AHŞAP YAPı MALZEMELERI
AHŞAP Ahşap en eski yapı malzemesidir. İnsan oğlunun eski çağlardan beri barınma ve korunma amaçlı olarak ahşabı kullandığı bilinmektedir. Günümüzde ormanların çeşitli nedenlerle azalması, yerine yenisinin yetiştirilmemesi veya geç yetişmesi ahşabın kıymetini artırmıştır. Çağımızda ahşap yerine plastik, metal, alüminyum, beton ve çimento gibi malzemelerin kullanılmasına rağmen ahşap, görünüş, izolâsyon ve istenilen şeklin kolayca verilmesinden dolayı yine tercih edilen bir malzemedir. Fakat çatı dışında binalarda ve köprülerde artık taşıyıcı malzeme olarak ahşap kullanılmamaktadır.
AHŞAP ÇEŞİTLERİ Bugün ahşabın atıkları değişik şekil ve isimler altında üretilmektedir. Bu mamuller çeşitli isim altında anılmaktadır. Bunlar; Sunta, Kontrplâk, Heraklit, Kontra Tabla Vb. Malzemelerdir. Ahşabın kesilerek standart boyutlara getirilmiş haline ise, kereste denir.
AHŞAP Ahşabın yaş ve canlı olanına ağaç denir. Ağaçlarda selüloz, lignin, ve hemiselüloz gibi kimyasal maddeler bulunmaktadır. Bunların dışında reçine, kül bileşikleri albümin, mum ve bazı boyalı maddeler de sayılabilir.
AĞAÇLARDA MEVCUT KIMYASAL MADDELER 1-Selüloz: Beyaz, güneşte renk değişikliği olmayan ağaca eğilme kabiliyeti veren bir maddedir. Ağaç içerisinde ağırlık olarak oranı, kuru ağaç ağırlığının % 50-60 kadardır. 2-Lignin: Lignin, ağaca gevrek yapı kazandıran bir maddedir. Otsu bitkilerden farklılığını kazandıran sertliği verir. Ağacın dik durmasını sağlar. Basınca karşı dayanımı arttırır. Ağacın yapısındaki lignin miktarı %14-23 oranındadır. 3-Hemiselüloz: Hemiselülozlar polisakkaritlerdendir. Hidrolize oldukları zaman şekere dönüşürler. Ağaç içerisindeki miktarı %15-25 oranındadır. Hemiselülozlar genel olarak küldemir, silisyum, magnezyum, kalsiyum, sodyum, potasyumdan meydana gelir. Bunların dışında bazı ağaç türlerine göre şu maddelerde bulunur: Reçine, albumin, nişasta, şeker, tekstirinye, silikat asidi vb. gibi.
ENINE KESILEN AĞACıN KıSıMLARı 1. Kabuk: Ağaç gövdesini dış etkilerden koruyan, en dışta ince bir zar, ortada mantar, altta kitabe tabakasından oluşan kısımdır. 2. Doğurucu Tabaka-Kambiyum : Kabuk ile dış odun arasındaki sulu ve kaygan tabaka olup her yıl ilkbahar ve sonbaharda iki defa halkalar oluşturarak ağacın kalınlaşmasını ve büyümesini sağlayan kısımdır. 3. Odun: Özün etrafında ağaç kalınlığının yarısı çapında koyu, iç odun diye adlandırılan ve iç odunun etrafında kabuk dibine kadar olan ve dış odun diye adlandırılan iki kısımdan oluşmuştur. 4. Öz: Ağacın fidan halindeki gövdesi olup, zamanla çürür. 5. Öz Işınları: Özden kabuğa doğru uzanan ince ve parlak çizgilerdir. Ağacın dayanıklılığını azaltır. Çok fazla bulunması ağacın yaşlılığını gösterir ve ağaç kurutulurken buralardan çatlar. 6. Yaş Halkaları: Kesit kenarlarına paralel daireler olup; açık, geniş ve yumuşak olanlara ilkbahar halkaları; koyu renkli, sert ve ince olanlara ise, sonbahar halkaları denir. Halkaların sayılmasıyla ağacın yaşı hesaplanabilir.
AĞACıN KıSıMLARı
AHŞAP SU İLIŞKISI Bir ağaç 105 5 oc de fırınlanırsa bünyedeki su tamamen gider, geriye ağaç kitlesi ve hava kalır. Bu haline tam kuru ağaç denir. Ağaç tamamen su içinde uzun süre bekletilirse, bünyedeki hava çıkar, yerini su işgal eder. Bu haline tam yaş ağaç denir. Ağaçlar hücrelerden oluşmuştur. Ağaç içerisinde bulunan öz suyunda çeşitli tuzlar vardır. Bu tuzlar ağaç bünyesine su çeker. Ağaç hücre zarları miseller vasıtasıyla bu suyu tutarlar. Misellerin birbirini çekme kuvveti ile suyun çekme kuvveti birbirini dengeleyinceye kadar havadaki rutubeti bünyesine alırlar. Bu işlem sonunda boşluklar tamamen suya doygun hale gelir. Buna lif doygunluğu denir.
AHŞAP SU İLIŞKISI Yaş ağaç açık havada bırakılırsa havadaki rutubet oranına kadar ağaç su kaybederek kuru ağaç, açık havada bırakılırsa havadaki rutubeti bünyesine alır. Bu işlem rutubet dengesi sağlanıncaya kadar devam eder. Ağacın bu haline hava kurusu denir. Ağaçlar fırınlandıktan sonra bünyelerine havadan şekil değiştirecek kadar rutubet almaz. Eğer alırsa su ile direkt teması var demektir. Genel olarak ahşap doğrama ve mobilya yapımında fırınlanmış ağaç kullanılması bundan dolayı çok önemlidir.
AHŞAP SU İLIŞKISI Ahşaplar rutubet oranlarına göre bulundurdukları su miktarları şu şekildedir : Tam kuru rutubet oranı %0 dır. Hava kurusu %5-20 Lif doygunluğu %30-33 Taze ağaç %80-100 Tam yaş %150-250 Ağaçlarda göbek odunu yalancı oduna göre daha az su bulundururlar.
YAPRAK DURUMUNA GÖRE AĞAÇ TÜRLERI 1. Geniş Yapraklı Ağaçlar 2. İğne Yapraklı Ağaçlar
ENIŞ YAPRAKLı AĞAÇLAR VE KULLANıM ALANLARı Meşe: Ak, kara, tüylü, mantar ve kızıl meşe gibi çeşitleri vardır. Parke, kiriş, döşeme, kapı, pencere, duvar kaplaması, mobilya, kazma ve kürek sapı yapımı gibi yerlerde kullanılırlar. Akçaağaç: Mobilyacılık, parke, alet kolları, rende gövdesi, takım sapları, oymacılık ve tornacılıkta kullanılırlar. Dışbudak: Araba, fıçı yapımı, doğrama, kaplama ve merdiven küpeştesi yapımında kullanılırlar. Ceviz: Mobilyacılık, merdiven kaplaması, parke, lambri ve model yapımında kullanılıp, yapıcılıkta fazla kullanılmazlar. Ihlamur: Resim aletleri, oymacılık, tornacılık, heykelcilik, modelcilikte kullanılıp, yapıcılıkta fazla kullanılmazlar. Kızılağaç: Su inşaatlarında, geçici işlerde ve meyve sandığı yapımında kullanılırlar.
Gürgen: Mobilyacılık, doğramacılık, makine parçaları, torna ve marangoz tezgahları, işkence, takım sapı, rende gövdesi yapımında ayrıca fırınlanarak parke üretiminde kullanılırlar. Kavak: Resim masaları, plançete, bavul, sandık, kağıt ham maddesi ve tavan kaplaması olarak kullanılırlar. Karaağaç: Mobilyacılık, doğramacılık, lambri, parke ve merdiven kaplaması olarak kullanılırlar Kayın: Mobilyacılık, merdiven basamağı ve parke yapımında kullanılırlar. Diğerleri: Diğer ağaçlar huş, kiraz, armut, dut, elma, kestane, akasya, erik, zeytin, fındık, limon, şimşir vb. gibi ağaçlardır. Pek çoğu meyve ağacıdır. Kereste elde edilmek amacıyla yetiştirilmezler. Üretim elde edildiği sürece, yaşlanmadan kesilmezler. Meyve üretiminde mümkün olduğunca fazla verim elde etmek amacıyla çok geniş bir şekilde dallanıp budaklanmasına çalışıldığı için yapı alanında fazlaca kullanılmazlar.
İĞNE YAPRAKLı AĞAÇLAR VE KULLANıM ALANLARı Sarı (Adi) Çam: Mobilyacılık ve her türlü yapı işlerinde kullanılırlar. Kara Çam: Ambalaj sandığı yapımı ve yapının kaba işlerinde kullanılırlar. Kızıl Çam: Ambalaj sandığı yapımında kullanılırlar. Fıstık Çamı: Devamlı su içinde, devamlı kuru yerlerde ve özellikle yetiştiği yerlerde kullanılırlar. Beyaz (Köknar) Çam: Direk, kiriş yapımı ve kalıp işlerinde kullanılırlar. Ladin: Her türlü yapı işleri, doğrama, merdiven, döşeme, lambri, mobilya ve müzik aletleriyle kontraplak yapımında kullanılırlar. Selvi: Her türlü doğrama yapımında kullanılırlar.
LIF DURUMUNA GÖRE AĞAÇ TÜRLERI İnce lifli ağaçlar: Akçaağaç, söğüt, v.b; Kalın lifli ağaçlar: Dışbudak, karaağaç, meşe v.b; Uzun lifli ağaçlar: Karaağaç, yabanî çam ve diğer çam türleri; Kısa lifli ağaçlar: Akçaağaç, beyaz kayın v.b; Eğri lifli ağaçlar: Ceviz vb. ağaçlar şeklinde gruplandırılabilirler.
YAPıCıLıKTA KULLANıLAN AĞAÇ TÜRLERI Sert Ağaçlar : Meşe, gürgen, kestane, kayın, akçaağaç, karaağaç, dışbudak vb. Beyaz Ağaçlar : Kavak, ıhlamur, köknar, çınar vb. Sakızlı ( Çıralı ) Ağaçlar : Bütün çam türleri. İnce Dokulu ve Kıymetli Ağaçlar : Ceviz, armut, şimşir, maun, abanoz vb. ağaçlar diye gruplandırılabilirler.
AĞAÇ ZARARLıLARı A- Hayvanlar: Kıl keçileri, geyik, karaca, sincap, orman fareleri, ağaç kakanlar, kunduzlar, ağaç kurtları vb. B- Böcekler: Çam, çalgıcı böcekler, çürük çam, meşe, ev kurtları, ağaç arıları, ağaç karıncaları, ağaç delen kelebekler, termitler vb. C- Mantar Hastalıkları: Delikli çürük, ardaklanma, morarma, kızıl, yeşil ak ve boğum çürükler ile ev ve bodrum mantar hastalıkları vb. D- Yangın.
AĞACıN KESILMESI Ağaçlar sonbaharda veya kışın içinde besin suyunun en az olduğu zaman kesilir. Dalları budanıp, soyularak tomruk haline getirilir.
AHŞAP BOZULMALARı Renk değişimi: Çoğulukla mantar etkisiyle meydana gelen renk değişimidir. Reçinelerde yaş halkalarında mavileşme, kayınlarda sarı lekelerin oluşması olarak göze çarparlar. Aynı zamanda bu lekeli yerlerde yumuşama söz konusudur. Çürüme:Genellikle çürümeler mantar etkisiyle ortaya çıkar. Çürüme olan yerler yumuşar, tozlaşır ve zamanla kovuk haline dönüşür. Bu çürümeler genellikle rutubetli ışıksız ve hava akımının olmadığı yerlerde depolanan ahşaplarda rastlanır. Bu ortamlar mantarlaşmayı kolaylaştırır. Ahşabın mekanik ve fiziksel özelliklerini olumsuz yönde etkiler. Böcekler; Ahşabın diğer bir düşmanı da odunu yiyerek beslenen bazı böceklerdir.bu böceklerin faaliyeti ile ahşabın içinde birtakım boşluk ve kanalcıklar şeklinde böcek ve kurt yenikleri oluşur. Kesitin azalması nedeni ile dayanım düşüklüğüne sebep olan bu gibi yeyintiler de ahşap için kusur sayılır. Ahşap bu zararlılardan civabiklorür, kreozot bakır sülfat, çinko klorür,krom,arsenik, bor veya flor tuzları yada bezir yağı ile korunmalıdır.
AĞACıN KURUTULMASı % 80 kadar olan su miktarının % 10-12 arası değere kadar indirilmesine ağacın kurutulması denir. Kurutma iki metotla yapılır. 1. Tabii Kurutma 2. Sunii Kurutma
TABII KURUTMA Tabi kurutma iki halde yapılır. 1. Tabii hava şartlarında üstü kapalı alanlarda kurutma, 2. Vantilatörle kurutma. Tabii kurutmanın sakıncaları : Kurutma süresi uzundur, İstenilen rutubet derecesine kadar kurutulamaz, Kurutmanın uzun süre böcekler zarar verir, almasından dolayı mantar ve Kurutmanın uzun süre almasından dolayı sermaye bağlı kalır ve ticari açıdan ekonomik olmaz. Tabii kurutmanın yararları Büyük bir tesise ihtiyaç göstermez, Ağaç tabii rengini muhafaza eder, Kullanım alanında rutubet alış-verişi yapmamasından dolayı eşyada veya elemanda deformasyon olmaz.
SUNI KURUTMA Suni kurutma kereste istifi çevresinden sıcak hava dolaştırılmasıyla kereste bünyesindeki suyun sıcak hava yardımıyla uzaklaştırılması işlemidir. Bu işlem değişik metotlarla yapılır. Suni kurutma metotları şunlardır Kurutma odasında kurutma, Kurutma kanalında kurutma, Yüksek frekansla kurutma, Mor ötesi ışınlarla ( radyasyon ) kurutma, Vakumla kurutma, Kimyasal kurutma, Çözücü buharla kurutma.
SUNI KURUTMANıN FAYDALARı Kurutma süresi tabii kurutmaya göre çok kısadır. Bundan dolayı herhangi bir mantar ve böcek keresteye zarar veremez, Sermaye bağlı kalmaz, Kereste istenilen rutubet derecesine kadar kurutulur, Daha kuru kereste elde edilir.
SUNI KURUTMANıN MAHSURLARı Ayrı bir tesis gerektirir, Kerestede renk değişikliği olabilir, Kullanıldığı yerde ortam nemine yakın rutubet alır. Buda eşyanın ve elemanın rahat çalışmasını engeller.
AĞACıN BUHARLANMASı Günlük yaşantıda fırınlanmış veya fırınlanmamış kereste ifadesi kerestenin (ağacın) buharlanıp buharlanmadığının karşılığıdır. Bunun kanatmayla ilgisi yoktur. Buharlanma 35 m3 hacmindeki bir odada yapılır. Bu odaya 4 atm. basıncında 100 o C de buhar verilerek içindeki kerestenin kullanım alanlarında doğal renginden biraz daha koyu renk alması ve rutubetten daha az etkilenmesi için yapılır. Ayrıca kerestenin işlenmesi daha kolay olur.
AĞACıN EMPRENYE EDILMESI Emprenye ; sıvı, katı ve gaz halindeki bulunan maddeleri ahşabın bünyesinden geçirilmesi işlemine denir ( T.S. 343 ). Emprenye Metotları 1- Fırça ile sürme veya püskürtme metodu, 2- Kısa süreli ( 3-4 dak. ) daldırma, 3- Daldırma ( 0,5-3 saate kadar ), 4- Uzun süreli daldırma, 5- Kazanda basınçla emdirme.
AHŞABıN (TOMRUĞUN) BIÇILMESI Yuvarlak kesitli ahşabın birleşmesi ve gereğinden fazla kesitli kereste kullanılmasından dolayı ekonomik ve kullanım yönünden uygun değildir. Bu nedenlerden dolayı yuvarlak ahşapları dikdörtgen veya kare kesitli hale sokmak daha uygundur. Tomruğu biçerken hem en fazla kereste almayı, hem de elde edilecek kerestenin özelliklerine göre nerelerde kullanılacağını hesaba katmak gerekir. Tomruklar, katraklar ve şerit testerelerle biçilir. Ayrıca yer alma, baş alma, ve boylara ayırma için çeşitli testereler kullanılır.
BELLI BAŞLı BIÇME ŞEKILLERI a) Basit biçme: Tomruğu olduğu gibi katrağa vererek tamamiyle biçmedir. b) Prizmatik biçme: Tomruğun iki tarafında iki kalın kapak alınarak, çevrildikten sonra katrağa vermedir. c) Çeyrek biçme (ayna biçmesi): Tomruğun önce dört parçaya ayırıp bunları merkezi olarak biçmedir. d) Diyagram biçmeleri: Değerli ağaç tomrukları en iyi desen elde edilecek şekilde çeşitli doğrultularda çevrilerek ustalıkla biçilir. İhtiyaca göre kereste hazırlanırken en ekonomik olanı tercih edilmeli, fazla zayiattan kaçınılmalıdır.
AHŞABıN FAYDALARı Hafif olup küçük kesitlerle yapımı mümkündür, Montajı kolay ve çabuktur. Beton ve betonarmedeki gibi donatının döşenmesi ve kalıbın yapılması beklenmediğinden kullanım daha süratle gerçekleşir. Şantiyeye taşınması kolaydır, İşçiliği kolay imalatı hızlı olur, Montajdan sonra tam yükle yüklenmesi mahsurlu değildir, Yerinden söküldükten sonra az bir zayiatla tekrar kullanılabilir, Şekil vermek kolay olup, sıcak malzemedir ve buda tercihini artırır, Asit, baz, tuz ve dumanlı gazlara karşı çok dayanıklıdır.
AHŞABıN SAKıNCALARı Sıcakta çeker, rutubette şişer. Bu durumda çatlaklar meydana gelir, Homojen bir malzeme değildir, mukavemeti lif doğrultularına göre değişir. Rutubete maruz kalması mantarların çoğalmasını sağlar, Yanıcıdır ve yanan artığının kullanımı mümkün değildir, Dayanımı düşüktür. Boyama ve cila gibi sürekli bakım gerektirir, Küçük yapı yapılmasını gerektirir. Emniyet gerilmesi küçük olduğundan büyük açıklıklarda kullanılmaları mümkün değildir.
KERESTENIN KUSURLARı Budaklar: Ağaç gövdesinden dışarıya doğru büyüyen dalların en kesitleridir. Parçanın lifleri budak etrafından geçerek dönükleştiği için bir kesiklik meydana gelir. Eğik lifler ( Burukluk ): Ağacın eksenine paralel olmayan liflerdir. Büyüme şekli veya kesim metodundan kaynaklanır. Yarıklar: Büyüme sırasındaki zararlar veya çeşitli doğrultudaki rötrelerin eşit olmamasından doğan çatlaklardır. Peşlenme: Eşit olmayan hacim değişmeleri ve farklı su miktarından (su miktarı değişikliklerinden) doğar. Reçine keseleri: Ağaç yaşken meydana gelen yaralar ve böceklerin meydana getirdiği delikleri kapatmak için reçine üreterek bu delik ve yaralı kısımlarda reçine keselerinin oluşmasına neden olur. Yıllık halka kalınlığı: İğne yapraklı ağaçlarda yıllık halka kalınlığının mekanik dayanımları azaltır. Sulama (Yalpaklık): Ahşabın dikdörtgen veya kare kesitli hale getirildikten sonra kesit üzerinde kalan kabuk veya çalağın düşmesidir. Çarpılmalar: Kurutma ve istifleme hatalarından doğan bir kusur olup parça yüzeylerinin düzlemlilikten uzaklaşmıştır. Çarpılma çeşitleri: a- Oluklaşma, b Eğilme, c Burulma, d - Kılıcına eğilme veya bunların bileşiğidir.
AHŞAP İMALAT KUSURLARı Biçme sırasında meydana gelen kusurlardır. Çap kaçıklığı : Kalınlıkta meydana gelen eşitsizlikle yani fazlalık veya eksikliklerdir. En kaçıklığı : Bir veya iki yanın eksenden kaçmasıdır. Sakal : Parça yanlarının çok pürüzlü olması. Ondüle : Parça yüzeyinin dalgalı biçilmesi. Testere yanığı : Kör testere ile hızlı şekilde kesmeye çalışma esnasında meydana gelen yanmadır.
KERESTENIN KORUNMASı 1. Kerestenin Besinli Suyunun Giderilmesi Fırınlarda veya açık havada kurutmak, Besin suyunun kısmen de olsa çıkmasını sağlamak için temiz suya sokularak bekletmek, Ahşapların kazanlara konulup, buhar gönderilerek buharlanması. 2. Kereste Yüzeyinin Koruyucu Maddelerle Kaplanması Yüzeyinin hafifçe yakılarak kömürleştirilmesi, Eritilmiş zift, asfalt, maden v.b. maddeler sürülerek kaplanması, Kurutulduktan sonra bezir, neft, vernik ve boya sürülmesi. 3. İçerisine Koruyucu Madde Şırınga Edilmesi Ağaç gövdesine açılan yarıklara çanaklar ile akıtılarak, Kesik ağaç başlarından basınç ile sokularak yapılır. 4. Diğer Metotlar Ağaç eriyiğe daldırılarak, daldırma usulü ile, Basınçla ağaca eriyik içirilerek, tam daldırma usulü ile, Basınçla önce hava sonra eriyik içirilerek, basınçlı hava usulü ile korunabilir.
YAPı KERESTESININ KORUNMASı Ahşap açıkta kalınca üzeri esmerleşir. Havanın rutubeti de ahşabı çürütür. Bu etkilerden korunması ve güzel görünmesi için boyanır. Ahşap önce kurutulmalı zımpara ve perdah edilmeli, macun ile delikler tıkanıp tekrar perdah yapılmalı 1. kat bezir ile gözenekler doldurulup ilk kat astar ve iki kat yağlı boya ile sülyenlenmelidir. Tabiî görünüşünün bozulmaması gerekiyor ise, dış tesirlerin etkisindeki yerlerde vernik, iç kısımlarda cila kullanılmalıdır.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KULLANıLAN KERESTELER (TS 51) Keresteler yapıda kullanılacakları yere ve ağacın cinsine göre çeşitli boyutlarda ve özel isimler altında piyasaya sürülür. Çam ile kayın kerestelerinin bazı standart boyutları vardır. Diğer ağaçların keresteleri gövdenin durumuna göre değişik boyutlarda olabilir. Piyasada bulunan kerestelerin ölçü ve isimleri aşağıya çıkartılmıştır. Kerestenin boyları ise 3-4,5 m. arasında değişir, bunlara normal boy denir. Normal boy keresteleri her yerde bulmak mümkündür. 3m. den küçük, 5 m. den büyük boylara normal boy denmez ve bunları her yerde bulmak mümkün değildir.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KULLANıLAN KERESTELER (TS 51) 1. Kapak tahtası : Tomrukların biçilmesi esnasında artan, bir yüzü kavisli dış ağaç kısmıdır. Ucuz temin edilebilmeleri dolayısıyla tahta perdelerde, geçici şantiye barakalarında, döşeme arası dolgularında kullanılır. 2. Çıta : Kalınlığı,1,5-3 cm, genişliği 2-5 cm. ve uzunluğu 0,5-4 m. dir. Kalıp klapalarında, bağdadi sıva yapımında, kagir kısımların ek yerlerini örtmede, çatılarda kiremit altı çıtası vb.. yerlerde kullanılır. 3. Kadron: Kare kesitli kerestelerdir. Kesitleri 4x4 ile 12x12, uzunlukları ise 3-5m. arasındadır. Genellikle kalıplarda dikme olarak, beton üzerine ahşap döşemede yastık olarak, çatılarda aşık, toprak iksalarında destekleyici dikme olarak kullanılır.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KULLANıLAN KERESTELER (TS 51) 4. Lata: Dikdörtgen kesitli kerestelerdir. Kalınlığı 2.5 x 6cm. genişliği 8x12 cm. uzunlukları ise 2,5-4 m. arasındadır. Genellikle çatıda mertek ve, tavan kirişi, betonarme kalıplarda ızgara kirişi olarak kullanılır. 5. Direk : Yuvarlak ve kare kesitli kerestelerdir. Kalınlık ve genişlik 12x12 cm. ve daha büyük, uzunluğu 3-5 m.dir. Çatılarda dikme, toprak iksalarında dayanak olarak kullanılır. 6. Kiriş : Dikdörtgen kesitli kerestelerdir. Kalınlıkları 8-28 cm. yüksekliği 10-30 cm. ve uzunluğu 2,5-4 m. dir. Ağır döşeme kirişi olarak, kemer, köprü kalıplarında ve tahkimat işlerinde kullanılır.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KULLANıLAN KERESTELER (TS 51) 7. Tahta : Kalınlığı 1-3.5 cm, genişliği 15-32 cm, uzunluğu 3-6 m. dir. Çatılarda kiremit altında, kalıplarda, tavan, döşeme ve duvar kaplamalarında, kapı ve pencere doğramalarında, iskelelerde, köprü döşemelerinde ve toprak iksalarında kullanılırlar. 8. Kalas : 40-100 mm. kalınlığında, 15 40 cm. genişliğinde, 50 şer cm. artarak 3-6 m. uzunluğunda olurlar. Doğrama, iskele, iksa ve köprü döşemelerinde kullanılırlar. 9. Azman : 20-30 cm. kalınlığında, 20-30 cm. genişliğinde, 50 şer cm. artarak 2,5-4 m. uzunlukta olurlar. Çatı, iksa, köprü ve tahkimatlarda kullanılırlar.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KULLANıLAN KERESTELER (TS 51) 10. Döşemelik : 22-26 mm. kalınlığında, 8-15 cm. genişliğinde,50 şer cm. artarak 3-4 m. uzunluğunda olurlar. Kaplama ve döşemelerde kullanılırlar. 11. Yuvarlak sanayi odunu : Kabuksuz orta çapı 5-8 cm, boyu 50-140 cm arasında değişen yuvarlak odundur. 12. Sırık : Kabuklu orta çapı 4-7 cm boyu yaklaşık olarak 200 cm olan yuvarlak ağaçlardır. 13. Çubuk : Kabuklu orta çapı 4 cm den az, boyu 100 cm veya daha fazla olan yuvarlak ağaçtır. 14. Kereste : Yuvarlak tomruklardan testere ile biçilerek elde edilen parçalara kereste denir. 15. Parça : Standart boyutlardaki kerestelerden bir tanesidir.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KULLANıLAN KERESTELER (TS 51) 16. Yanları alınmış bir kereste : Tomruk ve yuvarlak ağaçların yanları alınarak dikdörtgen veya kare kesitli hale getirilmiş kerestedir. Yan yüzler birine dik ve paraleldir. 17. Bul : Bir tomruktan biçilen, iki yanı da alınmadan ve tomruk içerisindeki sırası bozulmadan blok halinde istif edilmiş parçalardır. 18. Yüz : Parçanın uzun ekseni doğrultusundaki geniş iki yüzeyidir. Kare kesitli parçaların uzun eksen doğrultusundaki yüzeylerin dördüde yüz sayılır. Tomruğun özünden en uzak yüzeye dış yüzey en yakın yüzeye de iç yüzey denir. 19. Yan (Cumba) : Uzun eksen doğrultusundaki iki dar yüzeye denir. 20. Baş : Ağacın en kesit yüzeyidir. 21. Boy : İki baş arasındaki en uzak mesafedir. 22. Genişlik : Yanlar arasındaki en uzak mesafeye denir. 23. Kalınlık : İki yüz arasındaki uzaklıktır
YAPı KERESTESINDE ARANıLAN ÖZELLIKLER Hangi cins olursa olsun yeni olmalıdır, İnce dokulu ve sert olmalıdır, Çatlak, yırtık, kurt yenikli ve çürük olmamalıdır, Elyaf yönünde biçilmiş olmalıdır, Kadron, kiriş ve kalasların 1m. boyunda ikiden fazla, döşeme tahtalarının 1m2 sinde üçten fazla budak bulunmamalıdır, Budak çapları 3 cm. yi geçmemeli ve budaklar kenarda olmamalıdır, İşlenmesi kolay olmalıdır, Kullanıldığı yerdeki tesirlere dayanabilmelidir.
AHŞABıN KALITE YÖNÜNDEN SıNıFLANDıRıLMASı Bir yapı elemanına gelen kuvvetlere göre, bu elemanda kullanılacak kerestede lif, budak ve imalat hususları göz önünde tutularak bir kalite aranır. Bu bakımdan ahşap, kalitesine göre: I. sınıf, II. sınıf ve III sınıf olmak üzere üç sınıfa ayrılır. Taşıyıcı iskelet malzemesi olarak kullanılabilecek ahşap, emniyet gerilmesi ve kalitesine göre 3 sınıfa ayrılmıştır. I. sınıf ahşap yüksek mukavemetli, II. sınıf ahşap normal mukavemetli, III. sınıf ahşap ise, zayıf mukavemetli ahşaptır.
AHŞABıN BÜNYE KUSURLARı I. sınıf kerestede ; Kırmızı veya beyaz çürükler, kahverengi şeritler, ayrık halkalar, halka yıldırım ve don çatlakları, kurt ve haşere yeniği, oluklar veya delikler bulunmamalıdır. Ancak ahşap kuruda kullanılacaksa mavilik ve kırmızı sert şeritler bulunabilir. II. ve III. sınıf kerestelerde ; Kahverengi şeritler halkavari kabuklanmalar bulunmayacaktır. Aşırı uzunlukta olmamak şartıyla yıldırım ve don çatlakları bulunabilir. Kuru yerde kullanılacak kuru ahşapta (nem oranı % 20 den az) bu sınıflar için müsaade edilen en büyük budak çapından büyük olmamak şartıyla kırmızı veya beyaz çürükler ve satıhta kurt ve haşere delikleri bulunabilir. Tekil haşere oyuklarına müsaade vardır.
AHŞAP YAPı ÖRNEKLERI