1 Bdlgi açığı 2 Eleman açığı 3 Gelir farklılıkları 4 Bilgi ve mal seçimindeki güçlükler



Benzer belgeler
TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

SANAYİLEŞEN TÜRKİYE NİN ENERJİ İHTİYACI VE YENİ BİR ARAŞTIRMA KURULUŞU: ELEKTRİK İŞLERİ ETÜD İDARESİ

SANAT VE TASARIM SANATSAL MOZAİK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

MÜHENDİSLİK EĞİTİMLERİNDE ÖLÇÜMBİLİM VE KALİBRASYON KONULARINDAKİ MEVCUT DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ

UÇAK MÜHENDİSİ TANIM A- GÖREVLER

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE RAMBLE TAMİR BAKIMCI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BÖLGE VE NÜFUSUN GENEL DURUMU. Doç.Dr.Tufan BAL

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE KAYNAKÇILIK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

GIDA TEKNOLOJİSİ ALANI ALANIN TANIMI:

İŞLETME MÜHENDİSİ TANIM GÖREVLER KULLANILAN ALET VE MALZEMELER MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI

Beyin Gücünden Beyin Göçüne...

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

MUHASEBE VE FİNANSMAN ALANI

TÜRK TEKSTİL VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN ARA KADEME İNSANGÜCÜ İHTİYACI VE ORTAÖĞRETİM DÜZEYİNDE TEKSTİL EĞİTİMİ ARAŞTIRMASI

Ekonomi II. 24.Ekonomik Büyüme ve Ekonomik Kalkınma. Doç.Dr.Tufan BAL

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ALÇI VE ALÇI LEVHA ÜRETİM OPERATÖRLÜĞÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

(1) Türkiye Sanayisinin Dünya İçindeki Yeri Üzerine Bazı Sayısal Bilgiler, Orhan Silier, Mimarlık Sayı 11, Kasım 1072

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Arabuluculuk Kanunu Tasarısı Hakkındaki Görüşü - Arabulucu.com

Üniversite-Sanayi İşbirliği İle Ara Eleman Yetiştirilmesi (DÜ Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu Lastik ve Plastik Teknolojisi Programı Örneği)

İHLAS EV ALETLERİ FABRİKASINDA YALIN ÜRETİM VE KAİZEN UYGULAMALARI

TEKSTİL TEKNOLOJİSİ TEKNİKERİ

DR. BEŞİR KOÇ KALKINMA

METAL TEKNOLOJİSİ ÖRTÜLÜ ELEKTROT VE ARK KAYNAĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Ekonomik Olarak Güçlü! Bir Çarpan Olarak Vazgeçilmez! Türkiye'nin Başarı Hikayesi!

SANAT VE TASARIM KUMLAMA TEKNİĞİ İLE RESİM MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

5. İşçi fazlasını, işveren fazlasını ve iş fazlasını şekil yardımıyla gösteriniz.

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE MEKANİK NEZARETÇİLİĞİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Sanayi kuruluşlarının ayrımı

ULAŞTIRMA HİZMETLERİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ELLE TAŞIMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ULAŞTIRMA HİZMETLERİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE LOJİSTİK ELEMANI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

KTTO PROJE, EĞİTİM VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE GALERİ AÇMA MAKİNESİ BAKIM VE OPERATÖRLÜĞÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

METAL TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ENDÜSTRİYEL KALIPÇI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TUNCELİ İLİ 2008 YILI İŞGÜCÜ PİYASASI ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Bütçesinin Gelir, Gider ve Muhasebesine İlişkin Yönetmelik

SAN-TEZ PROJE DESTEKLERİ VE SANAYİ-ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİNE KATKILARI


METAL TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE KALİTE KONTROL ELEMANI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

İNSAN KAYNAKLARI UZMANI (YÖNETİCİSİ)

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE TAMBURLU KESİCİ YÜKLEYİCİ OPERATÖRLÜĞÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE YÜRÜYEN TAHKİMAT SÜRÜCÜLÜĞÜ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ MÜŞTERİ HİZMETLERİ TEMSİLCİSİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE YER ALTI NAKLİYAT BAKIMCI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

We Make it... onlinetamkeen

ÜNİVERSİTE - SANAYİ İŞBİRLİĞİ BULUŞMASI 11 ŞUBAT 2012, İSTANBUL. Adnan DALGAKIRAN Yönetim Kurulu Başkanı

VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı. 6Mayıs 2014

KAMU SEKTÖRÜNDE İNSAN KAYNAKLARININ YÖNETİMİ

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE YÜRÜYEN TAHKİMAT HİDROLİK BAKIMCILIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE KAZI TAHKİMAT SÖKÜM İŞLERİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ISO 9001:2000 KYS nedir, ne yapılacaktır?

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ.

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM

KUZEY KIBRISTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI

Serbest ticaret satrancı

AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ İLK YARDIM MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

RAKAMLARLA KONYA İSTİHDAMI FEYZULLAH ALTAY

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

ELEKTRONİK MÜHENDİSİ

ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI 2013 YILI FAALİYET RAPORU

TARIM TEKNOLOJİLERİ MEYVE AĞAÇLARINDA BUDAMA MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Öğrencilerimize bu ortamı hazırlamak bölüm olarak temel görevimizdir.

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI KORUMA DERNEĞİ ÇALIŞMA GRUPLARI VE KOMİTELER YÖNETMELİĞİ

MESLEKİ YABANCI DİL 2 DERSİ

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ JEL MUM YAPIMI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE BANT KONVEYÖR TAMİR VE BAKIMCI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ ÖN ÜFLEMECİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Kurumlar, Kurullar. Haldun DARICI *

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE NAKLİYAT ÜNİTELERİ ÇALIŞTIRICISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

EKONOMİK DURUM TESPİT ANKET SONUÇLARI

İNŞAAT TEKNOLOJİSİ TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE ÇİMENTO MEKANİK BAKIMCI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler

R KARLILIK VE SÜRDÜRÜLEB

ELEKTRİK-ELEKTRONİK TEKNOLOJİSİ ELEKTRİK KUMANDA VE OTOMASYON TEKNİKLERİ GELİŞTİRME VE UYUM EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ÖĞRETMENLİK VE ÖĞRETİM MOTORLU TAŞIT SÜRÜCÜLERİ DİREKSİYON EĞİTİMİ ÖĞRETİCİLİĞİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

SOSYAL POLİTİKA II KISA ÖZET KOLAYAOF

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE TULUMBACI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Sağlık Kurumları Yönetimi

DR BEŞİR KOÇ KALKINMA

Kemal LOKMAN. Petrol Dairesi, Ankara

MADENCİLİK VE MADEN ÇIKARMA TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE TAHLİSİYE VE GAZ ÖLÇÜM CİHAZLARI BAKIMCISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

İstiyoruz ki; Veliler Okulumuzun En Büyük Destekçisi Olsun. Her Veli; Öğrencisine Öğrenme İçin Her Türlü Fırsatın Verildiğini Bilsin.


Transkript:

SANAYİİN GEUŞMESİHBE EĞÎTMN KÖLÜ I GtRİŞ II _ SORUNLAR 1 Bdlgi açığı 2 Eleman açığı 3 Gelir farklılıkları 4 Bilgi ve mal seçimindeki güçlükler ÏH TEMBİHLER 1 Öğretim kurumları ile işbirliği 2 Teknolojinin yaygın hale getirilmesi 3 Eleman jretiştirilmesi 4 Yönetici yetiştirilmesi 5 Sorumlu gösterilmesi IV SONUÇ s. s.» s

I _ GİRİŞ Bugün hemen bütün ülkeler, halkın hayat düzeyini yükseltme ye, ekonomik kalkınmanın başlıca ölçüsü olan fart başına millî geli** rin miktarını arttırmaya çabalamaktadırlar, Bu çaba dün de vardı; ancak dün, ekonomik gelişmenin sermaye ve emek faktörlerine bağlı olduğu bilinir ve ekonomik gelişine bu iki faktördeki gelişmeye göre ölçülürdü, Fakat son yıllarda ölçmeyi daha hassas hale getiren ekonomistler, çalışılan saat ve kullanılan teçhizatın değeri ve sayısı ile ölçülen emek ve sermayenin artış hızı ite Gayrı Safî Millî Hasılanın artış hm arasında bir fark olduğunu gördüler. Bu boşluğu doldurmak üzere ortaya üçüncü bir faktör koydular ve buna «Teknik İlerleme», «Eğitim», «Meslek Öğrenimi» veya sadece «Teknoloji» gibi adlar verdiler. Ancak, yalnızca fert başına düşen millî gelirin fazlalığını ülkenin gelişmişliği olarak görmekle, gelişmişliğin tarifinde bir hataya düşülmüf olacağını da kalbul etmek gerekir* Çünkü yalnızca belli bir doğal kaynaktan elde ettiği ham maddeyi satacak çok yüksek sevi» yede gelir sağlayan ve fert basma geliri gelişmiş diğer ülkelerdeki düzeyi bulan bir ülkeyi de gelişmiş saymaya olanak yoktur. Ekonomik gelişmenin herşeyden önce fert başına millî gelirde bir artış sağladığı elbette doğrudur. Ancak» ekonomik gelişme türlü boyutları olan bir kavramdır. Ekonomik gelişme ülkenin ekonomik yapısında bas değişiklikleri ve genişlemeyi de gerektirir, O halde geliş* nüşliğin bir başka yönden de tarifi olması veya hiç değilse, yukarıda verdiğimi! tarifi doğrulayan fakat uygar düzey dediğimiz amacı da gösteren bir başka yanı bulunması gerekmektedir. Bu hususu gö'zönünde bulunduran İngiliz bilim adamı Maizefe, -ülkeleri sanayileşme derecelerine göre gruplara ayırmayı düşünmüş ve bunun için, bir koordinat sisteminin ordinatına ülkelerin sanayi mamueerinden fert ıbasma elde ettiği geliri dolar olarak, apsisine de ihracatlanndam nihai mamul oranını % olarak koymuş ve tab- 8, 8, % 5

lodaki yerlerini birer nokta ile tayin etmiştir. Bu tablo incelendiğinde şu gerçekle karşılaşılmaktadır: Sanayileşmiş olarak görülen ülkeler aynı zamanda fert basma millî geliri en yüksek düzeyde olan ülkelerdir, Bu sonug bm kesin olarak, gelişmenin sanayileşmeye bağlı olduğu kanısına götürmektedir. Sanayiin gelişme tarihini incelediğimiz takdirde de bu kanının doğru olduğunu görürüz. Ekonominin insan emeğine ve tarımsal üretime bağlı olduğu 18. yüzyılın birinci yansında Ftansa ve İngiltere'de buharla işleyen makinaların buluşlarından sonra sanayi devrimi olarak tanımlanan ve genellikle tüketim malları üreten çeşitli makinanın bulunuşu ve bunların msangücü yerine doğal kaynaklardan sağlanan enerji ile çalıştmlışı, Avrupa'da ve bütün dünyada sosyal yaşayış ve ekonomik yapı üzerinde büyük değişikliklere ne«den olmuştur. Çünkü o zamana kadar tek üretim sektörü olan tarımın yanında ondan çok daha güçlü olan ve kütle halinde üretim yapan yani bir sektör, sanayi sektörü doğmuştur. Zamanla sanayiini daha da geliştirebilen, özellikle üretim aracı olan dayanıklı yatınm mallarım yapabilen ve bu gelişmeyi bilimsel ve teknolojik araştırmalarla destekleyen ülkeler yanında diğerleri ekonomik gelişme'bakımından geride kaldılar, Bugün gelişmiş ülkelerde yalnızca geniş bir teknik çalışmaya değil, fakat aynı zamanda teknolojik çalışmaya da şamt oluruz, Teknik bilgi ve teknik kültürün, yaratıcı zekâmı harekete geçirilmesi ve teknik bilgiler yaratılması olarak tarif edebileceğimiz teknolojinin, fabrika ve tesisler ile mamul akışını sağlayan düzen demek olan teknik ile beraber bulunmadığı ülkelerde sanayiin varlığından bahsedilemez. Görülüyor ki, büyük ölçüde ekonominin gelişmesi demek olan sanayiin gelişmesi, teknolojinin gelişmesine bagiı bulunmaktadır. Hatta bazı ekonomistler, «Emek», «Sermaye» ve «Teknoloji» unsurlarının ekonomik gelişmeye olan katkıları ile ekonomik gelişme hm arasında da bir pay kalmakta olduğunu, bunun, eğitimin kattığı pay olduğunu ifade etmektedirler. Daha ileri bir görüşe göre üçüncü faktör denilen ve teknik ilerleme, meslek öğrenimi» teknoloji veya eğitim olarak adlandırdığımız bu pay, «Sermaye» ve «Emek» faktörlerinin de önemli bir niteliğini teşkil eder* Basa ülkelerdeki yönetmlerin son yıllarda ilgilerini eğitime yöneltoderindeki başlıca neden, ekonomik gelişmenin sadece maddî yatırımlar iğin malî olanakların varlığına değil, hiç olmama bunun- 3. 8. 2 6

la aynı derecede olmak üzer yeteri kadar vasıflı eleman yetiştirilmiş olmasına da bağlı olduğunun f arkma varmış olmalarıdır. Çünkü eğitim yalnız teknolojilim gelişmesini sağlayan faktör değil, aynı samanda prodüktiviteyi de arttırıcı bîr faktördür. Bu nedenledir ki» Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı Yaygın Eğitim Özel Üıtisas Komisyonu raporunda hizmetigi eğitimde ilkelerin ilk üç maddesi şöyle belirlenmiştir : «1 -p- Türkiye sanayileşme hareketini İnandırmak ve kısa zamanda gerçekleştirmek zorundadır, 2 însangüeü kaynaklan gereğince değerlendirilmelidir. 3 Sanayi içinde eğitim prodüktivitenin vazgeçilmez şartıdır..,» D _ SÖltîMLAB Sanayileşme çabası içinde olan ülkelerin toplum yapılarından gelen bazı genel sorunları vardır. Toplumun tümü ile ilgili olan bu sorunları kısaca : % _ Tarım kesiminde çalışan nüfusun fazlalığı nedeniyle gidi işsizlik, 2 Hızlı nüfus artım nedeniyle 0-14 yaş grubundaki insan sayısının fazlalığı, 3 Kötü beslenme, gelenek ve göreneklere bağlılık, okur» yazar oranının düşüklüğü gibi nedenlerden dolayı msangüdinden yeterince yararlanılamaması, 4 Şehirlerde açık işsizlik, olarak belirlemek mümkündür. Ülkelerin bu sorunlarının kısmen halli için bile yapılacak ilk şey, şüphesin ki insangüeünün bir kısmının tanmdan başka sektörlere kaydmlmasıdır, Tarımdan başka işgücü kaldırabilecek en geniş sektör sanayi sektörü olabilir. Bu ülkelerde tüm nüfusun aı bir kısmı eğitilebiîmektedir. Çünkü imkânsızlıklar bir tarafa, çoğunlukta olan tarım işçileri geleneksel basit bilgilerle işlerini yapabilmektedirler. Ancak, tarmnn geleneksel ve basit bilgileri üe sanayiin ihtiyacını karşılamağa olanak yoktur, 8, 8. % ~ f

Şu halde sanayim tarım sektöründen aktarılacak ve onun gemş^ meşinde rol alacak işgücünün adaptasyonu gibi önemli bir sorunu vardır. Diğer yönden, sanayi herşeyden önce tekniğin ve teknolojinin varlığına bağlıdır. Teknolojinin temeli ise insanın yaratıcı zekâsı, düşünce ve mevcut teknik bilgileridir. Eğitim yönünden sanayiin kendi bünyesinden gelen sorunları, tarımdan adapte edilecek işgücü sorunundan çok daha önemlidir. Çünkü sanayiin gelişmesinde rol alacak kişiler, yalnızca sanayi iğin gerekli olan en az bilgi dmeyine çıkarılması gereken kişiler değildir, Btı nedenle, gerek sanayiin iç bünyesinden, gerek toplumun yapısından gelen diğer sorunları da incelemekte yarar vardır* 1 _ Bİgî app : Sanayiin gelişmesinde en Önemli hususun teknolojinin yani mevcut teknik bilgilerle teknik düşünce ve yaratıcı zekânın harekete geçirilmesi olduğuna işaret etmiştik. Buna göre sanayii geliştirmede karşılaşılan sorunların başında, dünyada mevcut teknik bilgilerle ülkede mevcut bilgiler arasındaki açık gelir. Teknik bilgilerdeki bu açık ne derece büyükse sanayiin bu sorunu da o derece Önem kazanmaktadır. Bugün ve gelecekte, gelişmekte olan ülkeleri ve bu arada ülkemizi en çok korkutan ve korkutması gereken şey, sanayide ileri ülkelerle kendi aralarındaki teknolojik uçunundur* Eski ingiltere Başbakanı Harold Wilson bile bu açıklık konusunda Strasbourg*da yaptığı bir konuşmada şöyle söylemiştir : «Korkarım ki, günün birinde Avrupa yeni bir smai köleliğe düşecektir, O zaman biz sadece modern ekonominin gerektirdiği kon«vansiyonel ürünleri yapmakla yetinecek, 1970-1980 yıllarından sonraki endüstri ağmı etkileyecek bütün ileri teknoloji kollarında Amerikan endüstri sisteminin bir uydusu haline geleceğiz,» Hakikatte de çağımızın en önemli sorunu budur ve sanırız ki İngiltere'yi Ortak Pazara üye olmağa zorlayan neden de budur. Bugün gerçekten gelişmiş ülkelerin diğer ülkelere oranla üstünlük göstere» tarafları, bilim ve teknolojideki üstünlükleridir. Bilim ve teknolojinin yayılması, genişletilmesi ve derinleştirilmesi, S. 8. 3 8

bu ülkelerde bilginin ve teknolojinin sınırlarını idaha da genişletmekte» teknik buluş ve buluşların uygulama safhasına geçirilişi, ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamaktadır. Sanayileşme çabasın«da olan ülkeler, ileri sanayi ülkeleri ile aralarındaki bilgi açığım kapamaya çalışmakla, yalnız bilgi noksanlığını gidermekle kalmayacak, bunu bilinçli ve düzenli bir şekilde yaptıkları takdirde tekniğin ve teknolojinin, hatta bir dereceye kadar Mümin gelişmesini de sağlamış olacaklardır. Bilgi açığını kapamaya çalışmadan lisans anlaşmaları ile sanayi kurmaya çalışan ülkeler, başlangıçta taklitçilikle belki ilk deneme ve başarıyı elde debilirler ; fakat zaman geçtikçe sanayide ileri ülkelerin gelişen mamullerini takip ve taklit edebilmek için, yine bu ülkelerdeki bilgi seviyesine ulaşma ^orunluğu ortaya çıkacaktır. Çünkü sanayiin gelişmesi ancak ve ancak teknolojinin, yani yaratıcı mekânın harekete geçirilmesi, ıdüşünme yeteneğinin tembellikten kurtarılması ile mümkün olacaktır. 2 Efeman açığı : Sanayide eğitim araştırması yapan bir Îngİliı uzmana göre, gelişmekte olan bir ülkede nispeten düşilk teknoloji seviyesinde sanayiin sahip olması gereken eleman sayısı nüfusun çalışan kısmına oranla şöyle olmalıdır : % 0,2 Yüksele Öğrenim görmüş teknik eleman %! 1 Teknisyen seviyesinde eğitim görmüş eleman % 5 Vasıflı usta seviyesinde eğitim görmüş eleman % 50 Vasıflı işçi seviyesinde eğitim görmüş eleman Bu oranlan, çalışan kısmı 15 milyon olan yaklaşık olarak 30 milyon genel nüfuslu bir ülkeye uygularsak, bu ülkenin, hiç değilse düşük teknoloji seviyesinde sayılabilecek olan sanayiinin kendi kendine yeterli olabilmesi için sahip olması gereken eleman miktarları şöyle olacaktır : l 30.000 Yüksek Öğrenim görmüş teknik eleman 150,000 Teknisyen seviyesinde eğitim görmüş eleman 8. 8. % S

750*000 Vasıflı usta seviyesinde eğitim görmüş eleman 7.500,000 Vasıflı işçi seviyesinde eğitim görmüş eleman Bu rakamların doğruluğunu, gelişmekte olan ülkelerden biri olan ülkemin için duyulan leman ihtiyacından da anlayabiliriz. Devlet Planlama Teşkilâtınca yapılan çalışmalara göre 1971 yılma ait bazı meslek kollarındaki eleman durumu şöyledir : Meslek Ara Talep Açık Tatmin Mühendis ve Mimar 22.300 36.500 14.200 m. Teknisyen 41.900 68.000 26,600 61 Sanatkâr 347.000 861,000 504.000 41 Gerek araştırmadan, gerek pratikten elde edilen sayılardan da anlaşılıyor ki, sanayiin gelişmesini sınırlayan nedenlerden biri eleman açığıdır. Kolayca kestirilmesi mümkündür ki, eleman açığı, gelişme zorunluğunu duyan bir sanayiin her kesiminde ve basit işçiden yöneticiye kadar çeşitli düzeyinde varıdır, Doğaldır ki, bilgi seviyesinin düşük olduğu derecelerde nicelik bakımından açık ve ihtiyaç ta büyümektedir, Yavaş gelişen bir toplumda, özellikle idarî işlerin yönetimi içm gereken bilgi ve maharet değişikliklerini ve gelişmesini, temel öğretim müesseselerinin pragramlanna gerekli eklemeler yapılarak sağlamaya olanak -bulunabilir. Ancak, dünyada teknikte ve sanayide meydana gelen değişme ve gelişme, bu alam gittikçe kansan ve yönetimi güçleşen bir iş alanı haline getirmektedir. Bu bakımdan, sanayi için yönetici yetişiirilmesi çok Özel ve önemli bir sorun haline gelmektedir. Çünkü sanayide eğitim içinde ilk düşünülecek husus, gelecekte sanayiin istenen yerde ve zamanda, ucm, dayanıklı ve geliştirilmiş teçhizat ihtiyacını, organizatörlük yeteneği ile karşılayabilecek elemanları yetiştirmek olacaktır. Yönetici, özellikle gelişmekte olan ülkelerin yetiştirmek zorunda oldukları en önemli eleman türlerinden biridir. Hatta yönetici yokluğu, sanayiin gelişmesini sınırlayan faktörlerin en önemlmdir denebilir. 8, a 2 10

Az gelişmiş, başka bir deyimle gelişmekte olan, ülkelerdeki gelir dağüımmm, gelişmiş ülkelerdekine göre eşitlikten daha ok u^ak olduğu herkesçe bilinmektedir. Bu eşitsmiği doğuran neden, geniş nüfus kalabahğımn pek az eğitilmiş bulunması, kalifiye iş i sayısının da azlığıdır. Bu gibi ülkelerde kısa süreli olarak, mal bası tedbirlerle gelir dağılımı daha çok eşit yapılabilir; ama vmm süreli bir eğitim hem kişisel hem de bölgesel gelir dağılımı yönünden eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için daha etkin bir yoldur* Eğitimde Reform (The Reforming of General Education) adlı kitabında Daniel Bell, 2000 yıllarına doğru (Sanayi- ötesi toplum) un ortaya çıkacağını ileri sürmektedir. BeİFe göre bu yeni toplumun yaşayış özellikleri arasında şunlar da bulunacaktır : Sanayi gelirleri, sanayi öncesi döneme oranla yaklaşık olarak 50 kat artacaktır, Tüm sanayiin sibernetik (Otomatik kumanda ve kontrol, etüd ve sistemini konu alan bilim kolu) ile yönetilmesi gerekecektir, İlerlemenin başlıca faktörlerini eğitim sistemleri ve bu sis«teinlerin emrine verilen teknolojik buluşlar teşkil edecektir, Toplumdaki yüksek gelirlerle düşük gelirler arasındaki fark, bugünkü sanayi toplumundamnden daha BZ olacaktır. İncelemelere göre bir ülkenin sanayi ötesi düzeyine varması, fert başına mill gelirin 4000 doları aşmasına bağmır. (Fert -başına millî gelir bugün A.B.D. de 3500, Avrupa'da 1800 dolar civarındadır 0 BelTin yaptığı sınıflandırmaya göre gelir farklılıkları bakımından 2000 yıllarında toplumlar şöyle sıralanacaktır : Fert basma millî gelir $ 50 200 Sanayi öncesi toplum»»»» $ 200 800 Sanayileşme döneminde toplum»»»» $ 600 1500 Sanayileşmiş toplum»»»» $ 1500 4000 İleri sanayi düzeyinde toplum»»»» $ 4000 20000 Sanayi ötesi toplum 8, 8, 3 m

Yine Bell'ln tahminlerine göre sanayi Ötesi toplumlarda çalışma günde T saat, haftada 4 gün ve yılda 147 gün olacaktır. Sanayi Öncesi toptanların ortaya çıkacağı o günlerden henüz çok uzakta bulundugumtiz bugün bile, gelişmiş yani sanayileşmiş ülkelerde, gelişmekte yani sanayileşmekte olan ülkelere oranla, geliştirilen üretim metodları ve yetiştirilen prodüktivitesi yüksek elemanın çokluğu nedeniyle istihsal ve buna paralel olarak da: Hayat standardı yükselmiş,. Çalışanlara verilen tatil süreleri artmış, - Yıllık toplam saat olarak çalışma süreleri kısalmış, İtaıekliye ayrılma yaşları düşürülmüş, iş emniyeti sağlanmış, Çalışma şartları hafifletilmiş, Tam istihdam sağlanmıştır. Bugün artık şüphe götürmeyen husus, bir toplumun maddî ve manevî zenginliğinin, fertlerin yeteneklerinin geliştirilerek yani fertlerin eğitilerek sağlandığıdır. Çünkü gelişme hangi ölçüye vurulursa vurulsun nihayet insanın yeteneği ile mümkündür. Çağrmızdaki uygar toplumlar, bunlardaki ekonomik güç ve uygulanan eğitimin biribirleri üzerine yaptıkları etkilerle gelişmişlerdir. Daha çok ve daha iyi eğitim, ekonomik gelişmeyi etkilemiş; gelişen ekonomik güç, toplumun hayat düzeyini yükseltmiş ve eğitime daha fazla yatırım olanaklarını arttırmış, sonuç olarak bu da toplumun daha fazla ge* Üşmesini sağlamıştır* 4 _ Bilgi ve mal B& woßmeem gilçmhler ; Sanayide ileri ülkelerin, teknik araştırmalardan elde ettikleri sonuçlar ve bunların sanayide uygulama yerleri, o ülkenin sanayi düzeyine uygun olan alanlardır. Bu sonuçları veya bunların uygulamalarım gelişmekte olan ülkelerin düşük teknoloji düzeyindeki sanayi alalılarında- kullanmak her zaman mümkün değildir. Oysa bugüne kadar yapılan iş, ileri sanayi ülkelerindeki teknikleri olduğu gibi almak olmuştur, Ancak bundan çok zararlı da çıkılmıştır. Bugün en 8, & 2 12

abından yapılması, gereken iş, alınacak tekniklerin bu tekniği alacak ülkenin Hanayı düzeyine uygun olup olmadığını kontrol etmek, uygun olmaması halinde uygulama şartlarını araştırmaktır, Bu araştırma sonucu bunlar kendi şartlarına adapte edebilecek ise gerekli değişiklikleri yapmalıdır. Bunun iğin de gelişmekte olan ülkenin, yeter derecede biltaael ve teknik araştırma olanaklarına sahip olmam zorunluğu ortaya çıkmaktadır. Böyle bir tekniğin ortaya çıkışını sağlayan araştırmaya nazaran çok daha kolay olabilecek bu araştırmayı yapamıyacak kadar teknolojiden yoksun bir sanayim, böyle bir tekniği esasen ithal etmemesi gerekir. Yine bu konu ile ilgili olarak, sanayiin düzeyi düşünülmeden ithal edilen makina ve cihazlar da, buna benzer bir sorun yaratmaktadır. Bilinmektedir ki, bu makina ve cihazlar, Ünal edildikleri ülkelerin sanayi düzeyi ve teknik şartlarına uygun olarak yapılmıştır. Ancak, bunların henüz gelişmekte olan ülkelerde kullanılması sırasında karşılaşılabilecek güçlükler Önemle g&sönünde bulundurulmadığından, ileri sanayi ülkelerinde kullanılmalarından elde olunan verim sağlanamamaktadır. Bu ülkelerce bu şekilde ithal edilmiş birçok makina ve cihadın kısa zamanda hurdalığa atıldığı çok görülmüştür. Sanayiin sorunları şüphesiz ki saydığımız bu dört beş sorun«dan. ibaret değildir. Her sanayi alanının kendine göre daha pek çok sorunu vardır ve bu sorunların halli şüphesiz ki gözüm beklemektedir. in TED/BSBUSSR % Sanayide gelişme çabasına girmiş veya girecek olan ülkeler en azından bu tebliğde açıklanan sorunlarla karşı karşıya olduklarını bilmektedirler. Madem ki anza teşhis edilmiştir, o halde yapacak şey tedbir almaktır. Bu ülkeler, bu sorunları halledecek tedbirleri almadıkları takdirde kendi cılız sanayileri ile ileri sanayiler arasındaki f ark gittikçe açılacak, bu ülkelerde teknoloji üretimi hiçbir m- man mümkün olmayacaktır. Bunun sonucu olarak da, bu ülkeler uygarlıktan saz edemiyecek hale geleceklerdir. Sanayiin gelişmesi, ekonomik bakımdan gelişmiş veya gelişmemiş bütün dünya ülketeri için. genel bîr sorun olduğu halde, bu sorunu çözmek için alınması gereken tedbirler ülkelerin kenedi şartlarına a s. % * m

göre az veya çok değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, tedbir alırken ülke şartlarının etkisi altında kalınacağı muhakkaktır. Ekonomik gelişme çabası iğinde olan ülkelerde, sanayim sorunlarında nasıl bir benzerlik varsa, sanayiin geliştirilmesi için alınması gereken tedbirlerde de genel bir benzerlik bulmak mümkündür, Bunlar, daha önce saydığının sorunlar ile çok yakından İlgili bulunmaktadır, 1 _ öğretini kurumları île işmrlği t Sanayie vasıflı eleman veren kaynakların başında öğretim kurumları bulunmaktadır. Gerek yüksek öğretim yapan, gerek orta v diğer düzeylerdeki bu kurumların nicelik bakımından sanayiin ihtiyacı kadar eleman yetiştirip yetiştiremediklerinin saptanması bir tarafa, nitelik bakımından da, yetiştirdiklerinin sanayi için yeterli olup olmadığının araştmlması, bunun için de programlarının değerlendirilmesi gerekir, Bilindiği gibi, bazı Öğretim kurumlan nitelik bakımından yüksek äüz&ydb fakat m sayıda eleman yetiştirmekte, bazıları ise, yeter derecede bilgili fakat çok sayıda eleman yetiştirmeyi tercih efelektedirler. îşte bütün bunların toplamı, sanayim iş alanmı nitelik ve nicelik bakımından tam olarak kapsama* lıdır* Bu nedenle yalnızca nicelik bakımından ihtiyacın karşılanması için harcanacak çaba, yani yeter bilgide fakat çok sayıda eleman yetiştirme çabaları yeterli olmayacaktır* Öğretim kurumlarının programlarının değerlendirilmesi ise yalnızca bu kurumların kendileri tarafından değil, uygulama alamnm yöneticileri üe işbirliği yapılarak sağlanmalıdır. İşin bu yönü göeönünde tutularak, öğretim kurumlan, sanayi ile işbirliği yapmak zorundadırlar, Diğer yönden, sanayi de öğretim kurumları elemanlarının yetişmesine yardımcı olmak zorundadır. Çünkü bunların gelişmesi için başka bir alan yoktur, Bu ilişki ise, en mükemmel şekilde, sanayi kuruluşlarının ihtiyaç duyacakları fakat kendilerinin gerçekleştirmelerine olanak bulunmayan araştırma konularım öğretim kurumlarına aktarmaları, bunu ücreti karşılığında ondan istemeleri şeklinde kurulabilir. îşin bu yönü ile de, sanayi kuruluşlan öğretim kurumları ile işbirliği yapmak zorundadırlar. 3,8.2 14

Sanayide gelişmiş ülkelerde sanayi yöneticileri, işçiler ve öğretim kurumları arasında bu işbirliğini sağlayan ve bunu geliştiren resmî veya yan resmî organizasyonlar bulunmaktadır. Fakat gelişmekte olan ülkelerde bu organizasyonlara pek raslanmamaktadır. Bu ülkelerde sanayi ile Öğretim kurumlan arasındaki ilişkiler devamlı dep, kopuk kopuktur. Öğretim kuramlarında görev almış kişiler, sanayiin sorunlarını bilmemekte, hiç değilse devamlı olarak takip etmemektedirler. Bu nedenle ne öğretim kurumlan kendi başlarına ne de sanayiin yöneticileri kendi başlarına öğretim ve eğitim sorunlarını çözemezler. Bunlar yalnız ihtiyaçları için değil, bazı ammluk- İar nedeniyle de kendi aralarında işbirliği yapmalıdırlar. 2 TefaofojiMii yaygın lıate getirilmesi : ' Çağdaş öğretim sistemlerinin amaçlarında karışıklıklar vardır. Bu karışıklık en çok yüksek düzeydeki öğretimde görülmektedir. Üniversiteler, özerklik sebebiyle sanayide iş alanının hangi bölümlerine hangi nitelikte eleman yetiştireceklerini kendileri saptarlar, Hemen bütün ülkelerdeki üniversiteler mesleklere hazarlarla bilgiler vermekte iseler de, programlarının genellik taşıması zorun«luğu, onları belli bir düzeyde Mgin kişi yetiştirme çabasından kurtaramamaktadır. Ancak, bsuzsı alanlarda teknolojinin daha da derinliği, bazı alanlarda is hem derinliği, hem de yaygınlığı önemlidir. Bir tek öğretim kurumunun belli bir konuda kendince yeter gördüğü dikeyde bilgi derinliğine ulaşması sanayi için yeterli olmadığı gibi, bazı teknik bilgi alanları için yetişen elemanın sayısı da yeterli değildir. Eldeki elemanlar Öğretim kurumları ile ilişkilerini kesmiş olduklarına göre yapılacak tek şey, sanayi iğinde de eğitime başvurmaktır. Bu da sanayide hmnetigi eğitim örgütü kurmakla mümkün olabilir. Bu düzensizlik- yalnmca yüksek öğretim kurumlarında var sa«mlmamamır. Diğer öğretim kurumlarının, yetiştirdiği elemanların durumu da aynıdır, Bunlar da sanayiin aradığı nitelikte eleman yetiştirememektedirler. Mesleki ve teknik okullardan yetişenlerin yeteneklerinde görülen noksanlıkları saptamak amaciyle 1130 işyerine sorulan sorulara 3. S, 2 15

cevap veren 47 işyerinde çalışmakta olan 120 eleman için saptanan noksanlıklar şöyledir: (*) «Teknik bilgileri yeterli değildir,. Alet seçimi, kullanılması ve bakımında yeterli bilgiye sahip değillendir. Malzeme seçimi ve ekonomik kullanılmasında dikkatli değillerdir. Bteşerî ilişkileri zayıftır» Pratik bilgi ve tecrübeleri yetersizdir. Teori ile pratiği birleştirecek dinamizmi yaratamamaktadırlar, Sorumluluk hisleri yoktur, * Teknik literatürden yararlanmaları yetersizdir.» Elemanlarda görülen bu eksikliklerin tamamlanması için onların yeniden Öğretim kurumlarına gönderilmesine artık olanak bulunmamaktadır. Bu sorunun sanayi içinde çözülmesi zoranluğu vardır. Sanayide Mametiçi eğitime başvurmayı sorunlu kılan başka nedenler de ibulunmaktadır : İşletme metadlarmm geliştirilmesi, Üretimde gecikmelerin önlenmesi, îsgüeü prodüktivitesinin arttırılması, ancak yoğun bir İmanetiçi eğitim çalışması ile mümkün olabilecektir. Hatta daha aşağı düzeydeki sorunların halli için de bu çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır : * Gözetime ayrılan zamanın çokluğu, enerjinin boşa harcanması, Tamir ve bakım masraflarının yüksekliği, Kalite düşüklüğü, ( ) Halil Kaya; «Mesleki ve Teknik öğretimden İşverenlerin Bekledikleri» tebliği, Mesleki ve Teknik Öğretimde Verimlilik semineri, Ankara 1972, 8. 8. 2 16

Yeteneklerin bilinememesi, îş kazalarının çokluğu» Personel arasında anlaşmazlık bulunması, Haberleşme noksanlığı, Teşkilâtın gelişmesinde personelin ilgismiği, bu sorunlardan birkaçıdır, Eğer teknolojinin derinleştirilmesi ve yayılması sorununun halli için etkili bir tedbir alınması düşünülüyorsa, bir eğitim perspektif planı yapılmalı ve bu plan içinde öğretim ile hizmetiçi eğitim ve pratik çalışmalar arasında bir denge sağlanmalıdır, Yapılan bir teknik işgücü anketinden, Türk sanaynnde ustabaşılarm,% 66,6 smın, vasıflı işçilerin % 65,8 inin daha önce hiçbir meslekî ve teknik öğrenim görmedikleri anlaşılmıştır, Bu elemanlar şüphesiz ki, sanayim içinde gelişmişlerdir, Daha aşağı bilgi düzeyindeki işçilerin işi görürken öğrenmeleri de «İşbaşı eğitimi» olarak bir çeşit hizmetiçi eğitimdir, Bu çeşit eğitimle de, bu düzeydeki işlerin kalitesini etkin bir şekilde yükseltmeye olanak vardır. Sanayide gelişme, sadece yeteri kadar sermaye yatırımı yapılması ile sağlanamaz. Çünkü bu sermaye ile sağlanacak donatımdan mal ve hizmet üretiminde yüksek verimlilik sağlanması, çalış am işgücünün verim ve bilgi yeteneklerinin gelişme hmna bağlıdır. Yapılan araştırmalara göre, teknik alanda çalışan kişilerin, çalışma süresinin,%" 12 si kadar kurs, seminer ve benzeri metotlar ile hizmetimi eğitimden geçirilerek iliştirilmeleri gerekir. Eğer elemanların bilgi ve yeteneklerinin geliştirilmesine yeteri kadar Önem verilmiyor veya buna da yatınım yapılmıyor ise, sanayie yapılabilecek ek fizikî yatırımların çok sınırlı kaldığı görülecektir. Sanayiin rekabet gücünü olumlu şekilde etkileyebilmek için alınması gerekli tedbirlerin en önemlilerinden biri de ileri düzeyde teknikler kullanılması, teknolojinin yayılması olmalıdır. Bunu sağlayacak olan hiametiçi eğitim birimlerinin, yalnızca bellenmiş bam kurs ve seminerleri tekrarlama organizasyonu olarak değil, teknolojiyi yayacak, yani usul, metod, hatta teknik bilgi üretecek organizasyonlar olarak kurulmağı gerekir, 8, 8, 2 17

S Etaman yeliştiıflnııeei t Bir ülkenin işçi arzının'nicelik ve nitelik bakımından görünüşünün, o ülkenin sanayünin gelişmesinde, bir başka deyimle ekonomik gelişmelinde büyük bir yeri olduğu bugün artık dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir. Bu gerçeği gözönünde bulundurarak, gelişmekte olan ülkelerde eğitim görmüş sanayi insangücünü gelişmiş 'ülkelerdeki düzeye ulaştırmanın, sanayi veya ekonominin gelişmesinin anahtarı olduğunu söylemek mümkündür. Bu tebliğin eleman açığını belirten «Sorunlar» bölümünde verilen sayıların büyüklüğü, bu konuda alınması gereken tedbirin önemini açıkça ortaya koymaktadır* Sanayiin» işi standardına uygun, yeter derecede kaliteli olarak yapabilecek elemanlara ihtiyaca vardır, Aneak bu kalite, belli bir ücretle sağlanamlmelidnv Bu kalite çok yüksek ücretlerle sağlanıyor, en aşağı düzeydeki kaliteler bile pahalıya mal oluyorsa sanayide gelişine beklenemez Belli ücret düzeyindeki işçilerin, kendisinden beklenen bir üst dfeey ve kalitedeki işi yapabilecek bilgi ve maharet düzeyine çıkarılabilmesi, onun eğitilmesi ile mümkün olacaktır. Diğer yönden işçiler kendileri de, hem daha çok kazanmak, hem de, yaptıkları işten daha çok tatmin otaıak için* sahip oldukları potansiyel gücü geliştirmeyi arzu etmektedirler. Sanayii geliştirme çabasında olan bir ülke olarak kendimm ele alırsak, henüz yeterli verilere dayanarak yapılmış yeterli sayıda araştırma bulunmamakla beraber, Devlet Plakama Teşküâtmea yaplan bir araştırmaya göm imalât sanayiimiz bir.bütün olarak ele alındığında, işçi prodüktivitesi Almanya ve Fransa'dan j% 40, Lök-, semburg'dan % 25, Hollanda'dan % 15, îtalya ve Belçika'dandı 10 düşüktür. Sanayide işe yeni alınan bir elemandm, yapacağı işin bütün ge* reklerinî işe başladığı günden itibaren yerine getirmesini beklemeye nasıl olanak yoksa, işini gereğinee yapabilen bir elemandan da geliştirilmeksmn yenilikler yaratmasını beklemeye olanak yoktur. Memanlardaki bu eksiklik öğretim kurumlarının kusurundan ileri gelmemektedir. Çünkü öğretim kurumları genel kültür ve mesleki ön bilgileri verirler* Nicelik ve nitelik bakımından sanayiin ihtiyacı olan eleman düzeyine ulaşmak için sanayi hmnetiçi eğitim örgütü kurmak orundadır, 8. S* 2 18

4 yönetici yettstbftnesl : Bugün sanayide gelişmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurum yalnız teknolojiler arasında değü, sanayi yöneticileri arasında da vardır. Bu nedenle, gelişmekte olan ülkelerin önemli sorunlarından biri de sanayi yöneticileri yetiştirmektir. Çünkü bu uçurum, diğer sorunlar için de olduğu gibi, sorunların kökenlerine inmekle, yani eğitim yoluyla giderilebilir» Gelişmekte olan ülkelerde sanayi yöneticileri zamanlarının büyükçe bir kısmını sosyal sorunlara ayırmak zorunda olduklarından, sanayi yöneticilerinin yepyeni, sosyal şartlara da uygun bîr biçim«d yetiştirilmesi gerekir. Yetiştirme konusu sanayiin ihtiyaçları ağısından ele alındığı takdirde, her sanayi kolunun, hatta işletmesinin kendine has bir takım şart ve icapları bulunduğu, bir sanayi kolunu yönetmenin. Hatta bir fabrikayı yönetmenin» bir ticarî kuruluşu veya bir devlet kuruluşunu yönetmekten farklı olduğu, yeni bir sanayi sistemini ödetmenin birçok güçlükleri bulunduğu, hangi öğrenim dalından geurse gelsin yönetici olacak kişilerin yöneticilik nitelikleri yönünden olduğu kadar sanayim şartları ve gerekleri yönünden de geliştirilmesi zorunluğu bulunduğu gözden uzak tutulmamalıdır* Bu ilke, özellikle gelişmekte olan ülkelerde görülen bazı çatışmaların da ortadan kalkmalını sağlayacaktır. 5 SOTUIMİU gösterilmesi * Sanayii geliştirme çabasında olan ülkelerde eğitim uzmanlarının aklığı nedeniyle hizmetiçi eğitimden ülke çapında sorumlu tek bir kuruluş bulunmalıdır. Bugün Amerika ve Avrupa kıtalarının bir» çok ülkelerinde bu teşekkül Çalışma Bakanlığıdır. Çalışma hayatım düzene koyma, gözetme v gerekli tedbirleri almaktan sorumlu olan Çalışma Bakanlığında hizmet öncesi ve hizanetiçi eğitim örgütünü, hizmetiçi eğitimin en etkin uygulama yeri olan ve kısa mamanda istenen amaca ulaştırıcı nitelikte bulunan eğitim merkezlerini kurma ve yönetme fonksiyonları bulunan en az Genel Müdürlük düzeyinde bir kuruluş bulunmalıdır. Bu kuruluşun çalışması kuşkusun, sanayie eleman yetiştirme bakımından yardımcı olacaktır. Yoksa sanayide eğitimi uygulamak zorunluğunu duyacak kişiler doğaldır ki, işverenter olacaktır. Çünkü işverenler, nicelik ve nitelik bakımından 3, S, 2 19

yeter ürün elde etmek için işgücü prodüktivitesinin yükselmelini isteyeceklerdir. Bu örgütün diğer bir görevi de sanayide çalışmakta olan işgücünün iş kademeleri ve unvanlarım saptamak ve bu unvanlara ait görevleri tanımlamak olmalıdır. Bu ünvanlan taşıyacak kişilere belge verilmesi, her kademenin en az ve en çok ücretinin belirlenmesi, eğiterek sahip olma yerine yüksek ücret Ödeyerek eleman ayartma yarışını Önleyecek ve çalışanların da eğitime Önem vermelerini sağlayacaktır* Kademeler ve unvanların belli olması halinde hizmetiçi egitünle bu unvanlara uygun eleman yetiştirilmesi de büyük ölçüde kolaylaşmış olacaktır» IV SONUÇ Ekonomik güç, birinci derecede sanayileşmeye bağlıdır. Sanayi ise bilimsel ve teknik araştırma ve tekıüklerdeki gelişmelerle beslenmektedir. Bu nedenle de teknoloji. Özellikle sanayide ve işgücü bünyesinde değişmelere yol açmaktadır. Hem teknik gelişmeyi hızlandırmak, hem de bu gelişmenin sonuçlarına uyabilmek için işsgiicünün meslekî ve teknik Mlgismi arttırmak, onu sürekli eğitime tabi tatmak gerekmektedir. Konuya başka bir yönden bakarsak; hangi alanda çalışırsa çalışsın bugünün insanı çeşitli teknik araçlar kullanmakta ve kullanmak zorunda bulunmaktadır, İnsanlar, rahat yaşama ve rahat çalışmalarım sağlayan bu araçlardan kolay kolay vazgeçecek gibi görünmemektedirler. Aksine, bunların geliştirilmesi ve çoğaltılması için büyük bir arzu göstermekte, hatta baskılar yapmaktadırlar, Bu nedenle, sanayü geliştiıme çabası içinde olan ülkeler, teknolojinin gelişmesi ve yayılması için yalnızca örgün eğitime değil, yaygın eğitime de, yani meslekî ve teknik hmnetiçi eğitime de, önem vermek zorundadırlar, Sanayide gelişmiş ülkelerde bu gelişmenin tarihçesi incelendiği takdirde, gelişmenin yalnızca sermaye ve emekle sağlanmadığı açıkça görülür. Bu yargıya vardıran gelişimi Mr örnekte görelim ; II. Dünya Savaşından sonra dev adımlarla geüsen Amerika save ekonomisine etki yapan faktörleri inceleyen ünlü Ameri- 3. 8. 2 20