HATIRLATMA: BÜLTEN DERGİ VE HABERLER İÇİN WEB SAYFAMIZ HİZMETİNİZDE Şu an buradan takip etmekte olduğunuz BEYSAD Sektörel Pazartesi bültenlerinin geçmişte yayınlanmış olanlarını www.beysad.org.tr adresinde sizin için hazırlanmış özel (şifreli) bölümden takip edebilirsiniz. Ayrıca bugün baskıdan çıkacak olan BEYSAD Dergisi nin 83. Sayısını yarın itibariyle web sayfamız e-dergi bölümünde görebilirsiniz. Dergimizi görmeden önce, BEYSAD 18. Olağan Mali Genel Kurul Toplantı haberini ve fotoğraflarını merak ediyorsanız da hemen web sayfamız Etkinlikler bölümünü ziyaret edebilirsiniz. BEYAZ EŞYA ÜRETİCİLERİ YATIRIMDA TAM GAZ Bölgesinde beyaz eşya üreten tek ülke olan Türkiye'de iç ve dış talebe bağlı olarak kapasite artırımları sürüyor. Vestel, 5 milyon avrosu kapasite artırımına, 4 milyon avrosu yeni projelere yönelik olmak üzere, 2011 yılı içinde bulaşık makinesi üretimine yatırım yapacak. Vestel'den yapılan yazılı açıklamaya göre, 2010 yılında 950 milyon dolarlık ciroya ulaşan Vestel Beyaz Eşya, bulaşık makinesinde yeni projeler ve yeni pres hatlarıyla üretim kapasitesini artırmak amacıyla 9 milyon avro tutarında yatırımda bulunacak. BSH Ev Aletleri Sanayi ve Tic. A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Norbert Klein ise, Türkiye'de 2015 yılına kadar 300 bin avro daha yatırım yapacaklarını belirterek, Türkiye, Almanya ve Çin'den sonra BSH içinde en önemli ülke durumuna geldi" dedi. Vestel'den bulaşık makinesine 9 milyon Euro Vestel, 5 milyon Euro su kapasite artırımına, 4 milyon Euro'su ise yeni projelere yönelik olmak üzere, 2011 yılı içinde bulaşık makinesi üretimine yatırım yapacak. Vestel den yapılan açıklamaya göre, 2010 yılında 950 milyon dolarlık ciroya ulasan Vestel Beyaz Eşya, bulaşık makinesinde yeni projeler ve yeni pres hatlarıyla üretim kapasitesini artırmak amacıyla 9 milyon Euro tutarında yatırımda bulunacak. 2010 yılında cirosunu yüzde 9.8 artırarak 950 milyon dolarlık ciroya ulaşan Vestel Beyaz Eşya, geçen yıl 325 bin adet olan bulaşık makinesi üretimini bu yıl 445 bine yükseltmeyi ve 2012'de kapasitesini yüzde 100 artırarak yıllık 1 milyon adet üretim gerçekleştirmeyi hedefliyor. Vestel Beyaz Eşya 2010 yılında adet bazında yüzde 16'lık oranla sektörün üzerinde büyüme kaydetmişti. Vestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, 2010'da Avrupa'da beyaz eşya satışlarının yüzde 2 büyürken, Vestel'in, Türk üreticilerin Avrupa'ya ihracatının yüzde 8.3 artmasına katkı sağladığını belirtti. Yüngül Beyaz eşya satışlarımızda Avrupa'nın payı yüzde 52. Pazar ve ihracattan aldığımız payı artırmak üzere bulaşık makinesi fabrikamızdaki pres hatları yatırımı ve ek yatırımlarla, 2012 yılında 1 milyon adet bulaşık makinesi üreteceğiz" dedi. 400 milyon Euro daha yatıracak, Türkiye'de 'güneş'e de uzanacak Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Rudolf Colm, 2013'e kadar Türkiye'ye 400 milyon Euro'luk ek yatırım planladıklarını söyledi. Colm, Türkiye'de güneş enerjisi sistemleri konusuna da ağırlık vereceklerini vurguladı. Bosch Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu Orta/Doğu Avrupa, Ortadoğu, Rusya, Afrika ve Batı Avrupa bölgelerinden sorumlu yöneticisi Dr. Rudolf Colm, sadece iç pazara yönelik satışlar listesinde Türkiye'nin yüzlerce ülke arasında 13. sırada yer aldığını belirterek, "2013'e kadar Türkiye'ye 400 milyon Euro ek yatırım yapacağız ve iki yılda 1000 kişiyi işe alacağız" dedi. Almanya'nın dev sanayi kuruluşlarından Bosch, geçtiğimiz yıl küresel satışlarını yüzde 24 arttırarak, 47.3 milyar Euro'ya çıkardı. 2011'de ise ilk defa 50 milyar Euro'luk satış BEYSAD 1
eşiğini aşmayı hedefleyen Bosch, Türkiye'deki pozisyonundan oldukça memnun. Şirket, geçtiğimiz yıl Türkiye'de 1.7 milyar Euro ciro elde etti. Bu rakamın büyük bir bölümü iç pazardan sağlanırken, Türkiye üzerinden yapılan ihracatın da önemli ölçüde katkısı oldu. Güneş enerjisi ofisi Bosch Yönetim Kurulu Üyesi Rudolf Colm, Türkiye'de güneş enerjisine de ağırlık vereceklerini anlattı. 2015'e kadar küresel fotovoltaik (güneş ışığından direkt olarak elektrik üretebilen güneş hücreleri) pazarı hacminin ikiye katlanacağı öngörüsüne sahip olan Bosch'un, bu yıl Türkiye'nin de içinde bulunduğu 10 yeni ülkede güneş enerjisi satış ofisleri açacağını bildiren Colm, "Güneş enerjisi sistemleri sattığımız ülkelerin sayısını arttıracağız. Türkiye, hedeflediğimiz büyük pazarlardan biri" dedi. Büyük ciro bekliyoruz Türkiye'nin çok güneş gören Akdeniz ülkeleri arasında yer aldığını vurgulayan Colm, şöyle konuştu: "İtalya, İspanya ve Kuzey Afrika ülkeleriyle beraber çok önemli pazarlar arasında yer alan Türkiye'de büyük bir büyüme ve ciro bekliyoruz. Çinli, Avrupalı ve ABD'li pek çok rakibimiz olacağını biliyoruz ama Bosch için Türkiye bu alanda kaçırılmaz bir potansiyel taşıyor." Portföydeki en iyi ülkelerden Colm, "Türkiye, Bosch Grubu için ne ifade ediyor?" sorumuza şöyle yanıt verdi: "101 yıldır Türkiye'deyiz. En büyük üretim merkezlerimizden biri Türkiye'de. Şu anda dokuz bin çalışanımız var. Alman bir firma olmamızdan dolayı Türklerle kültürel bir bağımız da bulunuyor. Türkiye'de çok iyi tedarikçiler var ve tedarik zinciri oldukça iyi. Altyapı gelişiyor. Özellikle doğu ve güneyindeki gelişmelerden biz de faydalanabiliriz. Portföyümüzdeki en iyi ülkeler arasında." İki yılda bin yeni iş 2013 yılına kadar Türkiye'de 10 bin kişilik istihdam hedefleri olduğunu, şu anda 9 bin çalışanları olduğunu belirten Colm, şunları anlattı: "2013'e kadar ayrıca 400 milyon Euro'luk yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu yatırımların bazıları dizel/benzin püskürtme, inşaat ile tarım teçhizatına yönelik mobil hidrolikler ve ev aletleri sektörlerinde olacak. Bursa fabrikamızda da bu çerçevede yenilikler olacak." Yerli rakipler güçlü Türkiye'de en çok satışı ev aletleri sektöründe gerçekleştirdiklerini anlatan Colm, şunları dile getirdi: "2010'da yalnızca bu sektörden ihracatla birlikte 1.2 milyar Euro gelir elde ettik. İç pazarda ise 600 milyon Euro'luk satış yaptık" dedi. Ev aletleri pazarında çok güçlü yerli rakipleri olduğunu da belirten Colm, "Arçelik ve Vestel gibi çok güçlü yerli rakiplerin yanı sıra sağlam küresel rakiplerimiz olan bir pazarda böyle iyi bir performansımız olduğu için gurur duyuyoruz. Zorlukları da var ancak ben birbirimizi tamamladığımızı düşünüyorum." Üniversite pazarlama sisteminin içinde Türkiye de olacak Bosch, Çin'de yürüttüğü "Üniversite Pazarlama Projesi" kapsamında beş üniversitede yaptığı tanıtımlarla firma için daha fazla kalifiye işgücü çekmeyi hedefliyor. Sadece geçtiğimiz yıl hedef üniversitelerden yapılan başvuru sayısının üçe katladığı belirtilirken, bu yıl dünya çapında yaklaşık 9 bin üniversite mezununu işe alma hedefi bulunuyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Franz Fehrenbach, bu konuyu anlatırken Türkiye'nin adı geçmedi, ancak buna ilişkin soru sorduğumuz Rudolf Colm, "Türkiye'den bahsedilmedi ancak Türkiye'de de üniversitelere yönelik projelerimiz olacak. Sadece İstanbul değil. Bursa, İzmir ve Ankara'daki üniversiteler yer alacak" dedi. VESTEL E-MAĞAZADAN 1 MİLYON LİRALIK CİRO Vestel E-Mağaza, 1 yaşına 61 bini aşkın üyesiyle ve 1 milyon TL'yi aşkın ciroyla girdi. Vestel Pazarlama Genel Müdürü Timur Tuncer, Mart 2010 dan beri emagaza.vestel.com.tr adresinde belli temalar eşliğinde düzenlenen dönemsel kampanyalarla üye sayısını hızla katlayan platformda BEYSAD 2
2011 sonunda 100 bin üyeye ulaşmayı hedeflediklerini açıkladı. E-Mağaza kanalıyla yapılan ürün satışlarında kampanyalı ürünlerin oranının yüzde 59 olduğunu söyleyen Tuncer, "Satışlarımızın yüzde 58'ini elektronik, yüzde 42'sini beyaz eşya ürünleri oluşturuyor. Yüzde 11'lik pay ile en yüksek performansımız klimalarımızda. Klimaları, AAA sınıfı yeni bulaşık makinelerimiz, Head Chef solo fırınımız ve büro tipi buzdolabımız takip ediyor. Elektronik ürünlerde ise 19 ve 22 inç LED TV'miz ilk sırada geliyor" şeklinde konuştu. GOOGLE: KOBİ LER İNTERNET İLE BÜYÜYECEK Dünyanın en gelişmiş arama motoru Google, internetin geleceğinin masaya yatırıldığı Google KOBİ Günü nde KOBİ lerle bir araya geldi. Etkinlikte, 2.500 firma yetkilisi yer alırken, Google dünya çapında bir ilke imza attı. Konuşmacılardan Google Güney ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika dan Sorumlu Pazarlama Direktörü Yonca Brunini, Türk yatırımcılarının oldukça kıvrak zekalı ve yaratıcı olduklarını belirterek, firmaların Google örneğinden farklı dersler çıkarabileceklerini söyledi. Brunini, Google ın misyonu bilgiyi organize etmek ve bunu evrensel olarak ulaşılabilir kılmaktır. Ayrıca sağladığı çeşitli çözümlerle iş dünyasındaki bariyerlerin aşılmasında çok önemli bir katkısı olmuştur. Sürekli farklı çözümler sunabilmek için sürekli inovatif kalmanız gerekir. Google bu başarısıyla işletmelere örnek olabilir açıklamasında bulundu. Google Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Pazarlama Direktörü Mustafa İçil de Google Türkiye olarak temel amaçlarımızdan biri Türk firmaların, işlerini geliştirmede İnternet in sunduğu fırsatlar konusunda farkındalığını artırmak ve daha çok firmanın İnternet te yer almasını sağlamaktır dedi. Bugün düzenlediğimiz etkinlik, geçen yıl başlattığımız ve Türkiye genelinde 37 ili dolaşarak 6.000 KOBİ ye verdiğimiz eğitim programının ardından tamamlayıcı ve oldukça önemli bir kilometre taşı niteliğindedir diyen İçil, Google Türkiye nin bu büyüklükte bir toplantıyı ilk kez KOBİ ler için düzenlediği hatırlatmasında bulundu. Fransa da internetten yararlananlar 2 kat hızlı büyüyor Dünyada her gün ortalama 2 milyar insanın online olduğunu ve günlük 4 milyardan fazla arama yapıldığını belirten Google Avrupa, Orta Doğu ve Afrika KOBİ Pazarlama Müdürü Sandeep Menon, İnternet penetrasyonu Türkiye de olması gereken noktada değil, bu konuda hala kullanılmamış bir potansiyel mevcut. Bu durum KOBİ leri de yakından ilgilendiriyor diyerek, verdiği Fransa örneğinde şunları söyledi. Fransa ya baktığınızda İnternet in sunduğu hizmetlerden yararlanan Fransız KOBİ lerinin bu hizmetlerden yararlanmayanlara göre iki kat daha fazla büyüdüğünü, işlerini geliştirdiklerini ve ihracatlarını artırdıklarını görüyorsunuz. İnterneti verimli bir biçimde kullanabilmek küçük ve orta ölçekli işletmeler için oldukça önemli bir fırsat. Menon Türkiye, İngiltere, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Hollanda ve Güney Afrika dan örnek başarı hikayelerini paylaşmasının yanı sıra Google ın, işini büyütmek isteyen işletmelere daha fazla yardımcı olabilmesinin yolları konularında da detaylı bilgi aktardı. İnternette KOBİ ler için büyük potansiyel var İnternettin gelişmiş ülkelerde GSMH ya yüzde 7 lik bir katkısı var. Bu oranın, 2015 te yüzde 15 e çıkması bekleniyor. Türkiye için ise KOBİ lerin GSMH ya katkısı yüzde 40, istihdam anlamında ise yüzde 90 civarında. Türkiye de KOBİ ler için internetin muazzam bir potansiyel olduğu belirtilirken, KOBİ lerin sadece yüzde 12 si online dünyada yerini alıyor. UZAK AFRİKA YA İHRACAT VE YATIRIM ÇAĞRISI Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Afrika İş Konseyleri İşbirliği ile Afrika da İş Yapma Fırsatları konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan Türk-Afrika İş Konseyleri Koordinatör Başkanı ve Güney Afrika İzmir Fahri Başkonsolosu Tamer Taşkın, BEYSAD 3
Türkiye nin Afrika kıtasında 35 ülkeye ihracat yaptığını belirterek, Afrika ülkelerinde son yıllarda müthiş ekonomik değişimler söz konusu. Biz de Türkiye olarak bu değişimi takip etmeli ve yeni oluşumlarda yer almalıyız. Bu kıtada 1 milyar insan yaşıyor. 1 trilyon dolar iş hacmi var. Ama hala Türkiye olarak birçok ülkede biz yokuz. Afrika ya ilk olarak 2005 yılında ihracat gerçekleştirdik. Afrika nın, Nijerya, Cezayir, Sudan, Tunus, Kenya, Kamerun, Fildişi Sahilleri ve Güney Afrika, ekonomik potansiyeli en yüksek ülkeler. Ancak bu ülkelerde nüfus ve rekabet yüksek olduğu için fakirlik artmış durumda diye konuştu. Mısır, Libya ve diğer bölgelerde yaşanan karışıklıklardan dolayı bu pazarlara yapılan ihracatların azaldığına dikkat çeken Taşkın, Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan olayların Türkiye ye bir fırsatı kapısı açtığını söyleyerek, ihracat potansiyelinin diğer Afrika ülkelerine kaydırılması gerektiğini ifade etti. İşadamlarının Afrika ülkelerine Türk fahri konsolosluklarını arayarak DEİK TEN girebileceğini ve yardım alabileceğini vurgulayan Taşkın, Afrika da Türklere karşı bir sempati var. Türk malı Avrupa mallarından daha kaliteli ve yüzde 20-25 daha ucuz. Ama avantajımız gümrükte bitiyor dedi. Türk firmalarının Afrika ya ekonomik ve ticari ilişkilerinde karşılaştıkları sorunları da dile getiren Taşkın, Ülkeye ihracat yapmak isteyen firmalar, karşılıklı vize temini, teminat mektupları, ani oluşan mevzuatlar, gümrük mevzuatları ve gümrükte referans fiyat uygulaması, enerji kısıtlaması, dolandırıcılık ve güvenlik, ikili anlaşmaları eksikliği ve ulaşım gibi sorularla karşılaşıyor şeklinde konuştu. Afrika ya ihracat yapan 290 firmamız var KAYSO Meclis Başkanı Nurettin Okandan da, Kayseri nin hammaddesi eksik olmasına rağmen eskiden gelen sanayi kültürü ile yaptığı işleri ön plana çıkararak bir sanayi şehri olmayı başardığını ifade ederek, Kayseri iş dünyası olarak Afrika ya elektrikli ev aletleri, tekstil ürünleri, mobilya, çelik kapı gönderiyoruz. 2005 yılında 175 firmamız ihracat yaparken 2010 yılında bu sayı 290 firmaya ulaşmıştır. Afrika da çok güzel bir ihracat potansiyeli var. Buraları keşfetmemiz gerekli dedi. HİNDİSTAN DA BİR GÜNDE 1 MİLYAR $ LIK İŞ BAĞLANDI Hindistan ın işe aç olduğunu söyleyen Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türk-Hindistan İş Forumu nda 1 milyar dolarlık iş anlaşması yapıldığını söyledi. Çağlayan, yeni serbest bölge stratejisinin ise 12 Mayıs ta açıklanacağını ifade etti. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan la birlikte Hindistan a giden Türk işadamları heyetinin 1 günde 1 milyar dolarlık iş anlaşması yapıldığı açıklandı. Bakan Çağlayan yaptığı açıklamada, Gidemediğin yer senin değildir. Buraya gelen işadamları birkaç saat içinde Hindistanlı şirketlerle 1 milyar dolarlık iş anlaşması yaptı. Söğütsen, STFA, Alarko ve Gentaş ın yaptığı anlaşmalar bu rakamı oluşturdu. Hindistan ise aç dedi. Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türk-Hindistan İş Forumu sonrası gazetecilerle yaptığı toplantıda Hindistan ın Libya da yaşanan sorunlar sonrasında Türk ihracatçısı için çok daha önemli hale geldiğinin altını çizdi. Çağlayan bu noktada ilginç bir tespitte de bulundu: Bizim ihracatçılarımızın büyük ülke fobisi var. ABD, Hindistan, Çin, Endonezya gibi ülkeler dünyanın en büyük ithalatçıları. 5 trilyon dolarlık ithalat yapıyor bu ülkeler. Ama bizim ihracatımız sadece 11.5 milyar dolar seviyesinde. Halbuki bu ülkelere ihracatımızı çok rahatlıkla 50 milyar dolara çıkarabiliriz. Ama ihracatçımız, bu büyük ülkelere karşı nedense korkak, çekingen davranıyor. Biz işte bu nedenle buradayız, gerekli desteği verip bu ülkelere ihracatı teşvik edeceğiz. Çünkü Kuzey Afrika daki olaylardan sonra Hindistan bizim için öncelikli ülke iken, en öncelikli ülke haline geldi. BEYSAD 4
Hintliler, Orta Asya ya bizimle açılabilir Hindistan da 1.2 milyar kişinin yaşadığının, kişi başına düşen 1000 dolarlık milli gelir ile bu ülkeyi değerlendirmenin yanlış olduğunun altını çizen Bakan Çağlayan, Bu ülkede 300 milyon kişi, çok yüksek gelir seviyesine sahip. Orta gelirlerin sayısı da giderek artıyor. Evet 300 milyon kişi günde 1,300 milyon kişi de günde 2 dolarla geçiniyor ama Hindistan ı o ilk 300 milyon kişiyi göz ardı ederek değerlendirmek yanlış olur. Bu ülkede 2047 de yaklaşık 700-800 milyon para harcayacak kişi olacağı hesaplanıyor diye konuştu. Çağlayan, Hintli şirketlerin Orta Asya ya açılmak istediğini, bunun yolunun ise Türk şirketleri ile ortaklıktan geçtiğini bildiklerini vurguladı. Son dönemde yoğun madde endeksi ile iki ülke arasındaki ticaretin masaya yatırıldığını belirten Çağlayan, Onlar ne ithal ediyor, bu ürünleri biz üretiyorsak ve onlara satamıyorsak bunun nedeni ne bunu inceledik. Otomotiv yan sanayi, demir-çelik, mercimek, boroksit, mermer traverten, bulaşık makinesi gibi hedef ürünler belirledik. Sinema-TV ve sağlık turizmi de odağımızda. Şimdi bu hedef ürünlere yönelik de çalışma yapıyoruz şeklinde konuştu. Çağlayan, Hindistan ın Türk inşaat sektörü için de çok büyük bir potansiyel barındırdığını belirterek, 2011-2013 yılları arasında ülkede 11 milyar dolarlık karayolu yatırımı yapılacağını söyledi. Hindistan 2018 de Japonya yı geçerek dünyanın en büyük üçüncü inşaat pazarı haline gelecek. İnşaat sektörümüz açısından büyük fırsatlar var değerlendirmesi yapan Bakan Çağlayan, Mumbai ye 2 milyar dolarlık yeni bir havalimanı yapılacağının da altını çizdi. REACH ve CLP TÜZÜKLERİ NE İLİŞKİN HATIRLATMA Bilindiği üzere, REACH Tüzüğü (Registration, Evaluation, Authorisation and Restriction of Chemicals / Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması) 1 Haziran 2007 de yürürlüğe girmiş olup, fiili ilk uygulaması olan Ön-Kayıt süreci 1 Aralık 2008 tarihinde sonra ermiştir. 2 Aralık 2008 tarihi itibari ile ön-kayıt sürecini kaçırmış firmaların takip etmesi gereken prosedürler dahil olmak üzere, Kayıt, Değerlendirme, İzin ve Kısıtlama süreçlerinde gelişmelerin takibi önem arz etmektedir. Diğer taraftan, CLP Tüzüğü (Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması) 20 Ocak 2009 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, Tüzük kapsamında, AB üyesi ülkelerde kimyasal madde ve karışım üreten veya ithal eden firmaların bu madde ve karışımları CLP Tüzüğü usul ve esaslarına göre sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Ülkemizin AB ye üyelik süreci ve kimya sektörü ihracatımızın yarısına yakın bir kısmının AB ülkelerine yapıldığı göz önüne alındığında, REACH ve CLP Tüzükleri ülkemiz kimya sektörünü ve kimyasal hammaddenin girdi olarak kullanıldığı tüm sektörleri yakından ilgilendirmektedir. Bu çerçevede; AB ye ihracat yapan/yapacak firmalarımızı doğrudan etkileyecek olan REACH ve CLP Tüzüklerine yönelik olarak İstanbul da İMMİB tarafından seminerler düzenlenecektir. Söz konusu ücretsiz seminerlere katılmak isteyenlerin İMMİB web sitesi (www.immib.org.tr ) Eğitim bölümünden başvuru yapmaları gerekmektedir. 2010 İHRACATIN YILDIZLARI 2 MAYIS TA BELLİ OLUYOR İhracatın ülke ekonomisindeki payının artması ve Türkiye ihracatının geliştirilmesi amacıyla 2002 yılından bu yana düzenlenmekte olan İhracatın Yıldızları - İhracatı Teşvik Ödülleri yarışmasında ödüller sahiplerini buluyor. Ödüller, 2 Mayıs 2011 tarihinde (bugün) Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ın da katılımıyla, İstanbul da Taksim The Marmara Oteli nde gerçekleştirilecek törenle sahiplerine verilecek. BEYSAD 5
Dünya Gazetesi ve DHL Express işbirliği ile Akbank ın ana sponsorluğunda düzenlenen İhracatın Yıldızları yarışmasında 4 kategoride ödül verilecek. İhracatın Yıldızları 2010 yarışmasını kazanan firmaları belirlemek üzere 18 Nisan da toplanan seçici kurul, yaptığı değerlendirme sonrasında, finalistleri belirledi. Ödül alacak firmalar 2 Mayıs ta yapılacak törende açıklanacak. Yarışma jürisince belirlenen İhracatın Yıldızları Özel Ödülleri ise bu yıl, Türkiye ye Teknolojik Üstünlük Kazandırma, İhracatta Engel Tanımayan Proje, Dünya Çapında Ustalık, Bölgesel Öncülük ve Örnek Başarı Öyküsü dallarında beş firmaya veriliyor. Özel ödülleri alacak firmalar da tören akşamı açıklanıyor. Ayraca, yarışmayı düzenleyen kuruluşların belirlediği 2010 Yılın İhracatçısı ödülü de aynı akşam ilan edilecek. İhracatın Yıldızları İhracatı Teşvik Ödülleri ni kazananlara yarışmayı düzenleyen kuruluşlar çeşitli armağanlar sunuyor. Uluslararası hızlı taşımacılık ve lojistik sektörünün lider firmalarından DHL Express Türkiye, Kreatif Ürün, Yeni Pazar-Pazar Çeşitliliği ve e-ihracat alanlarında, her kategorinin ilk üçüne girmeyi başaran şirketlere belirli miktarlarda yurtdışına ücretsiz gönderi hakkı tanırken, yarışmanın ana sponsoru Akbank, kazanan firmaların ihracatla ilgili işlerinden bir yıl boyunca ücret almıyor. Yarışmayı kazanan firmalar Dünya Gazetesi nin bir yıllık ücretsiz abonelik hakkını da elde ediyor. Ödül kategorileri ve finalistler Türkiye den ilk kez ihraç edilen ya da katma değeri oldukça yüksek veya geleneksel ürünpazar konseptinin dışında ürün ihracatı gerçekleştiren firmaların değerlendirmeye alınacağı Kreatif Ürün Miktar ya da nominal ihracat geliri düzeyine bakılmaksızın, en fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren ya da herhangi bir ürünün ilk kez ihracatını gerçekleştiren firmaların değerlendirmeye alındığı Yeni Pazar Pazar Çeşitliliği Tanıtım, pazarlama ve sipariş işlemini internet / e-ticaret platformları üzerinden yapmış olan firmaların değerlendirmeye alındığı e-ihracat Seçici kurulun yapacağı değerlendirme ile özel nitelik taşıyan faaliyetlerinden dolayı öne çıkan firma, kurum ve kuruluşların değerlendirmeye alındığı Özel Ödüller PANASONİC 32 MİLYON TL YATIRDI, KLİMADA %20 PAY HEDEFLİYOR Geçen yıl Türkiye de kendi şirketi ile faaliyete geçen Panasonic bir yılda 32 milyon TL harcadığı Türkiye pazarında, klimalarda yüzde 20 lik pazar payı hedeflediğini açıkladı. Bir yıl önce Türkiye de kendi şirketini kurup, faaliyetlerini bu şirket üzerinden yürüten Panasonic, klima pazarına da giriyor. Firma, özellikle düşük enerji tüketen ürünlerde büyümeyi amaçlıyor. İlk yılın sonundaki hedef ise inverter (elektrikli) klimalarda yüzde 20 lik bir pazar payına ulaşmak. Panasonic, dünyanın en büyük klima üreticilerinden. Toplam 7 AR-GE merkezi, 9 fabrikası ile 7 milyon klima ve 15 milyon kompresör üretim kapasitesi bulunuyor. Firma, halihazırdaki kapasitesi ile Türkiye de Mayıs-Ağustos ayları arasında artan yoğun klima talebini karşılayabileceğini düşünüyor. 5 yılın sonundaki hedefleri ise Türkiye klima pazarında ilk 3 Japon markasından biri olmak. Firma Türkiye ye Mono ve Multi Split serisi, yarı ve tam ticari serileri, Eco I VRF Sistemi ve Aquarea Isı Pompaları ürünleriyle giriyor. Konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında konuşan Panasonic Elektronik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Shigeo Suzuki, Türkiye nin Panasonic için en stratejik gelişmekte olan pazarlardan biri olduğunu belirterek, Türkiye ye geçen yıldan bu yana 32 milyon lira yatırım yaptıklarını ve 45 çalışanla yollarına devam ettiklerini anlattı. Şirketin ilk yıl için belirlenen büyüme hedeflerini yakaladığını söyleyen Suzuki, 2011 için hedefleri yukarı çektiklerini kaydetti. Başlangıçta belirlenen çift haneli pazar payını, bu yıl yüzde 40 büyüyerek yakalayacaklarını bildiren Suzuki, bu doğrultuda ürün portföyünü genişleteceklerini açıkladı. Rakamlarla Türkiye klima pazarı 2010 itibarıyla 1.5 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan ve sadece geçen yıl 722 bin split klima satılan Türkiye klima pazarının yüzde 85 ini mono ve multi split klimalar oluşturuyor. Split klimaları, yüzde BEYSAD 6
8 satış oranıyla değişken debili soğutucu akışkan klima sistemi (VRF) izliyor. 2010 da satılan VRF sayısı ise 12 bin civarında. Türkiye de klima pazarının geçen yıl çift haneli büyüdüğünü hatırlatan Panasonic Avrupa Klima Satış Müdürü Marc Diaz, gelişen ekonomi ve artan inşaat yatırımlarıyla klima pazarındaki hızlı büyümenin devam edeceğini kaydetti. 35 bin kişiyi işten çıkaracak Türkiye ye yeni gelen ve hızlı büyüme oranları yakalayan Panasonic, uluslararası alanda ise Çinli ve Güney Koreli rakipleriyle rekabet etmekte zorlanıyor. Şirketten yapılan açıklamada maliyetleri kısmak ve rakipleriyle rekabet edebilmek için 2013 yılı Mart ayına kadar 35 bin kişinin işten çıkarılmasının planlandığı bildirildi. Bu çerçevede şirketin şu an 385 bin olan çalışanlarının sayısı 350 bine düşürülecek. Kyodo Haber Ajansı ve Nikkei gazetesinin haberlerine göre, işten çıkarmaların çoğunluğu çalışanların yüzde 60 ının bulunduğu yurtdışı bölümlerinden olacak. Japon şirketleri, Batılı rakiplerinin aksine genellikle büyük miktarlarda toplu işten çıkarmalardan kaçınmalarıyla biliniyor. TTGV, DEV FONLARI TEKNOLOJİYE YÖNELTECEK Kurulduğu 1991 yılından bu yana 950 firmaya 300 milyon dolar katkı sağlayan Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) şu sıralarda girişim sermayesi sektörünü destekleme için çaba sağlıyor. Türkiye de 20 yıldır Ar-Ge ve inovasyonu destekleyen, firmaların projelerini fonlayan Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), dev fonların Türkiye de teknolojiye yatırım yapmalarını teşvik etmek için çalışmalarını hızlandırdı. Özel sektöre gelişmiş ve katma değeri yüksek ürünler üretmesi için destek veren TTGV, Dış Ticaret Müsteşarlığı kontrolündeki Fiyat İstikrar Fonu ndan aldığı yıllık 30 milyon dolarlık kaynakla bunu sağlamaya çalışıyor. Kurulduğu 1991 den bu yana 950 firmaya 300 milyon dolar katkı sağlayan TTGV, şu sıralar vakfın bir diğer kolu olan girişim sermayesi sektörünü destekleme için çaba sağlıyor. Projelere yüzde 50 destek verdiklerini kaydeden TTGV yetkilileri, sağladıkları 300 milyon dolarlık fonla toplam 600 milyon doların üzerinde bir Ar-Ge hacminin ortaya çıktığını vurguladılar. CISCO yu ikna etti TTGV Genel Sekreteri Mete Çakmakçı, önceki gün düzenlediği basın sohbet toplantısında İsrail deki dev fonların çıkış noktasının İstanbul Risk Sermayesi Girişimi (IVCI) gibi girişimler olduğunu belirterek, Türkiye nin ilk özel bağımsız girişim sermaye şirketi Turkven ile İş Girişim in yüzde 11 ortağıyız. Amacımız Türkiye deki yerleşik fonları teşvik etmek. Teknoloji firmalarına yatırım yapmak için CISCO ile 3 yatırımlık bir anlaşma yaptık. Buna göre CISCO Türkiye de 3 tane teknoloji firmasına ne kadar yatırım yaparsa biz de aynı oranda parasal katkı yapacağımız sözünü verdik. Aslında Doğu Avrupa da şirket arayan CISCO ya bu açılımı yaparak akıllarında olmayan Türkiye ye dikkatlerini çektik. Ayrıca CISCO gibi 3-4 tane yatırımcı şirketle de görüşmelerimiz sürüyor diye konuştu. TTGV İlk kez kurulacak girişim sermaye şirketlerine ortak olup parasal destek sağlamak amacıyla 2009 da kurulan şirketin adı İstanbul Risk Sermayesi Girişimi (IVCI) 160 milyon euroluk fon büyüklüğü bulunan IVCI nin ortakları arasında; KOSGEB (50 milyon euro), TTGV (420 milyon euro), Türkiye Kalkınma Bankası (10 milyon euro), Garanti Bankası (5 milyon euro) ve Finansbank ın sahibi Yunan National Bank of Greece (5 milyon eruo) yer alıyor. Anadolu dan talep artıyor Kamunun Ar-Ge ve KOBİ lere destek için ayırdığı kaynakların yüksek olması nedeniyle TTGV nin sağladığı kaynağın geri planda kaldığını kaydeden Çakmakçı, bu yıl 20 nci yılını geride bırakan TTGV nin, kendilerine yönelik farkındalığı da artırmaya çalıştıklarını söyledi. Çakmakçı, TTGV nin Türkiye için örnek bir Ar-Ge ve inovasyon destekleme modeli olduğunun altını çizerken sözlerini şöyle sürdürdü: BEYSAD 7
Başta KOBİ lerimiz olmak üzere Türkiye nin pek çok yerinden Ar-Ge projeleri geliyor. İstanbul, Ankara ve İzmir dışında özellikle Kayseri, Konya, Denizli, Antalya, Hatay, Sivas illerimizden makine ağırlıklı projelerle girişimciler vakfımıza başvuruyor. TTGV nin desteklediği Ar-Ge çalışmalarının en belirgin özelliği sadece nakdi kısmın verilmesi ile bitmemesi. Bizzat TTGV sürecin içerisinde yer alıyor. Girişimciye yol gösteriyor. Süreç sürekli kontrol ve denetim altında tutuluyor. Bu nedenle de desteklediğimiz Ar-Ge projelerinin gerçekleşme yani ticarileşme oranı yaklaşık yüzde 70-80 lere ulaşıyor. Desteklenen Ar-Ge projesinin takip süreci bazı bankalarımız için model oluşturdu. Sürecin yönetimi ile ilgili bizden bilgi talep ediyorlar. Nihayetinde, Ar-Ge projesi ticarileşerek hayata geçtiğinde verdiğimiz kredinin geri ödemesiyle bir başka projeye kaynak ayırmış oluyoruz. Bu nedenle de bize emanet edilen kaynağın yerinde, doğru ve sonuç verici biçimde kullanılması büyük önem taşıyor. Teknolojisini üreten ülke TTGV nin kuruluşundan bu yana Türkiye de Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının artması yolunda çabalar gösterdiğini vurgulayan Mete Çakmakçı, TTGV nin çabalarıyla üniversite-sanayi işbirliğinin de giderek geliştiğini söyledi. Çakmakçı, Ar-Ge faaliyetlerinde üniversitelerin rolünün büyük olduğunu anımsatırken, Türkiye nin kendi teknolojisini üreten ülke yolunda önemli adımlar attığını sözlerine ekledi. TTGV, 1991 yılında Türkiye Cumhuriyeti ile Dünya Bankası arasında imzalanan bir uluslararası anlaşma gereğince, 26 özel sektör, 6 kamu, 10 şemsiye kuruluş ve 14 gerçek kişinin bir araya gelmesi ile kuruldu. Ulusal inovasyon sisteminin oluşturulması, geliştirilmesi ve ekolojik sistemin korunmasına yönelik etkin rolünü sürdürmek; kendi alanında uluslararası platformda örnek alınan ana oyuncu olmak vizyonu ile çalışan TTGV, bu vizyon ile Türkiye deki teknolojik inovasyon faaliyetlerini destekleyerek, üreticilerin uluslararası rekabet güçlerini artırmak misyonunu gerçekleştirmeye çalışıyor. BEYSAD 8