2 KOOPERATİFÇİLİK. Tarımsal Danışmanlık Sınav Başvuruları, 14 Mart ta Son DÜNDEN BUGÜNE KOOPERATİFÇİLİK -5- KÖY-KOOP MERKEZ BİRLİĞİ

Benzer belgeler
NİSAN AYI BÜLTENİ 3. Tarım ve Hayvancılık Fuarı göz doldurdu

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

Mısır alım fiyatı açıklandı

2015 Yılı Şubat Ayı Bülteni

KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU KARKAMIŞ İLÇE GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI

Tire İzmir % Tire İzmir % % % % %

TARSUS TİCARET BORSASI

2015 Yılı Nisan Ayı Bülteni

1 -> :23

2017 ŞUBAT AYI E-BÜLTENİ

BVKAE

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

DOĞAKA- TR63 Bölgesi FOODEX 2014 Fuarı Hazırlık

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

YOZGAT İLİ MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE VERİMLİLİK, SÜT HİJYENİ VE KALİTESİNİ ARTIRMA PROJESİ Gönderen basin - Nisan :31:07

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU ( )

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

ÇAT İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

TÜRKİYE DE SÜT HAYVANCILIĞI POLİTİKALARI

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

SANAYİCİ GÖZÜYLE GIDA SEKTÖRÜ PANELİ KIRMIZI ET SORUNU

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

/ Nisan 2009 PERŞEMBE. Resmî Gazete. (Mükerrer) Sayı : TEBLİĞ. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:

Tüyap Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

İHRACAT VE YENİLİKÇİLİK MALİ DESTEK PROGRAMI

İSTANBUL İLİ ARNAVUTKÖY İLÇESİ HİZMET STANDARTLARI

2013 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI 27 Şubat 2 Mart 2014 KONYA TOHUM 2014 KONYA HAYVANCILIK 2014

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (TUAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM VE DAYANAK

ÇEKMEKÖY İLÇE GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI. 1- Başvuru formu ve taahhütname (Ek1)

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

Tarımın Anayasası Çıktı

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

2013 YILI DESTEKLEME BİRİM FİYATLARI

31 Mart 2013 PAZAR. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: HAYVAN ISLAHI KOMİTESİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

Cumhuriyet Halk Partisi


KONYA İLİ TARIM SEKTÖRÜ YATIRIMLARI İÇİN NEDEN

YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER ÇALIŞTAYI ( MERSİN) ÖZEL SEKTÖR AÇISINDAN SORUNLAR ÖNERİLER

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2013 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

TİRE II. SÜT SEMPOZYUMU 5 Aralık 2013, Tire MESLEKİ EĞİTİMDE ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

Vali Çiçek Çiftçimin alın teri değerlidir

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

2015 Ağustos Ayı Bülteni

OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI

EVDE ÇOCUK BAKIM PROJESİNİN TANITIMI İZMİR DE GERÇELEŞTİRİLDİ.

TARIMSAL ÜRÜNLER DIŞ TİCARETİ VE POLİTİKA ARAÇLARI T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

AB ORTAK PİYASA DÜZENİNE UYUM ÇALIŞMALARI. AB Ortak Piyasa Düzeni

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

Bu yıl Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) dahil olan çiftçilere dekar başına 2,5 lira toprak analizi desteği verilecek.

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ

ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ

19 22 ŞUBAT 2014 ANTALYA

Kırıkhan Ticaret ve Sanayi Odası Yılı Faaliyet Raporu

ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

2014 YILI TARIMSAL DESTEKLEMELER

Ulusal ve Uluslararası Mali Destekler Konferansı / ERZURUM

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

ORTA ANADOLU HUBUBAT, BAKLİYAT, YAĞLI TOHUMLAR

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

Samandağ da İpekböcekçiliğinin Canlandırılması Projesi Sertifika T öreni

Değerli Proje Ortağımız,

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ARALIK 2014 KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

Anadolu Bacıları ndan Tam Destek

YOZGAT TİCARET VE SANAYİ ODASI Yılı Faaliyet Raporu

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

(A) Anaç küçükbaş 80-TL/baş (B) 501 ve daha fazla Anaç 72-TL/baş

TOBB da Akdeniz Bölge Toplantısı yapıldı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KIRSAL KALKINMA DESTEKLERİ. Sadettin DİKMEN Şubat 2015

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı 2016 Mali Destek Programları. Antalya

2018 YILI FAALİYET RAPORU

TOHUMLUK İHRACATI UYGULAMA GENELGESİ (2013/4)

1- ET FİYATLARI MAYISTA ARTACAK

SONUÇ RAPORU. CYF Fuarcılık A.Ş.

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

MAYIS 2018 OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI NA HOŞGELDİNİZ

İZMİR İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ BİTKİSEL ÜRETİM ve BİTKİ SAĞLIĞI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI HİZMETİN TAMAMLANMA SÜRESİ ( EN GEÇ)

CANİK İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI

MANİSA TİCARET BORSASI

Transkript:

Mart 2012 Köy-Koop Merkez Biṙliği 2 KOOPERATİFÇİLİK DÜNDEN BUGÜNE KOOPERATİFÇİLİK -5- Pratik, Gerçekçi Bir Bürokrat Yurtdışında toplanan paraları, dışarıdan alacağımız makineler için çeşitli Avrupa ülkelerinde hesabımız bulunan bankalarda tutuyor, firmalara olan borçlarımız ödenmeden Türkiye ye para transferi yapmamaya dikkat ediyorduk. Bu arada inşaatı yapan firmaya ödemeler aksamaya başladı. Bunun başlıca nedenlerinden biri, kooperatif ortaklarının 500-30.000 lira ödeme sınırları içinde tutulması konusundaki yasal zorunluluktu. O tür ödemelerle büyük yatırımlar yapmak son derece güç, hatta imkansızdı. Ödemede sıkışık duruma geldiğimizi anladığım anda, Ziraat Bankasına başvurarak yedi milyon kredi talebinde bulunduk. Uzun bir süre geçmesine karşın, olumlu ya da olumsuz bir yanıt gelmedi. İsmet Alver, o zaman Genel Müdürlükte bir bölümün başkanıydı. Bir süre sonra Genel Müdür Yardımcılığına getirildi. Kendisini kutlamak üzere makamına gittim. Bana kredi isteğimizin ne olduğunu sordu. Bir yıl geçmesine karşın, olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadığımızı söyledim. Telefonla ilgili şubenin müdürünü aradı ve Çandır Kooperatifinin dosyasını getirin dedi. Müdür elinde dosya ile geldi. İsmet Bey, dosyanın bir yıldır niçin cevapsız kaldığını sordu. Müdür, efendim, o fabrikanın ayçiçeğine ihtiyacı var. Bunu sağlamak için Şeker Şirketiyle anlaşma yapmaları gerekir dedi. İsmet Bey kızgın bir ifade ile, sen Şeker Şirketinin avukatı mısın diye sordu ve dosyayı bırakıp gitmesini söyledi. Sonra sekreteri çağırdı. kızım bana telefonsuz bir oda bulun. Bugünlerde kutlamak için çok ziyaretçi beni arayabilir. Benim bir hafta rahatça çalışmam gerekir dedi. Sonra bana dönerek elimizdeki tüm belgeleri kendisine getirmemi, birlikte kredi konusunda çalışacağımızı söyledi. Ertesi gün, elimizdeki belgeleri toplayarak gittim. Kredi talebimizde gösterilen rakamları değiştirdi. Sonunda bize 11 milyon kredi gerektiğini belirten raporu hazırladı. Kendisine bu para çok, b iz 7 milyon istedik dedim. Sus, al bu parayı, lazım olacak dedi.gerçekten de, binaların tamamının bitirilmesi bize o paraya mal oldu. Mehmet Hadi İLBAŞ Köy-Koop Eski Genel Başkanı Asık yüzlü, isteklerinizi olumsuz değerlendirmeyi bir marifet sanan bürokrat tipini, İsmet Alver, pratikliği, olumlu görüşleri ile tümden bozmuştu. Çeşitli bankalarda genel müdürlük yapan Alver, tüm çalışma yaşamında aynı olumlu tutumunu sürdürdü. Kendisini minnetle anıyorum. 11 milyonluk krediyi aldıktan sonra, geceyi gündüze katarak, 20 adede varan binalarımızı, içinden sıcak su ve buhar geçen boruların bulunduğu kanalları ve kanalizasyonları tamamladık. Şimdi sırta yurtiçi ve yurtdışı makinelerin getirilmesine ve montajlarının yapılmasına gelmişti. Yurtiçi makinelerini büyük bölümü gelmiş Almanya Krupp Firmasının ham yağ bölümü makinelerinin bitirilmesini bekliyorduk. Ne var ki, makinelerin ithalatında teşvik belgemiz olmadığı için çok yüksek vergi istendiği surprizi ile karşılaştık. O zamanlar teşvik belgesi alabilmemiz için Köy İşleri Bakanlığının DPT ye olumlu rapor vermesi gerekiyordu. Bakanlığın sunduğu projeler dışında bir proje uyguladığımız için Köyişleri Bakanlığı Kooperatifler Genel Müdürlüğü o bölgede ayçiçeği yetişmez uydurma bahanesiyle DPT ye olumsuz.rapor vermişti. Oysa, biz, projeye karar verdiğimizde Tarım Bakanlığına başvurmuş ve o bölgede yağlık ayçiçeği yetişip yetişmeyeceği konusunda rapor istemiş, olumlu yanıt almıştık. Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürü hemşerimiz Adnan Başer Kafaoğlu bizimle yakından ilgileniyordu. Kendisine gittim, durumu anlattım. Benden kooperatifin rozetini istedi. Göğsümdeki rozeti ona verdim. Rozeti göğsüne taktı. Birlikte Sanayi ve Ticaret Bakanlığına gittik. Bakan DPT den gelen ünlü bir kişiydi. Bu nasıl iş? Bölgeyi kalkındırma amaçlı bir yatırım yapacaksınız. Önünüze engeller çıkaracaklar dedi ve hemen bakanlığı aradı ve bu işin acele çözülmesini istedi. Bana da şimdi Kooperatifler Genel Müdürlüğüne git. Seni bekliyorlar dedi. Denilen yere gittim. O bölgede ayçiçeği yetişmez raporu veren kişi hemen çalışmalara başladı ve teşvik belgesini bir saat içinde elime tutuşturdu. Bir gün Ankara daki büromuza bir telefon geldi. Telefonun öbür ucunda kendisini Çandır muhtarı olarak tanıtan kişi vardı. Ben diyordu, Ankara Çankırı yolu üstünde bulunan Çandır muhtarıyım. Almanya dan tırlarla makineler geldi. Bu makineler bize ait değildir. Ellerindeki belgelerde sizin Ankara büronuzun adresi var. Ne yapmamı istersiniz diye sordu. Kendisine onlardan birisini bana bağlamasını söyledim. Bağlanan adama telefon numaramızı verdim. Ankara ya dönmelerini ve gelir gelmez beni aramalarını, birlikte fabrikanın bulunduğu Çandır a gideceğimizi söyledim. Birkaç saat sonra Ankara da idiler. Çandır a haber verdim. Krupp makinelerini getiren tırlarla hemen hareket edeceğimizi söyledim. Akşam geç vakit Çandır a ancak varabildik. Geç olmasına karşın, yüzlerce Çandırlı köyün dışına kadar çıkmış, bizi bekliyorlardı. Ben de arabadan indim. Tırların önünde yüzlerce kişinin oluşturduğu kuyruğun başında yürümeye başladım. Fabrika aşağı yukarı 3 kilometre uzaktaydı. Oraya kadar heyecanlı kalabalıkla birlikte yürüdük. Makinelerin indirilmesini ertesi güne bıraktık. Ertesi gün montaj ekibi harekete geçti. Ekibin başında ayağında çizmelerle özel bir mühendislik-mimarlık yüksek okulundan mezun genç bir arkadaş vardı. Onun işe alınmasının arkasında ilginç bir öykü yatmaktadır.yakında faaliyete geçecek olan Çandır Kooperatifi Ayçiçeği Fabrikası için teknik müdür Arandığına ilişkin gazete ilanı vermiştik.başvurular arasında bu arkadaş da vardı. Kendisine nereden mezun olduğunu sorduğumda, şimdi Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesinin bulunduğu yerde açılmış olan bir özel yüksek okuldan mezun olduğunu söyledi. Kendisine, orayı yüksek okul olarak kabul etmiyorum. Daha önce nerede okudunuz diye sordum. Sanat Enstitüsünden yanıtını alınca, seni sanat okulu mezunu olarak işe alacağım. Çalışmalarınızda yüksek okuldan mühendis olarak çıktığınızı ispat ederseniz, sizi işletme müdürlüğü teknik yardımcısı olarak terfi ettiririm dedim. Alman tırları geldiği zaman sonbaharın son günleriydi. Hava yağışlı, her yer çamur içindeydi. İlk iş olarakalman tırları boşaltıldı. Bu ağır makinelerin bina içine çekilmesi gerekiyordu. Bu arkadaş, makinelerin indirildiği yerden montajın yapılacağı Bu arkadaş makinelerin bulunduğu yerden b ine girişine kadar kalas döşetmişti.klasın üstünü yağlamışlar, kalın urganlarla kendisi başta, arkasında işçiler, çekerek binaya getiriyorlardı. O zaman kooperatifin yayın organı olan ELELE Gazetesinde, bu çalışmanın resimlerini koymuş ve altına Fatih in torunları yeni bir keşifle zafere doğru yürüyorlar diye yazmıştım. Gerçekten de bu çok yorucu yolla yağmurda çamurda gelen tüm makineleri içeri çekmişlerdi. Bu başarılarından dolayı ekibin başındaki arkadaşı çağırdım. Onu kutladıktan sonra, şimdi teknik müdürlüğü hak ettin dedim. Askere gidinceye kadar bizde başarı ile çalıştı. Sonra doktorasını verdi ve bir bakanlıkta müsteşar yardımcılığına kadar yükseldi. Çok yoğun bir çalışma ile, anormal koşullara rağmen, yerli ve yabancı makinelerin montajını tamamlama başarısını göstererek ham yağ bölümünü 1974 yılında açtık. Açılışa o zamanki hükümetin bir bakanı, bakanlığın ve Kooperatifler Genel Müdürlüğünün ileri gelenleri, Yozgat Valisi, çevre ilçelerin kaymakamları ve halktan yüzlerce kişi katılmıştı. Şimdi fabrikanın gereksinimi olan yağlık ayçiçeğini çevrede tanıtmak ve yetiştirilmesini sağlamak önem kazanıyordu. Çünkü çevre, özellikle de Kayseri çerezlik ayçiçeğinin merkezi durumundaydı. Bu türü fabrikada yağ elde etmek için kullanamazdık, çünkü yağ oranı çok düşüktü. Yağlık tohumun yağ oranı ise, %40 ın altında değildi. Önce gereksinimimizi Trakya Yağlı Tohumlar Birliğinin Polatlı ve Ankara nın bize yakın ilçelerinde ektirdiği çiftçilerden almaya başladık. Öyle ki, çerezlik ayçekirdeğinin merkezi olan Kayseri de büyük çapta yağlık ayçiçeği ektirme başarısına ulaştık.çıkan hamyağı o zaman sayıları fazla olmayan fabrikalara verdik. Küspesini çevremizdeki hayvan yetiştiricileri adeta kapıştı. Ne var ki, küspede %10 un üstünde yağ oranı bulunduğundan yiyen hayvanlar ishal oldu. Buna rağmen çiftçiler, hayvan yetiştiricileri küspemizi kapışmayı sürdürdüler. Daha sonra kurduğumuz ekstraksiyon tesisinde küspedeki yağ oranını binde 4 leri altına düşürdük. Kurmak istediğimiz yağ fabrikasının aşağı yukarı yarısı tamamlanmamıştı. Extraksiyon ünitesi, rafinasyon bölümü, teneke kutu bölümü, dolumhane bölümünü bitirip rafinevinterize yemeklik yağı üretmek zorundaydık. Bunu için çalışmalara başladık. Bu bölümleri tamamlayabilmemiz üç yılımızı aldı. 1977 de tüm üniteleriyle fabrikayı açtık. Piyasada o zamanki araştırmalara göre, en kaliteli yağı biz üretiyorduk. Üretime geçeceğimiz günlerde üretilecek yağa bir ad bulma araştırmasına girdik. Gazetelere verdiğimiz ilanlarla üretim merkezi ÇANDIR, üretilecek yağ, AYÇİÇEĞİ YAĞI. Buna göre isim tekliflerinizi şu adrese gönderin dedik.binlerce teklif geldi Ayrıca, doğru ismi bulan birinci ve ikinciye ödül verileceğini söyledik. Her gün çuvallar dolusu teklifleri bir yerde topluyorduk. Arkadaşlarla gelen teklifleri günlerce gözden geçirdik.içlerinden 200 teklifi bir yana ayırarak bunun için bir jüri oluşturulması ve en uygun ismin jüri tarafından seçilmesini kararlaştırdık. Üç kişilik jürinin başkanlığına Ceyhun Atuf Kansu yu getirdik. Diğer iki kişiden biri Emin Özdemir, diğeri Türkiye Odalar Birliğinden tanıdığım aydın bir kadındı. Jüriyi Ankara daki büromuzda topladık. Kendilerine bir oda ayırdık ve eleme sonucu kalan 200 teklifi önlerine koyduk. Jüri toplantıya başlamadan önce, kendilerine daha bağımsız çalışabilmeniz için ben toplantıya katılmayacağım dedim. Aşağı yukarı bir saat sonra, jüri çalışmalarını bitirdi ve sonucu bize yazılı olarak bildirdi. Bu sonuca göre, AYÇA birinci, ÇANAY ikinciliğe layık görülmüştü. Yıllarca kullandığımız, şimdi de AYÇA Yağ Fabrikası adını fabrikaya yaftaladığımız bu ölümsüz ismin isim babası Ceyhun Atuf Kansu yu minnet ve rahmetle anıyorum. Bize teklifi verenlerden birinciliği Antakya dan, ikinciliği ise Kars tan birisi kazanmıştı.kendilerine birer teşekkür mektubu yazarak ödüllerini gönderdik.üretime geçtiğimizde de 4 kiloluk birer teneke yağ göndermeyi ihmal etmedik. Ayça adı çevrede iyi karşılandı. Ortaklarımızdan biri ile avukatımız doğan kızlarına AYÇA adını verdiler. Sürecek - Tarımsal Danışmanlık Sınav Başvuruları, 14 Mart ta Son En az 5 bin başvurunun olması bekleniyor... Sınav, 29 Nisan 2012 de Ankara da... 120 dakikalık 100 puan üzerinden değerlendirilerek,geçme notu 70 olarak belirlenen ve Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ca düzenlenen Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Sınavı başvuruları 14 Mart ta sona eriyor.sınavlarından birincisi, test usulu ile 29 Nisan 2012 de Ankara da saat 10:00 da Uluslararası Tarımsal Eğitim Merkezi(UTEM) tarafından belirlenen yerlerde düzenlenecek. 2012 yılında yapılacak ikinci sınav tarihi daha sonra açıklanacak. Sınava girecek adayların gerekli belgeler ile birlikte,14 Mart 2012 tarihine kadar kadar Tarım İl Müdürlükleri aracılığıyla UTEM`e başvurmaları gerekiyor. 100 sorudan oluşan çoktan seçmeli test usulüne göre yapılacak sınav, 100 puan üzerinden değerlendirilecek.120 dakika sürecek sınavda, geçme notu 70 olarak belirlendi. 3 yıl hizmet şartı aranıyor Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı ndan alınan bilgiye göre,başvuruda şu belgeler isteniyor; a) Başkanlıkca hazırlanan matbu kişi bilgi formu, b) Nüfus cüzdan sureti, c) Öğrenim durumunu gösteren belge.tarımla ilgili lisans mezunları için lisans diploması esas alınacaktır. ç) Dört adet vesikalık fotoğraf, d) Tarım yayımcı ve danışmanısertifikası almak için en az üç yıl kamu, sivil toplum örgütlerinde veya özel sektörde,danışmanlık hizmetlerinde çalıştıklarını gösterir belge, e) Mezun olduğu bölüm dışında,sertifika almak isteyen kişilerin,en az 5 yıl çalıştığını gösterir il/ilçe müdürlüğünce onaylı belge, Sınava katılacaklar,50 TL lik katılım ücretini Ziraatbank Yenimahalle Şubesi 0599-03353682 5011 nolu hesap numarasına havale ücreti ödemeden yatırabiliyorlar. Dekont açıklama kısmına,sınava girecek kişinin TC Kimlik Numarası, Adı ve Soyadı ve TYDS 2012/1 Sınav Katılım Ücreti ibaresini mutlaka belirtmeleri gerekiyor.. Sınava gireceklerin listesi,sınavdan 15 gün önce Eğitim Yayım ve Yayınlar Dairesi Başkanlığı web sitesinde yayımlanacak.sınav giriş belgeleri de,utem web sitesinden alınacak ve sınav yerleri de,yine UTEM web sitesinde yayımlanacak. KÖY-KOOP MERKEZ BİRLİĞİ 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu na göre kurulan Köy- Koop Merkez Birliği; Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatiflerin merkezi kuruluşudur. Tarıma ait farklı çalışma alanlarında (Hayvancılık-Süt üretimi ve işlenmesi, seracılık, halı kilim üretimi, zeytin ve zeytinyağı işlenmesi, bal, çeltik üretimi ve işlenmesi, çiçekçilik, fidan, salça, reçel, konserve üretimi v.b.) etkinlik gösterir. Prof.Dr. Lütfü ÇAKMAKÇI Dr. Bediha DEMİRÖZÜ Dr. Caner KOÇ Dr. Tuba ŞANLI Dr. Güray AKDOĞAN Dr. Levent DOĞANKAYA YAYIN KURULU Dr. Yener ATASEVEN Dr. Hilal TUNCA Dr. Özdal KÖKSAL Dr. Alper Serdar ANLI Dr. Umut TOPRAK Gazetemizin Yayın Kurulu Üyeleri Fahri Olarak Görev Yapmaktadırlar. KÖY KALKINMA VE DİĞER TARIMSAL AMAÇLI KOOPERATİF BİRLİKLERİ MERKEZ BİRLİĞİ İmtiyaz Sahibi ve Yayınlayan: S.S. Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği KÖY-KOOP Adına Yakup YILDIZ Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Mehmet VAROL Genel Yayın Yönetmeni: Emel TUĞRUL Haber Müdürü: Turgay SOLMAZ Haber Koordinatörü: Ayhan ELMALIPINAR Reklam Müdürü: Yasemin ACAR Merkez Adres: Paris Cad. 24/7 Kavaklıdere-Ankara Tel: 0312.419 63 95-96 Faks: 0312. 419 63 95-96 Web: www.koy-koop.org E-posta: info@koy-koop.org Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın Mart 2012 ANKARA Baskı: Atalay Matbaacılık Ltd. Şti. Elif Sk. Sütçü Kemal İşhanı No:7/236-237 İskitler - ANKARA Tel: 0312. 384 41 82 Yazıların Sorumluluğu yazarlara, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

Köy-Koop Merkez Biṙliği Mart 2012 GÜNDEM 3 Balıkesir Köy-Koop Tarım Fuarında Atlas Fuarcılık tarafından düzenlenen 3.Tarım ve Hayvancılık fuarı bu yıl Balıkesir Gala Gösteri Merkezinde yapıldı. Tarım ve Hayvancılık Fuarına katılan Balıkesir Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birlik Başkanı Cemil İlcan yaptığı açıklamada: Atlas Fuarcılık tarafından düzenlenen 3.Tarım ve Hayvancılık fuarı bu yıl Gala Gösteri Merkezinde yapıldı. Fuara 400 firma 200 Bin ziyaretçi katıldı. Balıkesir'in Tarımsal kapasitesinin yüksek olduğunu belirten İlcan, bu fuara her geçen yıl ilginin daha da artacağını ifade etti. İlcan; 173 Kooperatifimizin üst birliği olan Hay-Koop olarak fuarda yerimizi aldık. Fuarı ziyaret eden özellikle kooperatifçi köylerden gelen vatandaşların ilgisi bir hayli fazla idi. Standa gelen ziyaretçilere çeşitli hediyeler verilerek ikramda bulunuldu. dedi. Hay-Koop standını Vali Yardımcısı Nusret Şahin, Tarım Gıda ve Hayvancılık il Müdürü Engin Sancı, Milletvekili Edip Uğur, İGM Başkanı Ramazan Bahçıvan, Akparti İl Başkanı Mahmut Poyrazlı,Gıda Kontrol Şube Müdürü Nihat Ağan, Daire Müdürleri, kooperatif Başkanları ve üyeleri ziyaret ettiler. Süt Fiyatlarını Düşürmek İsteyen Firmaların Karşısında Dimdik Durmamız Gerekir Balıkesir Hay-Koop Başkanı Cemil İlcan, birlikten kuvvet doğduğunu, bu nedenle bütün Kooperatiflerin güç birliği içinde Süt fiyatlarını geri çekmek isteyen firmalara karşı direnmesi gerektiğini söyledi. Balıkesir Hay-Koop bünyesindeki Merkez İlçede faaliyet gösteren 35 Tarımsal Kalkınma Kooperatif başkanı ile Hay-Koop yönetimi bira araya geldiler. Yapılan toplantıda güncel konuların yanı sıra öncelikli olarak süt sorunu ve küpeleme işi ele alındı. Balıkesir bölgesinde Hay-Koop un 30 bin üyesi ile en büyük güç olduğunu, bu büyüklüğe göre hareket etmemiz gerektiğini belirtti. Süt Firmalarına Karşı Kooperatifler Hay-Koop a Tam Yetki Verdiler Hay-Koop Başkanı Cemil İlcan sözlerine; Ticaret Borsası Başkanı Faruk Kula nın kendilerine verdiği büyük desteğe teşekkür ederek başladı. İlcan; Süt fiyatlarını düşürmek isteyen Firmaların karşısında dimdik durmamız gerekir. Aksi takdirde firmalar üreticiyi kendi istediği gibi ezer diye konuştu. 3 İlçede Buzağı Küpeleme İşi Alındı Ticaret Borsası Toplantı Salonunda yapılan Hay-Koop Kooperatifler Birliği toplantısında Tarım Gıda ve Hayvancılk İl Müdürlüğüne küpeleme işi için 2012 yılında Balıkesir bölgesinin tamamı için müracat ettiklerini ancak yalnızca Bigadiç, Balya ve İvrindi ilçeleri için yetki aldıklarını dile getiren İlcan, 2013 yılı için yine tüm ilçelerdeki kooperatif ortaklarımızın hayvanlarının küpelenmesi işine bugünden talip olduklarını belirtti. Toplantıya Hay-koop yönetimi tam kadro katıldı Başkan Cemil İlcan, Başkan Vekili Faruk Özen, Muhasip üye Ahmet Köseoğlu, Yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Özcan ve Hüseyin Kuzgun katıldı. Burdur da 30 Bin Kişi Süt İçerek Guinness e Girmeye Çalışacak Burdur da Tarım ve Hayvancılık Fuarı na katılacak 30 bin kişi süt içme rekorunu deneyecek. Fuarla ilgili olarak valilikte bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Burdur Valisi Süleyman Tapsız, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İbrahim Şimşek, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Dallı, Köy- Koop Genel Başkanı Yakup Yıldız, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kamil Özcan katıldı. Vali Süleyman Tapsız, 18 Mayıs ta yapılacak fuar öncesi; fuarın paydaşları olan kurumların görevlerini hatırlattı. Tapsız, denemeyle Guinness Rekorlar Kitabı na girmeyi hedeflediklerini söyledi. Bütün Burdurluların toplanacağını ve hep beraber bu rekoru kırmaya çalışacaklarını belirten Vali Tapsız, Amacımız bu vesile ile kamuoyunun Burdur, süt ve hayvancılık dendiği zaman bir araya gelmiş olması. Süt dendiği zaman Burdur, Burdur dendiği zaman ise süt akla gelsin istiyoruz. Hayvancılıkta, sütte potansiyelimizi ortaya koyabilelim ve tanıtabilelim. Nisan ayında son toplantımız olacak mayıs ayında ise fuarımızı yapacağız. dedi. Ulusal Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı için toplantılar düzenlediklerini anlatan Vali Tapsız, fuarda Burdur u hayvancılık ve süt potansiyle dünyaya tanıtmak istediklerini ifade etti. Tapsız, Bu fuarda hem sektörlerdeki firmalar Burdur u tanıma hem de çiftçiler son teknolojileri görme imkanı bulacak. Yine teknolojileri yenilme, hayvancılığın geliştirilmesi adına neler yapılabilir bu fuarda sergilenecek. İlimizde hayvancılığın özellikle süt sektörünün geliştirilmesi için her türlü alt yapı hazır şeklinde konuştu. 'Okul Sütü Programı'nın Esasları Belirlendi İlköğretim okulu öğrencilerine süt dağıtılmasına yönelik Okul Sütü Programı na ilişkin uygulama esasları belirlendi. Bakanlar Kurulu nun Okul Sütü Programı Uygulama Esasları Hakkında Karar ı 25 Mart 2012 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca ortaklaşa hazırlanan ve bu yıl içinde yürütülecek olan Okul Sütü Programı kapsamında, ana sınıfından beşinci sınıfa kadar ilköğretim okulu öğrencilerine, dengeli beslenme suretiyle gelişme oranlarının artırılması, mevsimsel süt arzı fazlalığının değerlendirilerek üretimde istikrarın sağlanması için uzun ömürlü kutu süt dağıtılacak. Uygulamadan beşinci sınıf öğrencileri de yararlanırken özel okullar program kapsamı dışında tutulacak. Milli Eğitim Bakanlığının belirlediği okullardaki her öğrenciye günlük 200 mililitre uzun ömürlü sade kutu süt dağıtılacak. Sütlerin niteliği Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ilgili mevzuatına uygun olacak. Sütün üretimi, dağıtımı ve takvimi mevsimsel süt arzı fazlalığının olduğu dönemler dikkate alınarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca belirlenecek. Sütlerin sevkiyatları da yine Bakanlığın belirleyeceği kriterlere uygun olarak yapılacak. Okullarda dağıtılacak sütlerin sevkiyatları illerle İl Milli Eğitim Müdürlüklerinin organizasyonu ve kontrolünde yüklenici firma tarafından yapılacak. Dağıtılacak uzun ömürlü kutu sütler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, üretim izni almış, ülke içinde üretim yapan firmalardan sağlanacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı programın koordinasyonu ile okul sütünün tedariki ve illere dağıtımından; Milli Eğitim Bakanlığı, Okul Sütü Komisyonu tarafından kabul edilen sütün muhafaza edilmesi ve ettirilmesinden, okullara ulaştırılmasından, dağıtılmasından ve uygun şartlarda tüketiminin sağlanmasından; Sağlık Bakanlığı ise program uygulama döneminde öğrencilerin gelişme oranlarının ve süt tüketim alışkanlıklarındaki değişikliklerin tespitine yönelik çalışmalardan sorumlu olacak. Süte duyarlı öğrenciler belirlenecek KÜRESELLEŞEN SÜT Sizin modeliniz hangisi? Model 1: Brezilya ve ABD den GDO lu mısır ve soyalar ithal edilir. Bunlar olmaksızın hayvan beslenemeyeceği ileri sürülür. Ayrıca GDO ya karşı olanların teknoloji düşmanı olduğu söylenir. Yem hammaddeleri Orta Anadolu da bir yem fabrikasına süt yemi haline getirilmek için taşınır. Yemlerin bir kısmı bozulursa aflotoksin sorunu çıkabilir. Halk yatıştırılır. Süt yemleri Antalya da süt üreticisine gelir. Üretilen çiğ süt yabancı veya yerli sermaye elindeki bir süt fabrikasında UHT süt haline getirilmek için İstanbul a getirilir. UHT sütlerin bir kısmı Antalya da marketlerde satışa çıkarılmak için tekrar Antalya ya taşınır. Meraları geliştirmek için bir şey yapılmaz. Çeşitli hastalıklardan bizleri koruyan omega3 ve CLA nın sütteki oranları araştırılmaz. Araştırılsa bile halkı paniğe sokmamak için üzerinde pek durulmaz. Çevreyi kirletecek dev hayvancılık işletmeleri desteklenir. Başka çare olmadığı, dünyada açlık olduğu ileri sürülür. Model 2 yi savunanların hayalci olduğu açıklanır. Bu inandırıcı bulunmazsa, bunların Almanya dan süt ithal edilmesini sağlamaya çalışan Alman Vakıflarının ajanları olduğu söylenir. Bu model toplumun %1 inin modelidir. Model 2: Meraları geliştirmek için büyük çabalarda bulunulur. Süte karşı duyarlılığı olan öğrenciler, okul yönetimleri, aile hekimleri ve öğretmenlerce tespit edilerek program dışında tutulacak. İllerde, gelen sütlerin uygunluğundan sorumlu olmak üzere, vali yardımcısı Prof.Dr. Tayfun ÖZKAYA Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Meradan otlama her yıl biraz daha arttırılır. Süt yemi kullanımı her yıl biraz daha düşürülür. Sadece yağlı, proteinli ve mikropsuz sütlere değil, Omega 3 ve CLA ca zengin, aflotoksinsiz ve antibiyotiksiz sütlere de prim verilir. Devlet süt üretim ve işleme kooperatiflerini ve tüketim kooperatiflerini teşvik eder. Antalya da üretilen süt yerel kooperatiflerde pastörize edildikten sonra Antalya daki tüketicilere satılır. Çiğ süt satışı üzerindeki baskılar kaldırılır. Çiğ süt satanlar için bazı standartlar hazırlanır ve sıkı bir şekilde denetlenir. Okullarda çocuklara süt verilir. Bu sütler kooperatiflerden satın alınır. Kooperatifler güçleninceye kadar devlet çiftçi eline geçen süt fiyatlarının adil bir düzeye gelmesi için doğrudan alım yaparak destekler. Bunun için bir fon belirlenir. Bu fondan uygun fiyatla ve üstün kalitede süt ve süt ürünleri satan tüketim kooperatifleri de yararlanabilir. Bu model toplumun %99 unun modelidir. Birinci model muazzam miktarda taşıma nedeniyle dünyayı ısıtacak sera gazları üretir. Süt içeni beslemez, hasta yapar. Çiftçinin eline geçen süt fiyatı düşüktür. Tüketicinin ödediği fiyat yüksektir. Birinci modelde daha çok insan işsiz kalır. Ancak tekeller çok kâr eder. Sizin modeliniz hangisi? başkanlığında il gıda tarım ve hayvancılık müdürülüğü, il milli eğitim müdürlüğü, defterdarlık ve il sağlık müdürlüğü temsilcilerinden oluşan Okul Sütü Komisyonu kurulacak. Programla ilgili ödemeler için gerekli kaynak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının genel bütçesinden tahsis edilen ödenekten karşılanacak. Programın ödemeler ve diğer konulardaki denetimleri sorumluluklarına göre ilgili bakanlıklarca yapılacak. Yapılan çalışmayla ilgili haksız bir ödeme yapılması durumunda ise ödemeyi sağlayan belge ve belgeleri düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler geri alınacak tutarın tahsilinden müştereken sorumlu olacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nca yürütülecek uygulamanın usulleri en geç 30 gün içinde çıkarılacak tebliğle belirlenecek.

Mart 2012 Köy-Koop Merkez Biṙliği 4 TARIM ÖRÜMCEĞİN AĞINDAKİ İNEK SÜTÜ ÜRETİCİLERİ Yazıma kentlerdeki tüketicilere bir soru sorarak başlamak istiyorum.acaba, içtikleri bir bardak sütü üretenlerin sorunlarını biliyorlar mı? Sanırım yeterince bilmezler, kimileri de ilgilenmek istemezler. İzin verirseniz açıklayalım.türkiye de çiğ süt fiyatı/yem fiyatları arasındaki ölçüt dikkate alınarak bir değerlendirme yapıldığında, üretici fiyatlarının giderek düştüğü gözlemleniyor. Günümüzde Türkiye de inek sütü üreticileri, 1 kg süt satarak 1kg yem alamazken, ABD li üretici en azından 2.5kg dan daha çok yem alabilmekte. Diğer yandan perakende-üretici, perakende-toptancı süt fiyat farkları da giderek artmaktadır. Bir değerlendirme yapıldığında; tüketicinin 1 kg süt için ödediği paranın ancak yüzde 25 i üreticiye aktarılmaktadır. Bir başka deyişle, pazarlama kanalında yer alan toptancı ve sanayiciye kalan pay yüzde 75 in üzerinde olmaktadır. Bu durumu ortaya çıkaran nedenler arasında; Türkiye de, hayvancılık KİT leri özelleştirilmesi, ekonomik örgütlenmenin yetersizliği ve üreticinin serbest piyasa mekanizmasının insafına terk edilmesi gibi konular sayılabilir.uzun süredir fiyatlar giderek tekel konumuna gelmiş firmalar tarafından belirlenmektedir. Bu tekeller arasına, son yıllarda yabancı tekeller de girmiştir. Çiğ inek sütü pazarlama fiyatı, inek sütü üreticileri açısından dayanılmaz noktaya varmıştır. Bu soruna çare bulmak için birçok toplantının yapıldığı biliniyor. Bunlardan birisi, 20 Şubat 2012 tarihinde Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın İzmir İl Müdürlüğü nde gerçekleştirildi. Toplantıya katılan Köy-Koop İzmir Başkanı Muhittin Akbulut un belirttiğine göre, pazarlamada üç önemli konu üreticiler tarafından dile getirilmiş. Örümceğin Ağındaki İnek Sütü Üreticileri Prof.Dr. Mustafa KAYMAKÇI Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mustafa.kaymakci@ege.edu.tr Bunlardan birincisi ve en önemlisi şu: Süt üreticileri yeterince örgütlü olmadığı ya da birim kooperatif örgütleri cılız olduğu için,çiğ süt fiyatlarını ya fabrikalar ya da onların temsilcileri belirliyorlar. Üreticilerin neredeyse pazarlık güçleri yok gibi. İkincisi: fabrikalar ya da onların temsilcileri, üreticilere hiç haber vermeksizin istedikleri zaman fiyatı düşürebiliyorlar. Sözleşmelerinde fiyatlar ile ilgili hükümler yeterince açık değil. Üçüncüsü: fabrikalar ya da onların temsilcileri, girdi özellikle yem tedarikini de yapıyorlar.üreticiler yem alımında belli sınırın üstüne çıkmayınca da sütlerinin alınmaması uyarısıyla karşılaşıyorlar. Kısaca, tam bir bağımlılık içinde yaşıyor Örümceğin Ağından Kurtulmak Mümkün Mü? Süt üreticileri,süt fabrikalarının denetiminden ya da örümceğin ağından kurtulabilir mi? Kimi yetkili geçinenler, havza temelli 3-5 kooperatifin bir araya gelmesiyle işin çözülebileceğini sanıyorlar. Ancak bu sorunu çözmez.sorunun çözümü, en azından İzmir özelinde bütün kooperatiflerin üst örgütü olan Köy-Koop Birliği nin muhatap alınmasından geçer. Aksi durumda Böl ve Yut olur. Aslında olan da budur. Muhittin Akbulut un çözüm önerisi şu: İzmir de günlük 450 tona yakın inek sütü pazarlanıyor. Bu miktarın sahibi Köy- Koop İzmir Birliği olursa, üreticiler bir güç olarak sahnede yerini alabilir. Sütü, değer fiyatına bu şekilde pazarlayabiliriz. Diğer yandan birim kooperatiflerin kimileri de kendi başlarına hareket ediyorlar. Bunların tek başlarına ya da 3-5 inin bir araya gelmesiyle pazarlık güçleri olamaz. Başkana yürekten katılıyorum.ancak nihai çözüm, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ürettikleri sütlerini kooperatif örgütler aracılığıyla sanayici olmalarından geçiyor.katma değer,ancak bu şekilde onlarda kalabilir.bir başka deyişle üretici,sanayici olmalıdır.bir anımsatma: Acaba İzmir Sanayi Odası nda süt üreticilerinin temsilcileri var mı? Var ise göstermelikler mi? Son sözümü başlangıçta tüketiciler sorduğum soruyu tekrarlayarak bitirmek istiyorum. Acaba, içtikleri bir bardak sütü üretenlerin sorunlarını biliyorlar mı? Yerli Patates Tohumluğu İçin İmzalar Atıldı Projeyle 2014 yılından itibaren Türkiye nin ihtiyacı patates tohumunun yüzde 90 nı yurt içinden karşılanacak. Yerli Patates Tohumluğu Üretimi projesi için Tarım İşletmeleri Genel Müdürü Halis Bilden ile Doğa Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Karahan arasında Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünde (TİGEM) protokol imzalandı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, TİGEM Genel Müdürü Halis Bilden, protokol imza töreninde, Türkiye nin en önemli patates tohumu üreten kuruluşu Doğa Tohumculuk ile çok önemli işbirliği yapacaklarını ifade etti. Doku kültüründen tohum üreten Doğa Tohumculuğun Nevşehir deki tesislerini iki ay önce gezdiğini ve çok gururlandığını bildiren Bilden, şunları kaydetti: Doğa Tohumculuk ile Sivas taki Ulaş ve Konya daki Gözlü işletmelerinde patates tohumu üretimi konusunda işbirliği yapacağız. Sivas ve Konya daki işletmelerimizde yaptığımız denemelerden olumlu sonuçlar geliyor. Projeye her türlü altyapı desteğini vereceğiz ve ülkemizin ihtiyacı patates tohumunu beraber üreteceğiz. Türkiye, patates tohumu üretimi konusunda önemli bir noktaya gelecek. Doğa Tohumculuk Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Karahan da şunları belirtti: Projeyle 2014 yılından itibaren Türkiye nin ihtiyacı patates tohumunun yüzde 90 nı yurt içinden karşılanacak. İlerleyen yıllarda ihracata bile başlayabiliriz. Etrafımızda 1,5-2 milyar dolarlık büyük bir pazar var. Gelecek hepimiz için iyi olacak. Bu konuda bize desteklerini esirgemeyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehmet Mehdi Eker e ve genel müdürlerimize teşekkür ediyorum. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Masum Burak, genel müdürlük olarak projeye ARGE desteği verdiklerini, projenin başarılı olacağına inandığını kaydetti. Projeyle ne olacak? Proje kapsamında, 2012 ve 2013 yıllarında Sivas taki Ulaş Tarım İşletmesinde 6 bin dekar alanda, Konya daki Gözlü Tarım İşletmesinde ise bin 500 dekar alanda tohum üretim çalışmaları yapılacak. Elde edilecek genç ve kaliteli tohumlar, 2014 yılı itibarıyla piyasaya sürülecek. Daha sonraki yıllarda patates tohumluğu ihracatının yapılması planlanıyor. Manda Yetiştiricilerine Önemli Destek Manda yetiştiricilerine, hayvan başına 650 TL destek sağlandı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın, manda yetiştiricilerine, hayvan başına 650 TL destek sağladığı bildirildi. Yapılan yazılı açıklamada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın, azalan Anadolu Mandası yetiştiriciliğini canlandırmak için 2011 yılında uygulamaya başladığı Halk Elinde Anadolu Mandasının Islahı Ülkesel Projesinin kapsamını genişlettiği bildirildi. Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından yürütülen Anadolu Mandası ıslah projesi ile manda sayısının artırılmasının hedeflendiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: Bakanlık tarafından geçen yıl pilot olarak 8 ilde başlatılan Anadolu Mandası ıslah projesine bin 275 yetiştirici dahil edildi. Bu kapsamda 11 bin 258 baş Anadolu Mandası için hayvan başına 500 lira destek verilerek yetiştiriciye toplam 5.6 milyon lira ödeme yapıldı. Bakanlık, 2012 yılında hem projeye katılan il sayısını hem de hayvan başına verilen desteği artırdı. 3 üniversite, 2 araştırma enstitüsü, 8 damızlık manda yetiştiricileri birliği ve 7 proje liderinin yer alacağı projede, il sayısı 8 den 11 e çıkartılırken, destekler de geçen yıla oranla yüzde 30 artırılarak hayvan başına 650 liraya yükseltildi. Bakanlık, manda yetiştiricilerine bu yıl toplam 9.8 milyon lira desteleme ödemesi yapmayı ve 2012 yılı sonunda projeye dahil edilecek manda sayısını 15 bin başa çıkarmayı hedefliyor. 2011 yılı itibarıyla Türkiye;de manda sayısının yaklaşık 35 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Makarna, Bulgur Bakliyat ve Bitkisel Yağlar Tanıtım Grubu kurulacak Mart ayı içerisinde tanıtım grubu kurularak faaliyete başlayacak. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı ve İhracatçı Birlikleri Tohumculuk A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Şahin Batallı, Makarna, Bulgur Bakliyat ve Bitkisel Yağlar Tanıtım Grubu kurulacağını belirtti. Batallı, Tanıtım grubunun kurulması için gereken karar, Ankara da toplantıda alındı. Bu konuda, Ekonomi Bakanlığı ile gerekli yazışmalarımızı da yaptık. Mart ayı içerisinde tanıtım grubumuz kurularak faaliyete başlayacak diye konuştu. Kurulacak olan tanıtım grubunun sektörlerin gelişmesi ve kalkınması için çok önemli olduğunu belirten Batallı, Yabancı ülkelerin Türkiye menşeli ürünlere uyguladığı anti-damping vergilerinin ortadan kaldırılması için alınacak tedbirler gibi sektörü ve bölgemizi yakından ilgilendiren birçok konu hakkında görüş alışverişinde bulunularak sektörü yakından ilgilendiren birçok konuda da kararlar alındı. Ankara da düzenlenen toplantının en önemli gündem maddesi yeni tanıtım grupları kurulması yönünde oldu. Kurulacak Makarna, Bulgur Bakliyat ve Bitkisel Yağlar Tanıtım Grubu, sektörümüz açısından son derece önemli. dedi. Malatya Kayısısı Artık Serada İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin hazırladığı proje kapsamında kurulan serada kayısı ağacı yetiştiriliyor. Dünyaca ünlü ''Malatya Kayısısı'', İnönü Üniversitesi'nce hazırlanan bilimsel projeyle artık seralarda da yetiştirilecek. İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin hazırladığı proje kapsamında kurulan seradaki kayısı ağaçları, olumlu sonuç vererek, bahçelerdeki ağaçlardan önce çiçek açtı. Ziraat Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Bayram Murat Asma, yaptığı açıklamada, 2011 yılı Haziran ayında, Fırat Kalkınma Ajansı ve İnönü Üniversitesi'nin maddi katkılarıyla, üniversitenin Battalgazi ilçesindeki Tacan Kampüsü'nde kurdukları serada, Malatya'daki kayısı çeşitlerinin yetiştirilmesine başladıklarını söyledi. ''Turfanda Kayısı Yetiştiriciliği Projesi'' adı altında başlattıkları çalışmayla kurdukları seraya, 125 kayısı ağacı diktiklerini belirten Asma, bunların büyük kısmının, ''erkenci kayısı'' olarak tabir edilen ''Dilbay'' ve ''Hasanbey'' çeşidi kayısılar olduğunu dile getirdi. Serada olumlu sonuçlar aldıklarını ifade eden Asma, kayısı ağaçlarının, normalden daha erken olgunlaşma göstererek çiçek açtığını vurguladı. Narenciyede Kadın Eli Projesi ile 27 Kadın Meslek Sahibi Oldu Dörtyol Kaymakamlığı ile Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) nın ortak yürüttüğü Narenciye de Kadın Eli Projesi ile 27 kadın meslek sahibi oldu. DOĞAKA, Sosyal Kalkınma Ve Mali Destek Programı (SO- DES) çerçevesinde teknik destek alan ve Dörtyol Kaymakamlığı Proje Koordinatörlüğü nün ortaklaşa yürüttüğü Narenciyede Kadın Eli Projesi ile 3 aylık çalışma sonucunda işsiz bayanlar narenciye türlerinden çeşitli şekillerde reçel ve marmelât yapma eğitimi aldı. Dörtyol Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu bünyesinde yapılan atölyede gerçekleştirilen projeye katılan bayanlar aldıkları sertifika ile kendi işlerini kurabilecek. Dörtyol Kaymakamı H. Hasan Özyiğit, kursiyerlerin sertifikalarını verirken yaptığı açıklamada; Hanımlarımızın hemen hepsi evlerinde narenciye ürünlerinden reçel ve marmelat yapmayı aslında biliyor ama bu kursların amacı birlikte yeni fikirler üretip, üretim yapma alışkanlığı kazandırmaktır. Bayanlarımız bu kurslar ile bilgilerinin yanı sıra hijyen, pazarlama teknikleri ve imalatla ilgili daha ince detaylar hakkında bilgiler ediniyor. Kurs süresince ürettikleri tüm ürünler büyük marketlerde yer bulacak lezzet ve kalitededirler. Kurslarımızda ayrıca pazarlama konusunda da bilgilendirme yapılması kursiyerlerimiz için oldukça faydalı oldu. dedi.