BUHÛRÎZÂDE MUSTAFA ITRÎ NİN HÂNENDELİĞİ, BESTEKÂRLIĞI VE TÜRK MÜZİĞİ MAKAMLARINI KULLANMA TEKNİĞİ. Ferdi KOÇ



Benzer belgeler
YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

SELAHATTİN PINAR BESTELERİNDE HİCAZ MAKAMININ İŞLENİŞİ VE ÇAĞDAŞI BESTEKARLARLA KARŞILAŞTIRILMASI

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*) Tarih ve S sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir.

KELÂMÎ MEZHEPLER VE FIRKALAR. Adem Sezgin UZUN 1

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

Araştırma Notu 15/177

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

Autobiographie - Istanbul - Orhan Pamuk

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Toktamış Ateş'i kaybettik

KONUTTA YENİ FİKİRLER

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Din Öğretimi Genel Müdürlüğü İMAM HATİP VE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ TEFSİR OKUMALARI DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Afyon Kocatepe Üniversitesi Yabancı Dil Hazırlık Sınıfı Eğitim-Öğretim

ZİRVE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK ABD

F Klâvye Standart Türk Klâvyesi

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

GÜMRÜK ETKİNLİKLERİ BİLGİ ŞÖLENİ

ÖZEL VEGA OKULLARI OYUN SANDIĞIM SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

3. İnşaat Mühendisliği eğitimi : İnşaat mühendisliği veya genelde mühendislik eğitimi için başlangıç noktası olarak 1747 yılı kabul edilmektedir.

Lisansüstü Programlar, Başvuru ve Kabul Yönetmeliği Sayfa: 1

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

SELÇUK EZCA DEPOSU TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ. 1 Ocak- 30 Eylül 2014 FAALİYET RAPORU

MAYIS 2016 LİSE TANITIM GÜNLERİ GENEL GÖSTERİ TAKVİMİ

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 14 ve 49 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ NDEN

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir.

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

2. KIRSAL KALKINMA MALİ DESTEK PROGRAMI İLE İLGİLİ SORULAR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

T.C EGE ÜNİVERSİTESİ YURT DIŞINDAN ÖĞRENCİ KABULÜ ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

İşte sınavla öğrenci alan liselerin kontenjanları

İKİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Tanımlar ve İstisnalar

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

VERGİ DENETMENİ TANIM

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

İngilizce İletişim Becerileri II (ENG 102) Ders Detayları

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 14) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

ISL107 GENEL MUHASEBE I

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

Bodrum da hafriyat atıkları geri kazanım tesisi hizmete başladı

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

Karar No : 2174 Karar Tarihi : 01/11//2015

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

MUSTAFA KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ MUSTAFA YAZICI DEVLET KONSERVATUVARI MÜZĠK BÖLÜMÜ ĠLKÖĞRETĠM VE LĠSE DÜZEYĠ SERTĠFĠKA PROGRAMI YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Temel Bilgisayar Programlama

Kızlarsivrisi (3070 m) (27-28 Haziran 2015) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü GENELGE 2016/6

YÜKSEK ÖĞRENĐM KREDĐ VE YURTLAR KURUMU (YURTKUR) HAKKINDA GENEL BĐLGĐLER

BBY 310 BİLGİ SİSTEMLERİ TASARIMI TASARIM PLANI ÖDEVİ [HİLAL ŞEKER& GÜLÜMCAN KAYI]

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ÖNLİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI ARASINDA YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25884

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

Cümlede Anlam İlişkileri

YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU

BÜTÇE HAZIRLIK ÇALIŞMALARINDA KULLANILACAK FORMLARA İLİŞKİN BİLGİLER

T.C. BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI YAYINLARI TEŞVİK PROGRAMI UYGULAMA YÖNERGESİ

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Farklı Televizyon Yayın Ortamlarında Aynı Anda Farklı Reklam Yayını Bir Koltuğa İki Karpuz Sığar mı?

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

Anadolu Teknik ve Meslek Liseleri

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM

AKSARAY ÜNİVERSİTESİ. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2, 3, 6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/6638 Karar No. 2014/11489 Tarihi:

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

TÜRK SANAT MÜZİĞİ GELENEĞİNDE YENİ BİR MAKÂM: SÜRUREFZÂ

TEKNOLOJİ VE TASARIM

KONURALP - GÖYNÜK - TARAKLI TEKNİK GEZİ RAPORU

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Transkript:

Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Eylül 2015 September 2015 Yıl 8, Sayı XXIII, ss. 85-96. Year 8, Issue XXIII, pp. 85-96. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh758 BUHÛRÎZÂDE MUSTAFA ITRÎ NİN HÂNENDELİĞİ, BESTEKÂRLIĞI VE TÜRK MÜZİĞİ MAKAMLARINI KULLANMA TEKNİĞİ Ferdi KOÇ Özet Türk Mûsikîsinin önemli bestekârlarından biri olan Buhûrîzâde Mustafa Itrî, XVII. yüzyılın ikinci yarıyılında ve XVIII. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşamıştır. Bu dönemde mevlevîhâneler Türk müziği alanında konservatuvar vazifesini yerine getirmekteydi. Itrî, doğduğu evin yakınındaki Yenikapı mevlevîhânesine intisab etmiş ve buradan mûsikî sahasında dönemin üstadlarından dersler almıştır. Bu üstadlar Nasrullah Efendi, Koca Osman, Galatalı Osman Vehbi Çelebi ve Derviş Ömer olup dönemin kıymetli mûsikîşinaslarıydı. Sâlim tezkiresinde Itrî nin hânendeliği o derece güzel ki yanında kimsenin hânendelik yapmaya tevessül etmediği rivayet edilmiştir. Itrî ayrıca Enderûn da mûsikî fasıllarını yönetmiş, icrâ etmiş ve burada dersler vermiştir. Türk müziği tarihinde esas olarak Itrî bestekârlığı ile hakettiği üne kavuşmuştur. Yılmaz Öztuna 2000 den fazla eser bestelediğini söylese de araştırmamızda ancak 36 eserine ulaşılabilmiştir. İslâm âleminde tüm müslümanlar tarafından icrâ edilen Segâh Tekbir ve Salât-ı Ümmiye gibi eserleri ününe ün katmıştır. Itrî, 50 civarında makamda bestelediği eserlerde makamları karakterlerine uygun yapıda üst seviyede kullanmış bu da bestelerinin kalıcılığını sağlamıştır. Kullandığı makam, melodi, güfte ve usûl uyumuna döneminde çok az bestekârda rastlanılmaktadır. Yaptığımız çalışmada Buhûrizâde Mustafa Itrî nin hânendeliği ve bestekârlığı Türk müziği kaynakları araştırılarak incelenmiş; Türk müziği makamlarını kullanma tekniği ise eserlerinin makam ve usûl yapısı göz önüne alınarak incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Itrî, Türk Müziği, Makam, Bestekârlık. Yrd. Doç. Dr., Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü

Ferdi Koç Buhûrîzâde Mustafa Itrî s Singing, Composing And Using Technique Of Turkish Music Maqams Abstract Buhûrîzâde Mustafa Itrî, One of the most important composers of Turkish music, lived in the second semester of the XVII century and the first quarter of the century of XVIII century. During this period, Mevlevi Lodges functioned in duty of Turkish music conservatory. Itrî participated in Yenikapı Mevlevî Lodge near the house where he was born. He took music lessons from this Mevlevi Lodge in the period of the masters of music. These important masters is: Nasrullah Efendi, Koca Osman, Galatalı Osman Vehbi Çelebi and Derviş Ömer. In Salim'sTezkire, it has been rumored that he was so beatiful singer that nobody wanted to sing a song. He also has directed the musical Fasıl in Enderûn, performed fasıl s singing and gave music lectures in here. In the history of Turkish music, he mainly has gained reputation it deserved with a composer Itri. We could reach 36 works in our research, Although Yılmaz Öztuna has said more than 2000 works, His works as Segah Tekbir and Salat-ı Ümmiye, being performed by all Muslims in the Islamic world, has added to his fame. he have used maqams at highest level in his works he composed in around 50 maqams that led to permanence of his works. According of maqam, melody, lyrics and rhythm he used in his era are seen in very few works. Buhûrizâde Mustafa Itrî's singing and composing has been studied by researching Turkish music sources in my article; however, using his techniques of Turkish maqams were examined by taking into account structure of maqam and rhythm. Keywords: Itrî, Turkish Music, Maqam, Composition. Giriş Büyük şâirimiz Yahya Kemâl in Itrî şiirinde tavsif ettiği gibi öz mûsikîmizin pîr i olarak kabul edilen Buhûrîzâde Mustafa Itrî 1640-1711 yılları arasında İstanbul da yaşamıştır. Osmanlı devrinde IV. Mehmed, II. Süleyman, II. Ahmet, II. Ahmet, II. Mustafa ve III. Ahmet devirlerini idrâk etmiştir. Özellikle Sultan IV. Mehmed ve Kırım Hânı Gazi Giray ın takdirlerini kazanmıştır. Itrî nin doğduğu evinin Yenikapı mevlevîhânesine yakın olması münasebetiyle devrin meşhur üstadlarının olduğu mevlevîhânede kıymetli üstadlardan feyz almıştır (Özcan 1999, s.220). Nazmi Özalp, Buhûrizâde nin güzel kokularla olan münasebetlerinden dolayı Itrî mahlasını aldığı ve buhûrizâdeliği ise babasının ya da dedelerinden birinin İstanbul un büyük câmilerinden birinde buhurcu olabileceğini söylemiştir (Özalp 2000, s.410). [86]

Buhûrîzâde Mustafa Itrî nin Hânendeliği Mûsikî sanatında mahir olan Mustafa Itrî nin bu sahadaki ustalığı eserlerinden açıkça anlaşılmaktadır. Segâh mevlevî âyini, Rast Na t-ı Mevlânâ gibi eserler bestelemesi mevlevîliğe olan bağlılığını ortaya çıkarmaktadır. Ney üflemeyi de mevlevîhanedeki neyzen dervişlerden öğrendiği rivayet edilmektedir. Fakat Itrî nin esas şöhreti hânendelik ve bestekârlık alanındadır. Itrî iyi bir mûsikî eğitimi görmüştür. Eğitimini zamanın konservatuvarı niteliğindeki Yenikapı mevlevîhânesinde Nasrullah Efendi, Koca Osman, Galatalı Osman Vehbi Çelebi ve Derviş Ömer gibi hocalarından tamamlamıştır (Gürpınar 1991, s.5). Hafız Post un Itrî nin hocası olduğu kuvvetle muhtemeldir. Çünkü ikisinin de eserlerine bakıldığında birbirine yakın üslupta olması, ayrıca Hafız Post un güfte mecmuasında Itrînin eserlerinin olması Itrînin hocası olduğu iddiasını doğrular niteliktedir (Gürpınar 1991, s.4). Ayrıca beşyüzden fazla eser besteleyen Küçük İmam olarak bilinen devrin çok iyi bestekârı Mehmed Efendinin Itrî nin hocası olarak tahmin edilmektedir (Özcan 1999, s.220). XVI. asrın meşhûr mûsikîşinas ve bestekârlarından Şeyh Abdül Ali Efendi, Hatip Zâkiri Hasan Efendi ve Gazi Giray Han Itrî nin müzik zevkinin oluşmasında önemli katkıya sahiptirler. Meşhûr bestekâr Hafız Post olarak bilinen Mehmed Çelebi, Çömlekçizâde Recep Çelebi ve Derviş Ali Şiruganî Itrî nin mûsikîşinaslığını etkileyen sanatkârlardır. Diğer taraftan Enfî Hasan Ağa, Ali Ufkî Bey, Kantemiroğlu olarak bilinen Prens Dimitri Kantemir, Kara İsmail Ağa, Seyyid Nuh, Solakzâde ve Şerif Çelebi de Itrî nin çağdaşı klâsik Türk müziğinin zirvedeki bestekârlarındandır. Itrî, Sâlim tezkiresinde mûsikî fenninde yüce makamlı hoca olarak zikredilmiştir (Karabaşoğlu 2012, s.92). Itrî nin özellikle Enderûnda ders verdiği düşünülmektedir. Sarayda başhânende ve icrâ heyeti şefi olarak görev yapmış, câriyelerin mûsikî hocası olmuştur. Baki Süha Ediboğlu nun Ünlü Türk Bestekârları isimli eserinde Itrî nin hoca olarak da pek fazla titiz, asabi ve affetmez mizaçlı olduğu, mûsikî ye gönülden bağlı ve sabırlı talebelerin ondan istifade edebildiğini kaydetmiştir (Ediboğlu 1962, s.9). Bunun en mühim örneği Geldi cevher tîği ateş-bârına âyineden mısraı ile başlayan eviç kârçe bestekârı Ebu Bekir Ağa dır. Itrî, Ayrıca padişahtan esirciler kethûdâlığını istemiş, bu görevi istemesindeki amacının farklı ülkelerden gelen esirlerle münasebet kurarak onların mûsikîleri hakkında bilgi sahibi olmak düşüncesinde olduğu müzikologlar tarafından kabul edilmektedir (Gürpınar 1991, s.v). [87]

Ferdi Koç Itrî nin hafızlığı ve neyzenliği hususunda müzikologlar çelişkili ifadelerde bulunmuştur. Bu konuda İsmail Baha Sürelsan, Neyzenliği belki tartışılabilir fakat Segâh Tekbir, Mevlevî Âyini, Salât-ı Ümmiye, İlâhî, Tevşîh gibi pek kıymetli eserlerin bestekârı olması hasebiyle hafızlığı kuvvetli ihtimaldir demiştir (Sürelsan 1977, s.4). Hânendeliği Atrabü l-âsâr ın yazarı Şeyhü l-islâm Es ad Efendi Itrî nin sesinin güzel olmadığını söylemektedir. Diğer taraftan Safâyî ve Sâlim tezkirelerinde ise padişahın huzurunda düzenlenen mûsikî fasıllarında Itrî nin sesinin o kadar güzel ki diğer hânendelerin ağzını açmaya cesaret edemediği ve devrin gulam şâdisi olarak kabul edildiği rivayet edilmektedir (Karabaşoğlu 2012, s.92-93). Itrî nin hanendeliği, devrinde mükemmel olarak değerlendirilmektedir. Sâlim tezkiresinde Itrî nin eser icrâ ederken perde baskılarındaki hâkimiyeti, sesinin yüksekliği, melodilere hâkimiyeti o kadar usta ki 9-10 kişiyle yapılacak faslı tek başına idare edebilecek kabiliyete sahip olduğu ve bu sebeple herkesin onu dinlemeye hevesli olduğu kaydedilmiştir. Bestekârlığı Yılmaz Öztuna, Itrî nin 1000 den fazla, hatta bazı kaynaklara göre 2000 den fazla eser bestelediğini ve aynı zamanda Saadettin Nüzhet Ergun un Itrî nin güftesi olup, bestekârı belli olmayan lâ-dinî 347 eseri toplayıp yayınlamadığını rivayet etmektedir (Öztuna 1990, s.376). Sonuç olarak Öztuna, Itrî nin 42 eserinin notasını tespit etmiş, fakat Haldun Gürpınar ın yaptığı yüksek lisans çalışmasında ve bizim yaptığımız bu çalışmada 36 eserine ulaşılabilmiştir. Bu eserlerden 10 tanesi dinî, diğer 26 tanesi Lâ-dinî dir. 10 dinî eserinden 1 i tekbir, 1 i salat-ı ümmiye, 1 Na t-ı mevlânâ, 1 Âyin, 4 Tevşih, 2 İlahi; 26 Lâ-dinî eserinden 3 ü saz eseri olup bunlar: 2 peşrev 1 saz semâisi dir; diğer eserlerinin form olarak tasnifi şöyledir: 1 kâr, 13 beste, 7 ağır semâî, 2 yürük semâî. Itrî nin elimizde olan 17 makamdaki bu eserlerini acemaşiran, bayâti, bestenigâr, bûselik, dügâh, hisâr, ırak, ısfahan, mâhur, nevâ, nikriz, nühüft, pençgâh, rahatü l-ervâh, rast, rehâvî, segâh makamında bestelemiştir. Öztuna ya göre ise elimizde olmayan bütün eserlerini de kattığımızda toplam 50 civarında makam kullanmıştır (Öztuna 1990, s.376). [88]

Buhûrîzâde Mustafa Itrî nin Hânendeliği Itrî bestelerinde sofyan, yürük semâi, düyek, aksak semâi, sengin semâi, devr-i revân gibi basit usûllerin yanında zencir, darbeyn, muhammes, hafif, darb-ı fetih, devr-i kebir, nim sakil, çenber, fahte, fer, berefşan ve darb-ı türkî gibi mürekkep usulleri de kullanmıştır. Itrî eserlerinin çoğunun güftesini kendisi yazmakla beraber, Hz. Mevlânâ, Bakî, Nâbî, Hafız Şirâzî, Şeyhülislam Yahya, Hanif, Sultan I. Ahmed, Sultan II. Mahmud, Ömer Ruşeni Dede, Hasan Efendi (Kenzi), Nef i, Enveri gibi şâirlerin sözlerini de kullanmıştır. Türk Müziği Makamlarını Kullanma Tekniği Itrî nin bestelediği eserlerde makamları nasıl kullandığını makamların alfabetik sıralamasına göre incelemeye başlarsak; Acemaşîran makamını Bileydi dil gibi dilber mısraı ile başlayan yürük semâi formunda bestelediği eserde kullanmıştır. Mûsikîmizdeki klâsik üslubun temellerini atan Itrî acemaşîran makamını terkîb edilme mahiyetine uygun bir şekilde kullanmıştır. Yani önce acem makamını işlemiş, daha sonra acemaşiran perdesinde çargâh dizisiyle karar vermiştir. Bu eserin farklı bölümlerinde Itrî karcığar, çargâh da nikriz ve nevâ da zirgüleli hicaz kullanarak ustalığını göstermiştir. Bu makamı kullanma tekniğiyle kendisinden sonra gelen bestekârlara örnek olmuştur. Bayatî makamını beste formundaki eserinde asli karakterine uygun olarak kullanmış, nevâ perdesindeki hicaz çeşnisini ve çargâh da nikriz ve acem de çargâh çeşnisini ustalıkla göstererek bayatî eserin meyanında o devirde pek rastlanılmayan yerinde nihâvend geçkisi yapmıştır. Bestenigâr makamını beste formunda bir eserinde ve segâh âyinin 3. selamında müstakil olarak kullanılmıştır. Bu makamı karakteristik yapısındaki gibi sabâ çeşnisinin üstünde ırak perdesinde segâh kararlı işlemiştir. Makamın seyrindeki nevâ perdesini nevâ perdesi üzerinde bûselik kullanarak ustaca göstermiştir. Bûselik makamını beste formundaki eserinde olduğu gibi eski kullanılan yapısına uygun kullanmıştır. Yani hüseynî perdesinde pek fazla kalış göstererek, hüseynî de kürdi ve uşşak çeşnileriyle işlemiştir. Dügâh makamını dügâh üzerinde sabâ çeşnisinin üstünde zirgüleli hicazlı şekliyle kullanmıştır fakat beste formundaki eserinde dügâh perdesini segâh perdesi olarak kabul edip segâh lı çeşni göstermişir. Bu da Itrî nin bestecilikteki üst düzey kabiliyetinden kaynaklanır. [89]

Ferdi Koç Hisar makamını Itrî elimizdeki bir beste ve iki ağır semâî formundaki eserlerinde işlemiştir. Hisar makamı bestesi zor makamlardan birisidir. Seyrindeki dügâh-hüseynî köprüsünün kullanımının yeri ve zamanı çok zordur. Ayrıca buradaki uşşak perdesi tiz bölgeye seyrederken buseliğe yakın olarak tizleşir, karara dönerken uşşak çok fazla pest kullanılmaz. Hüseynî perdesindeki zirgüleli hicaz kullanımı ve bunun hisar makamının kararıyla bağdaştırılması pek güçtür. Hisar makamının anlattığımız bu zor özelliklerini Itrî ustalıkla göstermiş ve bestelediği eserler ders alınacak niteliktedir. Irak makamını ağır semâî formundaki bir eserinde kullanmıştır. Bu makamın eser içindeki kullanımı uşşak ve ırak taki segâh çeşnisi gayet uyumlu ve mahirâne kullanılmıştır. Eserin meyan kısmında nişâbur ve hicaz geçkisi yapmıştır. Isfahan makamını uşşak yapısı içinde nişâbur geçkili olarak bilindiği şekliyle beste formundaki zencir ikâındaki eserinde kullanmıştır. Buradaki nişâbur ve uşşak melodik örgüyü ustaca kullanmıştır. Eserin birinci cümlesinde ilginç bir şekilde seyri ırak perdesi kararına kadar indirerek Irak makamı geçkisi yapmıştır. Meyan bölümünde eviç perdesinde segâh ve yerinde nişâbur geçkilerini göstermiştir. Mâhur makamını bestelediği beste ve ağır semâî formundaki iki eser kullanmıştır. Bu makamda mâhur makamı bilindiği şekliyle kullanılmış fakat günümüzdeki haliyle olan iki önemli farkı, günümüzdeki mahurda bazen gerdaniye kalışların ardından hüseynî kalışları yapılmakta, Itrî ise burada çok ilginç olarak eviçte segâhlı ve yerinde nişâbur lu kalışı duyuma rahatsızlık vermeden dâhiyane tavrı ile yapmıştır. Diğer taraftan mâhur eserlerinin meyanlarında yapılması güç olan sabâ geçkiler yapmıştır. Itrî, Nevâ makamının en popüler olan eserlerinden klâsik mûsikîmizin abide eseri kâr ın da göstermiştir. Kanaatimizce nevâ makamı öğrenilecekse nevâ kâr kesinlikle meşk edilmelidir. Kâr formunun gelenekselleşmiş yapısı olarak esere terennümle başlanır. Itrî bu eserde farklı olarak esere güfteyle başlamıştır. Bu eserin popüler olmasındaki en önemli husus da kanaatimizce klâsik mûsikîmizin oldukça riskli olup, ustaca kullanıldığında pek zevk veren makam ve usul geçkilerinin güfteyle uyumlu olarak işlenmesidir. Sonraki dönemlerde bazı hocalar kötü seviyedeki müzikaliteye sahip öğrencilerini iyi seviyeye getirme aracı olarak nevâ kâr ı kullanmıştır. Nikriz makamını Itrî beste formunda yaptığı elimizde tek eserde işlemiştir. Bu eserde de Nikriz makamını ustaca ve arada bir makam canbazlığı [90]

Buhûrîzâde Mustafa Itrî nin Hânendeliği dediğimiz oyunlarla yapılması pek mümkün olmayan geçkileri bu eserde göstermiştir. Bunların en önemlileri daha eserin başında nikriz başlayıp, eviç perdesinde segâhı ustaca göstermiş, mâhur ve zâvil çeşnileriyle birlikte tekrar nikrize dönmüştür. Makamın diğer özelliklerini aynen kullanmıştır. Itrî Nühüft makamında iki beste, ağır semâî, ilâhi, peşrev ve saz semâîsi formlarında eserler bestelemiştir. Günümüzde Nühüft makamı pek fazla dinlenilmeyen makamlar sınıfındandır. Nühüft makamının dinleme zevki için Itrî nin eserlerinden istifade edilebilir. Nühüft makamı karakter olarak yerinde uşşak, hüseynî ve nevâ seyirlerinin ardından dügâh da rast ya da bûselikle birlikte yegâh da rast yapıp. hüseynî aşiranda uşşaklı karar eder. Itrî de makamı eserlerinde buna uygun işlemiştir fakat eserlerinin bazı yerlerinde nevâ da zirgüleli hicaz, eviç te segâhlı kalışlar yapmıştır. Pençgâh makamında Itrî nin elimizde 2 beste ve bir tevşih i mevcuttur. Pençgâh makamı, nevâ ve rast çeşnilerinin birlikte kullanılmasından mürekkeptir, ancak rast perdesinde rast, dügâh, bûselik, nim hicaz ve nevâ dan oluşan pençgâh beşlisi kullanılarak makam kimlik kazanır. Itrî de bu tanıma uygun eserler bestelemiştir. Rahatü l-ervâh makamında Itrî beste formunda eser yapmıştır. Rahatü lervâh makamı yapı olarak hicaz çeşnisini işleyip sonunda ırak perdesinde segâhlı karar eder. Bu eserde Itrî usta üslubunu kullanıp, farklı olarak esere zirgüle li hicaz yapıp ırak ta segâh lı karar yapmıştır. Eser içinde uşşak lı ve muhayyer li geçkiler kullanmıştır. Rast makamında Itrî iki tevşih, ağır semâî, peşrev ve meşhur na t-ı mevlânâ yı bestelemiştir. Itrî rast makamında yaptığı eserlerde çoğunlukla eser girişlerinde uşşak lı ve nişâbur lu geçkiler yapmıştır. Özellikle na t-ı mevlânâ isimli eseri ise mevlevî âyinleri başında okunması hasebiyle haşmetli ve dahiyânedir. Rehâvî makamında Itrî nin biri tevşih diğeri beste formunda iki eseri mevcuttur. Rehâvi makamı yapı olarak rast a yakın bir makamdır. Rast ın yegâh perdesindeki genişlemesinin gösterilmesiyle ortaya çıkar. Itrî eserlerinde de bunu kullanmıştır. Ayrıca eserlerinde segâh, yerinde ve hüseynî de sabâ çeşnilerini kullanarak eserlerine farklı bir lezzet katmıştır. Segâh makamında Itrî gerek dinî gerek lâ-dinî mûsikîmizde meşhur ve çok önemli yer teşkil eden eserler bestelemiştir. Bu eserler onun ününe ün katmıştır. Segâh Tekbîr, Salât-ı Ümmiye, Mevlevî Âyini, Tut-i mucize gûyem ne desem laf değil mısraı ile başlayan yürük semâîsi, Der mevc-i perişan-i [91]

Ferdi Koç imâ fâsıla nist mısrasıyla başlayan ağır semâisi onun bestekârlık kudretinin en önemli timsallerindendir. Örnek olarak tekbirde segâh ın yedeni olan kürdi perdesinden dügâh perdesine bağlantılı kalışı, ağır semâînin meyanında eviç evcara makamlarının kullanımı, mevlevî âyininin dört selâmında da kullandığı melodik motifler fevkalâdedir. Âyin in kararı uşşaklı olarak dügâh perdesinde olup, ardından son peşrev ve son yürük semâî eklenir. Sonuç Itrî nin bestelediği bu eserlerin bestecilik yönünden en bariz, tartışmasız ve popüler örnekleri başta segâh tekbir, salat-ı ümmiye, segâh mevlevî âyini, rast na t-ı mevlânâ, nevâ kâr, hisar, nühüft, pençgâh, rast, ısfahan beste ve ağır semâîler ayrıca çok bilinen tuti-i mucize guyem ne desem laf değil sözleriyle başlayan segâh yürük semâîsidir. Itrî bestecilikteki dehasını bu eserlerde açıkça ortaya koymuştur. Buradan çıkaracağımız sonuçla Itrî yi Türk müziği makamlarını çok iyi kullanan makam virtüözü olarak değerlendirebiliriz. [92]

Buhûrîzâde Mustafa Itrî nin Hânendeliği Ekler 1- Tarihçi-Gazeteci Murat Bardakçı, Topkapı Sarayı'nın haremindeki cariyelere Itrî nin mûsikî yaptığını gösteren, Temmuz 1682 maaşı olan günlük 60 akçeden 1800 akçenin ödenmesi için saraydan hazineye gönderilen hazine tezkeresi belgesini yayınlamıştır. Şudur: 1 1 Şöyle yazılı: "Veile. Nukilet. Becih-et-i nafaka bahâ-i Buhurizâde Mustafa Çelebi mu'allim-i cevârî-i hassa vâcib şehr-i Receb sene 1093 in kadar meblağ an-hızâne-i âmire dâde fermûd. Ezân sebeb ki an-cânib-i kalem-i teşrifât tezkire-i hazine nüvişte. El-vâki ' fî 8 Receb sene 1093. Eyyâm 30, fî 60, yekûn 1800. Yalnız 1800 akçedir. Tahrîren fî't-tarih, an-hızâne, fî 19 Şaban sene 1093 be-dest-i merdum-i hod."- [Ekler kısmındaki bu üç belge Murat Bardakçı nın 06.05.2012 tarihinde Habertürk gazetesindeki 28. sayfasındaki yazısından alınmıştır.] [93]

Ferdi Koç 2- Bu belge Murat Bardakçı nın yayınladığına göre Hafız Post ile müştereken yazdıkları güfte mecmûasının tezhipli fihrist sayfası: [94]

Buhûrîzâde Mustafa Itrî nin Hânendeliği 3- Kendi elyazısıyla Pençgâh makamındaki çok meşhur iki eserinin güftesi ; "Hem sohbet-i dildâr ile mesrûr idik evvel" ve "Pây-i yâre düşmeğe ağyârdan nevbet mi var?" [95]

Ferdi Koç Kaynakça Bardakçı, Murat, Itri, Habertürk Gazetesi [s.28], 06.05.2012, İstanbul. Ediboğlu, Baki Süha, Ünlü Türk Bestekârları, Ak Kitabevi, 1962, İstanbul. Gürpınar, Mehmet Haldun, Buhûrizâde Mustafa Itrî Efendi Hayatı, Nevâ Kâr ın Makam Olarak İncelenmesi ve Elimdeki Notası Mevcut Eserleri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İ.T.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1991, İstanbul. Karabaşoğlu, Cemal, Lâle Devri Mûsikîşinâsları, Kutup Yıldızı Yayınları, 2012, İstanbul. Özalp, Mehmet Nazmi, Türk Mûsikîsi Tarihi, MEB. Yayınevi, I., 2000, İstanbul. Özcan, Nuri, Itrî Efendi, Buhurîzâde, TDV. İslam Ansiklopesisi, 19, 1999, İstanbul. Öztuna, Yılmaz, Büyük Türk Mûsikîsi Ansiklopedisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, I., 1990, Ankara. Sürelsan, İsmail Baha, "İsmail Baha Sürelsan ın Monografisi, Milli Kültür Dergisi, 4., 1977, Ankara. [96]