İZMİR TİCARET ODASI TÜRK TAVUKÇULUK SEKTÖRÜ AVRUPA BİRLİĞİ NE HAZIR MI? Pınar Erdem Dış Ekonomik İlişkiler Müdürlüğü AB Masası Uzman Yardımcısı Temmuz 2006
A- TÜRKİYE DE TAVUKÇULUK SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ Ülkemizde Tavukçuluk sektörü hayvancılığımız içinde en hızlı gelişen sektör konumundadır. 1950 yılından itibaren gelişmeye başlayan tavukçuluk,1970 li yıllarda aile işletmeciliği şeklinde, pahalı ve sınırlı üretim kapasitesi ile faaliyette bulunmuştur. 1980 li yıllarda piliç eti entegre tesislerin çoğalması ve sözleşmeli üretim modelinin uygulanması ile önemli bir yapısal değişim göstermiş, kanatlı eti üretiminde kalite anlayışı 1985 li yıllardan itibaren değişmeye başlamıştır. 1990 lı yıllarda büyük yatırımlar yapılarak dünya standartları yakalanmış ve üretim sürekli artırılarak bu günlere gelinmiştir. 2000 li yıllarda kanatlı sektörünün AB uyum çalışmaları başlamış ve Türkiye nin AB Ülkelerinin kanatlı eti ithal edebileceği üçüncü ülkeler listesine girmesi aşamasına gelinmiştir. Günümüzde piliç eti üretiminde modern teknolojiyle yapılan ileri işleme ile hem ürün çeşit ve kalitesi yükselmiş hem de katma değer artmıştır. Kalite açısından AB ülkeleri standartlarına ulaşan hatta aşan kesimhaneler kurulmuştur. Türkiye, 2004 yılı FAO verilerine göre Dünya piliç üretiminde 207 ülke arasında 17. sırada yer almaktadır. Tavukçuluk sektöründe Tayland ve karma ortaklı yabancı sermaye yatırımları mevcuttur. Tavukçuluğun Türkiye de tarım kesiminin en güçlü sektörlerden biri olmasına ve üretim koşulları, gelişmiş ülkelerle hemen hemen aynı olmasına rağmen, ülkedeki piliç tüketimi gelişmiş ülkelerdeki tüketimin yarısı kadardır. Yıllar Piliç Eti Üretimi Toplam Kanatlı Eti Üretimi Kişi Başına Tüketim (Ton) (Ton) (kg/yıl) 1990 162.569 216.759 3,83 1991 179.073 238.764 4,15 1992 216.214 288.285 4,92 1993 276.501 368.668 6,15 1994 233.510 311.347 4,91 1995 313.154 417.539 6,65 1996 415.155 553.540 8,62 1997 493.271 616.589 9,53 1998 497.720 622.150 9,43 1999 557.666 656.078 9,83 2000 662.096 752.382 11,09 2001 592.567 673.371 9,59 2002 620.581 705.206 9,98 2003 768.012 853.345 11,88 2004 885.000 993.000 13,47 Kaynak: BESD-BİR Raporu 1
1. Türkiye de Üretici Firmaların Yükümlülükleri Üretici firmalar, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın çerçevesini çizdiği şu konularda yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumludur: Kasaplık kanatlı hayvanların teknik ve hijyenik şartları uygun tesislerde kesilmesinde, Kasaplık kanatlı hayvanlardan elde edilecek et ve sakatatların muayenesinde, Gerekli teknik ve hijyenik şartlarda üretimde, soğutmada, muhafazada, parçalamada, mamul madde haline getirmede, ambalajlamada, paketlemede ve nakledilmesi ile ilgili her aşamada. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın ilk kez 22/06/1996 tarihinde çıkardığı 22675 sayılı Resmi Gazete ve Ocak 2005 de yenilediği Kanatlı Hayvan Eti ve Et Ürünleri Üretim Tesislerinin Çalışma ve Denetleme Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik, tesislerde bulunması gereken teknik ve hijyenik şartları düzenlerken çöp ve atıkların tahliyesinden, personelin duş ve tuvalet koşullarına, tesiste kullanılabilecek materyallerden, su borularının rengine pek çok detayı kesin kurallara bağlamaktadır. Söz konusu yönetmelik uyarınca, bakanlık yetkilileri yılda en az iki kez firmaları denetlemekle yükümlüdür. 2. Türkiye nin Tavuk Eti İhracatı Hacmi 2,5 milyar dolar olan Türkiye tavukçuluk sektörünün en fazla ihracat yaptığı bölgeler Uzakdoğu, Ortadoğu, Kafkas Ülkeleri ve Balkanlar dır. 2004 yılı toplam ihracatımızın % 28,4 lük kısmı Çin Halk Cumhuriyeti ne,% 18,5 lik payı da Makedonya ya gerçekleşmiştir. Miktar bazında bakıldığında ise 2004 yılında bir önceki yıla göre en yüksek artış oranı % 129 ile K.K.T.C. olmuştur. Bu ülkeyi sırasıyla % 126 ile Irak, % 62 ile Azerbaycan, % 30 ile Hong-Kong izlemiştir. 2005 yılında milyon doların üstünde ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Irak, Çin, Azerbaycan, Makedonya ve Hong Kong olmuştur. Almanya ya 42 bin, Yunanistan a 10 bin dolarlık tavuk ihracatı yapılmıştır. Ancak bu miktarın gümrükten yolcu beraberinde giden ürünler olabileceği belirtilmektedir. Sektör, İran, Irak, Azerbaycan, Çin gibi ülkelere, 4 bin ton tavuk eti, 18 bin ton tavukayağı, 95 milyon adet de yumurta ihraç etmiştir. İhracatın düşük olmasının önemli etkenleri arasında üretim maliyetlerinin yüksekliği, üretim ve ihracat teşviklerinin yetersizliği bulunmaktadır. İhracatta uygulaması zorunlu standartlar ise TS 2490 tavuk gövde eti (karkas) ve TS 4018 hindi eti standartlarıdır. 3. Türkiye nin Tavuk Eti İthalatı 2004 yılı itibariyle ithalat 16.087$ olarak gerçekleşmiş ve bu değer son 9 yılın en düşük rakamı olmuştur. Türkiye ithalatına konu olan ürün grubu dondurulmuş tavuk olmuştur. Ancak sektörün ithalat ile temel bağını girdi ithalatı oluşturmaktadır. Yumurta ve civciv ithalatı, yem ve aşı sektörün temel ithal girdileridir. 2
Kümes hayvanlarının etlerinin ve yenilen sakatatın ithalatı mevzuat açısından serbest olup, kalite ve sağlık açısından denetimi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın kontrolüne tabidir. Türkiye de ithalatın yok denecek kadar az olduğu dikkat çekmektedir. Bunun nedeni ülkemizdeki üretimin iç talebi rahatlıkla karşılamasıdır. Yıllar itibariyle gerçekleşen üretim artışları dikkate alındığında, gelecek yıllarda da ithalatın sınırlı kalacağı tahmin edilmektedir. B. AB VE TÜRK TAVUKÇULUK SEKTÖRÜ: KUŞ GRİBİNİN SEKTÖRE ETKİLERİ Tarım kesimi AB ile entegrasyonda Türkiye nin en sorunlu alanlardan biri olmasına karşın; tavukçuluk sektörü belirgin biçimde farklı ve ileri bir konumda bulunmaktadır. Bunun nedenleri; Tavukçuluğun en iyi izlenebilir ve denetlenebilir sektörlerin başında gelmesi, Yalnızca Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın resmi elemanları değil, firmaların görevlendirdiği uzman veteriner hekimler ve ziraat mühendisleri tarafından da tavukların tüketimine sunulan yemlerin, üretim çiftliklerinin ve kesim hanelerin düzenli olarak denetlenmesi, Modern teknolojiyle yapılan ileri düzeyde işleme sayesinde, ürün kalitesinin yüksek olmasıdır. Sektörde teknolojik yenilenme ve üretim standartlarının yükseltilmesi sürecini olumlu etkileyen üç temel unsur daha vardır: Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları Sistemi (HACCP), İyi Üretim Uygulaması (GMP) gibi uluslararası gıda güvenliği sistemlerine ve ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri nin uygulanmasına geçiş. 1 Kalıntı İzleme Planları ile ilgili Ekim 2001 AB Gıda ve Veterinerlik Ofisi (FVO) raporunun, süt ve süt ürünlerinde Nisan 2000 FVO raporunun ve Kanatlı etinde Kasım 2000 FVO misyon raporunun olumsuz olması nedeniyle, Türkiye 2002 yılında kanatlı eti ve sütte AB'ye ihracatı güvenli kabul edilen üçüncü ülkeler listesinden çıkartılmış, ancak taze kanatlı etinde, süt ürünlerinde hayvan ve halk sağlığı ile ilgili kuralları tam olarak yerine getirmek kaydıyla AB'den ithalat yapabilecek ülkeler listesinde bırakılmıştır. 15 26 Eylül 2003 tarihinde AB Gıda ve Veterinerlik Ofisi (SANCO) yetkilileri bazı tesisleri yerinde incelemiş ve incelemeler sonucu hazırlanan ön raporda 5 firmaya geçer not verilmiştir. Şubat 2005 te, Ankara da Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Veteriner Tavukçuluk Derneği nin ev sahipliğinde düzenlenen seminerde Türkiye nin yem üretimi ve kontrolünde dünya ile rekabet konusunda zorluk çektiği, fakat bu sektördeki mevzuatın AB mevzuatı ile çok benzemesi dolayısıyla Türk sektörünün ciddi bir ihracat potansiyeli taşıdığı kararına varılmıştır. 24 Ocak 2005 tarihinde Avrupa Birliği Kalıntı İzleme Komitesi heyeti ülkemize gelerek incelemelere başlamış, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın ardından bakanlığın laboratuarlarında ve özel sektöre ait gıda üretim işletmelerinde incelemelerini sürdürmüştür. Denetimi yapan AB Gıda ve Veterinerlik Ofisi heyetinin hazırladığı Türkiye Beyaz Et Kalıntı Raporu nun olumlu çıkması ve Türk tavuklarında 1 www.sagliklitavuk.net 3
başta antibiyotik olmak üzere hiçbir kimyasal kalıntı izine rastlanmaması üzerine Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu Başkanı Zuhal Daştan ülkemizdeki tesislerin büyük bir bölümünün, gerek kapasiteleri, gerek teknolojileri, gerek uyguladıkları hijyen prensipleri açısından ABD li ve AB li benzerlerinden hiçbir eksiklikleri olmadığı açıklamasını yapmıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ise raporda belirtilen laboratuar akreditasyonu ile ilgili eksiklerin iki ay içinde tamamlanacağını ve ihracat yapmak isteyenlerin yolunun tümüyle açılmış olacağını bildirmiştir. Söz konusu raporun AB Komisyonu nun gıda sağlık ve güvenliği departmanı olan SANCO Genel Müdürlüğü nce onaylanması ve izin kararının AB Resmi Gazetesi nde yayınlanmasının ardından, ihracat hukuki olarak başlayabilecektir. Ancak yine de yapılacak ihracat tavuk sektörü açısından çok da rekabetçi olmayacaktı, çünkü AB nin Türkiye den ithalat kotası bin ton ile sınırlandırılmıştır. Haziran 2005 te Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 2004 yılında çıkarılan Organik Tarım Kanuna dayanarak, Organik Tarım Esasları ve Uygulamalarına İlişkin Yönetmelik i AB mevzuatına uygun olarak yeniden düzenlemiştir. Yeni yönetmeliğe göre; Kanatlı barınaklarında, hayvanların büyüklüğüne uygun olarak giriş/çıkış delikleri bulunmalı ve bu delikler kümesin her yüz metrekaresi için toplam 4m. uzunlukta olmalıdır. Yumurta tavuklarında doğal ışık ile suni ışıklandırmanın toplamı günde 16 saati geçmemelidir. Hayvan nakilleri stressiz bir şekilde yapılmalı ve hayvanlara uyuşturucu hiçbir ilaç verilmemelidir. Kasaplık hayvanlara kesim sırasında strese girmelerine neden olmayacak şekilde davranılmalı ve kesim işlemi mümkünse ayrı mezbaha, kesimhane ve kombinalarda yapılmalıdır. Organik ürünler, organik olmayanlardan ayırt edilmek için özel marka, patent ve tescil ile ambalajlanmalıdır. Bütün bu gelişmelere rağmen tavukçuluk sektörü, 5 Ekim 2005 tarihinde Manyas ta 10.147 kümes hayvanında kuş gribi görülmesi ile büyük zarar görmüş, 2006 yılına düşük fiyatlar, daralan bir talep, artan stoklar ve büyük bir zarar ile girmiştir. Yine de 2006, tavukçuluk sektörü için özellikle AB ye ihracatın başlayacağı yönünde yeni ümitler taşıyordu. AB nin hayvan sağlığı ve gıda güvenliği komisyonları Türkiye de tavuk üretimi hakkında güven sağlayan açıklamalarda bulunmuşlardı. Ancak, bu açıklamalara rağmen tüketimin büyük bir ölçüde düşmesi üzerine, artık krizi aşmak isteyen Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu nun girişimiyle reklam kampanyaları başlatılmış, belirli işletmelerin paketli ürünlerini tüketicinin almasında hiçbir tehlike olmadığı vurgulanmıştır. Bunun üzerine büyük marketlerden alış-veriş eden tüketiciler bu markaları daha güvenle almaya başlamıştır. Artan talebin sonucunda 1,5 YTL e düşen fiyatlar Mart ayında 3,3 YTL ye yükselmiştir. Tavukçuluk sektöründe bir diğer olumlu gelişme de mali yardımlar konusunda olmuştur. Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısında; sektörün Gelir, Kurumlar ve Stopaj Vergileri ile SSK primlerinin faizsiz 6 ay ertelenmesine karar verilmiş, sektörün elektrik faturaları ile Ziraat ve Tarım Kredi Kooperatifleri nden kullandığı kredi borçlarına dönük erteleme 12 ay olarak belirlenmiştir. Alınan destek kararlarının toplam maliyeti 53.2 milyon YTL olmuştur, bu rakama sektörün Tarım Sigortaları Kanunu ve Tabii Afetler Kanunu kapsamına alınmasının maliyeti dahil edilmemiştir. Diğer yandan, AB Komisyonu Hayvan Hastalıkları Komitesi beklenen raporu yayınlamış, Türkiye de bütün sağlık önlemlerinin alındığını bildirmiştir. Gıda Zinciri ve Hayvan Sağlığı Daimi 4
Komitesi'nin 24 Ocak 2006 tarihinde yapılan toplantısında Türkiye'nin Kalıntı İzleme Planları Kabul Edilen 3. Ülkeler Listesi ne dahil edilmesi kararı alınmıştır ve 7 Mart 2006 tarihli AB Resmi Gazetesi'nde bu karar yayımlanmıştır. Ancak, AB gıda güvenliği komitesinin Temmuz başında yaptığı toplantıdan, tavuk ürünlerinin ihracatına yönelik yasağın 4 ülkede uzatılması kararı çıkmıştır. Yasak, Çin, Malezya ve Tayland için, 2007 yılı sonuna kadar geçerli olacak, Türkiye ye uygulanan ihracat yasağı ise yılsonuna kadar uzatılmıştır. AB yılbaşında yeni bir değerlendirme yapacaktır. Bu önlemler, yasak süreleri bitmeden hastalığın dünyada yayılışına bağlı olarak gözden geçirilebilecektir. Brüksel deki toplantıda, Türkiye nin kuş gribi ile mücadele için yeterli önlemleri aldığı ancak hala risk altında bulunduğu tespiti öne çıkmıştır. Diplomatik kaynaklar, asıl sorunun, Türk tavukçularının Avrupa Birliği nin sağlık, hijyen ve ihracata ilişkin genelgelerini uygulamamasından kaynaklandığını belirtmektedir. Toplantıda, Hırvatistan dan AB ye gönderilen kanatlı hayvan ürünleri için yürürlükte olan korunma önlemleri ise değiştirilmiştir. Yeni kurallara göre Hırvatistan vahşi kuşlarda kuş gribi virüsüne rastlarsa, ithalat sınırlamaları, sadece Hırvat yetkililerin kendilerinin sınırlama koydukları bölgelerden AB ye yapılacak ihracat için geçerli olacaktır. Bu hali ile Hırvatistan için alınan karar geçtiğimiz Mayıs ayında İsviçre için alınan kararla benzerlik göstermektedir. Yapılan değişiklik Hırvatistan ın kuş gribi konusunda AB yetkilileri ile çok sıkı bir işbirliği içinde hareket etmesi sonucunda uygun bulunmuştur. Komisyon un, üçüncü ülkelerden canlı kuş ithalatına koyduğu yasak ise AB Gıda Zinciri ve Hayvan Sağlığı Daimi Komitesi tarafından 31 Aralık 2006 tarihine kadar uzatılmıştır. Ev hayvanı olarak kuş ithalatında bu yasağın uygulanmayacağı Norveç, İsviçre, Liechtenstein, Andorra, İzlanda, Grönland, Faroe Adaları ve San Marino ya Hırvatistan da eklenmiştir. AB Gıda Zinciri ve Hayvan Sağlığı Daimi Komitesinin aldığı karar kapsamında 31 Aralık 2006 tarihine kadar uzatılan bir başka ithalat yasağı da AB nin üçüncü ülkelere koyduğu işlem görmemiş kuş tüyü ithalatı yasağı olmuştur. C. TAVUKÇULUK SEKTÖRÜNDE AVRUPA BİRLİĞİ STANDARTLARI 2 AB, gerek kendi içinde, gerekse üçüncü ülkelerle canlı hayvan ve ürünlerinde yapacağı ticarette, sağlık ve hijyen kurallarını en ince ayrıntısına kadar belirleyen bir mevzuata sahiptir. Mevzuatlar arasında bir beraberlik olduğu, gelişen ve değişen durumlara göre sürekli yenilendiği görülmektedir. Avrupa Birliği nin tavukçuluk ile ilgili standartları müktesebatın Tarım başlığı altında değerlendirilmektedir. Tarım politikası, müzakere başlıkları içinde en geniş olanıdır. Birçok yatay konu, ortak piyasa düzenleri, özel ve hayvansal 2 Ekonomistler Platformu, Sektörel Raporlar-1 Tavukçuluk, Mart 2006 5
ürünlere ilişkin mevzuat, bitki sağlığı ve veterinerlik tarım başlığı altında yer almaktadır. Tavuk üretimi ve standartları da veterinerlik alt başlığı altında incelenmiştir. Topluluk içinde, canlı tavuk ticaretini düzenleyen en önemli AB mevzuatı, 1990 yılında yayınlanan 425 numaralı Konsey Direktifi dir. Ticaretin yapılabilmesi için hayvanların bazı hastalıklardan ari olması gerekliliği ve bunun kontrolleri bu direktif ile tanımlanmıştır. Ayrıca, üçüncü ülkelerden gelen ürünlerin veteriner kontrollerini geçmesi ve bu konuya ilişkin örgütlenme de mevzuatın başka bir önemli çalışma alanıdır. Söz konusu örgütlenme neticesinde; onaylı ülkeler ve işletmeler listesi oluşturulmaktadır. Onaylı işletmelerin sahip olması gerektiği özellikler, yapması gereken kontroller de ayrıntılı olarak Direktif te belirtilmiştir. Bu çerçevede Komisyon üçüncü ülkelerde saha kontrolleri yapmakta, işletmelerin ilgili direktife uygunluğunu ölçmektedir. İşletmelerin uygun bulunması halinde ise, ek bir incelemeye gerek duyulmadan sadece belge üzerinden yapılan idari inceleme ile listede yer alan işletmelerin ürünlerinin Topluluğa girişine izin verilmektedir. Müktesebatın tavukçuluk konusundaki direktiflerinden örnekler: - 1999/74/EEC: Kuluçkaya yatan tavukların korunmasına dair asgari standartlar. Direktif; kümeslerin en fazla 16 yıllık olması gerektiğini, kümes alanının en az %65 lik bölümünün en az 36cm yüksekliğinde, geriye kalan kümes alanının ise en az 33 cm yüksekliğinde olması gerektiğini belirtmektedir. - 89/437/EEC: Kümes hayvanlarının sağlık standardına ilişkin direktif. Direktif; canlı hayvan ve hayvan ürünlerindeki bazı kalıntıların denetlenmesi önlemlerine dair belirlediği tarihlerde denetleme sonuçlarını üye ülkelerden düzenli olarak talep etmektedir. - 74/99/EC: Kuluçkaya yatan tavukların yetiştirilmesinde kullanılan farklı kalitedeki kümeslere ilişkin direktif. Direktif; yüksek standartlarda olmayan kümeslerin şartlarını belirler. Topluluk iç ticaretini etkileyen et ürünleri kaynaklı sağlık problemlerine ilişkin birçok direktif mevcuttur. Taze etin, taze tavuk etinin ve süt ve süt ürünlerinin, balık ürünlerinin ve kıyma ve et karışımlarının Topluluk iç ticaretini etkileyecek olan sağlık problemlerini önlemeye çalışan veya mevcut olanı düzenleyen birçok direktif tarım mevzuatında yer almaktadır. Tavuk etine yönelik direktiflerden biri aşağıda sunulmuştur: - 71/118/EEC: Taze tavuk etinin Topluluk iç ticaretini etkileyen sağlık problemlerine ilişkin direktif. Direktif; tavuk sektöründe öz denetim mekanizmalarının hayata geçirilmesi, mezbaha ve kesimhanelerin yeniden yapılandırılması ve yapılandırılmaması durumunda ki kısıtlamaları ve yaptırımları düzenlemektedir. Bu önlemlerin dışında, sınır kontrollerine yönelik olarak geliştirilen BORDER-1 sınır denetleme noktaları belirlenmiştir. Üçüncü ülkelerden gelen canlı hayvan ve hayvan ürünleri ithalatının kontrollerinin yapıldığı noktalar olarak tanımlanmıştır. İlgili düzenlemeler için, veterinerlik denetim ve kontrollerinin yönetimine yönelik olarak Komisyon bütçesinden pay ayrılmıştır. Avrupa Birliği tarafından yapılan son açıklamalara göre; kuş gribiyle mücadele için gelecek yıl Türkiye'ye 4 milyon Euro yardım yapılacaktır. Yapılan açıklamada AB'de hastalıkla mücadele için bir laboratuar kurulduğu, 260 milyon Euro luk bir fon ayrıldığı ve 3 milyon 200 bin kanatlının itlaf edileceği belirtilmiştir. 6
D. TÜRKİYE DE SEKTÖRÜN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Dışa Bağımlılık Sorunu: Sektörün en önemli sorunlarından biri damızlık hayvan ve yem hammaddelerinde dışa bağımlı olmasıdır. Bu nedenle ithalat yaptığımız ülkelerde herhangi bir nedenden dolayı bir sıkıntı yaşandığında sektörde damızlık hayvan ve yem hammaddesi temininde zorluk yaşanmaktadır. Bu da sektörde çok kısa bir sürede kriz yaşanmasına neden olmaktadır. Yemlik Hammadde Sorunları: Sektörün en önemli sıkıntısı hammadde maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Üretim maliyetlerinin % 70 lik kısmını yem bedeli oluşturmaktadır. Yem üretiminin de % 55 ini mısır oluşturmaktadır. Yeterli miktarda üretilemeyen yem hammaddesi mısırın % 35 i, soyanın % 90 ı ithal edilmektedir. Yemlerin ucuzlaması için hammadde maliyetlerinin en aza düşürülmesi gerekmektedir. Dış ve iç pazar arasındaki fiyat farkını kaldırmak, dış pazar fiyatları ve nakliye giderleri üzerinden hammadde temininin sağlanması çözüm önerilerinden biridir. Bir diğer çözüm önerisi ise mısır ithalatından elde edilen gümrük vergilerinin mısır üreticisine destek olarak ve kanatlı et ihracatı yapan firmalara teşvik olarak dağıtılmasıdır. Ayrıca TMO nun uyguladığı fiyat politikasında maliyet bazlı belirlemeler yaparak üreticiyi olduğu kadar tüketiciyi de koruyan bir politika izlenmesi de çözüm önerileri içinde yer almaktadır. Maliyetleri yükseltici etkiye sahip bir diğer konu ise yemlerdeki fire ve zayiatlardır. Otomatik yemlikler kullanılması bu maliyetleri en aza indirecek çözüm önerilerinin başında gelmektedir. 3 KDV nin Düşürülmesi: Canlı tavuk, hindi, civciv, yumurta ve kanatlı etleri ile karma yem ve yem hammaddelerine uygulanan % 8 KDV ve ileri işlenmiş kanatlı eti ürünlerinde uygulanan %18 KDV maliyetlerde ekstra bir artış oluşturmaktadır. KDV oranlarında % 8 olan ürünlerde %1, % 18 olan ürünlerde ise % 8 kullanılmasının maliyetlerde düşüş olmasını sağlayacaktır. Böylece tüketiciye yansıyacak bir indirim gerçekleşecek ve kanatlı et tüketiminde artış olacaktır. Tüketim Azlığı: Ülkemizde kişi başı kanatlı eti ve yumurta tüketimi gelişmiş ülkelere göre yarı yarıya düşüktür. Özellikle 2005 yılında ülkemizde de görülen kuş gribi vakası nedeni ile tüketim daha da azalmıştır. Tüketimin diğer ülkelere oranla daha az olmasının diğer en önemli nedeni de insanların gelir düzeyleridir. Hayvansal proteinlerin insan sağlığı açısından önemi yeterince anlatılarak tüketime özendirilebilir. Özellikle tavuk etinin kırmızı ete oranla sağlık açısından ve ekonomik olarak daha avantajlı olması da tüketimi artırıcı bir faktördür. Ayrıca tüketimi artırıcı reklam kampanyalarının düzenlenmesi ve üretici firmaların bu kampanyaları destekleyici promosyonlar yapmaları yararlı olacaktır. Tavukta Hormon ve Antibiyotik İddiaları: 2004 yılı Ekim ayında ortaya atılan iddialar sonucunda haftalık tavuk satışları 19.000 iken 14.000 rakamına kadar gerilemiştir. Satışların bir anda düşmesi sonucu sektörde büyük oranlarda stok oluşmuştur. İddiaların sektöre maliyetinin 13.000.000 YTL olduğu açıklanmıştır. 3 İstanbul Ticaret Odası, Sektör Raporları, Tavukçuluk Sektörü 2005 7
AB Gıda ve Veterinerlik Ofisi nin 2005 yılında ülkemizde yaptığı incelemeler sonucunda yayınladığı rapor tavuklarımızda antibiyotik kalıntısına rastlanmadığı belirtilmiştir. Damızlık Üretimindeki Sorunlar: Damızlık üretimi tavukçuluk sektörünün en az önem verilen bölümlerinden birisi olarak dikkat çekmektedir. Bunun nedeni ise damızlık ırk araştırmaları ve üretiminin maliyetinin yüksek olmasıdır. Eleman ve uzman yetersizliği de önemli bir etkendir. İhracat ve İthalattaki Sorunlar: Türk ihracatçısının en önemli sorunları, maliyetlerin yüksek olması ve ihracat iadesinin çok düşük olmasıdır. Bu durum önde gelen kanatlı eti ihracatı yapan ülkelerle fiyat konusunda rekabet etmemizi imkansız hale getirmektedir. Bütün piliç eti maliyeti ülkemizde 1.600 $/ton iken, ABD, Brezilya ve AB ülkeleri 900 $/ton fiyatla Rusya, Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerine ihracat yapmaktadır. Ayrıca Türk ihracatçısı ihracat iadesi olarak 26 $/ton alırken, ABD de 600 $/ton, AB ülkelerinde 310 $/ton ihracat iadesi uygulanmaktadır. Aradaki bu büyük farkı kaldırmak ve belirtilen ülkelerle rekabet edebilmemiz için mevcut ihracat iadesinde yeni bir düzenlemeye gidilmesi ve artırım uygulanması gerekmektedir. İthalatçının önemli bir sorunu da yem hammadde fiyatlarının dış pazara göre yüksek olmasıdır. Böylece maliyetler, buna bağlı olarak da diğer ülkelere göre ürün fiyatları, daha yüksek olmakta, bu ise diğer ülkelerle rekabet etmemizi zorlaştırmaktadır. Kayıtsız (Merdiven altı) Üretim Sorunu: Kayıtsız, açıkta satılan ve menşei belli olmayan kalitesiz ve sağlıksız ürünler hem iç piyasada hem de dış ticarette sektör için büyük bir tehdit olarak görülmektedir. Bu üretim yerlerinin daha sıkı denetlenmesi ve halkın üretim tarihi, izin ve sicil numarası olmayan ürünleri almaması yönünde bilinçlendirilmesi gerekmektedir. 4 4 İbit 8
KAYNAKÇA Ekonomistler Platformu, Sektörel Raporlar-1 Tavukçuluk, Mart 2006 İstanbul Ticaret Odası, Sektör Raporları, Tavukçuluk Sektörü 2005 www.sagliklitavuk.org www.besd-bir.org www.fas.usda.gov www.fao.org 9