DANIġTAY BAġKANLIĞI NA



Benzer belgeler
DANIġTAY BAġKANLIĞI NA. :Türk Dişhekimleri Birliği Ziya Gökalp Caddesi 37/11 Kızılay / Ankara

: ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

Özelde Çalışan Hekimlere Acil Duyuru İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ YARGI TARAFINDAN HUKUKA AYKIRI BULUNAN ÇALIŞMA YASAKLARINI BİR KEZ DAHA DOLAŞIMA SOKTU.

A. Yasa Hükmünün Anlamı

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

T.C. D A N I Ş T A Y BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2010/4406 Karar No : 2011/1696 : Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA,

Dönem : 22 Yasama Yılı: 2

Yürütmenin durdurulması ve duruşma istemlidir DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA, 2-Türk Dişhekimleri Birliği

: ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN GVK GEÇİCİ 73 ÜNCÜ MADDEYLE İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Ziya Gökalp Caddesi No:10 - Kızılay / ANKARA

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

6102 SAYILI YENİ TÜRK TİCARET KANUNU NA GÖRE ANONİM ŞİRKETLERDE VE LİMİTED ŞİRKETLERDE GENEL KURUL TOPLANTI VE KARAR NİSAPLARI

BÖLÜM-12 HUKUKİ ÇALIŞMALAR 43.DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU

.İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA. DAVACI:.-T.C. KİMLİK NO: MEB.. İl Milli Eğitim Müdürlüğü (Şahsa Bağlı) Eğitim Uzmanı. YAZIŞMA ADRESİ:...

İtiraz Eden (Davalı) : Sağlık Bakanlığı - ANKARA Karşı Taraf (Davacı) : Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanlığı-ANKARA

TEMYİZ KURULU KARARI

Belediyelerde Özel Kalem Müdürü Atamaları

Av. Yasin TEKAKÇA* * Ankara Barosu.

karar vermiş ve bu Karar, 8 Ocak 2010 tarihinde yürürlüğe girmişti.

DAVALI : Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı (.. Vergi Dairesi Müdürlüğü) Tutarı : TL Damga Vergisi,. Vergi Ziyaı Cezası

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/014 Ref: 4/014

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

: Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası. VEKİLİ : Av. Mahmut Nedim Eldem- -Cinnah Cad. Willy Brant Sok. No: 13 Çankaya/ANKARA

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

YÖNETMELİK. MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

Kanun No Kabul Tarihi :

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen : Büro Emekçileri Sendikası

:Türk Tabipleri Birliği : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28Sıhhıye / ANKARA : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı / ANKARA

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA. :Türk Dişhekimleri Birliği Ziya Gökalp Caddesi 37/11 Kolej Ankara

Esas Sayısı : 2015/58 Karar Sayısı : 2015/117

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

Personelin statüsü ve malî haklar: Madde 3- Sağlık Bakanlığı; Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli olan uzman tabip, tabip ve

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Danıştay Onbirinci Daire

ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

30/4/2013 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

DANIġTAY BAġKANLIĞI NA

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA

İSG PROFESYONELLERİNİN STATÜSÜ ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ İŞ GÜVENCESİ

BAYRAK DENETİM & DANIŞMANLIK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

PAZARLIK USULÜNDE DAVET EDİLMEYEN FİRMALAR İHALEYE KATILABİLİR Mİ? DANIŞTAY KARARI ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

T.C. D A N I Ş T A Y ONBEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2014/9315 Karar No : 2015/9212

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

Amme Alacaklarının Takibinde Yeni Sorumluluk Esaslarının Geriye Yürümesine Anayasa Mahkemesi Engeli

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukukî Dayanak ve Tanımlar

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sayı : B.10.0.THG / Ocak 2012 Konu : Ek Ödeme GENELGE 2012/7

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

Esas Sayısı : 2015/60 Karar Sayısı : 2016/2

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

İlgili Kanun / Madde 399 S.KHK/2

ÖZEL HASTANELER YÖNETMELİĞİNDE 7 NİSAN TARİHİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER ve HUKUKİ DEĞERLENDİRME

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/2560. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını İsteyen :Türk Nöroşirurji Derneği. Vekili. :Av.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU

Alman Federal Mahkeme Kararları

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

ŞİKAYET NO : /265 KARAR NO : 2013/104 TAVSİYE KARARI ŞİKAYETÇİ :... Yunusemre Kampüsü Tepebaşı/ESKİŞEHİR

Sirküler Rapor /108-1

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;

Karar N0: KARAR-

YATIRIM İNDİRİMİ KONUSUNDA ANAYASA MAHKEMESİ KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Danıştay Dördüncü Daire. Tarih : Esas No : 2007/2364. KVK Md. 13. Avans Kâr Payı Dağıtımının Hukuka Aykırılığı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

Birden Çok İş Deneyimini Gösteren Belge Sunulması Halinde Yapılması Gerekenler Nedir?

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARIN TAŞRA TEŞKİLATINDA GÖREVLİ PERSONELE EK ÖDEME YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

Transkript:

MUSTAFA GÜLER AVUKAT Yürütmenin durdurulması ve duruģma istemlidir DANIġTAY BAġKANLIĞI NA DAVACI :Türk Dişhekimleri Birliği Ziya Gökalp Caddesi 37/11 Kızılay Ankara VEKĠLĠ :Av.Mustafa GÜLER (Ankara Barosu -10568) Strazburg Caddesi 28/28 Sıhhiye Ankara DAVALI :Sağlık Bakanlığı - Ankara T.KONUSU :Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 209 sayılı Kanun Değişikliği Hk konulu, 15.4.2011 tarih ve 17408 sayı ile yayınlanan 2011/32 sayılı Genelge nin (1) numaralı bendinin ilk cümlesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali ile bu düzenlemenin dayanağını oluşturan 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin 6111 sayılı Yasa nın 190. maddesi ile değişik üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istemidir. T. TARĠHĠ :15.4.2011 AÇIKLAMALAR Dişhekimlerinin kamu kurum ve kuruluşlarındaki çalışmalarının düzenlenmesinde 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının yanı sıra 2368 sayılı Bazı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanun hükümleri uygulanmakta ve resmi kurumdaki çalışmasından arta kalan zamanda mesleğini serbest olarak da icra etmesi, muayenehane açması yahut özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışması mümkün iken 2010 yılı Ocak ayında yayımlanan 5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 2368 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış; 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun da yapılan değişikliklerle yeni bir çalışma düzeni getirilmesi öngörülmüştür. 1219 sayılı Yasanın 12. maddesinde 5947 sayılı Yasayla yapılan değişiklikle, diş tabiplerinin genel olarak çalışma alanları üç kategori halinde belirlenmiş, bu kategorilerin kendi içinde birden çok yerde çalışma mümkün iken kategoriler arasında geçiş yasaklanmıştır. Strazburg Caddesi 28/28 Sıhhiye 06430 Ankara Tel:(312) 229 71 30-230 06 77-05324905981 - 05053917238 Faks:230 46 38 mustafaguler2@gmail.com

Anayasa Mahkemesi, Ana Muhalefet partisi tarafından açılan davada verdiği karar ile diş tabiplerinin çalışmasını sınırlayan, kategoriler arasında geçişi yasaklayan hükmün önce yürütmesini durdurmuş; ardından da iptal etmiştir 1. Sağlık Bakanlığı, yasanın önemli kurgularından birini ortadan kaldıran bu Anayasa Mahkemesi Kararı nın sadece üniversitede çalışanlar bakımından bağlayıcı olduğu ancak kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar bakımından geçerli olmadığı şeklinde yorum yaparak, uygulamanın bu yönde olacağını, bir başka anlatımla kamuda görevli diş tabiplerinin mesai saatleri dışında da olsa mesleklerini herhangi bir şekilde uygulayamayacaklarını belirtmiştir. Sağlık Bakanlığının bu işleminin iptali için açılan davada Danıştay 5. Dairesi, kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan doktorlara 30 Temmuz 2010 tarihinden itibaren özel muayenehane açma yasağı getirilmesine ilişkin dava konusu işlemin yürütmesini derhal durdurmuştur. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay Kararları ile Yasal düzenlemenin bir boyutunda oluşan çatlak üzerine,tabip diş tabiplerine getirilmek istenen ölçüsüz çalışma kısıtlamasının yaşama geçirilebilmesi için, Sağlık Bakanlığı tarafından bir dizi kural ve uygulama yürürlüğe sokulmuştur. Bakanlık bir yandan fiili uygulamalarla diğer yandan yönetmelik genelge gibi düzenleyici işlemlerle özel çalışma için imkansız koşullar getirilmiş, bu suretle kamu dışındaki çalışmaların sonlandırılması sağlanmaya çalışılmıştır. Bu anlamda, muayenehanelere yönelik denetlemeler arttırılmış, muayenehanesi olanlar başka yerlerde geçici görevlendirmeye tabi tutulmuş; yapılan düzenlemelerle muayenehane açılabilecek yerlerle ilgili sağlanması olanaksız fiziki koşullar belirlenmiş, ayrıca muayenehane açılması dahi Bakanlığın iznine tabi tutulmuştur. Bütün bu zor koşullara rağmen, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesislerinde görevli tabip ve diş tabiplerinden mesai saatleri sonrasında özel çalışmak isteyenleri yıldırabilmek için bir başka araç daha devreye sokulmuş; mesai saatleri dıģında özel çalıģanlara döner sermayeden ek ödeme yapılmayacağına iliģkin yasa çıkartılmıģtır! Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesislerinde görevli olanlara döner sermayeden ek ödeme yapılmasına ilişkin yasa ve yönetmelik hükümlerinin incelenmesinde, personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli olan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabileceği görülmektedir. 1 Anayasa Mahkemesinin 15.7.2010 tarih ve 2010/29 E. 2010/90 K. sayılı kararı 2

Çalışanlara döner sermayeden ek ödeme yapılmasına ilişkin düzenlemelerde, personele ödenecek olan miktar esas olarak, kişinin döner sermayeye olan katkısı ile hizmetin yürütülmesindeki yerine göre belirlenmektedir. Esasında, ücretin büyük kısmının döner sermayeden yapılacak ek ödemeye dayalı olarak belirlenmiş olması ve ek ödemenin dağıtımındaki iç adaletten yoksun kural ve uygulamalar bulunduğuna ilişkin pek çok haklı eleştiri bulunmakla birlikte, burada dava konusu işlemle bağlı kalınarak, sadece bunların varlığını belirtmekle yetiniyoruz. Öte yandan, dava konusu Genelge ve dayanağı yasa hükmüyle, döner sermayeden ek ödeme yapılmasının temel mantığı ile ilgisiz biçimde, çalışanların döner sermayeye katkıları yahut hizmetin yürütümündeki rolleri ile hiçbir bağı bulunmayan biçimde, çalışanların mesai sonrası faaliyetlerine bağlı olarak döner sermayeden ek ödeme yapılıp yapılmayacağı belirlenmiştir. 209 sayılı Yasanın 6111 sayılı yasa ile değişik 5. maddesinin üçüncü fıkrasına göre: Personelin katkısıyla elde edilen döner sermaye gelirlerinden, döner sermayeli sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli olan memurlar ve sözleşmeli personel ile açıktan vekil olarak atananlara mesai içi veya mesai dışı ayrımı yapılmaksızın ek ödeme yapılabilir. Ancak ilgili kanunları uyarınca, mesai saatleri dışında özelde çalışma hakkı bulunanlardan bu hakkı kullananlara bu Kanunun ek 3 üncü maddesine göre yapılan ödemeden başka ek ödeme yapılmaz. Sağlık kurum ve kuruluşlarında Bakanlıkça belirlenen hizmet sunum şartları ve kriterleri de dikkate alınmak suretiyle, bu ödemenin oranı ile esas ve usulleri; personelin unvanı, görevi, çalışma şartları ve süresi, hizmete katkısı, performansı, tetkik, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile muayene, ameliyat, anestezi, girişimsel işlemler ve özellik arz eden riskli bölümlerde çalışma gibi unsurlar esas alınarak Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Anılan yasal düzenlemeden sonra ilgili yönetmeliklerde herhangi bir değişiklik yapılmamış ancak 30 Mart 2011 tarihinde yayımlanan 14239 sayılı Genelge ve sonrasında dava konusu 15 Nisan 2011 tarih ve 17408 sayılı Genelge yayımlanmış olup anılan Genelge nin (1) numaralı bendine göre kamu mesaisi dışında özelde çalışanlara ek ödeme yapılmayacağı belirtilmiştir: 1) İlgili kanunları uyarınca, mesai saatleri dışında özelde çalışma hakkı bulunan tabiplere 12/5/2006 tarihli ve 26166 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik hükümleri doğrultusunda performansa dayalı ek ödeme yapılmayacaktır. Ancak, 209 sayılı Kanunun Ek 3 üncü maddesinde öngörülen döner sermaye sabit ödemesi ödenmeye devam edilecektir. Bütün bu düzenleme ile amaçlanan, kamu çalışmasından arta kalan zamanda özelde çalışmak isteyen tabip ve diştabiplerinin bu haklarını kullanmalarını engellemektir. Zira, dava konusu bu düzenlemeler yukarıda aktarılan, tabip ve diş tabiplerinin özeldeki çalışmalarının engellenmesine ilişkin düzenlemelerin bir parçası olarak çıkartılmıştır. Diğer yandan, Anayasa 3

Mahkemesi ve Danıştay Kararı sonrasında Sağlık Bakanının Biz bu işten vazgeçmeyeceğiz, başka enstrümanlarımız da var! şeklindeki açıklaması da döner sermayeden yapılacak ek ödemenin kişinin mesai sonrası çalışmaması şartına bağlanmasının, Bakanlık tarafından kullanılan bir başka enstrüman olduğunu anlamamızı kolaylaştırmaktadır. Anayasa Mahkemesi Kararının etkisiz bırakılması amacıyla, eşitlik ilkesine ve ücrette adaletin sağlanması gereğine ilişkin anayasal kurala aykırı bir düzenleme ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılmaktadır. Düzenleme eģitlik ilkesine aykırıdır 209 sayılı Yasa nın 5. maddesinin 6111 sayılı Yasa ile değişik üçüncü fıkrasındaki ilgili kanunları uyarınca, mesai saatleri dışında özelde çalışma hakkı bulunanlardan bu hakkı kullananlara bu Kanunun ek 3 üncü maddesine göre yapılan ödemeden başka ek ödeme yapılmaz düzenlemesiyle aynı sağlık kuruluşunda aynı mesaiyi yapan, aynı işi üreten kişiler arasında mesai sonrası faaliyetlerine bağlı olarak farklılık yaratılmaktadır. Oysa, Anayasa Mahkemesinin pek çok kararında belirtildiği üzere, aynı durumda bulunanlara uygulanacak kuralda haklı sebebe dayanmayan farklılık yaratılmış olması eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. 2 Türk Anayasa Mahkemesi, kanunlardaki sınıflandırmaların eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığını denetlerken, genellikle haklı neden kriterine dayanmaktadır. Mesela, kanun önünde eşitlik ilkesi, tüm yurttaşların mutlaka her yönden, her zaman aynı kurallara bağlı tutulmaları zorunluluğunu içermez. Bir takım yurttaşların başka kurallara bağlı tutulmaları haklı bir nedene dayanmakta ise böyle bir durumda kanun önünde eşitlik ilkesine ters düşüldüğünden söz edilemez. Aynı yönde başka bir kararda da şöyle denilmiştir. Anayasanın 10 uncu maddesinde öngörülen eşitlik, mutlak anlamda bir eşitlik olmayıp, ortada haklı nedenlerin bulunması halinde, farklı uygulamalara imkan veren bir ilkedir. Anayasa mahkemesine göre kamu yararı ve haklı nedenin, anlaşılabilir, amaçla ilgili, makul ve adil olması gerekir. Getirilen düzenleme herhangi bir biçimde birbirini tamamlayan, birbirini doğrulayan ve birbirini güçlendiren bu üç ölçütten birine uymuyorsa eşitlik ilkesine aykırı bir yön vardır denilebilir. Anayasa Mahkemesi çeşitli kararlarında, haklı neden kavramını somutlaştırıcı ölçütler olarak, gereklilik, zorunluluk, işin özelliklerine ve gereklerine uygunluk, dengeli ve makul görülebilecek ölçütler, adaletli ve eşit ölçütler gibi değişik ifadeler de kullanmıştır. Haklı neden kavramının genel bir tanımını vermek mümkün değilse de; kanundaki 2 Anayasa Mahkemesinin 31.3.1992 t. 10991/18 E. 1992/20 K.; 12.5.2004 t. 2003/106 E 2004/59 K. sayılı kararları 4

sınıflandırmanın haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı ancak o kanunun somut içeriği göz önüne alınarak belirlenebilir. Üzerinde durulan kural ile getirilen farklılığın hizmetin niteliği ile bir bağı bulunmadığı gibi çalışanların hizmete katkısı bakımından da böyle bir farklılığın yaratılmasının herhangi bir haklı yanı bulunmamaktadır. Bu niteliğiyle kural Anayasanın 10. maddesinin son fıkrasındaki Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. hükmüne aykırıdır. Düzenleme eģit iģe eģit ücret ilkesine aykırıdır Anayasa nın, Ücrette Adaletin Sağlanması başlığıyla düzenlenmiş olan 55. maddesinin ikinci fıkrasındaki Devlet, çalışanların yaptıkları iģe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. hükmüne göre, eşit işe eşit ücret olarak ifade edilebilecek temel ilkeye uygun düzenlemeler yapılması gereklidir. Dava konusu Genelge ve dayanağı yasa hükmü, tam anlamıyla eģit iģ yapan diģ tabipleri arasında, yapılan iş ile bağlantı kurularak ödenmekte olan döner sermaye ödemesi bakımından adaletsiz bir kural getirmiştir. Bu kural uyarınca, mesai sonrası özel bir işyerinde çalışanlara sabit döner sermaye ödemesinden başka bir ödeme yapılmamaktadır. Döner sermayeden yapılan ek ödeme sağlık hizmetlerinde görev yapanların gelirlerinin büyük çoğunluğunu oluşturmakta, çoğunlukla maaşlarından çok daha fazla geliri söz konusu ödemeden elde etmektedirler. Bu bakımdan döner sermaye ek ödemesi kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan diş tabipleri bakımından en az maaş kadar önemli bir özlük hakkı niteliğinde bulunmaktadır. Bu çerçevede, dava konusu Genelge hükmü ve 209 sayılı Yasanın 5. maddesinin 6111 sayılı Yasa ile değişik üçüncü fıkrasındaki ilgili kanunları uyarınca, mesai saatleri dışında özelde çalışma hakkı bulunanlardan bu hakkı kullananlara bu Kanunun ek 3 üncü maddesine göre yapılan ödemeden başka ek ödeme yapılmaz hükmü Anayasa nın, kişilerin yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmelerinin sağlanması gereğine ilişkin 55. maddesine aykırıdır. Düzenleme ölçülülük ilkesine aykırıdır Son yıllarda izlenen istihdam politikasının bir sonucu olarak, Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarda görev yapan tabip ve diş tabiplerine döner sermayeden performansa dayalı ek ödeme yapılmakta; çalışanların gelirlerinin büyük bölümü bu ödemelerden 5

oluşmaktadır. Bir dişhekiminin maaşı yaklaşık 1500 TL, döner sermaye sabit ek ödemesi 600 TL, döner sermaye ek ödemesi de 3500 TL civarındadır. Diş tabipleri genellikle ağız diş sağlığı merkezlerinde istihdam edilmekte ve çalışabildikleri dönemde toplam gelirlerinin yaklaşık dörtte üçünü döner sermayeden yapılan ödeme oluşturmaktadır. 209 sayılı Yasa nın 5. maddesinin 6111 sayılı Yasa ile değişik üçüncü fıkrasındaki hüküm gereğince, Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerinde görevli olan ve mesai saatleri dışında özelde çalışan diş tabibine döner sermayeden sadece 209 sayılı Yasa nın Ek 3. maddesi gereğince ödenmesi gereken sabit ödemeden başka herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. Sabit döner sermaye ödemesi en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) diş tabiplerine % 180'i oranındadır ve yaklaşık net 600 TL tutarındadır. Bu çerçevede, aynı zaman diliminde aynı işi yapan diş tabiplerinden mesai sonrası özelde çalışanlara maaş ve sabit döner sermaye ödemesi dışında bir ödeme yapılmazken mesai sonrası özelde çalışmayanlara bu ödemelere ilave olarak döner sermaye ek ödemesi de yapılmaktadır. Bu durumda aynı hizmeti üreten bu diş hekimlerinden mesai sonrası özelde çalışmayan aylık yaklaşık 5600 TL alırken mesai sonrası özelde çalışan 2100 TL alabilmektedir. Böylece her iki çalışan arasında ciddi bir gelir farkı yaratılmaktadır. Mesai sonrasında çalışıp çalışmamaya bağlı olarak çalışanlar arasında böylesine ciddi gelir farkı yaratılması ölçülülük ilkesine, adalet ve hakkaniyete; dolayısıyla Anayasa nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Düzenleme yargı kararının eylemli ihlali niteliğindedir Anayasa nın 138. maddesinin son fıkrasına göre Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Mesai saatlerinde aynı süre çalışan, aynı işi yapan iki dişhekiminden mesai saati bittikten sonra evine gidene döner sermaye ek ödemesini tam olarak yaparken muayenehanesine giderek sağlık hizmeti sunmaya devam edene sabit döner sermaye ödemesinden başka bir ödeme yapılmayacağına ilişkin getirilen kural ile tabip ve diş tabiplerinin kamu dışındaki çalışmalarının önlenmesinin amaçlandığı açıkça bilinmekte/görülmektedir. Yasanın gerekçesinde de Anayasa Mahkemesi kararının ortaya çıkardığı sonuç sebebiyle, hizmet gerekleri gözetilerek ilgili kanunlarına göre mesai saatleri dışında özel faaliyette bulunanlara bu Kanunun ek 3 üncü maddesi uyarınca yapılan ödemenin dışında başkaca ödeme yapılmayacağı belirtilmektedir. denilmek suretiyle; ne olduğu açıklanmayan hizmet gerekleri gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi kararının sonuçlarının ortadan kaldırılmasının amaçlandığı açıkça söylenmektedir. 6

5947 sayılı Yasa nın bu amaçla yapılan düzenlemeleri Anayasa Mahkemesi tarafından önce yürürlüğü durdurulup ardından iptal edilmiş olmakla yapılan yeni düzenleme Anayasa Mahkemesinin söz konusu kararının sonuçlarını fiili olarak ortadan kaldırmayı hedeflemekle, Anayasa nın 138. maddesine aykırıdır. ANAYASA MAHKEMESĠNE BAġVURULMASI ĠSTEMĠ Açıklandığı üzere, 209 sayılı Yasanın 5. maddesinin 6111 sayılı Yasa ile değişik üçüncü fıkrasındaki ilgili kanunları uyarınca, mesai saatleri dışında özelde çalışma hakkı bulunanlardan bu hakkı kullananlara bu Kanunun ek 3 üncü maddesine göre yapılan ödemeden başka ek ödeme yapılmaz hükmü Anayasa nın 10, 55 ve 138. maddelerine aykırıdır. Söz konusu Yasa hükmü dava konusu Genelge nin iptali talep edilen (1) numaralı bendinin birinci cümlesinin dayanağı niteliğinde olmakla davada uygulanacak hüküm olduğunda kuşku bulunmamaktadır. Bu durumda, Anayasa nın 152. maddesi uyarınca söz konusu hükmün yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz. YÜRÜTMENĠN DURDURULMASI ĠSTEMĠ Dava konusu Genelge düzenlemesi ve dayanağı 209 sayılı Yasa hükmü Anayasa ya açıkça aykırı olmasının yanı sıra uygulanmasıyla, kamuda görev yapan ve mesai sonrasında özel çalışan diş tabiplerinin, döner sermayeden sabit döner sermaye ödemesi dışında hiçbir ek ödeme yapılmaması sebebiyle ciddi bir gelirden yoksun kalmakta; bunun önüne geçebilmek için özel çalışmalarını sonlandırmaktadırlar. Dava konusu işlemin iptali halinde yeniden özel çalışmaya başlayabilecekleri yahut kendilerine ödenmeyen döner sermaye ek ödemesinin ödenebileceği düşünülebilir ise de yaşamın dinamiği gözetildiğinde kapatılan bir muayenehanenin açılması ya da ayrılmak zorunda kalınan özel sağlık kuruluşuna aynı koşullarla yeniden başlanmasının mümkün olmadığı; döner sermayeden yapılan ek ödemenin de o ay elde edilen gelirin çalışanların gelire katkıları da gözetilerek dağıtıldığı düşünüldüğünde sisteme geriye dönük olarak bir çalışanın dahil edilmesi suretiyle ödeme yapılması o dönemde yapılan hesaplamanın yeniden yapılarak bütün çalışanlara yapılacak ödemenin değiştirilmesini gerektirdiğinden uygulanmasında ciddi fiili imkansızlıklar bulunmaktadır. Bu nedenlerle, dava konusu Genelge nin (1) numaralı bendinin birinci cümlesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz. HUKUKSAL NEDENLER :Anayasa, 209 sayılı Yasa, 6111 sayılı Yasa, 3224 sayılı Türk Dişhekimleri Birliği Yasası ve diğer mevzuat. KANITLAR :Ekli belgeler ve diğer bütün kanıtlar. 7

SONUÇ VE ĠSTEM :Açıklanan nedenlerle, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan 209 sayılı Kanun Değişikliği Hk konulu, 15.4.2011 tarih ve 17408 sayı ile yayınlanan 2011/32 sayılı Genelge nin (1) numaralı bendinin ilk cümlesinin yürütmesinin durdurulması ve iptali ile bu düzenlemenin dayanağını oluşturan 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin 6111 sayılı Yasa nın 190. maddesi ile değişik üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesini, incelemenin duruşmalı olarak yapılmasını, yarılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla ve vekaleten talep ederim. Türk DiĢhekimleri Birliği vekili Avukat Mustafa GÜLER Eki: 1-Vekaletname 2-Dava konusu Genelge 3-209 sayılı Kanun 4-6111 sayılı Kanun un 190. maddesinin gerekçesi 5-Diş hekimi ek ödeme bilgisi 8