MARMARA ONiVERSiTESI . L ESI. ilahiyat F D R isi SAYI: 3



Benzer belgeler
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı. Yayın Kataloğu

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM

AKADEMİK YILI

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

İLAHİYAT 3. SINIF - 1. ÖĞRETİM DERS ADI ÖĞRETİM ELEMANI BÖLÜM SINIF ÖĞRETİM GRUP FARSÇA I DOÇ. DR. DOĞAN KAPLAN İLAHİYAT HADİS TENKİDİ PROF.

T.C. VELÎ SEMPOZYUMU. Prof. Dr. Ali Rafet ÖZKAN KASTAMONU

DEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI İLAHİYAT BÖLÜMÜ I. SINIF I. & II. ÖĞRETİM BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT PROGRAMI 2015-YAZ OKULUNDA AÇILAN DERSLER

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT BÖLÜMÜ (HAZIRLIKSIZ) BAHAR YARIYILI I. SINIFLAR FİNAL SINAVI PROGRAMI

D.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DKAB BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ DERS MÜFREDATI ( )

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS İslam Tarihi II ILH

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

MANASTIR TIBBI (Monastic Medicine)

RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ YAT FAKÜLTESİ ARA SINAV - YARIYIL SONU VE BÜTÜNLEME SINAV ÇİZE

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM FORMASYONLU İLAHİYAT MÜFREDATI (ILY)

HAZ.II.Ö/İLK- A. İstanbul Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi D-107 II/3. DERS 17:00 18:00. Yrd.Doç.Dr. Ümit HOROZCU CÜMLE BİLGİSİ-II

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI II.Ö/İLA.7.YY. İstanbul Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi I.Ö/ 7 ve II.Ö/1 I.Ö/8 ve II.Ö/2 II.Ö/ 4.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI (FORMASYON DERSLERİ EKLENEREK GÜNCELLENMİŞ HALİ)

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HZ HATİCE İLE EVLİLİĞİ

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Grand Cevahir Hotel Darülaceze Cad. No: 9 Okmeydanı / İstanbul

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FIKIH I İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

KUR AN TİLÂVETİNDE MÜKEMMELLİK/ HİLYETÜ T-TİLÂVE Fİ TECVÎDİ L-KUR ANİ L-KERÎM

Birinci İtiraz: Cevap:

Pa Sa Ça Pe Cu. Öğle Arası. Seminer ve Danışmanlık

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ. İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Egitimi (Normal Öğretim) Cihat OĞUZ un Ders Muafiyeti (Öğr.

Değerli öğrencilerimiz, Fakültemiz hazırlık sınıflarının 2. vize, diğer sınıfların final ve bütünleme sınav programının son hali sunulmuştur.

SORU:Ahir zaman alametleri, Ahirzaman alametlerinden abbasi meliki horasana vardığı zaman doğu tarafından iki dişli parlak bir yıldız çıkar.

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ MÜFREDAT PROGRAMI

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

FIKIH KÖŞESİ YAZILARI Zekât ve Fitre Müslümanlar zekât ve fitrelerini şahıslardan ziyade kuruluşa verebilir mi? Zekât ve Fitre ibadetleri, sosyal

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-

BAYRAM DALKILIÇ, HÜSAMETTİN ERDEM,

İLAHİYAT LİSANS PROGRAMI (YENİ, VE SONRASI)

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

DEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR DÖNEMİ MAZERET SINAV TAKVİMİ

Osmanlı Döneminde Hisabu s-sittinî

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ TG 6 ÖABT DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Transkript:

MARMARA ONiVERSiTESI ilahiyat F D R isi. L ESI SAYI: 3 İstanbul - 1985

islamda SÖZlÜK ÇALIŞMALARI Y. Doç. Dr. Cemal MUHTAR Tarih boyunca sözlüksüz bir topluma rastlamak, hemen hemen mümkün değildir. Her dil, zamanla o kadar değişir ve gelişir ki, aynı soya mensup kişilerin torunları veya aynı soyun kolları, atalarının kullandığı bir çok kelimeyi anlayamaz hale gelir. Onları anlamak i!çin sözlüklere başvurulur. Çoğu zaman bir soyun kolları arasında kelime veya şive farkları bulunur.hele ılıaşka bir dilde araştır:ma gerekiyor sa sözlüğe olan ihtiyaç kat kat artar. Günümüzde bir İngilizin, Şekspir'i, bir Arabın, cahiliyye devri şiirini veya Kur'an-ı Kerim'i aniayabilmesi için mutlaka bir sözlüğe başvurması gerekir. Aynı şekilde Türk toplumu da Fuzuli'yi, Ahmed Haşim'i, Nef'i'yi, hatta Yahya Kemal'i sözlük yardımı olmaksızın anlamakta zorluk çeker. Medeniyet ilerledikçe sözlüğe olan ihtiyaç daha da artmaktad1r. Halbuki ilkel toplumların sözlüğe pek ihtiyaçları yoktu. Bu tür toplumlar, kendilerine yetecek ölçüde ve sayı itibariyle pek az kelimelerle anlaşabiliyorlardı. Ne var ki, insanoğlu, olduğu yerde kalmaz; yeni şeyler, yeni icadlarla karşılaşır; o zamana kadar rluymadığı anlam ve kavraımları duyar, bilerek veya bilmeyerek yeni yeni kelimeler türetir. Bu kelimeler, zamanla da yerleşir kalır veya kısa bir müddet sonra unutulup gider. Nitekim bugün, geçmiş dönemler araştırıldığında o dönemlerin toplumları tarafından bilinen ve kullanılan pek çok kelimenin unutulduğu görülür. Bu çağın insanı da, atalarınca meçhul olan birçok kelime, deyim ve kavram bilmekte ve kullanmaktadır. Çoğu zaman aynı toplumun değişik boy ve soyları da, bir şey veya anlam i!çin yaşadıkları çevreye göre birbirinden farklı ifadeler kullanırlar. Mesela; kemiğe ıbazı Türk toplulukları sünük veya sümük; aynaya göz gü veya güz gü, omuza çiğin demişlerdiı:. Ziraat veya hayvancılıkla uğraşan bir bölge insanlarının kullandığı birçok terim veya kavram, balıkçılıkla uğraşan sahil toplumları tarafından ya hiç bilinmemekte veya

364 Cemal Mulıtar değişik bir şekilde ifade edilmektedir. Mesela Hz. Peygamber (S.A.), Ebu Hureyre'den bıçak istemiş ve ona «Navilnı's-sikkzn» demişse de Ebu Hureyre, Rasulullah'ın ne istediğini bilememiş, yüzüne bakıp durmuştur. Zira «sikkzn»in bıçak anlamına geldiğini bilmiyormuş. Rasulullah, eli ile işaret edince <<Al-midyete turzd?» yani «midyeyi» mi istiyorsun? demiş. Demek oluyor ki Arapların birçoğu, bıçağa «sikkin» dediği halde bazıları, ona «midye» diyormuş. Böylece eş anlamlar meydana çıkmış oluyor. Bazan bir kehmenin veya bir kavramın zamanla anlamı değişe değişe aslından uzak ve apayrı bir anlam ifade ettiği görülür. Eş anlam veya değişik ifadeler o kadar çoğalır ki, herkes tarafından bunların bilinmesi imkansız bir hal alır. Böylece bunların toplanıp bir araya getirilmesi ile sözlüğün temeli atılmış olur. Zaman geçtikçe ve toplum geliştikçe kelime hazinesi de türetme veya başka yollarla gelişip zenginleş ir. Böylece toplum geliştikçe dil, dil geliştikçe de sözlük gelişir. Sözlükler bir toplumun kültürel aynalarıdır. Yazıldıkları devrelerde toplumların neleri bildiklerini yansıtırlar. Hal böyle olunca günümüzde kullanılan birçok teknik ve ekonomik kelime ve deneyim bizden öncekiler tarafından bilinmediği için sözlüklerine geçmemiştir. Ne var ki eski zamanlara ait sözlükler bugünkü ölçüde düzenli ve geniş olmadıkları için, zamanlarını olduğu gibi yansıtmadıkları da gözden uzak tutulmamalıdır. Zira o devrelerde s-öylenmiş şiri, hutbe ve atasözlerinin birçoğu maaselef bize kadar ulaşamamıştır. Bir dilde kullanılan kelime sayısı ile o dilin zengin veya fakir olduğuna hükmetmek pek doğru olmaz sanırız. Bir dilin zengin sayılabilmesi için mücerred kavramları, anlam inceliklerini ifade edebilecek kelimelerinin çok olması ğerekir. Bu inceliği ifade eden kelimeleri az olan bir dilin diğr kelimeleri çok dahi olsa onun zenginliğinden söz edilemez. İlk sözlüğün nasıl ve kimin tarafından yazıldığı bilinmemekle beraber, Çiniiierin diğer toplumlardan önce sözlük çalışmalarına başladıkları sanılmaktadır. Miladdan önce XI. yüzyı1da Bavtişi adında Çinli lbir dilcinin kırk bin kelimeli!k bir sözlük yazdığı ileri sürülmektedir. Kuyo Wang tarafından yazılmış sözlük, miladi 530 yılında o zamanki usullere :göre lbasılmıştır. Çiniiierin eski söz'lü!klerinden ıbiri de Yupien adını taşjmaktadır. Hushin tarafından yazılmış ve miladi 150 yılında basılmrş olan Sh w o W an adlı eser, Çin ve Japonların temel sözlüğü sayılmakta idi. Asurluların da sözlüğü Araplardan en az bin yıl önce bildikleri sanılmaktadır. Şöyle ki: Asurbanipal'in köşkünde miladdan önce 668-625 tarihinde kil levhalar üzerinde yazılmış bir sözlük bulunmuştur. Latin-

İslamda S'özlük Çalışmaları 365 ce de miladdan önce 28 yılında ölen Waru tarafından yazılan Lingua Latina adlı sö,zlüğün bu dildeıki ilk sözlük om uğu ileri sürillmektedir 1 Eski Yunanlıların da sözlük faaliyetine miladdan önce başladıkları ileri sürülmektedir. VIII. yüzyıldan sonra önce İskenderiye'de, daha sonra Roma'da ikamet eden Athansius, 35 eserinden bahsederken bunların sözlük olduğuna işaret etmiştir. Bu sözlüklerin hiç birisi bugün elde mevcut de~ildir. Ancak Avrupalılar tarafından bastırılmış birçok yazma eser, Yun~nhların sözlüğü bildiklerini göstermektedir. Bu sözlüklerin bir kısmı alfabetik sıraya göre yazılmış ıgenel, bir kısım da özel mahiyette olup Eflatun'un felsefesinde veya Hipokrat'ın eserlerinde geçen kelimelerin aıçıklamasından ibarettir. Miladi IV. yüzyada yaşayan Holladius'un ve Julias Pollux'un sözlükleri Yunanların en eski sözlükleri sayılmak:tadw. An cak İmparator Auıgusıtus devrinde yaşayan Valerkus Facus'un söz~üğü şekil bakımından bugünkü sözlüklere biraz olsun benzemektedir. Bu sözlüğün kısaıtılmış şekli, günümüze kadar muhafaza edilmiştir. Bununla beraber matbaa icad edilineeye kadar batıda ve doğudaki sözlük çalışmalarının eksik ve yetersiz olduğu görülmektedir 3 Araplar ise genellikle göçebe hayatı yaşadıkları ve okur yazar olmadıkları için İslamiyetin doğuşuna kadar sözlüğe pek ihtiyaç duymamışlardır. İslamiyetın temel kitabı olan Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in hadis-i şeriflerinde Kureyş lehçesi hakim ise de, o zamanki Araplar arasında bile asıl anlamından kayarak başka anlamlar ifade eden «salat, Zekat, savm, mü'min, muhsin, kafir, münafık ve fasık» gibi dini, yeni kurulmuş İslam devletinde «halife, amil, vaıı, kaid, cizye, harac, dıvan, mevaıı ve ehlu'z-zimme» ıgibi idari askeri ve mali bi~çok deyim ve kavramlarla karşı karşıya gellı,miş, bunların anlaşılmasında tereddüde düşülmüştür. Nitekim Hz. Ömer (öl. 22/644), Hz. Ali (öl. 40/ 661) ve Abdullah ibn Abbas (öl. 68/687) gibi Arap dilinin inceliklerine vakıf zatların bile Hz. Peygamber'in kullandığı bazı kelimeleri anlamakta güçlük çektiıkieri olmuş, bu sebepledir ki Hz. Ali, bir gün Hz. Peygamber'e: <<Ey Allah'ın elçisi, biz bir babanın çocukları olduğumuz ı Corci Zeydan, Tarihu adabi'l-luğati'l-arabiyye, Beyrut tarihsiz, C. II, s. 617. 2 Bu sözlük Arapların meşhur dilcisi İbn Side (öl. 468/1066) nin el-muhassas adlı sözlüğü gibi belli konulara göre tasnif edilmiştir. 3 Britannica Encylc. VII : 179-193; Le Grand Encycl. XV : 479/1.

366 Cemai Muhtai halde sen, Araplarla, bizim birçoğunu anlayamadığımız bir dille konuşuyorsun.» demiştir 4 Müslümanlar, Kuran-ı Kerim'i ve Hz. Peygamber'in hadis-i şeriflerini iyice anlamqk için bunlarda bulunan bir'çok kelimeyi öğrenmek gereğini duymuşlar; bu kelimelerin hangi anlamda kulalnıldığmda tereddüt hfusıl olun ca Arap şüri veya diğer edebi metinlerden şahid göstererek mana.yı çözebilmişlerdir. Böylece Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şerifler yanlış anlamaktan korunmuştur 5 Müslümanlar önce kelimelerle, daha sonra da dil bilgisi ile başlangıçta smf dini gayelerle ilgilenmişlerıdir. Abdullah ±bn Ablbas'ın Kitabu ğarıbi'l-kur' an adlı eseri tar ap dilinde ilk sözlük kabul edilmiştir 6 Gerek ezberlemiş olduğu pekçok Arap şiiri, hutbe ve atasözleri, gerekse Arap dilinin inceliklerine vuküfu İbn Abbas'ı bu alanda otorite kılmış yazmış olduğu bu eser Arap dilindeki sözlüklerin nüvesini teşkil etmiştir. Zamanla yeni dinin bayrağı altına giren Arap kabilelerinin kelimeleri ve eş anlamlarını öğrenebilmesi gayesiyle adı geçen sözlüğün yanısıra başta el-asma'i (öl. 122/739)'7 olmak üzere es-se'ali:bi (öl. 429/1037) 8 ve İbn Side (öl. 458/1066) 9 gibi bazı dilciler yazdıkları sözlüklerde hurma, asma ağacı, deve, at, yağmur, silah, zıt anlamlar ve insan yaratılışı gibi küçük, sınırlı ve özel konularla işe başlamışlar, hurma veya asma ağacından bahsederken onun karekteri, ekimi, ilaçlanması veya bakımı değil de türlerinin adları, dalları ve onunla ilgili isim ve fiillerden bahsetmişlerdir. Arapçada sistematik ve geniş kapsamlı sözlüklere ise 4 İbnu'l-Esir, en-nihaye fi ğaribi'i-hadis ve'l-eser, Kahiı e 1322, I: 3. 5 et-taberi, Muhammed b. Cerir, Camiu'l-beyan fi tefsiri'l Kur'an, Mısır 1321, XVII: 129; Goldziher, İgnatz, Mezahibu't-tefsiı i'i-isiami (çev: Abdu'l-Halim en-neccar el-bağdadd, Kahire (1374/1951, s. 89-90. a Bu eser Salalı el-muneccid tarafından Beyrut'ta basılmıştır. 7 Büyük bir dilci olan Abdulmelik b. Kureyb el-asma'i'nin el-ibil, el-azdad, el-hayl gibi dilde birçok eseri vardır. a Ebu Mansür Abdulmelik b. Muhammed b. İsmail es-sealibi en Neysaburi, edebiyatçı, şair, yazar ve dilcidir. Eserlerinden bazılafı şunlardır: Sihru'l-belağa ve sırru'l-bera'a, Yetimetu'd-dehr ft mehasini ehli'l-'asr, Simaru'l-kulub, fi'l-muzilf ve'l-mensub, Ehasinuil-mehasin, İ'cazu'l-i'caz ve Cevahiru'l-hilrem (bkz. Bağdatlı İsmail Paşa, Hediyyetu'l-aıifin esmau'l-muellifin ve asaru'l-musannifin, İstanbul 1951-1955, I: 625>.

İsıamda Sözlük Çalışmalari 367 hicretin ikinci (Miladi sekizinci) yüzyılında el-halil b. Ahmed el-fe,. rahidi (öl. 17'5/791?' )'nin Kitabu'l-'ayn adlı sözlüğü ile girişilmiştir 10 Arap olmayan bazı milletierin İslam dinini kabul etmeleri ile Araplarm yanısıra bu milletler de Kur'an-ı Kerim'i, hadis-i şerifleri ve diğer.dini kaynakları anlamak gayesiyle sözlük faaliyetine girişmişlerdir. IX, yüzyıldan. beri kitleler halinde İslamiyet' e giren Türkler de Kur'an-ı Kerim, hadis-i şerif ve diğer dini kitapların. Arapça olması sebebiyle bu kitaplarda yazılanları okuyup anlıyablimeleri için Arap dili-.. ne eğilmişler, ona büyük önem vererek bu dilde yazılmış dini eserler :o den de yararlanmak suretiyle Türkçe, hatta Arapça birçok eser yazmışlardır. Gerçek şudur ki, Araplar arasında kendi dillerini inceleyip toplamaya lüzum görenler az olmuştur. Bu işi daha çok üzerine alanlar yabancı unsurlar (el-mevali) olmuştur. Bu maksatla Basra, Bağdat ve Yemen'de Arap kabileleri arasında dolaşarak çöllerde uzun yolculuklara katlananlar oluyordu 11 Nitekim Arap dilinin en değerli sözlüklerinden biri sayılan «eş-sıhah»'ın yazarı el-cevheri (öl. 393/1001) 12, <<Divanu'l-edeb» adlı sözlüğün yazarı el-farabi (öl. 350/961) 13, Arapçada edebi nesrin gelişmesinde Ib üyük rolü olan büyü!k ediıb ]brfthi,m es-süll ( öl. 243/857) 1 \ ve büyük edebiyatçı Ebu Bekr es-süli (öl. 335/9.46) 15 faziletli, Türk asıllı alimlerdir. Aynı şekilde «el-bari'» adlı sözlüğün yazarı el- 9 Ebu'I-Hasen Ali b. İsmail b. Side'nin el-muhassas ve el-muhkem adlı sözlükleri meşhurdur.. Ayrıca Arap şairlerinden Ebıl Ternınarn Cöl. 231/845) 'ın Dlivanu'l-lıamase adlı eserini şerhetmiştir (bkz. Katib Çelebi, Keşfu'z-zunün, İstanbul 1971-1972, I: 12; Serkis, Yusuf İlyas, Mu'cemu'l-matbüati'l-arabiyye, Mısır 1346/1928, I: 124-125). 10 Arüz ilminin. mucidi olan el-halal, meşhur Arap gramereisi Sibeveyh'in bu alanda hocasıdır. Arap müziğinde de geniş bilgiye sahiptir (bkz. İbnu'n-Nedim, el-fihrist, Beyrut 1964, s. 43J. 11 es-suyuti, Celaluddin Abdurrahman, Beğyetu'l-Vu'at fi tabakati'l - luğaviyyin ve'n-muhat (tahk. Muhammed Ebu'l-Fadl İbrahim), Kahire 1384/1964, I: 437, 447 ve 519; İbnu'n-Nedim, age. s. 43, 44. 12 Türk asıllı olan Ebu Nasr İsmail b. Hammad el-cevheri, Neysalılır da ikamet etmiş ve orada vefat etmiştir. Şe:rhu Edebi'l-katib, Kitabu beyani'l-i'rab, Kanünu Kitabi'l-'aruz ve Mukaddimetu'n-nahv eserlerinden birkaçıdır. 13 Ebu İbrahim İshfuk b. İbrahim el-farabi el-hanefi, Yemen'e gidip Zebid kasabasında bir müddet ikamet etmiş, Divanu'l-edeb adlı eserini orada yazmıştır. Edebu'l-katib adında bir eseri daha vardır (bkz. Hediyyetu'l-arifin, I: 199; Buğyetu'l-vu'at, I: 437}. 14 el-hamevi, Yakut, Mu'cemu'l-Udeba', Kahire 1355/1936, I: 164-168. 15 Mu'cemu'l-udeba.', I: 483.

368 Cemal Muhtar Kali (öl. 356/966) 16 ve «!Esasu'l-Belağa» adlı sözlüğün yazarı es-zemah eri (öl. 538/1144) 17 de Arap ve İslam kültürüne değerli sözlükleriyle hizmet eden Türk asıllı dilcilerdir ~ Dil ve edebiyatın yanısıra, ilmin her sahasında Arapça eserler yazan Türk yazarlar görülmekhtedir. Mantık, felsefe ve siyasi ilimlerde lslam aleminin kendisi ile öğündüğü Ebu Nasr el-farabi (öl. 339/950) gibi sayısız bilginler eserlerini Arap dili ile yazmı oz türklerdir. Bu arada Arapça-Türkçe sözlük faaliyeti de yine dini gayelerle başlamı oldu. İbn Melek'in (öl. 821/1418'den sonra) 18 795/1392 yılında kaleme aldığı tahmin edilen manzüm Feri te oğlu lugatı ıbaş:ta olmak üzere, Abdulmecid b. Feri te (öl. 864/1460) 19 veya 874/1469 20 ) 2 ıtnin 854/1450'de yazdığı <<Lu:gat-ı Kanun-ı ilahi»'si ve Bosna'lı Ebu'I-Fazı Muhammed b. ıa Ebü Ali İsmail b. el-kasım al-kali 3 59/966'da Kurtuba'da vefat etmiştir. Eserlerinden bazıları şunlardır: en-nevadir, Kitabu'l-maksür ve'l-memdüd, Kitabu'l-ibil ve Kititbu fe'altu ve ef'altu (bkz. ez-zubeyri, Ebü Bekr Muhammed b. el-hasan, T~bakitu'n-nahviyyln ve'l-luğaviyyin (tahk. Muhammed Ebu'l-FazD, 1373/1954 y.y. S. 202-205-).. 17 Ebu'I-Kasım Malımüd b. Ömer ez-zemahşeri, tefsir, kelam, nahv ve edebi sanatlar gibi bir çok alanda geniş bilgiye sahip bir zattı. Harezm'e bağlı Curcan'da vefat etmiştir. Birçok eseri vardır. Divanu'l-edeb adlı eseri Kıpçakça'da yazılmış en eski sözlük sayılır. Rebi'u'l-ebrar ve nusllsu'l-ahbar, el-faik fi ğaribi'l-hadis, el Mufassal fi san'ati'l-i'rab ve el-keşşitf 'an hakitiki't-tenzil Arapça eserlerinden bir kaçıdır (bkz. el-hamevi, Yakut, İrşadu'l-erib ila ma'rifeti'l-edib, Mısır 1923-30, VII: 147; el-enbari, Ebu'I-Berekat.Aibdurrahman b. Muhammed Nuzhetu'l-elibba' fi tabakati'l-udeba', Kahire 1294, s. 469). 18 Abdullatif b. İzziddin.Aibdilaziz b. Eminiddin el-kirmimi en-rümi, Hanefi fıkıhçılarından olup birçok ilirnde bilgi sahibi olduğu halde ulum-i şer'iyyede ihtisas şahibi idi. Bazan İbn Melek, bazan da Farişte oğlu namıyla tanınırdı. Tire'de doğup orada vefat eden İbn Melek'in Mebariku'l-ezhar fi şerhi Meşariki'l-envar, Şerhu Mecmei'l-bahreyn, Şerhu'l-Menr, Şerhu'l-Vikitye ve Bedru'l-vit'ızin ve zuhru'l-abidin adlı eserleri vardır. 19 İshak Efendi, Kaşifu'l-esritr ve dafi'u'l-eşrr, y.y.t.y. s. 156. 20 İslam Ansiklopedisi, VH:652; Meydan Larus, IV:689. 21 İbn Melek'in oğlu olan Abdulmecid b. Abdillatif b. Ferişte, Hanefi timlerinden olup Tire'de yetişmiş, daha sonra ehl-i sünnet inancına ters düşen Hurüfilik tarika;tma intisab etmiştir. AşknAme, Ahiretname eserlerinin yazarıdır. Ayrıca Hilbname ve Hidayetname adlı Farsça eserleri de Türkçeye çevrilmiştir.

İ slan;ıda Sözlük Çalışmalari 369 Ahmed er-rumi 22 tarafından 1033/1624 tariliinde yazılmış «Subha-i S1!b» yan» adlı manzum eser Arapça-Türkçe sözlüklerin öncüsü sayılmakt.a;. dır. Arap diline olan bu ilgi, hilafetin Türklere geçmesinden sonra büyük ölçüde artmış ve 1924'te ç1.karılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun yürürlüğe girişine kadar sürmüştür. Selçuklulardan sonra kurulan Beylikler devrinde din dili olan Arapça'ya çok önem verilerek Kur'an-ı Kerim tercümesi yapılmış, önce kısa stırelerin tercümesi veya açıklaması ellietine gidilmiştir. 731/1330'da Ankaralı Mustafa b. Muhammed adında bir zat tarafından Orhan Bey'in oğlu Süleyman Paşa '(öl. 759/1357) için <<Tebareke» suresinin tefsiri 23 ve bir başka <<Tebareke» tefsiri 825/1422'de istinsah edilmiş ve İshak Bey b. Murad Bey narnma yazılmjjştır: 24 Faıtiha, İlhlas 25 ve Teibareke gilbi kısa sürelerin tefsirinin çok daha eski tarihli başka nüshalarına, yazıma eserlerin bulunduğu kütüphanelerde çokça raslamak mümkündür. Tüvkçe yazılan büyük tefsirler ise Osmanlı egemenliği devrine aittir. NETtCE Çok eski zamanlardan beri sözlüğe ihtiyaç duyulmuş, toplumlar ilerledikçe bu ihtiyaç daha da artmıştır. İlk sözlüğün ne zaman ve kimin tarafından yazıldığı belli değilse de Çinlilerin, Japonların, Asurilerin ve Yunanlıların çok eski asırlarda bu tür girişimlerde bulundukları sanılmal{:tadır. İslam aleminde ise il'k olarak Kur'.an-ı Kerim'i, ılıadis-i şerifleri ve dini kaynakları anlamak için teşebbüslere girişilrniştir. İsla m' da bu çalışmanın temeli İbn Abbas tarafından Kitabu Garibi'l-Kur' an adlı eseriyle atılmış oluyor. Adından da anlaşıldığı gibi İbn Abbas, Kur'an-ı Kerim!de geçen ve anlaşılınayan kelimelerin manalarını bu eserinde açrklamış bulunuyor. Daha sonra bitki, at, deve ve zıt anlamlar gibi sınırlı sahalarda sözlükler yazılmıştır. Bilalıere el-halil b. Ah- 22 Muhammed Necib, Hediyyetu'l-ihvan şerhu Subha-i sıbyan, İstanbul 1308, s. 17. 23 Bu nüsha İstanbul Üniversitesi. Edebiyat Fakültesi Kitaplığında 45 no'da kayıtlıdır. 24 Bu tefsirin bir nüshası Burdur Kitaplığı 1254 no'da kayıtlıdır. 25 Bu tefsirin bir nüshası İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kitaplığında 91 no'da kayıtlıdır.

. Cemai Muhtar med el.;ferahidi tarafından hazırlanan Kitabu'l-'ayn adlı eser, Arap:.V.e İslam:. aleminin ilk sistematik sözlüğü sayılmaktadır.. Türkler İslam dinini kabul ettikten sonra dini gayelerle Arap dilme ve: sözlüklere eğilmi ler ve bu saahda çok değerli -Türk asıllı dilci günumüze ~kadar önemini koruyan Arapça sözlükler yazmışlardır. Selçuklular devrinden itibaren dini gayelerle- küçük Arapça-Türkçe :sözlükler yazılmıştır. Son asırlarda Firuzabadi (öl. 816/1413)'-fiin el-k.a'mfrsu'l Muhit adlı sözlügünü Türkçeye çeviren Asım Efendi'yi; Ahteri Kebir adlı Arapça-Türkçe sözlügünü derleyen ve Tüd\!çeye çeviren Afyonkara:.. hisar'lı Anteri Mustafa Efendi'yi, Cev,alhkiru'l-Kelimalt'ın yazarı şems'i ve Babusil-vasit'in yazarı Merkezzade Allımed Efendi'yi rahmetle. an~ mak -yerinde olur.