ELMALI ÇIĞLIKARA SEDİR ORMANLARINA NAKLEDİLEN KIRMIZI ORMAN KARINCALARININ (Formica rufa L.) ENVANTERİ VE BESLENME ALIŞKANLIKLARININ TESPİTİ



Benzer belgeler
ISPARTA YÖRESİNDE Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.: Thaumetopoeidae) NIN YUMURTA KOÇANLARI ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR.

TRABZON İLİ SÜRMENE İLÇESİ ÇAMBURNU YÖRESİNDE ÇIKAN ORMAN YANGINI HAKKINDA RAPOR

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda)

Türkiye de yeni bir sedir zararlısı Dichelia cedricola (Diakonoff) 1974 (Lep.: Tortricidae) nın biyolojisi, zararı ve doğal düşmanları

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

Journal of South-West Anatolia Forest Research Institute

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

ORMANCILIKTA UZAKTAN ALGILAMA. ( Bahar Yarıyılı) Prof.Dr. Mehmet MISIR. 2.Hafta ( )

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip

Aksi durumda yabacı bir bölgeden getirilen ırk/ırklar o yöreye uyum sağlamış yerel ırklarla polen alışverişine giriştiklerinde genetik tabanda

Domates Yaprak Galeri Güvesi Tuta absoluta

KSÜ. Fen ve Mühendislik Dergisi, 7(2) KSU. Journal of Science and Engineering 7(2)-2004

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

Karıncalar. Karıncaların vücutları diğer böceklerde olduğu gibi üç kısımdan oluşur: 1. baş 2. göğüs 3. karın (kuyruk kısmı) baş (Kopf)

AĞAÇLANDIRMALARDA UYGULAMA ÖNCESİ ÇALIŞMALAR

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

T.C. MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI HARİTA GENEL KOMUTANLIĞI HARİTA YÜKSEK TEKNİK OKULU KOMUTANLIĞI ANKARA

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

DOĞAL DÜŞMANLAR YARARLI BÖCEKLER

KORUNAN ALANLARIN PLANLANMASI

AMERİKAN BEYAZ KELEBEĞİ (Hyphantria cunea (Dry.)) ÜZERİNE BİYOLOJİK VE MORFOLOJİK ARAŞTIRMALAR * Erol AKKUZU 1 Torul MOL 2

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI BURSA ORMAN BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

Grup KARDELEN. Grup Üyeleri Menduh ÖZTÜRK (Kocasinan YİBO-Kayseri) Hüseyin YILMAZ (M.100.Yıl YİBO-Ağrı)

T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

HAMAMBÖCEKLERİ ve MÜCADELE YÖNTEMLERİ

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Normal (%) Bozuk (%) Toplam (Ha) Normal (%)

EK-3 NEWMONT-OVACIK ALTIN MADENİ PROJESİ KEMİCE (DÖNEK) DERESİ ÇEVİRME KANALI İÇİN TAŞKIN PİKİ HESAPLAMALARI

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı

Bu işletme şekli karışık meşcerelerin gençleştirilmesinde kullanılan silvikültürel teknikleri içermektedir.

KEMER BARAJ GÖLÜ'NDEKİ Cypr nus carpio L., 1758'NUN BAZI BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 17, OCAK , S: İSTANBUL ISSN: Copyright 2008

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

MESLEKİ DENEYİM KAZANMA ÇALIŞMASI YAPACAK OLAN ORMAN MÜHENDİSLERİ İÇİN UYGULAMA TEZ KONULARI

Faydalanmanın düzenlenmesi

SÜRDÜRÜLEBİLİR ORMAN YÖNETİMİNDE YERELLİK VE EKOSİSTEM ÖZELLİKLERİNİN ÖNEMİ

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI TEKNİK GEZİ GÖREV RAPORU

TÜRKİYE ORMANLARI VE ORMANCILIĞI

SİLVİKÜLTÜREL PLANLAMA-7. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Birsen DURKAYA, Ali DURKAYA ZKÜ Bartın Orman Fakültesi, BARTIN

Hatay İli Heterocera (Lepidoptera) Faunasına Katkılar

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

ORMAN AMENAJMANI SEÇME ORMANLARINDA ANLAMA -XI hafta

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Tohum ve Fidanlık Tekniği

Halil BOLU İnanç ÖZGEN. Yayın Geliş Tarihi: Yayın Kabul Tarihi:

TRAKYA ORMAN ALANLARİ İLE ORMANLARIN AĞAÇ SERVETİ DEĞİŞİMİ ÜZERİNE BİR İNCELENME

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

Arı Ürünleri, Bitkiler ve Sağlığımız. Yard.Doç. Dr. Mine Koçyiğit

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Dryocosmus kuriphilus(kestane gal arısı)sürvey Talimatı. Dryocosmuskuriphilus(Yasumatsu) (Kestane gal arısı)

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZİN VE İRTİFAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI RES İZİNLERİNDE İZİN SÜREÇLERİ

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ORMAN AMENAJMANI Orman Envanteri 4-5. Hafta

EROZYONUN KANTİTATİF OLARAK BELİRLENMESİ. Dr. Şenay ÖZDEN Prof.Dr. Nuri MUNSUZ

Ormancılıkta Planlama kavramı, Planlama sistemleri ve Yaklaşımları

SABANCI ÜNİVERSİTESİ AĞAÇLANDIRMA VE ÇEVRE DÜZENLEMELERİ

SAF VE KARIŞIK SARIÇAM MEŞCERELERİNDE KALIN KÖK KÜTLESİ MİKTARI VE BUNU ETKİLEYEN ETMENLER ÖZET ABSTRACT

DENİZLERDE BÖLGESEL SU ÇEKİLMESİNİN METEOROLOJİK ANALİZİ

KİTABIN REHBERLİK PLANLAMASI. Bölümler. Bölümlere Ait Konu Kavrama Testleri KONU KAVRAMA TESTİ DOĞA VE İNSAN 1 TEST - 1

SABANCI ÜNİVERSİTESİ PEYZAJ PROJESİ

zeytinist

EKİN KURDU (Zabrus Spp.) Özden Güngör Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu Başkanı 23.Temmuz Ankara

Orman Koruma Dersi. ORMAN YANGIN DAVRANIŞI Prof. Dr. Ertuğrul BİLGİLİ Ekim 2014

TOPOGRAFİK, JEOLOJİK HARİTALAR JEOLOJİK KESİTLER

Önceden Tahmin ve Erken Uyarı

zeytinist

ORMAN AMENAJMANI ( BAHAR YARIYILI)

BOĞAZİÇİ UNIVERSITY KANDİLLİ OBSERVATORY and EARTHQUAKE RESEARCH INSTITUTE GEOMAGNETISM LABORATORY

AYI (Ursus arctos) SAYIMI

TOMRUK HACMİNİN TAHMİNİNDE KULLANILAN CENTROID METOD VE DÖRT STANDART FORMÜLÜN KARŞILAŞTIRILMASI

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Ağaçbaşı Yaylası Turbalığı/Trabzon: Doğal Çevre Değişimine Güzel Bir Örnek

ORMAN YOLLARININ UZAKTAN ALGILAMA VE CBS İLE PLANLANMASININ DEĞERLENDİRİLMESİ

C e d r u s ( S e d i r ) C e d r u s a t l a n t i c a C e d r u s b r e v i f o l i a C e d r u s d e o d o r a C e d r u s l i b a n i

Sakarya İli Fındık Alanlarındaki Bitki Sağlığı Sorunları Çalıştayı Raporu

Normal Hasılat Tablolarının Düzenlenmesi adlı II. Ödev için gerekli verilerin nasıl sağlanacağı aşağıda sırasıyla açıklanmıştır.

***Yapılan bir çizimin harita özelliğini gösterebilmesi için çizimin belirli bir ölçek dahilinde yapılması gerekir.

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

ÖZGEÇMİŞ. Adı-Soyadı : Miray DURLU KÜLBAŞ. Doğum Yeri : Beyoğlu-İstanbul. Doğum Tarihi : Medeni Hali : Evli. Yabancı Dili : İngilizce

İklim---S I C A K L I K

Eco new farmers. Modül 1- Organik Tarıma Giriş. Bölüm 4- Organik Tarım ve Koruma

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi

KARASİNEKLER SUNUM: İLKER KIRHAN ZİRAAT MÜHENDİSİ/ZOOTEKNİST

BİYOLOJİK SAVAŞ. Kültür bitkilerinde zararlı organizmalara karşı doğal düşmanlarının kullanılmasıdır.

Transkript:

Enstitü Yayın No: 63 ISBN: 978-605-63361-1-9 ELMALI ÇIĞLIKARA SEDİR ORMANLARINA NAKLEDİLEN KIRMIZI ORMAN KARINCALARININ (Formica rufa L.) ENVANTERİ VE BESLENME ALIŞKANLIKLARININ TESPİTİ (ODC: 136.1; 145.7) Determining The Feeding Habits and Inventory Study of Red Wood Ants (Formica rufa L.) which Transplanted to Elmalı Çığlıkara Cedar Forests Ayhan SERTTAŞ Halil SARIBAŞAK Dr. Halil İbrahim YOLCU Dr. Cumhur GÜNGÖROĞLU Prof. Dr. Fedai ERLER Prof. Dr. Mustafa AVCI Neslihan SUNGUR TEKNİK BÜLTEN NO: 47 ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BATI AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ SOUTHWEST ANATOLIA FOREST RESEARCH INSTITUTE (SAFRI) ANTALYA / TÜRKİYE

YAYIN KURULU Editorial Board Başkan Head Dr. Mehmet Ali BAŞARAN Üyeler Members Melahat ŞAHİN Dr. Ufuk COŞGUN Şenay ÇETİNAY Kader Hale ORHAN YAYINLAYAN Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü P.K.: 264 07002 ANTALYA Published by South-West Anatolia Forest Research Institute P.O. Box: 264 07002 ANTALYA TURKEY Tel.: +90 (242) 345 04 38 Fax: +90 (242) 345 04 50 E-posta: baoram@ogm.gov.tr Web: http//www. baoram.gov.tr ACAR OFSET Tel : +90 (242) 242 65 01 Faks: +90 (242) 243 88 82

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... i ŞEKİLLER DİZİNİ... ii ÇİZELGELER DİZİNİ... ii ÖNSÖZ... iii ÖZ... v ABSTRACT.. vi 1. GİRİŞ. 1 2. LİTERATÜR ÖZETİ. 2 3. MATERYAL VE METOT 6 3.1 Materyal 6 3.2 Araştırma Alanının Tanıtımı ve Deneme Alanı 6 3.3 Metot. 7 3.4 Arazi Çalışmaları... 8 3.5 Verilerin değerlendirilmesi 10 4. BULGULAR.... 11 4.1. Envanter Sonuçları... 11 4.2. Beslenme Alışkanlıkları... 19 5. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER 30 ÖZET. 33 SUMMARY.. 34 KAYNAKÇA. 35 EK 1.. 37

ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1. Çalışma sahasının konumu.. 7 Şekil 2. Örnek Envanter Karnesi 9 Şekil 3. Karınca Yuvalarının Topoğrafik Haritada Dağılımı... 11 Şekil 4. Karınca Yuvalarının Bakı Gruplarına Dağılımları 12 Şekil 5. Karıncaların Reliyef Tercihleri. 13 Şekil 6. Karınca Yuvalarının Eğim Gruplarına Göre dağılımı... 14 Şekil 7. Karınca Yuvalarının Yükselti Gruplarına Dağılımı... 14 Şekil 8. Karınca Yuvalarının Meşcere Tiplarine Dağılımı... 15 Şekil 9. Karınca Yuvalarının Meşcere Tiplerine ve Kapalılığa Göre Dağılımları 15 Şekil 10. Karınca Yuvalarının Yuva Kurulma Yerleri... 16 Şekil 11. Yuva Yüksekliklerinin Ölçümü 16 Şekil 12. Karınca Yuvalarının Yuva Yüksekliği Bakımından Dağılımı... 17 Şekil 13. Yuvaların Aktivite Durumu. 17 Şekil 14. Nakle Uygun Yuva Fotografları 18 Şekil 15. Beslenme Alışkanlıklarının Tespitinde Kullanılan Düzenek.. 19 Şekil 16. Besinlerin Rampadan Toplanması... 20 Şekil 17. Toplanan Besinlerin Teşhis İçin Tasnife Hazırlanması 20 Şekil 18. Üç Yuvanın Besin Taşıma Miktarının Tarihsel Olarak Değişimi. 21 Şekil 19. Besin Toplama Saatlerine Göre Taşınan Besin Miktarlarındaki 22 Değişmeler... Şekil 20. 49 Nolu Yuvaki Besin Toplama Saatlerine Göre Taşınan Besin 22 Miktarlarındaki Değişmeler. Şekil 21. 206 Nolu Yuvaki Besin Toplama Saatlerine Göre Taşınan Besin 23 Miktarlarındaki Değişmeler Şekil 22. 302 Nolu Yuvaki Besin Toplama Saatlerine Göre Taşınan Besin 23 Miktarlarındaki Değişmeler Şekil 23. En fazla Taşınan Besinlerin Takım Olarak Tarihsel Dağılımı.. 24 Şekil 24. Toplanan Besinlerin Çeşit Olarak Dağılımı 24 Şekil 25. Toplanan Besin Örneklerinin Nötr, Faydalı ve Zararlı Durumu 25 Şekil 26. Yuvaya Taşınan Acleris undulana Miktarının Tarihsel Dağılımı 27 Şekil 27. Kırmızı orman karıncası ile Acleris undulana ilişkişi. 28 Şekil 28. Ballı madede taşıyan ve taşımayan karıncalar 29 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 1. Nakil için uygun olan yuvalar 18 Çizelge 2.Tarihlere Göre Getirilen Tüm Besinlerin Takımlara Dağılımı.. 26

ÖNSÖZ Kırmızı orman karıncaları biyolojik mücadele amacı ile uzun yıllardan beri ormancılıkta, zararlılarla mücadele de kullanılmaktadır. Bu amaçla Kırmızı orman karıncaları bir bölgeden alınarak başka bölgelere nakil edilmektedir. Elmalı Çığlıkara Sedir Ormanlarına Nakledilen Kırmızı Orman Karıncalarının (Formica rufa L.) Envanteri ve Beslenme Alışkanlıklarının Tespiti isimli bu çalışmada, birinci yıl karınca yuvalarının envanter çalışmaları, ikinci yıl beslenme alışkanlıklarının tespitine yönelik çalışmalar yapılarak elde edilen bulgular değerlendirilmiştir. Arazi ve büro çalışmaları sırasında desteklerini esirgemeyen Araştırma Müdürü Sayın Dr. Neşat ERKAN a, Araştırma Müdür Yardımcısı Sayın Melahat ŞAHİN e, Elmalı Orman İşletme Müdürü Sayın Salih ÇOBAN a, arazi çalışmalarında bize katılan Sedir Araştırma Şefliği mutemedi Sayın Erol KILINÇ a, Biyolog Sayın Vedat SAVAŞ a ve her aşamada yardımı geçenlere teşekkürlerimi sunarım. Beni her aşamada destekleyen aileme şükranlarımı sunarım. Çalışmada elde edilen bulguların, çalışan uygulamacılar başta olmak üzere ilgili bilim adamlarına ve ülkemiz ormancılığına yararlı olmasını dilerim. Antalya, 2011 Ayhan SERTTAŞ

ÖZ Bu çalışmada; 1970-1974 yılları arasında Ankara Kızılcahamam ve Eskişehir Çatacık ormanlarından Elmalı Çığlıkara sedir ormanlarına nakli yapılan kırmızı orman karınca yuvalarının aktif olanlarının envanterlerinin yapılması, nakle uygun olanlarının tespiti ve beslenme alışkanlıklarının ortaya konulması ile ilğili çalışmalar yapılmıştır. Tam alan saha taraması yapılarak bulunan aktif karınca yuvalarının özellikleri envanter karnelerine işlenmiştir. GPS ile yuvaların koordinatları alınarak sayısal haritalar hazırlanmıştır. Yuvaların büyüklüklerine ve aktifliklerine bakılarak nakle konu olabilecek yuvalar envanter karnelerine işlenmiştir. Envanter çalışmaları sonucunda; yuvaların çoğunluğunun Doğu, Kuzey ve Kuzey-doğu bakılarda, orta yamaçlarda, % 21-30 meyilde, devrik gövdelerde, 1751-1800 metre yükselti aralığında, Scd3 ve Sc3 meşcere tiplerinde, 2 kapalı meşçere altlarında ve 51-75 cm yuva yüksekliğinde oldukları tespit edilmiştir. Beslenme alışkanlıklarının ortaya konulması amacıyla projenin ikinci yılında farklı yerlerden alınan üç aktif karınca yuvasının çevreleri metal saç ile nisan ayında çevrilmiştir. Karıncaların girip çıkması için giriş ve çıkış kapıları yapılarak yuvaya giriş çıkışlar kontrol altına alınmıştır. Karıncaların yuvaya getirdiği besin maddeleri mayıs ayından itibaren haftada bir gün, günün üç farklı saatinde (09.00-09.30, 12.30-13.00 ve 16.30-17.00) 30 dakikalık sürelerde toplanmıştır. Karıncaların beslenme alışkanlıkları incelendiğinde özel bir besin tercihlerinin olmadığı ve ortamda bulunan birçok besini (ne buldularsa) yuvalarına taşıdıkları gözlemlenmiştir. Bu nedenle hedef zararlı olan Acleris undulana üzerindeki etkilerinin ne olduğu tam olarak ortaya konamamıştır. Fakat ortamda Acleris undulana ergini ve larvası varsa onları da besin olarak yuvalarına taşıdıkları tespit edilmiştir. Besin getiri miktarları günün saatlerine ve aylara göre değişiklikler göstermiştir. Güneş ışınlarının yuva üzerine direkt geldiği 12.30-13.00 saatleri arasında besin getirisi az olmuştur. En fazla besin getiri saatleri besin örneklerinin alındığı 16.30-17.00 saatleri arasında olmuştur. Anahtar kelime; Kırmızı Orman karıncası, Envanter, Nakle uygun yuvalar ve beslenme alışkanlıkları.

ABSTRACT In this project; an inventory of the active nests of the Red wood Ants, which transferred from Ankara Kizilcahamam and Eskisehir Catacik forests to Elmali Ciglikara Cedar forests, an identification of the active nests which were suitable for transfer and their feeding habits studied. The characteristics of the active nests which found by scrutinizing the whole field entered to the inventory. Numerical maps made by taking the coordinates via GPS. The nests which may be subject to transfer by looking into their magnitude and the degree of activeness, entered to the inventory. The study of the inventory showed; the majority of the nests were built in The East, The North and The Northeast Geological exposures, middle slopes, 21-30% degree of steepness, fallen tree trunks on the ground, 1751-1800 m altitude, Scd3 and Sc3 stand types, in degree 2 densities and 51-75 cm tall. For the purpose of revealing the feeding habits, around the three active nests which were taken from different places fenced by a metal in April in the second year of the project. The entry and exit by the ants controlled by the designated doors. The food transfers to the nests by the ants were done usually in 30 minute periods, once a week and different time periods (09.00 09.30, 12.30 13.00 and 16.30 17.00). As for the feeding habits, they were not selective in terms of food and took whatever found to their nests. For this reason, the effects on harmful Acleris undulana could not exactly been revealed. Nonetheless, any existing Acleris undulana, mature or larva, in the surroundings was also taken to the nests as food by the ants. The amount of the food transfers differed according to the times of the days and months. The transfers were minimized when the sun rays hit the nests between 12.30 13.00. The maximum transfers were made between 16.30 17.00 when the samples being taken. Key Words: Red Forest Ants, Inventory, Nests suitable for transfers and Feeding habits.

1. GİRİŞ Ormancılık ve tarımsal faaliyetlerde zaman zaman büyük oranda ürün kaybına neden olan zararlı böceklere karşı birçok ülkede değişik savaş yöntemleri kullanılmaktadır. Özellikle 1950 li yıllardan itibaren sentetik bileşikler kullanılarak zararlılara karşı kimyasal savaş denemeleri ve uygulamaları artmıştır. Bu yöntemin bilinen birçok yan etkisi nedeniyle doğada tamiri zor olan yaralar açılmıştır. Ortaya çıkan sorunlar ve yoğun kimyasal bileşiklerin kullanımı sonucu doğal dengenin bozulmuş olması araştırmacıları, zararlı populasyonları baskı altına almak için canlı organizmalardan yararlanmak suretiyle yapılan biyolojik savaşa yöneltmiştir (AVCI VE ARK. 2000). Biyolojik mücadele; kısaca, zararlıların tabiattaki düşmanlarının, yani predatör, parazit ve parazitoit gibi bizler için faydalı organizmaların, bu zararlılara karşı kullanılması olarak tarif edilebilir. Biyolojik mücadele, yapılan çeşitli mücadele yöntemlerine nazaran tabii dengenin tesisine yardımcı olması ileriye dönük uzun vadede de olsa kalıcı sonuçlar vermesi ve nihai hedefe ulaştırabilmesi bakımından en çok tercih edilmesi gereken mücadele şeklidir (OĞURLU, 2000). Bazı yörelerimizde doğal olarak bulunan ve önemli bir predatör olan kırmızı orman karıncası (Formica rufa L.) (Hym.: Formicidae) bazı orman zararlılarına karşı biyolojik mücadelede kullanılmaktadır. Biyolojik mücadele amacı ile yuvalar farklı yerlere taşınmaktadır. Bu çalışmada, Elmalı Çığlıkara sedir ormanlarına nakli yapılan kırmızı orman karınca yuvalarının aktif olanlarının envanterlerinin yapılması, nakle uygun olanlarının tespiti ve beslenme alışkanlıklarının ortaya konulması amaçlanmıştır.

2. LİTERATÜR ÖZETİ Kırmızı orman karıncalarının sistematikteki yeri; Sınıfı : Insecta Takımı : Hymenoptera Alt takım : Apocrita Familya : Formicidae Alt Familya : Formicinae Cinsi : Formica Türü : Formica (Formica) rufa L. 1761 (Syn. : F. piniphilla Schek) Kırmızı orman karıncaları, koloni halinde yaşayan böceklerdir. Bir kırmızı orman karınca kolonisi, bir yada daha fazla dişi (kraliçe) ile çok sayıda işçi (bazen milyona ulaşan hatta aşan, cinsiyet bakımından gelişmemiş dişi veya nötr) karıncalardan oluşur. Dişiler koloni içerisinde canlılığı temin ederler. Önceleri kanatları bulunan dişiler, çiftleştikten sonra kanatlarını atarlar. Kanatsız dişiler yuvaya bağlıdırlar. Erkekler de kanatlı olup sayıları azdır. Beslenme yeteneği olmayan erkek karıncalar, toplu yaşama katılmazlar. Çünkü dişilerle çiftleştikten sonra ölürler. Dişi karıncalar 20 yıllık yaşamları boyunca bir kez çiftleşirler. İşçi karıncalar ise, 6-10 yıl yaşarlar (SERİN,1999). İşçi karıncalar; yuvanın yapımı, korunması, temizlenmesi, besin temini, kraliçe ve larvaların bakımı ve beslenmesi gibi görevleri yerine getirirler. Kraliçenin ana görevi yumurta üretimi ve dolayısıyla yuvanın devamlılığını sağlamaktır. Karıncalar Antartika dışında bütün dünyada yaşayabilirler. Bu nedenle, yaşam alanlarına bağlı olarak yuva yapımlarında farklı materyaller kullanmaktadırlar. Yuvalar tercihen devrik ağaçlar ve kütükler olmak üzere değişik materyaller üzerine yapılabilmektedir. F. rufa Avrupa nın büyük bir kısmı; Güneyde İspanya nın orta kesimlerinden Güney İngiltere ve İskandinavya ya kadar, Rusya da Baykal Gölüne, Güneyde Kafkaslar a kadar, Türkiye nin Anadolu yakasında yayılış göstermektedir. Anadolu daki yayılışı; Doğu Anadolu da Sarıçam ve Ladin ormanları, Batı Karadeniz ve Batı Anadolu da Sarıçam, Karaçam, Göknar, Ardıç ve Ladin ormanlarıdır. Yuvalar genellikle kapalılığın tam olmadığı seyrek orman içi açıklıklar ile düz ve az eğimli alanlarda, 800-2600 metre aralığında yer almaktadır (AKTAÇ, 1987).

F. rufa, Anadolu da en yaygın olan Kırmızı orman karıncası türüdür. Trakya Bölgesinde ilk kez Istranca meşe ormanlarında 450-720 metre yüksekliklerde saptanan Formica pratensis Retzius grubu ise Türkiye de temsil edilen ikinci türdür (AKTAÇ, 1987). Biyolojik mücadele amacı ile kırmızı orman karıncalarının doğal yaşam alanlarından alınarak başka sahalara taşınabileceği fikri ilk olarak İtalyanlar tarafından ortaya konulmuştur (GÖKTEPE,1976). Orman zararlısı böceklerin kontrolünde etkili olan F. rufa nın, tabii yayılış alanlarının dışındaki yörelere nakledilerek, yeni koloniler oluşturulmasını sağlamak amacıyla dünyada ve ülkemizde çalışmalar yapılagelmiştir. Bu kapsamda yurdumuzda ilk kez 1967 yılında Kızılcahamam-Çamkoru dan alınan 7 adet karınca yuvası Antalya-Bük ve Bucak ormanlarına götürülmüştür. Bunların yöreye uyum sağlayarak gelişmelerini sürdürdükleri tespit edilmiştir. BAŞ (1973) tarafından Bolu Aladağ dan Antalya-Bük ve Elmalı-Çığlıkara ya götürülen yuvalar da bölgeye uyum sağlamışlardır (AVCI ve ARK. 2000). Kırmızı orman karıncalarının zararlı böceklere karşı biyolojik mücadelede kullanımı Aktaç (1987) a göre, 1971 yılında başlamıştır. 1972 yılında Kuzeydoğu ve Kuzeybatı Anadolu daki sarıçam ormanlarında tespit edilen karınca yuvalarından 250 adedi, 650 km güneydeki sedir ormanlarına iki yıl içinde taşınmıştır. Taşınan yuvalardan yarısının yaşamını devam ettirdiği ve Çamkese böceği (Thaumetopoea pityocampa Schiff.) (Lepidoptera Thaumetopoeidae) ve Sedir Yaprak kelebeğine (Acleris undulana Wlsghm.) (Lep. Torrtricidae) ne karşı olumlu sonuçlar alındığı kaydedilmiştir (SERİN,1999). SERİN (1999) tarafından yapılan Bolu Ormanlarında Bulunan Formica rufa L. Grubu Karıncaların Yaşam Biçimleri ve Transplantasyon Olanakları Üzerine Araştırmalar adlı çalışmada Bolu Şerif Yüksel Araştırma Ormanı ndaki yuva yoğunluğunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, yuva sayısı, yuvaların taban çevresi, boyu, bakı, eğim, kapalılık, diri örtü, yükselti gibi parametreler ölçülmüş ve karşılıklı ilişkileri incelenmiştir. Ayrıca bu çalışmada Şerif Yüksel Araştırma Ormanı ndaki karıncaların, güney bakılardaki, kapalılığı gevşek, diri örtünün az, yükseltinin 1515-1570 m. ve eğimin % 5-20 arasında olduğu yerlerde daha çok bulunduğu belirlenmiştir. Bir diğer çalışmada; Elmalı Çığlıkara ormanlarına, 1970-1974 tarihleri arasında Ankara Kızılcahamam ve Eskişehir Çatacık ormanlarından getirilen 500 adet karınca yuvasının 1998 yılında yapılan sayım sonucunda 90 adede düştüğü belirlenmiştir (DEMİREKİN VE KOLSUZ 1999).

SERİN (1999) yerli ve yabancı geniş bir literatüre dayanarak karıncaların beslenme ekolojisini ana hatlarıyla şu şekilde özetlemiştir: Formicidae familyası mensupları çoğunlukla hayvansal ve bazen bitkisel besin alırlar. F. rufa nın tırtıl, yaprak arılarının larvaları, kelebek, arı, böcek yumurtaları ve pupaları ile daha birçok zararlılar üzerinde yırtıcılıkla geçindiği bilinmektedir. Bunların dışında yaprak bitlerinin (afitlerin) şeker bakımından zengin olan dışkılarının da (balözü-ballı madde) önemli besin kaynağı olduğu vurgulanmaktadır. Serin (1999), Aktaç (1987) a atfen, Pavan (1979) ın İtalya da yapmış olduğu çalışmalardan bahsetmektedir. Buna göre, bu grubun İtalya da 1.000.000 dan fazla yuvası vardır. Her yuvada ortalama 300,000 işçi olduğu hesaplanmıştır. Yaklaşık 8 mg ağırlığındaki bir işçinin günlük besin ihtiyacı ise vücut ağırlığının 1/20 dir. Bu hesaba dayanarak günde ortalama 72 ton, 200 günlük aktif dönemde 14,000 tondan fazla böceği imha edebilecek potansiyelin varlığı ortaya çıkmaktadır. Aynı yöntemle Bolu-Şerif Yüksel Araştırma Ormanında yapılan hesaplamada karıncaların kontrol altına aldığı veya bir yılda tükettikleri böcek miktarı 56,2 ton olarak hesaplanmıştır (SERİN, 1999). Kırmızı orman karıncalarının beslenme alışkanlıklarını ortaya koymak amacı ile İngiltere de yapılan araştırma sonucunda ana besin kaynaklarının afitlerin ballı maddeleri, Diptera ve Lepidoptera familyalarına ait larvalarının oluşturduğu ortaya konmuştur. Bu çalışmada ayrıca beslenme alışkanlıklarının zamansal değişimi de izlenmiştir (SKİNNER, 1980). Yapılan bir başka çalışmada karıncasız ağaçlardaki Lepidopter larva populasyonunun karıncalı ağaçlardan daha fazla olduğu tespit edilmiştir (SKİNNER ve WHİTTAKER, 1981). Kırmızı orman karıncaları farklı besin kaynaklarını kullanırlar. Karbonhidratlar afitlerin salgıladığı ballı maddelerden, proteinler omurgasızlardan karşılanır. Protein karınca larvalarının gelişme dönemi sırasında önemli olmaktadır ve bu dönemde çok miktarda omurgasız toplanmaktadır (LENOİR, 2002). Coccoidea (kabuklubitler, koşniller) türleri ile karıncaların oldukça ilginç ve çok yönlü ilişkileri vardır. Karıncalar, ballı madde salgılayan coccoidlerden, karbonhidrat, protein ve lipid kaynağı olarak faydalanırken, coccoidler bu ilişkiden, yeni bitkilere taşınarak, iklim koşulları ve doğal düşmanlarından korunarak çıkar sağlarlar. Bitkiler üzerinde karıncanın bulunması, coccoidlerin populasyonunu arttırırken, karıncaların diğer zararlı böcekleri avlamaları, bitkinin genel sağlığını olumlu etkilemektedir.

Coccoidlerle savaşımda karıncaların öldürülmesi veya göz ardı edilmesi diğer bitki zararlılarının populasyonunu arttırır (TURGUTER VE ÜLGENTÜRK 2007). Genel olarak karıncaların besininin % 62 sini ballı madde, % 33 ünü avladığı böcekler ve % 5 ini reçine, fungus, ölü böcek kalıntıları ve tohumlar oluşturmaktadır (WAY VE KHOO 1992). Formica grubu karıncalar zararlıların çok yoğun olduğu dönemlerde çok sayıda böceği öldürürler. Öldürülen bu böceklerin %7 si faydalı böcekler olabilir. Zararlıların yoğun olmadığı zamanlarda ve durumlarda bu oran artarak yaklaşık % 15-20 olabilmektedir (WAY VE KHOO 1992). Karıncaların avlanma alanları 0,5 hektarı aşmadığı ve ormanın tam olarak korunabilmesi için hektarda 4 adet yuvanın yeterli olduğu bildirilmektedir (ADLUNG, 1966).

3. MATERYAL VE METOT 3.1. Materyal Elmalı-Çığlıkara Orman İşletme Şefliği sınırları içerisinde kalan sedir ormanları, kırmızı orman karıncası yuvaları, karıncaların topladıkları besin maddeleri, karınca populasyonu bu çalışmanın materyalini oluşturmaktadır. 3.2. Araştırma alanının tanıtımı ve deneme alanları Araştırma çalışmaları; Antalya ili, Elmalı ilçesi sınırları içinde bulunan, Elmalı Orman İşletme Müdürlüğü, Çığlıkara (tamamı), Tekke, Sevindik ve Avlan Orman İşletme şefliği sınırlarını da kapsayan 15.889 hektarlık tabiatı koruma alanında yer alan 16, 17, 19, 53, 54, 55, 56, 58, 80, 82 ve 83 numaralı olmak üzere toplam 11 bölmede yütütülmüştür. Bu bölmeler, Tabiat parkı, Kabakçılar ve Karınca Bükü mevkileri içinde kalmaktadır. Envanter çalışmaları 547 hektarlık alanda yürütülmüştür (Şekil 1). Saha, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu nun 3. maddesine istinaden 05.07.1991 tarih ve 52 sayılı Bakan oluru ile Tabiatı Koruma Alanı ilan edilmiştir. Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı; Elmalı-Finike sınırında, Susuz Dağları nın eteklerinde, Avlan Gölü nün Batısında yer almaktadır. Tabiatı koruma alanı coğrafi açıdan 29 60-30 08 Doğu meridyenleri ile 36 34-36 60 Kuzey paralelleri arasında kalmaktadır. Sahanın en yüksek noktası Kohu dağı (2409 m.), en alçak noktası Yönes çukuru (1300 m.) olup ortalama yüksekliği 1830 metredir Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı, Cedrus libani A.Rich (Pinecea) (Toros sediri, Lübnan sediri) nin optimum yayılış alanı içerisinde bulunmaktadır (DENİZ VE ARK. 2010). İklim verileri sahaya en yakın yer olan Sedir Araştırma Ormanı içerisindeki 1660 m yükseklikteki meteoroloji istasyonundan alınmıştır. Thornthwaite e göre yapılan su bilançosu hesabı sonucunda alanın Nemli, düşük sıcaklıkta (Mikrotermal), yazın çok kuvvetli su eksikliği olan, karasal iklime yakın Kontinental iklim tipine sahip olduğu tespit edilmiştir (BAŞARAN VE ARK. 2008).

Şekil 1. Çalışma sahasının konumu Figure 1. Location of the study area 3.3. Metot Elmalı Orman İşletme Müdürlüğü, Çığlıkara Orman İşletme Şefliği sınırları içerisine karınca yuvalarının naklinin yapıldığı arşiv kayıtlarından anlaşılmıştır. Arşiv kayıtları incelendiğinde, nakledilen yuvalarda 1988

yılında inceleme yapıldığı, yuvaların hangi bölmelere yerleştirildiği ve durumları hakkında rapor hazırlandığı görülmüştür. Amanejman planındaki bölme numaraları değişmiş olduğundan öncelikle eski bölme numaralarının karşılık geldiği yeni bölme numaraları tespit edilmiştir. Yeni bölmelerde tam alan taraması yapılarak aktif karınca yuvaları tespit edilmiştir. Tespit edilen bu karınca yuvalarında yuva yüksekliği, yuva taban çevresi, bakı, yükselti, meşçere kapalılığı, örtü durumu, yuva yapım yeri, yuvanın aktivitesi vs. gibi parametreler ölçülerek yuva envanter karneleri doldurulmuştur (Şekil 2). GPS ile yuvaların koordinatları tespit edilerek sayısal haritalara işlenmiştir. Böylece çalışma alanında ne kadar karınca yuvasının olduğu ve bu yuvaların özellikleri tespit edilmiştir. Envanter çalışmalarından elde edilen verilerden yararlanılarak nakil için uygun karınca yuvaları tespit edilmiştir. Projenin ikinci aşamasını karıncaların beslenme alışkanlıklarının ortaya konulması oluşturmuştur. Projenin ikinci yılında Nisan ayı sonunda bilinçli olarak seçilen 3 adet aktif karınca yuvasında beslenme alışkanlıklarının tespiti için düzenek kurulmuştur. Beslenme alışkanlıkları tespiti için üç adet yuva bilinçli olarak seçilmiştir. Bu yuvalar 49, 206 ve 302 nolu yuvalardır. Bu düzenek daha önce G. J. Skinner tarafından kullanılmıştır (Skinner, 1980). Seçilen üç yuva 4 m x 4 m uzunlukta ve 0,70 metre yükseklikte saçla çevrilmiştir. Saç 25 cm derinlikte kazılan kanalın içerisine oturtularak etrafları toprak ile karıncaların çıkamıyacağı şekilde şıkıştırılarak kapatılmıştır. Karıncaların yuvalara girip çıkabilmeleri için giriş çıkış rampaları yapılmıştır. Bu rampaların yapımında ahşap kullanılmıştır. Karıncaların yuvaya getirdiği besin maddeleri Mayıs ayı başından itibaren haftada bir gün ve günün üç farklı saatinde, 30 dakikalık sürelerle toplanmıştır (09.00 09.30, 12.30-13.00 ve 16.30-17.00). Besin toplama faaliyetleri Eylül ayı sonuna kadar sürdürülmüştür. Toplanan besin maddeleri alkol dolu şişelere konularak saklanmış ve besin örneklerinin teşhisleri yapılmaya çalışılmıştır. 3.4. Arazi çalışmaları Arazi çalışmaları; Antalya ili, Elmalı ilçesi, Çığlıkara Orman İşletme şefliği sınırları içerisinde daha önceden kırmızı orman karıncalarının yerleştirildiği 16, 17, 19, 53, 54, 55, 56, 58, 80, 82 ve 83 nolu bölmelerde yürütülmüştür.

Şekil 2. Örnek Envanter Karnesi Figure 2. Sample inventory card Proje çalışmalarının birinci yılında (2009), yukarıda belirtilen bölmelerde ekipler halinde 547 hektarlık bir alanda tam alan saha taraması yapılmıştır. Tarama işlemi sırasında bulunan aktif yuvaların özellikleri daha önceden hazırlanan envanter karnelerine işlenmiştir. Bu işlemler sırasında aktif olmayan terk edilmiş fakat yuva özellikleri hala bozulmamış yuvalar içinde envanter karnesi doldurulmuştur. Proje çalışmalarının ikinci yılında (2010) karıncaların beslenme alışkanlıklarının tespit edilmesi amacıyla 49, 206 ve 302 nolu olmak üzere 3

adet yuva bilinçli olarak seçilerek besin örnekleri toplanmaya başlanmıştır. Ayrıca örneklerin alındığı saatlerdeki sıcaklık ve mutlak nem değerleride kaydedilmiştir. 3.5. Verilerin değerlendirilmesi Envanter karnelerinden elde edilen veriler basit istatistiki metotlarla değerlendirilmiştir. Beslenme alışkanlıkları ile ilgili olarak, sıcaklık ve nem değerlerinin besin getirisi üzerine etkisinin olup olmadığını ortaya koymak amacıyla kolerasyon analizi yapılmıştır.

4. BULGULAR 4.1. Envanter sonuçları Arazi çalışmaları sonucunda 302 adet aktif, 71 adet terk edilmiş, sönmüş (yuva özellikleri bozulmamış) karınca yuvası tespit edilmiştir. 302 adet karınca yuvasının 65 adedinin yeni yuva oluşumu olduğu görülmüştür. Nakil yolu ile başka yere taşınan dört adet yuvanın envanter karneleri doldurularak takibe alınmıştır. Koordinatları tespit edilen yuvalar harita üzerine işlenerek yuvaların nerelerde oldukları gösterilmiştir (Şekil 3). Şekil 3. Karınca Yuvalarının Topoğrafik Haritada Dağılımı Figure 3. Distribution of ant nests in the topographic map 302 yuvanın tamamı, bakı, reliyef, yükselti, eğim, kapalılık, yuvayı yaptığı yer (tercihi) ve yuva aktivitesi gibi özellikler bakımından değerlendirmeye alınmıştır. Bu kapsamda bakı ele alındığında en fazla yuvanın Doğu bakıda (% 21), sonra % 18 i Kuzey, %17 si Kuzeydoğu, % 15 i Güneydoğu, % 8 i Güney, % 7 si Batı, % 6 sı Kuzeybatı, % 5 i Güneybatı ve % 3 ünün ise düzlükte yer aldığı görülmüştür. Doğu, Kuzey ve Kuzeydoğu bakılarda yuva sayısının daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Batı ve Güney bakılarda ise

daha az yuvaya rastlanmıştır. Bakı haritası ve % dağılımları Şekil 4 de gösterilmiştir. Şekil 4. Karınca Yuvalarının Bakı Gruplarına Dağılımları Figure 4. Distribution of ant nests, according to the groups of exposure Arazi yapısı; sırt, üst yamaç, orta yamaç, alt yamaç ve düzlük olmak üzere beş gruba ayrılmıştır. Buna göre en fazla karınca yuvası % 44 lük bir oranla orta yamaçta tespit edilmiştir. Bunu % 24 le alt yamaç, % 17 le üst yamaç ve % 15 oranla sırt arazi yapısı izlemiştir (Şekil 5).

Seri 1; Düzlük; Reliyef 1; 0% Seri 1; Alt yamaç; 72; 24% Seri 1; Orta yamaç; 132; 44% Seri 1; Sırt; 45; 15% Seri 1; Üst Sırt yamaç; 52; 17% Üst yamaç Orta yamaç Alt yamaç Düzlük Şekil 5. Karıncaların Reliyef Tercihleri Figure 5. Preference of topography ant nest Karınca yuvalarının bulunduğu yerlerdeki arazi eğimleri klizimetre ile ölçülmüştür. Buna göre en fazla yuvanın % 33 oranla (100 adet) 21-30 eğim grubunda olduğu görülmüştür. Bunu % 21 oranında 31-40, % 20 oranında 21-10 ve % 14 oranında 0-10 grupları izlemiştir. Yuvaların bulunduğu yerlerin eğim haritası ve eğim gruplarının dağılımı Şekil 6 da verilmiştir. Karınca yuvalarının yükseltiye göre dağılımlarına bakıldığında; en fazla karınca yuvasının 1751-1800 metreler arasında olduğu görülmüştür (% 42). Karınca yuvalarının % 27 si 1600-1650 metre, % 14 ü 1501-1550 metre, % 13 ü 1701-1750 metre ve % 4 ü 1651-1700 metre yükseltilerde dağılım göstermiştir (Şekil 7). Meşcere tiplerinin belirlenmesinde, yuvaların bulunduğu bölmelerin, amenajman planındaki meşcere tipleri dikkate alınmıştır. Yuvaların bulundukları yerlerin meşcere tiplerine bakıldığında en fazla yuva Scd3 meşcereleri içinde görülmüştür. Bunu sırayla Sc3, Sbc3, Sa, Scd2 ve Sd1/a meşcere tipleri izlemiştir (Şekil 8).

Şekil 6. Karınca Yuvalarının Eğim Gruplarına Göre dağılımı Figure 6. Distribution of ant nests, according to the groups of slope Şekil 7. Karınca Yuvalarının Yükselti Gruplarına Dağılımı

Adet Figure 7. Distribution of ant nests, according to the group of the altitute karınca Karınca Yuvası; karınca Yuvalarının Meşcere Scd3; Yuvası; 100 Tiplerine Dağılımı karınca Sc3; Yuvası; 74 Sbc3; karınca 56 Yuvası; karınca Sa; karınca karınca karınca 27 karınca Yuvası; karınca karınca Yuvası; karınca karınca Yuvası; Yuvası; Scd2; Sd1/a; 12 Yuvası; Yuvası; İs; OT; 11 Yuvası; Yuvası; Sd1; 6 Sd/a0; 5 34 Sbc2; Sd/a; SArcd2; 3 SÇka; 2 21 Meşcere Tipi Şekil 8. Karınca Yuvalarının Meşcere Tiplerine Dağılımı Figure 8. Distribution of ant nests, according to stand type Kapalılığın tespitinde yuvaların bulunduğu yerin meşcere kapalılığı dikkate alınmıştır. Meşcere kapalılığı ele alındığında, karıncalar yuvalarını kapalılığı 2 olan yerlerde kurmayı tercih etmişlerdir. 302 karınca yuvasının % 5 i 1 kapalılıkta, % 21 i 3 kapalılıkta ve % 74 ü de 2 kapalılıktaki ormanlar içerisinde olduğu görülmüştür (Şekil 9).

Adet Şekil 9. Karınca Yuvalarının Meşcere Tiplerine ve Kapalılığa Göre Dağılımları Figure 9. Distribution of ant nests, according to stand type and canopy closure Yuvaların kurulma yerine bakınca en fazla yuva kuruluş yerinin % 57 ile devrik gövdeler olduğu tespit edilmiştir. Dip kütüklerde kurulan yuvaların oranı ise % 40 dır. Yuvaların % 3 ü hem devrik gövde hemde dip kütük üzerine kurulmuştur. % 2 lik kısmı ise diğer yerler olarak değerlendirilmiştir (Şekil 10). Yuvaların kurulma yeri Seri 1; Devrik gövde; 174 Seri 1; Dip kütük; 120 Seri 1; Dip Seri 1; kütük - Diğer; 5 Derik Seri 1; Açık; 0 Şekil 10. Karınca Yuvalarının Yuva Kurulma Yerleri Figure 10. Preffered set up of ant nests Yuva yükseklikleri tesviye eğrilerine paralel durularak hazırlanan cetvel yardımı ile ölçülmüştür. Yayvan olan yuvalarda birkaç farklı yerden yuva yükseklikleri ölçülmüş ve ortalaması alınarak karneye kayıt edilmiştir (Şekil 11). Şekil 11. Yuva Yüksekliklerinin Ölçümü Figure 11. Measurement of the height of the mound

Adet Karınca yuvalarının yuva yüksekliklerine bakıldığında; en çok yuvanın 76 adetle 51-75 cm aralığında olduğu, bunu 65 adetle 26-50 cm, 47 adetle 76-100 cm aralığındaki yuvaların izlediği görülmüştür. Yuva yükseklikleri Şekil 12 de gösterilmiştir. Yuva Yuva Karınca yükseklik yükseklik yuvalarının Yuva yuva yüksekliği kademeleri kademeleri bakımından yükseklik dağılımı ve adetleri; ve adetleri; kademeleri Yuva 26-50; 51-75; 65 ve 76 adetleri; Yuva 76-100; 47 yükseklik yükseklik Yuva kademeleri kademeleri yükseklik Yuva Yuva Yuva Yuva Yuva ve adetleri; 0- ve adetleri; kademeleri yükseklik yükseklik yükseklik yükseklik yükseklik 25; 16 101-125; ve adetleri; 17 kademeleri kademeleri kademeleri kademeleri kademeleri 126-150; ve adetleri; 10 ve adetleri; ve adetleri; ve adetleri; ve adetleri; 151-175; 176-200; 2 201-225; 1 226-250; 2 251-275; 0 0 Yuva yükseklik kademeleri cm Şekil 12. Karınca Yuvalarının Yuva Yüksekliği Bakımından Dağılımı Figure 12. Distribution of ant nests, according to the group of the height of the mound Karınca yuvaları aktivite, canlılık, hareketlilik bakımından incelendiğinde 177 adet yuvanın aktif (% 59), 65 adet yuvanın yeni (% 22 ) ve 60 adet yuvanın zayıf (% 20 ) olduğu tespit edilmiştir (Şekil 13). Seri 1; Yeni; 65; 21% Seri 1; Zayıf; 60; 20% Şekil 13. Yuvaların Aktivite Durumu Figure 13. Active condition of ant nests Yuva aktivitesi Seri 1; ; 0; 0% Seri 1; Aktif; Zayıf 177; 59% Yeni

Envanter çalışmaları yapılırken nakil olabilecek yuvalar, yuva özellikleri de dikkate alınarak belirlenmiştir. Yuva hacminin hesaplanmasında; yuvaların genelde koniye yakın olmalarından dolayı koninin hacim formülü kullanılmıştır. Nakil için 36 adet yuva uygun bulunmuştur. Nakle uygun olan yuvalar Çizelge 1 de verilmiştir. Ortalama yuva hacmi 0,89 m³ olarak hesaplanmıştır. Çizelge 1. Nakil için uygun olan yuvalar Table 1. Suitable Nests for transfers Yuva No NAKİL İÇİN UYGUN OLAN YUVALAR Yuva Hacmi m 3 Yuva No Yuva Hacmi m 3 1 3,61 123 2,68 28 3,05 125 1,12 30 1,64 131 1,36 31 1,87 133 1,12 36 3,32 136 1,27 40 7,37 140 1,79 41 1,19 142 1,73 47 2,21 147 3,32 70 1,36 188 2,34 78 1,33 194 2,87 88 7,74 209 3,60 95 1,53 212 2,49 100 1,10 213 1,68 102 1,15 221 2,59 105 3,58 222 13,14 112 3,10 281 5,04 116 1,44 289 3,22 120 5,92 296 9,55 Nakle uygun olan yuvalardan bazılarına ait fotoğraflar Şekil 14 de gösterilmiştir.

Şekil 14. Nakle Uygun Yuva Örnekleri Figure 14. Samples of nests suitable for transfers Yapılan envanter çalışmaları sonucunda karınca yuvalarının; Doğu, Kuzey ve Kuzeydoğu bakılarda, 1751-1800 metre rakımda, Scd3 ve Sc3 meşcere tiplerinde, 2 kapalılıklı yerlerde, orta yamaçlarda, % 21-30 eğimde ve devrik gövdelerde daha yoğun olarak bulundukları görülmüştür. Yuva yüksekliğinin en fazla 51-75 cm aralığında olduğu ölçülmüştür. Nakle uygun olan yuva numaraları tablo halinde verilmiştir (çizelge 1). Eğer yuva nakli yapılacaksa nakil yapılan yuvaların yukarıda belirtilen yuva özelliklerine sahip yerlere yerleştirilmesi daha uygun olacaktır. Yuva yoğunluğu hektarda 0,55 adet/hektar bulunmuştur. Envanter çalışmaları sırasında erkek karıncaların Mayıs ayı başından sonuna kadar yuva üstlerinde görüldüğü gözlemlenmiştir. 4.2. Beslenme alışkanlıkları Nisan ayı sonunda bilinçli olarak seçilen üç adet aktif karınca yuvasında beslenme alışkanlıklarının tespiti için düzenek kurulmuştur. Bu yuvalar 49, 206 ve 302 nolu yuvalardır (Şekil 15).

Şekil 15. Beslenme alışkanlıklarının tespitinde kullanılan düzenek Figure 15. The contrivance which is used determinig the feeding habits Karıncaların yuvaya getirdiği besin maddeleri Mayıs ayı başından itibaren haftada bir gün (21 hafta) ve günün üç farklı saatinde, 30 dakikalık sürelerle (09.00-09.30, 12.30-13.00 ve 16.30-17.00) yuvaya yerleştirilen ahşap giriş çıkış rampaları üzerinden toplanmıştır (Şekil 16). Şekil 16. Besinlerin Rampadan Toplanması Figure 16. Collection food items from ramp Besin toplama işi Eylül ayı sonuna kadar sürdürülmüştür. Toplanan besin maddeleri alkol dolu şişelere konulmuştur. Toplanan besin örnekleri laboratuvarda çalışılarak teşhis için hazırlanmıştır. Bu arada her bir yuvanın getirdiği besin miktarı sayısı tarihsel olarak ortaya konulmuştur. Örneklerden bir kısmı takım bazında teşhis edilebilmiştir. Sağlam olan örneklerde ise familya ve tür bazında teşhisler yapılabilmiştir. Bazı örneklerin teşhisi,

örnekler teşhis için gerekli özellikleri taşımadıkları için yapılamamıştır (Şekil 17). Şekil 17. Toplanan Besinlerin Teşhise Hazırlanması Figure 17. Preparation for identification of the collected food items Karıncalar tarafından yuvaya getirilen besin miktarlarının (adet) tarihsel olarak dağılımına bakıldığında; besin getirisinin tüm yuvalarda 04 ve 25 Mayıs, 01 ve 15 Haziran, 06 Temmuz ile 03 ve 10 Ağustos tarihlerinde miktarca fazla oldukları görülmüştür. En fazla besin taşıması 1298 adetle 03 Ağustos tarihinde olmuştur (Şekil 18).

Şekil 18. Üç Yuvanın Besin Taşıma Miktarının Tarihsel Olarak Değişimi Figure 18. The historic change of three nests food items quantity Besin toplama saatlerine ve tarihe göre getirilen besin miktarındaki değişimlere bakıldığında; 09.00-09.30 saatleri ile 16.30-17.00 tarihleri arasında yuvalara getirilen besin miktarlarının birbiriyle paralellik gösterdiği görülmüştür. Güneş ışınlarının dik olduğu, 12.30-13.00 saatlerinde ise yuvaya getirilen besin miktarlarının, yuvaya giriş çıkışların ve rampadaki karınca sayısının azaldığı görülmüştür. Öğle saatlerinde direkt güneş ışınlarının etkisinde kalan yuvalarda aktivitenin azaldığı gözlemlenmiştir. Havanın serin, kapalı ve bulutlu olduğu günlerde besin getirisinin 12.30-13.00 saatleri arasında diğerlerine göre fazla olduğu görülmüştür. Besin taşınmasının ençok 16.30-17.00 saatleri arasında gerçekleştiği tespit edilmiştir (Şekil 19). Şekil 19. Besin Toplama Saatlerine Göre Taşınan Besin Miktarlarındaki Değişmeler Figure 19. Change of food items quantity, according to collection food time 49, 206 ve 302 nolu yuvaların örnek alım saatlerine ve gözlem tarihlerine göre getirdikleri besin miktarları Şekil 20, 21 ve 22 de verilmiştir. Sözkonusu çizelgeler incelendiğinde, üç yuvaya getirilen besin miktarlarıyla tarihler arasında uyum olduğu görülmektedir. Bu uyum örnek toplama zamanları içinde söylenebilir. Sadece 206 nolu yuvada Eylül ayında 12.30 13.00 saatleri arasında getirilen besin miktarında artış olmuştur. En çok besin getirisi 49 nolu yuvada 10 Ağustos, 206 ve 302 nolu yuvada 03 Ağustos tarihlerinde olmuştur.

Şekil 20. 49 Nolu Yuvadaki Besin Toplama Saatlerine Göre Taşınan Besin Miktarlarındaki Değişmeler Figure 20. Change of nest number of 49 food items quantity, according to collection food time for Şekil 21. 206 Nolu Yuvaki Besin Toplama Saatlerine Göre Taşınan Besin Miktarlarındaki Değişmeler Figure 21. Change of food items quantity, According to collection food time for nest number of 206

Şekil 22. 302 Nolu Yuvadaki Besin Toplama Saatlerine Göre Taşınan Besin Miktarlarındaki Değişmeler Figure 22. Change of food items quantity, according to collection food time for nest number of 302 Besin örnekleri haftada bir gün ve günün üç farklı saatinde olmak üzere 21 hafta boyunca toplanmıştır. Bu süre içinde üç yuvadan 11.406 adet besin örneği toplanmıştır. Yuvaya en çok getirilen besinlerin takımlarına bakıldığında 3221 adetle Lepidoptera, 2004 adetle Diptera, 1703 adetle Coleoptera, 1651 adetle Hymenoptera olduğu görülmüştür. En çok toplanan besinlerin tarihsel ve takım bazındaki dağılımı Şekil 23 de ve toplanan tüm besinlerin tarihsel ve takım bazında dağılımı Çizelge 2 de verilmiştir. Şekil 23. En fazla Getirilen Besinlerin Takım Olarak Tarihsel Dağılımı Figure 23. Distribution of the historic change of the nests of the most collected food items

Toplanan besinlere bakıldığında en fazla besinin 6707 adetle ergin haldeki böcekler olduğu görülmüştür. Bunu 3457 adetle larva halindeki besinler oluşturmuştur. Bunları sırasıyla pupa, bacak, baş parçası, abdomen parcası ve kanat parçaları izlemiştir. Besinlerin çeşit olarak dağılımı şekil 24 de verilmiştir. Şekil 24. Toplanan Besinler Çeşit Olarak Dağılımı Figure 24. Distribution of the collected food items variety Toplanan besin örneklerinden ancak teşhis için uygun olanları teşhis edilebimiştir. Teşhis edilebilen örnekler; takım, familya ve tür bazında Ek:1 de verilmiştir. Teşhis işlemleri yapılırken besinlerin faydalımı, zararlımı yoksa nötürmü oldukları da irdelenmeye çalışılmıştır. Buna göre 11.406 adet besin örneğinin 1684 adedinin faydalımı, zararlımı yoksa nötürmü olduğu teşhis edilememiştir. Teşhis edilebilenlerin içerisinden 6939 adedinin nötr, 1812 adedinin zararlı ve 971 adedinin faydalı olduğu tespit edilmiştir (Şekil 25). Şekil 25. Toplanan Besin Örneklerinin Nötr, Faydalı ve Zararlı Durumu Figure 25. Neutral, useful and dangerous conditions of the samples of the collected food items

Scorpiones Blattodea Coleoptera Chilopoda Diptera Hemiptera Hymenoptera Isopoda Karınca Ixodida (kene) Lepidoptera Neuroptera Odonata Orthoptera Arachnida Örümcek Planipennia Raphidiopter Gastropoda Salyangoz Teşhis edilemeyen Genel Toplam Lepidoptera takımı, Tortricidae familyası üyesi olan Acleris undulana (Sedir yaprak kelebeği) Antalya Orman Bölge Müdürlüğü Elmalı, Kaş, Finike, Kumluca ve Antalya Orman İşletme Müdürlüklerinde geniş yer kaplayan sedir ormanlarında hemen her yıl görülmekte ve bu durum sıklıkla rapor edilmektedir. Zararlının biyolojisine dair yapılan alan çalışmalarında, ilk larvalara Güney bakılardaki alçak yükseltilerde 5 Temmuz da rastlanmış olup, Temmuz ayının ikinci haftasında yoğun olarak gözlenmiştir. Temmuz sonu itibariyle pupalar görülmeye başlansa da populasyonun % 90 ından fazlasının Ağustos ayının ilk haftası sonunda pupa evresine geçtiği tespit edilmiştir. Ancak, 12 Ağustos ta da larvalara rastlanmıştır. Larva döneminin 5 hafta civarında sürdüğü saptanmıştır. Ortalama 10 gün süren pupa dönemi sonrasında ergin çıkışının Ağustos ayında başladığı ve ayın ikinci yarısında çıkışın yoğunlaştığı belirlenmiştir. Sedir yaprak kelebeğinin en uzun biyolojik dönemi olan ergin evresinin yaklaşık 10,5 ay kadar sürdüğü bildirilmektedir (SARIBAŞAK VE ARK.2011). Kırmızı orman karıncaları tarafından getirilen ve takım olarak teşhisi yapılabilen Lepidoptera örnek sayısı üç yuvada toplam 3221 adet olmuştur. Bu 3221 adet besinin; 905 adedi ergin, 735 adedi larva olmak üzere toplam 1640 adedinin A. undulana örnekleri olduğu tespit edilmiştir. Besinler arasında A. undulana pupalarına rastlanmamıştır. Pupa oluşumu sürgün ve ibreler arasında olmaktadır. Karıncaların bu ibreler arasından pupaları çıkarıp alamadığı tahmin edilmektedir. Getirilen Lepidoptera takımınındaki besinlerin %50,91 ini A. undulana oluşturmaktadır. Tarihsel olarak getirilen A. undulana miktarı Şekil 26 da gösterilmiştir. Çizelge 2. Tarihlere Göre Getirilen Tüm Besinlerin Takımlara Dağılımı Table 2. Distribution of all food items collected by dates TARİHLERE GÖRE GETİRİLEN BESİNLERİN TAKIMLARA DAĞILIMI TARİH 04.May 4 78 15 40 43 40 2 61 7 1 8 429 728 11.May 1 145 12 87 17 45 1 50 4 1 7 178 548 18.May 1 100 14 41 9 33 2 41 1 2 2 4 67 317 25.May 245 11 33 13 113 4 54 2 1 4 1 13 74 568 01.Haz 217 25 34 18 106 3 1 1 95 4 2 18 3 41 68 635

08.Haz 135 34 70 10 42 3 79 3 6 7 5 21 109 524 15.Haz 2 178 37 111 26 171 4 132 1 2 9 5 64 91 833 22.Haz 1 1 96 11 103 13 100 5 186 5 7 8 9 19 37 601 29.Haz 68 5 98 2 58 15 8 4 6 16 38 318 06.Tem 1 5 100 4 120 22 71 1 122 2 6 4 1 9 65 533 13.Tem 1 4 72 1 96 5 64 1 58 2 4 11 1 4 45 369 20.Tem 1 3 53 8 89 15 45 108 20 3 6 1 4 48 404 27.Tem 1 53 59 12 30 249 9 1 6 1 2 34 457 03.Ağu 3 48 1 170 7 46 905 8 2 8 3 1 36 1238 10.Ağu 1 25 1 16 7 24 2 595 8 3 1 2 45 730 17.Ağu 2 1 21 1 53 9 35 155 3 6 4 100 390 24.Ağu 2 21 89 15 32 1 119 7 1 4 180 471 30.Ağu 1 11 2 156 5 111 69 4 2 3 83 447 06.Eyl 1 9 3 257 5 247 1 53 4 2 33 615 14.Eyl 12 143 7 134 3 38 19 356 21.Eyl 16 139 8 105 37 1 18 325 Genel 11 26 1703 185 2004 268 1651 33 1 1 3221 99 3 45 121 30 206 1 1797 11406 Toplam Şekil 26. Yuvaya Getirilen Acleris undulana Miktarının Tarihsel Dağılımı Figure 26. Distribution of the historic change of Acleris undulana brought to the nest A. undulana zararını larva döneminde yapmaktadır. Larva dönemi de yaklaşık beş hafta kadar sürmektedir. Karıncaların bu süre içerisinde

yuvalarına 735 adet A. undulana larvası getirmişlerdir. Yapılan gözlemlerde Kırmızı orman karıncalarının yuvasının hemen yanında olan Sedir ağacı A. undulana zararından kurtulamamıştır (Şekil 27). 49, 206 ve 302 nolu yuvalarda besin örneklerinin toplandığı saatlerde sıcaklık ve nem değerleri de kayıt edilmiştir. Sıcaklık ve nem değerlerinin besin getirisi üzerinde bir etkisinin olup olmadığını ortaya koymak amacıyla SAS ve Minitap istatistik programları ile korelasyon analizleri yapılmıştır. Yapılan analizlere göre; Tüm sıcaklık değerleri ile yuvaya getirilen besin miktarı arasında kolerasyon katsayısı 0,011, p-value=0,906 olarak hesaplanmıştır. Buna göre sıcaklık ile getirilen besin miktarı arasında bir ilişki bulunamamıştır. 09.00-09.30 saatleri arasındaki tüm sıcaklık degerleri ile yuvaya getirilen besin miktarları arasında korelasyon katsayısı 0,149 P-value=0,383 hesaplanmıştır. Buna göre bu saatlerde sıcaklık ile getirilen besin miktarı arasında çok zayıf bir ilişki gözlemlenmektedir. Şekil 27. Kırmızı orman karıncası ile Acleris undulana ilişkişi Figure 27. Relationship of Red wood ants and Acleris undulana

12.30-13.00 saatleri arasındaki tüm sıcaklık değerleri ile yuvaya getirilen besin miktarları arasında korelasyon karsayısı 0,026 P-value=0,879 hesaplanmıştır. Buna göre bu saatlerde sıcaklık ile getirilen besin miktarı arasında bir ilişki bulunamamıştır. 16.30-17.00 saatleri arasındaki tüm sıcaklık değerleri ile yuvaya getirilen besin miktarları arasında korelasyon katsayısı 0,03 P-value=0,622 hesaplanmıştır. Buna göre bu saatlerde sıcaklık ile getirilen besin miktarı arasında bir ilişki bulunamamıştır. Aylar bazında korelasyona baktığımızda; Mayıs ayında korelasyon katsayısı 0,369 p-value=0,622, Haziran ayında korelasyon katsayısı 0,237, p- value=207 olarak hesaplanmıştır. Buna göre Mayıs ve Haziran aylarında sıcaklık ile getirilen besin miktarı arasında zayıf bir ilişki gözlemlenmiştir. Temmuz ayında korelasyon katsayısı 0,027 p-value=902 olarak hesaplanmış olup Temmuz ayında sıcaklık ile getirilen besin miktarı arasında bir ilişki gözlemlenmemiştir. Ağustos ayında korelasyon katsayısı - 0,298 p-value=0,11 hesaplanmıştır. Buna göre Ağustos ayında sıcaklık ile getirilen besin miktarı arasında ters bir ilişki gözlemlenmemiştir. Sıcaklık artınca getirilen besin miktarında bir azalış olduğu görülmüştür. Eylül ayında korelasyon katsayısı 0,107 p-value=0,671 hesaplanmıştır. Buna göre Eylül ayında sıcaklık ile getirilen besin miktarı arasında çok zayıf bir ilişki gözlemlenmektedir Nem ve getirilen besin miktarları arasındaki korelasyona baktığımızda korelasyon katsayısı 0,014 p-value=878 bulunmuştur. Buna göre nem ile getirilen besin miktarı arasında bir ilişki gözlemlenmemiştir. Besin alışkanlıkları ile ilgili yapılan gözlemler sırasında; yuvadan çıkan karıncaların abdomenlerinin küçük, ağzında besin olmadan yuvaya giren karıncaların abdomenlerinin büyük ve şişkin olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca sedir ağaçlarının tepelerine doğru çıkan karıncaların abdomenleri küçük, ağaçtan inen karıncaların abdomenlerinin büyük ve şişkin olduğuda gözlemlenmiştir. Sedir ağaçlarında Cinera cerdi (Hemiptera; Aphididae) afidinin olduğu görülmüştür (Şekil 28).

Şekil 28. Ballı madde taşıyan ve taşımayan karıncalar Figure 28. The ants carrying honeydew or not Kırmızı orman karıncalarının herhangi bir besin tercihlerinin olmadığı, çok çeşitli materyali toplayıp yuvalarına taşıdıkları görülmüştür. Getirilen besinler kadavra niteliğindedir. Canlı materyal getirdikleri ender olarak gözlemlenmiştir. Canlı besinlere karşı tepkilerinin ne olacağını görmek için; yakalanan canlı materyal giriş rampaları üzerine bırakılarak karıncaların hareketleri gözlemlenmiştir. Canlı besine birkaç karıncanın aynı anda saldırdığı, bir kaçının besini yakaladığı ve onu tutarken diğer karıncaların canlı besinin üzerine formik asit salgıladıkları ve besini çok kısa bir sürede etkisiz hale getirerek yuvalarına taşıdıkları gözlemlenmiştir. 5. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER Serin (1999), tarafından yapılan Bolu Ormanlarında Bulunan Formica rufa L. Grubu Karıncaların Yaşam Biçimleri ve Transplantasyon Olanakları Üzerine Araştırmalar adlı çalışmada; Şerif Yüksel Araştırma Ormanı ndaki karıncaların, Güney bakılardaki, kapalılığı gevşek, diri örtünün az, yükseltinin 1515-1570 m. ve eğimin % 5-20 arasında olduğu yerlerde daha çok bulunduğu ve yuvaların ağaç kökleri, kesim artıkları, çürümeye yüz tutmuş kökler, büyük kayaların çevreleri ve ardıç dallarının üzerinde bulunduğu ve hektara 2,5 tane yuva düştüğü belirlenmiştir. ÖÇAL (2011), tarafından yapılan Isparta-Senirkent Kapıdağ sedir Ormanlarında Formica rufa L. nin Envanteri ve Habitat Tercihi adlı çalışmada Kırmızı orman karınca yuvalarının 1377-1803 m. arasında, Kuzey bakılarda, eğimi 15-26 olan orta eğimli yamaçlarda, yoğun olarak 2 kapalı meşcerelerde, b ve c çağındaki saf sedir meşcerelerinde bulunduğu tespit edilmiştir. Yuva kuruluş yerleri olarak % 69 oranla dip kütük tercih edilmiştir. Hektardaki yuva adedi yaklaşık 6 (5,87) tane olarak hesaplanmıştır.

Karıncaların avlanma alanları 0,5 hektarı aşmadığı ve ormanın tam olarak korunabilmesi için hektarda 4 adet yuvanın yeterli olduğu bildirilmektedir (ADLUNG, 1966). 547 hektalık çalışma alanında 302 adet yuva tespit edilmiştir. Hektardaki yuva yoğunluğu 0,55 adet olarak hesaplanmıştır. Envanter çalışmaları sonucunda karınca yuvalarının; Doğu, Kuzey ve Kuzeydoğu bakılarda, 1751-1800 m. rakımda, Scd3 ve Sc3 meşcere tiplerinde, 2 kapalılıklı yerlerde, orta yamaçlarda, % 21-30 eğimde ve devrik gövdelerde daha yoğun olarak bulundukları tespit edilmiştir. Yuva yüksekliğinin en fazla 51-75cm aralığında olduğu tespit edilmiştir. Literatür ile çalışmadan elde edilen bulgular uyuşmaktadır. Hacmi 0,4 m³ ten büyük yuvaların taşımaya uygun olduğu ULUHAN (1999) tarafından belirtilmiştir. Ayrıca VAROL (1988) Bursa ve Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü ormanlarında yaptığı çalışmalarda yuvaları yüksekliklerine göre 4 gruba ayırmış ve 76-100 cm ile 101 cm den yukarı yuvaların nakil için uygun olduğunu ifade etmiştir. Hacim değeri olarak taşınacak yuvaların ise 400-500 litreden yukarı olması gerektigi belirtilmiştir. Nakle uygun olan yuvalar envanter sırasında yuva özellikleri de dikkate alınarak belirlenmiştir (hacmi 1 m³ den büyük olan yuvalar). Nakle uygun olan yuva numaraları tablo halinde verilmiştir. Eğer yuva nakli yapılacaksa nakillerin tablo halinde verilen yuvalardan yapılması ve nakil yapılan yuvaların yukarıda belirtilen yuva özelliklerine sahip olan yerlere yerleştirilmesi nakil başarısını arttıracaktır. Formicidae familyası mensupları çoğunlukla hayvansal ve bazen bitkisel besin alırlar. F. rufa nın tırtıl, yaprak arılarının larvaları, kelebek, arı, böcek yumurtaları ve pupaları ile daha birçok zararlılar üzerinde yırtıcılıkla geçindiği bilinmektedir. Bunların dışında yaprak bitlerinin (afitlerin) şeker bakımından zengin olan dışkılarının da (balözü-ballı madde) önemli besin kaynağı olduğu vurgulanmaktadır. Karbonhidratlar afitlerin salgıladığı ballı maddelerden, proteinler omurgasızlardan karşılanır. Protein karınca larvalarının gelişme dönemi sırasında önemli olmaktadır ve bu dönemde çok miktarda omurgasız toplanmaktadır (LENOİR, 2002). Toplanan besin örneklerinden teşhis için uygun olanların teşhisi yapılabilmiştir. Yuvaya en çok getirilen besinlerin takımlarına bakıldığında 3221 adetle Lepidoptera, 2004 adetle Diptera, 1703 adetle Coleoptera, 1651 adetle Hymenoptera olduğu görülmüştür. Toplanan besin örneklerine bakıldığında en fazla besinin ergin haldeki böcekler olduğu görülmüştür. Bunu larva halinde ki besinlerin takip ettiği, sonra sırasıyla pupa, bacak

parçası, baş parçası, abdomen parçası ve kanat parçası gibi besinlerin izlediği görülmüştür Genel olarak karıncaların besininin % 62 sini ballı madde, % 33 ünü de avladığı böcekler, % 5 ini reçine, fungus, ölü böcek kalıntıları ve tohumlar oluşturmaktadır (WAY VE KHOO 1992). Besin alışkanlıkları ile ilgili yapılan gözlemler sırasında; yuvadan çıkan karıncaların abdomenlerinin küçük, ağzında besin olmadan yuvaya giren karıncaların abdomenlerinin büyük ve şişkin olduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca sedir ağaçlarının tepelerine doğru çıkan karıncaların abdomenleri küçük, ağaçtan inen ve yem taşımayan karıncaların abdomenlerinin büyük ve şişkin olduğuda gözlemlenmiştir. Sedir ağaçlarında Cinara cedri olduğu görülmüştür. Buda karıncaların besinin bir kısmını afitlerin salgıladığı ballı maddeden sağladıklarının bir göstergesi olduğu tahmin edilmektedir.. Formica rufa grubu karıncalar zararlıların çok yoğun olduğu dönemlerde çok sayıda böceği öldürürler. Öldürülen bu böceklerin %7 si faydalı böcekler olabilir. Zararlıların yoğun olmadığı zamanlarda ve durumlarda bu oran artarak yaklaşık % 15-20 olabilmektedir (WAY VE KHOO 1992). Teşhis işlemleri yapılırken besinlerin faydalı mı, zararlı mı yoksa nötr mü olduklarıda irdelenmeye çalışılmıştır. Buna göre 11.406 adet besin örneğinin 1684 adedinin faydalı mı, zararlı mı yoksa nötr mü olduğu anlamında bir teşhis yapılamamıştır. Teşis edilebilenlerin içerisinden 6939 adedinin nötr, 1812 adedinin zararlı ve 971 adedinin faydalı olduğu teşhis edilmiştir. Besin getiri miktarları günün saatlerine ve aylara göre değişiklikler göstermiştir. Güneş ışınların yuva üzerine direkt geldiği 12.30-13.00 saatleri arasında besin taşıması az olmuştur. En fazla besin taşıma saatleri besin örneklerinin alındığı 16.30 17.00 saatleri arasında olmuştur. Besin taşımasının tüm yuvalarda 04 ve 25 Mayıs, 01 ve 15 Haziran, 06 Temmuz ile 03 ve 10 Ağustos tarihlerinde miktarca fazla olduğu görülmüştür. En fazla besin taşıması 1298 adetle 03 Ağustos tarihinde olmuştur. Kırmızı orman karıncaları Çığlıkara Sedir ormanlarına Sedir yaprak kelebeği (Acleris undulana) ile biyolojik mücadele de kullanılmak amacıyla 1970-1974 yılları arasında Ankara Kızılcahamam ve Eskişehir Çatacık ormanlarından nakil edilmişlerdir. A. undulana zararını larva döneminde yapmaktadır. Larva dönemi de yaklaşık beş hafta kadar sürmektedir.