Değerli dermatopatoloji çalışma grubu üyeleri, Grubumuzun ikinci toplantısı 20 Aralık 2008 tarihinde, Prof. Dr. sayın Aytaç Gököz ün Ufuk Üniversitesindeki ev sahipliği ile yapıldı. Kendisine herşey için tekrar teşekkür ediyoruz. Bugüne kadarki çalışmaların özetlendiği bir açılış oturumundan sonra katılımcıların, kendilerini, dermatopatoloji deneyimlerini ve çalıştıkları kurumun dermatopatoloji ile ilgili özelliklerini tanıttıkları bir tanışma oturumu yapıldı. Bunun hedeflediğimiz ekip çalışması için çok değerli ve verimli bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Üyelerin, sıkıntıları ve zorluklarına rağmen dermatopatolojiye nasıl sevgi ile bağlandıklarını görmek çok güzeldi ve birlikte çok güzel şeyler başarabileceğimiz duygusunu uyandırdı. Toplantıya listede yer alan 20 kişi katıldı. 1. Aytaç Gököz. Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji anabilim Dalı 2. Gülşen Kandiloğlu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 3. Özlem Özen. Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi 4. Neşe Demirkan. Pamukkale Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı 5. Peyker Temiz. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı 6. Emel Dikicioğlu Çetin. İstanbul Bağcılar Eğitim Hastanesi 7. Banu Bilezikçi. Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi 8. Müzeyyen Astarcı. S.B. Ankara Hastanesi Patoloji Bölümü 9. Kemal Bakır. Gaziantep Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı 10. Nebil Bal. Başkent Üniversitesi Adana Hastanesi 11. Selda Seçkin. Numune Hastanesi 2. Patoloji Kliniği 12. Mehmet Gamsızkan. Ankara GATA 13. Murat Alper. Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi 14. Murat Demiriz. Ankara GATA 15. Aylin Okçu Heper. Ankara Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı 16. İlhan Tuncer. Çukurova Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı 17. Uğur Pabuççuoğlu. Dokuz Eylül Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı 18. Banu Lebe. Dokuz Eylül Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı 19. Ayşegül Adabağ. Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi 20. Nilüfer Arda. Sami Ulus Hastanesi Çok zarif bir biçimde hazırlanmış nefis öğle yemeğinden sonra geçilen öğleden sonraki oturumda ise ileriye yönelik hedefler ve öneriler görüşüldü. Dermatopatoloji çalışma grubunun ortaya konan amaç ve hedefleri arasında Üyeler arasında konsültasyon olanaklarının geliştirilmesi İlginç ve öğretici olguların paylaşılması Dermatopatoloji alanında farklı olgu ya da olgu gruplarına ait sayısal verilerin toplanması ve birleştirilmesi ile ulusal bir bilgi bankası oluşturulması Ender görülen olguların birleştirilmesi ile az bilinen konularda bilgi birikimi elde edilmesi İlkeleri ve yöntemi çalışma grubu tarafından belirlenen ve klinik-patoloji işbirliği sağlanan çok merkezli çalışmalar planlanması Üyelerin öğrenme gereksinimlerine göre kurslar düzenlenmesi Kongrelerde dermatopatoloji konulu oturumlar düzenlenmesi Makale ve kitaplar dahil olmak üzere gruba yararlı olacağı düşünülen bilgi, haber ve öğrenme kaynaklarının internet adreslerinin tüm grupla paylaşılması sayılabilir. Bu etkinliklerin yürütülebilmesi için Federasyonun web sayfasında dermatopatolojiye ait bir bölüm hazırlanması için girişimde bulunulması
Coğrafi olarak ulaşımı kolay olan grup üyelerinin (Ankara, İstanbul, Ege, Çukurova ve Karadeniz) konsültasyon ve ilginç olguların paylaşılması amacıyla, ayda bir biraraya gelebildiği toplantıların özendirilmesi ve bunun için bölgesel dernek temsilcilerinin öncülük ettiği bir çalışma başlatılması Ulusal düzeyde, tüm grup üyelerinin bir araya geldiği çalışma grubu toplantıları düzenlenmesi: Bu toplantılar, yılda iki kez, yeri ve takvimi bir önceki toplantıda belirlenen ve katılımı arttırmak üzere farklı derneklerin ev sahipliğine olanak veren toplantılar şeklinde düzenlenebilir. Sonraki toplantının nisan sonu-mayıs başında İzmirde yapılmasına karar verildi. İnternet ortamında bilgi ve veri alışverişi için e-posta yolunun kullanılması önerildi. Kongrelerin düzenlenmesi sırasında çalışma gruplarının görüşlerine başvurmayı kararlaştıran federasyonun, gruba Dr. Aylin Okçu Heper tarafından iletilen önerisi üzerine, kongre düzenleme kuruluna, 2009 kongresinde bir kongre öncesi kurs (derinin elemanter lezyonları, temel makroskopi alım teknikleri ve ana paternler), melanositik tümörler konusunda bir slayt semineri ve derinin yangısal hastalıkları konusunda bir panel yapılması için öneri götürülmesine karar verildi. Önümüzdeki hedefler arasında uzmanlık eğitiminde dermatopatoloji çekirdek programının hazırlanması da önemli bir yer tutmaktadır. Tarih boyunca dermatologların patolojiye ilgisi kişisel merakları yanısıra, oldukça geniş bir çalışma alanı olan patologların bu konuya zaman ayırıp eğilememesinden kaynaklanmıştır. Bu nedenle özel olarak dermatopatolojiye eğilmemiş olan patologların da temel konularda bilgi sahibi olması ve dermatolojik biyopsilere yorum getirebilmesi bir zorunluluktur. Üniversite ve Eğitim hastanelerinde iş yükünün fazlalığı yanısıra dermatopatolojinin konu çeşitliliği ve klinik korelasyon zorunluluğu, asistanlar için cesaret kırıcı görülebilmektedir. Birinci hedef dermatopatolojinin öğrenilebilir ve uygulanabilir bir alan olduğunu göstermektir. Bunun için derinin normal yapı ve fonksiyonu ile incitici etkenlere karşı verdiği temel reaksiyon paternlerini ve patogenetik mekanizmaları iyi biçimde tanıtmak iyi bir başlangıç olabilir. Bundan sonra herbir paterne yol açan farklı hastalıkları ve bunlar arasında ayırıcı tanı için ipuçlarını, olgu bazında kazandırmak mümkün olur. Dermatopatoloji çalışma grubu, patoloji uzmanlık eğitimi sırasında verilmesi gereken dermatopatoloji eğitimin ilkelerini ve sınırlarını belirlemek üzere bir çalışma yürütmeli ve bir çekirdek eğitim programı hazırlamalıdır. Sonrasında da tüm eğitim kurumlarında bu programın yürütülmesi, izlenmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Bilindiği gibi çekirdek eğitim programı hedef kitlenin tümü için olmazsa olmaz bir program anlamına gelir, öte yandan tüm organizmadaki hastalıkların nedenleri, oluş mekanizmaları ve morfolojik bulgularını kapsayan patoloji uzmanlık eğitimi süresine sığacak, gerçekçi bir program olmak zorundadır. Tüm bu hedefler için uyum içinde ve başarılı bir çalışma dönemi geçirmek umudu ve dileğiyle hepinize sevgi ve saygılarımızı sunarız. Dr. Banu Lebe Dr. Gülşen Kandiloğlu
DERMATOPATOLOJİ GRUP TOPLANTISI NOTLARI 09.10.2009, KIBRIS. Bir yıldır görevi yapmakta olan grup başkanı Dr Gülşen Kandiloğlu ve sekreter Dr Banu Lebe nin görevlerine bir yıl daha devam etmesine karar verildi. 2009-2010 yılı döneminde toplam iki adet toplantı yapılmasına, bu toplantıların İzmir de, ilkinin 6 Mart 2010 tarihinde ve ikincisinin 5 Haziran 2010 tarihinde olmasına karar verildi.. 6 Mart 2010 tarihli toplantıda PDFederasyonunun talep ettiği Dermatopatoloji Makroskopi Rehberi nin son şekline getirilmesine karar verildi. Bu konuda elinde hazır makroskopi alım tekniği konusunda doküman bulunan ve yeni hazırlayacak grup üyelerinin, elindeki dökümanları Dr Mehmet Gamsızkan a ivedilikle iletmeleri istendi. Dr Mehmet Gamsızkan ın bu verileri değerlendirip, birleştirerek, genel bir format hazırlaması ve hazırlanan taslak rehberin 6 Mart 2010 tarihindeki grup toplantısında sunmasına karar verildi. Bu sunumdan sonra, grup üyelerinin katılımı ve katkılarıyla son şekline getirilen makroskopi rehberinin Federasyonun belirttiği son tarih olan 15 Mart 2010 a kadar federasyona gönderilmesine karar verildi.. 6 Mart 2010 tarihli İzmir de yapılacak olan grup toplantısına isteyen grup üyelerinin paylaşmak ya da danışmak istedikleri olguları getirerek konsültasyon yapabilmelerine olanak verilmesine karar verildi.. 5 Haziran 2010 tarihli İzmir de yapılacak olan grup toplantısı gündeminin 6 Mart 2010 tarihli toplantıda belirlenmesine karar verildi.. 29 Eylül-3 Ekim 2010 tarihinde Eskişehir de yapılacak olan 20. Ulusal Patoloji Kongresinde Deri eki tümörleri konusunda bir PANEL ve Derinin mezenkimal lezyonları (yumuşak doku tümörleri?) konusunda bir SLAYT SEMİNERİ yapılmasına karar verildi.. Dermatopatoloji asistan eğitim rehberi hazırlanmasına, bu konuda elinde hazır doküman bulunan grup üyelerinin ve hazırlayacak olan grup üyelerinin iletişim halinde olup, bunları paylaşmaları istendi. Bu konunun 5 Haziran 2010 toplantısında konuşulmasına karar verildi.. Dermatopatoloji grup üyeleri arasında bir konsültasyon zincirinin kurulması istendi. Bu amaçla DEÜTF Patoloji Anabilim Dalında Virtual microscopy şeklinde bir proje ile sistem kurulduğu ve bu sistemle konsültasyon zinciri hazırlanabileceği belirtildi. Bu konunun geliştirilmesi, uygulamaya geçilmesi ve bilgilendirme konularının Dr Banu Lebe tarafından organize edilmesine karar verildi.. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD dan Dr Şaduman Balaban Adım ve Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD dan Dr Suna Erkılıç grup listesine eklendi.
Dermatopatoloji Çalışma Grubu Toplantısı Özeti 01.10.2010 Eskişehir Dermatopatoloji çalışma grubu, 01.10.2010 tarihinde Eskişehir de yapılan 20. Ulusal Patoloji Kongresi çerçevesinde 15 kişinin katılımıyla toplandı. Toplantının gündemi: 1-Çalışma grubunun yeni dönem başkanı ve sekreterinin seçimi 2-Yeni dönem faaliyetleri ile ilgili görüşler şeklindeydi. Önümüzdeki dönemde grup başkanlığını Dr. Nesimi Büyükbabani, sekreterliğini Dr. Emel Dikicioğlu Çetin in üstlenmesi önceki dönem başkanı Dr. Gülşen Kandiloğlu tarafından teklif edildi ve kabul gördü. Aşağıdaki konu başlıkları üzerinde fikir alışverişi yapıldı: 1-Dermatopatoloji ile ilgilenen ve grup dışında olan meslektaşların katılması için, üyelerin yakın çevrelerindeki meslektaşlarını teşvik etmeleri istendi. Ayrıca mevcut üyelerin de daha aktif bir katılım göstermeleri dileği ifade edildi. 2-Grup aktivitesini bir ölçüde artırmak amacıyla periyodik olarak alanımız ile ilgili bilimsel yayın ve toplantıların takibi ve bunların grup üyelerine duyurulması görüşü benimsendi. 3-Çalışma grubu toplantı ve etkinliklerinin artırılması, bu toplantıların bir bölümünün belli bir konunun tartışılmasına, bir bölümünün ise problemli olguların tartışılmasına ayrılması düşünüldü. Kongrelerde yapılan toplantılara ek olarak yılda en az 1 kez grup toplantısı yapılması kararlaştırıldı. Önümüzdeki dönemde grup toplantısının İstanbul da yapılması, konu olarak geçen dönemde de planlanan, ancak gerçekleştirilemeyen, Mikozis Fungoides başta olmak üzere kutanöz lenfomaların ele alınması (genel gözden geçirme, olgu tartışması, rapor formatı... vb sorunlar) kararlaştırıldı. 4-Problemli veya ilginç olguların elektronik ortamda grup içinde tartışılabilmesi, birlikte arşiv oluşturulabilmesi için teknik koşulların araştırılması, bu konuda Dokuz Eylül Üniversitesi nin preparat tarayıcı ve sanal mikroskopi olanaklarından yararlanılması konusu üzerinde duruldu. Dr. Banu Lebe bölümündeki bu olanakların kullanıma girmesini izleyeceğini belirtti. 5-Bölgesel patoloji derneklerinin dermatopatoloji etkinliklerinin tarih ve konularının çakışmaması ve hatta birbirini bütünleyici olmasının sağlanması üzerinde duruldu. Gerektiğinde bir bölgede iyi yapılandırılmış kursetkinliklerin farklı bölgelerde yeniden sunulabilmesi fikri ileri sürüldü. Bu konuda 2010-2011 programlarının gözden geçirilmesi, ancak asıl hedefin 2011-2012 yılı olması gerektiği belirtildi. 2010-2011 döneminde, İstanbul da Türk Patoloji Derneği etkinlikleri arasında interaktif bir kurs planlanmakta. Ankara da yapılan aylık dermatopatoloji toplantılarının bir bölümünün belli bir konunun kuramsal irdelenmesine ayrıldığı, bunu izleyerek ilgili olguların sunulduğu Ankara lı grup üyeleri tarafından belirtildi. 6-Önümüzdeki Ulusal Kongre (Kasım 2011-İzmir) dermatopatoloji programının oluşturulması konusu tartışıldı. Panel yerine, yabancı bir konuşmacı davet edilerek bir konferans planlanması, bunun bir slayt semineri ve bir kurs ile tamamlanabileceği düşünüldü. Konu önerileri, tanısı güç melanositik lezyonlar ya da deri lenfomaları oldu. Kongre katılımcılarının ilgisini daha çok melanositik lezyonların çekebileceği düşünüldü. Melanositik lezyonlar konusunda Paris te çalışmaya başlayan Raymond Barnhill in davet edilebileceği önerisi yapıldı. Deri lenfomaları konusunda ise Marco Santucci, Rein Willemze veya Chris Meijer önerileri yapıldı. Öncelikle yabancı konuşmacı daveti konusunda kongre düzenleme kuruluna (Ege Patoloji Derneği) talebimizin bildirilmesi ve alınacak onay sonrasında harekete geçilmesi planlandı. 7-Çalışma grubunun üst düzey hedefleri arasında ortak çalışma-araştırmalar planlanması olduğu ve bu konuda tüm üyelerin öneri bazında katkıda bulunabilecekleri belirtildi.
DERMATOPATOLOJİ ÇALIŞMA GRUBU TOPLANTISI ÖZETİ 19 Mart 2011 - İSTANBUL PDF Dermatopatoloji çalışma grubu toplantısı 19.03.2011 tarihinde İstanbul Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim dalında yapıldı. Nesimi Büyükbabani başkanlığında yapılan toplantıya grup üyeleri Cuyan Demirkesen, Banu Lebe, Taner Akalın, Banu Yaman, Peyker Temiz, Neşe Çallı Demirkan, Aylin Heper, Özay Gököz, Müzeyyen Astarcı, Mehmet Gamsızkan, Özlem Erdem, Murat Alper, Şaduman Balaban Adım, Hatice Toy, Itır Ebru Zemheri, Damlanur Sakız ve Önder Şahin olmak üzere toplam 18 üye katıldı. Sekreter Emel Dikicioğlu Çetin mazereti dolayısıyla katılamadı. İTF Dermatoloji Anabilim dalından Prof. Dr. Can Baykal davet üzerine toplantıya katıldı, bir sunu ile ve tartışmalar bölümünde toplantıya önemli katkıda bulundu. Ayrıca 2 patoloji ve 1 dermatoloji uzmanlık öğrencisi de toplantıya katıldı. Toplantının konusunu oluşturan mikozis fungoides (MF) ile ilgili ilk sunu, bunu izleyecek tartışmalara zemin oluşturacak şekilde Nesimi Büyükbabani tarafından yapıldı. Bu sunuda özellikle güncel uygulamada en çok zorlukla karşılaşılan erken MF tanısı konusu üzerinde duruldu. Literatürün tarihsel özetinde, erken MF tanısına algoritmik yaklaşım konusunda sadece histopatolojik kriterlere dayanan Joan Guitart tarafından önerilen şema ile klinik bulgular, immünfenotip ve moleküler biyolojik verilerin kombine edildiği ISCL algoritması hatırlatıldı. Konu ile ilgili EORTC ve Graz ekolünün çalışmaları aktarıldı. Can Baykal ın bunu izleyen sunusunda tartışmalı erken MF olgularından örnekler, patoloji raporlarının klinisyenler tarafından nasıl yorumlandığı, tedavi kararlarının nasıl verildiği konuları üzerinde duruldu. Bu sunuyu izleyen tartışma bölümünde parapsöriyazis/mf kavramları ve ilişkisi, bu konuda farklı dermatoloji ekollerinin varlığı ve merkezden merkeze terminolojideki farklılık, nüks veya rezidüel hastalık, biyopsilerin yapılma sıklığı, tedavinin devamı/sonlandırılmasına biyopsi ile karar verip vermeme, biyopsi sayısı, zaman aralığı, kullanılan teknik gibi çok sayıda soru soruldu ve canlı bir tartışma ortamı oluştu. Kısa bir aradan sonra olgu sunumları ve bunlara ilişkin interaktif tartışmaya geçildi. Bu bölümde Banu Lebe, Neşe Çallı Demirkan, Cuyan Demirkesen, Müzeyyen Astarcı ve Taner Akalın olgularını sundular. Bunlar eşliğindeki tartışmalarda öne çıkan önemli noktalar aşağıdaki gibi özetlenebilir: -Biyopsi tekniği: Birçok merkezde kullanılan punch biyopsi tekniğinden farklı biçimde bazı merkezlerde (Dokuz Eylül, zaman zaman Hacettepe) traşlama (shave) biyopsi tekniği kullanılmakta. Bu yöntemde dermatologlar daha geniş bir yüzeyin incelenmesi üstünlüğü görmektedir. Buna karşılık dermisin derin bölümü incelenememektedir. Patoloji bu incelemenin gerektiği konusunda bir uyarı yaparsa, punch biyopsiye başvurulmaktadır. -Kliniko-patolojik değerlendirme: Bazı merkezlerde (Hacettepe, Ege), MF vakalarının değerlendirmesinin düzenli aralıklarla yapılan kliniko-patolojik konseylerde yapılmakta. Bu konseyde hastalara ilişkin bilgiler verilmekte, daha sonra hastalar klinisyen ve patolog tarafından birlikte görülmekte ve bunu izleyerek biyopsi bulguları birlikte değerlendirilmekte. Korelasyonun çok önemli olduğu bu alanda, bu yaklaşımın karşılıklı bilgi alışverişini uyarıcı olduğu düşünülebilir. -İmmünfenotipik değerlendirme: MF ve özellikle erken MF kuşkusu taşıyan olgularda immünfenotipik inceleme yapılıp yapılmaması, yapılıyorsa kullanılan antikor panelinin genişliği konusu birçok olgu çerçevesinde tartışıldı. Bazı merkezlerde CD3, 4 ve 8 den oluşan sınırlı bir panel uygulanırken, Cuyan Demirkesen bir süredir tüm MF vakalarına CD2, 3, 4, 5, 7, 8 den oluşan geniş bir panel uyguladığını belirtti ve bununla ilgili deneyimlerini yansıtan olgularını sundu. Literatürde belirtilen CD7 kaybının en sık, CD2 ve CD5 kayıplarının ise nadiren görüldüğü, ancak bu antijenlerde kayıpların CD7 kaybından daha yüksek bir tanısal değeri olduğu yolunda literatür bilgilerinin mevcut olduğu belirtildi. Ayrıca CD 7 kayıplarının MF ve parapsöriyazis dışında liken gibi inflamatuar hastalıklarda da çok küçük olmayan oranlarda görüldüğü belirtildi. Özlem Erdem, bir süre bulunduğu MD Anderson da CD7 nin tümüyle kaybının MF lehine çok önemli bir immünfenotipik veri olarak algılandığını belirtti. Cuyan Demirkesen CD5 kaybı olan bir olgu sundu. Taner Akalın poikilodermi kliniği olan, hücresel atipi içeren, ancak CD7 kaybı göstermeyen, tanısı zor bir olgu sundu. Öğlen arası sırasında Cuyan Demirkesen tarafından, T hücre antijen kayıplarının tanısal değerini araştırmak üzere MF/MF kuşkulu vakalar ve inflamatuar hastalıklardan bir kontrol grubu içerecek çok merkezli bir çalışma önerisi yapıldı. Bu sayede büyük vaka sayılarına erişilebileceği söylendi. Retrospektif veya prospektif bir çalışma dizaynının avantaj ve dezavantajları, olası finansman modaliteleri, etik kurul izni konuları konuşuldu. GIS çalışma grubunun yaptığı çok merkezli bir çalışmadan örnek verildi. Öğleden sonra sunulara devam edildi. Özay Gököz, Aylin Heper ve Cuyan Demirkesen olgularını sundular. Bu bölümdeki tartışmalarda öne çıkan noktalar da aşağıdaki gibi özetlenebilir:
-Moleküler biyolojik değerlendirme: Aylin Heper in sunduğu psödolenfoma/primer kütane CD4(+) küçük/orta boyutlu pleomorfik T hücreli lenfoma tartışması olan vakası ile ilgili olarak MF veya kuşkulu vakalarda rutin olarak TCR yeniden düzenlenmesine yönelik inceleme yapılmadığı, ancak bazı merkezlerde (Ankara, Hacettepe, Ege), bazen patoloji bölümü dışında tıbbi biyoloji, onkoloji bölümlerinde bu incelemenin yapıldığı, sonuçların ise patoloji raporuna integre edilerek bildirildiği ifade edildi. Ankara Üniversitesi patoloji bölümünde bu konuda bölümün hematopatoloji moleküler laboratuvarında Biomed II protokolları kullanılarak inceleme yapıldığı konusunda bilgimiz mevcut. -Raporlama ve diyagnostik kategoriler: Klinik olarak MF düşünülen veya ayırıcı tanılar arasında belirtilen vakalarda raporlamada klinisyen tarafından anlaşılabilirliği artırmak amacıyla standart kalıpların kullanılması gerektiği belirtildi. Bu konuda genel kanı, Santucci ve ark., Cerroni ve ark. ve başka yazarların literatürdeki önerileri doğrultusunda, mümkün olduğu ölçüde 4 kategoriden (MF veya kesin CTCL, olası MF, MF kuşkusu ekarte edilemiyor, MF değil) oluşan şemaya bağlı kalınarak yorum yapılmasıdır. Kesin olarak MF veya spesifik olarak başka bir inflamatuar hastalık tanısı konması durumu dışında tanıların deskriptif olması ve yorum bölümünde yukarıdaki şemaya bağlı kalınması ortak görüştür. Taner Akalın, MF kuşkusunun tam olarak ekarte edilemediği durumlarda, tanıda dermatit kelimesinin kullanılmasından, yapılması muhtemel daha sonraki biyopsilerde MF veya başka bir deri lenfoması tanısı konabileceği varsayımından hareketle kaçındığını ifade etti. -İmmünfenotipik değerlendirme: Öğleden sonra oturumunda da immünfenotipleme konusunda görüş alışverişi devam etti ve daha spesifik olarak ne durumda, hangi antikor panelinin uygulanması gerektiği görüşüldü. Özetlenecek olursa, immünfenotiplemenin ilk kez MF tanısı alan olgulara uygulanması gerektiği, immün panelin en az CD3, 4, 7 ve 8 den oluşması gerektiği, CD2 ve CD5 kayıpları az görülmekle birlikte, değerli olduğundan, CD2, 3, 4, 5, 7, 8 den oluşan tam bir panel uygulanması genel eğilim olarak belirdi. Hatta tartışmalı lenfomatoid papüloz tip B vakalarının yakalanabilmesi için CD30 un da panele eklenmesi yararlı olabilir. Büyük hücre morfolojisinin ortaya çıktığı vakalarda CD30 ve CD20 nin mutlaka panele eklenmesi konusunda görüş birliği mevcuttu. Erken MF kuşkusu taşıyan vakalarda da epidermotropizmin daha kolay biçimde değerlendirilebilmesi ve antijenik kayıplar olması halinde tanının oluşmasına katkı sağladığından, immünfenotipleme yapılması görüşü ağırlıklıydı. Ayrıca epidermal ve dermal lenfositik komponentin CD4/CD8 oranları açısından ve antijenik kayıplar açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. İmmünfenotiplemede genellikle CD4 ile sorunlar yaşandığı, reaksiyonun zayıf şiddetli ve bazen güçlü bir zemin boyanması ile birlikte olduğu, CD7 ile tam kayıpların görülmesi nedeniyle, tereddütlere yol açmaması için pozitif kontrollü çalışmanın ideal olduğu belirtildi. Pozitif kontrol dokusu olarak sıkça olduğu gibi lenf nodu dokusu kullanılması durumunda, lenf nodunda da CD7 nin zayıf bir reaksiyon göstermesinin göz önüne alınması gerekli bir nokta olduğu belirtildi. Olgu sunumlarının sona ermesini izleyerek, yukarıda ayrıntıları olan görüşlerin bir özeti yapıldı ve somutlaştırılmasına çalışıldı. Nesimi Büyükbabani tarafından gelecek faaliyetler konusunda bilgi verildi. 28.05.2011 tarihinde Marco Santucci ve Daniela Massi tarafından İstanbul da yapılacak olan dermatopatoloji masterclass ı programının ana hatları konuşuldu. Bu toplantı sırasında katılımcılar arasından 3-4 vaka sunumu yapılabileceği, bunun için istekli olanların lenfoid ve melanositik lezyonlar konularında hazırlık yapabilecekleri iletildi. Grup üyelerinden Özay Gököz daha önce bu mekezde bulunduğundan, toplantıya bir sunum ile katılmasının çok olumlu olacağı ifade edildi. Kasım 2011 deki Ulusal patoloji kongresi programı ve davetli konuşmacı Raymond Barnhill ile olan yazışmalar konusunda bilgi verildi. Bir sonraki çalışma grubu toplantısı için somut bir öneri olmadığından, bu konunun ulusal kongre sırasında görüşülmesine karar verilmesiyle toplantı sona erdi.