BARIŞ HAREKATLARI VE AFRİKA BİRLİĞİ İLE TÜRKİYE ARASINDA GÜVENLİK ALANINDA İŞBİRLİĞİ İMKANLARI BÜYÜKELÇİ NUMAN HAZAR



Benzer belgeler
Eşref Fahri - BM Geçici Görev Gücü bünyesinde Lübnan'da faaliyette bulunacak olan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 1950'den

(A.A) - Niğde'de sara hastası genç bir kadın intihar etti.

barışına hizmet ediyor. Uluslararası topluma askeri açıdan entegrasyonun ilk adımını yılları arasındaki Kore Savaşı sırasında Birleşmiş

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine dönemi için aday olan Türkiye'nin,

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine dönemi için aday olan Türkiye'nin,

Spot

Coxhead, SFOR bünyesinde Bosna'da görev yapan Türk askerlerinin Bosna'ya dönüp dönmeyeceklerini belirtmedi.

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Turkish Armed Forces (TSK) will continue supporting the peace keeping operations in. NATO-led SFOR Peace Keeping Operation has been continuing in

Genelkurmay Başkanı Karadayı, ''Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları'' şeklinde hitap ettiği Türk birliğine daha sonra şunları söyledi:

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE HIRVATİSTAN CUMHURİYETİ ARASİNDA DOSTLUK VE İŞBİRLİĞİ ANTLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

MİLLİ GÜVENLİK KONSEYİ S., Sayısı : 40

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

Bazı Anlaşmaların Yürürlüğe Girdiği Tarihlerin Tespit Edilmesi Hakkında Karar

< SAYFA : 1 ) BOSNA'YA TÜRK POLİSİ -50 TÜRK POLİSİ BİR AY İÇİNDE

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Türk Deniz Görev Grubu

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

TÜRKİYE - ÇİN STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Dış Ticaret Müsteşarlığı nca ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi amacıyla çeşitli stratejiler uygulamaya konmuş bulunmaktadır.

2.3. SOĞUK SAVAŞ SONRASI AFRİKA POLİTİKASI

Balkan Sivil Toplum Müktesebatı STK ların Savunuculuk ve İzleme Potansiyellerinin Güçlendirilmesi Projesi

NATO Daimi Deniz Görev Grupları STANAVFORMED/SNMG-2

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

İNSANCIL MÜDAHALE VE KORUMA SORUMLULUĞU. Dr. Sercan REÇBER

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

UNESCO Dünya Mirası.

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Atatürk ün Dış Politika Stratejisi: Hedefler ve Prensipler

Avrupa Birliği Sürecinde Yaşam Boyu Eğitim: Standardizasyon ve İşbirliği

NATO-AB Stratejik Ortaklığı Bağlamında Kıbrıs Sorunu

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI

IFLA İnternet Bildirgesi

Doğu Afrika Jeopolitiği ve Türkiye nin Somali Politikası

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ

Cumhuriyet Halk Partisi

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

SAHRA ALTI AFRİKA İLE EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLER Ahmet Mahir YENER* Çeviren: Ufuk TEPEBAŞ Ekselansları, Saygıdeğer konuklar,

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Türk-Japon Ekonomi Forumunda konuştu

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

AFRİKA BÜLTENİ (29 Eylül-17 Ekim)

MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER

TÜRKİYE NİN BALKANLAR A DÖNÜŞÜ: BARIŞI DESTEKLEME HAREKÂTLARI. Gökhan KOÇER 1

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER

MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI

SONUÇ ve ÖNERİLER Askeri operasyonlar sorunu İnsani sorun

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı:23360)

ABD'nin Fransa'ya Reaper İnsansız Uçak Satışı ve Türkiye'nin Durumu 1

Yardım kuruluşlarının kurban bedelleri

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

SAVUNMA SANAYİİ GÜVENLİĞİ KANUNU

ENDONEZYA ÜLKE RAPORU

DEVLET BÜTÇESİ KISA ÖZET KOLAYAOF

1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası İlişkiler Tarihi II PSIR

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Androgojik ve Pedagojik Yaklaşım

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

AVRUPA BİRLİĞİ GÜVENLİK AKTÖRÜ OLMAYA NE KADAR YAKIN? How Close is the European Union to Be A Security Actor?

T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Başkanlığı

İslâm Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu ( ISTTP ) 2. Akil Kişiler Kurulu Toplantısı

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu. Basın Duyurusu. UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Büyük Buluşması

T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

SEDAŞ DÜNYA ÇOCUK GÜNÜNÜ KUTLADI

Transkript:

BARIŞ HAREKATLARI VE AFRİKA BİRLİĞİ İLE TÜRKİYE ARASINDA GÜVENLİK ALANINDA İŞBİRLİĞİ İMKANLARI BÜYÜKELÇİ NUMAN HAZAR

Afrika kıtasındaki barış harekatları ve güvenlik konusunu incelemeden önce, kuşkusuz, Afrika da çatışmaların ve sorunların nedenlerine kısaca göz atmak gerektiğini düşünüyorum. Bu çerçevede Afrika daki barış koruma operasyonlarını incelemek ve değerlendirmek,ayrıca Türkiye nin gerek bu çerçevedeki faaliyetlerini ve tüm Afrika ülkeleri ile güvenlik alanında işbirliği imkanlarını ele almak uygun olacaktır. Afrika daki sorunların çeşitli nedenleri mevcuttur. Her şeyden önce Afrika kıtasının sömürgeciliğin yarattığı sorunlardan büyük ölçüde etkilendiğini söylemek mümkündür. Sömürgeci devletler Afrika ülkelerinin sınırlarını, sadece kendilerinin ekonomik, siyasi,ticari ve stratejik çıkarlarını göz önüne alarak çizmişlerdir. Bu durumu görebilmek için ülke isimlerini belirtmeye gerek olmayıp, bir Afrika haritasına göz atmak yeterlidir. Sınırların sömürgeci devletler tarafından keyfi bir şekilde çizilmesi sebebile çeşitli Afrika ulusları, etnik gruplar ve kabileler farklı ülkeler arasında dağılmışlardır. Örneğin bu çerçevede diğer birçokları arasında Hausa ve Yoruba ları zikretmek mümkündür.aynı kabile veya etnik gruba mensup halklar İngilizce veya Fransızca konuşan devletler arasında kalmış, bu şekilde birbirleri ile temasları da zayıflamıştır. 1

Bazı ahvalde sınırlar, ülkelerin ekonomik veya siyasi açıdan yaşayabilme imkanlarını da göz ardı etmiştir. Afrika ülkelerinin birçoğunda çok sayıda farklı etnik grupların veya toplulukların mevcut oluşu sorunların ortaya çıkmasına da sebep olmuştur. Bir çok ahvalde sömürgeci devletller entegrasyona yönelik bir politika izlemek yerine, böl ve yönet (divide et impera) ilkesine sadık kalarak sorunları bizzat yaratmışlar veya mevcut ayrılıkları daha da derinleştirmişlerdir. Afrika nın sorunları tüm Afrika ülkelerinin dekolonizasyon süreci çerçevesinde bağımsızlıklarına kavuşması ile sona ermemiştir. Eski sömürgeci devletlerin Afrika ülkelerinin, doğal zenginliklerini kendi aralarında paylaşabilmek veya durumu kendi çıkarları için istismar edebilmek için birçok sorunun kaynağı olduğunu biliyoruz. Afrika nın yakın tarihine göz attığımız takdirde, örneğin Katanga ve Biafra sorunlarının bazı devletler tarafından nasıl kullanıldığını görebiliriz. Hutu ve Tutsi ayırımını belirli amaçlarla bilerek yaratmak veya tahrik etmek suretile ciddi sorunlara ve sonuçta ortaya çıkan jenoside sebep olunduğunu ve ayrıca jenosidin yapılmasına göz yumulduğunu da gözlemleme olanağını bulabiliriz. Bununla birlikte, Afrika daki tüm sorunların dış etkenlerden kaynaklandığını söylemek kuşkusuz mümkün değildir. Dekolonizasyon sürecinin ardından bağımsızlığına kavuşan ülkelerin, esas 2

itibarile, milli devlet oluşturma çabaları sırasında karşılaştıkları güçlükler, yönetim alanındaki deneyimsizlikler, ekonomik ve sosyal sorunlar, yolsuzluk, kötü yönetim,demokratik yaşamın etkisiz oluşu ve esasen demokrasinin uzun bir süreç gerektirmesi karşılaşılan sorunların sebepleri arasındadır. Ayrıca ırk ayırımı politikasının da Afrika da derin izler bıraktığını bilmek gerekmektedir. Yukarıda bir ölçüde değinildiği üzere, ulusal doğal zenginlikler, uluslararası sistem içerisinde bu zenginliğin halkın yararına kullanılamaması ve kötü yönetim sosyal rahatsızlıklara, istikrarsızlık ve çatışmalara yol açabilmektedir. Bu alanda Nijerya petrolünün üretiminin uluslararası firmalar tarafından da kötü yönetilmesi ve askeri yönetimin sosyal sorunlar karşısında kuvvete başvurmak zorunda kalması doğal kaynakların nasıl güvenlik sorunu yarattığına örnek olarak verilmektedir. Bu çerçevede, Batı Afrika da uluslararası elmas ticaretinin ve bununla bağlantılı olan silah ticaretinin Sierra Leone da yol açtığı tahribatı unutmak mümkün değildir. Bir ülkede başgösteren çatışmaların komşu ülkelere yönelik yoğun göç hareketlerine ve mülteci sorunlarına da yol açtığı, bu durumun da bölgesel istikrarsızlık ve güvenlik sorunları yarattığı da bilinmektedir. Çeşitli Afrika ülkeleri bu sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Demokratik Kongo Cumhuriyetinin de yakın geçmişte benzeri bir deneyim yaşadığını biliyoruz. 3

Tüm bu sorunların mevcudiyeti Afrika kıtasındaki güvenlik sorununu etkilemiştir. Başgösteren ciddi boyutlardaki çatışmaları önlemek ve barışı tesis etmek üzere, uluslararası düzen içerisinde hal çareleri aranmış ve ilk aşamada bu alanda Birleşmiş Milletlerin gönderdiği barış gücü ile istikrar sağlanmaya çalışılmıştır. Bu alanda önemli bir deneyim Katanga olayları vesilesi ile Kongo Demokatik Cumhuriyetinde yaşanmıştır. Daha sonraki aşamalarda, ortaya çıkan çatışmalara son vererek,sorunlara çözüm yolları aramak ve barışı tesis etmek üzere bölgesel Afrika örgütlerinin etkili olduklarını görüyoruz. Çeşitli örnekler arasında, Sierra Leone daki durum dolayısile Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) nun oluşturduğu barış gücünü ve bu çerçevede soruna çözüm bulma gayretlerini zikretmek mümkündür. Zaman zaman da bu gibi durumlarda eski sömürgeci devletlerin benzeri roller üstlendiği de görülmüştür. Özellikle Çad ve Kotdivuar da Fransa nın böyle bir rol oynamaya çalıştığını biliyoruz.. Afrika nın sorunlarına daha kapsamlı ve gerçekçi çözümler bulmak amacı ile 2001 yılında oluşturulan Afrika nın Kalkınması için Yeni Ortaklık ( NEPAD ), Afrika da güvenlik ve istikrarsızlık sorunlarına köklü çözümler getirmek üzere ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanmasını hedef almış bulunmaktadır. Yakın geçmişteki bir diğer önemli gelişme de 1999 yılında başlatılan girişimlerden sonra 2001 yılında Afrika Birliği nin kuruluşunun gerçekleşmesi olmuştur. Bu gelişme sonrasında Afrika Birliği kıtadaki güvenlik sorunları alanında da roller üstlenecek konuma gelmiştir. 4

Bu aşamada Türkiye nin Afrika ülkeleri ile güvenlik alanındaki ilişkilerine geçmek istiyorum. Esasen bilindiği üzere, Türkiye tüm Afrika ülkelerinin bağımsızlıklarına kavuşmaları sürecini desteklemiş ve ayrıca barış ve istikrar içerisinde bir an önce ekonomik ve sosyal sorunlarını hallederek kalkınmalarını gerçekleştirmelerini de temenni etmiştir. Tüm Afrika kıtası ile ilişkilerini her alanda geliştirmek isteyen Türkiye, bu çerçevede güvenlik alanında Afrika ile ilişkilerini geliştirmeye de önem atfetmiştir. Güvenlik alanında Türkiye nin Afrika ülkelerine bir çok açıdan yardımcı olabileceği kuşkusuzdur. Örneğin, askeri eğitim alanında Türkiye ile Afrika arasında işbirliğinin geliştirilmesi, nitelikli eğitim veren Türkiye deki harb okullarında ve akademilerinde Afrikalı öğrencilerin yetiştirilmesi mümkündür. Ayrıca, bazı askeri alanlarda kurslar düzenlenmesi ve bilgi değişimi üzerinde de durulabilir. Türkiye, bazı Afrika ülkelerinde jandarma eğitimi alanında da işbirliğine yönelmiştir. Bu konuda zengin bir deneyimi olan Türkiye nin bir çok Afrika ülkesi ile yararlı bir işbirliği yaptığı söylenebilir. Bu çerçevede akla gelen bir alan da savunma sanayii ile ilgili olarak işbirliği yapılmasıdır. Türkiye özellikle son yıllarda savunma sanayii alanında önemli gelişmeler kaydetmiştir. Türk savuınma sanayii, standardları uluslararası düzeyde yüksek olan bir sanayi sektörüdür. Zira, Türk savunma sanayii tamamen NATO standardlarına uygun olarak gelişmiştir. Bu da dünyada mevcut en yüksek düzeyli savunma sanayiine uygun 5

standardların Türkiye de de mevcut olduğu anlamına gelmektedir. İki yılda bir Türkiye de düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii ( IDEF) Fuarlarında bunu gözlemlemek imkanı vardır. Bu yıl düzenlenen IDEF e, geçen yıllarda olduğu gibi, çeşitli Afrika ülkelerinden davet edilen savunma yetkilileri de katılmışlardır.türkiye ile Afrika üleleri arasında Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii yetkililerinin karşılıklı ziyaretlerinin teşvik edilmesinin bu bakımdan yararlı olacağı kuşkusuzdur. Türkiye nin savunma sanayii alanında kaliteli ve daha ucuz imkanlar sunabileceği IDEF savunma sanayii fuarını ziyaret edenler tarafından teslim edilmektedir. Gerek eğitim gerek savunma sanayii alanında işbirliğinin gerçekleşmesi için Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında ayrı ayrı çerçeve anlaşmaları yapılması gerekmektedir. Türkiye nin, ayrıca, uluslararası planda barış gücü operasyonlarına da önemli bir katkısı olmuştur. Bu alanda Türkiye nin büyük bir deneyimi mevcut bulunmaktadır. Özellikle, Kore de, Ortadoğu da, Lübnan da, Afrika da, Kafkasya da ve Balkanlarda Türkiye uluslararası toplumun barışı koruma çabalarına önemli boyutlarda katkılarda bulunmuştur. Türkiye nin ilk deneyimi 1950-1953 yılları arasında Kore Savaşı sırasında BM gücüne katılması ile gerçekleşmiştir. Türkiye BM gücüne bir tugay ile katılmıştır. 1997 de BM Güvenlik Konseyi Kararı uyarınca Arnavutluk a yardım amacile oluşturulan çok uluslu güce Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bir deniz piyade taburu ile katılmıştır. (779 personel). 6

Bosna-Hersek te 1993-1995 te BM Barış Koruma Kuvvetinde ( UNPROFOR) bir Türk alayı da yer almıştır. Daha sonra Türkiye, tugay seviyesinde IFOR a katılmıştır. Bunu izleyen dönemde Türk kontenjanı tabur düzeyine indirilerek SFOR a tahsis edilmiştir. Türk Deniz Kuvvetleri 1992-1996 tarihleri arasında Adriyatik Denizinde Sharp Guard harekatına 2 fırkateyn ve çeşitli gemilerle katılmıştır. Türk hava kuvvetleri de ayrıca izleme ( monitoring) misyonuna katılmıştır. 1999 Kosova krizi sırasında Türk Hava Kuvvetleri de NATO harekatına 10 F-16 uçağı ile destek vermiştir. Türkiye, Gürcistan-Abhazya ateşkes anlaşmasının uygulanmasının kontrolü dahil, Bosna-Hersek ten Doğu Timor a kadar 5 hassas bölgede askeri gözlem misyonunda bulunmuştur. Bu meyanda,türkiye nin Avrupa Birliği çerçevesinde katkıda bulunduğu harekatlar hakkında da bilgi vermek istiyorum.türkiye 2003-2005 yıllarında Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ( AGSP) çerçevesinde gerçekleştirilen Bosna-Hersek deki AB Polis Misyonuna ( EUPM) katılmıştır. Bu AGSP çerçevesindeki ilk sivil kriz yönetimi görevidir. Türkiye 31 Mart-15 Aralık 2003 tarihlerinde yapılan Makedonya daki AB Concordia harekatına ve 15 Aralık 2003-2005 deki Makedonya Proxima Polis Misyonuna da katılmıştır. 2 Aralık 2004 te yapılan Bosna-Hersek teki ALTHEA AB/NATO harekatında yer 7

alan Türkiye bir taburla bu harekata katılmıştır. Harekat başarı ile devam etmektedir. Türkiye ye 1 Ocak 2006 da başlayan Bosna-Hersek AB Polis misyonuna ( EUPM-II) da katılmıştır. Türkiye, AB nin 2007 de kararlaştırdığı Afganistan daki sivil misyonuna da 4 polis memuru ile katılmıştır. Kosova daki sivil misyon ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Türkiye ayrıca, NATO çerçevesindeki Afganistan Uluslararası Güvenlik ve Yardım Harekatında da yer almıştır. Türkiye nin askeri personel sayısı 1100 dür. Kosova daki NATO KFOR harekatına da katılan Türkiye nin mevcut askeri personel sayısı 723 dür. Türkiye nin uluslararası plandaki barış harekatlarına olan bu katkılarından sonra, özellikle Afrika ile ilgili katkıları hakkında da bilgi vermek istiyorum. Türkiye geleneksel olarak BM nin Afrika daki tüm barış gücü operasyonlarının bütçelerine mütevazı da olsa katkılarda bulunmaktadır. Bununla birlikte,türkiye nin dünyanın çeşitli bölgelerindeki barış gücü operasyonlarına yaptığı katkılara paralel olarak Afrika da da Somali barış gücü ne büyükçe (300 personel) bir Türk birliğinin katılması ve bir Türk^ün (Orgeneral Çevik Bir) ilk kez bir BM barış gücünün komutanlığına getirilmesi önemli bir gelişme olmuştur. Bilindiği üzere Somali Osmanlı Devleti nin Habeş Eyaletinde bir bölge idi. Somali halkı ile Türk halkı arasında yakın dostluk ilişkileri bulunmaktadır. Bu sebeplerle Türkiye nin barış gücü içerisinde yer alması da arzu edilmiştir. 8

Somali de kabileler arasındaki çatışmalar ülkeyi felakete sürüklemiş ve 1990 yıllarının başına gelindiğinde 300 000 insan yaşamını yitirmiş ve milyonlarca somalili komşu ülkelere sığınmıştır. Bu durum BM in insani yardım amacı ile müdahale etmesi sonucunu doğurmuştur. İlk Somali BM Barış Gücü Harekatı ( UNOSOM-I) 1992 yılı içerisinde yapılmıştır. Daha sonra, 1992 yılı Aralık ayı ile 1993 Mayıs ayını kapsayan dönemde BM-ABD ortak harekatı ( UNITAF) biçiminde devam etmiştir. Mayıs 1993- Mart 1995 döneminde de BM harekatı olarak UNOSOM-II adı altında gerçekleştirilmiştir. Daha önce de belirtildiği gibi, BM nin Somali harekatının Türkiye açısından önemi, Türkiye nin bir askeri birlikle bu harekata katılmasından ve UNOSOM-II harekatının bir Türk generalinin komutasında gerçekleştirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Orgeneral Bir, Şubat 1993- Ocak 1994 tarihleri arasında Somali de görev yapmıştır.orgeneral Bir Somali harekatı ile ilgili olarak yayınladığı kitabında Somali harekatının Türkiye ye barış gücü harekatları konsusunda büyük bir tecrübe kazandırdığını ifade etmektedir. Öte yandan,türkiye nin hali hazırda katkıda bulunduğu Afrika daki harekatlar hakkındaki bilgiler şöyledir. 31 Mart-13 Ekim 2005 tarihlerindeki EUPOL Kinshasa Polis Misyonuna Türkiye bir jandarma personeli ile katılmıştır. 12 Haziran-30 Kasım 2006 tarihleri arasındaki EUFOR RD CONGO (AB/BM) 9

Misyonuna Türkiye 1 adet C-130 uçağı ve 17 personel ile katkıda bulunmuştur. Öte yandan Türkiye BM Sudan Misyonuna ( UNMIS) 25 polis memuru ile katkıda bulunmaktadır. UNMIS de görev yapan 4 Türk subayından birisi halihazırda UNAMID (African Union/United Nations Hybrid Operation in Darfur) kapsamında görev almıştır. Bilindiği gibi, BM Güvenlik Konseyi 31 Temmuz 2007 tarihinde aldığı 1769 sayılı kararla Sudan ın Darfur bölgesine Afrika Birliği ile birlikte barış gücü konuşlandırma kararı almıştır. Ayrıca, AB nin bu yıl Çad ve Orta Afrika Cumhuriyetinde bir yıl süreli bir karekat icra etmesi öngörülmektedir.harekat kapsamındaki temel görevler, Darfur daki karışıklıklar nedeniyle sözügeçen ülkelere sığınan mülteciler ile BM pesoneli ve tesislerinin korunmasına katkıda bulunmak ve insani yardım akışını kolaylaştırmak olarak belirlenmiştir. Türkiye nin AGSP ye katılım şartlarının Nice Uygulama Belgesi çerçevesinde yer alan hükümlerin tam olarak uygulanacağının garanti edilmesi halinde Türkiye harekata katkıda bulunabilecektir. Türkiye nin AB nin AGSP çerçevesinde katılacağı harekatlara yukarıda değinilen belge çerçevesinde katılmasının öngörülmesi halinde Türkiye bu harekata katılmayı ilke olarak olumlu biiçimde değerlendirmektedir. AGSP ile ilgili sorunun ayrıntlarına burada girmenin gerekli olmadığını düşünüyorum. Afrika da güvenlik sorunları,bunların nedenleri, barış harekatları ve Türkiye nin Afrika ile güvenlik alanındaki ilişkileri ve bu kıtadaki barış harekatlarına katkıları konusunda yukarıda değindiğim bilgileri verdikten sonra, şimdi de uluslararası 10

forumlarda güvenlik kavramının artık değişik bir açıdan ele alındığını ve güvenlik kavramının yeni bir tanımının yapıldığını belirterek bu konuda da bilgi vermek istiyorum. Son zamanlarda, Güvenlik anlam itibariyle klasik tanımının ötesinde insan güvenliği olarak daha kapsamlı bir biçimde ele alınmaktadır. Güvenlik deyince ekonomik güvenlik, çevre güvenliği,sosyal güvenlik,kültürel güvenlik şeklinde de algılanmaktadır. Güvenlik kalkınmanın gereği olarak da ele alınmaktadır. Bunun için demokrasi, insan hakları genel anlamda güvenliği sağlayan temel unsurlar olarak değerlendirilmektedir. 10 Aralık 1948 yılında kabul edilen BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi 3. maddesinde şu ifadeye yer verilmiştir: Everyone has the right to life, liberty and security of person ( Herkesin yaşam, özgürlük ve kişi güvenliği hakkı vardır.) Bu madde 1789 Fransız İhtilali İnsan Hakları Bildirgesinden aynen alınmıştır. Bir başka deyimle, güvenlik her iki belgede de bir hak olarak değerlendirilmektedir. Güvenlik kavramının bir insan hakkı olarak telakki edilmesi güvenliği demokrasi fikrine bağlamaktadır. Demokrasi ve insan hakları birbirlerine bağlı bulunmaktadırlar. Güvenliğin bir insan hakkı olduğu demokratik olmayan rejimler tarafından unutulmaktadır. Ekonomik kalkınma,siyasi istkrar,demokrasi ve insan hakları sonuç olarak toplumların gerçek anlamda güvenliğini sağlayabilecektir. Bu durum da uluslararası planda istikrarlı ve güvenliğe dayalı bir ortamın oluşmasına yardımcı olacaktır. 11

Tüm belirttiğimiz hususlar ışığında, Afrika nın güvenlik sorunlarının askeri yöntemlerle çözümlenemeyeceğini söylemek mümkündür. Sonuç olarak, Afrika ülkelerinde kötü yönetm,yolsuzluk ve baskılara dayalı totaliter rejimlerden uzaklaşılarak demokrasi ve insan haklarına dayalı siyasal yaşamın ve ekonomik kalkınmanın gerçekleşmesi gerçek güvenliğin yaratılmasına yardımcı olacaktır. Tüm bu düşüncelerden hareketle, Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında her alanda ilişkilerin geliştirilmesinin özellikle önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. 12