Türkiye nin AB Süreci nde Yeni İletişim Stratejisi



Benzer belgeler
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2014-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2014-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2014 Yılı Değerlendirmesi

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI TÜRKİYE'NİN YENİ AB İLETİŞİM STRATEJİSİ. Sivil Toplum, İletişim ve Kültür Başkanlığı Ankara, Aralık 2014

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2014-II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2014 İlk Yarı Değerlendirmesi

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) 2013-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2013 Yılı Değerlendirmesi

Dinleme Skandalı Gölgesinde Türk-Alman İlişkileri

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE GERİ SAYIM BAŞLADI KAMPANYASI DAHA ADİL BİR DÜNYA İÇİN YANIMDA OL

ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ 2016 SETA ANKARA SETA SİYASET, EKONOMİ VE TOPLUM ARAŞTIRMALARI VAKFI.

Yargı-Siyaset Geriliminde Yeni Bir Boyut: Seçim Barajı ve Bireysel Başvuru Yolu

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

TÜRKİYE NİN YENİ AVRUPA BİRLİĞİ STRATEJİSİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016-IV. Çeyrek (Ekim, Kasım, Aralık) ve 2016 Yılı Değerlendirmesi

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

KAMU DİPLOMASİSİNDE KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ VE MEDYANIN ROLÜ

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

2016 FACEBOOK ŞEFFAFLIK RAPORU VE TÜRKİYE

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2015-I. Çeyrek (Ocak, Şubat, Mart) Değerlendirmesi

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

IV. Uluslararası Türk-Asya Kongresi Sonuç Raporu

3 Kasım 2006, İstanbul

2000 li Yıllar / 8 Türkiye de Eğitim Bekir S. GÜR Arter Reklam Ağustos-2011 Ömür Matbaacılık Meydan Yayıncılık-2011

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

STÖ Ağları/Platformlar için Açık Çağrı: Stratejik İletişim Kapasite Geliştirme Eğitim Programı. Arka Plan. Program Hakkında

24 Haziran a Doğru Türkiye Ekonomisini Doğru Anlamak

Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) 2016 II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2016 İlk Yarı Değerlendirmesi

2016 KONYA İKİ DOĞU İKİ BATI ULUSLARARASI ÖĞRENCİLER AKADEMİSİ BAŞVURU KLAVUZU

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Tanımlar ve Kısaltmalar Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen;

Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2015-III. Çeyrek (Temmuz, Ağustos, Eylül) Değerlendirmesi

SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2016 / Sabancı Center

TIMSS 2015 Sonuçlarının Anlattıkları

İktisadi Kalkınma Vakfı

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Yatırım Ortamı Değerlendirme Raporu: Türkiye nin ikinci nesil reform gündeminin tasarımı

Erasmus+ Stratejik Ortaklıklar

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) II. Çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) ve 2015 İlk Yarı Değerlendirmesi

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2014-I. Çeyrek (Ocak, Şubat, Mart) Değerlendirmesi

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

İVEDİK OSB. Misyon-Vizyon

21. BM/INTOSAI SEMPOZYUMU: KAMUDA HESAP VEREBİLİRLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN SAYIŞTAY VE VATANDAŞLAR ARASINDA ETKİN İŞBİRLİĞİ

İÇİNDEKİLER. Sunuş Konu Proje Koordinatörü ve Uygulayıcı Kurum Tarih ve Yer Amaç ve Hedefler Katılımcılar...

Ombudsman (Kamu Denetçisi) ve Türkiye deki Tartışmalar

2013 Türk Dış Politikası Yıllığı. Editörler: Burhanettin Duran, Kemal İnat, Ali Balcı

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

BASIN, YAYIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ


Valiliklerde AB İşleri için Kapasite Oluşturulması Projesi Yerel Düzeyde AB Çalışmalarına Yönelik Kapasitenin Güçlendirilmesi Eylem Planı

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

SASAM

: II. OTURUM GÖÇ KONULARINDA KAMU GÜVENİ İNŞA EDİLMESİ OTURUMU GENEL KONUŞMA NOTU

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

X. KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ TANITIM DOSYASI

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE STRATEJİK İLETİŞİM PLANLAMASI

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

Tedarik Zinciri Yönetimi -Bileşenler, Katılımcılar, Kararlar- Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

Cumhuriyet Halk Partisi

Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan, Moldova, Rusya, Türkiye ve Ukrayna da kamu sektöründe çalışan 20 genç yönetici adayına

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2015 / Sabancı Center

BİLGİ TOPLUMU YOLUNDA TÜRK İNTERNET SEKTÖRÜ SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Finans Sektöründe Tüketici Hukuku ve Uygulama Alanları Sempozyumu. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı Türkiye Bankalar Birliği

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Yeni Türkiye nin Yumuşak Güç Unsuru: Turizm

MEDYA ENTELEKTÜEL PAYLAŞIM PROGRAMI

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

DİASPORA - 13 Mayıs

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

Yönetim Kurulu Strateji Belgesi

HALKLA İLİŞKİLER VE ORGANİZASYON HİZMETLERİ

ELEKTRİK İLETİM SİSTEMİ MÜHENDİSLERİ DERNEĞİ STRATEJİK PLANI

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU

Sosyal Politika Perspektifinde Asgari Ücret

Seçim Beyannamelerinin Değerlendirilmesi

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

Eğitim Önerisi (Çalışmaları)

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

EK-3.9 İDARİ İSLER VE KOORDİNASYON DAİRE BAŞKANLIĞI

KURUM İÇ DEĞERLENDİRME RAPORU HAZIRLAMA KILAVUZU

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

EGE BÖLGESİ SANAYİ ODASI. Faaliyet Programı

Transkript:

SAYI: 75 EKİM 2014 Türkiye nin AB Süreci nde Yeni İletişim Stratejisi FURKAN ŞENAY Türkiye neden yeni bir AB stratejisine ihtiyaç duyuyor? Eksiklikler nelere sebep oldu? Yeni bir iletişim stratejisi ihtiyacının temelinde yatan faktörler nelerdir? Türkiye ve AB ilişkilerinde yöntem ve içerik bakımından bundan sonra neler yapılabilir? Siyasi ve ekonomik açıdan Türk dış politikasının en önemli sütunlarından birini oluşturan AB ile ilişkiler son birkaç yıldır hem AB içinde birlik ve genişleme karşıtı, ırkçı, milliyetçi siyasi hareketlerin yükselmesi hem de Türkiye siyasetinde yaşanan gelişmelerin Avrupalı çevrelerde yansıma ve okunma biçimlerinden dolayı bir durgunluğa sahne oldu. Basın özgürlüğü ve yargı gibi alanlarda Avrupalı yetkililerden gelen olumsuz açıklamalar ve ardından özellikle Gezi eylemlerini takip eden süreçte Türkiye ye siyasilerden ve medyadan yöneltilen eleştiriler olumsuz bir imaj çizilmesine neden oldu. Yaşanan gerilimler önümüzdeki dönemde güçlü mesajların verilmesi, sağlıklı bilgi akışı sağlanması ve aktif diyalog içeren bir iletişim stratejisi izlenmesi yoluyla uluslararası kamuoyunda yanlış algıların gün yüzüne çıkartılması, düzeltilmesi ve ilişkilerin olumlu seyretmesi için faydalı olabilir. Ticaret, enerji ve güvenlik alanlarında sahip olunan karşılıklı çıkarlar göz önüne alındığında ilişkinin kaygan bir zeminden çıkarılması taraflar açısından faydalı olacaktır. 2008 yılından bu yana Avrupa nın birçok ülkesini vuran küresel ekonomik kriz, genişlemeye yönelik bakışı olumsuz etkilerken, bütünleşme ve genişleme karşıtı siyasi hareketlerin de oy arttırmasına neden olmuştur. Ekonomik krizin olumsuz etkilerinin beraberinde getirdiği siyasi ve sosyal sorunlar göçmenleri de hedef haline getirmiş ve AB politikalarının bir ölçüde içe kapanmasına yol açmıştır. Ayrıca Türkiye nin iç siyasetinde yaşanan bir takım gerilimlerin ve atılan adımların da Avrupalı çevrelerde algılanma biçimleri tartışmalar doğurmuş, bunlar da doğal olarak Türkiye nin müzakere sürecine bakışı olumsuz etkilemiştir. Türkiye nin özellikle son dört yıldır durgunlaşan AB ile ilişkilerine ivme kazandırmak için AB stratejisine yeni bir çerçeve çizilmesi ihtiyacı doğmuştu. Bu durum özellikle aktif bir iletişim stratejisi geliştirilmesi için nasıl bir manevra alanı oluşturulabileceği sorusunu beraberinde getirmektedir. Üç ana bölümden oluşan Türkiye nin yeni AB stratejisini değerlendirmek yakın süreci öngörmek açısından önem taşıyor. Siyasi Reform Süreci Katılım Sürecinde Sosyo-Ekonomik Dönüşüm AB İletişim Stratejisi Furkan ŞENAY İstanbul Bilgi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Avrupa Çalışmaları alanlarında lisans eğitimini tamamlamış, aynı üniversitede Avrupa Çalışmaları bölümünde yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir. Washington DC de ve Kahire de araştırmalarda bulunan Şenay, Londra Üniversitesi SOAS Enstitüsü ve Bologna Üniversitesi Balkan Enstitüsü başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerinde projelere katılmıştır. Arap Baharı nı araştırmak üzere Ortadoğu ülkelerinde de bulunan Şenay, SETA Dış Politika Araştırmaları biriminde çalışmalarını sürdürmektedir.

SİYASİ REFORM SÜRECİ AB süreci Türkiye nin demokratikleşme yönündeki reformlarında ve sosyo-ekonomik dönüşümünde hızlandırıcı bir rol oynadı. 90 lı yıllardan bu yana ve özellikle Ak Parti hükümeti döneminde AB müktesebatının uygulanmasına ağırlık verilmesinin etkisiyle Türk siyasetinde yaşanan sivilleşme, vesayetin karar alma mekanizmalarında gerilemesi ve kurumsal çerçevelerin çizilerek devlet mekanizmalarında işleyişin normalleşmeye başlaması Türk demokrasisine olumlu katkıda bulunmuştur. Son dönemde de hayata geçirilen demokratikleşme paketi ve yargı reformu paketleri ile AB müktesebatına uyum çalışmalarının devam ettiği görülmektedir. AB stratejisinin ilk ayağı olan Siyasi Reform Süreci, 12 Eylül darbesi döneminin izlerini taşıyan tüm mevzuatın yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde yeniden gözden geçirilmesini ve yapısal sorunların giderilmesini hedefliyor. Türkiye nin imzaladığı, ancak henüz onaylanmayan uluslararası sözleşmelerin onay sürecinin hızlandırılması, yargı reformu stratejisinin güncellenmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı nın hayata geçirilmesi adımları AB stratejisinde üzerine eğilmenin faydalı olacağı noktalar olarak ifade edilebilir. Türkiye de demokrasinin iyi işlemesi için 23. (Yargı ve Temel Haklar) ve 24. (Adalet, Özgürlük ve Güvenlik) fasıllarındaki kriterlerin gerçekleşmesi önem arz ediyor. Bu fasılların açılıp açılmamasına bakılmaksızın Türkiye insan hakları alanında kurumsallaşma ve sınır yönetimi, organize suçlar ve göç yönetimi alanlarında gerekli adımları atarak ve üyeliği düşünmeksizin ilerleme sağlamalıdır. Söz konusu fasıllar Kıbrıs meselesi gibi siyasi bir sebeple blokaj altında olduğundan AB nin Türkiye ye karşı adım atarken kendi temel ilkeleriyle çeliştiği görülmektedir. Oysa normal şartlarda siyasi kriterler yerine getirildiğinde fasılların açılması gerekmektedir. Bu nedenle Türkiye reformlarını AB ye üyelikten ziyade öncelikle kendi refahı için gerçekleştirmelidir. Tüm bu reformlar gerçekleşirken Türkiye nin özgürlük-güvenlik dengesi etrafında şekillenen bir süreci takip etmeyi sürdürmesi gerekmektedir. Teknolojik gelişmelerle günümüzde yeniden tanımlanan tehdit türleri de dikkate alındığında bu konunun daha da önem kazandığı söylenebilir. Özgürlük-güvenlik ekseninde hassas bir denge kurularak vatandaşların kendilerini güven içinde hissettiği bir özgürlük ortamının oluşturulması Türkiye de toplumsal refah için önem taşımaktadır. KATILIM SÜRECİNDE SOSYO-EKONOMİK DÖNÜŞÜM Stratejinin bu ayağı geçmişte de olduğu gibi Türkiye de sosyo-ekonomik gelişimin sürdürülmesi yönünde AB müktesebatının uygulanmasını hedefliyor. Türkiye 12 yıldır yaşadığı sosyo-ekonomik dönüşümde orta ve üst sınıfın zenginleşmesiyle Avrupa nın en güçlü ekonomilerinden biri haline gelmiş durumdadır. Bu doğrultuda toplumsal yaşamın her alanında standartların daha da iyileştirilmesi için sosyal imkânların çeşitli toplumsal kesimlere ulaşmasına yönelik çalışmalar arttırılmalıdır. Aslında yapılan bu çalışmalar insanların gündelik hayatlarında yaptıkları alışverişten faydalandıkları hizmet alanlarına ve kullandıkları gıdanın kalitesine kadar her noktayı etkilemektedir. Dolayısıyla AB süreci farkında olunsun ya da olunmasın Türk insanının hayatında hizmet standartlarının yükselmesine vesile olan bir süreçtir. Üretimden tüketime, sağlıktan eğitime, tarımdan sanayiye, enerjiden çevreye ve adaletten güvenliğe kadar birçok alanda standartların iyileştirilmesi için AB süreci bir dönüşüm aracı olarak Türkiye için önemini korumaktadır. Müktesebat çalışmalarında yasaların gerçek anlamda işlevlerini yerine getirebilmesi için mevzuat çıkarmanın yeterli olmadığının göz önüne alınması önemlidir. Yasaların işlemesi için sıkı denetim yapılması ve kamu ve özel sektörde reformların benimsenmesi gerekmektedir. Bu nedenle yeni düzenlemelerin yanı sıra reformların uygulanma kapasitesinin de geliştirilmesi önem arz etmektedir. AB Bakanlığı bu hususta sosyo-ekonomik dönüşümüne katkıda bulunan birimler olarak Kalkınma Ajansları na görev düştüğüne dikkati çekmektedir. 2

TÜRKIYE NIN AB SÜRECI NDE YENI İLETIŞIM STRATEJISI İLETİŞİM STRATEJİSİ Bugün Avrupa ile ilişkilerde belki de stratejinin en önemli ayağını iletişim oluşturmaktadır. Türkiye nin yaşadığı iç gerilimlerin Avrupalı çevrelerde okunma biçimleri ilişkilere doğrudan etki yapmaktadır. Dolayısıyla Türkiye nin iletişim stratejisi çerçevesinde önümüzdeki dönemde iç ve dış kamuoyuna yönelik iletişim çalışmalarını gerçekleştirmeyi planlamaktadır. Türkiye iki boyutlu bir iletişim stratejisi izlemeyi hedeflemektedir. Bir taraftan katılım sürecinde gerçekleştirilen reformların toplum tarafından benimsenmesi, hayata geçirilmesi ve AB sürecinin ülkede standartları yükselttiğini anlatan bir yurtiçi iletişim, öte yandan ise AB kamuoyunda Türkiye algısının sağlıklı bir şekilde oluşması için ülkemize ilişkin doğru resme bakılabilmesini kolaylaştıracak ve olgu ile algının örtüşmesini sağlayacak bir yurtdışı iletişim boyutu. 1 Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, iş dünyası, medya ve yerel yönetimler başta olmak üzere çeşitli kesimlerin fikirlerinin alınması bu stratejinin geliştirilmesinde önem arz etmektedir. Birçok AB üyesi ülkede, sadece Türkiye nin AB üyelik süreci hakkında değil, genel olarak Türkiye hakkında da önyargılar, eksik veya yanlış bilgilerden kaynaklanan basmakalıp algılar (stereotype) mevcuttur. AB de genişleme karşıtı olan milliyetçi ve ırkçı partiler de oylarını arttırarak Brüksel de platform sahip olduklarından bugünkü konjonktürde Türkiye karşıtı çevreler, seslerini daha fazla duyurabilecek alan elde etmiş durumdalar. Bu siyasi hareketler Foucault nun sözünü ettiği gibi korku ve manipülasyon (power through manipulation and fear) yoluyla güç kazanmaktadır. Hem Avrupa daki Müslüman azınlıkları hem de Türkiye yi popülist argümanlarla hedef almaktadırlar. Bu olumsuz algının karşılık bulmasını engellemek için Brüksel ve Strazburg koridorları başta olmak üzere Avrupa başkentlerinde aktif diplomasi yürütülmelidir. Bu çaba Türkiye nin AB ye kendini beğendirmek için sergilediği bir çaba olarak algılanmamalıdır. Ancak uluslararası alanda eksik ya da yanlış verilerle Türkiye 1. Türkiye nin Yeni Avrupa Birliği Stratejisi, AB Bakanlığı web sitesi, 19 Eylül 2014. hakkında yapılan yorumlar ve yayımlanan metinler Türkiye nin imajını olumsuz etkileyebilmektedir. Tam da en ileri adımları atma çabasında olduğu bir dönemde bunun gerçekleşmesi Türkiye ye bir haksızlık olacaktır. Dolayısıyla hem eksik ve yanlış algıların giderilmesi hem de Türkiye karşıtı kötü niyetle yapılan hamlelerin açığa düşürülmesi için iletişim stratejisi titizlikle ele alınmalıdır. Söz konusu iletişim stratejisi Türkiye içinde yaşanan gelişmelerin bir neden-sonuç ilişkisi içinde aktarılmasını ve Avrupalıların algılama/okuma biçimleri göz önüne alınarak diyalog kurulmasını öncelemelidir. Türkiye nin AB üyeliğine ilişkin desteğin düşük olduğu ülkelerde Türkiye deki reform sürecine ilişkin ayrıntılı bilgi verilmesi önem taşımaktadır. Bu sayede hem eksik bilgiden kaynaklanan eleştirilerin önüne geçilmiş hem de Türkiye aleyhinde faaliyet gösteren aktörlerin çarpıtmalarının başarıya ulaşmaları engellenmiş olacaktır. Planladığınız etkinin derecesi dış politikada diğer devletin karar vericilerinin algılamasına bağlıdır. Yani muhataplarınız sizin niyetiniz ve atacağınız adımlar konusunda düşünürken uluslararası, ulusal, sosyolojik ve tarihi arkaplanı da olan psikolojik faktörlerden etkilenmektedir. Dolayısıyla muhatapları ikna etme bazen oldukça zorlu bir süreç olabilir. Türkiye de siyasi iradeye yönelen birtakım tehditlerin ve yapılan hukuki düzenlemelerin AB yetkililerine bir sebep-sonuç ilişkisi içinde aktarılması önem taşırken AB den gelen önerilerin dikkate alınmasının da yapıcı bir etkisi olacaktır. Bundan sonra yapılması gereken ön alıcı, algı odaklı bir strateji izleyerek diyalog kanallarını daima açık tutmaktır. Yeni inşa sürecinde yaşanan gelişmelerin sağlıklı bir biçimde aktarılması Türkiye nin uluslararası alandaki görünümü ve Ortadoğu ya yönelik dış politikaların Batı da anlaşılması açısından önem arz etmektedir. AKADEMİ VE MEDYA Medya boyutunda ise Avrupa da zaman zaman Türkiye aleyhinde haberler çıkmakta hatta bazı gazete ve dergilerde Türkiye hakkında genelde oldukça olumsuz portre çizen özel sayılar yayımlanmaktadır. Bu yayınlarda Türkiye de sınırlı sayıda, sadece belli 3

ideolojik kamplara mensup kişilerle yapılan mülakatlardan ve batı basınına yansıyan bazı haberlerden yola çıkılarak genel bir Türkiye tablosu çizildiği görülmektedir. Bu tip yayınlarda gündelik hayata dair tespitlerde kullanılan İslamofobik söylemler, güncel konularda objektiflikten uzak değerlendirmeler ve Türkiye nin belli ideolojik kamplarına yaslanan tespitler hemen dikkati çekmektedir. 2 Bu tür yayınlar göz önüne alındığında gerek Avrupa da ve hatta Türkiye de de bir algı oluşturulması noktasında medyanın önemli bir rol teşkil ettiği aşikârdır. Bu nedenle Türkiye deki olumlu gelişmeler hakkında ve Türkiye nin AB üyeliği lehinde haber ve makalelerin yayımlatılması, birkaç kişiyle yapılmış mülakatların ötesine geçen ve ciddi araştırmaları içeren özel sayıların çıkarılmasının sağlanması faydalı olacaktır. Avrupalı basın mensuplarının Türkiye ye ve Brüksel e davet edilerek bilgi aktarılması da önemli bir diyalog tesisi olacaktır. Yine AB üyesi ülkelerde görev yapan Türk ve yabancı basın mensuplarına Türk makamlarından bilgi akışı sağlanarak kamuoyu beslenmelidir. Bu iletişim süreci sadece devlet eliyle ilerletilebilecek bir süreç olmadığından Türkiye den akademisyenler, STK lar, basın mensupları, iş adamları, düşünce kuruluşlarından uzmanlar ve insan hakları dernekleri muhatapları ile buluşulmalıdır. AB ülkelerinde yaşamakta olan genç ve başarılı Türkler arasında bir iletişim ağı oluşturulabilir ve Türkiye nin imajının düzeltilmesine yönelik sosyal medyadan faydalanılabilir. Türkiye hakkında olumlu imaj çizilmesi amacıyla Avrupa da tanınmış düşünce kuruluşları ile birlikte Türkiye den akademisyen ve düşünce kuruluşları temsilcileri davet edilerek etkinlikler düzenlenebilir. Örneğin Friends of Europe, EPC, Friedrich Naumann Stiftung, GMF, Konrad Adenauer ve Carnegie Europe gibi Türkiye nin AB üyelik sürecine ilgi duyan kuruluşlar olabilir. Avrupa yı bilen ve Türkiye nin AB ile ilişkilerini doğru seyrinde tutacak sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve akademisyenlerin katılımıyla faaliyet 2. Örneğin, Almanya da haftalık çıkan dergi Der Spiegel in 4 Ağustos 2014 te yayımlanan Der Staat Erdogan - Erdoğan Devleti başlığını verdiği sayısında çizdiği Türkiye tablosu. gösterecek kuruluşlar oluşturulabilir ve desteklenebilir. Türkiye nin geçmişte olduğu gibi gelecekte de Avrupa mirasına ciddi katkısı olacağının altı çizilmelidir. SONUÇ Müzakere sürecinin ne kadar süreceği ve Türkiye nin AB ye dâhil olup olamayacağı konusu uzun zamandır tartışılmaktadır. Müzakereler tamamlanır ise üye olunup olunmayacağı konusu nihayetinde Türkiye nin vereceği bir karardır. Ancak burada önemli olan husus Türkiye nin kendi yaşam standartlarını geliştirmek, ekonomisini büyütmek ve dış politikasını güçlendirmek için AB sürecini maksimum seviyede kendi lehine değerlendirmesi olmalıdır. Yarım asırlık süreç, çifte standartlı yaklaşım ve vize engeli gibi hususların Türk toplumunda AB sürecine olan desteği düşürdüğü görülmektedir. Bu nedenle eğer sürece toplumsal destek aranıyorsa Türkiye deki AB imajının düzeltilmesi için de bir çalışma yapılması ihtiyacı doğmaktadır. Bu noktada imajın bozulmasında ciddi sorumluluğu olan AB ye de iş düşmesi nedeniyle Türkiye ve AB bu konuya birlikte eğilmelidir. Diğer taraftan ise Türkiye nin üyeliğine soğuk bakan ülkelerdeki Türkiye algısının değiştirilmesi gerekmektedir. AB Bakanlığı tarafından yayımlanan yeni AB Stratejisi nde 3 bu konulara yönelik iki boyutlu bir iletişim stratejisi belirlemiştir. Biri AB ülkelerinde Türkiye imajının düzeltilmesi (yurtdışı iletişim), diğeri ise Türkiye de AB imajının düzeltilmesi (yurtiçi iletişim) şeklindedir. Bu doğrultuda devlet makamlarının diyalogunun ötesinde STK lar, düşünce kuruluşları, akademisyenler, aydınlar ve medyanın desteğine ihtiyaç duyulmaktadır. Netice itibariyle bu türde bir iletişim stratejisi hem Türkiye nin imajına hem de ilişkilerin iyi tutularak AB nin daha rasyonel davranmasına zemin oluşturacaktır. Brüksel başta olmak üzere AB üyesi ülkelerin başkentlerinde Türk makamlarının desteğiyle duruma ve hedef kitleye göre interaktif faaliyetlerin düzenlenmesi yararlı olacaktır. Gerek diplomatik alanda gerek sivil toplum alanında faaliyetler yürütülmesi, Brüksel 3. Türkiye nin Yeni Avrupa Birliği Stratejisi, AB Bakanlığı web sitesi, 19 Eylül 2014. 4

TÜRKIYE NIN AB SÜRECI NDE YENI İLETIŞIM STRATEJISI ve Strazburg koridorlarında ve hatta Cenevre, Viyana ve Varşova daki BM ve AGİT koridorlarında sürekli temaslarda bulunan, Batılı düşünce biçimini bilen ve entelektüel birikimi olan ekiplerin lobi faaliyetinde bulunması faydalı olacaktır. Türkiye ye yönelik eksik ve yanlış bilgilerden kaynaklanan önyargıların aşılması ilişkilerin rasyonalitesi açısından önem taşımaktadır. Bir takım küresel ve bölgesel gelişmelerin Türkiye yi neden artık AB için daha önemli bir aktör haline getirdiği, AB nin güçlü bir aktör olmak istiyorsa Türkiye ile ilişkilerini neden geliştirmesi gerektiği işlenmesi gereken konulardır. Örneğin silahlı kuvvetler ve istihbarat paylaşımı noktasında Türkiye AB için kilit bir ülke konumunda bulunmaktadır. Avrupa şehirleri terör örgütlerinin eylemlerine karşı tedbirler alırken de tehditlerin engellenmesi için Türkiye nin yardımına ihtiyaç duymaktadır. Özellikle güvenli ve istikrarlı enerji rotaları oluşturulması noktasında AB ülkeleri dönem dönem kendilerini tehdit altında hissetmekte ve alternatif enerji rotalarına yoğunlaşmış durumdadır. Ukrayna krizi ve Rusya ile yaşanan son gerilimde tekrar görüldüğü üzere Avrupa enerji rotalarında güvenlik ve istikrar sağlamakta sıkıntı çekmektedir. Eğer Ukrayna-Gazprom uzlaşısı sağlanamaz ve yaptırımlar artarak devam ederse Avrupa nın 2009 kışında Rusya ile yaşadığı doğalgaz krizine benzer bir krizi bu kış da yaşama riski bulunmaktadır. Enerji güvenliği sıkıntısı göz önüne alındığında güvenli bir şekilde doğalgaz tedarik etmek bakımından Avrupa için en kilit ülke olarak Türkiye bulunmaktadır. Dolayısıyla ilişkilerin iyi tutulması karşılıklı fırsatların maksimum kapasiteye çıkarılması açısından taraflara faydalı olacaktır. Özellikle vize muafiyetleri gerçekleşirse bu kapasite kullanımı da arttıracaktır. Türkiye gerek toplumu gerek tarihi tecrübesiyle Batı da Avrupalı, Doğu da Asyalı bir ülke olabilme potansiyeline sahip bir ülkedir. Ancak AB de bazı kesimler bunun kendileri için bir avantaj olduğunun farkında değillerdir. Türkiye nin son yıllarda kendini merkeze alarak dış politikada edindiği stratejik esneklik kimilerine göre avantaj kimilerine göre dezavantaj olarak görünebilir. Ancak Türkiye nin komşularında yaşanan istikrarsızlık başta olmak üzere farklı ülkelerde yaşanan gelişmeler Türkiye yi Ortadoğu da yoğun bir gündeme oturtmuş, Avrupa yı da yakından ilgilendiren bir uluslararası boyut oluşturmuştur. Bu realiteler ile hareket edilerek ilişkilerin rasyonel olarak ele alınması hem AB hem de Türkiye için yararlı olacaktır. www. info@ @setavakfi SETA Ankara Nenehatun Caddesi No: 66 GOP Çankaya 06700 Ankara TÜRKİYE Tel:+90 312.551 21 00 Faks :+90 312.551 21 90 SETA İstanbul Defterdar Mh. Savaklar Cd. Ayvansaray Kavşağı No: 41-43 Eyüp İstanbul TÜRKİYE Tel: +90 212 315 11 00 Faks: +90 212 315 11 11 SETA Washington D.C. 1025 Connecticut Avenue, N.W., Suite 1106 Washington, D.C., 20036 USA Tel: 202-223-9885 Faks: 202-223-6099 SETA Kahire 21 Fahmi Street Bab al Luq Abdeen 5 Flat No 19 Kahire MISIR Tel: 00202 279 56866 00202 279 56985