ULUSLARARASI ENERJİ AJANSI KÜRESEL GAZ GÜVENLİĞİ İNCELEMESİ 2017 RAPORUNDA ÖN PLANA ÇIKAN BİLGİLER (Yönetici Özeti) En temiz ve en az karbon yoğun fosil yakıt olan doğal gazın daha temiz ve daha esnek bir enerji sistemine geçmede önemli bir rol oynaması beklenmektedir. Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) Dünya Enerji Görünümünün baz senaryosunda doğal gaz, özellikle hava kirliliği ve sera gazı emisyonlarını azaltma politikaları ile desteklenen gelecek yılların enerji karışımı içindeki payını koruyacak tek fosil yakıttır. Günümüzde arzın fazla olduğu gaz piyasası ve düşük fiyat ortamı, olgunlaşmış gaz ekonomilerinde ve gelişmekte olan gaz piyasalarında elektrik üretimi ve endüstriyel faaliyetler için doğal gaz kullanımının büyümesine neden olmuştur. Ancak bu rahat durum geçen yıl boyunca farklı olaylar vasıtasıyla görüldüğü gibi arz güvenliği sorunlarını engellemeyecektir. LNG altyapısının fiziksel üretim ve sözleşme esaslı düzenlemeler esneklikleri gibi bazı kritik unsurları analiz etmek için 2016'da yayımlanan Küresel Gaz Güvenliği Görünümü Raporu ndan sonra bu rapor, küresel gaz güvenliğinin bu iki önemli unsuru ile ilgili önemli bulguları güncellemekte ve küresel gaz arz güvenliğini daha kapsamlı değerlendirmek için ek kavramlar ve ölçümler getirerek analizi derinleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu rapor 2016'nın sonlarından bu yana meydana gelen fiziki yetersizliklerden/arz aciliyetinden, potansiyel arz tehditlerine kadar değişen çeşitli yakın tarihli olayları vurgulanmaktadır. İthalatçı tarafında güney Avrupa ülkeleri, birkaç ülkede acil müdahale mekanizmalarının tetiklenmesine neden olan 2016-17 kışı boyunca doğal gaz ve elektrik piyasalarında stresli durumlarla karşılaştı. Bu stresli duruma maruz kalmış ülkelerde herhangi bir gaz veya elektrik kesintisi yaşanmamış olmasına rağmen, fiyatlar keskin bir şekilde arttı ve bazı talep yönlü önlemler alınmak zorunda kalındı ki bu da olgunlaşmış ve iyi entegre olmuş piyasalarda bile beklenmeyen şokların hala fiziki dengeleme üzerinde güçlü bir baskı oluşturabileceğini gösterdi. İhracatçı tarafında, Katar ile birkaç Körfez ülkesi arasındaki diplomatik gerginlikler ve Amerika Birleşik Devletleri'nde meydana gelen Hurricane Harvey gibi örneklerin, LNG üretim seviyesinde fiili sonuçlar doğurmadığı için gerçek arz sorunlarına kıyasla daha fazla
tehdit oluşturduğu kanıtlandı. Bununla beraber bu durum önemli ve güvenilir olan tedarikçi ülkelerin, küresel gaz arzında potansiyel olarak önemli sonuçlar doğuracak yüksek etkili, düşük olasılıklı olaylara hala maruz kaldıklarını göstermektedir. Böyle olaylar arz güvenliğinin garanti altına alınamayabileceğini göstermektedir. Hükümetler, beklenmedik olayların enerji piyasa şartlarında hızlı değişimlere neden olabileceğinin her zaman farkında olmalılar ve böylece acil müdahale de dâhil olmak üzere güçlü arz güvenliği politikaları geliştirmek için çabalara devam etmeliler. 2016'da incelenen arz güvenliğinin bir ölçüsü, LNG ihracat kapasitelerinin büyük arz arızaları veya talep şokları durumunda gerçekte ne kadar artabileceği sorusudur. Bu yıl söz konusu durumun aşamalı olarak düzelmekte olduğu görülmektedir. Yeni tesislerden dolayı kapasite artışı, devre dışı kapasitede düşük bir azalış ve daha düşük talep genişlemesi kombinasyonları, 2015'te %96, 2016'da %95 ve 2017 için de %87 olarak öngörülen, daha düşük sıvılaşma kullanım oranlarına neden olmaktadır. Böylece gaz darlığı durumunda LNG arzı potansiyeli artacaktır. Ancak LNG talebine göre artan sıvılaşma kapasitesine rağmen, artan LNG üretim kapasitesinin mütevazı kalması dikkat çekicidir. LNG sözleşmeleri esnekliği küresel gaz sisteminin dayanıklılığında belirleyici etken olarak görülmektedir. Yeni imzalanmış anlaşmalar üzerindeki güncel analiz sonuçları, anlaşmalı yapıların daha yumuşak olma eğiliminde olduğunu net bir şekilde göstermektedir ki, bu eğilim azalan süreç uzunluğu ve nihai anlaşmalardaki esneklik oranı artışı ile kanıtlanmıştır. Yeterli arz sağlanan mevcut piyasalar başarılı bir şekilde daha esnek piyasa oluşumuna olanak sağlayarak ve bölgesel arz-talep dengesini yansıtan yeni fiyatlandırma sistemini getirerek hiç şüphesiz böyle bir eğilimin temelini oluşturmuştur. Oluşturulan analitik çerçeve ile bu rapor, anlaşma esnekliğinin önümüzdeki beş yıl süresince nasıl gelişeceğini tanımlamaya çalışmaktadır. İleriye yönelik olarak, sabit varış yeri ve uzun süreçli olan eski ihracat sözleşmeleri sona ereceğinden dolayı bu tarz sözleşmelerin azalması beklenmekte ve bunların daha esnek anlaşmalarla yer değiştirmesi öngörülmektedir. Yeni arz kaynakları açısından bakıldığında gelişen ABD ihracatı, ek sözleşme esnekliğinin ana kaynağı olmaktadır. Küresel portföy oyuncuları da artan serbest satış pozisyonları ile esnek sağlayıcılar haline gelmektedir. Son olarak, ticaret evleri gibi yeni oyuncuların ortaya çıkışı, ilave esneklik sağlamakta ve geleneksel tedarikçiler tarafından sunulan hizmetlerin çoğundan daha az kredili (yeni) aktörlere doğru pazar çeşitlendirmesine katkıda bulunmaktadır. 2
Enerji politikalarındaki son gelişmeler farklı paydaşlar arasında Gaz arzı ve acil durum gibi konularda gaz arz güvenliği sırasında koordineli hareket etmeyi sağlayacak çerçeveler çizerek gaz arz güvenliği endişelerinin yersiz olmadığını göstermektedir. Avrupa Birliği nin Gaz Arz Güvenliği Düzenlemesi benzer arz risklerine maruz kalan üye devletler arasında bölgesel koordinasyonu tanımlamaktadır. Bu dayanışma birliği komşu ülkelerdeki korunan müşterileri etkileyen ağır durumlarda sınır ötesi hareketi sağlamakta ve ayrıca toplam iç pazarın arz durumunu daha iyi değerlendirebilmek için gaz arzı anlaşmaları hakkında bilgi alışverişini de başlatmaktadır. Japonyanın doğal gaz acil durum politika tedbirleri bireysel şirketler, sanayi ve koordineli downstream, upstream arzı ve talep taraflı tedbirleri içeren sanayi çapında kademeli ve üç aşamalı bir müdahale sürecini içermektedir. 2016 yılındaki Kumamoto Depremi Bölgesel gaz sıkıntıları için acil durum politikalarının nasıl özel sektör, devlet kurumları ve bakanlık ile koordine edildiğine ilişkin bir örnek teşkil etmektedir. Avusturalya, dünyanın en büyük doğal gaz ihracatçılarından biri olmasına rağmen, Enerji Piyasası Operatörü ülkenin iç piyasada 2018 yılının başlarında enerji üretimi için artan gaz talebini karşılayabilecek yeterli miktarda gaza sahip olamayabileceğini belirtmiştir. Avusturalya hükumeti bu durumu çözmek için ve eğer aktif hale gelebilirse- LNG ihracatçılarına gereksinimler yükleyerek iç piyasadaki son tüketiciler için arz mevcudiyetinin teminini sağlayacak Avusturalya İç Piyasa Gaz Arz Güvenliği Mekanizması nı sundu. Ekim 2017 de, Avusturalya hükumeti ve LNG ihracatçıları arasında 2019 yılı boyunca yeterli gaz arzının sağlanması temini ile ilgili anlaşma duyuruldu ki bu da hükumetin şimdilik mekanizmanın tetiklenmesini ertelediğini göstermektedir. Haziran 2017'de Japonya Adil Ticaret Komisyonu tarafından LNG sözleşmelerinde bulunan amaç maddelere karşı verilen kararın yanı sıra Kore Adil Ticaret Komisyonunun devam etmekte olan benzer soruşturması, arz sorunu durumlarında esnekliği artırmak ve daha fazla piyasa direncini sağlamak için önemli politik adımlar olarak görülmektedir. Artan ülke ve bölge sayısı için LNG piyasasının genişlemesi (2016 da 38 olan LNG ithalat terminali sayısı 2022 de 47 olacak) iç piyasa gereksinimlerine göre müşteriler arasında daha büyük farklılaşmaları da beraberinde getirmektedir. Raporda, farklı oyuncuların alım stratejilerinin analiz edildiği LNG müşterilerinin bir analizi bulunmaktadır. 3
Şekil 1. 2016 İthalata Dayalı LNG Müşteri Türleri ve Sınıflandırma Bu yaklaşımdan elde edilen sonuç doğal gaz piyasasında devam etmekte olan dönüşümlere iyi bir örnek teşkil etmektedir: Şekil 1 2016 yılı için, fiyata karşı oldukça duyarlı parçalı yeni ithalatçılar (Type 3 ve Type 4) ve gaz ekonomisi gelişmekte olan önemli ülkelerdeki LNG piyasalarının aksine (Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan), en büyük hacme sahip olgun ithalatçılar ve ya çok bağımlı(type 1 Bağımlılık Japonya, Kore ve Tayvan dahil) ya da LNG yi daha geniş bir arz portföy yaklaşımı olarak kullanan (Type 2 Çeşitlilik Avrupa ülkeleri ve Meksika dahil) LNG piyasalarının hala oldukça alışagelmiş/konvansiyonel bir görünüm sergilediğini göstermektedir. Buna karşılık 2022 yılı için yapılan projeksiyonlar daha fazla hacim, daha fazla ithalatçı ve daha yüksek gelişen ekonomi oranı ile daha az kümelenmiştir. LNG arzı arttığı ve birçok yeni ithalat ülkesinde LNG nin piyasa oranının genişlemesi görüldüğü için ithalat bağımlılığı artmaktadır. Talebin de özellikle kesintili yenilenebilir üretim kaynaklarının profil dalgalanmalarını arttıracağı alanlardaki elektrik üretimleri için daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyması beklenmektedir. 4
Şekil 2. 2022 ithalat öngörüleri baz alınarak LNG alıcı türleri ve kümelenmesi Küresel gaz piyasası daha çok esneklik ihtiyacı olan daha parçalı ve birbirine bağlı yapıya yeniden şekillenmektedir. Aynı zamanda yüksek LNG kapasitesinin arz talep dengesinde beklenen sıkılaşma ile azalması beklenmektedir. Piyasalar arasındaki artan bağımlılığın değişen ortamı hem olgun hem de yeni ithalatçılar için benimsenen politika müdahaleleri gerektiren yeni arz güvenliği sorunları getirmesi muhtemeldir. 5