MİKROTREMOR KAYITLARINDA ENDÜSTRİYEL KAYNAKLI BASKIN TİTREŞİMLER

Benzer belgeler
Şekil 1. Mikrotremor sinyallerini oluşturan bileşenler (Dikmen, 2006 dan değiştirilmiştir)

MİKROTREMÖR VERİLERİNDE GÜVENİLİR H/V EĞRİSİ VE BELİRGİN T 0 NİTELEME KOŞULLARI

MEVCUT YAPILARIN DĠNAMĠK ÖZELLĠKLERĠNĠN MĠKROTREMOR ÖLÇÜMLERĠ ĠLE BELĠRLENMESĠ

MİKROTREMOR ÖLÇÜMLERİNİN ZAMANA VE MEKÂNA BAĞLI DEĞİŞİMLERİ

İZMİR METROPOL ALANINDA MÜHENDİSLİK ANA KAYASININ JEOFİZİK ÇALIŞMALARLA ARAŞTIRILMASI

Sakarya Üniversitesi Esentepe Kampüsü ve Yakın Çevresinde Mikrotremor Yöntemi ile Zemin Baskın Frekanslarının Belirlenmesi

KURAMSAL VE GÖZLEMSEL YATAY/DÜŞEY SPEKTRAL ORAN FONKSİYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

MİKROTREMOR VERİSİNİ DEĞERLENDİRMEDE ÖZEL DURUMLAR

SİSMİK PROSPEKSİYON DERS-2 DOÇ.DR.HÜSEYİN TUR

Mikrotremor Yöntemi ile Kocaeli-Değirmendere bölgesi için Hakim Frekans Sediman Kalınlığı Ampirik İlişkisi : İlk Sonuçlar

PASİF SİSMİK YÖNTEMLER İLE ERZİNCAN DA İKİ BOYUTLU HIZ MODELİ

TÜRKİYE DE ÇEŞİTLİ TAŞ OCAĞI PATLATMA ALANLARININ SPEKTRUM ÖZELLİKLERİ SPECTRUM CHARACTERISTICS OF SEVERAL QUARRY BLAST AREAS IN TURKEY

MEVCUT YAPILARIN DEPREM RİSKİ ANALİZİNDE, DİNAMİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ İÇİN ÖRNEK BİR MİKROTREMOR ÇALIŞMASI

YAPI ZEMİN ETKİLEŞİMİ. Yrd. Doç. Dr Mehmet Alpaslan KÖROĞLU

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir?

5 Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü, İzmir cevdet.ozdag@deu.edu.tr ÖZET

DEPREMLERİN KAYIT EDİLMESİ - SİSMOGRAFLAR -

ELASTİK DALGA YAYINIMI

Profesör, Yrd.Doç.Dr., Jeofizik Müh. Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir 2. Uzman, Rektörlük, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir 3

NAKAMURA HASAR ENDEKSİ PARAMETRESİNİN ZEMİN DİNAMİK ANALİZLERİNDE ÖN BİLGİ OLARAK KULLANILABİLİRLİĞİ

Sismik ve Geoteknik Parametrelerin Yapılaşmaya Etkisi: Denizli Örneği.

İZMİR İÇ KÖRFEZİ DOĞUSUNDA SİSMİK-MÜHENDİSLİK ANAKAYASI VE ZEMİN MODELLERİNİN OLUŞTURULMASINA YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ DEPREM KAYIT İSTASYONUNUNA AİT SÜREYE BAĞLI BÜYÜKLÜK HESABI

UMURCA (LÜLEBURGAZ) DOĞAL GAZ SAHASINDA YAPILAN MİKTROMOR ÖLÇÜMLERİ VE İLKSEL SONUÇLARI

YENİŞEHİR/BURSA İLÇESİ YERLEŞİM ALANI DEPREM ÇEKİNCESİ

DEPREMLER - 1 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir? Oluşum Şekillerine Göre Depremler

GENİŞBAND SİSMOMETRELER NEDEN CLİP OLURLAR? Elektronik ve Hab. Yük. Müh. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Arş. Ens. Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul

YER TEPKİSİNİN BELİRLENMESİNDE KULLANILAN YÖNTEMLERİN İVME KAYDI ÜZERİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

GEOTEKNİK DEPREM MÜHENDİSLİĞİ (Yer Hareketi Parametreleri)

ZEMİNLERİN YAPI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN MİKROTREMOR VE GPR YÖNTEMLERİ İLE ARAŞTIRILMASI: SİVAS ÖRNEĞİ

AKTİF KAYNAKLI YÜZEY DALGASI (MASW) YÖNTEMINDE FARKLI DOĞRUSAL DIZILIMLERIN SPEKTRAL ÇÖZÜNÜRLÜLÜĞÜ

SİSMİK DALGALAR. Doç.Dr. Eşref YALÇINKAYA (4. Ders) Sismogramlar üzerinde gözlenebilen dalgalar sismik dalgalar olarak adlandırılır.

S-DALGA HIZININ MÜHENDİSLİK SİSMOLOJİSİ ÖLÇEĞİNDE ELDE EDİLMESİ İÇİN AKTİF VE PASİF KAYNAKLI YÜZEY DALGASI ANALİZLERİ

NEW METHOD TO DETERMINATION OF FUNDAMENTAL FREQUENCY OF ENGINEERING STRUCTURES AGAINST EARTHQUAKE HAZARD: MICROTREMOR METHODS AND CASE STUDY ABSTRACT

Ders. 5 Yer Tepki Analizleri

1.2. Aktif Özellikli (Her An Deprem Üretebilir) Tektonik Bölge İçinde Yer Alıyor (Şekil 2).

ELASTİK DALGA TEORİSİ

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

BÖLÜM I GİRİŞ (1.1) y(t) veya y(x) T veya λ. a t veya x. Şekil 1.1 Dalga. a genlik, T peryod (veya λ dalga boyu)

Deprem Kayıtlarının Seçilmesi ve Ölçeklendirilmesi

Yapı Sağlığı İzleme Sistemlerinin Farklı Taşıyıcı Sistemli Uzun Açıklıklı Tarihi Köprülere Uygulanması

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNDE SON YILLARDA YAPILAN PATLATMALARLA OLUŞAN DEPREMLERİN AYIRT EDİLMESİ

BAÜ Müh-Mim Fak. Geoteknik Deprem Mühendisliği Dersi, B. Yağcı Bölüm-5

PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAPILARIN DİNAMİK ÖZELLİKLERİNİN MİKROTREMOR ÖLÇÜMLERİ İLE BELİRLENMESİ. YÜKSEK LİSANS Gökhan ÖZCAN

1.Bölüm Ses, Ses bileşenleri, İnsan kulağının duyarlılığı, İşitsel-Fizyolojik yeğinlik, Grafik gösterme biçimleri Prof. Dr.

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 1. Hafta Ses ve Gürültü ile İlgili Temel Kavramlar

SİSMİK PROSPEKSİYON DERS-3

5. Elektriksel Büyüklüklerin Ölçülebilen Değerleri

Jeofizik Mühendisliği Eğitimi Sertifika Programı

İzmir İli, Bayraklı İlçesi Manavkuyu İlçesi 30J-3D Pafta, 8474 Ada, 1 Parsele ait Başarı23 Apartmanı Ait Mikrotremor Çalışma Raporu

DETERMINATION OF SOIL PARAMETERS FOR TURKISH NATIONAL STRONG- GROUND MOTION STATIONS

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

SES DALGALARı Dalgalar genel olarak, mekanik ve elektromanyetik dalgalar olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Elektromanyetik dalgalar, yayılmak için bi

TİTREŞİM VE DALGALAR BÖLÜM PERİYODİK HAREKET

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

Bilal ELÇİ tarafından düzenlenmiştir.

tarihli Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti Nükleer Denemesinin Değerlendirilmesi

MİKROTREMOR VE ÇKYD YÖNTEMLERİYLE ELDE EDİLEN VERİLERİN ORTAK KULLANIMI İLE ZEMİN ÖZELLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI: ALİAĞA (İZMİR) ÖRNEĞİ

Direnç(330Ω), bobin(1mh), sığa(100nf), fonksiyon generatör, multimetre, breadboard, osiloskop. Teorik Bilgi

Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 17 Mayıs 2002 Tezin Savunulduğu Tarih : 31 Mayıs 2002

Sabit GPS koordinat zaman serilerinden Deneysel Mod Ayrıştırma (DMA) Yöntemi ile Deprem Sinyalinin Ayrıştırılması

Sayısal Filtre Tasarımı

ÇEVRESEL GÜRÜLTÜ VE TİTREŞİM YÖNETİMİ. 16 Şubat 2013 ANTALYA

MİKROTREMOR VE ELEKTRİK ÖZDİRENÇ YÖNTEMLERİNİN BİRLİKTE KULLANIMI İLE ANAKAYA DERİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ: ANTAKYA ÖRNEĞİ

KUVVETLİ YER HAREKETİ

TOPOĞRAFYA Kesitlerin Çıkarılması, Alan Hesapları, Hacim Hesapları

İNM Ders 2.1 Dinamik Yükler, Yer Hareketi Parametreleri ve İvme Spektrumları

Yasal Durum, Ölçüm Standartları, Kalibrasyon, Cihaz ve Ekipman

T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü A. GENEL BİLGİLER

ANALOG FİLTRELEME DENEYİ

Profesör,Doçent, Yrd.Doç.Dr., Jeofizik Müh. Bölümü, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir

F.Nurten ŞİŞMAN 1, Ayşegül ASKAN 2 ve Michael ASTEN 3

Gürültü Perdeleri (Bariyerleri) Prof.Dr.Mustafa KARAŞAHİN

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TEMEL HABERLEŞME SİSTEMLERİ TEORİK VE UYGULAMA LABORATUVARI 1.

İşaret ve Sistemler. Ders 3: Periyodik İşaretlerin Frekans Spektrumu

PATLATMA KAYNAKLI YER SARSINTILARININ DEPREM VERİLERİNDEN AYRILMASI

İNM Ders 2.1 Dinamik Yükler, Yer Hareketi Parametreleri ve İvme Spektrumları

Boğaziçi Üniversitesi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü. Ulusal Deprem İzleme Merkezi

İletişim Ağları Communication Networks

Kuzeybatı Anadolu da Bölgesel Kappa Modeli

CAM GİYDİRME CEPHENİN YÜKSEK BİNALARIN DİNAMİK ÖZELİKLERİNE ETKİLERİ ÜZERİNE BİR VAK A ANALİZİ

Prof. Dr. Semir ÖVER

ELASTİK DALGA YAYINIMI

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

ADC Devrelerinde Pratik Düşünceler

Geo-Sinyal İşleme Temel Bilgiler. Tayfun AKGÜL & Süleyman BAYKUT İstanbul Teknik Üniversitesi

İZMİR METROPOL ALANINDA ZEMİN TRANSFER FONKSİYONU HESAPLAMALARINA YÖNELİK YAPILAN MÜHENDİSLİK ANA KAYASI VE ZEMİN AYRIMLILIĞI ARAŞTIRMALARI

1 ALTERNATİF AKIMIN TANIMI

ELASTİK DALGA TEORİSİ

:51 Depremi:

T.C PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOTEKNİK PARAMETRELERİN HÂKİM TİTREŞİM PERİYODU VE ZEMİN BÜYÜTME KATSAYISINA ETKİSİ

Musa DEMİRCİ. KTO Karatay Üniversitesi. Konya

K.K.T.C. LEFKOŞA İLÇESİNDE YAPILAN MİKROTREMOR ÇALIŞMALARI

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Power Electronic Circuits (Güç Elektroniği Devreleri)

JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM LABORATUVARLARINDA DÖNER SERMAYE KAPSAMINDA YAPILAN İŞLERİN GÜNCEL FİYAT LİSTESİ

GÜÇLENDİRİLEN YAPILARDA YAPI ÖZELLİKLERİ MALİYET İLİŞKİLERİ ÜZERİNE İSTATİSTİKSEL BİR ÇALIŞMA

Taşıyıcı Sistem İlkeleri

RF MİKROELEKTRONİK GÜRÜLTÜ

Leyla Yıldırım Bölüm BÖLÜM 2

TDY 2007 YE GÖRE DEPREM ELASTİK TASARIM İVME SPEKTRUMU

Transkript:

MİKROTREMOR KAYITLARINDA ENDÜSTRİYEL KAYNAKLI BASKIN TİTREŞİMLER ÖZET: E. Yalçınkaya 1 S. Tekebaş 2 ve A. Pınar 3 1 Doçent, Jeofizik Müh. Bölümü, İstanbul Üniversitesi, İstanbul 2 Doktora Öğrencisi, Jeofizik Müh. Bölümü, İstanbul Üniversitesi, İstanbul 3 Profesör, Jeofizik Müh. Bölümü, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Email: eyalcin@istanbul.edu.tr Bu çalışma; Yalova ili Hersek Deltası-Altınova bölgesinde toplanan mikrotremor kayıtlarında, endüstriyel kaynaklı baskın titreşimlerin ve H/V eğrileri üzerinde etkilerinin incelenmesini kapsamaktadır. Hersek Deltası, İzmit Körfezi nin Marmara Denizi ne açıldığı bölgede, körfezin güney kıyısını oluşturur. Deltanın bilinirliği 17 Ağustos 1999 İzmit depremi sonrası, deprem kırığının deltayı geçip Marmara Denizi ne uzandığı konusundaki tartışmalara dayanmaktadır. Bir diğer önemi, halen yapımı devam eden İzmit Körfezi geçiş projesinde yer alan körfez geçiş köprüsü güney ayağının konumlandırılacağı bölge olmasından gelir. Hersek Deltası mikrotremor kayıtları yaklaşık 10 km 2 lik bir alanda dört tanesi aynı noktada ve farklı zamanlarda olmak üzere 12 noktada toplanan gürültü kayıtlarından oluşmaktadır. Noktalardan bir tanesinde 24 saatlik kayıt alınırken, diğer noktalarda kayıt süreleri yaklaşık 30 dakikadır. Kayıtların toplanmasında Güralp CMG-6TD hız sismometresi kullanılmıştır. Mikrotremor kayıtlarının değerlendirilmesi sırasında bazı noktalarda kayıtların endüstriyel pik olarak nitelendirilebilecek titreşimler içerdiği tespit edilmiştir. Endüstriyel titreşimler bazı noktalarda H/V eğrilerinde keskin doruklara, bazı noktalarda ise çukurlara neden olurlar. Endüstriyel titreşimin frekansı tek bir frekansta olmayıp, noktalara göre de farklılıklar göstermektedir. Genel olarak temel titreşim frekansları 1.3 Hz, 1.5 Hz ve 1.7 Hz olup, bazı noktalarda bu frekansların harmonikleri de gözlenebilmektedir. Eğer bu titreşimlere neden olan dönen bir motor ise, devir sayısının yaklaşık 90 dev/dk olması gerekir. Bölgedeki tersaneler, askeri tesisler veya sulama yapıları potansiyel kaynağı oluşturur. Tanecik hareketleri belirgin bir kaynak yönüne işaret etmemektedir. İşitilebilir frekans aralığının altındaki düşük frekanslı bu gürültülerin hem kaynağının, hem de çevre üzerindeki etkilerinin belirlenmesi ek çalışmalar gerektirir. ANAHTAR KELİMELER : Mikrotremor, Hersek Deltası, endüstriyel titreşimler, H/V, düşük frekanslı gürültü 1. GİRİŞ Yerkabuğu kendi içerisinde sürekli titreşim halindedir. Bu titreşimlerin kaynağını her türlü çevresel etmenler oluşturur. Bunların içerisinde güneş patlamaları, atmosferik kuvvetler, gel-git hareketi, jeotermal aktiviteler, yer altındaki sismik aktiviteler, okyanus dalgaları, meteorolojik fırtınalar, insan kaynaklı gürültüler (trafik, sanayi v.b) sayılabilir. Titreşim kaynakları doğal ve insani kaynaklı olmak üzere ikiye ayrılabilir. Titreşimlerin frekans içerikleri incelendiğinde, doğal kaynaklı gürültülerin düşük frekans bandında (f < 1Hz) oldukları görülmektedir. Örneğin okyanustaki dalgalanmanın frekansı 0.2 Hz civarındadır. 0.5 Hz civarı daha yüksek frekanslar sahil şeridi boyunca dalgaların kıyıya çarpması sonucu elde edilen gürültünün frekansıdır. Atmosferik kuvvetler ise 0.1 Hz ten de düşük frekans meydana getirirler. Genel olarak bu titreşimler mikroseismler olarak bilinir. Yüksek frekansa sahip gürültüler ise insan aktivitesi sonucu oluşan gürültülerden meydana gelmektedir. Bunun içerisine trafik, fabrikalar, endüstriyel faaliyetler v.s girmektedir. Kaynak genelde yer yüzeyinde bulunur ve gece/gündüz, hafta içi/hafta sonu değişkenliğine sahiptir. Bu titreşimler ise mikrotremor olarak adlandırılır. 1

Mikrotremorlar yakın zamanlara kadar kayıtlarda istenmeyen etkiler olarak nitelendirilirken, son yıllarda hem sığ, hem de derin yer altı yapılarının belirlenmesinde çok önemli bir yere sahip olmuşlardır. Ölçü toplamadaki çabukluğu, kolay uygulanabilir olması, maliyet açısından ucuz bir yöntem olması ve güvenilir bilgiler sağlaması açısından tercih edilen bir yöntemdir. Bilindiği gibi son yıllarda zemin hakim frekansının (veya periyodunun) belirlenmesinde H/V yöntemi sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. H/V mikrotremor tekniği ilk kez Nogoshi ve Igarashi (1971) tarafından ileri sürülmüş ve Nakamura (1989) ile genel bir hal almıştır. H/V tekniği çevresel titreşimlerin yatay ve düşey bileşenlerinin Fourier genlik spektrumları arasındaki oranı belirlemeye dayanmaktadır. Bunun için yerin titreşimi 3 bileşenli bir kayıtçı düzeneği ile belli bir süre dinlenir. Elde edilen bu kayıt çeşitli veri işlem aşamalarından geçirilerek yatay bileşenlerin spektrumlarının toplamı (H), düşey bileşen spektrum değerine (V) bölünerek, yatay/düşey (H/V) spektral oranı, yani zemin transfer fonksiyonu elde edilir. Elde edilen bu fonksiyondan yararlanılarak zemine ait hakim periyot bulunur. Bu çalışma; Yalova ili Hersek Deltası-Altınova bölgesinde toplanan mikrotremor kayıtlarında, endüstriyel kaynaklı baskın titreşimlerin ve H/V eğrileri üzerinde etkilerinin incelenmesini kapsamaktadır. Hersek Deltası, İzmit Körfezi nin Marmara Denizi ne açıldığı bölgede, körfezin güney kıyısını oluşturur (Şekil 1). Deltanın bilinirliği 17 Ağustos 1999 İzmit depremi sonrası, deprem kırığının deltayı geçip Marmara Denizi ne uzandığı konusundaki tartışmalara dayanmaktadır. Bir diğer önemi, halen yapımı devam eden İzmit Körfezi geçiş projesinde yer alan körfez geçiş köprüsü güney ayağının konumlandırılacağı bölge olmasından gelir. Hersek Deltası mikrotremor kayıtları yaklaşık 10 km 2 lik bir alanda 12 noktada toplanan gürültü kayıtlarından oluşmaktadır (Şekil 1). Ölçüm noktalarından dört tanesi (HSK1, HSK2, HSK3 ve HSK4) aynı yerde, farklı zamanlarda toplanan kayıtlardan oluşur. ITF noktasında 24 saatlik kayıt alınırken, diğer noktalarda kayıt süreleri yaklaşık 30 dakikadır. Kayıtların toplanmasında Güralp CMG-6TD hız sismometresi kullanılmıştır. Şekil 1. Yalova-Hersek Deltası mikrotremor ölçüm noktaları. 2

2. ENDÜSTRİYEL KAYNAKLI TİTREŞİMLER Daha çok kentsel alanlarda, H/V eğrilerinde bazen dar doruklar veya çukurlar görülür. Bu doruklar veya çukurlar çoğunlukla jeneratör, türbin, pompa gibi makinelerden üretilen endüstriyel kaynaklı etkilerdir. Bu etkiler iki belirgin karakteristik özellikleriyle tanınırlar (SESAME, 2004); Belirli bir alana etki ederler (kaynağından birkaç kilometre uzaklıklara kadar etki edebilirler). Özellikle mesai saatleri içerisinde kaynak süreklidir ve alınan kayıtların spektrum eğrileri (yuvarlatmasız) keskin bir doruğa sahiptir. Aşağıda belirtilen aşamalar takip edilerek bir doruğun endüstriyel kaynaklı olup olmadığı kontrol edilebilir: Ham (filtre, yuvarlatma v.s yapılmamış) spektrumun her bir penceresine bakılır. Eğer herbir pencere, genellikle 3 bileşende de keskin bir doruk gösteriyorsa, %95 olasılıkla bu doruk endüstriyel kaynaklıdır. Diğer bir kontrol spektrumların yuvarlatma değerleri değiştirilerek yapılır. Endüstriyel kaynak durumunda H/V eğrisinde görülen doruk, yuvarlatma değeri küçüldükçe sivrileşir. Eğer aynı noktaya yakın birden fazla kayıt varsa, aynı frekansda bir doruğun olup olmadığına, genlikleri karşılaştırarak bakılır (ilgili doruğun genliği, değişmeyen yuvarlatma parametresi kullanılsa da, noktadan noktaya değişkenlik gösterebilir, hatta doruklar çukurluklara da dönüşebilirler). Diğer bir etkin kontrol yöntemi, doruğa neden olan frekanstaki titreşimin zaman içinde sönümlenip sönümlenmediğidir (Dunand ve diğ., 2002). Eğer sönüm değeri çok küçük ise, örneğin %5 in altında çıkıyorsa doruğun endüstriyel kaynaklı olduğu düşünülür. Tüm bu testlerden açık bir sonuça ulaşmak mümkün olmuyorsa, son olarak şu yapılabilir: Çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde bu dorukların görünüp görünmediğini kontrol etmek amacıyla sürekli ölçümler yapmak (24 saat boyunca veya 1 hafta süresince) bize daha fazla bilgi sunar. Fakat bir çok endüstriyel kaynağın 24 saat, 7 gün aralıksız çalıştığı unutulmamalıdır. 3. MİKROTREMOR VERİLERİNİN ANALİZİ Kayıtların değerlendirilmesi sırasında Geopsy (SESAME, 2004) programı kullanılmıştır. Geopsy programına alınan kayıtlara öncelikle bir ortalama değer çıkarması uygulanmıştır. Kayıtlar 50 sn uzunluğunda pencerelere bölünerek spektrumları hesaplanmış, daha sonra spektrumlar b katsayısı 40 seçilerek Konno-Ohmachi yuvarlatması ile düzleştirilmişlerdir. Hesaplanan H/V eğrilerinin güvenilir olabilmesi için bütün noktalarda en az 10 pencere seçilmesine dikkat edilmiştir. H/V eğrilerinde aşırı saçılmalar gösteren pencereler elle silinmiş ve kalan eğrilerin ortalamaları ve standart sapmaları hesaplanmıştır. Şekil 2 de HSK noktasında dört farklı zamanda (2 Ekim, 8 Ocak, 23 Nisan ve 7 Temmuz) toplanan mikrotremor kayıtlarından elde edilen ortalama H/V eğrileri görülmektedir. Muhtemel zemin hakim frekansı 0.5 Hz civarında olmasına karşın, ölçümlerin tümü aynı frekansa işaret etmemektedir. Özellikle HSK3 ölçümüne ait H/V eğrisi diğer eğrilerden oldukça farklıdır. Bu sonuç H/V eğrilerinin zaman içinde durağan olmadığına işaret eder. H/V eğrilerindeki farklılaşmaların özellikle düşük frekanslarda görülmesi, zaman içinde mikrotremor kayıtlarının düşük frekans içeriklerinin değiştiğini gösterir. Muhtemel mevsimsel değişiklikler, deniz dalga hareketlerindeki değişiklikler bu sonucu doğuruyor olabilir. Bu çalışmanın konusunu oluşturan asıl dikkat çekici nokta, H/V eğrilerinde 1.3 ve 1.7 Hz te görülen dar ve keskin doruklardır. HSK1 ve HSK2 de bu doruk 1.7 Hz te, HSK4 te 1.3Hz te görülürken, HSK3 te doruk hiç görülmemekte, bunun yerine 1.5 Hz civarında HSK4 ile birlikte bir çukur dikkati çekmektedir. Zamana bağlı olarak değiştiği anlaşılan H/V eğrilerindeki bu doruk ve çukurların endüstriyel bir etkiden kaynaklanıyor 3

Şekil 2. HSK noktasında dört farklı zamanda (2 Ekim, 8 Ocak, 23 Nisan ve 7 Temmuz) kaydedilen mikrotremor kayıtlarından (hsk1, hsk2, hsk3, hsk4) elde edilen ortalama H/V eğrileri. HSK4 ölçümü iki farklı sismometre (hsk4 ve hsk4-s) kullanılarak elde edilmiştir. olabileceği düşüncesiyle kayıtların spektral içerikleri incelenmiştir. Şekil 3 te örnek olarak HSK1 noktasında alınan mikrotremor kaydına ait zamana bağlı frekans içeriği gösterilmektedir. Görüldüğü gibi 1.5 ve 1.7 Hz te baskın titreşimler açık olarak dikkati çekmektedir. 1.5 Hz civarında olan titreşimin belirli bir zamanda aniden kesilmesi, genliklerinin zaman içinde sönümlenmeden aynı kalması titreşimlerin kaynaklarının endüstriyel olduğunun göstergesidir. Hersek Deltası nda kaydedilen tüm noktalarda benzer titreşimlere rastlanılmıştır. Titreşimlerin temel frekansları 1.3 Hz, 1.5 Hz ve 1.7 Hz olarak gözlenmiştir. Bazı noktalarda bu frekansların sadece biri hakim olurken, bazı noktalarda ise bu frekansların harmoniklerinin de görülmesi mümkün olmuştur. Hersek Deltası dışında titreşimin genliği azalarak kaybolması titreşimin kaynağının Hersek Deltası içinde olabileceğini göstermektedir. Kaynağın yerinin belirlenmesine yönelik olarak her bir noktada tanecik hareketleri kontrol edilerek titreşimin yayılım yönü belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla endüstriyel titreşim frekansı, bir bant geçişli filtre kullanılarak diğer sinyallerden ayırt edilmeye çalışılmıştır. Örneğin 1.5 Hz endüstriyel titreşimi, kayıt içinden ayırt edebilmek için köşeleri 1.4 Hz ve 1.6 Hz te olan ve dikliği 6 birim olan bir Butterworth bant geçişli filtre uygulanmıştır. Daha sonra yatay ve düşey düzlem tanecik hareketleri çizdirilmiştir. Şekil 4 te örnek olarak HSK1 noktasında 1.7 Hz endüstriyel titreşimin yatay ve düşey düzlem tanecik hareketleri gösterilmektedir. Şekilden görüldüğü gibi, yatay düzlemde tanecik hareketi KB-GD yönlü bir titreşimi işaret ederken, düşey bileşen hareket genliği yataya göre oldukça düşüktür. Titreşimi oluşturan sismik dalga türü bilinmediği için (cisim dalgası P veya S, ya da yüzey dalgası Raylaigh veya Love) tanecik hareketinin yayılım yönüne dik veya paralel ortaya çıkacağı tahmin edilememektedir. Bu nedenle tüm istasyonlardaki tanecik hareketleri birlikte kontrol edilerek bir yayılım yönü tespit edilmeye çalışılmıştır. Şekil 5 her bir noktada ve farklı frekanslar için (yeşil=1.3 Hz, mavi=1.5 Hz ve kırmızı=1.7 Hz) titreşim yönlerini göstermektedir. Okların uzunlukları titreşimlerin genlikleriyle orantılıdır. Titreşimler en büyük genliğe KIB istasyonunda sahip olması, kaynağın bu noktaya yakın olabileceğini gösterir. Fakat doğru bir karşılaştırma için kayıtların eş zamanlı olarak alınması gerektiği unutulmamalıdır. HSK noktası kayıtlar titreşim genliğinin zaman içinde değiştiğini fakat yönünün 4

Şekil 3. HSK1 noktası üç bileşen mikrotremor kaydı zaman-frekans spektrumu. Şekil 4. HSK1 kaydı 1.7 Hz titreşim için yatay düzlem (sol grafik) ve düşey düzlem (sağ grafik) tanecik hareketleri. 5

Şekil 5. Mikrotremor ölçüm noktalarında belirlenen endüstriyel titreşimler için tanecik hareketleri. Yeşil oklar 1.3 Hz, mavi oklar 1.5 Hz ve kırmızı oklar 1.7 Hz titreşimler için tanecik hareket yönlerini gösterir. Okların uzunlukları titreşim genlikleriyle orantılıdır. yaklaşık aynı kaldığını gösterir. Tüm noktalardaki titreşim hareketi yönlerinin tek bir yöne işaret etmemesi kaynak yönünün belirlenmesine izin vermez. Veya kaynağın tek olmadığının göstergesi olabilir. 4. SONUÇLAR VE TARTIŞMA Hersek Deltası nda 12 noktada toplanan mikrotremor ölçümleri endüstriyel kaynaklı baskın titreşimler içerirler. Bu titreşimler, bileşenlerde sahip oldukları genliklere bağlı olarak H/V eğrilerinde farklı etkilere neden olurlar. Genliklerin yatay bileşende yüksek olması H/V eğrilerinde keskin doruklara neden olurken, tersi durum H/V eğrilerinde çukurlar oluşturur. Titreşimlerin frekansları temel olarak 1.3 Hz, 1.5 Hz ve 1.7 Hz te görülürken, bazı ölçüm noktalarında temel frekansların harmoniklerini de ayırt etmek mümkündür. Endüstriyel titreşimin genliği ve frekansı ölçüm noktalarına göre ve zamana göre farklılıklar gösterir. Örneğin HSK noktasında değişik zamanlarda yapılan ölçümlerde bazen 1.5 Hz ve 1.7 Hz titreşimler hakim iken, bazen bunlar kesilmekte, bunlara ek olarak 1.3 Hz titreşim hakim olabilmektedir. Titreşimler genellikle yatay bileşende baskın olmakla birlikte, zaman içinde farklı bileşenlerde en büyük genlikler verebilmektedir. Farklı frekanslarda titreşim üretiyor olması, kaynağın birden çok olabileceği gibi farklı dönüş hızlarına sahip tek bir kaynağı da gösteriyor olabilir. Titreşimin aniden başlaması ve durması motorsal bir güce işaret edebilir. 1.5 Hz frekanslı titreşim ele alınırsa bu kaynağın dakikada devir sayısının 90 olmasına işaret eder. Hersek Deltası dışında endüstriyel titreşimin genliğinin azalarak kaybolması kaynağın Hersek Deltası içinde olduğuna işaret eder. Titreşime oluşturan dalgaların cisim dalgası veya yüzey dalgası olduğu bilinmemektedir. Ölçüm noktalarındaki tanecik hareketlerinin tek bir yöne işaret etmemesi kaynak yönünün belirlenmesine imkan vermemektedir. 6

Hersek bölgesi sanayi ve tarımın birlikte yapıldığı bir bölgedir. Deltanın sağ kenarında askeri bir eğitim merkezi, sol kenarında ise tersaneler yer alır. Ayrıca bölge içinde yoğun sulama çalışmaları bulunur. Dolayısıyla titreşimin kaynağı bunlardan herhangi birisi veya birileri olabilir. Bahsettiğimiz endüstriyel titreşimlerin frekanslarının 20 Hz in altında olması nedeniyle insan kulağı tarafından işitilemez gürültülerdir. Bu tür düşük frekanslı gürültülerin insanlar üzerinde yarattığı etkiler literatürde çokça tartışılmıştır. Bunlara bir örnek Pierpont (2004) çalışmasıdır. Pierpont (2004) çalışmasında rüzgar türbinlerinin yaydıkları düşük frekanslı gürültüler nedeniyle yakın çevrede yaşayan insanlar üzerinde neden olduğu olumsuz etkileri rüzgar türbini sendromu olarak adlandırmıştır. Styles ve diğ. (2005) in belirlediği rüzgar türbinlerinin neden olduğu titreşim frekansları, Hersek Deltası nda belirlenen titreşim frekanslarıyla benzerdir. Fakat Hersek Deltası nda herhangi bir rüzgar türbini gözlenmemiştir. Sonuç olarak; hem endüstriyel gürültünün kaynağı hem de gürültünün çevrede yaşayan insanlar üzerindeki etkileri potansiyel araştırma konuları olarak gözükmektedir. KAYNAKLAR Dunand, F., Bard, P.-Y., Chatelin, J.-L., Guéguen, Ph., Vassail, T., Farsi, M.N. (2002). Damping and frequency from randomec method applied to in-situ measurements of ambient vibrations: Evidence for effective soil structure interaction. 12 th European Conference on Earthquake Engineering, London. Paper 869. Nakamura, Y. (1989). A method for dynamic characteristics estimation of subsurface using microtremor on the ground surface. Quaterly Report Railway Tech. Res. Inst., 30-1, 25-30. Nogoshi, M. ve Igarashi, T. (1971). On the amplitude characteristics of microtremor (part 2) (in japanese with english abstract). Jour. Seism. Soc. Japan, 24, 26-40. Pierpont, N. (2004). Wind Turbine Syndrome. Published by K Selected Books. SESAME (2004). Guidelines for the implementation of the H/V spectral ratio technique on ambient vibrations: measurements processing and interpretation. Europan Research Project. Styles, P., Stimpson, I., Toon, S., England, R., Wright, M. (2005). Microseismic and infrasound monitoring of low frequency noise and vibrations from windfarms. http://geophysics.esci.keele.ac.uk/research/wind/. 7