HASTA HEM DÜŞÜNCELERĐN HEM DE DAVRANIŞLARIN SAÇMA OLDUĞUNU BĐLĐR ANCAK NE AKLINA GELMESĐNĐ ENGELLEYEBĐLĐR, NE DE DAVRANIŞI YAPMADAN DURABĐLĐR.



Benzer belgeler
Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Melikgazi Rehberlik ve Araştırma Merkezi Filiz DOĞAN Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen

Panik bozukluğu hastaları için rehber

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA CİNSEL SORUNLAR. Dr. Özay Özdemir

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

OKUL KORKUSU. Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor.

Az sayıda ilaç. Uzun süreli koruyucu kullanım İlaç değişiminin uzun sürede olması. Hastayı bilgilendirme İzleme

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB)

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir ml sinde (=20 damla) 1 mg ketotifene eşdeğer bazda mg ketotifen hidrojen fumarat içerir.

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

NİKOTİN BAĞIMLILIĞI VE DİĞER BAĞIMLILIKLARLA İLİŞKİSİ

Depresyon Belirtileri

TÜBERKÜLOZ Tüberküloz hastalığı gelişimi için risk faktörleri

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri:

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Obsesif-Kompulsif Bozukluklar

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Erken boşalmamak için en iyi yardımcı kaynak için burayı tıklayın

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

PSİKOFARMAKOLOJİ 7. Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

Psikiyatride Akılcı İlaç Kullanımı. Doç.Dr.Vesile Altınyazar

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

OKB HASTALARINDA EMDR UYGULAMALARI. Doç Dr Önder Kavakcı 2017, Antalya

KULLANMA TALİMATI. HEDNAVİR, somon renkte, bikonveks, bir yüzünde E olan film kaplı tabletler halindedir. Her kutuda 30 tablet vardır.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film tablette 5 mg Levosetirizin dihidroklorür

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. CASODEX film tablet 28 tablet içeren ambalajda sunulmaktadır.

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

KULLANMA TALİMATI. EXELON 3 mg kapsül Ağız yolu ile alınır.

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir tablet 1 mg ketotifene eşdeğer bazda mg ketotifen hidrojen fumarat içerir.

DESLORAN, HDPE kapaklı 150 ml lik şişelerde ambalajlanmıştır.

KULLANMA TALİMATI. STABLON 12.5 mg kaplı tablet. Ağız yoluyla alınır. Etkin Madde:12.5 mg Tianeptine sodyum tuzu.

Astım tedavisinde yaygın olarak yapılan yanlışlar vardır. Bu doğru bilinen yanlışların düzeltilmesi

Prof.Dr.Hüsnü ERKMEN Üsküdar Üniversitesi

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

: Her bir tablette, 16 mg betahistin dihidroklorür içerir.

Depresyon hastaları için rehber

ÇOCUKLARDA TAKINTILAR

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Aşerme (Craving) Bağımlılıkta Kriz Durumları ve Aşermeyle (Craving) Mücadele Yrd. Doç. Dr. Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

ALZHEİMER HASTALIĞINA BAKIŞ. Uzm. Dr. Gülşah BÖLÜK NÖROLOJİ BİLECİK DH 2015

ÇOCUKLARA YÖNELİK TİCARİ CİNSEL SÖMÜRÜ NE DEMEKTİR?

Anksiyete bozukluğu nedir?

Aşırı hareketlilik, Dikkat sorunları, Düşündüğünü hemen yapma (dürtüsellik) belirtileriyle kendini gösteren psikiyatrik bir bozukluktur.

KULLANMA TALİMATI. SIRDALUD 2 mg tablet Ağız yoluyla alınır.

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. VENDİOS 600 mg tablet Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. MUSCOFLEX 4 mg/2 ml I.M. enjeksiyon için solüsyon içeren ampul Kas içine uygulanır.

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARINDA DSM 5

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

SCL-90- R. Yaş : Cinsiyeti : Açıklama : Tarih : Örnek : Tanımlama : ne ölçüde rahatsız olmaktasınız? 2 Orta derecede

Kardeş Kıskançlığı Nedir?

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

Akıl hastalıkları sık görülmektedir. Her yıl yaklaşık her beş Danimarkalıdan biri şizofreni gibi bir akıl hastalığına yakalanmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. STABLON 12.5 mg kaplı tablet Ağız yoluyla alınır.

PIHTIÖNLER(KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI DABİGATRAN(PRADAXA)

KISITLAMA ALTINDAKİ HASTA BAKIM VE DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

KULLANMA TALİMATI. ORİZİNC 15mg/5ml şurup Ağızdan alınır.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film kaplı tablette 1000 mg levetirasetam içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir ağızda dağılan tablet 24 mg Betahistin dihidroklorür içerir.

KULLANMA TALĐMATI. MEGACE 160 mg tablet Ağız yoluyla alınır.

2014

Transkript:

Obsesif Kompulsif Bozukluk Hastaları Đçin Rehber Başlarken Bu broşür doktorunuz tarafından size verildiğine göre, ya size ya da bir yakınınıza obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tanısı konmuş demektir. OKB tanısı konmuş olması -doğal olarak- aklınıza pek çok soruyu getirmiş olabilir. Broşürün amacı, konu ile ilgili doğru soruları sorabilmenize, tedavi sorumluluğu açısından doktorunuzla işbirliği kurarak sizin için en doğru yanıtları bulabilmenize katkıda bulunabilmektir. Öncelikle, OKB tanısının mutlaka bir doktor tarafından konması gerektiğini bilerek okumaya başlamanızı öneririz. Bazı obsesyonlar ve kompulsiyonlar sağlıklı kişilerde de bulunabilir. Obsesyon ve kompulsiyonları olmak ile OKB hastalığı aynı şeyler değildir. OKB tıbbi, psikiyatrik bir hastalıktır ve bu tanı ancak bir doktor tarafından konabilir. Bu broşürde yazılanları, sizin dışınızda birinin okuması ve kendi yaşadıklarıyla benzerlikler kurması halinde; kendi kendine tanı koymak yerine bir doktora ve en iyisi bir psikiyatra başvurması önerilir. OKB nedir? Obsesyon, saçma olduğu kişi tarafından bilinse de zihinden çıkarılamayan düşünce ya da dürtü demektir. Türkçe karşılığı olarak saplantı, takıntı, takınak gibi sözcükler kullanılmaktadır. Obsesyonlar kişinin isteği dışında aklına gelen ve istese de zihninden atamadığı, kontrol edemediği düşünce ya da dürtülerdir. Bu düşünce ya da dürtüler zorlayıcı, husursuzluk verici, inatçı ve tekrarlayıcıdır. Kompulsiyon kişinin zihnindeki obsesyonun kaybolması için yapmak zorunda hissettiği, saçma bulduğu ama yapmadığında yoğun sıkıntı hissi duyduğu davranışlar anlamına gelmektedir. Türkçe karşılığı olarak zorlantı sözcüğü kullanılmaktadır. OKB hastalığında kişi aklına gelen düşünce, istek ya da görüntünün saçma olduğunu bilir, ancak o düşüncenin kaybolması için yapmak zorunda hissettiği davranışı yapmazsa şiddeti giderek artan bir sıkıntı/bunaltı duygusu yaşar. HASTA HEM DÜŞÜNCELERĐN HEM DE DAVRANIŞLARIN SAÇMA OLDUĞUNU BĐLĐR ANCAK NE AKLINA GELMESĐNĐ ENGELLEYEBĐLĐR, NE DE DAVRANIŞI YAPMADAN DURABĐLĐR. OKB de obsesyonlara eşlik eden yoğun bir sıkıntı/bunaltı duygusu olur. Bu sıkıntı/bunaltı duygusu anksiyete olarak adlandırılır. Anksiyete, hem ruhsal hem de bedensel belirtileri olan, hoşa gitmeyen, huzursuzluk hissi veren korku duygusu olarak yaşanır. Anksiyetenin bedensel belirtileri: Terleme Ağızda kuruma Sık idrar yapma Bulantı Baş ağrısı Baş dönmesi Titreme Çarpıntı

Göğüs ağrısı Sık nefes alma Nefes alma güçlüğü Anksiyetenin ruhsal belirtileri: Bunaltı/endişe Sinirlilik Kolay irkilme Gerçek olmama hissi Delirme korkusu Kontrolünü kaybetme korkusu Ölüm korkusu Her hastada anksiyete belirtilerinin tamamı görülmeyebilir. Çoğu hasta bu belirtileri yaşayınca fiziksel bir hastalığı olabileceğini düşünerek psikiyatri uzmanı olmayan doktorlara başvurur. Obsesyon ve kompulsiyonlarını bu doktorlara söylemez. Bunların bir hastalığın belirtisi olduğunu bilmez ya da söylemeye çekinir. Bazen de hasta söylese bile doktor bu hastalığı aklına getirmediğinden üzerinde durmaz. Yapılan muayene ve tetkiklerde fiziksel bir hastalık saptanamadığından, hastaya hiç bir şeyi olmadığı söylenir. Hastalar hem hoşa gitmeyen bu düşüncelerle hem de yaşadıkları anksiyetenin neden olduğu rahatsızlıkla, kendilerini çaresiz hissederler. Akıllarına gelen bu saçma düşünceleri düşünmemeye ve zorlandıkları davranışları yapmamaya çalışırlar. Ancak bunu başaramazlar. Bu başarısızlıklar arttıkça hastalar kendilerini güçsüz, zayıf, beceriksiz hissetmeye başlarlar. Akıllarına gelen düşünceleri engelleyemedikleri için bu düşüncelerin kendi istekleri olduğu kararına varırlar. Bu kez de akıllarına gelen düşüncelerin içeriğine göre kendilerini günahkar, suçlu, pis gibi görmeye başlarlar. Bu aşamadan sonra hayat hastalar için çekilmez hale gelir ve bazı hastalar intihar etmeyi düşünebilirler. Oysa yaşadıkları şey tedavisi olan bir tıbbi/psikiyatrik hastalıktır. OKB, DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDEN ÇOK DAHA YAYGIN BĐR HASTALIKTIR. OKB her yüz kişiden üçünde görülen bir hastalıktır. Hastaların bir bölümü uzun zaman bu saçma düşüncelerin ve davranışların bir hastalık olduğunu düşünmez. Çoğu hasta ise bu düşüncelerini bir başkasına, yakınlarına, ailesine ya da bir doktora söylemeye çekinir. Aklına gelen düşüncelerden utanır ya da kendisine deli deneceğinden korkar. Bu yüzden çoğu OKB hastası tedaviye geç başvurur ve zaman yitirir. OKB de görülen obsesyon ve kompulsiyonlar nelerdir? Bulaşma obsesyonu: Kişi dokunduğu, oturduğu yerden ya da giydiği giysiden kendisine zarar verecek, kirletecek bir şey bulaşmış olabileceği obsesyonuna kapılır. El sıkışınca, paraya dokununca, kapıyı tutunca vb. temas ettiği nesne ya da canlıdan kendisine mikrop, sperm, idrar ya da dışkı gibi vücut atıklarının bulaşabileceği şeklinde obsesyon ortaya çıkabilir. Tuvalete girdiğinde giysilerine idrar sıçramış olabileceği, bulaşık ya da çamaşır makinesinin kirlileri iyi yıkamamış olabileceği, market rafından aldığı gıda ya da benzeri nesnenin kutusuna daha önce dokunan birinden herhangi bir şey bulaşmış olabileceği gibi çok çeşitli bulaşma obsesyonları görülebilir.

Bulaşma obsesyonu ortaya çıktığında kişi kendisini ya da o nesneyi yeniden belli sayıda yıkamak için karşı koyamadığı bir dürtü hisseder. Örneğin altı kere vücudunu sabunlar, tam durulanırken gerçekten altı kez sabunlandığından emin olamaz ve yeniden altı kez sabunlanmak zorunda hisseder. Kontrol etme obsesyonu: Anahtarı yanıma aldım mı, ocağı kapattım mı, fişi çektim mi gibi bir eylem ya da davranışı yapıp yapmadığından emin olamama obsesyonudur. Kontrol etme obsesyonu olan kişi emin olamadığı eylemi tekrar tekrar kontrol etmek zorunda hisseder. Kontrol etmediğinde, giderek yoğunlaşan anksiyete duygusu yaşar. Simetri, düzen obsesyonu: Belirli ortam, nesne ya da durumların simetrik bir şekilde olması gerektiği obsesyonu ya da bir eylemin belirlenmiş bir sırada yapılması gerektiği obsesyonu olarak görülür. Masasının üzerindeki eşyalar belirli bir düzende durmazsa çalışmaya başlayamama ve sürekli o düzeni korumaya çalışmaktan işi yapamama olarak ortaya çıkar. Dini obsesyonlar: Dindar bir kişinin ibadet sırasında aklına günah olduğunu düşündüğü şeylerin gelmesi şeklinde görülür. Örneğin; bu düşünceler namaz sırasında gelirse, kişi yoğun anksiyete ve suçluluk duygularıyla birlikte, namaza yeniden başlamak zorunda kalır, bazen namaz saatlerce sürebilir. Cinsellikle ilgili obsesyonlar: Sıklıkla kişi için kabul edilemez, ayıp, günah olarak değerlendirilen cinsel eylem ya da düşüncelerin akla gelmesidir. Yakınlarıyla cinsel ilişki, karşısındaki kişinin cinsel organına baktığının sanılacağı korkusu, çırılçıplak soyunup sokağa çıkma, eşcinsel olma ve benzeri tarzda olabilir. Saldırganlık obsesyonları: Genellikle kendisine, çok yakınlarına ya da başkalarına zarar verecek bir eylemde bulunabileceği şeklinde ortaya çıkar. Çocuğunu, eşini, anne babasını yaralayabileceği, öldürebileceği şeklinde görülür. Bazen kişi bu düşüncelerini eyleme çevirebileceğinden o denli korkar ki, evdeki tüm kesici aletleri ortadan kaldırabilir. Saldırganlık obsesyonları kişinin kendisine zarar verebileceği şeklinde de olabilir. Kendisini pencereden dışarı atacağı, arabaların önüne atlayabileceği, kullandığı arabayı bir yere çarpacağı şeklinde görülebilir. SALDIRGANLIK OBSESYONU OLAN BĐR KĐŞĐ KORKTUĞU EYLEMĐ HĐÇ BĐR ZAMAN YAPMAZ. Her obsesyon hastalık mıdır? Özellikle temizlik, düzen, sayma ve kontrol gibi obsesyonlar ve bazı davranışları törenmişçesine sürekli aynı kurallara göre yapma özelliği değişik şiddetlerde herhangi bir psikiyatrik hastalığı olmayan sağlıklı kişilerde de görülebilir. Obsesyon ve kompulsiyonların hastalık düzeyinde olup olmadığına karar vermek için mutlaka bir psikiyatrın görüşüne başvurulmalıdır. Çocukluk çağında normal olarak görülebilen obsesif kompulsif belirtiler 2 yaşından başlayarak çocuklarda ve ergenlerde bazı obsesyonlar ve kompulsiyonlar görülebilir. Bu belirtiler genellikle bir dönem olup, sonra kendiliğinden kaybolabilir.

Çocuklarda bu belirtiler sıklıkla kendine özgü bir kurallar dizisi şeklinde olabilir. Örneğin bir çok çocukta altı yaşlarına kadar yemek yerken ya da yatarken değiştirilemeyen, tören benzeri davranışlar olabilir. Yatak örtüsünün belli şekilde katlanması, ışığın açık bırakılması, önce belli bir oyunu belli sayıda oynayıp ardından yemek yenmesi gibi OKB yi düşündürtecek belirtiler olabilir. Benzer şekilde; yürürken çizgilere basmama, kontrol etme, dokunma, temizlenme, mikrop kapma korkusu gibi obsesyon ve kompulsiyonlar olabilir. Çocuk ve ergenlerde belli yaşlarda başlayıp, genellikle okul çağı ya da ergenlik sonuna kadar sürebilen bu belirtileri hastalık olarak görmemek gerekir ve bu çocukları doktora götürmek gerekli değildir. Çocuklarda görülebilen bu belirtiler, çocuğun günlük yaşam aktivitesini bozacak denli yoğunlaşırsa, ya da çocuk gerçekleştiremediğinde şiddetli huzursuzluk, sıkıntı, bunaltı duyguları yaşamaya başlarsa bir çocuk psikiyatrına danışmak gerekir. OKB, tedavisi olan, gerçek bir hastalıktır; kişinin karakterinin zayıflığı, hatası, yanlışları ya da yaşam tarzı nedeniyle maruz kaldığı bir durum değildir. BEBEKLĐK, ÇOCUKLUK VE ERGENLĐKTE GÖRÜLEBĐLEN OBSESYON VE KOMPULSĐYONLAR ĐLERĐDE MUTLAKA HASTALIĞA DÖNÜŞMEZ. OKB kimlerde olur, hangi yaşlarda görülür? OKB kadınlarda ve erkeklerde eşit oranda görülür. Hastalığın ilk belirtileri küçük yaşlardan itibaren başlayabilir. Ancak sıklıkla yirmili yaşlarda ortaya çıkar. Nadir olarak daha ileri yaşlarda da başlayabilir. OKB neden olur? OKB nin neden ortaya çıktığı bilinmemektedir. Hastalığın beyinde bazı bölgelerin işlevlerindeki bozulma sonucu görüldüğü bilinmektedir. Tedavi öncesinde çeşitli görüntüleme teknikleriyle saptanan bu bozulmaların, tedavi olup iyileşmiş hastalarda düzeldiği gösterilebilmektedir. Ancak bu işlev bozulmasına hangi etken ya da etkenlerin neden olduğu henüz saptanamamıştır. OKB hastalığı olanlarda, beyindeki sinir hücreleri arasında haberleşmeyi sağlayan kimyasal maddelerden biri olan serotonin sisteminin işlevinin bozulduğu bilinmektedir. Günümüzde, genetik ve çevresel etkenlerin birlikte rol oynayarak hastalığın ortaya çıkmasına neden oldukları kabul edilmektedir. OKB ile karışan ya da onunla ilişkili olan diğer sorunlar Đstem dışı ve kontrol edilemeyen şekilde saç yolma hastalığı olan trikotilomani, tırnak yeme ya da deriyi yolma hastalıkları OKB ile karışabilir. Tikler OKB ile karışabilir; kimi zaman da tiklerle OKB bir arada görülebilir. OKB tedavisi Hastalığın özelliklerini bilen ve kabullenen bir hasta ile hastasına zaman ayırıp onu tedavi seçenekleri hakkında bilgilendiren ve doğru tedavileri uygulayan bir doktor arasında iyi ve güvenli bir hasta doktor ilişkisi geliştiğinde, OKB tedavi edilebilir bir psikiyatrik hastalık haline gelmektedir.

Tedavi seçenekleri Başta ilaç tedavileri olmak üzere çok çeşitli tedavi seçenekleri OKB tedavisinde kullanılmaktadır. Psikiyatrik ilaçlarla ilgili yanlış inanışlar bir çok hastanın bu ilaçları kullanmaktan kaçınmasına ya da ilaçları doktorun önerdiği dozdan daha düşük dozlarda ya da daha kısa sürelerle kullanmalarına neden olmaktadır. Bu durum OKB tedavisinin güçleşmesine neden olmaktadır. Bu alanda günümüzde yapılan çalışmaların sağladığı bilimsel veriler; medikal (tıbbiilaç) ve psikoterapi (bireysel ve grup halinde içgörü, davranış değişimi vb. amaçlar taşıyan görüşmeye dayanan tedavi şekli) uygulamalarının bir arada kullanımının OKB tedavisinde iyi sonuç verdiğini ve OKB yi iyileştirdiğini göstermektedir. OKB nin ilaçla tedavisinde temel olarak antidepresan grubu ilaçlar kullanılır. Antidepresan ilaçlar Bu grup ilaçlarla ilgili Türkiye de çok yanlış bir inanış vardır. Bu ilaçların uyuşturucu olduğu, alışkanlık, bağımlık yaptığına dair inanışlar hastaların bu ilaçları kullanmaktan kaçınmalarına neden olmaktadır. Antidepresan grubu ilaçlarla ilgili ilk bilmeniz gereken şey bu ilaçların kesinlikle alışkanlık, bağımlılık yapıcı ve uyuşturucu özelliklerinin bulunmadığıdır. Antidepresan grubu ilaçlar, beyin hücreleri arasındaki haberleşmeyi sağlayan, serotonin, noradrenalin, dopamin ve benzeri bazı kimyasal maddelerin miktarını değiştiren ilaçlardır. OKB de özellikle serotonin sisteminin işlevini düzenleyen antidepresan ilaçların çok daha etkin olduğu bilinmektedir. Etkileri genellikle kullanılmaya başladıktan sonraki ikinci haftadan itibaren başlar ve üçüncü haftada tam olarak etkileri görülür. Bu grup ilaçların tedavide iyileştirici etkilerinin olup olmayacağı kararı sekiz hafta geçmeden verilmez. Antidepresan ilaçların etkilerinin görülebilmesi için doğru dozlarda kullanılmaları gereklidir. Doğru dozda kullanıldığında iyi gelebilecek bir ilaç düşük dozda kullanılırsa aynı etkiyi gösteremez. Dolayısıyla ilacın etkisinden yararlanamamış olursunuz. Bu nedenle kullanılacak ilaca bir doktorun karar vermesi ve doz ayarlamasının onun tarafından yapılması çok önemlidir. Hemen tüm antidepresan ilaçların bazı yan etkileri vardır. Bu yan etkiler her hastada görülmeyebilir. Bazı hastalarda ise yan etkiler sanki hastalığın belirtilerini artırıyormuş gibi kendini gösterebilir. Bu yan etkilerin olabildiğince az görülmesi için bu ilaçlar düşük dozlarda başlanır ve doktor tarafından yapılan kontrollerde dozları etki edecekleri doza doğru yavaş yavaş artırılır. Benzer bir durum ilaç kullanımı sonlandırılırken de söz konusudur. Antidepresan ilaçlar uzun süre kullanıldıktan sonra birden bırakılırlarsa bazı kişilerde kesilme sendromu denilen ve huzursuzluk, uykusuzluk, bulantı, kusma, sinirlilik gibi geçici belirtilere neden olabilirler. Bu nedenle antidepresan ilaçların kullanımının doktor kontrolünde ve doz yavaş yavaş azaltılarak sonlandırılması gerekir. Antipsikotik ilaçlar

Antidepresan ilaçlarla yapılan tedavinin etkisini güçlendirmek için kullanılan yardımcı ilaçlardır. Doktorunuzun OKB tedavisi için size antidepresan ilaçların yanı sıra antipsikotik ilaç da vermesi siz de şizofreni ya da diğer psikoz denilen hastalıkların olduğu anlamına gelmez. Anksiyolitik ilaçlar OKB tedavisinin özellikle başlangıç döneminde hastalığın bir parçası olan anksiyete belirtisinin hasta için dayanılmaz düzeyde olduğuna doktor tarafından karar verildiğinde kısa dönemli olarak kullanılabilen ilaçlardır. Bu ilaçların en önemli özelliği, antidepresan ilaçların tersine, alışkanlık, bağımlılık yapıcı özelliklerinin bulunmasıdır. Bu nedenle bu grup ilaçlar Türkiye de YEŞĐL REÇETE adı verilen üç nüshalı, özel bir reçeteyle satılırlar. Bu grup ilaçların yazıldığı reçetelerin bir kopyası doktorda kalır. Siz eczaneye iki kopyasını götürürsünüz. Eczane bu iki kopyanın birini kendinde saklar, diğerini Sağlık Bakanlığı na gönderir. Bu yolla, bu ilaçların tüketimi kontrol altında tutulur. Anksiyolitik ilaçlar, anksiyete belirtisini hızla yatıştırırlar. Ancak OKB yi tedavi edemezler. Doktorunuz size bu gruptan bir ilaç verdiğinde ya da YEŞĐL REÇETE ile ilaç verdiğinde bu seçenekleri ve bağımlılık risklerini sizinle konuşarak onayınızı alacaktır. OKB nin ilaçsız tedavileri Genel olarak psikoterapi adı altında toplanan ve bu konuda eğitim almış bir psikiyatri uzmanı tarafından uygulanması gereken tedavilerdir. OKB tedavisinde kullanılan çok çeşitli psikoterapi yöntemleri vardır. OKB tedavisinde bilişsel davranışçı psikoterapi tekniklerinin ilaç tedavileriyle birlikte uygulandığında diğer tedavi seçeneklerinden daha etkin olduğu kabul edilmektedir. OKB hastalarının yakınları ve aileleri hastaya nasıl yardım edebilir? Doktorunuzla konuşana kadar belki siz de bu yaşadıklarınızın bir hastalık olduğunu bilmiyordunuz. Aile bireylerinizin ve yakınlarınızın da bunun bir hastalık olduğunu bilemeyeceklerini unutmayın. Düşünce ve davranışlarınızı onlar da sizin gibi -hatta çok daha- saçma buluyorlardır. Bu nedenle, isterseniz bu davranışları yapmayı engelleyebileceğinizi sanmalarını doğal bulmalısınız. Dahası, bu şekilde düşündükleri için, sizin numara yaptığınızı, çaba harcamadığınızı bile düşünüyor ve size söylüyor olabilirler. Bu broşürü ailenize de okutun ve en az bir yakınınızın doktorunuzla görüşmesini sağlayın. Unutmayın, ailenizin üyeleri yaşadıklarınızı ve yaptıklarınızı elinizde olmadan yaptığınızı bilirlerse, size daha anlayışlı yaklaşabilecekler ve hastalığı yenmek için göstereceğiniz çabada size yardım edebileceklerdir. Aileler hastaya nasıl yardım edebilirler? Bu broşürü lütfen siz de dikkatlice okuyun. Yakınınızın size de saçma gelen davranışları, tedavi edilebilir bir hastalık nedeniyle olmaktadır ve tedavi olmadan kendi isteği, gücü ya da çabasıyla bunları durdurması mümkün değildir. Bu belirtiler onun karakterinin özellikleri ya da kişiliğinin zayıf olmasından kaynaklanmamaktadır. Hastalanmak ne onun ne sizin ya da bir başkasının hatası değildir. Hastanızı yapmak zorunda hissettiği davranışları

nedeniyle eleştirmeyin, ona öfkelenmeyin. Hastanıza yapabileceğiniz en büyük yardım tedavisini sürdürmesi için ona destek olmaktır. Çünkü bu hastalık tedavi olmadan geçmez. Hastanıza yaşadığı sıkıntı ve ıstırabı size anlatabilmesi için fırsat tanıyın. Bu şekilde onun sizden uzaklaşmasını, kendi içine kapanmasını engellemiş, sıkıntılarını paylaşarak, kendini yalnız ve çaresiz hissetmesini önlemiş olursunuz. Hastanızın sıkıntılarını paylaşır ve ona yardım ederken obsesyon ve kompulsiyonlarını desteklemeyin. Doktoruyla işbirliği içinde aşamalı olarak hastanızın bu belirtilerle mücadele etmesine yardım edin. Hastalığın tedavisinde mizah duygusunun çok büyük yardımı vardır. Bu şekilde hasta düşündükleri ve yaptıklarından utanmasına gerek olmadığını fark edebilir. Davranışlarının komik yanlarını hastanızla birlikte bulmaya, komik yanları ona göstermeye çalışın. Bunu yaparken hastanızla değil hastalıkla dalga geçtiğinizi gösterin. Hastalığın belirtilerinin tutsağı olmayın. Tedavi başladıktan sonra yavaş yavaş hastalık davranışlarının zorladığı kurallara uymamaya başlayın. Bunu yaparken hastanızın doktorunun önerilerini uygulamasını sağlayın. Tedavi sürecinde zaman zaman geri dönüşler ya da hastalığın belirtilerinin kötüleştiği dönemler olabilir. Bu kötüleşmelerin olabileceğini, bunun tedavinin başarısız olduğunu göstermeyeceğini bilin. Kendinizin ve hastanızın moralinin bozulmasına izin vermeyin. SIK SORULAN SORULAR Bana tedavim için antidepresan ilaçlar verildi, oysa benim hastalığım depresyon değil. Bu ilaç bana nasıl yarayacak? Antidepresan grubu ilaçlar beyin hücreleri arasındaki haberleşmeyi sağlayan serotonin, noradrenalin ve dopamin gibi bazı kimyasal maddelerin miktarlarını değiştirirler. Bu etkileriyle hem depresyonun hem de OKB ve diğer anksiyete bozukluklarının iyileşmesini sağlamaktadırlar. Kullandığım antidepresan ilaçlar bağımlılık yaparlar mı? Antidepresan grubu ilaçlar bağımlılık yapmazlar. Türkiye de bağımlılık yapıcı özelliği olan ilaçlar yeşil reçete ve kırmızı reçete adı verilen üç nüshalı özel reçetelerle satılmaktadır. Doktorun bana önerdiği ilaçlar mide bulantısı, sersemlik hissi ve huzursuzluğa yol açtı. Bunlar geçecek mi? Bütün antidepresan ilaçlar başlangıçta bazı hastalarda benzeri yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkiler genellikle geçicidir ve ilk on-on iki günde kaybolur. Yan etkilerle ilgili kaygılarınızı lütfen kontrole gittiğinizde doktorunuzla paylaşın. Doktorumun bana önerdiği antidepresan ilacı kendi başıma bırakırsam bir şey olur mu? Antidepresan ilaçlar bağımlılık yapmazlar. Ancak aniden bırakıldıklarında kesilme belirtileri denilen bulantı, kusma, uykusuzluk, huzursuzluk gibi geçici, ancak sıkıntı verici yan etkilere neden olabilirler. Bu nedenle doktorunuza danışarak ve dozu onun kontrolünde giderek azaltarak ilaç kullanımını sonlandırmanız daha doğru olacaktır.

Aklıma gelen ve yaptığımda çok utanacağımı bildiğim davranışı bir gün yapar mıyım? OKB de akla gelen utandırıcı, ayıp, suç ya da günah olarak görülecek davranışları yapma dürtüsü hiç bir zaman eyleme dönmez. Zaten siz de o düşünce ya da isteği tuhaf ve utandırıcı bulduğunuz için yoğun anksiyete duyuyorsunuz. Yani size de kabul edilmez geliyor. Aklıma gelen düşünceler o kadar saçma ve tuhaf ki bana deli diyebileceğinden ya da çok ayıplayabileceğinden korktuğum için kimseye söyleyemiyorum... Önemli olan o düşünce ya da dürtünün saçma olduğunu sizin de bilmeniz. Bu düşünceler elinizde olmadan aklınıza geliyor ve ne kadar çabalarsanız çabalayın aklınıza gelmesini tedavi olmadan engelleyemezsiniz. Bu düşünceleri gerçekten isteyerek düşünmediğinizi unutmayın. Hasta olmak utanılacak bir durum değildir. Ailenizin doktorunuzdan bilgi almasını isteyin. Doktorunuz onlara da içinde bulunduğunuz durumun bir hastalık olduğunu anlatacaktır. Aileniz bir hastalığınız olduğunu bilirse sizden utanmaz, sizi ayıplayıp dışlamaz, sadece hastalığı yenmenize yardım eder. Unutmayın, bir hastalığınız olduğunu bilmeden önce siz de aklınıza gelen düşüncelerden utanıyor hatta böyle şeyleri düşündüğünüz için kendinize kızıyordunuz. Aileniz hastalık hakkında ne kadar bilgi sahibi olursa iyileşmeniz için size o kadar çok destek olacaktır. Bu hastalık irsi mi? Kardeşimde de benzer yakınmalar var. Çocuğumda da olur mu? Bu hastalığın kesinlikle irsi olduğu kanıtlanmamıştır. Ancak ailenin bir bireyinde varsa ailenin diğer üyelerinin bazılarında da olabildiği gösterilmiştir. Benzer belirtileri olan yakınlarınız varsa, onların da doktora başvurmalarında yarar var. Sizde bu hastalığın olması çocuğunuzda da mutlaka olacağı anlamına gelmez Bu hastalık çocukluğumda yaşadığım olumsuzluklar yüzünden mi oldu? Bunu bilebilmek çok zor. Çocuklukta ya da geçmişte yaşanan bazı olayların insanlarda bu hastalığa yakalanma için bir eğilim oluşturabileceği bilinmektedir. Ancak bu durumun şimdiki halinizin tedavisine bir zararı ya da yararı yoktur. Önemli olan şimdi tedavi olmanızdır. Son zamanlarda yaşadığım olumsuz olaylar bu hastalığa neden olmuş olabilir mi? Belki Genellikle bu tip hastalıklardan önce olumsuz bir olay yaşanmış olabiliyor. Ancak bu şart değil. Yaşadığınız olumsuz olayları doktorunuzla paylaşın. Peki ben zayıf karakterli olduğum için mi hastalandım? Öncelikle zayıf karakter kavramı herkes için farklı farklı şeyleri ifade eder. Obsesyon ve kompulsiyonların en önemli özelliği ĐSTEM DIŞI olmalarıdır. Kişilik özellikleri bu tip hastalıklar için yatkınlığı artırabilir ama bu hastalığa zayıf karakterliler ya da iradesiz insanlar yakalanır gibi herkes için farklı anlamlar taşıyabilen ve ruhsal bir karşılığı olmayan kavramlarla yaklaşmamak gerekir.