GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ: UZAY BİLMECESİ GÖK CİSİMLERİNİ TANIYALIM GÜNEŞ SİSTEMİ. Bu çukur Dünya yüzeyi üzerinde oluşmuşsa buna göktaşı çukuru denir.



Benzer belgeler
ÜNİTE 7 : GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ UZAY BİLMECESİ

GÖK CİSİMLERİNİ TANIYALIM

Dünya ve Uzay Test Çözmüleri. Test 1'in Çözümleri. 5. Ay'ın atmosferi olmadığı için açık hava basıncı yoktur. Verilen diğer bilgiler doğrudur.

NOT: Güneş, gündüz görülebilen tek yıldızdır. Bir ısı ve ışık kaynağıdır. Ayrıca güneş orta sıcaklıkta ve orta büyüklükte bir yıldızdır.

Güneş sistemi içersinde; Güneş, 8 gezegen, asteroidler, kuyruklu yıldızlar, meteorlar, cüce gezegenler,uydular vardır.

6.Sınıf FEN BİLİMLERİ KONU ANLATIMI. Testler. Konu Anlatımı. Uygulama

GÜNEŞ SİSTEMİ. SİBEL ÇALIK SEMRA SENEM Erciyes Üniversitesi İstanbul Üniversitesi

GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ: UZAY BİLMECESİ

Galaksiler kütle çekimiyle birbirine bağlı yıldızlar ile yıldızlar arası gaz ve tozdan oluşan yapılardır.

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı

ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI (Şıkkın sonunda nokta varsa doğru cevap o dur.)

DEV GEZEGENLER. Mars ın dışındaki dört büyük gezegen dev gezegenler grubunu oluşturur.

Güneş Sistemi. Araş. Gör. Dr. Şeyma Çalışkan Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek

ÜNİTE 1 7 GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ : UZAY BİLMECESİ

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ: UZAY BİLMECESİ EVREN:

7.Sınıf FEN BİLİMLERİ KONU ANLATIMI. Testler. Konu Anlatımı. Uygulama

ÜNİTE 8 DÜNYAMIZ VE EVREN

Bir Bakışta Fen Bilimleri Kazanım Defteri

Amerikalı Öğrencilere Liselere Geçiş Sınavında 8. Sınıf 1. Üniteden Sorulan Sorular.

GÜNEŞ SİSTEMİ. 1-Havanın bulutsuz olduğu bir günde gökyüzüne gece ve gündüz baktığımızda neler görürüz?

Minti Monti. Uzayı Keşfetmek İster misin? Uzayı Nasıl Keşfettik? Haydi Uzay Aracı Tasarla Evrenin En Sıradışı Gökcismi: KARADELİK Ay'a Yolculuk

Yıldızımız GÜNEŞ. Serdar Evren. Ege Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü

GÜNEŞİMİZ. Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi

KUTUP IŞINIMI AURORA.

Bir Yıldız Sisteminde Canlılığın Oluşması İçin Gereken Etmenler

Yıldızların: Farklı renkleri vardır. Bu, onların farklı sıcaklıklarda olduklarını gösterir. Daha sıcak yıldızlar, ömürlerini daha hızlı tüketirler.

Bakın astronomi size nasıl yardım edecek şimdi, göreceksiniz!

Güneş Sistemi. Prof. Dr. Serdar Evren. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü

Meteor Yağmurları. Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi

Fotovoltaik Teknoloji

7.ÜNİTE:GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

1. ÜNİTE DENEME SINAVI

Güneş Sistemi (Gezi Öncesinde)

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

Teleskop: gökyüzüne açılan kapı

GENEL AÇIKLAMA. 1. Bu kitapçıkta, 6. Sınıf Fen Bilimleri dersi Ünite Değerlendirme Sınavı bulunmaktadır.

Uzaydaki Gözümüz Neler Görüyor? Hubble ın Gözüyle

Güneş Bulutsusu (Solar Nebula)

Bölüm 9. Yer Benzeri Gezegenler

UZAY ARAŞTIRMALARINDAN BEKLENENLER ve HEDEFLER

FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 5.ÜNİTE :DÜNYA, GÜNEŞ VE AY KONU ÖZETİ

SDÜ ZİRAAT FAKÜLTESİ METEOROLOJİ DERSİ

ASTRONOMİ TARİHİ. 4. Bölüm Kopernik Devrimi. Serdar Evren 2013

Coğrafya X-Robots-Tag: otherbot: noindex, nofollow

Bölüm 6. Güneş Sisteminin

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz.

Gökyüzünü İzlerken Kullandığımız Gözlem Araçları

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ RASATHANESİ. Evrende Neler Var?

Bize En Yakın Yıldız. Defne Üçer 30 Nisan 2011

Dünya, Güneş ve Ay'ın Şekli;

DÜNYA NIN ŞEKLİ ve BOYUTLARI

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

Şekil 1: Güneş ve yüzeyindeki lekeler. Şekil 2: Uydumuz Ay ve kraterleri.

GÖKADAMIZ SAMANYOLU GÖKADASI

Test. Yerküre nin Şekli ve Hareketleri BÖLÜM 4

Yavuz KAYMAKÇIOĞLU- Keşan İlhami Ertem Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi.

OPTİK Işık Nedir? Işık Kaynakları Işık Nasıl Yayılır? Tam Gölge - Yarı Gölge güneş tutulması

FEN VE TEKNOLOJ. Bölüm 7 44 SINIF UZAY S STEM VE ÖTES : UZAY B LMECES. 1. Günefl için afla dakilerden hangisi yanl flt r?

Öğretim Yılı Merkezi Ölçme-Değerlendirme I.Dönem Sonu 6.Sınıf Fen ve Teknoloji Ders Sınavı Sınav Başlama Saati:08:30 Tarih:22 Ocak 2007

Güneş Sistemi nin doğum öncesi resmi

DÜNYA NIN ŞEKLİ VE HAREKETLERİ


SU Lise Yaz Okulu. Samanyolu ve Diğer Gökadalar

Apollo 16 dan alınmış Ptolemaeus krateri

Bölüm 5. Gezegenlerin Gökyüzündeki Hareketleri

2017, tutulma ve meteor yağmuru yılı olacak

OPTİK. Işık Nedir? Işık Kaynakları

5.Sınıf FEN BİLİMLERİ KONU ANLATIMI. Testler. Konu Anlatımı. Uygulama

Bölüm 10. Dış Gezegenler

MEVSİMLER VE İKLİM A. MEVSİMLERİN OLUŞUMU

FEN BİLİMLERİ Fasikül 1

10. Sınıf. Soru Kitabı. Optik. Ünite. 5. Konu Mercekler. Test Çözümleri. Lazer Işınının Elde Edilmesi

Güneş, Dünya etrafında dönme hareketi yapar. Güneş, sıcak gazlardan oluşan bir gök cismidir. Güneş, kendi etrafında dönme hareketi yapar.

Gökyüzünde Işık Oyunları

5.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ

MADDE VE IŞIK saydam maddeler yarı saydam maddeler saydam olmayan

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

Mercekler Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri

Prof. Dr. Ceyhun GÖL. Çankırı Karatekin Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı

Güneş ve Ay Tutulmaları: Nasıl ve Neden Olur?

BEYAZ CÜCELER, C CELER, NÖTRON YILDIZLARI VE KARADELİKLER

ASTRONOMİ VE UZAY BİLİMLERİ

2013 Yılı Gök Olayları

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ ATOM

MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

Not: Bu yazımızın video versiyonunu aşağıdan izleyebilirsiniz. Ya da okumaya devam edebilirsiniz

Güneş in Yapısı ve Özellikleri

GÖKADAMIZ SAMANYOLU. Serdar Evren Astronomiye Giriş II

EBELİKTE TEMEL KAVRAM VE İLKELER. Giriş Dersi. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Yıldızların Yapısı ve Evrimi. Anakol Sonrası Evrim

Mayıs Ayında Gökyüzünde Neler Oluyor? İlkbaharda Gökyüzü

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 5 : IŞIK

Ay tutulması, Ay, dolunay evresinde

Transkript:

GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ: UZAY BİLMECESİ GÖK CİSİMLERİNİ TANIYALIM Uzay, yıldızlar, gezegenler ve göktaşlarıyla doludur. Bunların herbiri gök cismi olarak adlandırılır. Yıldızlar, uzaydaki bulutsu adı verilen gaz ve toz yığınlarının bir araya gelip sıkışmalarından meydana gelir. Yıldızlar canlı değilidir, ama bir canlı gibi doğar, yaşar ve ölür. Ömrü sona eren yıldızlar şiddetli patlamalarla parçalanırlar. Çevrelerine ısı ve ışık yayan yıldızlar farklı renklere sahiptir. Sıcak yıldızlar mavi ve beyaz, orta sıcaklıktaki yıldızlar sarı, soğuk yıldızlar ise kırmızıdır. Gökyüzüne Dünya dan bakıldığında bir arada bulunan yıldız grupları takım yıldızı olarak adlandırılır. Büyükayı, Küçükayı, Ejderha, Çoban, Kuzey Tacı ve Orion(Avcı) takımyıldızlardan bazılarıdır. Kuyruklu yıldızlar, birer yıldız değildir. Bu gök cisimlerinin yapısında donmuş halde buz, gaz ve tozlar bulunur. Bu yüzden kirli kartopu olarak da adlandırılırlar.kuyruklu yıldızlar, Güneş çevresinde dolanır.güneş e yaklaştıklarında içerdikleri bir miktar buz erir be buzla karışmış toz ve taş parçaları serbest kalır.serbest kalan gaz ve tozlar güneş rüzgarıyla itilir. Böylece kuyruklu yıldızın kuyruk kısmı oluşur. Kuyruklu yıldızlardan kopan toz ve kaya parçaları Dünya atmosferine girdiklerinde sürtünmenin etkisiyle ısınır ve ince bir ışık çizgisi belirir. Bu doğa olayı halk arasında yıldız kayması olarak bilinir. Buna atmosfere hızla girip yanan meteor da sebep olabilir. Bazı meteorların tamamı yanmadığından yeryüzüne düşen parçaları olur. Atmosfere girerek yeryüzüne ulaşan meteorlara göktaşı adı verilir. Meteorlar düştükleri yerlerde çukurlar oluşturur. Buna meteor çukuru denir. Bu çukur Dünya yüzeyi üzerinde oluşmuşsa buna göktaşı çukuru denir. Bir diğer gök cimi de gezegenlerdir. Yıldızlar kendileri ısı ve ışık yayarken gezegenler yıldızlardan aldığı ışığı yansıtır. Gezegenler yıldızlardan daha soğuk ve daha küçüktür. İki gök cismi arasındaki uzaklığı ifade ederken ışık yılı birimi kullanılır. Bir ışık yılı, ışığın boşlukta bir yılda aldığı uzaklıktır. Bir ışık yılı yaklaşık GÜNEŞ SİSTEMİ Güneş sistemi; Güneş in ve onun etrafında belirli yörüngelerde hareket eden gezegenlerin, uyduların, kuyruklu yıldızların bulunduğu gök cisimleri topluluğudur. Güneş sisteminde sekiz gezegen vardır. Gezegenlerin Güneş e olan uzaklıkları astronomi birimi (AB) ile ifade edilir.bir AB Güneş ile Dünya arasındaki uzaklığa eşittir. 149, 6 milyon km. Merkür Venüs Dünya - Mars Jüpiter Satürn Uranüs Neptün - Plüton Güneş e en yakın gezegen Merkür dür. Güneş e en uzak gezegen Neptün dür. Jüpiter gezegenlerin en büyüğüdür. Plüton 24 Ağustos 2006 tarihine kadar gezegenlerin en küçüğü olarak kabul edilmekteydi. Şimdi ise Cüce gezegenler sınıfına alınmıştır. Plüton dan sonraki en küçük gezegen Merkür dür. Venüs Dünya nın ikizi olarak da adlandırılır. Büyüklüğü Dünya nınkine çok yakındır. Sera etkisi fazladır. Güneş sistemindeki gezegenlerin bazılarının etrafında dönen gök cisimleri vardır. Bunlara uydu denir. Dünya nın uydusu aydır. Dünya nın ve Ay ın birbirleri üzerinde kütle çekim etkileri vardır. Dolayısıyla Ay ın Dünya etrafındaki dönüşü sırasında Dünya nın Ay a bakan yüzündeki çekim etkisi o sırada arkada kalan yüzüne göre daha fazladır. Çekim etkisi ile okyanuslar ve denizler Ay a doğru bir miktar yükselir. Sonuçta günde iki kez oluşan gelgit hareketleri meydana gelir. Ay, Dünya, Güneş, diğer yıldızlar ve bulutsular gök ada adı verilen dev sistemlerin birer üyesidir. Dünyamızın içinde bulunduğu gök ada, Samanyolu galaksisi olarak bilinmektedir. Bu gök adan sarmal kollardan oluşur. Güneş sistemimiz bu kollardan Avcı kolu nda bulunur.

Gök adaların da içinde yer aldığı gök cisimlerinin tümü, aralarındaki boşluklarla birlikte evreni oluşturur. Dünya dışındaki evren parçası uzay olarak adlandırılır. Dünya mız uzayda Samanyolu galaksisi içersinde yer alan Güneş sisteminde Güneş e en yakın üçüncü gezegendir. UZAY ARAŞTIRMALARI İlk yıldız gözlemleyicileri gördükleri cisimlerin resimlerini mağara duvarlarına çizmişlerdir. Çinliler gökyüzünü inceleyerek gördüklerini taş ve parşömenlere çizmişlerdir. Böylece, ilk yıldız haritasını oluşturmuşlardır. Holandalı gözlükçü Hans Lippershey, 1608 yılında ilk teleskopu icat etti. Astronomide kullanılabilecek ilk teleskop ise 1609 yılınd,galileo adlı bir İtalyan tarafından yapıldı. Galileo gibi teleskoplar yardımıyla gök cisimlerinin hareketlerini ve yapısını inceleyen bilim insanları gökbilimci olarak adlandırılır. 1969 da Neil Armstrong, Edwin Aldrin ve Michael Collins adlı üç astronot Ay a ulşamayı başardılar. Zamanla gelişen teknoloji sayesinde Mars a ve Venüs e uzay sondaları gibi uzay araçları gönderildi. Mars ın ve Dünya nın çevresine uydular yerleştirildi. Uzay yolculuğu sırasında astronotların yaşamlarını sürdürebilmesi için özel giysiler üretildi. Uzay çalışmaları sırasında günlük hayatımızı kolaylaştıran teflon, uzayda kullanılan tükenmez kalem,alüminyum folyo, diş teli gibi araç ve gereçler ile uzay mekikleri, yapay uydular, uzay istasyonları ve özel tasarlanmış giysiler üretilmiştir. Sınırları tespit edilemediği için uzayın sonsuz büyüklükte bir boşluk olduğu söylenir. Uzayda bulunan tüm varlıklar evreni oluşturur. 1. Galaksiler (Gök Adaları) Milyarlarca yıldız ve yıldız sisteminin meydana getirdiği topluluğa galaksi adı verilir. Uzayda milyarlarca galaksi vardır. Samanyolu, Andromeda, Büyük Macellan, Orion bunlardan sadece bir kaçıdır. Dünya mızın da içinde bulunduğu Güneş Sistemi Samanyolu galaksisinde bulunur. Kuzeyden güneye doğru bir kuşak şeklinde görülen yıldız topluluğu Samanyolu galaksisini oluşturur. Galaksiler de gezegenler gibi dönmektedir. Fakat galaksilerin dönüş hızı yavaştır. Samanyolu galaksisinin kendi çevresindeki bir tur dönüşü, yaklaşık 220 milyon yıl kadar sürer. Galaksilerin oluşturduğu kümeye süper kümeler denir. Galaksiler şekillerine göre eliptik, sarmal ve düzensiz olmak üzere üçe ayrılır. Eliptik Galaksiler: Eliptik galaksilere oval galaksiler adı da verilir. Sarmal (Spiral) Galaksiler: Parlak bir çekirdeğe sahiptir. Çekirdekten dışarı doğru uzanan yıldızlardan oluşmuş spiral şeklinde kolları vardır. Samanyolu galaksisi sarmal bir galaksidir. Yer çekimi olmadan üretilen metaller, cam ve seramikler daha sağlam yapılabilir ve Dünya da yapılanlardan daha yüksek sıcaklıklara dayanabilir. Düzensiz Galaksiler: Bu galaksiler belirgin bir şekle sahip değildir. Uzayda işe yaramayan roket parçaları, ölü uydular, yakıt tankları ve uzay aracı artıkları Dünya nın çevresinde dolanan bir hurda yığını oluşturmuş ve bu durum uzay kirliliğine yol açmıştır. UZAYDA NELER VAR? Galaksiler, yıldızlar, Güneş, gezegenler ve diğer gök cisimlerinin içinde bulunduğu boşluğa uzay adı verilir.

Nebula: Nebulalar, genelde yüksek ısıya sahip hareketli gaz kütleleridir. Bunlar uzayda serbestçe hareket edebilirler. Bazen birbiriyle çarpışıp renkli gaz kütleleri meydana getirebilirler. 2. Yıldızlar Doğar, Yaşar, Ölür Yıldızlar, çok büyük ve sıcak gaz kütleleridir. Bize çok uzak oldukları için, küçük nokta şeklinde gözükürler. Bir yıldızın etrafa saçtığı ışık, yıldız içinde gerçekleşen patlamalardan dolayı ortaya çıkar. Elde edilen bilgilere göre, yıldızların doğma, büyüme ve ölme safhalarının olduğu tespit edilmiştir. Yıldızların yapısında genelde % 90 oranında hidrojen, % 10 oranında helyum vardır. Yıldızların, hidrojen moleküllerinden oluşan gaz ve toz bulutlarının, zamanla kendi kütle çekimi altında büzülmesi ile meydana geldiği sanılmaktadır. Bir yıldızın büyüklüğü kütlesi ile belli olur. Kütlesi büyük olan yıldızın içinde çok fazla tepkime olur. Dolayısıyla bu yıldızın etrafa verdiği ısı ve ışık çok fazla olur. ii. Katmanları ve Yapısal Özellikleri Yapılan hesaplara göre, Güneş yaklaşık 5 milyar yaşındadır. Güneş in yapısında bulunan hidrojen, yüksek sıcaklık altında birleşerek helyum atomlarını oluşturur. Bu olaya çekirdek tepkimesi denir. Bu olay sonucunda çok büyük miktarda enerji açığa çıkar. Bu enerji ısı ve Işık olarak yayılır. Yıldızlarda aynı şekilde enerji üretir. Güneş in çapı yaklaşık 1 392 000 kilometredir. Kütlesi Dünya nınkinin yaklaşık 333 000 katıdır. Güneş in hacmi Dünya nın hacminin 1 303 800 katıdır. Güneş in yapısında yaklaşık % 81 oranında hidrojen, % 18 oranında helyum ve % 1 oranında diğer gazlar vardır. Çok sıcak bir gaz topu olan Güneş, değişik katmanlardan oluşur. Güneş in en içinde çekirdek bulunur. Çekirdeğin dışında ışınım bölgesi vardır. Işınım bölgesinin çevresinde ise kaynaşım bölgesi bulunur. Çekirdekte üretilen enerji, ışınım bölgesinden etrafa dalgalar hâlinde yayılır. Zamanla enerjisi azalan yıldız, anî patlama ile parçalarına ayrılıp etrafa dağılabilir. Bu da yıldızın ölümü olur. Yıldızların yakıtı tükendiğinde, kendi yerçekimi kuvvetine karşı koyamaz ve içine doğru çökmeye başlar. Bunun sonucunda uzayda gerçekleşen en büyük patlama olan süpernova patlaması meydana gelir. Bu patlamanın sonucunda nötron yıldızı veya kara delik ortaya çıkar. Nötron yıldızı çok yoğun bir maddedir. Bir misket kadarlık kısmı yaklaşık 1 milyon ton kg kütleye sahiptir. a. Yaşamımızı Güneş e Borçluyuz i. Güneş Nasıl Oluştu? Astronomlar, Güneş sisteminin oluşumu hakkında değişik görüşler öne sürmüşlerdir. En geçerli görüşe göre Güneş, milyonlarca yıl önce dev bir gaz ve toz bulutundan meydana gelmiştir.bu gaz ve toz bulutu, kütle çekiminden dolayı zamanla daha fazla gaz ve tozu içine çekmiştir. Bulutun içindeki basınç sürekli olarak yükselmiş, sıcaklık artmış ve çok şiddetli nükleer(çekirdek) tepkimeler meydana gelmiştir. Bunun sonucunda çekirdek büyük bir patlamayla etrafa yayılmıştır. Bu patlamanın sonucunda, ortada Güneş ve çevresinde dönen gezegen, kuyruklu yıldız ve asteroitler oluşmuştur diye düşünülmektedir. Güneş in çekirdeği yaklaşık 15 milyon C nin üzerinde bir sıcaklığa sahiptir. Güneş in dış tarafında ise ışık küre, renk küre ve taç küre bulunur. Işık Küre (fotosfer) Güneş in çıplak gözle gördüğümüz yüzüdür. Işık küre, hareket hâlindeki gazlardan oluşur. ışık küre üzerinde bazı bölgeler diğerlerine göre daha az parlak görünen bölgelere Güneş lekeleri adını alır. Güneş lekeleri binlerce kilometre çapında olabilir. Işık kürenin sıcaklığı yaklaşık 5500-6000 C tur. Güneş orta büyüklükte bir yıldızdır. Güneş bize en yakın yıldız olduğu için, büyük gözükür.epsilon, Antares, Siruz, Betelgüs adındaki yıldızlar Güneş ten büyüktür fakat çok uzak oldukları için küçük görünürler.

Renk Küre (kromosfer) Işık kürenin dışında bulunur. Güneş tutulması sırasında parlak ışık halkası şeklinde görülebilir. Taç Küre (Korona) Güneş in dışındaki katmandır. Özel araçlar kullanarak görülebilir. Seyrek gazlardan oluşur. Taç küreden çıkan gazlar çok büyük bir alana yayılır. Tam Güneş tutulması sırasında taç küre daha net görünür. Bu küreden etrafa yayılan küçük parçacıklar, uzayın içinde binlerce kilometre yayılarak güneş rüzgarını oluştururlar. Güneşin Hareketleri Güneş, iki çeşit dönme hareketi yapar. Bunlardan biri kendi ekseni etrafında, diğeri Samanyolu galaksisi ile birliktedir. Güneş, galaksi çevresindeki bir dönüşünü 220 milyon yılda tamamlar. Güneş sistemi, Samanyolu nun merkezinden yaklaşık 30 000 ışık yılı uzaktadır. Güneş in kendi etrafındaki dönüşü batıdan doğuya doğrudur. Fakat Güneş in dönme hızı kutuplarında ve ekvatorunda farklı farklıdır. Bu da Güneş in katı hâlde olmadığını gösterir. Güneş üzerindeki lekelerden Güneş in dönüş hızı tespit edilebilir. Güneş, ekvatordaki bir dönüşünü yaklaşık 25 günde tamamlarken, kutuplarda (75 kuzey ve güney enlemlerinde) yaklaşık 33 günde tamamlar. Güneş Sistemi Güneş sistemi, merkezinde yıldız olarak Güneş ve çevresinde dönen gök cisimlerinden meydana gelmiştir. Gezegenler, asteroitler ve kuyruklu yıldızlar Güneş çevresinde dolanan gök cisimleridir. Ayrıca bazı gezegenlerin çevresinde dolanan uydular vardır. Güneş, Samanyolu galaksisi içinde hareket ederken, gezegenler de onunla birlikte uzayda hareket eder. Güneş, Samanyolu galaksisiyle birlikte Herkül Yıldız kümesine doğru gitmektedir. Güneş, kütle çekim kuvvetiyle bütün gezegenleri kendine doğru çeker. Bu çekim kuvveti gezegenlerin belirli yörüngelerde hareket etmelerini sağlar. Bütün gezegenler, Güneş çevresinde saat ibresinin ters yönünde hareket eder. Gezegenler, Güneş etrafında elips şeklinde bir yol izler. Bu yola yörünge denir. Elipsin iki tane odağı bulunur. Güneş bu odakların birinde bulunur. Yani Güneş elipsin tam orta yerinde değildir. Gezegenleri ve Uyduları Gezegenler soğuktur, ışık yaymazlar. Sadece Güneş ten aldıkları ışığı yansıtırlar. Şimdilik bilinen 9 gezegen vardır. Bunlar Güneş ten dışarı doğru şu şekilde sıralanır: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton. Dünya ve Güneş arasındaki Merkür, Venüs,Dünya ve Mars iç gezegenler; Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton dış gezegenler olarak adlandırılır. Gezegenleri ve Uyduları Gezegenler soğuktur, ışık yaymazlar. Sadece Güneş ten aldıkları ışığı yansıtırlar. Şimdilik bilinen 9 gezegen vardır. Bunlar Güneş ten dışarı doğru şu şekilde sıralanır: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton. Gezegenler Güneş e farklı uzaklıkta bulunur.en yakın gezegen Merkür, en uzak gezegen Plüton dur. Merkür: Güneş e en yakın gezegendir. Merkür ün Güneş e olan uzaklığı yaklaşık 58 milyon kilometredir.güneş etrafındaki dönme hızı en büyük olan gezegendir. Güneş etrafında 88 günde bir tur döner. Merkür katı hâlde, atmosferi ve suyu bulunmayan ölü bir gezegendir. Merkür ün yüzeyi kraterlerle kaplıdır ve uydusu yoktur. Venüs: Venüs e Zühre de denir. Güneş e ikinci yakın gezegendir. Güneş ten ortalama uzaklığı 108 milyon kilometredir. Venüs ün Akşam Yıldızı, Çoban Yıldızı ve Sabah Yıldızı gibi isimleri vardır. Güneş etrafındaki bir tur dönüşünü 224 günde tamamlar. Venüs kendi çevresinde çok yavaş döner. Kendi çevresindeki bir dönüşü 243 günde tamamlar. Yani bir Venüs günü bir Venüs yılından daha uzundur. Venüs katı hâlde bir gezegendir. Yüzeyi kalın bir atmosferle kaplı olduğu için, Güneş ten gelen ışınların büyük çoğunluğunu uzaya geri yansıtır. Bu yüzden Venüs parlak bir gezegen olarak görünür. Venüs ün yüzey sıcaklığı 400 C yi bulur. Venüs, diğer gezegenlerin tersine batıdan doğuya değil, doğudan batıya doğru döner.

Dünya ve Ay Dünya, Güneş e ortalama 149,6 milyon kilometre uzaklıkla, Güneş e en yakın üçüncü gezegendir. Üzerinde canlıların yaşadığı tek gezegen Dünya dır. Dünya nın çevresinde kalın bir atmosfer tabakası vardır. Dünya atmosferi solunuma uygun oranlarda gazlar içerir. Dünya yüzeyinin sıcaklığı suyun sıvı hâlde bulunabileceği sıcaklıktadır. Bu sıcaklığın biraz artması ya da azalması durumunda su sıvı hâlde bulunmayacak, ortam canlı yaşamına uygun olmayacaktı. Dünya nın atmosferi % 78 azot, % 21 oksijen ve % 1 oranında diğer gazlardan oluşmaktadır. Dünya nın ekseni, yörünge düzlemine doğru 23 27 (23 derece 27 dakika) eğiktir. Dünya nın ekseniyle yörünge düzlemi arasında 66 33 lık bir açı vardır. Ay: Dünya nın uydusu olan Ay, Dünya ya yaklaşık 385 bin km uzakta bir yörüngede dolanır. Dünya çevresindeki dönüş süresi yaklaşık 27,5 gündür. Ay ın Dünya çevresinde dönüş süresi ile kendi ekseni etrafında dönüş süresi hemen hemen aynıdır. Bu yüzden Ay ın hep aynı yüzü bize dönüktür. Ay, Dünya etrafında elips şeklinde bir yörüngede dolanır. Ay ın yüzeyi kraterlerle kaplıdır. Ay da atmosfer olmadığı için meteorlar Ay ın yüzeyine çarparlar ve oyuklar oluştururlar. Ay yüzeyinde sıradağlar şeklinde yükseltiler, düzlükler ve çukurluklar bulunur. Ay bir ışık kaynağı değildir. Ay, Güneş ten aldığı ışığı bize yansıtır. Ay ın Dünya ya yansıttığı ışık miktarı değiştiği için, görünüşü hep aynı değildir. Bu yüzden her gece Ay ın farklı bir kısmı bize daha parlak görünür. Buna ayın evreleri denir. Mars: Büyüklüğü Dünya nın yarısı kadardır. Güneş ten uzaklığı ortalama 228 milyon kilometredir. Mars gezegeni Merih olarak da bilinir. Mars katı hâlde bir gezegendir. Mars ın yüzey sıcaklığı ortalama -28 C dir. Mars, parlak kırmızımsı bir yıldız şeklinde görülür. Mars ın Güneş çevresindeki bir dönüşü 687 gün sürer. Mars ın üzeri çoğunluğu karbon dioksitten oluşan bir atmosferle kaplıdır. Mars ın yüzeyinde yanardağlar, boş düzlükler ve kraterler bulunur. Mars ın, isimleri Deimos ve Phobos olan 2 uydusu vardır. Jüpiter: Güneş sisteminin en büyük gezegenidir. Dünya nın 11 katı büyüklüğünde bir çapı vardır. Güneş ten ortalama uzaklığı 778 milyon kilometredir. Jüpiter in Güneş çevresindeki bir dönüşü yaklaşık 12 yıl sürer. Jüpiter, küçük katı bir çekirdeğe sahiptir, geri kalan kısmı genelde sıvı hidrojenden oluşmuştur. Çoğunluğu hidrojen ve helyumdan oluşan atmosfer tabakası vardır. Jüpiter in bilinen 39 uydusu vardır. En büyük uydusu Ganymede, Güneş sistemindeki en büyük uydudur. Callisto adlı uydusu yüzey şekilleri itibariyle Ay a benzer ve Jüpiter den 1 880 000 kilometre uzakta bir yörüngede döner. Satürn: Güneş sisteminin ikinci büyük gezegenidir. Satürn Güneş ten ortalama 1,4 milyar kilometre uzaktadır. Satürn Dünya dan yaklaşık 10 kat büyüktür. Satürn ün Güneş çevresindeki bir dönüşü 29,5 yıl sürer. Yapılan araştırmalara göre, Satürn ün hemen hemen tamamı gazlardan oluşmuştur. Satürn ün en belirgin özelliği halkalarıdır. Bu yüzden ona halkalı gezegen de denir. Satürn ün parlak altın renkli bir görünüşü vardır. Satürn gezegeni, bilinen 18 uyduya sahiptir. Satürn gezegeni Zuhal olarak da bilinir. Uranüs: Güneş ten ortalama uzaklığı yaklaşık 2,9 milyar kilometredir. Uranüs, Dünya dan yaklaşık 4 kat büyüktür. Uranüs ün Güneş çevresindeki bir dönüşü 84 yıl kadar sürer. Güneş çevresinde yan yatmış bir varil gibi dönerek hareket eder. Küçük bir çekirdeğe ve kalın yoğun bir atmosfere sahiptir. Uranüs ün bilinen 15 uydusu vardır. Uranüs ün çevresinde de halka bulunur. Güneş e dönük yüzünde ortalama sıcaklığı - 151 C dir. Gel-Git Olayı Dünya ve Ay arasında büyük bir kütle çekim kuvveti vardır. Dünya nın Ay a uyguladığı bu çekim kuvveti, Ay ın Dünya çevresinde belli bir yörüngede hareket etmesini sağlar. Dünya, Ay a kuvvet uygularken, Ay da Dünya ya çekim kuvveti uygular. Ay ın çekim kuvveti Dünya nın çekim kuvvetinin 6 da 1 idir. Bu çekim kuvveti sonucu Dünya üzerindeki sular kabarır ve alçalır. Buna gelgit (med-cezir) olayı denir. Neptün: Neptün ün güneşe uzaklığı, ortalama 4,5 milyar kilometredir. Büyüklüğü yaklaşık olarak Dünya nın 4 katıdır..neptün yaklaşık 165 yılda Güneş çevresindeki turunu tamamlar. Şu an Neptün ün bilinen 2 uydusu vardır. Güneş e bakan yüzünde ortalama sıcaklığı -173 C dir. Plüton: Güneş e en uzak dokuzuncu gezegendir. Ortalama 5,9 milyar km uzaktadır.. Bulunan en yeni gezegendir.. Charon (Şaron) adı verilen oldukça büyük 1 uydusu vardır. Plüton, Ay dan biraz büyük bir gezegendir. Plüton, Güneş çevresindeki bir dönüşünü

248 yılda tamamlar. Güneş e dönük yüzünde yaklaşık sıcaklığı -184 C dir. Güneş ve Ay Tutulması Dünya, Güneş etrafında dolanırken, Ay da Dünya etrafında dolanır. Bazen Ay Dünya nın gölgesine girer, bazen de Ay ın gölgesi Dünya üzerine düşer. Güneş, Dünya ve Ay aynı hizaya gelip Ay, Dünya nın gölgesinde kaldığında üzerine ışık düşmez. Bu olaya Ay tutulması adı verilir. Güneş, Ay ve Dünya aynı hizaya geldiğinde ise, Ay ın gölgesi Dünya üzerine düşer. Dünya üzerinde tam karanlık ve yarı karanlık bölgeler oluşur. Bu olaya Güneş tutulması adı verilir. 3. Kuyruklu Yıldızlar, Asteroitler ve Meteorlar Kuyruklu yıldız adı verilen gök cisimleri, aslında yıldız değildir. Kendileri ışık üretmez. Üzerine düşen ışığı yansıtırlar. Yapılan araştırmalara göre kuyruklu yıldızlar kaya, toz ve buzdan oluşmuş kütlelerdir. Baş ve kuyruk bölgeleri vardır. Güneş çevresinde elips şeklinde yörüngelerde dolanan kuyruklu yıldızlar vardır. Belli aralıklarla, çok kısa bir süre için Güneş in yakınından geçerler. Güneş e yaklaştıkça, Güneş ışınları buzu buhar hâline getirir ve etrafa gaz ve toz bulutu yayılır. Bu gaz ve toz bulutu bir kuyruk şeklinde gözükür. Bu gök cismi, Güneş ten gelen ışığı yansıttığı için baş kısmı yıldız, arkasında kalan gaz ve toz bulutu da yıldızın kuyruğu gibi parlar. Genelde kuyruklu yıldızın çapı 10 km den küçüktür. Kuyruklu yıldızların Güneş etrafında dolanma süreleri 33 yıl ile 150 yıl arasında değişir. Kuyruklu yıldızlar Güneş yakınından geçtiklerinde çıplak gözle görülebilirler. Halley kuyruklu yıldızı 75 yıl arayla Dünya mızın yakınından geçmektedir. Bazı kuyruklu yıldızlar uzayın derinliklerinden gelip bir defa görünür fakat bir daha ne zaman görüleceği belli olmaz. Astreoitler Mars ve Jüpiter arasında irili ufaklı binlerce kaya bulunur. Bunlar gezegen olmamakla beraber, gezegen gibi Güneş etrafında dolanırlar. Asteroitlerden bazıları yüzlerce kilometre çapında olabilir. Astreoidlerin bulunduğu bölgeye astreoit kuşağı adı verilir. Meteorlar Bazı geceler gökyüzünde parlak bir çizgi gibi kayıp giden cisimler görülür. İnsanlar bunlara kayan yıldız adını vermiştir. Gerçekte bunlar yıldız olmayıp, uzaydan atmosfere hızla girip sürtünmeyle yanıp ışık saçan meteorlardır. Meteorlar, gezegenler arasında bulunan ve her yönde hareket eden gök cisimleridir. Uzayda hareket ederken bazen Dünya nın çekim alanına girip atmosferde sürtünerek yanarlar. Çok az sayıda meteor, tamamen yanmadan yere ulaşır. Bunlara Meteor taşı ya da Gök taşı adı verilir. Çok sayıda meteor aynı anda atmosfere girdiğinde, gökyüzünde bir çok kayan yıldız görünür. Buna yıldız yağmuru adı verilir. Meteorların yapısında demir, nikel, kobalt, bakır, silisyum ve magnezyum gibi maddeler vardır. UZAYA BAKIYORUZ İnsanlar çok eski zamanlardan beri yıldız, Ay ve Güneş gibi gök cisimlerinin yapısını ve bunların gökyüzünde nasıl durduklarını merak etmiştir. Evren nasıl meydana gelmiştir? Hayat nasıl başlamıştır? Dünya nereye doğru hareket ediyor? Gelecekte hayat bitecek mi? Gibi bir çok soru insanların zihnini kurcalamıştır. Bundan başka sürekli değişen gece ve gündüz uzunlukları, mevsimlerin süresi, ürün ekip biçme zamanının tesbiti gibi olaylar insanların astronomiyle ilgilenmelerine sebep olmuştur. Uzayda bulunan cisimlerin durumlarını, hareketlerini, yakınlık, uzaklık ve yapılarını araştıran bilime astronomi ya da gök bilimi denir. Bu araştırmaları yapmak için kurulmuş ve içinde çeşitli gözlem araçlarının bulunduğu yapılara Rasathane ya da Gözlem evi adı verilir. Türkiye deki en meşhur rasathane, Istanbul daki Kandilli Rasathanesi dir. Ayrıca Antalya Beydağı Bakırtepe de ve Ankara Ahlatlıbel de gözlem evleri vardır. Astronomi çalışmalarında kullanılan en önemli araç teleskoptur. Ilk kullanılan teleskoplar, bir boru içine yerleştirilmiş ince kenarlı merceklerle oluşturulmuş sistemdir. Daha sonraları, içinde aynaların bulunduğu teleskoplar da kullanılmaya başlandı. Bu teleskoplarla daha net görüntü elde ediliyordu. Içinde mercek ve aynalar bulunan teleskoplara optik teleskop adı verilir. Optik teleskoplar, gök cisimlerinden gelen görünen ışınları toplar, cisimleri oldukça büyük ve çok yakında duruyormuş gibi gösterirler. Yıldızların ışığı atmosferden geçip yeryüzüne ulaşırken kırılmalara uğrar. Bu yüzden yıldızın ışığı azalıp çoğalıyor gibi görünür. Buna yıldızın göz kırpması adı verilir. Radyo Teleskoplar Uzaydaki cisimler, zayıf radyo dalgaları yayarlar. Bu radyo dalgalarını toplayabilmek için büyük çanak şeklinde antenler yapılmıştır. Antenler tarafından elde edilen sinyaller güçlendirilerek bilgisayarlarda değerlendirilir. Radyo dalgaları sayesinde, uzayda gözle görülemeyen birçok cismin varlığı tespit edilmiştir. Radyo teleskoplar değişik çaplarda olabilir. Dünya nın en büyük radyo teleskobu, Porto Riko daki 304,8 metre çapında çanak şeklinde bir antendir.

Hubble Uzay Teleskobu (HUT) Atmosfer değişik yoğunlukta gaz katmanlarından oluştuğu için, Dünya üzerinden uzay, her zaman net olarak gözlemlenemez. Örneğin, bulutlu bir havada bize en yakın gök cismi olan Ay ı bile görmek imkânsızdır. Ayrıca atmosfer, bazı ışınları emdiği ve dağıttığı için gök cisimleri, yıldızlar çok net olarak takip edilemez. Işte bu yüzden, atmosfer dışındaki bir yörüngeye yerleştirilecek teleskop, atmosfer engelini ortadan kaldıracak, uzayı daha net olarak gözlemlemeyi sağlayacaktır. Hubble uzay teleskobu, bu düşünceyle yapılmış bir teleskoptur. Hubble nin çektiği görüntüler radyo dalgaları ile Dünya daki merkeze ulaştırılır. Hubble yerden yaklaşık 600 km yukarıda bir yörüngede dolanmaktadır. EVREN NASIL OLUŞTU? Çevremizde gördüğümüz ya da göremediğimiz her varlık evrenin bir parçasıdır. Evrendeki en küçük varlıktan galaksilere kadar her varlık atomlardan oluşmuştur. Uzay araçları ve teleskoplarla yapılan gözlemlerle, uzaydan Dünya mıza gelen meteor taşlarının molekül yapısının incelenmesiyle, evrenin oluşumu hakkında bilgi toplanmaktadır. Yapılan gözlemlerle, yıldızların birbirinden uzaklaşmakta olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit, evrenin tek bir noktadan başlamış olabileceği fikrini ortaya çıkarmıştır. Bu araştırmalara göre bilim adamları, evrenin 15 milyar yıl önce büyük bir patlamayla genişlemeye başladığı görüşünü ileri sürmüşlerdir. Bu görüşe Big-Bang (Büyük Patlama) teorisi adı verilir. Büyük Patlama teorisinden başka, Zonklayan Evren ve Sürekli Durum teorileri de evrenin ortaya çıkışını açıklamaya çalışan teorilerdir. UZAY TEKNOLOJİSİ Uzay çalışmaları için bir çok zorluğu aşmak gereklidir. Örneğin, uzayda hava olmadığı için Güneş in zararlı ışınları doğrudan cisimlere çarpar. Atmosfer sürtünmesi uzay araçlarının yüzeyinin çok büyük sıcaklıklara çıkmasına sebep olur. Uzayda yapılacak çalışmalar için taşınabilecek enerji de sınırlıdır. Işte bu tip yüzlerce problemi çözmek için çok değişik çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların bazı ürünleri, günlük hayatımıza da kolaylıklar getirmiştir. Kalp ritmini ayarlayan cihazlar, elektronik saatler, teflon maddesi, besinleri paketleme teknikleri, hafif ve sağlam alaşımlar, dayanıklı piller, güneş pilleri, değişik cins boya ve plâstikler, uzay çalışmaları sonucu bulunup, günlük yaşamımızda kullandığımız bazı ürünlerdir. 1. Uzay Mekikleri Uzaya çıkmak için roketler kullanılır. Önceleri askerî amaçlarla kullanılan roketler, daha sonraları bilimsel amaçlar için kullanılmaya başlamıştır. Ilk roket uçuşları insansız olarak gerçekleştirilmiştir. Roketler etki tepki prensibine göre hareket eder. Bunu şişirilmiş bir balonun hareketinde gözlemleyebiliriz. Roketler Roketler üç ateşleme kademesi ve bir kumanda bölümünden oluşur. 1., 2. ve 3. kademelerin içinde yakıt tankları ve ateşleme odaları vardır. Roketler fırlatma rampasından fırlatılır. Roket kalkarken önce kademe ateşlenir, roket belli yüksekliğe çıkıp buradaki yakıt bitince bu parça roketten ayrılır. Daha sonra ikinci kademe ateşlenir. İkinci kademe de yakıt bitince roketten ayrılır ve 3. kademe ateşlenir. Üçüncü kademedeki yakıtta bitince bu kademe de araçtan ayrılır. Böylece geride kalan kumanda aracı uzayda büyük bir hıza ulaşır. Roketlerden ayrılan yakıt tanklarının bazıları okyanuslara düşerken bazıları uzay boşluğunda serbest hâlde hareketlerine devam eder. Bazıları da atmosfere girip sürtünerek yanar. Şekli uçağa benzeyen, roketle fırlatıldıktan sonra uzaya çıkıp tekrar geri dönebilen uzay araçlarına uzay mekiği adı verilir. Uzay mekikleri birkaç kez kullanılabilir. Uzay mekikleri bir uçak gibi yeryüzüne inebilecek özelliktedir. Uzay mekiği roketlerle uzaya gönderilir. Roketlerin içindeki yakıt bitince, uzay aracından ayrılır ve okyanusa düşer. Bu roketler daha sonra tekrar kullanılabilir. Uzay mekikleri, yörüngeye uydu oturtma, yörüngedeki uyduları geri alma, onarma, uzay istasyonu parçalarını taşıma gibi işlerde kullanılmaktadır. Ilk mekik 1981 yılında uzaya gönderilmiştir. Uzay mekiğinin, yerin çekim etkisinden kurtulması için çok büyük enerji gerekir. Mekiğin yerden kalkması için hızı en az saniyede 11,2 km olmalıdır. 2. Yapay Uydular Gök cisimlerinin etrafında dönen küçük cisimlere uydu denir. Bir çok gezegenin uydusu vardır. İnsanların yaptığı ve gezegen çevresinde yörüngeye oturttuğu uydulara yapay uydu denir. İnsanlar, uzay araştırmaları yapmak, meteoroloji bilgileri toplamak, iletişim gibi amaçlar için uzaya yapay uydular gönderir. Yapay uydular Dünya nın ve Ay ın etrafında dolanırlar. Uydular, roketlerle ya da uzay mekikleriyle uzaya çıkarılır. Dünya ya da Ay yörüngesinde nereye oturtulacaksa o yörüngede araçtan bırakılırlar. Uydular bırakıldıkları yörüngede yıllarca kalırlar. Haberleşme uyduları, Dünya yüzeyinden 36 bin kilometre uzakta yörüngeye oturtulur. Bu yörüngedeki uydu Dünya ile aynı hızda döner. Böylece uydu sanki hep aynı yerde duruyormuş gibi gözükür. Haberleşme uyduları, yerden aldığı radyo dalgalarını alıp başka yerlere aktarır. Bugün televizyon, internet, cep telefonu gibi iletişim araçlarında uydulardan büyük ölçüde yararlanılmaktadır.

Türkiye, son yıllarda uzaya TURKSAT 1B, TURKSAT 1C ve TURKSAT 2A uyduları göndererek haberleşme alanında önemli hamleler yapmıştır. Haberleşme uyduları, gerekli olan enerjilerini kanatlarında ve gövdelerinde bulunan güneş pilleriyle Güneş ten elde ederler. Meteoroloji uyduları atmosferin üstünde bir yörüngede dolanarak sürekli Dünya nın fotoğrafını çekerler. Böylece yeryüzündeki fırtına, kasırga, yağmur gibi hava olaylarını anında iletirler. Bu fotoğraflar ard arda oynatıldığında bulutların hareketleri gözlenebilir. (Hava durumu haberlerinde gösterilen bulut hareketleri bu şekilde elde edilir.) Ayrıca uydular yeryüzünden yansıyan ışınları kullanarak, yeryüzündeki madenleri, tarım ürünlerinin miktarlarını tespit edebilirler. Günümüzde uyduların kullanım alanlarından biri de askerî amaçlar içindir. Uzay Sondaları Güneş sistemindeki gezegen, asteroit, meteor ve kuyruklu yıldızların; büyüklüğü, yapısı, hareket çeşitleri gibi özelliklerini öğrenmek için uzaya gönderilmiş yapay uydulara sonda adı verilir. Sondalar fırlatıldıktan sonra bir daha geri dönmeyecek şekilde bir uzay yolculuğuna çıkarlar. Yakınlarından geçtikleri gök cisimleri hakkında kamera ve değişik araçlarla bilgi toplar ve bunları radyo dalgalarıyla Dünya ya yollarlar. Bundan başka sondalar, yıldızlar, galaksiler, gaz ve toz bulutu gibi uzayda bulunan cisimler hakkında da topladıkları bilgileri Dünya ya yollarlar. Sondalar güneş pilleriyle ürettikleri enerjileri kullanırlar. 3. Uzay İstasyonları Uzay istasyonları, içinde insanların uzun süreler yaşayabileceği ve araştırmalar yapabileceği donanımda yapay uydulardır. Uzay istasyonları bölümler eklenerek genişletilebilecek yapıdadır. İlk uzay istasyonu Rus Salyut 1 adlı istasyondur. 1 ay süreyle uzayda kalmıştır ve sonra devre dışı olmuştur. Ardından yine Ruslar MIR uzay istasyonunu kurmuştur. MIR uzay istasyonu geçen yıl görevini tamamlamış, yer yüzüne düşürülmüştür. Amerikalılar da uzayda 1973 yılında Skaylab adında uzay istasyonu kurmuştur. Uzay istasyonları sayesinde uzun süreli gözlemler yapabilmektedir. Ayrıca yeryüzünde yer çekimi sebebiyle yapılması zor olan deney ve araştırmalar, yer çekimsiz ortamda yapılabilmektedir. Örneğin, kurşun ve alüminyumdan sağlam ve hafif alaşım elde etme, bazı kimyasal kristallerin daha fazla çoğalmasını sağlama, ilâç yapımında yeni teknikler geliştirme, bitki ve hayvan hücrelerinin gelişimini inceleme bu laboratuarlarda yapılabilen çalışmalardan bazılarıdır. UZAY ARAŞTIRMALARI Uzaya araç gönderme Rus ların 4 Ekim 1957 yılında Sputnik-I i göndermesiyle başlamıştır. Yine Ruslar 3 Kasım 1957 de içinde Laika isimli köpek bulunan Sputnik-II adlı aracı gönderdiler. Böylece uzaya ilk canlı gönderilmiş oldu. Ilk insanlı uçuş yine Ruslar tarafından 1961 yılında Vostok I adlı araçla yapıldı. 1. Ay da İlk Adımlar Ruslar ve Amerikalılar arasındaki uzay yarışı çok hızlı gelişti. Rusya ve Amerika uzaya ard arda bir çok araç gönderdi. Rusların Luna II adlı uzay aracı 1959 yılında Ay a çarparak parçalandı. Yine aynı yıl gönderilen Luna III adlı araç ise, Ay ın görünmeyen yüzünün fotoğrafını çekmeyi başardı. 1965 yılında Ruslar ın uzaya gönderdiği Voskhod-II aracındaki astronot, uzay elbiseleriyle uzaya çıkan ilk insan olmuştur. Amerikalılar ın 21 Aralık 1968 günü Apollo-8 adlı uçuşla uzaya fırlattığı Saturn 5 roketiyle Ay yörüngesindeki ilk insanlı uçuş gerçekleştirilmiştir. Yine Saturn 5 roketiyle 16 Temmuz 1969 günü başlayan Apollo 11 adlı uçuşta üç Astronot Ay a doğru yolculuğa başlamış ve 20 Temmuz 1969 da ilk insan Ay yüzeyine ayak basmıştır. Ay a ayak basan ilk insan Neil Armstrong dur. Onun ardından Edwin Aldrin Ay a inmiştir. Bu astronotlar Ay da iki saatten biraz fazla kalarak çeşitli araç ve gereçleri buraya yerleştirmişler ve inceleme yapmışlardır. Daha sonra geri dönüşe geçmişlerdir. 2. Uzayda Yaşamak Uzaya gönderilen ilk araçlarla birlikte, uzayda uzun süreli kalmak için araştırmalar başlamıştır. Bunun için önceleri canlı olarak uzaya köpek gönderilmiş ve onun üzerinde uzayın etkileri araştırılmıştır. Elde edilen bilgilerle insanların uzayda maruz kalacağı etkiler tespit edilmeye çalışılmıştır. Uzayda yer çekimi olmadığı için astronotlar ve cisimler olduğu yerde kalır. Yani cisimler boşlukta yüzüyormuş gibi olur. Uzayda oksijen yoktur. Solunumla açığa çıkan karbon dioksit hemen dağılmayacağı için uzay aracının içindeki hava sürekli filtreden geçirilir. Dolayısıyla uzay aracının içindeki sistem, yaşamak için gerekli oksijeni sağlayacak şekildedir. Uzayda araştırmalar yapan astronotlar kendilerini Güneş in zararlı ışınlarından koruyan, vücut basıncını ayarlayan, gerekli oksijeni sağlayan özel elbiseler giyer ve özel araçlar kullanırlar. Uzayda içi su dolu bir kap ters çevrilse bile içindeki su aşağı doğru akmaz. Havada asılı kalır. Bu yüzden çeşme gibi bir yerden su akmaz. Astronotlar genelde ıslak mendil kullanır. Uzaydaki astronotların besinleri genelde kurutulmuş yiyeceklerden oluşur. Sulu içecekler pipetle içilir. Uzayda yemek yerken yiyeceklerin mideye gitmesi için yer çekimine gerek yoktur. Çünkü sindirim sistemindeki kaslar yiyeceklerin bağırsaklara gitmesi için yeterince güçlüdür. Uzayda yer çekiminin olmaması uzay araçlarında yaşayanların kaslarında tembelleşme, boylarında uzama, iskelet sisteminde değişmelere sebep olur. Astronotlar uzay

araçlarının içinde yatay ve dikey konumda bulunabilirler. Uyurken uyku tulumunun içine girerek belli yerde sabit kalırlar. Uzayda yaşamanın bu ve benzeri pek çok zorluğu vardır. Uzay lâboratuarlarında bu zorlukları aşacak pek çok araştırmalar yapılmaktadır. Gelecekte uzayda dev istasyonlar yapılması plânlanmaktadır. 3. Uzayda Kirlilik Son 30 40 yıldır uzaya gönderilen birçok roketin yakıt tankları, görevini tamamlamış ya da bozulmuş bir çok uydu Dünya çevresinde kontrol dışı olarak büyük hızlarla dolanmaktadır. Bu araçların toplanması oldukça zor ve pahalıdır. Bazen bu araçlar uzaya gönderilen yeni araçlara çarpmakta ve arızalanmalarına sebep olmaktadır. Uzay araştırmaları için ciddi tehlikeler oluşturan bu kirlilik önümüzdeki yılların önemli sorunlarından biri olacaktır. Uzay Kazaları Uzay yolculukları oldukça zorlu çalışmalardan sonra gerçekleştirilebilir. Uzay çalışmaları tarihinde değişik kazalar olmuş ve bunlardan bazıları ölümle sonuçlanmıştır. 1967 yılında Rus Soyuz 1 aracı ile Dünya çevresinde 18 tur attıktan sonra araç atmosfere girdiğinde, sürtünmeyle paraşütü yanan Vladimir Kamarov düşerek ölmüştür. Bu olay uzay çalışmalarındaki ilk önemli kazadır. Yine 1967 yılında üç Amerikalı astronot, Saturn roketi daha kalkmadan komuta odasındaki oksijen sistemindeki arızadan kaynaklanan yangında ölmüştür. Yine 1970 yılında Apollo 12 isimli yolculukla uzaya gönderilen roket Ay a yaklaşırken, komuta bölümünde oksijen ve elektrik sisteminde arızalar çıkmıştır. Bunun üzerine uzay aracı Ay a iniş yapmadan Ay ın etrafından dönüp Dünya ya geri dönmüştür. 1986 da Amerikalılar ın uzaya göndermek üzere ateşlediği Challenger isimli uzay mekiği kalktıktan az sonra patladı. Yine 16 Ocak 2003 te uzaya gönderilen Colombia adlı uzay mekiği 1 Şubat 2003 te atmosfere girdikten sonra infilak ederek parçalandı.