Anneler ve Kýzlar: Unless Romaný'nda Kadýn Dayanýþmasýnýn Gerekliliði



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

ünite1 Sosyal Bilgiler


Kanguru Matematik Türkiye 2017



1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

17 ÞUBAT kontrol

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ.

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2015

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

m3/saat AISI

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

DOÐRUNUN ANALÝTÝÐÝ - I

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik

Günümüz Basýnýnda Kadýn(lar) Leyla Þimþek

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme


3. Tabloya göre aþaðýdaki grafiklerden hangi- si çizilemez?


TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE

Kanguru Matematik Türkiye 2017

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015


Kanguru Matematik Türkiye 2017

Simge Özer Pýnarbaþý

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Gelir Vergisi Kesintisi

ünite1 1. Aþaðýdaki kavram ve gösterimi çiftlerinden hangisi doðrudur? A. ýþýn, B. doðru parçasý, d C. nokta, A D. doðru,

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ünite1 Destek ve Hareket Fen Bilimleri 3. vücudumuzun dik olarak durmasýný saðlayan sistemi elemanýdýr. Verilen cümledeki sembollere aþaðýdakilerden

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

çýkan, Aydýn'dan Kemal Gündüzalp; yine Aydýn'dan, Güzel Sanatlar Lisesi'nde edebiyat olarak bizden de dergide yayýmlayacaðý bir

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip proses filtreleri ile, siklonlar, seperatörler çalýþma koþullarýna göre anti nem,anti


Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý

Aile Hekimliðinde Genogram

Iletisim ve Lisan Enstitusu

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek rnek rnek Sýnýf / Sayý..

Kanguru Matematik Türkiye 2017

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

A A A A) 2159 B) 2519 C) 2520 D) 5039 E) 10!-1 A)4 B)5 C)6 D)7 E)8. 4. x 1. ,...,x 10. , x 2. , x 3. sýfýrdan farklý reel sayýlar olmak üzere,

Bölüm 1. Yalýn Altý Sigma'nýn Temelleri

Ballorex Venturi. Çift Regülatörlü Vana

17 ÞUBAT kontrol

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. Flaþ... Flaþ...Flaþ... Görülmemiþ kampanya Yýlýn Adamý olmak çok ucuz

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.


EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Kanguru Matematik Türkiye 2017

CÝNSEL ANATOMÝ Erkekte Cinsel Anatomi

Yaşam Boyu Sosyalleşme

7 Mart Çýkmýþ 62 Soru ve Cevabý Gönderen : total - 08/03/ :00

Kanguru Matematik Türkiye 2018

AÇILAR. Baþlangýç noktalarý ortak ve doðrusal olmayan iki ýþýnýn oluþturduðu þekle açý denir. Bir A açýsý, ëa veya

Copyright Sürat Basým Reklamcýlýk ve Eðitim Araçlarý San. Tic. A.Þ.

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK


HPL Laminar Akýþ Ünitesi

ANKARA SANAYÝ ODASI AÝLE ANAYASASI

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Kentsel Alanlarda Kadýn Sorunlarý

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR?

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Transkript:

Anneler ve Kýzlar: Unless Romaný'nda Kadýn Dayanýþmasýnýn Gerekliliði Mothers and Daughters: The Necessity of Woman Solidarity on Novel Unless Natali ESAYAN Okt., Marmara Üniversitesi / Doktora Öðr., Ýstanbul Üniversitesi Ýngiliz Dili ve Edebiyatý Özet Feminizmin kadýnýn erkek-egemen toplumda sahip olduðu ikincil konumunun nedenlerine iliþkin getirmiþ olduðu en temel açýklamalardan biri, doða/kültür ve kamusal/özel alan karþýtlýklarýnda yatar. Bu karþýtlýklarda, kadýn daha alt konumda yer alan doða ve özel alanla özdeþleþtirilir. Kadýnýn özel alana hapsedilmesiyle ilgili olarak birçok feminist eleþtirmen ve yazar, aile içindeki rol daðýlýmýnýn yeniden düzenlenmesinin gerektiðini vurgulayarak, kadýnýn özgürleþmesi yolunda alternatif politik stratejiler geliþtirmeye çalýþmaktadýrlar. Bu anlamda atýlacak olan en büyük adýmlardan biri, kadýnlar arasýnda bir dayanýþma saðlanmasý ve anne ve kýzlar arasýndaki iliþkinin yeniden düzenlenmesidir. Bu çalýþmanýn amacý Carol Shields'ýn Unless adlý romanýndan yola çýkarak, özellikle Irigaray'in bakýþ açýsýyla, anne-kýz arasýndaki iliþki ve ataerkil düzenden çýkýþ olarak önerilen kadýnlar arasý bir dayanýþmanýn gerekliliði konularýný incelemektir. Anne-kýz iliþkisinin temsil edilmediði pederþahi kültürde, kadýnlar bir kimlik edinemedikleri ve sahip olabilecekleri tek rol annelik olduðu için, bu tek konuma sahip olmak için birbirleriyle rekabet halindedirler. Irigaray'e göre, kadýnýn bir kimlik edinebilmesi için öncelikle bu yatay iliþki, yani kadýnlarýn birbirleriyle olan iliþkisi düzeltilmelidir. Bunun gerçekleþebilmesi için de öncelikle anne-kýz arasýndaki iliþki yeniden yapýlandýrýlmalýdýr. Bu çalýþmada öncelikle romanýn izleðinden kýsaca bahsedilmiþ, bu izlekten yola çýkarak da kadýnlarýn ataerkil düzende sahip olduklarý konumun nedenlerine iliþkin açýklamalardan sözedilmiþ ve bu durumdan çýkýþ için önerilen çözümlerden bahsedilmiþtir. Abstract My work aims to explore in Unless the interface between mother and daughter and the theme of solidarity between women towards woman's emancipation, especially from Irigaray's point of view. Chodorow propounds that "[w]omen mother daughters who, when they become women, mother" (Chodorow, 1984:209). This statement alone accentuates the role the mothers play on the way their daughters view motherhood. Irigaray too deals with the theme of motherhood. She ascribes women's inferior position vis-à-vis men and their lack of identity in patriarchal culture to the fact that women have been relegated to the role of mothers, which is also conducive to their constant rivalry. For Irigaray, the crux of the problem lies in the unsymbolised mother and daughter relationship. She espouses that in order to destabilise or undermine the patriarchal order, the solidarity between women is a must in welding a strong defence mechanism. In order to realise it, the relationship between the mother and daughter must first be revised. In this work, in order to be able to predicate the theoretical framework upon the plot, firstly the plot of the novel is briefly summarised, then some of the reasons of the inferior position of women in patriarchal society are highlighted and the offered solutions are pointed out. Edebiyat, kadýn, feminizm / Literature, woman, feminism

kilad Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Araþtýrma Dergisi 10 Feminist teorisyenler ve yazarlarýn, kadýnlarýn erkek-egemen toplumda sahip olduklarý konumlarýnýn nedenleriyle ilgili olarak farklý açýklamalar getirmelerine raðmen, bu açýklamalarýn merkezinin doða/kültür ve kamusal/özel alan karþýtlýklarýnýn oluþturduðu gözlemlenir. Erkekler bu karþýtlýkta üstün olan kültürle yani akýlla özdeþleþtirilirlerken, kadýnlar doðayla yani bedenle, yani arzularla, acýlarla ve kirlilikle özdeþleþtirilirler. Bunun bir nedeni, erkeklerin kültürel anlamda, kadýnlarýn da "doðal olarak" bir þeyler ürettiklerinin, yani üreme kapasitelerinin vurgulanmasýdýr. Bu baðlamda kadýnlarýn sembolik olarak daha alt konumda görülmelerine getirilen bir açýklama da, kadýnlarýn "kirleten" olarak kodlanmýþ olmalarýdýr. Kadýnlar her ay ve çocuk doðururken kirlenirler. Kadýnlarýn özel alanla özdeþleþtirilmeleri de üreme kapasiteleriyle yakýndan ilgilidir. Kadýnlar çocuk doðurduklarý için özel alana mahkumken, erkekler kamusal alanda varlýk gösterirler. Kadýnlarýn erkeklerle eþit derecede önemli tarihsel ve kültürel geliþmelerde rol alamamalarýnýn sebebi de iþte bu yüzdendir. Simone de Beauvoir gibi bazý feministler, anneliði ve ev kadýnlýðýný olumsuzlarken, birtakým feminist eleþtirmen ve yazarlar da, tam tersine bu konuyu önemseyip, evkadýnlýðý ve annelik konularýný ele almakta, kadýnýn ev içindeki ikincil konumunun nedenlerine dair açýklamalar getirmektedirler. Aile içindeki rol daðýlýmýnýn yeniden düzenlenmesine çalýþarak, kadýnlarýn özgürleþmesi yolunda alternatif politik stratejiler geliþtirmeye çalýþmaktadýrlar. Radikal feministler, evkadýnlarýnýn, örneðin politik mahkumlar olduklarýný ya da kadýnlarýn asýl proleterler veya asýl ezilen sýnýf mensuplarý olduklarýný ileri sürer ve kadýnýn ev içindeki konumunu "dahili sömürgeleþtirme" (Stern, 1965:14) olarak tanýmlamaktadýrlar. 1 Kadýnlýk ve anneliðin sorunlarý üzerine yazan Nancy Chodorow, kadýnlarýn özel alana hapsolmalarýný onlarýn çocuk doðurmalarýna baðlar. Chodorow'a göre (1984) pederþahi kültürlerde cinsel rol daðýlýmý heteroseksüel evliliði zorunlu kýldýðýndan, bu durum kadýný annelik yapmaya, dolayýsýyla da özel alanda yaþamaya mecbur býrakýr. Kurumlar, sosyal kriterlere göre tanýmlanýrlar ve kamusal alan toplumu ve kültürü oluþturur. O nedenle de erkeklerin kamusal alandaki varlýðý toplumu eril olarak tanýmlar. Kültürel ve siyasi açýdan kamusal alan özel alana hükmettiðinden, kamusal alana hakim olan erkek dolayýsýyla kadýna da hükmeder. Böylece de, gücü ellerinde tutan erkekler ücretsiz aðýr iþ olan ebeveynliði yapmama hakkýna da sahiptirler. Luce Irigaray de evdeki iþbölümünün kadýnlarý ve çocuklarý, erkeklerin köleleri konumuna düþürdüðünden bahseder çünkü kadýnýn fonksiyonunu ve rolünü belirleyen erkeklerdir. Kadýnlara sadece erkekler tarafýndan kullanýlan ve alýnýp satýlabilen mal gözüyle bakýlýr.

Anneler ve Kýzlar: Unless Romaný'nda Kadýn Dayanýþmasýnýn Gerekliliði N. Esayan Kadýnlarýn rolünü belirlemelerinin yaný sýra, kadýnlarý tanýmlayan da erkeklerdir. Bu konuyla ilgili olarak, Ýngiliz WAVAW grubunun bir dergide yayýnlanmýþ olan makalelerinden bir alýntý yapmak yerinde olacaktýr: Erkeðin egemenliði altýnda yaþayan kadýnlarýn konumu genellikle erkeðin onayýna baðlýdýr. Eðer boyun eðmezsek aðýr cezalar öderiz. Bu, birçok kadýnýn kendini sakatlamasý ve incitmesi ve bu uðurda müthiþ bir zaman, enerji ve kaynak harcamasý anlamýna gelir. Moda bizi melekler, fahiþeler, taþ bebekler ve kocakarýlar olmak üzere sýnýflandýrýr. Bu, erkeðin gücünün muhafaza edilmesinde önemlidir. Bu durum birbirimizi müttefik olarak görmemizi engeller, aksine birbirimizi düþman olarak kodlamamýza ve sürekli rekabet içinde olmamýza neden olur (1985:255). 11 Bu alýntýda üzerinde durulan en önemli noktalardan biri, kadýnlarýn birbirleriyle rekabet halinde olduklarýdýr. Luce Irigaray'e göre kadýnlarýn varolan sembolik düzenin dýþýna çýkýp, yeni bir düzen yaratamamalarýnýn ilk sebebi - açýkça itiraf etmeseler bile - birbirleriyle girdikleri bitmek tükenmek bilmeyen rekabettir. Irigaray'in sýkça üzerinde durduðu, kadýnlarýn birbirleriyle dayanýþmasý konusu bence de feminizm adýna - zor da olsa - baþarýlmaya çalýþýlmasý gereken en temel noktalardan biridir. Eðer feministler ve kadýnlar günlük yaþamlarýnda birbirleriyle rekabete girmeyi aþamayacaklar ve birbirlerine destek olmayacaklarsa, üretilen bunca teorinin kime ne faydasý olabilir? Kanadalý roman yazarý Carol Shields'ýn Unless adlý romanýnda iþte bu konu üzerinde durulur ve kýzlarýn kimlik oluþumunda annenin önemi ve kadýnlar arasý bir dayanýþmanýn gerekliliði vurgulanýr. Bu romandaki asýl karakterler olan Reta ve partneri Tom Winters, üç kýzlarýyla birlikte mutlu ve rahat bir yaþam sürmektedirler. Tom bir aile hekimidir. Reta ilgili bir anne, sadýk bir eþ ve iyi bir ev hanýmýdýr. Zamanýnýn büyük bir bölümünü çocuklarýyla ilgilenmeye ve ev iþlerine ayýrmaktadýr. Ancak ayný zamanda, çatý katýndaki odasýnda çeviriler yapar ve romanlar yazar. Ancak bu sözde emniyetli, "fasafiso" günlük yaþamýn anlatýmý, aniden bir yoksunluk ve yitirme temasýna dönüþür çünkü bilinmeyen bir nedenle, Reta'nýn kýzlarýndan biri olan Norah evden kaçar ve sokaklarda yaþamaya baþlar. Norah'nýn neden evden kaçtýðýysa, romanýn gidiþatý içinde yavaþ yavaþ okura açýlýr: Norah, annesinin ataerkil düzeni içselleþtirmiþ olduðunu ve onunla sembolik düzen dýþýnda bir iletiþim kuramayacaðýný farketmiþtir. Bu duruma daha fazla katlanamayýp evden kaçmýþtýr. Romanýn izleði boyunca da, Reta kýzýnýn evden kaçma nedenini yavaþ yavaþ anlayacak ve ancak romanýn sonunda anne ve kýz birbirleriyle uzlaþabileceklerdir. Reta kýzýnýn evden kaçmasý konusunda düþünürken yaptýðý hatalarý farketmeye baþlar. Reta'nýn yaþamýyla ve kýzýyla iliþkisi konusunda farkettiði gerçekler, kadýnýn özgürleþmesi yolunda baþarýlmasý gereken noktalar hakkýnda ipuçlarý verir. Öncelikle, Reta'nýn davranýþlarýnýn Norah'nýn hayatýný bu denli etkilemesi, kimlik oluþumunda annenin rolü konusunda önemli ipuçlarý verir. Chodorow 1978 yýlýndaki konuþmasýnýn açýlýþ dizesinde þöyle der: "Kadýnlar, kadýn olunca anne olan

kilad Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Araþtýrma Dergisi 12 kýzlara annelik ederler" (1984:209). Bu söz annelerin, kýzlarýnýn anneliðe bakýþ açýlarýnda oynadýklarý rolü vurgulamasý bakýmýndan önemlidir. Chodorow anneliðin kendi kendini ürettiðini, yani ezilen tarafýn kendi ezilmiþliðini kendisinin yarattýðýný söyler. Bunun nedenlerinden biri de kýz çocuklarýnýn anneleriyle özdeþleþip, büyüyünce anne olmayý istemeleridir. Yani Chodorow'a göre, annelik doðuþtan gelen bir içgüdü deðildir, sosyal süreçler sonucunda oluþan psikolojik bir yapýya sahiptir; annelik bu þekilde sonradan içselleþtirilmiþ bir roldür. Eðer annelik kendini üretiyorsa, bu zincirin kýrýlmasý ve rollerin yeniden düzenlenmesi kadýnlarýn özgürleþmelerinde esastýr. Romanýn hemen baþýnda yer alan ve kitabýn bütününe hakim olan Norah'nýn evden kaçmasý, yani yoksunluk/kayýp temasý, kadýnýn sembolik düzendeki konumuna iþaret etmesi bakýmýndan da büyük önem taþýr. Irigaray psikoanaliz, dil ve kültür kurumlarýný kadýnlarýn yoksun olduklarýný varsaydýklarý gerekçesiyle eleþtirir. Bu kurumlara göre kadýn, erkeðin sahip olduðu birtakým ayrýcalýklardan yoksundur ama bunlarý da "hak eder" sosyal konum, kamusal alanda varlýk, özerklik, baðýmsýzlýk ve kendine ait bir kimlik. Cinsel açýdan kadýnýn penis sahibi olmaya duyduðu özlem temel noktadýr. Irigaray'e göre, cinsel açýdan kadýnýn eksik, erkeðinse tam olarak algýlanmasý sembolik düzen tarafýndan sahneye konan bir oyundur. Norah evden kaçtýktan sonra, annesi Reta'nýn farkettikleri temel noktalardan biri kadýnlarýn boyunduruk altýna alýndýklarý ve ataerkil düzende öteki konumuna getirildikleridir. Kendinin ve etrafýndaki kadýnlarýn durumunu þöyle özetler:...dünya ikiye bölünmüþ, bir tarafta doðuþtan, hatta gebelikte ellerine güç verilenler ve sonsuza dek evet diyen görünürde rastgele kromozom faktörüyle kodlananlar, ve öte yandan Norah gibiler, Danielle Westerman gibiler, annem gibiler, kayýnvalidem gibiler, benim gibiler, ve tanýmlanmamýþ ötekiliðin içine düþüp, böylece kendini ifade etme ve kendi hayatýna sahip çýkma güçlerinin, vücudunu kapatma ve aðzýný mühürleme ve Büyük Patlama'nýn havai fiþeklerine ve kayýp giden yýldýzlarýna ve göz kamaþtýrýcý ýþýðýna karþý hiçbirþeymiþ gibi durma dürtüsüyle yer deðiþtirmiþ olduðu bizler. Ýþte sorun burada (Shields, 2003:270-271). Irigaray'a göre bu problemin kökü, temsil edilmeyen anne-kýz iliþkisinin 2 kadýnlarý annelik fonksiyonuna indirgeyerek, onlarý bir kimlik oluþturmaktan alýkoymasýnda yatar. Temsil edilmeyen bir anne-kýz iliþkisi kadýnlarýn sembolik düzende annelikten baþka bir kimlik oluþturmalarýný hemen hemen imkansýz hale getirir ve böylece kadýnlarýn batý metafiziðine karþý tehdit oluþturmalarý engellenmiþ olur Ayný'nýn metafiziðine karþý gerçek bir tehdit olmalarý mümkün olmaktan çýkar. Kadýnlar böylece "arta kalan," "eksik erkek," "alýþveriþ nesneleri" vs. olarak kalýrlar (Whitford, 1991:77). Erkekler için temel ontolojik kategori kelimenin hem sözlük hem de mecazi

Anneler ve Kýzlar: Unless Romaný'nda Kadýn Dayanýþmasýnýn Gerekliliði N. Esayan anlamýyla "konut/mesken"dir (habiter); erkekler evlerde, kadýnlarda, kasabalarda, dilde, kavramlarda, teorilerde vs. yaþarlar. Öte yandan, kadýnlarýn bu kültürdeki ontolojik konumlarý "evsiz barksýzlýktýr" (dereliction), bu da onlarýn bir kimlik sahibi olamamalarý anlamýna gelir. Kadýnlarýn bu kimlik karmaþasýdýr onlarý birbirine düþürüp, birbirlerini sevmelerini hemen hemen imkansýz kýlan. Kadýnlarýn ataerkil düzende sahip olduklarý tek kimlik anneliktir. Erkeklerin kadýnlarý anneleri yerine koymalarý, kadýnlarýn da birbirleriyle sonsuz bir rekabete girmeleri iþte bu yüzdendir, çünkü annelik pozisyonu tek olduðundan, kadýnlar bu yer için birbirleriyle sonsuz bir mücadele vermek durumunda kalýrlar. Irigaray, kadýnýn bir kimlik edinebilmesi için öncelikle bu yatay iliþkinin, yani kadýnlarýn birbirleriyle olan iliþkilerinin düzeltilmesi gerektiðini söyler, bunun için de öncelikle anne-kýz arasýndaki iliþki düzeltilmelidir. Romanda kýzýn annesinden kopuþunu, Reta'nýn arkadaþlarýndan biri olan Gwen'in erkek arkadaþýnýn kendisinden kötü koktuðu gerekçesiyle karýn deliðini, yani sembolik olarak anneyle olan son baðý kapatmasýný talep etmesiyle temsil edilir. Irigaray'e göre "[a]nne/kýz, kýz/anne arasýndaki iliþki toplumumuzda patlayýcý bir unsurdur. Çünkü bu iliþkiyi gözden geçirmek ve deðiþtirmek ataerkil düzenin altýný oymak demektir" (Whitford, 1991:77). Ancak kadýnlar tam da bu yüzden "eksik etek" olarak tanýmlanmaktadýrlar; çünkü anne-kýz iliþkisi ataerkil düzende temsil edilmemektedir. Irigaray modern toplumu aslýnda heteroseksüel deðil, hom(m)o-seksüel olmakla suçlar, yani, ona göre varolan düzen erkeklik göstereni (masculine signifier) altýnda bir aynýlýk cinselliðidir (a sexuality of the same). Bu nedenle, Irigaray, varolan "heteroseksüel" düzeni yeniden yapýlandýrmayý, daha doðrusu gerçek anlamda heteroseksüel bir düzen inþa etmeyi amaçlar. Batý kültürünün annenin cinayeti üzerine kurulu olduðunu iddia ederek, bireyin anneye minnet duymasýný yani köklerini önemsemesi gerektiðini, diþi soy kütüðünün (maternal genealogy) yaratýlmasýný ve bunun anne ve kýz iliþkisini temsil etmesi gerektiðini söyler. Bu iliþkide anne, hem anne hem de kadýn olabilmelidir. Böylece de kadýnlar annelik fonksiyonuna indirgenmez ve birbirleriyle rekabete girmezler. Fakat bütün bunlarýn gerçekleþebilmesi için yeniden doðum þarttýr. Romanda bu durum, Norah'nýn sokakta yaþamasýndan dolayý zatüreeye yakalanýp hastanede dokuz ay kalmasýyla sembolize edilir. 13 Irigaray, kadýnlarýn 'Babanýn Oyunu'nda nesneler ve rakipler olmalarýndan ziyade, kendi gerçekliklerinin aktörleri olmalarýný ister. Bu da ancak anne ve kýzlarýn birer kadýn olup kendi farklýlýklarýný vurgulamalarýyla mümkün olabilir. Irigaray þöyle der: "Annelik mutlaklýðýna (son sýðýnak) veda edip, annelerimizle kadýn kadýna karþýlýklý bir iliþki kurmalýyýz, öyle ki bu iliþkide onlar da kendilerini bizim kýzlarýmýz olarak hissedebilmeliler" (1995:50). Anne-kýz iliþkisinin temsil edilmediði sembolik düzende, kadýnlar arasýnda bir dayanýþma kurulmasý þarttýr. Bu tür bir besleme ve destek tam da Norah ve Reta arasýndaki iliþkide eksik olan þeydir. Bütün bunlarýn farkýna varan Norah'nýn evden kaçýþý, Reta'nýn Irigaray'in bahsettiði bu eþitlikçi iliþkiye sürüklenmesine neden olur.

kilad Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Araþtýrma Dergisi 14 Birtakým eleþtirmenlerin ataerkiyi, erkeklerin kadýn ve çocuklar üstünde kurduklarý egemenliðin bir belirtisi olarak tanýmladýklarý düþünülürse, Reta'nýn ataerkil sisteme hizmet ettiðini iddia etmek yanlýþ olmaz. Bu durum Norah'nýn, annesine gelecek hakkýndaki planlarýný söyledikten sonra Reta'nýn verdiði tepkide apaçýk görülmektedir. Norah annesine okulu ve erkek arkadaþýný býrakacaðýný söyleyince, Reta onu þöyle azarlar: "Bugün babanla konuþmak zorundasýn!" (Shields, 2003:131). Norah'yý anlayýp ona yardýmcý olmaya çalýþmak yerine, onu babasýyla karþý karþýya getirmeye çalýþmasý, Reta'yý düzenin bir koruyucusu konumuna getirir. Bu da zaten Norah'nýn annesini son ziyareti olacaktýr. Bu son konuþmadan az önce Norah annesiyle bedensel bir birlik (bodily encounter) kurmaya çalýþmýþtýr: "Eðilerek belime sarýldý, alnýný karnýma bastýrarak baþ parmaðýyla sabahlýðýmýn kemerine tutundu" (Shields, 2003:128). Ancak annesi onu bu þekilde paylayýnca, annesinin ataerkil düzeni içselleþtirmiþ olduðunu ve onunla sembolik düzen dýþýnda bir iletiþim kuramayacaðýný farkeder ve evden kaçar. Irigaray'in de dediði gibi, "ataerkil düzenimizde kýz çocuðu annesiyle olan iliþkisini kesinlikle kontrol edemez" (1985:43). Bir keresinde Norah bir taraftan ayakkabýcýda ayakkabý denerken, bir taraftan annesine düðün yemekleriyle ilgili sorular sormaktadýr. Norah þöyle der: "Bu ayakkabýlardan nefret ediyorum" (Shields, 2003:70). Bu da Norah'nýn ataerkil düzenin kendisine dayatmaya çalýþtýðý hiçbir þeyi kabul etmeye niyeti olmadýðýna iþarettir. Zaten babasýnýn otoritesini kabullenmek istemediði için evden kaçar. Annesi babasýyla resmen evlenmemiþ olabilir ama bu, düzene karþý bir tavýr sayýlmaz çünkü evlenmemek 1960'lý yýllarýn bir modasýdýr. Evlenmediði halde partnerinin soyadýný alarak ve de onun düzenine ayak uydurarak Reta zaten özerkliðini elden býrakmýþtýr. Norah evden kaçtýktan sonra, Reta'nýn farkettiði baþka bir nokta da, kadýnlarýn edebiyat dünyasýndan dýþlanmýþ olduklarýdýr. Reta birtakým editörlere bu durumu eleþtiren mektuplar yazar, ancak bunlarý bir nedenle göndermez. Reta'nýn bu ve birtakým diðer konularda edinmiþ olduðu içgörüler, yazmakta olduðu romanýn örgüsünde ve yaptýðý izlek deðiþikliklerinde de farkedilir. Norah'yý kaybettikten sonra, Reta kitabýna daha çok zaman ayýrýr; yazdýðý roman adeta kayýp kýzýnýn yerini almýþtýr. Hayatýnda yaptýðý hatalarý yavaþ yavaþ anlamasýna paralel olarak, özellikle kitabýndaki baþ karakterler olan Alicia ve Roman'ýn birbirleriyle olan iliþkilerinin de zamanla deðiþtiði gözlemlenir. Baþlangýçta Alicia ve Roman hemen hemen erkek-egemen düzenin birer temsilcisi gibidirler. Alicia bir birey olmaktan çok uzakta, Roman'ýn isteklerine boyun eðen bir kýzdýr. Ancak zaman geçtikçe, Reta Alicia'nýn kaderini deðiþtirmeye baþlar: Alicia'nýn Roman'la evliliði ertelenmeli. Romanýn gidiþatýný þimdi daha iyi anlýyorum. Alicia'nýn bir partneri olmamalý. Dünyadaki yalnýzlýðý onun cenneti, hep de öyleydi, ve bunu neredeyse feda edecekti, daha doðrusu, ben, bir yazar olarak, bunu ondan almak üzereydim Alicia kendini anlamada ilerleyecek ve ona ayrýlan sayfalar çoðalacak (Shields, 2003:172-173).

Anneler ve Kýzlar: Unless Romaný'nda Kadýn Dayanýþmasýnýn Gerekliliði N. Esayan Romanýn sonunda Alicia Roman'dan ayrýlýr ve Çin'e þiir okumaya gider. 3 Reta'nýn yeni editörü Arthur ise, romandaki izlek deðiþikliðinden çok rahatsýz olur ve bu konuda Reta'ya birtakým eleþtiriler getirir, daha doðrusu onu bu deðiþiklikleri yapmasý konusunda zorlar. Getirdiði eleþtiriler ve istediði deðiþiklikler birçok açýdan Arthur'ý ataerkil düzenin bir savunucusu haline getirir: "[Alicia] --- iddia edemez, --- disiplinsiz, --- Roman'ýn yaptýðý gibi konsantre olamaz --- hakkýnda fikir deðiþtirir, -- - eksik" (Shields, 2003:286). Ataerkil düzenin kadýnlar hakkýndaki iddialarý gözönünde bulundurulduðunda, bu satýrlarýn sadece Alicia'ya deðil tüm kadýnlara yönelik olduðunu iddia etmek yerinde olur. Arthur Reta'dan kitapta daha birçok deðiþiklik yapmasýný ister: 15 "Bir liste yaptým. Ýþte þöyle. Birincisi, Roman konusu var. Rolünün geniþletilmesi gerekiyor. Ýç dünyasý. Atalarýnýn ülkesine hacca gitmek istemesi. Bunu romanýn merkezi olarak görüyorum." "Ama asýl odak Alicia - sandým ki - yani, onu iyi olduðu için takdir ettiðini söylemiþtin. Bunu telefonda söyledin, hatýrlýyor musun? "Ýyilik ama büyüklük deðil. Bunu kim söylemiþti?" "Düþündüm de Roman'ý tromboncu deðil kemancý yapmalýsýn. Keman kulaða daha ciddi geliyor, yani, bir enstrüman olarak " "Ah, sanýrým bunu yapamam -" "Ýlk kitapta tromboncu olduðu için tromboncu olarak kalmasý gerektiðini düþünüyorsun. Ama bence bu devam konusundan vazgeçersek Reta, Roman herþey olabilir. Orkestra þefi bile olabilir. Yada bir besteci." "Ve Wychwood City -" "Kolaylýkla New York'ta yaþayabilir. Yada Boston'da. Þikago? Evet, belki de Þikago'da " "Ah, sanmam, artýk." "Birdenbire, hayatýnýn ortasýnda, daha fazlasýný istiyor. Daha fazlasýna özlem duyuyor." "Kim?" "Roman." "Ah."

kilad Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Araþtýrma Dergisi.. " Gerçek aþký tabii ki Sylvia. Roman'ýn isteklerine duyarlý Ben Roman'ýn, kitabýn merkezi olmasýndan bahsediyorum, ve Alicia, bütün çekiciliðine raðmen, bu role uygun deðil " (Shields, 2003:283-285) 16 Arthur romanýn izleðinin Roman'ýn daha saygýn ve ciddi bir karakter olmasýný saðlayacak þekilde deðiþtirilmesi gerektiðine inanmaktadýr. Roman'ýn daha ciddi bir iþi olmalý, daha ciddi bir enstrüman çalmalý ve romanýn merkezi olmalý. Kadýnýn rolü de sadece erkeðin isteklerini tatmin etmek olmalý. Dahasý Arthur, Reta'yý kendi ismi yerine R. R. baþharflerini kullanmaya ikna etmeye çalýþýr. Ancak Reta baþharfleri kullanmanýn onun bir erkek yazar gibi algýlanacaðýna yol açacaðýný söyleyerek bu önerisine karþý çýkýnca, Arthur Reta'ya artýk cinsiyetçi düþünmemesini, olaylara daha evrensel bakmasýný söyler. Arthur'un bu iddiasý önemlidir çünkü feministlere göre ataerki, evrensellik ve mantýk üzerine kuruludur. Carole Pateman (Yuval-Davis, 1997:7) ataerkinin Fransýz akýmýyla beraber kardeþliðe dönüþtüðünü söyler, bu kardeþlik düzeninde erkekler kamusal alanda birbirleriyle eþit bir düzene sahip olmak için toplumsal bir sözleþme yapmýþlardýr, ancak özel alanda kadýna hükmetme yetkileri vardýr. Irigaray'e göre de "Aydýnlanma deðerlerinin kadýna uygulanmadýðý açýktýr Hümanist özne, liberal politik düþüncenin çekirdek bireyidir, toplum sözleþmesine iþtirak eder ve her zaman erildir" (Whitford, 1991:16). Irigaray buna çözüm olarak da cinsiyetli haklar (sexuate rights) talep edilmesini önerir: Erkek ve kadýn arasýndaki farklar vurgulanmalý, iþ sistemi ve hedefleri kadýn ve erkekler tarafýndan tanýmlanmalý, sosyal haklar ve görevler bu farklýlýklar üzerine kurulmalý ve bunlar yasaya yazýlmalýdýr. Arthur'un karþý çýktýðý diðer bir konuysa, Reta'nýn bu kitabýnýn adýný Thyme in Bloom koyarak, bunu ilk kitabý My Thyme is Up'ýn devamý yapmak istemesidir. Bunun yerine kitabýn adýný sadece Bloom koymasýný ister, böylece bu kitap bir öncekinin devamý olmayacak ve Reta kendi önerdiði deðiþiklikleri yapabilecektir. Arthur'un önerdiði bu isim önemlidir çünkü bu, baba ve oðullarýn edebi tarihi (patrilineage) kavramýný ortaya atan kiþiye, Harold Bloom'a bir göndermedir. Bloom edebi mücadeleyi, her bir oðulun babasýna karþý vermiþ olduðu Oedipus mücadelesi olarak tanýmlar ve kadýnýn bu yaratma sürecine erkek yazarýn ilham perisi olarak iþtirak ettiðini öne sürer. Irigaray, ataerkiyi, "babalar ve oðullarýn tarihine ve erkek kardeþler arasýndaki rekabete olan özel saygý" (Whitford, 1991:23) olarak adlandýrýr. Bloom'un teorisine karþý, feminist yazar ve eleþtirmenler, "matrilineage," yani anneler ve kýzlarýn edebi tarihi kavramýný ortaya atmýþlardýr. Anneler ve kýzlar arasýndaki iliþkide de bir dayanýþma olmalýdýr. Ýþte Arthur bütün bu önerileriyle bunu yýkmaya çalýþýr. Arthur'un getirmiþ olduðu öneriler, kadýnlarýn erkek-egemen düzende nasýl tek baþlarýna önem taþýmadýklarýný gözler önüne serer. Kadýnlarýn konumu iliþkiseldir, yani, ancak kurumlarý ve aileleri birbirine baðlayan çimento görevi görürler. Bu yüzden de erkeklere, yani anlam taþýyan yapýtaþlarýna ihtiyaç duyarlar.

Anneler ve Kýzlar: Unless Romaný'nda Kadýn Dayanýþmasýnýn Gerekliliði N. Esayan Romanýn ve ünitelerin baþlýklarý kadýnlarýn ataerkil düzendeki bu fonksiyonlarýyla yakýndan alakalýdýr. Bu baþlýklar, tek baþlarýna anlamlarý olmayan, ama cümleleri birbirine baðlamaya yarayan, bu yüzden, böylece, yerine, raðmen, henüz gibi baðlaçlardýr. Böylece romanýn genelinde kadýnlar ön plandadýrlar ve de erkekler yerine birbirleri arasýnda baðlantý kurarlar. Bu yolla, romanda kadýnlar arasýnda bir kardeþlik ve dayanýþmanýn gerekliliði vurgulanmaktadýr. Romanda bu dayanýþmanýn ideal örneðini iki kütüphaneci olan Tessa ve Cheryl vermektedirler. Bu iki kadýn ayný zamanda iyi birer arkadaþlardýr da: "Bunu hemen hemen baþarmýþlar. Neredeyse sevgi gibi. Birbirlerinden gurur duyuyorlar, ve bunu yüksek sesle dile getirmeyi seviyorlar" (Shields, 2003:39). Tessa'nýn ellili, Cheryl'ýn da otuzlu yaþlarýnda olduðu düþünülürse, aralarýndaki iliþki Irigaray'in kadýnlarýn kurmalarýný istediði anne-kýz iliþkisine de iyi bir örnek teþkil eder. 4 17 Reta roman yazmanýn yanýsýra yýllardýr Fransýz düþünür ve þair Danielle Westerman'n kitaplarýný çevirmektedir. Ýkisinin arasýnda hem kadýn hem de yazar olmalarýndan kaynaklanan bir tür kardeþlik iliþkisi bulunmaktadýr. Ayný zamanda, Danielle Reta'dan kýrk yaþ büyük olduðu için, bu iliþkiye anne-kýz iliþkisi gözüyle de bakýlabilir. Reta, Danielle'in Ýngilizce konuþan dünyayla iletiþim kurmasýnda bir aracý görevi görür. Danielle ayný zamanda dünyadaki ilk feministlerden biridir. Bütün bunlar Danielle'i yalnýz ve yabancýlaþmýþ bir kadýn yapar. Bu yüzdendir ki Reta, onun Island (Ada) adlý kitabýný ingilizceye Isolation, yani yanlýzlýk, olarak çevirmeye karar verir, çünkü Ada adý onun bu yanlýzlýðýný karþýlamaya yetmez. Danielle'in yanlýz olmasýnýn baþka bir nedeni de erkek-egemen batý edebiyatý geleneðinde bir kadýn yazar olarak varolmaya çalýþmasýdýr. Virginia Woolf, Kendine Ait Bir Oda adlý kitabýnda (1929:59-60, 69), baþyapýtlarýn yýllarca süregelmiþ ortak bir düþünme sonucu ortaya çýktýklarýndan bahseder ve kendisi dahil tüm kadýn yazarlarýn anneleri aracýlýðýyla geçmiþe baktýklarýný söyler. Virginia Woolf ve diðer birçoklarý gibi, Amerikalý eleþtirmenler Gilbert ve Gubar da kadýn yazarlarýn azlýðýndan kaynaklanan sorunlara dikkat çekerler. Kadýnlar eril edebiyat dünyasýnda, kendilerinden "üstün" olan babalarý karþýsýnda, kendilerini rüþtlerini ispatlamak zorunda hissederler ve bu da onlarý güvensiz olmaya iter. Gilbert ve Gubar bunu "yazarlýk kaygýsý" olarak adlandýrýrlar. Durum böyleyken de kadýnlar birbirlerini beslemeli ve korumalýdýrlar. Romanda, Glenmar Collection üyeleri tarafýndan kurulan Stepping Stone Basýmevi, edebiyat dünyasýnda olmasý gereken bir kadýn dayanýþmasýna iyi bir örnek teþkil eder. Bu sekiz kadýn, güçlenmek için biraraya gelerek kitaplarýný beraber basarlar. Ayrýca içlerinden bazýlarý zaman zaman biraraya gelerek kendi hayatlarýndan ve kadýnýn ataerkil düzendeki konumundan sözederler. Bu diyaloglarý onlarý besleyip güçlendirir ve beraber "yazmalarýný" saðlar. Bu konuþmalarda en çok göze çarpan unsur, birbirlerini sürekli olarak bölmeleri ve birinin yarým býraktýðý cümleyi bir diðerinin tamamlamasýdýr: "Birbirimizin lafýný sürekli bölüyoruz. Farkýnda mýsýnýz dördümüz nasýl

kilad Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Araþtýrma Dergisi da -" "Bu farklý. Eðer arada bir ast-üst iliþkisi yoksa birbirinin sözünü kesmek doðal -" "Gerçekten mi? Buna gerçekten inanýyor musun?" "Sohbet böyle ilerler, tuðla üstüne tuðla " (Shields, 2003:254) 18 Bu kadýnlar böylece biraraya gelip, Irigaray'in "uðultu" (babble) diye adlandýrdýðý "diþi" bir dil konuþmaktadýrlar, yani yarým kalan cümleler, nidalar, paylaþýlan sýrlar ve söz kesmeler. Bu diþi dil, rasyonel ve çizgisel olmadýðýndan, sembolik düzenin dýþýnda kalýr. Irigaray bu teorisini, kadýnýn genital organlarýndan örnek alarak kurar. Birbirine sürekli deðen iki dudak, metaforik olarak yatay ve dikey iliþkileri temsil eder. Yatay iliþki kadýnlar arasýndaki, dikey iliþkiyse anneler ve kýzlarý arasýndaki iliþkiyi temsil eder. Kadýnlar arasýndaki iliþkiyi iki dudak açýsýndan ele alarak, Irigaray yine kadýnlar arasýnda bir dayanýþmanýn gerekliliðini vurgular. Kadýnýn baþka kadýnlarla ve kendisiyle iletiþimi erkek-egemen toplumda dýþlanýr; kültürde yalnýzca tüketilen bir anne bedeni vardýr. Irigaray'e göre, bu bedenin sunduklarý düþünülüp, yeni bir etik oluþturulmalýdýr. Norah evden kaçtýktan sonra, önce erkek arkadaþýyla yaþamaya gider. Gittiði ilk gün, plastik bir tabak-çanak rafý almak için süpermarkete uðrar. Bu raf onu ataerkil düzen tarafýndan öngörülmüþ geleneksel kadýn rolüyle özdeþleþtirmemize neden olur. Ancak tam eve dönerken, yolda baþý örtülü Müslüman bir kadýnýn kendisini yaktýðýna tanýk olur ve düþünmeden yangýný söndürmek için kadýnýn üstüne atýlýr. Ancak elindeki plastik raf tutuþur ve Norah'nýn eli yanar. Norah'nýn eli kadýnýn eriyen eliyle birleþir. Bu sahne birçok gerçeði ortaya çýkarmasý açýsýndan önem taþýr. Bu iki farklý kültürden gelen kadýný birbirlerine baðlayan nesne, kadýnýn ezilmiþliðini temsil eden plastik rafýn ta kendisidir. Norah Müslüman kadýnla "bir" olur, böylece ataerkil düzenin nihai yýkýcýlýðýný onunla paylaþýr. Bu iki farklý düzenden gelen kadýn ayný þekilde düzene karþý koyarlar: Vücutlarý aracýlýðýyla. Müslüman kadýn kendisini yakar. Norah ise, bu olaydan sonra sokaklarda yaþamaya baþlar ve zatüreeye yakalanýr, bu da onun ataerkil düzende nefes alamadýðýnýn bir göstergesidir. Bu iki farklý kültürden gelen kadýnýn bu þekilde ortak bir paydada birleþtirilmesi, görünürde farklý olmalarýna raðmen, iki kültürün aslýnda birbirlerine benzer olduðuna iþarettir. Müslüman dünyada kadýn bir bedenden ibarettir ve erkeðin bakýþýndan korunmasý için örtülmesi gerekir. Kadýn kamusal alandan mahrumdur ve özel alana hapsedilmiþtir. Öte yandan, Hýristiyan dünyada kadýn, evrensellik ve eþitlik adýna erkek kategorisine indirgenmiþtir. Romanýn sonuna doðru, kadýn karakterlerin kendi kadýnlýklarýyla barýþtýklarýný ve böylece de diðerleriyle bir uzlaþmaya vardýklarý gözlemlenir. En önemli uzlaþma Reta ve Norah arasýnda gerçekleþir. Norah'nýn annesine vermek istediði bir mesaj vardýr ve ancak Reta romanýn sonunda bunu anlayýnca ikisi arasýnda iyi bir

Anneler ve Kýzlar: Unless Romaný'nda Kadýn Dayanýþmasýnýn Gerekliliði N. Esayan uyum saðlanýr. Bu iki kadýndan hangisi daha olgundur? Hangisi anne hangisi kýzý rolündedir? Ýþte ancak bu roller deðiþtiðinde, Norah bir anne gibi Reta'ya örnek olduðunda ikisi arasýnda bir uzlaþma saðlanýr. Norah hastanede metaforik olarak yeniden doðar çünkü hastanede dokuz ay yatar. Böylece anne ve kýz birlikte Uyuyan Güzel masalýný yeniden yazarlar. Ancak tek farkla. Norah'nýn uyandýðýnda gördüðü ilk kiþi annesidir, beyaz atlý prens deðil. Diðer bir uzlaþma, Reta'nýn kendi kadýnlýðýyla barýþmasýyla gözlenir. Bunun ipucu romanda þöyle verilir. Reta'nýn adý, onun yazdýðý kitap hakkýnda bir makale yazan erkek profesörün adýyla ayný puntoda yazýlacaktýr. Ama Reta bunu "düþünmemeye çalýþýr." Diðer bir deyiþle, ataerkil düzenin ve onun dayattýklarýnýn farkýndadýr, ancak buna yenilmeyerek yazmaya devam edecektir. 19 Romanýn izleði, neredeyse hemen hemen düzgün bir anne-kýz iliþkisi ve kadýn dayanýþmasýnýn gerekliliði temalarýna dayanýr. Anne ve kýz arasýnda kadýn kadýna bir iliþki olmalý, ikisi de birbirine eþit derecede destek olmalýdýrlar. Kadýnlar arasýnda yaþanan rekabete gelince, bu durum sembolik düzenin kadýnlara kurduðu bir tuzaktýr. Kadýnlar birbirlerine, Mary Daly'nin ezilen grup üyeleri arasýnda yaþanan rekabet için söylediði "yatay þiddet" uygulamaktan vazgeçmeli ve mümkün olduðunca birbirlerine destek olmalýdýrlar ki bulunduklarý ikincil konumdan sýyrýlýp gerçek bir kimlik edinebilsinler. Irigaray'in dediði gibi, belki gerçekten "Tanrý öldü" ancak Penis dimdik ayakta! Bu yüzden de ona karþý kadýnlar saflarýný birleþtirmeliler. NOTLAR 1- Bu yazýda yabancý kaynaklardan yapýlan tüm çeviriler yazara aittir. 2- Irigaray'in temsil edilmeyen anne-kýz iliþkisiyle söylemek istediði, bu iliþkinin dilsel, toplumsal, göstergesel, kültürel, teorik, mitik, dini ve baþka temsillerinin olmadýðýdýr. Bunun tam tersine örnek olarak, Hýristiyan öðretisinde ve bunun resmediliþinde sýkça rastlanan ana-oðul iliþkisi verilebilir. 3- Bu, Kristeva'nýn Çin'e inceleme yapmaya gitmesine bir gönderme olabilir. Kristeva Çin'de yaptýðý incelemeler esnasýnda, Batýlý bir kadýn olarak kendi konumunu karþýlaþtýrma fýrsatýný buldu. Özellikle de Batý'daki annelik ve kadýnlýk sorunlarýyla ve bunlarýn temsil edilmelerindeki sorunlarla ilgilenir hale geldi. bknz. Julia Kristeva (1986). The Kristeva Reader. ed. by Toril Moi. New York: Columbia University Press. s. 145. 4- Anne kavramýný sadece biyolojik anne anlamýnda deðil, daha geniþ bir anlamda kullanan ilk kiþi Alica Walkerdýr. Alica Walker, "Edebi Annelerimizin Arayýþý" adlý yazýsýnda, anne kavramýný sadece kendi biyolojik annesi için deðil, diðer tüm kadýn akrabalar ve komþular, güçlü ve önemli tüm kadýnlar için kullanýr 5- Sandra Gilbert ve Susan Gubar'ýn yaklaþýk 30 yýldýr beraber kitap yazmalarý, bir bakýma kadýn dayanýþmasýna bir örnek teþkil edebilir.

kilad Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Araþtýrma Dergisi Kaynakça: Chodorow, Nancy (1984). The Reproduction of Mothering. Berkeley: University of California Press. Irigaray, Luce (1985). This Sex which is not One. Ithaca: Cornell University Press. ------ (1995). The Irigaray Reader. Oxford: Blackwell Publishers Ltd. 20 Shields, Carol (2003). Unless. London: Harper Collins Publishers. Stern, Karl (1965). The Flight from Woman. New York: Paragon House Publishers. The British WAVAV (1985). Women Against Violence Against Women. Onlywomen Press. Whitford, Margaret (1991). Luce Irigaray: Philosophy in the Feminine. London and New York: Routledge. Woolf, Virginia (1929). A Room of One's Own. England: Penguin Books. Yuval-Davis, Nira (1997). Gender & Nation. London, Thousand Oaks, New Delhi: Sage Publications.