Anlamlı Öğrenmede Organize Edici Bilgiler



Benzer belgeler
D.AUSUBEL. Anlamlı Öğrenme

Sıvılarda Basınç. Sıvıların basıncı, sıvının yoğunluğuna ve sıvının derinliğine bağlıdır.

ÖĞRENME ALANI: Kuvvet ve Hareket 2.ÜNİTE: Kaldırma Kuvveti ve Basınç. Kaldırma Kuvveti

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II

8. Sınıf II. Ünite Deneme Sınavı Farklılık Ayrıntılarda Gizlidir

CĠSMĠN Hacmi = Sıvının SON Hacmi - Sıvının ĠLK Hacmi. Sıvıların Kaldırma Kuvveti Nelere Bağlıdır? d = V

A) P 2 >P 1 >P 3 B) P 3 >P 2 >P 1 C) P 3 >P 1 >P 2 D) P 2 >P 3 >P 1

KATI BASINCI: Özellikler: 1. Eğer zemine uygulanan kuvvet zemine dik değilse, kuvvetin dik bileşeni alınarak basınç bulunur.

BASINCA SEBEP OLAN ETKENLER. Bu bölümü bitirdiğinde basınca sebep olan kuvvetin çeşitli etkenlerden kaynaklanabileceğini fark edeceksin.

KATILARIN ve DURGUN SIVILARIN BASINCI

KALDIRMA KUVVETİ. A) Sıvıların kaldırma kuvveti. B) Gazların kaldırma kuvveti

3. ÜNİTE BASINÇ ÇIKMIŞ SORULAR

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi

Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları:

AKIŞKAN STATİĞİNİN TEMEL PRENSİPLERİ

Pamukkale Üniversitesi. Makine Mühendisliği Bölümü. MENG 219 Deney Föyü

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET

Açık hava basıncını ilk defa 1643 yılında, İtalyan bilim adamı Evangelista Torricelli keşfetmiştir. Yaptığı deneylerde Torriçelli Deneyi denmiştir.

Öğretim Etkinliklerini Planlama

BASINÇ ( SIVILARIN BASINCI )

F KALDIRMA KUVVETİ (ARCHİMEDES PRENSİBİ) (3 SAAT) 1 Sıvıların Kaldırma Kuvveti 2 Gazların Kaldır ma Kuvveti

MATEMATİĞİN DOĞASI, YAPISI VE İŞLEVİ

Stratejiler 4. Sunuş yoluyla Buluş yoluyla Araştırma-inceleme yoluyla Tam öğrenme İşbirliğine dayalı öğrenme

MADDE VE ÖZELIKLERI. Katı, Sıvı ve Gazlarda Basınç 1

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü SANAT VE TASARIM ALANI GUAJ BOYA RESİM KURS PROGRAMI

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKLA İLETİŞİM KURS PROGRAMI

Kütle. Kütle, bir cismin sahip olduğu madde miktarıdır. m (mass ) harfi ile gösterilir.

DENEY 3. MADDENİN ÜÇ HALİ: NİTEL VE NİCEL GÖZLEMLER Sıcaklık ilişkileri

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Bölüm-8 SIVI AKIŞKANLARDA BASINÇ. Akışkanlar sıvı ve gaz olarak ikiye ayrılırlar.

2. Basınç ve Akışkanların Statiği

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme İLETİŞİM

Tam Öğrenme Kuramı -2-

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİMİ LİDERLİK EĞİTİMİ KURS PROGRAMI

ÖĞRETİM STRATEJİLERİ. DERS 2 Pedagojik Formasyon

METEOROLOJİ. IV. HAFTA: Hava basıncı

SIVILAR YÜZEY GERİLİMİ. Bir sıvı içindeki molekül diğer moleküller tarafından sarılmıştır. Her yöne eşit kuvvetle çekilir.daha düşük enerjilidir.

BASINÇ VE KALDIRMA KUVVETI. Sıvıların Kaldırma Kuvveti

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ ORGANİZASYONU KURS PROGRAMI

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI

% 83 % 10 % 4 % 2 % 1. Görme. İşitme. Koklama. Dokunma. Tatma

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

* Gündüz kapalı bir havada odamızda yönümüzü pusulasız nasıl bulabiliriz?

Basınç ve Kaldırma Kuvveti

Basınç ve Kaldırma Kuvveti

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI DİKSİYON KURS PROGRAMI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ ALANI

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKLARDA DUYGU VE DAVRANIŞ KURS PROGRAMI

*Öğrenme, öğrencilerin fikri katılımını ve uygulamasını gerektirir. *Kendi başına açıklama ve gösterim, Uzun süreli öğrenmeyi sağlamaz.

Akışkanlar Mekaniği Yoğunluk ve Basınç: Bir maddenin yoğunluğu, birim hacminin kütlesi olarak tanımlanır.

Program Geliştirme ve Öğretim. Yard. Doç. Dr. Çiğdem HÜRSEN

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI 0-72 AY ÇOÇUK GELİŞİMİ KURS PROGRAMI

MANOMETRELER 3.1 PİEZOMETRE

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKTA TEMEL İHTİYAÇLAR KURS PROGRAMI

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

Tanım Akışkanların Statiği (Hidrostatik) Örnekler Kaldırma Kuvveti Örnek Eylemsizlik Momenti Eylemsizlik Yarıçapı

Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır.

Ödev 1 ve Cevapları. K. mol

Öğrenme ve Öğretim İlkeleri

Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma

O )molekül ağırlığı 18 g/mol ve 1g suyun kapladığı hacimde

EĞİTİM TEKNOLOJİSİ VE İLETİŞİM

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÖZEL EĞİTİME İHTİYACI OLAN BİREYLERE YAKLAŞIM KURS PROGRAMI

3.ÜNİTE BÖLÜMLER. 1. Kuvvetin Ölçülmesi KUVVETİN ÖLÇÜLMESİ VE SÜRTÜNME. Kuvvetin Ölçülme ve Sürtünme ünitesinde öğreneceklerimiz;

ÖZET. Basit Makineler. Basit Makine Çeşitleri BASİT MAKİNELER

AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ GÖRGÜ KURALLARI KURS PROGRAMI

1. Aşağıdaki grafiklerde A,B,C sıvılarının ve X,Y,Z,T,Q cisimlerinin yoğunlukları verilmiştir.

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKLARDA UYUM PROBLEMLERİ KURS PROGRAMI

HAZIRLAYAN: HAMDİ GÖKSU

elif bengü Bölüm 4 İLETİŞİM VE EĞİTİM

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ERGENLİK DÖNEMİNDE BESLENME KURS PROGRAMI

ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME DERSĐ GAZLAR KONU ANLATIMI

İnstagram:kimyaci_glcn_hoca GAZLAR-1.

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

2. Öğretim programlarındaki istendik davranışlara uygun olarak eğitim etkinliklerini sürdürmek aşağıdaki öğretim ilkelerinden hangisidir?

8. Sınıf Fen ve Teknoloji. KONU: Sıvılarda ve Gazlarda Basınç

BULUŞ YOLUYLA ÖĞRENME

Kaynak: Dudular, Kardelen ve Prof. Dr. Oktay Hüseyin (Guseinov) "Canlılar Neden Genellikle Yuvarlaktır?"

BASINÇ GENEL KAVRAMLAR BASINÇ BİRİMLERİ KATILARDA BASINÇ SIVILARDA BASINÇ GAZ BASINÇLARI

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 2 : KUVVET VE HAREKET. E GAZLARIN BASINCI 1 Açık Hava (Atmosfer) Basıncı 2 Kapalı Kaplardaki Gaz Basıncı

Öğretim Materyallerinin Eğitimdeki Yeri ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI. Dr. Ümmühan Avcı Yücel Esin Ergün

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler;

KİMYA TEKNOLOJİSİ ALANI TEHLİKELİ VE ÇOK TEHLİKELİ İŞLERDE KİMYA LABORATUVARI (PARFÜM-KOLONYA-SABUN) KURS PROGRAMI

3.KABARTILI DİRENÇ KAYNAĞI Dr.Salim ASLANLAR 1

Katı, Sıvı ve Gazların Basıncı. Test 1 in Çözümleri. 2 numaralı cismin basıncı; = S

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI

Bilgisayar Destekli Öğretim Yazılımları ve Değerlendirme

2. ÜNİTE : KUVVET VE HAREKET

BATMIŞ YÜZEYLERE GELEN HİDROSTATİK KUVVETLER

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM III: HAYAT BİLGİSİ VE SOSYAL BİLGİLER

ISI VE SICAKLIK. 1 cal = 4,18 j

Özel Öğretim Yöntemleri. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

Fen Bilimleri Örnek Soruları

Transkript:

ANLAMLI ÖĞRENME Ausubel in önerdiği anlamlı öğrenme yaklaşımında, bilgilerin öğrenciye sunularak kazandırılması esas alınır. Ausubel in öğrenme kuramının temelini, öğrenmeyi etkileyen en önemli faktör öğrencinin mevcut bilgi birikimidir. Bu ortaya çıkarılıp ona göre eğitim planlanmalıdır. Ausubel e göre öğrenmenin çoğu sözel olarak gerçekleşmektedir. Ona göre önemli olan öğrenmenin anlamlı olmasıdır. Buluş yoluyla öğrenme her zaman anlamlı olmayabilir. Bunun aksine sözel öğrenme, eğer etkin bir şekilde uygulanırsa anlamlı olabilir. Yani, sözel öğrenme buluş yoluyla öğrenme kadar önemlidir. Ausubel sözel öğrenmenin buluş yoluyla öğrenmeye göre bir avantajını da şöyle savunmaktadır: Eğer sözel öğrenme etkin yapılabilirse kısa sürede birçok bilgi anlamlı bir şekilde öğrenciye kazandırılır. Anlamlı öğrenmenin başlatılabilmesi için temelde şu iki hususun yerine getirilmesi gerekir: 1.Öğrenilecek bilgiler kendi içinde bir bütünlük ve anlamlılık taşımalıdır. 2.Anlamlı öğrenme için öğrencide olumlu yönde bir hazırlığın olması gerekir. Öğrenci anlamlı öğrenmeye istekli ve onu gerçekleştirmeye kararlı olmalıdır. Birincisi doğrudan öğretmenin, ikincisi ise daha çok öğrencinin kontrolünde bulunan durumlardır. Derste öğretmen, kendi anlayışına göre konuyu anlamlı bir şekilde seçer, düzenler ve açıklayabilir. Öğretmenin konuyu sunuşu öğrencinin konuyu her zaman anlayarak öğrenmesini gerektirmez. Anlamlı öğrenme, öğrencinin ilgisine, anlayarak öğrenmeye istekli olup olmayışına ve öğrenmeyi nasıl yapacağına da bağlıdır.

Ausubel, insanların yeni bilgileri, kendi birikimleri ve kendi bilgi sistemleri içine yerleştirerek öğrendiği görüşündedir. Bu nedenle öğretimde, insan zihninde, yeni bilgileri kendi alanı içine toplayan ve yerleştiren organize edici ilke ve kavramların öğretilmesine öncelik verir. Sunuş yoluyla öğretmede, öğretmenin anlatımı yanında derslerde soru-cevap ve tartışma teknikleri kullanılması ve resimlerle şemalar üzerinde çalışılması ayrı bir önem taşır. Bu yaklaşımda öğretmenin amacı, öğrencinin bilgiyi anlamasını sağlamak için daha önce öğrendikleriyle yeni bilgilerin birleşmesine yardım etmektir. Hazırlanmış bilgilerin öğrencilere sunularak öğrenilmesinde şu hususlar yer alır: 1.Anlamlı öğrenme, öğrenci ile öğretmen arasında oldukça fazla sözlü etkileşimi gerektirir. Öğretmenin konuyu açıklaması yanında öğrencilerin ilgili konuda düşüncelerini, takıldığı noktaları ve yeni bilgiler arasındaki ilişkileri ve bu sonuçları ortaya çıkarması istenir. 2.Bu yolla öğretmede ağırlık anlatım ve konuşma olmasına rağmen bol örnekler kullanır. Açıklamalar görsel araçlarla ve çizimlerle desteklenir. 3.Tümdengelim düşünme yolu kullanılır. Genel ilke ve kavramlar önce verilir, ayrıntılar bunlara bağlı olarak açıklanır veya gruplanır. 4.Anlamlı öğrenme bir mantıksal sıra içinde gerçekleştirilir. Açıklanacak konunun, bir bütünlük içinde kendisini oluşturan öğelerin birbirleriyle olan ilişkilerinin görülecek şekilde sıralanması ve işlenmesi gerekir. Anlamlı Öğrenmede Organize Edici Bilgiler Ausubel in anlamlı öğrenme yaklaşımında organize edici bilgiler çok önemli bir yer tutar. Bunlar yüksek düzeyde kavramların oluşturduğu başlangıç ifadeleridir. Organize edici bir kavram, bir ilke, bir genelleme ve kural olabilir.

Öğretim süreci birbirini izleyen dört öğeden ve bunların etkileşiminden meydana gelir. Bunlar hedef, giriş davranışları, öğretme-öğrenme yöntemleri ve değerlendirmedir. Öğretmen her bir öğeyi kısaca tanımlar ve bunların birbirine bağlı oluşunu bir örnekle gösterir. Böyle bir açıklama daha sonra öğrenileceklerin ve ayrıntıların yerleştirileceği bir kalıptır. Bu başlangıçtan sonra her bir öğenin detaylı açıklaması ve öğeler arasındaki ilişkiler verilirse öğrenci, öğretim sürecini daha iyi anlayabilir. Organize ediciler, daha sonra öğrenilecek bilgileri anlamlı bir duruma getirirler. Bunlar yoluyla, ayrıntılı bilgilerin anlamlı olarak yerleştirileceği bir çerçeve hazırlanmış olur. Organize ediciler, öğrencinin daha önce öğrenmiş olduğu bilgilerle yeni bilgiler arasında bir köprü görevi de görür. Ders kitaplarında organize edici bilgilere rastlanır. Bölümlerin başındaki özetler, işlenecek konunun ana hatları birer organize edici bilgi niteliği taşır. Bu tür açıklamalar, nelerin önemli olduğu ve konuların birbirini nasıl izleyeceği hakkında öğrencinin dikkatini çeker; öğrenileceklerin daha önce öğrenilmiş olanlardan hangileriyle ilgisi olduğunun sezilmesinde yardımcı olur. İlkokulda üçgenlerin isimlendirilmesini işleyen bir öğretmenin Üçgenler açılarına ve kenarlarına göre isimlendirilir. diye bir kuralla başlangıç yapmasında söz konusu kuralın organize edici bir özelliği vardır. Üçgenleri isimlendirmede, üçgenler açılarına göre adlandırılır kuralı öğrencide açı çeşitleriyle ilgili daha önceki bilgilerin hatırlanması ve kullanmasına aracı olur. Organize ediciler, açıklayıcı ve karşılaştırıcı olmak üzere iki türlüdürler. Açıklayıcı organize ediciler hiç karşılaşılmamış bir konu hakkında genel açıklamalardır. Bunlar, öğrencinin aşina olduğu bilgiler yardımıyla kavramsal bir yapı meydana getirirler. Karşılaştırmalı örgütleyiciler ise benzerlik ve farklılıklarını ortaya koyacak şekilde yapılan genel açıklamalardır.

Anlamlı Öğrenmenin Etkinliği Anlamlı öğrenme, kavramları ve kavramlar arası ilişkileri kazandırmada kullanılabilir. Bu tür bir öğrenmede öğrenci, daha önce öğrendiklerini kullanmak durumundadır. Bu nedenle, ortaokul ve daha üst düzeylerde daha yararlı olmaktadır. Bilgilerin öğrencilere anlatılarak anlamlı öğrenmenin gerçekleştirilmesinde şu hususlara uyulması beklenir: 1.Organize edici bilgiler kullanılmalı: a) Derste kullanılacak önemli kavramların tanımları verilmeli, b) Derste geçen genellemeler ve ilkeler önceden verilmeli, c) İşlenecek konunun ana hatları verilmeli ve öğrencilerin görebileceği bir yere yazılmalı. 2.Anlatımda bol ve değişik örnekler kullanılmalı. 3.Anlatılanlar resim, şema, grafik gibi belirginleştirici araçlarla desteklenmeli. 4.Anlatılan konuda geçen kavram ve ilkeler arasında benzerlikler ve farklılıklar üzerinde önemle ve zaman vererek durulmalı. Olumlu pekiştirme ile olumsuz pekiştirme birbiriyle fonksiyon yönünden benzer fakat uygulanış biçimleri faklı iki kavramdır. Bunların benzer ve farklı yönlerinin açık seçik ortaya konmadan anlamlı olarak kazandırılması çok güçtür. 5.Öğrenciye kazandırılacak bilgiler anlamlı şekilde organize edilmiş bir bütünlük göstermelidir. 6.Ezberleme teşvik edilmemeli, öğrenciler ezberleme için cesaretlendirilmemelidir. Öğrencilerin ders kitabındaki bilgiyi kitabın ifadesiyle tekrar etmeleri yerine kendi kelimeleriyle söylemeleri sağlanmalıdır. 7.Anlamlı öğrenme sırasında öğrenciler konu ile ilgili kendi görüşlerini rahatça söyleme, takıldıkları noktaları çekinmeden sorma ve tartışma olanaklarına sahip olmalıdırlar.

Anlamlı Öğrenmede Anlatım Tekniğinin Kullanması Anlamlı öğrenmede anlatım tekniği çok etkili olarak kullanılabilir. Bunu sağlayabilmek için aşağıda belirtilen noktalara göre hareket edilmesi yarar sağlar. 1.Öğrencinin öğretilecek konuda hazır bulunuşluk düzeyini anlamak gerekir. öğrenci kendisine aktarılacak konuda ne biliyor? sorusuna cevap aramak öğretime öğrencinin bildiği noktadan başlayabilmek için gereklidir. Ülkemizde bu amaçla geliştirilmiş testler hemen hemen yok gibidir. Öğretmen öğrencilerin ilgili konuda neleri ne kadar bildiklerini formal olmayan yollarla ortaya çıkarabilir. Bu nedenle, öğretmen öğrencilerini dikkatle gözlemek, sordukları soruları analiz etmek, öğrencinin eksik ve zayıf yönlerini ortaya çıkarmak için konuşmalar yapmak, sorular sormak, tartışmak gibi yollarla yeterli bilgi edinilebilir. 2.Öğrenciye kazandırılacak bilgileri seçme. Öğretmenler, öğrencilerin ilgilerini, yeteneklerini, biliş yapılarını ve tutumlarını bilirlerse ve her geçen gün bunlar hakkında daha kapsamlı bilgi sahibi olabilirse, sınıfın durumuna ve düzeyine göre öğretim yapmaları kolaylaşır. 3.Öğretmen anlatım yoluyla, öğrencilerin kafalarını bir bilgi yığını ile doldurmak yerine önemli noktaları açıklamalı, temel kavram ve ilkeleri vurgulamalı ve bunlar üzerine öğrencinin dikkatini çekebilmelidir. 4.Anlatımda kullanılan örnekler öğrencilerin geçirmiş oldukları yaşantılara uygun olmalıdır. 5.Ders kitapları kaynak kitap olarak kullanılmalı; öğretmen, ders kitabını olduğu gibi aktarmamalıdır. Öğrencilere bir anda çok fazla bilgi yüklenmemelidir. Konuşma arasında espri yapmak, sürprizlere yer vermek, öğrencilerin ilgi ve dikkatlerini çekecek ve onları meraklandıracak durumları önceden hazırlamak çok yararlı olur.

6.Anlatım işine geçmeden organize edicilerin ve bilgilerin kapsamına gireceği temel kavram ve genellemelerin önceden hazırlanması ve tanımlanması yararlı olur. Bunların dersin başlangıcında, ders işlenirken ve sonuç almada nasıl kullanılacağı önceden belirlenmelidir. Anlatımda, olaylar ve durumlar arasındaki odak noktası yapılmalıdır. Anlamlı bir anlatım için yukarıdaki belirtilenlerin yanında öğretmenin coşkusu da çok önemlidir. Coşkusuz bir öğretmen öğrencilerle anlayarak öğrenme isteği yaratamaz.

SIVILARIN BASINCI Dalgıçlar vurgun yememek için bulundukların derinlikten yüzeye oldukça yavaş çıkarlar. Neden? Deniz dibine dalan dalgıç, su altında vücudunda büyük oranda azotun ayrışabileceği kadar uzun süre yüksek basınç altında kalmış ve sonra da birden yüzeye çıkmışsa, vücut hücrelerinde kabarcıklar oluşur. Bu kabarcıkların oranına göre, vücudun hemen her yerinde küçük veya önemli tahribatlar meydana gelir. Bu olaya vurgun denir. Dalgıç bunun sonucu felç geçirir. Bunu önlemek için vücudun bu basınç değişikliğine uyum sağlaması gerekir. Bu nedenle dalgıç yavaş bir şekilde yüzeye çıkar. Sıvılar ağırlıkları nedeniyle içinde bulundukları kabın tabanına, içinde bulunan katı cisimlere ve yan yüzeylerine basınç uygularlar. Sıvıların ağırlığı nedeniyle birim yüzeye dik olarak uyguladıkları kuvvete Sıvı Basıncı denir. Sıvı Basıncının Ölçümü İçindeki hava vakumla boşaltılmış olan kabın pistonu sürtünmesizdir. Bu kap sıvı içine ters olarak daldırıldığında, basın değişiminden dolayı yayda sıkışma gözlenecek. Bu olay sıvının kabın içine doğru olan basınç kuvvetinin, yayın dışa doğru olan kuvvetiyle dengeleninceye kadar yay sıkışır. Sıvının basıncı ölçeklenmiş bir yayla doğrudan ölçülebilir.

P P Boş çay bardağının ağız kısmını elastik bir zarla hava almayacak şekilde kapatalım, çay bardağını ters bir şekilde sıvının içine daldırdığımızda ne gözlemleriz? Elastik zarın cam bardağın içine doğru bombeleştiğini gözlemleriz. Bu materyal tam sayısal değer vermese de bir basınç ölçer alet olarak kullanılabilir. Sıvı Basıncı Nelere Bağlıdır? 1. Yükseklik M L K h P h h R Şekildeki düzenek kurulduğunda huni sıvının içine daldırıldıkça borudaki suyun yükseldiğini görürüz. Bu yükselmeyi sağlayan huni içindeki sıvı basıncının artmasıyla boru içindeki gazı iterek bu gazında diğer sıvıyı etki edip onun yükselmesini sağlamasıdır. Buna göre; h α P dir.

2.Yoğunluk M L K h P h h R Aynı deneyi yoğunluğu farklı başka bir sıvıyla yapalım. Bir önceki deneyle aynı yükseklikte basınç ölçümü yapalım. Buradan ; ρ α P dir. SONUÇ: P = h x ρ Sıvı Basıncının Kuvveti F 3 F 2 F 1 Bir kaptaki sıvının ağırlığı nedeniyle yüzeyin tamamına uyguladığı dik kuvvete Basınç Kuvveti denir. Akışkanlarda yüksek basınçtan alçak basınca doğru akış vardır. Bu ilkenin, sıvı basıncındaki örneği sifonlardır.

Deney: Sifonlama PASCAL PRENSİBİ Kapalı bir kabı tamamen dolduran sıvının herhangi bir noktasından yapılan basınç, sıvının dokunduğu bütün yüzeylere dik olarak ve aynen iletilir. Sıvıların sıkıştırılamayıp basıncı her doğrultuda iletmeleri ilkesine Pascal Prensibi denir. F 1 / S 1 = F 2 / S 2 Bu prensip kullanılarak su cendereleri yapılmıştır. M 1 M 2 S 1 S 2 Piston ağırlıkları önemsiz ise; M 1 x g /S 1 = M 2 x g /S 2

Deney 1 : F Esnek zar Hava Su Balon Elastik zar üzerine kuvvet uygulandığında ne gözlemlenir? Kuvveti uyguladığımızda şişenin üst tarafındaki gazın hacmini küçülttüğümüzden dolayı gazın basıncını artırmış oluruz. Bu basınç artışı sıvı tarafından aynen balona ve sıvı tabanına iletilir. Bu nedenle balon içindeki gazın da basıncı artar, bunu sağlamak için hacmi küçülür. Deney 2 : Sıvı cenderelerinin günlük hayattaki en yaygın uygulaması araba fren sistemidir. Şekilde bunun basit bir örneği çizilmiştir.