İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) (Break-River of İncesu)



Benzer belgeler
MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 31, OCAK , S İSTANBUL ISSN: E-ISSN copyright

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

DEĞİRMENDERE-I İLE ENGİZ ÇAYI ARASI KIYI KESİMİNİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ


TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

COĞRAFYA DERGİSİ Sayı 12, Sayfa 1-11, İstanbul, 2004 Basılı Nüsha ISSN No: Elektronik Nüsha ISSN No:

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

1967 YILI SAKARYA DEPREMİNE AİT KISA NOT

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

DOĞU KARADENĠZ BÖLGESĠNDE HEYELAN

AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN

Akarsu aşındırma ve biriktirme şekilleri nelerdir?

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale

SIVAŞ CİVARINDAKİ JİPS SERİSİNİN STRATİGRAFİK DURUMU

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

BORABAY GOLU (AMASYA)

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ, SAYI: 10, TEMMUZ-2004, İSTANBUL

KARTEPE-MAŞUKİYE-SAPANCA GEZİMİZ

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

TOPOĞRAFYA, YÜKSELTİ VE RÖLİYEF

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

ŞEBİNKARAHİSAR-ALU CRA ÇEVRESİNDE VOLKANİK ŞEKİLLER

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

Bazı şekil grupları km 2 Ha Oran

TC İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ COĞRAFYA ENSTİTÜSÜ FİZİKİ COĞRAFYA KÜRSÜSÜ LİSANS TEZİ

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ

TAVŞANLI-DAĞARDI ARASINDAKİ BÖLGENİN JEOLOJİSİ VE SERPANTİN ÎLE KALKERLERİN YAŞI HAKKINDA NOT

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

AYIİNİ MAĞARASI (KAYSERİ)

KIRBAŞI PLATOSU GÜNEYİNDE GRANİT TOPOGRAFYASI ÖRNEKLERİ

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

COĞRAFİ FAKTÖRLERDEN YERŞEKİLLERİNİN HARPUT UN KURULUŞU, GELİŞMESİ VE ŞEHRİN YER DEĞİŞTİRMESİ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ

BÜYÜK GÖL (REŞADİYE-TOKAT) Yrd. Doç. Dr. H. İbrahim ZEYBEK

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

JEOMORFOLOJİ DIŞ KUVVETLER AKARSULAR

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

TEKKEKÖY ÇEVRESİNDE KOVUKLU ÇÖZÜLME ŞEKİLLERİ

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

SEYİTÖMER LİNYİT ÇIKARIM SAHASI

MUT VE YAKIN ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİSİ

ANAKAYALARIN TOPRAK VERME ÖZELLĠKLERĠ ve AĞAÇLANDIRMA AÇISINDAN YORUMLANMASI. AGM Etüt ve Proje ġube Müdürlüğü

TÜRKİYENİN JEOMORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ. Türkiye'nin jeomorfolojik Gelişimi (Yer şekillerinin Ana Hatları)

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

KONYA OVASI ÇEVRESİNDE SON YILLARDA ARTAN OBRUK OLUŞUMU HAKKINDA ÖDN: 2

ANTALYA KÖRFEZİ ÇEVRESİNDE PREHİSTORİK ARAŞTIRMALAR VE JEOMORFOLOJİK DAYANAĞI. toryacının bu alanlardaki uzmanlarla işbirliğinde bulunması GİRİŞ

ULUABAT MANYAS GÖLLERİ VE YAKIN ÇEVRESİNİN JEOMORFOLOJİK GELİŞİM MODELLEMESİ

TÜRKİYE DE İL MERKEZLERİNİN COĞRAFİ MEKANLA İLİŞKİLERİ

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR

TÜRKİYE PLEİSTOSEN FOSİL İNSAN AYAK İZLERİ

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

ZEMİN MEKANİĞİ. Amaç: Yapı zemininin genel yapısını inceleyerek, zeminler hakkında genel bilgi sahibi olmak.

2-Maden bakımından zengin olduğu halde endütrisi yeterince gelişmemiş olan bölgemiz hangisidir?

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER


HARİTA, TOPOGRAFİK HARİTA, JEOLOJİK HARİTA. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

Rüzgarlar kum çakıl gibi gevşek maddeleri havalandırarak taşımak, zemine çarparak aşındırmak ve biriktirmek suretiyle yeryüzünü şekillendirirler.

8. Ünite Yeryüzünde Yaşam

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

Travertine Bridges In Turkey

DOĞAL ARAZİ BÖLÜNÜŞÜ ARAZİ KULLANIMI İLİŞKİSİ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

JEOLOJĠ TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR

MADEN TETKĐK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO ve ) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

HARPUT UN KURULUŞ YERİ VE ŞEHİRİN FONKSİYONUNU YİTİRMESİ ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN DOĞAL ÇEVRE FAKTÖRLERİ

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

Seller çoğu durumlarda şiddetli sağanak yağışlar sırasında toprağın infiltrasyon kapasitesinin aşılması sonucunda oluşmaktadır.

IV.3. Akarsuların Jenetik Sınıflandırılması

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu

FETREK MAĞARALARI (VİŞNELİ-KEMALPAŞA) Fetrek Caves (Vişneli-Kemalpaşa)

PROF. DR. FATMAGÜL KILIÇ GÜL HARİTA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PROF. DR. ERKAN GÖKAŞAN DOĞA BİLİMLERİ MERKEZİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 2018, İSTANBUL

Morphographic Features of Çermik and Nearby Areas

İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon. Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME

The geomorphological stady of the area Çınarcık and ite surroundings

JEOLOJİ İÇ KUVVETLER

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

Transkript:

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 14, TEMMUZ - 2006, İSTANBUL İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) (Break-River of İncesu) Dr. Faruk AYLAR * Dr. Asım ÇOBAN ** ÖZET İncesu Yarmavadisi, Çorum un Ortaköy ilçesine bağlı İncesu köyü ile Yozgat ın Aydıncık İlçesine bağlı Kazankaya köyü arasında, Çekerek ırmağı tarafından açılmış bir epijenik yarmavadidir. Büyük kısmı ile kıvrımlı-kırıklı Jura-Kretase arazisi üzerinde açılmış olan vadinin ortalama yatak eğimi 35 civarındadır. Toplam uzunluğu 8 km yi bulan vadi boyunca, bağıl yarılma yer yer 500 m yi geçer. Vadi içerisinde farklı seviyelerde sekilere ve yapıya bağlı asimetrilere rastlanılır. Ayrıca, boğaz içerisinde vadi tabanı çok az yerde genişlemektedir. Boğaz içerisinde tarımsal faaliyetlerin yapılması çok güçtür. Gerekli düzenlemelerin yapılmasıyla turizm amaçlı rafting ve dağcılık (yamaç tırmanışı) gibi sportif faaliyetlerin rahatlıkla yapılabileceği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: İncesu, Yarma vadi, Çekerek Irmağı. ABSTRACT İncesu break-through valley is situated between İncesu village, Ortaköy-Çorum and Kazankaya village Aydıncık-Yozgat. It is an epygenic break-through valley formed by the river Çekerek. The average river bed inclination is about 35 and it is formed on Jura-Cretase landscape with curls. Through the total length of 8 km the height of the valley is approximately more than 500 m. In the valley an asymmetry is seen related to the structure of the land and the pedestals. Furthermore, the bottom of the valley widens in few places. It is very difficult to make agricultural activities in the valley. It is thought that rafting and alpinism can be done if necessary organizations made. Key World: İncesu, break-through, Çekerek River. * Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğr. Üyesi e-mail: farukaylar@gmail.com ** Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğr. Üyesi, e-mail: acoban@omu.edu.tr

FARUK AYLAR- ASIM ÇOBAN GİRİŞ Ülkemiz oldukça yüksek ve engebeli bir topoğrafyaya sahiptir. Bu topoğrafya üzerinde kurulmuş olan akarsular, yer yer yataklarına gömülmüş ve genel bir ifade ile boğaz adı verilen dar ve derin vadiler oluşturmuşlardır. Ancak, boğaz şekilli vadilerin bir kısmı konsekant akarsuların zaman içinde, yüksek rölyef enerjilerine bağlı olarak oluşturdukları şekiller olarak karşımıza çıkar. Diğer bir kısmı da nispeten düz ve alçak bir araziden gelen akarsuların daha ilerideki düz ve alçak başka bir araziye ulaşmak için karşılarına çıkan yüksek arazi parçalarını inkonsekant bir şekilde yararak oluşturdukları boğazlardır. Bu ikinci tip boğazları birincisinden ayırmak için yarma boğazlar veya yarma vadiler şeklinde ifade edilebilecekleri belirtilmiştir (Erinç, 1996, sf.562). Nitekim bu tür boğazlar konusunda özgün çalışmalar yapan Akkan (1966), Koçman ve diğ. (1989), Uzun (1993) gibi araştırmacılar da yarmavadi terimini kullanmışlardır. Araştırma Sahasının Yeri İncesu Yarmavadisi, Çorum un Ortaköy ilçesine bağlı İncesu köyü ile Yozgat ın Aydıncık İlçesine bağlı Kazankaya köyleri arasında bulunmaktadır. Yeşilırmak ın önemli kollarından birisini oluşturan Çekerek ırmağı tarafından açılmıştır. Deveci dağları (1892 m) ile Dağni dağı (1755 m) arasında çoğunlukla bir plato görünümü arz eden arazi içerisinde açılmış olan İncesi Yarmavadisi yaklaşık kuzey-güney istikametinde uzanmaktadır (Şekil-1). Boğazın kaynak tarafında, Kazankaya köyünün de kurulu olduğu düzlük alanda, Çekerek ırmağına üç önemli kol katılır. Bunlardan ilki doğuda Sürgüdöken deresi olup, Sivrikaya tepe ile Karagözlük tepe arasında gömülerek boğazın giriş kısmında Çekerek ırmağına katılmaktadır. İkinci kolu Kuruçay deresi, son kolu ise Kıranyolu deresi oluşturur. Bunlardan Kuruçay deresi Asacakkaya tepe (1032 m) nin güneyinde, Kıranyolu deresi ise aynı tepenin kuzeyinde gömülerek Çekerek ırmağına katılmaktadırlar (Şekil-2). Bağıl yarılmanın 500 m yi aştığı yarmavadi boyunca, hem bölgenin yapısal ve litolojik özelliklerine, hem de geçmişteki iklim değişmelerine bağlı olarak oluşan bir takım şekilleri takip etmek 122

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) mümkün olmaktadır. Bunlar arasında, vadinin enine profilinde dikkati çeken asimetriler ile farklı seviyelerde omuz ve seki düzlükleri önem taşır. Şekil-1 İnceleme Sahasının Lokasyon Haritası. Yarmavadi ve Çevresinin Yapısal Özellikleri Bölgede yapılmış olan araştırmalarla, yarmavadi ve yakın çevresinin jeolojik özellikleri büyük kısmı ile aydınlatılmış bulunmaktadır. Kaynaklar kısmında değinilmiş olan söz konusu çalışmalardaki veriler esas alınmak ve kısmen de genelleştirilmek suretiyle boğaz ve yakın çevresinin jeoloji haritası hazırlanmıştır (Şekil-3). Söz konusu haritanın incelenmesinden de anlaşılacağı üzere yarmavadi ve çevresinde aflörman veren en eski kayaçları Antepermien e ait metamorfikler oluşturmaktadır (Yücel-1954:3). Metamorfikler 123

FARUK AYLAR- ASIM ÇOBAN Şekil-2 İnceleme Sahasının Topoğrafya Haritası. içerisinde yeşil şistler, ofiolitik katkılar, serizitli-kloritli şistler, kuvarslı fillatlar, mermer ve yarı-mermerler hakim taş tiplerini teşkil ederler (Ketin-1962:7). Sahada metamorfik kayaçlar Çekerek ile Aydıncık ilçeleri arasında geniş bir yayılışa sahiptirler. Bununla beraber, Paleozoik temel üzerinde yüzen sayısız kalker adalarında bir kısmının bu döneme 124

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) ait olabileceği düşünülmekle beraber, hiçbir organizma taşımayan kalkerlerin Permien den ziyade Mesozoik in diğer katlarına ait oldukları düşünülmektedir (Yücel-1954:8). Yarmavadinin içerisinde oluştuğu Jura- Kretase kalkerleri metamorfik seriler ile ofiolitik Kretase teşekkülleri arasında yer alırlar. Genellikle yarı-kristalin, çatlaklı ve kırıklı bir yapı gösterirler (Ketin-1962:7). Şekil-3 İnceleme Sahasının Jeoloji Haritası. 125

FARUK AYLAR- ASIM ÇOBAN İnceleme alanının bilhassa güneyinde Mesozoik ofiolitli serinin geniş alanları kapladığı görülür. Bu teşekkülün karışık bir yapısı vardır. İnce taneli kalkerler, spilit, diabaz, bazalt ve andezit cinsinden amigdaloid bünyede ve yastık-pillow- şeklinde denizaltı lavları; kırmızı ince tabakalı kalker marn ve radiolaritler ve serpantin kitleleri gibi muhtelif jeolojik seriler bu oluşum içerisinde birleşirler ve bir jeolojik ünite teşkil ederler. Serinin stratigrafik gelişmesi Malm ile Üst Maestrichtien arasında uzun bir devreyi içerisine alır. Fakat büyük kısmı ile Kretase ve kısmen Üst Kretase esnasında oluşmuştur (Ketin-1962:21). İncesu ve Kazankaya köyleri ile Ortaköy ilçesi ve çevresi Eosen e ait fliş fasiesinin geniş alanlar kapladığı yerlerdir. Genellikle gre ve kumlu şistlerden ve ince tabakalı gremsi kalker banklarından oluşan bu formasyon genellikle Ypresien-Lütesien yaşındadır (Yücel-1954:22). Ortaköy ve çevresindeki Eosen flişlerinin gri renkleri kaybolmakta, daha kaba elemanlı, şarabi-mor renklerin nöbetleştiği gre ve konglomeralar hakimiyet kazanmaktadır. Eğimi 25-65º arasında değişen ve bazen güneydoğuya doğru dalan bu seri, sellerle derin bir şekilde yarılmıştır (Yücel-1954). Eosen e ait bir diğer yapıyı volkanik fasies oluşturur. Andezit lav-tüf ve aglomeraları, kalın yataklar halinde, fliş tabakaları arasında yer almış ve beraberce deforme olmuşlardır. Volkanik seri içerisinde hornblendli veya ojitli kalın andezit yatakları bulunur ve bunlar sahadaki Eosen flişinin alt seviyelerini teşkil ederler (Ketin-1962:26). İnceleme sahasında Eosen serileri üzerine diskordant olarak kara ve lagün fasiesinde Oligo-Miosen serisi gelir. Bu formasyon kalın ve kırmızı renkli bir taban konglomerası ile başlar, bunu açık renkli ve aralarında jips yatakları bulunan kil ve marnlar takip eder. Jipsli serinin üst seviyeleri birçok yerde Miosen i de içerisine alır. Orta Anadolu yu geniş yüzeyler halinde kaplayan bu teşekkül, Eosen den sonra denizin bu bölgeden tamamen çekildiğini ve bir çöl ikliminin hüküm sürdüğünü ifade eder (Ketin-1962:38). Sahanın kuzeyindeki bir diğer volkanik yapıyı andezitler oluşturur. Genellikle renkleri beyaz olmakla beraber yer yer pembe renklerde hâkimiyet kazanır. Bu seri eosen flişlerini örtmekte fakat Neojen in altına dalmaktadır. Dolayısıyla oluşumu Eosen sonrasına ve Neojen öncesine isabet etmektedir (Yücel-1954:43). 126

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) Saha içerisinde Neojen genellikle kara ve lagün fasiesinde gelişmiş ve Paleozoik-Mesozoik silsileler arasında oluşan Ortaköy-Alaca havzalarını doldurmuştur. Kalın konglomera seviyeleri ve bunları takip eden kumlu ve killi tortullar halinde bir yapıya sahiptir. Kendilerinden önceki serileri örten Neojen depolarının, genellikle eski seriler ile olan temas sahaları faylıdır (Ketin, 1962, sf.39). Jeomorfolojik Özellikler İncesu yarmavadisinin uzunluğu, Kazankaya köyünden (Karagözlük tepe nin doğusundaki Sürgüdöken deresi girişi) İncesu köyüne kadar yaklaşık 8 km dir. Boğazın giriş kısmının yüksekliği 630 m iken, çıkış kısmının yüksekliği (İncesu köyü) 550 m olup, yükselti farkı 80 m dir. İncesu Yarmavadisinin ortalama vadi tabanı eğimi ise 35 civarındadır. Boğaz Kazankaya köyü yakınlarındaki giriş kısmından itibaren yaklaşık 2,5 km kadar yaklaşık kuzey-güney doğrultusunda uzanır (Foto- 1). Bunda, akarsuyun aynı doğrultuda uzanan bir fay hattına yerleşmiş olması önemli rol oynamıştır. Öküzçukuru deresinden itibaren doğuya yönelen boğaz, önceki fayı dik kesen ve batıya doğru devam eden bir başka kırık hattına yerleşmiştir. Daha sonra Dazlak tepeye kadar kuzeydoğuya doğru yönelen boğaz, buradan itibaren kuzeybatıya yönelir ve İncesu köyüne ulaşır. Ayrıca, boğaz içerisinde Çekerek ırmağına katılan akarsuların bir kısmı da yine kırık hatlarına yerleşmiş bulunurlar. İncesu yarmavadisi, tabansız ve derin yarılmış bir boğaz görünümündedir (Foto-2). Yerel şartlara bağlı olarak yer yer genişleyen vadi tabanının boğazın ancak bir kaç yerinde alüvyon tabana sahip olabilmiştir. Yine, boğaz içerisinden Çekerek ırmağına katılan yan kolların birleştiği yerlerde kısmen vadi tabanın genişlediği görülür. Ayrıca, vadinin genişlediği yerlerde yamaç molozlarının vadi tabanını kaplaması ile akarsuyun bazı yerlerde bu molozlar içerisinden akmasına sebep olmuştur. Bununla birlikte, boğaz içerisinde akarsuyun kıvrımlanarak akması, akarsuyun yapıya uyum çabasından kaynaklanmıştır. 127

FARUK AYLAR- ASIM ÇOBAN Foto -1, Kazankaya köyü kuzeyinde İncesu Yarmavadisi nin giriş kısmı. Önde vadi tabanından 40 m yükseklikteki taraça görülmektedir. Kuzeye bakış. İncesu yarmavadisinin tamamı Jura-Kretase dönemine ait kalker yapı içerisinde açılmıştır. İncesu-Kazankaya köyleri arasındaki kalker kütlesinde bu büyük ölçülü yarılma sonucunda meydana gelen vadinin yamaçları çok yerde büyük diklik gösterir. Bu durum gerek resimlerden gerekse topoğrafik haritadan da kolaylıkla anlaşılır. Yamaçların bu derece dik olarak oluşumunda gömülmelerin şiddeti yanında kalkerlerin petrografik özellikleri de önemli rol oynamışlardır. Gömülmelerin süratli oluşu, akarsuyun büklümlerinin gömülmesi sırasında herhangi bir kaymaya maruz kalmadan, kalkerler içine olduğu gibi yerleşmiş bulunmasından anlaşılmaktadır. Ancak, yarmavadinin üzerinde oluştuğu kalker kütle çok çatlaklı bir yapıya sahiptir. Boğaz içerisinde bu çatlaklar boyunca kalkerlerin aşındırılması kolaylaşmış ve bu çatlakların istikametine uygun olarak yamaçlar büyük diklik kazanmıştır (Foto-3). Bundan sonra da yamaçların gerilemesi bu çatlaklar boyunca olacaktır. Boğaz içerisinde birikime sahne olan yerlerin başında, özellikle yazın, sağanak yağışlar sonrasında oluşan sel sularının, kullandıkları kuru dere yataklarının ana akarsuya katıldıkları alanlarda oluşturdukları 128

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) birikinti konilerini saymak gerekir. Bu kesimlerde ana akarsu genellikle karşı yamaç dibine sıkıştırılmış bir biçimde akmaktadır. Foto-2 İncesu yarmavadisi, tabansız ve derin yarılmış bir boğaz görünümündedir. Boğaz içerisinde, arazinin yapısal özelliklerine bağlı olarak, yer yer vadinin enine profilinde belirgin asimetriler dikkati çeker. Bu durum, özellikle boğazın giriş kısmı ile orta bölümde belirgin olarak görülür. Bu 129

FARUK AYLAR- ASIM ÇOBAN sahalarda daha yatık olan yamaçların üzerlerindeki kornişler dikkat çekicidir. Foto-3 Yarmavadinin üzerinde oluştuğu kalker kütle çok çatlaklı bir yapıya sahiptir. Bu çatlaklar boyunca kalkerlerin aşındırılması kolaylaşmış ve bu çatlakların istikametine uygun olarak yamaçların eğimi artmıştır. Yarmavadi boyunca, çok fazla belirgin olmasa da karstik şekillerin varlığı dikkati çeker. Bilhassa yamaçlardan kopan iri blokların üzerlerinde oluşan bu karstik şekillerden en yaygını oluklu lapyalardır (Foto-4). Ayrıca, yanına yaklaşılması pek mümkün olmadığından incelemesine imkân bulunamayan birçok mağaranın ağzı uzaktan görülmektedir. Boğaz içerisinde bitki örtüsü çok zengin olmamakla birlikte, rastlanılan başlıca çalı türlerini; karaçalı, boylu ardıç, yabani gül, kuşburnu, böğürtlen, melengiç, karaağaç ve karamuk oluşturur. Ayrıca, ardıçların çok dik yamaçlarda tutunabilmiş oldukları görülür. Vadi tabanında ağaç olarak temsil edilen türleri ise çınar ve söğütler oluşturmaktadır. Yarmavadi ile ilgili önemli morfolojik birimlerden biri de, boğaz girişindeki Asacakkaya tepenin doğu yamaçları ile çıkışındaki İncesu 130

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) köyü güneyinde oluşan etek düzlükleridir (Foto-5). Bu şekiller, günümüz morfodinamiğinin etkisi altında meydana gelirler. Nitekim, yazın şiddetli sağanaklar sonrası yüzeyi kaplayan sel suları etkin bir denüdasyona sebep olmakta ve çoğu yerde de anakayayı bütünüyle açığa çıkarmış bulunmaktadır. Bununla birlikte, yukarıdan taşınan malzemenin bir kısmının da biriktiği etek yüzeylerinin aşağı kesimlerinde, çok taşlı olmalarına rağmen, tarımsal etkinliklerin yürütülmeye çalışıldığı gözlemlenir. Foto-4 Boğaz içerisinde görülen karstik şekillerden en yaygını olan oluklu lapyalar. Sekiler, yarmavadi boyunca dikkati çeken şekil gruplarından bir diğerini oluşturmaktadır. Bunlar, Kuaterner boyunca gerek iklim değişmeleri ve gerekse dikey yöndeki tektonik hareketlerle ilgili olarak, akarsuyun zaman zaman şiddetlenen derine aşındırmasının bir sonucu olmalıdır. Boğaz içerisinde bu sekileri farklı yükseltilerde takip etmek mümkün olabilmiştir. Ancak sekilerin bir kısmı yamaçlardan aşağıya doğru akan kısa boylu derelerin açtıkları genç vadilerle parçalanmış ve 131

FARUK AYLAR- ASIM ÇOBAN bu vadilerin aralarındaki sırtlar üzerinde kıran veya omuz düzlükleri şeklinde kalmışlardır (Foto-6). İlk oluşumlarında bile, vadi içerisine doğru eğimli olan bu sekilerin, alüvyal dolgularının olmaması, zaman içinde akarsuyun vadinin bir yamacını daha çok aşındırması veya dikey yöndeki tektonik hareketlere bağlı olarak vadinin her iki yamacında da aynı yükseklikte takip edilememelerine sebep olmuştur. Ayrıca, 110-200 m ler arasında çeşitli seviyelerdeki sekiler vadinin farklı kesimlerinde dikkati çeker. Ancak, farklı seviyelerdeki bu sekilerin aynı sekiye mi yoksa farklı sekilere mi ait olduklarını ayırmak şimdilik mümkün olmamıştır. Foto -4 İncesu Yarmavadisi nin çıkışında görülen etek düzlüğü. Güneye bakış. Jeomorfolojik Gelişim İnceleme alanının asıl şekillenmesinin, Orta Miyosen deki kıta kıta çarpışması olayı yani Anadolu nun Neotektonik döneme girmesi, bununla bağlantılı olarak Kuzey Anadolu Fay Hattı nın oluşmaya başlaması (Ardos, 1979; Erol, 1983; Şaroğlu ve Diğ.., 1987; Aktimur ve Diğ.., 1989) ile paralel şekilde düşünülmektedir. Miyosen sonlarına doğru Kuzey Anadolu Fay Hattı boyunca Taşova-Erbaa depresyonunun 132

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) çökmesi ve buna bağlı olarak kuzeydeki kesimin daha fazla çökmesi sonucu sahanın genel eğiminin de kuzeye doğru değiştiği anlaşılmaktadır (Zeybek-1998:76). Böylelikle, bu zamana kadar, Amasya çevresindeki Miyosen gölüne sularını boşaltan Çekerek Irmağı ve Tokat Irmağı, Amasya güneyinde birleşerek yeni eğim şartlarına uygun olarak, sularını Taşova-Erbaa depresyonuna boşaltmaya başlamışlardır. Yani, yeni tektonik hareketlerle oluşan, yeni eğim şartlarına bağlı olarak bugünkü akarsu şebekesi ana hatlarıyla Pliyosen de kurulmuş olmalıdır (Zeybek- 1998:76). Böylece, saha bütünüyle kara durumuna geçmiş ve yeni şartlara göre kurulan Çekerek Irmağı, bu az eğimli yüzey üzerinde menderesler çizerek kuzeye doğru akmaya başlamıştır. Foto-5 Boğaz içerisindeki farklı seviyelerde sekiler oluşmuştur. Çok düzenli takip edilemeyen busekilerden birçoğu parçalanmış durumdadır. Fotoğrafta yaklaşık 180 m yükseklikte takip edilebilen seki görülmektedir. Kuzeydoğuya bakış. Çekerek Irmağı nın ana hatlarıyla kurulduğu Pliyosen de, Taşova-Erbaa bölgesinde, yani Kuzey Anadolu Fay Hattı nın kuzey kuşağında hala geniş bir Pliyosen gölü bulunmakta (Atalay-1987:27) ve bu gölün seviyesi inceleme alanı için, taban seviyesi rolü oynamakta idi. Pliyosen sonu-pleistosen başlarında Taşova-Erbaa depresyonunun 133

FARUK AYLAR- ASIM ÇOBAN denizle bağlantısının kurulduğu düşünülmektedir (Zeybek-1998:77). Böylece yeni taban seviyesine göre Çekerek Irmağı hızla yatağını derinleştirmeye başlamıştır. Bu sırada, Çekerek Irmağı yatağı boyunca Neojen arazilerine boşaltmış ve temeli oluşturan daha yaşlı araziler üzerine saplanmıştır. Bu şekilde yatağı boyunca boğaz şekilli vadiler oluşmuştur. İncesu-Kazankaya köyleri arasında ve Zile-Çekerek ilçeleri arasındaki sahalarda Çekerek Irmağı nın Neojen ait yumuşak dolguları kolaylıkla aşındırdıktan sonra, altındaki, Jura-Kretase kalkerlerine gömülmüştür. Bu oluşum tarzı ile İncesu Boğazı nın bir epijenez (sürempoze) yarmavadi olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, yarmavadinin açılmış olduğu sahanın, akarsu şebekesinin kuruluşundan sonra Kazankaya köyü kuzeyindeki kırık hattı boyunca zaman zaman yükseldiği ve buna bağlı olarak yatağına saplanan akarsuyun, boğaza antesedant bir özellikte kazandırmış olduğu dikkati çeker. Yine, yarmavadinin orta ve çıkış kısmında kalkerler 350-400 m yi aşan dik bir yamaçla birden azami yüksekliklerine ulaşmaktadırlar (Foto-7). Foto -6 Boğazın orta kısmında kuzeydoğugüneybatı istikametinde uzanan bu dikliğin bir fay yüzeyine karşılık geldiği görülmektedir. 134

İNCESU YARMAVADİSİ (ÇORUM-ORTAKÖY) Kuzeydoğu-güneybatı istikametinde uzanan bu dikliğin bir fay yüzeyine karşılık geldiği görülmektedir. Kalkerlerin tabakalı görüldüğü bu kesimlerde, tabaka başlarının bu diklikler ile kesilmiş olması, yamacın normal gelişme ile meydana geldiğine dair herhangi bir delilin bulunmaması ve uzanışın adeta bir cetvel çizgisi gibi düzgün olması bu dikliğin bir fay yamacı olduğu düşüncesini kanıtlamaktadır. Bu yerel fay hatları boyunca kalkerli yapının daha yeni bir safhada, muhtemelen Kuaterner ortalarında, yerel olarak yükseldiği ve bu yükselmeler sonucunda epijenik gömülmelere antesedans unsurların da eklendiği anlaşılmaktadır. SONUÇ VE ÖNERİLER Bütün bu verilerin ışığında, gerek tektonik ve gerekse klimatik faktörlere bağlı olarak şekillenen İncesu Yarmavadisi nin polijenik bir karakter taşıdığı görülmektedir. Ayrıca, bugünkü topografya yüzeyi üzerinde inkonsekant bir şekilde akmakta olan Çekerek Irmağı nın, Pliyosen örtü arazisi üzerinde konsekant olarak kurulmuş olduğu ve zaman içinde epijenik bir şekilde anakayaya saplandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda, jeomorfolojik özellikleri belirlenmeye çalışılan yarmavadinin taban kısmının pek geniş olmaması ve bazı yerlerde yürümenin dahi imkânsızlaştığı görülür. Bu nedenle yarmavadi içerisinde ulaşım, tarım ve hayvancılık gibi ekonomik faaliyetler yapılamamaktadır. Ancak, vadi içerisinde bazı düzenlemeler yapılarak, turizm amaçlı rafting ve dağcılık (yamaç tırmanışı) gibi sportif faaliyetlerin rahatlıkla yapılabileceği düşünülmektedir. Yine, vadi içerisinde gezi yolları düzenlenerek, Günlük yürüyüş (hiking), Kamplı etkinlik (trekking), Expedition (Doğada uzun süreli genellikle 1 haftalık yatılı olarak yapılan etkinlik), Ferrata (Kayaya sabitlenmiş metal merdivenleri kullanarak tırmanmak), avcılık gibi doğa sporları da rahatlıkla yapılabilir. Ayrıca, vadi yamaçlarının üst kısımlarına kurulacak seyir terasları sayesinde de boğazın eşsiz güzelliği ziyaretçilere izletilebilir. 135

FARUK AYLAR- ASIM ÇOBAN KAYNAKÇA Akkan, E. (1996): Şahinkaya Yarmavadisi. Ankara Üniv. DTCF Yay. Coğrafya Araştırmaları Dergisi sayı 1, Ankara. Aktimur, H. T.- Tekirli, M. E.- Yurdakul, M. E.- Ateş, Ş.- Ürgün, B. M.- Teokan, M. Ş.- Koçer, M.- Turşucu, A.- Genç, S. (1989): Niksar, Erbaa ve Destek Dolayının Jeolojisi. MTA Derleme Rap. No:8894, Ankara. Ardos, M. (1979): Türkiye Jeomorfolojisi nde Neotektonik. İstanbul Üniv. Yay. No:2621, İstanbul. Atalay, İ. (1987): Türkiye Jeomorfolojisine Giriş. Ege Üniv. Edebiyat Fak. Yay. No:9, İzmir. Aylar, F. (2006): Coğrafya Eğitiminde Alan Çalışmalarına Bir Örnek: Budaközü Çayı Havzası nın (Çorum) Fiziki Coğrafyası (Basılmamış Doktora Tezi). Ondokuzmayıs Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun. Erinç, S. (1996): Jeomorfoloji-I. (Genişletilmiş 4. Baskı). Özeğitim Yay. No:12, Konya. Erol, O. (1983): Türkiye nin Genç Tektonik ve Jeomorfolojik Gelişimi. Jeomorfoloji Derg. sayı11, Ankara. Ketin, İ. (1962): 1:500 000 Ölçekli Türkiye Jeoloji Haritası Sinop Paftası ve İzahatnamesi. MTA Yay. Anakara. Koçman, A.- Gümüş, H. (1989): Dereboğaz Deresi Yarmavadisinin Oluşumu ve Cumaovası Çevresinin Morfotektonik Evrimi (İzmir). Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yük. Kur., Coğr. Araş. Derg. C.1, sayı:1, Ankara. Şaroğlu, F.- Emre, Ö.- Boray, A. (1987): Türkiye nin Diri Fayları ve Depremsellikleri. MTA Rapor No:8714, Ankara. Uzun, A. (1990): Masat Çayı Havzası nın Fiziki Coğrafyası (Basılmamış Doktora Tezi). Atatürk Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum. Uzun, A. (1993): Nişantaşı Yarmavadisi. Türk Coğrafya Derg. Sayı:28, İstanbul. Yücel, T. (1954): Deveci Dağları-Kalecik Arasında Kuzey Anadolu Dağlarıyla İç Anadolu İntikal Alanının Jeolojisine Dair Rapor. MTA Derleme Rap. No:2295, Anakara. Zeybek, H. İ. (1998): Amasya Ovası ve Yakın Çevresinin Fiziki Coğrafyası (Basılmamış Doktora Tezi). Ondokuzmayıs Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Samsun. 136