01 ÇOCUKLARDA SINIRLAR & KURALLAR
ÇOCUKLARDA SINIRLAR & KURALLAR
Değerli Velilerimiz, Geleceğimiz olan çocuklarımızın sağlıklı ve mutlu bireyler olmaları, becerilerinin keşfedilip güçlendirilmesi hepimizin ortak dileğidir. Yeşilyurt Açı Koleji olarak sevgi anlayışımızı eğitim tecrübemizle birleştirdik, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirmek için yola çıktık. Bu yolda Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi olarak temel hedefimiz öğrencilerimizin empati becerilerini kuvvetlendirmek, başka bir kişinin ne düşündüğünü ne hissettiğini anlama yeteneğini geliştirmek ve onların pozitif ilişkiler kurmasına yardımcı olmaktır. Gelişimsel Rehberlik anlayışımızla birlikte, bireyin olumlu gelişimini etkileyen tüm çalışmalarımız eğitim-öğretim içerisinde yer almaktadır. Gelişimsel rehberlik anlayışı; öğrencinin büyüme ve gelişme süreci içinde; kişisel-sosyal, eğitsel ve mesleki gelişim alanlarındaki ihtiyaçlarını belirler, okul-aile iş birliği ile bu alanlarda yaşa özgü gelişim görevlerini yerine getirmeyi amaçlar. Çocuklarımızın gelişimini desteklemek ve kolaylaştırmak amacıyla aile iş birliğini önemsiyoruz. Bu amaçla çocuklarımızı büyütürken ihtiyacınız olabilecek belirli bir konuyu uzmanlarımızla her ay inceleyerek Veli Bülteni ile sizlerle paylaşacağız. Paylaşımlarımızı keyifle okumanızı ve yarının sahibi çocuklarımıza aydınlık bu günler oluşturmanızı temenni ediyoruz. Saygılarımızla, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Zeynep Özge ÜNAL T: (0212) 573 00 45 @: ozgeunal@yesilyurtacikoleji.com
Sınırların Önemi Sınırlar, çocukların hem kendilerini hem de yaşadıkları ortamı kavramalarını sağlar; onlara yaşamlarını keşfetme konusunda ilham verir. Bu sebeple sınırlar; sınır koyanlarca bir çocuğun yaşamını şekillendirecek kurallara dönüşeceği bilinciyle, son derece dikkatli çizilmelidir. Çocukların büyürken artan keşfetme eğilimleri; beceri ve kapasitelerini ölçebilecekleri her girişimleri, kendilerine ebeveynlerince konacak sınırlarla doğrudan bağlantılıdır. Çocuklar kendilerini çevreleyen ilk sınırlarla karşılaştıklarında ise, yaşadıkları dünyanın kurallarını anlamak isterler. Bu noktada kendilerine konacak sınırlar da, çocukların, gelecekte nasıl bir yetişkin olacaklarıyla doğrudan ilişkilidir. Ebeveynlerin bir kural ve beklentiyi öğretebilmek için kullandıkları sürece sınır koyma denir. Çocuklar; aile, toplum ve içinde bulunulan topluma ait kültür kurallarını bu şekilde öğrenir. Kullanılan yöntemler aşırı hoşgörülü olmaktan ödül-ceza vermeye kadar uzanan geniş bir yelpazede yer alır. Bazı ebeveynler bu eğitimi ağır cezalarla verir, bazıları ise, yumuşak yöntemler kullanarak hatırlatma ve ikna yoluna gider. Bu iki yöntem arasında gidip gelen ebeveynlerde vardır. Bazıları da net ve açık mesajlar verir, çocuklarının tepkilerini izler ve etkili bir şekilde müdahale eder. Yöntemler farklı olabilir ama mesajımızı vermek için aynı araçları kullanırız: Sözleri ve davranışları... ikisi de kuralların ne olduğunu anlatır ama pek çoğumuz söylediklerimize önem veririz. Bu iki mesajdan biri net değil ise iletişimde kopukluk olur. Net ve etkin sınırlar koyamayan ailelerin çelişkili durumlar yaşamasının temelinde bu iletişim kopukluğu yatar.
Çocuklara sınır ve kuralları öğretmek Net mesajlar ve etkin davranışlar, kuralları öğretmenin en etkili yoludur. Çocuklar büyür ve değişir. Değiştikçe daha çok özgürlük, ayrıcalık ve sorumluluk yüklenmeye hazır hale gelirler. Bu aşamada çocuklar çevrelerini keşfetmeye becerilerini geliştirmeye yeni yetenekler kazanmaya ve bağımsız olmaya fırsat bulmalıdır. Ebeveynlerin işi de bu normal gelişim sürecini engellemeden onlara destek olacak sınırlar koymaktır. Koyduğumuz sınırlar ile bu sınırların içindeki özgürlük, güç ve kontrol çocukların gelişimi için sağlıklı bir ortam sunar. Dolayısıyla konulacak sınır, bir sınırdan çok geleceğe dair vizyon içeren bir hedef olmalıdır. Sınır koymak dinamik bir süreçtir. Bu sınırlar çocuklar büyüdükçe değişir. Aileler çocuklar sağlıklı girişimlerini sürdürürken sınırlarda genişleme ve ayarlama yapmakta zorlanırlar. Bu dengeyi sağlayabilmek için hem sert hem de esnek olmamız gerekir. Sağlıklı denemeler yapılabilmesi için kesin, gelişmeyi olanak sağlaması için esnek kurallar koymalıyız. Çocuklarımızın davranışlarının sonucuna katlanmalarına engel olursak öğrenmelerine de engel oluruz
Ebeveyn Tutumları Sözleriniz davranışlarınızla desteklenirse, çocuklar kurallar ve beklentiler hakkında net mesaj alırlar. Ebeveyn tutumlarına göre sınırlar şekillenir. 3 çeşit ebeveyn tutumu vardır; izin verici tutum, otoriter tutum ve demokratik tutum. İzin verici tutum da sınırsız bir özgürlük alanı vardır. Yani burada ne sınırdan ne kuraldan bahsedilir. İkna yoluyla problem çözmeye çalışılır. Problemlerin sonucunda bir kazanan ve bir kaybeden vardır. Güç ve kontrol çocuklardadır. Çocuklar genelde kuralları ve otoriteyi zorlayıp reddederler, söylenilenleri duymazdan gelirler. Bu tutumla yetişen çocuklar; sosyal açıdan daha az sorumluluk alma eğilimi gösterirler, sosyal gelişim ve özdenetim konusunda daha fazla sorun yaşarlar. Doğruyu yanlışı ayırt etmede sorun yaşayan bireyler olabilirler. Otoriter tutum da özgürlüksüz sınırlar vardır yani çocuğa hiçbir alan tanınmaz. Sürekli dur, yapma diyen, ebeveyn modeli vardır. Burada sorunlar sürekli güç ile çözülür. Bazen fiziksel bazen duygusal istismar olabilir. Ebeveyn kazanır ya da kazandığını sanır. Ve tabiî ki problem çözme süreci ebeveynin kontrolü altındadır yani ebeveyn ne derse o olur. Otoriter tutuma sahip ailelerin çocukları daha bağımlı ve daha zayıf ilişkilere sahip olabilirler. Bu tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklar daha itaatkar ve saldırgan olma eğilimindedirler. Bu ailelerde yetişen bireylerde, tedirginlik, stres, kararsızlık ve özgüven eksikliği görülebilir. Demokratik tutum da bir özgürlük alanı vardır ancak bu sınırlar çerçevesindedir. Burada sorunlar güç yoluyla değil, iş birliği ve sorumluluk ile çözülür. Yani her iki taraf da kazanır. Çocuklara güç ve kontrol verilir ancak bu onların taşıyabileceği sorumluluklar olur. İş birliği ve karşılıklı saygı vardır.çocuklar sorun çözme sürecine aktif olarak katılırlar. Yanlış davranışı durdurur, sorumluluk öğretir, onaylanan davranışlarla ilgili kuralları net bir şekilde iletmemizi sağlar. Duygular incinmeden, ilişkiler hasar görmeden ya da güç savaşlarına girmeden amacımıza ulaşma fırsatı verir. Demokratik tutuma sahip ailelerin çocukları; Sosyal duygusal anlamla yeterli, diğer bireylerle daha çok iş birliği içerisinde, kendine güvenen, uyumlu, yaratıcı, bağımsız, sorumluluk sahibi, insanlara güvenebilen ve sevilen bireyler olarak yetişirler. Örneğin; 3 çocuk kaydırağın tepesinde birbirlerini itmeye çalışıyor. Birinci çocuğu ebeveyni güzelce uyardı: Bir yeriniz acıyabilir. Endişeleniyorum. Yapmayın. İkincisine ebeveyni bağırdı ve tokat attı: Yeter artık! Üçüncüsüne: Kaydırağın tepesinde birbirinizi itmeden oynamak mı istersin, buradan gitmek mi istersin? Birinci yöntem saygılı ama kuralı net değil. (izin verici tutum) İkinci yöntemin sınırı kesin ama yöntemi çok sert ve ebeveyn kontrollü altındadır. (otoriter tutum) Üçünci yöntemde davranış kuralı net ve çocuk sorun çözme sürecinde aktif rol almaktadır. (demokratik tutum)
Kesin ve Etkili Sınırları Belirlemenin Yolları Mesajlarınızı davranışlar üzerine yoğunlaştırın Doğrudan ve belirgin ifadeler kullanın Normal sesinizi kullanın Sonuçları belirleyin Sözlerinizi davranışlarla destekleyin Gerçekleştirilmeyecek veya belirsiz tehditler kullanmayın Oraya gelirsem çok kötü olur. Hele bir dene bak neler yapıyorum. Seni döverim. Babana söylersem görürsün gününü. gibi Çocuklarınıza yasaklar yerine sınırlı seçenekler sunun. Örneğin; Hemen masaya otur ve yemeğini ye yerine Yemeğini kendin mi alırsın yoksa ben mi koyayım denmelidir. Böylece çocuğun karar verme yetisinin gelişmesine yardımcı olunur. Çocuklara neyi yapmaması gerektiğini değil, neyi yapması gerektiğini söylenmelidir. Örneğin; defterlerini ortada bırakma yerine defterlerini toplayıp çantanın içine koyar mısın denmelidir. Bir süre sonra çocuk ikaz edilmeden bu sorumluluğu kendisi yerine getirecektir. Kararlı olun ve açıklama yapmanız gerekiyorsa mantıklı ve kısa açıklamalar yapın. Hayır demeden önce bir kez daha düşünün. Söyleyeceğiniz hayır kelimesi, - belki - olabilir, - evet, anlamlarına gelmemelidir. Hatalıysanız, özür dileyin. Böylece çocuk herkesin hata yapabileceğini ve bunun sonucunda özür dilemesi gerektiğini öğrenmiş olur.
A: Yeşilyurt Mahallesi, Sahil Yolu Cd. No:6, 34149 Bakırköy/İstanbul T: 0.212 573 00 45 (pbx) @: info@yesilyurtacikoleji.com www.yesilyurtacikoleji.com