Sayın Yargıç, Ben bir yazarım. Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Siyasilerin, savcıların, yargıçların günün koşullarına göre değişip duran arzularına uyarak düşüncelerimi, yazılarımı, kelimelerimi değiştirmem. Siz bugün beni ne diye yargılıyorsunuz? Sur Mahallesi nde askerle çatışan 13-14 yaşındaki Kürt çocuklarına çocuk dediğim için yargılıyorsunuz. Çocuklara çocuk diyemezmişim. Biz onlara çocuk demiyoruz, sen de demeyeceksin diyorsunuz bana. Sizin ne dediğiniz beni hiç ilgilendirmiyor. Ne diyeceğimi de size soracak değilim. Onlar çocuktu. Birçoğu öldü. Çocuklara çocuk dediğim için beni yargılayacağınıza niye bu ülkede çocuklar ölüyor diye sorun kendinize. Çocuklara çocuk demek suç değildir. Çocukların öldürüldüğü bu ülkeyi yaratmak suçtur. 1
Birkaç oy fazla alabilmek için oradan oraya savrulan siyasilerin peşinden koşup, onların istediği gibi yazmadığım için mi beni mahkûm edeceksiniz? Edin. Daha on gün önce gene bu mahkemede, gene bu yazıdan dolayı beni yargılayıp şeriatçı darbeci olmak suçundan ağırlaştırılmış müebbede mahkûm ettiniz. Şimdi aynı yazıdan dolayı Marksist teröristlikle suçlayıp bilmem kaç yıllık yeni bir ceza daha vermek istiyorsunuz. Verin. Benim omuzlarım güçlüdür, sizin hukuku hiçe sayan mahkûmiyetinizi rahatça taşırım. Ben haklıyım çünkü Haklı olanların omuzları da güçlü olur. Daha birkaç yıl önce bugünkü siyasi iktidar Abdullah Öcalan ın mektubunu milyonlarca insanın önünde okutmadı mı? Yasalar farklı mıydı o zaman? Savcılar savcı, yargıçlar yargıç değil miydi? Hiç dava açtınız mı? Hayır. Açmadınız, iyi de yaptınız. Peki, bugün niye Kürt çocuklarına çocuk dedin demek ki teröristsin diye benim hakkımda dava açıyorsunuz? 2
Yasa mı değişti? Yoo, yasa aynı yasa. Siyasi iktidarın pozisyonu değişti sadece. İktidardaki parti Kürt oylarından vazgeçip milliyetçi oyların peşine düşerek savaşı ve ölümü tercih eden bir politika izlemeye başladı. Bir siyasi parti pozisyon değiştirdi diye siz niye pozisyon değiştiriyorsunuz? Bir siyasi parti ilkesiz ve çıkarcı olmayı tercih edebilir. Peki, yargı ilkesiz ve çıkarcı olabilir mi? Yasalar değişmediği hâlde siyasi iktidar pozisyon değiştirdi diye yargı pozisyon değiştirebilir mi? Gerçek bir yargı ilkesiz olamaz. Siyasi iktidarla birlikte pozisyon değiştiremez. Yasalar aynı olduğu hâlde o gün suç olmayanı bugün suç sayamaz. Eğer suç sayarsa, yargı olmaktan vazgeçip bir siyasi partinin il teşkilatı olmaya karar vermiş demektir. O zaman yargıçlara ne ihtiyacımız var? Bırakın bizi il başkanları yargılasın. Böyle bir Türkiye mi istiyorsunuz? Siz böyle bir ülke istiyor olabilirsiniz. Ben böyle bir ülke istemiyorum. 3
Hiçbir zaman istemedim, hiçbir zaman da istemeyeceğim. Siz anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir dava açıyorsunuz. Siyasi iktidar için başka ölçüler, muhalifler için başka ölçüler kullanıyorsunuz. Bu, anayasaya, yasaya, hukuka aykırıdır. Ama bu mahkeme on gün önce beni mahkûm ederken de anayasayı, yasayı, Yargıtay kararlarını açıkça çiğnedi. Yargıçların hukuksuzluğu, sanıkların hukuku savunduğu bir ülke oldu burası. Devleti devlet yapan hukukî hiyerarşiyi parçalayan, devleti çökerten, anayasayı çiğneyen yargıçlar var. Askerî vesayet döneminde devleti koruyoruz diye hukuka uymayan yargıçlar görmüştük. Ama devleti yıkmak amacıyla hukuku çiğneyen yargıçları ilk kez bu siyasi iktidar döneminde görüyoruz. Ağır bir suç bu. Bu suçu işlemek istiyorsanız işleyin. Ama benim sizin suç ortağınız olmamı beklemeyin. Ben çocuklara çocuk diyeceğim. Çocukların öldürülmesine her zaman karşı çıkacağım. Demokrasi ve barış isteyeceğim. Bunun bedeli hapis yatmaksa hapis de yatacağım. 4
Çünkü ilkesiz ve çıkarcı olmak, mahkûm olmaktan çok daha ağır bir ceza benim için. Ahmet Altan 28 Şubat 2018 5