EKONOMİK GÖSTERGELER ve YORUMLANMASI Ara Sınav Sonrası
Bileşik Gösterge Endeksleri CLI Bazı kişi ve kuruluşlar ekonomik faaliyet hacminin tahmininde kullanılan öncü, eş zamanlı ve gecikmeli göstergelerden yola çıkarak oluşturdukları bileşik endeksleri kullanarak bir ülkenin veya ülkeler grubunun konjonktür dalgalanmalarının neresinde olduğunu daha doğru bir şekilde belirleyebileceklerini düşünmektedirler. Bunların en çok bilineni OECD nin hazırlamış olduğu Bileşik Öncü Göstergeler (CLI) çalışmasıdır. Bu gösterge adından da anlaşılacağı üzere ekonomik konjonktürü öncüleyen, daha erken tepki veren veri serileri kullanılarak hazırlanmıştır. Bu veri serileri toplandıktan sonra bazı filtrelerden geçirilerek, mevsimsel etkilerden, uzun dönemli eğilimlerden ve aşırı uçlardan arındırılmakta ve yanlış sinyal verme olasılığı zayıflatılmaktadır. CLI nın bir diğer önemli özelliği tahmin edeceği referans seri olarak GSYH yi değil sınai üretim endeksini kullanmasıdır. Zira GSYH serileri üç aylıktır ve gecikmeli yayınlanmaktadır. Gösterge seriler ile sınai üretim endeksi arasındaki ilişkinin güçlenmesi konjonktürün dönüş noktalarına gelindiğine işaret etmektedir. CLI nın tahmin yeteneği birçok kez kanıtlanmıştır. OECD geneli için yapılan hesaplamalarda Ağustos 1993 dip noktasını dokuz ay önceden, Haziran 1996 daki dip noktasını sekiz ay önceden Aralık 2001 ve haziran 2003 dip noktalarını ise üç ay önceden tahmin edebilen CLI, Ocak 1995, Aralık 1997, Ağustos 2000 zirvelerini de önceden tahmin edebilmiştir
Ekonomi Saati Yöntemi Ekonomik faaliyet hacminin mevcut durumunu saptamak ve gelecekte gideceği yönü tahmin etmekte kullanılan bir başka yaklaşım Ekonomi Saati Yöntemi dir. Bu yöntemde eş zamanlı ve öncü göstergeler ile devresel bileşene (sanayi üretim endeksi) ait ekonomi saatleri bulunmakta ve her ekonomi saatinde dipten çıkış, genişleme, yavaşlama ve durgunluk olmak üzere dört ana bölüm (pencere veya kuadrant) yer almakta ve ekonominin saat yönünde hareket etmesi (dipten çıkış genişleme yavaşlama durgunluk dipten çıkış ) beklenmektedir. Ekonominin farklı durumları ekonomi saatinde farklı pencerelere denk düşmekte ve devresel bileşen ile öncü ve eş zamanlı göstergelere ait endekslerin bir pencereden diğerine geçişi yorumlanılarak tahminlerde bulunulmaktadır.yorumlama yapılırken göstergelerin ekonomik faaliyetin uzun dönemli eğiliminin üstünde veya altında hareket edip etmediğine dikkat edilmektedir
PMI Ekonominin geleceği ile ilgili olarak son dönemde giderek daha fazla kullanılan, dünyada çok takip edilen göstergelerden birisi de bir iş anketi olan PMI dir (Satın Alma Yöneticileri Endeksi). Aynı zamanda ticari bir marka olan bu gösterge Institute for Supply Management tarafından üretilir ve özel sektördeki firmaların satın almadan sorumlu idarecilerinin anketlerle belirlenmiş mal ve hizmet satın alma eğilimlerini gösterir. Dolayısıyla aslında piyasanın doğrudan nabzını tutan bir endekstir. PMI endeksinde %50 nin üzerindeki yükselmeler ekonomideki genişlemeye, %50 nin altında oluşan değişmeler ekonomideki daralmaya işaret eder. PMI beş ayrı endeksin farklı katsayılarla ağırlıklandırılmasıyla oluşan bileşik bir endekstir. Alt endeksler şunlardır: Yeni siparişler, üretim, istihdam, tedarikçilerin teslim süresi ve girdi stoku. www.ism.ws
(MBÖNCÜ-SÜE) Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da (TCMB) ekonomik faaliyetlerin büyüme daralma dönemlerini önceden görebilmek amacıyla OECD ile ortak bir çalışma yürütmüş ve Ekonomik Faaliyet İçin Bileşik Öncü Göstergeler Endeksi (MBÖNCÜ-SÜE) endeksini geliştirmiştir. Bu endekste de ekonomik faaliyet hacmini temsil etmek üzere Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) seçilmiştir. Çünkü SÜE, GSYH ile karşılaştırıldığında daha yüksek frekansa (aylık) sahip olup GSYH ye göre daha az gecikmeyle yayınlanmaktadır.
Türkiye de Finansal Sistem Merkez Bankası; Ticaret Bankaları; Sermaye Piyasasında yer alan Finansal Kurumlar (Menkul Kıymet Borsaları ve Bankerler); Diğer Mali Kurumlar (Sigorta Şirketleri, Kredi Kooperatifleri, Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları vb.); Yarı Mali Kurumlar (Bireysel Emeklilik Şirketleri, Sosyal Güvenlik Kurumu vb.)
TCMB TCMB, 30 Haziran 1930 tarihinde 1715 sayılı kanun ile kurulmuş ve 1931 yılında faaliyetine başlamıştır. TCMB bir anonim şirkettir ve bu şirkette Hazinenin payı yüzde 51 dir. TCMB nin başlıca görevleri arasında para ve kredi politikasını ekonominin gereklerine göre ve fiyat istikrarı sağlayacak bir biçimde yürütmek, hükümetle işbirliği içinde ulusal paranın iç ve dış değerini korumak amacıyla gerekli önlemleri yerine getirmek, ulusal paranın hacim ve tedavülünü düzenlemek, para arzı ve ekonominin likiditesini ayarlamak için açık piyasa işlemleri yapmak ve altın/döviz rezervlerini ekonominin yararına olacak şekilde düzenlemek
TCMB Analitik Bilânçosu TCMB analitik bilançosu TCMB Bilançosu kalemlerinin sadeleştirilmesi ve toplulaştırılması ile elde edilen, varlık ve yükümlülükler şeklinde düzenlenmiş, böylelikle bilançonun finansman şekli ile bu finansman sayesinde ortaya çıkan varlıkların kolaylıkla izlenebilmesi sağlayan bir bilançodur.
TCMB Analitik Bilançosu Varlıklar Merkez Bankası analitik bilançosunun sol tarafında yani aktifinde yer alır ve ikiye ayrılarak incelenmelidir. Varlıkların ilk kısmını dış varlıklar oluşturur. 1.Dış varlıklar, merkez bankasının döviz üzerinden tuttuğu varlıkları gösterir ve dolayısıyla ekonominin döviz kazancı ile ilgilidir. Dış varlıklar TCMB nin altın mevcudunu, şube kasalarındaki dövizlerini, yurtdışı muhabirleri nezdindeki döviz mevcudunu ve döviz alacaklarını kapsar. Dış varlıkların artmakta oluşu ülkenin döviz rezervlerinin arttığını gösterir.
2.İÇ VARLIKLAR, merkez bankasının aktif kısmının diğer önemli unsurudur. İç varlıklar merkez bankasının bankacılık kesimine verdiği kredileri gösterir. İç varlıkların üç temel kalemi vardır. Bunların ilki 2.1 NAKİT İŞLEMLER kalemidir. Bu kalemin ilk bileşeni olan 2.1.1. hazine borçları başlığı altında, TCMB nin açık piyasa işlemleri nedeniyle ortaya çıkan devlet iç borçlanma senetleri (DİBS), borç veya alacak şeklindeki net değeriyle 2.1.1.1 bankamız portföyü alt başlığı kapsamında yer alır. Merkez bankasının bankalara belirli bir faiz oranından verdiği krediler 2.1.2. bankacılık sektörüne açılan nakit krediler alt başlığı altında bulunur. Nakit işlemlerin diğer kalemleri 2.1.3. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) kullandırılan krediler ve 2.1.4. diğer kalemler başlıklı kalemlerdir. Diğer kalemler, TCMB nin kâr ve zararını, sabit kıymetlerini ve sermayesini içermektedir. İç varlıkların ikinci temel kalemi 2.2. DEĞERLEME HESABI dır. TCMB bilânçosunda bulunan altın, döviz ve efektiflerin cari döviz kurundaki değişiklikler karşısında oluşan net lehte kur farkları iç varlıklar altında eksi işaretle gösterilir. Dolayısıyla TL nin değer kaybetmesi iç varlıklarda bir azalışa yol açacak, TL nin değer kazanması aleyhte kur farkı oluşturacağı için iç varlıkları artıracaktır. İç varlıkların üçüncü temel kalemi 2.3. IMF ACİL YARDIM TAKİP HESABI başlığı altında yer almaktadır.
Yükümlülükler (Pasif) 1. Toplam Döviz Yükümlülükleri: Toplam döviz yükümlülükleri TCMB nin yurtdışına ve yurtiçine olan döviz yükümlülüğünü gösterir. Dış yükümlülükler, yurtdışına döviz borcundan, iç yükümlülükler ise kamunun ve bankaların döviz mevduatlarından meydana gelmektedir.
2. Merkez Bankası Parası: Merkez bankası parası TCMB nin TL cinsinden ekonomideki diğer birimlere olan yükümlülüklerini temsil etmektedir. Merkez bankası parası 2.1. rezerv para ve 2.2. diğer merkez bankası parası adı altında iki başlık altında yer almaktadır.
2.1.Rezerv Para: Rezerv paranın ilk unsuru 2.1.1. emisyon dur. Merkez bankasının dolaşıma (tedavüle) soktuğu banknotların toplam değerine emisyon adı verilir ve özellikle gelişmiş ülkelerde merkez bankası yükümlülüklerinin önemli kısmını bu kalem oluşturur. Ekonomide canlılık olması birey ve kurumların nakit talebini yükseltir ve bu durumda toplam yükümlülükler içinde emisyonun payı da yükselir. Dolayısıyla geleceğe dönük iyimser bekleyişler ve ekonomiye duyulan güvende artış olması hanehalklarının emisyon taleplerini de yükseltecektir.
Rezerv Paranın İkinci Unsuru 2.1.2. Bankalar Mevduatı: Zorunlu Karşılıklar, Bankalar Serbest İmkanı ve Bankalar Mevduatı. Zorunlu karşılıklar yasal mevzuat gereğince yatırılması gerekli olan paralar karşılığında oluşturulan hesapları; bankalar serbest imkanı ise özel veya kamuya ait olan bankacılık veya diğer alanlardaki kuruluşlar adına merkez bankası nezdinde açılan serbest tevdiat hesaplarını kapsamaktadır.
Rezerv Paranın Üçüncü Unsuru: 2.1.3. Fon hesapları. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TSMF) ve diğer kararname ile açılan fon hesaplarını kapsamaktadır. Rezerv Paranın Dördüncü Unsuru: 2.1.4. Banka dışı kesimlerin mevduatı.
Rezerv Para Emisyondan farklı bir büyüklük olan rezerv para, bankacılık sisteminin kaydi para yaratma gücüne dayanak oluşturur. Öte yandan ülkedeki para arzının rezerv para çarpanı adı verilen mekanizma çerçevesinde oluşacak büyüklüğü de rezerv paraya dayanır. Rezerv paranın artıyor olması genellikle emisyonun arttığı şeklinde yorumlanır ve bu durum faiz oranlarının düşeceğinin ve enflasyonun artışa geçeceğinin önemli bir sinyalidir. Tersi durumda ise sıkı para politikası izlendiği, faiz oranlarının yükseleceği ve ekonominin daralacağı düşünülür. Rezerv paranın nisbi olarak istikrarlı seyretmesi ise nötr bir para politikasının uygulandığını göstermektedir.
2.2. Diğer Merkez Bankası Parası 2.2.1.APİ, TCMB nin açık piyasa ve bankalar arası para piyasası ile swap işlemlerinden olan borçlarını temsil etmektedir. 2.2.2. Kamu Mevduatı
Para politikası izleyen merkez bankaları para arzını rezerv para aracılığı ile kontrol ederler. Son yıllarda rezerv para yerine Net İç Varlıklar (NİV) göstergesinin kontrolü de daha sık kullanılmaya başlanmıştır. NİV, merkez bankası bilançosundan yola çıkarak oluşturulan ve döviz karşılığında oluşturulmayan para arzı şeklinde tanımlanabilecek bir göstergedir. NİV, TL arzının döviz varlıklarına göre olan dengesini kapsar ve iç varlıklardan net dış varlıkların çıkarılması ile elde edilir. NİV in yönlendirilmesine dayalı bir politikada TCMB nin piyasaya ne kadar bir para arzı yapacağı veya piyasadan ne kadar para çekeceğini görebilmenin iki yolu vardır. Bunlardan ilki parasal taban ve net döviz varlıkları farkını ortaya koymak, ikincisi ise, NİV in APİ ve kamuya verilen net krediler gibi kendi bileşenlerinin ne yönde değiştiğini gözlemlemektir. Örneğin; merkez bankasının APİ hacmini arttırması piyasayı fonlaması (piyasaya likidite vermesi) anlamına gelmektedir.
ÖDEMELER DENGESİ: TCMB, Her Ay Bir ülkenin ödemeler dengesi tablosu, yurt içinde yerleşik olan ekonomik birimler ile yurt dışında yerleşik olan ekonomik birimler arasındaki -başta mal ve hizmet ticareti olmak üzere- ekonomik faaliyetleri gösteren bir bilançodur. Ödemeler bilançosu adı da verilen bu tablonun üç temel bölümü vardır: Cari işlemler dengesi, sermaye hareketleri dengesi ve uluslararası (resmi) rezerv hareketleri.
A.Cari işlemler dengesi dövizin nasıl kazanıldığını ve nasıl harcandığını gösterir ve dört alt hesaptan oluşur: Dış ticaret dengesi, hizmetler (görünmeyenler) dengesi, gelir (yatırım) dengesi ve cari transferler. B.Sermaye hareketleri dengesi, yurtiçinde yerleşik olanlar ile yurtdışında yerleşik olan ekonomik birimler arasındaki borç alma ve verme işlemleri ile sabit sermaye yatırımlarını gösterir. Sermaye hareketleri hesabı, esasen bir ülkenin cari işlemler dengesizliklerinin nasıl finanse edildiğini açıklayıcı bir unsurdur. Sermaye hareketleri dengesinde dört alt hesap bulunur: Doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları, diğer uzun vadeli sermaye hareketleri ve kısa vadeli sermaye hareketleri. C.Uluslararası (resmi) rezerv hareketleri, cari işlemler ve sermaye hesaplarından oluşan dengenin bir aynasıdır ve ülkenin merkez bankası ile Uluslararası Para Fonu ndaki (IMF) altın ve döviz rezervlerindeki değişimleri gösterir.
Cari işlemler dengesi açığını kapatmanın iki yolu vardır: Sermaye hareketleri dengesinin fazla vermesi (yani yurtdışından borçlanmak) veya merkez bankasının döviz rezervlerinden yararlanmak. Cari işlemler dengesinin fazla vermesi halinde bu durumun tersi gerçekleşecektir. Dolayısıyla, ödemeler dengesi tablosunda şu eşitlik her zaman doğrudur: Cari İşlemler Dengesi + Sermaye Hareketleri + Uluslararası (Resmi) Rezerv Hareketleri = 0
Ödemeler Dengesi Analitik Sunum
Türkiye hem 2010 hem de 2011 yılının ilk beş ayında dış ticaret açığı vermiş olup mal dengesi negatif bakiye vermektedir. Ancak tek başına dış ticaret açığı mutlak bir olumsuzluk olarak algılanmamalıdır. Zira cari işlemler kaleminin diğer unsurlarındaki pozitif bakiyeler yardımıyla (örneğin hizmet ticaretinden elde edilen büyük çaplı gelirler ile) dış ticaret açığı kapanabilir ve hatta cari işlemler fazlası bile verebilir.
Cari işlemler açığı, bir ülkede tasarruf açığı olduğunu ve bu açığın dış alem tasarrufları aracılığı ile (dışarıdan tasarruf ithal ederek) kapandığını belirtir. Tam aksine bir ülkede tasarruf fazlası var ise ülkeler cari işlemler fazlası vermek suretiyle bu tasarruf fazlalarını dışarıya ihraç etmektedirler. Bu bağlamda Türkiye 2010 ve 2011 yılının ilk beş ayında yurtdışından tasarruf ithal etmiştir. Birçok ekonomist, cari işlem açığının dış borçlanma ve benzeri yöntemler ile finanse edilebildiği sürece sorun oluşturmayacağını ifade etmektedir.
Dış ticaret dengesinde yer alan ihracat ve ithalat rakamlarının toplamı aslında ilgili ülkenin dünya ekonomisi ile bütünleşme derecesini gösterir. Bir ülke ekonomisinin dış dünya ile bütünleşmesine ekonomik küreselleşme adı verildiği için dış ticaret hacmi bir anlamda küreselleşmenin de göstergesidir. 2011 yılı için Türkiye nin dış ticaret hacmi yaklaşık olarak 375 milyar dolardır ve bu rakam yaklaşık 772 milyar dolar olan milli gelirin yaklaşık olarak %50 sine denk düşmektedir. Oysa dış ticaret hacmi milli gelirinin %100 ünün üzerine çıkan Singapur ve Tayland gibi ülkeler de bulunmaktadır.
Cari işlemler hesabının açık, sermaye hesabının fazla vermesi bir kural değildir. Sermaye hareketlerinin tamamen serbest olduğu ülkelerde cari işlemler hesabı ile sermaye hesabı arasında tam anlamıyla örtüşen bir ilişki yoktur. Hem cari işlemler hesabı hem de sermaye hesabı açık (veya fazla) verebilir.
Ödemeler dengesi ile döviz kuru arasında güçlü bir ilişki vardır. Ödemeler dengesi açığını kapatmayan ülkelerde döviz arz ve talebi arasındaki dengesizlik, ceteris paribus döviz kuru üzerinde yükselme yönünde baskı oluşturur. Bu nedenle para otoritesinin döviz arzını arttırmak (IMF den döviz yardımı almak veya merkez bankasının rezervlerinden döviz satışı yapması gibi) veya döviz talebini azaltmak (ulusal para faizini yabancı para faizine göre yüksek tutmak, sabit döviz kuru uygulanıyorsa devalüasyon yapmak, açık piyasa işlemleriyle faizler ve döviz kuru arasındaki işlemleri ayarlamak gibi) suretiyle döviz arz ve talebini dengelemeye çaba göstermesi gerekir. Öte yandan Türkiye örneğindeki gibi kronik dış ticaret açığı veren ülkelerin de ekonomik yapılarında ihracatı arttırıcı ve ithalatı azaltıcı uzun vadeli önlemleri alması gerekir.
BEKLENTİLERİ ORTAYA KOYAN ANKETLER
Beklenti Anketi TCMB yayınlar Birinci ve üçüncü hafta yapılır Ayın 10 u ve 20 si civarında yayımlanır 115 katılımcı (82 Fin. Sek., 18 Reel Sek., 10 Yabancı Fin. Sek., 5 Profesyonel) Katılımcılar: Akademisyenler, finans ve reel sektör çalışanları ve ekonomi alanında uzmanlaşmış gazeteciler
Beklenti Anketi (Kasım 2014)
İktisadi Yönelim Anketi: TCMB İktisadi Yönelim Anketi, aldıkları kararlar ve uygulamaları ile ülke ekonomisine yön veren üst düzey yöneticilerin yakın geçmişe ilişkin değerlendirmeleri, mevcut duruma ilişkin görüşleri ve geleceğe yönelik beklentilerini alarak imalat sanayinin kısa dönemdeki eğilimlerini yansıtacak göstergeler üretmek amacıyla düzenlenmiş aylık eğilim anketidir. 1987 yılı Aralık ayından itibaren uygulanmaktadır. Amaç: Reel sektörün içinde bulunduğu durumu ortaya koymak Katılımcılar: Reel sektörün 2600 temsilcisi Ayın ilk yarısı anket yapılır, sonuçlar 25 i civarında açıklanır
Tüketici Eğilim Anketi ve Tüketici Güven Endeksi TCMB ve TÜİK birlikte hazırlar Amaç tüketicilerin harcama davranışlarının ve beklentilerinin belirlenmesi Dört temel alan: Kişisel mali durum, genel ekonomi, harcamalar ve fiyat Her ayın 15 ini izleyen ilk gün açıklanır 100 den küçükse: Tüketici kötümser 100 den büyükse: Tüketici iyimser
Yatırım Anketi (TCMB) Yatırım Anketi, sanayi sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinin mevcut yatırım eğilimleri ve yakın gelecege yönelik yatırım planları ile bu yatırımların amacı ve işyeri yöneticilerinin yatırım kararlarında etkili olan faktörlerle ilgili değerlendirmelerinin alınmasını amaçlayan bir anket çalışmasıdır. Anket bahar ve güz dönemi olmak üzere yılda iki defa uygulanmaktadır.
KAMU KESİMİ BORÇLANMA GEREĞİ ÖZET GÖSTERGELER (GSYH'ya Oran) 1999 2000 2001 2002 2010 2011 2012 2013 2014 (1) BORÇLANMA GEREĞİ 11,64 8,88 12,06 9,98 2,36 0,14 0,98 0,46 0,98 GENEL DEVLET 9,84 7,31 11,79 10,77 3,00 0,35 1,03 0,75 0,78 Konsolide Bütçe 8,88 8,24 12,82 11,63 3,65 1,37 2,08 1,18 1,39 Mahalli İdareler 0,33 0,30 0,24 0,07-0,09-0,19-0,02 0,15 0,00 Fon 0,50-0,89-0,34 0,00-0,04-0,10-0,46 0,17 0,02 İşsizlik Sigortası 0,00-0,22-0,77-0,79-0,35-0,58-0,54-0,59-0,59 Sosyal Güvenlik 0,19-0,01-0,06 0,03-0,03-0,02 0,01 0,33 0,36 Genel Sağlık Sigortası 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00-0,37-0,36 Döner Sermaye -0,06-0,11-0,10-0,15-0,13-0,12-0,04-0,12-0,04 KİT 1,80 1,57 0,27-0,79-0,64-0,22-0,05-0,29 0,21 İşletmeci 1,62 1,11 0,00-0,86-0,73-0,17-0,05-0,09 0,43 Tasarrufçu 0,12 0,13 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Öz.Kap.Kur. 0,07 0,33 0,27 0,07 0,09-0,05 0,00-0,20-0,22
FAİZ DIŞI DENGE (IMF TANIMLI) (GSYH'ya Oran) 1999 2011 2012 2013 2014 (1) KAMU KESİMİ -1,84 1,93 0,77 1,04 0,35 Konsolide Bütçe 0,90 1,25 0,27 0,88 0,49 Diğer -2,74 0,68 0,50 0,16-0,14 KAMU KESİMİ -1,84 1,93 0,77 1,04 0,35 GENEL DEVLET -0,30 1,85 0,74 0,79 0,59 Konsolide Bütçe 0,90 1,25 0,27 0,88 0,49 Mahalli İdareler -0,15 0,16 0,08-0,21 0,05 Fon -0,90 0,03 0,12-0,32-0,22 İşsizlik Sigortası 0,00 0,29 0,26 0,29 0,24 Sosyal Güvenlik -0,19 0,02-0,01-0,33-0,36 Genel Sağlık Sigortası 0,00 0,00 0,00 0,37 0,36 Döner Sermaye 0,04 0,10 0,02 0,11 0,03 KİT -1,54 0,08 0,03 0,25-0,24 İşletmeci -1,27 0,17 0,02 0,05-0,46 Tasarrufçu 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Öz.Kap.Kur. -0,27 0,05 0,01 0,20 0,22 Düzeltme 0,00-0,15 0,00 0,00 0,00 Telekom 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Diğer 0,00-0,15 0,00 0,00 0,00