ÖN SÖZ. Kitap ile ilgili öneri ve görüşleriniz için bilgi@datayayinlari.com adresimize mail gönderebilirsiniz.



Benzer belgeler
Tüm Kamu Personeli İçin GYS. Görevde Yükselme Sınavlarına Hazırlık El Kitabı. Konu Anlatımı + Soru Bankası

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir.

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

DERS ÖĞRETMENİ : SAFİNAS UĞURLU ŞENOL BIYIK

Sosyal Düzen Kuralları

2015 YILI 25. DÖNEM MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar.

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

TEMEL HUKUK. Sosyal Düzen Kuralları

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.


T.C. UŞAK VALİLİĞİ 2015 YILI GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAV İLANI

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Sayısı : 2 Yayımlandığı Resmî Gazetenin Tarihi - Sayısı : 10/7/

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

Katılımcılar Nüfusu 25bin ve Üstü Belediyelerin İlgili Personeli İnsan Kaynakları Yönetimi Açılış

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

2014 YILI MAHALLİ İDARELER SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

CÜMLENİN ÖĞELERİ. Özne Yüklem Tümleç Nesne

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176

Tüm Kamu Personeli İçin

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ... iii GİRİŞ...1 ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI VE YÖNETİMİ...9

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

İ Ç İ N D E K İ L E R

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

2015 YILI GÖREVDE YÜKSELME VE UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVINDA TAŞRA TEŞKİLATI İÇİN İLAN EDİLEN UNVANLARA İLİŞKİN DERS KONU BAŞLIKLARI

Belediyelerde Özel Kalem Müdürü Atamaları

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

Sivil Savunma Uzmanı. Sıra No

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.

1.KÖK 2.EK 3.GÖVDE. Facebook Grubu TIKLA.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

ANLATIM BOZUKLUKLARI

1: İNSAN VE TOPLUM...

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

CÜMLENİN ÖGELERİ. YÜKLEM Cümlede anlatılan iş, olay, duygu, düşünce ya da yargıyı içeren temel öğeye yüklem denir.

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUN NAU İLE İLGİLİ SORULAR

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

son 6 ayda 03 Aralık 2017 Pazar günü saat 14:00 de

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI. Madde Sayfa BAŞLANGIÇ...17 BİRİNCİ KISIM. Genel Esaslar. I. Devletin şekli

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

08/03/2015 ÖDSGM SINAV(Ankara da, Pazar saat: da tek oturum halinde)

KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ MÜSTEŞARLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN

ARELSEM ve BİLİM İSTANBUL İŞBİRLİĞİ İLE

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

e.mevzuat Mevzuat Bilgi Sistemi

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.

Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8

BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, HUKUKİ DAYANAK, TANIMLAR

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

GÖREVDE YÜKSELME SINAVI DERS KONULARINA İLİŞKİN SORULACAK SORULARIN DAĞILIMI 2 İL PLANLAMA VE KOORDİNASYON MÜDÜRÜ

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi


ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Görevde Yükselme. Konu Anlatımlı Soru Bankası GYS. Sınavlarına Hazırlık El Kitabı. Sosyal Güvenlik Kurumu. Şef ve Memur Unvanlar İçin

( tarih ve Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

T.C. ÇANAKKALE BELEDİYESİ. BASIN, YAYIN ve HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

ÖĞRETMENLERİN HAKLARI VE SORUMLULUKLARI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

İÇİNDEKİLER SÖZEL BÖLÜM... 1

Adlar ADLAR (İSİMLER) Bütün sözcük türleri,iki gruba ayrılarak değerlendirilir. A)Ad Soylu Sözcükler: 1)Ad (İsim) 2)Sıfat (Önad) 3)Zamir (Adıl)

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ BENZER SORULAR

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YASAL DAYANAKLARI

BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL KİMLİK KARTLARI YÖNERGESİ TASLAĞI 2012 /6

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İÇİNDEKİLER KANUN, KHK VE BAKANLAR KURULU KARARLARI

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 24516

Transkript:

ÖN SÖZ III Bu kitabımız 12/10/2013 tarihli ve 28793 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğe göre titizlikle hazırlanmıştır. Bu yönetmelikte belirtilen konular ve soru çıkması muhtemel olan konular özenle hazırlanıp kitaba yerleştirilmiştir. Geçmiş GYS sınavlarında çıkan sorular titizlikle incelenmiş ve MEB in soru tarzına uygun olarak hazırlanan sorular konu sonlarına değerlendirme testleri olarak konmuştur. Bu kitabımız hem konu olarak hem de soru olarak ihtiyaca cevap verecek şekilde güncel mevzuata uygun olarak hazırlanmıştır. Data Yayınları nı tercih ettiğiniz için teşekkür ediyor yapılacak sınavda başarılar diliyoruz. Kitap ile ilgili öneri ve görüşleriniz için bilgi@datayayinlari.com adresimize mail gönderebilirsiniz. Yazılı Sınav Konuları Ve Puan Ağırlıkları Şunlardır; a) Türkçe dil bilgisi, b) Yönetimde insan ilişkileri ve iletişim, c) Yönetim, liderlik ve organizasyon, ç) İnsan hakları ve demokrasi, d) Yönetimde etik, e) Türk idare sistemi, f) Protokol kuralları, g) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, ğ) Genel kültür, h) T.C. Anayasası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile bunlara bağlı mevzuat.

IV GYS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI

İÇİNDEKİLER SAYFA 1 TÜRKÇE TEST (1, 2, 3, 4, 5)... 87 SAYFA 105 YÖNETİMDE İNSAN İLİŞKİLERİ VE İLETİŞİM TEST (1, 2).... 117 SAYFA 123 YÖNETİM, LİDERLİK VE ORGANİZASYON TEST (1, 2).... 137 SAYFA 143 İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ TEST (1, 2).... 174 SAYFA 180 YÖNETİMDE ETİK TEST 1....188 SAYFA 191 TÜRKİYE NİN İDARİ YAPISI TEST (1, 2).... 213 SAYFA 218 PROTOKOL KURALLARI TEST 1.... 231 SAYFA 233 ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ TEST (1, 2)....266 SAYFA 272 GENEL KÜLTÜR TEST (1, 2, 3, 4)... 324 SAYFA 333 TÜRKİYE CUMHURİYET ANAYASASI TEST (1, 2, 3, 4)...355 SAYFA 370 657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU TEST (1, 2).... 423 SAYFA 429 1739 SAYILI MİLLİ EĞİTİM TEMEL KANUNU TEST 1.... 440 SAYFA 444 222 SAYILI İLKÖĞRETİM VE EĞİTİM KANUNU TEST 1.... 454 V

VI SAYFA 457 GYS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA 652 SAYILI KHK TEST 1....472 SAYFA 474 4483 SAYILI MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN TEST 1....478 SAYFA 481 5018 SAYILI KAMU MALÎ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU TEST 1.... 511 SAYFA 514 2886 SAYILI DEVLET İHALE KANUNU TEST 1....534 SAYFA 535 4734 SAYILI KAMU İHALE KANUNU TEST 1.... 568 SAYFA 570 4735 SAYILI KAMU İHALE SÖZLEŞMELERİ KANUNU TEST 1....579 SAYFA 582 4982 SAYILI BİLGİ EDİNME HAKKI KANUNU TEST 1....587 SAYFA 5905442 SAYILI İL İDARESİ KANUNU TEST 1.... 603 SAYFA 606 4688 SAYILI KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI VE TOPLU SÖZLEŞME KANUNU TEST 1....622 SAYFA 625 5580 SAYILI MEB ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KANUNU TEST 1.... 634 SAYFA 636 3071 SAYILI DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASINA DAİR KANUN TEST 1....637 SAYFA 640 3628 SAYILI MAL BİLDİRİMİNDE BULUNULMASI, RÜŞVET VE YOLSUZLUKLARLA MÜCADELE KANUNU TEST 1.... 645

SAYFA 647 MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI DİSİPLİN AMİRLERİ YÖNETMELİĞİ TEST 1....656 SAYFA 658 DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK TEST 1.... 660 SAYFA 662 MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI İZİN YÖNERGESİ TEST 1....674 SAYFA 677 MEB YÖNETİCİ VE ÖĞRETMENLERİNİN DERS VE EK DERS SAATLERİNE İLİŞKİN KARAR TEST 1....687 SAYFA 689 ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ TEST 1....693 SAYFA 697 RESMÎ YAZIŞMALARDA UYGULANACAK ESAS VE USULLER HAKKINDA YÖNETMELİK TEST (1, 2)....705 VII

VIII GYS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI

SÖZCÜKTE ANLAM VE ANLAM BİLGİSİ 1.ÜNİTE 1.BÖLÜM Sözcüğün zihinde uyandırdığı izlenime anlam denir. Bir anlatımda iletilmek isteneni doğru anlayabilmek için sözcüklerin ne anlama geldiğini iyi bilmek gerekir. SÖZCÜKTE ANLAM Martının kanatları ıslaktı. Kör babasına uzun yıllar baktı. Gençler sahilde ateş yakmışlar. Yukarıdaki cümlelerde geçen kanat, kör, ateş sözcükleri tek başına taşıdıkları anlamları ile kullanılmıştır. Bu sebepten dolayı, bunlar temel anlamlı sözcüklerdir. Gerçek Anlam Terim Anlam Mecaz Anlam W Temel Anlam W Yan Anlam 1. GERÇEK ANLAM Sözcüğün zihnimizde uyandırdığı ilk anlam gerçek anlamdır. Sözcüğün gerçek anlamı iki şekilde kullanılabilir. Bunlar, temel anlam ve yan anlamdır. a. Temel (İlk) Anlam Sözcüklerin aklımıza ilk gelen anlamlarıdır. Başka bir deyişle bir sözcüğün sözlükteki ilk anlamıdır. En eski ve yaygın anlam olarak da bilinir. Yolun sağ tarafında iğde ağaçları vardır. (Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer.) Sıcaktan, bırakın yürümeyi, konuşacak halimiz bile kalmamıştı. (Havadaki yüksek ısı.) Bardaktaki suyu niye döktün? (Boşaltmak.) NOT Bir sözcüğün tek başına iken taşıdığı anlam ile cümledeki anlamı aynı ise o sözcük temel anlamıyla kullanılmış demektir. b. Yan Anlam Sözcüklerin temel anlamlarıyla ilgilerini devam ettirerek kazanmış olduğu ikincil anlamlardır. Bir sözcüğün birden fazla yan anlamı olabilir. Bu işteki zararınızı ancak bu yolla telafi edebilirsiniz. yol sözcüğü bu cümlede gidilen, takip edilen yer şeklinde, akla gelen ilk anlamına bağlı olarak yeni bir anlam kazanmış ve cümleye yöntem, metot anlamını katmıştır. Masanın ayaklarından biri hafif sallanıyordu. ayak sözcüğünün akla gelen ilk anlamı yani temel anlamı insan veya hayvanda bulunan, dik durmaya ve yürümeye yarayan organ şeklindedir. Ancak bu sözcük yukarıdaki cümlede bir nesneyi dik tutmaya yarayan parça anlamında kullanıldığı için yan anlamlıdır. Görüldüğü gibi sözcüğün bu cümledeki kullanımı bir yönüyle gerçek anlamı ile ilişkilidir. Çocuğun gözleri artık görmüyordu. Cümlesindeki göz sözcüğü temel anlamda kullanılmıştır. Dolabın gözlerine tek tek baktı. Cümlesindeki göz sözcüğü ise bölme bölme, sıra sıra oluşu açısından yan anlam kazanmıştır.

CÜMLEDE ANLAM 2. BÖLÜM Bir cümlenin iletmek istediği düşünceyi veya duyguyu doğru yorumlayarak anlamak gerekir. Cümlenin yorumu paragrafın yorumu için alt basamaktır. Cümleyi doğru yorumlayan kişi, paragrafı da doğru yorumlar. Bunun ilk koşulu da temel kavramları iyi bilmektir. Cümleler anlam ve anlatım bakımından incelenir. Bu ilgi -den, -dığından, -dığı için, -den dolayı, için, çünkü, ki, diye sözcük ya da ekleriyle sağlanır. Bu cümlelerin yüklemine niçin sorusu sorulduğunda cümleden bir cevap alınabiliyorsa cümlede neden-sonuç ilgisi vardır. Böyle cümlelerde neden önce, sonuç sonra verilir. Derslerine çalışmadığı için sınıfta kaldı. Gereksiz konuştuğundan komik duruma düştü. Neden - sonuç cümleleri aynı zamanda gerekçe bildiren cümlelerdir. I. ANLAM ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN CÜMLELER Yakın Anlamlı Cümleler Savunduğu düşünce bakımından aynı doğrultuda olan cümlelerdir. Yakın anlamlı cümlelerde konu ve bakış açısı aynıdır. Sanatçının amacı çevresine ayna tutmak değil, aynaya yansıyanları yeniden biçimlendirmektir. Sanatçı, gözlem gücünden yararlanırken seçtiği ayrıntıları olduğu gibi değil yeniden kurgulayarak anlatır. Anlamca Çelişen Cümleler Savunulan düşünce bakımından birbirine ters düşen, karşıt yargılar içeren cümlelerdir. Sanatçı içinde bulunduğu toplumun sorunlarını, sıkıntılarını eserinde anlatmalıdır. Toplum gerçeklerinden uzaklaşan sanatçı ancak sanatta yetkinliğe erişebilir. Neden Sonuç Cümleleri Amaç - Sonuç Cümleleri Bu ilgi için, -mek üzere, -mek için, -e ekleri ya da ilgeçleriyle sağlanır. Mutfak giderlerini karşılamak için biraz para ayırdım. Arkadaşını karşılamak üzere gara gitti. Seni görmek için geldim. Cümledeki için sözcüğü yerine amacıyla sözcüğü kullanılabiliyorsa o cümle amaç - sonuç cümlesidir; kullanılamıyorsa neden - sonuç cümlesidir. Öğretmen olmak için çok çalışıyor. (amaç sonuç) Geç kaldığı için sınava giremedi. (neden sonuç) NOT Amaç - sonuç cümlelerinde amaçlanan şeyin gerçekleşip gerçekleşmediği belli değildir. Ancak neden-sonuç cümlelerinde sonuç gerçekleşmiştir. Koşul (Şart) Cümleleri Bu ilgi; -se, -erek, -meden, -dikçe, -ince, yalnız, ancak, fakat, ama ek ya da bağlaçlarıyla

YAZIM KURALLARI 4. BÖLÜM 1. EKLERİN VE BAĞLAÇLARIN YAZIMI -ken eki B ü y ü k ü n l ü u y u m u n a u y m a y a n b u e k i n a s l ı i-ken dir. Getirildiği sözcüğün son sesi ne olursa olsun ince yazılır: okur-ken, yazar-ken, gelir-ken, söyler-ken. İstenildiği takdirde iken olarak ayrı da yazılabilir: okur iken, yazar iken, gelir iken, söyler iken. NOT iken ünlüyle biten kelimelere ek olarak getirildiğinde başındaki i ünlüsü düşer ve araya y ünsüzü girer: okulday-ken (okulda iken) yolday -ken (yolda iken) ki nin yazımı Türkçede kullanılan üç farklı ki vardır. Sıfat yapan -ki : Eklendiği sözcüğe bitişik yazılır. Eklendiği sözcüğe aitlik anlamı katar. Cümleden çıkarıldığında anlam bozulur. Ek halindedir. Alt satırdaki cümleler oldukça güzel. Evdeki çiçekleri sulamalısın. Akşamki düğüne hep beraber gittik. İlgi zamiri olan -ki : Ek halindedir. Sözcüğe bitişik yazılır. Daima bir ismin yerini tutar ve cümleden çıkarılırsa anlam bozulur. Benim kalemim bozuk, seninki sağlam. (senin kalemin) Sınıftakiler beni beklesinler. (öğrenciler) Bizimki işten ayrılmış. (kişi) Bağlaç olan ki Sözcük gruplarını ya da cümleleri anlam ilgisiyle birbirine bağlayan ki bağlacı her zaman ayrı yazılır. Cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulmaz. Yüklemden ve çekimli fiillerden sonra gelen ki ler daima bağlaçtır. Türk dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin. Hava o kadar güzel ki kendimi sokağa attım. Sandım ki çok değer veriyor bana. Bu sonuca bakarak şöyle diyebiliriz ki güzel işler başarmışız. NOT ki nin yazımıyla ilgili kurallar Dilimizde bazı sözcüklerde kullanılan ki ler sözcükle kalıplaşmış olduğundan sözcükten ayrı yazılmaz. (sanki, oysaki, belki, meğerki, halbuki, çünkü, mademki) Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın. Oysaki adam hiç katil olacak birine benzemiyordu. Kişi ve işaret zamirlerinden sonra gelen ki de bağlaç olup ayrı yazılır: Bizler ki o Fatih in evlatlarıyız. Vaziyet o ki bu iş olmayacak. Sen ki sınıfta kaldın artık bisikleti unut. ki bağlacı şüphe ve pekiştirme göreviyle de kullanılabilir: Çağırsam, benimle gelir mi ki?

ANLATIM BOZUKLUKLARI 5. BÖLÜM Anlatım bozuklukları değişik nedenlerden kaynaklanabilir. Bu tür yanlışlıkları şu başlıklar altında inceleyebiliriz: ANLAM İLE İLGİLİ ANLATIM BOZUKLUKLARI n Sözcüklerin Birbirleriyle Karıştırılması n Sözcüklerin Yanlış Anlamda Kullanılması n Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması n Gereksiz Sözcük Kullanımı n Sözcüklerin Yanlış Yerde Kullanılması n Mantık ve Sıralama Hataları n Deyim ve Atasözü Yanlışları YAPI İLE İLGİLİ ANLATIM BOZUKLUKLARI n Gereksiz Ek Kullanımı n Tamlama Yanlışlıkları n Eklerin Yanlış Yerde Kullanılması n Noktalama İşaretlerinin Yerinde Kullanılmaması n Yüklem Eksikliği n Özne Eksikliği n Özne Yüklem Uyumsuzluğu n Nesne Eksikliği n Dolaylı Tümleç Eksikliği n Zarf Tümleci Eksikliği n Ek Fiil Eksikliği n Zamirlerin Belirsizliği A. ANLAM İLE İLGİLİ ANLATIM BOZUKLUKLARI 1. SÖZCÜKLERİN BİRBİRLERİYLE KARIŞTIRILMASI Türkçede bazı sözcükler ses yönünden birbirine benzemekte, birbirini çağrıştırmaktadır. Anlamları aynı olan bu sözcükler ya aynı kökten çıkmışlardır ya da anlam alanları ayrıdır. Birbirlerini andıran bu sözcüklerin çoğu kez aynı anlama geldiği sanılır. Bu gibi sözcükler arasındaki anlam ayrılığına dikkat etmemek, anlatım bozukluğuna yol açar. } Başarısızlık yalnızca bu öğrencilere özel bir durum değildir. (Y) Başarısızlık yalnızca bu öğrencilere ö z g ü bir durum değildir. (D) } Köyde çektiği resimlere bakıyorduk. (Y) Köyde çektiği fotoğraflara bakıyorduk. (D) } Osmanlı Devleti halk arasında din, dil, ırk ayrıntısı yapmazdı.(y) Osmanlı Devleti halk arasında din, dil, ırk ayrımı yapmazdı. (D) } Birbirine karışan evrakları zar zor ayırt ettim. (Y) Birbirine karışan evrakları zar zor ayırdım. (D) } Her yörenin kendine özgün gelenekleri ve koşulları vardır. (Y) Her yörenin kendine özgü gelenekleri ve koşulları vardır.(d) } Size üst kattan ferah bir oda tahsil edelim. (Y) Size üst kattan ferah bir oda tahsis edelim. (D) } Kısa boylu, sert bakışlı bir delikanlı kendini bize tanıştırdı. (Y)

7. BÖLÜM SÖZCÜK TÜRLERİ I. ADLAR Varlıkları, kavramları karşılayan sözcüklerdir. İnsanoğlu yeryüzünde ve kâinatta görüp algıladığı tüm varlıklara birer ad vermiştir. (yol, kavak, yüzük, taş ) Adları çeşitli gruplar halinde inceleyebiliriz: b. Çoğul Ad: Sayıca birden çok varlığı karşılayan adlardır. Adlara (-ler, -lar) eki getirilerek yapılır: (Kalemler, yollar, evler, dedeler, romanlar, balıklar...) c. Topluluk Adları: Çoğul eki almadan birçok varlığı karşılayan adlardır. (Toplum, halk, millet, ordu, bölük, sürü...) ADLAR 1. Varlıklara Verilişlerine Göre: a. Cins Adlar: Aynı türden olan, benzeri bulunan varlıkları karşılayan adlardır. (elma, kalem, çocuk ) b. Özel Adlar: Tek olan, benzeri bulunmayan varlıkları karşılayan adlardır. Özel ad kapsamına giren sözcükler aşağıdaki tabloda sınıflandırılmıştır. Yer adları Kişi adları İstanbul, Kütahya, Ankara Ahmet, Selin, Hüseyin Ülke adları Danimarka, İran, Suriye Kitap, dergi, gazete adları Yaban, Simyacı, Tanin Kurum adları Maliye Bakanlığı, İstanbul Valiliği Dil adları Din, mezhep adları Hayvanlara verilen adlar Türkçe, Farsça, İngilizce İslamiyet, Mecusilik, Alevilik Boncuk, Tekir, Pamuk vb. 2. Varlığın Sayısına Göre a. Tekil Ad: Sayıca tek bir varlığı karşılayan adlardır. (Kalem, yol, ev, dede, roman, balık...) Adlarda Yapı ADLARDA YAPI Ad Tamlamaları Ad Durum Ekleri Adlar yapı özellikleri bakımından üçe ayrılır; 1. Basit Adlar: Herhangi bir yapım eki almamış adlardır. Bir adın çekim eki alması, onun basit olmasını engellemez. Çekim ekleri diğer sözcüklerin de yapısını etkilemez. Ayak, tavuk, ağaç, elma, çocuk, yollar, duvardan, insanda, kedilere 2. Türemiş Adlar: Bir yapım eki yardımıyla bir ad veya eylem kökünden türetilen yeni adlara türemiş ad denir. Işıklı, gözlük, tatlıcı, kokusuz, başlık, kocaman, yolcu (addan türeyen adlar) Yazıcı, durak, istek, yürüyüş, bakım, alıntı, kazı (eylemden türeyen adlar) 3. Birleşik Adlar: Kalıplaşma yoluyla iki adın, bir adla bir eylemin ya da iki eylemin birleşmesiyle oluşan adlardır. İlkbahar, buzdolabı, kalemtıraş, ağaçkakan, Çanakkale, kahvaltı (iki adın birleşmesiyle oluşanlar) Gecekondu, hünkârbeğendi, ateşkes, bilirkişi, hacıyatmaz (bir adla bir eylemden oluşanlar)

9. BÖLÜM CÜMLE BİLGİSİ Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, haberi, durumu, olayı ifade etmek için kurulan ve kendi içinde anlam ve yargı bütünlüğü olan sözcüğe veya söz dizisine cümle denir. I. CÜMLENİN ÖGELERİ A. TEMEL ÖGELER 1. YÜKLEM İş, kılış, oluş, hareket, durum bildiren, haber veren, cümleyi bir yargıya bağlayan çekimli ögedir. Birkaç gün sonra İstanbul a gidecek. Şehri bu hâle getiren çevre kirliliğidir. Bu sabah gökyüzü masmaviydi. Yüklemin Özellikleri Cümlenin temel ögesidir. Cümle, yargı bildiren bir söz grubu; yüklem de yargıyı üstlenen öge olduğuna göre yüklemsiz bir cümle olamaz. Yüklem çekimli bir ad ya da eylemden oluşabilir. Bir ipte iki cambaz oynamaz. Pervin benden daha güzeldir. Yüklem, tek kelimeden oluşabildiği gibi kelime grubundan da oluşabilir. Yaşlılara saygı, toplumun geçmişine olan saygısını gösterir. Kapının önünde oturan yaşlı adam babamın eski şoförüydü. Çekimli bir isim ya da fiil tek başınayken bile yüklem olabilir. Öğretmenim. Okuduk. Maviydi. Bir cümlede birden fazla yüklem olabilir. Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı; Bir dakika araba yerinde durakladı. Yol onun, varlık onun, Gerisi hep angarya. Kapılar açıldı, göçebeler üçlü gruplar halinde konaktan içeri alındı. Yüklemi söylenmeyen cümlelere eksiltili (kesik) cümle denir. Yüklemin söylenmemiş olması cümlenin anlamında eksiklik meydana getirmez. Dinleyici ya da okuyucu cümlenin söylenmemiş kısmını ya kendisi tamamlar ya da bu kısım zaten bilinmektedir. Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan (alır) Az veren candan, çok veren maldan (verir) Dalgalandığın yerde ne korku ne keder (vardır) Bazı kesik cümleler, önceki cümlenin yardımıyla tamamlanır. Bilmiyorum aradan ne kadar zaman geçti. Belki altı ay, belki bir yıl (geçti) Buralarda hiç yol yoktur. Hatta keçi yolu bile...(yoktur) Nerede çalışıyorsun? Türk Dil Kurumunda. (çalışıyorum) 2. ÖZNE Yüklemde bildirilen işi, oluşu, hareketi, durumu, kılışı yerine getiren; hakkında bilgi ve haber verilen ögedir. Yani yapanı veya olanı karşılayan unsurdur. Ben bu mahalleden taşındım. Koca bir ağaç devrilmişti. Cebimde 15 lira kalmış. Denizin suyu acıdır.

CÜMLE BİLGİSİ Öznenin Özellikleri Özne, yükleme sorulan ne?, kim? sorularının cevabıdır. Göçmen kuşlar yine yolculuğa başladı. Ne başladı? Kitaplar raflara özensizce dizilmişti. Ne dizilmişti? / Dizilen ne? Özne olan kelime(ler) cümlede hiçbir hâl eki almadan kullanılır. Herhangi bir hâl eki alırsa özne değil, nesne, dolaylı tümleç, zarf tümleci olur. Ama çoğul ekini ve iyelik eklerini alabilir. Depremzedeler iki yıldır yeni konutların yapılmasını bekliyorlar. Ankara halkı kaldırımlardaki kazı çalışmalarından son derece rahatsız olmuştur. Özne Çeşitleri a. Gerçek Özne: Eylemin (yüklemin) belirttiği işi yapan ve cümlenin yapısı içinde yer alan öznelerdir. Bilgisayar masası çocuk odasındaydı. Yazar, bu romanını Nazım Hikmet e armağan etmiş. b. Gizli Özne: Eylemin (yüklemin) belirttiği işi yapan fakat cümlenin yapısı içinde yer almayan öznelerdir. Gizli özne kişi ya da işaret zamirlerinden biridir. Onu burada ilk kez görmüştüm. (ben) Bir anda elimden düşüverdi. (O) Her işi kısa yoldan halletmeyi seversiniz. (Siz) Sözde Özne: Yüklemin bildirdiği işin kim tarafından yapıldığı belli olmayan cümlelerde asıl görevi nesne olan unsurlar, Kim?-ne? sorusuna yanıt verdiğinden, özne olarak kabul edilir. Bu tür öznelere sözde özne denir. Sözde öznelerin bağlı olduğu yüklemler edilgen çatılı fiillerin çekimlenmiş halidir. Müşteriler üst kata çıktılar. (gerçek özne) Müşteriler üst kata çıkarıldılar. (sözde özne) Babam dün gece doktora gitmiş. (gerçek özne) Babam dün gece doktora götürülmüş. (sözde özne) B. YARDIMCI ÖGELER 1. NESNE 75 Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen ögedir. Yüklemi geçişli olan cümlelerde nesne kullanılır. Yükleme sorulan Ne, neyi, kimi? sorularının cevabıdır. Burada son fırtına son dalı kırıyordu. Bütün bu yalılar, eski Boğaziçi hatıralarını sayıklar. Nesnenin Özellikleri Belirtili ve belirtisiz olmak üzere ikiye ayrılır. Belirtme hâl eki alanlara yani yükleme sorulan kimi, neyi sorularına cevap verebilen nesnelere belirtili nesne, özneyi bulduktan sonra yükleme sorduğumuz ne sorusuna cevap veren nesnelere ise belirtisiz nesne denir. Gazeteyi her gün okuyorum. (belirtili) Yol kenarındaki ağaçları izliyorum. (belirtili) Her gün gazete okuyorum. (belirtisiz) Benim için yeni bir şarkı bestelemişti. (belirtisiz) 2. DOLAYLI TÜMLEÇ -e, -de, -den eklerini alarak cümlenin, dolayısıyla yüklemin anlamını, yönelme, bulunma ve ayrılma bakımından tamamlayan ögelerdir. Yer tamlayıcısı olarak da bilinir. Biz yaza doğru köylerimize gideriz. Nice tarihî eserler derin sular altında keşfedilmeyi bekliyor. Çantasından birkaç kitap çıkardı. Dolaylı Tümlecin Özellikleri Dolaylı tümleç, yükleme sorulan Nereye, nerede, nereden, kime, kimde, kimden, neye, nede, neden? sorularının cevabıdır. Şu kilimleri balkona serelim. (nereye?) Aradığınız kitapları sahafta bulursunuz. (nerede?)

TÜRKÇE 1. test TÜRKÇE 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde çıkmak sözcüğü Bu tencerenin bakırı çıkmış, kalaylanması gerek. cümlesindeki ile eş anlamlı kullanılmıştır? A) Havalar ısındı; ekinler, çıkmaya başlamış bile. B) Öyle zayıflamıştı ki, adeta kemikleri çıkmıştı. C) Yüzünde önce küçük bir sivilce çıktı, sonra da çıbana dönüştü. D) En küçük çocuk akıllı çıktı da baba malını toparladı. 87 3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçekten sözcüğü ötekilerden farklı bir anlamda kullanılmıştır? A) Giderken gerçekten size uğradı mı? B) Bu filmi gerçekten görmek istiyor musunuz? C) Bu gazeteci yazılarında gerçekten hiç ayrılmaz. D) Bir gün onun da adam olduğunu gerçekten görecek miyim? 4. Eve gelir gelmez odasına kapanırdı. cümlesine altı çizili sözün kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Olur olmaz işlerle uğraşıyor. B) Belli belirsiz bir ağrı duydum. C) Bilir bilmez söze karışır. D) Yatar yatmaz uykuya dalmışım. 5. Aşağıdakilerin hangisinde nasıl sözcüğü cümleye zorunluluk anlamı katmaktadır? 2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sürüklemek sözcüğü; Romandaki kişileri ikiyüzlülüğün bataklığına sürükleyen etkenler, inandırıcı bir biçimde veriliyor. cümlesindeki ile eş anlamlı kullanılmıştır? A) İnsanlığı o kanlı savaşa sürükleyen nedenler daha tam olarak değerlendirilmedi. B) Beni saatlerce beklettikten sonra bir de buraya sürükleyen adama doğrusu çok kızmıştım. C) Romanın insanı etkileyen, sürükleyen yanı, anlatımdan çok anlatılan olaylardan geliyor. D) Atın ölüsünü sürükleyen çocuklar, geldiğimizi görünce durdular. A) Bütün bu olanlardan sonra ona nasıl inanabilirim? B) Bu şiddetli yağmurda oraya nasıl gidebildiniz? C) Söz verdiğin halde nasıl gitmedin! D) Bu işin nasıl olduğunu bir daha anlatır mısınız? 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yansıma bir sözcük kullanılmıştır? A) İşçiler, öğle tatilini ağaçların altında uyuyarak geçirdiler. B) Arabaların gürültüsünden birbirimizi duyamıyorduk. C) Kapının aralığından bizi duymaya çalışıyordu. D) Sorunuza cevap vermek istemiyorum.

88 GYS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI 7. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisinde özelden genele doğru gidilmiştir? A) Birçok sanat yapıtı vardır, deneme de bunlardan biridir. B) Tüm sanatçılar gibi o da ölümsüzlüğü yenme telaşında bir yazardı. C) Savaşlar zordur, Kurtuluş Savaşı da zor bir savaştı. D) Gül, sevgiliye verilebilecek en güzel çiçektir. 10. Aşağıdakilerden hangisinde dolaylama yoktur? A) Yerleri gökleri yaratan için insanlara bu kadar da eziyet etmeyin. B) Beyaz perdeyi yıpranmadan yıkansın diye çamaşırhaneye verdim. C) Dostları ve sevenleri tahta ata bindirip ölümsüzlüğe uğurladı onu. D) Beyaz gömlekliler, hastane çıkışında beraberce yemeğe gittiler. 8. Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük terim anlamı taşımaz? A) Yazar, anlatıcıyı üçüncü tekil kişi ağzından konuşturmuş romanda. B) Nota bilgisi olmadan beste yapabileceğini düşünenler bile var. C) Şiirlerinde yaptığı keskin eleştirilerde ölçüyü biraz kaçırmış. D) Bu kaleci, kurtarışları kadar başarılı penaltı vuruşlarıyla da tanınıyor. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, cümleye istediğin kadar anlamı katmaktadır? A) Burada, çalışmalarınla ilgili bolca kaynak bulabilirsin. B) O, ehliyetini daima yanında taşır. C) Onun böylesine ağır konuştuğunu ilk kez duyuyordum. D) Yanına birkaç parça giysi alıp hemen yola çıktı. 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde birbirine karşıt iki sözcük kullanılmamıştır? A) Ağır gitmeyi bıraksan da artık biraz hızlansan diyorum. B) Biriktirdiğim bozuk paralarla bisikletimi tamir ettirdim. C) Fiyatlardaki artış, satışlardaki azalışı beraberinde getirdi. D) Az yemek çok yemekten her zaman daha sağlıklıdır. 12. Altı yüz sayfalık bu romanda, yazarın, olaylara ve durumlara hiç yama yapmadığını görürüz. Bu cümlede geçen yama yapmamak sözüyle belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözü uzatmaktan kaçınmak B) Anlatıma kendi yorumunu katmak C) Gerçekleri olduğu gibi yansıtmak D) Açık ve anlaşılır bir dil kullanmak

YÖNETİMDE İNSAN İLİŞKİLERİ VE İLETİŞİM 2. ÜNİTE Yönetimde İnsan ilişkilerinin Tanımı Yönetimde insan ilişkileri, örgütün amaçlarını gerçekleştirmeye ve iş görenlerin gereksinmelerini karşılamaya yönelik iş görenler arası etkileşimler dizisidir. Etkileşim, birbiriyle ilişki kurmak isteyen insanların karşılıklı olarak etki alış verişidir. İlişkiyi oluşturan tepkilerin bir kesimi bizden;öbür kesimi ise bunları yanıtlayan karşımızdaki kişiden gelir. İlişki etkileşimler dizisidir. Etkileşimin akışı bizi beklemediğimiz yada istemediğimiz bir ilişkiye yönlendirebilir. İlişkileri niteleyen birbiri ile etkileşen insanların tepkilerini aşağıdaki koşullar belirler: 1. Tepkilerin içeriği, türü, yeğinliği, zamanı, sıklığı 2. Tepkilerin birbirine benzerliği ya da zıtlığı, 3. Tepkilerin birbirine tamamlamaları ya da bozmaları 4. Tepkilerin karşıtlarca benimsenme derecesi 5. Tepkilerin birbirine yeğinlikçe, nitelikçe, nicelikçe denkliği 6. Karşıtların, tepkilerin anlamını anlamada becerikliliği Yönetimde İnsan İlişkilerinin İlkeleri Örgütlerde insan ilişkileri bazen yanlış anlaşılmaya ve uygulamaya yol açabilir. Yönetimde insan ilişkileri, hiçbir zaman yönetmenlerin iş görenleri diledikleri gibi kullanmalarının bir aracı değildir. İnsan ilişkileri, iş görenlerin sırtını okşamak, onları rahatlığa kavuşturmak, onlarla sorunsuz yaşamak, onları gereksiz ödün vermek, acımak, duygusal davranmak, gereksiz yere yardımlarına koşmak da değildir. Bu yanlış anlama ve uygulamaya karşılık, yönetimde insan ilişkileri nesnel (objektive), ussal (rational) ve yönetsel ilkelere dayalı olarak gerçekleştirilir. Yönetimde insan ilişkilerinin bütün örgütlerde olması gereken temel ilkeleri şunlardır: İnsan ilişkileri, insan insana ilişkidir: İnsan, gizilgüçlerle doğan, bu gizilgüçlerini yeterliliğe dönüştürerek toplumunda kültürleyebilen ve yeni kültürel değerler yaratabilen bir canlıdır. Doğal varlıkların dışında bütün kültürel değerler insanlarca yaratılmıştır. İnsana bu güç, doğuştan verilmiştir ve insanın gücünün sınırı bilinememektedir. Her iş görenin yetiştirilip gizilgücünün yeterli dönüştürüldüğünde ve ortam hazırlandığında örgüte özgü kültürel değerler üretebileceğine inanmak, yönetimde insan ilişkilerinin özüdür. İnsan ilişkileri, yetişkin yetişkine bir ilişkidir: Yetişkin yetişkine ilişkiler, elverdiğince duygusal olmaya ussal ilişkilerdir. Yönetmen ne ana ne babadır; ne de yönetilenler onun çocuğudur. Yönetmenin, kendine ana ya da baba yerine koyması ve astlarına sürekli anası babasıymış gibi davranması, astlarını, ona koşulsuz itaate ve bağımlı olmaya zorlamak istediğinden kaynaklanır. İşgörenlerin kendilerini çocuk yerine koymasıysa, onları yönetmenin kanadı altına sokar. Bu durumlar insan ilişkilerini sağlıksız kılar. İnsan ilişkileri ilişki kurulan kişiyle anlamdaş olmayı gerektirir: Anlamdaşlık (empathy),insanın kendini karşısındakinin yerine koyarak onun duygularını anlamasıdır; ama onun gibi duygulanması değildir. Yönetenler ve yönetilenler, sorunlarını birbirine ilettiklerinde, sorunların birlikte çözülebilmesi ya da çözülmesine yardım edilmesi için, birbirlerini iyi anlamaları gerekir. Yönetenlerin ve yönetilenlerin, birbirlerine hoşgörmeleri (antipathy), birbirleriyle duygu-

122 GYS KONU ANLATIMLI SORU BANKASI 17. Aşağıdakilerden hangisi çevrede olumlu izlenim yaratacak beden dili özelliklerinden biri değildir? A) Birisi ile konuşurken öne eğilmek B) Elleri cepte tutmak ve kolları kavuşturmak C) Daima sizinle konuşan insana dönük olmak D) Karşınızdaki ile konuşurken sık sık başı aşağı yukarı hareket ettirmek 18. İletişim sürecinde, iletiyi oluşturan ve bir kanal ile hedef kitleye ulaştıran öge aşağıdakilerden hangisidir? A) Alıcı B) Mesaj C) Kaynak D) Geri 19. Kaynak ve alıcının yüz yüze etkileşimine dayalı olarak gerçekleşen iletişim türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Kitle iletişimi B) Sözsüz iletişim C) Kişiler arası iletişim D) Örgütsel (Kurumsal) iletişim 20. Aşağıdakilerden hangisi aşağıdan yukarıya doğru iletişimin çalışanlara sağladığı yararlardan biri değildir? A) Temel kişisel ihtiyaçların giderilmesi B) Kurum politikaları hakkında bilgilenme C) Çalışanların fikirlerinin öğrenilmesi D) Kurumun amaçlarını benimseme 2 test CEVAP ANAHTARI 1 C 6 B 11 A 16 C 2 A 7 C 12 A 17 B 3 C 8 D 13 B 18 C 4 B 9 C 14 C 19 C 5 A 10 C 15 A 20 A

YÖNETİM, LİDERLİK VE ORGANİZASYON 3. ÜNİTE Yönetim Kavramı YÖNETİM Yönetim; önceden saptanmış işletme amaçlarına ulaşmada işgücü, para, zaman, malzeme, makine ve yer kaynakları gibi girdilerin ekonomik, verimli ve etkin bir biçimde kullanılmasını sağlayarak çıktılara dönüştürülmesi için gereksinim duyulacak doğru, uygun ve uyumlu ortamın yaratılmasıdır. Ayrıca yönetimde sayısal verilerin kullanımı, gözleme dayalı olarak geliştirilmiş ilkelerin uygulanması bilgi yönetim sistemlerinin ve bilişim teknolojilerine dayalı karar destek sistemlerinin kullanılması ve istatistiksel kontrol tekniklerinin kullanılması gibi pek çok yönüyle değerlendirildiğinde, yönetimi bir bilim olarak düşünebiliriz. Ancak, yöneticinin insanları anlaması, sezgilerini, olay ve olguları doğru okuyabilmek için kullanabilmesi, işin yapılabilmesi, örgüte bağlılığın sağlanması için yetkiden çok etkiyi kullanabilmesi, yönetime bir bilim olarak bakmaktan çok bir sanat olarak bakmayı gerektirir. Yani yönetim hem bilimdir, hem de sanattır. Yönetim bir grup çabası gerektiren; işbirliği ve eşgüdüm içinde yürütülen her etkinlik, yönetsel yapıyı ve örgütlenmeyi beraberinde getirir. Yönetim kavramı, en geniş anlamda ortak bir amacı gerçekleştirmek için işbirliği içinde çaba gösteren birey ya da grupların etkinlikleri olarak tanımlanabilir. Ayrıca yönetim, bir işi başkalarına yaptırma sanatı ya da bir işin nasıl yapılacağını bilmek ve o işin yapılmasını sağlamak sanatı olarak da tanımlanır. Faklı tanımların ortak özelliği; yönetimin, insan kaynaklarını ve materyalleri verimli bir biçimde kullanarak hedefl enen sonuçlara ulaşma süreci olarak görülmesidir. Yönetim Faaliyetinin Özellikleri n Yönetim amaca yönelik bir faaliyettir. n Yönetim bir grup faaliyetidir. n Yönetim insanlara yönelik bir faaliyettir. n Yönetim iş bölümü ve uzmanlaşma faaliyetidir. n Yönetim bir koordinasyon faaliyetidir n Yönetim yetki ve sorumluluk faaliyetidir Yönetimin Fonksiyonları Dar anlamda yönetim fonksiyonlarını bir şekilde görelim. Yönetim Bir Bilim midir, Sanat mıdır? Bir yönetim kuramı, yönetim sürecinin en iyi biçimde nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin sistematik bir önerme olarak düşünülebilir.

YÖNETİM, LİDERLİK VE ORGANİZASYON 16. Henri Fayol a göre aynı amaca yönelik benzer etkinliklerin bir yöneticiye bağlı olarak düzenlenmesine ne denir? A) Yön Birliği B) Yol Birliği C) Duruş Birliği D) Kavrayış Birliği 139 20. Aşağıda verilen liderle yönetici arasındaki farklardan hangisi yanlıştır? A) Yönetici denetime, lider ise kişilere güvenir. B) Yönetici işi doğru yapar, lider ise doğru işi yapar. C) Yönetici geliştirir, Lider ise süreklilik sağlar. D) Yönetici uygular, lider yenilik getirir. 17. Okul gelişim planı bir sonraki eğitim öğretim döneminin başından itibaren uygulanmak üzere okul gelişim yönetim ekibi tarafından hangi aydan itibaren planlanmaya başlanır? A) Mart B) Nisan C) Mayıs D) Haziran 18. Aşağıda verilen liderle yönetici arasındaki farklardan hangisi yanlıştır? A) Yönetici, otoriteye dayanır. Lider işbirliğine dayanır. B) Yönetici güven yaratır. Lider ise korku yaratır. C) Yönetici, kendisine saygı gösterilmesini ister. Lider saygıyı yaratır. D) Yöneticinin gücü yetkisine dayanır. Liderin yetkisi iyi niyetine dayanır. 19. Aşağıda verilen liderle yönetici arasındaki farklardan hangisi yanlıştır? A) Yönetici uygular, lider yenilik getirir. B) Yönetici süreklilik sağlar, lider geliştirir. C) Yönetici denetime, lider kişilere güvenir. D) Yönetici ne ve niçin, lider ise nasıl ve ne zaman sorularını sorar. 1 test CEVAP ANAHTARI 1 A 6 C 11 B 16 A 2 C 7 D 12 D 17 A 3 B 8 C 13 C 18 B 4 A 9 C 14 B 19 D 5 A 10 B 15 C 20 C

İNSAN HAKLARININ KORUN- MASI VE GERÇEKLEŞTİRİLMESİ 3. BÖLÜM İNSAN HAKLARININ KORUNMASI 1. İnsan Haklarının Uluslararası Koruma Altına Alınması ve Sonuçları 17 18. yüzyıllarda sistemli bir düşünce haline dönüşen insan hakları, doğal hukuk anlayışına dayanmıştır. İnsanın doğuştan bazı haklara sahip olduğu düşüncesi, toplumsal mücadelelerinde sonucunda oluşan belgelerde yer almaya başlanmıştır. 1689 İngiliz Haklar Bildirgesi, 1776 Virginia Haklar Bildirgesi, 1789 Amerikan Anayasası, 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi insan haklarına yer veren ilk yazılı ulusal belgelerdendir. Bu belgelerin hepsi evrensel değer taşımakla birlikte uygulaması açısından ulusal etkiye sahiptir. İnsan hakları konusunda örnek olan bu belgelerinde etkisiyle daha sonra pek çok ülkenin anayasasında insan haklarına yer verilmeye başlanmıştır. Genellikle yaşama hakkı, mülkiyet hakkı, düşünce hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, seçme ve seçilme hakkı gibi klasik haklar 19. yy. sonları ile 20. yy. başlarında pek çok ülkenin ulusal hukukunda koruma altına alınmıştır. 20. yy ın ilk yarısında yaşanan iki büyük savaş; I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı, insan haklarını ulusal düzeyde korumanın yeterli olamayacağını, insan hakları ihlallerini ortadan kaldırmayacağını açıkça gösterdi. İnsan haklarının evrensel düzeyde korunması çabaları 1919 da kurulan Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) ve ILO (International Labour Organization ) (Uluslararası Çalışma Örgütü) ile başlar. Cemiyet-i Akvam, Versailles Barış Antlaşması yla 1919 da İsviçre de kuruldu. Milletler Cemiyeti nin kuruluş sözleşmesine göre örgütün amacı, Uluslar arasında işbirliği geliştirmek ve uluslararası barışı ve güvenliği sağlamak için, savaşa başvurmamak konusunda birtakım yükümlülükler kabul etmek, gizlilikten uzak, adaletli ve onurlu uluslararası ilişkiler sürdürmek; Hükümetlerce, bundan böyle eylem- sel davranış kuralı kabul edilen uluslararası hukuk kurallarına kesinlikle uymak; Örgütlenmiş halkların karşılıklı ilişkilerinde adaleti korumak ve antlaşmalardan doğan bütün yükümlülüklere titizlikle saygı göstermek... olarak belirtilmişti. Milletler Cemiyeti umulan faydayı sağlamadı ve II. Dünya Savaşı sonrasında 1946 da kapatıldı. ILO da Versailles Barış Antlaşmasıyla 1919 da İsviçre de kuruldu. ILO nun kuruluş amacı çalışma ilişkilerinin düzenlenmesi, çalışanlar için elverişli çalışma koşullarının sağlanması ve ülkelerde çalışma ile ilgili yasalarda standart sağlanması idi. Dolayısıyla ILO insan haklarına sınırlı bir açıdan yaklaşıyordu. ILO faaliyetlerini bugünde BM Örgütünün bir uzmanlık kuruluşu olarak sürdürmektedir. ILO, çalışma saatlerinin azaltılması, çalışma ücretlerinin arttırılması, çalışanlara örgütlenme haklarının sağlanması, iş güvencesi gibi alanlarda yaptığı çalışmalarla insan haklarının gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır. İnsan haklarının uluslararası düzeyde korunması çabası 1945 de Birleşmiş Milletler Örgütünün kurulması ve 10 Aralık 1948 de İnsan