaya bu kadar çok yaklaşabildi. Enflasyonun bu defa gerçekten düşürüleceğine toplumun her kesimin inanmasının yanında; bu kesimlerin somut adımlarla düşüş trendini de desteklediği görülüyor. Tüm olumsuz etkilerine karşın sektöre önemli kaynak akışlarını da beraberinde getiren enflasyonist süreç sona ererken; bankacılık kesimi açısından birçok yeni fırsatın ortaya çıkacağına dikkat çekiliyor.

Piyasaların enflasyonun yarattığı olumsuzluklardan kurtulmasının, bankacılık kesiminin temel politikalarının değişmesine, birçok yeni fırsat ve baskının ortaya çıkmasına neden olacağı belirtiliyor. Bankacılık sektörü açısından olumlu ve olumsuzluk gelişmeleri beraberinde getirecek yeni süreçte; sektörde yapılacakların, yapılanların ve yapılması gerekenlerin neler olduğu ise ayrı bir tartışma konusu.

Enflasyondaki düşüşün bankalar açısından kısa vadeli etkileri incelendiğinde, bu düşüş sürecinin; bankaların asıl faaliyetlerine yönelmelerini sağlayacağı, rekabetin çehresini değiştireceği, kamu kağıtlarından elde edilen gelirlerde patlama yaratacağı ve karlılığı artıracağı öngörülüyor. Kısa vadede kredilerde bir patlama beklenmemesinin nedeni ise reel faizlerin halen çok yüksek seviyelerde olması. Ancak her ne kadar yüksek reel faizler kredi talebini sınırlayıcı bir etki yapsa da bankaların yeni rekabet alanı olarak kredileri seçme zorunluluğunun, hem rekabeti artıran hem de reel faizleri düşürücü bir etki yaratabileceği belirtiliyor.

Türkiye'de artık bankacılık sektöründe müşteri memnuniyeti ve kredi verme konusunda yoğun rekabetin yaşanacağı yeni bir döneme giriliyor. Bu açıdan bakıldığında, orta vadede kamu kesiminin verdiği yüksek getirilerden mahrum kalacak olan bankaların, büyümek ve piyasalarda varlıklarını sürdürebilmek için, krediler ve kredi kartları gibi alanlara yönelmeleri sürpriz olmayacak. Diğer taraftan bankaların özellikle İnternet ve telefon bankacılığı yoluyla üstlendikleri maliyetleri azaltacak bazı önlemler de almaları gerekecek.

Artan rekabetin, bankalara hem riskler hem de fırsatlar getireceği bir gerçek. Bu ortamda, hizmet kalitesini geliştirerek müşteri memnuniyetini sağlayan bankaların rekabette öne çıkacakları, ancak artan rekabet baskısı sonucunda operasyonel risklerde artış yaşanabileceği uyarısında bulunuluyor. Kredi piyasası pastasından daha fazla pay kapma yarışına giren bankalar geçmiş dönemde müşteri açısından oldukça meşakkatli bir süreç olan kredi veya kredi kartı alım prosedürlerini de kısaltarak ve müşterinin ayağına hizmet götürmek suretiyle, bu alanda etkili olmaya çalışıyorlar.

Yeni kanal arayışları İçinde bulunduğumuz yeni dönemde, bilançoları büyük oranda kamu kağıtlarına dayanan bankalar yüksek getiriler elde ediyorlar. Fakat bu karlılığın uzun vadede devam etmeyeceğinin bilincine varıldığı için, elde edilen getirilerin değerlendirilebileceği yeni kanallar aranıyor.

Yüksek karların, özellikle kabuk değişimi sürecinde yaşanacak sancıları hafifletici bir etki yapacağına şüphe yok. Yeni dönemde gerçekleştirilecek projelerde, maliyetlerin düşürülmesi ve müşteri odaklı rekabet ön plana çıkacağından, elde edilen bu ekstra karların, teknoloji yatırımlarında kullanılması, daha da önemlisi alternatif kanallardan bankacılık işlemi yapmanın özendirilmesi, bankalar açısından öne çıkıyor.

Ürün çeşitliliğinde de rekabet Ürün çeşitliliği ve ürünlerin bankalar arası rekabet unsuru olarak kullanılmaya başlaması da kısa vadede değişimi gösteren bir diğer konu. Eskiden bir kurumun çıkardığı yeni ürün ve uygulamanın, diğer katılımcılar tarafından belirli bir süre sonra piyasalara sunulduğu düşünülürse; yeni dönemin ürün geliştirme ve çeşitlendirme açısından etkinliği de beraberinde getirdiği söylenebilir.

Operasyonel anlamda bankaların, çok daha hızlı karar alıp, bu kararları hızlı bir şekilde hayata geçirebilen kurumlar haline gelmeleri gerektiği için, karar alma süreçlerinin hızlandırılması ve kararların etkinliğinin, bankalar açısından önemi artıyor. Ancak bu kararların aynı hızda çalışan denetim mekanizmasına tabi olması ve büyük zararlara yol açmasının engellenmesinin de oldukça hayati bir konu olduğunun göz ardı edilmemesi büyük önem taşıyor.

Öte yandan bankacılık kesiminde işlem masraflarının müşteriden tahsilinin de kısa vadede önemli bir gelir kaynağı olması beklenmiyor. Bu yüzden kredilerde kızışan rekabet, işlem maliyetlerinin bir kısmını müşterilerden almaya başlayan bankaları zorlamaya devam ediyor. İşlem maliyetlerinin müşterilere yansıtılmayıp bankalar tarafından üstlenildiği bir sürecin ardından, yeni dönemde bu maliyetlerin müşteriye yansıtılması tepki yaratıyor. Müşteri kaybetmemek için, bu tepkileri bertaraf etmeye çalışan bankalar ise kısa vadede müşterilerini daha az maliyetli bankacılık kanallarını kullanarak işlem yapmaları konusunda teşvik ediyorlar.

Düşük enflasyona ilk tepkiler Bankacılık kesimi yeni döneme bir dizi değişiklikle girdi. Sektörün enflasyondaki düşüşe verdiği en önemli tepki; müşteri odaklı rekabet ortamına girmek oldu. Özellikle de krediler hızla içerik değiştirerek, bir pazarlama nesnesi, yani bir bankacılık ürünü halini aldı. Bankalar kısa vadede bu kredilerden yüksek kar hedeflemeseler dahi bu alandaki paylarını arttırmayı, gelecek açısından uygulanması gerekli bir strateji olarak algılıyorlar. Kredilerdeki paylarını arttırmanın yolunu da müşterinin ayağına hizmet götürmekte buluyorlar. Yıllardır kredi alabilmek için bankalarda bir dizi prosedürü yerine getirmek zorunda kalan müşterilerin ise şimdilik hayli temkinli oldukları gözleniyor.

Bankaların, düşüş sürecine verdikleri ikinci tepki ise yeni müşteri arayışının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Kısa vadede önemli bir karlılık yaratmasa da uzun vadede İnternet ve telefon bankacılığı gibi alternatif kanalları kullanarak, ortalama maliyetleri düşürebilecek potansiyele sahip bulunan genç müşterileri memnun etmek, bankalar açısından büyük önem taşıyor. Bankaların gençlere yönelik ilgisinde, bu kesimle daha uzun vadeli bir müşteri ilişkisi kurulabilecek olması da rol oynuyor.

Öte yandan bankaların artan rekabet koşullarında ayakta kalabilmek için; sadece kredi vermekle kalmayıp, bu kredinin kullanımı konusunda da müşterilerine alternatifler sunmaya başladıkları dikkat çekiyor. Geçmiş dönemde kredi verip, sadece bu kredinin nasıl tahsil edileceğine odaklanan bankaların, artık kredileri arttırmak için girişimciliği özendiren ve girişimciyi bilgilendiren uygulamaları da ön plana çıkartarak, bir tür danışmanlık hizmeti de vermeleri, rekabetin boyutlarını yansıtıyor.

Düşük enflasyonun orta ve uzun vadeli etkileri Enflasyondaki düşüşün orta vadede ağırlığını çok daha fazla hissettireceğini öne süren uzmanlar; orta vadede kamu borçlanma ihtiyacında azalma, reel faizlerde düşüş, banka portföylerinin şeklinde değişme, banka aktif- pasif vade yapısında uzama, kredilerde artış, bankacılık kesimi varlıklarında artış gibi bir dizi gelişme bekliyorlar.

Uzun vadede ise sermaye ve türev piyasalarında meydana gelecek derinleşmelerin, bankacılık ve diğer finansal kurumlardaki ürün çeşitliliğini arttırırken, ürün ve hizmet kalitesinde önemli iyileşmeleri de beraberinde getireceği düşünülüyor. Bu açıdan bakıldığında orta ve uzun vadedeki beklenen gelişmeler piyasaların istikrar kazanması açısından önemli unsurlar olarak öne çıkıyor.

Reel faizlerde düşüş sağlandığında, bankaların, kamu borçlanmasına karşılık kredi vermeyi ikame edebiliyor hale gelecek olmaları, enflasyondaki düşüşün orta vadedeki en önemli etkisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu gelişmelerle birlikte, bankacılık kesimi müşteriler arasında kaybetmiş olduğu itibarını yeniden kazanabildiği takdirde, kredilerde ciddi artışlar görülmesi ve bunun da ekonomide patlama yaratması beklentiler arasında. Böylece daha fazla kaynağın bankacılık kesimine mevduat olarak dönmesine olanak sağlanacağı belirtiliyor.

Kredilerdeki artış ile birlikte bankalar, daha etkin bir portföy çeşitlendirmesine gidebilecekleri için, ülke piyasalarında geniş çaplı bir finansal krizin yaşanma riskinin de azalacağına dikkat çekiliyor. Sağlıklı bir yapıya kavuşan finansal piyasaların derinlik kazanmaya başlaması ise sektördeki istikrarı arttıracak önemli bir unsur. Finansal piyasalardaki derinleşme sermaye ve türev piyasalarını da etkisi altına alacağından; bu piyasalardaki ürünlerin, gerek yatırımcı çekme gerekse yatırımcıya risk ile getiri arasında alternatif olanaklar sunma konusunda önemli aşamalar kaydetmeleri de bir başka beklenti.

Orta vadede kamunun fonlamasından büyük oranda mahrum kalacak olan bankaların, maliyetleri azaltma konusunda artan baskılarla karşı karşıya kalacakları uyarısında bulunuluyor. Bu bakımdan, maliyet azaltıcı tedbirlerin, banka karlılığının en önemli ayaklarından biri halini alması sürpriz sayılmayacak. İşlem maliyetlerini daha fazla kanala yaymak ve müşteriye daha az maliyet yükleyen alternatifler geliştirmek zorunda kalacak olan bankaların, orta ve uzun vadede teknoloji ve insan kaynakları yatırımlarını belirli bir strateji çerçevesinde geliştirmeleri ve maliyetleri bu eksende azaltmaya çalışmaları, kurumlar arasında rekabet gücünü belirleyen en önemli faktör olacak.

Ürün geliştirme ve pazarlamanın, bankaların parlayan departmanları olarak öne çıkması da orta ve uzun vadedeki bir diğer beklentiyi oluşturuyor. Bankacılık kesiminin, gerek yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi gerekse diğer kurumların sunduğu ürün-hizmetlere alternatifler geliştirme konusunda da önemli baskılara maruz kalacağı bir gerçek. Ürün geliştirme ve pazarlamanın müşteri odaklı rekabetin temel girdileri olduğuna vurgu yapan uzmanlar, bu konulardaki stratejilerini müşteri beklentileri ile paralellik oluşturabilecek şekilde harekete geçirebilen bankaların, diğer kurumlara göre rekabet avantajları elde edeceklerinin altını çiziyorlar.

Orta ve uzun vadede değişim göstermesi beklenen bir diğer gelişmenin ise bankaların portföy yapısında ortaya çıkacağı öngörülüyor. Bankaların portföylerinde yer alan varlık ve yükümlülüklerin vade yapısı uzarken; bu varlıkların dayandığı temelde de önemli değişiklikler görülmesi bekleniyor. Bu süreçte bankacılık kesiminin GSMH içindeki payını hızla arttırması ve gelişmiş ülkelerle mukayese edilebilecek bir seviyeye ulaştırması da imkan dahilinde.

Öte yandan kurumsal kredilerde uzun vadede yoğun rekabetle karşı karşıya kalacak olan bankaların, bu tip kredilerde küçük ve orta ölçekli işletmelere daha fazla ağırlık vererek, rekabetin nispeten daha az olduğu alanlara girmeyi deneyecekleri düşünülüyor. Rekabetçi bir piyasada, rekabetin daha az olduğu alanlar daha fazla kar olanağı sağladığından, bu tip stratejilerin uygulanma ihtimali hayli yüksek görünüyor

ERCAN KUMCU - DÜŞÜK ENFLASYONDA BANKACILARA TAVSİYELER Faizlerin düşmesiyle bankaların gelirleri düşmekte, fakat masrafları aynı paralelde düşmemektedir. Her şeyin ötesinde, bankacılık kendi bilançosu açısından düşük enflasyona alışmaya çalışırken müşterilerinin de düşen enflasyondan nasıl etkilendiğini hesaba katmak durumundadır. Bankacılara, bilinen, bilinmese de biraz düşünüldüğünde bulunabilecek bazı tavsiyeler üretmek mümkündür. Aşağıdaki tavsiyelerin bazıları bizden önce bu süreçten geçmiş ekonomilerdeki deneyimlerden kaynaklanmaktadır. Bazıları ise zaten enflasyon ortamında dahi dikkat edilmesi gereken konulardır.

ERCAN KUMCU - DÜŞÜK ENFLASYONDA BANKACILARA TAVSİYELER SERMAYENİZE GÜVENİN Kár marjları düşüyor diye önünüze gelen her işe saldırmayın. Kredi müşterilerinizi değerlendirirken düşen enflasyonun müşterileriniz üzerindeki olası etkilerini de çok iyi analiz edin. Yüksek enflasyonda çok para kazandıran bir müşteri, düşük enflasyonda sizleri süründürebilir. Faiz gelirleriyle faiz giderleri arasındaki farkın azalması, daha fazla risk alarak önlenemez. Faiz dışı gelirlerinizi risk profilinizi değiştirmeden artırmanın yollarını arayın. Faiz dışı gelirlerinizi artırmanın doğal bir sınırı vardır. Bu sınıra geldiğinizi hissettiğinizde, daha fazla risk almak yerine, masraflarınızı kısmanın yollarını arayın.

ERCAN KUMCU - DÜŞÜK ENFLASYONDA BANKACILARA TAVSİYELER Masrafları kısmak, küçülmek ve/veya belli alanlarda piyasa payınızı kaybetmek anlamına gelebilir. Kendi iradenizle yapabileceğiniz şeyleri piyasanın zorlamasını beklemeden yapmanız her zaman bankanın yararınadır. En önemli piyasa payı, sektörde faaliyetlerinize devam etmektir. Şartlar küçülmeyi zorluyorsa, direnmeden küçülün. Küçülmeye direnç göstermeniz halinde, çok daha fazla küçülebileceğinizi hesaba katın. Düşen enflasyon, müşterilerinizi de zor durumlara sokabilir. Zorlukları geçiciyse, kendi zorluklarınızı müşterilerinize yansıtmamaya çalışın. İyi banka, zorluklarını müşterilerine yansıtmayan ve müşterilerinin zorluklarını istismar etmeye çalışmayan bankadır. İleride iyi banka olmanın yararlarını görürsünüz.

ERCAN KUMCU - DÜŞÜK ENFLASYONDA BANKACILARA TAVSİYELER Banka bilançosundaki ve iş yapış tarzınızdaki riskleri artırarak yeni duruma uyum sağlamaya çalışmayın. Aksine, riskleri azaltmanın yollarını arayın. İştah kabartan her türlü risk, bankanızın zor durumda kalmasına yol açabilecek potansiyel bir bombadır. Cari marjinal maliyetlerinizi göz önüne alarak ürünlerinizi fiyatlayın. Verdiğiniz kredilerin vadelerini fonlama vadesini düşünerek tespit edin. Beklentiler paralelinde pozisyon alarak para kazanmak yerine, gözlediğiniz veriler çerçevesinde kár edebileceğiniz işlere öncelik verin. Enflasyonun düşüş sürecinde sürprizlerle karşılaşmak hiçbir zaman sürpriz olmayacaktır.

ERCAN KUMCU - DÜŞÜK ENFLASYONDA BANKACILARA TAVSİYELER Kredi faizlerinizi beklenen ortalama maliyetlere göre değil, göreli olarak uyumlu vadelerdeki cari marjinal maliyetlerinize bakarak tespit edin. Aksi takdirde, zarar etme riskini artırırsınız. Aynı sermaye ile daha fazla risk almayın. Daha fazla risk almak istiyorsanız, sermayenizi artırın.

ERCAN KUMCU - DÜŞÜK ENFLASYONDA BANKACILARA TAVSİYELER Güveneceğiniz tek kaynak sermayenizdir. Sermayenizi riske sokarak rekabet etmeyin. Rekabeti sermayenizi korumak için şekillendirmeye çalışın ya da o yönde kendinizi konumlandırın. Tüm bankaların aynı gemide olduğunu unutmayın. Yaşayacağınız çoğu sorunlar sizin bankanıza özgü sorunlar değildir. Likit kalın. Düşen enflasyon ortamında, likidite ucuz elde edilemeyen ama paha biçilmez en önemli kaynaktır. Likiditenin en büyük kaynağı, mutlaka özkaynak olmalıdır.

DÜŞEN ENFLASYON VE FAİZLERİN BANKALARIN KARLILIĞINA ETKİSİ Bugün geldiğimiz ortamda yüksek faiz marjlarında gelir elde etme yolu kapanmış olup, bankalar bundan sonra yüksek faizlerden gelir sağlayamayacak durumdadırlar ve kendilerine yeni bir yol çizmek zorundadırlar. Yeni dönemde bankalar tüm dünyada olduğu gibi gerçek anlamda bankacılık yaparak para kazanmak zorundadırlar.

Banka karlılığı, mevduat ve kredi miktarı, zorunlu karşılıklar, faiz oranı ve yönetim giderlerinin bir fonksiyonu olarak tanımlanabilir. Ancak bankaların faiz getirisi olan faaliyetleri sadece krediler olmadığı gibi, kaynakları sadece mevduattan oluşmamaktadır. Banka karlılığının artması operasyonel maliyetlerin düşürülmesine ek olarak vergi ve benzeri yüklerin azaltılmasına da bağlıdır. Biraz daha açacak olursak bankaların kar/zarar kavramı iki temel bölümden oluşmaktadır. Net faiz gelir/gideri Faiz dışı gelir/ giderler

Net Faiz Gelir/Gideri : Hesap dönemi itibariyle, üzerinden faiz alınan plasman ve menkul değerler portföylerine ait tahsil edilmiş ve reeskont edilmiş faizler toplamından; üzerinden faiz ödenen kaynaklara ait ödenmiş ve reeskont edilmiş faizler toplamının düşülmesinden elde edilen (+) veya ( ) tutardır. Faiz Dışı Gelir Giderler : Faiz taşımayan aktif ve pasiflere ait her türlü gelir ve giderler (alınan, ödenen komisyonlar piyasa fiyatları ile giriş değerleri arasında oluşan tüm kar ve zararlar) ile işletme, personel ve amortisman giderlerinin netleştirilmiş tutarıdır.

Faizlerde yaşanan düşüş tasarruf eğilimini düşürür ve tüketimi cazip hale getirir. Bu dönemde bankalar bireysel müşterilere daha fazla eğilme ihtiyacı hissedecek ve kredi kartı ile tüketici kredilerinde büyüme yoluna gideceklerdir. Çünkü bu müşteriler faiz ve komisyonlara kurumsal müşteriler kadar duyarlı değildir. Finansal piyasaların derinleşmesi ile türev ürünlerden kazanç sağlama olanağı bulacaklar ve her şeyden önemlisi faiz dışı giderlere daha fazla eğilip, ellerinde kalan atıl kaynakları kanalize edecek yeni yatırım alanları araştıracaklardır.

Dersimiz sona ermiştir. Katılımınız için teşekkür ederiz.