Büyük Yap tlar m z Konur Ertop Bafl na, Seydi Ali halleri geldi! Kanuni nin dan flman büyük denizcibilgin Seydi Ali Reis ir sefer sonras nda, donanmas n Basra da b rakarak M s r'a döndü ü için, burada hapsedildi. M s r Beylerbeyi Mehmet Pafla'yla aralar ndaki anlaflmazl k, Basra valisi Kubat Pafla'ya da ganimetten istedi i harac vermemesi nedeniyle idam edildi. O s rada 80 yafl n n üzerindeydi. Piri Reis in ça dafl Seydi Ali Reis 56 Piri Reis in, çizdi i dünya haritas n n yan s ra, Akdeniz k y lar n, adalar n ayr nt l biçimde tan tan yap t pek ünlüdür. Kanuni döneminin bu büyük denizci-bilgini donanmaya uzun y llar hizmet vererek pek çok deniz savafl na kat lm flt. Son olarak Süveyfl donanmas n n komutanl na getirilmiflti. B de onun gibi denizcilik bilimlerinde derinleflmiflti. Gökyüzü ve denizlerle ilgili bilgileri kapsayan önemli bir yap t n sahibidir. Preveze'de Osmanl donanmas n n sol kanad n komuta etmiflti. Kanuni nin ran seferinde dan flmanlar aras ndayd. Basra liman nda yatan 15 parça kad rgay alarak Süveyfl liman na getirmekle görevlendirildi.
Piri Reis in, daha sonra Murat Reis in üstlendi i görevi o da sonuçland - ramad. Gemilerinin tümü elinden ç kt. Meslektafl gibi yaflam ndan olmad. Ancak öyle olaylar yaflad ki, Bafl na Seydi Ali halleri geldi! sözü y llar y l dillerde dolaflt... Seydi Ali Reis, ald görev üzerine, Basra liman ndaki savafl filosuyla denize aç lm flt. Aden Körfezi ne girmek üzereyken Portekiz donanmas yla karfl lafl p yenilgiye u ratt. Umman Denizi nde karfl - s na ç kan daha büyük Portekiz kuvvetine a r kay p verdirdiyse de kendi donanmas da zarar gördü. Tayfun nedeniyle Hindistan k y lar na s nd. Onar m k sa sürede gerçekleflemeyecek olan gemilerini Osmanl devletinin desteklemekte oldu u Gucerat Sultanl na, b rakt. 50 levendiyle kara yolundan kendi ülkesine uzanan uzun, çok çileli kara yolculu una bafllad! Agra da bir süre Babür fiah n o lu olan Hümayun un saray nda yaflad. fiah onu vezir yapmak istemiflti. Ancak kitapl ndan bir kitap al rken merdivenden düflerek ölünce Seydi Ali Reis le leventleri Lâhur a, daha sonra Kâbil e geldiler. Afganistan dan Türkistan a geçerek Semerkand, Buhara ve Hive den ran a indiler. Yolculuk Meflhed den ran-türk mparatorlu unun baflkenti Kazvin e do ru oldu. Safevi mparatoru fiah Tahmasb n, saray nda a rlad Seydi Ali Reis, Tebriz den Osmanl topraklar na girdi. Ba dad-musul-diyarbak r-ankara yoluyla stanbul a geldi. O s rada Edirne de bulunan Kanuni nin yan na giderek üç buçuk y l sürmüfl yolculu u boyunca Türkistan hakan ndan, Gucarat fiah ndan, pek çok racadan getirdi i otuz kadar mektubu sundu. D aha sonraki y llarda çok önemli bir deniz zaferiyle sonuçlanan Cerbe deniz savafl nda kat ld. Uzun serüveni s ras nda görüp yaflad klar n, Kanuni nin iste i üzerine kaleme ald, Mir at-ül Memalik (Ülkelerin Aynas ) kitab nda anlatt. Kâtibi mahlas n kullanarak yazd fliirlerle tan nan Seydi Ali Reis in o dönemde denizcilerin yata Galata daki evi flair dostlar n n u ra yd. Âfl k Çelebi, flairlerin yaflamöykülerini, yap tlar n konu edinen önemli yap t nda ona genifl yer verecekti. fiair-denizcinin, uzun yolcu unu anlatt yap t nda birçok fliiri bulunmaktad r. Yolculu u s ras nda bulundu u 57
Barbaros Hayreddin Pafla'n n yan nda y llarca gezdim ve deneyimimi art rd m. Riyaziyeye dair birkaç eser de telif ettim 58 ülkelerde yerel fliveyle Ça atayca fliirler de söylemifltir. Seydi Ali Reis Hayrabat ta bulundu u dönemde, k saca Muhit diye an lan yapt n kaleme alm flt. Burada verdi i bilgilerle, gemicilerin Hint denizlerinde k lavuzsuz yolculuk etmesini sa lamay amaçl yordu. Yer tayini, zaman hesab, takvimler, pusula, denizcilikte önemli baz y ld zlar ve y ld z gruplar, ünlü limanlar, Hindistan' n k y lar ile Hint denizindeki adalar, rüzgârlar, tayfunlar, gelifl gidifl yollar bu kitab n konular aras ndayd. Kâtip Çelebi, Cihannüma s nda Seylan, Cava, Sumatra ve öteki adalar hakk nda verdi i bilgiyi bu kaynaktan aktaracakt. Kitapta Yeni Dünya (Amerika) ile ilgili bir bölüm de bulunuyordu. Seydi Ali Reis in uzun yolculu unun ayr nt lar n anlatt Mir'at-ül Memalik te kendisini, Ben, denizci bir ailenin çocu uyum. Padiflah m z Sultan Süleyman Han' da otuz y ldan fazla bir zamandan beri tan yordum. Rodos fethinde, gemide beraber maiyetlerinde bulunmak flerefini kazanm flt m. Barbaros Hayreddin Pafla' n n yan nda y llarca gezdim ve deneyimimi art rd m. Riyaziyeye dair birkaç eser de telif ettim. Gerek baba, gerek ana taraf m denizcidir, stanbul'un Fethi'nden beri Galata tersanesi kethudâl benim büyük babalar m n ve babam n elindeydi, diye tan t r. Anlatt klar, her ad m merakla izlenen bir serüvendir: Öyküsünün bafl ndaki deniz savafllar ndan sonra, onu Umman k y lar nda, tûfân- fîl denen korkunç kas rgaya karfl koymaya çal fl rken buluruz: Atlas Okyanusu'nda olan f rt nalar, bunun yan nda bir zerre bile de ildi. Da lar gibi dalgalar kad rgalar afl p geçiyordu. Gündüzler geceden fark edilmiyor, tekneler büyük zarar görüyordu. Güvertedeki eflya deryaya dökülüyordu. Allah' n kazas na r za gösterip rüzgâra uyduk. (...) D enizde y lan bal kları, dev gibi kaplumba alar yüzüyordu. Karaya yak n oldu- umuz anlafl lm flt. Nitekim Sind k y lar göründü. Ama k y ya yanaflmak gayetle tehlikeliydi. Befl kulaç su bile yoktu. Sonunda Tanr n n yard m yla sular yükseldi, rüzgâr dindi. Uygun bir yer bulup k y ya yaklaflt k. Hindistan daki kara yolculu u s ras nda al fl lmam fl do a koflullar
içinde flafl rt c hayvanlar gördü ünü anlat r: Hind ülkelerinin içerilerine do ru dald m, öyle ormanlardan geçtik ki, a açlar n n ucu sanki gö e de erdi. Bir kanad n n ucundan di er kanad n n ucu 14 kar fl gelen yarasalar gördük. Bir tek a açta o kadar yarasa vard ki, say lmas olanaks zd. Tuba a ac denen ulu a açlar vard ki, gölgelerinde bin adam bar nabilirdi. Papa anlar n haddi hesab yoktu. Fakat en çok görünen hayvan maymunlard. Bir yerde konaklad m z zaman, binlerce maymun etraf m z çeviriyordu. Kanuni nin amirali, u rad bütün ülkelerde büyük sayg görmüfltür: Hümâyûn fiah, beni Sultan Süleyman Han Hazretleri'nin elçisi say yordu. Binlerce asker, 400 fil, birçok mirza ve emir, baflta sadrâzam olmak üzere beni karfl - lad lar. Alt ma süslü bir at çekip s rt - ma üst üste iki hil'at geçirdiler. O akflam bafl vezirin büyük ziyafetinde bulundum. Bir çok arma an ald m. Birkaç gün sonra Hümâyûn fiâh' n huzuruna ç kt m. Hümâyûn Padiflah beni uzun süre, al koydu. Kendisine Ça atay Türkçesi ile yazd m bir tarih k t'as ile iki ga- zel sundum Kendisi de flairdi. Pek be- endi. Yolculuk için izin istedim. Raz olmad.(...) Hiç olmazsa bir y l kalmakl m için o kadar srar etti ki, reddedemezdim. U rad baflka yerlerde de güven uyand rm fl, çekici önerilerle karfl laflm flt r: Gucarat Sultan Ahmed fiah, bana büyük bir ödenekle Burûc valili ini önerdi. Teflekkür ettim. Fakat dönmek karar nda oldu umu bildirdim. Tümüyle Gucarat' verseniz durmak olanaks z, dedim. Biz Sind'e var r varmaz Hüseyin Bey beni davet etti. Rebîülâh r' n ilk günü buluflup görüfltük. Çok ikram etti. Hümâyun fiah' n hizmetine girmemi, fiâh'a rica edip, Lâhur eyaletini benim için isteyece ini söyledi. Lûtfuna teflekkür ettim. Fakat Sultan Süleyman Han' n hizmetinde oldu um için bu öneriyi kabul edemeyece imi bildirdim. Barak Han, bir vilâyet valili- iyle hizmetine girmemi önerdi. Sultan Süleyman' n beni bekledi ini söyledim. Gerçekte Barak Han' n Türkis- 59
tan'daki egemenli inin sonu kuflkuluydu. Taht n amca o ullar na kapt rmas bir zaman meseleydi. Yan nda çok az asker kalm flt. Sultan Süleyman' dan yard m dile ini iletmeyi kabul ettim. Seyyid Burhan Han, güç durumdayd. Akflam olunca âdeta yakama yap fl p, Dünyâ ve âh rette atam ol, dedi; bu vilâyet Saâdetlu Padiflah' nd r. Sana Buhara flehrini vereyim. Sultan Süleyman ad na zaptet. E er tümüyle Mâverâünnehr'i bana verseler, dedim; bu vilâyetlerde kalmak kolay de ildir. Ama sana yap - lanlar Sultan Süleyman'a arz ederim. Padiflah Hazretlerinden gelecek iyilikler sonucu umulur ki, bu diyarlarda hanl k sana nasîb ola! Uzun yolculu u s ras nda soygun, ölüm tehlikeleriyle de karfl laflm flt r: Uzakta say lar n bin kadar sand m bir Raçput atl alay vard. Hemen develeri çökerttim. Derhal tüfek atefli açt rd m. Hindu kâfiri tüfek bilmedi i için korktu. Sald rmaktan vazgeçti. Levendlerimden birini gönderdim: Biz ceng için gelmedik, dedirttim. Bir miktar baç verip yolumuza devam ettik. Çöllerdeki yolculu un tehlikeleri de, denizdekiler kadar ürkütücü olmufltur: Cengeller içinde vahflî bir Hindu kavmi olan Cetler vard. Çöl yolunu tercih ettik. Fakat suyumuz bitti. Kuyulara vard ksa da, hepsi kuruydu. Sam yeli de esiyordu. Baz adamlar samdan ve susuzluktan ölüm hâline vard lar. Bunun üzerine çöl yolundan vazgeçtim. Gerisin geri dönüp çölden ç kt k. Gayet belâl bir çöldü. Serçe büyüklü ünde kar ncalar geziyordu. Seydi Ali Reis in Mir at-ül Memalik i an, gezi türlerinde pek az ürün verilmifl eski Türk edebiyat n n de erli ürünlerinden biridir. konurertop@butundunya.com.tr Rahibin Mumu Bayan O Dunigan yolda karfl laflt rahip O Rafferty e, Merhaba dedi, Rahip, Nas ls n z? efliniz Bay Dunigan nas l? Sizi iki y l önce ben evlendirmifltim, de il mi? Bayan O Dunigan, Evet diye yan tlad. Rahip, Bebe iniz oldu mu? diye sordu Maalesef dedi Bayan O Dunigan, Henüz bebe imiz yok. Öyle istiyoruz ki... Gelecek hafta Roma ya gidiyorum dedi rahip, Vatikan'daki büyük kiliseye sizin için bir mum dikece im. Kad n rahibin ellerini öperek teflekkür etti: Sevgili rahip size minnettar olaca z. lerleyen y llarda, Bayan O Dunigan rahiple yeniden karfl laflt. Rahip merakla, Bebe iniz oldu mu? diye sordu. Oldu dedi kad n, Sekiz y lda üç ikiz, dört de tek do urdum. 10 çocu umuz var. Rahip, Harika dedi heyecanla, Mucize bu... Peki, o flirin kocan z ne yap yor? Roma ya gitti dün dedi kad n, Sizin o lanet mumunuzu söndürmeye!.. 60