2013 YILI BÜTÇE SUNUMU



Benzer belgeler
Dünyada Enerji Görünümü

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR ALANINDAKİ GELİŞMELER ( )

Dünyada Enerji Görünümü

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2016 YILI BÜTÇE SUNUMU. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Dr. Berat ALBAYRAK ın 2016 Yılı Bütçesini TBMM Genel Kurulu na Sunuş Metni

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Bu politikalarımız, jeopolitik konumumuzun avantajları kullanılarak ve ülke gerçekleri ile küresel ölçekli dinamikler çerçevesinde yönetilmektedir.

2015 YILI bütçe sunumu. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız ın 2015 Yılı Bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu na Sunuş Metni

Türkiye Elektrik Piyasası

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Üyesi

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat. Hulusi KARA Grup Başkanı

TÜRKĐYE NĐN ENERJĐ ARZ POLĐTĐKALARI

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

Cumali Taştekin EÜAŞ Maden Sahaları Daire Başkanı (V)

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ

5.5. BORU HATLARI 5.5-1

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (YEGM)

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

ENERJİ. KÜTAHYA

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM SİSTEMİNDE RÜZGÂR ENERJİ SANTRALLERİ TEİAŞ

Fatih YAZITAŞ Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Yeni Teknolojiler ve Destek Daire Başkanı


2ME ENDÜSTRİYEL TESİSLER MADENCİLİK LTD.ŞTİ EMİN BİLEN (TEMMUZ 2017-İSTANBUL)

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 )

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAZARLAMA SATIŞ DAİRE BAŞKANLIĞI 2006; EYLÜL ANKARA. Mustafa AKTAŞ

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqw ertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwer tyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwerty

T.C. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI Petrol İşleri Genel Müdürlüğü GENEL GÖRÜNÜM. Selami İNCEDALCI Genel Müdür

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012

Rüzgar Enerji Santralleri Yatırım Deneyimleri. Kenan HAYFAVİ Genel Müdür Yardımcısı

2017 YILI BÜTÇE SUNUMU. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Dr. Berat ALBAYRAK ın 2017 Yılı Bütçesini TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu na Sunuşu

Türkiye Elektrik Sektöründe Özelleştirme Çalışmaları

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

Doğal Gaz Piyasasındaki Hedef Model Ne?

Türkiye Doğal Gaz Piyasası

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

Enerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

AVRUPA ENERJİ BORU HATLARI

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

TÜRKİYE NİN ENERJİ POLİTİKALARI

TÜREK Yalçın KIROĞLU, Ğ Başkan

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Enerji ve İklim Haritası

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

RES YATIRIMLARI VE EKOSİSTEM TEBLİĞİ. Ergün AKALAN Enerji Yatırımları Daire Başkanı

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir.

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI. OLGUN SAKARYA / SBF-ANKARA EMO Enerji Birim Koordinatörü 1

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

Bu dönemde birincil enerji tüketiminin yıllık ortalama yüzde 5,7, elektrik tüketiminin ise yüzde 6,7 oranında büyüdüğü tespit edilmiştir.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Üretimi. Hakan Şener AKATA ETK Uzm. Yard.

ICCI Enerji Zirvesi. Levent Gülbahar Yönetim Kurulu Başkanı. 29 Kasım 2010 ICCI Organizasyon Komitesi WoW Convention - İstanbul

TÜRKİYE DOĞAL GAZ MECLİSİ KIŞ DÖNEMİ DOĞAL GAZ GÜNLÜK PUANT TÜKETİM TAHMİNİ VE GELECEK YILLARA İLİŞKİN ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

TÜRKİYE ELEKTRİK İLETİM SİSTEMİ RÜZGÂR SANTRALİ BAĞLANTILARI

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TUREK 2015 RES lerde Üretim Tahminleri ve Elektrik Satışı. Fatih Yazıtaş

PETROL VE DOĞALGAZ ZENGİNİ ÜLKELER ORTASINDA TÜRKİYE

1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ

TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASI (Piyasa Yapısı ve Yatırım Fırsatları)

CEYHAN DA SANAYİ KURULUŞLARI BOTAŞ

TÜRKİYE DOĞAL GAZ PİYASASI GENEL GÖRÜNÜMÜ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

AR& GE BÜLTEN. Enerjide Yeni Ufuklara

SOCAR TÜRKİYE Türkiye de Entegre Enerji

BAKANLIĞIN 2010 YILI BÜTÇESİNİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNA SUNUŞ KONUŞMASI

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

ENERJĠ VE TABĠĠ KAYNAKLAR BAKANLIĞI HĠZMETLERĠ [ ] 1

Transkript:

2013 YILI BÜTÇE SUNUMU Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız ın, Bakanlığın 2013 Yılı Bütçesini TBMM Plân ve Bütçe Komisyonuna Sunuş Metni 14 Kasım 2012 STRATEJİ GELİŞTİRME BAŞKANLIĞI

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Konuşmama başlarken hepinizi saygıyla selamlıyorum. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı nın 2013 yılı Bütçesini sunmak üzere huzurlarınızda bulunuyorum. Bakanlığımız bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşları ile birlikte; yaklaşık 5 milyar liralık yıllık yatırım bütçesine ulaşmıştır. Bakanlığımız, ülkemiz adına çok önemli uluslararası projeleri yürütmekle birlikte ülkemizin enerji altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi ve enerji piyasalarının rekabete dayalı olarak yeniden yapılandırılması sürecini yönetmektedir. Bakanlığımızca; Enerji sektöründeki gelişmeler dikkatle izlenmekte ve bunun neticesinde gerekli tedbirler alınmaktadır. Ülkemiz enerji arz güvenliğinin sağlanmasına Bakanlığımızca büyük önem verilmekte, artan enerji talebi dikkate alınarak enerji arz güvenliğimize yönelik politikalar oluşturulmaktadır. Bu bağlamda; enerji arz güvenliğinden kaynaklanan riskleri azaltmak için, Serbest piyasa unsurlarının işlevselliğinin artırılması, Yatırım ve ticaret ortamının iyileştirilmesi, Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik verilerek kaynak çeşitlendirmesinin sağlanması, Enerji sektörünün sürdürülebilirliğini temin etmek amacıyla enerji kaynaklarının, taşıma güzergâhlarının ve enerji teknolojilerinin çeşitlendirilmesi, Nükleer enerjinin sisteme entegrasyonu, Ülkemiz yeraltı ve yerüstü kaynaklarının ülke ekonomisine yüksek katma değer sağlayacak şekilde değerlendirilmesi, Enerji arz ve talep zincirinin her halkasında enerji verimliliğinin artırılması, Enerji diplomasisi kapsamında uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi yönündeki çalışmalarımız devam etmektedir. 1

Ülkemizdeki enerji talebi artışı ile birlikte dünya enerji talebi de her ülkede farklı oranlarda olmakla birlikte küresel ölçekte sürekli artmaktadır. Bu talebi karşılamak için küresel enerji yatırımları her yıl artış göstermektedir. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre enerji sektörüne 2011-2035 yılları arasında küresel ölçekte toplam 37,9 trilyon dolar yatırım yapılacağı tahmin edilmektedir. Yatırımların; 16,9 trilyon dolarının elektrik sektörü (% 58 üretim, % 11 iletim ve % 31 dağıtım), 10 trilyon dolarının petrol sektörü (% 87 arama ve üretim, % 3 taşıma ve % 10 rafinaj), 9,5 trilyon dolarının gaz sektörü ( % 71 arama ve üretim, % 23 iletim ve dağıtım ve % 6 sıvılaştırılmış doğal gaz), 1,2 trilyon dolarının kömür sektörüne (% 94 madencilik ve % 6 taşıma) yapılması planlanmaktadır. 2011-2035 Yılları Arasında Yeni Politikalar Senaryosu Dikkate Alındığında Kaynaklara Göre Enerji Arzı Altyapı için Yatırımlar 2

Uluslararası Enerji Ajansının tahminlerine göre 12,13 milyar TEP olan dünya birincil enerji talebinin 2035 yılında; Mevcut enerji politikaları ile devam senaryosuna göre yüzde 51 oranında artışla 18,3 milyar TEP, Verimliliğin teşvik edildiği yeni politikalar senaryosuna göre yüzde 40 oranında artış ile 16,96 milyar TEP, 450 ppm senaryosuna göre yüzde 23 oranında bir artışla 14,85 milyar TEP e ulaşması beklenmektedir. Söz konusu senaryoların tamamına göre fosil yakıtların (petrol, doğal gaz, kömür) payları nispeten azalmakla birlikte, miktarsal olarak artmakta ve bu yakıtlar hâkim kaynaklar olmaya devam etmektedir. 2035 Yılı Enerji Ve İklim Senaryolarına Göre Dünya Birincil Enerji Talebi Projeksiyonları Milyon TEP 12.1 Milyar TEP 18.3 Milyar TEP 16.9 Milyar TEP 14.9 Milyar TEP Mevcut politikalar senaryosu Yeni politikalar senaryosu 450 ppm senaryosu* Uluslararası Enerji Ajansı (UEA), 2011 *Atmosferde bir milyon partikül içerisinde 450 partikül sera gazı hedefi) 3

Dünya birincil enerji kaynaklarının yüzde 81 ini oluşturan fosil yakıtların 2035 yılındaki payı, mevcut enerji politikaları ile devam senaryosuna göre yüzde 80 e, yeni politikalar senaryosuna göre yüzde 75 e düşecektir. Uluslararası Enerji Ajansı projeksiyonlarına göre 2035 yılı birincil enerji talebinde kömürün payı, mevcut politikalar ile devam edilmesi durumunda yüzde 30, yeni politikalar senaryosuna göre yüzde 24 ve 450 ppm senaryosuna göre yüzde 16 dır. Petrolün ve doğalgazın payı her üç senaryoda da önemli derecede farklılıklar göstermemekte ve petrolün payının yüzde 27 ve doğal gazın payının yüzde 23 olacağı tahmin edilmektedir. Nükleer enerjinin birincil enerji kaynakları içinde payı yüzde 5,79 iken 2035 yılında mevcut enerji politikaları ile devam senaryosuna göre yüzde 6, yeni politikalar senaryosuna göre yüzde 7,15 e çıkması beklenmektedir. Dolayısı ile nükleer enerjinin önemini kaybetmeyeceği görülmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının 2035 yılındaki payının, mevcut politikalar senaryosuna göre yüzde 14 oranında, yeni politikalar senaryosu na göre yüzde 18 ve 450 ppm senaryosuna göre ise yüzde 27 olacağı beklenmektedir. Türkiye, dünya ülkeleri arasında; birincil enerji tüketiminde 21. petrol tüketiminde 26. doğal gaz tüketiminde 20. kömür tüketiminde 14. elektrik tüketiminde 20. En fazla kömür rezervine sahip 17. En fazla kömür üreten 13. elektrik üretiminde 20., Jeotermal enerji kapasitesinde 12., güneş enerjisi kapasitesinde 27. rüzgar enerjisi kapasitesinde 16. ülke konumundadır. 4

Mevcut politikalar senaryosu Yeni politikalar senaryosu 450 ppm senaryosu 2035 Yılı Birincil Enerji Talebi Projeksiyonu (Uluslararası Enerji Ajansı) Kömür 16 25 21 11 3 16 8 Petrol Doğalgaz 24 28 23 7 3 11 4 Nükleer Hidroelektrik 30 27 23 6 2 9 3 Biyokütle ve çöp gazı 0 25 50 75 100 Diğer yenilenebilir kaynaklar OECD ülkelerinde 2010 yılında 5,6 milyar TEP olan dünya birincil enerji talebinin yüzde 3,5 oranında artarak 2030 yılında 5,8 milyar TEP e ulaşması beklenmektedir. OECD üyesi olmayan ülkelerde ise 2010 yılında 6,4 milyar TEP olan dünya birincil enerji talebinin yüzde 69 oranında artarak 2030 yılında 10,9 milyar TEP e ulaşması öngörülmektedir. Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde geçtiğimiz 10 yıllık dönemde enerji talep artışının en hızlı gerçekleştiği ülke durumundadır. Aynı şekilde ülkemiz, dünyada 2002 yılından bu yana elektrik ve doğal gazda Çin den sonra en fazla talep artış hızına sahip ikinci büyük ekonomi olmuştur. Bakanlığımızca yapılan projeksiyonlar bu eğilimin orta ve uzun vadede de devam edeceğini göstermektedir. 5

Dünya Birincil Enerji Talebi Ülkemiz birincil enerji talebi 2011 yılında yaklaşık 115 milyon TEP olarak gerçekleşmiştir. Birincil enerji talebi içerisinde kömürün payı yüzde 31, doğal gazın payı yüzde 32, petrolün payı yüzde 27, hidrolik enerjin payı yüzde 4 ve yenilenebilir ve diğer enerji kaynaklarının payı yüzde 6 dır. 2023 yılında birincil enerji talebimizin yüzde 90 oranında artarak 218 milyon TEP e ulaşması beklenmektedir. Kömürün payının yüzde 37, doğal gazın yüzde 23, petrolün yüzde 26, hidrolik enerjinin payı yüzde 4, nükleer enerjinin yüzde 4 ve yenilenebilir ve diğer enerji kaynaklarının yüzde 6 olması öngörülmektedir. 6

2023 Yılında Birincil Enerji Talebi 218 MTEP % 4 2 % 4 % 4 % 26 115 MTEP % 4 % 4 % 27 % 23 % 37 % 32 % 31 7

Enerji Politika ve Stratejilerimiz Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Konuşmamın bu bölümünde enerji sektöründe politika ve stratejilerin hayata geçirilmesine ilişkin çalışma ve uygulamalarımız hakkında bilgi vereceğim. Strateji ve politikalarımız; enerji arz güvenliği, alternatif enerji kaynakları, kaynak çeşitliliği, yerli kaynakların ekonomiye kazandırılması, sürdürülebilirlik, enerji piysalarında serbestleşme ve enerji verimliliği temellerine dayanmaktadır. Bu politikalarımız, jeopolitik konumumuzun avantajları kullanılarak ve ülke gerçekleri ile küresel ölçekli dinamikler çerçevesinde yönetilmektedir. Enerji arz güvenliğini esas alan temel politika ve amaçlarımız; Yerli kaynaklara öncelik vermek suretiyle kaynak çeşitliliğini sağlamak, Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payını arttırmak, Enerji verimliliğini artırmak, Serbest piyasa koşullarına tam işlerlik kazandırmak ve yatırım ortamının iyileşmesini sağlamak, Petrol ve doğal gaz alanlarında kaynak çeşitliliğini sağlamak ve ithalattan kaynaklanan riskleri azaltacak tedbirleri almak, Jeostratejik konumumuzu etkin kullanarak, enerji alanında bölgesel işbirliği süreçleri çerçevesinde ülkemizi enerji koridoru ve terminali haline getirmek, Enerji ve tabii kaynaklar alanlarındaki faaliyetlerin çevreye duyarlı halde yürütülmesini sağlamak, Doğal kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını artırmak, Endüstriyel hammadde, metal ve metal dışı madenlerimizin üretimlerini arttırarak yurt içinde değerlendirilmesini sağlamak, Maliyet, zaman ve miktar yönlerinden enerjiyi tüketiciler için erişilebilir kılmak şeklinde özetlenebilir. 8

Ülkemiz Enerji Sektörüne Genel Bakış Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri, Bu bölümde, ülkemiz enerji sektörüne ilişkin bazı temel göstergelere değinmek istiyorum. Ülkemizde, yüksek büyüme oranlarının sonucu olarak uzun yıllardan beri yıllık elektrik enerjisi tüketim artışı ortalama yüzde 7-8 seviyelerinde gerçekleşmiştir. 2002 yılında 129 milyar kwh olan elektrik üretimimiz, 2011 yılı sonunda 230 milyar kwh e çıkmıştır. Üretim kapasite projeksiyonlarına göre bu artış önümüzdeki on yıllık süreç içinde de devam edecek olup, yıllık ortalama talep artışının yüksek talep senaryosunda yüzde 7,5 ve düşük talep senaryosunda ise yüzde 6,5 seviyelerinde oluşması öngörülmektedir. Son yıllarda, belirli bir anda talep edilen en yüksek elektrik enerjisi talebi (puant talep); 2009 yılında 29.870 MW, 2010 yılında 33.392 MW, 2011 yılında 36.122 MW, 2012 yılı içinde rekor seviyede bir artışla Temmuz ayında 39.045 MW olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılında 31.846 MW olan elektrik enerjisi kurulu gücümüz 2012 yılında Eylül ayı sonu itibarıyla yüzde 75 artışla 55.633 MW a yükselmiştir. Bu rakam Ekim ayı sonunda 55.785 MW a ulaşmıştır. 2011 yılında işletmeye alınan santrallar ile elektrik enerjisi kurulu gücümüze 3.387 MW lık kapasite eklenmiştir. Ayrıca ülkemizde 2002 yılında 300 olan elektrik üretim santrali sayısı, 2011 yılı sonu itibarıyla 643 e, 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla ise 743 e yükselmiş olup 2012 yılı içerisinde 2.874 MW lık kapasite artışı olmuştur. 9

MILYAR KWH Ülkemiz Elektrik Üretim Değerleri (Milyar kwh) 250 200 150 100 50 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Eylül Sonu Üretim Değeri 129 141 151 162 176 192 198 195 211 229 182 2012 Yılı Eylül Ayı Sonu İtibarı ile Elektrik Enerjisi Üretiminin Birincil Enerji Kaynaklarına Göre Dağılımı (%) Rüzgar 2,4% Jeotermal 0,3% Diğer 0,9% Hidrolik 25,9% Kömür 27,2% Yenilenebilir 0,3% Fuel-Oil 1,6% Doğal Gaz 41,4% 10

MW Ülkemiz Toplam Elektrik Üretim Kurulu Gücü (MW) 60.000 50.000 40.000 30.000 20.000 10.000 0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Eylül Sonu Kurulu Güç 31.846 35.587 36.824 38.820 40.502 40.836 41.817 44.761 49.524 52.911 55.785 2012 Yılı Eylül Ayı Sonu İtibarı İle Kurulu Gücün Birincil Enerji Kaynaklarına Göre Dağılımı (MW-%) Rüzgar 2.106 3,8% Jeotermal 114 0,2% Diğer 3.859 6,9% Kömür 12.526 22,5% Hidrolik 18.596 33,4% Fuel-Oil 1.196 2,1% Yenilenebilir 147 0,3% Doğal Gaz 17.089 30,7% 11

2002 de 41.933 km olan elektrik iletim hattımız yapılan yatırımlarla 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla 49.993 km ye çıkarılmıştır. Ülkemiz İletim Hattı Uzunluğu (km) 52.000 50.000 48.000 46.000 44.000 42.000 40.000 38.000 36.000 2002 2012(Ekim Sonu) Toplam trafo gücümüz 2002 de 65.133 MVA iken elektrik iletim hattı alt yapımızı güçlendirmek için yapılan yatırımlarla trafo gücümüz 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla 108.378 MVA ya çıkarılmıştır. Ayrıca TEİAŞ ın 2012 Yılı Yatırım Programında yer alan projelerinden 26 adet 2000 MVA gücünde trafo merkezi tesislerinin 2012 yılı sonu itibarıyla tamamlanması planlanmıştır. Elektrik dağıtım hattımız ise 2002 yılında 812.399 km iken 2012 yılı Ekim ayı itibarıyla 1.000.000 km ye ulaşmıştır. 12

Ülkemiz Elektrik Dağıtım Hattı Uzunluğu (km) 1.000.000 900.000 800.000 700.000 600.000 500.000 400.000 300.000 200.000 100.000 0 2002 2012(Ekim sonu) Elektrik piyasasının serbestleştirilmesi için yürütülen çalışmalar çerçevesinde, üç uzlaştırma dönemini temel alan geçiş dönemi dengeleme ve uzlaştırma mekanizması yerine, 1 Aralık 2009 tarihi itibarıyla nihai Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinin (DUY) yürürlüğe girmesi ile birlikte, temel amacı Sistem İşletmecisine (TEİAŞ) gün öncesinden dengelenmiş bir sistem sağlamak olan ve gün öncesi ticareti için kullanılan Gün Öncesi Planlama ve arz ve talebin gerçek zamanlı dengelenmesi amacına hizmet eden Dengeleme Güç Piyasası olmak üzere iki ayrı piyasa oluşturulmuş bulunmaktadır. Ayrıca dengesizliklerin uzlaştırılması da saatlik olarak yapılmaya başlanmıştır. 01 Aralık 2011 itibarıyla da Gün Öncesi Planlamanın yerini katılımın zorunlu olmadığı, talep tarafı yönetimine ve piyasa ayrışımına imkan tanıyacak olan Gün Öncesi Piyasası almıştır. Önümüzdeki yılda gün içi piyasa temelli olmak üzere Enerji Piyasası İşletme Anonim Şirketi (EPİAŞ) bünyesinde enerji borsasının kurulması için gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Doğal gazın kullanılmaya başlandığı 1987 yılında 500 milyon sm 3 olan yıllık yurtiçi doğal gaz tüketimimizin 2012 yılı bitimine kadar 48,5 milyar sm 3 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Öte yandan 2002 yılında 4.510 km olan doğal gaz iletim boru hattı uzunluğu, devam eden hatların tamamlanarak işletmeye alınması ile bugün itibarıyla 12.215 km ye ulaşmıştır. 13

Doğal Gaz İletim Boru Hattı Uzunluğu (km) 14.000 12.000 10.000 8.000 6.000 4.000 2.000 0 2002 2012 2012 Ekim Sonu Devam eden doğal gaz iletim boru hatlarının tamamlanarak işletmeye alınması ile 2012 yılı sonunda ise boru hatlarımızın yaklaşık 12.290 km ye ulaştırılması hedeflenmektedir. 2002 de sanayi ile konutta 5 şehrimize, sadece sanayide ise 9 şehrimize giden doğal gaz iletim hattı, bugün itibarıyla 71 şehrimize ulaşmıştır. Diğer illerimize de doğal gaz arzı sağlamaya yönelik olarak Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) Genel Müdürlüğü ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından çalışmalar devam etmektedir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payını arttırmak Yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arzı içindeki payının arttırılmasına yönelik olarak hem yasal altyapı çalışmalarını hem de sektörü harekete geçirecek kapsamlı çalışmaları yürütmekteyiz. Yenilenebilir enerji kaynağına dayalı üretim tesisleri için sağlanan fiyat teşviğinin kaynak bazında yeniden düzenlenmesi ve bahse konu tesislerle ilgili yerli imalatlara verilecek ilave teşviklerin belirlenmesi amacıyla 5346 sayılı Kanunda değişiklik yapan 6094 sayılı Kanun 8 Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6094 sayılı kanun kapsamında, yenilenebilir enerji kaynağına dayalı üretimde tesis tipine göre; hidroelektrik üretim tesisi ile rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi için 7,3, jeotermal enerjisine dayalı üretim tesisi için 10,5, biyokütleye dayalı üretim tesisi (çöp gazı dahil) ile 14

güneş enerjisine dayalı üretim tesisi için 13,3 (ABD Doları cent/kwh) fiyat desteği sağlanmıştır. Ayrıca kanun kapsamında, yurt içinde gerçekleşen imalat için de teşvik mekanizması getirilmiştir. Bahse konu kanun kapsamında Güneş Enerjisine Dayalı Elektrik Üretim Tesisleri Hakkında Yönetmelik ile Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Enerjisi Üreten Tesislerde Kullanılan Aksamın Yurt İçinde İmalatı Hakkında Yönetmelik 19 Haziran 2011 tarihli ve 27969 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Güneş Enerjisine Dayalı Elektrik Üretim Tesisleri Hakkında Yönetmelik kapsamında; güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerinde kullanılan aksamın sahip olması gereken standartlar, test yöntemleri ve denetimi düzenlenmiş ayrıca güneş enerjisine dayalı veya güneş enerjisi ile birlikte diğer enerji kaynağı kullanan hibrit tesislerde üretilen elektrik enerjisi içerisindeki güneş enerjisine dayalı üretim miktarlarının denetimi ile ilgili usul ve esasları düzenlenmiştir. Bununla birlikte, "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Enerjisi Üreten Tesislerde Kullanılan Aksamın Yurt İçinde İmalatı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" 26 Temmuz 2012 tarihli ve 28365 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmelik ile 5346 sayılı YEK Kanunun ekinde yer alan II sayılı Cetvele göre ülkemizde imal edilecek parçalar için ilave fiyatın belirlenmesi, belgelendirilmesi ve denetlenmesi ile ilgili usul ve esaslar yeniden düzenlenmiştir. Bu çerçevede, yerli ekipman tanımına bütünleyici parçalar için en az yüzde 55 lik bir oran aranması öngörülmektedir. Yatırımcıların bu yöndeki taleplerini karşılamış durumdayız. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi yapan tesislerde yurt içinde üretilmiş ekipman kullanıldığı takdirde 0,4 ile 3,5 Dolar Cent arasında ilave fiyat desteği verilmektedir. Bu düzenleme ile birçok yerli ve yabancı yatırımcıların, ülkemizde ekipman üretim tesisleri açması yönünde çalışmalara başlaması sağlanacaktır. Eğer süreç bu şekilde devam ederse, ülkemiz bölgede en büyük yenilenebilir ekipman ve parça tedarikçisi olacaktır. Bunun yanında Güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisi kurmak için yapılacak lisans başvuruları kapsamında yatay yüzeye gelen yıllık toplam güneş radyasyonu değerinin 1.620 kwh/m2.yıl a eşit veya yüksek olması zorunluluğuna ilişkin duyuru Bakanlığımızca 04 Şubat 2012 tarih ve 27836 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 2002 yılında 12.241 MW olan hidrolik kurulu gücümüz yüzde 49 artışla 2012 yılı Ekim sonu itibarıyla 18.747 MW a ulaşmıştır. Bugün itibarıyla ekonomik kategoride olduğu belirlenen 140 milyar kwh/yıllık Türkiye hidrolik enerji potansiyelinin yüzde 37 lik kısmı işletmede, yüzde 21 lik kısmı (özel teşebbüs tarafından yapımı sürdürülen projeler dahil) ise inşa halindedir. 15

2012 yılı Eylül ayı sonu itibarı ile 8.953 MW kurulu gücünde 302 adet yeni rüzgar projesine lisans verilmiştir. 2002 yılında neredeyse yok sayılacak düzeyde (18,9 MW) olan rüzgar enerjisi kurulu gücü 2012 yılı Ekim ayı itibarıyla 2.106 MW a ulaşmıştır. Bir diğer yenilenebilir enerji kaynağı olan jeotermal enerjinin yenilenebilir enerji kaynaklarımıza dahil edilmesine yönelik sürdürülen çalışmalarla 2002 yılı sonu itibarıyla sadece 17,5 MW olan jeotermal kurulu gücümüz ise bugün itibarıyla yaklaşık 114,2 MW a ulaşmıştır. Ülkemiz Jeotermal kaynaklar yönünden zengin konumda ve teorik potansiyelimiz 31.500 MWt dir. Özellikle 1990 yılından bu yana durma noktasına gelen jeotermal enerji arama çalışmaları; son yıllarda hızlandırılarak, ülkemizde 40 yılda görünür hale getirilen jeotermal kaynak ısı kapasitesi 3.100 MWt iken, son 8 yılda (2004 yılından itibaren) yaklaşık yüzde 54 arttırılmış, doğal çıkışlarla birlikte 4.809 MWt e yükseltilmiştir. 1962 yılından beri açılan toplam 544 kuyunun 196 adedi bu dönemde açılmıştır. Ülkemizde jeotermal enerjiden doğrudan kullanım olarak, merkezi ısıtma, sera ısıtması ve termal turizmde yararlanılmaktadır. Ülkemizde 19 yerleşim alanında merkezi konut ısıtması (889.443 konut eşdeğeri, 805 MWt), 19 sahada seracılık (2,83 milyon m 2, 506 MWt) ve 350 adet termal tesiste tedavi ve termal turizm amaçlı yararlanılmaktadır. MTA tarafından keşfedilen sahaların ihale yolu ile yatırımcıya devri 5686 Sayılı Kanun ile mümkün hale getirilmiştir. Bu kapsamda 2008-2012 yılları arasında gerçekleştirilen ihaleler sonucunda 16 adet enerji üretimine, 69 adet ısıtma ve termal turizme uygun, toplam 85 saha ihale edilerek yatırımcıya devredilmiş ve ülkemiz ekonomisine yatırım olarak kazandırılmıştır. Özelleştirme kapsamında devredilen Denizli-Kızıldere jeotermal sahası ile birlikte devredilen jeotermal sahaların ihale bedeli toplam 546,9 milyon $ dır. 2002 yılında 12.277 MW olan yenileneblir enerji kaynakları kurulu gücümüz yüzde 65 oranında artarak 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarı ile 21.114 MW a ulaşmıştır. 2002 yılında yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimiz 34 milyar kwh iken, 2011 yılında yüzde 71 artışla 58,2 milyar kwh a çıkmıştır. 2012 yılı içinde işletmeye alınan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi yapan santralların toplam kurulu gücü 2.014 MW olup bunların; 378 MW ı rüzgar, 1.610 MW ı hidrolik, 26 MW ı çöp gazı 16

elektrik üretim santrallarıdır. Ar-Ge projeleri sonucunda geliştirilecek teknoloji ve çözümlerin, özellikle yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi alanında kullanımı ile bu konulardaki dışa bağımlılığın azaltılması amacıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile TÜBİTAK arasında 13 Ağustos 2012 tarihinde imzalanan protokol kapsamında, önümüzdeki 10 yıllık dönem içerisinde Ar-Ge projeleri gerçekleştirilecektir. Yerli kaynaklara öncelik verilmek sureti ile kaynak çeşitliliğini sağlamak Yerli Fosil Kaynaklarımız Bakanlığımız tarafından yapılan arz planlamalarında, 2023 e kadar yerli linyit, taşkömürü, petrol ve doğal gaz potansiyelimizin tamamının ortaya çıkarılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü (TKİ) ve Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü (EÜAŞ) uhdesinde bulunan kömür sahalarının santral yapma koşuluyla özel sektöre devredilmesi ve ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca, ülkemizin kömür potansiyelini daha doğru bir şekilde belirleyebilmek için ise 2005 yılından itibaren başta Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve TKİ olmak üzere, ilgili kuruluşlarımızın imkanları seferber edilerek bir kömür arama hamlesi başlatılmıştır. Elektrik üretiminde kullanılan yerli kaynaklarımızdan linyitten elde edilebilecek elektrik enerjisi üretim potansiyeli olarak, MTA tarafından yeni keşfedilen sahalarla birlikte ülkemizde 17.000 MW santral kurulabilecek güce sahip linyit rezervi bulunmaktadır. Diğer yandan Eskişehir, Alpu-Dinar da MTA tarafından çalışmalara devam edilmekte olup, Denizli Çivril, Isparta- Şarkıkaraağaç ve Konya Ilgında yeni sahalar belirlenmiştir. Linyit rezervlerimizden üretilebilecek elektrik üretim potansiyelinin tespitine yönelik fizibilite çalışmaları Bakanlığımız ilgili birimleri tarafından yürütülmektedir. Türkiye Kömür işletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğü uhdesinde 2,76 milyar ton linyit rezervi bulunmakta olup bu rezervlerin elektrik ürem amaçlı kullanımı için özel sektöre rödevans usulü ile ihale edilmesi çalışmaları sürdürülmektedir. TKİ tarafından 2011 yılında yapılan toplam linyit üretim miktarı 33,4 milyon ton olarak gerçekleştirilmiştir. 2012 yılında 32,8 milyon ton üretim yapılması programlanmış, 2012 Ekim ayı sonu itibarıyla gerçekleşme 28,2 milyon ton olmuştur. TKİ tarafından 2011 yılında yapılan 17

dekapaj miktarı 210 milyon m 3 tür. 2012 yılında ise Ekim ayı sonu itibarıyla gerçekleşme 129 milyon m 3 olmuştur. 2011 yılında yapılan satış miktarı 35,4 milyon tondur. Bunun 27,7 milyon tonu termik santrallara, 7,7 milyon tonu ise teshin ve sanayiye verilmiştir. 2012 yılı için 26,6 milyon tonu termik santrallara olmak üzere toplam 34,0 milyon ton kömür satışı programlanmış, 2012 Ekim ayı sonu itibarıyla gerçekleşme 22,7 milyon tonu termik santrallara olmak üzere toplam 28,5 milyon ton düzeyinde olmuştur. Yıl sonunda program hedefi tutturulacaktır. Önceki dönemlerde termik santral kurma şartı ile ihaleleri yapılarak çalışmalara başlanılan; Bolu-Göynük (270 MW), Eskişehir-Koyunağılı (294 MW), Şırnak-Silopi ve Şırnak-Merkez (toplam 810 MW) sahalarındaki projelerin tamamlanıp devreye alınması planlanmış olup bu yöndeki çalışmalar devam etmektedir. Buna ilaveten; 2012 yılında Adana/Tufanbeyli deki (600 MW) sahamızın da aynı kapsamda ihalesi yapılarak ihaleyi kazanan firma ile 2012 Haziran ayında sözleşme imzalanmıştır. Aynı şekilde Soma-Deniş (450 MW) sahasının 2012 Ağustos ayında ihalesi yapılarak kazanan firma ile 2012 Ekim ayında sözleşme imzalanmıştır. Yine, Bursa Davutlar ve Harmanalanı (toplam 270 MW) sahaları için de 1 Kasım 2012 tarihinde ihaleye çıkılmış ve kazanan firma ile önümüzdeki günlerde sözleşme imzalanacaktır. TKİ ayrıca, yer altı kömür üretim miktarının artırılması için projeler yürütmektedir. Bu projelerin yanında, temiz kömür teknolojileri konusunda çalışmalar sürdürülmekte olup özellikle kömürün gazlaştırılması konusuna hız verilmiştir. Kömürün daha çevre dostu olarak tüketilmesi ve değişik kullanım alanlarının oluşturulması için AR-GE projeleri yürütülmektedir. Yürütülen projeler sayesinde düşük kalorili kömür rezervlerimizde ekonomiye kazandırılmış olacaktır. Düşük kalorili linyitleri yakabilecek bir kazan tasarımı geliştirmek üzere Bakanlığımız tarafından TÜBİTAK ile işbirliği içerisinde Milli Kazan Projesi çalışmalarına başlanmıştır. Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Genel Müdürlüğü bünyesinde 4,8 milyar ton linyit rezervi bulunmaktadır. Bu rezervin yaklaşık 4,3 milyar ton u Afşin-Elbistan havzasında bulunmaktadır. Afşin-Elbistan kömür havzasındaki C ve E kömür sahaları için danışmanlık hizmet alımı ihalesine çıkılmış ve sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme kapsamında, danışman firmanın projelerin gerçekleşmesini teminen hazırladığı Strateji Raporu idare tarafından değerlendirilmiş ve onaylanmıştır. Projelerin uygulanabilirliğine dair hazırlanan ön fizibilite raporları değerlendirilmiş ve kabul edilmiştir. İhale dokümanları danışman firma tarafından teslim edilmiş olup, değerlendirilmektedir. İhale dokümanlarına son şekli verilerek ihale takvimi oluşturulacaktır. 18

Çayırhan II. Saha Sondajlı Etüt Projesi ile ilgili olarak MTA ile 14 Temmuz 2010 tarihinde sözleşme imzalanmıştır. Proje kapsamında yapılacak sondaj, kömür analizleri ve hidrojeolojik etütler sonucunda sahadaki kömürün özelliklerinin yanı sıra sahanın kömür rezervi belirlenmiş olacaktır. Proje tutarı 147,3 milyon TL dir. Toplam 261.900 metre sondaj yapılacak olup Eylül 2012 sonu itibarıyla 211.913 metre sondaj yapılmıştır. Afşin Elbistan Kömür Havzası Üst Akifer Drenajı ve Susuzlaştırma Projesi için MTA ile sözleşme imzalanmıştır. Proje, Afşin Elbistan A ve B Termik Santralları ile Kışlaköy Kömür İşletmesinde, işletme ve iş güvenliğini sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Proje tutarı 38,5 milyon TL dir. 11 milyar kwh/yıl potansiyele sahip olan taşkömürünün ise yüzde 21 lik kısmı değerlendirilmiş durumdadır. Bu potansiyelin değerlendirilmesinde, yüksek verimin sağlanmasına ve çevrim teknolojilerinin kullanılmasına ayrı bir önem verilmektedir. 5177 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemelerle özel sektörün Zonguldak Havzasında rödovans yoluyla üretim yapabilmesinin önü açılmış, böylece havzadaki taşkömürü ve diğer yer altı kaynaklarımızın en iyi şekilde değerlendirilmesi, üretim ve istihdamın arttırılması ile bölge ekonomisine canlılık kazandırılmıştır. Bu kapsamda 29 taşkömürü, 3 kuvars kumu ve 1 boksit olmak üzere toplam 33 saha rödovans yoluyla özel sektör işletmeciliğine açılmıştır. Günümüzde deniz araştırmaları teknolojisinin büyük hızla ilerlemesiyle bir çok ülke, kutuplarda da dahil olmak üzere tüm denizlerde doğal kaynakların tespit edilmesi ve işletilmesi yönünde yoğun bir yarışın içerisine girmiştir. Bu değerlendirmeler ışığında, denizlerdeki doğal kaynakların aranması ve araştırılması amacıyla MTA tarafından modern, ulusal yeni bir araştırma gemisinin temin edilmesi yönündeki girişimlerin gerçekleştirilmesi sonucunda, açık denizlerde, iki ve üç boyutlu derin sismik araştırma kapasitesinde bir gemiye sahip olacak olan ülkemiz bu yönden dışa bağımlılığından kurtularak söz konusu yarışın içerisine etkin bir şekilde girmiş olacaktır. Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) tarafından yürütülen ihale işlemleri sonucunda 24 Nisan 2012 tarihinde SSM ve yüklenici firma arasında Sismik Araştırma Gemisi Tedarik Sözleşmesi imzalanmış, geminin yapımına 2012 yılında başlanmış olup, 2015 yılında tamamlanacaktır. Yeni sismik araştırma gemisi ile depremsellik, maden, petrol, doğal gaz arama, deniz kirliliği ve deniz altından geçen boru hatları ve diğer mühendislik hizmetlerine yönelik çalışmalar yapılabilecektir. 19

Milyon $ Bunun yanı sıra, gemiyle derin sularda yapılacak olan arama ve araştırmaların sığ deniz alanlarında da yapılabilmesine olanak sağlayacak olan 21 metre boyundaki MTA Selen Araştırma Gemisi 2011 yılı başında hizmete girmiştir. Bu araştırma gemisi ile sığ sularda jeoloji, jeofizik, hidrografi ve oşinografi çalışmaları yürütülmekte ve bu çalışmalar için ihtiyaç duyulan görüntüleme, ölçüm ve örnekleme işlemleri gerçekleştirilmektedir. Petrol ve doğal gaz yurtiçi arama yatırımlarımız ise 2002 yılına oranla yaklaşık 15 kat arttırılmıştır. 2002 yılı sonu itibarıyla 42 milyon Dolar olan yurtiçi toplam arama yatırımımız, 2012 yılında 610 Milyon Dolar olarak planlanmıştır. 2002 yılında 47.000 metre olan sondaj metrajı 2012 yılında 247.550 metre olarak öngörülmüş olup, 2012 Ekim ayı sonu itibarıyla 148.428 metre olarak gerçekleşme sağlanmıştır. TPAO Yurtiçi ve Yurtdışı Yatırımları (Milyon $) 1.600 1.400 1.200 1.000 800 600 400 200 0 2002 2011 2012 (Program) Yurtiçi Yurtdışı Toplam Türkiye Petrolleri, her geçen gün artan petrol ve doğal gaz ihtiyacımızı yurtiçi ve yurtdışı kaynaklardan karşılama yönündeki vizyonu ve misyonu doğrultusunda son yıllarda geliştirdiği yeni arama stratejisi ile faaliyetlerini ülkemizin yeterince aranmamış basenlerine, özellikle Karadeniz ve Akdeniz deniz alanlarına yönlendirerek, yatırımlarına büyük bir ivme kazandırmıştır. Ülkemizin hampetrol ve doğal gaz arzına katkıda bulunmak amacıyla yurtdışında da Azerbaycan, Irak, Libya, Kazakistan, Afganistan Kolombiya ve Kuzey Kıbrıs 20

Türk Cumhuriyeti nde çalışmalarını sürdürmektedir. Yüksek donanımlı ve modern petrol arama sismik geminin satın alınmasına ilişkin süreç devam etmektedir. Ülkemizde 31 Ekim 2012 tarihi itibarıyla toplam 52 adet petrol arama ve üretim şirketi bulunmaktadır. Bu şirketler 385 adet arama ve 83 adet işletme ruhsatında faaliyet göstermektedir. Tabii kaynaklarımızın ülke ekonomisine katkısını arttırmak Ülkemizin karmaşık jeolojik ve tektonik yapısı nedeniyle çok çeşitli maden yataklarının bulunmasına olanak sağlamıştır. Türkiye, yeraltı kaynakları yönünden dünya madenciliğinde adı geçen 132 ülke arasında maden çeşitliliği itibarıyla 10 uncu sırada yer almaktadır. Başta endüstriyel hammaddeler olmak üzere, metalik madenler, enerji hammaddeleri ve jeotermal kaynaklar açısından ülkemiz zengindir. Günümüzde dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77 sinin varlığı ülkemizde saptanmış, 60 civarında maden türünde üretim yapılmaktadır. 3213 sayılı Maden Kanununda yapılan değişikliklerle sektörde hareketlilik sağlanmış, sektörün ihracat ve milli gelir içindeki payında önemli artışlar olmuştur. Bu düzenlemeler kapsamında madencilik faaliyetlerinde kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak için yeni kriterler belirlenmiştir. Bu bağlamda ülkemizin maden kaynakları çantacı olarak tabir edilen oyunculardan kurtarılarak gerçek yatırımcının önü açılmıştır. 2012 yılında Ekim ayı sonu itibarıyla toplam 4.309 adet maden ruhsatı müracaatı yapılmıştır. Bu dönemde 2.059 adet arama, 1.256 adet işletme ruhsatı olmak üzere toplam 3.315 ruhsat düzenlenmiştir. 5995 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce toplam ruhsat sayısı 43.166 iken Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu sayı 14.380 adedi arama 13.137 adedi işletme olmak üzere toplam 27.517 e gerilemiştir. 2003 yılından itibaren sondajlı aramalara verilen önemle birlikte, 2002 yılında 100 bin metre olan kamu-özel sektör maden arama sondaj miktarı bugün itibarıyla 1 milyon 500 bin metre düzeyine ulaşmıştır. 21

Milyon metre Maden Arama Sondajı (Milyon metre) 1,60 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 0,00 2002 2012 (Ekim Sonu) Metalik maden ve endüstriyel hammadde aramalarına yönelik olarak sondajlı çalışmalara da ağırlık verilmiş ve bu çalışmalar sonucunda önemli gelişmeler sağlanarak, yeni maden sahalarının varlığına yönelik bulgular elde edilmiştir. Bu kapsamda, 300 bin ton bakır, 60 ton altın, 4,5 milyar ton dolomit, 2,4 milyar ton kalsit ve 40 milyon ton seramik hammaddesi, 919 milyon ton feldispat, 573 milyon ton kuvarsit-kuvars kumu, 406 milyon ton mermer-doğaltaş, 1,8 milyar ton kaya tuzu rezervi ile 646 milyon ton sodyum sülfat potansiyeli rezervi tespit edilmiştir. 2002 yılında yaklaşık 700 milyon Dolar olarak gerçekleşen maden ihracatımız 2011 yılında 3 milyar 876 milyon Dolar ve 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla de 3 milyar 355 milyon Dolar olarak gerçekleşmiştir. 22

MILYAR $ Maden İhracatı (Milyar $) 4,0 3,5 3,0 2,5 2,0 1,5 1,0 0,5 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Ekim Sonu İhracat Değeri 0,608 0,841 1,208 1,525 2,081 2,715 3,261 2,509 3,655 3,876 3,015 Madencilik sektörünün gayri safi yurtiçi hasıla içindeki değeri 2002 yılında 1 milyar 900 milyon Dolar olarak gerçekleşirken 2011 yılında 11 milyar 480 milyon Dolara, 2012 yılının ilk 6 aylık diliminde ise 5 milyar 04 milyon Dolara yükselmiştir. 23

MİLYAR $ Madenciliğin GSMH İçindeki Payı (Milyar $) 20,0 18,0 16,0 14,0 12,0 10,0 8,0 6,0 4,0 2,0 0,0 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Ağustos Sonu Madenciliğin Payı 3,226 4,538 5,899 7,629 8,952 10,531 13,030 14,235 15,785 19,249 9,080 Bor Madeni ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün çalışmaları neticesinde dünya rezervinin yüzde 72 sine sahip olduğumuz bor madeninde, üretim, satış ve ihracat rakamlarında önemli ilerlemeler sağlanmıştır. 2002 yılında 436.000 ton olan bor kimyasalları ve eşdeğeri ürün üretimi 2011 yılında 1,8 milyon tona çıkarılmıştır. 2012 yılında ise 2,1 milyon ton bor kimyasalları ve eşdeğeri ürün üretimi programlanmış olup, Ekim sonu itibarıyla 1,5 milyon ton üretim gerçekleştirilmiştir. Bor ihracatında, konsantre ürünlerin payı azaltılırken, bor kimyasalları ve eşdeğeri ürünlerin payı katma değerinin yüksek olması nedeniyle arttırılmaktadır. 2002 yılında yüzde 65 bor kimyasalları ve eşdeğeri ürün, yüzde 35 konsantre bor şeklinde olan satış kompozisyonu, şu anda yüzde 92 bor kimyasalları ve eşdeğeri ürün, yüzde 8 konsantre bor şekline dönüşmüştür. 2011 yılı bor ihracat tutarı 2002 yılına göre yüzde 446 artarak 829 milyon Dolara ve toplam bor satış hasılatı ise 850 milyon Dolara yükselmiştir. 2012 yılında 790 milyon Doları ihracat olmak üzere toplam 815 milyon Dolar bor satışı gerçekleştirilmesi programlanmıştır. 2012 yılı Ekim sonu itibarıyla 462 milyon Dolar bor ihracatı gerçekleştirilmiştir. 24

Milyon Ton Bor İhracatı (Milyon Ton) 1,80 1,60 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 0,00 2002 2011 Konsantre Bor Bor Kimyasalları ve Eşdeğeri Ürün Nükleer güç santrallarını arz kaynaklarımıza dahil etmek Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı verilerine göre dünyada bugün elektrik üretiminin yüzde 13,5 i nükleer enerjiden sağlanmaktadır. Ayrıca yarısı Fransa, ABD ve Japonya da olmak üzere dünyada 437 nükleer santral işletmede, 64 ü ise inşa halindedir. 25

Dünya Elektrik Üretiminin Kaynaklara Göre Dağılımı Petrol 5,5% Diğerleri 2,8% Hidro 15,9% Nükleer 13,5% Gaz 21,3% Kömür 41,0% Dünya Nükleer Santral Dağılımı Hindistan 4% Güney Kore 5% Diğerleri 13% Japonya 12% ABD 24% Çin 3% Ukrayna 3% Rusya 7% İngiltere 4% Almanya 4% Fransa 13% İsveç 2% Arjantin 1% Kanada 4% Brezilya 1% 26

Fransa elektrik üretiminin yüzde 74 ünü, Japonya yüzde 29 unu, Almanya yüzde 28 ini, ABD yüzde 20 sini nükleer enerjiden karşılamaktadır. Ülkemizde ise nükleer enerjinin enerji arz kaynaklarımız arasına dahil edilmesi, artan elektrik enerjisi talebinin karşılanması ve ithal yakıtlara bağımlılıktan kaynaklı risklerin azaltılması için elzemdir. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında elektrik enerjisi ihtiyacımızın bugünkü düzeyin iki katından daha fazla yaklaşık 500 milyar kwh olacağı tahmin edilmektedir. Bu doğrultuda, yenilenebilir enerjiden ve enerji verimliliğinden maksimum düzeyde yararlanmaya çalışmamıza karşın kaynaklarımızın, hızla artan elektrik enerjisi ihtiyacımızı karşılamaya yetmemesi nükleer santralları bir zorunluluk olarak karşımıza çıkarmaktadır. Bunun yanısıra nükleer enerjiye alternatif olan fosil yakıtların kullanımı karbon salınımını arttırdığı için çevreye olumsuz etkileri olabilmektedir. Bu gerçekler karşısında ülkemizde, 2023 yılına kadar 2 nükleer güç santralinin devreye alınması ve 3. santral inşasına başlanması ile nükleer enerjinin elektrik enerjisi üretimimiz içerisindeki payının arttırılması hedeflenmektedir. Bu amaçla; Mersin İli Akkuyu Bölgesinde nükleer güç santralı kurulmasına yönelik 12 Mayıs 2010 tarihinde, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında yapılan anlaşma çerçevesinde projenin yürütülmesi için 13 Aralık 2010 tarihinde Akkuyu Nükleer Güç Santrali Elektrik Üretim A.Ş. adı ile proje şirketi kurulmuştur. Projeye ilişkin arazi tahsis işlemleri tamamlanmıştır. Proje Şirketi, EPDK ya Elektrik Üretim Lisansı başvurusu ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na ÇED Başvurusunu geçen yıl içerisinde yapmıştır. Ayrıca Proje Şirketi sermaye artırımı ile sermayesini 700 milyon dolara çıkarmıştır. Diğer taraftan, Akkuyu sahasına ilişkin olarak zemin etüt çalışmaları sürdürülmektedir. İlgili kurumlardan izin, lisans ve ruhsatlar alındıktan sonra inşaat süreci başlayacak ve en geç yedi yıl içerisinde santralın birinci ünitesi ticari işletmeye alınacaktır. Santralın gerek inşaatı gerek işletimi sırasında mümkün olduğunca Türk personelin eğitilmesi, çalıştırılması ve insan kaynakları potansiyelimizin geliştirilmesi, ayrıca en üst düzeyde yerli katkının kullanılması hedeflenmektedir. 2011 yılı Eylül ayında Türkiye den 50 öğrenci Rusya da MEPhI Üniversitesinde eğitim görmek üzere seçilmiş ve 22 Eylül 2011 tarihinde anılan program kapsamında Moskova ya gönderilmişlerdir. Bu yıl da 67 öğrenci seçilmiş olup, Eylül ayı içerisinde Rusya ya eğitim için gönderilecektir. Ülkemize kazandırmayı düşündüğümüz ikinci nükleer güç santralı için Japonya, Çin, Güney Kore ve Kanada ile teknik görüşmeler devam etmektedir. Vatandaşlarımızın haklı olarak 27

hassasiyet gösterdiği nükleer güvenlikle ilgili olarak Türkiye'de yapılacak santrallarda en son teknolojinin kullanılacağını ve lisanslama çalışmalarında bu konuya özen gösterileceğini özellikle belirtmek isterim. Serbest piyasa koşullarına tam işlerlik kazandırmak ve yatırım ortamının iyileşmesini sağlamak Ülkemizde, enerji sektöründe rekabete dayalı piyasaların oluşturulması stratejisi çerçevesinde, elektrik, doğal gaz ve petrol sektörlerinde sürdürülebilir bir büyümeyi temin edecek yatırım ortamının oluşturulmasına yönelik önemli aşamalar kaydedilmiş, enerji sektöründe rekabete dayalı ve işleyen piyasaların oluşturulmasına yönelik önemli adımlar atılmış, sektörde faaliyet gösteren kamu kuruluşları yeniden yapılandırılmış ve serbestleşmeye yönelik kurallar uygulanmaya başlanmıştır. Özel Sektör Yatırımları Ülkemiz enerji sektörünün 2023 yılına kadar ki toplam yatırım ihtiyacının 120-130 milyar Doları aşacağı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede ihtiyaç duyulan yatırımların mümkün olduğu kadar özel sektör tarafından yapılmasını sağlayacak düzenlemelerin hayata geçirilmesi yönünde gerekli çalışmalar yürütülmektedir. Yapılan çalışmalarla elektrik kurulu gücünde özel sektörün payı 2002 de yüzde 32 iken, bugün yüzde 56 düzeyine ulaşmıştır. Bugün itibarıyle elektrik enerjisi üretiminde özel sektörün payı yüzde 61 seviyesine ulaşmıştır. Başvuru, inceleme değerlendirme ve uygun bulma aşamaları dışında bugün itibariyle lisans verilen özel sektör üretim tesisi yatırımlarının adedi 1549, kurulu gücü ise 70 bin 472 MW tır. Bunun yanında, lisanslandırma süreci devam eden özel sektör üretim tesisi adedi 750, kurulu gücü ise 73 bin 229 MW tır. İçinde bulunduğumuz yılda 9 bin 302 MW a ulaşan 208 adet başvuruya lisans verilmiştir. Elektrik sektöründe arz güvenliği ve sistemin geleceği açısından en çok önem verilen konu üretim yatırımlarının gerçekleşmesidir: Son 8 yılda lisans alan projelerden yaklaşık 18 bin 347 MW kurulu gücündeki yeni kapasite sisteme dâhil edilmiştir. 28

2003 yılında devreye giren elektrik üretim kapasitesinin yaklaşık olarak yarısı doğal gaz kaynaklı iken son yıllarda bu kapasitenin üçte biri doğal gaz kaynaklı, geri kalanı ise rüzgar, hidrolik ve kömür kaynaklı olarak gerçekleşmektedir. 2012 yılı Ekim sonu itibarıyla özel sektöre ait toplam 2.450 MW kurulu gücünde, 159 yeni veya ünite ilavesi yapılan santralın geçici kabulleri yapılmış ve işletmeye alma izni verilmiştir. Bu santralların; 1.590 MW lık kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından, 35 MW ı Kömür+Linyit+İthal Kömür ve kalan 825 MW ı doğal gaz yakıtlı santrallardan oluşmaktadır. Enerji sektöründeki yüksek oranlı talep artışını karşılamada en önemli stratejlerimizden biri rekabete dayalı yatırım ortamının geliştirilmesidir. Elektrik Dağıtım ve Üretim Özelleştirmeleri Gelinen aşamada elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi sürecinde Başkent, Sakarya, Meram, Osmangazi, Uludağ, Çamlıbel, Çoruh, Yeşilırmak, Fırat ve Trakya Elektrik Dağıtım Şirketlerinin hisse devri yapılarak özelleştirme işlemleri tamamlanmıştır. Vangölü, Boğaziçi, Dicle, Akdeniz, AYEDAŞ ve Toroslar Elektrik Dağıtım Şirketlerinin özelleştirme süreci ise devam etmektedir. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Akdeniz, Boğaziçi ve Gediz Elektrik Dağıtım Şirketlerinin özelleştirilmesi için ihale ilanı yayınlanmış ve son teklif verme tarihleri Kasım ayı içerisinde birer hafta arayla olacak şekilde belirlenmiş olup Akdeniz EDAŞ için 06 Kasım 2012 tarihi itibarıyla son teklifler Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından alınmıştır. Şu an itibarıyla 13 Elektrik Dağıtım Şirketi özel sektör tarafından işletilmektedir. Ayrıca ÖİB ve Bakanlığımız tarafından koordineli olarak EÜAŞ bünyesindeki santrallerin özelleştirme sürecine ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir. Son olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Hamitabat Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. nin özelleştirilmesi için ilana çıkılmış olup son teklif verme tarihi 22 Kasım 2012 olarak belirlenmiştir. Ayrıca yine Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarfından Seyitömer ve Kangal Termik santrallerinin özelleştirilmesi için işlemler başlatılmış olup Seyitömer Termik santrali için son teklif verme tarihi 20 Aralık 2012 ve Kangal Termik santrali için ise 17 Ocak 2012 olarak belirlenmiş ve ilana çıkılmıştır. Doğal Gaz Kontrat Devirleri 4646 sayılı Doğal gaz Piyasası Kanunu hukuki olarak Boru Hatları İle Petrol Taşıma A.Ş. Genel Müdürlüğü (BOTAŞ) nün tekel konumunu ortadan kaldırmıştır. Kanunda öngörüldüğü 29

üzere şehir içi dağıtım lisansları için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından ihaleler düzenlenmektedir. Doğal gaz alım anlaşmalarının özel sektöre devri ile ilgili olarak uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacıyla 4646 sayılı Kanunda değişiklik yapılarak 64 lot (16 milyar m 3 ) yani pazarın yüzde 64 ü için ihaleye çıkılmıştır. 4 milyar m 3 karşılığı toplam 16 lot için geçerli teklif veren 4 istekliye sözleşme devri yapılmıştır. Bilahare BOTAŞ ın Gazprom export LLC ile olan 15.12.1997 tarihli 16 milyar kontrat m 3 /yıllık Doğal Gaz Alım Satım Sözleşmesi (İthalat Sözleşmesi) kapsamında her biri 250 milyon m 3 /yıl büyüklüğündeki 24 lot halinde toplam 6 milyar kontrat m 3 /yıllık miktar için 13.05.2011 tarih ve 27933 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan İhale İlanı ile yeniden Kontrat Devri ihalesine çıkılmıştır. İhale 8 Eylül 2011 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, söz konusu ihale geçerli teklif verilmediğinden iptal edilmiştir. Bu kapsamda yeni bir kontrat devri ihalesine çıkılmasına ilişkin çalışmalar sürdürülmektedir. Doğal gaz sektöründe rekabete dayalı serbest piyasanın oluşumu, belirli bir geçiş dönemini gerektirmektedir. Geçiş dönemi sürecinin arz güvenliği açısından risk oluşturmasını engellemek için, dünyadaki yönelimleri, diğer ülkelerin geçiş döneminde karşılaştıkları güçlükleri ve deneyimleri de dikkate alarak, ülkemizde piyasa oluşumuna ilişkin gelişmeler yakından takip edilmekte ve Doğal gaz Piyasası Kanununda değişiklik yapılması konusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Enerji verimliliğini arttırmak 2007 yılında Enerji Verimliliği Kanununun yürürlüğe konulması ile enerjinin ve enerji kaynaklarının verimli kullanımını teşvik eden ve zorunlu kılan düzenlemeler getirilmiş ve uygulamalara başlanmıştır. 2008 yılında çıkarılan Başbakanlık Genelgesi ile kamuda verimsiz lamba kullanımı yasaklanmıştır. Kamuda verimli aydınlatmaya geçiş ile her yıl yaklaşık 50 milyon lira tasarruf edilmektedir. Sanayi ve bina sektörlerine yönelik Enerji Yönetim Programı kapsamında düzenlenen eğitimler neticesinde Ağustos 2012 tarihi itibarıyla 4504 kişi enerji yöneticisi olmak üzere sertifikalandırılmıştır. Ayrıca, Enerji Verimliliği Kanunu uygulamaları kapsamında, mevcut sistemlerde verimliliği arttırmak üzere hazırlanan Verimlilik Arttırıcı Projelerin (VAP) ve gönüllülük esasına dayalı olarak enerji yoğunluğunu üç yılda ortalama olarak en az yüzde 10 azaltabilen endüstriyel işletmelerin desteklenmesi uygulamalarına 2009 yılında başlanmıştır. 30

Enerji üretiminde verimliliği arttırmak amacıyla yıllardır işletilen kamuya ait termik ve hidrolik santrallarımıza ait verim değerleri hesaplanmış ve yeni teknolojiler kullanılarak verimi yükseltmek ve üretim kapasitesini arttırmak için 2005 yılından itibaren rehabilitasyon çalışmaları başlatılmıştır. Rehabilitasyon projeleri ile birlikte 13,9 milyar kwh üretim artışı sağlanacaktır. Yapılan rehabilitasyonlar sonucunda Ekim 2012 sonu itibarıyla yaklaşık 7,8 milyar kwh üretim artışı sağlanmıştır. 2023 yılına kadar enerji yoğunluğunun en az yüzde 20 azaltılması hedefine yönelik olarak enerji verimliliği çalışmalarını desteklemek amacıyla Enerji Verimliliği Strateji Belgesi 25 Şubat 2012 tarih ve 28215 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Kayıp Kaçak Oranlarını En Aza İndirmek TEDAŞ Genel Müdürlüğü nün 2003 yılından 01 Kasım 2012 tarihine kadar yaptığı etkin kayıp-kaçak tarama çalışmaları sayesinde yaklaşık 46,9 milyon abonenin kontrolü gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda toplam 10,04 milyar kilovat/saat, yani 2,5 milyar TL kaçak tahakkuku gerçekleştirilmiş olup 629 bin abone hakkında ise savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu çalışmalar neticesinde elektrikteki kayıp kaçak oranı bugün itibarıyla (özel şirketler dahil) yüzde 16,8 seviyesindedir. Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerine ise kayıp kaçakları azaltma zorunluluğu getirilmiş olup ülkemiz genelinde kayıp kaçakta 2015 yılı hedefi yüzde 10 düzeyi olarak belirlenmiştir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Alanındaki Faaliyetleri Çevreye Duyarlı Hale Getirmek Ülkemiz, 2004 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ne (UNFCCC) ve Ağustos 2009 da Kyoto Protokolü ne EK-I ülkesi olarak resmen taraf olmuştur. Ülkemizin 2012 yılına kadar olan dönemde Kyoto Protokolü çerçevesinde emisyon azaltma yükümlülüğü bulunmamasına rağmen enerji sektöründe enerji verimliliğinin geliştirilmesi ve potansiyelinin değerlendirilmesi yenilenebilir kaynakların daha fazla kullanımı, temiz kömür teknolojilerinin yaygınlaştırılması ve nükleer enerjinin kullanılması hususları enerji ve çevre bağlantısı içinde sorunları ele almada başlıca politikalarımız arasında yer almaktadır. Bu kapsamda; 31

Enerji kaynaklarının yol açtığı kirlenmenin azaltılması konusunda ulusal ve uluslararası boyutlarda çalışmalar yapmak, bunu teşvik etmek, İklim ve Enerji Politikalarını oluşturmak, Dünyada ve Avrupa Birliğinde yürütülen emisyon ticareti faaliyetlerini takip etmek, ilk etapta yerel ve sektörel emisyon ticareti konusunu değerlendirmek ve buna göre gerekli faaliyetleri başlatmak,ulusal ve uluslararası iklim değişikliği ve düşük karbonlu kalkınma politikaları ile Bakanlık Politikalarının uyumlu hale getirilmesini sağlamak, AB Çevre Mevzuatının yerli mevzuata uyarlanması çalışmalarına katılmak, Çevrenin enerjiye olan ekonomik maliyeti ve çevre politikalarının enerji yatırımları üzerindeki etkilerini araştırmak, Enerji ve Tabii Kaynaklar alanındaki faaliyetleri çevreye duyarlı hale getirilmesi ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Madencilik faaliyetlerinin çevreye olan olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi amacına yönelik olarak, maden işletme sahalarında gerçekleştirilen faaliyetlerin işletme projesi ve çevreye uyum planında belirtilen çalışmalara uygun olarak yürütülüp yürütülmediği Maden Kanununun ilgili maddeleri uyarınca gerçekleştirilen mahallinde tetkikler esnasında kontrol edilmektedir. Madencilik faaliyetlerinin başlangıcından sonuna kadar yapılan bu kontrollerle çevre ile uyumlu, sürdürülebilir madencilik faaliyetinin gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. Bu kontroller kapsamında 2011 yılında toplam 6.315 sahanın, 2012 yılında ise 09 Kasım itibarıyla toplam 6.011 sahanın denetimi yapılmıştır. Kömür Yardımları Sosyal devlet olma ilkesinin gereği olarak 2003-2012 yılları arasında 10 yıllık dönemde her yıl ortalama 1 milyon 800 bin aileye kömür yardımı yapılmıştır. Dağıtılan kömür miktarı ise 2012 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla teslimatı gerçekleştirilen 1,5 milyon ton kömür ile birlikte yaklaşık 14,8 milyon tona ulaşmıştır. 32

Kömür Yardımları 2500 2000 1500 1000 500 0 2003 2011 2012 (Ekim Sonu) Dağıtılan Kömür (Bin Ton) Tutar (Milyon TL) Van ilinde meydana gelen deprem sonucunda, deprem mağduru olup olmadığına bakılmaksızın 2011-2012 kış sezonu için 236.805 ton kömürün dağıtımı yapılmıştır. Ülkemizin enerji alanında bölgesel ve küresel etkinliğini arttırmak Enerji koridoru ve terminali konseptimizi sağlamlaştıran yurtdışı temaslarımızda önceki yıllardaki Türkiye algılamaları ile şimdiki Türkiye algılamaları arasında büyük ölçüde farklılıklar bulunduğunu da müşahede ettik. Ülkemiz Ortadoğu, Hazar Bölgesi ve Orta Asya gibi dünyanın ispatlanmış petrol ve doğal gaz rezervlerince zengin kaynak ülkelere coğrafi olarak yakın bir konumda bulunmaktadır. Kaynak ülkeler ile tüketici ülkeler arasında doğal bir köprü oluşturmakta olan Türkiye, enerji kaynaklarının ve taşıma güzergahlarının çeşitlendirilmesini sağlamaya yönelik projelerde önemli bir aktör olarak yer almaktadır. Gelecek 20 yıl içerisinde yaklaşık yüzde 40 oranında artması beklenen dünya enerji tüketiminin büyük bir bölümünün içinde bulunduğumuz bölgeden karşılanması öngörülmektedir. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 65 i ve doğal gaz rezervlerinin yüzde 71 i Türkiye yi çevreleyen Hazar Havzası ve Ortadoğu ile Rusya Federasyonu nda bulunmaktadır. 33