Kur an ve Astronomi Müsl. Astronomiyle İlgilenme Sebepleri Tek Noktadan Başlayan Evren Genişleyen Evren Kâinatın Büyüklüğü Akıl Almaz Evren Yörüngeler Güneşin Akıp Gitmesi Dünya nın Geoit Şekli Güneşin ve Dünyanın Dönmesi Korunan Gökyüzü Meteorda Allah ın Bir liğine İşaret Ozon Tabakasının İncelmesi Uzaya Yolculuk Uzaydaki Varlıklar Dünyalı ve Uzaylıların Buluşması Kaynakça Uzay ve Kur an Lütfen sunuyu, tıklayarak ilerletiniz.
Kâinatı düşünmek, Allah ın varlığını kabule zorlar. Friedrich Schiller (1759-1805).
Kur an ve Astronomi Şu bir gerçek ki, göklerin ve yerin yaratılışında, geceyle gündüzün birbiri ardınca gelişinde, aklını ve gönlünü işletenler için çok ibretler vardır. (Kur an, Al-i İmran [3] 190). Kur an-ı Kerim de 700 ayet kâinat hakkındadır. Kur an ın hedefi, onun iyice araştırılması ve böylece eserden yapana gidilmesidir. Yine Kur an, Allah ın yaratılış kudretine dikkati çekmek için bu kâinat harikalarına işaret eder. Yoksa onun amacı yaratılış yasalarını, astronomi kurallarını ortaya çıkarmak değildir (Prof.Dr. Süleyman Ateş, Kur ân ın Söyledikleri Modern Gökbilimine Uygun Düşmektedir, Vatan Gzt., 15 Haziran 2010).
Müslümanların Astronomiyle İlgilenmelerinin Sebepleri Onlar o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: Ey Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın... (Kur an, Al-i İmran [3] 191). Kur an insanların göklerde olup bitenlere dikkat etmelerini ve onlar üzerinde düşünmelerini ister. Ayrıca namaz, oruç, hac gibi ibadetlerin vakitlerinin tespiti ve kıblenin tayini için astronomiyle ilgilenmek gerekmiştir.
Tek Noktadan Başlayan Evren O küfre sapanlar görmediler mi ki gökler ve yer bitişikti, biz onları ayırdık (Kur an, Enbiya [21] 30). Ayet, göklerle yerin birbirleriyle bitişik olduğundan, ardından da bu ikisinin ayrıldığından bahseder. Büyük Patlamanın (Bing Bang) ilk ânına baktığımızda tek bir noktanın, evrenin tüm maddesini içerdiğini görüyoruz. Yani her şey, hatta henüz yaratılmamış olan gök ve yer bile bu noktanın içinde birbirleriyle bitişikti. Ardından bu maddeler çok şiddetli bir patlama ile ayrıldı.
Genişleyen Evren Ve evreni (göğü) kuvvetimizle kurduk, muhakkak ki onu genişletmekteyiz. (Kur an, Zariyat [51] 47). Evrenin genişlediği fikri ilk kez 1900 lü yıllarda ortaya atılmıştır. 1900 lü yıllardan önce Kur an dışında bunu ortaya koyan herhangi bir kaynak yoktur. 1929 da Amerikalı astronom Edwin Hubble, son derece gelişmiş teleskobuyla tüm galaksilerin birbirinden uzaklaştığını, böylece evrenin genişlediğini gözlemsel olarak ispat etti (Kur an Hiç Tükenmeyen Mucize, 24-30; Taşkın Tuna, Uzay ve Dünya, 24).
Kâinatın Büyüklüğü Uzayın uçsuz bucaksız köşelerinde 100 milyar galaksinin (gök adasının) bulunduğu hesaplanır. Bunlardan biri de samanyoludur. Samanyolunun içinde 200 milyara yakın yıldız ışıldayıp durur. Bunlardan biri de güneştir. Güneşimiz orta büyüklükte bir yıldızdır. Güneşten ortalama 150 milyon kilometre ötede ise, orta çapta bir gezegen olan Dünya dönüp durmaktadır (Ümit Şimşek, Dünya, 5).
Saatte 1.000 km hızla giden bir jet uçağıyla yol alsaydık: Ay: 16.5 gün Mars: 6 yıl 9 ay Venüs: 4.5 yıl Merkür: 10 yıl Jüpiter: 76 yıl Satürn: 152 yıl Uranüs: 425 yıl Neptün: 675 yıl Plüton: 700 yıl Bize en yakın yıldız olan Alfa Centaur a 16 milyon yılda ulaşabilirdik (Taşkın Tuna, Uzay ve Dünya, 15). Akıl Almaz Evren
Yörüngeler O odur ki, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yarattı. Her biri bir yörüngede (felek) yüzmektedir (yesbehun). (Kur an, Enbiya [21] 33). Felek, yuvarlak cisim veya daire demektir. Burada kasıt, güneşin ve ayın uzaydaki yörüngeleridir. Bunlar tıpkı balığın suda yüzmesi gibi uzayda yüzmektedir. Çoğul olan tesbehun fiili, yüzerler demektir. Güneş ve ay anıldıktan sonra tesniye (ikil) yerine çoğul fiil kullanılması, yalnız güneşin ve ayın değil, bütün yıldızların uzayda yüzdüğünü anlatır (Prof.Dr. Süleyman Ateş, Kur ân ın Söyledikleri Modern Gökbilimine Uygun Düşmektedir, Vatan Gzt., 15 Haziran 2010).
Güneşin Akıp Gitmesi Güneş, kendine özgü bir durak noktasına/bir durma zamanına doğru akıp gidiyor. (Kur an, Yasin [36] 38). Güneş saatte 700.000 km den daha büyük bir hızla Solar Apex adı verilen bir yörünge boyunca Vega Yıldızına doğru hareket etmektedir. Dünyanın hem kendi ekseni etrafında, hem Güneşin etrafında dönerken, aynı zamanda Güneş sistemiyle beraber hareket ettiği de unutulmamalıdır.
Dünyanın Geoit Şekli Ve yeryüzünü de yayıp yuvarlattı (dahv). (Kur an, Naziat [79] 30). Dünyanın düz bir tepsi gibi algılandığı bir dönemde Kur an ın bu ayeti bildirmesi, çok dikkat çekicidir. Ayetin Arapçasında geçen dahv kelimesi yuvarlaklık, devekuşu yumurtası gibi anlamlara gelmektedir. Dünyanın şekli, dahv kelimesinin ifade ettiği yuvarlaklığa, devekuşu yumurtasına benzemektedir. Dünyamız da geoittir. Yani tam düzgün küre değildir. Yumurta gibi kutupları basılı, ekvatoru şişiktir (Taşkın Tuna, Uzay ve Dünya, 69).
Güneşin ve Dünyanın Dönmesi Teleskop, 1608 de Hollandalı gözlükçü Hans Lippershey tarafından icat edilmiştir. Galileo Galilei (1564-1642), 1609 da da ilk defa gökyüzünü gözlem yapmakta kullanmıştır. Ortaçağda kilise, evrenin merkezinin Dünya olduğunu söylüyordu. Galileo, deneylerle Dünya nın döndüğünü ortaya koydu. Bu nedenle kilise tarafından müebbet hapse mahkum edildi. Dünya nın, hatta güneşin döndüğü Kur an da, 600 lü yıllarda belirtilmiştir (Kur an, Yasin [36] 38-40).
Korunan Gökyüzü Göğü, korunmuş bir tavan yaptık... (Kur an, Enbiya [21] 32). Atmosferimiz, Dünya ya doğru yaklaşan irili ufaklı pek çok gök taşını eriterek yok eder ve bunların yeryüzüne düşerek canlılara büyük zararlar vermesini engeller. Atmosfer, bunun yanında, uzaydan gelen ve canlılar için zararlı olan ışınları da filtre eder; uzayda -270 o kadar düşen öldürücü sıcaklıktan korur. Atmosferimizin bu özelliği olmasaydı, Dünya da hayat olamazdı. Yine Dünya nın etrafındaki Van Allen Kuşakları ismindeki koruma zırhı da bizi radyasyon bombardımanından korumaktadır (Kur an Hiç Tükenmeyen Mucize, 102-104).
Meteorda Allah ın Bir liğine İşaret Binlerce ışık yılı ötelerde patlayan yıldızlardan etrafa saçılan meteorlar nadiren Dünya ya düşer. Düşen meteorlarda demir (Fe) bulunur. Her insanın vücudunda, 5 cm lik bir çivi yapabilecek kadar demir vardır. Çok uzaklardan gelen bu meteorlardaki demirle, kanımızdaki demirin bileşimi aynıdır..
Ozon Tabakasının İncelmesi Bakmadılar mı üstlerindeki göğe ki nasıl kurduk onu, nasıl süsleyip nakışladık?! Yırtığı, çatlağı da yoktur onun. (Kur an, Kaf [50] 6). Dünyada muhteşem bir denge hâkimdir. Fakat insanların Dünya da yol açtığı yıkım o kadar büyüktür ki, artık Dünya bunu kaldıramaz hâle gelmektedir. Bunun sonucunda da ozon tabakasında incelmeler bile meydana gelmiştir. Bu yıkım durdurulursa, Dünya yeniden kendini onarabilecektir.
Uzaya Yolculuk Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin köşelerinden geçip gitmeye gücünüz yeterse, hadi geçin gidin. Bilgi ve güç (sultan) dışında bir şeyle geçip gidemezsiniz! (Kur an, Rahman [55] 33). Âyette üstün güç diye çevrilen Arapça sultan kelimesi, ileri teknoloji ve itiş gücü olarak anlaşılmalıdır.
Göklerdeki ve yerdeki canlı şeyler de, melekler de yalnız Allah a secde ederler ve hiç de büyüklük taslamazlar. (Kur an, Nahl [16] 49). Uzaydaki Varlıklar
Dünyalı ve Uzaylıların Buluşması Gökleri ve yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları (dabbe) yaratması da O nun âyetlerindendir. O, dilediği zamanda onları bir araya getirmeye kâdirdir. (Kur an, Şura [42] 29). Dabbe, Arapça da ayakları üzerinde yürüyen, sürünen canlı varlık demektir. Akıllı ve akılsız yaratıkları, hisli ve hissiz canlıları kapsar (Lisanü l-arap, III, 380). Müfessir Fahrettin Razi: Bu âyetin dış anlamına göre Cenab-ı Hak yerde yürüyen insanlar gibi, göklerde de yürüyen canlılar yaratmıştır. (Tefsir-i Kebir, V, 38).
Kaynakça Ateş, Süleyman, Kur an ın Söyledikleri Modern Gökbilimine Uygun Düşmektedir, Vatan Gzt., 15 Haziran 2010. Döğen, Şaban, İslam ve Astronomi, 3. bsk., Gençlik Yay., İstanbul Aralık 1996. Kur an Araştırmaları Grubu, Kur an Hiç Tükenmeyen Mucize, 8. bsk., İstanbul Yay., 2005. Şimşek, Ümit, Dünya, Yeni Asya Yay., İstanbul bty. Tuna, Taşkın, Uzay ve Dünya, Yeni Asya Yay., İstanbul 1982. Yeniçeri, Celal, Uzay Ayetleri Tefsiri, Erkam Yay., İstanbul 1995. Nisan 2013