VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI 28-30 MAYIS 2012, İSTANBUL Yargının Bağımsızlığı ve Yasama ve Yürütme Güçleriyle İşbirliği Türkiye Cumhuriyeti Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Tarafından Düzenlenen Konferans İstanbul, 28 ve 29 Mayıs, 2012 MACARİSTAN SUNUMU Dr. Csaba UJKERY Balkan Bölgesi Düzenleyici Yargı Otoriteleri Bölgesel İşbirliği Merkez Bürosu Yöneticisi Kaposvár Mahkemesi Başkanı
Macaristan da Yargı Özgürlüğünün Durumu ve Yargının Diğer Güç Organları ile olan İşbirliği Macaristan ın fethinden günümüze, Macar Ulusu hukukun üstünlüğü çerçevesinde bağımsız bir sosyal yaşam sürdürmüştür. Macaristan Hukuk tarihindeki yüzyıllar iki döneme ayrılmış durumdadır. Bu doğrultuda, 1869 da mahkeme sisteminin temellerini düzenleyen XXIX (29) numaralı yasa ile modern yargı sistemi başlamıştır. Bu sistem II. Dünya Savaşı na kadar yürürlükte kalmıştır ve yargı sistemi doğal olarak Adalet Bakanlığı bünyesinde vücut bulmaktaydı. II. Dünya Savaşı sonrasında, esasında 1936 Sovyet Anayasasına ve Sovyet Mahkeme Teşkilatı Kanununa dayanan sosyalist bir yargı sistemi uygulanmaya başlanmıştır. 1949 tarihli XI (11) numaralı Kanun eski mahkeme teşkilatını ortadan kaldırmaya başlamış, kurum adları bile Sovyet modeline uygun hale getirilmişti. Sonuç olarak, Yargı komünist parti (Macaristan İşçi Partisi) denetiminde faaliyet göstermekteydi. 1956 ya kadar 1100 den fazla yargıç işten çıkarıldı ve birçoğu da göstermelik duruşmalara katılmayı reddetti. 1956 devrim ve bağımsızlık savaşından sonra, (Macaristan İşçi Partisinden kurulan) Macaristan Sosyalist İşçi Partisi yasal politika ana hatları bakımından doğrudan parti kontrolü altında bir yargı anlamına gelen bir intikam dönemi hüküm sürdürdü. 1970 lerden itibaren güçlendirme dönemi başladı. Yargılama safahatına artık yürütmeden doğrudan bir müdahale olmuyordu ama özellikle ceza davalarında/kovuşturmalarında davaların soruşturma ya da iddianame aşamalarında politik konular dayatıldı. 1992 deki rejim değişikliği mahkemelerin yapısal reformunu beraberinde getirmedi. İlk bağımsız parlamento seçimleri sonrasında, Adalet Bakanlığı yerel mahkeme başkanlarını, öncesinde komünist parti üyeliği bulunmayan yetkin yargıçlarla değiştirdi. Sağcı ve solcu hükümetler birbirini izledi ancak erkler arasındaki ayrım/denge muhafaza edildi. Denetimler Adalet Bakanlığı tarafından yürütülmekte idi ama yargı işleri bağımsız idi. 1997 Yargı Reformu, yargının tam anlamı ile idari bağımsızlığı ile sonuçlanan çok önemli bir dönüm noktası oldu. Mahkemelerin denetimi, demokratik bir biçimde seçilen ve başkanı Çeviren: Gürkan TURHAN 2
Yargıtay Başkanı olan Ulusal Yargı Kurulu tarafından üstlenildi. Başkan yetilerini başkanlık ofisi aracılığı ile yerine getirdi ve bu, Kurulun karar verme, denetleme ve kişisel/bireysel ve finansal konularda tam bağımsız olması sonucunu getirdi. Ancak aynı zamanda bütçe konusunda bağımlılık sürdü. Takip eden yıllarda Parlamento, Ulusal Yargı Kurulu nun mahkemelerin gereksinimleri doğrultusunda istediği bütçe miktarını asla sağlamadı. Bütçeler hep sınırlandırıldı ve mahkemelerin işleyiş krizi giderek derinleşti ve finanse edilmesi daha da olanaksız duruma geldi. Geçen 20 yılda yalnızca 1 kez ücret artışı oldu ve artan vergiler karşısında ücretlerin gerçek alım gücü ortadan kayboldu. Politik sorumluluğun olmadığı bir ortamda, hükümetlerin birçoğu, fiili rahatsızlık meydana getirecek şekilde gerekli kaynakları sağlamadan, maddi külfet getirecek yükümlülükler ve görevler tanımladı. Bir birim olarak Ulusal Yargı Kurulu nun hem kişisel hem de finansal ilişkiler konusunda sorumluluğu vardı ancak Kurulun önerileri, hükümetle karşılıklı işbirliğinin olmaması nedeniyle uygulanmadı. Sunulan öneriler, Adalet Bakanlığının yetki alanının ötesine geçemedi, bütçe ihtiyaçları ile ilgili olanlar da dahil olmak üzere kanun taslakları destek görmedi. Kurul yeterince işlevsel olamadığından 2011 yargı reformu kaçınılmaz oldu. Esas itibarıyla, üçüncü erk olan yargı, yasama ve yürütmeden tamamen bağımsız olarak devam etmekle birlikte iç yapısında çok önemli değişiklikler oldu. Örnek vermek gerekirse, idari ve yargısal/mesleki denetim temel olarak birbirinden ayrıldı. Başkanı parlamento tarafından, nitelikli çoğunlukla, 9 yıllığına seçilen Ulusal Yargı Ofisi nin kurulması ile kendine has bir yapıya kavuştu. Kurul Başkanı, daha önce Kurula verilen ve mahkeme başkanı/yöneticisinin atanması ve denetimi, bütçenin ve mali konuların idaresi konularını da kapsayan idari görevlerin yerine getirilmesinde tek yetkili kişi oldu. Mahkemelerin işleyişini idare etme yetkisi, Curia (Ulusal Yargı Ofisi) ve Parlamentonun 2/3 çoğunluğu ile seçilen ve Ulusal Yargı Kurulu nun da üyesi olan başkanındadır. Çeviren: Gürkan TURHAN 3
Ulusal Yargı Kurulu önceki Kurul ile benzer biçimde gizli oyla, yargı mensupları tarafından seçilen seçmenler/delegeler tarafından kendi aralarından seçildi. Kurulun başkanlığını, altı aylık sürelerle, en kıdemli olanından başlamak üzere sırasıyla kurul üyeleri yapar. Kurulun temel görevi Ulusal Yargı Ofisi başkanının etkinliğini denetlemek ve düşünce sunmaktır. Macaristan daki Yargı reformu konusunda Avrupa Birliği nin bazı kaygılar belirtmiş olduğu iyi bilinmektedir; özellikle, durumun Venedik Komisyonu tarafından incelenmesinden sonra, Komisyon Macaristan Yargı Reformunun Birliğin gereksinimleri ile uyumlu duruma gelebilmesi için temel değişikliklerin yapılması gereken alanları belirlemiştir. Macaristan Hükümeti, Venedik Komisyonunun önerileri doğrultusunda yapılan değişiklikleri yürürlüğe koymak için parlamentoya T.6393 numaralı yasa taslağını sundu. Ulusal Yargı Ofisi (NOJ) Başkanı, istisnai davalarda Ulusal Yargı Kurulu tarafından belirlenen ilkelere göre davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkeme yerine aynı yetkiye sahip başka bir mahkeme belirleyebilir (eğer iş yükü fazla olan ilgili mahkemenin başkanı tarafından kabul edilir ve dava makul bir sürede karara bağlanamaz ise). Ulusal Yargı Ofisi (NOJ) Başkanı iş yükü daha az olan mahkeme başkanının görüşünü alır ardından dava dosyasını, başkanı tarafından devri onaylanan mahkemeye gönderir. Mahkemelerin bütçesi, Ulusal Yargı Ofisi (NOJ) Başkanı tarafından CURIA başkanından alınan düşünce doğrultusunda hazırlanır. Hükümet öneride değişiklik yapmadan bütçe yasa tasarısını parlamentoya gönderir. Makul bir sebebin varlığı halinde, Ulusal Yargı Kurulu (NJC) olağanüstü önemdeki davalara bakılmasını öne alabilir. Kişisel konularda, Ulusal Yargı Ofisi (NOJ) Başkanı, atamalar için başvuru çağrısı yapıldıktan sonra nihai olarak karar verme hakkına sahiptir. Ancak, yargısal pozisyonlara (hakimlik/savcılık) yapılan başvuruların değerlendirme ilkeleri Ulusal Yargı Kurulu (NJC) tarafından belirlenir. Ulusal Yargı Ofisi Başkanının, eğer atanacak kişi listede ikinci ya da üçüncü sırada yer almakta ise, doğrudan atama yapma yetkisi vardır. Çeviren: Gürkan TURHAN 4
Ulusal Yargı Ofisi Başkanının bir mahkeme başkanını atadığı durumlarda, İlgili kişi, düşünce veren birim tarafından onaylanmadığı durumda, Ulusal Yargı Kurulu nun da aynı şekilde atama hakkı vardır. Aynı kişi öncesinde iki kez o konumda bulunmuş ise Ulusal Yargı Kurulu (NJC), yüksek mahkeme, yerel mahkeme, idare mahkemesi ve iş mahkemeleri ve bölge mahkemeleri başkan ve başkan yardımcılarının atamalarına karar verir. Hizmet Mahkemesi Üyeleri, Ulusal Yargı Kurulu (NJC) tarafından atanır. Ulusal Yargı Kurulu (NJC), bir mahkeme başkanını, kendi yakınları ile arasındaki olan davalara bakmaktan muaf tutabilir. Ulusal Yargı Kurulu (NJC), Ulusal Yargı Ofisi Başkanının inisiyatifi ile, nişan ile ödüllendirmeyi önerebilir. Sunumun sınırları yetki ayrımı konusunda daha fazla ayrıntıya girmeme izin vermemekte. Umarım sunumum üçüncü erk olan mahkemelerin/yargının işleyişinin düzenlenmiş olduğunu ve diğeri erklerden bağımsız olduğunu göstermeye yetmiştir. Mahkemelerin yönetimi bir yandan, diğer erklerden bağımsız olan, parlamentoda nitelikli çoğunlukla seçilen Ulusal Yargı Ofisi (NOJ) başkanı tarafından; diğer yandan ise, yalnızca öneri sunma yetkisini değil Ulusal Yargı Ofisi (NOJ) başkanının işi ile ilgili denetim ve gözetim yetkisini elinde bulunduran ve gizli oylama ile demokratik yolla seçilen Ulusal yargı Kurulu tarafından yerine getirilir. Özetleyecek olursak, 2011 Yargı reformu Macaristan da atılması gereken bir adımdı çünkü önceki sistem beklentilerin yalnızca bir bölümüne yanıt verebilmekte idi. İşlerlik kazandırmadan resmi bağımsızlık vermek yeterli değildi. 2011 Yargı reformu, yetkili tek kişiye iyi tanımlanmış çok büyük önem taşıyan haklar vererek örneğin, Ulusal Yargı Kurulu ile anlamalı olarak Ulusal Yargı Ofisi başkanına - bu engeli ortadan kaldırmıştır. Yeni sistem bu yıl işlemeye başlamıştır, oluşumu yapım aşamasındadır ve beklentileri karşılama olasılığı yüksektir. Çeviren: Gürkan TURHAN 5