DOĞANIN YOK EDİLİŞİ VE YIĞINLAŞAN OBJELER Ebru Dede Hayatımızı her yönden etkileyen tüketim ortamı, sanat eserlerine de yansımıştır. Doğrudan tüketime odaklanan eserlerin sanatçıları bu ortamın zararlarına değindikleri kadar, eleştirerek ya da aynı nesneleri farklı şekillerde sunarak, bu tüketim nesnelerini ve kendimizi yeniden değerlendirmemizi sağlamaktadırlar. 1960 lardan itibaren dünyanın genelinde görülen tüketim çılgınlığı küresel bir Pazar oluşturmuş ve bu pazar, aynılaşmaya ve kültürleri birbirlerinin içinde eritmeye başlamıştır. Dünyada artık farklı kültürlerin zenginliği yerine Baudrillard ın deyişiyle bir çöp sepeti uygarlığı oluşmaktadır. Satın alma talebi yaratmak için insanların psikolojisini daha fazla mutluluk vaadiyle ve eşitlik söylemiyle etkileyen reklamlar, psikolojik, sosyolojik, ekonomik, ekolojik ve daha pek çok anlamda dünyadaki yaşamı tehlikeye atmaktadır. İlgili alanlarda yapılan araştırmalara göre, ekonomik sistem yeni üretim ve tüketim düzenine henüz uyarlanamamıştır. Tüketim her çağda ve her kültürde bir ihtiyaç olmuş, ancak sanayileşme ile başlayan seri üretimin bugünkü sonucu olarak, kalitesiz ürünlerin yaygınlaşması ve bunların kısa sürede tüketilmesi ya da gereksiz ürünlerin satın alınmasıyla büyük bir savurganlık söz konusudur. Bir diğer sonuç ya da en önemli sonuç da nesneleşen insanın, büyülü cennete ulaşma aldatmacasına kapılarak, sahip olduğu doğal kaynakları da harcamakta olmasıdır. İnsanın yaşama dâhil olma arzusuna ulaşmanın yolu bugün ancak doğanın yok oluşundan geçebilmektedir. Kültürel birikimi ve farkındalığı yüksek olan entel kesim, doğanın yok oluşuna ve tüketim çılgınlığına karşı direnmekle birlikte bu sisteme uyum sağlamaktadır. Kapitalizm, post- Fordist düzen ve ulusötesileşme ile merkezileşen bu sistemin dışında kalmak mümkün değil gibi görünmektedir. Hayatımızı her yönden etkileyen tüketim ortamı, sanat eserlerine de yansımıştır. Doğrudan tüketime odaklanan eserlerin sanatçıları bu ortamın zararlarına değindikleri kadar, eleştirerek ya da aynı nesneleri farklı şekillerde sunarak, bu tüketim nesnelerini ve kendimizi yeniden değerlendirmemizi sağlamaktadırlar. Doğanın Yok Edilişi ve Yığınlaşan Objeler, Ebru Dede, s.1
Temur Köran, Ağaç / Tree Kişisel Resim Sergisi, Evin Sanat Galerisi, Türkiye Sanatçı Temür Köran ın 17 Nisan da Evin Sanat Galerisi nde açılışı yapılan Ağaç / Tree başlıklı kişisel resim sergisinde ağaçların yok ediliş sahneleriyle kendi karanlıklarında yalnızlaşan insanların görünümleri bir arada 20 Mayıs tarihine kadar izleyicilerle buluşuyor. İnsanları bir araya getiren parklar yıkıldıkça ve yerine konan taş binalar insanların arasında duvarlar ördükçe, insanın yalnızlığı derin karanlıklar içinde sonsuzlaşacaktır. İnsan olarak yok ettiklerimizin toplamı kendi yok oluşumuz, savurganlıkla ürettiklerimiz ve yığınlaştırdıklarımız da bizim varoluşumuzdur. Doğanın yok oluşuna hizmet ettikçe, varlığımız bir çöplük olmaya mahkûmdur. Doğanın Yok Edilişi ve Yığınlaşan Objeler, Ebru Dede, s.2
Katarina Barlova, Slovakya, Diploma Projesi sergisi Slovak sanatçı Katarina Barlova, çöplüklerin manzarasında geleceğimiz olan çocukları konumlandırmış. Sahip olduklarıyla garip bir mutluluk duyan çocuklardan arkası dönük olarak giden çıplak ancak yaşamı için en değerli varlığı suyu- bulmuş, uzaktaki sevinçle onu karşılamakta, bize doğru bakan kız çocuğu ise izleyiciye bize bu çöplükleri siz bıraktınız der gibidir. Uçan mavi çöp torbaları ve kızın pembe giysiyi geleceğimizi anlatan bu mutluluk tablosunu tamamlamaktadır. Her konuda birebir kopyalamaya çalıştığımız Batı kültürünün ürünü olan sanayileşme ve tüketim kültürü ülkemizi de bütünüyle sarmış durumdadır. Kökenimizin dayandığı Asya toplumunda doğa her zaman çok önemli olmuştur. Japonya, 1945 yılında iki defa atom bombası yedikten sonra yaşadığı ekolojik zarara ve insan kaybına rağmen kısa sürede toparlamış ve yeşil alanlarını, botanik bahçelerini çoğaltmıştır. Özendiğimiz Batı kültürüne benzeyerek onlardan daha da fazla yalnızlaşmakta, her zaman birlikte hareket eden, topluluk ruhu kuvvetli Japon kültürünü yadırgamaktayız. Atom bombası yemeden bu duyarlılığı gösteren sanatçı her zaman deli kabul edilmiş, Gezi Parkı nın yıkılmasına karşı çıktığında çapulcu olarak nitelendirilmiştir. Sanat bu şekilde kendi içinde bir döngü oldukça, alışveriş çılgınlarına ve ağaçların yıkılmasından rant sağlayacak olanlara ulaşamayacaktır. Doğanın Yok Edilişi ve Yığınlaşan Objeler, Ebru Dede, s.3
Psikolojik açıdan alışveriş çılgınlığının bir delilik olduğuna ikna olmamız, bilimsel açıdan yeşil alanların yok oluşunun kendi yok oluşumuz olduğunun farkına varmamız gerekmektedir. Ortaya çıkan tablo, disiplinler arası ele alınması ve sahip çıkılması gereken bir gelecek tablosudur. Ebru Dede TROPİKAL BÖLGELER: Çoğu tehdit altındaki bitki numunelerinin bulunduğu bölgeler %60: Nesli tükenmekle karşı karşıya %40: Yaşayan bitki numunesi The World Conservation Union (IUCN), 1998'de tehdit altında kalan bitki numunelerini yayınladığı "Kırmızı Liste Doğanın Yok Edilişi ve Yığınlaşan Objeler, Ebru Dede, s.4
Kaynaklar: Baudrillard, J. (2010, b). Tüketim Toplumu Söylenceleri Yapıları. H. Deliceçaylı. ve F. Keskin (Çev.). İstanbul: Ayrıntı (4). Connor S., Postmodernist Kültür, Çağdaş Olanın Kuramlarına Bir Giriş, çev. Doğan Şahiner, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Ekim 2005 (2), 77 Özkan Y.E.& Sıdal S., Kentin Dönüşümü ve Yoksulluk, Eğitim Bilim Toplum Dergisi, Cilt 6, S.24, Güz 2008, 22-49 (http://www.egitimsen.org.tr/ekler/e24d2e2334d5eb55cc37d545d424558_ek.pdf 03.06.2013) Şenalp M. G.& Şenalp Ö., Ulusötesi Kapitalizm, Sermayenin ve Devletin Ulusötesileşmesi ve Türkiye de Ulusötesi Tarihsel Blok Oluşumu, Praksis 19, 191-240 (http://www.praksis.org/wpcontent/uploads/2012/08/19-senalp.pdf 03.06.2013) Doğanın Yok Edilişi ve Yığınlaşan Objeler, Ebru Dede, s.5