Akut derin ven trombozu hastalarında farklı venöz girişimlerle yapılan kateter aracılı tromboliz işlemlerinin karşılaştırılması

Benzer belgeler
Uterus Myomu Tarafından Basıya Uğrayan Sol iliac Venin Neden Olduğu Derin Ven Trombozunda Venöz Stent Uygulaması

Periferik Vasküler Hastalıklarda Kanıta Dayalı Yaklaşım

Tedavi. Tedavi hedefleri;

YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR PROF. DR. TUFAN TÜKEK

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

VENÖZ TROMBOEMBOLİ VE YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR. Prof.Dr.İsmail Savaş 9 Aralık 2017 İSTANBUL

Aort Koarktasyonunun Stent Implantasyonu ile Tedavisini Takiben Gelişen Alt Ekstremite Arteryel Trombotik Oklüzyonu Thrombotic Occlusion Of Lower

Nonvalvular Atriyal Fibrilasyonda İnmenin Önlenmesinde Antikoagülan Tedavide Kanıtlar, Gerçekler, Deneyim ve Gelecek

Akut İliofemoral Derin Ven Trombozunun Farmakomekanik Trombektomi Yöntemiyle Endovenöz Tedavisinde Erken Dönem Sonuçlarımız: Tek Merkez Deneyimi

Hiperkoagülabilite Trombofili Tarama ve Tedavi DR ERMAN ÖZTÜRK

Derin Ven Trombozu Tedavisinde Sistemik Trombolitik Tedavi

Pulmoner Emboli de güncel tedavi stratejileri

Direk Trombin İnhibitörleri. Yrd. Doç. Dr. Şükrü Gürbüz İnönü Üniversitesi Acil Tıp AD

ACIL OLGULARDA YENĠ ANTĠKOAGÜLAN VE ANTĠTROMBOSĠTER ĠLAÇLAR

Akut Koroner Sendrom da Yeni Nesil Antikoagülanlar

Derin Ven Trombozu. Op. Dr. Birkan Akbulut Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı

Tromboz ve tromboz tedavisi komplikasyonları. Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi

Derin ven trombozu & Pulmoner emboli İnsidans: 7/ /1000 (Yaşla beraber atış gösterir) %20, 5 yıl içinde tekrar Risk faktörlerine bağlı Pulmoner

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlıkta Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığı

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi

Trombozlu Hastaya Yaklaşım. Dr. Figen Atalay

Endovenöz Lazerde Ultrason Kılavuzluğunda Femoral ve Siyatik Sinir Blokajları Saim Yılmaz, Kağan Çeken, Mustafa Çetin, Emel Alimoğlu, Timur Sindel

Dabigatran, 4 Mayıs 2013 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete de belirtilen kurallarla geri ödeme sistemine alınmıştır

PULMONER EMBOLİDE TROMBOLİTİK TEDAVİ

Kocaeli Prof Dr Sadettin DERNEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi

Variköz ven cerrahisinde 980 nm dalga boyu endovenöz lazer ablasyon ve radyofrekans ablasyonun orta dönem sonuçlarının karşılaştırılması

KOLON VE REKTUM CERRAHİSİ HASTALARINDA VENÖZ TROMBOEMBOLİZİMİ (VTE) ÖNLEMEDE GÜNCEL YAKLAŞIM

Prof Dr Barış Akin Böbrek Nakli Programı Başkanı İstanbul Bilim Üniversitesi Florence Nightingale Hastanesi

Hipotetik vaka sunumu: yüksek kanama riski ve komorbiditeleri olan hastada strok riskinin ve çarpıntının tanımlanması ve yönetimi

BÜYÜK SAFEN VEN YETMEZLİĞİNDE ENDOVENÖZ LAZER ABLASYON TEDAVİSİ TECRÜBELERİMİZ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi...

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

Derin ven trombozu tedavisinde yeni bir yöntem: Kateter aracılı ultrasonla hızlandırılmış tromboliz

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

TRANSRADİAL KORONER GİRİŞİM. Dr.Suat Altınmakas

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Doç. Dr. Mustafa Y lmaz, Dr. Arda Özyüksel. .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri

Periferik Arteriyel ve Venöz Trombozların Tedavisinde Girişimsel Radyoloji

Vena kava inferior filtresi

KPR SIRASINDA TROMBOLİTİK TEDAVİ. Dr ERTAN SÖNMEZ ACİL TIP A.B.D

Cerrahi Kliniklerde Venöz Tromboembolinin Önlenmesi*

Yeni Oral Antikoagülanların Pediatri Pratiğinde Yeri

Kateter destekli trombektomi

Yeni oral antikoagülanlar: Hipertansiyonda ve böbrek hastalarında kullanım

SOL ATRİYAL APENDİKS KAPATMANIN YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR ÇAĞINDA YERİ YOKTUR! Dr. Ömer AKYÜREK Ankara Üniversitesi

Venöz tromboemboli. Akut dönemde pulmoner emboli Kronik dönemde post tromboflebitik sendrom

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

Trombolitik tedavi, Hangi hastalara, Nasıl? Doç. Dr. Nuri Tutar Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD Acıbadem Kayseri Hastanesi

Venöz Tromboembolizm 95. K lavuz genel özeti

Türkiye de Klinik Kalite Çalışmaları

DVT PROFLAKSİ & TEDAVİ. Doç. Dr. Ali Özdemir FSM Hastanesi İç Hastalıkları Kliniği

Sol atriyal trombüsü olan ve antikoagülan alan hastada kardiyoversiyon öncesi TEE de trombüs varlığını devam ettiriyor. Ne yapalım?

Yeni Oral Antikoagülan Kullanan Hastalarda Koroner Girişimler. Dr. Ersel Onrat Antalya

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

Derin Ven Trombozu Bulunan Hastalarda Tedavi Etkinliğinin Değerlendirilmesi

Unilateral Derin Ven Trombozu Şüphesi Olan Hastalarda Asemptomatik Bacağın USG Tetkiki Gerekli mi?

YAZARIN ÇEVİRİSİ. Acta Orthop Traumatol Turc 2015;49(3): künyeli yazının Türkçe çevirisi

Damar Hasarı: Travma, cerrahi

Kronik Böbrek Yetmezliği nde Damar Erişim Yolları ve AV Fistül. Mustafa Kemal Demirağ

Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri

Çocukta Popliteal Tuzaklanma Sendromu Olgusu A Case Report on Popliteal Entrapment Syndrome of a Child Kalp ve Damar Cerahisi

Yoğun Bakım Ünitesinde Venöz Tromboembolizm Profilaksisi

Giriş. Derin Ven Trombozunun Araştırılması. Niçin Önemli. Pretest olasılık skorları

Kolon Kanserli Hastada Santral Venöz Kateter ile İlişkili Tromboza Bağlı Vena Kava

ü Çoğunlukla neden bacak derin venlerinde oluşan trombüslerdir (DVT) ü Koparak AC gelenler pulmoner emboli (PE) ve morbidite/mortalite

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Santral Kateter Uygulaması

ELEKTİF OLGULARDA ANTİTROMBOSİT,ANTİTROMBİN TEDAVİ STRATEJİSİ

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

İyatrojenik femoral arter psödoanevrizmaları

HİZMETE ÖZEL. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu DOSYA

Atrial Fibrillasyon Ablasyonu Sonrası Hasta İzlemi

Hastane öncesi THROMBOLİTİK tedavi. Dr. Mehmet ERGİN, Acil Tıp Uzmanı Yrd. Doç. Dr.; Necmettin Erbakan Üni. Meram Tıp Fak. Acil Tıp AD.

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Akut Pulmoner Embolide Ultrasonografi İle Hızlandırılmış Kateter Eşliğinde Direkt Trombolitik Tedavi: Türkiye deki İlk Uygulama. Prof. Dr.

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Dr Rüya Mutluay Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi

Karotis ve Serebrovasküler Girişimlerde Komplikasyonlar ve Önlenmesi. Doç Dr Mehmet Ergelen

BÜYÜK ADRENAL KİTLELERDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Sunum Planı. Resusitasyonda Trombolitik Tedavi. Akut Koroner Sendrom (AKS) AKS. Akut Koroner Sendrom. Akut Stroke.

Akut koroner sendromda pratik antiagregan kullanımı. Dr. Ahmet Temizhan Türkiye Yüksek İhtisas SUAM Kardiyoloji Kliniği

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

ÇOCUK YOĞUN BAKIMDA ULTRASONOGRAFİ EŞLİĞİNDE SANTRAL KATETER UYGULAMALARI

Kritik bacak iskemisi ve Cerrahi Tedavi

Tıp Fakültesi. Çocuk Sağlığı Kocaeli ve Hastalıkları Üniversitesi Anabilim Dalı Tıp Fakültesi. Çocuk Hematoloji Bilim Dalı.

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

TROMBOLİTİKLER NEREYE GİDİYOR?

Endovenöz Lazer ve Eşzamanlı Köpük Skleroterapisi: 5,5 Yıllık Deneyimimiz Saim Yılmaz, Kağan Çeken, Kamil Çıra, Emel Alimoğlu, Timur Sindel

2016 YILI GÖSTERGE YÖNETİMİ SORUMLULARI

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

İzole Bilateral İliak Anevrizmanın Cerrahi Tedavisi Surgical Management of Isolated Bilateral Iliac Aneurysm Kalp ve Damar Cerahisi

CARTO ile AF ablasyonu sonrası rekürrense yaklaşım. Dr. Mustafa Yılmaz 12- Şubat-2016, Antalya

Transkript:

Damar Cerrahi Dergisi 2017;26(3):80-84 Özgün Makale DOI: 10.5606/tjvs.2017.1 www.turkishjournalofvascularsurgery.org Akut derin ven trombozu hastalarında farklı venöz girişimlerle yapılan kateter aracılı tromboliz işlemlerinin karşılaştırılması Comparison of different venous accesses through catheter-directed thrombolysis procedures in patients with acute deep vein thrombosis Çağdaş Baran, Mehmet Çakıcı, Evren Özçınar, Ali İhsan Hasde, Fatih Gümüş, Canan Soykan, Mustafa Şırlak, Rüçhan Akar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye ÖZ Amaç: Bu çalışmada, alt ekstremite derin ven trombozu (DVT) hastalarında farklı venöz girişimlerle yapılan kateter aracılı tromboliz (KAT) işlem sonuçları karşılaştırıldı. Hastalar ve Yöntemler: Ocak 2013 - Ağustos 2016 tarihleri arasında iliofemoral DVT tanısı konan 85 hastaya (42 erkek, 43 kadın; ort. yaş: 65 yıl; dağılım 23-75 yıl) KAT işlemi yapıldı. Venöz girişim yolu olarak femoral ven (FV) (n=20), popliteal ven (PV) (n=58) ve vena safena parva (VSP) (n=7) kullanıldı. Bulgular: Tromboliz süreleri, PV ve FV den girişim yapılan DVT hastalarında, VSP girişimi yapılan hastalara kıyasla, anlamlı olarak daha kısaydı (sırasıyla p=0.03 ve p=0.012). Her ne kadar VSP yi PV ye ulaşımın teknik olarak zor olduğu az sayıda hastada erişim yolu olarak kullansak da, bu hastalarda ponksiyon yeri minör kanama ve ekimoz, diğer venöz girişim yerlerine göre anlamlı olarak düşük bulundu (p<0.5). Sonuç: Çalışma sonuçlarımız KAT nin yaygın iliofemoral akut DVT hastaları için uygun bir işlem olduğunu göstermektedir. Doğru hastada doğru venöz girişim yolunun seçilmesi, daha az komplikasyon ile birlikte optimum sonuçları elde etmek için önemlidir. Anahtar sözcükler: Kateter aracılı tromboliz; derin ven trombozu; venöz giriş. ABSTRACT Objectives: This study aims to compare the results of different venous accesses through catheter-directed thrombolysis (CDT) in patients with acute lower deep vein thrombosis (DVT). Patients and methods: Between January 2013 and August 2016, 85 patients (42 males, 43 females; mean age 65 years; range 23 to 75 years) who were diagnosed with iliofemoral DVT underwent CDT. As the venous access route, femoral vein (FV) (n=20), popliteal vein (PV) (n=58), and vena safena parva (VSP) (n=7) were used. Results: The lengths of thrombolysis were significantly shorter in DVT patients in whom PV and FV were used chosen for venous access, compared to VSP (p=0.03 and p=0.012, respectively). Although we used VSP as the access route in few patients in whom approach for PV was technically difficult, these patients had significantly lesser minor bleeding and ecchymosis in the puncture site, compared to the other venous access points (p<0.5). Conclusion: Our study results suggest that CDT is a feasible method for acute, diffuse iliofemoral DVT patients. Choosing the right venous access route in the right patient is critical to obtain optimal results with less complication. Keywords: Catheter-directed thrombolysis; deep vein thrombosis; venous access. Geliş tarihi: 19 Kasım 2017 Kabul tarihi: 18 Aralık 2017 Yazışma adresi: Dr. Çağdaş Baran. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, 06340 Dikimevi, Ankara, Türkiye. e-posta: cagdasbaran@gmail.com Atıf: Baran Ç, Çakıcı M, Özçınar E, Hasde Aİ, Gümüş F, Soykan C ve ark. Akut derin ven trombozu hastalarında farklı venöz girişimlerle yapılan kateter aracılı tromboliz işlemlerinin karşılaştırılması. Damar Cer Derg 2017;26(3):80-84.

Derin ven trombozunda tromboliz işlemleri 81 Alt ekstremite derin ven trombozu (DVT), pulmoner emboli ve posttrombotik sendromun en önemli nedeni olarak tanımlanmaktadır. Bu komplikasyonları önleyebilmek için, trombüs materyalinin erken zamanda elimine edilmesi gerekmektedir. Derin ven trombozu gelişen hastalarda güncel yaklaşımlar için çeşitli tedavi önerileri bulunmaktadır. Proksimal DVT si bulunan hastalarda üç ay süreyle vitamin K antagonisti (VKA) tedavisi sınıf 1B kanıt düzeyinde önerilmektedir. [1] Yine DVT gelişen hastalarda VKA yerine ilk üç ay yeni nesil oral antikoagülanlar (dabigatran, rivoraksaban, apiksaban ya da edoksaban) sınıf 2C kanıt düzeyi olarak önerilmektedir. Posttrombotik sendromun önlenmesi, trombozun komplike hale gelmemesi, kanama riski ve maliyet açısından kateter aracılı tromboliz (KAT) de güncelliğini korumaktadır. [1] Kateter aracılı tromboliz işlemi, akut iliofemoral DVT li hastalarda (<14 gün), genel durumu stabil, yaşam beklentisi bir yıldan fazla ve düşük kanama riski olan hasta gruplarında endike olarak belirlenmiştir. Daha önce geçirilmiş intrakraniyal hemoraji, intrakraniyal kitle, üç ay içerisinde geçirilmiş iskemik inme, aktif kanama, kanama diyatezi, son zamanlarda geçirilmiş beyin ya da spinal cerrahi ve ciddi kafa travması işlem için kontrendike hasta grubunu oluşturmaktadır. [1] Kateter aracılı tromboliz yöntemi iliofemoral trombozun uzun dönem sonuçlarını olumlu yönde etkileyebilir. Amerika Birleşik Devletleri sağlık kayıtlarına göre her yıl 250.000 yeni DVT olgusu hastanelere başvurmaktadır. Derin ven trombozunun en ölümcül komplikasyonu olan pulmoner emboli ise yılda 50.000 den fazla insanı etkilemektedir. [2] Derin ven trombozu tanısı erken dönemde konulup tedavi edilmesine rağmen, post-trombotik sendrom görülme oranı %20-50 olarak belirtilmiştir. [3] Derin ven trombozunun akut komplikasyonları yanında ektremite ödemi, ağrı, venöz valvüler yetmezliği, hiperpigmentasyon gibi uzun dönem komplikasyonları da vardır. Uzun dönem tedavi amaçlarından biri de trombüsün yarattığı valvüler yetmezliği ortadan kaldırıp, kronik venöz yetmezliği tedavi etmektir. Bu çalışmanın amacı, semptomatik iliofemoral DVT si olan hastalarda farklı venöz damarlardan alternatif erişim uygunluğunu ve kateter aracılı tromboliz işlemi sonrası komplikasyon ve sonuçları değerlendirmektir. HASTALAR VE YÖNTEMLER Çalışmaya, Ocak 2103-Ağustos 2016 tarihleri arasında semptomatik iliofemoral DVT [Ultrasonografide (USG) ana iliyak ven veya eksternal iliyak vene uzanım gösteren akut trombüs] ile başvuran 85 hasta (42 erkek, 43 kadın; ort. yaş: 65 yıl; dağılım 23-75 yıl) alındı. Genel durumu stabil, kanama riski düşük ve yaşam beklentisi bir yıldan fazla olan akut iliofemoral DVT li (<14 gün) hastalar çalışmaya dahil edildi. Bu hastalarda, venöz girişim yolu olarak femoral ven (FV) (n=20), popliteal ven (PV) (n=58) ve vena safena parva (VSP) (n=7) kullanıldı. Distal DVT (iliofemoral tutulumu olmayan, femoral ya da diz altı DVT varlığı) olan hastalarda altı ay süreyle klinisyen tercihine göre VKA (INR düzeyi 2.0-3.0 olacak şekilde) ya da yeni nesil antikogülanlar tercih edildi. Yüksek kanama riski bulunan, yakın zamanda ciddi travma ya da ameliyat geçiren, kanser hastalığı bulunan yüksek riskli hastalarda (ileofemoral DVT ya da distal DVT) düşük molekül ağırlıklı heparin (DMAH) tercih edildi. Çalışma protokolü Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu tarafından onaylandı. Çalışma Helsinki Deklarasyonu ilkeleri uyarınca gerçekleştirildi. Zamanla artan deneyim, USG ile damara ulaşım kolaylığı, işlemin kısalığı gibi etmenlere bağlı olarak çoğu merkezde uygulandığı gibi bizim merkezimizde de PV ana girişim veni olarak belirlendi. Popliteal vene USG ile girişimin başarısız olduğu, kateterizasyon zamanının uzadığı, obez hastalarda PV nin derin seviyelerde izlenmesi gibi nedenlerden dolayı bazı hastalarda alternatif olarak daha yüzeyel seyreden VSP venöz girişim yolu olarak tercih edildi. Bütün girişimlerde 5F kateter kullanıldı. Katater implantasyonu Popliteal ven kateterizasyonu: Tüm hastalar yüz üstü anjiyografi masasına yatırıldı ve USG eşliğinde 5F kateter kılavuz tel yardımı ile ilgili vene yerleştirildi. Ven hidrofilik kılavuz tel ile inferior vena kavaya (İVC) kadar görüntülendi. Kateter aracılı tromboliz işlemi için 40-50 cm ultrasonik kateterle trombolitik tedavi sistemi (EKOS Corporation; Bothell, WA, USA) kullanıldı. Femoral ven kateterizasyonu: Tüm hastalar İVC filtresi yerleştirir gibi sırt üstü yatırıldı. Ultrasonografi eşliğinde 5F kateter kılavuz tel yardımı ile ilgili vene yerleştirildi. Kateter aracılı tromboliz işlemi için 30 cm EKOS kateteri ucu iliokaval birleşime gelecek şekilde

82 Damar Cer Derg yerleştirildi. Özellikle iliokaval yerleşimli DVT si olan hastalarda femoral ven erişim açısından kısmen uygun olup popliteal ven erişiminin başarısız olduğu hastalarda FV girişimi yapıldı ve KAT işlemi uygulandı. Vena safena parva kateterizasyonu: Tüm hastalar anjiyografi masasına yüz üstü pozisyonda yatırıldı. Popliteal ven ulaşımının mümkün olmadığı, kateterizasyon süresinin uzadığı, yağ dokusunun geniş olduğu yedi hastada USG yardımı ile 5F kateter ilgili vene yerleştirildi. Kateter aracılı tromboliz işlemi için 50 cm uzunluğunda kılavuz tel yardımı ile EKOS kateteri iliokaval bileşkeye ucu gelecek şekilde yerleştirildi. Tromboliz Kateter aracılı tromboliz kateteri ilgili vene, iliokaval bileşkeye de gelecek şekilde yerleştirildikten sonra alteplaz (ACTILYSE Boehringer Ingelheim, Germany) infüzyonu verilmeye başlandı. Alteplaz dozu 0.5-1 mg/saat olarak bolus yapılmadan infüzyon olarak başlandı. İnfüzyon uygulaması yapılan her hasta için hesaplanan ortalama alteplaz dozu 23.4 mg idi. Her hastaya tromboliz sonrası heparin infüzyonu başlandı. Post-tromboliz döneminde her hastaya varfarin tedavisi başlandı ve dozaj INR değerleri 2.0-3.0 arasında olacak şekilde ayarlandı. Komplikasyonlar Hastaların kanama komplikasyonları iki başlık halinde değerlendirildi. İntrakraniyal, retroperitoneal, intraperitoneal, intraabdominal kanamalar majör kanama olarak not edildi. Girişim yeri hematomu ve ekimozu tanısı USG ile konuldu ve minör kanama olarak belirtildi. Hastaların tedavi etkinlikleri 7-24 ay arası takip edildi ve 2., 4. ve 12. aylarda kontrol venografi görülerek rekürren tromboz olguları kayıt edildi. Venografi ile prelizis ve postlizis Porter ve Moneta nın trombüs skoru ile hesaplandı (Trombüs yok=0, Parsiyel trombüs=1, Komplet trombüs=2). [4] Rekürren venöz tromboz görülen olgularda kateterizasyon yerleri belirtilip, etkinlik karşılaştırıldı. İstatistiksel analiz Sürekli değişkenler ortalama ± standart sapma (SS) olarak gösterildi ve t testi uygulandı. Kategorik değişkenler ise frekans ve yüzde olarak gösterildi ve Fisher kesin ki-kare ile analiz edildi. İstatistiksel analizler için IBM-SPSS 20.0 versiyon (IBM Corp., Armonk, NY, USA) yazılım programı kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi. Tablo 1. Hastaların demografik verileri, işlem süreleri ve komplikasyon oranları Girişim grupları PV (n=58) FV (n=20) VSP (n=7) Sayı Yüzde Ort.±SS Ortalama Min-Maks Sayı Yüzde Ort.±SS Ortalama Min-Maks Sayı Yüzde Ort.±SS Ortalama Min-Maks p Yaş (yıl) 64 25-75 66 23-73 66 23-73 1 PV ile VSP arasında =0.03 Tromboliz süreleri (saat) 35±1.1 34±1.8 36±1.4 FV ile VSP arasında =0.012 Majör kanama (n) 3 5 2 10 1 14 1 Minör kanama/ekimoz 20 34 8 40 1 14 <0.5 PV: Pulmoner ven; FV: Femoral ven; VSP: Vena safena parva; Ort.±SS: Ortalama ± standart sapma; Min: Minimum; Maks: Maksimum.

Derin ven trombozunda tromboliz işlemleri 83 BULGULAR Kateter yerleştirildikten sonra hastalara ortalama 35.5±3.2 saat alteplaz infüzyonu verildi. Bu hastalarda venöz girişim yeri olarak %68.23 oranında PV (n=58), %23.5 oranında aynı ve kontralateral FV (n=20) ve %8.2 oranında VSP (n=7) kullanıldı. Bu hastaların hiçbirinde işleme bağlı mortalite ve pulmoner emboli komplikasyonu görülmedi. Derin ven trombozu oluşum nedenleri çoğunlukla idiopatiktir. Altı hastada altında genetik yatkınlık oluşturacak gen mutasyonları saptandı. Trombolizis sonrası heparin infüzyonu devam edilerek hastalara varfarin tedavisi başlandı. Prelizis ve postlizis skorlarına göre üç kanülasyon yeri KAT işlemi etkinliği anlamlı olarak farklı saptanmadı. Tromboliz süreleri PV ve FV kateterizasyonu yapılan DVT hastalarında VSP ye kıyasla anlamlı olarak daha kısaydı (p=0.03 ve p=0.012) (Tablo 1). Otuz beş hastada (%41.1) kanama komplikasyonu oldu ve bu hastalardan 29 nun kanaması venöz ponksiyon yerinde olup minör kanama olarak kabul edildi, majör kanama görülen altı hastanın üçünde retroperitoneal kanama, ikisinde intraabdominal kanama ve birinde intrakraniyal kanama görüldü. Minör kanama komplikasyonları, PV kullanılan hastaların 20 sinde, FV kullanılan hastaların sekizinde, VSP kullanılan hastaların da birinde gözlendi (Tablo 1). Vena safena parvayı, popliteal vene ulaşımın başarılı olmadığı az hasta grubunda kullanmamıza rağmen ponksiyon yeri minör kanama ve ekimoz komplikasyonları diğer venöz girişim yerlerine göre anlamlı olarak düşük bulundu (p<0.5) (Tablo 1). İşlem sonrası komplet açıklık sağlanan hasta sayısı 75 (%88.2) idi ve diğer 10 (%11.8) hastada parsiyel açıklık sağlandı. Takiplerde toplam dokuz hastada rekürren venöz tromboz görüldü. Bu hastaların altısı ikinci ay, üçü ise dördüncü ay takiplerinde tespit edildi ve inefektif varfarin kullanımı nedeniyle olduğu düşünüldü. On ikinci ay takiplerinde 68 hastaya ulaşıldı, bu hastalardan komplet açıklık olan hasta sayısı 42 (%61.7) ve parsiyel açıklık olan hasta sayısı 26 (%38.3) idi. TARTIŞMA Dünyada DVT tedavisinde çeşitli yaklaşımlar bulunmaktadır. Medikal tedavi ve basınçlı elastik çorapların yanı sıra trombolitik tedavi de bir seçenek olarak yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Trombolitik tedavi sistemik veya direkt kateter aracılı olarak trombüsün içine verilebilmektedir. Sistemik tedavinin infüzyon sürelerinin daha uzun sürmesi ve kanama komplikasyonlarının daha yaygın olarak görülmesi, KAT tedavisini daha popüler hale getirmiştir. [5] Bu işlemi uygularken, kateterin hangi venöz yapıdan koyulacağına karar vermek işlemin etkinliği ve komplikasyonları için önem arz etmektedir. Dünyada kullanılan çeşitli kanülasyon bölgeleri vardır. Girişim yolları; sağ jugüler ven, aynı taraf/karşı taraf femoral ven, popliteal ven, vena safena magna (VSM) ve VSP olarak belirtilmiştir. Popliteal ven, bu venler içinde en sık kullanılan vendir. [6,7] Kateter aracılı tromboliz, kateter ucunun trombüsün içine yerleştirildiği ve trombolitik ile lizis sağlandığı girişimsel bir işlemdir. Sistemik trombolitik infüzyonlara kıyasla erken dönemde venöz tıkanıklığı ortadan kaldırmasından dolayı daha çok tercih edilmeye başlanmıştır. [8.9] Randomize kontrollü CAVENT çalışması, KAT işlemi yapılan hastalarda erken dönemde venöz açıklık oranları ve posttrombotik sendrom (PTS) gelişiminde anlamlı oranda azalma olduğunu vurgulamıştır. [10] Çalışmada venöz girişim yeri olarak ilk tercihleri PV olmuştur. [10] Yine CAVENT çalışmasının uzun dönem sonuçlarında, kontrol grubuna kıyasla iliofemoral açıklık ve PTS gelişme oranlarında anlamlı olarak farklılık olup düşük kanama riskli yüksek iliofemoral DVT li hastalarda KAT işleminin dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. [11] Çoğu merkezde alt ekstremite yaygın iliofemoral DVT tedavileri için KAT kullanılmaktadır. Kataterizasyon yeri olarak PV ana ven olarak seçilse de, Alesh ve ark. [12] PV girişimlerinin USG eşliğinde olsa bile hematom, ekimoz, popliteal sinir ve arter ponksiyonu yönünden risk oluşturabileceği görüşünü belirtmişlerdir. Ayrıca PV, VSP ve VSM ye kıyasla daha derinde bulunduğundan zaman zaman USG eşliğinde dahi kateterizasyon mümkün olmamaktadır. Bazı merkezlerde PV'e ulaşamayınca alternatif olarak FV, VSP, VSM, sağ jugüler ven tercih ediliyorken, bizim merkezimizde femoral ven ve VSP seçenek olarak tercih edilmektedir. Duan ve Ni [13] kateterizasyon alanlarından vena safena magnanın girişim yeri olarak en ideal ven olduğu sonucunu paylaşmışlardır. Vena safena magnanın internal medial malleol hizasından USG eşliğinde kateterizasyonu sonrası minör kanama ve ekimoz komplikasyonlarının daha az olduğu sonucuna varmışlardır. Etkinlik olarak diğer ven kateterizasyonları ile arasında fark belirtmemişlerdir.

84 Damar Cer Derg Bizim çalışmamızda da benzer etkinlik düzeyleri bulunmuş olup, VSP kateterizasyonu sonucu minör kanama komplikasyonları daha az görülmekle birlikte, majör kanama komplikasyonları femoral ven ve PV kateterizasyonlarında daha yaygın olarak görülmüştür. Bu çalışmanın, retrospektif ve sınırlı hasta grupları ile yapılmış olması araştırmadaki esas kısıtlılığımızı oluşturmaktadır. Sonuç olarak KAT nin, yaygın iliofemoral DVT olguları için erken dönemde açıklık sağlayarak gelişebilecek DVT komplikasyonlarını antikoagülan terapi kombinasyonuyla azaltacağına inanmaktayız. Bu hastalarda damar erişimi olarak en uygun girişim yeri PV olmakla birlikte girişimin mümkün olmadığı durumlarda alternatif bir yol olarak VSP kullanılabilir. Kateter aracılı tromboliz işleminde güçlü kanıtlar elde edebilmek için daha geniş serilere ve randomize prospektif çalışmalara gereksinim duyulmaktadır. Çıkar çakışması beyanı Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını beyan etmişlerdir. Finansman Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir. KAYNAKLAR 1. Kearon C, Akl EA, Ornelas J, Blaivas A, Jimenez D, Bounameaux H, et al. Antithrombotic Therapy for VTE Disease: CHEST Guideline and Expert Panel Report. Chest 2016;149:315-52. 2. Iverson RE, Gomez JL. Deep venous thrombosis: prevention and management. Clin Plast Surg 2013;40:389-98. 3. Guanella R. Post-thrombotic syndrome: the forgotten complication of venous thromboembolism. Rev Med Suisse 2013;9:321-5. [Abstract] 4. Porter JM, Moneta GL. Reporting standards in venous disease: an update. International Consensus Committee on Chronic Venous Disease. J Vasc Surg 1995;21:635-45. 5. Comerota AJ. Catheter-directed thrombolysis prevents post-thrombotic syndrome in patients with acute deep vein thrombosis in the upper half of the thigh. Evid Based Med 2012;17:182-3. 6. Pianta MJ, Thomson KR. Catheter-directed thrombolysis of lower limb thrombosis. Cardiovasc Intervent Radiol 2011;34:25-36. 7. Jackson LS, Wang XJ, Dudrick SJ, Gersten GD. Catheterdirected thrombolysis and/or thrombectomy with selective endovascular stenting as alternatives to systemic anticoagulation for treatment of acute deep vein thrombosis. Am J Surg 2005;190:864-8. 8. Doğancı S, Erol G, Kaya E, Kadan M, Demirkılıç U. İliofemoral derin ven trombozunda ultrasonik kateter ile trombolitik tedavi deneyimi: Olgu sunumu. Damar Cer Derg 2012;21:192-6. 9. Öztürk C, Ozalp B, Ipeksoy Ü, Halıcı Ü. A new modality in the treatment of deep vein thrombosis: catheter-directed ultrasound-accelerated thrombolysis. Turk Gogus Kalp Dama 2014;22:755-60. 10. Jackson LS, Wang XJ, Dudrick SJ, Gersten GD. Catheterdirected thrombolysis and/or thrombectomy with selective endovascular stenting as alternatives to systemic anticoagulation for treatment of acute deep vein thrombosis. Am J Surg 2005;190:864-8. 11. Enden T, Haig Y, Kløw NE, Slagsvold CE, Sandvik L, Ghanima W, et al. Long-term outcome after additional catheter-directed thrombolysis versus standard treatment for acute iliofemoral deep vein thrombosis (the CaVenT study): a randomised controlled trial. Lancet 2012;379:31-8. 12. Alesh I, Kayali F, Stein PD. Catheter-directed thrombolysis (intrathrombus injection) in treatment of deep venous thrombosis: a systematic review. Catheter Cardiovasc Interv 2007;70:143-8. 13. Duan PF, Ni CF. Randomized study of different approaches for catheter-directed thrombolysis for lower-extremity acute deep venous thrombosis. J Formos Med Assoc 2016;115:652-7.