HARPUT ÇEVRESİNDEKİ MAĞARALAR VE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Saadettin TONBUL Doç. Dr. M. Taner ŞENGÜN



Benzer belgeler
COĞRAFİ FAKTÖRLERDEN YERŞEKİLLERİNİN HARPUT UN KURULUŞU, GELİŞMESİ VE ŞEHRİN YER DEĞİŞTİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

HARPUT (ELAZIĞ) ÇEVRESİNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN DOĞAL VE BEŞERİ ORTAM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

HARPUT PLATOSU VE YAKIN ÇEVRESİNİN SU KAYNAKLARI Doç. Dr. M. Taner ŞENGÜN

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

HARPUT UN KURULUŞ YERİ VE ŞEHİRİN FONKSİYONUNU YİTİRMESİ ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN DOĞAL ÇEVRE FAKTÖRLERİ

ELAZIĞ KENTİ VE YAKIN ÇEVRESİ İÇİN CBS ORTAMINDA OLASI DOĞAL RİSK DEĞERLENDİRMESİ VE AFET BİLGİ SİSTEMİ ÖRNEK UYGULAMASI

HARPUT PLATOSU NDAKİ GENÇ VOLKANİK ALANLAR VE BU ARAZİLERİN KULLANIMI Recent Volcanic Areas in Harput Plateau and Land Use of This Fields

HARPUT (ELAZIĞ) BUZLUK MAĞARASININ ÖZELLİKLERİ, JEOLOJİSİ VE OLUŞUMU

AYIİNİ MAĞARASI (KAYSERİ)

KONYA OVASI ÇEVRESİNDE SON YILLARDA ARTAN OBRUK OLUŞUMU HAKKINDA ÖDN: 2

Travertine Bridges In Turkey

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

TOPOĞRAFİK HARİTALAR VE KESİTLER

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

Alanı gösterilmiş olan doğal sit alanlarımız, yerinin belirli olması nedeniyle gösterilmiştir. Resmi işlemlerde, ilgili Çevre ve Şehircilik İl

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

ORDU SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ

Mağara Turizminin İlke Ve Esasları İle Kullanımdan Kaynaklanan Sorunlar. Fundamentals And Principles Of Cave Tourism And Problems Due To Utilize


ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

Silvan (Diyarbakır) da Az Bilinen Bir Doğal- Kültürel Miras: Hassuni Mağaraları ve Antik kenti

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

TOKAT DOĞAL SİT ALANLARI

Bivak. Bivak; geceleme torbasıdır. Bivaklamak ise arazide gecelemektir. Dağcılıkta, çadır kullanmadan gecelemek anlamına gelmektedir.

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

GAGA G Ö LÜ (ORDU) * A.Ü.D.T.C.F. Coğrafya Bölümü ** A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü

***Yapılan bir çizimin harita özelliğini gösterebilmesi için çizimin belirli bir ölçek dahilinde yapılması gerekir.

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: km2 NÜFUSU: RESMİ DİLİ: İngilizce

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

kpss coğrafya tamam çözümlü mesut atalay - önder cengiz

Yapılma Yöntemleri: » Arazi ölçmeleri (Takeometri)» Hava fotoğrafları (Fotoğrametri) TOPOĞRAFİK KONTURLAR

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

Karçal Dağı Buzulları (Artvin)

Horzumalayaka-ALAŞEHİR (MANİSA) 156 ADA 17 PARSEL DOĞAL MİNERALLİ SU ŞİŞELEME TESİSİ NAZIM İMAR PLANI AÇIKLAMA RAPORU

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

YILDIZKAYA MAĞARASI. Yrd.Doç.Dr. Ünsal Bekdemir Yrd.Doç.Dr.Ramazan Sever Doç.Dr. Ali Uzun Dr.Süleyman Elmacı

Kıyı turizmi. Kıyı turizminin gelişiminde etkili olan etmenler; İklim Kıyı jeomorfolojisi Bitki örtüsü Beşeri etmenler

COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: Elektronik Nüsha ISSN No:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

KAYAÇLARIN DİLİ. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER

ULUABAT MANYAS GÖLLERİ VE YAKIN ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK GELİŞİM MODELLEMESİ

1. İnsan etkisi dışında, kendiliğinden oluşan her unsur doğayı oluşturmaktadır. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi bir doğal unsurdur?

DOĞAL ARAZİ BÖLÜNÜŞÜ ARAZİ KULLANIMI İLİŞKİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

ÇOK ZAMANLI UYDU GÖRÜNTÜLERİ VE CBS İLE ALİBEYKÖY BARAJI VE YAKIN ÇEVRESİNİN ARAZİ KULLANIMI ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

TEKKEKÖY ÇEVRESİNDE KOVUKLU ÇÖZÜLME ŞEKİLLERİ

BORABAY GOLU (AMASYA)

IV.3. Akarsuların Jenetik Sınıflandırılması

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

KONU: HARİTA BİLGİSİ

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

BÖLÜM YEDİ DEPREM TÜRLERİ

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

MUĞLA-BODRUM-MERKEZ ESKİÇEŞME MAHALLESİ-BARDAKÇI MEVKİİ 9 PAFTA 14 ADA 70 ve 90 PARSELLER KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

KIRIKLAR VE FAYLAR NORMAL FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

DENİZLERDE BÖLGESEL SU ÇEKİLMESİNİN METEOROLOJİK ANALİZİ

Ermenek Barajı Göl Alanı Genel Görünümü

KÜRE DAĞLARI KARANLIĞIN GİZEMİ

Transkript:

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1009 HARPUT ÇEVRESİNDEKİ MAĞARALAR VE COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Saadettin TONBUL Doç. Dr. M. Taner ŞENGÜN Özet Harput ve çevresi yerşekilleri açısından çeşitlilik arzeden coğrafi bir laboratuar niteliğindedir. Bu durum öncelikle jeolojik ve jeomorfolojik özellikleri ile ilgilidir. Nitekim farklı jeolojik dönemlere ait çeşitli kayaç guruplarının sayısı bir hayli fazladır. Bu özellik yerşekillerine de yansımış ve farklı bir çok yerşekli ortaya çıkmıştır. Bu yer şekillerinden en fazla dikkat çekenlerden ve insanoğlu tarafından çok faklı amaçlarla, geçmişten günümüze sürekli kullanılanlardan biri de mağaralardır. Harput çevresi, farklı oluşum mekanizmalarına sahip, küçük ölçekli bazı mağaraların oluştuğu bir alandır. Bir kısmı karstik özellikte olan Harput Platosu ve çevresinde, karstik erime ile oluşmuş mağaraların yanında, volkanik kayaçlar içerisinde açılmış olan birtakım mağaralar da bulunmaktadır. Araştırma sahasında bu farklı oluşum özelliklerinin yanında, kullanım tipleri açısından da pek çok mağara vardır. Bu mağaralardan en çok dikkat çeken, Elazığ a yaklaşık 12, Harput a ise yaklaşık 6 km uzaklıktaki, Buzluk mağarasıdır. Bu mağara, Türkiye de tek dünyada ise 45 adet bulunan buz mağarasından bir tanesini oluşturmaktadır. Yine platonun doğu kesimlerinde bulunan Deve mağarası, İnek mağarası, Koyun mağarası; kuzey kesimde volkanik kayaçlar içerisinde oluşan tarihi değere de sahip Erbildi ve Çakmaközü kaya mağaraları ile Körpe mağaraları, kullanım özellikleri açısından, diğer önemli mağaralardandır. Bunların dışında eski Murat nehri yatağının kenarlarında yer alan, tarihi açıdan önem arz eden pek çok mağara da bugün Keban Baraj Gölü nün suları altında kalmıştır. Bu çalışmada, çeşitli kaynaklarda belirli özellilerine değinilen Harput çevresindeki mağaraların coğrafi özellikleri anlatılmış, oluşumlarına göre sınıflandırılması yapılarak, kullanım özellikleri ve turistik potansiyelleri değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Harput, Doğal Ortam, Mağara, Litolojik Yapı, Kaya Mağaraları Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Coğrafya Bölümü, ELAZIĞ. stonbul@firat.edu.tr Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Coğrafya Bölümü, ELAZIĞ. mtsengun@firat.edu.tr

1010 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri Giriş. Araştırma alanını oluşturan Harput Platosu ve çevresi Doğu Anadolu Bölgesi nin Yukarı Fırat Bölümü nde, Elazığ Ovası ve Uluova nın kuzeyinde yer almaktadır(harita 1). Platoyu oluşturan aşınım düzlüğünün yapısını temelde Senoniyen yaşlı Yüksekova Karmaşığı na ait volkanik kayaçlar meydana getirir. Karmaşığın litolojik bileşimi Tarihi Harput şehrinin de yer aldığı platonun güneyinde bazalt ve andezitlerden oluştuğu halde, kuzeyde diyorit ve diyabazlar meydana getirir. Yüksekova karmaşığının üzerine sahaya taşınarak gelmiş, paraallokton bir konum kazanmış bulunan Harami Formasyonuna ait kayaçlar yer alır (İnceöz, 1994). Harami Formasyonunun kireçtaşlarından oluşan litolojisi, sert ve aşınmaya karşı dayanıklı olmaları nedeniyle topografyada belirgin çıkıntı ve diklikler oluşturur(harita 1). Harita 1: Fiziki Haritası

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1011 Harita 2: Jeoloji Haritası Harput Platosu nun merkezi kısmına karşılık gelen Harput ve çevresi karstik bir plato özelliğindedir. Karstik yapıyı oluşturan kayaçlar ise Maestrichtien yaşlı Harami Formasyonuna karşılık gelen kireçtaşlarıdır. Üzerinde tarihi üç bin yıl öncesine kadar uzanan Harput şehrinin de bulunduğu Harput Platosu üzerinde karstik yapıya bağlı olarak pek çok oyuk, kovuk ve mağara da mevcuttur. Plato üzerinde özel bir oluşuma sahip kendine has özellikleriyle dünyada sayılı karstik bir mağara olan Buzluk mağarası ve çevresindeki çok sayıda mağara ve kovuklar da plato üzerindeki önemli karstik erime şekillerindendir. Araştırma sahasında gerek oluşum özellikleri, gerekse kullanım tipleri açısından pek çok mağara vardır. Buzluk mağarası, Deve mağarası, İnek mağarası, Erbildi ve Çakmaközü kaya mağaraları, Körpe mağaraları, Kaplıkaya, Göllübağ mağarası, Yedigöz, Koyun mağarası bu mağaralardan önemli olanlarıdır. Bu mağaralar dışında eski Murat nehri yatağının kenarlarında yer alan, bugün Keban Baraj Gölü nün suları altında kalan, tarihi açıdan önem arz eden pek çok mağaraya da inceleme alanında rastlanmaktadır. ODTÜ nün Keban Barajı altıda kalacak yerlerdeki alanların tarihi eserleri kurtarma ve değerlendirme projesinde bu mağaralarla ilgili bilgiler verilmiştir. Fakat bunların tarihi hakkında zaman yetersizliğinden dolayı (Baraj gölü suları ile dolması nedeniyle) araştırma

1012 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri yapılamamıştır. Bölgenin prehistorik yerleşme tarihi açısından önemli bilgilere ulaşılabileceğimiz bu mağaralar Keban Baraj Gölü suları altındadır. Harput ve çeverinde karstik mağaraların dışında volkanik kayaçlar içerisinde oluşmuş magaralar ve oyuklar da mevcuttur. Bazı mağara ve oyuklar ise tarihi değere de sahiptir. Bu nedenle Harput Platosu ve çevresinde görülen mağaraları oluşumları açısından karstik ve volkanik oluşumlu mağaralar olarak ayrı ayrı değerlendirilecektir. Karstik Yapıdaki Mağaralar. Araştırma sahasındaki en önemli ve en ilginç olan mağara Harput Buzluk mağarasıdır. Harput Buzluk mağarası, Elazığ a yaklaşık 12 km, Harput a ise yaklaşık 6 km uzaklıktadır. Mağara Harput Platosu üzerindeki en yüksek kalker tepelerinden birini oluşturan Buzluk tepe (1653 m.) tepeninin kuzey yamacındadır. Buzluk Mağarası, Buzluk Tepe nin kuzeyinden geçen fayın etkisiyle düşen fay bloğu üzerinde meydana gelen çökme dolinin hemen kuzeyinde yer almaktadır(foto:1). Mağarayı 1951 yılında Bediz, 1986 yılında Çitçi ayrıntılı bir şekilde ele almıştır. İnceöz ve Çelebi(1997) ise, mağara ve çevresinin jeolojik yapısını incelemiştir(şekil:1). Ayrıca, Çitçi ve Özdemir de yapmış oldukları çalışmada(1998) Buzluk Mağarası nın turizm potansiyeli ile ilgili değerli bilgiler vermiştir(harita.3). Yapılan bu çalışmalar ile bizim mağara içi ve çevresinde yaptığımız incelemelere göre mağara oluşumu şöyle gerçekleşmiştir; Önce, Harput Platosu nun üst kısmında Alt-Orta Miyosen aşınım yüzeyinin de yapısını oluşturan Harami Formasyonu, doğu-batı doğrultulu, düşey atımlı faylarla parçalanmıştır. Buzluk tepesinin güneyini de etkileyen faylanma sonucunda düşen bloktan oluşan yeni çatlak ve diyaklaz sistemleri boyunca mağara gelişmiştir. Daha sonra fayın düşen bloğu üzerinde karstlaşma sonucunda bir çökme dolini oluşmuş ve onun altında da Buzluk mağarası oluşumunu devam ettirmiştir. Nitekim karstik mağaralar ilk önce mevcut çatlak ve yarıklar ve fayların kimyasal erimeleri ve bunun sonucunda dikine, enine veya verevine küçük boşluklar, mağaracıklar veya kuyuların oluşması ile oluşumu başlar, daha sonra yeraltı sularının sızarak bu yer altı boşluklarında birikmesi daha sonra buralarda yer altı su sistemlerini oluşturması ve buna bağlı olarak ta mağaranın genişlemesi şeklinde gelişim gösterirler(çitçi ve Özdemir, 1998:388).

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 Foto 1: Buzluk Mağarasının Giriş Kısmı. Şekil 1: Harput Buzluk Mağarasının Kesiti (Çitçi, 1990 dan) 1013

1014 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri Buzluk mağarası çevresinde de Buzluk mağarasına girilen ana girişin dışında yakın çevrede tespit edebildiğimiz 3-15 m arasında derinliğe sahip çok sayıda oyuk ve kuyu şeklinde gelişmiş mağaracıklar vardır. Muhtemelen bunlardan bazılarının Buzluk mağarasıyla bağlantısı mevcuttur. Bu oyukların genişliği bir insanın geçemeyeceği kadar dardır. Nitekim, Bediz ve Çitçi mağaradaki buz oluşumunu açıklarken mağaranın ana girişi dışında 6 adet daha girişin bulunduğunu ve bu girişlerin mağarada buz oluşumunda etkisi olduğunu belirtmektedir(şekil:2). Buzluk Mağarası nın morfolojisinden ve klimatik şartlarından dolayı mağara içerisinde yaz aylarında buz oluşmaktadır. Kış aylarında ise buz oluşmamaktadır. Bu mağaraya ayrı bir özellik katmaktadır. Bu özelliği nedeniyle Harput Buzluk mağarası Türkiye de tek dünyada ise 45 adet bulunan buz mağarasından bir tanesini oluşturmaktadır. Mağarada buz oluşumunun yazın meydana gelmesi buna karşılık kışın buz oluşumunun durması, mağaranın içi ile dışı arasındaki sıcaklık farkının maksimum miktarda olmasından çok kuvvetli hava akımı oluşmaktadır. Hızlı buharlaşma (süblimasyon) nedeniyle sıcaklık düşmekte ve mağara içerisinde buz oluşumu gerçekleşmektedir. Buna karşın, kışın mağara içi ile dışı arasında pek önemli bir sıcaklık farkı bulunmamaktadır. Bu nedenle sıcaklık farkına bağlı kuvvetli bir hava akımı meydana gelmediği için mağarada buz oluşamamaktadır. (Bediz 1951, Çitçi 1986, Çitçi ve Özdemir, 1998) Şekil 2: Harput Buzluk Mağarasında yaz ve kış mevsimindeki hava sirkülasyonu (Bediz, 1951)

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1015 Buzluk Mağarası, giriş kısmında yer alan Ayvan, Büyük Sofha ve Şark Sofhası adı verilen üç ayrı salon ile bunları birbirine bağlayan galerilerden oluşmaktadır. En önemli buz oluşumu Şark Sofhası adı verilen salonda ve galerilerde gerçekleşmektedir. Burada mevcut buz sarkıtlarının çapı 75 cm, uzunlukları ise 1-1.5 metreyi bulur. Mağara duvarları ve mevcut merdivenleri tavandan sızan suların etkisiyle ilkbahar aylarında tüm yüzeyi kaplayan buz tabakalarıyla kaplıdır. Bu mağaraya inişi güçleştiren etmenlerdendir. Ayrıca mağarada süblimasyona bağlı olarak sarkıtlar, dikitler ve bunların birleşmesiyle oluşan sütunlar yer almaktadır. Mağarayı ziyarete gelenler tarafından ve bu bölgede yaşayan mağarayı iyi bilen kişilerin mağaradan istek üzerine çıkardıkları buz ve sarkıtlar zaten zor ve sınırlı bir dönemde oluşan bu doğal oluşumlara zarar vermektedir. Hatta bazı dönemlerde mağara içerisinde bu buz sarkıtlarını görmek bile imkânsızdır. Elazığ İl Turizm müdürlüğü 1990 yılında mağara içine merdiven yapmış ve mağaranın giriş kısmını aydınlatmıştır. Mağara içerisindeki sofhalar arasındaki bağlantı ve geçitlerin çok dar olmasına (bunların bazıları çok dardır, insan içerisinde zorlukta hareket eder. Bazı noktalarda sürünmek zorunda kalınır bu nedenle uygun kıyafet ile mağaraya girmek gerekir) bağlı olarak mağaranın tamamını dolaşmak oldukça güçtür (Çitçi ve Özdemir, 1998:389). Mağara düzensiz bir şekle sahiptir, kalker kayaç blokları arasındaki düzensiz bir geçitten 8 basamak merdivenle inilen ve bu kısmı elektrikle aydınlatılan mağaradan ilk önce 80º lik bir eğimle aşağıya doğru 20 m inilerek mağaraya girilmektedir. Mağaranın bu giriş boşluğu ancak bir insanın eğilerek geçebileceği yaklaşık 1.5 m çapındandır. Mağaranın içerisinde İnceöz tarafından yapılan ısı ölçümleri ısının derinlikle ters orantılı olarak değiştiğini göstermiştir. Ekim ayında yapılan ölçümlerde yüzeyde, 22ºC lik sıcaklığa karşılık 30 m derinlikte 0ºC olarak ölçülmüştür. Mağaranın içerisinde hissedilir derecede bir hava akımı vardır. Mağarada ekim ayına kadar buz mevcuttur (İnceöz, 1997). Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında mağara içi ile dışı arasındaki sıcaklık farkı maksimum düzeyde olduğundan mağaranın içerisinde çok kuvvetli hava akımları oluşmaktadır. Hızlı buharlaşma nedeniyle sıcaklık düşmekte ve mağarada buz oluşumu daha fazla miktarda gerçekleşmektedir(foto:2-3). Buna karşılık kışın (Kasım, Aralık, Ocak, Şubat aylarında)mağara içi ile dışı arasında pek önemli bir sıcaklık farkı bulunmamaktadır. Bu nedenle sıcaklık farkına bağlı kuvvetli bir hava akımı meydana gelmediği için, mağarada buz oluşumu meydana

1016 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri gelmemektedir(çitçi ve Özdemir, 1998:388). Kış aylarında mağaranın Harput Platosu nun kuzeye bakan ve en fazla yağış alan kesimde bulunması, mağaranın ağız kısmının ve 5-6 m lik giriş kısmının bir süre karla kaplanmasına neden olmaktadır. Kış aylarında mağara içinde meydana gelen hava akımlarındaki azalmanın bir nedeni de bölgeye düşen karların mağaranın dışarıyla bağlantısını sağlayan bazı çatlak ve galerileri kapatmasıdır. Foto 2: Buzluk Mağarasının tavanında görülen buz sarkıtları (www.elaziz.net) Harput Buzluk Mağarası yakın zamana kadar bu çevrede yaşayanların ekonomik olarak yararlandıkları bir özellik sunmuştur. Yazın içerisinde buz bulundurması sıcak günlerde yöre insanlarını serinleten buzların çıkarılması ve bu bölgenin soğuk hava deposu olarak kullanılmış olması açısından da önemlidir. Buzdolapları ve soğutucu sistemlerin yaygın olarak kullanılmaya başlanmasına kadar (1950 li yıllarda bile yaklaşık 20 ailenin mağarada çıkarılan buzları satarak geçimini sağladığı ifade edilmektedir) ekonomik önemini korumuştur. Buradan sağlanan buzlar, Harput ve çevresindeki yerleşmelerde Kudret Buzu olarak satılmıştır(sunguroğlu, 1965). 1950 li yıllardan sonra Buzluk mağarası bu ekonomik önemini yitirmiş, buna karşılık yapılan bilimsel çalışmalarla turistik önemi artmıştır. Mağara çevresi

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1017 ve içi yapılacak planlama ve düzenlemelerle daha işlevsel ve turistik bir öneme kavuşabilir. Bu çalışmanın ilerleyen bölümlerinde Buzluk Mağarası ve çevresiyle ilgili olarak yapılabilecekler ele alınacaktır. Foto 3: Buzluk mağarasının duvarlarında görülen buz katmanları Deve Mağarası, Anguzubaba Tepe nin güneyindeki Ölbe Kanyonunun orta bölümünde, kanyonun kuzey yamacında, Harami Formasyonuna ait kireçtaşları içerisinde, Ölbe Kanyonu nun tabanından 35-40 m. yükseklikte yer almakta ve ağız kısmı güneye bakmaktadır (Harita.3). Deve mağarasının oluşumunda Ölbe Kanyonu nu dikine kesen bir diyaklaz sistemi ve bu

1018 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri diyaklaz sistemini takip eden yerüstü sularının bu sisteme ait çatlaktan yer altına doğru sızması ve zamanla meydana gelen erime etkili olmuş, buna bağlı olarak da mağara oluşmuştur (Foto:4-5). İlk önce bir oyuntu şeklinde gelişen mağara gerek sığınma yeri olarak gerekse kervan yolu üzerinde bulunması nedeniyle konaklama yeri olarak da kullanılmıştır. Bu arada insanlar tarafından iç kısımlarında çeşitli oyuklar açılmıştır (Tonbul ve Şengün, 2005:13). Mağaranın ağız kısmının genişliği 6m. yüksekliği ise 12 m. dir (Foto: 62). Mağaranın tavanında diyaklaz sistemine ve erimenin ilerlemesi sonucundaki incelmeye bağlı olarak bir sıra halinde dizilmiş sekiz adet delik veya çatlak bulunmaktadır. Mağaranın tavanından nemli ve yağışlı mevsimde sızan sular mağaranın kuzeye bakan duvarlarından aşağıya doğru düşüş yaparak bugün bile mağaranın oluşumu ve gelişimini sürdürmektedir. Mağaranın duvarlarındaki güncel traverten oluşumları bu gelişimin bir göstergesidir. Mağaranın tavanındaki deliklerin birinden aşağı doğru sarkan bir kaya bloğu mağarayı ziyarete gelenler açısından tehlikeli bir konumda bulunmaktadır(şengün ve Tonbul, 2006:14). Foto 4: Ölbe Kanyonunun güney yamacında, Harami Formasyonuna ait kireçtaşları içerisinde gelişmiş Deve Mağarası nın genel bir görünümü.

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1019 Mağaranın giriş kısmı çok geniş ve tavanı yüksek olduğu için yerli halk tarafından bu mağaraya Deve Damı veya Deve Mağarası denilmektedir (Sunguroğlu, 1965:53). Tarihin çeşitli dönemlerinden beri cazibe merkezi olan Harput a gelen kervan yolu güzergahında bulunan bu mağaranın tabanında bugün bir kısmı tavandan düşen bloklar ve kırıntılar(ebuliler) yükseltileri 1-2 m. yi bulan tepecikler oluşmuştur. Mağaranın giriş kısmından itibaren uzunluğu 30 m. olan bir sofa bulunmaktadır. Deve mağarasının içerisindeki bu sofanın yüksekliği 21-22 m., genişliği ise 11 m. kadardır (Harita.3). Mağaranın tavan kısmındaki baca ve ışıklandırma işlevi gösteren tavan kısmına tırmanmak mağaranın iç kısmının konik olmasından dolayı zordur. Giriş kısmından itibaren uzanan büyük sofanın sol duvarında ise küçük bir odacık yer almaktadır. Bu odacığa giriş 210 cm. genişliğindeki bir delikten geçilerek sağlanmaktadır. Odacığın genişliği 3.5 m., uzunluğu 5 m., yüksekliği ise 6 m civarındadır. Mağaranın tabanında 7-8 m. uzunluğunda taban kısmına doğru iki farklı yöne doğru yönelen galeriler yer almaktadır(şengün ve Tonbul,2006:14). Doğal bir oluşum mekanizmasına bağlı olarak oluşan mağara, zamanla sığınma yeri olarak da kullanılmıştır. Bu durumu mağaranın duvarlarında ve kenar kısımlarında yapılan oturma alanlarının bulunması ve bazı kısımların insan eliyle (çekiç izleri) yapıldığına dair işaretler bulundurması, ayrıca mağara duvarlarında ve tavan kısmına doğru siyah renkteki is ve duman izlerinden anlamak mümkündür. Çevre halkı tarafından da yakın zamana kadar bu mağarada bazı insanların yaşadığı belirtilmiştir(şengün, 2012). İnek Mağarası; Deve mağarasının yaklaşık 100 m. daha batısında yöre halkı tarafından İnek mağarası adı verilen, Deve mağarasına göre daha küçük bir mağara daha vardır. İnek mağarasının ağız kısmının genişliği 3 m, yüksekliği ise 8 m dir(foto:6). Mağaranın oluşumu Deve mağarasına benzer bir şekilde gelişmiştir. Gerek giriş kısmı gerekse uzanışı Deve mağarasını andırmaktadır. İnek mağarası halen oluşumunu devam ettirmektedir(harita.3). Mağara, geniş bir giriş kısmından itibaren bir diyaklaz sisteminin zamanla genişlemesine bağlı olarak, güneydoğu-kuzeybatı istikametinde yaklaşık 15-16 m uzunluğundadır. İç kısmında tavan yüksekliği yaklaşık 10 m civarındandır. Mağara önceleri daha uzun bir uzanış göstermesine rağmen giriş kısmının üzerindeki yaklaşık 7-8 m lik kısmın çökmesine bağlı olarak kısalmıştır.

1020 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri Foto 5: Deve Mağarası nın giriş kısmı Harput Platosu ve çevresinde eriyebilen kayaçlara bağlı olarak başka mağaralar da mevcuttur. Örneğin, bunlardan birini Koyun mağarası oluşturur. Bu mağaraların yerleşme tarihi açısından da önemi vardır. Yakın zamana kadar sığınma yeri olarak kullanılmışlardır. Kaya sığınağı şeklindeki mağara kalker bloğunun güneybatıya bakan kesiminde bir sıra halinde uzanmaktadır(harita.3). Koyun mağarası Göllübağ ın güney batısında, Gavurtaşı nın güneyinde Kökçüoğlu kayalıkları olarak ifade edilen alanın üzerinde bir çatlak sistemine bağlı olarak oluşan, uzunluğu 12-13 metreyi bulan kovuk şeklindedir. Mağara, yöre halkı geçmiş dönemlerde yağışlı havalarda ve sıcak günlerde koyunlarını koydukları ve sığındıkları için mağaraya Koyun Mağarası adını vermişlerdir(foto:7). Güneyinden geçen Emin deresi ve Ölbe

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1021 deresi ile yaklaşık 200 m lik bir yükselti farkı olması nedeniyle bu mağaraya çıkmak oldukça güçtür. Foto 6: İnek Mağarasının giriş kısmı. Bu bölgedeki mağaralara daha çok bazı hayvan isimlerinin verilmiş olması dikkat çekicidir. Nitekim birbirine yakın mesafede olan, Deve, İnek ve Koyun mağaralarının birbirine göre nispi büyüklükleri isimlerini aldıkları hayvanların isimleriyle de uyumludur. Karayazı bazalt platosunun güneyinde Körpe köyünün yaslandığı kayalıklarda da sıra halinde mağaralar mevcuttur. Orta Üst Eosen yaşlı Kırkgeçit Formasyonuna ait kumtaşı, kireçtaşı ve konglomeralar içinde gelişmiş bu mağaralar 2 kat halinde 10-11 adet girişi bulunan ve muhtemelen kayalar oyularak yapılmış yapay mağaralar halindedir. Yörede yaşayan insanlardan edindiğimiz bilgiler, yakın zamana kadar buranın iskan alanı olduğu ve burada yaklaşık 5-6 ailenin yaşadığı şeklindedir. Günümüzde bu mağaralar hayvan barınağı olarak kullanılmaktadır. İçleri çok geniş olmayan bazıları birbirleriyle bağlantılı olan bu mağaralarda yerleşme tarihi ile ilgili yapılacak çalışmalar yörenin iskan tarihi hakkında daha detaylı bilgiler

1022 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri sunabilir. ODTÜ Keban Projesi kapsamında yapılan yüzey araştırmaları sırasında bu mağaralar görülmüş fakat baraj suları altında kalmayacağı için araştırılması yapılamamıştır(foto:8). Foto 7: Koyun Mağarası Foto 8: Körpe Mağaraları

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1023 Gümüşbağlar ile Kaplıkaya köyleri arasındaki karayolunun batı kesiminde yer alan Kaplıkaya Tepesi nin batıya, Toraman mahallesine bakan kesiminde, Eosen kalkerleri ile altta geçirimsiz bir zon oluşturan aynı yaşlı marn tabakasının üzerinde vadi tabanından 60-70 m yüksekte bir sıra halinde düzenli şekli olmayan mağaralar mevcuttur. Kaplıkaya Mağaraları olarak da bilinen bu mağaralar birkaç metre derinlikte tamamen karstlaşmaya bağlı olarak ortaya çıkmıştır(harita.3). Harput Platosu nun güneye bakan yamaçlarında kalker blokları ile alttaki geçirimsiz zon arasında Yedigöz kaynakları olarak bilinen alanda karstlaşma ve karstik kaynaklara bağlı olarak uzunlukları 3-4 m ile 7-8 m arasında değişen mağaralara rastlanır. Bu mağaraların oluşumunda Yedigöz karstik kaynakların rolü büyüktür. Benzer oluşumlar Ölbe Kanyonu içerisinde vadi tabanında da görülmektedir. Burada kalker bloklar içerisinden çıkan karstik suların oluşturmuş olduğu galeriler ve oyuntular vardır. Geçmiş dönemlerde bu oyuntuların önü tutularak su biriktirilmek suretiyle burada süt ve süt ürünleri muhafaza edilmiştir. Harput çevresinde Karstik mağaraların en güzel örneklerinden birisi ise Elazığ Turizm İl Müdür yardımcısı Selahattin Yazar tarafından 2012 yılında fotoğraflanan Göllübağ Mağaralarıdır. Mağara yörede yaşayan birkaç insanın dışında bilinmemektedir. Bu mağaralar Göllübağ mahallesinin batısında yer alan Gavurtaşı tepesinin güney yamaçlarında yer almaktadır. Mağaraya dar bir çatlak sisteminden iple düşey doğrultuda 7-8 m. lik bir kesimden geçerek inilebilmektedir. Mağara giriş kısmından yaklaşık 100150 m uzunluğundadır. Mağara iç kısmında tavan yüksekliği yaklaşık zaman zaman 1-2m, zaman zaman 7-8 m yüksekliğinde kuzey güney yönünde uzamaktadır. Göllübağ mağaraları hala oluşumu ve gelişimine devam eden bir özeliktedir(foto:9). Mağarada güncel traverten, sarkıt ve dikit oluşumları söz konusudur. Mağaranın bulunduğu kayalıkların mağaraya inilen giriş kısmından yaklaşık 120m. uzağında dar ve derin bir kuyu şeklinde başka bir giriş sistemi de mevcuttur. Bu kuyu veya baca, mağaranın içerisinde hızlı bir hava akımı oluşturmaktadır. Mağaranın içerisinde duvar ve tavanda bu hava akımlarına da bağlı olarak çok farklı şekillerde sarkıt dikit oluşumları söz konusudur. Mağara tavanından hala çeşitli kesimlerde sular sızarak güncel karstik birikim çekileri oluşturmaktadır. Mağaranın girişinden itibaren çeşitli alanlarda yarasa gübreleri birikimleri söz konusudur. Nitekim mağaranın bazı kesimlerinde yarasa kümelerine de rastlanılmıştır(harita.3).

1024 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri Mağara tam anlamıyla özeliklerinin ortaya konulduğu taktirde gerekli düzenleme ve ışıklandırma ile turizme önemli katkıları olabilecek potansiyele sahiptir(foto 9). Foto 9: Göllübağ Mağaralarından çeşitli görünümler( Selahattin Yazar dan alınmıştır). Harput ve çevresinde bu mağaralar dışında da kireç taşları üzerinde oluşmuş çok sayıda kovuk, oyuk ve mağaracıklar çeşitli alanlarda görülmektedir. Yine Harput kalesinin doğusundan geçen vadinin güney yamaçlarında bu ve benzeri pek çok oluşuma rastlanabilir. Volkanik Yapıdaki Mağaralar Harput Platosu üzerinde karstik erime şekilleri dışında volkanik etkinlik ve buna bağlı olarak oluşan bazalt akıntıları ve bu akıntıların akarsu tarafından yarılması ile bazalt kornişlerinin yamaçlarında ortaya çıkan mağara ve oyuklara da rastlanmaktadır. Aslında bu mağaralar lavların akışı esnasında meydana gelen lav tünellerinin aşınımla ağız kısımlarının ortaya çıkması ile oluşmuş mağaralardır(foto:10). Bu mağara ve oyuklardan birini Çakmaközü köyü eski yerleşim alanının batısında uzanan bazalt kornişleri içinde görülen Çakmaközü mağaraları oluşturur. Bu kornişler üzerindeki mağaralara çıkmak oldukça güçtür. Günümüzde bu mağaraların pek çoğu bölgede yaşayan yabani hayvanların sığınma yeri niteliğindedir(foto:10). İnceleme alanının kuzeyinde, Erbildi köyünde bazalt kornişler içerisinde de pek çok mağara ve oyuk dikkat çeker. Bu mağara ve oyuklar günümüzde

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1025 küçükbaş hayvan barınağı olarak kullanılmaktadır. Bunlar içerisinde köy meydanının hemen üst kısmında eski Murat nehri vadisine bakan yüksekçe bir bazalt kayalığının üzerinde bir kaya mezarı dikkat çeker(foto:11-12). Bu kaya mezarı yerden 7-8 m yüksekte olup üzerine çıkılması oldukça zordur. Kaya mezarının içerisi bazaltların insan eliyle oyulması ile yapılmış tamamen yapay bir özelliktedir. Bugün Keban Barajına bakan kaya mezarının penceresi 1x1 m ebadındadır. İç kısmı 1.5X2 m. boyutlarında ve 2 basamak halindedir. Mezarın olduğu kısımdan üst kısma 45-50 cm lik bir eşikle geçilmektedir. Pencerenin dışında kayalıkların dış kısmında bir insanın rahatlıkla oturabildiği kayaların oyulması ile yapılmış oturma taraçaları yapılmıştır. Tarihi açıdan oldukça büyük bir öneme sahip bu kaya mezarı hakkında ayrıntılı tarihi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Foto 10: Çakmaközü Mağaraları Keban Barajı nın inşasından sonra 1974 yılında su tutulmaya başlamasıyla platonun kuzeyinde yer alan Keban-Pertek Oluğu olarak ifade edilen alan (Murat nehri eski vadisi) sular altında kalmıştır. Buna bağlı olarak, Murat vadisi yamaçlarında pek çok mağara ve yerleşme de sular altında kalmıştır(kökten, 1969, 1970, 1971).

1026 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri ODTÜ Keban Projesi kapsamında 1968-1975 yılları arasında sınırlı bir sürede Murat nehri vadisi çevresinde araştırmalar yapılmış ve yörenin Paleolitik sonrası yerleşme tarihi hakkında önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Keban Baraj Gölü çevresinde Taş Devri araştırmaları yapan, Kılıç Kökten, bölgenin iskan tarihine ışık tutan mağaraları da incelemiştir. Bu mağaralardan birisi de, Karataş mağaraları ve Kayaaltı sığınaklarıdır (Foto:13). Elazığ-Pertek karayolunun Keban Baraj Gölü ne kavuştuğu yerin batısında Meşeli köyü sınırları içerisinde Karataş denilen yerde (Pertek kalesi yakınında) ağızları güneye açık olan Karataş mağaraları ve Kayaaltı sığınakları Prehistorik(M.Ö. 4000 yıl) bir yerleşmedir (Kökten, 1969, 1970, 1971). Kökten in yapmış olduğu kazılarda Karataş mağaraları ve Kayaaltı sığınağında pek çok tarihi eser bulunmuştur. Bunlar Tunç çağından eski taştan yapılmış bilezik, obsidiyenden yapılmış çakılar ve uçlar, çanak çömlek parçaları, çakmaktaşından yapılmış kalem (burin), uçlar (pointes) ve kazıyıcılar(grattoirs) dır. Foto 11: Erbildi köyündeki kaya mezarının dıştan görünüşü

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1027 Foto12: Erbildi köyündeki kaya mezarının iç kısmı Foto 13: Platonun kuzeyinde, Meşeli köyü sınırlarında volkanik kayalar içerisinde açılmış Karataş Mağarası ve Kayaaltı Sığınağı.

1028 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri Sonuç ve Öneriler Harput çevresinde, farklı oluşum mekanizmalarına sahip, çeşitli büyüklükte mağaralar bulunmaktadır. Bir kısmı karstik özellikte olan Harput Platosu ve çevresinde, karstik erime ile oluşmuş mağaraların yanında, volkanik kayaçlar içerisinde açılmış olan bazı mağaralar da dikkat çekicidir. İnceleme alanında yer alan Buzluk mağarası en ilgi çeken mağaralardan birisidir.. Bu mağara, Türkiye de ve dünyada eşi çok az bulunan nitelikteki bir oluşum mekanizmasına sahiptir. İnceleme alanında volkanik etkinlik ve buna bağlı olarak oluşan bazalt akıntıları ve bu akıntıların akarsular tarafından yarılması ile bazalt kornişlerinin yamaçlarında ortaya çıkan mağara ve oyuklara da rastlanmaktadır. Aslında bu mağaralar lavların akışı esnasında meydana gelen lav tünellerinin aşınımla ağız kısımlarının ortaya çıkması ile oluşmuş Türkiye deki ilginç özellikteki mağaralardandır. Geçmişte yerleşim alanı olarak ta kullanılmış Karataş mağaraları ve Kayaaltı sığınakları aynı zamanda Prehistorik bir yerleşmedir. Yörede bu ve benzeri mağaralar. Harput ve çevresinde yer alan bu mağaralar gerekli düzenleme, ışıklandırma ve tanıtım ile turizme önemli katkıları olabilecek potansiyele sahiptir.

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1029 Harita 3: Harput ve Çevresindeki Bazı Mağaraları Gösteren Topoğrafya Haritası

1030 Saadettin TONBUL-M. Taner ŞENGÜN, Harput Çevresindeki Mağaralar ve Coğrafi Özellikleri BİBLİYOĞRAFYA AKKAN, E., 1972, Elazığ ve Keban Barajı Çevresinde Coğrafya Araştırmaları, A.Ü. Coğrafya Arş. Derg.Sayı: 5-6, s.175-214, ANKARA. ARDIÇOĞLU, N., 1964, Harput Tarihi. Harput Turizm Derneği, Yay. No: 1, İSTANBUL. ARDIÇOĞLU, Ü., 1992, Tarih İçinde Harput. Fırat Üniversitesi Fırat Havzası Araştırma Merkezi Yayın No:12 (Sempozyumu Bildiri Kitabı) S:11-20. ELAZIĞ BAYKAL, F., 1974, Historik Jeoloji.İst. Ünv. Fen Fak. Yay.No.2002, İSTANBUL. BEDİZ, D., 1951 Harput da Beden Buzluğu ve Yazın Mağara İçerisinde Tabii şekilde Buz Teşekkülü Hakkında Yeni Bir İzah Şekli, Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt:8, Sayı:4, Sa:459-476, ANKARA BİNGÖL,A.F.,1982, Elazığ-Pertek Kovancılar Arası Volkanik Kayaçların Petroğrafik ve Petrolojik İncelemesi. F.Ü Fen Fak. Dergisi:Sayı:1, Sf: 9-21, ELAZIĞ. ÇİTÇİ,D.,1990, Harput Buzluk Mağarasının Jeomorfolojik Özellikleri ve Mağarada Buz Oluşumu, F.Ü.Coğrafya Sempozyumu. 14-15 Nisan 1986.s. 29-48, ELAZIĞ. ÇİTÇİ, D., ÖZDEMİR, M.A., 1998, Elazığ ın Bölge Turizmi İçerisindeki Yeri, Doğal ve Kültürel Turizm Potansiyeli, TDV. Dünü ve Bugünüyle Harput Sempozyumu Cilt II, Sa: 303-324, ELAZIĞ. ERİNÇ, S., 1953, Doğu Anadolu Coğrafyası İstanbul Üniv. Coğ. Enst. Yayının No. 15 İstanbul Üniv. Yayının No. 572,İSTANBUL. EROL, O., AKKAN, E., ELİBÜYÜK, M., DOĞU, A.F., 1987, Aşağı Fırat Bölgesi'nde Bugünkü ve Kuvaterner'deki Doğal Çevre Koşulları: ODTÜ. Aşağı Fırat Projesi, 1978-1979 Çalışmaları. Aşağı Fırat Projesi Yayınları.Seri I,No.3 ANKARA. ELGİAD., 2002,Anılardaki Elazığ Albümü 1. Elgiad Kültür Yayınları No:1, ELAZIĞ GÜLBAY, F., 1998, Harput un Turistik Potansiyel Alanları ve Turizmin Geliştirilebilmesi İçin Öneriler. TDV. Dünü ve Bugünüyle Harput Sempozyumu Cilt II, Sa: 419-324, ELAZIĞ. İNCEÖZ, M., 1994, Harput (Elazığ) Yakın Kuzeyi ve Doğusunun Jeolojik Özellikleri: F.Ü. Fen Bilimleri Enst. Jeoloji Müh. Anabilim Dalı Doktora Tezi(Yayınlanmamış) ELAZIĞ İNCEÖZ, M., 1996, Elazığ Yakın Kuzeyinde Harami Formasyonunun (Üst Maastrihtiyen)Stratigrafisi ve Çökelme Ortamları, Türkiye Petrol Jeologları Derneği Bülteni 8(1), Sa: 130-136.

Fırat Üniversitesi Harput Uygulama ve Araştırma Merkezi Geçmişten Geleceğe Harput Sempozyumu, Elazığ 23-25 Mayıs 2013 1031 İNCEÖZ, M., ÇELEBİ, H., 1997, Harput (Elazığ) Buzluk Mağarasının Özellikleri Jeolojisi ve Oluşumu, Ekoloji Çevre Dergisi, Sayı:24, Sa:13-17. İSTANBUL KÖKTEN, K., 1969-1970-1971-1972, ODTÜ Keban Projesi Çalışmaları. ANKARA. ÖZDEMİR,M.A., 1996 (e), Uluova Boğazı İle Baltaşı Ovası (Elazığ Doğusu) Arasında Murat Nehri Vadisinin Jeomorfolojisi;F.Ü. Sos. Bil. Dergisi Cilt.8, S.1,Sa:263-310, ELAZIĞ. ÖZKUL, M., 1988, Elazığ Batısında Kırkgeçit Formasyonu Üzerinde Sedimantolojik İncelemeler: Doktora tezi, F.Ü. Fen Bilimlerileri Enst.,186s. ELAZIĞ. PEKCAN, N., 1999, Karst Jeomorfolojisi, Filiz Kitabevi, İSTANBUL SUNGUROĞLU, İ., 1958-1968, Harput Yollarında, Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Yayını No:2 Cilt:1-2-3-4, İSTANBUL. ŞENGÜN,M.T., TONBUL, S., 2006, Ölbe Kanyonu ve Deve Mağarası'nın (Harput- ELAZIĞ) Jeomorfolojik Özellikleri, Oluşumu ve Turistik Potansiyeli. Doğu Anadolu Bölgesi Araştırmaları (DAUM) Dergisi,Cilt:4, Sayı:2, ELAZIĞ. ŞENGÜN, M.T., 2012, Harput Platosunda Doğal Ortam İnsan İlişkileri ve Doğal Çevre Planlaması Elazığ Valiliği Yayını.ISBN: 978-605-86926-0-2. Kozan Ofset ANKARA TONBUL, S., 1987, Elazığ Batısının Genel Jeomorfolojik Özellikleri ve Gelişimi Jeomorfoloji Derg. 15, sf. 37-52 TONBUL, S., KARADOĞAN, S., 1998, Harput'un kuruluş Yeri ve Şehrin Fonksiyonunu Yitirmesi Üzerinde etkili olan Doğal çevre Faktörleri, TDV. Dünü ve Bugünüyle Harput Sempozyumu Cilt II, Sa: 303-324, ELAZIĞ. TONBUL,S, ŞENGÜN, M.T., 2005; Ölbe Kanyonu ve Deve Mağarası (Harput- ELAZIĞ) Ulusal Coğrafya Kongresi 2005 (Prof Dr İsmail Yalçınlar Anısına) 29-30 Eylül 2005 İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Beyazıt, İSTANBUL. TÜRKMEN,İ., İNCEÖZ,M., AKSOY, E., KAYA, M., 2001, Elazığ Yöresinin Eosen Stratigrafisi ve Paleocoğrafyası ile İlgili Yeni Bulgular. Hacettepe Üniversitesi Yerbilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Yerbilimleri Bülteni, Sayı:24, Sa: 81-95 ANKARA RAPORLAR BÜLTEN VE İSTATİSTİKLER: ELAZIĞ VALİLİĞİ (ELESKAV)., 1998,Elazığ Projesi(2000 li Yıllara Hazırlık Çalışmaları) ELESKAV Yayın No: 4, Cilt: 1-2 -3, ELAZIĞ.