TÜRKÜLÜ AŞK HİKÂYELERİ BİR GÖSTERİM OLARAK

Benzer belgeler
Türkbilig, 2009/18:

ÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

FOLKLOR ARŞİVİ'NİN BUGÜNKÜ DURUMU

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Halk Hikayesi. Yazı Menu. - Halk Hikayesi Nedir. - Kapsamlarına Göre Halk Hikayeleri. - Konularına Göre Halk Hikayeleri.

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Metin Edebi Metin nedir?

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi. Y. Lisans Yeni Türk Edebiyatı Hacettepe Üniversitesi 2010-

HALK HİKAYELERİ EDB205U

Ders Adı : TÜRK HALK EDEBİYATI III Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Diyalog İçin Halk Bilimi Projesi Ankara Etkinlik Haftası Çerçevesinde BALKANLAR VE TÜRKİYEDE HALK KÜLTÜRÜ KONFERANSI

Editörler: Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN Yrd. Doç. Dr. Metin ARıKAN

Çağdaş Türk Edebiyatı Araştırmaları. Songül Taş

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

METİNLERİ SINIFLANDIRILMASI

Editör Salih Gülerer. Çocuk Edebiyatı. Yazarlar Fatma Şükran Elgeren Hülya Yolasığmazoğlu Mustafa Bilgen Orhan Özdemir Safiye Akdeniz

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

GUY de MAUPASSANT ın FANTASTĐK MASALLARININ ŞEKĐL OLARAK ĐNCELENMESĐ * Dr. Ali BÜYÜKASLAN

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

Halk Hikâyesi Olarak. Ferhad ile Şirin. Yrd. Doç. Dr. Ömer Yılar

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ZfWT Vol 10, No. 2 (2018) 281-

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

NOKTALAMA İŞARETLERİ MUSTAFA NAZIM ÖZGEN

SEYYİT MAHMUT HAYRANİ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

ÖZ GEÇMİŞİM. Yüzüncı Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği / VAN ( )

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Edebiyat Mevsimi 2012 de Tasavvuf Rüzgarı. Tasavvuf Ve Gelenek. Seminerleri

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

OLAY ÇEVRESİNDE GELİŞEN METİNLER ANLATMAYA BAĞLI METİNLER

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

Ortak (Anonim) Halk Edebiyatı Türk Halk Düzyazısı - I

TURKLUK Sayı i BILIMI (TÜBAR) ARAŞTIRMALARI. IHALKBİLİMİ ÖZEL SAYISlı. hakemli dergi Güz ... Niğde

II. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRENCİ SEMPOZYUMU SEMPOZYUM PROGRAMI. 22 Mayıs 2014 PERŞEMBE. 09:30-10:00 Açılış ve Protokol Konuşmaları

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

GeleneklI -I- Bayram Durbilmez

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

JORGE LUIS BORGES PIERRE MENARD A GÖRE DON QUIXOTE & HOMER İN BAZI UYARLAMALARI. Hazırlayan: Rabia ARIKAN

PROF. DR. MUHAN BALİ DERLEME ARŞİVİ - I

Türk dünyası, bilişim alanında ortak terimler kullanmalı

Prof.Dr.Muhittin TAYFUR Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ TEMSİLCİLERİ - III

T. C. EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALK BİLİMİ ANA BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ AHMET SAÇKESEN

ÖZ GEÇMİŞ. Bingöl Masalları (İnceleme-Metin), (Danışman Prof. Dr. Esma ŞİMŞEK)

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı Salahaddin BEKKİ İletişim Bilgileri AEÜ Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Adres Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite

HALK HİKÂYELERİ. Editör. Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ

TALAT TEKİN VE TÜRKOLOJİ. Editörler: Prof. Dr. Emine Yılmaz Prof. Dr. Nurettin Demir Dr. Öğr. Üyesi İsa Sarı

GÜZ YARIYILI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ

EDEBİYAT SOSYOLOJİSİ AÇISINDAN 12 EYLÜL ŞİİRİ Nesîme CEYHAN AKÇA, Kurgan Edebiyat, Ankara 2013, 334 s.,isbn Sabahattin GÜLTEKİN 1

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ FİNAL PROGRAMI

içindekiler Önsöz 7 Motif ve Metin Merkezli Anlama - Açıklama Üzerine Düşünceler 9 Günümüz Adana Aşıklık GeleneğindeMizah 31

EYÜBOĞLU EĞİTİM KURUMLARI BURÇAK EYÜBOĞLU ORTAOKULU 28. EDEBİYAT VE KİTAP GÜNLERİ ETKİNLİK İÇERİKLERİ 8-9 0CAK 2019

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (13 Şubat- 24 Mart 2017)

Bilişim Sistemleri. Modelleme, Analiz ve Tasarım. Yrd. Doç. Dr. Alper GÖKSU

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

DAVUTOĞLU SÜLEYMAN HİKÂYESİ

LYS 3 DENEME-5 KONU ANALİZİ SORU NO LYS 3 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI TESTİ KAZANIM NO KAZANIMLAR. 26/05/2014 tarihli LYS-3 deneme sınavı konu analizleri

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

Haberler. T.C. İstanbul Aydın Üniversitesi Adına Sahibi Dr. Mustafa AYDIN (Mütevelli Heyet Başkanı) YAYIN KURULU Prof. Dr. Yadigâr İZMİRLİ (Rektör)

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ BAHAR DÖNEMİ BÜTÜNLEŞİK DOKTORA DERS PROGRAMI DERS DERS DERS DERS. Karahanlıca I.

Transkript:

TÜRKÜLÜ AŞK HİKÂYELERİ BİR GÖSTERİM OLARAK Zeynep Safiye BAKİ* Türk folkloru üzerine önemli çalışmalar yapmış bilim insanı Prof. Dr. İlhan Başgöz ün Hikâye: Turkish Folk Romance as Performance Art adlı kitabı Indiana University Press tarafından 2008 yılında Amerika da, Special Publications of the Folklore Institute serisinde basılmıştır. Türkülü Aşk Hikâyeleri Bir Gösterim Olarak adıyla İngilizce baskısından Serdar Erkan tarafından Türkçeye çevrilen bu eser 2012 yılında Pan Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır. Başgöz çalışmasını, 1943 te başlayan ve uzun aralıklarla 1982 ye kadar süren hikâye derlemelerine dayandırmaktadır (7). Bu derlemelerin ilkini hocası Pertev Naili Boratav la Kars ve çevresinde gerçekleştirmiştir. Doç. Dr. Mustafa Kemal Mirzeler ile Hikâye: Turkish Folk Romance as Performance Art üzerine 2008 yılında Indiana Üniversitesi nde yaptığı söyleşide Başgöz, bir yandan hep bir bilginle beraber olduğunu, bir yandan da hep halkın içinde olduğunu ifade etmiştir (Mirzeler 2010: 16). Yabancı okuyuculara hitap etmek üzere hazırlanan bu kitap Türkçeye çevrilirken, bazı ilave ve çıkarmalar yapılmıştır. Bu kısımlar Giriş bölümünde ayrıntılı olarak ele alınmaktadır (7). Türkiye de Kars, Erzurum, Aşkale, Erzincan, Posof, Sivas, Ankara, Adana, Divriği, Gemerek; Azerbaycan da Hoy, Rezaiye, Tahran, Tebriz; Irak ta Kerkük ve ayrıca Türkmenistan da, Özbekistan da ve Moskova da derleme çalışmaları yapan Başgöz (8), hikâye anlatımına dışarıdan katılmamış biri olarak, halk hikâyesinin çalışma alanına eklenmesi gereken başlıkları şu şekilde belirlemiştir: 1. Hikâye anlatan âşığın etraflı bir hayat hikâyesi 2. Anlatıcı hikâyeyi kimden öğrendiyse bu kaynağın bilinmesi 3. Hikâye dinleyicisinin bilinmesi 4. Hikâyenin doğduğu ve anlatıldığı kültürün iyi bilinmesi (9-10). Çalışma, Orta Doğu da ve Yunanistan da Aşk Hikâyesi (Romans) Geleneği başlıklı bölümle başlamaktadır. Bu bölümde öncelikle 12. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan manzum bir edebiyat türü olan romanstan ve Romans Çağı ndan söz edilmektedir. Ortaçağ romansının yazılı ve sözlü biçimleri incelendikten sonra, Orta Doğu da romans türünün yaratılıp yayılmasında İran kültürünün oynadığı role, klasik edebiyata ait olan ve belli şairler tarafından yazılan uzun aşk ve macera hikâyelerine Araplar, İranlılar ve Türklerin mesnevi adını verdiklerine değinilmektedir (13). Türkiye de halk hikâyesinin * Gazi Üniversitesi Türk Halk Bilimi Bölümü Araştırma Görevlisi, zeynepsafiyebaki@gmail. com http://www.millifolklor.com 179

âşıkların ve âşık edebiyatının ortaya çıkmasından sonra belirdiğine, halk hikâyelerinin genellikle âşıkların gerçek veya efsaneleşmiş hayatlarını anlattığına ve hikâyeye konu olan olayın düz anlatımla söylendiğine, arasına türkü hâlinde söylenen şiirler serpiştirildiğine vurgu yapılmaktadır. Halk hikâyesinin de Orta Doğu da ve Batı da söylenen romanslar gibi bir aşkın hikâyesi olduğuna, kadın ve erkek kahramanların adı ile anıldığına dikkat çekilmektedir (19-20). Başgöz, Orta Doğu da halk romanslarını inceleyen bu bölüme Bizans aşk romanlarını da eklemektedir (20). Romansın Yunanlarda rapsod, Türklerde ve Araplarda âşık, Ermenilerde aşug, İranlılarda gosan ve Kürtlerde dengbej adı verilen anlatıcı ve çalgıcı sanatçılar tarafından anlatıldığı belirtilmektedir. Bu sanatçıların ortak özellikleri hepsinin romansı bir müzik âletinin eşliğinde çalıp söylemesi ve bir müzik âletini çalmayı, türkü söylemeyi öğrenmek için geleneksel bir eğitim almaları olarak sıralanmaktadır. Birbirine benzeyen, romantik, idealize edilmiş ve tek sevgiliye sadık kalan aşk anlayışı, benzer biçimsel yapı, benzer konular, epizotlar, karakterler, sahneler ve hatta anlatım teknikleri de bu anlatıların ortak ögelerine eklenmektedir (23). Başgöz, Türk halk hikâyeleri ile Yunan aşk romanlarını biçimsel yapı bakımından karşılaştırmaktadır. Bu incelemenin sonucunda ise Orta Doğu ve Yunan folk romanslarında bulunan motiflerin, epizotların, aksiyonların ve sahnelerin coğrafi ve millî kökenlerini tartışırken dikkatli olmamız gerektiğini vurgulanmaktadır. Bunları bir ulusun sınırları içine hapsetmenin tehlikeli bir yaklaşım olduğunun, Yunanistan dâhil, bu bölgedeki romanslar ve romans gelenekleri arasındaki karşılıklı etkilenmeyi incelemek gerektiğinin altı çizilmektedir (29). Çalışmanın Âşık başlıklı ikinci bölümünde Başgöz, çok sayıda âşıktan topladığı kapsamlı verilerin yalnız kendi halk bilim bilgisinin ufkunu genişletmediğini, aynı zamanda daha önce dikkatini çekmeyen bazı konuların farkına varmasını sağladığını ifade etmektedir (30). Ardından da âşığın kendi hayatını anlatan diğer insanlar gibi kişisel bir görüş belirttiğini ve bu kişisel anlatımının daima toplum tarafından kabul edilebilir bir biçimde sunulduğunun unutulmaması gerektiğine işaret etmektedir. Âşıkların Hayat Tarzı alt başlığında 1943 ten 1982 ye kadar birlikte çalıştığı âşıkların hayat hikâyelerinden örnekler vererek âşığın kökenini, geçmişini ve ailesini, âşıklığa ilginin uyanmasını, âşığın esin kaynağı olarak rüyalarını, meslek eğitimini ve hikâyeyi öğrenişini irdelemektedir (30-48). Başgöz çalışmasının Âşıkların Hayatı Hakkında görüşler kısmında 1850 den bu yana Türkiye de yaşamış, hayatı hakkında bilgi sahibi olduğumuz âşıkların hepsinin köy kökenli olduklarını ve özellikle hikâyeci âşıkların Kars, Ardahan ve Erzurum un köylerinde doğduklarını belirtmektedir (49). Bu bölümde âşık ve şaman arasında kurulan ilişkinin bazı hatalı benzetmelerine de dikkat çekilmektedir. Yazara göre şamanın ve 180 http://www.millifolklor.com

âşığın sorunlu kişiler olarak aynı veya benzer karakter özellikleri sergiledikleri ve âşığın rüya aracılığıyla sanatı seçmesiyle, şamanın ruhsal bozuklukları tedavi etmek için yaptığı törenin aynı işlevi gördüğü iki yanlış varsayım olarak belirtilmektedir (50-51). Ayrıca âşıkların her zaman ikinci bir işinin olduğu derleme yapılan âşıkların hayatlarından örneklerle gösterilmektedir. Başgöz, âşıklığın oluşum sürecine etki eden sosyal ve psikolojik nedenleri ve etkenleri çözümlemektedir. Bunları, âşıkların hayatlarından verdiği örneklerle birlikte sosyal çevre, görme kaybı, yoksulluk ve ekonomik zorluklar, öksüz olmak, bir esin kaynağı olarak rüya ve gerçek aşk başlıkları altında incelemektedir (53-69). Hikâyenin Biçimsel Yapısı ve Bu Yapının Çözümlenmesi başlıklı üçüncü bölümde hikâye, genel olarak, biçimsel açıdan, zaman zaman şiirlerin de karıştırıldığı uzun bir düzyazılı anlatı (70) olarak tanımlanmakta ve anlatımının her zaman profesyonel bir âşığı gerektirdiği belirtilmektedir. Âşık olmazsa türün yozlaşacağı, türkülerinin düşeceği ve masala dönüşeceği ifade edilmekte, daha ilk paragraftan halk masalı ile hikâye karşılaştırılmaktadır. Başgöz bu bölümde, bazıları halk kitaplarından alınmış elli hikâyenin, en dikkat çekici ortak özelliklerini tanımlayan yapısal bir model sunmaktadır (70). Hikâye türünü tanıtmak ve hikâyenin yapısını tarif etmek için geliştirilen model, Rus folklorcusu Vladimir Propp un ortaya koyduğu biçimsel yapı modeline dayanmaktadır (72). Ancak bu model Propp un masal çalışmaları için geliştirdiği modelin uygulaması değildir, bu modele bazı yenilikler getirerek uygulanmıştır. Ve bu inceleme Vladimir Propp un soyut yapısal çerçevesini somutlaştırmaya da yaramakta, onun modelinde bulunmayan bazı kültür unsurlarını da vermektedir. Başgöz bu bölümde hikâyenin temel konu eylemlerini sıralamaktadır. Birinci temel konu eylemine Ailede Buhran adını vermekte ve bunları çocuksuzluk ve olağanüstü doğum ve ana babanın ölümü başlıkları altında çözümlemektedir (78-81). Hikâye yapısının en önemli eylemi olarak belirtilen Dönüşüm ile genç delikanlı, hikâyenin esas kahramanına dönüşmektedir (82-86). Üçüncü temel konu eylemi ise Arayış tır (87-88). Dönüşüm eyleminde gördüğü rüyanın ardından, kahraman sevdiğini arayışa çıkmaktadır. Arayışı zorlaştıran dördüncü temel konu eylemi ise Engeller dir (88-89). Engeller aile üyeleri, doğa güçleri, hayvanlar ve doğaüstü yaratıklar ve diğerleri olarak belirlenmektedir (89-92). Engellerin Ortadan Kaldırılması (92-93) beşinci konu eyleminden sonra, son eylem Kavuşma, Evlenme ya da Ölüm dür (93-94). Sonuç olarak bu bölümde Türk hikâyesinin yapısı altı ana eylemden hareketle Türk âşığının en insanî bir arzuyu bağımsız olmak, âşık olmak ve bir aile kurmak- içeren hayali, kişisel bir duyguyu dinleyicisine aşk hikâyesi biçiminde sunması çözümlenmektedir (95-101). Toplumsal bir olay olan hikâye anlatımı Başgöz ün çalışmasında önemli bir yer tutmaktadır. Gösterim (Per- http://www.millifolklor.com 181

formance) başlıklı dördüncü bölümde anlatıcı-türkücü bir âşığın, elinde sazı, bir grup insanın, dinleyicinin karşısında geleneksel hikâye anlatışına yer verilmektedir. Bu bölümde âşık, bireyi, yani yaratıcı sanatçıyı; dinleyici, toplumsal-çağdaş olanı; hikâye ise, tarihsel geleneksel olanı temsil etmektedir (102). Anlatıcı âşığın, hudutsuz sanılan yaratıcığının gösterim sırasında dinleyicinin yapısı, beklentisi, arzuları, değerleri ve hikâye geleneğinin süreklilik eğilimi ile sınırlanması da ayrıca vurgulanmaktadır. Metin odaklı çalışmalara tepki olarak ortaya çıkan gösterim (performance) yaklaşımının sosyal içerikli oluşuna, folklor olayını yaratan en önemli faktörün de bu sosyal içerik olduğuna değinilmektedir (103-105). Bu bölümde ayrıca hikâye anlatımının, döşeme (109) adı verilen hoşgeldinle başlayışından, başlangıç ile hikâye arasındaki zamanın türkülerle, bir kıssayla veya fıkrayla doldurulmasından, hikâye anlatan âşığın dinleyicisi ile arasında bir uzlaşma ve karşılıklı saygının kurulduğu hikâye seçme sürecinden, âşığın hikâyesini anlatmak üzere giriş kapısı nı açmasından ve sunuşun her zaman kişisel ve tek oluşundan, hikâyenin ideal ve tam bir metni olmadığından örneklerle söz edilmektedir (107-116). Sonunda ise Çıkış Kapısı (113), yani hikâyenin bitiş formülü söylenip gösterim sona erdirilmektedir. Hikâye gösterimi, pek çok unsurun karmaşık etkileşimiyle biçimlendiği için her hikâye gösteriminin bir varyant olarak düşünülmesi gerektiğini belirten Başgöz, karşılaştırmalı incelemenin önemini vurgulamakta ve bu yaklaşımı kullanmaktadır (119). Bu bölümde aynı hikâyenin, aynı âşık tarafından iki defa anlatımının karşılaştırılmasına bile dikkat çekilmektedir. Türk kültürünü geçmişten bugüne taşıyan bir işleve sahip hikâye gösterimi Gösterim ve Yeni (emerging) Kültür (119-121) alt başlığı altında incelenmektedir. Ayrıca hikâye anlatıcısının geçmişteki değerleri ve toplumsal ilişkileri günümüzdeki kültür içinde sunulurken sık sık atasözlerini kullandığı belirtilmekte ve gösterim sırasında anılan atasözlerinin araştırılmasının genel anlamdaki atasözü araştırmalarına sağlayacağı katkının önemine vurgu yapılmaktadır (121-122). Âşığın değişik rolleri, derleme çalışmalarından örneklerle açıklanmaktadır. Gösterim ve İşlev (Function) ilişkisinin sorgulandığı kısımda ise, folklora genel işlevler yüklemektense, hikâye anlatıcının çeşitli teknikler kullanarak gösterimine yeni ve değişik işlevler yükleyebileceğinden yola çıkarak, her gösterimin işlevini araştırmanın daha doğru olduğuna işaret edilmektedir (140-146). Dinleyici başlıklı beşinci bölümde dinleyicinin genel olarak folklorun, özel olarak da halk anlatısının biçimlenmesindeki rolüne dikkat çekilmektedir. Başgöz, Türkiye de çağdaş dinleyicinin hikâye gösterimi üzerindeki etkisini anlamak için Âşık Müdamî ye Öksüz Vezir hikâyesini art arda iki gece iki ayrı mekânda, iki farklı dinleyici kitlesine anlattırma incelemesini sonuçlarıyla birlikte ele almaktadır (151-152). Diğer taraftan dinleyici ve 182 http://www.millifolklor.com

âşık arasındaki etkileşimde etkinin tek taraflı olmadığına; olgun, deneyimli, usta bir âşığın, dinleyicisini kontrol altına alabileceğine vurgu yapılmaktadır (153). Yazar Dinleyici başlığı altında kadın dinleyicilere de yer vermekte ve kadın âşıklardan da söz etmektedir. Bu bölümde, zaman zaman kadın dinleyicilere hikâye anlatan âşıkların anlattıklarından ve Âşık Müdamî nin kadınlara anlattığı üç hikâyenin kayıtlarından faydalanılmaktadır. Bu üç örneğin kadınlara anlatılan hikâyelerin anlamını ve işlevlerini ortaya koymakta iyi bir kaynak sağladığını belirtilmektedir (154-157). Başgöz Son Söz Üzücü Bir Veda başlıklı bölümde ise; Türkiye de son elli yıl içinde gerçekleşen köklü toplumsal ve ekonomik değişmelerin yani, milyonlarca insanın köylerden kentlere ve Avrupa ya göçmesinin, okur-yazarlık düzeyinin yükselmesinin, yüksek ve aşağı kültür arasında iletişimin artmasının, sözlü ve yazılı edebiyatın gittikçe birbirinden zor ayrılır olmasının ve kitle iletişimindeki büyük teknolojik devrimin geleneksel hikâye gösterimini yok ettiğine dair üzüntüsünü dile getirmektedir (158-159). Son Söz bölümünden sonra araştırmanın dayandığı ana konu eylemelerinin (plot actions) (161) verildiği Ekler bölümü yer almaktadır. Bu metinlere sağlanabildiği ölçüde türkülerin de eklendiği, türkünün tamamı elde edilemediği durumlarda ise sadece uyakları taşıyan dizelerin alındığı belirtilmektedir. Böylece okuyucuya hikâyenin önemli bir bölümünü oluşturan şiir-türkü hakkında fikir verilmesi sağlanmaktadır. Bu halk hikâyelerinin başında derleyen kişi, derleme yeri ve tarihi, hangi kaynak kişiden derlendiği ve varsa içerisinde kaç türkü olduğu belirtilmektedir. Burada yer verilen hikâyeler ise şunlardır: Abdullah ile Cihan Hanım (161), Erzincan Kalesi Beyi Bayram Bey oğlu Abdullah ile Esme Hanım ın Hikâyesi (162), Ahmet Han (164), Ahmet ile Mehmet (170), (Ali Şir) Gül ile Ali Şir (172), Aliyar (174), Arzu ile Kamber (175), Aslan Bey (176), Asuman ile Zeycan (183), Battal Yusuf (187), Bedri Sinan ile Mahperi (188), Celâli Mehmet Bey (195), Dede Kasım, yahut Hasta Kasım (198), Derviş Mehmet (203), (Ercişli) Emrah ile Selvi (207), Erdinç Han oğlu İbrahim Şah (213), Eşref Bey Hikâyesi (215), Garip. Âşık Garip Hikâyesi (220), Gündeşlioğlu (225), Hadder Mihrali (229), Hanlar (232), Gül ile Sitemkâr (233), Hurşid ile Mahmihri (235), İbrahim ile Debire (237), Kandeharlı Buhran Şah (237), Karac oğlan ile İsmikan Sultan (240), Kara Gelin (242), Kerem İle Aslı (243), Kirmanşah Hikâyesi (248), Kurbani ile Perizat (257), Kürşat Bey (263), Latif Şah (263), Lütfü Bey (269), Mahirî ile Mahitaban (272), Mahsuni, Molla Fenayi Oğlu (279), Mesim ile Dilebruz (282), Mirze-i Mahmut Hikâyesi (285), Namuslu Kız (291), Razınihan ile Mahfiruze (296), Pakizer Hanım la Kahraman Kasım (298), Salman Bey Hikâyesi (Mehmet Kasım varyantı) (300), Saraç İbrahim Hikâyesi (308), Şah İsmail (310), Tahir ile Zöhre http://www.millifolklor.com 183

(Zühre) (312), Tufarganlı Abbas (316), Ülfetin Hikâyesi (322), Yaralı Mahmut (329), Zülal Şah Oğlu İbrahim (336). Çalışmanın Metinler bölümünde Ercişli Emrah ile Selvi Hikâyesi ne (342), Âşık Garip Hikâyesi ne (Cevlanî) (455) ve Cihan Abdullah Hikâyesi ne (490) yer verilmektedir. Giriş bölümünde, İngilizce basımında yer almayan, Türkçe kitabın sonuna üç ayrı anlatıcıdan derlenen üç halk hikâyesinin eklendiği açıklanmaktadır. Başgöz burada üç ayrı hikâyeciden, üç ayrı dil ve üç ayrı hikâye anlatımı tekniği ile hikâyeleri okuyucuya tanıtmanın amaçlandığını ifade etmektedir (7). Çalışmanın sonunda ise Bibliyografya (505) ve Dizin (523) yer almaktadır. Başgöz çalışmasını bütün hikâyelerini kendisine sabırla yazdıran, kültür hazinelerini sonuna kadar açan, kendisini evlerinde konuk eden âşıklarımıza armağan etmektedir. Ayrıca âşık ve sanatının kültürümüzün korunmasında, memleketimizde yaşayan bütün insanların barış ve kardeşlik içinde yaşamasında sağladığı katkıları ve onların adının ve yaptıkları işin unutulmamasına yardımcı olmak gayretini dile getirmektedir. Bu çalışma, halk hikâyesinin biçimsel yapısını çözümlemekte, gösterimiyle ilgili konuları yeniden ele almakta ve örnekler üzerinden değerlendirerek halk hikâyesinin çalışma alanına yeni konular eklemektedir. KAYNAKÇA Başgöz, İlhan. İlhan Başgöz le İngilizce Son Kitabı Hikâye, Turkish Folk Romance as Performance Art Üzerine Söyleşi. Söyleyişi yapan: Doç. Dr. Mustafa Kemal Mirzeler, Millî Folklor 85 (2010): 16. 184 http://www.millifolklor.com