BEBEK HAKLARI BİLDİRGESİ 1. Birey olma Her bebek doğduğu, belki de doğmadığı andan itibaren zaten bireydir. Bebekler, yetişkinlerin kendi isteklerini karşılamak için bir araç olmamalıdır. Yetişkin, kendi ihtiyacını bir kenara koyarak bebeğin ihtiyacına odaklanma bilincini edinmelidir. Bebeğin oyun oynama, yemek yeme, uyuma gibi ihtiyaçları bebeğin kendi ritmi göz önünde bulundurularak düzenlenmelidir. 2. Uyku hakkı Bebeklerin ve çocukların yetişkinlerden daha fazla uykuya ihtiyacı vardır. Bebekler, yetişkinlerle aynı saatte yatırılmamalıdır. Uyku ihtiyacı yaş büyüdükçe azalır ve ancak 18 yaşında 8-9 saate kadar iner. Büyüme hormonu genel kabule göre saat 22.00 de salgılanmaktadır. Bazı kaynaklarda ise saat 20.00 de salgılanmaya başladığı söylenir. Bebeklerin ve çocukların sağlıklı bir fizyolojik, zihinsel ve psikolojik gelişim için mutlaka bu saatlerde uykuda olması gerekir.
3. Yemek hakkı Bebeklerin de yetişkinler gibi keyifle yemek yeme hakkı vardır. Bazı durumlarda bebeğin, çocuğun bir kaşık daha fazla yemesi amacıyla sürekli yemekle ilgili imalarda bulunmak, ısrarcı olmak bebeğin yemekle ilgili olumlu duygular geliştirmesini engeller. Katı gıdaya başlandığı ilk aylarda ise bebek için yeni tanıştığı gıdalara dokunmak, mıncıklamak vs. bir tanıma yöntemidir ve son derece önemli deneyimlerdir. 4. Kişisel mesafe hakkı Her birey kişisel bir mesafeye ihtiyaç duyar. Kişisel mesafe genel olarak somut olarak tanıdık ve tanımadık kişilerin bize ne kadar yaklaşmasını istediğimizdir. Kişisel mesafe alanımız yaşımız arttıkça artar. Fakat bebeklerin de kişisel mesafeye ihtiyaçları vardır ancak onlar rahatsızlıklarını belirtmekte yetişkinler kadar yetkin değildirler. Bu nedenle yetişkinlerin bebeklerin kişisel alanına girmemeye özen göstermesi gerekir. 5. Yabancısama hakkı Özellikle doğu kültürlerinde bebeklerin yeni gördükleri birini yabancısamamaları olumlanır. Ancak her bireyin mizacı ve her bireyin yeni tanıştığı bir kişiyle samimiyet kurma süresi farklıdır. Yetişkinler
bebeklerin ihtiyaç duyduğu yeni karşılaştıkları kişiyle samimiyet kurma süresine saygılı olmalıdır. Nihayetinde bebek ya da yetişkin hiçbir birey yeni tanıştığı bir kişinin kucağına gitmeye mecbur değildir. 6. Oyun oynama hakkı Oyun oynamanın bebekler ve çocukların zihinsel gelişimi üzerinde muazzam bir önemi vardır. Bunun evrimsel bir sonucu olarak bebekler ve çocuklar oyun oynamaktan çok keyif alırlar. Ancak zaman zaman yetişkinler bu oyunların içinde katılımcı rolünden lider rolüne geçmekte ve çocuğun olguları ve olayları kendi kendine deneyimlemesini engellemektedirler. Bir diğer problem ise yetişkinlerin oyun oynayan bebeğe, çocuğa sürekli bu ne? gibi sorular sorması ve bu durumun bebeğin, çocuğun oyundan sıkılmasına ve ya kendisini yetersiz hissetmesine neden olmaktadır. Yetişkinlerin bebeklerin, çocukların oyunlarında katılımcı olması ve kendisini bebeğin, çocuğun ritmine uydurması bebeklerin oyun oynama hakkı için ideal olandır. 7. Televizyon, video izlememe hakkı Televizyon ve video izlemenin çocukların sosyal ve zihinsel gelişimine olumsuz etkileri konusunda birçok araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmalar dikkate alınmalı, bebekler 3 yaşına kadar sağlıklı
birey olma hakkı çerçevesinde televizyondan uzak tutulmalıdır. Sonrasında ise mutlaka ebeveyn gözetiminde ve kısıtlı sürelerle televizyona maruz kalmalıdır. 8. Sessizlik hakkı Oyun oynamak bebekler için büyük bir öneme sahiptir ancak bebekler 7/24 oyun oynamak istemezler. Bebeklerin sakin dakikalara da oldukça ihtiyaçları vardır. Yetişkinlerin bu konuya dikkat ederek bebeklerle sürekli yüksek sesle konuşmaması, onlarla ısrarla oyun oynamaya çalışmaması gerekir. Her zaman olduğu gibi bebeğin o andaki ihtiyacının anlaşılması önemlidir. 9. Hafızaya sahip olma hakkı Bebeklerin dikkati çok kolay başka yöne çekilebilir, bu durumun özellikle bebeğin artan gerginliğinin azaltılması konusunda birçok avantajı bulunmaktadır. Ancak toplumumuzda bu özellik abartılı bir biçimde kullanılmakta, bu abartının odaklanma problemi, dikkat süresinin azalması, hafızanın etkilenmesi gibi bazı olumsuz sonuçları olabilmektedir. Aynı zamanda yeni doğmuş bir bebek bile kendi kendini kısıtlı bir süre için sakinleştirebilmektedir. Güçlü bir hafızaya sahip, sağlıklı bireyler yetiştirmek amacıyla dikkatin başka yöne çekilmesi yöntemi bebeğin hayır ı ve etrafındaki sınırları
öğrenmesini engellemeden, bebeğin kendi kendini sakinleştirebilme yeteneğini ketlemeden seçici olarak sadece bebeğin başa çıkamadığı yoğun duygu birikimini azaltmak amacıyla kullanılmalıdır.