AÇIKLAMALI YÖNETİM ZAMANDİZİNİ 1940 1949



Benzer belgeler
KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*]

13. ASKERLİK GÖREVİ Ordu Hayatı Savaş Yönetimi ve Siyaset Ordu Okuldur SEÇİM

İ957 malî yılı Muvazenei Umumiye Kanununa bağlı cetvellerde değişiklik yapılması hakkında Kanun

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

HESAP UZMANLARI KURULU BAŞKANLARI

İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin Politikası

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

Bakanlık Sistemi. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

KAMU YÖNETİMİ KAMU YÖNETİMİ YRD.DOÇ.DR. BİLAL ŞİNİK

RĠYASETĠCUMHUR SENFONĠ ORKESTRASI KURULUġU HAKKINDA KANUN (1)

Varlık Kapışması İkinci Dünya Savaşı nda Devlet, İş Adamı-Politikacı Arasında Yaşanan Kapışmanın Hikâyesi: Varlık Vergisi Doç. Dr.

BÜTÇE ve MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLERİ

İL ÖZEL İDARELERİ PAYININ DAĞITIM VE KULLANIM ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

10.HAFTA Ulusal sağlık politikaları

İ4Ğ Karadeniz Boğazı Tahlisiye İdaresinin 1928 senesi İnıiee kaıiünüüa ıniizeyyel kanun

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

SAYFA BELGELER NUMARASI

GELİR VERGİSİ KANUNU VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik

256 Petrol Dairesi Reisliği 1959 yılı Bütçe Kanunu. (Resmî Gazete ile ilânı : 4. III Sayı: 10150)

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VIII. DÖNEM ( )

IV SAYILI MAKAM TAZMİNATI CETVELİ: (Ek: 9/4/ KHK - 418/10 md.; Değişik: 20/3/ KHK - 570/10 md.) IV SAYILI MAKAM TAZMİNATI CETVELİ

Barut ve mevaddı infilâkiye, fişek ve av mühimmatı ve av saçması inhisarlarının 1934 malî yılı hesabı katği kanunu

68 SERİ NO.LU EMLAK VERGİSİ KANUNU GENEL TEBLİĞİ YAYIMLANDI

RG / Mükerrer No.: 700 Kabul Tarihi: Yürürlüğe Giriş Tarihi:

Resmi Gazete Tarihi:7/2/2001 Resmi Gazete Sayısı: MĠLLĠ EMLAK GENEL TEBLĠĞĠ (SIRA NO:)

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI

GENELGE. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü Maddesi Uyarınca Yapılacak Ek Ödemenin Uygulanmasına İlişkin Genelge

Sirküler no: 067 İstanbul, 2 Ağustos 2010

SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMAYI TEŞVİK KANUNU

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YURTDIŞI TEŞKiLATI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

Uzm. Dr. Murat Günaydın. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji AD

MADDE sayılı Kanunun 20 nci maddesinin ilk fıkrası aşağıdaki şekilde

Dönem : 1 Toplası* : 6 CUMHURİYET SENATOSU S. Sayısı : (Not : Millet Meclisi S. Sayısı : 242)

ER VE ERBAŞ HARÇLIKLARI KANUNU BÖLÜM: 1. Kanunun Şümulü

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

YURTDIŞINDA MUKİM KURUMLARIN TÜRKİYE DEKİ TAŞINMAZ SATIŞLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

Aşağıda söz konusu Kanun un Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları mevzuatına ilişkin düzenlemeleri sirkülerimizin konusunu oluşturmaktadır:

1. Tacir hükmi şahıs ise yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defteri ve karar defteri;

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Tanımlar Amaç (Madde 1)... Tanımlar (Madde 2)...

[BELGE BAŞLIĞI] [Belge alt konu başlığı] [TARİH] TURMOB [Şirket adresi]

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TELEFON YÖNETMELİĞİ

Ulaştırma Komisyonu raporu

Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Tartışmalı Olan Kurumların Damga Vergisi Karşısındaki Durumları

SİRKÜLER İstanbul,

HUBUBAT PİYASALARINA BAKIŞ

mjer'idir.! MADDE 4. Bu kanunun hükümlerini icraya Maliye ve Münakalât Vekilleri memurdur.

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü GENELGE


MİLLİ EMLAK GENEL MÜDÜRLERİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

7 nci Birleşim Salı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

SıraNe 236 HAVA YOLLARI DEVLET İŞLETME İDARESİ BÜTÇESİ

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 24516

İL HAYVAN SAĞLIK ZABITASI KOMİSYONU

MİLLİ GÜVENLİK KURULU VE MİLLİ GÜVENLİK KURULU GENEL SEKRETERLİĞİ KANUNU

GİDER VERGİLERİ KANUNU 1, 2

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

TÜRK İDARİ TEŞKİLAT YAPISI

KORKUTELİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI

26 Ağustos 2003 Tarihli Resmi Gazete. Sayı: Harcırah Kanunu Genel Tebliği. (Seri No:37)

SİRKÜLER NO: POZ-2015 / 4 İST,

ER VE ERBAŞ HARÇLIKLARI KANUNU (1)

BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN

- Üreticilerin kendi ihtiyaçları için kullandıkları elektrik bedeli gayrisafi iş hasılatına dahil olmayacağı,

BAKANLAR KURULU KARARI

YABANCILARA KONUT VEYA İŞYERİ TESLİMLERİNDE İSTİSNA UYGULAMASI İLE İLGİLİ OLARAK 12 SERİ NOLU KATMA DEĞER VERGİSİ TEBLİĞİ YAYINLANDI

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ

Hayvan Sağlığı ve Zabıtası kanunu ile yönetmeliğin Kuduza karşı önlem maddeleri

SÖZLEŞMELİ AİLE HEKİMLERİYLE İLGİLİ GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

6111 SAYILI YASA İLE 5811 SAYILI YASADA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERE İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

T.C. BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. : 2017 Mali Yılı Tahmini Bütçenin görüşülmesi.

SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ ÜZERİNDEN REKLAM VERİLMESİ

842 İstanbul Yüksek mühendis okulu ile Teknik okulunun Maarif vekilliğine devri hakkında kanun

MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER

7536 İKİNCİ BÖLÜM Görev, Yetki ve Sorumluluklar

KONYA DEFTERDARLIĞI İMZA VE YETKİ İÇ GENELGE

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

TAM VE DAR MÜKELLEFİYETE İLİŞKİN ÖDEMELERDE YAPILACAK YENİ TEVKİFAT ORANLARI HAKKINDA SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2004/02

TAHSİLÂT VE ÖDEMELERDE BANKA, PTT VE ÖZEL FİNANS KURUMLARININ KULLANILMA ZORUNLULUĞU

Maliye Bakanlığı (BÜMKO) 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca bir önceki yılda Başbakan oluru ile iptal edilen boş sürekli işçi kadrolarını il

Bilgi. Ankara 2 Nolu Şube. İşkolunda Gelişmeler. Konfederasyonlar, Sendikalar. Yargı Kararları. İşkolu Tespit Kararları.

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu ve Meskenlerin Haiz Olacakları Sağlık Şartlarına Ait Talimatta bu şartlarla ilgili hususlar belirtilmiştir.

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

KKTC Kamu İdaresi Teşkilat Şemaları Raporu

6645 SAYILI SON TORBA KANUN İLE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ALANINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Maliye Bakanlığından: GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 275) Resmi Gazete: Giriş

yılı Bütçe Kanununa bağlı (A) işaretli cetvelde değişiklik yapılması hakkında

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Transkript:

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi : 3 Türkiye Cumhuriyeti İdare Tarihi Araştırması (TİDATA) AÇIKLAMALI YÖNETİM ZAMANDİZİNİ 1940 1949 Birgül Ayman GÜLER (Editör) Tekin AVANER Sonay Bayramoğlu ÖZUĞURLU Tayfun ÇINAR Can Umut ÇİNER Esra DİK Bülent DURU Nuray Ertürk KESKİN Ceren KALFA Barış ÖVGÜN Menaf TURAN Ankara, Aralık 2008

(c) AÜ SBF KAYAUM, Birgül A. Güler (Ed.) Açıklamalı Yönetim Zamandizini: 1940-1949 Türkiye Cumhuriyeti İdare Tarihi Araştırması (TİDATA) AÜ SBF Kamu Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi : 3 Ankara, 2008 Prof. Dr. Birgül Ayman GÜLER Araştırma Yöneticisi Tekin Avaner, Araştırma Yönetici Yrd. Yrd. Doç. Dr. Sonay Bayramoğlu ÖZUĞURLU Yrd. Doç. Dr. Tayfun ÇINAR Yrd. Doç. Dr. Nuray Ertürk KESKİN Dr. Bülent DURU Dr. Ceren KALFA Dr. Menaf TURAN Can Umut ÇİNER Esra DİK Barış ÖVGÜN ISBN: 978-975-482-799-6 1.Kamu Yönetimi 2. Türk İdare Tarihi 3. Cumhuriyet Tarihi 4. Yönetim Zamandizini I. Güler, Birgül Ayman (Ed.), II. Açıklamalı Yönetim Zamandizini: 1940-1949 Yayına Hazırlama: Serpil Hoşafçı Kapak Tasarım: Fikret Sarı Baskı Yeri: Ankara Üniversitesi Basımevi İncitaşı Sokak No: 10 06510 Beşevler / Ankara Tel: 0312-213 66 55 Basım Tarihi: 01.03.2009 Yayın Yeri: AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi KAYAUM Müdürlüğü Cebeci Ankara Tel: (0312) 595 12 85 Eposta: kayaum@politics.ankara.edu.tr Site: http://kayaum.politics.ankara.edu.tr Bu çalışma Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Müdürlüğünce desteklenmiş ve Temmuz 2007- Aralık 2008 tarihleri arasında yürütülmüştür. II

İÇİNDEKİLER Kısaltmalar... V Sunuş... VII Kırklı Yıllarda Yönetim...1 Birgül Ayman GÜLER 1940: Savaşa Karşı Ulusal Korunma...15 Nuray Ertürk KESKİN 1941: Kıtlık Yılında Milli Korunma Kanunu Uygulamaları...159 Bülent DURU 1942: A dan Z ye Bozuk Devlet in Yeniden Yapılanması Girişimlerinin Yükselişi ve Düşüşü...225 Tayfun ÇINAR : Kötü Günler Yılı nın Bıçak Sırtı İdaresi...357 Ceren KALFA 1944: Savaş Kıskacında Türkiye ve Askeri Yönetimde Kısmi Reform465 Menaf TURAN 1945: Dönüm Noktasında Türkiye...585 Tekin AVANER 1946: Demokrasi ye Kavuşma...701 Can Umut ÇİNER 1947: Uluslararası İç Politika...849 Barış ÖVGÜN 1948: Marshall Planıyla Hür Dünya ya Giriş...947 Esra DİK 1949: Siyasal Rota - Halkçılık ve Bağımsızlık Yerine Hür Teşebbüsçülük ve Amerikancılık...1061 Sonay Bayramoğlu ÖZUĞURLU Genel Kaynaklar...1155 Araştırmacılar Hakkında...1167 Kişi Adları Dizini...1179 III

: KÖTÜ GÜNLER YILI NIN BIÇAK SIRTI İDARESİ Ceren KALFA 1 Telefonlarımız hatta gecenin geç saatlerine kadar işliyordu. Hiç durmadan şu validen, ertesi gün halka dağıtılacak hububat kalmadığını, şu ordu donatım ve yönetim makamından hayvanların yemsiz, asker erzakının yetersiz, vasıtaların atıl hale geldiğini bildiren kaygılı haberler alıyorduk 2 yılı, Cumhuriyet tarihinde o güne kadar benzeri görülmemiş şiddette bir enflasyonun damgasını vurduğu 3 oldukça zor bir yıl oldu. Öyle ki Niyazi Berkes, anılarında yılını kötü günler yılı olarak nitelendiriyor ve pek çok açıdan savaş yıllarının en zorunun olduğunu yazıyordu. Gerçekten de yılı sadece dünya savaşının getirdiği gıda ve mal yoksunluğu sorununun en yüksek noktaya ulaşmasıyla değil aynı zamanda Türkiye nin savaşa girmesi konusunda devlet adamları üzerindeki dış baskıların en yüksek düzeye çıkmasıyla da hem halkı hem de idareyi canından bezdiren bir yıldı 4. Bu iki sorun yılı boyunca idarenin adımlarını belirleyen temel etkenlerdi. İdare bir yandan özellikle yiyecek maddesi sıkıntısını aşmak, enflasyonu engellemek, bütçeyi dengelemek gibi ekonomik sorunlarla boğuşurken diğer yandan da savaşa dahil olmamak için bıçak sırtı bir politika izlemek zorunda kalmıştı. İaşe Yokluğu ve Kıtlığın İdaresi: Önce Ekmekler Bozuldu yılının idare açısından en önemli özelliği, kıtlık koşullarında halka yiyecek ulaştırabilmek olmuştu. Türkiye savaşa girmese de savaşın etkilerinden kaçılamıyordu. Pek çok konuda yokluk yaşanıyor, özellikle ekmekler yeterli buğday bulunamayışı nedeniyle farklı malzemelerden üretiliyor, ancak bu durumda ekmeğe benzemekten çıkıyorlardı. 5 Yurtta yiyecek konusunda büyük bir 1 2 3 4 5 Dr., Akdeniz Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi Bölümü Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam (1938 1950), s.203 Yahya Sezai Tezel, Cumhuriyet Dönemi İktisadi Tarihi (1923-1950), s.180 Şevket Süreyya Aydemir, üzerindeki ağır sorumluluklar ve imkânların yetersizliği karşısında kimi milletvekili ve hükümet üyelerinin zor günler yaşadığını anlatırken, milletvekillerinden Mümtaz Ökmen in bir ara canına kıymayı düşünecek kadar sorumlulukların altında ezildiğine şahit olduğundan bahsetmektedir. Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam (1938 1950), s.204 Bu durum gazetelere yansıyıp halk, fırıncılara yüklenince, fırıncılar da kendilerini aklamak için Toprak Mahsulleri Ofisini (TMO) suçlamaya başlamıştı. Fırıncılar, TMO dan aldıkları unun içinde hiç buğday bulunmadığını, % 75 inin mısır, % 15 inin arpa ve % 10 unun darı olduğunu, her gün değişen kalitede unlarla hamur tutturamadıklarını iddia ediyorlardı. (Cumhuriyet Ansiklopedisi 1941 1960, cilt II, İstanbul 2002, s. 45) Yılı 357

sıkıntı vardı, bu durum yiyecek fiyatları başta olmak üzere tüm malların fiyatlarını arttırıyor ve enflasyon önüne geçilemez bir hal alıyordu. Kentlerin iaşesi sorunu idarenin halletmesi gereken sorunlar içinde en başta yer almaktaydı. Ş. S. Aydemir, yaşanan yiyecek maddesi kıtlığını anlatırken, İzmir valisinin bir gün kendisine İşte dün fırınlardan çıkan bu! Bir tanesini hatıra olarak saklayacağım diyerek taşla moloz arası kara bir hamur daha doğrusu çamur parçası gösterdiği örneğini vermektedir. Aydemir in, aynı paragrafta devam eden sözleri durumun ciddiyetini sayılarla ortaya koymaktadır: Her gün en az 1.000 ton halk ve 1.000 ton ordu ihtiyacı için hububat ve yem maddelerinin ambarlara girmesi lazım gelirken her akşam elimize gelen tedarik cetvelleri bir gün ve bütün yurtta ancak 2 tonluk tedarik yapılabildiğini gösteriyordu 6. Bu durumun temel nedenlerinden biri genç kırsal nüfusun önemli bir kısmının askere alınmış olmasıyla üretimin büyük ölçüde düşmüş olmasıydı. 1940 ila 1945 arasında ekilen toprak miktarı % 10 düşerken buğday üretimi % 30 civarında düşüş göstermişti 7. Saraçoğlu Hükümeti, Saydam hükümetinden farklı olarak 50 tona kadar buğday üreten ya da yaklaşık olarak 600 dönüme kadar buğday eken çiftçinin hasadının %25 ine el koyuyor, kalan kısmını tüccarlara satmasına izin veriyordu. Ancak % 25 Kararı olarak anılan bu karar, sorunu çözmedi; çünkü büyük çiftçiler, buğdayı el altından tüccarlara satıyor ve üretimlerini gerçekte olduğundan düşük gösteriyorlardı 8. Dolayısıyla bu durumdan büyük çiftçiler karlı çıkıyor ve savaş yıllarında hacıağalar adı verilen ikinci tür bir zengin kesim ortaya çıkıyordu. Sonunda iaşe sorunu derinleşince, idare Toprak Mahsulleri Vergisi adı altında bir vergi uygulaması ile buğday ve diğer tarım ürünlerinin üretimini kayıt altına almaya çalıştı. 7 Haziran tarihinde yayınlanan Toprak Mahsulleri Vergisi Kanunu ve 11 Eylül tarihinde yayınlanan talimatname ile düzenle- 6 7 8 Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam (1938 1950), s.203-4. Aydemir in sözleri şöyle devam etmektedir: Ülke tam bir cihazlanma yetersizliği içindeydi. Hele tarımsal alanda düpedüz ilkel, verimsiz ve teşkilatsız bir durum içindeydik. O kadar ki hatta savaşa girmemişken bile kıtlık, açlık çekiyorduk. Yollar, ulaştırma araç ve imkanları da yetersizdi. Milli stoklar yoktu ve bu stoklar olsa bile zaten depolama tesislerine malik değildik. Eğer İnönü nün başvekillik devrinde ve çeşitli direnişlere rağmen yürüttüğü demiryolu siyaseti de olmasaydı, büyük tüketim merkezleri ülkenin uzak uçları ile büsbütün bağıntısız kalırdı. Bu şartlar içinde, Cumhuriyet devletçiliğinin ülkeye hediyesi olan birkaç şeker, tekstil fabrikası ile benzeri tesislerden de mahrum kalsaydık, tam bir Harbi umumi sefaletine kadar giderdik (a.k. 205) Cumhuriyet Ansiklopedisi 1941 1960, cilt II, İstanbul 2002, s. 47 Bu uygulama, iaşe meselesinin yükünü daha dengeli olarak dağıtmak yerine, yükü esas olarak küçük ve orta üreticilerin üstüne yıkmış, 1942 yılı ve sonrasında az toprak işleyebilen köylülerle büyük çiftçiler arasında önemli farklılaşmalara yol açmıştır Buna karşılık büyük çiftçilerin yükü ağırlaşmıyor, tersine hafifliyordu. İşlenilen toprak arttıkça serbest piyasada yüksek fiyatlarla satılmak üzere üreticiye bırakılan miktar da artmaktaydı.. Gerçi bu uygulamalar 1945 yılından sonra kaldırıldı ama olan olmuştu. Şevket Pamuk, İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Devlet, Tarımsal Yapılar ve Bölüşüm, Türkiye de Tarımsal Yapılar (1923-2000) Ankara 1988, s.105 358 Yönetim Zamandizini

nen bu vergi, hububat ve baklagiller için % 8, diğer ürünler için % 12 oranında saptanmıştı 9. Bu konuda idarenin aldığı ikinci önlem, devlet çiftlikleri yoluyla devletin kendisinin tarımsal üretim yapması ve ihtiyacı karşılaması idi. Bu çiftlikler aynı zamanda çiftçiye modern tarımın öğretileceği ve Türkiye tarımının geliştirileceği merkezler olarak planlanmıştı. İdare yılı öncesinde başlamış olan bu uygulamayı genişletmeye yönelik tedbirlere yönelmişti. Ayrıca yine öncesi başlanan ekmek karnesi uygulaması da bu dönemde devam ettiriliyordu. Fiyatların alabora oluşu, istifçiliği doğurdu. 10 Pek çok yiyecek maddesinin zor bulunur olması bunların fiyatlarını arttırırken bir yandan da istifçi ve karaborsacıların artmasına neden oluyordu. Aynı zamanda kaçakçılık artmış, mallar karaborsada fahiş fiyatlarla satılır hale gelmişti. Bu durum enflasyonu tetikleyen başka bir etken oluşturuyordu. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, bu dönemi anlatırken, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik buhranı şöyle tarif ediyordu: Memleket öyle bir ekonomik buhran içine düşmüştü ki bir lokma has ekmekten, bir avuç şekerden tutun da bir kilo çiviye kadar bütün zaruri havayiç altın pahasına elde edilebilir hale gelmişti 11 Ancak hükümet enflasyonla birlikte giderek yükselen ithal malların fiyatlarındaki büyük artışlara rağmen gümrük vergilerini aynı oranda arttırma yolunu seçmedi. Böylece enflasyon ve mal azlığının stoklarda mal depolayan ya da ithalat yapan tüccarlara büyük kazançlar sağladığı bir sırada, ithalatın vergilendirilmesini düşük düzeylerde tutuyordu. Bu durum savaş yılları boyunca ticaret kazançlarının çok yüksek olmasını sağladı ve bir tür savaş vurgunculuğu dönemi yaşanmasına meydan verdi. Gerçekte bütçe harcamalarını karşılamakta zorlanan hükümetin büyük kazançların elde edildiği bir sektörde vergileri arttırarak gelir sağlamak yerine gümrük tarifesini bu derece düşük düzeylerde tutması, ticaret burjuvazisinin hükümet üstündeki etkisini gözler önüne sermektedir 12. Cumhurbaşkanı İnönü, bu tür haksız kazançlar olduğu yönünde gelen şikâyetlere kendi tepkisini de katarak bu konuyu pek çok kez gündeme getirse ve işadamları ile politikacıların çıkar ilişkisi içinde birlikte davrandıklarına dikkat çekse de, hükümetin bu tavrında yılı boyunca herhangi bir değişiklik ol- 9 10 11 12 Tarımsal üretime uygulanan bu vergiler savaş sonrasında kaldırılmakla birlikte, küçük ve orta köylülüğün CHP hükümetinden uzaklaşmasına ve hatta karşı tarafa geçmesine neden oldu. (Cumhuriyet Ansiklopedisi 1941 1960, cilt II, İstanbul 2002, s. 48) Demokrat Parti nin yükselişinde nüfusun % 80 ini oluşturan kırsal nüfusun CHP den memnuniyetsizliğinin oynadığı rol ortadadır. Cumhuriyet, 1 Nisan. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Politikada 45 Yıl, Ankara 1968, s.169. Yahya Sezai Tezel, Cumhuriyet Dönemi İktisadi Tarihi (1923-1950), s.181 Yılı 359

madı. 13 Hükümetin ticaret alanına tek müdahalesi 1942 yılı sonunda çıkartılan kanunla asıl olarak yılında uygulanan Varlık vergisi oldu 14. Hayat pahalılığı ile mücadelenin diğer yönü, tarım üreticilerinin ürünleri karşılığı ellerine geçen gelirin düşüklüğüydü. Fiyat konusu daha çok şehirliler açısından ele alınıyordu. Ancak başta buğday ve hayvan mahsulleri olmak üzere bütün zirai ürünlerde üretici fiyatlarında baş gösteren yetersizlik köylüyü eziyordu 15. Öte yandan hayat pahalılığı ile mücadele, idare açısından her şeyden önce buğdayı, eti ve zirai ürünleri şehirlere daha ucuza getirebilmeyi zorunlu kılıyordu. Aslında bu dönemde doğru dürüst bir fiyat politikası izlendiğini söylemek mümkün değildir. Halbuki hem tarım üreticilerini hem de tüketicileri zorda bırakmayan bir fiyat politikası ihtiyacı şiddetle hissedilmekteydi. Savaş yıllarında idarenin bu konudaki ihmali ticaret çevrelerini oldukça memnun ederken hem çiftçileri hem şehirli tüketicileri zor koşullarla karşı karşıya bırakmıştı. Refik Saydam ın ölümünden sonra 9 Temmuz 1942 de başbakan olan Saraçoğlu, Saydam dan tamamen farklı bir ekonomi politikası uyguladı. Saraçoğlu, Milli Korunma Kanunu ile temsil edilen sıkı denetim mekanizmalarını gevşetme ve piyasa üzerindeki kontrolü kaldırma yoluna gitti 16. Bu politikanın daha kolay uygulanabilmesi için, daha bir iki yıl önce üzerinde önemle durulmuş olan İaşe Müsteşarlığı lağvedildi. Fiyat denetimleri hafifletildi. Ancak Saraçoğlu hükümetinin savunduğu bu serbestleşme, ne yazık ki enflasyonu daha da körükledi. Böylece 1942 ve yılları en yüksek enflasyonun yaşandığı yıllar oldu 17. Varlık Vergisi Daha önce de belirttiğimiz gibi idarenin içinde bulunduğu para sıkıntısına karşı çare, varlık vergisi uygulaması yoluyla hafifletilmeye çalışıldı. Yapılan tahminlerde 465.384.000 lira getireceği hesaplanan (sadece İstanbul dan 300.000.000 lira toplanacağı hesaplanıyordu) varlık vergisinin toplam tahsilatı 221.300.000 lira olarak şekillenmişti. Böyle bir uygulamanın yapılması kadar uygulamanın yapılış şekli de bir çok haksızlıklara yol açmış ve eleştirilere sebep olmuştu. Varlık vergisinin uygulanacağı kişiler ve miktarlar, devlet ve özel teşebbüs temsilcilerinden oluşturulmuş karma komisyonlarca belirleniyordu 18. Vergi matrahlarının mal beyanına dayalı olarak değil yerel komisyonların bilgi- 13 14 15 16 17 18 Yahya Sezai Tezel, Cumhuriyet Dönemi İktisadi Tarihi (1923-1950), s.181 Yahya Sezai Tezel, Cumhuriyet Dönemi İktisadi Tarihi (1923-1950), s.183 Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam (1938 1950), s.226 Korkut Boratav, Türkiye İktisat Tarihi (1908-1980), s. 66 Korkut Boratav, Türkiye İktisat Tarihi (1908-1980), s. 67 Yasa uyarınca kurulan komisyonlar, maliye bakanlığından gelen gelir cetvelleri ile bilgilendiriliyordu. Ancak komisyonlar, kendilerine ulaşan ve cetvellerde yer alan bilgilerle yetinmek zorunda olmadıkları gibi bunlarla bağlı da değillerdi. Nihayet verginin kimlere ve ne ölçüde uygulanacağını asıl saptamaya yetkili kurullar, komisyonlardı. İstanbul komisyonundaki üyelerin bir kısmı eski İttihatçılardı. Üyelerin bir kısmı da CHP liydi. Cemil Koçak, Türkiye de Milli Şef Dönemi (1938-1945), İstanbul 2003, s.487 360 Yönetim Zamandizini

sine dayanarak tespit edilmesi, verginin Müslüman olmayan azınlıklara daha ağır mükellefiyetler getiriyor olması, itiraz ve temyiz yollarının kapalı olması, verginin uygulandığı kişiler arasında adaletli bir dağılım sağlanamamış olması varlık vergisinin yılı içinde ama asıl olarak bu dönemin sonunda büyük bir eleştiri odağı haline gelmesine yol açtı. 19 Buna rağmen idare ve bu dönemde onun sesi haline gelen Cumhuriyet gazetesi uygulamayı savunuyor hatta, varlık vergisinin büyük bir adalet örneği haline geldiği iddia ediliyordu. Gazete, bu vergi ile varlıklı olanlardan vergi alındığını böylece vergi adaleti sağlandığını şu satırlarla ileri sürmüştü: "Türk milleti ve köylüsü, ezici yükleri asırlarca tek başına çekmiş, fedakârlık taleplerine mertçe mukabele etmiştir. Bu memleket tarafından gösterilen misafirperverlikten faydalanarak zengin oldukları halde ona karşı bu nazik anda vazifelerini yapmaktan kaçacak kimseler hakkında bu kanun (varlık vergisi kanunu) bütün şiddeti ile tatbik edilecektir 20 ". Tan Gazetesinde varlık vergisi ile ilgili olarak yapılan benzer bir yorumda da bu uygulamanın adaletsiz bir uygulama olduğunu iddia edenler eleştirilmekte ve şöyle denilmekteydi: "Ekalliyet dediğimiz yurttaşların adaletsizliğe uğradığı söylenemez. Çünkü bunlara tahmil edilen vergi bin milyon lira kadardır. Hâlbuki çiftçi kısmı geçen sene ve bu sene toprak mahsulü olarak bir kaç milyar lira vermişlerdir. Memlekette müsavi haklara sahip olan ekalliyettin, memleketin müdafaası hususunda kendilerine düşen mükellefiyeti iyi niyetle ifa etmemeleri doğru değildir. 21 " Keyfi borçlar altında bırakılan mükelleflerden, borçlarını % 1 ve % 2 olarak cezalı ödenebilen süreler sonunda da ödemeyenler tayin edilen yerlerde borçları karşılığında zorunlu hizmete yükümlü tutuldular. Kanuna göre, borçlarını bir ay içinde ödemeyenler, memleketin herhangi bir yerinde, bedeni kabiliyetlerine göre çalıştırılabileceklerdi. 22 Bedenen çalıştırılacak olanlar, İstanbul'daki kamplarda toplandıktan sonra Erzurum Aşkale'de bulunan çalışma kampına gönderildiler 23. Böylece 17 kişiden oluşan ilk kafile 23 Ocak günü yola çıktı ve Türkiye de gerçek anlamda suçlu olmayan kimselerin çalıştırıldığı ilk toplama kampı faaliyete başlamış oldu 24. Borcunu ödemeyen mükelleflerin Aşkale çalışma kampına gönderilmesi uygulaması Ocak ayından Temmuz'a kadar sürdü. Gazete kayıtlarından derlenen sayılara göre Temmuz ayına kadar 1400 e yakın mükellef Aşkale'ye gönderildi. Yükümlülere çalışmaları karşılığında 250 kuruş ücret ödeniyor, bunun 60 kuruşu iaşe ve barınma masrafları için kesiliyor ve geriye kalan da 19 20 21 22 23 24 Cemil Koçak, Türkiye de Milli Şef Dönemi (1938-1945), İstanbul 2003, s. 487-488 Cumhuriyet, 6 İkincikanun Cumhuriyet, 25 Birinciteşrin Cumhuriyet, 7 İkincikanun Cumhuriyet, 21 İkincikanun Cumhuriyet, 22 İkincikanun Yılı 361

vergi borçlarından düşülüyordu. Ancak bu hesaba göre, kimi yükümlülerin borçlarını ödeyebilmek için hayatları boyu çalışmaları gerekecekti 25. Ayrıca borcunu ödemeyen mükelleflerin malları 16 Ocak tarihinden itibaren haciz edilmeye ve borçlarına karşılık açık arttırma ile satılmaya başlandı 26. Vergi borcunu ödeyeceğini beyan edenlere ise, zaman tanınıyor ve borçları takside bağlanıyordu.varlık Vergisi uygulamasının aldığı eleştiriler nedeniyle kısa süre içinde tasfiye edilmesi kararı alındı. Haziran ayında, birkaç hafta öncesine kadar vergiyi savunan gazeteler, verginin temmuz ayına kadar tamamen tasfiye edilmesi için çalışmaların yoğunlaştığını yazıyordu. Cumhuriyet gazetesinin, 17 Haziran tarihli haberine göre, defterdarlıklarda çalışan maliye memurları varlık vergisi tahsilatı işinin temmuz ayına kadar tasfiye emrini uygulamaya başlamışlardı. Ve o güne kadar Varlık vergisinin yekûnu 184 milyon liraya ulaşmıştı 27. Eylül ayında Varlık vergisi uygulaması iyice gevşetildi. Yükümlüler havaların soğuması üzerine önce Sivrihisar a getirildiler. 3 Ekim tarihinde ise çalışma yükümlülüğü altında bulunanların serbest bırakılmasına karar verildi 28. Varlık vergisi Kanunu 1944 yılının Mart ayında uygulamadan tamamen kaldırıldı. II. Paylaşım Savaşı ve Türkiye nin Savaşa Dahil Olmama Direnişi Beş yıldır sürmekte olan II. Paylaşım Savaşı nın sonucunu belirleyen olaylardan biri yılının Ocak ayında Alman ordularının Stalingrad da büyük bir yenilgiye uğramaları ve teslim olmaları oldu. Stalingrad dan sonra Kuzey Afrika cephesinde Amerikan ve İngiliz ordularının ardı ardına gelen başarıları, savaşın müttefikler lehine sonuçlanacağına olan inancı giderek arttırdı. Bir de yılının son aylarında yoğun saldırılar altında kalan İtalya nın halktan gelen baskılar da eklenince müttefiklere teslim olmasıyla artık savaşın sonucu kesinlikle belli olmuştu. İtalya hükümetinin devrilmesi, Mussolini nin tutuklanması ve sonrasında General Badaglio başkanlığındaki yeni hükümetin Almanya ya savaş ilan ederek müttefiklerin safına geçmesi Almanya yı tamamen izole etmişti. Öyle ki müttefik devletler arasında yılı içinde ardı ardına yapılan konferanslarda artık savaştan sonra dünyanın yeni düzeninin nasıl olacağı konuşulmaya başlanmıştı. Bu konferanslar ve konferanslar sırasında ele alınan konular kısaca şunları içermekteydi: Cazablanca Konferansı 14 Ocak ABD başkanı Roosevelt ile İngiliz başbakanı Churchill in 14-26 Ocak tarihlerinde yaptığı birebir görüşmeler sonunda, Sicilya ya çıkarma yapmak ve 25 26 27 28 Aşkale ye sevkedilen yükümlüler, İran-Trabzon transit yolunda kar temizleyecek sonra da Erzurum-Sivas yol yapımında çalışacaklardı. Cemil Koçak, Türkiye de Milli Şef Dönemi (1938-1945), İstanbul 2003, s.499 Cumhuriyet, 15 İkincikanun Cumhuriyet, 17 Haziran Cumhuriyet, 3 Birincikanun 362 Yönetim Zamandizini

Balkanlarda ikinci bir cephenin açılmasını sağlamak için Türkiye nin savaşa girmesi yönünde baskıları arttırmak gibi konuların da aralarında bulunduğu kararlar alındı 29. Washington Konferansı 12 Mayıs Müttefik devletlerden İngiltere başbakanı Churchill ile ABD başkanı Roosevelt savaşın gidişatını Washington'da biraraya gelerek değerlendirdiler. 26 Mayıs a kadar süren bu konferansta savaş sonrası dünyanın nasıl şekilleneceği de ele alındı ve bazı konular karara bağlandı 30. Quebec Konferansı 14 Ağustos 14-24 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen Konferans ta Amerikan ve İngiliz Genelkurmayları İtalya da Mussolini nin iktidardan düşmesiyle ortaya çıkan yeni durumu değerlendirdiler. Almanya yı ikinci bir cephede daha sıkıştırmak için Fransa da Normandie kıyılarında bir cephe daha açılmasına karar verildi 31. Moskova Konferansı 19 Ekim 19-30 Ekim tarihleri arasında İngiltere, ABD ve Rus Hariciye bakanları Moskova'da biraraya geldi. Konferansta savaşın kısaltılmasına, savaş sonrasında sömürgelerin milletlerarası vesayet altına alınmasına ve savaş suçlularının ağır cezalara çarptırılmasına karar verildi 32. Kahire Konferansı 22 Kasım 22-26 Kasım tarihleri arasında süren bu konferansta, Tahran Konferansı öncesi fikir birliğine ulaşmak isteyen Churchill ve Roosevelt, Çin başkanı Chiang Kai Shek ile bir araya geldiler. Konferansta bir karar açıklanmayıp görüş teatisi ve karşılıklı bilgi aktarımı yapıldı 33. Tahran Konferansı 28 Kasım Roosevelt, Churchill ve Stalin in katılımıyla 28 Kasım - 1 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen konferansta, Türkiye nin savaşa katılmasına ve savaş sonrası düzeni korumak için uluslararası bir teşkilat kurulmasına karar verildi 34. 29 30 31 32 33 34 Fahir Armaoğlu, XX. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), 1998. s. 389-390, Sander, Oral, Siyasi Tarih (1918 1994), İstanbul 1994, s. 163 Cumhuriyet, 13. Mayıs, Fahir Armaoğlu, XX. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), 1998, s. 390 Fahir Armaoğlu, XX. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), 1998, s. 391 Cumhuriyet, 19. Birinciteşrin., Fahir Armaoğlu, XX. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), 1998, s.392 Fahir Armaoğlu, XX. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), 1998, s. 393 Fahir Armaoğlu, XX. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), 1998, s. 393, Sander, Oral, Siyasi Tarih (1918 1994), İstanbul 1994, s. 165 Yılı 363

Görüldüğü gibi üç büyük devletin başkanları savaş sonrası dünyanın paylaşım planlarını yapmaya başlamış ve bu planlarda Türkiye de dahil edilmişti. Ancak planların bir kısmının gerçekleşebilmesi için Türkiye nin savaşa katılmış olması gerekliydi. Üstelik Balkanlar da bir ikinci cephenin açılması konusu da Türkiye nin savaşa girmesine bağlıydı 35. Bu nedenle Churchill ve Roosevelt, Stalin in de desteğini alarak yılının ilkbahar aylarında Türkiye nin savaşa katılmış olmasını planlamışlardı. Churchill, Ankara ya askeri yardımda bulunmak suretiyle, Türkiye nin savaşa katılmasının sağlanabileceğini ileri sürerken, Stalin Türkiye nin İngiliz savaş gemilerinin Boğazlardan geçmesine izin vermeyeceğini ve bu durumun ona savaş açmak için bahane yaratacağını savunuyordu 36. Bütün bu planlara rağmen Türkiye tarafsızlığını korumak ve savaşa girmemek konusunda kararlıydı. Bu nedenle tüm diplomatik görüşmeler ve adımlar incelikle planlanıyor, Türkiye mihver ve müttefik kuvvetler arasında ince bir çizgiyi korumaya çalışıyordu. Savaş sözkonusu olduğunda idare, adeta bıçak sırtı nda ilerlemek zorunda olan bir karınca gibiydi. Türkiye nin içinde bulunduğu durumun hassasiyeti idarecilerce özellikle İnönü tarafından zaruretle hissediliyordu: Türkiye savaşa giremezdi. Türkiye nin savaşa girmesi bu yeni kurulan ve daha emekleme döneminde olan Cumhuriyetin yıkımı anlamına gelebilirdi: Türkiye o zaman 17 milyon nüfuslu, yoksul ve geri bir devletti. Yolları çok az, istihsali az, halkının ancak yüzde yirmisi okuyup yazan bu devletin ordusu da silah bakımından çok geri idi. Pek az tankı, iki üç yüz uçağı vardı. Nakliyesini at, katır ve develerle yapıyordu. Klasik usulde bir piyade ordusu idi. Topçusu bile yeter derecede değildi. Hele gaz hücumlarına karşı korunma tedbiri yok gibi idi. Bütün memlekette de, Çankaya da İsmet İnönü ve maiyeti için yapılmış olan sığınaktan başka sığınak yoktu 37 Bu nedenle, Türkiye iki taraf ile de ilişkilerini aynı mesafede tutmaya çalışıyordu. Örneğin Cumhurbaşkanı bir gün müttefik elçileri ile görüşme yaparsa mutlaka birkaç gün sonra karşı tarafın elçileriyle bir görüşme ayarlıyordu.ya da başbakan İngiltere elçileri ile görüşürken Cumhurbaşkanı da Alman elçisini kabul ediyordu. Bunun bir örneği 7 Mayıs tarihinde yaşandı. Cumhuriyet gazetesinde yer alan haberde Cumhurreisi İnönü nün Almanya, Başvekil Saraçoğ- 35 36 37 ABD ve İngiltere nin Balkanlar da ikinci bir cephe açılması konusundaki ısrarı, Avrupa da savaş sonrası oluşturulması düşünülen düzenle ilgiliydi. Dolayısıyla bu talep askeri bir strateji çerçevesinde değil siyasal bölüşüm planları bağlamında gündeme getiriliyordu. Kızıl ordu, Orta Avrupa ile Balkanlar ı Nazi egemenliğinden kurtaran tek güç olma ayrıcalığını eline geçirirse, Sovyetler Birliği nin bölgede siyasal, ekonomik ve ideolojik egemenliğini genişletmesi hiç de zor olmayacaktı. Bu yayılma tehdidine karşı bölgede İngiliz askerlerinin ve nüfuzunun da korunması için İngilizlerin Balkanlar da cephe açarak burada egemenliği ele almaları gerekliydi. (Cemil Koçak, Türkiye de Milli Şef Dönemi (1938-1945), s.144) Cemil Koçak, Türkiye de Milli Şef Dönemi (1938-1945), İstanbul 2003, s.142. http://www.nihalatsiz.org/tkhs_14.html 364 Yönetim Zamandizini

lu nun ise İngiltere büyükelçileri ile görüştükleri aktarılmıştı 38. Ancak Almanların giderek gerilemelerinden ve İtalyanların da teslim olmasından sonra Türkiye müttefiklerle olan ilişkilerini giderek arttırdı. Müttefiklerle ilişkisinin artması, Türkiye nin savaşa katılması yönündeki baskıların da yoğunlaşmasına neden oldu. Tahran Konferansı sonrasında, özellikle İngiltere Balkan cephesi sorumluluğunu paylaşabilmek için Türkiye ye savaşa girmesi yönünde çağrıda bulunulması konusunda ısrarcı davrandı. Çağrı yapılması üzerine İnönü, yeterli askeri donanım sağlanmadan savaşa girmeyi kesin bir şekilde reddetti ve ortak harekat ve işbirliği konuları üzerinde durdu. Türkiye nin savaşa girmesi durumunda Trakya, İstanbul ve Boğazlar ın işgal edileceğini bunun da Almanların daha sonra da kurtarıcı olarak gelecek devletin çıkarına olacağını bilen İnönü, hiçbir taahhüde girmedi. Heyetler arasındaki görüşmeler 3 Şubat 1944 tarihinde kesildi 39. Böylece Türkiye başındaki büyük bir badireyi hasarsız atlatmayı başarabilmişti. Türkiye de İki Dereceli Son Seçim Türkiye de genel seçimler, bu ortamda yenilendi. 28 Şubat tarihinde yapılan seçimde, önceki seçimlerden farklı olarak bir çok ilde seçilecek milletvekili sayısından daha fazla aday gösterildi. Aday sayısı toplam 62 ilin 24 ünde milletvekili sayısı kadar, ancak kalan 38 inde ise seçilecek milletvekili sayısının üzerindeydi. 40 Ayrıca CHP nin aday listesinde bağımsız adaylara da yer verilmişti. Seçim kararı 14 Ocak ta tarihinde alınmış ve ardından TBMM tatil edilmişti. Seçim 1942 de kabul edilen Seçim Kanunu uyarınca, ancak iki dereceli olarak yapıldı. Seçimler, % 80 gibi oldukça yüksek bir katılımla gerçekleşti. 15-20 Şubat tarihleri arasında yapılan seçimde halk ikinci seçmenleri belirledi. İkinci seçmenlerin milletvekillerini belirlemesinden sonra TBMM listesi 23 Şubat ta açıklandı. 455 kişiden oluşan XII. meclise seçilen tüm adaylar CHP liydi. 8 Mart ta meclis açıldı ve aynı gün Cumhurbaşkanı ndan yetki alan başbakan kabineyi oluşturdu. Önceki dönemde de başbakan olan Şükrü Saraçoğlu tarafından kurulan yeni hükümet, 4 bakan dışında eski hükümetle aynı isimlerden oluşmaktaydı. II. Saraçoğlu hükümetinde yenilenen bakanlar İktisat, Ticaret, Adalet ile Gümrük ve İnhisarlar bakanları oldu 41. Yeni Hükümetin Programı İkinci Saraçoğlu Hükümeti de Halk Partisi programını uygulamayı amaçlıyordu. Programda yapılacak işler arasında en başta Türk ordusunu daima hazır tutmak vazifesi belirtilmişti. Ancak bu vazifeye karşılık hükümetin önünde çö- 38 39 40 41 Cumhuriyet, 8. Mayıs Cumhuriyet Ansiklopedisi 1941 1960, cilt II, İstanbul 2002, s. 38-39. Cumhuriyet Ansiklopedisi 1941 1960, cilt II, İstanbul 2002, s. 41 Cemil Koçak, Türkiye de Milli Şef Dönemi (1938-1945), İstanbul 2003, s.288-298 Yılı 365

zülmeyi bekleyen iki önemli sıkıntı bulunmaktaydı. Saraçoğlu nun sözleriyle iaşe sıkıntısı ile para sıkıntısı memleketin en büyük problemiydi ve bunların çözülmesine yönelik alınan tedbirler ve sert kararlar sorunları çözmek bir yana kara pazarın (karaborsanın) yerleşmesine sebep olmuştu. Bu nedenle herkeste, eğer biraz serbestlik verilecek olursa her şeyin daha iyi olacağı kanaati hüküm sürmeye başlamıştı. Ancak serbestlik yolundaki tecrübenin sonucu da bilhassa giyim ve yiyecek maddelerinde fiyatların aşırı artışına yol açmıştı 42. Dolayısıyla varolan sorunların üzerine bir de enflasyon sorunu eklenmişti. Memleketin içinde bulunduğu ikilem başbakan tarafından şu sözlerle ortaya konuyordu: Memleketimiz, yiyim ve giyim noktasından kendi kendine çok zor kifayet edebilir bir durumda olduğu halde koskoca bir orduyu beslemek ve giydirmek zaruretiyle karşılaştığı gibi bu orduları teşkil etmek için de tarlası ve işi başında bulunan gençleri işlerinden ayırmak zarureti hâsıl olmuştur. Daha kısa bir cümle ile bir milyona yakın genç istihsal sahasından alınarak istihlak cephesine verilmiştir. 43 Bu nedenle Hükümet programı temelde enflasyonla mücadele ve kömür, buğday, bulgur, pirinç, yağ vb. gibi zor bulunan gıda maddelerinin temini konularını içermekteydi. Alınan önlemlerden biri, kimi önemli tarım ürünlerinin devletçe belirlenen fiyatla devlet tarafından üreticiden satın alınması idi. Bu mallar öncelikle ordunun, sonra da dar ve mahdut gelirli vatandaşların ihtiyaçlarına tahsis ediliyordu. Dar ve mahdut gelirli insanlara yardım edilmesi, elbise, ayakkabı ve kimi yiyecek maddelerinin bu kişilere dağıtımı programda önemle üzerinde durulan konular arasındaydı. 44 Programda, devlet maliyesinin içinde bulunduğu zor durum ortaya konduktan sonra varlık vergisinin sorunları hafiflettiği, varlık vergisinden o güne kadar 225 milyon liranın elde edildiği ve bu sayede Merkez Bankası'nın 35 bin ton altın alarak durumunu düzelttiği açıklanıyordu. Maliyeden sonra en önemli sorun olarak maarif ve ziraat sorunlarının geldiğini söyleyen başbakan bu konularda alınan önlemleri de anlatmıştı. Maarif konusuna önemli bir bütçe ayrıldığını anlatan başbakan öncelikli olarak okul ve öğretmen sayılarını arttırmayı hedefle- 42 43 44 Fiyatların kontrolsüz artışı bir yandan tehdit olarak görülürken, öte yandan üretimin çoğalması ve saklı malların ortaya çıkması açısından zaruri görülüyor ve bu düşünce bizzat başbakan tarafından savunuluyordu: Darlığın en müessir ilacı, istihsali çoğaltmak ve saklı malları meydana çıkarmak olduğu için, fiyatların artmasında fayda görülmüştür (Şükrü Saraçoğlu, Hükümet Programı Cumhuriyet, 18. Mart. ). Şükrü Saraçoğlu, Hükümet Programı Cumhuriyet, 18. Mart. ;, 18. Mart. Hükümet programında yapılacak yardımlar ilke olarak şöyle örneklenmektedir: 140 liradan fazla ücret ve maaş alan geniş manasıyla bütün memur ve müstahdemlere birer kat elbiselik kumaş, 140 liradan aşağı olanlara ikişer kat elbiselik kumaş, 70 liradan aşağı maaş ve ücret alanlara da ayrıca birer ayakkabı verilmesi planlanmaktadır. Ayrıca yılı boyunca belediyelere aktarılan kaynaklar kullanılarak dar gelirli vatandaşlara ekmek, bulgur, pirinç, şeker ve yağ dağıtımı yapılmasına karar verilmiştir. Örneğin ekmeklik hububat ve un stokları meydana getirmek için Ticaret Vekâleti nin 500.000 liralık mütedavil sermayeyi belediyelere aktarmasına karar verilmişti (, 19. Ocak. ). 366 Yönetim Zamandizini

diklerini açıklıyordu. Ziraat konusunda ise, köylüyü toprak sahibi yapacak kanunun çıkarılmasının birinci sıradaki işleri olduğunu ve devlet eliyle modern tarımcılığın yaygınlaştırılacağını belirtiyordu. Dış politika konusunda da Türkiye'nin tarafsızlığının sürdürüleceğinin altını çizen başbakan, İngiltere ve ABD ile ilişkilerin dostluk düzeyine çıkarıldığını özellikle vurgulamaktaydı 45. Maarif Vekâleti için bütçeye konan miktar geçen seneden 14,5 milyon lira fazlaydı. On sene önce 10 milyon olan Maarif bütçesi, yılında 43 milyon liraya ulaşmış bulunmaktaydı. Ayrıca özel idarelerin eğitime tahsis ettiği toplam miktar 12 milyon liradan 19 milyon liraya çıkmıştı. Buna bağlı olarak öğrenci sayıları da giderek artmaktaydı. On senelik bir karşılaştırma ile 1933 yılında 7.000 olan yüksek tahsil öğrenci sayısı yılında 16.600 e, lise öğrenci sayısı 6.800 den 30.000 e, ortaokul öğrenci sayısı 35.000 den 100.000 e ve ilkokul öğrenci sayısı 525.000 den 970.000 e ulaşmıştı. Ayrıca Güzel Sanatlar Akademisi nde on sene önce 157 olan öğrenci sayısı 547 i bulmuş ve Konservatuarda bu sene toplam öğrenci sayısı 147 olmuştu. Bu arada Teknik Öğretim okullarında okuyan öğrenci sayısı 14.500 e ve Köy Enstitüleri nin öğrenci sayısı da 12.000 e çıkmıştı 46. Bütçede eğitimden sonra en büyük kaynak Ziraat Vekâleti ne ayrılmıştı. Çiftçilerin tohum, gübre, ilaç ve diğer ihtiyaçlarını temin etmek üzere kurulan Zirai Donatım Kurumu na 5,5 milyon lira tahsis edilmişti. Bundan başka Ziraat Vekâleti nin bütçesine önceki yıla göre, 4 milyon 800 lira ilave yapılmıştı. Bu para ile üçü umumi ziraat konusunda diğer üçü de meyveler konusunda uzmanlaşacak altı Teknik Okul açılması planlanıyordu. Bu okullarda köy çocuklarına teknik bilgilerin öğretilmesi ve köylünün bilinçli tarıma yönlendirilmesi amaçlanmaktaydı. 45 46 Şükrü Saraçoğlu, Hükümet Programı Cumhuriyet, 18. Mart.. a.k. Yılı 367

Ek 1: Devlet Bütçesi Masraf Bütçesi TL % Varidat Bütçesi TL % Büyük Millet Meclisi 6.356.803 1,3 İrad ve Servet Vergileri 86.264.000 17,7 Riyaseti Cumhur 748.383 0,2 Muamele ve İstihlak Vergileri 198.391.000 40,8 Divanı Muhasebat 872.833 0,2 İnhisarların Safi Hâsılatı 88.370.000 18,2 Başvekâlet 1.329.119 0,3 Devlete ait Emval- Emlak hâsıla Devlet Şurası Reisliği 405.285 0,1 Devletçe İdare Edilen Müesses Matbuat Umum Müdürlüğü 2.328.191 0,5 Umumi Müessese ve Şirketler Hâsılatından Devlet hissesi 3.720.000 0,8 1.415.000 0,3 895.000 0,2 İstatistik Umum Müdürlüğü 334.562 0,1 Müteferrik Varidat 15.465.500 3,2 Devlet Meteoroloji İş. GM 899.206 0,2 Fevkalade Varidat 92.200.000 18,9 Diyanet İşleri Reisliği 905.404 0,2 Maliye Vekâleti 53.241.507 10,9 Düyunu Umumiye 121.790.289 25,0 Gümrük ve İnhisarlar Vekâ 9.663.591 2,0 Dâhiliye Vekâleti 8.017.051 1,6 Emniyet İşleri Umum Müd 13.192.279 2,7 Jandarma Genel Komutanlığı 26.778.164 5,5 Hariciye Vekâleti 4.215.308 0,9 Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti 15.474.588 3,2 Adliye Vekâleti 14.907.776 3,1 Tapu ve Kadastro UM 2.100.452 0,4 Maarif Vekâleti 43.128.934 8,9 Nafıa Vekâleti 22.621.642 4,6 İktisat Vekâleti 3.597.182 0,7 Münakalât Vekâleti 2.359.362 0,5 Ticaret Vekâleti 1.905.848 0,4 Ziraat Vekâleti 13.512.347 2,8 Milli Müdafaa Vekâleti 116.031.238 23,8 Umumi Yekûn 486.717.349 100 Umumi Yekûn 486.720.500 100 368 Yönetim Zamandizini

Ek 2: II. Saraçoğlu Hükümeti 09.03. Saraçoğlu Hükümeti 07.08.1946 tarihine kadar görevde kalmıştır, ancak hükümette daha yılından başlayarak kimi bakan değişiklikleri yapılmıştır. Başbakan Adliye Vekâleti Milli Müdafaa Vekâleti Dâhiliye Vekâleti Hariciye Vekâleti Maliye Vekâleti Nafıa (Bayındırlık) Vekâleti Maarif Vekâleti İktisat Vekâleti Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti Ziraat Vekâleti Münakalat Vekâleti Ticaret Vekâleti Mehmet Şükrü SARAÇOĞLU Ali Rıza TÜREL Ali Rıza ARTUNKAL Recep PEKER / 20 Mayıs sonrası Hilmi URAN Numan MENEMENCİOĞLU Fuad AĞRALI Sırrı DAY Hasan Ali YÜCEL Fuat SİRMEN Dr. Ahmet Hulusi ALATAŞ Suat Hayri ÜÜPLÜ Şevket Raşit HATİPOĞLU Ali Fuat CEBESOY Celal Sait SİREN Yılı 369

YILINDA YÖNETİM G Ay Olay/Mevzuat Açıklamalar Kaynak - Ocak Maarif Vekâleti raporu Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı bu raporda, cumhuriyet yılları boyunca eğitime ayrılan bütçeler, yıllara göre okul, öğretmen ve öğrenci istatistikleri ortaya konulmuştur. BCA: 030.01/ 90.559.4/ E17 - Ocak Spor Hekimliği hakkında rapor - Ocak CHP programı hakkında rapor Dr. Niyazi Erzin Milli Türk Tıp Kongresi'ne Spor Hekimliği, Mevzuu ve Organizasyonu konulu bir rapor sunmuştur. CHP 6. Büyük Kurultayı Program ve Nizamname Encümeni'nin raporu ile program ve nizamname projeleri yer almaktadır. BCA: 30..10.0.0 / 229.540..13. BCA: 030..1.0.0 / 42.249..2. - Ocak Teftiş ve çalışma raporları CHP müfettişlerinin vilayet teftiş raporları genel sekreterliğe sunulmuştur. Cumhuriyet Arşivleri nde vilayetlere ait teftiş raporları kayıt altında bulunmaktadır. BCA: 490..1.0.0 / 61.233..4. - Ocak CHP Dilek Encümeni raporları C.H.P. 6.Büyük Kurultayı Dilek Encümeni raporları BCA: 490..1.0.0 / 217.858..1. 1 Ocak Varlık vergisi tahsilâtı Varlık Vergisi'nin bugüne kadar toplam tahsilâtı 11 milyon liraya ulaşmıştır. 2 Ocak Barem Kanunu'nda değişiklik Barem Kanunu'nda yapılan değişiklikle memurlara ikramiye ve fazla mesailerin ödenmesi konusu düzenlenmiştir. C, 1. İkincikanun. C, 2. İkincikanun. 3 Ocak İstanbul da ekmek karnelerinin fırınlara göre taksim edilmesinden vazgeçildi. Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, İstanbul'da ekmek karnelerinin fırınlara göre taksim edilmesi uygulaması tüm hazırlıkları tamamlanmış olmasına rağmen halktan gelen itirazlar üzerine kaldırılmıştır. Uygulama her fırına birkaç halk birliği mıntıkası tanzim edilmesini ve karne sahiplerinin kendi bölgelerinde görevlendirilen fırından ekmek almalarını içermekteydi. Ancak bundan böyle, İstanbullular istedikleri fırından ekmek alabileceklerdir. C, 3. İkincikanun. 4 Ocak Varlık vergisini cezasız ödemek için verilen sürenin son günü Varlık vergisini ödemeyen mükellefler, bugünden itibaren vergilerini cezalı olarak ödemek zorunda kalacaklardır. C, 4. İkincikanun. 4 Ocak Sorgun Kaymakamı'nın Vekalet emrine alınmasına dair üçlü kararname Sorgun Kaymakamı Cemil Aydemir, görülen lüzum üzerine vekâlet emrine alınmıştır. 4 Ocak Kaymakamlık ları Üçlü kararname ile, 21 yeni kaymakam sı yapılırken 9 kaymakamın da yerleri değiştirilmiştir. Kararnamede 3 de yeni mektupçu sı yapılmıştır. 4 Ocak Orman Umum Müdürlüğü 8 numaralı Orman Tahdit Komisyonu Reisliği'nin Tebliği 8 numaralı Komisyonun 30 Eylül tarihinde Antalya ili Ilıca Köyü hudutları içinde bulunan ormanların tahdidine dair verdiği kararın uygulanmasına ilişkin zabıtname tebliğ edilmiştir. Tebliğde Ilıca Kızılçam ormanlarının sınırlanması ve korunması için yapılan çalışmalar özetlenmektedir. 370 Yönetim Zamandizini

4 Ocak Orman çalışmaları 4 Ocak Çapakçur Belediye Reisliği seçiminin onaylanması hakkında üçlü kararname 5 Ocak Başbakan, İngiliz Büyükelçisini kabul etti. 5 Ocak Ticaret Ofisi Umum Müdürü'nün maaşının yükseltilmesine dair 5 Ocak Camii hariminden bir kısmına kulübe yapan Bekir Sıtkı İnce aleyhine açılan davanın sulhen halline dair kararname 5 Ocak Demiryolu tamiratında çalışma mükellefiyetine dair 2/19230 sayılı 5 Ocak Milli Müdafaa Mükellefiyeti Nizamnamesinin 53. maddesinin 2. fıkrasının 2 numaralı bendinin değiştirilmesine dair 2/19214 sayılı 6 Ocak Askeri ve Mülki Tekaüt Kanunu'nun 39. maddesinin değiştirilmesine dair kanun 6 Ocak Cumhuriyet Gazetesi'nin Varlık Vergisi değerlendirmesi Orman Genel Müdürlüğü nün kurduğu Orman Tahdit Komisyonları, yılında bu tarihten başlayarak yaklaşık 100 karara konu olmuştur. Bu kararlar Zamandizin in sonunda ayrı bir liste olarak verilmiştir. Çapakçur Belediye Reisliğine Tevfik Turhan'ın seçilmesi hakkında ilgili belediye meclisince iletilen karar tasdik olunmuştur. Görüşme temel olarak, devam etmekte olan savaşa dair gelişmelerin değerlendirilmesi ve görüşlerin paylaşılmasına dayanıyordu. Karşılıklı olarak Türkiye'- nin savaşta tarafsızlığını devam ettirmesi dileklerinde bulunuldu. Ticaret Ofisi Umum Müdürlüğü'ne 500 lira ücretle tayin olunan Ahmet Cemil Conk'un ücretinin 600 liraya çıkarılmasına karar verilmiştir. Ankara'da Tabakhane Camii hariminden bir kısmına kulübe yapan B. S. İnce aleyhine açılan davanın bu yer için verilmiş olan vergiler istenmemek ve geçmiş beş seneliğine mukabil 150 lira kira verilmek ve dava masraflarıyla avukatlık ücreti vakfa ödenmek ve seneliği 30 liradan yeniden mukaveleye bağlamak üzere sulhen halli tensip edilmiştir. Kararname ile, Demiryolu nakliyatını inkıtaa uğratan arızaların süratle izalesi ve seyrüsefer emniyetinin temini için lüzum halinde ücretli iş mükellefiyeti uygulaması tesis edilmiştir. Cumhuriyet gazetesinde de duyurusu yapılan yeni karara göre, 18 ila 40 yaşındaki erkekler mecburi mükellefiyete tabii tutulabileceklerdir. Mükellefiyet demiryolunun 15 km sağı ve solunda yeralan mesafelerde bulunan şehir, kasaba ve köylerin silah altında olmayan halkından önce işsiz olan, sonra sırasıyla amelelikte, hamallıkta ve rençberlikte çalışmayı itiyad edinmiş bulunan 18-40 yaş arası erkek vatandaşlara getirilmektedir. Mükelleflerin sıhhi vaziyetleri de göz önünde bulundurulacaktır. Kendilerine iş mükellefiyeti tahmil edilenler, derhal davete icabetle gösterilen işyerinde mükellefiyetlerini ifa etmek mecburiyetindedirler. Nizamnamenin ilgili bendi milli müdafaa komisyonu tarafından satın alınan hayvanlara ödenecek bedelleri düzenlemektedir. Yapılan değişiklik ödenecek bedellerin oranı ile ilgilidir. 4346 sayılı bu kanunla yapılan değişiklik, dereceli askeri malullerin emekliliği ve maluliyetlerinin tesbiti için yapılacak muayeneler ile ilgilidir. Cumhuriyet gazetesinde yeralan haberde, varlık vergisinin büyük bir adalet örneği haline geldiği belirtilmektedir. Gazete, bu vergi ile varlıklı olanlardan C, 5. İkincikanun. ; C, 6. İkincikanun. C, 6. İkincikanun. Yılı 371

6 Ocak Adli Evrakın Posta, Telgraf ve Telefon İdaresi Vasıtasıyla Tebliğine Dair 3560 sayılı Kanuna ek 4347 sayılı Kanun vergi alındığını böylece vergi adaleti sağlandığını savunmaktadır: "Türk milleti ve köylüsü, ezici yükleri asırlarca tek başına çekmiş, fedakârlık taleplerine mertçe mukabele etmiştir. Bu memleket tarafından gösterilen misafirperverlikten faydalanarak zengin oldukları halde ona karşı bu nazik anda vazifelerini yapmaktan kaçacak kimseler hakkında bu kanun (varlık vergisi kanunu) bütün şiddeti ile tatbik edilecektir" 3560 sayılı Kanun'un muvakkat maddesine tevfikan Adliye ve Münakalat Vekillerinin müşterek kararıyla üç sene geriye bırakılmış olan telgrafla tebliğ muamelesi üç sene daha tehir edilmiştir. 7 Ocak Varlık vergisi borcunu ödemeyenlerin zorunlu hizmetle görevlendirilmesi 7 Ocak Ülkede gerçekleşen depremler ve bu konuda alınacak önlemlerle ilgili rapor Cumhuriyet gazetesinde verilen bilgiye göre, borcunu ödemeyen varlık vergisi mükellefleri tayin edilen yerlerde borçları karşılığında zorunlu hizmete yükümlü olacaklardır. Buna göre, borçlarını bir ay içinde ödemeyenler, memleketin herhangi bir yerinde, bedeni kabiliyetlerine göre çalıştırılabileceklerdir. Böylece 6 Ocak'da alınan demiryolunda zorunlu çalışmaya dair kararın uygulaması varlık vergisi mükelleflerini içerecek biçimde genişletilmiş bulunmaktadır. Depremden zarar görenlere yapılması düşünülen yardımlarla, depreme dayanıklı yapı sistemlerini tespit ve bu konuda talimatnameler hazırlamak üzere çeşitli bakanlıklar uzmanlarından kurulu heyetin hazırladığı rapor Başbakanlığa sunulmuştur. C, 7. İkincikanun. BCA: 30..10.0.0 / 120.849..12. 7 Ocak Adliye Vekaleti emrine 307.600 lira tahsisi ve daha önce verilen tahsisattan 1942 yılı takvim yılı sonuna kadar kullanılmayan miktarın iptali hakkında 2/19248 sayılı Bu kararname, Milli Korunma Mahkemelerinin takvim yılı kadro ve idare masarifi ile Milli Korunma Kanunu'na göre vazifelendirilen mahkemelerin cürmü meşhut ve hükümlerin neşri masraflarına karşılık olarak Adliye Vekâleti emrine 307.600 lira tahsis edilmiştir. Kararnamede aynı zamanda 2/17450 ve 2/18050 sayılı kararnamelerle verilen tahsisattan 1942 takvim yılı sonuna kadar kullanılmayan miktarın iptaline karar verilmiştir. 7 Ocak Divanı Muhasebat Azalığı için yapılan seçime dair 1323 sayılı TBMM kararı Divanı Muhasebat Azalığına Divanı Muhasebat Başmurakıplarından Abdullah Ali Hemen seçilmiştir. 7 Ocak Açık olan Erzurum Vilayeti Vakıflar Müdürlüğü'ne yapılan tayin hakkında kararname 8 Ocak Kazanç Vergisi Kanununa Muvakkat Bir Madde Eklenmesine Dair 4350 sayılı Kanun 8 Ocak Türk Basın Heyeti Hindistan a gitti. Erzurum Vilayeti Vakıflar Müdürlüğü'ne Diyarbakır Mıntıka Ticaret Müdürlüğü'nden müstafi Mehmet Tevfik Tekeli kırk lira maaşla tayin edilmiştir. Eklenen muvakkat madde ile, Varlık vergisinin 3840 sayılı Kanun'la muaddel 13. madde hükmüne göre tanzim olunacak kar ve zarar hesabında zarar sütununa kaydedilemeyeceği karara bağlanmıştır. Falih Rıfkı Atay başkanlığındaki heyet karşılıklı görüşmeler yapmak amacıyla Hindistan a gitti. CA 372 Yönetim Zamandizini