Sh:»4002 YÂSÎN. Yâsîn Sûresi Mekkîdir. Âyetleri - Kûfîde seksen üç, maadasında seksen ikidir. Kelimeleri - Yedi yüz yirmi yedidir.

Benzer belgeler
Duanın tesiri azimdir.her duaya cevab verilir.ancak kabulü şartlara bağlıdır.şartların oluşumu duanın kabulünde müessir bir rol oynar.

da rivayet etmi)lerdir. Kur'anda Secde sûresi namiyle ikisûrevardır.birisibu,di'eri de «

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Asr-ı Saadette İçtihat

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE DUA

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

sh:»3339 ENBYA Mekkîdir. Âyetleri yüz on ikidir. harfleridir. Fasılası : - ágggggggggggg 2

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

ALLAH TEÂLÂ'YA ÎMÂN. Muhammed Şahin. ] تر [ Türkçe Turkish. Tetkik : Ümmü Nebil

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Muhammed Salih el-muneccid

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Sûrei «Fetih» Medenîdir. Fakat Medînenin içinde nâzil olmu! ma'nâsına de%il, hicretten sonra nâzil

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

İbadetin Manası ve Çeşitleri

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

á y» dedir. Sh:»4333 AHKÂF Buna «Ahkâf» sûresi denir. Mekkîdir. Bir iki âyetinin Medenî oldu"una dâir de bir rivayet vardır ki «

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır.

Bu Nahil sûresinin medenî olduuna dair dahi bir kavil nakledilmi ise de dorusu Mekkîdir. Hasen, Ata,

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

*GALIBIYET VE MAGLUBIYET

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Kur an'daki selaset, selamet, tesanüd, tenasüb, teavün ve tecavüb mucizevî boyutlarındandır; bunları izah edebilir misiniz?

BEDÎÜZZAMAN HAZRETLERİNİN İSİM VE ÜNVANLARI

Asiye Türkan MÜ MİNLERİN ANNESİ HZ. AİŞE

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 02 ER-RAHMAN

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)


dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

Mekkîdir. Hebe hicretinden evvel Mekkede nâzil olmutur. Ancak secde âyetinin sonradan Medinede

ÒŠ Ë bè Ó ìï å ß ÒŠ Ë» âyetinden dolayı da Guref denilmi%tir.

í gibi sabikundandır.

Anlamı. Temel Bilgiler 1

TEFSİR TARİHİ VE USULÜ

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

dört âyette Âhiri 5sraîl.

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

İSLAM AHLAK ESASLARI

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Dua ve Sûre Kitapçığı

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

3 Her çocuk Müslüman do ar.

Sh:»4081 SÂD. SûresiMekkidir,birismi de sûrei Davuddur (Besair). Âyetleri - Kûfîde seksen, Hicazî, Bısrî, +amîde seksen altıdır.

Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

2- Bu kitapta hiç şüphe yoktur, Allah'tan korkanlar için yol göstericidir.

Nefsin iki hali vardır. Üçüncüsü yoktur. Biri bela diğeri afiyet...

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

Sh:»3715 KASAS. Kasas Sûresi, hepsi mekkîdir. Ancak bir rivayette « » hicret esnasında Cuhfede nâzil olmu(tur. Âyetleri - Bil'ittifak seksen sekizdir.

ZEKÂTIN FARZ KILINMASININ HİKMETİ

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Muhammed Salih el-muneccid

Rahmân ve Rahîm Allah ' ın adıyla

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

Transkript:

Sh:»4002 YÂSÎN í ñ ì SV Yâsîn Sûresi Mekkîdir. Âyetleri - Kûfîde seksen üç, maadasında seksen ikidir. Kelimeleri - Yedi yüz yirmi yedidir. Harfleri - Üç bindir. Fasılası - æpâ harfleridir. *simleri-busûreye «æ a Š Ó k ÜÓ Péî bó ªéÈÏa ß P ò à È à Ûa P òàî ÄÈ Ûa»

dahi denilmi.tir. Âlûsî nakleder: «Ebû Nasrı Sezcî *bânede «Hasen» diyerek Hazreti Ai.eden.öyle tahric eylemi.tir:mü.arün'ileyha demi.tir: Resulullah.öyle buyurdu «Kur'anda bir Sûre vardır ındallah Azîme yad olunur, sahibi de ındallah.erîf yad olunur, sahibi Kıyamet günü Rebîa ve Mudardan daha çokları hakkında.efaat eder. O, «í» Sûresidir». Said ibni Mansur ile Beyhekî dahi Hassan ibni Atıyyeden tahric eylemi.lerdir ki Resulullah.öyle buyurmu. «í» Sûresine Tevratta Muımme denilir: Sahibine Dünya ve Âhırethayrına ta'min eyler ve ondan Dünya ve Âhıret mihnetlerine kar.ı kor, ve Dünya ve Âhıret korkularını def'eder, buna müdafiai kadıye dahi denilir, sahibinden her fenalı;ı defeder ve her hayırlı haceti kaza eyler g ça. Maamafih Beyhekî demi.tir ki bunda Süleyman ibni defâ'dan Muhammed ibni Abdurrahman ibni Ebi Bekri ced'anî teferrüd eylemi.tir.oise münkerdir g ça. Bununla beraber Hatîb dahi Enesten mislini tahric eylemi.tir g ça. Tirmizi, Kuteybe ve Süfyan ibni Veki' tariklarından Katade hadîsiyle Enesten Hazreti Peygamber sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki: «her.ey'in bir kalbi vardır,kur'anın kalbi de «í» dir. Her kim «í» Sh:»4003 okursa Allah onun kıraetine on kerre Kur'an okumak sevâbı yazar» diye tahric eylemi. ve buna bir hadîsi

garîbdir demi., senedinde Harun ibni Muhammedin mechul bir.ahs oldu;unu ve bu babda Hazreti Ebû Bekrisıddıktan da bir rivayet varsa da isnadında za'f bulundu;unu söylemi.tir. Fakat alûsî.unu da kaybeder: *mam Ahmed ve daha gayrileri hadisiyle Ma'kıl ibni Yesardan sahih olarak merviydir ki Resulullah sallallahü aleyhi vesellem: «í» Kur'anın kalbidir» buyurmu. ve bu, onun isimlerinden biri addolunmu.tur. Huccetül'islâm *mamı Gazalî buna bir vecih olmak üzere bu Sûrede ha.r-üne.rin ebla; ve ahsen vech olmak üzere takrir edilmi. oldu;unu, ha.r-üne.rin ebla; ve ahsen vech üzerine takrir edilmi. oldu;unu ha.r-üne.rii'tirafdaiymanın kalbi mesabesinde bulundu;unu söylemi.tir. *mamı Razî de bunu be;enmi.tir,ke.ifte.öyle denilmi.tir: bir.ey'in kalbi onun lübbü ve aslıdır ki maadası onun mukaddimatından veya mütemmimatından sayılır.busûreyekalbtesmiyesinde de i.areti nebeviyye Fatihaya Ümmülkitab tesmiyesinde söyledi;imiz vecih olsa gerektir. Ya'ni Peygamberler göndermek ve kitablar indirmekten maksud kulları meadda gayei kemallerine ir.addır.okemalise burada zikr olunan tahakkuk ve tahallûk ile olur ki sıratı müstekıme sülûk ta'bir olunur. Bu sûre de i.te onu beyana dairdir g ça. Bundan Gazalînin ha.ritahsıs etmesinin vechi de anla.ılmı. oluyor. Biz de bunu.öyle ifâde etmek isteriz: Kalb hayatî heyecanın bir men.ei oldu;u gibi bu Sûre de sirri bas ile bir heyecanı dinî ifâdeetti;i için Kalbi Kur'an tesmiye edilmi.tir demek olur. Yine bu hikmete mebni olsa gerektir ki sahih haberlerde bu Sûrenin mevtaya okunması hakkında emir dahi varid olmu.tur. Ezcümle *bni mâce, Ma'kıl ibni Yesardan

.öyle tahric eder: Resuli ekrem sallallahü aleyhi vesellem buyurdu ki «í ó ä Èí á bm ìß ä Ç bç ªëŠ Ó a» onu mevtanızın yanında okuyun: ya'ni yasîni» burada mevtadan murad, hali ihtizarda ölmek üzere bulunanlardır deniliyor, Taybî demi.tir Sh:»4004 ki: el'ılmü ındallah bunun sirri.u olsa gerektir: bu Sûrei kerîme usuli iyman ılminin ümmehatını, nübüvvet, keyfiyyeti da'vet, ahvali ümem, ef'ali ıbadın Allah tealâya istinadı, isbati tevhid, nefyi zıdd, emaratı sâa, ha.r-ü ıâde gibi mesaili mu'teberenin hepsini takrir ve beyan ile me.hundur, *bni Hıbban, mevtâ ile murad, muhtadar «p ìàûa êššy åß» tirder. *bni Ebiddünya ile *bni Merduyenin tahric eyledikleri.u hadîs de bunu te'yid eyler: «é îüç é ÜÛa æ ìç ü a í é a ä Ç aš Ô í o îß å ß bß» her hangi bir meyyitin ba. ucunda í okunursa her halde Allah ona kolaylık verir.» Bununla beraber müteahhırînden ba'zıları hadîsi zâhiri ile ahzeylemi., hayır öldükten sonra okunur demi.tir.ba'zısı da kabrinin ba.ında okunmasına zâhib olmu.tur. *bni adiyy ve sairenin rivayet etti;i.u haber de bunu te'yid eyler: her kim

anasının babasının ve yâhud bunlardan birinin kabrini her Cuma ziyaret eder de yanlarında í okursa her harfinin adedince ona ma;rifet edilir. Bu babda daha di;er eserler de nakledilmi.tir.anma'kıl ibni Yesarradıyallahü anh «í æ a Š Ô Ûa k ÜÓ 4bÓ á Ü ë é îüç é ÜÛa ó Ü é ÜÛa 4ì æa bç ªëŠ Ó a P éû Š 1 Ë ü a ñš ü a a Ûaë é ÜÛa í Š í 3 u bç aš Ôí ü éû Å 1 ÜÛaë ó öb äûa ë ëa ì 2a ë à ya êaë P á bm ìß ó ÜÇ é äç é ÜÛa ó l ä u åçë P éz z ë á bz Ûaë éubß å 2aë ó Ï í ašó åß á Ü ë é îüç é ÜÛa ó Ü é ÜÛa 4ì 4bÓ 4bÓ å 2aë ó ä Ûa å 2aë Ù Ûbß êaë P éû Š 1 Ë é ÜÛa é uë õbì n 2a òü îû P æb j y» Fakat unutmamak lâzım gelir ki Kur'an ölüler içinde;il, diriler için nâzil olmu.tur. Bu suretle bu Sûrenin yukarıda söyledi;imiz vechile Sûrei Fatırın hatimesine olan münasebeti de bir kat daha tavazzuh etmi. bulunuyor. ággggggggggggî y ŠÛa å à y ŠÛa é ÜÛa ágggggggggggg 2 =åî Ü Š à Ûa å àû Ù ã a S = áî Øz Ûa æ a Š Ô Ûaë R í Q

= áî y ŠÛa Œí ŒÈ Ûa 3í Œ äm U 6 áî Ôn ß ÂaŠ ó ÜÇ T Sh:»4005 Õy ÔÛ W æì Ü ÏbË á èï á ç ª ë b2 a ˆ ã a bß b ß ìó ˆ ä n Û V ó Ï bä ÜÈu b ã a X æì ä ß ªì íü á èï á ç Šr a ó ÜÇ 4 ìô Ûa bä ÜÈuë Y æì zà Ô ß á èï æbó üaóû a ó èï ü5 Ëa á è Óbä Ça á èï á çbä î, ËbÏ a á è 1 Ü å ßë a á èí ía å î2 å ß á ç ˆ ä m áû âa á èm ˆ ãaõ á è îüç õ aì ë QP æë Š j íü å à y ŠÛa ó ë Š ˆÛa Éj ma åß ˆ ä m bà ã a QQ æì ä ß ªì íü ï z ã å zã b ã a QR áí Š Š uaë ñš 1 Ìà 2 ê Š jï 7 k îì Ûb 2 ó Ï êbä î ya õ ó 3 ë 6 á ç bq aë aì ß Ó bß k n Øãë ó m ìà Ûa ; åî j ß âbß a Meali Cerifi

í 1 Hikmetli Kur'anın hakkı için 2 Emîn ol ki sen o risaletle gönderilen Peygamberlerdensin 3 Bir sıratı müstakîm üzerindesin 4 Tenziliyle o azîz rahîmin 5 *nzar edesin: vehameti haber veresin diye bir kavme babalar inzar edilmedi de haberleri de yok gafiller 6 Celâlim hakkı için daha çoklarına kar.ısöz hakkolmu.tur da onlar iymana gelmezler 7 Çünkü biz onların boyunlarına kelepçekler geçirmi.iz, onlar çenelerine dayanmı.tır da burunları yukarı gözleri a.a;ı somurtmaktadırlar 8 Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmi.iz, kendilerini sarmı.ızdır da baksalar da Sh:»4006 görmezler 9 Ve onlarca müsavidir: ha inzar etmi.in kendilerini ha etmemi.in; inanmazlar 10 Ancak zikri ta'kıyb eden ve gaybde rahmana ha.yet besliyen kimseyi sakındırırsın, i.te onu hem bir ma;rifetle hem bir ecri kerîm ile müjdele 11 Hakıkat biz biziz, ölüleri diriltiriz ve takdim ettikleri.eyleri ve bıraktıkları eserleri kitaba geçiririz ve zaten her.ey'i açık bir kütükte bir "*mamı Mübîn" de ihsa etmi.izdir 12 1. í «í» Yâsîn, ekserin kavlince Halil ve Siybeveyhin tasrihleri gibi Sûrenin ismidir. Ba'zılarınca kasemdir. Allah tealânın esmasındandır.ba'zılarınca da Allah tealânın kelâmını açtı;ı bir

miftahı kelâmdır demi.ler, «Elbakare» sûresinin evvelinde «á Ûa» de verilen tafsılât umumî surette burada da câridir. Yalnız burada hususî olarak.u iki rivayet vardır:birisiikrime tarikıyle ibni Abbastan merviy oldu;u üzere ya insan! demek olmasıdır.birisidesaîdibni Cübeyrden merviy oldu;u üzere = Peygamberin bir ismi olmasıdır ki hıtabı bunu andırır. Cifai.erifte åî Ü Š à Ûa å àû Ù ã a zikroldu;u üzere Nakka., aleyhıssalâtü vesselâmdan «benim Kur'anda yedi ismim vardır:muhammed, Ahmed, í PéŸ Müeddessir, müzzemmil, Abdullah» diye rivayet eylemi.tir. Tefsiri hakayık sahibi Sülemî,vasıtîden ve Ca'fer ibni Muhammedden: í ya seyyid demek oldu;unu da hikâye etmi.tir. Kıraet - Ebûbekir, Hamze, Kisaî, Revh, Halefi â.ir yanın fetvasını imale ile okurlar. A.ere kıraetlerinin hepsinde «sîn» vakıftavevasılda sâkin okunur, Kalûn, ibni Kesîr, ebû amr, Hafs, Hamze «nunu» vasılda ızhar, di;erleri id;am ederler. Ancak ebû Ca'fer hep sekit yaptı;ıi çin ona da ızhar lâzım gelir. 2. = áî Øz Ûa æ a Š Ô Ûaë - de "vav" kasem içindir. Yalnız í de yemin ma'nâsı bulundu;una göre atf olmasını dahi tecviz edenler olmu.tur. Dilimizde ayrıca bir yemin harfi bulunmadı;ından bir çok Sh:»4007

yerlerde kasemi «hakkı için» diyerek ifade ediyoruz ki.öyle demek olur: í hem Kur'anı hakîm hakkı için - hakîm; hikmetli, hikmet söyliyen, hikmet sahibi, yâhud çok hâkim ve muhkem ma'nâlarına gelir ki Kur'an hakkında hepsi de sadıktır. 3. =åî Ü Š à Ûa å àû Ù ã a emin ol ki sen hiç.übhesiz risaletle gönderilen Peygamberlerdensin - görülüyor ki bu hıtab hem kasem, hem «æ a» hem «â ü» hem de cümlei ismiyyeile takviye ve te'kid olunmu.tur. Bu kadar kuvvetli te'kid ise ancak muhatabın.iddetle münkir oldu;u makamda yakı.ır.onuniçin burada muhatab Peygamberin kendisi oldu;u halde ona tebli;de bu derece te'kide ne lüzum vardı? diye bir suâl sorulabilir. Buna cevab.udur: bu cümle «òø Üà Ûaë 7 é à Ü È 2 éûœ ãa Ù îû a 4Œ ãa bà 2 è í é ÜÛa å Ø Û a î è é ÜÛb 2 ó 1 ë 6æë è í» buyuruldu;u üzere hakıkattetarafı ilâhîden risaleti Muhammediyyeye bir.ehadettir. Bundan dolayı bu te'kidler evvel emirde.iddetli küfr-ü inkârlarla kar.ıla.an Peygamberi umum muhvacehesinde lâyıkıyletatmin ve te'min içindir. Bu haysiyyetle.öyle demek olur: bütün münkirlerin muanidlerin, cehudların küfr-ü inkârlarına ra;men emin ol ki sen.übhesiz o risaletle gönderilen, ya'ni, Allahın tebli; edilmek üzere emanetini haiz ve dinlenilmedi;i takdirde muahazesi muhakkak elçileri olan hak Peygamberlerdensin 4. 6 áî Ôn ß ÂaŠ ó ÜÇ bir sıratı müstakîm üzere - sin, hiç e;rili;i olmıyan dosdo;ru Allaha götüren yeni bir cadde üzerinde

gönderildin ki o islâm.eriatidir. 5. 3í Œ äm tenzilî - nasb ile de ref'ile de okunur. Ya'ni peyderpey indirdi;i vahyi-ile = áî y ŠÛa o azîz rahîmin - bütün ızzet ve kuvvet, galebe ve nusrat Œí ŒÈ Ûa kendisinin olan ve ızzetini tanıyan mü'minlere ni'met ve rahmetine nihayet olmıyan Allah zül'celâlin. Burada esmai husnâdan bilhassa bu ikiismicelîlinzikri «6ó Ü ë åj Ü Ëü é ÜÛa kn bãa» Sh:»4008 mazmuniyle «å î àûbè Ü Û òà y ü a Úbä Ü a bßë» mazmununai.arettir. Bu tenzilin hikmeti 6. ˆ ä n Û inzar etmen için - ya'ni bu Dünyanın bir Âhıreti bulundu;unu, sonunda hep o azîzi rahîmin huzuruna varılıp hisab verece;ini, do;ru yoldan gitmiyenlerin, tehlükeden korunmıyanların akıbetleri vahîm oldu;unu haber verip sakındırasın diye b ß ìó bir kavmı ki á ç ª ë b2 a ˆ ã a bß babaları inzar edilmedi - pek uzak dedelerine de;ilse de yakın babalarına nezîr, ya'ni Allah korkusunu anlatacak Peygamber gönderilmedi æì Ü ÏbË á èï de onlar, o kavm, gafillerdir - do;ru yolun ne oldu;undan, akıbetin nereye varaca;ından haberleri yok. Sûrei Kasasta «ó Û@ë üa æë Š Ô Ûa bä ØÜ ça bß È2 å ß lbn Ø Ûa ó ì ß bä îm a ÔÛë

» âyetinde beyan olundu;u üzere Musâya Tevrat, Kurûnı ulânın ihlâkinden sonra verilmi.tiveovakıttan bı'seti Muhammediyyeye kadar geçen Kurûnı vustâzarfında Benî *sraîle bir çok Peygamberler gönderilmi. oldu;u halde Arablara do;rudan do;ruya bir Peygamber gönderilmemi. oldu;undan büsbütün gaflet ve fetret içinde idiler. Bu suretle rahmeti ilâhiyye Kur'anın Arabîolmasını ve Hatemül'enbiyanın Arabdan gelmesini ıktızaetmi. idi. Gerçi Kur'anın inzarı Araba mahsus de;il ve Resulullah «å ß ñš nï ó ÜÇ á ØÛ å îj í bä Ûì á õ bu Ó lbn Ø Ûa 3 ça bí á õ bu ÔÏ 9 Ší ˆã üë Šî, 2 å ß bãõ bubß aì Ûì Ôm æa 3 ŠÛa 6» buyuruldu;u üzere hem bütün ehli kitaba dahi mürsel, hem de «Ší ˆãë Šî, 2 a Ší ˆãë a Šî, 2 b äü Û ò Ï b ü a Úbä Ü a bßë» mantukunca kâffeten insanları da'vete me'mur bir be.îr-ünezîrise de bu da'vet ve inzar, evvel emirde «å î 2Š Ó üa ÙmŠc Ç ˆ ãa ë» müeddasınca en yakınından «6 á èû å îj î Û é ß ìó æb Ü 2 ü a 4ì å ß bä Ü a bßë» mısdakınca da Arabdanba.lıyacaktı, çünkü bunlar bütün bütün gafil idiler 7. á ç Šr a ó ÜÇ 4 ìô Ûa Õy ÔÛ celâlım hakkı için daha çoklarına kar.ı söz, hakkoldu - «Ô Û» de «â ü» kaseme cevabdır. «ÔÛ» takdirinde Allah tealânın namı é ÜÛaë celâline

Sh:»4009 bir yemini i.'ar eder. Müfessirlerin ekserîsi burada kavilden murad «å î Èà ua b äûaë ò ä v Ûa å ß á äèu ådü ßü» kelimesi oldu;unu söylemi.lerdir. Netekim «=æì ä ß ªì íü Ù 2 oà Ü á è îüç o Ôy åí ˆ Ûa a æ» âyetinde de böyledir. Ya'ni bu kavli celîl mucebince aleyhlerinde azâb ile huküm vacib oldu. Ancak buna.öyle bir suâl varid olur: «P æì z Ü ß bè Ü çaë á Ü Ä 2 ô Š Ô Ûa Ù Ü è î Û Ù 2 æb bßë üì sè jã ó ny åî 2 ˆÈ ß b ä bßë» buyurulmu. iken burada «æ ì Ü ÏbË á èï» diye gafletle tavsıf olunan bir kavm aleyhine kelimei azâb nasıl hakkolur? Cevab olarak bunlara o kavlin hakk olması Peygamber gönderilmeden evvel de;il, gönderildikten sonra Ebu cehil gibi ınad edip kabul etmiyenlere aiddir deniliyor. Lâkin bu i'tibarile do;ru olsa da sonradan çoklarının iymana gelmi. olmalarına nazaran bunlara iymana gelmez bir ekseriyyetin bu suretle hemen mahkûmiyyeti dahi «æ ì Ü ÏbË á èï á ç ª ë b2 a ˆ ã a bß» ma'ziretiyle nazmın geli.ine de mülâyim dü.müyor. O halde bu ekser o kavmin içinden ziyade dı.ında olmak gerektir. Zira Nahivde

ma'lûmdur ki ismitafdılin izafetle isti'malinde iki vecih vardır. Birisinde muzafi ileyhten cüz'olması.art olur: Yusufü ahsenünnasi gibi. Di;erinde ise ziyadei mutlaka kasd olunmakla muzafi ileyhten haric olabilir. Yusüfü ahsenü ıhvetihi gibi ki i.te burada «á ç Šr a» bu ma'nâ ile mülâhaza edildi;i takdirde bu ekseriyyet o gafillerin haricinde bulunan ve babaları inzar edilmi. olan azgınlara masruf olaca;ından suâl varid olmaz. Ya'ni sâde o gafillerin içinden çoklarına de;il, onların daha çoklarına, babalarına Peygamber gönderilmi. oldu;u halde do;ru yoldan ayrılmı. olan pek çok kavmlara söz, hakkolmu.tur. æì ä ß ªì íü á èï da onlar iymana gelmezler. - Onun için inzara onlardan ba.lamak hikmete muvafık olmaz 8. ü5 Ëa á è Óbä Ça ó Ï bä ÜÈu b ã a çünkü biz onların boyunlarında bir takım ba;lar, kelepçekler yapmı.ızdır.- ARLÂL, gaynın zammiyle «gull» ün cem'idir. Bahir Sh:»4010 de der ki gull, unf, tazyık, ta'zib, esaret ma'nâsiyle boyunu ihata eden ve boyun ile beraber iki veya bir eli de ba;lıyandır.ragıb da.öyle der: a'zayı ortasına alan ba;dır.ba'zıları da ta'zib ve te.did için eli boyuna

ba;lıyanba;dır diye ifâde etmi.lerdir. Kamus mütercimi de mahbus ve mecnun boynuna geçirdikleri demir toka ve lâleye denilir diye anlatmı.tır. Demek ki gull kelepçek ve lâle mekulesi demir ba;lardır. Ebû Hayyan Bahirde diyor ki: zâhir olan i.bu «ü 5 Ëa á è Óbä Ça ó Ï bä ÜÈu b ã a» âyeti istiarede;il, hakıkat olmaktır.iyman etmiyeceklerini haber verince Âhıretteki hallerinden de bir.ey haber verilmi. demektir. Bununla beraber Cumhur bunun bir istiare oldu;unu söylemi.lerdir ki hidayetlerine mani' olan enfüsî ve ictimaî ı'tiyad ve.eriatın «6 ó Ï êš ö bÿ êbä ߌ Ûa 3 ë» é Ô ä Ç æb ã a mısdakınca bir cezai mükteseb halnide tab-u ilzamını tasvirdir. Çünkü tomruk ve kelepçek gibi ba;lar ceza ve ukubet alâtından olmak ı'tibariyle cebrî olan fıtriyyatı de;il, iktisabile istihkaka terettüb eden cezaî bir ilzam ifâde eder. *lk nazarda asrî medeniyyetin boyun ba;larını ıhtar eder gibi görünen bu «a;lâl» hem ferdin kabiliyyeti fıtriyyesini yanlı. hedeflere sevk eden bir cem'ıyyetsultasının fenatazyıklarını hem de bâtıl ı'tikadlar, çirkin ıtiyadlar kötü huylar, taklid, taassub, hevâ gibi küfr-ü ma'sıyetiho.landırıp iymandan kaçındıranfena melekelere ve keyfiyyetlere nefislerin alı.tırıla de;i.mez hale getirilmi. olmasını temsildir. Evet o kelepçekler «á è 2ì Ü Ó ó ÜÇ é ÜÛa án» mazmunu üzere çıkmaz bir surette boyunlarına geçirilmi. ó èï onlar - o demir çemberler, enli, dik yakalıklar halinde æbó üaóû a çenelere dayanmı.tır. æì zà Ô ß á èï burunları yukarı, gözleri a.a;ısomurtmu. kalmı.lardır.-hakkı görmek için etraflarına bakmazlar ve bakamazlar 9.

a á è 1 Ü å ßë a á èí ía å î2 å ß bä ÜÈuë Sh:»4011 hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmi.izdir. á çbä î, ËbÏ kendilerini sarmı.ızdır da æë Š j íü á èï artık baksalar da görmezler- onun için10. á è îüç õ aì ë onlara kar.ı müsavidir de á ç ˆ ä m áû âa á èm ˆ ãaõ ha inzar etmi.in kendilerini ha etmemi.in æì ä ß ªì íü iymana gelmezler. 11. åß ˆ ä m bà ã a ancakokimseyiinzar edersin, ya'ni ekseriyet öyle olmakla beraber sen yine umumunu da inzar edeceksin, çünkü inzarının o kimselere faidesi olur, o kimseleri sakındırır korundurursunki Š ˆÛa Éj ma zikrita'kıb etmekte - kitabı, Kur'anı cidden dü.ünerek vird etmekte, nasıhat dinlemekte 7 k îì Ûb 2 å à y ŠÛa ó ë ve rahmana gayibde ha.yet beslemektedir. - Ya'ni Âhırette olaca;ı gibi henüz huzuruna varmı. olmayıp gıbayında bulundu;u halde onun celâl-ü azametini sayarak ıkabından korkar, rahmandır diye rahmetine ma;rur olmaz. «laˆè Ûa ì ç ó 2aˆÇ æaë = áî y ŠÛa ì 1Ì Ûa bãa ó ãa ô bj Ç ªó jã áî Û üa» buyurdu;unu hisab eder, emirlerini tutar. Yahud kendi gaybinde içinden ya'ni yalnız zâhiri

de;il, Allahdan ba.ka kimsenin vâkıf olamıyaca;ı kalbinin iç yüzünden ha.yet duyar. Hangi kavmden olursa olsun áí Š Š uaë ñš 1 Ìà 2 ê Š jï i.te onu hem bir ma;rifethemdebirecri kerîm ile teb.ir et - «ma;rifet» ve «ecr» deki tenvinler tefhım içindir. Ya'ni hiç bir günâh bırakmayıp örten geni., ehemmiyyetli bir ma;rifet ve hiç bir minnet ve eksikli;i olmıyan.anlı,.erefli güzel bir ecr ile müjdele: demek ki risalet yalnız inzar için de;il, hem de böyle büyük müjde ile teb.ir hikmeti içindir. Bu inzar ve teb.irin asıl sirr-ü hikmeti ise.udur: Sh:»4012 12. å zã b ã a hakıkat biz, biziz - ma'lûmdur ki Allah tealânın biz buyurması azamet içindir, ya'ni azemet.anımız olan bir ızzet ve kudreti ma'lûm olan Allahız, yahud biz ba.ka de;il, yalnız biz ó m ìà Ûa ï z ã ölüleri diriltiriz aì ß Ó bß k n Øãë hayatlarında yaptıkları iyi ve kötü bütün amelleri ve takdim ettikleri.eyleri 6 á ç bq aë veeserlerini-ya'nigiriyebıraktıkları nafı veya muzırr eserlerini, gerek okuttukları ılimler yazdıkları kitablar, yaptıkları vakıflar, medreseler, mescidler, mektebler, yollar, çe.meler, köprüler, hastaneler türlü ımaretler gibi hayr-ü hasenat müesseselerini ve gerek zulm-ü udvan kanunlarını te'sis ve fısk-u ısyan nümuneleri tertib eden fesad

ocakları gibi.er ve seyiatı menhûselerini ve hattâ bütün izlerini ve gölgelerini yazarız namlarına hisablarına geçiririz. Bir hadîsi sahibde varid olmu.turki «ë òí bu òó t5q å ß ü a é ÜàÇ ÉÀÔ ãa æb ã ü a pbß a a éû ì Ç í Ûb Ûë ë é 2 É1n ä í á Ü Ç» insan öldü;ü vakıt ameli münkatı' olur,.u üçten ba.ka: sadakai cariye, intifa' olunur ılim, ona duâ eden salih evlâd» demek ki bu hadîsi.erif kalacak hayırlı eserlerin aksamını beyan etmi.tir. Âyet bunların zıddı olan kötü eserlerin de yazılaca;ını beyan ediyor ; åî j ß âbß a ó Ï êbä î ya õ ó 3 ë ve zaten her.ey'i önce açık bir kütükte bir ana kitabda, ya'ni Levhı mahfuzda ihsa etmi.izdir. - Ya'ni her.ey, vukuundan evvel ılmi ilâhide ma'lûm olup Levhı mahfuzda bütün sayısiyle zabtedilmi. olmakla beraber vukuundan sonra da bütün izleri ve gölgeleriyle yazılır veinsanlar bu suretle yaptıklarından mes'ul edilir. Böyle inzar ve teb.ir et. 7æì Ü Š à Ûa bçõ bu a < òí ŠÔ Ûa lbz a 5rß á èû l Š aë QS s Ûbr 2 bã ŒÈÏ bà çì 2 ˆØÏ å îä qa á è îû a bä Ü a a QT Š 2 ü a á n ãa bß aì ÛbÓ QU æì Ü Š ß á Ø îû a b ã a a ì ÛbÔÏ QV æì 2 ˆ Øm ü a á n ãa æ a = õ ó å ß å à y ŠÛa 4Œ ãa bßë b = ä Ü r ß bä îüç bßë QW æì Ü Š àû á Ø îû a b ã a áü Èí bä 2 aì ÛbÓ

áû å Û 7 á Ø 2 bã Š îàm b ã a a ì ÛbÓ QX åî j à Ûa Î5j Ûaü a aì ÛbÓ QY áî Ûa laˆç b ä ß á Ø ä àîûë á Ø äà u ŠäÛ aì èn äm õ buë RP æì Ï Š ß â ìó á n ãa 32 6 á m Š å öa 6 á ØÈß á Š ö bÿ =åî Ü Š à Ûa aì È j ma â ìó bí 4bÓ ó È í 3 u òäí à Ûa b Óa å ß bßë RR æë n è ß á çë a Š ua á Ø Üd í ü åß aì È j m a RQ å ß ˆ maõ RS æì Èu Š m é îû aë ó ãšàï ô ˆ Ûa j Ça ü ó Û b d î á è nçb1 ó äç å Ì m ü Š š 2 å à y ŠÛa æ Š í æ a òè Û a é ãë åî j ß 45 ó 1Û a a ó ã a RT 7 æë ˆ Ô ä í üë Sh:»4014 6ò äv Ûa 3 a 3î Ó RV 6 æì Èà bï á Ø 2Š 2 o äß a ó ã a RU å ß ó äüèuë ó 2 ó ÛŠ1Ë bà 2 RW =æì àü Èí ó ß ìó o îûbí 4bÓ å ß ä u å ß ê È2 å ß é ß ìó ó ÜÇ bä ÛŒ ãa bßë RX åî ߊ Ø à Ûa ñ yaë òz î ü a oãb æ a RY åî Û Œ ä ß b ä bßë õ bà Ûa å ß á èî m bíbß 7 bj È Ûa óüç ñš y bí SP æë ßb á ç a bï

bä ØÜ ça á a ëší áûa SQ æ@ ªë Œ èn í é 2 aì ãb ü a 4ì 3 æ aë SR æì È u Ší ü á è îû a á è ãa æë Š Ô Ûa å ß á èü jó ; æë Šš z ß bä í Û Éî àu b àû Meali Cerifi Ve onlara, o karye sahiblerini temsil getir, o dem ki ona o gönderilen Resuller varmı.tı 13 O sıraki onlara o ikiyi göndermi.tik, bunları tekzib ettiler, biz de bir üçüncü ile ızzet (ve kuvvet) verdik de varıp dediler: haberiniz olsun biz sizlere gönderilmi. Resulleriz 14 Siz, dediler: bizim gibi bir be.erden ba.ka bir.ey de;ilsiniz, hem Rahman hiç bir.ey indirmedi, siz sırf yalan söylüyorsunuz 15 Dediler: rabbımız bilir, inanın biz gerçek size gönderilmi., Resulleriz, açık bir tebli;den ötesi ise bizim üstümüze de;il 16 Do;rusu dediler: biz sizinle te.e'üm ettik, yemin ederiz ki vaz geçmezseniz sizi hiç tınmadan recmederiz ve her halde size bizden pek acıklı bir azâb dokunur 17 Dediler: sizin.um ku.unuz beraberinizde, ya... nasıhat edilirseniz öyle mi? Do;rusu siz israfı âdet etmi. bir Sh:»4015

kavmsınız 18 O esnada.ehrin tâ ucundan bir er ko.arak geldi, ey hem.erilerim: dedi: uyun o gönderilen Resullere 19 Uyun sizden bir ecir istemiyen o zatlara ki onlar hidayete irmi.lerdir 20 Hem neyime kulluk etmiyeyim ben, o beni yaradana? Hep de döndürülüp ona götürüleceksiniz 21 Hiç, ben ondan ba.ka ma'budlar mı tutarım? E;er o Rahman bana bir keder irâde buyurursa onların.efaati benden yana hiç bir.eye yaramaz ve beni kurtaramazlar 22 Cübhesiz ben o vakıt açık bir dalâl içindeyim 23 Haberiniz olsun ki ben rabbınızaiyman getirdim, gelin dinleyin beni 24 Denildi ki: haydi gir Cennete! ay, dedi, nolurdu kavmın bilselerdi? Rabbım bana ne ma;rifet buyurdu 25 Beni ikram olunan kullarından kıldı 26 Arkasından ise kavmının üzerine Semâdan bir ordu indirmedik indirecek de de;ildik 27 O yalnız bir sayha oldu derhal sönüverdiler: 28 Ey!.. ne hasret o kullara ki kendilerine her gelen Resul ile mutlaka istihzâ ediyorlardı 29 Baksalar a kendilerinden evvel ne kadar karınlar helâk etmi.iz, onlar hiç onlara dönüp gelmiyorlar 30 Ancak hepsi toplanıp bizim kıtımıza ihzar edilmi.lerdir 31 13. < òí ŠÔ Ûa lbz a 5rß á èû l Š aë - Ketbi âsâra ve asîl bir nümunede bir çok.ey'in ihsasına bir misal gibi olan bu mesel gerek üzerlerine kavil, hakk olanları inzar ve gerekzikreittiba' edenleri teb.ir sadedinde Peygambere mev'ud olan inkılâbatın mühim bir misalini

vermektedir ki buna bu ı'tibarla «í» nin kalbi denilse sezâdır. Ya'ni Nasrâniyyetin kar.ısında mü.rik Romalılar nasıl söndiyse islâmiyyetin kar.ısında da öyle devletler sukut edecek «é Ü åí Ûa óüç êš è Ä î Û» sirri zâhir olacaktır. Burada bu karye Antâkye, mürselûn da *sâ aleyhisselâmın Havariyyunundan gönderilenler oldu;u naklediliyor. O halde eshabı karye, eshabı memleket ve zikrolunan kavm, Romalılar oldu;u anla.ılır.14. bà çì 2 ˆØÏ å îä qa á è îû a bä Ü a a - bunun zâhiri, Sh:»4016 bunların tarafilâhîden nübüvvet verilmi. Resuller olduklarını i.'ar eder. Ebû hayyan der ki «6ä Ü r ß b Š 2 ü a á n ãa æ a» denilmi. olması da buna delâlet eyler. Çünkü bu muhavere Peygambelere kar.ı olur. *bni Abbasın vekâ'bın kavli de budur. Lâkin Katâde ve gayrileri demi.lerdir ki bunlar havariyyundan olup Isâ aleyhisselâm ref'i sırasında gönderdi g ça. Busurette «bä Ü a» buyurulması Hazreti Isâtarafından gönderilmeleri de Allah tealânın emriyle oldu;undan dolayı olmu. oluyor. Ba'zıları bu ikisinin Yuhanna ile Pavlus oldu;u s Ûbr 2 bã ŒÈÏ - bu üçüncüsünün de Cem'unussafa oldu;unu söylemi.lerdir. Fakat beyanın asıl hedefi temsil oldu;u cihetle bunun bu

suretle ifâde buyurulması risaleti muhammediyyenin.ani ızzetini temsilde sarih denecek kadar bir i.aretle göstermek içindir. Ya'ni ikinin bir üçüncü ile takviyesi Musâ ve Isâ aleyhisselâmın ahîren risaleti Muhammediyye ile «6 å î2 bà Û b Ó ß» ta'ziz ve takviyesini temsil eyliyor. Önce Musâ é í í ve Isâyı göndermi.tik, bunları tekzib ettiler, sonra da Muhammed aleyhisselâm ile bunlara ızzetvekuvvet verdik denilmi. gibi oluyor. Mürselûn o karyeye vardılar da æì Ü Š ß á Ø îû a b ã a a ì ÛbÔÏ haberiniz olsun ki sizlere gönderilmi.iz Resulleriz dediler 15. aì ÛbÓ o Karye sahibleri - Resullere kar.ı -.öyle dediler b 6 ä Ü r ß Š 2 ü a á n ãa bß siz bizim gibi bir be.erden ba.kabir.ey de;ilsiniz - fazla ne meziyyetiniz olabilir ki öyle bir da'vada bulunuyorsunuz = õ ó å ß å à y ŠÛa 4Œ ãa bßë ve Rahman hiç bir.ey indirmemi.tir. - ne vahiy, ne risalet, ne kitab æì 2 ˆ Øm ü a á n ãa æ a sizsırf yalan söylüyorsunuz - vahy-ü risaleti, be.erî nübüvveti esasından Sh:»4017 inkâr ettiler. Çünkü Romalılar mü.rik putperest idiler, bununla beraber Allahı inkâr etmemi.lerdi 20. 3 u òäí à Ûa b Óa å ß õ buë o esnada Medînenin aksasından bir er - bu er,

bu kahraman fedaî, bu büyük mücahid, bu güzel vâız, do;ru Cennete giden ve Allah tealânın bilhassa ikramına mazher olan bu sevgili.ehîd, sahib Habîbi neccar diye ma'ruftur. MED*NE,.ehir demektir. Medinenin aksası,.ehrin en ucu, ta öte ba.ı demek oluyor ki Resullerin tebli;atı ve onlara kar.ı edilen muamele.ehrin her tarafından i.idilmi., belâ;a mübînyapılmı.i di. Bu Medine de Antâkyedir diyorlar ve o zaman büyük ve geni. bir.ehr oldu;unu söylüyorlar, maamafih Medinenin aksasından demek o memleket ricalinin en ileri gelenlerinden bir zat ma'nâsını da andırır. Resullere sui kasd edilmek üzere bulundu;unu haber alıp bu zat-geldi ó È í ko.uyordu - ya'ni ko.arak geldi, ehli iymana nümune olmak, ir.ad etmek için bütün cehdiyle çalı.ıyordu. Bakınız kısaca ne güzel nasıhat etti â ìó bí 4bÓ ey benim kavmim: ey hem.ehrilerim dedi =åî Ü Š à Ûa aì È j ma uyun o gönderilen Resullere uyun: dedikleri yola gidin - demek evvelâ hem.erilik.efakatini ileri sürerek nasıhati takdim ve onların Resul olduklarını ıhbar ile iymanını ızhar eyledi, esbabı mucibesini de.u te'kidile iyzah eyledi: 21. åß aì È j m a uyun o kimseye ki a Š ua á Ø Üd í ü sizden bir ecir istemez - dünyevî bir garaz-u ıvaz taleb etmez æë n è ß á çë kendileri ise hidayete irmi. do;ruyolututmu.lar. - Burada.öyle bir kıyasi mukassim,bir dilem vardır: bir yolcunun bir rehbere uyması için iki mani'

Sh:»4018 tasavvur olunabilir: ya biçimsiz bir ücret istemesi yâhud ehliyyetine emniyyet edilememesi, bunlar ise hem bir ücret istemiyorlar, hem hidayet sahibi zatlar, o halde bunlar Resul olmasalar bile do;ru ve hasbî olduklarından dolayı kendilerine ittiba' etmemek için hiç bir sebeb yoktur. Hidayetlerinin zuhurunu beyan ile ademi mani'den sonra muktezınin vücudunu göstermek için de buyuruluyor ki: 22. j Ça ü ó Û bßë hem benim neyime ıbadet ve kulluk etmiyeyim ó ãšàï ô ˆ Ûa o beni yaradana - bu, muktezıye i.aretvebusözir.adda telâttuf içinibrazi.efekatle beli; bir ta'rızdır. Ya'ni o Resuller bizi yaradana kulluk etme;e ve yalnız onu ma'bud tanıyıp ona ıbadet etme;e da'vet ediyorlar. Bunun do;rulu;u ise a.ikârdır. Ben sizi kendim gibi dü.ünüyorum, ben beni yaradana kulluk etmeyi borcum, vazifem bilirim, çünkü beni yaratmı.tır. Ona kar.ı bu vazifemi yapmamak için hiç bir uzrüm ve manim yok. O halde siz o sizi yaradan rabbınıza neye ıbadet etmiyesiniz æì Èu Š m é îû aë halbuki hep döndürülüp ona götürüleceksiniz - o halde ona kulluktan nasıl kaçınırsınız?23. òè Û a å ß ˆ maõ Hiç ben ondan ba.ka ilâhlarmı edinirim, é ãë ba.ka ma'budlar mı tutarım? Çünkü å à y ŠÛa æ a e;er o Rahman - Š š 2 æ Š í

rahmetiyle beni yaratmı. olan Rahman - ya beni bir durrile bir sıkıntı ile sıkmakisterse b d î á è nçb1 ó äç å Ì m ü onların, ya'ni ondan ba.ka tapılanların benden yana.efaatleri hiç bir faide vermez 7 æë ˆ Ô ä í üë ve beni kurtaramazlar - hiç biri ma'bud olamazlar 24. åî j ß 45 ó 1Û a a ó ã a.übhesiz ki o takdirde - beni yaradan Rahmandan ba.ka Sh:»4019 ma'budlar edindi;im surette - ap açık bir dalâl içindeyimdir. 25. 6 æì Èà bï á Ø 2Š 2 o äß a ó ã a - Bu güzel nutkun hatimesi olan bu güzel hıtabe bir kaç ma'nâ vardır: EVVELÂ,mürselînehıtabdır;halkın öldürmek için hücumu üzerine onlara.öyle ıkrar verip i.had etmi.tir: haberiniz olsun ey mürselîn ben sizin rabbınıza cidden iymanettim,.imdi beni duyun da.âhid olun. Yarın Âhırette onun huzurunda.ehadet edin.

*K*NC*S*, yine kavmına hıtabdır ki.öyle demek olur. Haberiniz olsun ben o sizi yaradan o sizi yaradan rabbınıza.übhesiz iyman ettim, ey kavmim gelin dinleyin beni de o Resullere uyun, siz de iyman edin. ÜÇÜNCÜSÜ, istikbalin insanları da dahil olmak üzere duymak kabiliyyeti olan umuma hıtab veya kasem olarak haberiniz olsun ben iyman getirdim, rabbınız a.kına bundan böyle dinleyin beni, benim nutkumu, macerâ ve menakıbımı ey duygusu olanlar! Bakınız netice ne oldu 26. 6ò äv Ûa 3 a 3î Ó gir Cennete denildi - ya'ni.edid edildi, do;rudan do;ru Cennete girmekle ikram olundu ki Allah yolunda.ehid olanlar hep böyledir. Böyle denince ne dedi bilir misiniz? 4bÓ dedi ki bí ay! - bu ne güzelmi. =æì àü Èí ó ß ìó o îû ke.ke kavmim bilselerdi 27. ó 2 ó ÛŠ1Ë bà 2 rabbım bana ne büyük ma;rifet buyurdu da åî ߊ Ø à Ûa å ß ó äüèuë beni böyle ikram edilen kullarından kıldı - kavmi hakkında böyle temennide bulundu, demek kavmını unutuvermemi., gayzu intikam da beslememi., dü.manlarına bile merhamet eden evliya ruhiyle istemi.ti ki kendinin irdi;i saadeti bilseler de, cinayetlerine, küfürlerine tevbe edip iyman ve taat Sh:»4020

yolunu tutsalar, Allah yolunda fedailik etseler. Bununla beraber bu temenni, bir mübahat ma'nâsından hali de de;ildir. Cimdi hiç.übhe yok ki burada hatıra.öyle bir suâl gelir: böyle bir kahramanı, böyle yüksek bir vâız ve mücahidi katl eden o kavma Allah tealâ ne yaptı? Böyle bir suâlde kar.ı buyuruluyor ki: 28. õ bà Ûa å ß å ß å ß ó ÜÇ bä ÛŒ ãa bßë ä u ê È2 é ß ìó onun arkasından da kavmının üzerine Semâdan bir ordu indirmedik - ya'ni onu dinlemeyip katl eden kavmını da onun arkasından sa; bırakmadık,gerçio.ehidin arkasında ve Resullerin elinde bir ordu yoktu, bununla beraber onlara harb için gökten bir ordu da indirmedik åî Û Œ ä ß b ä bßë indirmi. de de;ildik - ya'ni bu gibi ahvalde gökten ap açık bir ordu indirivermek âdeti ilâhiyye olmamı. oldu;u gibi harikul'âde olarak da indirmedik, daha do;rusuindirecek de de;ildik, Allahın bir kavmı mahvetmesi için öyle ordular indirmesine lüzum yoktur. «Bedr» de, «Handak» de Melâike indirmesi bile mücerred mü'minlere bir müjde ile kalblerini tatmin için idi, o bir i. murad edince sâde «ol!» der oluverir, onun için29. oãb æ a olan hadise ba.kade;il ñ yaë òz î ü a sâde bir sayha

oldu - tek bir ses, bir haykırma, Cibrilin bir haykırması æë ßb á ç a bï hemen sönüvermi.lerdi - önüne geleni yakmak isteyen o âte.înkavmovakıttani'tibaren sönmü.lerdir. Bundan Antâkya ahalisinin mahv-ü helâkini anlamak istemi.lerse de da'veti ıysevıyyekar.ısında mü.rikroma devletinin ortadan kalkmı. oldu;unu anlamak daha.ümullüdür. 30. 7 bj È Ûa óüç ñš y bí ey ne hasret o kullara ılh... - Bu yalnız Sh:»4021 o sönenlere bir teessüf de;ildir. Kavl, hakk olan eksere meselin tatbikı hasılı olan bir inzar, gafilîne de bir tenbihtir. 31. a ëší áûa ya görmedi mi de onlar - o istihza edip duran kullar? æë Š Ô Ûa å ß á èü jó bä ØÜ ça á kendilerinden evvel ne kadar karınlar helâk etmi.iz: æì È u Ší ü á è îû a á è ãa onlar, onlara dönüp gelmiyorlar - ya'ni Dünyaya bir daha dönmiyorlar 32. 3 æ aë ve hepsi - o ihlâk edilen ve henüz edilmiyen hepsi ba.ka de;il ;æë Šš z ß bä í Û Éî àu b àû yalnız toplanıp bizim huzurumuza ıhzar edilmekte olan bir cem'ıyyet bulunuyorlar - böyle iken nasıl olur da ba.ka ilâhlar ittihaz edip.irk ko.arlar?

IHZAR, huzura getirmek demektir. Mahkemeye rızasıyle gelmiyen kimseyi tutup cebren hâkimin huzuruna getirmek ma'nâsında kullanılır ki burada bilhassa bu ma'nâyadır. Ya'ni herkes ölmekle yok olup gitmiyor, hisab ve ceza içinhaktealânın huzuruna ha.r-ü sevk olunuyor. Butebli;den sonra bir de aklî delillerle tenvir olunarak buyuruluyor ki: b jy bè ä ß bä uš aë bçbä îî ya 7 òn îà Ûa üa á èû òí aë SS lbä Çaë 3î ã å ß pb äu bèî Ï bä ÜÈuë ST æì Ü bí é ä àï é nü àç bßë =ê Šàq å ß aì Ü bî Û SU = æì î È Ûa å ß bèî Ï bã Š vïë æë Š Ø í 5Ïa 6 á èí ía Sh:»4022 üa o j ä m b à ß bè Ü xaë üa ÕÜ ô ˆ Ûa æbz j SV é ä ß ƒü ã 7 3 î Ûa á èû òí aë SW æì àü Èíü b à ßë á è 1 ãa å ßë

b 6 èû ŠÔn à Û ô Š vm à Ûaë SX =æì à Ü Ä ß á ç a bï bè äûa ó ny 4 bäß êbã Ó ŠàÔ Ûaë SY 6 áî ÜÈ Ûa Œí ŒÈ Ûa Ší Ôm Ù Û Ú m æa bèû ó Ìj äí à Ûaü TP áí Ô Ûa æì u Š È Ûb bç TQ æì zj í ÙÜÏ ó Ï 3 ë 6 bè äûa Õ 2b 3 î Ûa üë ŠàÔ Ûa TR = æì z à Ûa Ù Ü 1 Ûa ó Ï á èn í bä Üày b ãa á èû òí aë 5Ï á è Ó Š Ì ã b ã æ aë TS æì j Ší bß é Ü r ß å ß á èû bä ÔÜ ë ó Û a b Çbnßë b ä ß òà y ü a TT =æë ˆÔ ä í á ç üë á èû ƒí Š á Ø1 Ü bßë á Øí ía å î2 bß aì Ô ma á èû 3î Ó a aë TU åî y ü a á è 2 pbí a å ß òí a å ß á èî m bm bßë TV æì ày Š m á Ø ÜÈÛ åî Š È ß bè äç aì ãb Sh:»4023 åí ˆ Ûa 4bÓ = é ÜÛa á ØÓ b à ß aì Ô 1 ãa á èû 3î Ó a aë TW á n ãa æ a > éàè Ÿa é ÜÛa õ b í ìû åß á È À ãa a ì äß a åí ˆ Ü Û aë Š1 á n ä æ a Çì Ûa aˆ ç ó nß æì Ûì Ôíë TX åî j ß 45 ó Ï ü a

á çë á ç ˆ bm ñ yaë òz î ü a æë Š Ä äí bß TY åî Ó b á è Ü ça ó Û a üë òî ìm æì Èî Àn í 5Ï UP æì à í ; æì È u Ší Meali Cerifi Hem bir âyettir onlara ölü Arz: biz ona hayat verdik ve ondan habbeler çıkardık da ondan yiyip duruyorlar 32 Ve onda Cennetler yaptık, hurma ba;çeleri, üzüm ba;ları, neler! içlerinde kaynaklar akıttık 33 Yesinler diye mahsulünden ve kendi ellerinin ma'mulâtından, halâ.ükretmiyecekler mi? 34 Tenziyh o yardan sübhane bütün o çiftleri, hepsini, Arzın bitirdiklerinden ve kendi nefislerinden ve daha bilemiyecekleri neler, nelerden 35 Bir âyet de onlara gece, ondan gündüzü soyarız bir de bakarlar ki karanlı;a dalmı.lar 36 Güne. de; kendisine mahsus bir müstekarr için cereyan ediyor, o i.teoazîzialîmin takdiridir 37 Aya da: menzil menzil ona mıktarlar biçmi.izdir, nihayet dönmü. eski urcun gibi olmu.tur 38 Ne Güne. kendine aya çatması yara.ır, ne de gece gündüzü geçer, her biri birer felekte yüzerler 39 Bir âyet de onlara o dolu gemide zürriyyetlerini ta.ımamız ve kendilerine o misilliden binecekleri.eyler yaratmamızdır 40 Dilersek onları gark da ederiz o vakıt ne onlara feryadcı vardır, ne de onlar kurtarılırlar

41 Sh:»4024 Ancak tarafımızdan bir rahmet ve bir zamana kadar ya.atmak için ba.ka 42 Hal böyle iken onlara önünüzdekini ve arkanızdakini gözetip korunun ki rahmete.ayan olasınız denildi;i zaman 43 Kendilerine rablarının âyetlerinden her hangi bir âyyet de gelse mutlaka ondan yüz çevire geldiler 44 Allahın size merzuk kıldı;ı.eylerden hayra sarfedin denildi;i zaman da onlara o küfredenler iyman edenler için.öyle dediler, biz hiç yedirirmiyiz o ki.iye ki Allah dilese ona yiyece;ini verirdi, siz ap açık bir dalâl içinde de;il de nesiniz! 45 Ve ne zaman bu va'd, do;ruiseniz? diyorlar 46 Ba.kade;il, tek bir sayhaya bakıyorlar, bir sayha ki onlar çeki.ip dururlarken kendilerini yakalayıverir 47 O zaman bir tavsıyeye bile kadir olamazlar, ailelerine de dönecek de;illerdir 48 33. òí aë Hem bir âyet - ya'ni Allah tealânın kudretinin kemaline ve ölüleri diriltebilece;ine açık bir delil ve alâmettir. á èû Onlara, o gafillere ve münkirlere 7 òn îà Ûa üa o ölü Arz-Arz,toprak, malûm ki câmiddir, hattâ sûrei «Hacc» da «ñ ßbç üa ôšmë»

buyuruldu;u üzere sönmü. bir ate. halinde, hayat ile temamen zıdd bir mahiyyette ölüdür. Hele bir ö;le sıca;ında bir Arabistan çölünün manzarası dü.ünülürse onun hayattan ne kadar uzak oldu;u görülür. Di;er tabiate kalsa idi o ölü Arzda bir ot bile bitmezdi. Fakat bçbä îî ya biz ona hayat verdik - onda hayat yarattık, nebatî, hayevanî uzviyyetlerle dirilik,.enlik vücude getirdik. Hayatın ibtida bir huceyreden ba.ladı;ını göstererek de buyuruluyor ki b jy bè ä ß bä uš aë ve ondan, ya'ni Arzdan bir dane çıkardık - HABB, habbenin ismi cinsidir ki azına da ço;una da ıtlak olunur. Cem'i hubub, onun cem'i hububâttır. Lisanımızda Sh:»4025 oldu;u üzere bilhassa bu;day, arpa, pirinç, susam gibi yenen danelerde.ayi' olmakla beraber alel'umum ot ve çiçek tohumlarında dahi müteareftir. Kamus sahibi Besairde der ki: hububun bir tekine habbe denilmesi,.ey'in aslı ve maddei kıvamı olması ı'tibariyledir g ça. Bu haysiyyetle bir habbe, hayatın ilk ba.langıcı olan bir huceyre (cellule) demektir. Burada da bu cinse i.areten «jy b bè ä ß bä uš aë» buyurulmu.tur.ulumı tabiıyyenoktainazarından mülâhaza edildi;i

zaman Arzın anasırından bir hayat huceyresinin tekevvünü, bir habbenin çıkması tabiîde;ildir. Tohumsuz bir hayat huceyresi tabiî olarak te.ekkül edemez (generation spontance) olmaz. Filvakı' bir nâkısın kendili;inden bir zâid oluvermesi akla da muvafık gelmez. Bununla beraber Arzda hayat emri vakı' oldu;u için yine ulumı tabiıyye eshabı derler ki: fakat bidayette ilk tohumun, ilk huceyrenin gayri tabiî olarak vücude gelmi. oldu;unu ı'tiraf etmek zarurîdir. *.te bu nokta do;rudan do;rutabiatler üzerinde hâkim olan hâlık tealânın ölülere hayat veren kudreti rabbaniyyesini gösterir. Bunun bir ıstıfa oldu;unu söylemek de aynı ma'nâyı isbat etmektir. Çünkü ıstıfanın her mertebesi fevkattabia bir tekemmül arzeder. (sûrei «En'am» a bak) bu suretle ölü Arza hayati nebatîden ba.lıyan bir hayat verilip ondan habbeler çıkarıldı;ı ve böyle tek huceyrelerden ba.lıyan bu hayatın insan hayatına do;ruterbiye ve tekemmül ettirildi;i lâtîfbirimtinan tarzında beli; bir i'cazile ıhtar olunarak buyuruluyor ki: ondan bir habb çıkardık da æì Ü bí é ä àï.imdi ondan yiyorlar - belli ki bu.öyle demektir: O insanları dahi yarattık da o danelerden yiyip duruyorlar. Sonra onların terkibi ve terakkısiyle bilhassa hayatî insaniyyenin idâme ve tekemmülâtı esbabına ınayet buyuruldu;u anlatılmak üzere de buyuruluyor ki 34. hem onda: o Arzda pb äu bèî Ï bä ÜÈuë Sh:»4026

Cennetler yaptık - o tek hucreli hayatı üretip terkib ve te'lif ederek birbirine girmi. dilber, dilni.înba;lar husule getirdik lbä Çaë 3î ã å ß hurmalıklar ve üzümlükler, neler - ki bunlar nebatî hayatın en mükemmel.ekli ve insan ezvakının en tatlı menabiıdirler. bèî Ï bã Š vïë ve onda - yine Arzda yâhud o Cennetler içinde = æì î È Ûa å ß kaynaklardan çaylar, pınarlar akıttık 35. =ê Šàq å ß aì Ü bî Û ki onun mahsulünden, Allahın verdi;i meyvesinden hasılâtından 6 á èí ía é nü àç bßë ve ellerinin yaptı;ı.irası, pekmeziveteferrüatı gibi ma'mulâtından yesinler, intifa' etsinler diye - bu ma'nâya göre «burada «ê Šàq å ß» de «ü» vardır vakfolunmaz. Maamafih b ß» nın nâfiye olması da tecviz edilmi.tir.bunagöre «ê Šàq å ß» de vakıf caiz «x» olup ma'nâ.öyle olur: mahsulünden yesinler, onu onların elleri yapmadı, ya'ni o ba;lara bakmaları vesuyu, çapası gibi i.lerine çalı.maları ıktizaedersedeintifa' edecekleri o mahsul onların sun'u de;il, Allahın vergisidir. æë Š Ø í 5Ïa hâlâ.ükretmîyecekler mi? - Cirk ve küfrândan vaz geçip tevhid-ü iyman ile ıbadet ve kulluk etmiyecekler mi? Abdülkadiri geylânî kuddise sirrüh Fütuhul'gaybde der ki:.ükür, ya lisan veya kalb veya cevarih ile olur: lisan ile.ükür, ni'metin Allah tealâdan oldu;unu ı'tiraf ve halka izafeti terk eylemektir. Ne kendine ne havl-ü

kuvvetine ve kesbine, ne de senin gayrından ellerinde cereyan edenlerin hiç birine isnad etmemek, çünkü sen de onlar da hep o ni'met için esbab, âlât ve edevatsınızdır.onukısmet eden, gönderen iycad eden, onunla me.gul eyliyen müsebbib olan Allah azze ve celledir. Kasim o, mu'tıy o mûcid odur. Cükre ehakkolan odur. Hediyyeyi getiren u.a;a Sh:»4027 bakılmaz, gönderen Efendiye bakılır.bubakı.ı bilmiyenler hakkındadır ki «æì Ü ÏbË á ç ñš üa åç á çë 7bî ã Ûa ñì îz Ûa å ß a Š çbã æì àü Èí» buyurmu.tur. Zâhire, sebebe bakıp da ılmi ve ma'rifeti ondan ilerisine geçmiyen cahildir, nâkıstır,aklı kasırdır.çünküâkıle âkıl denilmesi akıbeti görmesi i'tibariyledir. Kalb ile.ükür: sende olan ni'metlerin hepsi zâhirde ve bâtında harekât ve sekenatındaki menfeatlerin, lezzetlerin cümlesi ba.kasından de;il, ancak Allahdan oldu;una i'tikadı dâimle sa;lam ba;lanmaktır ki lisanınla.ükrün, kalbinde.ükrün tercemanı olur. «òà È ã å ß á Ø 2 bßë P 6 òä Ÿb2ë ñš çbã éàè ã á Ø îüç Íj aë b 6 çì z m ü é ÜÛa òà È ã aë Èm æ aë P é ÜÛa å àï» buyuruluyor ki

mü'min için Allahdan ba.ka mün'ım kalmaz. Cevarih ile.ükre gelince: bütün a'zalarını Allah tealânın taatında tahrik ve isti'mal eylemektir. O halde Allahdan ı'raz bulunan her hangi bir hususta halktan hiç birine icabet etmemek lâzım gelir. Ki bu, nefse, hevâye, irâdeye, emanîye ve sair halka.amildir. Allaha taatı asıl ve metbu' ve mâsivasını feri'vetabi' kılmak gibi ki ba.ka türlü yaparsan cebbar, zalim ve Allahın hukmünün gayriyle hâkim olmu. olursun «æë Š ÏbØ Ûa á ç Ù Û ë bï é ÜÛa 4Œ ãa bà 2 á Ø zí áû åßë» 36. ô ˆ Ûa æbz j - Sûrei «Bakare» de ve sûrei «*sra» nın ba.ında iyzah edildi;i üzere sübhân, tesbihin alemidir. Bununla beraber büyük teaccub makamında da kullanılır,tesbiyh de tenziyhin aksasıdır, ya'ni her hangi bir lekeden yara.ıksızlıktani'tikadda, kavilde, fiılde son derece tenzıyhdir. Bu suretle «æ bz j j a» yâhud «æ bz j aì z j» mazmununu ifâde eden bu tesbihin burada böyle istinaf ilesevkı ne güzeldir! EVVELÂ,bubirtaraftan.ükretmiyenleri tevbiyh, bir taraftan da.ükredeceklere.ükrün ba.ı kemali tenzıyhile tevhid oldu;unu ta'limdir.

SAN*YEN,sıla mevkıınde zikrolunan âsarı kudretin ehemmiyyetini ı.'arile.ükrün esbabı mucibesini ziyadesiyle te'kiddir. Sh:»4028 SAL*SEN,e.leri yaradanın e.sizli;ini,.erîk ve nazîrden münezzeh birli;ini isbat eden beli; bir san'ati tıbak vardır:tesbih o yaradana, yâhud ne münezzeh sübhândır o yaradan ki bè Ü xaë üa ÕÜ bütün o çiftlerin hepsini yarattı - EZVAC,zevcincem'idir.Zevcçiftvee. demektir ki ragıbın beyanı vechile iki karînin her birine de ve bir di;erine mümasil veya zıddolarak alâkadar olan her.ey'e de denir. Bu i'tibarile âlemdeki.eylerin hepsi bir zıddı veya mümasili veya her hangi bir terkib ve tekabülü bulunmak haysiyyetiyle çifttirler. Meselâ cisim ve ruh, madde ve kuvvet cevher ve araz, nefis ve âfâk, Arz ve Sema, zulmet ve nur, Dünya ve Âhıret gibi ki elektrik bile müsbet ve menfi ikiye ayrılıyor. O halde halekal'ezvac demek bütün enva' ve esnafiyle âlemi halk etti deme;e müsavidir. Ancak burada asıl sevk, bütün âlemin halkını anlatmak de;il, bir.erîkvenazîri bulunan bütün e.lerin, bütün çiftlerin mahlûk oldu;unu ve binaenaleyh mahlûkun halika e. olamıyaca;ını

anlatarak halikın nezahet ve vahdaniyyetini isbat etmektir. Bundan ba.kaezvacta'bir olunmasında di;er bir nükte daha vardır kihayatı be.er için evvelki ni'metlerden daha ziyade ehemmiyyeti haiz olan izdivac ni'metinin halkına i.aret ile.ükre tehyic ifâde eder: Netekim ezvac.öyle beyan buyuruluyor. O çiftleri ki üa o j ä m b à ß Arzın bitirdiklerinden - evvelki âyette zikr olunan ve olunmıyan envaı nebatat ve e.car á è 1 ãa å ßë ve kendi nefislerinden - erkek ve di.i æì àü Èíü b à ßë ve daha bilemiyecekleri.eylerden - ki ne göz görmü., ne kulak i.itmi., ne de bir be.erin hatırına gelmi.tir. 7 3 î Ûa 37. á èû òí aë bir âyet de onlara gecedir. - Mekânda Sh:»4029 tecellî eden kudreti ilâhîyyeyi ıhtardan sonra bununla da zamanda tecellî eden kudreti rabbaniyyeye i.aret buyuruluyor. Cöyle ki ondan gündüzü yüzeriz -selh kelimesi biri bè äûa é ä ß ƒü ã di;erinin lâzımı iki ma'na ile kullanılır: soymak, çıkarmak: «ñb Ûa åç lbç ü a o Ü» denilir. Koyundan deriyi yüzdüm, soydum, giderdim demek olur. Di;erinde ise «lbç ü a åç ñb Ûa o Ü» koyunu deriden soydum denilir. Açtım meydana çıkardım

demek olur. Türkçemizde de elmayı soydum yâhud elmanın kabu;unu soydum dedi;imize göre biz de soymak kelimesinde bu ikisuretifarklı farksız kullanıyoruz demektir. Burada her ikima'nâile de tefsir edilmi.tirkiikisidedo;rudur. Evvelkine göre geceden gündüzün yüzülmesi bir kurbanın derisi yüzülüyormu. gibi muhîttan zıyanın sıyrılıp sönmesiyle ademi aslîyi ıhtar eden karanlı;ın zuhuru, ya'ni ak.am olmak hâdisesi demek olur. Ki =æì à Ü Ä ß á ç a bï derken bir de bakarlar ki onlar karanlı;a dalmı.lardır. - Kavlinde ta'kıyb ve müface'e bu ma'nâda zâhir oldu;undan ekser müfessirîn bu vechi ıhtiyar etmi.lerdir. Bu surette gece yalnız bir inzar âyeti olarak ıhtar edilmi. olur. *kinci ma'nâya göre ise geceden gündüzün yüzülmesi karanlık içinden aydınlı;ın çıkarılması, ya'ni sabah olmak hâdisesi olmu. oluyor, ki bunda ölülere hayat vermekten nümune olan bir ne.'eiteb.ir vardır. Netekim geceler gebedir = denilir. Buna göre yine ayni günün âhırı geceye varaca;ını göstermi. æì à Ü Ä ß á ç a bï olur. 38. à Ûaë güne. de - bir âyettir, Ya'ni gece ve gündüzün sebebi gibi görünen Güne. de Allahın kudretine bir alâmettir kendisi için mukadder bir müstekarr b 6 èû ŠÔn à Û ô Š vm için cereyan ediyor - bu cereyanı Cemsin yalnız mekânda hareketi diye anılmamalı, mekânî ve zemanî

Sh:»4030 bilcümle âsâr ve evzaıyle vücudde tevalisi ma'nâsına anlamalıdır. Meselâ zıya ve hararet ne.ri de onun bir cereyanıdır. MÜSTEKARR, mimli masdar, ismi zeman, ismi mekân olabildi;i, «â ü» la da bir kaç ma'nâya geldi;i cihetle bu ifâde müteaddid ma'nâlara sadıktır. EVVELÂ,Güne. kendisi için takdir ve tahsıs edilmi. bir istıkrar sebebiyle, ya'ni sâbit bir karar, müntazam bir kanun ile cereyan eder. Hisabsız, serserî, kör bir tasadüf ile de;il. SAN*YEN,biristikrariçin, ya'ni kendi âleminde bir karar ve müvazene husule getirmek hikmet ve gayesiyle yâhud nihayet bir sükûna erip durmak için cereyan ediyor. SAL*SEN,ismi zaman oldu;una göre kendine mahsus bir istikrar zamanı için, ya'ni duraca;ı bir vakte,

bir eceli müsemmaya kadar cereyan eder ki bu vakıt «:= p ì à Ûa a a» vaktıdır. RAB*AN,ismi mekân oldu;una göre: kendine hass bir istikrar mahalline mahsus ya'ni, yerinde sâbit olarak cereyan eder, mihverinde döner, yâhud kendisinin karargâhı olan âlemin menfaiı için cereyan eder. Bu ma'nâda vatana hizmet için bir te.vık de vardır. Nihayet birinci «â ü» ilâ ma'nâsına olmak üzere.u ma'nâ da vardır: kendisi içinbiristikrarnoktasına do;ru gitmektedir. Tatbikı bir kaç vechile iyzaha muhtemil bulunan bu ma'nâya göre Cemsin di;er bir merkeze do;ru hareket etmekte bulundu;u da anla.ılabiliyor. ŠÈ Ûa o zm bç ŠÔn ß Netekim bir hadîsi.erifte de Cemsin müstekarrı Ar.ın altındadır diye vârid olmu.tur. Ù Û *.te o - cerayanı acîb 6 áî ÜÈ Ûa Œí ŒÈ Ûa Ší Ôm o azîzi alîmin takdiridir. -Ya'ni kudretiyle her.e'ye galib ve hâkim ve ılmiyle her.ey'i muhît olan ve sana Kur'anı Sh:»4031

indirip sıratı müstekımi gösteren Allahın takdiri, yani bütün hudud ve tafsılâtını bilip biçmesiyledir. Yoksa ne yaptı;ını bilmez gör bir tabiatin eseri de;il, bizzat kadim bir müessir hiç de;ildir. 39. ŠàÔ Ûaë Kameregelince 4 bäß êbã Ó ona menzil menzil mıkdar biçmi.izdir. - O Güne. gibi istikrarlı bir surette cereyan etmez. Ona bir takım menziller ve her menzile göre bir mıkdar ta'yin etmi.izdir. Seyyardır her gün bir menzile gelir, her menzile göre bir.ekilde bir.ekilde görünür. Arablar, menâzili kameri.unlarla saymı.lardı:.ertan, butayn, süreyya, deberan, hek'a, hen'a, zira', nesre, tarf, cebhe, zübre, sarfe, avva, simâk, gafir, zubânâ, iklil, kalb,.evle, neâim, belde, sa'düzzâbih, sa'dübüla, sa'düssüud, sa'dul'ahbiye, fer'uddelvilmukaddem, fer'uddelvilmuahhar, re.a. Bunlardan her gece bir menzile konardı istikbale kadar günden güne nuru arta arta sonra da eksile eksile son menzilde - ki ictima'dan öncedir - iyice incelir, kavslenir áí Ô Ûa æì u Š È Ûb bç ó ny nihayet dönüp eski urcûn gibi olana kadar - URCÛN, e;ri salkım çöpü demektir. Bilhassa hurma salkımının dip çöpü ki eskisi, ya'ni geçen seneninki, daha ince, daha e;ri, daha renkli olur. Bu te.bih pek bedî'dir. Zannedildi;i gibi hilâlın ilk ve son.eklini göstermekle kalmıyor,kamerinomenazildegiderkenarzetrafında bir ayda katetti;i mahrekin bir

mürtesemini de göstermi. oluyor. Sh:»4032 Eski denilmekle bu mahrek üzerinde Kamerin her menzildeki cirmi de tahyîl edilmi. bulunuyor ki eski hey'etçiler bu te.bihin letafetiniidrâk edemezlerdi. Bu takdir o kadar güzel ve bu tevzii vezaif o kadar yerindedir ki 40. ŠàÔ Ûa Ú m æa bèû ó Ìj äí à Ûaü ne Güne. kendisine aya çatmak yara.ır 6 bè äûa Õ 2b 3 î Ûa üë ne gündüz gecenin önüne geçer æì zj í ÙÜÏ ó Ï 3 hepsi birer felekte yüzerler. - Biri di;erine çarpmaz, vazifeleri o kadar güzel ve muntazam tevzi' olunmu.tur. «æ ì zj í» cemi' sıgasiyle iyrad olunmakla külden murad, yalnız Cems-üKamerdenherbiride;il Bütün ecram oldu;u anlatılmı.tır. Bu cihetle hey'eti cedide düsturuna i.aret eden bu âyetin bir nazîri sûrei Enbiyade geçmi. oldu;u cihetle oraya bak. Yalnız Cemsin yüzdü;ü feleki nedir? Bu bir medar oldu;una göre onun da bir seyyare olması lâzım gelmiyor mu? diye sorulabilir. Gerçi mihveri etrafına da mahalli deveran ma'nâsına medar denebilirse de bundan zâhir olan Güne.in balâda zikrolundu;u üzere hadîsi.erifin gösterdi;i vechile Ar.ın altında di;er

bir müstekarre bir merkeze do;ru hareket etti;ini ve binaenaleyh onun yüzdü;ü felek de ona olan medar ve mahreki oldu;unu kabul etmek ıktızaeder. 41. = æì z à Ûa ó Ï á èn í bä Üày b ãa á èû òí aë Ù Ü 1 Ûa - Fülki me.hun denilince ibtida Hazreti Nuhun gemisi hatıra gelir. Fakat burada «á èn í» kaydı bunu iradeye mani'dir. Bu karîne ile burada fülki me.hun, hâmil kadınların rahimlerinden mecaz, beli; bir istiaredir. Evet, sulbı pederden bir tufan ile atılan zürriyyetler, anaların rahimlerinde Hazreti Nuhun gemisi gibi bir sefinei necat bulur Sh:»4033 42. æì j Ší bß å ß á èû bä ÔÜ ë - bu bütün merakibi bahriyye ve é Ü r ß berriyyeye.amildir. 43. á è Ó Š Ì ã b ã æ aë Ve dilersek onları: o zürriyyetleri fülki me.hûn gibi olan rahimlerde, kendilerini de onun mislinden bindikleri gemilerde gark ediveririz á èû ƒí Š 5Ï de ne o zürriyyetler içinbirferyadcı, bir feryad eden veya feryada yeti.en bulunur =æë ˆÔ ä í á ç üë ne de berikiler gark oldukları denizden kurtarılırlar.44. Me;er ki bizden bir rahmet ile ve bir åî y ó Û a b Çbnßë b ä ß òà y ü a

zamana kadar ya.atmak için ola - ancak o takdirde kurtarılırlar. 45. PPPƒÛa aì Ô ma á èû 3î Ó a aë - âfakîvetekvinî âyetlerden sonra tenzilî âyetlerden de ı'razlarını beyandır. 47. aë Š1 åí ˆ Ûa 4bÓ = é ÜÛa á ØÓ b à ß aì Ô 1 ãa á èû 3î Ó a aë òíüa - bu âyetin zındıklarhakkında nâzil oldu;u söylenir. Mekkede bir takım zındıklar sadaka ve iane içinte.vık olunduklarında Allah, fakîr edecek biz besliyece;iz öyle mi? Diye böyle küfr ederlermi. ki bu zendeka eski *randan mün'akis olmak gerektir. 48. æì Ûì Ôíë bir de derler ki Çì Ûa aˆ ç ó nß ne zaman bu va'd - bu ölülerin dirilmesi, bu ıhzar va'di åî Ó b á n ä æ a e;er do;ruiseniz - ya'ni böyle diyerek istihzaetmekisterler. 49. ñ yaë òz î ü a æë Š Ä äí bß fakat ba.ka de;il, bir tek sayhaya bakıyorlar-ki ilk nefha, ya'ni surun birinci üfürülü.ü. Bir sayha ki: æì à í á çë á ç ˆ bm - «æ ì à n í» ın Sh:»4034

idgamıdır. Ya'ni bir sayha ki onlar birbirlerine geçmi. çeki.ip dururlarken kendilerini alıverir. òî ìm æì Èî Àn í 5Ï o vakıt artık bir tavsıyeye - hiç bir i.leri hakkında bir kelime vasıyyet etme;e - bile kadir olamazlar ;æì È u Ší á è Ü ça ó Û a üë ailelerine de dönecek de;iller. á è 2 ó Û a ta u üa å ß á ç a bï ì Ûa ó Ï ƒ 1 ãë UQ bß aˆ ç ² b < ã Ó Šß å ß bärè2 åß bäü íë bí aì ÛbÓ UR æì Ü äí òz î ü a oãb æ a US æì Ü Š à Ûa Ö ë å à y ŠÛa Çë áü Ä m ü â ìî ÛbÏ UT æë Šš z ß bä í Û Éî àu á ça bï ñ yaë æ a UU æì Üà Èm á n ä bß ü a æ ëœ v m üë b d î 1ã á è uaë aë á ç UV 7æì è bï 3 Ì ó Ï â ìî Ûa ò äv Ûa lbz a á èûë òè bï bèî Ï á èû UW æ@ ª ì Ø n ß Ù ö a üa óüç 45 à ó Ï aë bn ßaë UY áî y l å ß ü ìó â5 UX 7æì Ç í bß â a ó ä2 bí á Ø îû a è Ça áûa VP æì ß Š v à Ûa bè ía â ìî Ûa = åî j ß ë Ç á ØÛ é ã a 7æbÀ î, Ûa aë j Èm ü æa