Contention Between Huns (Hsiung-Nu) and China on North Line of Silk Road



Benzer belgeler
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 5.ders. Dr. İsmail BAYTAK. İlk Türk Devletleri TABGAÇLAR

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Dünya üzerindeki herhangi bir yerde Güneş in tam tepe noktasında olduğu an saat kabul edilir. Buna göre ayarlanan saate yerel saat denir.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

21. Yüzyılda İpek Yolu

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

Gürkan Genç, 1979 yılının Ocak ayında dünyaya geldi. Hemen hemen her çocuk gibi en büyük tutkusu bisikletiydi. Radyo-Televizyon-Sinema bölümünden

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: km2 NÜFUSU: RESMİ DİLİ: İngilizce

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

Ulaşım Coğrafyası. Konu 10 Ulaşım biçimleri (Deniz ulaşımı)

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan :25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs :22

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

(Change of Water Masses-Dust Storms Interaction in Syria and Iraq) Suriye ve Irak taki Su Kütlelerindeki Değişimin Toz Fırtınaları ile İlişkisi

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti): Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devletî):

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

Finlandiya nın Tarihçesi

Nüfusu. Tarım ve Hayvancılık Sanayi. Coğrafi Konumu. Turizm Ulaşım. Yer Şekilleri. İklimi

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

Yönler ve Yön Bulma. Yönler ikiye ayrılır.

Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Ders Adı : UYGARLIK TARİHİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 5. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

İSLÂM ÖNCESİ İRAN DA DEVLET VE EKONOMİ -SÂSÂNÎ DÖNEMİ- (M.S )

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Kent Devleti nden Akdeniz İmparatorluğuna: İtalya da Fetih ve Genişleme

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

III. ÜNİTE: İLK TÜRK DEVLETLERİ 2. KONU: ORTA ASYA DA KURULAN İLK TÜRK DEVLETLERİ

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

KÜTAHYA ADININ KÖKENİ VE TARİHİ

SUSURLUK. TiCARET BORSASI. Ekonomik İstatistik Raporu SAYI : 2

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

Parça İle İlgili Kelimeler

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

DENİZLERDE BÖLGESEL SU ÇEKİLMESİNİN METEOROLOJİK ANALİZİ

Test. Coğrafi Konum BÖLÜM 3

Transkript:

International Journal of Central Asian Studies Volume 17. 2013 Contention Between Huns (Hsiung-Nu) and China on North Line of Silk Road Murat Ö ztürk Fırat University, Turkey Abstract: According to a old belief, Chinese started Silk Road from Sin-kianf oases in 136 A.D. It is thought that, this road was used by Indian traders to arrive the last stop at Lanzhu, by following Yellow River in Chinese territory. This may count as precise information bu history of trade is nearly older as history of humanity. But main target of Silk Road is Roman Empire so this trade should be started during the foundation and development period of Roman Empire. Silk Road starts from China and follows two main routes. One of these routes circles Taklamakan desert and Tarim Basin and arrives oases in North and South of the desert. And then traders pass through from south and north of Tien-Shan Mountains. Route goes from north of mountains is longer. Route gets in Tarim Basin is a bit longer from the route that goes to Kashgar from south but less precipitous than it. Steppe people always interested in these areas. There were small dynasties on these oases lands during the Hun (Hsiung-nu) period. These productive agricultural lands had vital importance for Huns who wanted to make agriculture or get cereal. When Silk Road routes and Lobnor city, founded on crossroads of trade routes in the east region of oases, are

248 Murat Ö ztürk added to importance of agricultural areas, contentions occured between Huns and Han State (China) to dominate this territory. Key Words: Huns (Hsiung-nu), China, Silk Road, Tarim Basin, Trade Ö zet: Eski bir inanışa göre Çinliler, İpek Yolu nu M.Ö. 136 da Sin-kiang vahalarından başlatmışlardır. Bu yolun M.Ö. V. yüzyıldan sonra Hintli tüccarlarca Çin topraklarındaki Hoang-ho (Sarı Irmak) üzerinden Lan-çu daki (Lanzhu) son durağa varmak için kullanıldığı sanılıyor. Bunlar kesin bilgiler sayılabilir ancak ticaretin tarihi, neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. Fakat İpek Yolu nun ana hedefi Roma İmparatorluğu olduğu için bu ticaret, Roma nın kuruluş yıllarına yakın bir dönemde başlamış olmalıdır. İpek Yolu nun Çin den başlayıp takip ettiği iki ana rotadan biri Tarım Havzası ve Taklamakan Çölü nü çevreler ve bu çölün kuzey ve güneyindeki vahalara varılır. Buradan Tanrı Dağları nın güneyinden geçilerek batıya devam edilir. Bazen Tanrı Dağları nın kuzeyinden giden kervanlar da olmuştur ancak bu yol daha da uzundur. Bu yoldan ticaret güney yolundan daha sonra başlamıştır. Tarım Havzası bölgesine giren rota, daha güneyden gidip Kaşgar a varan yola göre biraz daha uzundur fakat daha az sarptır. Bu yol, bozkırlıların da ilgi alanıdır. Burada Asya Hunları döneminde, küçük beylikler vardı. Bu çok verimli tarım sahaları, ziraat yapmak ya da tahıl elde etmek isteyen Hunlar için hayati derecede önemli bir bölgeydi. Bu değerin yanına, İpek Yolu güzergâhı, bu bölgenin doğusunda bulunan ticari yolların kavşak noktası Lobnor şehri

İpek Yolu Kuzey Hatti Ü zerinde Hun-Ç in Mücadelesi 249 de eklenince, bu bölge için Hunlar ile Çin yani, Han Devleti arasında bu bölgeyi elde etmek için mücadelelerin olması olağandır. Anahtar Kelimeler: Hunlar, Çin, İpek Yolu, Tarım Havzası, Ticaret GİRİŞ Tüm Dünya da kabul edildiği üzere, ipeğin ilk üretildiği ülke Çin dir. Çin de M.Ö. 1450 lerde başlayan Shang Sülalesi döneminde, ipekli kumaşların kullanıldığını gösteren çeşitli buluntular vardır. Ancak Çin de ipeğin varlığı bu tarihten daha da eski dönemlere gitmektedir. Wolfram Eberhard da bu görüştedir. İpek böcekçiliğinin Güney Çin den geldiğine dair şüphe yoktur ve eskiden yalnız ipek böceği tırtıllarının iplikleri değil, başka tırtıllarınkini de kullanırlardı. Bulunan ipekli kumaş bakiyeleri, dokumacılık tekniğindeki büyük gelişmeleri göstermektedir (Eberhard, 1995, s. 29) İpek bir endüstri ürünü haline gelmedin önce, sadece imparatorun, ailesinin ve yakın akrabalarının özel kullanımı için üretilmekteydi. İmparator saray içinde beyaz ipekten bir rop, saray dışında ise sarı ipekten bir rop, imparatorun eşi ile ahtın varisi de sarı ipekten yapılmış elbiseler giyerlerdi. Anlaşıldığı kadarıyla, ilk başlarda yalnız imparator ailesinin ihtiyacı için tahsis edilen ipek, Çin in büyüklü küçüklü birçok devlete bölünmesi ve dolayısıyla hükümdar ailelerinin çoğalması nedeniyle ipek üretiminde devamlı bir artış meydana gelemeye başlamıştır (İzgi, 1984 s. 91). Bilindiği gibi Çin, tarih boyunca büyüklüğü değişen bir devlet olmuştur. Bazen bu değişim çok hızlı olmuştur. Bir bölünme sonucu birden birkaç yönetici hanedanlığın aynı

250 Murat Ö ztürk anda ortaya çıktığı görülmüştür. Bu nedenle hükümdar sayısı artınca, ipeğe olan talep de artmıştır. Çin in gerçekten güçlendiği Han Dönemi (M.Ö. 206-M.S. 220) ne gelindiğinde, özellikle Wolfram Eberhard ın İngilizce gentry kelimesiyle tanımladığı, yöneticilere yakın, varlıklı, edebiyatla, sanatla ilgilenen, zenginleşme neticesinde lükse düşkün olan kesimin ortaya çıkıp genişlemesi, ipeğe olan iç talebi arttırmıştır. İpek artık Ç in sarayının dışına da çıkmaya başlamıştır. Bu değişim çok da hızlı olmuştur. 1. İPEK TİCARETİNİN BAŞLAMASI M.Ö. 753 yılında Partlar ile Romalılar arasında yapılan Carrhae Savaşı, Romalıların yenilgisiyle son bulmuş ve Romalıların Toroslar ve Fırat Nehri nin doğusuna yayılmaları engellenmiştir. Bunun yanında bu savaşın diğer önemli bir tarafı da Romalı askerler tarafından ilk defa görülen parlak renkli, altın işlemeli bayraklar, belki de Batı dünyasının ipekle ilk karşılaşması olmuştur. Carrhae Savaşı nın üzerinden 30 yıl geçmeden Roma da yapılan bir törende Sezar ın başının üstündeki gölgeliğin Romalılar tarafından görülmesi (Doğu ya seyahat edenler bir tarafa bırakılacak olursa) ipeği ilk defa ülkelerinde tanımalarına sebebiyet vermiştir. Seneler geçtikçe Romalıların ipeğe ilgileri ve ipek talepleri artmıştır (İzgi, 1984, s. 92). İpeğin Roma ya ilk ulaşması ile ilgili bu bilgi çok değerlidir. Burada dikkatlerden kaçmaması gereken en önemli noktalardan biri, Part Devleti nde ipekli dokumaların varlığıdır. Demek ki Part Devleti ile Çin arasında ipek ticareti Carrhae Savaşı ndan yani M.Ö. 753 ten önce başlamıştır. Bilindiği gibi Part Devleti Çin e göre batıdadır ve oldukça uzaktır. Bugünkü Türkmenistan toprakları ve

İpek Yolu Kuzey Hatti Ü zerinde Hun-Ç in Mücadelesi 251 İran toprakları başta olmak üzere geniş bir alanı kapsar. Çin ile bu ülkenin arasındaki mesafe oldukça fazladır, dört beş bin kilometreyi bulur. Bu uzun mesafelere rağmen ipek ticareti mevcuttur ve Carrhae Savaşı ndaki karşılaşmadan çok kısa bir süre sonra ipek, Roma topraklarına da girmiştir. İpek, bu uzun mesafeleri bazı aracı kabileler vasıtasıyla aşıyordu. Batıda bunların başında Sogdlular gelir. Fakat ipek buraya ulaşana kadar da özellikle Türk kavimleri vasıtasıyla taşınıyordu. Çünkü aradaki coğrafyada Türkler yaşamaktaydı. Ç inlilerin ipek üretim tekniklerini sır gibi sakladıklarını biliyoruz. Bununla beraber esasen iki tür ipekten bahsetmek mümkündür: Bunlardan ilki dünyaca meşhur olan yarı mamül Çin ipeğidir. Ancak bir de yaban ipek böceği ipeği olarak tabir edilen ve İran ın kuzeydoğusu ile Ege adalarında yetiştirilen bir tür vardır. Yaban ipeğinin Çin ipeğine nispetle en büyük eksiği renklerinin birbirine uymamasıdır. Dolayısıyla Çin ipeği yaban ipeğine göre çok daha makbuldü (Koç, 2009 s. 3). İşte bu sebeple, Dünya piyasasında Çin ipeğine rakip olabilecek bir ürün yoktu. Bu durumda Çin de bu değerli mamulün üretim tekniklerini sır gibi saklıyordu. Kurnaz Çinliler, yabancılar ipeğin kaynağını sorduklarında, koyunların yününden elde ettiklerini söylüyorlardı. Hileli tarife göre, yılın belli bir döneminde üzerine su serpilmek suretiyle ıslatılarak Güneş in altında bırakılan yün, sonrasında tarama işlemine tabi tutularak dokumaya hazır, harikulade ipek haline getirilmiş oluyordu (Koç, 2009 s. 3). Bu gizlilik sebebiyle üretimin sadece Çin in elinde olması da ipeğin değerinin yüksek olmasına sebep olmuştur. 2. HUNLARIN TİCARET YOLLARINDAKİ HÂKİMİYETİ

252 Murat Ö ztürk M.Ö. III. yüzyıldan itibaren devlet teşkilatına sahip olan Hunların bölgedeki varlıkları ve etkinlikleri çok daha eskiye gider. Burada bu konunun detaylarına girmeyeceğiz fakat Hunlar en güçlü oldukları dönemde, yani Mao-tun döneminde İpek Yolu nun en önemli güzergâhlarının geçtiği bölgeleri ele geçirdiler. İpek Yolu nun Çin den başlayıp takip ettiği iki ana rotadan biri Tarım Havzası ve Taklamakan Ç ölü nü çevreler ve bu çölün kuzey ve güneyindeki vahalara varılır. Buradan Tanrı Dağları nın güneyinden geçilerek batıya devam edilir. Bazen Tanrı Dağları nın kuzeyinden giden kervanlar da olmuştur ancak bu yol daha da uzundur. Bu yoldan ticaret güney yolundan daha sonra başlamıştır. Tarım Havzası bölgesine giren rota, daha güneyden gidip Kaşgar a varan yola göre biraz daha uzundur fakat daha az sarptır. İşte bu yol, bozkırlıların da ilgi alanıdır. Bu ilginin sebebi hem ticaret yolları, hem de çok değerli ziraat sahalarıdır. Orta Asya çok geniş bir coğrafya olmasına rağmen, verimli tarım yapılabilecek alanlar, büyüklüğe oranla oldukça sınırlıdır. Bu durumun temel sebebi, karasallığın yüksek etkisidir. Orta Asya da karasallığın yüksek olmasının sebebi ise, kıtanın büyüklüğü dolayısıyla iç bölgelerin denizden çok uzak olması ve özellikle doğuda, dağların denize paralel biçimde uzanması nedeniyle, deniz etkisinin iç bölgelere sokulamamasıdır. Fakat Orta Asya da bazı bölgeler arasında büyük zıtlıklar da görülebilmektedir. Dağlık bölgelerin etkileri coğrafi çeşitliliği arttırmaktadır. Orta Asya, su kaynakları için dağlara bağımlıdır. Ovalar üstünde pek yağış bırakmayan hava kitleleri, dağların rüzgâr alan yamaçlarına yükselince soğur ve çoğunlukla, bu yamaçlara ve doruklara bol yağış indiren düşük bir doyum noktasına ulaşırlar. Oysa rüzgâr yönünde olmayan taraf az yağış alır. Bu sürecin bir sonucu olarak,

İpek Yolu Kuzey Hatti Ü zerinde Hun-Ç in Mücadelesi 253 yüksek dağ sıraları suların toplandığı ve yazın çözülüp çakıl kaplı eteklerden dağ ırmakları olarak vahalara dökülmek üzere, mevsimlik karlar ve daha kalıcı buzullar halinde stoklandığı depolar olmaktadır (Taafe 2000, s. 37). Vaha topraklarının verimliliği, orografik (dağ kökenli) nemin yanı sıra, genellikle dağ ırmaklarının taşıdıkları tortuların eğim azalınca çökmesiyle oluşan alüvyon ovaları olmalarından ileri gelmektedir. Bir bakıma, dağlara bağımlı vahalar, Çin Türkistanı nın ve Moğolistan ın çoğu yerlerinin kuruluğuna karşılık, dört bir yanı dağlarla çevrili bir alan oluşturarak, yerel bir ödül meydana getirmektedir (Taafe 2000, s. 37). Ancak bu ödül bir devlete ya da millete değil, bölgeye bahşedilmiştir. Bu nedenle özellikle Tarım ve Turfan havzaları, Hun Devleti ile Çin i sık sık karşı karşıya getirmiştir. Tarım ve Turfan havzalarının bulunduğu alana Çin Türkistanı (Sin-kiang) da denir. Hunların yeni yeni teşkilatlandığı dönemlerde krallık biçiminde 26 küçük devletin bulunduğu bölge tarım için çok elverişlidir. Güneyde yazın 26 dereceyi bulan, kışın ise ancak 8 dereceye düşen, fazla soğuk olmayan, ama çok kuru iklimli, kuzeydoğuya doğru çukurlaşan badem biçimindeki büyük çöküntü bölgesi Tarım Havzasıdır. Çok yüksek dağlara ender rastlanan bu nispeten alçak havzada, yaklaşık 1600 metre yüksekliğinde alçak tepeler ve örneğin Turfan daki gibi deniz seviyesinin 170 metre altında boğucu çöküntü bölgeleri vardır (Roux 2006, s. 25). Turfan Havzası da benzer özellikler göstermektedir. Bu havzalar tarım alanı olmalarının dışında doğudan batıya açılan ticaret yollarının da ilk kapısıydı. Bu iki havzanın orta kesiminde Lobnor (Lopnur) Bataklığı görülür. Bugün bataklık olan bu noktada 1970 den önce Lobnor Gölü vardı. Bu gölün kenarında da Mao-tun döneminin en önemli ticaret şehri Lou-lan vardı. Bu şehir, Çin den çıkıp

254 Murat Ö ztürk batıya giden ticaret kervanlarının ilk konaklama noktasıydı. Lou-lan dan sonra yol Takla-makan çölünü geçmek için ikiye ayrılır ve batıya devam ederdi. Zaman zaman İpek Yolu nun, bölgedeki siyasi duruma, değişen sınırlara, güç dengelerine göre rota değiştirdiği görülmüştür. Fakat bu değişim sınırlıdır. Çünkü coğrafyanın verdiği imkânlar sınırlıdır. Orta ve Doğu Asya dan batıya gidebilmek için güzergâhlar yukarıda bahsettiğimiz gibi bellidir. Bazen rotalarda küçük değişiklikler olsa da bu değişiklikler coğrafi şartlara bağlı olarak kısa mesafelerde yapılır ve sonra tekrar ana rotaya bağlanılır. M.Ö. 141 yılına gelindiğinde, Çin in kuzeyinde, bin yıldan fazla bir süredir bulunan Hunlar için önemli bir tehlike ortaya çıkmıştı. Bu tehlike Han Devleti tahtına oturduğunda henüz 16 yaşında olan ve M.Ö. 86 yılına kadar tahtta kalacak olan akıllı ve yetenekli Han imparatoru Wu-ti idi. İmparator Wu-ti tahta geçtiğinde yaşının küçük olması ve Hunların o dönemde oldukça güçlü olmaları sebebiyle, Hunlara hemen ve tek başına saldırmaya cesaret edememiştir. Bu nedenle, Hunların daha önce yenerek yurtlarından ettiği Yüeçiler ile Hunlara karşı ittifak kurmayı planladı. Bu amaçla generallerinden Chang-Ch ien i Yüeçileri ikna etmek üzere batıya yolladı. Chang-Ch ien in görevi batıya doğru yola çıkarak, Hunların yerlerinden ettiği Yüeçilerin yeni yerlerine giderek, onlara Hunlara karşı işbirliği anlaşması yapmayı teklif etmekti. Elçi, Hunların çektirdiği büyük eziyetleri hatırlatarak Yüeçileri yeniden eski toprakları olan Kansu ya yerleşmeleri konusunda ikna edecekti. Yüeçiler bugünkü Afganistan ın kuzeyinde bulunuyorlardı. Yani Chang- Ch ien in kat etmesi gereken yol, yaklaşık 6500 km idi (Baykuzu, 2012, s. 67). Çinlilerin batıya doğru uzun yolculukları ilk olarak bu seferle başlamış oluyordu. Burada Wu-ti nin esas amacı, Doğu Türkistan (Sin-

İpek Yolu Kuzey Hatti Ü zerinde Hun-Ç in Mücadelesi 255 Kiang) daki verimli topraklarını ve dolayısıyla İpek Yolu nun en önemli rotalarını kontrol etmekti. İşte bu stratejik ve ekonomik değeri yüksek bölgeyi elde etmek amacıyla başlayan seyahat, Çin in batıyı keşfi gibiydi. Bu keşifle beraber, Çin in bir diğer amacı da sadece kendisinin ürettiği çok değerli bir ürün olan ipeğe yeni pazarlar bulmaktı. Kaynaklarda bu amaç açık olarak belirtilmese de Chang-Ch ien in seyahatinden kısa bir süre sonra Part Krallığı ile ipek ticaretinin başlaması, batıya seyahatle böyle bir amacın da var olduğunu göstermektedir. M.Ö. 115 te Part Kralı Mithridates in Wu-ti ile ticaret anlaşması yaptığı görülmektedir (Thorley J, 1971, s. 73). Bu ticarette bizi ilgilendiren bölüm, Hunların ticaret kervanlarına olan ilgisi ve zaman zaman bu kervanların içinde bulunmaları ve bu stratejik bölge için Çin ile yaptıkları mücadelelerdir. Chang Ch ien in Batı Ülkelerine Seyahati (Tun Huang Bin Budha Mağaraları No:323, Erken T ang Dönemi

256 Murat Ö ztürk Tilla Deniz Baykuzu nun Asya Hun İmparatorluğu adlı eserinden alınmıştır.) 2. HUNLAR İLE ÇİN İN İPEK YOLU ÜZERİNDEKİ MÜCADELELERİ İpek Yolu nun mevcudiyeti coğrafyacı Ptolemeè tarafından da doğrulanmıştır. Selefi olan Tir li Marin den Ptolemeè nin öğrendiğine göre, Makedonyalı bir tüccar olan Maes Titianios adında biri, M.S. I. yüzyılda adamlarına, bu yolun izini ve mesafe taşlarını buldurmuştur (Grousset, 2010, s. 70). Bu ticaret yoluna İpek Yolu adının verilmesi XIX. Yüzyıla denk gelmektedir. Sinolog ve Doğu coğrafyacısı Ferdinand von Richtgofen, XIX. Yüzyılda ticari ilişkilerden bahsederken bu kıtalar arası yolu, Büyük İpek Yolu olarak adlandırmıştır. Bu terim çok isabetli olmuş ve bilimsel literatüre girmiştir (Buryakov, 2002, s. 208). Çin in yayılmacı politikalarının Wu-ti zamanında başladığını belirttik. Bu yayılmanın en önemli amacı, ticaret yollarını ve dolayısıyla tarım sahalarını ele geçirmekti. Orta ve Doğu Asya da doğu-batı istikametinde bulunan geçitlerin sayısı azdır. Bu nedenle Han Devleti nin Tarım Havzası nı almaktan başka çaresi yoktur. Yol daha kuzeye çevrilse yine Hunların içine girilecek, güneye dönüldüğünde ise çok yüksek dağları aşmak gerekecekti. Bu nedenle Wu-ti hemen batıya yöneldi ve müttefik arayışına girişti. Bunun yanıda güzergah üzerinde askeri garnizonlar kurdu. Ancak bu bölgeden Hunların kesin olarak uzaklaştığını görmek Wu-ti ye nasip olmamıştır. Hunlardan bu kıymetli bölgeden M.Ö. 60 yılında uzaklaşmıştır. Dikkat edilirse Çin in tekrar bu bölgeye yerleşmesi, çetin savaşlar sonucu çok uzun yıllar sonra gerçekleşmiştir. Esasen daha önceden de bölgeden yavaş yavaş kopmaya

İpek Yolu Kuzey Hatti Ü zerinde Hun-Ç in Mücadelesi 257 başlayan Hunlar, burayı tamamen ve kesin olarak kaybettikten sonra, yaşanan iktisadi darlık sebebiyle bölünme ve yıkılma sürecine girmişlerdir. Hunların Sin-Kiang üzerindeki hâkimiyeti bazen bizzat bölgeye yerleşerek, bazen de bu bölgedeki küçük krallıklara kendisine vergi vermek suretiyle gerçekleşmiştir. Hunlar güçlü oldukları dönemde İpek Yolu ticaretine katılmış, bu yolu kontrol etmiş ve yoldan geçenlerden vergi ya da haraç almışlardır. Hunlar, ticaret de dâhil olmak üzere tüm bu ek kaynaklardan bir anda vazgeçebilirlerdi. Ç ünkü sürüleriyle yetinebilir, yalnızca bunlardan elde ettikleriyle yaşayabilirlerdi (Roux, 2006, s. 48). Hun ekonomisi aslında genel anlamda kendisine yetebilen bir ekonomidir. Fakat bozkırlı, genelde azla yetinebilen ve asgari şartlarla geçinebilen birey olduğundan, güçlenince, farklı ve lüks mallara ilgi duymuştur. Hunların ticaretine katıldıkları malların arasında en önemlisi haliyle ipekti. Hunlar bu ticarete katılarak, pek çok ihtiyaçlarını karşılayabilmişlerdir. Çin, ipeği Hunlar gibi komşularına hediye ve haraç olarak da verirdi. Bunun yanında Çin in ipeği kullandığı bir başka politikası da ürettiği ipeği Çinli olmayan, bozkırlı tüccar ve komisyonculara vererek, onları ipek ticaretine dâhil etmesiydi. Tabii ki bu konuda Hunlar da oldukça istekli, hatta baskıcıydı. Bu durum, Çin ve Orta Asya arasındaki ilişkilerdeki ekonomik etkenin başlıca noktasının, kervan tüccarlarını ve komisyoncuları çekerek, Çin in artan ipek üretiminden ve ipek üretilen alanlardan kuzeylileri uzaklaştırmayı ifade eder (Lattimore, 1967, s. 492). Uzak ülkeler arasında ticaret yapmak, bozkır kavimlerine daha uygundur. Güçlü hayvanlar ve yüksek taşıma kapasitesini bu kavimler daha kolay elde edebilir. Bu nedenle Ç in,

258 Murat Ö ztürk bozkırlıları bu ticarette aracı olarak kullanmayı seçmiş olabilir. Hunlar zaten uzun mesafeler arasında gidip gelmeye alışkındırlar. Bunun yanında, bölgede sürekli olarak hareket eden Hunlar, yolları, coğrafi şartları, iklimi çok daha iyi biliyorlardı. Bir Çinlinin ülkesinden kalkıp yeni keşfedilen uzun yollarda gidip gelmesi mümkün değildir. Bu uzun seyahatler, toprağa bağımlı, yerleşik Çinlilere pek uygun değildi. Bozkırlılar bu konuda daha başarılıdırlar. Bu nedenle kıtalar arası ticaret ve nakliye, bozkırlıların daha kolay yapabileceği bir iktisadi faaliyettir. Çin kaynakları arasında böyle uzun yolculuklar yapan tüccarlardan uzun uzadıya bahsedilmemesi de Lattimore un savını güçlendirmektedir. Zira Çin kaynakları, karanlık ülke, uzak diyarlar, büyücüler ülkesi gibi mitolojik ifadeleri kullanmaya pek heveslidir. Eğer Çinli tüccarlar böyle uzun yolculuklar yapmış olsalardı, bu maceralar mutlaka kaynaklarda abartılı bir biçimde yer bulurdu. Çünkü elçi Chang-Ch ien in yaptığı gibi sadece birkaç örneği olan uzun seyahatler bile kaynaklarda geniş yer bulabilmiştir. Hatta abartılı bir biçimde anlatılmıştır. Netice itibariyle, ipek trafiğinin büyük kısmı, Orta Asyalı kervan tüccarları ile komisyoncuların elindeydi (Lattimore, 1967, s. 493). Fakat Hunlar kuzeye itildikten sonra, Hunları memnun etmenin Çin açısından gereği kalmamıştır. M.S. 60 yılında Kuzey Hunları Çin Türkistanı (Sinkiang) nı yani Tarım Havzası nı tekrar ele geçirmek için büyük bir akın düzenlemişlerdir. Bu akının sebebi kıtlıktı. Hunlar buraya yerleşti fakat 90 yılında ünlü Çinli general Pan Ch ao bu bölgeyi geri aldı. Ticaret yolu boyunca, askeri birlikler ile beraber Çinli tüccarlardan oluşan ticaret kolonileri yerleştirildi. Böylece Çin den başlayıp Tarım Havzası na gelen tüm ticaret yolları tamamen Çinlilerin eline geçti (Thorley J, 1971, s. 72). Bu kayıpla beraber zaten kıtlıkla mücadele eden Hunlar, bir

İpek Yolu Kuzey Hatti Ü zerinde Hun-Ç in Mücadelesi 259 iktisadi kaynağı daha yitirmiş oldular. Böylece ilerleyen yıllarda da kuzeye çekilmeye devam eden Hunlar, bölünme sürecine girdi. Fakat M.S. 29 yılından itibaren Çin de yaşanan iç problemlerin etkisiyle tekrar güçlenen Hunlar, yeniden bu bölgeye hâkim olmaya başladılar. Bu güçlü dönem M.Ö. 150 yılına kadar devam etti. Bu dönemden sonra Hun adı, Çin kaynaklarında bir devlet adı olarak değil, bir boy adı olarak görülmeye başlandı. TARİH BOYUNCA İPEK YOLU NUN GÜZERGÂHLARI (Silk Road Routes) * Harita 1: Tarih Boyunca İpek Yolu Güzergâhları * Verimli ve Kazançlı Türkistan (Sin-Kiang) Bölgesi

260 Murat Ö ztürk KAYNAKLAR Baykuzu Tilla Deniz, (2012) Asya Hun İmparatorluğu Tarihi, Kömen Yayınları, Konya, s. 67 Buryakov Luriy F., (2002) Eski ve Orta Çağ Dönemlerinde Büyük İpek Yolu Üzerindeki Orta Asya Türkleri, Türkler Ansiklopedisi, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, Cilt 3, s. 208-214 Eberhard Wolfram, (1995), Ç in Tarihi, Türk Tarih Kurum Yayınları, 3. Baskı, Ankara Grousset Renè, (2010), Bozkır İmparatorluğu, (Çev. Dr. Reşat Uzmen), Ötüken Neşriyat, 6. Basım İstanbul 2010, s. 70 İzgi Özkan, (1984), Çin ile Batı Arasındaki İpek Yolları (8. YY a Kadar), Hacettepe Ü niversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, Ankara, s. 91-97 Koç Ü mit, (2009) Savaştan Sanata İpek 1450-1650, Manas Yayınları, Elazığ Lattimore Owen, (1967), Inner Asian Frontiers of China, Beacon Press, Boston USA Nienhauser William H., (2010) The Grand Scribe s Records The Memoirs Of Han China, Vol. IX, Part II, Indiana University Press, Bloomington USA Roux Jean Paul, (2006), Orta Asya Tarih ve Uygarlık, Kabalcı Yayınevi, 2. Baskı, İstanbul 2006 Taafe Robert N., (2002), Coğrafi Ortam, Erken İç Asya Tarihi, (Ç ev. Mete Tunçay), Editör: Denis Sinor, s. 33-61

İpek Yolu Kuzey Hatti Ü zerinde Hun-Ç in Mücadelesi 261 Thorley J., (1971), The Silk Trade Between China and Roman Empire At Its Height A.D. 90-130, Greece&Rome Second Series, Vol: 18, No: 1 (April), s. 71-80 Received 19 Sep 2013, Screened 9 Oct 2013, Accepted 13 Nov 2013