G E ROB Ü LT E N G E RO N TOLOJİYE YÜKSEK İLGİ I I I. U L U S L A R A R A S I T Ü R K İ Y E G E R O N T O L O J İ Ö D Ü L L E R İ İÇİNDEKİLER

Benzer belgeler
Ulusal Yaşlılık Konseyi - UYAK

Türkiye-Avusturya İşbirliği

Son dönemlerde ülkemizin adı uluslar. AÜ Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan ABD de Ahıska Türkleri üzerine bir araştırma yapıyor.

G E ROB Ü LT E N D E Ğ İ Ş M EK İ Ç İ N D E K İ L E R. AÜ Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü

G E ROB Ü LT E N Ö NS Ö Z

G E ROB Ü LT E N B İR DUAYEN ARAMIZDA A L M A N GERO N T O L O G L A R AYDIN DA İ Ç İ N D E K İ L E R. AÜ Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü

Yoğun bir çalışma temposundan zaman bularak sizlerle burada tekrar buluşmak, gerçekten beni dinlendiriyor.

G E ROB Ü LT E N Ö N S Ö Z NAZİLLİ ALZHEİMER MERKEZİ HİZMETE BAŞLADI İ Ç İ N D E K İ L E R. AÜ Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü

GERONTOLOJİ 2016 EN GÜNCEL BAŞARILARIMIZ. AÜ Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü, Yayın Tarihi: 7 Ocak 2017 YOĞUN BİR YILI DAHA GERİDE BIRAKTIK

Batum/GÜRCİSTAN İnşaat Teknolojileri ve Emlak Fuarı

YAŞAM ÖYKÜSÜ. Doğum yeri: Doğum Tarihi: 1. Aile Bilgileri Baba: Adı: YaĢı:

Bütün kültürlerde toplumsal değerlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu değerler

GeroBülten in Mart 2011 sayısının hazırlıklarını

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANI ( ) İSTİHDAM-SOSYAL KORUMA İLİŞKİSİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

AKDEM 2009 AĠLE EĞĠTĠM VE DANIġMANLIK BĠRĠMĠ. 1 OCAK- 30 Haziran FAALĠYETLERĠ

BĠRĠNCĠ BASAMAK SAĞLIK ÇALIġANLARINDA YAġAM DOYUMU, Ġġ DOYUMU VE TÜKENMĠġLĠK DURUMU

Aile büyüklerinizi beş yıldızlı yaşam evimizde ağırlıyoruz.

KALĠTE BĠLGĠLENDĠRME TOPLANTISI SONUÇ BĠLDĠRGESĠ. 18 Temmuz Harran Üniversitesi. Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

YÖNETMELİK. Siirt Üniversitesinden: SĠĠRT ÜNĠVERSĠTESĠ YABAN HAYVANLARI KORUMA, REHABĠLĠTASYON UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

ĠSHAKOL. Ġġ BAġVURU FORMU. Boya Sanayi A.ġ. En Son ÇekilmiĢ Fotoğrafınız. No:.. ÖNEMLĠ NOTLAR

AKDEM YAġAM BOYU EĞĠTĠM. PSĠKOLOJĠK DANIġMANLIK. HUKUKĠ DANIġMANLIK EVDE BAKIM SOSYAL FAALĠYETLER

SAĞLIK BAKANLIĞI Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü. 0-6 YAġ ÇOCUĞUN PSĠKOSOSYAL GELĠġĠMĠNĠ DESTEKLEME PROGRAMI (ÇPGD)

TEMAKTĠK YAKLAġIMDA FĠZĠKSEL ÇEVRE. Yrd. Doç. Dr. ġermin METĠN Hasan Kalyoncu Üniversitesi

GeliĢimsel Rehberlikte 5 Ana Müdahale. Prof. Dr. Serap NAZLI

OKULLARDA GELİŞİMSEL ve ÖNLEYİCİ PDR-3. Prof. Dr. Serap NAZLI Ankara Üniversitesi

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

Küme Yönetimi URGE Proje Yönetimi. Kümelenme Bilgi Merkezi Deneyimleri

SAĞLIK ORTAMINDA ÇALIġANLARDA GÜVENLĠĞĠ TEHDĠT EDEN STRES ETKENLERĠ VE BAġ ETME YÖNTEMLERĠ. MANĠSA ĠL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HEMġĠRE AYLĠN AY

Adıyaman Turizmine Dünden Bakmak

Ġngiltere'de Eğitim Sistemi

YAŞLI PARLAMENTOSU. Güzellikleri görme yeteneğini yitirmeyenler hiçbir zaman yaşlanmayacaktır. Franz Kafka. 20 Ocak Sevgili Meslektaşlarım!

Özgörkey Otomotiv Yetkili Satıcı ve Yetkili Servisi

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ. SÜREKLĠ EĞĠTĠM UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ FAALĠYET RAPORU

MUSTAFA KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ BĠLGĠSAYAR BĠLĠMLERĠ UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

: Hentbole özgü fizyolojik parametrelerin performansla olan ilişkisi

3. Türk Alman Gerontoloji ve Geriyatri Yaz Okulu

: ARİF ÖZUTKU PSİKOLOJİK DANIŞMAN

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR

G E ROB Ü LT E N J A P ONYA KAMPA N YA SI

SINIFTA ÖĞRETĠM LĠDERLĠĞĠ

qwertyuiopasdfghjklzxcvbnmq wertyuiopasdfghjklzxcvbnmqw ertyuiopasdfghjklzxcvbnmqwer tyuiopasdfghjklzxcvbnmqwerty

ÜCRET SİSTEMLERİ VE VERİMLİLİK YURTİÇİ KARGO

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

YaĢlanma ve egzersiz. Doç. Dr. Mitat KOZ

ÖMER HALĠSDEMĠR ÜNĠVERSĠTESĠ SÜREKLĠ EĞĠTĠM MERKEZĠ SÜREKLĠ EĞĠTĠM MERKEZĠ

BÜYÜKÇEKMECE ANADOLU LİSESİ

PROF. DR. HAYDAR BAġ IN ALMIġ OLDUĞU ULUSLARARASI ÖDÜLLER

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İ. Haldun Müderrisoğlu nun 15 Haziran 2010 tarihinde 2010 yılı Mezunları Hekimlik Yemini Töreni nde Yaptığı Konuşma

TOBB VE MESLEKĠ EĞĠTĠM

ÖZEL SPOR MERKEZLERİNDEKİ İŞLETME SORUNLARININ İNCELENMESİ (Ankara İli Örneği) Doç. Dr. Hakan SUNAY Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

Litvanya'da Eğitimin Avantajları Litvanya'da Eğitim

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Eğitim Programı için gerekli ek rapor

Toplantı No: 1 Tarih: SEKTÖR UYGULAMALARI EĞĠTĠMĠ TAKĠP KOMĠSYON KARARI

ALİ RIZA DOĞAN. ZİLE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ ROBOT KULÜBÜ KURUCUSU,DANIŞMAN ÖĞRETMENİ ve OKUL PROJELER KORDİNATÖRÜ

FIRAT ÜNİVERSİTESİ DENEYSEL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KURULUŞ VE İŞLEYİŞ YÖNERGESİ

IV.ULUSLARARASI POLİMERİK KOMPOZİTLER SEMPOZYUMU SERGİ VE PROJE PAZARI SONUÇ BİLDİRGESİ 7-9 MAYIS 2015

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Pediatri Bölümü nde Tedavi Gören Çocuklarla HAYAT BĠR ARMAĞANDIR PROJESĠ

SEVDAMIZ OKUMAK PROJESĠ

T.C. ORTA KARADENİZ KALKINMA AJANSI GENEL SEKRETERLİĞİ. YURT ĠÇĠ VE DIġI EĞĠTĠM VE TOPLANTI KATILIMLARI ĠÇĠN GÖREV DÖNÜġ RAPORU

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA)


İÇİNDEKİLER. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. NİSAN HAZİRAN 2015 Sayı: 76. e-dergi OLARAK YAYINLANMAKTADIR.

Prof Dr Hülya Kayıhan

G E RO N TO LOJİ SEMPOZ Y U MU / A N TA LYA. Prof. Dr. İsmail TUFAN UGS Ulusal Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Derneği (USUGD ) PROGRAM

MANİSA DA KAMU KURUMLARINDA ÇALIŞAN ÖZEL GÜVENLİK PERSONELİ NİN MESLEKİ MEMNUNİYET DURUMU 1

MOTĠVASYON SINAV KAYGISI STRES YÖNETĠMĠ

V. DÖNEM AĠLE DANIġMANLIĞI SERTĠFĠKA EĞĠTĠMĠ DERS ROGRAMI

T.C. ÖDEMĠġ BELEDĠYESĠ PERFORMANS DEĞERLENDĠRME KRĠTERLERĠ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĠK

T.C. Sağlıklı Kentler Birliği Faaliyet Raporu

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SU ÜRÜNLERĠ VE SU SPORLARI. UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

SOSYAL SORUMLULUK PROJESĠ. GIDA MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ güz yy

PROSTAT KANSERİ HASTALARA BİYOPSİKOSOSYAL YAKLAŞIM GAZĠANTEP ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK HĠZMETLERĠ M.Y.O. ÖĞR. GÖR. ADĠLE NEġE (ÇAPARUġAĞI)

TOKİ İLKOKULU/ORTAOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ YILLIK ÇALIŞMA PLANI

ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÖĞRETMENİ

TÜRK SPOR TEġKĠLATINI MEYDANA GETĠREN KURUM VE KURULUġLAR (5) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SBF

ÖĞRENCİ DESTEK PROGRAMI ÖZELLİKLE KIZ ÇOCUKLARININ OKULLULAŞMA ORANININ ARTIRILMASI PROJESİ

ÇANAKKALE ONSEKĠZ MART ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ ÖĞRENCĠLERĠNĠN ÖĞRETMENLĠK MESLEĞĠNE ĠLĠġKĠN TUTUMLARI DÖNEM PROJESĠ.

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL

Free, Open Access, Medical Education Serbest,Açık Erişimli Tıp Eğitimi Kısaca FOAM adı verilen ve Free, Open Acess, Medical Education manasına gelen

G Ü Ç L E N İ N! Technical Assistance for Supporting Social Inclusion through Sports Education

ĠġLETMELERDE ĠNSAN KAYNAĞININ ETKĠLĠ YÖNETĠMĠNDE KURUM ĠÇĠ HALKLA ĠLĠġKĠLER VE MOTĠVASYON

TÜRKİYE DE YAŞLILARIN SAĞLIK VE SOSYAL SORUNLARI. PROF. DR. ALĠYE MANDIRACIOĞLU Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Amerika, Japonya ve Ürdün deydi

TSK REHABĠLĠTASYON MERKEZĠ ENGELLĠLER SPOR KULÜBÜ

"Ġnsanın hayatı ile ilgili sorumluluğu eline alma cesaretini göstermesi ve Ģartları kontrol edebilmesi için çaba harcamasının önemi anlatılmıģtır.

GeroBarometre Nisan 2017

TOROS ÜNĠVERSĠTESĠ ĠNGĠLĠZCE HAZIRLIK OKULU EĞĠTĠM ÖĞRETĠM VE SINAV YÖNERGESĠ

GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ ENDÜSTRĠ TOPLULUĞU 7.VERĠMLĠLĠK GÜNLERĠ PROJESĠ

2-3 EKİM 2018, ANKARA

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

Transkript:

Akdeniz Üniversitesi Fen -Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü G E ROB Ü LT E N Yıl 1, Sayı 2 07 Ekim 2010 İÇİNDEKİLER G E RO N TOLOJİYE YÜKSEK İLGİ Gerontolojiye Yüksek İlgi 1 Master Programı 1 III. Uluslararası Türkiye Gerontoloji Ödülleri Türk-Alman Sağlık Vakfı Semineri Yaşlı Bakıcılarının Problemleri Sosyoekonomik Durumu İyileri Bekleyen Yaşlılık Aktivite ve Geri Çekilme 3 Başarılı yaşlanma - Başarılı Sosyal Politika Nasıl bir çevrede yaşlanıyoruz? Akçaabat Uzun Yaşam Merkezi Prof. Howe nin Semineri 4 Randevularınız 5 1 2 2 2 3 3 4 Sayın Okuyucu! Bekliyorduk, ama bu kadar kısa sürede ve bu kadar üst düzeyde değil! Akdeniz Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü MF3 puan türünde üniversitemizin Tıp Fakültesinin ardından en yüksek puan ile (478 puan) öğrenci alan bölüm oldu. AÜ Gerontoloji Bölümüne bu yıl 30 yeni öğrenci daha katılarak toplam öğrenci sayımız 54 e yükseldi. Bu ilginin devam etmesi, dolayısıyla gelecek öğretim yılında AÜ Gerontoloji Bölümüne daha yüksek puanla öğrenci alınması beklenmektedir. Her ne kadar bölümümüze yönelik bu yüksek ilgi düzeyine bu denli kısa sürede eriģebileceğimizi tahmin edemediysek de, bunun sebebini biliyoruz. Gerontoloji Bölümü olarak öğrencilerimizin en iyi Ģekilde yetiģmeleri için gösterdiğimiz çabalar, tabii ki öğrencilerimizin gözünden kaçmıyor. Çevrelerindeki arkadaģlarına, dostlarına, tanıdıklarına bunları anlatıyorlar. Bölümümüzün öğretime baģlamasından henüz bir yıl geçmesine rağmen, ikinci öğretim yılının baģında öğrencilerimize sevinecekleri bir haberi verebilmenin gururunu yaģıyoruz: Bu öğretim yılından itibaren AÜ Gerontoloji Bölümü öğrencileri sponsorluğu üstlenilen ek bir eğitim alacaktır. Ġngilizce hazırlığı seçen 30 öğrencimiz ayrıca buna ek olarak Gerontolojinin meslek dilini de Ġngilizce olarak öğrenecekler. Ġyi bir gerontolog yetiģtirmenin temel koģulu olarak eğitimin teorik ve pratik olmak üzere birbirine paralel iki koldan yürütülmesini ilk edinen AÜ Gerontoloji Bölümünün bundan sonra da öğrencilerine en iyi eğitim olanaklarını sunmak için yaptığı yeni giriģimleri, bu sayımızda okuyacaksınız. Bütün öğrencilerimize bu öğretim yılında da baģarılar diler, yeni öğrencilerimize bölümümüze hoģ geldiniz derim. Prof. Dr. Ġsmail Tufan (AÜ Gerontoloji Bölümü BaĢkanı) Kısa kısa 5 Süreğen Stres ve Yaşlılık 6 I I I. U L U S L A R A R A S I T Ü R K İ Y E G E R O N T O L O J İ Ö D Ü L L E R İ III. Uluslar arası Türkiye Gerontoloji Ödülleri, bu yıl 1-2 Kasım 2010 tarihleri arasında Nazilli de düzenlenecek törende sahiplerini buluyor. Akdeniz Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü, Nazilli Belediyesi, Nazilli Kaymakamlığı, Nazilli Ticaret Odası, Ulusal Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Derneği ve Türkiye Yüz YaĢ Üzeri AraĢtırma ve Koordinasyon Merkezi nin (TĠYAM) iģbirliği ile düzenlenen III. Uluslar arası Türkiye Gerontoloji Ödülleri yaģlılara yönelik bilimsel çalıģmalar yapan bilim insanlarına, resmi kurumlara ve özel Ģirketlere verilmektedir. 15 Ekim 2010 tarihinde bu yıl ödül alanların isimleri kamuya açıklanacaktır.

Sayfa 2 Yıl 1, Sayı 2 T Ü R K-ALMAN SAĞLIK VAKFI SEMİNERİ Prof. Dr İsmail TUFAN A.Ü. Gerontoloji Bölüm Başkanı Türk-Alman Sağlık Vakfı tarafından Akdeniz Üniversitesi nde düzenlenen bir günlük seminer, organizatör hatasının kurbanı oldu. Oysa seminere konuģmacı olarak tanınmıģ isimler davet edilmiģti, ama duyurum zamanında yapılmayınca, katılımcı sayısı beklenenden az oldu. Almanya nın eski Sağlık Bakanı Dr. Ulf Fink, Almanya eski Parlamento BaĢkanı Prof. Dr. Rita Süssmuth, Braunschweig Üniversitesi Gerontoloji Bölümünden Prof. Dr. Jürgen Howe ve Berlin Humboldt Üniversitesi nden Prof. Dr. Elisabeth Steinhagen-Thiessen in sağlık ve yaģlanma konuları üzerine yaptıkları konuģmalar ilgiyle dinlendi. Ancak seminerin yapılacağı tarihi ve yeri zamanında duyurmayı unutan organizatör, dinleyiciler açısından önemli bir fırsatın da kaçmasına neden oldu. Umarız bundan sonra üniversitemizin akademik personelinin böyle basit hatalar yüzünden zarara uğramasının önüne geçilebilir. Tel:242 310 61 44 Fx: 242 227 08 01 Y A Ş L I B A K I C I L A R I N I N P R O B L E M L E R İ Sizlere yaşlanma ve yaşlılıkla ilgili düşüncelerinizi ve çalışmalarınızı yayınlayabileceğiniz bir imkan yarattığımızı biliyor muydunuz? YaĢlıların bakımıyla ilgilenmek (evde veya kurumda) dünyanın en zor görevlerinden biridir. Özellikle bakıma muhtaç yaģlının ölümü yaklaģtıkça, onun bakımıyla ilgilenen bireylerde kendisine de zararı dokunan duygular yoğunlaģmaktadır. YaĢlı bakıcıları arasında yapılan araģtırmalar en çok Ģu duygulara rastlandığını gös- S O S Y O E K O N O M İ K D U R U M U İ Y İ L E R İ B E K L E Y E N Y A Ş L I L I K termektedir: Korku, saldırganlık, depresyon ve suçluluk duygusu. Türkiye de en az 1.000.000 bakıma muhtaç yaģlının bulunduğunda hareket edilebilir. Bunların çoğu evde kızı, gelini veya eģi tarafından bakılmaktadır. Bu kiģilerin yaģadıkları hanelerde korku, saldırganlık, depresyon ve suçluluk duygularının yarattığı sorunlar hakkında elimizde hiçbir bilgi yoktur. Profesyonel bakıcılardan baģlayarak (çünkü bunlara eriģmek daha kolaydır), bakıma muhtaçlığın yaģlı bakıcısında yarattığı problemlere çözümler bulmamız yerinde olacaktır. Çünkü araģtırmalar aynı zamanda bakıcıların da bakıma muhtaç hale gelme riskiyle karģı karģıya olduklarını göstermektedir. Uzun ömürlülük ve sosyoekonomik statü arasında sıkı bağlantı bulunduğu pek çok araģtırma ile saptanmıģtır. Sosyoekonomik statü bir taraftan yaģlılığın erken dönemlerinde (60-75 yaģ) sağlık problemlerine daha az rastlanmasına yol açarken, diğer taraftan bu kesimin mensuplarının daha uzun ömürlü olmalarına yol açarak, ileri yaģlara eriģme Ģansını arttırmaktadır. Önümüzdeki yıllarda Türkiye de bakıma muhtaç yaģlılar arasında sosyoekonomik statüsü yüksek bireylere daha sık rastlayacağız. Yoksulluk ve hastalık arasındaki olumsuz iliģki, erken ölümlere neden olacaktır. Buna karģın eğitim olanaklarının artması nedeniyle gelir düzeyi ve genel yaģam koģulları daha iyi bireyler çoğalacaktır. Fakat bunların baģlangıçtaki avantajları, yaģları ilerledikçe dezavantaja dönüģecektir. Çünkü beklentilerine uygun bakım hizmetlerine sahip olamayacaklardır. Bu kesimin ileri yaģlardaki yaģamları üst düzeyde sosyal statü kaybı ile bağlantılı olacaktır.

GeroBülten Sayfa 3 A K TİVİTE VE GERİ ÇEKİLM E Y A Ş L I L I K T A H A N G İ S İ D A H A İ Yİ? Gerontolojinin iki teorisi, aradan geçen uzun süre içersinde güncelliğini korumaya devam ediyor. Bunlardan biri disengagement veya geri çekilme, diğer ise aktivite teorisidir. 1961 de Cumming ve Henry adlı iki araģtırmacı tarafından ortaya atılan geri çekilme teorisine göre yaģlılıkta toplumun beklentileri ve kiģisel ihtiyaçlar arasındaki dengesizliği gidermenin en iyi yolu, sosyal iliģkilerden ve sosyal yaģamdan geri çekilmektir. Aktivite teorisi ise bunun tam tersini doğru bulur. YaĢlılıkta yaģam memnuniyeti ve etkinlik arasında sıkı iliģki bulunduğunu kabul eder. Sosyal yaģamdan geri çekilmenin yaģlılıkta da insanı mutsuzluğa sürüklediğini, bu yüzden sosyal iliģkilerin korunmasını ve çoğaltılmasını mutluluğun anahtarı olarak tanımlar. Geri çekilme teorisinin ve aktivite teorilerinin birbirine karģıt iki kutbun temsilcisi oldukları ve ikisinin de kabul edilebilir ve kabul edilemez görüģlere sahip oldukları bugün artık kanıtlanmıģtır. Tabii ki yaģlılıkta da insan aktif kalmalıdır, ama aktiflik yaģlı insan için aģırı bir yük haline gelir ve toplum yaģlılardan yerine getiremeyecekleri bir aktiflik beklentisine eğilim gösterirse, bunun daha çok mutsuz yaģlıların çoğalmasına yol açacağı da tahmin edilebilir. Diğer taraftan yaģlılık tüm yaģam alanlarından geri çekilip ölümü beklemek, öbür dünyayı dü- Ģünerek hareket etmek anlamına da gelmemektedir. Amerikalı gerontopsikolog James E. Birren, yaģlılıkta bireyin durumlara uyum yeteneğine sahip olmasının önemini vurgulamaktadır. Özellikle Ģuna da dikkat çekmektedir: Ġnsan sadece olumsuz koģullardan dolayı mutsuz olmaz, aksine olumlu durumlardan ötürü de mutsuzluğa sürüklenebilir. Ġki pozitif alternatif ve çekici olanak arasında seçim yapma zorunda kalan bireyin üzerinde de mutsuzluğa yol açan bir baskı oluģabilir. Her yaģam döneminde olduğu gibi yaģlılıkta da insanın bedensel, psiģik ve sosyal koģullar arasında geçen ya- Ģamında denge kurabilmesi herhalde en iyi çözümdür. Biliyor muydun? 1500 lü yıllarda gençlik banyoları vardı ve insanlar bu sularda yıkandıkları takdirde genç kalacaklarına inanırlardı. B A Ş A R I L I Y A Ş L A N M A - B A Ş A R I L I S O S Y A L P O L İ T İ K A Erik H. Erikson e göre insanın psikososyal geliģimi sosyal iliģkilerine bağlıdır. Her ya- Ģam döneminin kendine özgü psikososyal krizlerini aģmak zorunda olan insanın baģarılı veya baģarısız yaģlanması, psikososyal krizlere getirebildiği çözümlerle iliģkilidir. Her baģarılı çözüm kiģiliğin geliģmesine yol açmaktadır. Ancak yaģam dönemlerine özgü psikososyal yaģam krizlerinin baģarılı Ģekilde üstesinden gelinebilmesi için görev sadece kiģiye ait olarak kabul edilemez. Ona, bu krizleri aģabileceği koģulların da yaratılması gerekir. Türkiye de baģarılı yaģlanmanın koģulları çoğu kimse için yaratılamamıģtır. BaĢarılı yaģlanma, yaģamın belli bir anında baģlamaz, aksine doğumdan ölüme kadar sürer. Demek ki bize, yani gerontologlara düģen görevlerden biri de insanlara ba- Ģarılı yaģlanabilecekleri ko- Ģulları hazırlamaktır. Hiçbir insan, eğer uygun koģullar yoksa, baģarılı yaģlanamaz. Sorumluluğu insana yükleyip, karģıdan seyretmek olmaz. Eğer insanlarımızın baģarılı yaģlanmalarını istiyorsak, o zaman ilk önce baģarılı sosyal politikalar yürütmemiz gerekir. N A S I L B İR Ç E V R E D E Y A Ş L A N I Y O R U Z? den etkilenmektedir ve insan, bu faktörlere ender durumlarda tek baģına müdahale edebilecek, istediği Ģekilde değiģtirebilecek olanaklara sahiptir. Politika, Ģimdiye kadar sadece çocukluk ve gençlik olarak adlandırılan yaģam dönemlerine değer vermektedir. Ġlk bakıģta bunun gayet normal olduğu düģünülebilir. Ama çocuk ve gençlerin hep öyle kalmayacakları, devamlı yaģlandıkları düģünülürse, Ġnsan, hayatı boyunca içinde yaģadığı sosyal sistemin koģulları altında kendisi ve çevresi arasında en iyi uyumu sağlamanın ve bağımsızlığını en üst düzeye çıkarmanın uğraģını verir (Martin & Kliegel, 2005). Demek ki içinde yaģadığımız, havasını kokladığımız, iliģkilerimizi kurduğumuz fiziksel ve sosyal çevre nasıl yaģlandığımızı belirliyor. Dolayısıyla yaģlanma süreçleri insanın dıģındaki faktörleryaģlılığı ihmal eden politikaların, aynı zamanda çocukları ve gençleri de ihmal ettikleri sonucu ortaya çıkmaktadır. Politikaya düģen görev, yaģamı bir bütün olarak algılaması ve bütün yaģam dönemlerinde bireylere yaģam olanakları yaratabilmesidir. Gerontolojinin görevi ise talep olursa, sosyal politikaları desteklemektir.

Sayfa 4 Yıl 1, Sayı 2 A K ÇAABAT UZUN YAŞAM MERKEZİ YaĢlılar için yeni bir hizmet: Akçaabat ta Uzun YaĢam Merkezi kuruluyor. Akdeniz Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü tarafından kurulacak olan uzun yaģam merkezinde yaģlılara çeģitli hizmetler sunulacaktır. Hizmet çeģitliliğinin yanı sıra hizmet kalitesinin de yüksek tutulacağı Uzun YaĢam Merkezinin Akçaabat ta kurulmasının önemli bir nedeni vardır: Karadeniz en uzun ömürlü insanlarımızın yaģadığı ikinci bölgemizdir. Akçaabat Uzun YaĢam Merkezi nin mümkün olan en kısa zamanda hizmete girmesi beklenmektedir. Hızla devam çalıģmalar Akçaabatlı vatandaģlar tarafından da ilgi ve merakla takip edilmektedir. YaĢlıların yanı sıra aileler de Akçaabat ta kurulacak olan Uzun YaĢam Merkezi nin ihtiyaca cevap veren bir hizmet olduğunu, baģka yerlerde de böyle hizmetlere ihtiyaç duyulduğuna inandıklarını belirtmektedir. Biliyor muydun? P R O F. J Ü R G E N H O W E N İ N S E M İ N E R İ 80 yıl yaşamış bir insanın kalbinin 2,5 milyar defa çarptığını biliyor muydunuz? Türkiye ye, Akdeniz Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü nün davetlisi olarak gelen, ülkemizdeki gerontolojik çalıģmalar hakkında bilgi alan Braunschweig Üniversitesi Gerontoloji Bölümü BaĢkanı Prof. Dr. Jürgen Howe, 22 Eylül 2010 tarihinde öğrencilerimize bir de seminer vermiģtir. Dünyada Gerontolojinin Önemi baģlığı altında düzen- lenen seminere büyük ilgi gösteren Gerontoloji Bölümü öğrencileri Prof. Howe den Almanya daki gerontolojik çalıģmalar hakkında da detaylı bilgi almıģ, kendisiyle seminerden sonra karģılıklı görüģme olanağı bulmuģlardır. Türkiye ye fırsat buldukça geldiğini ve ülkemizi çok sevdiğini belirten Prof. Howe, Gerontoloji alanında Türkiye - nin attığı adımlardan da çok memnun olduğunu vurgulayarak, öğrencilerimizin seminere gösterdiği ilgiyi gelecekte bu alanda baģarılı çalıģmalar yapacak yeni bir gerontolog kuģağının yetiģmekte olduğunun göstergesi olarak değerlendirdiğini sözlerine eklemiģtir. Türkiye den memnun bir Ģekilde ayrıldığını, ama en kısa zamanda tekrar geleceğini de belirtmiģtir.

GeroBülten Sayfa 5 Ekim 2010 PZT SAL ÇAR PER CUM CMT PAZ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 RAN D E VULARINIZ 15.10 III. Uluslararası Türkiye Gerontoloji Ödülleri alan kişilerin kamuya duyurulması 01.11 III. Uluslararası Türkiye Gerontoloji Ödülleri törenleri (1.Gün) 02.11 III. Uluslararası Türkiye Gerontoloji Ödülleri törenleri (2.Gün) 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Kasım 2010 PZT SAL ÇAR PER CUM CMT PAZ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 K I S A K I S A... ALZHEĠMER HASTASI GÜNLÜK BAKIM MERKEZĠ Akdeniz Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi ve Nazilli Belediyesi tarafından Nazilli de Alzheimer hastası yaģlılar için günlük bakım merkezi kuruluyor. ĠnĢaatı devam eden günlük bakım merkezinin en kısa zamanda tamamlanması için çalıģmalar sürüyor. 100 YAġ PROJESĠ Geçtiğimiz yılın ġubat ayında kurulan Türkiye Ġleri YaĢlılık AraĢtırma Merkezi (TĠYAM) tarafından yürütülecek olan 100 yaģ ve üzerindeki yaģlı insanların hedef grup olarak seçildiği projenin hazırlıkları devam ediyor. Bu proje ile Türkiye de ilk defa ileri yaģlılık bilimsel bir araģtırmanın da konusu olacak. TÜRK JAPON ĠġBĠRLĠĞĠ Gerontolojide dünyanın en ileri ülkeleri arasında sayılan Japonya ile Gerontoloji alanında iģbirliği için hazırlık yapıyoruz. Yeni kurulan Türk - Japon AraĢtırma Grubu nun yanı sıra bölümümüzün öğretim kadrosuna Türkçe konuģan Sayın Dr. Ġkiko Murakami yi de dahil edeceğiz. MASTER PROGRAMI Akdeniz Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü ve Viyana Üniversitesi Gerontoloji Bölümü, 6-10 Kasım tarihleri arasında bir araya gelerek, bütünleģtirilmiģ master programı için görüģme yapacaktır. Protokol hazırlıkları devam eden görüģmelerde ortak doktora çalıģmaları ve öğrenci değiģ tokuģu ele alınacaktır.

S Ü R E Ğ EN STRES VE YAŞLILIK Türkiye de neden yaģlılığa hasta olarak girenlerin sayısı çok yüksek? YaĢı henüz 60-64 arasındaki 10 kiģiden 4 ü kronik hastadır (TÜĠK, 2008). Eğitim, gelir, ikamet arasındaki bağlantıların yaģam koģullarına olumsuz etkileri dikkate alınınca, bu sorunun cevaplarından biri kendiliğinden anlaģılıyor. Sağlıksız ve baģarısız yaģanma süreçleri süreğen stres yaratmaktadır. Yani objektif yaģam ko- Ģulları bozuldukça, bunların insanın iç dünyasına yansıyan olumsuz etkilerini dikkate almak gerekiyor. Özellikle yoksulluk, süreğen strese yol açmaktadır. Yoksul insanlar toplumun değer verdiği yaģam alanlarından devamlı soyutlanmaktadırlar. Bu sadece kıskançlık duygularını törpülemekle kalmayıp, hastaların sayısını da çoğaltıyor. Kötü ikamet koģulları stres in düzeyini sürekli yüksek tutuyor ve araģtırmalar devamlı stres altındaki insanların, enfeksiyon hastalıklarına karģı dayanıksız olduklarını, daha sık hastalandıklarını gösteriyor. KronikleĢen stresin iskelet yapısına zarar verdiği, baģ, sırt ve boyun ağrılarına yol açtığı, sadece psiģik sorunlara değil, aynı zamanda damalardaki yağın değiģmesine ve tıkanmalarına yol açtığı da kanıtlanmıģtır. KronikleĢmiĢ stresin kalp damalarını sertleģtirdiği ve kalp krizi riskini arttırdığı biliniyor. Ayrıca süreğen stres insanı saldırgan, sabırsız, depresif yapıyor. Korku, kaygı ve uykusuzluk yaratıyor, hafıza ve konsantrasyon arızalarına yol açıyor. Bunları yaģlanma olgusuyla birlikte düģünürsek, yaģlılar arasında bedensel ve ruhsal sorunların çoğalması pek de sürpriz sayılmaz. YaĢlılar arasında daha çok intihar, daha çok depresyon ve daha çok hastalık, günümüzün yaģam koģullarından kaynaklanıyor. Sosyal politikalardan beklentilerimiz, mümkün mertebe stressiz bir yaģamı da mümkün kılmak olmalıdır. H AYAT I DEĞİŞTİREN OLAYLA R Olay YaĢam DeğiĢimi Birimi (YDB) Tablo hakkında açıklama: Hem pozitif hem negatif olayların değerleri yüksektir. Her ikisi de üst düzeyde strese yol açabilmektedir. YDB değeri yüksek olan olayların aynı anda meydana gelmeleri halinde ise psikosomatik arızalara yol açıp açmadıkları henüz kesinlik kazanmamıģtır. EĢin ölümü 100 BoĢanma 73 BoĢanmayıp, eģinden ayrı yaģama 65 Ağır bir kaza veya hastalık 53 Evlenme 50 ĠĢsizlik 47 EĢle barıģma 45 Hamilelik 40 Yakın bir arkadaģın ölümü 37 Mesleki alanın değiģmesi 36 Mükemmel bireysel baģarı 28 ġef ile olumsuz iliģki 23 TaĢınma 20 Tatil 13 Yasalara hafif düzeyde aykırı hareket 11 itufan@yahoo.com Kaynak: Schaub, M. Psychologie für die Pflegeberufe. Heidelberg: Springer, (1994)