AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

Benzer belgeler
ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru n o 46766/13 Yılser GÜNGÖR ve diğerleri / Türkiye

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru No /06) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

ĠKĠNCĠ DAĠRE. Kandile YEŞİLFİDAN/ TÜRKİYE DAVASI ve diğer 10 başvuru. (Bk. ekli liste) (Başvuru no /11) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

(BaĢvuru no /09)

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İKİNCİ BÖLÜM HÜSEYİN ASLAN / TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru No /11) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

İKİNCİ DAİRE BAYAR / TÜRKİYE (NO.5) KARAR STRAZBURG. 25 Mart 2014

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDAKARAR

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Đclal KARAKOCA ve Hüseyin KARAKOCA v. TÜRKĐYE (Başvuru no /11)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru no. 7971/07) KARAR STRAZBURG. 28 Mayıs 2013

İKİNCİ DAİRE BİL BELGİN İNŞAAT ŞTİ / TÜRKİYE. (Başvuru no /03) KARAR STRAZBURG. 1 Ekim 2013

ĠKĠNCĠ BÖLÜM TANBAY TÜTEN / TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru No /09) KARAR STRAZBURG. 10 Aralık 2013

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM SARIDAŞ / TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru No.6341/10) KARAR STRAZBURG. 7 Temmuz 2015

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

ĠKĠNCĠ BÖLÜM KARAR. BaĢvuru no. 2935/07 Önder Deniz KOLGU / Türkiye

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Başvuru no: 74161/11 Ümit GÜL v. Türkiye

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. (BaĢvuru no /09) Gülsen GÖKDEMİR/TÜRKİYE

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE NİN SARAR / TÜRKİYE KARARI * ** (Başvuru no. 1947/09, Karar Tarihi: 27 Mart 2012)

ĐKĐNCĐ DAĐRE. Başvuru no: 3270/09

ĐKĐNCĐ DAĐRE. Başvuru no: 32697/10 Mehmet EZER v. TÜRKĐYE

CON S EI L D E KONSEYĐ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru n o 43627/09 Misak HAÇĐKOĞLU/TÜRKĐYE STRAZBURG

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAMAN VE BEYAZIT - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 73739/01) KARAR STRAZBURG

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

ĐKĐNCĐ BÖLÜM. (Başvuru No /03) KARAR. (Adil tazmin) STRAZBURG. 24 Eylül 2013

T.C. YARGITAY 21. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2011/6147

A V R U P A K O N S E Y Đ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

A V R U P A K O N S E Y Đ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru No /09 Mehmet Fikri KARADAĞ / Türkiye

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. MEHMET YILDIZ vd.-türkiye DAVASI (Basvuru no:14155/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ

ĐKĐNCĐ DAĐRE. MEHMET MANSUR DEMĐR v. TÜRKĐYE. (Başvuru No /07) KARAR STRASBOURG. 24 Temmuz 2012

ĠDARĠ DAVA DAĠRELERĠ KURULU KARARLARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE SEBAHATTİN EVCİMEN TÜRKİYE. (Başvuru no /06) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE ŞENOL ULUSLARARASI NAKLİYAT, İHRACAT VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:75834/01)

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

CEZA MUHAKEMESİNDE İSTİNAF. Doç.Dr. Hakan KARAKEHYA Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

BAŞVURUNUN REDDİNE İLİŞKİN KARAR

CONSEIL DE L EUROPE AVRUPA KONSEYĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE ADNAN ÖZDEMĐR -TÜRKĐYE DAVASI. (Başvuru no:4574/06)

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE EYÜP AKDENİZ -TÜRKİYE DAVASI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru no: 10987/10. 3 Temmuz 2012

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ÖZEL ve diğerleri - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 50913/99) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

Transkript:

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR BaĢvuru no. 33162/10 Aysel KILIÇ ve diğerleri / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayriresmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ ĠliĢkiler Genel Müdürlüğü, Ġnsan Hakları Daire BaĢkanlığı tarafından yapılmıģ olup, Mahkeme yi bağlamamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiģ olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koģulu ile Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ ĠliĢkiler Genel Müdürlüğü, Ġnsan Hakları Daire BaĢkanlığına atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.

2 KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI Başkan, Guido Raimondi, Yargıçlar, IĢıl KarakaĢ, Peer Lorenzen, Dragoljub Popović, András Sajó, Paulo Pinto de Albuquerque, Helen Keller, ve Bölüm Yazı İşleri Müdürü Stanley Naismith in katılımıyla Daire olarak toplanan Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi (Ġkinci Bölüm); 26 Nisan 2010 tarihli yukarıda belirtilen baģvuruyu ve davalı Hükümet in sunduğu görüģler ile baģvuranlar tarafından cevap olarak sunulan görüģleri dikkate alarak, 3 Aralık 2013 tarihinde yaptığı müzakerelerin ardından aģağıdaki kararı vermiģtir: OLAYLAR 1. Ekteki listede isimleri yer alan baģvuranlar, Adana Barosu nda görevli Avukat Ömer ÖNEREN tarafından temsil edilmektedirler. 2. Türk Hükümeti ( Hükümet ) ise kendi görevlisi tarafından temsil edilmektedir. A. Davanın Koşulları 3. BaĢvurunun kendine özgü koģulları, taraflarca ifade edildiği Ģekilde, aģağıdaki gibi özetlenebilir: 4. BaĢvuranlar, 4 Eylül 2007 tarihinde, Adana Belediyesi nden Adana Ģehrinde bulunan K.E. isimli bulvara yeni bir isim verilmesini talep etmiģlerdir. BaĢvuranlar, eski Genelkurmay BaĢkanı ve 1980 tarihinde meydana gelen askeri darbenin lideri olan K.E. nin, 1980 tarihli askeri

KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI 3 müdahale sırasında ve bu müdahale sonrasında sıkıyönetim uygulandığı esnada, pek çok insan hakları ihlallerinin yaģanmasından sorumlu olduğunu ileri sürmüģlerdir. 5. Belediye tarafından altmıģ günlük bir süre içerisinde cevap verilmemesi nedeniyle - bu durum, talebin zımnen reddi anlamına gelmektedir. -BaĢvuranlar, 4 Eylül 2007 tarihli taleplerinin zımnen reddedilmesine iliģkin idari iģlemin iptali talebiyle Adana Ġdare Mahkemesi ne baģvurmuģlardır. 6. Adana Ġdare Mahkemesi, 30 Haziran 2008 tarihli kararla, baģvuranlar tarafından yapılan baģvuruyu reddetmiģtir. Mahkeme, idarenin görüģleriyle aynı doğrultuda, sokaklara isim verilmesinin belediye meclislerinin yetki kapsamına girdiğini ve 1987 yılında, Adana Belediye Meclisi nin kısa bir süre önce düzenlenen bulvara K.E. adını verdiği sırada K.E. nin CumhurbaĢkanlığı görevini icra ettiğini kaydetmiģtir (1982-1989). Ġdare Mahkemesi, bu tarihsel sebeplere dayanarak, Adana Belediyesi nin söz konusu bulvara yeni bir isim verilmesine iliģkin konuyu belediye meclisi gündemine taģımama yönündeki zımni kararının hiçbir Ģekilde yasaya aykırı olmadığı kanısına varmıģtır. 7. BaĢvuranların aynı gerekçelere dayanarak DanıĢtay a temyiz baģvurusunda bulunmaları üzerine, dosyadan sorumlu DanıĢtay tetkik hâkimi ile DanıĢtay savcısı, ayrı ayrı görüģ bildirerek, yalnızca baģvuranlar tarafından ileri sürülen gerekçelerin yasal bozma gerekçelerine uygun olmadığını ve temyiz baģvurusunun reddedilmesi gerektiğini belirtmiģlerdir. 8. DanıĢtay, 18 Mart 2009 tarihli kararla, dosyada ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın kanun ve usul esaslarına aykırı olduğunu gösteren herhangi bir unsur bulunmadığı kanısına vararak baģvuranların temyiz baģvurusunu reddetmiģtir. 9. BaĢvuranlar, DanıĢtay nezdinde 18 Mart 2009 tarihli kararın düzeltilmesini talep etmiģlerdir. DanıĢtay, 22 Ocak 2010 tarihli kararla, karar düzeltme talebini reddetmiģtir.

4 KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI B. İlgili İç Hukuk ve Uygulaması 10. DanıĢtay, özellikle Fransız DanıĢtay ından esinlenilerek 1868 yılında kurulmuģtur. Ġdari yargılama usulü esas itibariyle yazılılık ilkesine dayanmaktadır. 11. DanıĢtay tetkik hâkimleri ve savcıları idare mahkemelerinin hâkimleri arasından atanmaktadırlar. (DanıĢtay ın kuruluģu ve iģleyiģine iliģkin 6 Ocak 1982 tarihli 2575 sayılı DanıĢtay Kanunu nun 11. maddesi). Savcılar DanıĢtay BaĢsavcısı nın otoritesi altında çalıģmaktadırlar. (DanıĢtay BaĢsavcısı - 60. madde) 12. Olayların meydana geldiği dönemde, savcılar kendilerine tevdi edilen dosyaları DanıĢtay BaĢsavcısı adına inceleyerek, görüģlerini gerekçeli ve yazılı olarak sunmuģlardır. Savcılar, duruģmalara katılarak, görüģlerini bildirmiģlerdir (31 Ocak 2002 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanan DanıĢtay Ġçtüzüğü nün 9. maddesinin c) bendi). 5 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunla, DanıĢtay savcılarına DanıĢtay a yapılan temyiz baģvurularına iliģkin olarak görüģ sunma yükümlülüğü getiren mevzuat ortadan kaldırılmıģtır. Savcılar, bundan böyle yalnızca ilk ve son derece mahkemesi olarak DanıĢtay tarafından incelenen davalarda görüģ sunmaktadırlar ve ayrıca davacı tarafa cevap olarak görüģlerini bildirmekle yükümlüdürler. Tetkik hâkimleri DanıĢtay BaĢkanı ile Bölüm ve Daire BaĢkanları tarafından kendilerine tevdi edilen davaları inceleyerek, yetkili bölüm ya da daireye açıklamalar sunmaktadırlar. Hâkimler, kendi görüģlerini sözlü ya da yazılı olarak bildirmekte, karar taslaklarını yazmakta, tutanaklar hazırlamakta ve DanıĢtay BaĢkanı ile Bölüm ve Dairelerin BaĢkanları tarafından verilen diğer görevleri üstlenmektedirler (Söz konusu Ġçtüzüğün 10. ve 11. maddeleri ile söz konusu kanunun 62. maddesi). 13. Ġdari mahkemelerde uygulanan yargılama usulüne iliģkin 6 Ocak 1982 tarihli 2577 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca, savcı DanıĢtay

KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI 5 tarafından gerçekleģtirilen duruģmalara katılmalıdır. Savcı, tarafları dinledikten sonra görüģünü yazılı olarak sunmaktadır. Akabinde taraflar söz almaya davet edilmektedirler. ġġkâyetler 14. BaĢvuranlar, SözleĢme nin 6. maddesine dayanarak; temyiz baģvurusunun reddedilmesini talep eden DanıĢtay savcısı ile tetkik hâkiminin görüģlerinin DanıĢtay nezdinde yapılan yargılamanın hiçbir aģamasında kendilerine bildirilmemesinden Ģikâyet etmektedirler. HUKUKĠ DEĞERLENDĠRME A. Savcının görüşünün bildirilmemesine ilişkin olarak 15. BaĢvuranlar, SözleĢme nin 6. maddesini ileri sürerek, DanıĢtay nezdinde yürütülen yargılama çerçevesinde savcının görüģünün bildirilmemesinden Ģikâyet etmektedirler. 16. Bu hükümler özellikle aģağıdaki Ģekilde okunmaktadır: Madde 6 / 1 Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuģmazlıklar ( ) konusunda karar verecek olan, ( ) bir mahkeme tarafından ( ) makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. 1. Tarafların görüşleri 17. Hükümet, SözleĢme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının b) bendi anlamında, önemli bir zarara maruz kalınmamasına iliģkin itirazını ileri sürmektedir. Hükümet, söz konusu DanıĢtay savcısının görüģünün, baģvuranın temyiz baģvurusunun reddine iliģkin talebin çok kısa bir ifadesi

6 KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI olarak özetlenebileceğini ve bu görüģün yargılama sürecine herhangi bir yenilik getirmediğini belirtmektedir. Liga Portuguesa de Futebol Profissional / Portekiz ((kabul edilebilirlik hakkında karar), No. 49639/09, 3 Nisan 2012) davasına atıfta bulunan Hükümet, davanın yerel mahkemeler tarafından gereği gibi incelenmesi ve insan haklarına saygı ilkesinin söz konusu Ģikâyetlerin esas bakımından incelenmesini gerektirmemesi nedeniyle SözleĢme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının b) bendinde yer alan iki koruyucu hükme somut olayda riayet edildiği kanısındadır. Hükümet, bu hususta; 5 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Mahkeme nin diğerlerinin yanı sıra, Meral/Türkiye (No. 33446/02, 27 Kasım 2007) kararında belirttiği içtihadı destekleyen 6352 Sayılı Kanun ile savcılara yargılanabilir kiģilerce DanıĢtay nezdinde yapılan temyiz baģvurularına iliģkin olarak görüģ sunma yükümlülüğü getiren mevzuatın ortadan kaldırıldığını tespit etmektedir. Savcılar, bundan böyle yalnızca ilk ve son derece mahkemesi olarak DanıĢtay tarafından incelenen davalarda görüģ sunmaktadırlar ve davacı tarafa cevap olarak görüģlerini bildirmekle yükümlüdürler. 18. BaĢvuranlar, Hükümetin iddialarına itiraz etmektedirler. Ġlgililer, DanıĢtay kararında; temyiz baģvurularının reddini savunan savcının görüģünden ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasından açıkça bahsedildiğini saptamaktadırlar. BaĢvuranlar, aynı zamanda DanıĢtay tarafından uygulanan yargılama usulüne getirilen değiģiklikler sonucunda, savcılık ve davacı taraf arasındaki çekiģmenin giderildiğini ve DanıĢtay önündeki uyuģmazlığa iliģkin sınırların belirlendiğini ileri sürmektedirler. 2. Mahkeme nin Değerlendirmesi 19. Önemli bir zarara maruz kalınmamasına iliģkin kabul edilebilirlik kriteri hakkında, SözleĢme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının b) bendi, 1

KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI 7 Haziran 2010 tarihinde 14 nolu Ek Protokol ün yürürlüğe girmesinin ardından aģağıdaki Ģekilde okunmaktadır: AĢağıdaki hallerde Mahkeme, 34. madde uyarınca sunulan bireysel baģvuruları kabul edilemez bulur: ( ) b) BaĢvuranın önemli bir zarar görmemiģ olması; meğer ki SözleĢme ve Protokolleri ile güvence altına alınan insan haklarına saygı ilkesi baģvurunun esastan incelenmesini gerektirsin. Ancak ulusal bir mahkeme tarafından gereği gibi incelenmemiģ hiçbir dava bu gerekçe ile reddedilemez. a. Başvuranların önemli bir zarara maruz kalıp kalmadıkları hakkında 20. Mahkeme, bu yeni kriterin, SözleĢme ve Protokolleri ile güvence altına alınan hakların Avrupa düzeyinde hukuksal açıdan korunmasını sağlama yönündeki temel görevine yoğunlaģması için önem arz etmeyen baģvuruları ivedilikle inceleme olanağı verilmesi amacıyla oluģturulduğunu hatırlatmaktadır (Stefanescu / Romanya (kabul edilebilirlik hakkında karar), No. 11774/04, 35, 12 Nisan 2011). Yargıç önemsiz konularla uğraģmaz (Deminimis non curat praetor) prensibine göre, yeni kabul edilebilirlik Ģartı; salt hukuki açıdan bir hak ihlali ne denli gerçek olursa olsun, uluslararası bir Mahkeme tarafından incelenmeyi gerektirecek asgari bir ağırlık düzeyine ulaģması gerektiği yönündeki görüģe dayanmaktadır (Korolev / Rusya (kabul edilebilirlik hakkında karar), No. 25551/05, 1 Temmuz 2010). 21. Bir hakkın ihlalinin asgari ağırlık eģiğine ulaģıp ulaģmadığını incelemek amacıyla özellikle aģağıdaki unsurları göz önünde bulundurmak gerekmektedir: ihlal edildiği iddia edilen hakkın doğası, ihlal iddiasının ciddiyeti ve/veya ihlalin baģvuranın kiģisel durumu üzerinde oluģturacağı potansiyel sonuçlar. Bu sonuçları değerlendirirken, Mahkeme özellikle

8 KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI ulusal yargılamanın konusunu ve sonucunu inceleyecektir (Liga Portuguesa de Futebol Profissional / Portekiz (kabul edilebilirlik hakkında karar), No. 49639/09, 36, 3 Nisan 2012 ve Giusti / İtalya, No. 13175/03, 34, 18 Ekim 2011). 22. Mevcut davada, baģvuranlar DanıĢtay savcısının görüģünün kendilerine bildirilmediği gerekçesiyle çekiģmelilik ilkesinin ihlal edilmesinden Ģikâyet etmektedirler. 23. Mahkeme, söz konusu görüģ çerçevesinde; baģvuranlar tarafından ileri sürülen gerekçelerin herhangi bir yasal bozma gerekçesine uygun olmadığının ve temyiz baģvurusunun reddedilmesi gerektiğinin belirtildiğini kaydetmektedir. Mahkeme, esasen baģvuran tarafın yorumlarını gerektirecek yeni herhangi bir sorunun ileri sürülmediğini tespit etmektedir. Mahkeme, aynı zamanda ilgililerin söz konusu görüģe cevap olarak, davanın incelenmesi için yeni ve uygun belgeler ileri sürdüklerini kanıtlayamadıklarını ortaya koymaktadır. Son olarak, Mahkeme, DanıĢtay ın baģvuran tarafın temyiz baģvurusunu reddetmek için söz konusu görüģe kesinlikle dayanmadığını saptamaktadır. 24. Bu koģullar altında, adil yargılama kavramının esasen ceza ya da hukuk davasına katılan tarafların mahkemenin kararını etkilemek veya tartıģmak amacıyla hâkime sunulan, hatta bağımız bir hâkim tarafından sunulan her türlü belge veya görüģ hakkında bilgi sahibi olma imkânlarının bulunması anlamına geldiğine iliģkin yerleģik içtihadını (Meral / Türkiye, No. 33446/02, 33, 27 Kasım 2007 ve Göç / Türkiye [BD], No. 36590/97, 55, AĠHM, 2002-V), yeniden belirten Mahkeme, baģvuran tarafın ihtilaf konusu davaya katılma hakkını uygun Ģekilde kullanırken somut olayda önemli bir zarara maruz kalmadığı kanaatine varmaktadır. 25. Bu tür bir zarar bulunmadığında, Ģikâyetin kabul edilemez olup olmadığını belirlemek amacıyla, değiģtirilen SözleĢme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının b) bendinde öngörülen iki koģulun bir araya gelip gelmediğini, yani SözleĢme ve Protokolleri ile güvence altına alınan insan haklarına

KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI 9 saygı ilkesinin baģvurunun esas bakımından incelenmesini gerektirip gerektirmediğini ve mevcut davanın yerel mahkeme tarafından gereği gibi incelenip incelenmediğini değerlendirmek gerekmektedir (Holub / Çek Cumhuriyeti (kabul edilebilirlik hakkında karar), No. 24880/05, 14 Aralık 2010 ve anılan Liga Portuguesa de Futebol Profissional). b. Sözleşme ve Protokolleri ile güvence altına alınan insan haklarına saygı ilkesinin başvurunun esas bakımından incelenmesini gerektirip gerektirmediği hakkında 26. Mahkeme, SözleĢme nin yeni 35. maddesinin 3. fıkrasının b) bendinde, bu hususta, SözleĢme nin 37. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinden esinlenildiğini gözlemlemektedir. Mahkeme, daha önce SözleĢme nin 37. maddesinin 1. fıkrası kapsamında, örneğin ilgili mevzuatın değiģtirilmesi ve benzer sorunların Mahkeme önüne taģınan diğer davalarda daha önce çözüme kavuģturulması durumunda, insan haklarına saygı ilkesinin baģvurunun incelenmesinin devamını gerektirmediği kanısına varmıģtır (Leger / Fransa (kayıttan düģürme) [BD], No. 19324/02, 51, 30 Mart 2009). 27. Mahkeme somut olayda, esasen idari uyuģmazlıkla ilgili Meral (anılan) kararında ve ceza veya hukuk davasına iliģkin Göç (anılan) kararında somut olayda ileri sürülen sorun hakkında daha önce birçok kez karar verme fırsatı bulduğunu hatırlatmaktadır. Mahkeme, aynı zamanda, Hükümet gibi ve davalı devletin genel tedbirlerin alınmasına iliģkin yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hususunda Bakanlar Komitesi nde gerçekleģtirilen yargılamanın sonucu hakkında peģin hükme varmaksızın, anılan davalarda ortaya konulan içtihada uymak amacıyla ilgili mevzuatın Türkiye de değiģtirildiğini kaydetmektedir. 28. Bu koģullarda Mahkeme, mevcut baģvuru çerçevesinde, SözleĢme nin uygulanması ve yorumlanmasına iliģkin ciddi sorunların veya

10 KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI ulusal hukuk seviyesinde önemli sorunların ortaya konulduğunun ileri sürülemeyeceği kanaatindedir. Daha önce belirtilenler ıģığında, Mahkeme, insan haklarına saygı ilkesinin bu Ģikâyetin incelenmesinin devamını gerektirmediği kanısındadır. c. Yerel mahkeme tarafından davanın gereği gibi incelenip incelenmediği hakkında 29. Yeni kabul edilemezlik kriterinin üçüncü unsuru, davanın yerel bir mahkeme tarafından gereği gibi incelenmemesi durumunda, Mahkeme tarafından hiçbir baģvurunun bu Ģekilde reddedilmemesini sağlamayı amaçlamaktadır. 30. Mahkeme, bu bağlamda, yerel bir mahkeme tarafından bu tür bir incelemenin, daha sonra Mahkeme ye sunulan Ģikâyetlerden ziyade, baģvuranın ilgili yerel mahkemeye taģıdığı davayla ilgili olması (talep, dava, iddia anlamında) gerektiğini daha önce dile getirme fırsatı bulmuģtur (Cecchetti / San Marino (kabul edilebilirlik hakkında karar), 40174/08, 40-43, 13 Ağustos 2008 ve anılan, Holub). 31. Mevcut davada, baģvuranların davası, yani Adana Ģehrinde bulunan bir bulvarın yeniden adlandırılmasına iliģkin talepleri ilk derece mahkemesinde ve temyiz aģamasında esas bakımından incelenmiģtir. BaĢvuranlar, aynı zamanda iki yerel mahkemenin korunduğunu ileri sürme imkânı bulmuģtur. BaĢvuranların davalarının gereği gibi incelenip incelenmediğine iliģkin olarak, Mahkeme, bu koģulun yalnızca yargılamanın adilliğine iliģkin gereklilikler olarak yorumlanabileceği kanısındadır; aksi takdirde SözleĢme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının b) bendinde makul süre içerisinde incelenmesi ifadesinin neden kullanılmadığı anlaģılmayacaktır. Bu Ģartlar altında, baģvuran tarafın davasının gereği gibi incelenmediği ileri sürülemeyecektir.

KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI 11 d. Sonuç 32. SözleĢme nin 6. maddesinin mevcut davaya uygulanıp uygulanamayacağına iliģkin konu üzerinde durmaksızın, Mahkeme, 14 Nolu ek Protokol ile değiģtirilen, SözleĢme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının b) bendinde yer alan üç koģulu göz önünde bulundurarak mevcut Ģikâyetin kabul edilemez olduğuna karar vermiģtir. B. Tetkik hâkimin görüşünün bildirilmemesi hakkında 33. BaĢvuranlar, SözleĢme nin 6. maddesine dayanarak, DanıĢtay nezdinde yürütülen yargılama çerçevesinde tetkik hâkimin görüģünün bildirilmemesinden Ģikâyet etmektedirler. 34. Ancak, Mahkeme, daha önce DanıĢtay tetkik hâkiminin görüģünün bildirilmemesine iliģkin Ģikâyeti incelediğini ve SözleĢme nin 6. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edilmediği sonucuna vardığını hatırlatmaktadır (Bk., özellikle, anılan Meral, 32-39). BaĢvuranların Mahkeme nin anılan Meral davasında vardığı sonuçtan daha farklı bir sonuca götürecek herhangi bir olay ya da delil sunmamaları nedeniyle, Mahkeme, bu Ģikâyetin açıkça dayanaktan yoksun olduğu ve SözleĢme nin 35. maddesinin 3. ve 4. fıkraları uyarınca reddedilmesi gerektiği kanısına varmıģtır. Bu gerekçelerle, Mahkeme, oybirliğiyle, BaĢvurunun kabul edilemez olduğuna karar verir. Stanley Naismith Yazı ĠĢleri Müdürü Guido Raimondi BaĢkan

12 KILIÇ VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE KARARI EK 1. Mehmet ATAġ, Türk vatandaģı olup 1957 doğumludur ve Adana da ikamet etmektedir. 2. Aysel KILIÇ, Türk vatandaģı olup 1959 doğumludur ve Adana da ikamet etmektedir. 3. BaĢak YILDIRIM Türk vatandaģı olup 1953 doğumludur ve Adana da ikamet etmektedir.