TÜRKİYE NİN SÖMÜRGELEŞTİRİLMESİNDE YENİ AŞAMA



Benzer belgeler
Avrupa Birliği Konseyi

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

TÜRKİYE İÇİN MÜZAKERE ÇERÇEVE BELGESİ

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLERİ

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

AB ĠLE MÜZAKERE SÜRECĠNDE AB MÜKTESEBATINA UYUMUN VE BU BAĞLAMDA ÇEVĠRĠNĠN ÖNEMĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV AB ENSTİTÜSÜ DİREKTÖRÜ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

TÜRKİYE-HIRVATİSTAN-MAKEDONYA CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

AVRUPA KOMİSYONU TARAFINDAN HAZIRLANAN 2006 GENİŞLEME STRATEJİ BELGESİ -GAYRİ RESMİ ÖZET TERCÜME-

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ


AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Alman Federal Mahkeme Kararları

AB KRİTERLERİ IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN UYUM SÜRECİ VE BEKLENTİLER

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

GJYKATA KUSHTETUESE УСТАВНИ СУД CONSTITUTIONAL COURT. Dava No: KO 29/11. Başvurucu. Sabri Hamiti ve Kosova Meclisinin diğer milletvekilleri

YENİMAHALLE KENT KONSEYİ ÇOCUKMECLİSİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak Ve Tanımlar

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

İÇİNDEKİLER GİRİŞ:... 1

İKİNCİ BÖLÜM Öğrenci Konseyinin Seçimleri, Organları ve Çalışma Esasları

11- EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK

T.C. BA BAKANLIK AVRUPA B RL GENEL SEKRETERL Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Ba kanl. Avrupa Birli i Toplumsal Cinsiyet E itli i Stratejisi

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

AB Türkiye Vize Serbestleştirilmesi Süreci

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye ve Avrupa Birliği

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE DEN NE İSTİYOR?

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

Türkiye nin Avrupa Birliği ne Katılım Müzakerelerinde Son Durum

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

AVRUPA-AKDENİZ PARLAMENTERLER FORUMU İKİNCİ DÖNEM TOPLANTILARI FİNAL DEKLARASYONU (BRÜKSEL, 8 VE 9 ŞUBAT 2001)

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal


Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

BM Güvenlik Konseyi nin Yeniden Yapılandırılması

tepav Şubat2013 N DEĞERLENDİRMENOTU FRANSA NIN BÖLGESEL POLİTİKA FASLINDA BLOKAJI KALDIRMASI KATILIM MÜZAKERELERİNİ GÜVENİLİR KILAR MI?

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...i GİRİŞ...1. Birinci Bölüm MİLLETLERARASI ÖRGÜT TEORİSİ

5-6 Aralık 2016 tarihlerinde Ankara da bir araya gelen AB-TÜRKİYE KARMA İSTİŞARE KOMİTESİ ORTAK BİLDİRİSİ ********

AB Kamu Alımları Direktifleri Reformu: Daha fazla esnekliğe doğru

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

USAK tan Çağrı: Türkİye ve AB ye. Düşüyor

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

Kişisel Verilerin Korunması. Av. Dr. Barış GÜNAYDIN

İstanbul, 23 Şubat /202. Konu: Aracı Kurumların Ücretlendirme Esaslarına İlişkin Tebliğ Taslağı hk.

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

Brüksel, 18 Temmuz 2003 SEKRETERLİK

İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğrenci Konseyi Yönergesi

Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut

TÜRKIYE-AB KATILIM SÜRECİNDE KAYDEDİLEN GELİŞMELER. Avrupa Komisyonu Tarafından Türkiye İçin Hazırlanan Müzakere Çerçevesi

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

AB Çevre Müktesebatı Semineri Avrupa Birliği Kurumsal Yapısı, Temel Belgeler ve AB Müktesebatı

CEB. Bankası. Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

AB nin Özellikleri ve Kurumsal Yapısı

Yüksek Öğretim Kurumları Öğrenci Konseyleri ve Yüksek Öğretim Kurumları Ulusal Öğrenci Konseyi Yönetmeliği

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0%

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

İlker Gökhan ŞEN. Doğrudan Demokrasi: Kurumlar, Hukuki ve Siyasi Sorunlar

23- TÜKETİCİNİN VE TÜKETİCİ SAĞLIĞININ KORUNMASI

TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ: MÜZAKERELERİN GİDİŞATI NEREYE?

Avrupa Birliği Genel Sekreterliği tarafından yapılan gayrı resmi tercümedir.

ULUSLARARASI HUKUK TEMEL METİNLER

Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut

AVİM Yorum No: 2014 / 79 Ekim 2014

I T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

İlgi: B.06.1-ABG / Sayılı, tarihli Mektubunuz

FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK ve TANIMLAR

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

Ayşegül DEDE / Etüd Araştırma Servisi / Uzman 2009 YILI TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ GENEL DEĞERLENDİRME

İşkence ve kötü muameleye sıfır hoşgörü politikası sürdürülmektedir yılı mali yardımları kapsamında avukatların insan hakları konusunda eğitilme

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

AKDENİZ PARLAMENTER ASAMBLESİ. İkinci Komite

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

AB de Önemli Bir Adım: Lizbon Antlaşması

Avrupa yı İnşaa Eden Gençler

KAMU İHALE YASASI. (20/2016 Sayılı Yasa) Madde 86 Altında Yapılan Tüzük

Transkript:

TÜRKİYE NİN SÖMÜRGELEŞTİRİLMESİNDE YENİ AŞAMA Jeopolitik Dergisi, Kasım 2005 Yıldırım Koç 1 Avrupa Birliği ne Katılım mı, Parçalandıktan Sonra Avrupa Birliği nin Sömürgesi Olmak mı? Türkiye, 3 Ekim i 4 Ekim e bağlayan gece başlayan Avrupa Birliği ne katılım görüşmeleri ile, sömürgeleştirilme ve parçalanma sürecinde yeni bir aşamaya geçti. AB emperyalizmi, Sevr i hortlatma girişimlerinde yeni bir mevzi kazandı. Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılabilmesi için, bundan sonra yapılacak 71 oylamada AB üyesi 25 ülkenin oybirliğiyle, son oylamada da oy çoğunluğuyla olumlu görüş bildirmesi gerekmektedir. Katılım görüşmeleri 35 başlık altında sürdürülecektir. Her bir bölümün görüşülmesinin başlangıcında ve sonuçlandırılmasında 25 ülkenin oybirliğiyle vereceği karar zorunludur. Diğer bir deyişle, 70 kez oylama yapılacaktır. Bunların birinde tek bir ülke bile olumsuz oy kullansa, görüşmeler o üye ikna edilene kadar duracaktır. Bütün bu engellerin aşılması durumunda, 25 ülkenin her birinde Türkiye nin AB ye katılımı oylanacaktır. Bu oylama bazı ülkelerde parlamentolarda yapılacaktır; bazı ülkelerde ise referanduma başvurulacaktır. Tek bir ülkede bile oylamada olumsuz karar çıkması durumunda, Türkiye nin AB ye katılımı engellenmiş olacaktır. Bunların hepsinin sonrasında da, Avrupa Parlamentosu nda son bir oylama yapılacaktır. Avrupa Parlamentosu, her konuda Türkiye aleyhinde aldığı kararlarla ünlü bir organdır. Burada da salt çoğunlukla olumlu sonuç alınması gerekmektedir. Emperyalist bir güç olan Avrupa Birliği, onyıllar sürecek bu bağımlılık ilişkisinde, Türkiye yi parçalama ve sömürgeleştirme çabalarını her geçen gün daha da yoğunlaştırarak sürdürecektir. Avrupa Birliği ne katılalım mı, katılmayalım mı? tartışması anlamsızdır; çünkü bu konuda sonucu belirleyecek olan Türkiye nin iradesi ve niyeti değil, Avrupa Birliği nin tavrıdır. Avrupa Birliği acaba kendi içine Türkiye yi alır mı, yoksa almaz mı? tartışması da anlamsızdır. Yukarıda özetlenen sürecin başarıyla tamamlanması mümkün değildir. Bu durumda ortaya çıkan gerçek şudur: Avrupa Birliği, kapısında bağlı tuttuğu Türkiye yi bir süreç içinde sömürgeleştirmek ve parçalamak istemektedir. Avrupa Birliği nin Türkiye den istedikleri, Türkiye nin parçalanmasının yoludur. Bu nedenle, Avrupa Birliği nin Türkiye den neler istediğini tekrar hatırlamakta yarar vardır. Avrupa Birliği nin Türkiye den taleplerinin, diplomatik incelikten uzak olarak en açık ve kaba biçimde dile getirildiği organ, Avrupa Parlamentosu dur. Ayrıca, 1998 yılından itibaren Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan İlerleme Raporlarında yer alan talepler de önemlidir 2. 1 Türkiye YOL-İŞ Sendikası Eğitim Dairesi Başkanı ve ODTÜ İktisat Bölümü Ek Zamanlı Öğretim Görevlisi 2 TÜRK-İŞ Genel Başkan Danışmanı (1993-2003) olarak çalıştığım 2001 yılı sonlarında bir rapor hazırlamış ve TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu na sunmuştum. Önce Yönetim Kurulu, ardından TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu bu raporu uygun gördü ve rapor, TÜRK-İŞ adına, 11 Aralık 2001 tarihinde Avrupa Birliği Kıbrıs, Ermeni Soykırımı İddiaları, Azınlıklar-Bölücülük, Ege Sorunu, Patrikhane, Heybeliada Ruhban Okulu, IMF Programları Konularında Türkiye den Ne İstiyor başlığı altında Cumhurbaşkanımız Sayın 1

Avrupa Birliği nin Türkiye den talepleri, Türkiye Cumhuriyeti nin parçalanmasını istediğini göstermektedir. Avrupa Birliği, bu parçalanma sürecinde Türkiye ile ilişkilerini sürdürecek ve sonunda kendisi açısından yararlı bölgeleri kendisine katacaktır. Bu bölgeler de Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgeleridir. Bu stratejinin hayata geçirilebilmesi için Türkiye nin uluslararası ilişkilerde saygınlığını ve gücünü yitirmesi, Türkiye ekonomisinin zayıflatılması ve hatta çökertilmesi, insanların çaresizlik içinde etnik kimliğe veya tarikat-cemaat kimliğine sarılması ve canlarından bezdirildikten sonra Avrupalılardan medet umması gerekmektedir. Avrupa Birliği nin talepleri, ülkeyi zayıflatmayı ve ulusumuzu ayrıştırmayı ve birbirine karşı saflaştırmayı hedeflemektedir. Avrupa Birliği nin amacı Türkiye yi yalnızca AB kapısında bekleterek ekonomik olarak sömürmek değildir; ABD emperyalizmiyle birlikte Türkiye yi parçalamaktır. Avrupa Birliği nin bir grup talebi, Türkiye Cumhuriyeti ni uluslararası ilişkilerde zayıflatacak, Türkiye nin bölgesel bir güç olmasını engelleyecek, Türkiye nin uluslararası düzeyde itibarını zedeleyecektir. Kıbrıs ve Ege konularındaki talepler bu niteliktedir. Avrupa Birliği nin Ermeni soykırımına ilişkin talepleri, Türkiye nin bir bölümünü Ermenilere vermeyi amaçlayan bir planın parçasıdır. Avrupa Birliği nin Patrikhane ve Heybeliada Ruhban Okulu na ilişkin talepleri, Türkiye de devletin laik niteliğine darbe indirecek ve cemaatlere-tarikatlere dayalı bölünmeleri teşvik edecektir; Türkiye toprakları üzerinde Vatikan türü bir yapılanmanın kapısını açarak, ülkeyi zayıflatacaktır. Avrupa Birliği nin dinsel özgürlük adına gündeme getirdiği talepler, bir taraftan Avrupa Birliği nin kendi içine almaya çalıştığı bölgelerde misyonerlik çalışmalarını kolaylaştıracaktır; diğer taraftan, dinsel inançlara dayalı farklılaşmaları teşvik ederek halkımızı ve işçi sınıfımızı parçalayacaktır. Avrupa Birliği nin Türkiye deki etnisiteleri birer azınlık gibi gösterme ve onlara çeşitli kültürel haklar verme çabaları, Türkiye yi parçalamaya ve halkımızı bölerek birbiriyle çarpıştırmaya yönelik girişimlerdir. Avrupa Birliği nin kamu yönetimi reformuna ilişkin talepleri, Türkiye Cumhuriyeti nin üniter devlet yapısının bütünlüğünü ve sosyal devleti parçalamaya, ulusumuzu birbirine düşürmeye, ülkemizde birbirine hasım eyaletler yaratmaya yöneliktir. Avrupa Birliği nin tarım, özelleştirmeler ve sosyal güvenlik reformuna ilişkin talepleri, ülkemizi ekonomik açıdan zayıflatmayı, halkla devlet arasındaki çıkar bütünleşmesini parçalamayı amaçlamaktadır. Avrupa Birliği aynı zamanda IMF nin ve Dünya Bankası nın iki büyük patronundan biridir. 15 üyeli Avrupa Birliği nin IMF Yönetim Kurulu ndaki oy oranı yüzde 29,88 dir. Bu nedenle, IMF nin Türkiye den istedikleri aynı zamanda Avrupa Birliği emperyalizminin istedikleridir. Nitekim, Avrupa Birliği nin talepleri arasında, IMF ve Dünya Bankası programlarının uygulanması da açıkça yer almaktadır. IMF ve Dünya Bankası programları ise halkımızı yoksullaştırmayı, halkın devletle ilişkilerini koparmayı ve dışa bağımlılığı artırmayı amaçlamaktadır. Ahmet Necdet Sezer e sunuldu. Bu raporda, 2001 yılı sonlarına kadar AB nin istekleri belgelerin çevirisi biçiminde sunulmuştur. 2

Özetle; Avrupa Birliği nin Türkiye den talepleri, Türkiye yi, halkımızı ve işçi sınıfımızı bölmeye ve parçalamaya yönelik somut ve önemli saldırılardır. Avrupa Parlamentosu nun 28 Eylül 2005 Kararı Avrupa Parlamentosu yıllardır Türkiye aleyhinde aldığı kararlarla tanınmaktadır. Son olarak da, 28 Eylül 2005 tarihinde, Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılım görüşmelerinin başlamasından beş gün önce, bir karar kabul etti. Bu kararda gündeme getirilen taleplerin bazıları, Türkiye nin ve ulusumuzun çıkarlarıyla temelden çelişmektedir. Avrupa Parlamentosu nun 28 Eylül 2005 günlü kararında, önce geçmişte çeşitli konularda Türkiye ye iletilen ve yerine getirilmediği ileri sürülen talepler sıralanmaktadır. Ardından dile getirilen taleplerin bir bölümü aşağıda sunulmaktadır: Kararda, Türkiye nin Güney Kıbrıs ı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıması talep edildikten sonra, Güney Kıbrıs uçak ve gemilerinin Türkiye limanlarını kullanması konusunda şunlar istenmektedir: 4. (Avrupa Parlamentosu), Türk limanlarına erişimin veya Türk hava sahasının kullanılmasının/türk havalimanlarına iniş hakkının reddedilmesi suretiyle Kıbrıs bandıralı gemiler ve Kıbrıs Cumhuriyeti limanlarından gelen gemilere veya Kıbrıs uçaklarına yönelik kısıtlamaları devam ettirerek, bu uygulamanın malların serbest dolaşımı ilkesine aykırılığı çerçevesinde, Türkiye nin Protokol den bağımsız olarak Ankara Anlaşması ve ilgili Gümrük Birliği ni ihlal ettiğini Türkiye ye hatırlatır; bu çerçevede Protokol ün tüm hükümlerini bütünüyle uygulaması yönünde Türkiye ye çağrıda bulunur. Avrupa Parlamentosu, Türkiye nin sözde Ermeni soykırım iddialarını kabul etmesini şu şekilde istemektedir: 5. (Avrupa Parlamentosu), Ermeni soykırımını tanıması konusunda Türkiye ye çağrıda bulunur; bu tanımanın Avrupa Birliği ne katılımın bir ön koşulu olduğunu belirtir; Avrupa Parlamentosu nun Kıbrıs konusunda talepleri ise, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nin ortadan kaldırılması ve Türk askerinin Kuzey Kıbrıs tan geri çekilmesi biçiminde özetlenebilir. Bunun anlamı, Kıbrıs Adası nın bütününün Rumlara teslim edilmesi ve Enosis in fiili olarak kabulüdür. Bunun uluslararası hukukun çiğnenmesi ve Türkiye nin haklı ve meşru çıkarlarına büyük darbe indirilmesi anlamına geldiği açıktır. Avrupa Parlamentosu nun bu konudaki talebi de şöyledir: 7. (Avrupa Parlamentosu), Kıbrıs Rum toplumunun demokratik iradesine saygı duymakla birlikte, bir çözüme ulaşamamış olması konusundaki üzüntülerini bir defa daha dile getirir ve Kıbrıs sorununa 3nan planı ve AB nin dayandığı temel ilkeler çerçevesinde müzakere edilecek adil bir çözüm bulunmasına yönelik yapıcı tutumlarını sürdürmeleri ve ilgili BM kararlarına uygun olarak belirli bir takvim çerçevesinde askerlerini adadan geri çekmeleri konusunda Türk yetkililerine çağrıda bulunur; Türk askerlerinin geri çekilmesinin gerginliğin daha fazla azaltılması, taraflar arasındaki diyaloğun yeniden başlatılması ve kalıcı bir çözüme hazırlık yapılması açısından gerekli bir adım olduğuna ilişkin inancını dile getirir; ihtilafın kapsamlı bir şekilde çözümüne yönelik BM liderliğindeki görüşmelerin yeniden başlatılması konusunda Kıbrıs taki taraflar tekrar çağrıda bulunur; 8. (Avrupa Parlamentosu), Türkiye nin Kıbrıs Cumhuriyeti ni tanıması dahil, Türkiye ve tüm üye ülkeler arasındaki ilişkilerin hızlı bir şekilde normalleştirilmesinin katılım sürecinin 3

zorunlu bir parçası olduğunu belirtir; Türkiye nin Kıbrıs Cumhuriyeti ni tanımasının hiçbir şekilde müzakere konusu olamayacağını vurgular; Türk makamlarına Türkiye ve tüm üye ülkeler arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi ve Kıbrıs Cumhuriyeti nin en kısa sürede tanınması yönünde çağrıda bulunur ve bunun gerçekleşmemesinin müzakere süreci üzerinde önemli sonuçları olacağını ve hatta müzakere sürecinin durdurulmasına yol açabileceğini belirtir; Avrupa Parlamentosu nun sürekli gündeme getirdiği bir konu ise, Lozan Antlaşması nda belirtilen dini azınlıklar (Rumlar, Ermeniler, Yahudiler) dışında azınlıklar yaratılmasıdır. Ulu Önder Atatürk ün ifadesiyle, Türkiye Cumhuriyeti ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Diğer bir ifadeyle, Türkiye de başka azınlık yoktur. Avrupa Birliği ise, halkımızın köken farklılıklarını birer düşmanlığa dönüştürme çabası içinde, azınlık yaratmaya çalışmaktadır. Bunu da Avrupa Birliği ne katılma görüşmelerinde bir şart olarak dile getirmektedir. Avrupa Parlamentosu nun 28 Eylül 2005 tarihli kararında bu konu şu şekilde dile getirilmektedir: 11. (Avrupa Parlamentosu), Müzakere çerçevesinin Avrupa Parlamentosu nun değişik kararlarında işaret ettiği ve Türkiye nin yerine getirmesi yönünde çağrıda bulunduğu şu siyasi kriterleri yansıtması gerektiğini ısrarla ifade eder: demokrasiyi güvence altına alan kurumların istikrarı, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıkların korunması ve azınlıklara saygı. Bu nedenle bakanlar düzeyindeki her müzakere oturumundan önce siyasi kriterlerin hem teori hem uygulamaya ilişkin olarak değerlendirilmesi ve böylece gerekli reformların devam ettirilmesi için Türk makamları üzerinde sürekli baskı kurulmasını talep eder; siyasi kriterlerin yerine getirilmesi için açık hedefler, takvim ve son tarihleri içeren bir program oluşturulması gerektiğini ifade eder; Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile yapılacak katılım görüşmelerinin üyelikle (katılımla) sonuçlanması garantisinin bulunmadığını; katılımın gerçekleşmemesi durumunda, Türkiye nin Avrupa Birliği ne bağımlı hale getirilmesi için gereken çalışmaların yapılmasını talep etmektedir. 12. (Avrupa Parlamentosu), Konsey e, 17 Aralık 2004 tarihli AB Konseyi toplantısının sonuçlarında belirtildiği şekilde müzakere çerçevesine tümüyle uyulması yönünde çağrıda bulunur; bu kapsamda müzakerelerin ortak hedefinin Birliğe katılım olduğu, sonuçları önceden garanti edilemeyen bu müzakerelerin açık uçlu olduğu ve tüm Kopenhag kriterleri dikkate alındığında, aday ülkenin üyeliğin tüm gereklerini tam olarak üstlenecek durumda olmaması halinde, aday ülkenin Avrupa yapılarına en sıkı bağlarla bağlanmasının temin edilmesi gerektiğini vurgular; 17. (Avrupa Parlamentosu), Katılım müzakerelerinin açılmasının, uzun bir sürecin başlangıç noktası olacağını ve doğası gereği açık uçlu bir süreç olduğunu, önceden ve otomatik olarak katılımla sonuçlanmayacağını vurgular; bununla birlikte müzakerelerin hedefinin Türkiye nin AB üyeliği olduğunun, ancak bu hedefin gerçekleşmesinin her iki tarafın da göstereceği çabaya bağlı olduğunu, dolayısıyla üyeliğin müzakerelerin başlamasının otomatik bir sonucu olmadığının altını çizer. Avrupa Parlamentosu, Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılması için mutlaka olumlu görüş bildirmesi gereken bir kurumdur. En son oylama, Avrupa Parlamentosu nda yapılacaktır. Avrupa Parlamentosu da, 28 Eylül 2005 tarihli kararında, Türkiye den yukarıda belirtilen düzenleme ve uygulamaları istemektedir. Bunların yerine getirilmesi, Türkiye nin parçalanması ve sömürgeleştirilmesi anlamına gelecektir. 4

Müzakere Çerçeve Belgesi Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılmasına ilişkin görüşmeler, 3 Ekim i 4 Ekim e bağlayan gece başladı. Görüşmelerin geceyarısını geçe başlamasının nedeni, Avrupa Komisyonu nun Avrupa Birliği Konseyi ne gönderdiği ve Türkiye nin katılım sürecinde izlenecek yolu belirleyen Müzakere Çerçeve Belgesi üzerindeki anlaşmazlıklardı. Yapılan görüşmeler sonrasında Türkiye nin de oluru alınarak Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan müzakere çerçeve belgesi, Türkiye açısından önemli sorunlar içermektedir. Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılımı yolundaki görüşmeler bir pazarlık değildir. Avrupa Birliği, 1957 yılından günümüze, yüzbin sayfayı aşan ortak bir mevzuat geliştirmiştir. Katılım müzakereleri veya görüşmeleri, Türkiye deki mevzuatın ve uygulamaların, Avrupa Birliği nin müktesebat adı verilen bu mevzuat bütünlüğüne uyumlu hale getirilmesini amaçlamaktadır. Bu görüşmelerin nasıl yürütüleceği ve bu görüşmeler sırasında Avrupa Birliği nin temel ilkelerinin ne olacağı ise, Hükümetimizin de onay verdiği, Müzakere Çerçeve Belgesi nde belirlenmektedir. Müzakere Çerçeve Belgesi nin 1. maddesine göre, müzakereler Türkiye nin kendine özgü nitelikleri temelinde olacak ve hızı Türkiye nin üyelik şartlarını karşılama yönünde kaydedeceği ilerlemeye bağlı olacaktır. 2. maddeye göre, bu müzakereler, Avrupa Birliği Antlaşmasının 49. maddesini temel almaktadır. Müzakerelerin ortak hedefi katılımdır. Bu müzakereler, sonucu önceden garanti edilemeyen açık uçlu bir süreçtir. Birliğin hazmetme kapasitesi de dâhil olmak üzere, Kopenhag kriterlerinin tamamı dikkate alınarak, üyelik yükümlülüklerinin tümünü tam olarak üstlenmek durumunda olamadığı takdirde, Türkiye nin mümkün olan en güçlü bağlarla Avrupa yapılarına tam olarak demirlenmesi sağlanmalıdır. Bu madde, Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılımının mutlak bir hak olmadığını açıkça belirtmektedir. Karar yetkisi, tamamiyle Avrupa Birliği nin elinde bulunmaktadır. Ancak, Avrupa Birliği Türkiye yi kaybetmek de istememektedir. Bu nedenle, Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılımının gerçekleşmemesi durumunda, Türkiye yi Avrupa Birliği ne bağlı kılacak farklı tür düzenlemeler (imtiyazlı ortaklık gibi) gündemde tutulmaktadır. Bu maddeye göre, Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılım sürecinde noktayı koyacak olan, Türkiye karşıtı tavrıyla ve Türkiye nin tepki gösterdiği talepleriyle bilinen Avrupa Parlamentosu dur. Avrupa Birliği Antlaşması nın 49. maddesine göre, Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılımının gerçekleşebilmesi için, Avrupa Parlamentosu nun olumlu oyu gerekmektedir. 4. madde, Türkiye nin, reform sürecini devam ettirmesini ve ilgili Avrupa içtihatı da dâhil olmak üzere, özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı ve temel özgürlükler ve hukuk devleti olmak yönünde daha da ilerlemek için çalışmasını; özellikle işkence ve kötü muameleyle mücadelede sıfır-hoşgörü politikası ile ilgili mevzuatı ve uygulama tedbirlerini pekiştirmesini ve genişletmesini; ve ifade özgürlüğü, ibadet özgürlüğü, kadın hakları, sendikal haklar da dâhil olmak üzere Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) standartları ile azınlık haklarına ilişkin düzenlemeleri uygulamasını beklediğini belirtmektedir. Maddede, Avrupa Birliği nin Türkiye ile yoğun siyasi diyaloglarını sürdüreceği ifade edilmektedir. 5. madde, müzakerelerin Avrupa Birliği tarafından tek taraflı olarak durdurulmasına ilişkin ilkeleri düzenlemektedir. Buna göre, Avrupa Birliği nin temelini oluşturduğu belirtilen, özgürlük, demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin Türkiye de ciddi ve devamlı bir biçimde ihlal edilmesi halinde, Avrupa Komisyonu, kendi inisiyatifi veya üye devletlerin üçte birinin talebi üzerine, müzakerelerin askıya alınmasını tavsiye edecek ve ileriki bir dönemde tekrar başlatılması için şartlar önerebilecektir. Avrupa Birliği Konseyi, böyle 5

bir tavsiye üzerine, Türkiye yi dinledikten sonra, müzakerelerin askıya alınıp alınmayacağını ve tekrar başlatılmasına ilişkin şartları nitelikli çoğunlukla kararlaştıracaktır. Üye Devletler Hükümetlerarası Konferans ta, oybirliği genel kuralına halel getirmeksizin, Konsey kararına uygun hareket edeceklerdir. Avrupa Parlamentosu bu gelişmeler konusunda bilgilendirilecektir. 6. maddeye göre, katılım görüşmelerinde ileriye doğru adımlar atılmasını, ekonomik ve sosyal uyum ile Türkiye nin katılım hazırlıklarında kaydettiği ilerleme yönlendirecektir. Bu ilerleme özellikle aşağıdaki koşulların ne kadar yerine getirildiği ile ölçülecektir: Üyelik için aşağıda sıralanan yükümlülükleri ortaya koyan Kopenhag kriterleri: Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıkların korunması ve saygı görmesini teminat altına alan kurumların istikrarı; İşleyen bir piyasa ekonomisinin mevcudiyeti ve AB içindeki rekabet ve piyasa güçleriyle başetme kapasitesi; Siyasi, ekonomik ve parasal birliğe katılım ve müktesebatı etkin bir şekilde uygulamak için gerekli idari kapasiteye sahip olmak da dâhil olmak üzere, üyeliğin getirdiği yükümlülüklerin üstlenilebilmesi yeteneği; - Türkiye nin iyi komşuluk ilişkileri konusundaki koşulsuz taahhüdü ile süregelen sınır anlaşmazlıklarının gerektiğinde Uluslararası Adalet Divanı nın yargı yetkisi de dahil olmak üzere, Birleşmiş Milletler Sözleşmesinde yer alan anlaşmazlıkların barışçı yollarla çözümlenmesi ilkesine uygun olarak çözümlenmesi yönündeki yükümlülüğü; - Türkiye nin Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler çerçevesinde ve Avrupa Birliği nin kurucu ilkelerine uygun olarak kapsamlı çözümünün sağlanmasına yönelik sürekli desteğinin, kapsamlı bir çözüm için uygun ortamın yaratılmasına katkıda bulunacak adımların atılması da dahil olmak üzere, devam etmesi ve Güney Kıbrıs da dahil olmak üzere Türkiye ile Avrupa Birliği üyesi devletler arasındaki ikili ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde ilerleme kaydedilmesi, - Düzenli olarak gözden geçirilen Katılım Ortaklığı belgesinin uygulanması ve özellikle Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki gümrük birliği ile ilgili olanlar olmak üzere Türkiye nin Ortaklık Anlaşması ve Ortaklık Anlaşması nı tüm yeni Avrupa Birliği üyesi devletlere genişleten Ek Protokolden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi (diğer bir deyişle, Güney Kıbrıs ı Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıması ve böylece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nin varlığını reddetmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri nin Kuzey Kıbrıs taki varlığının işgal niteliğinde olduğu iddialarını kabul etmesi). 7. maddeye göre, Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılmasına kadar geçecek olan süre zarfında, Türkiye nin üçüncü ülkelere yönelik politikalarını ve uluslararası örgütlerdeki tutumlarını (tüm Avrupa Birliği üyesi ülkelerin bu örgütlere üyeliklerini ve düzenlemelere katılımlarını da içerecek şekilde) Avrupa Birliği ve üye devletler tarafından kabul edilen politikalar ve tutumlarla tedricen uyumlu hale getirmesi istenmektedir. Burada, Türkiye nin Güney Kıbrıs ın NATO ya üyelik başvurusu konusunda izleyeceği politika belirlenmek istenmektedir. 12. maddeye göre, Avrupa Birliği Komisyonu, kişilerin serbest dolaşımı, yapısal politikalar veya tarım gibi alanlarda Türkiye nin haklarını ortadan kaldırabilecektir. Ayrıca, kişilerin serbest dolaşımının zaman içinde tesisiyle ilgili karar alma süreci, her bir üye devletin azami bir rol oynamasına imkân sağlamalıdır. Diğer bir deyişle, her bir ülke, kişilerin serbest dolaşımı konusunda kısıtlama getirebilecektir. 13. maddeye göre, Türkiye nin 2014 yılından önce Avrupa Birliği ne katılması söz konusu değildir. 19. maddeye göre, Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği müktesebatını Türk makamlarına anlatmak, belirli alanlarda müzakereleri açmak için Türkiye nin hazırlık durumunu değerlendirmek ve müzakerelerde gündeme gelmesi kuvvetle muhtemel konulara dair ilk verileri 6

toplamak için tarama olarak adlandırılan, müktesebatın incelenmesine dair resmi süreci yürütecektir. 20. maddeye göre, tarama ve tarama sonrasında gerçekleştirilecek müzakereler için müktesebat, her biri belli bir siyasî alanı ilgilendiren 35 bölüme (fasıllara) bölünecektir. Görüşmeler tek tek bölümler üzerinde yapılacak, bir bölüm bitmeden diğer bölümü geçilmeyecektir. 21. maddeye göre, bir bölümün bitirilebilmesi için tüm üye devletlerin oybirliğiyle onay vermesi gerekmektedir. Yeni bir bölümün görüşülmeye başlanması için de tüm üye devletlerin oybirliği gerekmektedir. Hükümetimizin onayladığı bu Müzakere Çerçeve Belgesi, Türkiye nin Avrupa Birliği ne katılımını belirsiz bir tarihe ve aradaki ilişkiyi de belirsiz bir biçime sokan bir belgedir. Sonuç Türkiye, parçalanma ve sömürgeleştirilme sürecinde yeni bir aşamaya sokulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti nin ve ulusumuzun en büyük düşmanı, demokrasi ve insan hakları gibi kutsal kavramları kullanarak demokrasiyi ve insan haklarını en acımasız bir biçimde çiğneyen emperyalist güçlerdir; ABD emperyalizmi ve en az onun kadar tehlikeli olan Avrupa Birliği emperyalizmidir. Türkiye Cumhuriyeti nin ilelebet payidar kalabilmesinin yolu, 1919 yılında olduğu gibi, emperyalizme karşı açık tavır alınmasından geçmektedir. 7